Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ARALIK1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Işd Kurultayr'na
mesajyok
• ANKARA (ANKA)-
Türk-İş'in 4 kasımda
Adana'da yaptığı İşçi
Kurultayı'nda. gönderdiği
mesajlar okunurken
yuhalanan Başbakan Tansu
Çiller. SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın ile bakanlar,
geçen gün Sıvas'ta yapılan
Işçi Kurultayı'na mesaj
göndermediler. Türk-Iş
Genel Teşkilatlanma
Sekreteri Sabri Özdeş,
ANKA'ya Sıvas kurultayı
için tüm siyasilere davetiye
gönderdiklerini bildirdi.
Adana kurultayı için
davetiye gönderdikleri
herkesten kutlama meşajı
aldıklannı hatırlatan Özdeş,
Adana'nın aksine Sıv as
kuruliayı için tek bir
siyasiden kutlama mesajı
gelmedığini bildirdi.
RP'den Meclis
araşörması
• ANKAR A (ANKA) - RP
Konya Milletvekıli Mustafa
Ünaldı. Türkiye'de her
çocuğun lOOOdolarborçlu
doğduğuna işaret ederek dış
borçlarla ilgilı Meclis
araştırmaşı açılmasını istedi.
Mustafa Ünaldı ve
arkadaşlan tarafından
haarlanıpTBMM
Başkanlığı'na sunulan
Meclis araştırma önergesinin
gerekçesinde. bütçede en
önemli konulan dış borçlar
ve borçlanma gereğinın
oluşturduğu belirtildi.
Gerekçede. günümüz
itibanyla maksimum düzeye
uJaşmış ve hergecen gün
daha da artmakta olan
borçlann kaba bir hesapla
her Türk vatandaşını bin
dolarcivannda yük altına
soktuğuna işaret edılerek
"Başka bir deyişle ülkemizde
her yeni doğan bebek. bin
dolarborçlu olarak dünyaya
geliyor" denildi.
Çiller tek lider
olma hevesinde'
• ANKARA (ANKA)-
DYP'den istifa eden İstanbul
Milletvekili ve Çevre eski
Bakanı Bedrettin Doğancan
Akyürek. istifa gerekçesini
Başbakan Tansu Çiller'e
bağlayarak "Çiller hiçbir şeyi
bılmiyor. Buna rağmen tek
lider olma hevesinde" dedi.
Bedretün Doğancan
Akyürek parlamentoda
düzenlediği basın
toplantısında DYP'den istifa
gerekçelerini açıkladı.
Istifasırun Çiller'den
kaynaklandığını ifade eden
Akyürek. Çiller"i '"hiçbirşey
bilmemekle" de suçladı.
Akyürek, "Sayın Çiller çok
konuşuyor, ama hiçbir şey
yapmıyor. Hepdüşüncede
kalıyor" dedi. Çiller'in son
zamanlarda herkesi tehdit
etmeye başladığınıda
kaydeden Akyürek. şunlan
söyledi. "Grupta birlik
sağlanmasını istiyor. disiplin
kurallanyla tehdit ediyor.
Miletvekillerine 'Mecîis'e
gelin yoksa secimlerde listeye
almam" diyor. Halkı tehdit
ediyor "Ben olmazsam RP
gelir' diyor. Meclis'i 'Vergi
Yasası çıkmazsa Türkiye
batar' diye tehdit ediyor. Son
olarak da Terör Yasası'nı
dondurduklannı söylüyor.
Madem önemli bir yasa
degjldi. neden hazırlandı. Bu
istifamda bardağı taşıran son
damla oldu "
PKKbayraklıRP
amblemi
• ANKARA (AA) - MHP
Genel Başkan Yardımcısı
Servet Turgut, DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit'in bir
mitingte, PKK bayrakh RP
amblemli afişleri göstererek
RP'nin bölücülük yaptığı
iddialanna karşıhk afişleri
MHP'nin hazırladığı
yolundaki iddialannın asılsız
olduğunu söyledi. MHP'li
Servet Turgut. TBMM'de
düzenlediği basın
toplantısında, "RP'nin
bölücülüğe bakışı kamuoyu
tarafından bilinmektedir.
