18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM1993 PAZARTESİ 8 DUNYADA GEÇEN HAFTA Türklerin seçim zaferiDANIMARKA FERRUHYTLMAZ KOPENHAG - Danimarka geçen hafta iki önemli olayı bir arada yaşadı. Geçen salı günü. 17 Türkiyeli adayın da katıldığı yerel seçimlerden bir gün sonra, Danimarka'nın Sevilla'da İspanya'ya l-O yenilerek Dünya Kupası'na veda etmesı hiç kuşkusuz yerel seçimler kadar konuşuldu. Hayal kınkkğma uğrayan bir Danimarkah, Dünya Kupası süresince Norveç vatandaşlığına geçebilmek için Norveç'e başvuruda bulundu. Yerel seçimlere büyük ölçüde . Sosyal Demokrat Parü listelerinden katılan Türkiyeli adaylar büyük bir başan gösterdiler. Seçime katılan 17 Türkten 9'u belediye meclıslerine seçılmeyi başardılar. Türkiyeli adaylann hemen hepsi, parti listelennın alt sıralannda yeralmalanna rağmen aldıklan kişisel oylarla üst sıralara tırmanarak seçilmeyı garantilediler. Sosyal demokrat lısteden aday olan Battal Tanrrverdi. 45. sırada girdıği seçımlerde aldığı kişisel oylar sayesinde 13. sıradan Kopenhag Belediye Meclisı'ne girerken aynı partiden. Kopenhag'ın banliyölennden Hvidovre'de Ömer Kuşçu, Albertslund'da Erdil Selçuk, Taastrup'ta Kcmal Baktaş da seçim kazandılar. Yine sosyal demokrat adaylardan Fuat Yolan Helsingör Roskıl'de Cemal Oklu, Aarhus'ta da Hüseyin Araç belediye mechsıne giren Türkler arasında yer aldılar. Sosyal demokratlann dışında yine Albertslund'da Sosyalist Birlik Partisi listesinden yanşan Nluammer Celim ile Kopenhag'ın banliyölennden Ishöj'da Sosyalist Halk Partisi'nden Seyit Ahmet Özkan belediye meclislenne seçildıler. Danımarka'dakı seçımlerde toplam 15 yabancı, özellikle Kopenhag ve çevresındekı beledıyelerde meclis üyeüklerine seçilmeyı başardılar. Bunlardan Kopenhag'da Sosyalist Halk Partisi listesinden seçime giren Pakistanlı Lubna Elahi 8 bıne yakın kişisel oy alarak Kopenhag'da en fazla kişisel oy alan adaylar arasına gırdi. Elahi şimdi Kopenhag'daki hastaneler, okullar. şehir planlaması gıbi alanlardakı 6 belediye başkanlığından okul ve kültürle ilgılı belediye başkanlığını istiyor. Ancak Sosyalist Halk Partisi, son iki dönemdir bu görevi başanlı bir şekilde yürüten Tom AhJbergden vazgeçmeye niyeth görünmüyor. Kopenhag'da seçime giren Göçmen Listesi de. Pakistanlı adayı VVallait Khan'i meclıse sokmayı başardı. Yine Sosyal Demokrat Parti'den seçilen Faslı Hamit El-Musti ile birlikte 55 üyeli Kopenhag Belediye Meclisi'nde topüam 4 yabancı seçilmiş oldu. Öte yandan seçimlere katılan yabancı düşmanı hstelerin Struer kasabası dışında hıçbir yerde belediye meclislenne gırememesi, yabancılann oy kullanmada etkılı olmadığı yorumlanna yol açarken, seçimlerden hemen önce yabancılara karşı sert çıkış yapan sosyal demokrat belediye başkanı adaylannın kişisel oylannı önemli ölçüde arttırdıklan görüMü. Ingilizlerdamakzevkiııdeçağatlaclı EDtPEMtLÖYMEN LONDRA - Prens Charles'ın yulaflı bisküvileri nefıs. Kek, bisküvi, pasta gibi dünya zeyklerini Fransız ve Almanlardan öğrenen İngilızler için yenilik. Elbette onlar da biliyor bısküvi yapmasını ama, Kıta Avrupası'ndakilerin tadını ve dokusunu tutturamıyorlar. Ağız tadı diye bir kavramlan yokçünkü. Ingilizler, dünyayı fethetmekle meşgul olduklan için yemek yapmaya vakit bulamamışlar diye bir espri vardır kı çok doğrudur. Tatsız, albenısiz. saçma sapan köylü yemeklerine benzer, pastane demeye insanın dili varmayan yerlerde sattıklan "şeylere" insanm dili bisküvi ve kek demeye varmıyor. Ama arük azap bitti. Geçen hafta, Prens Hazretleri'nin yulaflı bisküvileri seçkin mağazalarda satılmaya başlandı. Prens Hazretlen yulafı da nereden bulmuş demeyin? Cornwall Dükaheı dive cok çok feodal bir yöre var. İstanbul'un fethınden daha 100 yıl önce kunılmuş ve o gün bugündür bu dükalık, vebaht prenslerindir. Büyüyüp kral olana kadar İNCILTERE oranın geliri ile yaşarlar. oranın senyörüdürler. Prens Charles da 24. Cornwall Dükü. Geçen yüzyılda Kraliçe Viktorya döneminde, dükahğın ekilir biçilir arazisi elden geçirilmış. Fenni yöntemlerleçiftçilik yapıbr ohnuş. Şimdi oralan tanm kooperatifı gibi çalışıyor. Hasat kaldınhp, satıhyor, parası yeniden yatınhyor. Tam bir işletme. Ve tam Prens Charles'a göre. Suni gübre kullanmadan ektirdıği seçkin yulaf türünden unla yapılan bisküvileri hem çevreci, hem de sağlığa yararh. Ayçiçeği yağı ile yapılan bisküviler lif bakımından da zengin. İçine konulduğu şık kutunun kartonu da geri-dönüşlü atık kağıttan yapılmış. 300 gramı 1.47 sterline saübyor. 30 bin lira. Sudan ucuz. Üzeri İngjlızce, Fransızca ve Japonca yazılı kutularda saülan bisküvilere rağbet büyük. Her köşe başındakı bakkalda bulunacak türden değil elbet. Şımdilık 90 seçkin mağazada satılıyor. Ve ağzınıza layık. Mutfaksız bir ulus olmasına rağmen İngilızler, dünyanın en olmadık baharaünı da bilirler. Çünkü Jamakia'dan Hindistan'a ellerine geçirdikleri her yerle ticaret yapa yapa yüzyıllardır öğrenmişlerdir en egzotık baharatı da. Zencefil bunlardan biri. Katır kutur bisküvilerine zencefil koydular mı biraz, yenilir yutulur hale gelir. Prens Hazretleri piyasaya zencefilli bisküvi de çıkarüyor. Yakında düğün pastası, acma-catal. pide hatta muhallebi, keşkül piyasasına da girerse şaşmamak gerek. Nasıl olsa Göçek'e gittikçe tatmıştır bunlan. Kennedy unutulmadı Kennedy, ölümünden 30 yıl gecmesine rağmen yeniden gündemde. Aroerikan halkı Kennedy suikastı ile Ugili olarak devletin yalan söylediğine inanıyor. FUAT KOZLUKLU NVASHINGTON-ABD eski Başkanlanndan John F. Kennedy'i kımın öldürdüğüne v e neden öldürüldüğune yanıt arayan çabalara, vuruluşunun 30'uncu yılında onlarcası daha eklendi. Ancak, bir gerçek var ki o da halkın çoğunluğunun "Kennedy suikastı ile ilgili olarak devletin yalan sö> lediğine" ıyıden ıyiye ınandığı 30 yıldır 5Ö0'ü aşkm kıtabın yazıldığı "Suikastuı gerçek nedeni \e Kennedy'nin vuruluşunun asü a\rıntılan" diye ortaya aülan senaryolara öfkelenen çoğunluk, CIA belgelennin gün ışığına çıkartılmasını istiyor. Kamuoyu yoklamalannda halkın yüzde 75'i, suikastı gerçekleştiren LeeHarvey Oswald'ın tek başına hareket etmedığine inandığını söyledi. Kennedy hayranı ve davranışlanyla adeta O'nu taklitetmeyeçalışan Başkan Bill Clinton, seçıhşının birinci yıh dolarken "en büyük zafer mutluluğunu" geçen hafta yaşadı. Clinton, siyasi geleceğınin yanı sira, uluslararası ticaretın 15 yıldır devam etmekte olan globalleşmesını de kökünden sarsacak NAFTA'nın (Kuzey Fransızlar, fııtboldan yaııa çok deıtli MİŞEL PERLMAN PARİS - Fransa, geçen hafta oldukça yoğun günler vaşadı. Siyaset mi ıstersiniz? Alın size anayasaya ilişkin. gercekten de formalite niteliğjndeki bir 'reform'un, Versailles Sarayı'nda milletvekilleriyle senatörler tarafından kabulü. Kabul edilen değışikliğe göre Schengen anlaşması çerçevesinde, diğer AT ülkelerine siyasal sığınma başvurusunda bulunup geri çevrilmiş olanlar. Fransa'dan sığınma isteme hakkına sahip olacaklar. Fransızlar, spor konusunda da pek dertliler. Geçen çarşamba gecesi, televizyon ekranlan karşısındaki Fransızlann sayısı 15 milyonu bulmuştu. Fransa'nın 1994 Dünya Kupası'na katılabılmesi için Bulgarlar karşısında bir beraberlık yeterbydı. Sen tut. 90. dakika dolarken Bulgar Kostadinov'dan ikincı birgol ye! Fransız Milli Takımı, böylehkle kupadan elendi. ABD'deki final karşılaşmalan mı? Havada bulut, sen bunu unut! Maçın bitişini ilan eden hakemin düdüğü çalar çalmaz başlayan ve iki gün süren bir kabus. Sataşmalar. ağlamalar, sızlanmalar. Neredeyse ulusal yas ilanı isteyecekti kimileri. Sanat mı FRANSA istersiniz? Buy run Büyük Louvre Müzesi'ne. Özellıkle 2 nedenden ötürü. Birincisi, ünlü müzenin kuruluşunun aşağı yukan günü gününe 200'üncü yıldönümünün kutlanmasıydı. Müze, Fransız Devrimi'nin sorumlulan tarafından 'Cumhuriyet Müzesi' adıyla 8 Kasım 1793'teaçılmışü. İkinci nedene gelince... O da, Louvre Sarayı'nın, Rivoli Sokağı'na bakan Richelieu kanadının açılış töreniydi. Bir başka deyişle. Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın girişim ve iradesi sayesinde 22 bın metrakarelik bir alan kazanılmış bulunmaktaydı. Yıllar boyu Rıchebu kanadını ışgal etmiş olan Maliye Bakanlığı nihayet 1989'da başka bir yerde inşa edilmiş bir binaya taşınır taşınmaz başlayan çalışmafar nihayet noktalandı. Ama bu demek değil ki, Büyük Louvre'da yapılacak iş kalmadı. Ancak dünyanın en büyükleri arasında yer alan bu müzenin eski bölümlennin onanmıyla modemizasyonuna gidilecek. Her şey 1996-1997 döneminde tamamlanmışolacak. Perşembe günü Richelieu kanadının açılışını yapan François Mitterrand gerçekten mutluydu. Mitterrand'ın mutluluğu, haber bültenlerinde de görülüyordu. Sanatseverler, bir kuruş bile ödemeden, doya doya gezdiler müzeyi. Daha önce de kımi öğrencilerin beğenisine sunuldu bu sanat ve tarih anıtı. Çocuklardan biri, Kültür Bakanı Jacques Toubon'un verdiği bilgileri dinledikten sonra "Saym bakan, siz bütün bunlan nasıl biliyorsunuz" diye sordu. Bakan, gülümseyerek Louvre'u 200 yıl önce müze habne getiren devrimcilerden birinin şu sözleriyle karşıbk verdi: "Müze, evrensel bir lise olmalıdır." Amenka Serbest Ticaret Anlaşması) Kongre'den gecmesiylerahatbir nefes akiı. Genel başan grafıği her geçen gün gerileyen, ıç ve dış pobtikada "gülünç"duruma düşen ABD liden, NAFTA için gece yanlanna kadar Beyaz Saray'ın ışıklannı söndürmedi. Oylamaya geçilirken Başkan, telefonla Kongre üyelenne, seçim bölgelerine yatınm ve yardım "sözleri" verdi. Uykusuz gecelerinin sabahında koşuya çıkuğında, Başkan'ın şapkasında, "NAFTA, mecburuz" yaayordu. Bill Clinton, partib arkadaşlan, demokratlarca yan yolda bırakıldığı NAFTA oylamasmda, projenin miman aımhuriyetçilerin destegiyle "zafere" ulaştı. ABD tarihinin en önemli ekonomik anlaşmasının Temsilciler Meclisi'nde oylanışında. Cumhuriyetçi 132 üyenin "evet" oyuna 102 demokrat eşüketti. 156 demokrat ıse yanlanna 43 cumhuriyetçi ve 1 bağımsızı alarak "hayır" dedı. Ve, ABD ve Kanadayı yıllar önceden kapsayan Serbest Ticaret Bölgesi'ne Meksika da kaubverdi. Clinton'ın "zaferine", cumartesi gece Kongre'deki bir diğer "hayati" oylama daha eklendi. Suç oranlanndaki artış karşısında Clinton çareyi lOObinyeni polis, silah kontrolü ve ölüm cezasına giden suçlann tanımının genişleülmesinde buldu. Gelecek beş yıl için 22 rrûlyar dolarbk yeni bir bütçe bebrleyen Clinton'a, cumhuriyetçilenn başı çektiği silah şirketlerinin lobicileri engel çıkardı. Yasa tasansı, büyük bölümü değiştirilmeden çoğunluğun oylanyla, Temsilciler Mecbsi ve Senato'nunortak uzlaşma komıtesinde görüşülerek karara bağlanacak. Yasanın çıkması durumunda, silah marketlen "Ekmek alır gibi silah alanlara" hemen teslimat yapmayacak. ALEVILER TV KURUYOR Temel Almanya'da atıldı. Ne hazırlıklar yapılıyor?.. Ücretsiz Ek: GALATASARAY TARİHİ Yunan-PKK-Kıbrıs • Sl II ET OÇGENITürkiye"ye yönelik terörde uluslararası bağlantılar Bitkilerle tedavi yolları Gürkan'dan koalisyon analizi Sivillere askeri darbeçik Hayalet köyün son yüzleri Doğu'da 6825 işyerine kilit Dünya uyuşturucu trafiği Sümerbank'ın kamikazeleri Futbolcu proletaryası ABD'de Tibet gösterisi DışHaberlerSemsi- ABD'nin Seattle kentinde devam etmekte olan Asya Pasifik Ekonomik tşbirliği ToplantBi'nın (APEC)yapıldığı salonun önünde toplanan birgrupgösteri düzenledi. Çin'in, Tibet'e karşı izlediği baskıcı politikaya son vermesini isteyen göstericiler, Çın yönetimini protesto ettiler.Çinl953'dede . Lamaist Budist yönetime son vererek ülkeye komünist rejimi getirmişti. Dalay Lama ve lOObinTibetli Hindistan'a göç etmişti. Çin, bu tarihten beri Tibet üzerindeki baskıa pobtikasını sürdüryor. KoalisyOIL, çevreengelinetaküdı GÜRHAIS UÇKAN 10.000 lira Bayi STOCKHOLM - Danimarka'yla İsveç arasında yapıbnası yıllardır tartışma konusu olan Öresund Köprüsü sorunu, koabsyondaçatlakyarattı. Danimarka tarafının inşaat hazırlığında olduğu sırada İsveçliler, "ekolojik araştırma yapma" nedenıyle kesin bir tavır almaktan kaçınmışlardı. Geçen hafta icinde İsveç Su İşleri Mahkemesi, koşullu olarak köprü projesini onayladı. Bu karar, koabsyon ortaklanndan çevre sorunlanyla yakından ılgilenen Merkez Partısi'nin tepkisine yol açü. Parti Başkanı Olof Johonsson, mahkeme karannın projeye evet deneceği anlamına gebnediğini, getirüen koşullann bilimsel olarak incelenmesınden önce hükümetin "evet" dememesi gerektığini söyledi. Başbakan Carl Bildt ise yorum İSVEÇ yaparken temkinli davrandı ve karann, bu konuda görüş belirten diğer makamlannki gibi bir karar olduğunu beb'rttı. Isveç'in Helsingborg kentiyle Danimarka'nın Helsingör kentini birleştirecek olan köprünün, boğazdan geçen doğal su akımını olumsuz etkileyeceği kaygısı, köprüye karşı çıkanlann tezinin temelini oluşturuyor. Atlantik'ten Doğu Baltık Denizi'negelen ve geri dönen suyun yüzde 25"i Öresund Boğazı'ndan geçiyor. Bu geçışın kısmen de olsa engellenmesirun, zaten çeşitü çevre sorunlan olan Baltık DenızTne önemli ölçüde zarar vereceği hayır cephesince ileri sürülüyor. Su İşleri Mahkemesi, bunu göz önüne alarak Danimarka tarafındaki Kastrupyanmadasınm250metre"tır«ş - edüraesini" ve bölgedeki yapay ada Salthobn'ün de daha açık sulara taşınmasını istiyor. Bu önlemlerin proje maliyetini çok arttıracak obnası, bitiş tanhının ertelenme gerektirmesi, her iki ülke yönetimini düşündürüyor. Projeye şu haliyle evet dendıği takdirde koabsyonun çözüleceğine kesın gözüyle bakıbyor. isveç'te geçen haftanın bir başka ilginç gelışmesı de İsveçli sanatcılann örgütlerinın, eski Yugoslavya'daki meslektaşlanna destek amacıyla büyük bir yardım kampanyası başlatmalanydı. Yayıncılar Birbği. PEN Kulüp, Yazarlar Bırliği ve Tiyatrocular Birliği'nin ortak girişimıyle, savaş kurbanı sanatcılann unutulmadıklan, onlann yaşama ve yaratma özgürlüğüne saygı duyulduğu vurgulanmak isteniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle