19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 1993 PAZARTESİ 8 DUNYADA GEÇEN HAFTA 90milyon dolar 2 zencinin oldu FUAT KOZLUKLU WASHINGTON - "90 milyon dolannız olsa ne yaparsıruz?"Milli Piyango'nun 40 mılyar lıralık yılbaşı ikramiyesıni kazanacak olanın neler > apacağı sorusu nasıl Türkiye insanına "düşler alemine yolculuk" >aptın>orsa, benzeryolculuğa ABD'de de 90 milyon dolar için çıkıldı. Loto'nun heyecanı. Bill Clinton'ın Hillary'> i aldattığı ıddıalannı "biraz obun" golgeledi. Percy Ray Pridgen 69 yaşında, 17 çocuk babası emeklı bır inşaat işçisiydi. 90 milyon dolarbk ikramiyenin yansını kazandığını duyduğunda çok doğal olarak ınanamamış!.. Biletini tuvalete saklayıp sabaha kadar uyumamış. Gazetecılenn önünde ağJayan 17 çocuk babası. a\da 2 milyon dolar olarak alacağı "ikramiye" ile ne yapacağını soruyordu. NVashıngton'un suç oranı yüksek ve oldukça fakır kuzeydoğu mahallelerinden birinde oturan 29 torun sahibi Percy Ra> Pridgen. "Karuna bir e\ alacağım" dedi. Charles Gill ise 35 yaşındaydı, Virginia eyaletinin Chesterfield kasabasında yaşıyordu. Bir kız çocuğu babası, devlet memuruydu ve sürekli Loto oynuyordu. 90 milyon dolann ikincı > ansına sahip olduğuna inanamamış v e kansına kazandığını söyleyip uyumuş. 90 milyon dolann zengın ettiğı olan iki kişi de fakir ve zenci. İki zencinin Loto milyoneriiğıne kimi beyazlar, yeni olmayan bir küstahhkla şu yorumu getirdiler. "Çok nornıal. Çünkö bu ülkede Loto'yu genellikle fakir oldukları için zenciler oynuyor. O yfizden kazanma yüzdeleri de havli yüksek." Şüphesız Noel'de yüzü gülen bir diğer kişi de. ekonomiyi düzeltme v aadiy le iktidara getirilen Demokrat Başkan Bill Clinton idi. Çılgınlık düzeyindekı alışverişte adeta dükkanlar yağmalandı. Ancak aşın muhafazakarlar ve kiliseler, Noel'm amacından saptınldığmı savundular. Savumnasaııavii durgıuıluk içinde MİŞELPERLMAN PARİS - Noel bay ramını gendebıraklık. I993yılınıda dörl gün sonra geceyansı, kimimiz savaşarak, kimimiz şampanya patlatarak uğurlamış olacağız... Fakat bu arada geçen hafıanın ortalannda. uzun süredır oldukça büyük sarsıntılar geçiren savunma sanayıi ile ılgilı öyle bir belge yayımlandı ki Fransa'da. üzülmek mi sevınmek mi gerektığını kestırmek hayligüç. Planlama örgütünün inceleme ve araştırmalannda ortaya çıkan rakamlar, günûmüz ile 1997 arasında en az 59 bın. en çok da 132 bin çabşanın savunma sanayii alanından aynlması gereğini haber veriyor. Savunma sanayıinin küçülmesi ıyi mi. yoksa kötü mü acaba? Hadi şımdı gelin de hiç tereddüt etmeden bunun yanıtını verin bakalım! Galiba bu duruma, yansı dolu su bardağı örneğiyle yaklaşmak gerek. Kimi. elbette ki. bardağın yansının dolu olduğu hususu üstünde duracak. Diğer yansı da boş olduğunu vurgulayacak. Kimın hakh olduğuna gelince. o da. insanoğlunun dünya FRANSA görüşüne gore değışik olacak. "Silahlar neye yarar?" sorusunun yanıtı bellı. Ama, bir de nzkından olacak bınlerce adamın durumunu düşünmek gerekmez mi° Sanınz yukandaki sorunun yanıtı, "henı iyi, hem de kötü" şeklinde olsa gerek.. Raporda, sılah sanayıinin geleceğı hakkında "iyimser" ve "kötümser" olasılıklar birarada ele abnmış. İyimser yaklaşımla. 