Bölücü yayınlar ve
bölücülüğe yol açacak
Kürtçe eğitim ve Kürtçe
yayınlar konusundaki
gö'rüşleri bellidır. RP'li
yetkililerin bu saldınsını
kıruyoruz" dedi.
DYPGİKyann
toplanıyop
• ANKARA (AA)-DYP
Genel İdare Kurulu, Genel
Başkan ve Başbakan Tansu
Çiller başkanlığmdayann
toplanacak. DYPGIK
toplantısında teşkilat
konulan ile son iç ve dış
gelişmeler ve yerel seçim
hazırlıklanelealınacak. GİK
toplantısından önce
başkanlık divanı da Çiller.
başkanlığında bir toplantı
yapacak.
Demirel, antilaik tehlikeye karşı kadınlann başanlanna güvendiğini söyledi:
En büyükkozıuııhammlarANKARA (Cumhuriyet Bürosu}-
Türkiye'de yargı alarunda çahşanlann
yüzde 40'ını. eğitim ve sağlık kesinünde
calışanlann da yüzde 45'ini hanımlann
oluşturduğunu belirten Cumhurbaşka-
nı Sülcyman Demirel. "Kadınlanmızın
gösterdiği başarüar, 'Türkiye köktenci
dini akımlann etkisine girer mi' endişesi-
ni yaşayanlara en güzel yanıtı veriyor"
dedi. Demirel, kendisine "Türkiye fun-
damentalist olur mu" diye soran yabancı
devlet adamlanna karşı, Türk kadırunın
başansını 'koz' olarak kullandığını ifa-
'En gÜZel yaillt hanimlardan'Cumhurbaşkam Süleyman
Demirel, Türk kadmının, siyaset, sağlık, yargı ve eğitim
alanlannda gösterdiği başanlannın. "Türkiye köktenci dini
akımlann etkisine girer mi" endişesini yaşayanlara en güzel yanıt
olduğunu söyledi.
Protokoi
Karşılama
törenlerinde
yenidüzen
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye'ye gelen ya-
bancı ülkelerin devlet başkan-
lan, bu ülkeye gıden Türk
devlet adamlanna koşut ola-
rak karşılanacak.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in yapacağı karşıla-
malarda da bu ilkenın gözö-
nünde bulundurulması be-
nimsendi. Dışişleri Bakanlığı
tarafından dün yapılan yazılı
açıklamada, yabancı devlet
adamlan için yapılacak karşı-
lama törenlerinin uluslararası
protokoi kurallanna uygun
olarak gercekleştirileceği be-
lirtildi. Açıklamada, şöyle de-
nildi:
"Bu çerçevede, Sayın Cum-
hurbaşkanunız, resmi konuk-
larını Çankaya Köşkü'nde
karşılayacak, uğurlayacak ve
buna ilişkin törenler Çankaya
Köşkü'nde yapılacaktır. Mü-
kabilivetin gerektirdiği haller-
de ise karşılama >e uğurlama
törenleri havaalanında
edilecektir."
ıcra
desteklerıne ise Doj. Dr. Berrak Yeğen,
Doç. Dr. Nurşen Lnlü, Doç. Dr. Şule
Oktay, Doç. Dr. Beki Kan, Vardımcı
Doç. Dr. Sevda Şenel ve Dr. Alev Tür-
ker'in çalışmalan değer görüldü.
