Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10ARALIK1993CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Özel sektör
Avrupalılaştı
• Ekonomi Servisi - AT ile
ilişkilerde özel sektörü temsil
eden İktisadi Kalkınma
Vakfı (İKV), gümrük biriiği
konusunda beklenen
önlemleri zamanında
almayan hükümet ve
yükümlülüklerini yerine
getirmeye yanaşmayan
topluluİc yönetımine karşı
yine "yumuşak çıkış" y aptı.
Hükümetten eşit rekabet
koşullannı oluşturması,
ATden de mali yardım
protokollerini devreye
sokması talebini yıneleyen
ÎKV Başkanı Sedat Aloğlu,
" Avrupa ile bütünleşme
yolundakibusüreç
içerisinde, sorunlan ve
önerilenmizi, bir Avrupah
gibi soğukkanlı biçimde
anlatmaya devam etmelıyiz"'
dedi.
Teknoloji
nasıl pazarlanır?
• Ekonomi Servisi -
Avusturya-Klagenfurt
Üniversitesi öğretim üyesi
Prof. Dr. D.J.G. Schneıder
pazartesi günü Marmara
Üniversitesi İşletme
Kulübü'nün davetlisi olacak.
Prof. Schneider'in
" Araştırma Geliştirme ve
Pazarlama Arasındakı
llişkilerin Şekillendirilmesı"
konulu konferansı,
Marmara
Üniversitesi Almanca
İşletme
Bölümü Anadolu Hisan
Kampüsü'nde saat 10.00'da
başlayacak.
Çelîk Halara
yeni genel müdür
• Ekonomi Servisi - Çelik
Halat ve Tel Sanayiı AŞ'nin
genel müdürlüğüne aynı za-
manda şirketin yönetim kurulu
murahhas üyesi Bekir Soytürk
getirildi. Göreve getirildikten
sonra bir açıklama yapan
Soytürk "Şirketin pazaraaçık
bir sanayı kolunda faaliyet
gösterdiğım ifade ederek,
amaçlannın Çelık Halat ve Tel
Sanayii AŞ'nin kapasıtesini
çeşitlendirerek var olan
kapasıteyi ikiye katlamak
olduğunu" söyledı. Bekir Soy-
türk, şirketin hedeflennı; çalı-
şanlann motivasyonunu ve
katüımını arttırmak, şirketin
tüm \ arhklanna dinamizm ka-
zandırmak, ürün çeşitlendiril-
tnesi ile birlikte kapasıte artün-
mını sağlamak, değışen ve geli-
şen bir kunımsal kültür oluş-
turmak olarak gösterdi.
Taşkömûrüne
zam
• ZONGLLDAK (AA) -
Taşkömürü ve yan
ürünlerine yüzde 30
oranında zam yapıldı. Zamh
satışlara bu sabahtan
itibaren başlandı. Türkiye
Taşkömürü Kurumu (TTK)
Genel Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre
taşkömürü ve yan
üriinlenne, enflasyon artışı
ve girdılerdeki artış dikkate
ahnarak yüzde 30 oranında
zam uygulandı
Taşkömürü
fiyatlarıKDVharic
Cari işlemler açığı 9 ayda yüzde 521 artarak 4 milyar 827 milyon dolara çıktı
Ctnsi
Zonguldak parça
Çatalağn parça
Anrnjtçuk parça
Amasra parça
Amutuk 010
AmasraOIO
Mıkst
Rltrasyon
Araürûn
Eıti
m1'20000
1 '00100
1090000
1060000
535000
«0000
248.00C
330000
365.000
Yenl
1460000
1430000
1
420000
1380000
695000
625000
325000
430000
475000
Trend Holding
sermaye arttirdı
• ANKARA(ANKA)-
Nasrullah Ayan'ın sahibi
olduğu Trend Holding ile
Borsa'nın yabana ortaklı
aracı kuruluşlanndan Global
Menkul Değerler'in
oluşturduğu yatınm ortaklığı
şırketi sermaye arttınmına
gıtti. Trend Holding'in
sermayesi ikı katına çıkanldı.
Holding sermayesi 50 milyar
lıradan 100 milyar liraya
yükseltildi. Artünmın
tamamı nakit olarak
karşılandı.
• ANKARA(ANKA)-
Çitosan gelecek yıl atağa
kalkmaya hazırlanıyor. Bu
yıl sonundan önce kuruluşa
bağlı 10 şirketin toplam
sermayesinde yanm
trilyondan fazla artış
gerçekleştinlecek. Çitosan'ın
bağlı kuruluşlan
konumunda bulunan
Toprak Grubu'ndaki dört
şirketin toplam sermayesi
28.5 milyar liradan 185
milyar liraya çıkanlacak. Bu
kuruluşlarda
gerçekleştinlecek arttmm
156.5 milyar lira düzeyindc
olacak.
Dış açıktaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür-
kiye'nin ödemeler dengesı bilançosuna
göre bu yıl dokuz ayda, geçen yıhn aynı
dönemine oranla can işlemler açığı yüzde
521 arttı.
Merkez Bankası'nın haftahk basın bül-
teninde yer alan verilere göre bu yıl ocak-
eylül dönemınde cari işlemler dengesi 4
milyar 827 milyon dolar açık \erdı. 1992
vılının ayru döneminde can ışlemler açığı
777 milyon dolar olmuştu.
Cari işlemler açığının artmasında etkili
olan kalemlerden biri olan dış ticaret açığı
da söz konusu dönemler ıtibanyla yüzde
83 orarunda arttı. 1992 yılı ocak-eylül dö-
neminde 5 milyar 883 milyon dolar olan
dış ticaret açığı. 1993'ün aynı dönemınde
10 milyar 770 milyon dolar olarak gerçek-
leşti.
Öte yandan, bu yıhn eylül ayında, cari
işlemler dengesı 456 milyon dolar açık ver-
di.
Geçen yıl aynı ayda çıkış işlemler denge-
si 160 milyon dolar fazla vermışti.
Türkiye, bu yılın dokuz ayında toplam
5 milyar 355 milyon dolar dış borç gen
ödemesınde bulundu.
Ödemeler dengesi bilançosuna göre bu
yıl ocak-eylül döneminde yapılan dış borç
ödemelerinin 3 milyar 333 milyon dolannı
anapara. 2 milyar 622 milyon dolannı da
faiz ödemelen oluşturdu.
1992 ocak-eylül döneminde. 3 milyar
559 milyon dolan anapara, 2 milyar 333
milyon dolan da faiz olmak üzere toplam 5
milyar 892 milyon dolarlık dış borç gen
ödenmişti.
Bu yıl dokuz ayda. orta ve uzun vadeli
kredı kullanımı 3 milyar 705 milyon dolar
oldu. Geçen yıl aynı dönemde. 2 milyar
633 milyon dolar tutannda orta ve uzun
vadeli kredi kullanılmıştı. Söz konusu dö-
nemler karşılaştınldığmda orta ve uzun
vadeiı kredi kullanımında yüzde 40.7
: Yüzde500Geçen yıl aynı dönemde turizm gelır-
leri 2 milyar 951 milyon dolar düzeyınde
bulunuyordu.
Ödemeler dengesi bilançosuna göre,
tunzrn giderlen ıse söz konusu dönem-
ler ıtibanyla yüzde 10.9 ararak bu yıl
dokuz ayda 718 milyon dolara yükseldi.
Geçen yıl dokuz ayda 647 milyon do-
larlık turizm amaçlı harcama yapılmıştı.
Bu veriler çerçevesinde, 1992 ocak-
eylül döneminde 2 milyar 304 milyon
dolar olan net tunzm gehrlen. bu yıl aynı
dönemde milyar 326 milyon dolar oldu.
Öte yandan, Türkiye'nin döviz girdi-
leri arasında önemli yer tutan kalemler-
den işçi gelirleri bu yıl dokuz ayda geçen
yıla oranla yüzde 6.2 arttı. İşçi gelirleri,
bu yıl söz konusu dönemde 2 milyar 261
milyon dolar oldu. İşçi gelirleri. geçen
yıl dokuz ayda, 2 mılyar 127 milyon dolar
idüzeyinde bulunuyordu.
MIKRO
oranında artış kaydedildiğı görulüvor.
Öte yandan, bu yıl ocak-eylül dönemin-
de geçen yıla oranla yüzde 54.7 artışla 3
milyar 644 milyon dolar tutannda kısa va-
deli kredi sağlandı. Geçen yıl söz konusu
dönemde sağlanan kısa vadeli krediler 2
milyar 355 milyon dolar olmuştu. Kısa va-
deli kredılerdekı artışa bağlı olarak kısa
vadeli yükümlülükler de bir önceki yılın
söz konusu dönemine göre yüzde 72.4 ar-
tarak 3milyar961 milyon dolara ulaştı.
Kısa vadeli borçlar 1992 yılının dokuz
ayında 2 milyar 297 milyon dolar idi.