1992'debusanayıi dalında hacım bakımından iç talepte yüzde 5'lik bir azalma olacak. Ihracata ilişkin panorama da aşağı yukan a> nı. En iyi olasılıkla. 1993-1997 yıllan arasında yüzde 5'lik bir artış beklenebılir. Karamsar olasılıkta ıse, 1993'teki yüzde 5'lik azalmanın yanı sıra, onu izleyenyıllarda yüzde 10'arlık gerilemeler gerçekleşebilir. îlgıli merciler silah ve askeri malzeme sanayiindeki durgunluklan engelleyebilmek için ülkeler arasında ortak gjrişım önenyor. Arzu edenlere bildirilir' Erkeklergeçenyıl da aynıydıEDİPEMtLÖYMEN LONDRA - Parlak kadın dergilerinde üzerine sayfalarca yazı döşenilen "Yeni Erkek"ın hiç v ar olmadığı. masa başında. kadın dergilerinin yönetıcileri tarafından uydurulduğu anlaşılıyor. Geçen hafta Mıntel adb kamuoyu araştırma şirketinin yayınladığı bulgular, erkek milletinin yine eskisi gibi, kadın milletinin de yine eskisi gibi olduğunu gösterdi. Araştırmaya katılan her lOOerkekten sadece bir tanesi. tek bir tanesi, "Yeni sadece bir tanesi. tek bir tanesi, "Yeni Erkek" kapsamına gjriyormuş. Yani yardım eden, ortahğı sibp süpürmeye yardım eden, ütü yapan, çocuk bakan erkeği arayıp arayıp doğru dürüst bulamamışlar.. Mintel, acı haberi açıkladı: Yeni Erkek uydurma bir kavraın. Kadın dergileri vegazetelerin kadın sayfalannı renklendırmek için masa başında uydurulmuş bir kavram. Yeni Erkek gerçekten varolsaydı daha fazla bulmamız gerekmezmiydi?... Mintel'in bulgulan içleracısı: 1993biterkenîngilizkadını eğer 35-54 yaş arasındaysa yemek için en fazla vakit harcayan o, bulaşık ve çamaşır için yine o, ama eve ilişkin mali konularda karar onda değil. erkekte. Bu hem, kadın çalışsa bile böyle. Ama planlama yapmak zorunda kalan. kadın. Parayı veren erkek... Pekiyi, bu işleri ortaklaşa, paylaşan hiç mi yok? Mintel zar zor bulmuş böylelerini. 34 yaşın altında, evlenmeden birlikte yaşayan. İNGİLTERE çocuksuzçiftler... Sonra neoluyorda erkekler bu işleri kadınlara bırakıyor? Mintel'e göre, bır kere çocuk sahibi olduktan sonra erkekler. rnerkez karar ve yürütme kurulundan çekiliyorlarmış... Bu durumda ortaya üç tür kadın çıkıyor: (1) Süperev kadınlan. her 10 kadından 7'si bütün ev ışlerini yükleniyorlar. ama karar yetkileri ya az, ya da yok. (2) Evın müessese müdürleri. her 10 kadından 3"ü, ve bunlar bütün faturalan ödeyen ve ev işlerini gıklan çıkmadan yapanlar. Bunlar azınlıkta. (3) Evin genel müdürleri, her 10 kadından 1 'i, bütün işleri yaptıklan gibi, önemli bütün mah' kararlara da tek başlanna karar veriyorlar. erkeği kanştırmadan. Bunlar iyıce azınlıkta ve çok küçük bir grup... Mintel'in bulgulanna göre. kadınlann büyük çoğunluğu bu durumdan şıkayetcı de değillermiş. Araştırma şefı Angela Hughes. "Meşgul insanlar mutludur" diye açıklıvor bu durumu... Araştırmaya katılan kadınlann çoğunluğunun dışarda da çalıştıklannı hatırlatmak gerek... Pekiyi, bütün bunlar olurken erkekler nerede? Ne yapıyorlar?.. Kadınlar saçlannı süpürge ederken erkekler deeğleniyormuş, kendılenne vakit ayınyorlarmış. Bu kadar basit. Ya bir Pub'a gjdip arkadaşlanyla kafa çekiyorlar ya da boş oturuyorlarmış, ya da iş yerlerinde çahşıyorlanmış. 21. yüzyılın eşiğinde, kadın-erkek eşitliğı hiç mümkün olacak mı pekiyi? Avam Kamarası'nın çahşkan bayan milletvekiîlerinden Clare Sbort'a göre belki. "Çünkö" dıyor, "Geçen yüzj udaki da> ranış biçimlerine bakarsak, bugünün erkeği elbette ileri. Ama yeterince ileri değil. Demek ki bir kaç kuşak daha geçmesi gerek." Bu. tabıi İngiltere için bir beklenti. Türkiye'de erkeğın arkasında yürüyüp yük taşıyan, tarlada iki büklüm çapa yapan, tütün pamuk toplarken erkeğin kahvede yan gelip oturduğu, dışarda çalışıp eve gelip can havbyle yemek haarlarken kocasının "Hanım, yemek hala hazır değil mi?" sorulanna lahavle çeken, çocuk bakan yeetiştiren, kentb ya da köylü Türk kadını için ise bu bekleme süresi her halde pek çok kuşaklar anlamına. Ingilizlergelecekhaftabolbolyiyip, içecekkr Dış Haberler Servisi - Madnd merkezındedüzenlenen Noel kutlamalanna babasının omuzunda katılan küçük kız bır hayli sıkılmışa benzıyor Geçen hafta Hınstiyan ülkelerin hemen hemen hepsi benzer görüntülere sahne oldu. Isa Peygamber'ın doğduğu gün olarak ilan edilen 24 aralık gecesı Hınstiyan ülkelerde festivallerdüzenlendi, yemekler venldi. bol bol bira ve yıyecek tüketildı. Noel çılgınlığına kapılan ülkelerin başında İngiltere geliyordu. Yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, İngilizlenn bir hafta ıçınde 160 bin ton puding, 13 milyon hindı tükedeceği tahmin ediliyor. Tabıi bu arada bırkaç kilo da almalan beklenıyor. İngilizlenn bu kadarcık yiyecekle yetinmeyerek aynca 300 ton Stilton peyniri. 150 milyon üzümlü tart yiyeceği, 117.5 milyon litre bıra. 35 milyon şişe şarap ile 10 milyon şişe alkolllü içki içeceği ılen sürülüyor. Birkaç gün içinde bir iki kilo almayı göze alan İngijizler bu süre çinde aynı zamanda ceplerinin boşalacağını da iyı bıbyorlar İngıltere'de geçen yıl yapılan bır araştırmaya göre. Ingilizler geçen Noel'de alkole 750 milyon pound yanı 1.12 milyar dolar harcadılar. Jirinovski telaşı ISVEC GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Geçen hafta içinde Avrupa Birbği'yle İsveçarasındaki görüşmeler, iki aynntının karara bağlanmasıylasonuçlandı: İsveçliler, ağız tütünü üretmeyi ve kuzey komşulanna satmayı sürdürecekler: Tekel de içkı satışlanndaki varlığını koruyacak ve buna karşılık dışalım kanallanru tekelinden çıkartacak. İsveç halkının günlük yaşamında azımsanmayacak bir yen olan Tekel'le ilgib gelişmelenn başında abarülarak yansıtılması, tanmmış ekonom Inger Jagerhorn tarafından eleştirildi ve basın. "gerçek anlamıyla önemli konulara ilgi göstermemekle" suçlandı. Geçen hafta. bir kamuoyu yoklama şırketinin yaptığı son araştırmada. sağ ve sol bloklar arasındaki potansıyel oy farkınındaraldığı saptandı. Sosyal demokratlann sempatizanlannın oranı. en son yüzde 50.5'e varmışkeii, yüzde47'yedüştü. Sol partinin yüzde 3'ü de eklenince sol blok, oylann yüzde 50'sine aday duruma geçıyor. Sağ ve orta kanat ıse ancak yüzde 46.5'i buluyor. Rusya'daki seçim sonuçlan, her ülkede olduğu gibi burada da tartışıbnakta. Savunma Bakanı Anders Björck, konuşmakta gecikmedi ve savunma giderlerinde yapılması tasarlanan kesintilerin durdurulmasını. ordunun güçlendirilmesini istedi. Bjorck. "5 yıl önce, Sovyetler'in dağılacağını bilmiyorduk, ama Finlandiya'yı yeniden Rus imparatorluğuna katmak isteyen bir adama bunca oy verileeeğinden de habersizdik" dedı. Tilrlclye'nln AB Temsllclsl Cem Duna: 1994'te bütün AB ülkeleri PKK'yıyasaklayacak Duna, 1994'ün ikinci yansında Almanya'nın AB'nin dönem başkanlığını devralmasıyla önemli gelişmeler olabileceğiııi söyledi. BRÜKSEL (AA) - Türkıye'nın Avrupa Bırliğı nezdindekı Daımi Temsılcısi Büyükelçı Cem Duna, Anadolu Ajansı'na verdiğı özel demeçte. 1993 yılında Türkiye-AB ılişkilenni değerlendır- di ve 1994'te beklentıleri anîatü. 1993 yılının. Avrupa Topluluğu açısından önemli bir yıl olduğunu, her şeyden önce, toplu- luğun adının değiştiğini ve "Avnıpa Birtiği'' ol- duğunu hatırlatan Cem Duna. kasım ayı başı- nda. Maastricht Anlaşması'nın yürürlüğe gir- mesiyle birlikte. AB'nin. kimlik kazandığını belirttı. Ekonomık, sosyal ve siyasi boyutlarda da önemli değişiklikler olduğunu an- latan Duna, "AB bünyesinde, dış politika alamnda başarısızlıklar başarılardan daha fazla oldu. Bos- na-Hersek'te toplulugun hiçbir et- kili çözüm getirememesi, dramın başarısızlığın örneğidir" dedı. Duna. AB'nin hiçbir zaman ABD gibi olmayacağını, kendıne özgü bir süreçte, kendine özgü bir birlik olacağmı söyledi. 1993'ün Türkıye-AB ibşkileri açısından son derece aktif bir dö- nem olduğunu s°vunan Duna, 1992 yılında yapılan ortaklık kon- seyinde alınan kararlar doğrultu- sunda önemli gelişmeler kayde- dildiğini söyledi. Yılın ilk yansında, Danimar- ka'nın dönem başkanlığı sırasında üst düzey iliş- kılenn verimliliğıne dikkat çeken Cem Duna. Kopenhag zirvesınde 12'lerin, Türkiye ile ibşki- leri. hedef tam üyelık olmak üzere; gelıştirerek sürdürmekte kararlıbk ve irade beyanında bu- lunduklannı hatırlattı. Gümrük birlığı müzakerelerinın. yördendir- me komıtesi çerçevesınde yoğunluk kazandığı- na da dikkat çeken Cem Duna. Belçika'nın dö- nem başkanlığı sırasında; kasım ayında yapılan Türkiye-AB ortaklık konseyınde de. tam üyelık ve gümrük bırliğı konulannda hedeflenn teyit edıldığini belirttı "Terörizm konusunda, geçen yılın en önemli ge- Cem Duna - Umutluyuz. lişmelerinden birisi PKK'nın Fransa ve Alman- ya'da yasaklanması oldu" diyen Duna. şöyle de- vam etti: "Bu gelişme AB bünyesi dışında ele aJınamaz. Önümüzdeki dönemde konunun topluluk bo- yutunda ele alınması daha doğal ve kaçınılmaz olacaktır. Abnanya >e Fransa'da yasaklanan bir faaliyetin AB bünyesinde de yasaklanması ciddi bir şekilde kendisini hissettiren bir gereksinim olarak ortaya çıkacaktır." Bazı AB ülkelennin. çeşitli mevzuat bahaneleri öne süre- rek PKK terörüne karşı tedbir almakta gecikmesini eleştiren Duna. "Mevzuat güçlüklerinin Almanya'da daha az olduğunu sanmıyorum" dedi. 1 Ocak 1994 tarihinde AB dö- nem başkanhğını Belçika'dan devralacak olan Yunanistan'- dan fazla bir beklenti olma- dığını söyleyen Büyükelçi Cem Duna, "Yunanistan'ın dönem başkanlığı konusunda müspet bir şey söyleyebilmek zor. Yu- nanlıların başkanlığı almadan önce sergiledikleri işaretler faz- la cesaretlendirici değil. ama bu toplulugun kendine özgü so- runudur" dedi. Duna, 1994 yılının ilk bölümünde, Türkiye- AB gümrük bırliği görüşmelerinin, yönlendirme komitesi çerçevesınde sürdürüleceğini. bunu Atina'nın engellemesinin mümkün olmadığını vurguiadı ve "Yunanistan'ın dönem başkanlığı sırasında, bunun dışında bir gelişme beklemiyo- ruz" dedı. 1994 yıbrun ikinci yansında, Alman- ya'nın dönem başkanlığı sırasında Türkiye açısından önemli gelişmeler olabileceğini, or- taklık konseyınin toplanacağını ve 1995 yılında kurulacak olan gümrük bırlığının esasçerçevesı- nin ortaya koy ulacağını söyleyen Duna, "Alman- ya büyük ve ağırlıklı devlettir. 1994'ün ikinci yarısında olumlu gelişmeler beklemek gerçekçi olabilir"dedı. Türk - Azeri Genç Sanatçılar Resim Yartşması Yetenekli genç Türk ve Azeri sanatçılann eserterirti bır araya getirmek ve iki ülke arasındaki kultûrei ilışkıleri pekıştirmek amacıyla BP Türkiye ve BP Azerbaycan bır resim yarışması duzenlernıştır. 35 yaşın ' altında olan sanatçılar yarışmaya, resim ve özgunbaskı resim dallarmda en çok uç eserle katılabılecektır. VEFAT Emekli eğitimci 1946-47 Gölköy Enstitüsü mezunu HUSEYINAYTEKIN'İ 24 Arabk 1993'tekaybetmışobnanındenn üzüntüsü içindeyiz. Ailesi adına oğlu OSMANAYTEKİN Seçici Kurul Prof. Süleyman Saim Tekcan M.S.Ü. Gûzel Sanatlar Fakultesı C^. U. Prof. Ergin inan M.Ü. Guzel Sanatlar Fakultesı Öğ. U. Farkhad Khalilov Azerbaycan Sanatçılar Bırliğı Başkanı Temuchin Efendiyev Azerbaycan Oevlet Sanat Ünı. Rektörü Victoria Preston BP Sanat Danışmanı İLAN DİYARBAKIR 2. AŞLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1993/414 Esas Davacı Kaya Baysal. vekıli tarafından davab Servet Baysal aleyhı- ne açılan boşanma davasının yapılan açık >argılaması sırdsında ven- ICTI ara karar gereğince: Davalı Servet Baysal'ın Azıziye Mahallesı. No: 503 Seyrantepe Diyarbakır adresıne çıkanlan teblıgatın bilatebliğ iade edildığt gibi, emnıyetçe yaptınlan soruşturma neticesınde teblıgata yarar adresi tespıt edılemedığınden. dava dılekçesinın ilanen teblığıne karar veril- miştir Karar gereğınce; yukanda adresi yazıh davalı Servet Baysdl'ın du- ruşmanın bırakıldığı 27.1.1994 gunü saat 09.00"da duruşmada bizzat hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl etürmesı; duruşma- ya gebnesi ve dava ile ılgili ıbraz etmek ıstediği belgeleri duruşma gününe kadar göndermesi ve\a getinp ıbraz etmesi. getmediği gibi kendisini bır vekılle de temsıl ettırmedığı takdırde yargılamaya yoklu- ğunda devam edileceği ve karar verileceği keyfıveti davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur 7 12 1993 Basın: 53619 Ödüller Birinciye 30.000.000 TL İkinciye 20.000.000 TL Üçüncüye 10.000.000 TL Yan t >ma MrtıuıncM vo k.