Törende yaptığı konuşmada. ödül
alanlann tamamının hanımlar olduğu-
deetti. Eczacıbaşı Bilimsel Araştırma ve yılmdan bu yana dağıtılan ödülleri bu na dikkat çeken Cumhurbaşkanı Demi-
ÖdülFonunun. 1993TıpTeşvikÖdülü yıl tümüyle hanımlar kazandı. Eczacı- rel."Insanhaklarınainanan,ırk,din,dil
ile bilimsel araştırma desteklerini kaza- başı Tıp Teşvik Ödülünü Haceıtepe ayrımı >apmayan bir insan olarak ha-
nan genç hekimlere ödülleri Cumhur- Üniversitesi'nden Doç. Dr. Seza Özen nımların başarısını elbette kıskanmıyo-
başkanı Demirerin de katıldığı bir tö- ile Çankın Devlet Hastanesi'nden Dr. nım. Ama erkeklerımıze de seslenmek,
renle verildı. Geleneksel olarak 1959 Avşe Altıntaş aldı. Bilimsel araştırma teşviketmekiştijonuTiHa^dibej^ııe-
redesmız? dedi. Demirel, şoyle
devam etti:
"Bazen bana soruyorlar,
•Türkiye fundamentalist olur
mu1
diye. Eğitimde, sağlıkta, a-
yasette çalışan hanımlanımzı
gösteriyonım. Adam bir daha
bana sonı sormuyor. Verdiğim
rakamlar Türkiye'yi savun-
mamda bana yetiyor. En büyûk
kozum hanımlar oluyor."
Dünyada artık ülkelerin ge-
lişmişlik düzeyinin, yapılan bi-
limsel araştırmalann sayısıyla
ölçüldüğüne dikkat çeken De-
mirel, okul ile üniversiteyi bir-
birinden ayıran faktörün yapı-
lan bilimsel çalışmalar olduğu-
nu vurguladı. Demirel, "Her
şev devletten beklenmemeli, üni-
versite-sanavi işbirliğine önem
verilmeli. Türkive'nin gcleceği
güzddir. Kimse oturup. di/ini
dövmesin. Bu bize bir şey ka-
zandırmaz. Türkiye 59 üniversi-
tesiyle, uygar devletler arasında
onurlu yerini alacaktır" dedi.
Demirel, Eczacıbaşı'nın bilime
verdiği katkının, diğer sanayi
kuruluşlanna da örnek ol-
masını istedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr.
Mehmet Sağlam da Türkiye'de
yapılan ve yabancı dergilerde
yayımlanan bilimsel araştırma
sayısının 1986'dan bu yana
hızla arttığını bildirdi. Sağlam,
bilimsel araştırma sayısı acı-
sından 1986'da dünyada 44. sı-
rada yer alan Türkiyenin
1993"te 38. sıraya yükseldiğini
kavdetti.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel,1993 Eczacıbaşı Tıp Teşvik ödülü törenine katddı.(A A)
Karayalçın'danbakaıılanııa geçer not
SHP'li bakarüarın icraatını anlatan Murat Karayalçın' Muhalefette olup çaresiz kalmak
yerine, iktidarda olup gelişmeleri yönlendirmeyi yeğliyoruz. Hükümetimiz ayaktadır' dedi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - SHP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardım-
cısı Murat Karavalçın, par-
tili bakanlan savunarak
kendilerine geçer nol verdi. Karayalçın.
"muhalefette olup çaresiz kalmak yerine,
iktidarda olup gelişmeleri yönlendirmeyi
yeğlediklerini" vurgulayarak "Hüküme-
tin geleceğiyle ilgili gün sayılıyor. Hükü-
metimiz ayaktadır. görevdedir" dedi.
Grubun SHP'li bakanlann lümünün
değiştirilmesine yönelik baskılannı
uzun süredir göğüsleyen Karayalçın,
bakanlann çalışmalanyla ilgili olarak
birkaç haftadır yapmayı ertelediği de-
ğerlendirmeleri dünkü grup toplantısın-
da yapu. Karayalçın. SHP'li bakanlann
çahşmalannı uzun uzun anlattı. Kara-
yalçın'ın bu konuşması "Bakanlarda
değişiklik yok. Artık değişiklik ya bütçe
görüşmeleri sonunda yapılabilir ya da
hiçbir zaman yapılmaz" değerlendırme-
lerine yol açü.
Karayalçın. konuşmasının başında
"Bu bir not atma ya da başarı değerlen-
dirmesi olarak görülmemeli. SHP'li ba-
kanlann başarılan, kabinenin genel ba-
şansından soyutlanamaz. Bizim bakan-
lanmız, ayrı bir Bakanlar Kurulu gibi ele
alınamaz. İki partinin birlikteliği sürme-
sine karşın, 50. hiikümeti. ayrı bir dcğer-
lendirmeye tabi tutmak gereki\or" dedi.
Son şünlerde hükümetın geleceğiyle
ilgili çeşitli yorumlar yapıldığını anım-
satan Karayalçın. "Birkaç gündür içinde
bulunmadığımız, başlatmadığımız bir
tartışmanın içine girdik. Hükümetin ge-
leceğiyle ilgili gün sa>ılma>a başlandı.
Hükümetimiz ayaktadır, görevdedir"
dedi. Karayalçın. hükümetteki laiklik
kriziyle ilgili olarak da DYP grubunun
kendisine yönelttiği "meydanlarda ko-
nuşu>or" eleştirilenni yanıtladı. Terörle
Mücalede Yasası'nda değişiklik öngö-
ren tasan taslağının kendilerinin metni
olmadığım, bir uzlaşma metni. olduğu-
nu vurgulayan Karayalçın. "Bu, adalet
komis>onuıida değiştirilince, kaygıları-
mızı dile gerirdik. O ana dek konuşma-
dık. Kimse bizi 'Görüşlerinizi miting
meydanlannda dıle getiriyorsunuz' diye
eleştiremez. SHP yönetkileri neyi, nere-
de yapma durumundalarsa öyle yapmak-
tadırlar. Sorunu bugün için çözemesek de
bu sorunu aşmakta olduğunıuzu düşünü-
yorum" dedi.
Bakanlara geçer not
Kara>alçın. "bakanlıklar itibanyla
değerleıîdirme yapmak \erine. konular
itibarnla değerlendirme >apmayı yeğle-
diğini" vurgulayarak çeşitli konularda
gerçekleştirilen çalışmalan anlattı. Ka-
rayalçın. devlet bakanlıklannın çalış-
malannın hukuksal ve idan altyapısının
oluşturulmasının çok ciddi bir olumsuz-
luk olduğunu. buna karşın bakanlan-
nın performansının. başanlannın unu-
tulmaması gerektığini söyledi. Karayal-
çın, çalışma yaşamı. demokratikleşme.
iktisadi demokratikleşme. yargı sistemi-
nin iyileştirilmesi konusundaki çalışma-
lan özetlcdi. Sanayi Bakanlığı'nın
KİTlenn kâra geçirilmesı. organize sa-
nayi bölgeleri yatınmlanyla istihdam
artışı sağlanması çalışmalanna dikkat
çeken Karayalçın, Kültür Bakanlığı'nın
"kıvanç veren" çalışmalannın kamuo-
>una >ansıdığını vurguladı Karayalçın.
tunzm sektörunde "çarpıcı gelişmeler
olduğunu"'. bayındırlık alanında büyük
yatınmlar gerçekleştinldiğıni anlattı.
Karayalçın. ANAP ıktidannın 6 yılda
280 kilometre otoyol yaptığını, kendile-
nnın iki yılda 800 kilometrelik otoyol
yaptıklanna dikkat çekti ve "Karadeniz
otoyolunu da biz gerçekkştireceğiz. Ça-
nakkale'de dünyanın en büyük köprüsü-
nü de biz vapacağız" dedi.
Karayalçın. dışişlerinde çok önemli
bir geçış döneminin ^aşandığını. "geç-
mişte birkaç sorunla meşgul olan bir ba-
kanlığın bugün çok sayıda sorunla karşı
karşıya olduğunu
1
' \urguladı. Karayal-
çın. "Konu\a dar si>asi açıdan bakıldı-
ğında, bu bakanlığın bize çok şe> kazan-
dırmadığı smlenebilir. \ncak ben, bu ge-
çiş döneminin sorumluluğunu üstlenmiş
olma>ı gunırla karşılıvorum" dedi. Ka-
rayalçın. Almanya"da PKK'nın yasak-
lanmasıyla ilgili olarak Dışişleri Ba-
kanı'nın. Başbakan'ın "olumlu çalış-
malan"nın yanı sıra Cumhurbaşkanı
Süteyman Demirel ile TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk'un katkılannı da
andı.
DYP grup toplantısı
Başbakan: Faiz olmasa
bütçemiz fazlaverecek
CHPgrup toplantısı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)- Başba-
kan Tansu Çiller
DYP grubunda bütçe
ve vergi yasası konu-
sundaki yaklaşımlannı anlatırken
faiz ödemelerinin 217 trilyona
ulaştığını. bütçe açığının ise 192 tril-
yon dolayında olduğunu kavdetti.
Çiller "Faiz olmasa bütçemiz fazla
verecek" dedi.
Bütçe ve vergi yasalannın terörle
Vş/ iUer
> bu yıl
büyüme hızının
yüzde 7.8,
dolayında
olacağını
söyledi
mücadele açısından da önemine
dikkat çeken Çiller. bu yıl büyüme
hızının yüzde 7.8, toptan eşya fıyat-
lan endeksinin ise yıl sonu itibanyla
yüzde 60-61 dolayında gerçekleşe-
ceğini anlattı. Çiller, bu noklada
faiz ödemelerinin çok yüksek oldu-
ğunu, 1994 bülçesinde faiz ödeme-
lerinin 217 trilyon, bütçe açığının ise
192 trilyon dolayında olduğunu
kaydederek "Faiz olmasa bütçemiz
fazla verecek" dedi.
Çiller. gelecek yıldan itibaren tüm
desteklemelerin bütçe içinde yerala-
cağını da belirterek şu görüşleri dile
getirdi:
"Ülkenin bütün çıkariarını her tür-
lü siyasi hesabın önüne alarak vergi
yasasmı getirdik ve çıkaracağız. Ge-
rekirse birlikte sabahlavacağız, sa-
bah çorbamızı birlikte içeceğiz ve
bunu çıkaracağız. Para basıp vere-
lim, kaçalım, bizim >aptığımız yanlı-
şm altında bizden sonraki hükümet
ezilsin diyemeyiz. Sağlam kaynak
yaratmak için bu vergi vasasını çıka-
racağız."
DYP grubunun daha sonra basn
na kapalı olarak sürdürülen bölü-
münde Teşkilat Başkanı Esat Kı-
ratlıoğlu. örgütlenn durumu hakkı-
nda bilgi verip yerel seçimlerde ba-
şanlı sonuçlar almak için hazırlı-
klannı sürdürdüklerini anlatırken
söz alan öteki üyeler vergi yasa ta-
sansma ilişkin görüşlerini dile getir-
diler. Ankara Milletvekili Irfan
Köksalan, vergi tasansındaki hapis
cezalannın arttınlması ve vergi ka-
çakçılığı suçlannın daha iyi tanı-
mlanmasını önerdi. Isparta Millet-
vekili Aykon Doğan da daha etkin
vergilendirme ve adıl bir sıstem ge-
tırdiğini belirttiğı \ergi tasansının
yapılacak bazı değişikliklerle daha
radikal bir biçime sokulabileceğini
anlattı.
Doğan, böyle bir vergi yasasının
sorumlulannın geçmış dönemde
aşın tavizler vererck GSMH'ye
göre vergi oranının düşürülmesine
neden olanlar olduğunu da söyledi.
Baykal: Vergitasansı
reform değil, aldatmaca
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal. "İkti-
dann önümüze getirdiği vergi
tasansı, kesinlikle bir vergi
reformu değil. vergi verenin yükünü
arttıncı bir aldatmaca" dedi. Bay-
kal. tasannın vergı kaçağını teşvik
edeceğini ileri sürdü.
Deniz Baykal. partisinin Meclis
grup loplanüsında yaptığı konuş-
mada. vergi vasa ta-
sansını eleştirdi. Iktidan
oluşturan iki partinin
hem koalisyon protoko-
lünde hem de hükümet
programında yer alan
vaatlerine vergi paketin-
de yer verilmediğini kay-
deden Baykal. "Her iki
parti de asgari ücretten
vergi almmamasını savu-
nuyordu. Bu tasanya p. •R .
göre asgari ücretten vergi u e m z
Baykai
aluıacak. Vergi dilimindeki ilk oran
yüzde 25'ten 10'a indirilecekti. Oran
düşürülmedi ve bununla ilgili hiçbir
çaba da yok" dedi.
Vergi beyanı uygulamasının şe-
kilde kabul edildiğini. ama vergi ta-
sansında yer almadığını savunan
Baykal. şöyle konuştu:
"Peşin vergi uygulamasını şiddetle
eleştirdikleri haide bu tasarı ile hiçbir
değişiklik vapmadılar. Uygulama
aynen devam edecek. Çağdaş vergi
anlayışı gerçek gelire göre vergi alı-
nmasını öngörür, varsayımına göre
değil. Ama bu tasarıya göre hayat
standardı uygulaması da de-
vam edecek. Tasannın hiçbir
reform niteliği yok."
İktıdann vergi tasansını
hazırlarken vergi oranını dü-
şürmek yerine vergıye tabi olacak
miktan yükselttiğini ifade eden
Baykal, şunları söyledi:
"Çocuk mu aMatıyorsunuz? 32
milyonu 75 milyona yükseltmişler.
Bu srfır enflasyonlu bir ülkede an-
lamlı olur. 32 milyon. vüz-
de 70'i bulduğu şimdiden
belirlenen enflasyon
karştsında zaten bugün-
den 70 milyonu bulmuş-
rur. Kalıcı düzenleme
> apmak istiyoriarsa,
bunu oranla >apmalıydı-
lar. Bu, enflasyona bel
bağlanarak sergilenen al-
datmacadır." Baykal.
"Tasan gücü olan yerine,
verenden, sesi çıkmayan-
dan vergi alalım anlayışı ile hazırlan-
nnş" dedi.
Ozel tüketim vergisinin kayıt dışı
ekonomiyi besleyeceği görüşünü
savunan Baykal. "Bu vergi sosyal
yanı obnayan, vergi adaleti anlayışı
olmayan bir vergidir. Dolaylı vergiye
dönük uygulama bu paketle iddialı
bir şekilde gelmektedir. Kürkleri, el-
masları vergilendirmek kolay değil.
Onlar nereden alacaklannı, nereden
geçireceklerini iyi bilirler. Ama buz-
dolabı, çamaşır makinesi, su, akar-
yakıt vergilendirilecek. KDV'den ne
farkıvar?"dedi.
ÜGÜPOLİTİKA GtJINLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Bir Mektup...
Kimi okur mektupları haber niteliği taşır... Bizlerin gö-
remediği olaylar onların gönderdiği mektuplardan çı-
kar...
Bir okurumuz şöyle diyor mektubunda:
"Ben 198&1987 yılları arasında Eskişehir Anadolu
Üniversitesi Idari Bilimler Fakültesi Iktisat Bölümü'nde
öğrenciyken 1986-1987 yıllannda Sakarya Caddesi'nde-
ki Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun kız öğrenci yurdunda
kaldım. Bu süre içerisinde bizim yurdun birkaç bina öte-
sindeki bir apartman dairesinde Fethullah Hoca yan-
daşlan tarafından finanse edilen bu evde bir kız arkada-
şım kalıyordu. Ben onun aracılığıyla bu eve iki yıl
boyunca rahatlıkla girip çıktım. O dönemde amacım on-
ların taktiklerini tanıyıp çok sevdiğim arkadaşımı onlar-
dan korumaktı. Maalesef başaramadım. işte bu süre
içerisinde şahit olduklarım bu örgütienmenin bir iddia
değil, gerçek olduğunun kanıtıdır..."
Okurumuz bu mektubu Fethullah Hoca'nın bizim kö-
şemizde tekzibini okuyunca yazmış.
Diyor ki:
"Ben de Fethullah Hoca'nın avukatını tekzip ediyo-
rum..."
Okurumuz yaklaşık on yıl önce Eskişehir'de yaşanan
olayı bize aktarırken kimi ipuçları da veriyor. Evde kaç
kişi kaldıklarını, neler döndüğünü şöyle anlatıyor:
"Bu geniş, kaloriferli, sıcak suyu olan dayalı döşeli
evde odalarm büyüklüğüne göre 2-3 kız öğrenci olmak
üzere toplam on bir kişi kalıyordu. Eve haftalık erzak
arabalı, tesettürlü bir bayan tarafından getiriliyor, aynca
aylık yakıt elektrik vb. gibi giderler için belli bir para veri-
liyordu. Evde teyp ve televizyon da vardı ve bunlarda
Fethullah Hoca'nın ders programları takip ediliyordu.
Bunların dışında televizyon yayınlarını izlemek yasaktı.
Aynca her kız öğrenci tesettürlü olup namaz kılıyordu.
Her pazar sabahı yalnız yaşayan, evinde halı ve kitap-
lardan başka eşyası olmayan Hocam' fŞükran Hanımj
dedikleri genç bir bayanın evine kahvaltıya gidiliyordu.
Bu gidiş de zorunluydu. Kahvaltıdan sonra sohbet adı
altında ders başlıyordu. Derslerde, bugünkü yaşam ko-
şullannın zorluğundan, bozulan bir toplumdan, gerçek
Müslümanlann birbirlerine yardımcı olduklarından, öğ-
rencilerini rahat yaşattıklardan hareketle bugünkü sis-
temin değişmesi gerektiği. bunu ancak Müslüman
gençlerin başaracağı, bugün yanlış bulsalar dahi bu
üniversiteleri bitirip devletin yüksek kademelerinde gö-
rev almaları gerektiği, bu amaç için çok çalışılması, son
derece yumuşak ve guzel sozcüklerle empoze ediliyor-
du. Bu konuda en büyük güçlüklerinin orduyu ele geçir-
mek olduğu, ama erkek öğrencilerinin bu konuda ne
kadar çalışkan ve azimli olduklan kız öğrencilere güzel
bir örnek olarak sunuluyordu. Yani erkeklerin işi daha
zordu. Islam dininde kadının yönetımde bulunması gü-
nah olduğundan kız öğrencilerin evlenip çocuk doğur-
maları ve çocuklarını Islami esaslara göre yetiştirip
geleceğe yönelik Müslüman jenerasyon yaratmaları
gerektiği, ancak böylelikle toplumsal huzurun kurulup
devam ettirilebileceği söyleniyordu."
Okurumuz uzun bir süre o evde kalmış. Evde kaldığı
sürece sigara içmiş ve başını açık bırakmış. Onu hiç
eleştirmemişlsr, üstelik çok sıcak davranmışlar. Amaç-
ları da şuymuş: Kaybetmek yerine kazanmak... Yani
sürekli hoşgörü göstererek yanlarına çekmek...
Mektubu okumayı sürdürüyoruz:
"Çağımızın gereklerinden kaçmamamızı, Islamiyette
bilim ve teknolojinin zorunluluk olduğunu. ancak bunları
Allah yolunda kullanmak gerektiği vurgulanıyordu. Te-
mizlik üzermde önemle duruluyor birtakım tuhafesasiar
getiriliyordu (Örneğin tuvalete çoraplar çıkarılıp sol
ayakla girilecek, çıkarken ayaklar dize kadar yıkana-
cak). Vücudun güzel kalması için alkollü parfüm kolon-
ya, deodorant vb. yerine gülsuyu salık veriliyordu.
Yemekler yerde kaşık, çatal kullanılmadan elle yeniyor-
du."
Mektup şöyle noktalanıyor:
"Her evm yaş olarak en büyük kız öğrencisi o evin
imamıydı. Her evde bir imam vardı. Bu imamlar evlere
erzak getiren arabalı bayana bağlıydı. Ona da başimam
deniyordu (Eşı de erkeklerin başimamı olarak Fethullah
Hoca ile irtibat kuruyormuş). Kız oğrenci evlerinden ba-
şimam sorumluydu. Şehirlerdeki başimamlar da o böl-
gedeki hocalarına bağlı. Hoca işin eğitimini üstlenmiş
durumda. Eğitim, ibadet ve sohbet toplantılarını organi-
ze ediyor. son derece kapalı bir hayat yaşıyor ve asla
mal-mülk edinmiyordu. Okunacak kitaplar hoca tarafın-
dan tespit edilip başimam aracıhğı ile evlere gönderili-
yor, evdeki imam da akşamları ev halkına sohbet adı
altında ders veriyordu. Aynca başimam evlenme çağın-
daki kızlara Müslüman bir erkek bulma işini de üstlen-
mişti." •
ANAP grup toplantısı
Yılmaz, Sıvaskatüamını
maçkavgasınabenzetti
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. Başbakan
Tansu Çiller'in "Biz
gidersek, RP gelir" şeklindeki sözle-
rinin temelinde ANAP korkusunun
yattığını söyledi. Yılmaz. "Baş-
bakan'ın ghmekten söz etmesi. ger-
çeği görmeye başladığımn işareti.
Şimdi milleti korkutmaya çalışıyor.
Aslında bizden korkuyor, ama mille-
ti RP ile korkuruyor" görüşünü sa-
vundu. Hıçbir düşüncenin suç sa>ı-
lmadığı bir Türkiye yaratmayı he-
deflediklerini vurgulayan Yılmaz.
Sıvas olaylannı da "Bir furbol maçı-
nda bile olabilecek olaylar" şcklindc
değerlendirdi.
Yılmaz. "bölücülük dahil hiçbir
düşüncenin suç saydmaması gerekti-
ğini" vurguladı.
Partisinin Meclis grubunda
yaptığı konuşmada. Başbakan Çil-
ler'in. ekonomıden sorumlu bakan
ve Başbakan olarak 2 yıldır göstere-
bileceği hiçbir icraatı olmadığım ifa-
de eden Yılmaz. "Sayın Başbakan'-
ın sözleri. artık istenmediğini, fo-
yasımn meydana çıktığını anladığını
gösteriyor. Hükümet ülkeyi yönete-
miyor. Memleket bunlan sırtında
taşıyor" dedi. Anayasa Mahkeme-
si'ne açılan iptal davalan nedeniyle.
Çiller'in ANAP'ı eleşürmesinin
haksız olduğunu söyleyen Yılmaz.
eleştirilerin. Başbakan'ın hukuk an-
layışmın Mlkelliğiıu' gösterdiğini sa-
vundu. Başbakan Çiller'in
kızgınlığının PTT'yi satamamaktan
kaynaklandığını öne süren Yılmaz.
hükümetın PTT'yi satma düşûnce-
sinin temelinde yatan asıl nedenin.
satıştan elde edilecek geliri. mart ye-
rel seçimlerine kadar dağıluruk
ANAP'ı sıkıştınnak olduğunu id-
dia ettı. Mesul Yılmaz. "PTT'vi sa-
tamayınca kavnaklan kunıdu.
Kızgınlıkları ondan kavnaklanıyor"
diye konuştu.
Koulisvon ortuklunnın Terörle
A NAPlideri,
Sıvas olaylarını
"birfutbol
maçında bile
olabilecek
olaylar" şeklinde
nitelendirdi
Mücadele Yasa Tasansfnı l.Saydır
TBMM Genel Kurulu'na getireme-
diğını ve son olarak da tasanyı Ge-
nel Kurul'a 1.5 ay daha getirmemek
için anlaştıklannı anımsatan
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bu 3 aylık gecikmenin tek nede-
ni, koalisyonu sürdürmektir. Ne
memleket, ne de terör umurlarmda
değil. Tek düşündükleri. koalisyonu
sürdürebilmek ve kolruklarını koru-
maktır."