Bu yıl dokuz ayda fıifi yabana sermaye
gırişı de geçen yıhn eş dönemine göre yüzde
30 azalmayla 428 milyon dolara geriledı.
Geçen yıl dokuz ayda 613 milyon dolarlık
fıili yabana sermaye gırişı olmuştu.
Yılın ocak-eylül döneminde turizm
gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 3.1 oranında artarak. 3 milyar 44
milvon dolar olarak gerçekleşti.
Otomotivde
standart
anlaşması
Ekonomi Servisi - Çevre Bakanlığı ile Türk
otomotiv sanayiı arasmda Avrupa Toplulu-
gu'nun otomobil emisyon standartlanna
uyum programı. Bursa'da yapılacak bir tö-
renle Çevre Bakanı Rıza Akçalı tarafından
imzalanacak.
Çevre Bakanlığı ve Otomotiv Sanayiı Der-
neğı arasında sürdürülen müzakerelerle van-
lan mutabakat sonucu, Avrupa Topluluğu'-
nda 1989 yılında kararlaşünlıp 1993 yıbnda
yürürlüğe giren **EURO 93" otomobil emis-
yon standartlan Türkiye'de 1995 yılından iti-
baren uygulamaya konulacak. Belirlenen uy-
gulama takvimine göre en geç 2000 yılında
Türkiye'de katalitik konvertörsüz otomobil
üretim ve ithalatı tamamen kaldınlıyor.
Uygulama ile Türkiye'de otomobillerin yol
açtığı zararlı egzoz gazlan temizleniyor. Oto-
mobillenn yaydığı karbon monoksit, mevcut
duruma göre %40, azotoksitler ve hidrokar-
bonlar %70 oranında azalıyor.
Katalitik konvertörlü araçlar sadece kur-
şunsuz benzinle çalışıyor. Yeni uygulamaya
geçılecek otomobillerde avnca karbüratör ye-
rini otomatik enjeksıyon sisiemine bırakıyor.
VltLY ARLIK NOSTALJİ- Londra'da yapılan bir müzavedede 1904 model Darracq marka otomobil 300 bin paunda
(2 milyar 775 mihon TL) satın alındı. E*ert Louvmıens tarafından Rotterdam vakınlarındaki Hollanda l lusal Motor
Müzesi için satın alınan otomobil 1953 Mİında en ivi İngiliz filmi seçilen Gene\ie>e adlı komedinin adı ile anılıjor.
Karahasanoğlu'nu Hazine Müsteşarı yedi
MİYASE İLKNUR/MEHMET GÜÇ
- Emlak Bankası Genel Müdürü Şûk-
rü Karahasanoğlu'nun görevden alın-
masında, Başbakan Tansu Çiller'e en
yakm bürokrat olan Hazine ve Dış Ti-
caret Müsteşan Osman Ünsal'ın etkili
olduğu öğrenildi. Şükrü Karahasanoğ-
lu ve Emlak Bankası'yla ilgili çeşıtli söy-
lentiler nedenıyle Ünsal'ın Karahasa-
noğlu ile yıldızı banşmıyordu.
Karahasanoğlu'nun görevden alın-
masına, eskiden yapılan projelerin yeni-
den pazarlığa açılması ve müteahhıt Ali
Balkaner'le olan yakın ılişkisı gerekçe
gösterihyor. Bankanın devam eden top-
lu konut projelerindekı müteahhıt-ban-
ka uyuşmazlığı da görevden alınma
nedenleri arasında.
Trilyonluk yoisuzluklar
tkı eski genel müdürünün de aralann-
da bulunduğu 21 yöneticisi "trilyonluk
yoisuzluklar" nedeniyle mahkeme önü-
ne çıkanlan Emlak Bankası'nın son
• Emlak Bankası Genel Müdürü Şükrü
Karahasanoğlu'nun görevden alınmasında
Başbakan Çiller"e yakınlığıyla bilinen Hazine
Müsteşan Osman Ünsal'ın etkili olduğu
öğrenilirken, bunda eski projelerin yeniden
pazarlanması ve müteahhit Ali Balkaner'le
llişkisi gösteriliyor. Şükrü Karahasanoğlu
Genel Müdürü Şükrü Karahasanoğlu
da bankayla ılgilı çeşıtli söylentiler ne-
denıyle görevden alındı. Emlak Bankası
eski Genel Müdürü Şükrü Karahasa-
noğlu. bankacılık yaşamına Akbank'ta
başlamış ve Tütünbank deneyimıyle
sektörün gözde banka yönetıcilen arası-
na girmiştı. Kendi anlatımıyla, Tütün-
bank'ı sıfırdan trilyonluk iş hacmine
tırmandırarak kazandı bu "gözde"lik
payesini. Ancak sektörde adının duyul-
ması, bununla sınırh değıl. Tütünbank'-
ın kredi müşterisi Cavit Çağlar'la müş-
teri-bankaa ilişkısi olarak başlayan
yakınlığı da önemli etken.. Ancak bu
dostluğu asıl pekıştıren ve Karahasa-
noğlu'nun çevresini genışleten ilişki, te-
(ea müteahhit Ali Balkaner'le yaptığı
ışbirliğı.
İş dünyasının paraya sıkışan her fer-
dinın yüksek faizli para kaynağı olarak
ün salmış Balkaner'le kurduğu ilişkile-
nn Karahasanoğlu'nun önünü açmada
büyük kolaylık sağladığı ılen sürülüyor.
Buna bir de, Süleyman Demirel'le Tü-
tünbank'ın sahibi Selçuk Yaşar arasın-
dakı ilişkisi eklenince Karahasanoğlu.
199O'Iı yıllara yıldızı parlayarak giriyor.
1991 seçımleri sonrası gerçekleşen hü-
kümet değişikliğinin kamu kuruluşlan-
nın yönetimlerine yansıyan ilk uygula-
malanndan bıri Emlak Bankası'yla ilgi-
lıydi. Devlet Denetleme Kurulu'nun
hazırladığı raporlara göre usulsüzlük
yaptığı belirlenen Engin Civan görev-
den ahnarak mahkeme önüne çıkanldı
ve Karahasanoğlu. Emlak Bankası'run
başına getirildi.
Dönemin Devlet Bakanı Cavit Çağ-
lar'a bağlanan kamu bankalanndan bi-
n olan Emlak Bankası'nın başına getiri-
len Şükrü Karahasanoğlu'ndan kendi-
sini bu göreve yükselten herkesin bir
beklentisi vardı. Çağlar bu beklentisini
kısa sürede ortaya koydu. Bursa'run
Demirtaş İlçe Belediyesi sınırlan içinde-
kı yaklaşık 2 milyon metrekare arsasını
değerlendirmek ıstiyordu. En iyı değer-
lendirme yöntemi de buraya Emlak
Bankası ortakhğıyla bir toplu konut
projesi uygulamaktı. Gerçekleşmesı ha-
linde Çağlar'ın trilyon kazanacağı bır
projeydi bu. Karahasanoğlu bu teklifi
kendi sözleriyle "Kamuoyuna izahı zor
bır karar olacak" diyerek reddetti.
DİNÇTAYANÇ
Suyun Başı
Evde oturmus Deyimler Sözlüğü'nü karıştırıyorum...
Sayfaları 'öylesine' çevirirken, ansızın gözlerim 'yerinde'
bir deyime çakılıp kalıyor: "Suyun başını tutmak..."
önemli bir konuma gelip de ınsanları ve olayları denetimi
altında tutmak, dilediğince yönlendirmek gibi anlamlara
çekilebilecek birdeyim bu. Ama içimdeki şeytan, aynı dü-
şüncede değil! Hınzırlana hınzırlana "Suyun başını tut-
mak, dilediğini susuz bırakmak anlamına da gelır" diye
fısıldıyor içimsıra...
Susuz bırakmak der demez, aklım başıma geliyor ve
her ay "Hidrofora su basılıyor"teranesiyle, 6 bin TL'lik su
kullandığımı belgeleyen sayacıma inat, benden 100 bin
TL'yi aşkın su parası kesildiğini düşünuyorum.
Duşüncem bununla da bitmiyor, yerimden fırlayıp "Is-
tanbul'a su veren barajlardan falancasının suyu kullanı-
lamayacak denli kirli. Hatta zehirli. Bu nedenle, Istanbul
halkının Anadolu yakasında oturanlanna (kaba bir he-
sepla bu 'oturanların' en azından 3 milyonu bulduğunu
geçiriyorum aklımdan) üç gün su verılecek, bir gün kesi-
lecek" buyuran İSKI Hazretleri'nin hatırını sora sora ban-
yoya seyirtıyorum.
Musluktan tıss' yok! (Yok, yok hakkını yemeyeyim; sa-
dece 'tıss' var. Olmayan suyun kendisı!)
