25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26ARALIK1993PAZAR HABERLER Dalan, DYP'nin İstanbul adayı • İSTANBUL (AA) - DYP İstanbul Milletvekili Bedrettin Dalan, İstanbul Büyükşehir Belediye BaşkanlığVna aday olduğunuaçıkladı. Maltepespor'un 70. kuruluş yıldönümü nedeniyle Caddebostan Maksim Gazinosu'nda düzenlenen geceye katılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Bedrettin Dalan, başkanlığa DYP'den aday olduğunu ve adaylık haberini bizzat Başbakan Tansu Çiler'den aldığını açıkladı. Dalan yaptığı konuşmada "İstanbul'un kaderini ancak Dalan faktörü değiştirir. İstanbul'a buradan merhaba diyonım. Tuzla'dan Kadıköy'e kadar olan sahil sulanna gözlerirnin rengini vereceğim'"dedi. Erbakan'dan iktidar müjdesi • TARSL S (Cumhuriyet Güney tlieri Bürosu) - Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, üç gün sürecek Çukurova gezisinin ilk duragı Tarsus'ta partililere "iktidar müjdesi" verdi ve Türkiye'yi 50 yıldır yöneten partileri de "Amerikan uşağı" olmakla suçladı. Yaklaşık 4 bin kişiye seslenen RP lideri Necmettin Erbakan, Türkiye'yı yıllardır idareeden liderleri mankene benzeterek, "Türkiye'nin gelişmesini istemeyen dış güçler, mallanru satabilmek için mankenleri allayıp pullayıp karşımıza çıkanyorlar. Eskidikleri zaman allayıp pullayıp tekrar vitrine koyuyorlar" diye konuştu. Kûrtlep çatıştı 100'denfazlaölü • BAĞDAT(AA)-Irak'ın kuzeyinde rakip Kürt gruplar arasında çıkan çatışmalarda 100'denfazla kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi. Bağdat"ta yayımlanan El Cumhuriye gazetesi Irak haber ajansı INA'nın, Erbil ve Süleymaniye'deki kaynaklara dayanarak verdiği habere göre İslami Kürt Partisi ve Kürt Sosyalist Partisi ile Celal Talabani ile Mesut Barzani'yebağlı kuvvetler arasında çıkan çaüşmalarda 100'den fazla kişı öldü. Gazetenin birinci sayfasından verilen haberde "Bazı kaynaklar iki taraf arasındaki çatışmalarda 100"den fazla öîü ve yaralı bulunduğunu bildirivorlar" denildi. Polisr miniböse ateş açtı; 2 kişi yaralandı • İstanbul Haber Servisi - Kartal'da dur ihtanna u>Tnayan bir mınıbüse ateş açan polisler. birisi ağır iki kişiyiyaraladı. Kartal Terörle Mücadele Şubesine bağlı ekipler, dün gece 34 G 0409 plakalı minibüsten şüphelenerek durdurmak istedi. Ancak. minibüsün içindeki iki kişi. ekiplerin dur ihtanna uymayarak kaçmayaçalışû. Bunun üzerine minibüsün arkasından ateş açan polisler. Osman Tarlacı (25) ve Yılmaz Okumuş (34) isimli kişileri yaraladı. DEP, seçimlepde ittifakı düşünmüyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DEP Genel Başkanı Hatip Dicle, 27 martta yapılacak yerel seçimlerde. hiçbir partiyle ittifaka gitmeyeceğini söyledi. DEP'in. genişletilmiş yerel yönetimler danışma toplantısının açılış konuşmasını yapan Dicle. yerel seçimlerin güvenli ve özgür bir ortamda yapılması için AGİK ile Türk-İş. Hak-İşveDİSKgibi demokratik kitle örgütlerinden gözlemci istediklerini açıkladı. Merter'de yangın: 1 ölü • İstanbul Haber Servisi - Merter'de bir otomobil bakım servisinde çıkan yangında bir kişi öldü, üç kişi de yaralandı. Merter Keresteciler Sitesi Ardıç Sokak 16 numarada bulunan Volvo otomobil bakım servisinde dün akşam saatlerinde yangın çıktı. Tamirhane kısmındaki benzdnin patlaması sonucu Mustafa Kurdoğlu öldü, varalanan YavuzTurgut (30), Yaşar Gündoğan (23) ve Metin Savaş (25) Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı. Seçim bildirge taslağında k Kürtçe yayın veeğitim' vaatedildi, 'Soldaki bölünmeye sonverecektir' denildi 4 SHP, laikliğiıı güvencesi' tSMET DEMİRDÖĞEN ANKARA - SHP, genel yerel seçim tas- lağında partinin Türkiye'de laikliğin gü- vencesi olduğu bir kez daha vurgulandı. Taslakta. "Kürtçe yayın ve eğfönr hedefı- ne yer verdi. Cumhuriyet'in edindiği 17 sayfalık taslak, "Çağn" bolümüyle son buluyor. "SHP, yeni bir Hderie, yeni bir kimlikle, yeni örgiit anlayışıyla, özünü öz- gttrhık, eşitlik. kardeşlik, katılım. dayants- ma kavramlarında bulan evrensel değerie- riyle bir kez daha Türkiye'nin geieceğine talip olmaktadır" diye başlayan bu bölüm- de, partinin gücünü, "tophımsallığm öne- minden" aldığı vurgulanıyor. Taslakta, örgüt ve katılımcılığın SHP'- nin en temel gücü olduğu, demokratik ve sivil toplumun, yeni bir ideolojık anlayış .içinde SHP örgütünden başlayarak kuru- lacağı anlatılıyor ve şu görüşlere yer verili- •SHP'nin hazırladığı 17 sayfalık genel yerel seçim taslağında örgüt ve katılımcıhğm partinin en temel gücü olduğu, demokratik ve sivil toplumun, yeni bir ideolojik anlayış içinde SHP örgütünden başlayarak kurulacağı anlatılıyor ve 'Yeni sosyal demokrasi anlayışı, toplumun çok tartıştığı soldaki bölünmeye de son verecektir 1 deniliyor. yor: "Yeni sosyal demokrasi anlayışı, Türki- ye topiumunun çok tartıştığı soldaki bölün- meye de son verecektir. İlkeleri, önerileri, örgütüyle SHP, Türkiye solunu tabanında birleştirecek sosyal demokrat parti olduğu- nu bu seçimierde kanıtlayacaktır. Bölün- müş bir sol, Türkiye siyasetinin yaşadığı en bûyük tehlikedir. Doğan boşluğu doldur- maya aday olan güçleri, Türkije artık çok iyi tanımaktadır. O güçlerin Türkiye'yi her dönemde içine sürükledikleri karanhk bel- leklerdedir. Sol taban, kiştsellikten annmış ilkesel bir duvarlılıkla bu sorunu çözecek sosyal demokratları SHP tabanında yo- ğunlaşnıış bir güce dönüştürecektir. Bu se- çim kırgınlıkların giderileceği, bize dargın- ların da aramı/a katıiacağı bir toparlanma dönemi olacaktır." SHP'nin seçim bildirgesi taslağında. Güneydoğu sorunu konusunda. şu görüş- ler ortaya konuluyor: "Ülkemizin doğusunda ve güneydoğu- sunda yaşanan Kürt sorununu terör sonı- nundan ayıran, hepimizin sorunu olarak tanunlayan, onu demokratik haklar sınırı içinde çözmeyi amaçlayan SHP, bu yanıy- la tophımsal barışın ve bütünlüğiin de gü- vencesidir. Kürt yurttaşlaranızın çocuklan- na diledikleri adı koymalanndan başlayan süreç, diUerini özgürce öğretmelerini, özel radyo ve tetevizvonlardaki Kürtçe yayına yönelik kısıtlamayı kaldırmaya, nihayet o bölgede yaşayan yurttaşlaranızın ademi merkezileşen bir idare sistemi içinde yerel ihtiy açlarını daha geniş bir biçimde karşıla- maİanııa kadar geniş bir yelpaze ancak SHP tarafından yaşama geçirilebiur. SHP bu savlanyla ne "bir ernik köken, ne de bir dinsel inanç partisidir. Fakat SHP, tfim azınlıkta kalmış gnıplaruı da kendilerini ifade edebilecekleri bir siyasal zemindir. Nitekim Alevi kökenli yurttaşlarımızın haklarmı da çağdaş bir laiklik anlayışı için- de ancak ve en güçlü biçimde SHP savuna- bilir. SHP Türkiye'de laikliğin tek güvencesi- dir." CHPGenel Başkanı Deniz Bay kal. dün Aydın'dahükümeti insafsızlıklasuçladı. CHP'nin Aydın Belediye Başkan ada- yı Dr. Sema Pişkinsüt'ü halka tanıtan Baykal. ''Çağdaş bir aydın için oy larınızı Pişkjnsüt'e verin" dedi.f Fotoğraf: A A) Baykal, hükümeti suçladı 'Türkiye'ye yeni sistem gerek' AYDLN (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümeti, halka insafsız davran- makla sıiçlayarak, çıkanlacak vergi yasasmın altuıda >ine halk ezilecektir" dedi. Partisince Aydın'da düzenlenen açık hava toplantısında konuşan Deniz Baykal, KDV ar- tış orarunı yüksek, memur maaşlanna y apılacak zammı da düşük bularak, "Bu insafsizlık değil mi, nerede sosyal adalet" diye sordu. Terörün üs- tesinden kendilerinin gelebileceğini öne süren Baykal, dürüstlük mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek " Türkiye'de çiftçilık ve tanm devletin. hükümetin gözünden düşmüş- tür. Türkiye'nin yönetimi Ankara'dan Ana- dolu'ya doğru yayılmalıdır. Eski kafada devam etmemek laam. Türkiye'de yönetim biçiminin değişmesi lanm" di\e konuştu. Aydın Devlet Hastanesi eski Başhekimi Dr. Sema Pişkinsüt'ün CHP'nin Aydın Belediye Başkan adayı olduğunu açıklayan Baykal, Piş- kinsüt'ün çeşitli ovunlarla görevinden alındığını söyledi. Baykal kendisine verilmek istenen ken- tin anahtannı da Pişkinsüfe verdi. Aydın'a gi- derken Germencik'te belediyece yaptınlan bir köprünün temel atma törenine de katılan Bay- kal. temel atarken. verel yönetimlerin yetki kay- naklannın artünlmasını istedi. Oktay Ekşi, İlhan Selçuk ve Ali Sirmen, Terör ve Basırf konulu panelde konuştu: Terör, çağdaş demokrasiyle önlenir İstanbul Haber Senisi - Basın Konseyi tarafından düzenlenen "Terör ve Basın" konulu panel- de, basmın teröre ilişkin haber- lerde "işbirlikçi" konumuna düşmeden sadece haber niteliği olan malzemeler kullanarak, terör karşısında alması gereken tutum ve dikkat etmesi gereken ilkeler ele ahndı. İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi İl Genel Meclisi Salonu'- nda düzenlenen panele Basın Konseyi Başkanı ve Hürriyet Gazetesi Başyazan Oktay Ekşi, gazetemız yazarlanndan Ilhan Selçuk ve Millıyet gazetesinden gazeteci yazar Ali Sirroen katıl- dı. . , . Basının, teronstlenn top- lumda korku yaratma amaana alet olmamasını söyleyen Ok- tay Ekşi, "Basının birinci soru- nu, terörizmin amacına hizmet etmeden kendi sorumlulukları- nın gereğini nasıl yerine getirebi- leceğidir. İkinci sorun da devlet adına kamu görevlilerinin bir ta- kım kurallar koymasına ve ha- berlerin akışına miidahale etme- sine ne ölçüde razı olacağı veya hiç razı olmaması gerekip gerek- mediği hakkında karar vermcsi- dir" dedi. Ekşi. Almanya'yı örnek vererek. "dünyada basın ile devletin bu konuda işbirliği yaptığım" belırtü. Gazetemiz vazarlanndan İl- Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi (solda) ve gazetemiz yazan İlhan Selçuk ile gazeteci Ali Sir- mcn'in konuşmacı olarak katıldığı panelde, basının teröre ilişkin haberlerde Mşbirlikçi' konumuna düşmeden haber niteliği taşıyan malzemeler kullannıası istendi.( Fotoğraf. AYDIN TURN A) han Selçuk da terörün Türkiye için yeni bir şey olmadığını, 30 >nldır bunup içinde oldueunu söyledi. Selçuk. "BirülkedeöO'- Iı ydlardan 901ı yıllara kadar terör dalga dalga geliyorsa, şid- det eylemleri artıyor, askeri ha- rekâtlar gündeme geliyorsa te- rör artık toplumsal, siyasi ve ekonomik bir boyut almış de- mektir" dedi. Terörün haklı başkaldınlardan ayırt edilmesi gerektiğıni belirten Selçuk. ilk yapılacak şeyin demokrasiyi çağdaş anlamda uygulamak ol- duğunu, böylece teröristin ge- rekçesıni silip atacağını söyledi. Terörü siyasetin şiddet aracılı- ğıyla yürütülmesi olarak tanım- layan Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti: "Terörü mahkûm etmeden önce biraz da 30-40 yıldan beri çok parrili rejimin demokrasiye dönüşememesinin payına bak- mak lazım. Bugün artık terör Türkiye'de toptumsal dokuya iş- lemiştir. 60'lı yıllardan bu yana geüşen terör, bugün artık derin- leşmiş \e ustalaşmıştır. Orada Türkive'yi sömürgeci oiarak ni- teleyen insanlar var. 'Biz T.C- >e karşı savaşıvoruz" diyorlar. Onların mantığı başka. Misald Milli sınırlarına inananların baş- kadır. Ancak çok biiyük bir gaf- lete düşnıediğimiz sürece ülkede çözühne olacağına inanmıyo- rum.*' Fikir özgürlüğünün sınırlan- maması gerektiğıni de \urgula- yan Selçuk. "Basının içinde her türlü görüşü savunanlar olabilir ama, basının bu büyük tehlike- nin varlığına karşı tutumunu alması gerekir" dedi. Sihirli değnek yok Milliyet gazetesi yazarlann- dan Ali Sirmen de demokrasi- lerde terörü çözecek sihirli bir degneğin olmadığını söyledi. Türkiye gibi bir ülkede basının rolü ve terörizm karşısındaki göre\inin çok daha ciddi oldu- ğuna dikkat çeken Sirmen. dev- let terörünün törörün kendisine hizmet ettiğini söyledi. Pancl sonunda izleyicılerin sorulannı yanıtlayan İlhan Selçuk,"Uğur Mumcu" cinayetiyle ılgilı bir soruya karşılık olarak. "Sanı- yorum, bir tek L ğur Mumcu ci- nayetinin çözülmesivle olaylar aydınlatılacak. Ama aydınİatı- lamr\or"dedi. Demokrasi Kurultayı'nda konuşan ünlü yazar, Türkiye'deki sistemi 'ucube'ye benzetti Yaşar Keıııal: Apo9 yu dağa devlet çıkardı YAHYAKOÇOĞLU Aralannda Yaşar Kemal'in de bulundu- ğu düzenleme komitesi tarafından ger- çekleştirilen Demokrasi Kurultayı. ça- üşmaîanna başladı. Kurultayın açış konuşmasını yapan Yaşar Kemal. Tür- kiye'nin 70 yıldır demokrasiyle yönetil- mediğini. uygulanan yönetim sistemi- nin. ancak ''ucube" olarak rütelenebile- ceğini söyledi. Kurultayın sunuş raporunda ıse de\letin demokrasiyi uy- gulamamak ıçın her zaman bahaneler bulduğu belirtılerek kurultayın bu ses- sizliğe karşı düzenlendiği kaydedildi. Hazırlıklan yaklaşık 2 aydır sürdürü- len ve Yaşar Kemal. Nur Sürer, Ufuk l ras, Ercan Kanar, Ali Rıza Dizdar, Su- na l ras, Haşmet Atahan, Münir Ceylan, Ragıp Zarakolu, İsmet Aktaş, Demirtaş Ceyhun, Murat Belge ve Yicdan Bay- kara'nın düzenleme komitesini oluştur- duğu Demokrasi Kurultayı, İstanbul Hilton Oteli'nde çalışmalarına başladı. Siyasi parti genel başkanlan ve her ke- simden kişilerin çağnlı olduğu kurulta- ya çok kalabalık bir katılım oldu. Ku- rultay. demokrasi ve devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Demokrasi Kurultayı, İstanbul Hilton Oteli'nde çalışmalarına başladı. Yaşar Kemal. kurultayın açış konuş- masında, Türkiye'de ilk İcez Demokrasi Kurultayı düzenlendiğini bildirerek "İnşallah bu kurultaya birinci demokrasi kurultayı adını veririz" dedi. Kemal, Türkiye'de hiçbir ülkede olmadığı ka- dar demokrasi düşmanı bulunduğunu ve bu nedenle Türkiye'nin bütün çaba- lara karşın demokrasiyle yönelilmediği- ni belirtti. Demokrasiye yönelik çabala- nn zayıf kaldığını, bunun "aydınlann günahlarından" kaynaklandığını ifade eden Kemal. "Bizler, demokrasiyi ve de- mokrasinin nimetlerini halkımıza anlata- madık" dedi. Türk ve Kürt halkının kardeşçe yaşa- ması gerektiğini, Türk halkının olanak- lanrun aynen Kürt halkına da sağlan- ması gerektiğini dile getiren Kemal, 800 köyün boşaltıldığını. kontrgerillanın ci- nayetler işlediğini kaydederek şöyle konuştu: "Bu sözlerim bir şeyler goze alınarak söyleniyor. 70 yaşındayım, bundan sonra vız gelir tırısgider. Türkiye, 70 yıldır ney- le yönetiliyor. Demokrasiyle değil, fa- şizmle. Türkiye Cumhuriyeti sistemi ucubedir. Türkiye yönethninin başı Kürt sorunuyla beladadır. Abdullah Öcalan, devletin zoruyla dağa çıktı. Devlet ona terörist diyor, ama kendisi de köy yakı- yor, boşaltıyor. Bu da terördür." Yaşar Kemal, Kürt sorununun banş içinde çözümlenmesi için anlattığı öy- küde de Kürt ve Türk halklannın düş- man haline getirilmemesi gerektiğini söyledi. Kurultayın birinci gün sunuş rapo- runda da Türkiye'nin en büyük sorunu- nun "Kürt sorunu" olduğu vurgulandı. Düzenleme komitesi üyesi Ragıp Zara- kolu tarafından okunan raporda, Tür- kiye'de insan haklan ve özgürlüklerden söz edilemeyeceği, özgürlüklerin devle- tin tekelinde tutulduğu savunuldu. Kurultayda daha sonra Doçent Yücel Sayman. Türkiye İnsan Haklan Vakfı Başkanı Yavuz Önen, Mezopotamya Kültür Derneği yöneticisi İbrahim Gür- büz ve Petrol-Iş Genel Başkanı Münir Ceylan'ın katıldığı panel yapıldı. HAFTAYABAKIS AHMET TANER KIŞLALI Suç Askerlerde mi Yoksa Sivillerde mi? İki gazetecinin askeri bir mahkemede yargılanması, elbette ki demokrasi ile bağdaşmaz... Milli Savunma Bakanı'nın ve harta Başbakan dışında- ki bütün bakanların, Genelkurmay Başkanı'nın arkasın- dan gelmelerinin de çağdaş demokrasilerde örneği yoktur... Milli Güvenlik Kurulu'nun Bakanlar Kurulu'na "tav- siye'öe bulunmak yerine, aldığı kararları "bildirme"s\, 12 Eylül Anayasası'nın birçok ayıbından bırisîdir... Türkiye'yi sivil bir Iktidarın değil, perde gerisindeki askerlerin yönettiği izlenimini vermek, bu topluma yapıl- mış büyük bir haksızlıktır. Büyük biryanlıştır... Ama tüm bunların suçunu askerlere yüklemek de aynı ölçüde büyük bir haksızlıktır! Tıpkı kapatılan partilerin, düşürülen millervekillikleri- nin suçunu Anayasa Mahkemesi'nde aramak gibi.. Bugünkü anayasa bir büyük yanılgıdır. Ama on yıldır o yanılgıya son vermeyen siviller, bir büyük suçludur! • Babamın sıkça yinelediği bir "mesel" vardı. Deveye "Senin boynun niçin eğri" diye sormuşlar. "Nerem doğru ki?" demiş... 12 Eylül Anayasası içindeki doğruları saymak, eğrile- rini saymaktan çok daha kolay. Demokrasi düşmanı Ef- latun'un kitabını okumakla övünen bir generalin çapı, elbette ki ancak böyle bir anayasaya elverirdi. Eflatun'u demokrat sanan kişi, yaptırdığı anayasayı da demokrasi sandı. Tıpkı, Atatürkçülük yapıyorum sanarak Atatürk'e iha- net etmesi gibi... Tıpkı laikliği güçlendirdiğini sanarak şeriatçıların değirmenine su taşıması gibi... Bu köşede birçok kez yazdım. Asker mantığı, tek biçim, uygun adım mantığıdır. As- ker mantığında farklılıklara yer yoktur. Farklıya hoşgörü yoktur. Asker mantığı, kendi alanında kaldığı sürece, çoktu- tarlı ve saygıdeğerdir. Ama demokrasi ile bağdaşmaz! Demokrasinin temelinde, farklı olana hoşgörü yatar... Çoğulcu bir toplumun "sivil" mantığı ile askerlere "ta- limatname" hazırlasaydınız ne olurdu? Disiplin yok olur, ordu kargaşa içine düşerdi. Görevini gereği gibi yapamaz, sınırları koruyamaz olurdu. Tıpkı "12 Eylül mantığı" ile yapılanların, Türk siyasal yaşamında yarattığı kargaşa gibi.. Türkdemokrasisinin önünde oluşturduğu kocaman engel gibi... • Yeğenlerimden birisi, ODTÜ Uluslararası llişkiler me- zunu. Yabancı dil biliyor. lyi bir işin başında. Daha zamanı olduğu halde, askere gitmek için baş- vurdu. Ve kendi isteği ile "komando" yazıldı. Kimisi "vah vah"diyor. kimisi "Gerçekten de kendi is- teği ile mi seçti" diye soruyor. işin içinde başka neden- lerarayan bilevar.. Nıçin? Çünkü basının da katkılarıyla çok kötü bir hava yarat- mışız. Bu donemde askere gitmek, hele hele Güney- doğu'ya yollanmayı göze almak "olacak iş değil" gibi geliyor birçoklanna... Oysa ben yeğenimle gururlanıyorum. Ve asker kaçak- larının oranının yüzde 20'ye varmasma üzülüyorum, utanıyorum. Güneydoğu'da, bu toplumun ortak yararı için bu toplu- mun yarını için canlarını tehlikeye atanlara büyük saygı duyuyorum. Tıpkı, Birinci Dünya Savaşı'nda ingilizlere esirdüşüp esaretten döndüğünün ertesi günü dağa çıkan ve ' Ku- vayi Milliye"c\\ere katılan babama duyduğum gibi... Tıp- kı çocuk yaşında düşmana karşı silaha sarılan amcama duyduğum gibi... • Asker de yanlış yapabilir, sivi! de. Birbirlerinin alanına girdiklerinde, hatalar daha da ar- tar... Ama 12 Eylül öncesinde, siviller demokrasinin bir "hoşgörü ve uzlaşma " rejimi olduğunu unutmasalardı... Asker, bir boşluğu doldurma "görevi" içinde ortaya çı- kabilir miydi? Çıksa da başarabılir miydi? Bugün askerlerin "yurdun bolunmez bütünluğü'ne sahip çıkmaları, işlevleri gereği değil mi? Her gün "şe- hit"\er verirken bazen sivillerden daha duyarlı davran- maları doğal değil mi? Ama sivillerin hala 12 Eylül Anayasası'nı değiştırme- miş oluşları yanlış... Sadece teröristle çarpışmayı değil, tüm Güneydoğu sorununu askerlere bırakmış görünme- leri yanlış... Yaşanan sorunun boyutları ölçüsünde sorumlu dav- ranmamaları yanlış... Hele hele, kendıieri suçlu olanların, suçu başkaların- da aramaları, daha da büyük bir yanlış!.. OKURLARA NOT: Yurtdışında olacağım için bir süre yazılarıma ara vermek zorunda kalıyorum. Yeniden bu- luşmakdileği ile... Vergi tasarısı koalisyonu • Baştarafi 1. Sayfada nun DYP kanadu holdinglerin isteklen doğrultusunda. yatı- nm indirimi oranımn artlınl- ması için önerge hazırladılar. Bu gelişmeyi öğrenen SHP'- liler ise DYP'lileri uyardılar. SHP Grup Başkanı Aydın Gü- ven Gürkan ve İslanbul Millet- vekili Nami Çağan. öngereye itiraz ederek, DYP grup yöne- ticilerine oylamaya katılmaya- caklannı ya da ret oyu vere- ceklerini ilettiler. DYP'liler. bunun üzerine önergeden vaz- geçtiler. TBMM'de vergi yasası ile il- gili görüşmeler dün akşam sü- rcrken DYP'liler. koalisyon ortağı SHP'den habersiz yine önergeler hazırladılar. Hol- dinglere yatınm indirimi ve vergilendirme konusunda ko- laylıklar getiren bu önergeleri öğrenen SHP'liler yeniden ha- rekete geçtiler. SHP'liler geliş- melerden genel başkanlan ve Başbakan Yardımcısı Kara- yalçın'ı da haberdar ettiler. SHP'liler. DYP'nın getirdiği değişiklikleri kabul etmeye- ceklerini belirtirken. "eger böyle değişiklikler gerekli idiy- se niçin bize önceden haber ve- rilmiyor. Gerekli bir değjşiklik ise, konuşuruz biz de destek ve- ririz. Ama,bu yöntemlerle bir yere vanlamaz" göriişünu dile getirdiler. Bu gelişmeler üzeri- ne devreye gjren Karayalçın, dar gelirlilere daha fazla vergi yükü getirilmcsıni kabul etme- yeceklerini bildirdi. Çiller ve Karayalçın görüş- mesınde bürokratlardan da bilgj alınarak bir uzlaşmaya vanldı. Uzlaşma doğrultusun- da önergeler hazırlandı. DYP"- lılerin imzaladığı önergeleri Karayalçın. imzalamalan için SHP Grup Başkan\ekili Ercan Karakaş'a iletti. Ancak. Kara- kaş teknik düzenlemeler içeren önergeleri hemen imzalamadı. DYP'lilerin. özellikle büyük sermaye gruplannı ilgi- lendiren ve 2 milyar 400 mil- yon lira ve üstü gelirlere uygu- lanacak olan yüzde 55'lik vergi oranının yüzde 50"ye indiril- mesi istemi, SHP tarafından kabul edilmedi. Vanlan uzlaş- ma ile ücretliler ve esnaf lehine bazı düzenlemeleri de benim- seten SHP'lilerin. kabul ettiği değişikliklere karşılık olarak DYP, ücretlilere uygulanan özel indirim tutannı yükseltti. Maliye Bakanı İsmet Attila, görüşmeler sürerken yaptığı açıklamayla, halen aylık 150 bin lira olan özel indirim tuta- nnın, aylık 600 bin liraya çıka- nlacağını ve bu şekilde ücretli- lere yılda 8,5 trilyon lira ek kaynak sağlanacağını bildirdi. Görüşrnelerde, kabul ettık- leri değişikliklerin büyük ser- mayeye önemli kazammlar sağlamadığını, hatta bunu en- gellediklerini ifade eden SHP grubu yöneticileri, dar gelirli kesimın lehinde önemli geliş- meler elde edildiğini söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle