Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM1993 CUMARTESİ HABERLER Sanlıurfa DEP'ü Gökoğlıı öldiniildü Eczaa Eyüp Gökoğlu 'nun öldürülmesiyle bölgededurmak bilmeyen "faili meçhul" cinayetlerde hayatını kaybedenlerin sayısı, son bir ayda 45'e yûkseldi. Yurt Haberieri Servisi - DEP'in Şanlıurfa örgütü kuruculanndan HEP eski yö- neticisi eczacı Eyûp Gökoğlu uğradığı silahlı saldın sonucu önceki akşam öldürûldü. Gö- koğlu'nun öldürülmesiyle bölgededurmak bilmeyen "fa- ili meçhul" cinayetlerde ha- yatınj kaybedenlerin sayısı, son bir ayda 45'e yûkseldi. Eyüp Gökoğlu, Şanlıurfa Devlet Hastanesi'nin karşısında kendi soyadını taşıyan eczanesinin önünde önceki akşam saat 17.20de saldınya uğradı. Görgü tanı- klannın verdiği bilgiye göre eczanesini kapayıp komşu ec- zaneye girmek üzere olan Gö- koğju'na yaklaşan bir kişi, "Eyûp Gökoğlu sen misin?" diye sordu. Olumlu yanıt alan saldırgan Gökoğlu'na taban- cayla 8-9 el ateş etti. Eyüp Gökoğlu olay yerinde ya- şamını yitirdi. Saldırgan çev- rede bulunanlarca bir süre kovalanmasına rağmen kaç- mayı başardı. Olay karanlık Görgü tanıklan saldırganın 18-20 yaşlannda, uzun boylu olduğunu ve kahverengi deri mont giydiğini söylediler. İnsan Haklan Derneği'ne de üye olduğu belirtilen Eyüp Gökoğlu'nun cenazesi Şanl- lurfa'nın Suruç ilçesine bağlı Gedik köyünde dün toprağa verildi. DEP Merkez İlçe Baş- kanı Yusuf Karataş, HEP'te yönetim kurulu üyeliği göre- vinde bulunan Gökoğlu'nun DEP'in Şanlıurfa'daki kuru- luş çalışmalannı yürüttüğunü belirterek, "Olay bizce çok karanlık. Bu cinayet faili meç- hul kalmamabdır. Cinayet si- yasidir" dedi. Şanlıurfa Emniyet Mü- dürlüğü Terörle mücadele ckiplerinin Gökoğlu cinayeti üzerine operasyonlara baş- ladığı ancak saldırganın he- nüz yakalanamadığı bildiril- di. Kimdir? Evli iki çocuk babası olan Eyüp Gökoğlu, 1973 yıhnda Şanlıurfa'da kurulan Kültür Demeği'nin kuruculan arasında yer alarak say- manlık görevinde de bulun- du. Gökoğlu. 1973 yılında Suriye sinınnda öldürülen Avni Gökoğlu'nun kardeşiy- di. Kitaplann ve yazarlann terör suçundan yargılanmalanna yayıncılar ve yazarlar tepki gösterdi Düşüncenin suç olması çağ dışılsunbul Haber Servisi- Kitaplann "terör" suçundan yargılanarak yazarlannın ve yayıncılannın cezalandınlması "utanç verid" olarak nitelendi- rildi. Yaklaşık 80 kitap üe bun- lann yazar ve yayınalannın. Terörle Mücadele Yasası (TMY) uyannca yargılanması. ikiyazarilebiryavınanında "te- rör suçundan" cezaevinde bu- lunmalan. yazın ve yaym çevre- lerince tepkiyle karşılandı. 21'- inci yüzyüm eşiğinde hâlâ "dü- şûnce suçu"yla insanlann yargj- lanmalannı eleştiren yazın ve yayın çevreleri. "İnsanlann ko- nuştunılmadığı yerde silahlar konuşur. Devlet, insanları silaha sanlmaya mı zorlamak istiyor?" diye soruyor. "Terör suçuyla ki- taplann, yazarlann ve yayıncda- nnın yargilanması"yla ılgıli ola- rak yazın ve yayın çevrelerinin görüşleri şöyle: Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Oktav Akbal: "Kitap > asaklamanın çağ dışı, uygarlık dışı bir davranış oldu- ğunu sık sık yaznuşımdır. Bir •Oktay Akbal: Bir zamanlar sol anlayışlan yorumlayan, açıklayan kitaplar zararlı sayılırdı. Şimdi de etnik konulan işleyen kitaplar. • TomrisUyar: Dünyada hiçbir kitabm teröre yol açması söz konusu değil, ama yasaklamanın terör yarattığı söz konusu. kere bunun ölçüsü nedir? Öyie zamanlar oldu ki benim 'Suçu- muz İnsan Olmak' romanım bile kitaplıklardan atılacak kadar sakıncalı bulundu. Belli bir bilim ya da sanat değeri bulunan ki- taplar, içeriği ne olursa olsun. bi- zim görüşlerimize ne denli aykın düşerse düşsün, asla yasaklan- mamalı, suçlandınlmamalıdır. Bir zamanlar sol aniayışlan yo- rumlayan, açıkla\an kitaplar zararlı sayılırdı. Şimdi de etnik konulan işleyen kitaplar. Bir ki- tap gerçek bir değer taşıyorsa zararlı olamaz. Her ciddi yapıt- tan öğreneceğimiz bir şeyler var- dır. Değersiz kimi görüşİeri körü körûne savunan kitaplann ise et- kileyici bir gücü olmadığından, onlan da zararlı sayamayız. Açıklıktan zarar gelrnez. Adam açık açık yazmış, yaymılamış. Okursunuz, beğenir ya da be- ğenmezsiniz. Bir kitabı ancak başka bir kitap ortadan kakunr. Yasaklamalar. cezalandırmalar ise o kitabın daha çok ünlenme- sini, daha çok okur bulmasını sağlar." Demirtaş Ceyhun (Yazar): "Düşünce 'suçu'nun Türkiye'- de bu boyutlara ulaştığınm far- kında değildim. Bir yazar olarak utandım. Hele hele düşünce su- çımu terör suçuyla özdeşleştirip onu para cezasryla cezalandır- mak mantığu bence 20'nci yiiz- yılın en büyük mizah şaheseri olsa gerek. Çünkü bu mantık, bir insana 'paran kadar terör yarat' diyor. Nitekim en açık örneği. Amerikan erapery alizmi de bu- güne kadar dünyada parası ka- dar terör yarattı. Biz, o mantiğı uyguiuyoruz herhalde. Benim utanmama asıl neden olan iki nokta ise, düşünce suçuyla kav- ga ederken yarattığunız iki yeni kavram oldu. Birincisi, düşünce suçuyla te- rör suçunu özdeşieştinnek, ikin- cisi ise kendini aydın sanan bazı kişilerden düşünce suçu bilirkişi- 'Terör suçlusu' kasetler BEHZATŞAHTN Yüzyıllardır söylenen, ezgile- ri eşliğinde oynanan halk oyun- lanyla devlet töreni yapılan, uluslararası yanşmalarda Tür- kiye'yi temsil eden, Türkiye folklorunun temel öğelerinden müzikler, özgün haliyle seslen- dirilip kaset haline getirildiğin- de "terör suçu" kapsamına alı- nıp Terörle Mücadele Yasası (TMY) uyannca yargt karşısı- na çıkanlıyor. Halen, coğu Kürtçe 30'u aşkın kaseti yapan- lar, Devlet Güvenlik Mahke- meleri'nde 2'şer yıl hapis, 50'şer milyon lira para cezası istemiyle yargılanıyor. Toplatünlan ve yasaklanan Kürtçe sözlü kaset- leri satanlar da yine "terör sanı- ğı" olarak mahkemelere çıkan- lıyor. "Terör suçu" işlediği öne sürülerek el konulan 20 bini aş- kın kaset de devletin depolann- da. Öte yandan, Kürtçe diye bir dilin varhğını kabul etmedikleri için bu dille yayımlanan kitap ve dergiler hakkında hiçbir ko- vuşturmaya gitmeyen savcılar, bu kuralı bozarak, Kürtçe ses- lendirilen kasetlerde bölücülük yapıldığı ıddıasıyla dava açıyor. Kültür Bakanlığı'nca denet- lenip eser işletme belgesi veril- dikten sonra piyasaya sürülen 30'u aşkın müzik kaseti yasak- lanıp sorumlulan "terör sanığı" olarak yargılanıyor. Yasaklı kasetleri satanlar da "terör sa- nığı" yerine konuyor. Satan da suçlu Van'da seyyar kaset sancıhğı yapan Ethem Sezgin, "Koma Çiya Rozerin" adlı kaseti sattığı ^ Helbesten bijartî yen için yargılandığı Diyarbakır DGM'ce 1 yıl 8 ay hapis, 50 milyon lira da para cezasına çarptınldı. Unkapanı İMÇ Bloklan'nda müzik yapımcılı- ğıyla uğraşan Kalan Müzik Yapım sahibı Hasan Saltık, Umut Altınçağ'ın doldurduğu "Umut Yülüü Bahar" isimü ka- set nedeniyle, Istanbul DGM- de yargılanıyor. Yine Ses Plak sahibi Ethem Güner, yapıma Kadir Karakoç, MKM Yapım sahibi Filiz üğuz da Kürtçe söz- lü kasetlerden ötürü TMY uya- nnca yargı karşısında. Kasetleri yasaklanarak el ko- nulan yapımcılar, bir kaset çı- karmaİc için Kültür BakanlığV- ndan izin alıp denetimden geç- mek gerektiğini söylüyor. Kül- tür Bakanlığı'nın sakınca gör- meyerek eser işletme belgesi verdiği bu kasetler, piyasaya sürüldükten sonra "asayiş"e konu olup "terörist" işlemine tabi tutuluyor. Kürtçe yayımlanan dergi, ga- zete ve kitaplan. Kürtçe'yi "bi- linmeyen bir dil" sayarak yargı- lamayan Devlet Güvenük Mahkemeleri, kasetlerde bu kuralı bozuyor. İddianameler- de, Kürtçe sözlü kasetlerle "bö- lücülük yapıldığı" görüşüne yer veriliyor. Yasa uygulayıcılann bu tutu- munu eleştiren müzik yapımcı- lan, halkın söylediği türküleri kasete aktarmakla teröristlik arasmda bir bağlantı kurama- dıklannı söylüyor. Yapımcılar, Galatasaray-Manchesler Uni- ted maçından örnek vererek. "Galatasaray tur atladığmda bütün bir stadyum 'Cane cane' türküsünü söyledi. Bu türkünün ash Kürtçedir. Şimdi biz, bu tür- küyü özgün haliyle kaset yaptı- ğımrzda terörist mi sayüaca- ğız?" diye soruyor. • Demirtaş Ctyhun: Düşünce 'suçu'nun Türkiye'de bu boyutlara ulaştığının farkında değildim. Utandım. h'ği di> e bir saçma meslek \ arat- mak. Doğrusu 20'nci yüzydda, bu iki büyük buluşumuzdan do- layı da utanıyorum. Böyle saç- ma şey olmaz. Ne düşünce suçu olur. ne terörle özdeşleştirilir. ne de bUirkişüik mesleği olur, ayıp- tır. İktidardaki SHP'rün de dik- katine sunmak isterim. Biraz de- mokratlarsa bunlan görsünler." Zagros Yayıncılık sahibi M. İlyas Burak: "Düşünce suçu, basın-yayma getirilen ktsıtlamalar, ağır hapis, para cezalan, hele kitaba suç aleti gibi bakıhnası olabilecek en korkunç durumdur. Düşünen, eleştiren ve bu düşuncelerini ba- sm-yayuı yoluyla verenlere uy- gulanan çağdışı maddeleri anla- mak hiç de mümkün değüdir. Düşünün ki Türkiye'de kitap, gazete, dergiler 'Terörle Müca- dele' kapsamı içinde değerlendi- riliyor. Doz Yayınalık yöneticisi Nesimi Aday: "Biz, Kürtçenin ve Kürtierin varlığmı tartışmaksızın, önümü- ze koyduğumuz yayın perspekti- fi doğrultusunda yaymlanmıza devam edeceğiz. Kendi ulusal kültürümüzü ipotek altına alma- ya çalışan bu yasalaıia her ne kadar bizlere astronomik ceza- lar verseler de, biz yaytnlanmıza devam edeceğiz. Umarız yasa koyucular, bu ilkel yasalanndan en ktsa sürede vazgecerler." Y'urt Kitap-Yayın sahibi Ün- salöztürk: "Kürtlere karşı yapılmış Te- rörle Mücadele Yasası'nı düşün- ce ifade ederek, kitap, dergi yayınlayarak İhlal' eden kişiler, terörist' olarak yargılanıyor. özel yargılamalar yapılıyor. Yargılama basın kanumına göre yapdmıyor. Dolet örgütlenmesi içerisinde. düşünce ifade eden ki- şilerie ilgilenen bakanlıklar bile farklı oluyor." Sorun Yayınlan sahibi Sım Öztürk: " 62 yaşmda devrimci ve sos- yalist bir yazarun. İlerici bir çiz- gide yaym yaparak ülkemizdeki fıkir-sanat hay atına katkı yapı- yorum. \ aptiklanmdan ötürü asla yere bakmıyorum. Eğer bu ülkede övünülecek birkaç ka- lem, onurlu iş varsa, bunlardan birini. > ani ilerici kitap üretimini bizler yerine getiri) onız. " Tomris Uyar (Yazar): "Dünyada hiçbir kitabın terö- re yol açması söz konusu değil, ama yasaklamanın terör yarat- tığı söz konusu." Firuzan (Yazar)' "Bu tutum, sözünü çokça etti- ğhniz demokrasiye aykm." TERÖRLE MÜCADELE YASASI VE ONERILEN DEGIŞIKLIKLER/ATTLLA COŞKUN Yargıcın takdir yetkisiııe güyenmeyen düzenleme Değerli hukukçu Prof. Dr. Bülent Tanör, Terörle Mücadele Yasaa üzeri- ne yayınladığı bir makalesinde: ya- sanın öngördüğü düzenlemeleri, bazı temel haklar karşısındaki dunımu bağlamındaelealmaktadır.(') Böylesi bir yaklaşımın, ne denli ya- rarlı ve doğnı olduğu açıktır; insan haklan bilincinin oluşmasına katkısı bakımından -da anlamlıdır. Terörle Mücadele Yasası'nda deği- şıklik öngören tasannın insan haklan. demokrasi değerleri ve hukukun ev- şiklik öneren tasan, gözalü uygula- masına ilişkin bir düzenleme içerme- mektedir... Ancak; Terörle Mücadele Yasası'nın öngördüğü gözaltı süresi- nin, gözaltına alınan kişinin "en yakm mahkemeye gönderilmesi için gerekli makul süre" hariç, 48 saat ile 15 gün arasında olması, Türkiye'nin imzacısı bulunduğu "İnsan Haklannı ve Ana Hürriyetleri Konunaya Dair Sözleş- me"nin 5. maddesıne aykındır. Kişi özgürlüğünün, yargıç karan ol- maksızın bu denli kısıtlanması, Avru- pa Mahkemesi ve ulusal anayasa mah- bir kişi böyle bir yasa önermeyi düşünebilir? Yargıca, yargıcın takdir yetkisine güvenmeyen bu düzenleme. onun elini ve kolunu bağlamaktadır... Tutuklama zorunluluğu getiren bu düzenleme, başta anayasa olmak üze- re, insan haklanna, demokrasi değer- lerine ve hukukun evrensel ilkelerine yabanadır. Düşünce özgürlüğü r|p|elilkelen karşısındaki durumu ne- kemelerince "kişiııin özgürlük ve gü- ' venlik hakkı"nın korunması çerçeve- Kişi özgürlüğü ve güvenliği Dizi yazının ikinci bölümünde de belırtüdiğı gibi. "kişi özgürlüğü ve gü- venüği" insan haklan çerçevesinde bir anlam ve değer taşımaktadır. Kişinin özgürce ve güvenlik içinde yaşama hakkı olarak insan haklan belgelerin- de yer almaktadır: "Magna Charta U- bertatum" (prg. 39). "İnsan ve Yurttaş Haklan Bildirisi" (rnd.7). "İnsan Hak- lan ve Ana Hürriyetleri Konımaya Dair SözJeşme" (md. 5,7) bu belgeler- den bazılandır. Kişi özgürlüğü ve güvenliği, kişinin keyfı uygulamalardan korunmasını ve özgürce yaşamasını ifade etmektedir. Kişinin yasanın belirlediği kurallar ve biçımler dışmda suçlanılamaması ve de özgürlüğünden yoksun bırakılama- ması noktalannda somutlanmaktadır. Kişi özgürlüğü ve güvenliği, ceza yargüaması hukuku yönünden "gö- zaltı" ve "tutuklama" kurumlannı doğrudan ilgilendirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Ceza Muhakemeleri Yasası, bu konu- lar yönünden kimi güvenceler içeren düzenlemeler getirmektedir. Gözalü ve tutuklamanm belli bir süre için ön- görülmesi ve özellikle de yargıç deneti- mine bağlanması, keyfı uygulamalan kaldına nitelikteki yasal güvenceler- dir... Terörle Mücadele Yasası'nda deği- Düşünce özgürlüğü, kişinin düşün- cesini, tek başma ya da başkalanyla birlikte çeşitli yollarla özgürce açıkla- yabilmesi, başkalanna aktarabilmesi sinde insan haklan belgelerine aykın ve yayabilmesi anlamına gebr. bulunmaktadır.Ç) Propaganda ise, düşüncenin etkili Tasannınöngördüğüdüzenleme'te- olarak açıklanmasıdır; bu anlamda rör suçu" nedeniyle yakalanan veya düşünce özgürlüğünün dogal parçası gözaltına ahnan kişi için yargıca tu- ohnaktadır... tuklama zorunluluğu getirmektedir. (md.7)... Madde aynen şöyledir: "Bu kanun hükümkrine tabi suçlar sebebiyle yakalanan veya gözetim altı- na alınan kimse hakkında kaçma şüp- besi uyandıracak vakıalar bulunması ve delillerin yok edflmesi, değiştirilmesi, gizlenmesi. şeriklerin uydurma beyana veya tanıklann yalan tanıklığa veya tanıklıktan kaçmmaya sevkedildiği. bi- lirkişilerin etki altına almmasma çalışıldığı şekindeki tutuklama nedenle- rinin mevctıt olduğu kabul edilir.'' Görüldüğü gıbı. "terör suçu" soruş- turması ve yargılaması bakımından, her hal ve koşulda "tutuklama nedenle- la" propaganda yapmayı yasaklamak- rinin mevcut olduğu kabul edilir." taydı. Oysa, Terörle Mücadele Ya- Bu duruma göre, yargıcın "tutukla- sası'nın 8. maddesi. "devletin ülkesi ve mama" ya da "tutuklamayı kaldırma" milletiyle bölünmez bütünlüğüne yöne- görev ve yetkisi elinden alınmaktadır. lik" propaganda yapmayı suç say- Aynı şekilde, soruşturmayı yürüten maktadır. Öte yandan, "hangi yöntem, savanın da "tutuklama isteme zorunlu- maksat ve düşünceyle olursa olsun" di- yerek her alandaki (edebi, bilimsel, hu- kuksal çahşmalar vb. gibi) düşünce açıklamasını suç kabul etmektedir. Öte yandan, yasanın 1. maddesınin "kanunflik" ilkesinden voksun olması Terörle Mücadele Yasası, düşünce özgürlüğüne ilişkin nasıl bir düzenle- me öngörmektedir? Yasa. düşünceyi "suç" saymakta mıdır? Yasanın 23. maddesi, TCK'nun 141, 142 ve 163'ncü maddelerini yü- rürlükten kaldırmış olmakla birlikte. "devletin bölünmezliği aleyhine propa- ganda" yapmayı "suç" saymaktadır (md.8). Yasanın bu kuraL TCK'nun 142/3 ncü maddesinde yer alan yasağı sür- dürmektedir. Hatta daha kapsamh bir düzenleme öngörmektedir... • Yürürlükten kaldınlan TCK'nun 142/3 ncü maddesi. "ırk mülahazasıy- luğu" doğmaktadır... Öte yandan, halen tutuksuz olarak yargılanan kişinin de, yasa yürürlüğe girdiği anda tutuklanması zorunlulu- ğu doğmaktadır... Acaba. dünyanın hangi ülkesinde böyle bir yasa kuralı vardır? Hangi an- "düşünce suçu" kavramının genişletil- mesi tehlikesini getirmektedir. Bu du- ruma göre, değişen politik dengeler ve koşullar çerçevesinde çeşitli düşünce- lerin suç sayüması mümkündür. Tasannın düşünce özgürlüğüne iliş- kin düzenlemesi son derece olumsuz- dur... Terörle Mücadele Yasası. "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlü- ğünü bozmayı hedef alan propaganda" yapmayı suç saymaktadır. Tasan, bu- nun yanı sıra. "Türkiye Cumhuriyeti devletinin şeklini. cumhuriyetin laik ni- teliğini bozmayı hedef alan propagan- da" eylemini de suç olarak kabul et- mektedir (md.5). Bu duruma göre, yasanın öngördü- ğü "düşünce suçu" kavramının kap- samı genişletilmektedir... Mussolini'den bugüne Tasannın düşünce özgürlüğüne yö- nelik smırlaması, yalnızca bundan iba- ret değildir. Tasan, yürürlükten kaldınlmış olan TCK'nun 140. mad- desini de yeniden suç olarak düzenle- mektedir (md.5). Madde şöyledin "Yabancı bir ülkede devletin saygınlık ve etkinliğini kıracak şekilde, devletin icişlerine ve terörle mücadele faaliyetine ilişkin konularda maksatlı, asılsız, abartılı ve kötiileyici beyanat ve- renler veya milli çıkarlara avkırı dav- ranışta bulunanlar..." Görüldüğü gibi. bu kural, TCK'nun 140. maddesinin sözcüklerini, tümüyle günlük kullanılan dille yinelemiştir. Mussolini döneminin Ceza Yasası'- ndan alınmış olan TCK'nun 140. maddesinin. yeniden canlandınlmak istenilmesi endişe vericidir ve üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur. Tasanda yer alan bu kural, "devletin sayguüık ve etkinliğini kırmak", devle- tin iç içlerine ve terörle mücadelesine ilişkin konularda "maksatiı", "asüsn", "abartılı" ve "kötüleyki" ve "milli çıkarlara aykm" düşünce açı- klamak ve "davramşta bulunmak" gibi sınırlan belli olmayan, tanımı yapı- lmamış soyut kavramlara dayanmak- tadır. Bu yapısının doğal sonucu ola- rak, basın ve haberleşme özgürlüğü açısından olduğu kadar, politik yaşa- ma katılım, düşünce, eleştiri ve hak arama özgürlüklerini de ihlal edicidir. Kişiyi, nerede yaşıyor olursa olsun, ül- kesine ilişkin düşünce üretmekten ya- saklamayı öngörmektedir. Elbette. her devlet, varlığmı ve ülke- sinin smırlannı dayandığı siyasal reji- mi korumayı amaçlayacak, bunu gö- zeten yasal bir düzenlemeyi benimse- yecektir. Ancak bu hak, kişi hak ve öz- gürlüklerinin smırlandmlması anlamı- na gelmemektedir. Çağdaş demokrasi anlayışı, devletin bu yükümlülüğü ile kişi hak ve özgürlükleri arasmdaki dengeyi kurabilmeyi başarmıştır. Kuş- kusuz bu denge. hak ve özgürlükJer yönünden belli bir sınırlamayı kabul etmektedir... Demokratik rejimlerde düşünce öz- gürlüğünün kabul edilebilir tek sının. düşünce açıklamasının "şiddet" içerir yöntemlerle yapılıp yapılmadığıdır. "Terör suçu" kavramının ayırt edici özelliği de. zaten bu noktada kendini göstermektedir. O bakımdan. antite- rör yasalannda yer alabilecek bir dü- zenlemede bu özelliğe mutlaka dikkat edilmesi, demokrasinin gereği olmak- tadır. İstanbul Milletvekili Sayın Ercan Karakaş ve onbeş arkadaşmın TBMM Başkanlığı'na vermiş olduklan Terör- le Mücadele Yasası'nın 8. maddesinin değjştirilmesine ilişkin yasa önerisi, bu anlamda olumlu bir ömektir. Öneri metni şöyledir: "Türkiye Cumhuriyeti doletinüı ül- kesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü şiddet yoluyla bozmayı hedef alan yazılı ve sözlü propaganda ile toplantı, gösteri ve yürüyüş yapılamaz..." (5) Tanör, Bülent; age.. s. III-XX (6) Çağlar, Baktr; "3713 savılı Terörle Mücadele Kanunu üzerine not" İstanbul Ba- rosu Dergisi, (1991) C. 65, s.4-5-6, s. 422 YAKOf: Basın, örgütleıune özgürlüğü vc adil yargılamm» hafcln 7 KASIM İLHAN / KİTAP GÜNÜ v 7 Kasunda, SOL ve ONUR Yayınlannda %50 îndirim v 7 Kasım Sol-Onur okurlarına, İlhanilhan Kitabevinden bir yıl süreli Îndirim Kartı. 7 Kasımda, her okur, İl- hanilhan KiUbevi'n- den, Sol ve Onur Ya- yınlan'nı %50 indirim- li alabilecek. (Okur di- lerse, tüm Sol Yayın- lan'nı (62 kitap) ya da tüm Onur Yayınlan'nı (35 kitap) ya da Tüm Sol ve Onur Yaymlan- nı (97 kitap) set olarak alabilir). 7 Kasımda, İlhanilhan Kitabevi, Sol ve Onur okurlanna, tüm kitap- lar için ve bir yıl geçer- li (%15) "İndirim Kartı" verecek. ÖNEMLİ NOT: -• 7 Kasım/Pazar seçmen yazımı nedeniyle, İlha- nilhan Kitabevi'nden %50 indirimli satışlar 6 Kasım/Cumartesi ve 8 Kasım/Pazartesi (2 gün) yapılacaktır. 8 Kasım/Pazartesi akşa- mına kadar posta çeki ile istenen kitaplann postalama işlemi, Ka- sım ayı sonuna kadar tamamlanabilmektedü'. Y A Y I N L A R KARL MARX • Kapital, Bırinci Cilt 170.000 • Kapital, ikinci Cilt 105.000 • Kapital, Üçüncü Cilt 170.000 • 1844 Elyazmalan 75.000 • Felsefenin Sefaleti 45.000 Q Ücretli Emek ve Sermaye - Ücret Fiyat ve Kâr 35.000 • Ekonomi Politığin Eleşürisi- ne Katkı 60.000 ü Fransa'da Sınıf Savaşımlan 48.000 • Louıs Bonaparte'ın 18 Bru- maire'i 40.000 • Fransada Iç Savaş 42.000 FRİEDRİCH ENGELS • Köylüler Savaşı 37.000 • Konut Sorunu 30.000 • Anti-Dühring 110.000 • Utopik Sosyalizm ve Bilim- sel Sosyalizm 30.000 • Ailenin özel Miilkiyetin ve Devletin Kökeni 48.000 Q Ludwig Feuerbach ve Kla- sik Alman Felsefesinin Sonu 23.000 • Tarihte Zorun Rolu 32.000 • Doğanın Diyalektıği 80.000 ü Almanyada Devrim ve Kar- şı Devrim 35.000 MARX - ENGELS Ü Seçme Yapıtlar Üçüncü Cilt 140.000 3 Doğu Sorunu [Türkiye] 160.000 3 Alman ldeolojısi (Feuer- bach] 31.000 3 Komünist Manifesto ve Ko- münizmin îlkeleri 54.000 ü Gotha ve Erfurt Programla- rının Eleştırisi 41.000 • Kapitalizm öncesi Ekonomi Biçimleri 69.000 • Nüfus Sorunu ve Malthus 58.000 MARX-ENGELS-LENÎN • lşçi Sınıfi Partisi Üzerine 79.000 J Anarşizm ve Anarko Sendi- kalin 1000 • Kaduı ve Aile 47.000 V. î . LENÎN • "Hakn DOEdaı" Kımbdır48J00O • Rusya'da Kapitalizmin Ge- üşmesi 100.000 • Ne Yapmalı? 46.000 • Bir Adım 1leri iki Adım Ge- ri 60.000 • ikiTaktik 35.000 O Materyalizm ve Ampiryok- ritisizm 95.000 • Emperyalizm 37.000 • Nisan Tezleri ve Ekim Dev- rimi 48.000 • "Sol" Komünizm 33.000 Q Sosyalizm ve Savaş 40.000 3 Uluslann Kaderlerini Tayin Hakkı 47.000 • Ulusal Sorun ve Ulusal Kur- tuluş Savaşlân 88.000 ü Emperyalıst EkonoiTuzm 25.000 • lşçi Sınıfi ve Köylülük 72.000 • Marx Engels Marksızm 67.000 • Komün Dersleri 40.000 • Gençlik Ozerine 60.000 • Burjuva Demokrasisi ve Proletarya Diktatörlüğü 55.000 • Tasfıyecilık Üzerine 75.000 J.STALÎN • Marksizm ve Ulusal Sorun ve Sömürgeler Sorunu 67.000 • Leninizmin îlkeleri 37.000 • Anarşizm mi Sosyalizm mi? 25.000 • Leninizmin Sorunlan 150.000 • Son Yazüar 42.000 ü Mao Çe-tung, Teori ve Pra- tik 32.000 ü G. Politzer, Felsefenin Baş- langıç îlkeleri 50.000 • G. Politzer. Febefenin Te- mel llkeleri 90.000 ü Boguslavski, Diyalektik ve Tarihsel Materyalizmin Abe- cesi 70.000 • P. Nıkıtın, Ekonomi Politik 80.000 ü G. P. Solus, Sosyalizmin Ekonomi Politiği 55.000 • Zubrnski, İlkel Köteci Feo- dal Toplum 45.000 Q Zubritski. Kapitalist Top- lum 38.000 • L. Huberman, Sosyalizmin Alfabesi 25.000 YAY1NLAHI ü C.Darwin, Türlerin Kökeni 73.000 3 C.Darvvin, tnsanın Türeyişi 41.000 3 C.Damin. Seksüel Seçme 90.000 3 M.Vasüyev, Madde ve în- san 42.000 3 Ibni Haldun, Mukaddime. Birinci Cilt 75.000 3 Ibni Haldun, Mukaddime, ikinci Cilt 75.000 • G.W F.Hegel, Bütün Yapıt- ları [Seçmeler] 52.000 3 A.Gramsci, Hapishane Def- terleri 68.000 • M.Gorbaçov, Rapor 32.000 • A.L.Strong. Stalin Dönemi 42.000 • R.Bourderon. Faşizm - 1de- oloji ve Lygulamalar 51.000 3 E.Lewerenz. Faşizmin Tah- lili 45.000 • Wıse-Ross, Görünmeyen Hükümet CIA 36.000 • P.Bnzon, Emeğin ve Emekçilerin Tarihi 90.000 • I.Szaniawski, Okulun Top- lumsal lşle\i 66.000 3 V.Gordlevski, Anadolu Sel- çuklu Öevleti 66.000 • A.D.Noviçev, Osmanlı Ya- n Sömürgeleşmesi 37.000 3 Y.Rozaliyev, Türkiye'de Kapitalizmin Gelişme Özel- Ukleri 67.000 3 J.Glasneck, Türkiye'de Faşjst Ahnan Propagandası 58.000 3 O.Balcıgil, Idamın Günlü- ğü 28.000 3 M.Demırtaş. Hançer ve Li- rik (Şnr) 35.000 3 A.Osada, Atom Bombası Çocukları 25.000 3 E.Önalp, Ispanyol Edebiya- tı Tarihi 40.000 3 Z.Kıran, DiIbUim Akımlan 46.000 3 Kıran-Korkut, Fransızca Sözcük Bilgisi 60.000 MUZAFFER ILHAN ERDOST 3 tlhan llhan 3 Şemdinli Röportajı 100.000 3 Kapitalizm ve Tanm 40.000 3 Osmanh Mülkıyet Ihşkılen 40.000 3 Ulus Uluslaşma Demokıa- tıkleşme 25.000 3 Demokrasi ve "Demokrasi" 28.000 3 Bir Fotoğrafa Altyazı / iki 7 Kasım 30.000 3 Onu Anlat Işte 23.000 3 Havada Kalan Güvercin (Şi- ir) 25.000 3 Ey Karanlık Mavi Güneş (Oykü) 25.000 3 Adam için Türevler (Eskiz) 25.000 • ANKARA DIŞINDAN istekte bulunacak okurlann, sipariş tutan- nın %50'sini (yansını), 8 Kasım Pazartesi akşamına kadar tlhanil- han Kıtabevinin 153 141 nolu Posta Çekı hesabma yatırmalannı, ve sıpanşlenyle birlikte, aşağıdaki fornıu doldurarak tlhanilhan Kitabe- vi adresine gönaermelenni dıleriz. (PTT gideri kitabevimize aittir.) Sıpanjmize göre aşağıdakı karelerden bırını işaretleyiniz: • Ekli listede i;aretlediğim kitaplann tutannın %50'si (yani sı- parij tutannın yansı) olan lirayı, • 62 khaphk Sol Yayınlan özel indirimli tutan 1.850.000 lirayı, • 35 krtaphk Onur Yayınlan özel indirimli tutan 750.000 lirayı. • 97 kitaphk Sol ve Onur Yayınlan özel indirimli tutan 2.500.000 lirayı. tlhanilhan Kitabevı'nın 153 141 nolu posta çeki hesabına (PTTye) yatırdım. lstediğim kitapUn ve îndirim Kartını adresime taahhütlii göndcrmenizı dılenm. Ad soyad: Adres: ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ • • ^ ^ ^ ^ ^ HH «v ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ aa ^ ^ • tlhanilhan Kitabevi Bayındır Sokak 23/6 Yenışehır 06420 Ankara Tel: (312) 433 14 22