Şöyle bir kafamı yokluyorum; dün de böyleydi, önceki
gün de... "Hidrofora da n'oldu?" diye söylene söylene,
kapıcının ziline seyırtiyorum bu kez de. Efendim, bızim
apartmanda akşamları bır saat (o da 18-19 arası) su veri-
liyormuş! Hidroforyetmıyormuş! Buyüzden, 'tıss'layetin-
mem gerekiyormuş!" Ardından da 'barajın devre dışı kal-
ması' öyküsü..
Demek, benım apartmanda (kendisı 40 dairelik bir blok-
tur) 'suyun başını' hidrofor tutmuş!' (Ya da apartman yö-
neticisi, o da olmazsa kapıcı vekaleten' bu 'tutma' işinı
yürütüyorlar1
)
O hırsla mutfağa dalıp kahve yapmaya niyetleniyorum.
'Niyetlenmek' yetmıyor; çünkü içme suyu yok denecek
düzeyde. O hırsla dışarı fırlayıp, bu kez de bakkala seyirti-
yorum.
Bakkalda, 'bir içimlik'inden 5 litreliğine değin bir dolu
su ve tümünün üzerinde de anlı şanlı holdinglerimizin
markalan var. Beş litreliklerden birini rasgele alıyorum.
Bakkal "22 bin TL" buyuruyor!
"Yahu, bu daha uç gün once 17 bin liraydı" diye geçiri-
yorum içimden. Geçirir geçırmez de yandakı kuruyemiş-
çiye seyirtiyorum. Aynı litrelik, aynı marka su 18 bin TL
1
İş edindim ya, daha yukarılardaki sokaklara seyirti üs-
tüne seyirti seferleri' düzenliyorum. Market, bakkal, ku-
ruyemişçi... Hepsinde 22 bin TL ile 17 bin TL arasında
'farklılaşan' fiyatlar. Farklılaşmayan salt lıtreleri ve mar-
kaları...
Sonunda 'bık getırip' 18 bin TL'liğine 'boyun eğıyor' ve
eve dönüyorum. Demek ki, Feneryolu dolaylarında suyun
başını tutan su satıcıları!'
Evde, kahvem elimde (ben bu kahveyi dışarıda bir yer-
de daha ucuza içerdim herhalde!) TV'de haberlerı dınle-
mek için koltuğa yayıhyorum. Haberlerın ilk sırasında
ÖTV (özel Tüketim Vergisı'ymiŞ kendilerı) ve Türkiye
ekonomisıne getirecegi 'nimetler'i sıralıyor Boğaziçi Sul-
tanı...
Umarsızca dinliyorum.. 'Yatlardan, binek arabaların-
dan, değerli takılar' gibi 'lüks' tüketim mallarından ve de
alkollü içkı ve sıgara gibi 'zararlı' keyif vericilerden; (..)
daha bir dolu 'luks' tüketim malından alınacakmış bu 'ver-
gi.' (Bana kalırsa buna vergı değil, 'Osmanlı salması' de-
nirya...)
"Havyar" buyuruyor Boğaziçi Sultanı ve ardından ek-
liyor "su, maden sodası...'' Gerisıni dinlemiyor, dinleye-
miyorum... Sinirsel durumum elvermiyor...
Efendim, şu benim ayaklarıma karasular indıren hol-
ding hediyesi
1
ıçme sularından yuzde 10 'ÖTH' (Özel Tü-
ketim Haracıü!) kesilecekmiş' Ama "fiyatlara yansımaya-
cakmış! Çünkü üretim aşamasında, üreticinin maliyetleri
arasında yer alacakmış bu vergi...'
TV'yi nasıl kapattığımı bilmiyorum. Koltuğum ansızın
'dikenli fıçı'ya dönüşüyor.
"Üreticinin maliyet unsuruyMUŞ!" Lafa bak: KDV'yı çı-
karhrken de böyle demişlerdi. Şonunda, vergiyi (salmayı)
sırtlanan emekçı kitleleroldu. Üstelik, yakında hangi üre-
MArkası 14. Sayfada
LEASING
2 1 . Y U Z Y I L B A N K A C I L I G I N D A
HER ŞEY İNSAN İÇİN
Banş'ın düşii, pasta
fabrikası kurmak...
Ali'nin tercihleri
daha farklı.
Onlar bilinçli, 21.
yüzyıl insanlan...
Siz de, şimdiden
geleceği düşünün.
Yarın "daha büyük"
olmak için, bugün
Vakıfbank'a gelin.
VakrfBohk21. Yüzyıl Bankacılığı