ıııîmı lonııljn HP Ank,ır.t 1 t-nıiıl Bunıstı. ( mnalı ( aıl NoKIİ/i (KvSîO \nUrj Tcl ((HI2) ^^()S^"ı BP lurkı\t Mcrktv BuroNuCumlnıriM! < .Kİ hjjt Han No 21 -2^ Sti22< Klmaıljn • KI.IDIHII Id ((1212) 1M -M 00/228 .ıtlrolmnJtıı M- rurknı-dckı (nı/d ^.ınjtl.ır f-jkııItck-riiKk-n u-nıın cdık-hıiır İLAN T.C. DİCLE ASLİYE Hl'KLJK MAHKEMESİ Sayı:1992'65Es Davaa DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından davahlar Hanım Karahan (Yıldız) ve müşterekleri aleyhine mahkememize açılan cebri tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasında venlen ara karan gereğınce; Dıvarbakır ili. Dıcle ılcesi. Alkan Kövû. Köyıçı mevkıinde bulu- nan 396 nr'hk 213 parsel savılı taşınmazın kamulaştırma sebebıyle 2942 savdı jasının 17. maddesı gereğince DSİ Genel Müdürlüğü adı- na tescıli istenilmiştir Ancak tapu maliklennden Meryem Ocali'ne tüm aramalara rağmen dav a dılekcesı tebliğ edılememiş ve ilanen teb- ligat yapılmasına karar venlmıştir. Davalı Mustafa kızı Meryem Öcalının duruşmanın bırakıldığı; 15.2.1994 günü saat 09.00'da duruşmada hazır bulunması >a da ken- disini bir vekılle temsıl ettirmesı. aksı halde yokluğunda yargılama yapılıp karar venleceğı. meşruatlı davetiye yenne geçerlı olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın: 53695 BM tartısılıyor: Güvenlik Konseyi genişlemeliNEWYORK(AA)-1993'ün son günlen yaşanırken dünya- nm en büyük uluslararası för- mu olan Birleşmiş Mılletler'in (BM) geleceğine ilişkin sorular zirunleri zorluyor. BM'nin yeniden yapılanması tartısılıyor. Kuruluşun en etkili organı olan ve yaptınm gücüne sahıp Güvenlik Konseyi'nin ge- nişletilmesi. daha demokratik ve şeflaf yöntemler ile çabşıl- ması. Türkiye'nın de "ateşli" bir şekilde savunduğu bir dü- şünce olarak zemin kazanıyor. Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılanması ile ılgili olarak oluşturulacak çalışma grubu, gelecek yıl boyunca konuyu ay- nnülanyla ele alacak. Türkiye, coğrafya. ekonomik ve askeri güç, BM operasyonlannda yer almış obnak. siyasi etkinlik ve nüfus gibi unsurlar baz alına- rak yan-daimi üyelik statüsü- nün oluşturulmasıru önenyor. ABD ise, Almanya ve Ja- ponya'nın daimi üyeler olarak Konsey'de yer abnasını ortaya atarken. Ukrayna da somut bir öneriyle nüfusu 50 milyonu aşan ülkelerin dönüşümlü ola- rak yan-daimi üyebk yapmala- ' nnı istıyor. Güvenlik Konseyi, mevcut yapısıyla 5 daimi ve 10 geçici üyeden_ oluşuyor. Konsey, ABD- İngiltere ve Fransa gibi daimi üyelerin istekleri doğruy- ltusunda yönlendirilmek ile eleştiriliyor. BM yetkilileri. kuruluşun "güç bir 365 günü geride bıraktı- ğım" vurgularken 1994'ün, "bir yön beliıieme ve yeni taııımla- malara gereksinim yılı" olması- nı beklediklerini beîirtivorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle