Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM1993 CUMARTESİ
HABERLER
Doğulu
milletvekilleri:
PKKsüah
bıraksin,
Ankara
reformlar
yapsın
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- TBMM'de topla-
nan Doğu ve Güneydoğulu
milletvekilleri, Kürt dili üze-
rindeki baskılann kaldınl-
masını istediler. Güneydoğu
sorununun çözûmü için ha-
zırladıklan önerileri 8 kasım
pazartesi gûnü Cumhurbaş-
kanı, hûkûmet ve siyasi parti-
lere sunmayı kararlaştıran
bölge miiletvekilleri, PKK'-
nın şiddetten vazgeçrnesi,
buna karşılık hükümetin de
siyasi ve ekonomik reformla-
n yürürlüğe koyması gerekti-
ğini söylediler.
TBMM'de ikincı kez bir
araya gelen milletvekillerinin
önerileri pazartesi gûnü ka-
muoyuna da açıklanacak.
Geçen sah gûnü 23 millet-
vekilinin katıhmıyla yapılan
ve daha geniş katılım sağlan-
ması amacıyla ertelenen top-
lanü, dün SHP TBMM
Grubu salonunda gerçekleş-
ti. Ancak SHP ve RP'blerin
bir bölümü mazeret bildire-
rek toplantıya kaülmazken.
D YP ve ANAP"lı milletvekil-
leri toplanüya ılgi gösterme-
diler. Toplanü, çağnb 74 mil-
letvekilinden I9'unun katıh-
mıyla yapıldı. ANAP'tan 11
milletvekılinden yalnızca Şe-
rif Bedirhanoğlu, DYP'den
de çağnlı 23 milletvekılinden
yalnızca Abdülmelik Fırat'ın
katıldığı toplanüda. RP'ble-
rin "Çekiç Güç'ün kaldırıl-
ması ve bölgede birleştirici
unsur oiarak Islam mon'finin
öne çıkarüması" önensı tar-
tışma yarattı.
Çağn komitesi adına top-
lanüyı açan SHP Sıvas Mil-
letvekili Ziya Halis, toplantı-
nm bazı çevrelerce çarpıtıldı-
ğını belirterek. "Bizim için
'Kürt lobisi' diyoriar. Biz
Kürt lobisi değüiz. Tûrkü,
Kürdü, bütün miüetvekilleri
bu toplantılara katılıvor" de-
di.
Toplantıda söz alan millet-
vekillen, devlet ve PKK. ara-
sında ealen bölge halkının
bölünmeye karşı olduğunu
belirttiler ve PKK'nın şiddet-
ten vazgeçmesi. buna karşıhk
hükümetin siyasi reformlan
hızla gerçekleştirmesi gerek-
tiğmi söylediler.
Üzerinde anlaşma sağla-
nan ve çağn komitesince re-
dakte edildikten sonra açık-
lanması kararlaştınlan öneri-
ler şunlar:
"Olağanüstü hal ve köy ko-
nıcuhığu sistemi kaMınlmalı.
Hazııiıklan süren terörle mü-
cadeie yasa taslağı geri çekil-
mdi. fsimler üzerindeki ya-
saklar kaldırılmalı, değiştiri-
len belde Lsimleri geri verilme-
li. Kürt dili ve kültürii üzerine
araştırma yapacak ensritüler
kuriılmalı. Kürtçe üzerindeki
yasaklar kaldırılmalı. TRP-
nin GAP kanalından Kürtçe
yayın yapılmalı. Terörle Mü-
cadete Yasası'ndaki şiddet
içermeven suçlar ayıklanmalı.
Yerel yönetimler güçlendiril-
meii, bölge yönetimi gibi yeni
idari yapdaamalar tartışmaya
acümalı."
DEP sözcüsü, parlamentodan atılmalan isteğinin şiddete hizmet edeceğini söyledi
Gndoruk, DEPTılere soğuk• Dokunulmazlıklan-
nın kaldınlması istenen
milletvekilleriyle
görüşen Cindoruk,
DEFlileri'Ülkenin
bölünmez bütünlüğüne
inanmaya ve şiddete
karşı olrnaya' çağırdı.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Başkanı Hüsa-
mettin Cindoruk, dokunulmaz-
lıklannın kaldınlması istenilen
DEP'li milletvekiüerini "ülke-
nin bölünmez bütünlüğüne inan-
maya ve şiddete karşı olmaya"
çağırdı. Cindoruk, TBMM'de
kabul ettiği DEP milletvekille-
rine "soğıık" davranırken,
DEP Sözcüsü Remzi Kartal.
dokunulmazlıklan kaldınlarak
"parlamentodan atılmalannın
istendiğini" bebrtti ve "Bu yal-
ntzca şiddete hizmet eder" dedi.
Cindoruk, dün önce Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral
Doğan Güreş'ı, ardından da
DEP'li milletvekiUerini kabul
etti. Güreş, Cindoruk'u
TBMM Başkanlığı'na ikinci
kez secilmesi dolayısıyla tebrik
ettiğini belirterek, "TBMM'nin
Sayın Başkanı ile ilişkilerimiz
geçmişten beri gayet ividir. Ken-
dilerinin şahsında yüce Meclis'e,
silahlı kuvvefJerin saygılannı ile-
tiyorum" dedi. Cindoruk da,
Güreş'e teşekkür etti ve göre-
vinde başanlar diledi.
12 DEP milletvekili, Cindo-
ruk'u ziyaret ederek, kendileri-
ne yönelik tutum ve davranış-
larla dokunulmazlıklanrun
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, dün parlamentodaki odasında Demokrasi Partisi miDet-
vekilkrini kabul ederek bir süre görüştü. (Fotoğraf: A A)
kaldınlması taleplennden duy-
duklan rahatsizbğı ilettiler.
DEP milletvekilleri sözcüsü
Remi Kartal, Cindoruk'a yazıh
oiarak da sunduğu konuşma-
sında, DEP milletvekilleri oia-
rak bugüne kadar TBMM'deki
demokratik işleyişten yeterince
yararlanma olanağı bulama-
dıklannı belirtti ve şu noktalara
dikkatçekti:
u
Bu süre içerisiode Meclis
kürsüsü ya bizlere kapaoldı, ya
da ağır hakaretler, küfürter eşli-
ğinde tartaklanarak indüiktik.
Meclis içinde bizlere karşı bel-
li odaklarca başlatüan büyük
kampanyalar, Meclis dtşında da
sürdurüldü. DGM savcilan he-
men her sözümüzden sonra so-
ruşturma açarak, hakkımızda
idam istemli fezlekeler düzenle-
diler.
Basına açıklamalarda bulu-
nan özel tim etemanlarının,
'Meclis'ten kelle alacağız' de-
mekrine >e kısa süre sonra da
milletvekili arkadaşımız Meh-
met Sincar'm katledilmesine
rağmen, bugüne kadar açıklama
yapan özei tim elemanları hak-
kında herhangi bir soruşturma
açılmamış olmasında amaç; biz-
leri kamuoyunda katli vacip"
diye ilan etmek miydi?
Bizim parlamentodan atılma-
mıza yönelik bu kampanyanın
sonuçlan Türkiye'yi bergün bi-
raz daha kaosa iten şiddete hiz-
met edecek."
Cindoruk ise yaptığı konuş-
mada, TBMM'nin açıbşında
yemin tören;
yapıbrken, "taKh-
siz ve yanlış" hareketlerin yarat-
tığı gerginliğın aşıldığmı hatır-
latarak, Güneydoğu sorunu-
nun ve olaylann TBMM'de üç
ayn komisyonda ele alındığına
dikkat çekti. Cindoruk, şöyle
konuştu:
"TBMM'de 134 kadar doku-
nulmazlık fezlekesi var. Bunlar-
dan bir bölümü ülkenin böhın-
mezliğine ilişkin maddelerin
ihlali ile ilgili. Bugüne kadar
Meclisimizde bir ayncalık, ayn-
lık gösterilmedi, hiçbir özel uy-
gulama yapılmadı. MecUsûniz
ana\asa>a bağlı. Dokunuhnaz-
lığın kaldmhnası da Anavasa
Mahkemesi'nin denetiminde.
Meclis bir hata yaparsa, Ana> a-
sa Mahkemesi bunu yargı dene-
taninden gecirir. O nedenle bir
milletvekili grubunu ya da top-
tan partinin tasfiye isteminin
Türkiye'de Meclis tarafından
adeta toplu kararla çözûleceği
izlenimimizi yanlış buluyorum."
Medyanın bir bölümünde bu
konuda baskılar olabileceğini,
ülkenin bir bölümünün de olay-
lardan duyduğu üzûntüyü dile
geürdiğini anlatan ve "Bunu da
çok haksız bulmak zor" diyen
Cindoruk, şunlan söyledi:
"Türkiye'de 800 radyo ve 85
kadar televizyon var. Her şey
özgürce taröşdıyor. Hatta bazH
larına göre fazla özgürce tarüşı-
lıvor. Ben aynı düşuncede degi-
Uİn. Dünyanm her yerinde de\-
let, demokrasi kendisini savu-
nur, rejimi savunur, böiünmezli-
ği savunur. Bunu savumırken de
yargıya düşen bir görev vardır.
O görevi savcılar iddianemeler-
de fazla abartarak yapaıiar.
Mesele şu; eğer biz, bu ülkenin
bölünmez bütünlüğüne inanıyor-
sak. konuşmayacağımız mesele
yoktur. Bir de şiddete karşrysak,
şjddeti savunmak mümkün de-
ğildir. Şiddeti kim yapıyorsa
devlet onu yapana karşı şiddet
kullanma hakkuıa sabiptir. *
Kartal, Cındoruk'un bu söz-
leri üzerine, şiddeti yaratan or-
tamın nedenîerinin de ortadan
kaldınlması gerektiğmi söyledi.
Cindoruk, "soğuk" tavnnı da-
ha da sertleştirdı ve "Şimdi bu
gerekçeyi ortaya koyduğunuz
zaman bu yanlış olur, bir insan
hakları savunucusunun, bir de-
mokratın önce şiddeti reddetme-
si gerekir. Şiddetin içinde de-
mokrasi konuşmazsmız" dedı.
Interstaryorumcusuna binlerce dava, milyarlarca liralık tazminat istemi
SHP-Arcbçdavasısahgünübaşhyw
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP'nin. İnterstar tele-
vizyonu yonımcusu Engin Ar-
dıç ile Sorumlu Haber Müdürü
Orhan Duru aleyhine açüğı 10
milyar brabk tazminat davası-
na, 9 ekim sab günü Ankara 8.
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde
başlanacak. Partililerin açtıkla-
n tazminat daralan da, il ve il-
çelerde gelecek hafta başlaya-
cak. Ardıç'm avukatı, açılan
davalara itiraz ederken. isteni-
len tazminatı 'iahiş" oiarak ni-
teledi.
İSKİ olayını değerlendirir-
ken, SHP"den ve partılilerden
"sosyal hırsızlar" diye söz eden
Ardıç hakkında SHP genel
merkezi 10 milyar brabk tazmi-
nat davası açarken. partiblerin
açtıklan davalann sayısı binler
ve istenilen tazminat miktarlan
ıse 100 milyarlarla ifade edib-
yor. Genel merkezin açüğı da-
vada, süre talep eden Ardıç'ın
avukatı. SHP üyelerinin açtık-
lan davalara, "ehliyetleri \e
haklan cdmadığı"" gerekçesiyle
itiraz etti ve mahkemelerden
davalann reddedilmesini istedi.
İtiraz dilekçesinde. "aktif hu-
sumet açısından davanoi redde-
dibnesi gerektiği'* savunulur-
ken, çok sayıda il ve ilçede dava
açıbnasına karşı çıkıklı ve iste-
nilen tazminatlann "faMş" ol-
duğu savunuldu.
SHP'nin hazırladığı ve mah-
kemelere sunulmak amacıyla
dava açan partililere gönderdi-
gi yanıtta. Ardıç ve İnterstar
için, "Hicbtr haberi kaynağna
inip doğrulatmadan hemen her
akşam halka iletirken rahatsu-
• Engin Ardıç, SHP üyelerinin açtıklan davalara ve
istedikleri tazminata itiraz etti. SHP'liler, Ardıç'ın
itirazına yarutlannda, 'Hiçbir haberi kaynağına inip
doğrulatmadan halka iletirken rahatsızîık
duymamalan, kanımızca psikolojik ve tıbbi bir
incelemeyi gerektirecek kadar ciddidir" dedi.
lık duymamalan, kanımızca psi-
kolojik >e tıbbi bir incelemeyi
gerektirecek kadar ciddidir"
ifadesi yer aldı. Ardıç'ın "sosyal
hırsızlar"derken tüm SHPUle-
ri kastettiği bebrtilen yanıtta,
yayının ulaştığı her yerde dava
açılabileceği vurgulandı ve şu
görüşlere yer verildi:
"Engin Ardıç'm yorumu, ilk
cümlesinden son cüinlesine ka-
dar hakaretamiz, kişilik
haklarımı/a saldıran. hiçbir ob-
jektif delile dayanmay an. kulak-
tan duyma bilgileri içeren bir ko-
nuşmadan ibarettir. Bu konuş-
mayı, ne kamu yararıyla ne de
herhangi bir ahlâki değerle izah
etmeye oianak yoktur. Eline ge-
çirmiş olduğu mikrofondan ne-
redeyse hergün topluma hakaret
yağdıran bir kimsenin, kendisine
değil, çalıştığı kuruma, bir
gerceğin ifadesi oiarak yasadışı
denflmesinden rahatsızîık duy-
muş olması hayret vericidir.
Türki\e'de bürün kişi \e kurum-
lar, İnterstar dcnilen yayın ku-
rutuşu \e benzerlerinin herhangi
bir y asaya tabi olmaksızın yasa-
ya karşı hile yoluyla yayın
yaptıklannı btlmektedir. Bu
doğrunun hanrlatdmasından ra-
hatsızîık duyanların hiçbir habe-
ri kaynağına inip doğrulatma-
dan hemen her akşam kamu ya-
rarı adına halka iletirken hiçbir
rahatsızîık duymamalan,
kanımızca psikolojik ve tıbbi bir
incelemeyi gerektirecek kadar
dddidir."
Ardıç'ın. "Bu adamlar solcu
molcu değil, düpedüz hırsız" di-
yerek a>ınm japmadan tüm
partilileri hedef aldığı ve küçük
düşürmeyi amaçladığı %urgula-
nan yanıtta. bu yorumun ka-
muovunu bilgjlendirmek ge-
rekçesiyle hakb gösterilemeye-
ceği bebrtildi. Yanıtta, kamuo-
y\ı oluşturmak adına herkesin
aklına geleni söylemesinin
mümkün olmadığı ifade edıle-
rek, şöyle denildi: "Nitekim,
davatılann her olay ya da kendi
ifadeleriyle kamuyu ilgilendiren
olaylarda aynı duyarlılığı gös-
termediklerini kamuovu açık bir
şekilde bilmektedir. Hüniyet
gazetesi ile İnterstar arasmdaki
karşılıkh suçlamalar ile TMO
\e İLKSAN olaylan, İSKİ
olayıyla mukayese edilemeye-
cek kadar ciddidir. Ama İnters-
tar bu konuda kamuoyunu bilgi-
lendiren hiçbir doğru yayında
bulunmamıştır."
PORTRE/ENGÎN
ARDIÇ
Hyasaişi
sivriliklerin
fakirkuşu
Can Kozanoğlu'muı 'Cilah İmaj
Devri" kilabuukn...
(...) Bir on yıllık süreçte. kendi
tarihlerini kendileri yaptılar.
(...) Tarihi, yakın tarihi ve çok
yakın tarihi. tezlerine uyacak bi-
cimde, dönemin simgelerinden
günlük kur uygulaması gibi. her
gün yeniden imal ettıler. İşlerine
geldiği gibi oynadılar tarihle.
(...) Sol geçmiş istikametinden
gelip. ıçi tam doldurulamayan bir
asabı liberalizm istikametine gı-
den aydınlardı bunlar. Medya-
daki konumlan sayesinde. za-
man zaman hayli popüler olabi-
len bir grup aydın. Ve isimleri de
malum...
Eee, Engin Ardıç ne oluyor
peki? Bazı eğilimleri en cevval
isimler simgeler. bazılannı vasat
ısimler. Engin Ardıçda. kalemiy-
le değil ama düşünce denrdiğiyle.
bu eğilimin vasat ısimlerinden
biri. Öylesine bir sımge.
Haksızlık olmasın. "kendi tarihi-
ni kendin yap aydınlan"nın. insan
haklanna ve demokratik kurum-
lara, yüzeysel müzeysel, belli bir
saygılan vardır. Tüm korunma
ve "bekleme" imkanlanna sahip
yüzlerce polisin. kusattıklan ev-
deki gencecik iki çocuğu hızlı bir
operasyonla 'ölü ele geçirmeleri'-
nı doğal karşılayan, "polis öldür-
meyecekti de ne yapacak tı"
makamından çalan yalnızca En-
gin Ardıç'tır içlerinde.
Vasatbğı örtmenin daha kolay
yolu var mı yanı? Ne yapsın fa-
kir9
..
Cumhuriyet Kitap Kulübü
TÜYAP12. KİTAP FUARINDA
-jfttiUrt'Y&Sk 6 - 1 6 K A S I M
flİaZİ&fğ BU YIL İLK KEZ SATIŞA SUNULAN BÜYÜK BOY,
i g g S S : - # LÜKS CİLTLİ CUMHURİYET AJANDASI
_ GENEL /
11993/ X S
ÇAĞDAŞYAYINLARI KİTAPLARİ
AlSVERİS EDEN HERKESE ÜCRETSİZ
f CUMHURİYET TELEFON REHBERİ
ÜYELİK, ÜYELIK YENİLEME
ÜYE OLAN HERKESE GENEL KATALOG
VKREDİLİ SATIŞ KAMPANYASI
İMZA GÜNLERİ
SOL,ONURYAYINLARI KİTAPLARİ
Tüyap Kitap Fuarı Stand No. A-85-86 (Alt kat) B-58
(Üst kat) Tepebaşı-İstanbul
"Niçin Al-i Osman
olur da
Al-iMidhat
olmaz?"
Istanbul'da 19 y.y.'ın ikinci yansına doğru yaygınlaşan âb âlemleri
adlı içkili toplantılar çok renkli geçerdi. Âb âlemlefmin en çok
siyasi dedikoduya neden olanlan I. Meşrutiyet'ın ilan edildiği
günlerde Midhat Paşa'nın konağındaki toplantılardı. Ahmed
Midhat Efendi, Namık Kemal gibi aydınlann katıldıgı bu toplanülardan
birinde "Niçin Al-i Osman olur da Al-i Midhat olmaz?" denmesi,
ertesi gün saraya
IIII
kadar ulaştınlmıştı...
, D 0 H O E N I U 6 Û H E
ISTANBULA N S I K L O P E D I S I
Ayrıntılı bilgi bu bafta
tstanbul Ansiklopedisi'nde.
İsUıııbnl Ansiklopedisi 1. ve 2. fasikülleri bayinizde!
AVRUPADAN
EDİP EMİL ÖYMEN
Krajina da Smpların
Hırvatistan, eski Yugoslavya'da barış sağlanmasının
yolunun, Balkanlar'da etkili olduklarını düşündüğü ülke-
lerin tümünün Cenevre Barış Konferansı na katılması
olduğu görüşünde. ABD, Fransa, Almanya, Ingiltere,
Rusya gibi ülkelerin arasına Türkiye'yi de koyuyor Hır-
vatistan. Anlaşamadığı komşusu Sırbistan ise Yunanis-
tan ile koi kola, Türkiye'nin değil etkinlik. en ufak bir şe-
kilde bölgeye ilişkin görüş belirtmesine bile fırsat ve-
recek hiç bir girişime karışmasından yana değil. Zaten
Yunanistan da, AvrupaTopluluğu Dönem Başkanlığı sı-
rasında altı aylığına yapacağı bütün atraksiyon için şim-
diden kolları sıvadı. Arnavutluk, Makedonya veTürkiye
dışında kalan bütün bölge ülkelerini, eski Yugoslavya
konusunda bir konferansa davet etmek üzere yollara
düşüyor. Komşumuza göre Türkiye, gerçek bir Balkan
ülkesi değil.
DemekTci Hırvatistan'a göre Balkan ülkesiyiz, ama Sır-
bistan ve müttefiki Yunanistan'a göre değiliz. Hayatta
her şey göreceli. Gücü olanın sesi daha gür çıkıyor. Da-
ha haklı olanın değil. Hırvatistan ile Sırbistan arasmdaki
garıp ittifakta da bu ahlaki sorun orta yerde. İşlerine gel-
di mi, milisler birbirleriyle can ciğer kuzu sarması. Son
örneği, Orta Bosna'da Vares kentini Boşnakların yeni-
den ele geçırmesi sırasında Hırvatların yine Sırplarla it-
tifak yapması. Evet, belki başka çareleri yok. Konjonktür
bunu gerektiriyor. Ama aynı Hırvat-Sırp ittifakı, başka
konularda da hiç yürümüyor. Örneğin Krajina, hiç çözül-
meyecekmiş gibi duran bir konu.
Eski federal komşu, yeni düşman, yerine göre mecbu-
ri dost Hırvatistan ile Sırbistan. bu sorunu nasıl çözecek-
ler? Çünkü Krajina, Hırvatistan'da Sırpların yoğun yaşa-
dıkları bir yöre ve buradaki Sırplar, bağımsızlıklarını ilan
etmiş durumdalar. Öyle masabaşı bağımsızlık da değil.
Ordusuyla. yerel örgütlenmesiyle ve yerel yönetimleriy-
le. Parlamentoları bile var Dağlara yaslı küçük Kninz
kenti, başkentleri. Ve Hırvatistan, bu konuda bir şey ya-
pamıyor Sırpları, yüzyıllardır oturdukları yerden zorla
çıkartıp sürecek hali yok. Sırplar da arkalarını, Bosna'-
daki Sırp ağabeylerine dayamış öylece duruyorlar. Bir-
leşmiş Milletler falan hak getire. Zaten BM, aman iki ta-
raf kapışmasın diye, aralarına barışgücü koyalı iki yıla
yakın.
Hırvatistan'ın batısından başlayıp, kuzeye doğru dö-
nen bir bölümü, bir de doğu kesıminde ikinci bir bölümü
var Krajina'nın. Haritaya bakınca, sanki iki ayrı parça gi-
bi görünen bu yamalı bohça. aslında güneydeki Sırp ül-
kesiyle birlikte düşünülünce, oralarm uzantısından iba-
ret. Sırplar, Krajina'da öyle iyi örgütlenmişler ki, onları
buralardan çıkartmak mümkün olmayacak. Bu nedenle
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Tucman, onlara özerklik
önerdi. Kabul etmediler tabıi Güneyle birleşmek var-
ken, özerklik de neymiş? Bölgedeki Sırp Gönüllü Kuvve-
ti'nin başında da ünlü gerilla lideri Zeljko Raznjatovic
var bir kere. Kısaca Arkan diye biliniyor. Türkiye'de ken-
disini tanıyan belki bir iki kişi çıkar. Ama Bosna'da, Ko-
sova'da, Sancak'da Müslüman nüfusun yıldırılması,
altının oyulması ve tehditle göçe zorlanması, bunlar da
işe yaramazsa vurulup öldürülmeleri kampanyasındaki
baş aktör. Ve Belgrat parlamentosunda Kosova millet-
vekili! Aynı Arkan kadar ünlü bir başka gerilla lideri de
Vojislav Seselj. Kendileri gelmiş geçmiş en aşırı Sırp
millıyetçılerinden. Konu çok çetrefıl. Ve bizim de alabile-
ceğımiz derslerle dolu.
Ama tabii Krajina, Türkiye'nin umurunda bile değil. İki
gavur arasında sürtüşmeden ibaret. Çünkü dış dünya ile
ilgilenebilmemiz için, ille bizim için çağrışım yapması
gerek. Çağrışım yapmazsa, dünya yıkılsa umurumuzda
değil. Ama bir konu bizi ilgilendiriyorsa, bu kez dünya
kamuoyunun da aynı ilgiyi göstermesinde ısrar ediyo-
ruz. Göstermezse, tuhaf oluyoruz. kırılıyoruz, bozuluyo-
ruz, önümüze geleni Türk düşmanı ilan ediyoruz. Şimdi
Hırvatistan, bizim de Cenevre'ye alınmamızı öneriyor.
Bunun gerçekleşmesi elbette Belgrat'tan geçer. Diye-
lim ki oldu: Krajina hakkında edecek lafımız olacak mı?
SHPraporu
Güvenlik güçleri de
Iice'yi yakmış olabilir
•Genel Sekreter Çulhaoğlu, Tunceli Milletvekili Genç,
Kültür Bakanı Sağlar. Uşak Milletvekili Ural Köklü'den
oluşan SHP hevetinın Lice raporunda. kolluk kuvTetlerinin
de Lice'yi yakmış olabileceğine değinilerek 'Devletin şaibe
vezanaltında kalmaması için. güvenlik güclerine yönelik
iddialann tarafsız oiarak incelenmesi' istendi.
OSMANAYDOĞAN/
ÎSMETDEMİRDÖĞEN
ANKARA - SHP'nin Lıce
olaylanna ibşkın hazırladığı
raporda, ilçede bazı yerlenn
"kolluk kuvTetleri" tarafından
yakılmış olabileceği belirtildi.
Raporda. olavla ilgili oiarak.
"devletin şaibe >e zan altında"
kalmaması için. güvenlik güç-
lerine yönelik iddialann "ta-
rafsız oiarak" incelenmesi is-
tendi.
SHP Genel Sekreteri Halil
Çulhaoğlu. Tunceb Milletveki-
li ve TBMM Başkanvekib
Kamer Genç. Kültür Bakanı
Fikri Sağlar ve Uşak Milletve-
kili Ural Köklü: Tuğgeneral
Bahtiyar Avduı ve 13 yurttaşın
yaşamını yitirdıği Lice olayla-
nyla ilgili raporlannı tamam-
ladılar.
Raporda, bazı işyerlerinin
yanması konusunda şu görüş-
lere_yer verildi:
"Işyerleri i)ice gözlemlendi-
ğinde. ayrı ayrı yakıldığı fiili
durumu tarafunızdan gözlem-
lenmiştir. \ atandaşların soka-
ğa çıkma >asağı nedeniyle,
dükkanların da ikinci gün yan-
dığı göz öniinde tutulursa. işyer-
lerinin Liceli >atandaşlarca
yakıldığı iddia edilemez. Işyer-
lerinin. ya PKK ya da kolluk
güçleri tarafından yakılması
söz konusu olabilir.'''
_ Lıce Kaymakamı Mustafa
Ünlüsoy ve Licelilerden alınan
bilgilere yer verilen raporda,
olaylann benzin alan bir polis
aracına ateş açılmasıyla başla-
dığı bildınldi. Olaylar devam
ederken. Tuğgeneral Bahtiyar
Aydın'ın şehit edildiği ve Kay-
makam'ın yoğun ateş nedeniy-
le dışan çıkamayıp olayı telsiz-
le takip ettiğinin öğrenildiği
belirtildi.
Sokağa çıkma yasağı ilan
edıldiğınde, ilçede az sayıda
duman görüldüğünü ve yan-
gınlann tamamına yakınının
ikinci gün çıktığının kendileri-
ne aktanldığını anlatan SHP
heyeti. raporda, olaylarda
ölenlerin aileleriyle görüşme
olanağnnn yerel emniyet yetki-
lileri ve kaymakam tarafından
sağlanamadığı vurguladı.
Tarafsız soruşturma
Raporda. Lıce olaylanyla ilgib
inceleme başlatılması ıstenerek
şovle denildi: "Ülkemizin bütün-
lüğüne >önelik saldırılarda canı.
tüm >arîığı ve inancıvla görev ya-
pan güvenlik kuv\erierimize yö-
neltilen iddialann da demokratik
hukuk devlerine inanan anlayışla,
yetkililerce objektif oiarak ince-
İenmesi demokratik devlet anlayı-
şımıza ve devletunize saygınuk
kazandıracaktır."
SHP heyetinin raporu, bazı
SHP milletvekilleri tarafından,
•*yetersiz ve hükümeti incitmeme-
ye özen gösterilerek hazırlannuş"
oiarak nitelendirildi. Lıce'deki
pek çok iddianın üzerinde durul-
madığını bebrterek, raporu eleşti-
ren SHP milletvekilleri. "Eğer
gerçekleri bilivorsak, açıklamak-
tan kaçuımamalıyız. Karanlıkta
kalmış pek çok olav aydınlanma-
dıkça ve SHP oiarak biz bunun
için çalışmadıkça, terör başta ol-
mak üzere pek çok sorunun çözül-
mesi mümkün değfl." dedıler.
Çulhaoğlu'nun, incelemelerin-
den sonra. "PKK dışı unsurlar-
dan" söz ettiğine ve Murat Kara-
yalçın'ın da aynı iddiayı dile ge-
tirdiğine dikkat çeken SHP
milletvekilleri. raporu "yetersiz
ve hükümeti indtmenıeye yöne-
lik" bulduklanru söylediler.