23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 22 KASIM 1993 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Türkiye'deyabana eşler... Türk uyruğuna geçmeyen kadınlann, evlı olduklan süre ıçınde Türkiye'de oturma haklan vardır. Ancak bu oturma ıznı en fazla ikı yıl ıçın venlmektedır ve ücretı çok yüksektır Çalışmak içın aynca bırçalışma ıznı gerekmektedır. Bu ızın de ancak belırli meslekler ıçın. belırlı ışyenne bağlı olarak venlmektedır Doç Dr. SUZAN ERBAŞ YY abancı' sozcuğu ayn avn çağnşımlar yapmaktadır Bır yandan uzak ulkeler ve hoş kokular. ıpek yollan, bınbır ma- sallar, onun yanında teknolojı ve gehş- mış bır toplum Öbur yandan, bu sözcüğün ürkuten. korkutan bır yonü olduğu gıbı. bıhnmeyen bır tehlıke de ıçenr lnsanlar bu ıkı duygu arasında bocalayarak bır yandan abartılı bır yuceltme ve ha>ranlığı. öte yandan ge- reksız bır çekıngenlığı yaşarlar Türk toplumunda bılınmeyene kar- şı olan tutum. eş seçiminde de kendını açıkça gostenr "Kız Yabancıvagitıne- sıır'dıve , "el kızına muhtaç kalma- mak" ıçın ulkemızde akraba evlıhklen yaygjndır İkı anlamı olan vabana sozcuğu dar anlamda, çok vakın çev- reden olmavan butun ınsanlan kap- sarken. ıkına anlamı ıle daha genış olarak Turkıye Cumhunyetı vurttaşı olmayan butun msanlan kapsamakta- dır Turk topraklannda oldukça buvuk sayıda yabancı bulunmaktadır Elçılık ve konsolosluk gorevhlen, bılım adamlan, sporcular, Turklenn yaban- cı eşlen, oğrencıler. sığınmacılar, goç- menler ve aynca tunstler Gelış ne- denlenne bağlı olarak gelen yabancıla- nn kahş zamanı çeşıtlı avnbklar göstermektedır Elçılık gorevhlen, uz- manlar. oğrencı ve sığınmacılann bır bölumu ve ozellıkle tunstler ancak be- lırb bır zaman ıçın Turkıve'de bulu- nurlar Onlar er geç donerler Buna karşın Tûrklerin vabancı eşleri ve goç- menler, kalmak ve yerleşmek uzere gelmektedır BoylehkleTürkıye>e ge- len yabanalar. kahş zamanlanna gore ikı gruba aynlırlar Bebrlı bır zaman kalanlar bınncı ve en buyuk grubu oluştururken. konuk olarak tanımla- nırlar Türk konukseverhğını (mısafırper- verlığını) tadan kışıler, bunu yaşam bov unca unutamazlar Bır Turk aılev e gelen bır konuk elden geldığınce hoş tutulur, şımarülır. butun davranışlan hoşgorulur ve, ev sahıbınm butun maddı ve manevı olanaklan seferber edılır Devlet ve kamu kuruluşlan da aynı davranışı gostenrler Hatta gele- neksel Turk mısafırperverbğı, tunstle- re karşı bıle buyuk olçude gostenl- mektedır Turklenn yabancı eşlen ve goçmen- ler, kalış zamanlanna gore. ıkıncı gru- bu oluşturmaktadır ve ulkeve yerleş- mek uzere gelmektedırler Goçmenler doğup buyuduklen ulkelenndekı so- runlar >uzunden goçe zorlanmakta- dır Bu konumda gelenler Türkiye'de çoğunlukla ıyı karşılanmakla bırlıkte, bu durum. geldıklen bolge ve savılan- na gore aynbklar gostermektedır Bır- kaç yıl once. Bulganstan'dan goçe zorlanan Turk kokenlı çok sayıddkı ınsanın Türkiye'de karşılaştıklan ko- nukseverlık ve onlara sağlanan maddı ve manevı olanaklar. kısa zamanda çe- şıtlı nedenlerle yennı olumsuzluklara bıraktı Sınırlar kapatıldı, vıze zorun- luluğu getınldı Turk vurttaşlanrun yabancı eşlen ıse bu ıkına grubun ıçınde savı olarak oldukça kuçûk bır grup oluştururlar ve bunlar büyuk çoğunlukla kadındır- lar Bu ınsanlann bırçoğu kendı ıstek- len. ıradelen ıle ve aynca olumlu duygular besleyerek Turkıve'ye gel- mektedırler Eş olarak gelen yabana kadınlar. konuk olarak değıl. "geün" olarak bağra basıhrlar Ozellıkle Batılı bır ge- lin, olumlu önvargüarla karşılanır Başlangıçta her ne kadar belırlı bır su- re konuk gıbı davranılırsa da, kısa zaman sonra gunluk yaşama geçılır Ve burada konuklara karşı gostenlen anlayış ve hoşgorulu davranışlar açı- sından, bazen çevre ve kocasının aıle- sının sosyo-kultürel duzevıne bağlı olarak ayn bır beklentı ıle karşılaşılır Bu da gelının >aşadığı çevreve butünü Ue uyması anlamına gelır Kentlerde boyle bır beklentı çok az olmakla be- raber, kırsal kesımde buna daha sık rastlanmaktadır Örneğın Musluman bır erkeğın Hınstıyan bır kadınla ev- lenmesı, lslam oğreülenne gore sakın- calı olmamasına karşın salt Hınsti) an olan kadın değıl onu "Musluman bile vapamayan" koca da toplum dışına ıtılebıbr Doğal olarak yabana gelın. toplu- ma belırlı bır olçude uymabdır \ma dıkkat edıldığınde çoğunlukla yabancı bır gelın. sağbkh bır akıl ve zekâya, doğnı duşünceye sahıp olduğu ve bun- lan guzel ıfade ettığı ıçın değıl, "Türk- çe" konuşabıldığı ıçın ovulur Aynı zamanda bu kadın, sağbkh bır beslen- me >ontemı u>guladığı ıçın değıl. Turk yemeklen pışırebıldığınden. dm- dar olduğundan değıl, Musluman ol- duğundan olumlu karşılarur Ev de tek başına muzık dınleyerek ve kıtap okuyarak kendını ovalayan gelın. a- sosval olarak değerlendınbrken. kon- ken masasında kocasının maaşını çar- çur eden kadın ıse. toplumsal >aşama uyum sağladığı varsavıldığından faz- la hoş gorulmemekle beraber. daha olaean ve alışılmış sa>ılmaktadır Ulkemızde. Bulganstan'dakı Turk kımlığını entmek hareketının en ınsaf- sız noktası olarak "adlann değişimi eğiliiTii" kabul edıldı Çunku ad ıle oz- deşleşen ınsana, ayn bır kulturun adı venlmekle bu ınsanın oz kulturel ktm- bğıvebenhğıyokedılmektedır Nevar kı ulkemızdekı vabancı gebnlenmız, çoğu kez Turk adlan ıle çağnlırlar Yabancı gehnlenmız (buıun aıleM bırbkte)nevazık kı okullanmızda zo- runlu olarak okutulan dın derslennde bıbnçsız oğretmenlerce kendı çocuğu ve onun arkadaşlannın gozu onunde kuçuk duşurulebılmektedır Hınstı- v an toplumlarda domuz etı v enıldığın- den annesının domuza benzetılmesıne karşı çıkan bır oğrencıye oğretmen ta- rafından. "ajdınlatıcı" kıtaplar dahı venlebılmektedır (') Türk devleü. yabancı getine bıraz kolaylıklar da sağlamaktadır Evlen- dığmde bır kadın. Turk yurttaşhğma gecme hakkına sahıptır (2 ) Ama bu hak, kddın ıçın çoğu kez kendı ulkesı- nın vurttaşlığını >ıtırmek anlamına gelır Bu. "E>liliği vürümediği zaman, ulkesine bır daha donemez, kocası Lzin vermediğı zaman da, yurtdışında akra- balarını zi>aret edemez" demektır <\vnca her yurtdışına çıkışında 100 dolar fon odemesı gerekır Buna karşı Bulganstan'dan goç edenler. aıle zıya- retlen ıçın ancak 25 dolar oderler Anne babası yurtdışında Turk ışçısı olarak çabşanlann reşıt olan çocuklan bıle aıle zıyaretlen ıçın fon odemez- ken, Türk uyruğuna geçen yabancı gelınlenn aıle zıyaretlen. ve daha acısı oz anne babalannın cenazelennı kal- dırmalan "lüks" olarak gorulmekte- dır ve her vurtdışına çıkışlannda 100 dolar odenır A>nca, devlet memum olarak çahşan, Turk yurttaşhğına geç- mış bın. Emeklı SandığYnca doğuştan Turk yurttaşlanna venlen yurtdışı borçlanma haklanna sahıp değıldır Turk uyruğuna geçmeyen kadınla- nn, ev b olduklan sure ıçınde Turkıve'- de oturma haklan vardır Ancak bu oturma ıznı en fazla ikı yıl ıçın venl- mektedır ve ucretı çok yuksektır Ça- lışmak ıçın a> nca bır çalışma ıznı ge- rekmektedır Bu ızın de ancak belırlı meslekler ıçın, belırlı ışyenne bağlı ola- rak venlmektedır Bo>le bır ızın alabıl- mek çok zor olduğundan >abana kadın va çalışmamaktadır ya da sos- >al guvenceden yoksun olarak. >anı kaçak olarak çalışmaktadır Ancak altı aydır oturma ıznı ıle Tur- kıye de oturan bır kadın. boşandığın- da va da dul kaldığında Turkıve'de oturma hakkına sahıp olmakla bırlık- te. çalışma olanağı olamadığından. çoğu kez kalmak ve çocuklannı Tur- kıve'de buyutmek ıstese bıle, ekono- mık nedenlerden dolayı ulkeyı terk etmek zorunda bırakılmaktadır Kısa sure once, buna karşı AT Adalet Dı- vanı'nın karan ıle, salt kâğıt üzennde yapılan ve ancak bır yıl suren bır Turk-\lman evhlığınden sonra çahş- ma ıznı elınden alınan ve sınırdışı edıl- mek ıstenen boşanmış Turk eşe. Al- man>a'da oturma ve çalışma ıznının venlmesı buvuk bır haksızhğjn gıdenl- mesı olarak Turk basıru tarafından değerlendınldı Durum boyle ıken, Almanya da uy- gulanan ve Turk ışçılenmıze halen buyuk çapta haksızbk eden yabanalar kanunu, Turkıye'de yabancı gebnlere uygulansa bıle bu durum vasalar açı- sından büyuk bır gebşme olurdu ( IProf Dr Asaf Ma^cven 1989 DınveTıpAçı sından Domuz Etı TurkıveDıvanet Vakfı V. ayınla n Ankdra ('I Ne vazık kı bu hakkın da gen dlınmjsı ıçın TurWı\ı. Buvuk Viechsı ne bu kanun teklıfı venlmış- PENCERE ARADABIR Prof. Dr. MEHMET DAĞ Ondokuz Ma\ ıs tnıversıtesı îlahıyaî Fakültesi Din Şûpası'nın Sonucu Bır sure once Dıyanet Işlerı Başkanlığı nın onculuğun- de belkı parasal desteğını de devletten alan "Dın Şûra- sı toplandı Herhalde ' Mıllı Eğıtım Şûrası 'ndan esınle- nerek, dın sorunlarını tartışmak ve sorunlarla ıç ıçe olan, bılım adamı nıtelığı taşıyan ya dataşımayan kışılerın de- neyım ve goruşlerınden yararlanmak hedeflenıyordu Kuşkusuz toplantının bır başka boyutu daha vardı se- zildığı kadarıyla O da laıklığı sorgulamak Dıkkat edıle- cek olursa toplantılarda, açık ya da kapalı olarak, hep laıklığın sorgulandığı laıklık karştsında gûçlu olabılmek içın yeterlı fıkrı yapının nasıl sağlanabıleceğınm araştı- rıldığı gorulmektedır Çunku tartışmacılara gore eğer satır aralarını okuyacak olursak, laıklık karşısında guçlu olabılmek, laık zıhmlerı çekebılmek ıçın 'geçerlığını yı- tırmış eskı yorumlan terk etmek, bugunun bılımsel ve kulturel koşullarma da ters duşmeyen yenı yorumlar uretmek ' gerekmektedır Dını, beşerı bır araç olarak gormesı bıryana boyle bır tutum, kuşkusuz, herşeyden once onyargılı ve duygusal bır tutumdur ve ' laıklık yan- lıştır" onermesının tartışmasız kabulunu gerektırır Oy- sa boyle bır yargıyı benımseyebılmek ıçın, dunyayı da ıçınealdığı ıddıaedılen 'şerıatın doğru olduğunu orta- ya koymak gerekır kı bu husus şerıatı topluma benım- setebılmek ıçın geçerlılığını yıtırmış hukumlerın yenıleş- tırılmesıdışında hıçtartışılmamıştır Çunku konuşmacı- lar şerıatı sorgulamak yerıne onun doğruluğunu kabul- lenmışler ve savlarını bu on kabule dayandırmışlardır, tıpkı laıklığın yanlış olduğunu bır onyargı olarak kabul- lenmelerı gıbı Bır başka deyısle, Şûra'ya katkıda bulunanlara gore, 'lslam, hem bu dunyayı hem de otekını duzenleyen mu- kemmel hukumler getırmıştır, o halde her şeyden once toplumu duzenleyen kuralları dınden çıkarmak gerekır, bunu yaparken gelışen dunya koşullannı da dıkkate al- mak ve yenı yorumlarda bulunmak zorunluğu vardır, ancak bu yorumlar da yıne esınını Kuran dan almalıdır Aslında bu anlayış yenı olmayıp tarıhın bır yınelenmesı- dır, çunku ortaçağın dın merkezlı kulturel oluşumunda da aynı anlayış geçerlıydı O anlayışın lslam toplumları- nı getırdığı nokta bellıdır Aynca uzun bır sureden berı eğıtım kuruluşlan da dahıl olmak uzere çeşıtlı devlet ku- ruluşlarında bu anlayışın bır uygulaması dayapılmakta- dır ve ulkeyı gotureceğı noktayı kestırmek ıçın kahın olmayagerekyoktur Sorgulamamak kuşku duymamak ve boyun eğmek Oysa toplantıya katılan "alımler'den geleneksel kalıbın ıçındekılerı değıl, bu kalıbın kendısını sorgulamaları beklenırdı Soz gelımı, çağdaş toplumlarda dının yerı nedır, özun- de bıreysel olan (çunku Hz. Muhammed'ın vahıy dene- yımı, başkalarınındoğrulayamayacağıtamamıylaoznel bır deneyımdır) ve ahlakı bır reform hareketı ıçın mo- dern mekanızmaların ve araçların bulunmadığı bır do- nemde gereklı duzenlemelerı gayb den (bıhnmeyen) gelen sezgılere dayandıran bır hareketın nesnel ve mut- lak geçerlığınden soz edılebılır mı, sıyaset geçmışte benımsendığı bıçımıyle dının ozunde var mıdır, yoksa o da yıne tarıhsel ve kulturel koşulların bır sonucu olarak dının kapsamına sokulmuş bır husus mudur? Kuşkusuz butun bunların tartışılması, dını kendı oz yerıne oturt- makta onemlı bır adım atılmasına yol açabılırdı Oysa bunlar yapılmamış ve Şûra nın sonuç bıldırgesmde de gorulduğu gıbı dıne dayalı bır devletın oluşumu ıçın bır on hazırlık yapılmıştır TARTIŞMA Özelleştirme ve sağlık mmm^m^ u r kdlŞ 1 I ' hekımbğının • 85 • yıldonumunu I bu yıl da -^^- umutlu kutlavamıyoruz Tumsıyası partılenn seçım donemlennde sağlık hızmetlenndekı sorunlan çozeceklennı v aat etmelenne ve sıyası ıktıdar bunu programına koymasına karşın sağlık hızmetlennde bu> uk sıkınülar yaşanıy or tnsanlanmız sağlık hızmetlennden gıderek > ararlanamaz hale duşuyor Sağlık hızmetlenndekı sosyal guv enlık kurumlan batma a^amasına gelmış durumda Özelleştirme furyası sağbk hızmetlenne de bulaşünlmak ıstemyor Sağlık hızmetlenrun örgutlenmesı, sunumu ve fınansmanında tam bır kaos yaşanıyor Anbk kararlar ıle gunün kurtanlmasına çalışıbyor 6yaşuidaki lOOçocuğumuzun 83 tanesinin süt dişlerinde ve 12-13>aşlarındakiherlOO çocuğumuzun 80 tanesinin sûrekli dişlerinde çuruk bulunujor. 20-24 yaşlanndakı enşkınlenmızın dış çuruğu nedenı ıle tedavi edılmesı gerekendışsayısı5 5 30-34 yaşlan arasındakı enşkınlenmızın dış çuruğü nedenıyle tedavı edılmesı gerekendışsayısı? U>gulanması gereken tedavi ihtiyacı tüm > aş gruplarınca ifade edildiğinde \uzde 91.6 olarak ortav a çıkmaktadır. Insanlanmıan dış sağbğı bu durumda Bu durum karşısında sıyası ıküdann addı sağbk polıtıkalan oluşturması ve uygulaması gerekır Bu pobtıkanın temeh once bıreyın hasta olmadan korunmasını sağlamak, tum onlemlere karşın bıre> hastalanıyor ıse o zaman tedavı hızmetlennın venlmesını sağlamaktadır Uzucudur, Tûrkiye'de devlet addı olarak sağlık hızmetlennde koru> ucu sağbk hızmetlennı on plana almamıştır Surekh olarak tedavı edıa hızmetler ön plana abnmıştır Sağlık hızmetlenrun örgutlenmesınden. sunumundan ve fınansmanına kadar genel anlayış. bıreyın hasta olduktan sonra tedavısı > apılması uzenne temellendınlmışür Sağlık hızmetlenrun geldığı nokta tam bır açmazdır Kımılen, bu açmazı ozelleşürme ıle aşacağını duşünuyorve sağlık hızmetlennı devletın sırtında bır yumurta kufesı olarak gorü> or Sağbk hızmetı, ınsana yapılan bıryatınmdır Buvatınmçok pahalı ve onemlı bır >aünmdır Sosyal v e çağdaş devlet. yurttaşının daha fazla üretken olabılmesının koşullannı > aratmak zorundadır tnsana v apılan > atırnnın korunması için gerekli konıvucu \e onle>ici tedbirleri devlet almak zorundadır. Onlemlere rağmen insanlar hastalani)or ise her birevine eşit, ulaşabilir şekilde sağlık hizınetlerini \ermek zorundadır. Bana gore bu noktada sağlık hızmetlennın dev let > a da ozel kışı ve kuruluşlar tarafından venlmesı onem taşımıvor Önemb olan. her bıreyın sağhkhbırortamda yaşamasının sağlanması ve hasıalandığında tedavı edılme koşullannın devlet tarafından organızeedıbnesıdır Sosyal devlet anlayışını temel alarak. bıreyın ve dev letın sağlık hızmetlenndekı konumu ve fonksı> onunu ırdelemenın gereklıhğııvedılık taşımaktadır Meslek bırbklen ve onlara bağlı odalar. sağbk hızmetlenndekı kaosu aşacak pobükalar uretmelı ve bu pobtıkalanru once sağbk çabşanlanna ve kamuoyuna kabul ettırebılmelıdır Celal Yıldırun Türk Dış Hekımleri Bırlığı Başkan Vekilı Parasıyla değil mi? "Söver'ler... azetelen açıyorsunuz, eskı kansınm PtDACOJIK Q*NI5AW MtRKlZl KIRMIZI BAUK COCUKfVi "AİLEVEÇCX:UK"toplantılansuruyor Konu sunuşu Danışman: Dr. Erdal ATABEK "Değişen Çevre Etkileri ve Çocuk" Kırmızı Balık ailesi çağrıltdır. Dışarıdan katılmak isteyenlerin telefonla haber vermeleri rica olunur. Bostancı: 28 Kasım 1993 Pazar, Saat 12.00 Tel.: 41716 36 - 417 22 22 (Fax) Mecldiyeköy. 2729607 ıışmına uğravanve mılyarbk yolsuzluklann "küit" adamı olduğu soylenen bınnın "serü>en"ı kaplamış hepsmı Radyolann duğmesıne basıyorsunuz. çoğunda yayık vayıkyıhşıkbırsesle "canlanm" dıye ba^lav an dıb bozuklann '"damdan dama atlayan" saçma sapan yayınlan Televızyonun karşısına geçıvorsunuz. adına "izlence" denen zırv alarla durmadan soven sayanlar evınızın ıçınde Altmış mılyonluk bır ulkeye boylesı "hizmet" veren bınlen bu "hizmetler"ın karşılığında onlann dılıyle "malı" göturuyorlar 900'lu telefonlarla TV "lerden ellı yuz mılyon kazanmak ıçın v alvaranlar mı ararsıruz. buzdolabı.çatal kaşık ıçın bınbır kılığa gırenlere mı vanarsmız, şaşınp kalıyor ınsan Guzel, doğru konuştuklan ıçın değıl de guzel boyandıklan. gıv ındıklen ('). soyunduklan ıçın ekranlara çıkan, > orumculuğu ağız dolusu sov mek, sunuculuğu herkesten çok sululuk v apabılmek sanan bır dolu ınsan. evınızın ıçınde Hele de yenı açılan kanallardan bınnde unlu mu unlu bır sanatçımız, sozumona >anşma sayılanbırızlencede tavnve dılı> le tum kanallardakı cumle sunuculara "fark attı" kı ne atmak "Bok bilirein" dedığı okumuş vazmış gorunen, kılığı kıyafetıyenndekıyanşmacıva "sıntma" dedıkçe. adamın yuzundegulleraçı>or Bunca azar v e sov guden sonra yanşmacımız "mey\e sıkacağı" kazanıy or ve "çok çok teşekkürlerie'" alıyor Uçbeş mılyonluk oteben ıçın dakıkalarca yalvaranlann, "en bûyük kanal x, TV v" devıp bır takla atmadıklan kabyor Koşev ı don de nasıl donersen don, kazan da ne kazanırsan kârdıranlayışının kor ettığı ınsanlan, boylesıne "teşhir" hakkını kım ven> or bu adamlara Şaka>ı espn>ı "sö>gû" \ a da "belden aşağı konuşma"'olarak algılavanlara ıse artık mılyonlar değıl, "milyar"lar. "transfer ûcreti" olarak odenıyor Hangı becenlen. hangı bılgılen. hangı estetık dujgulan, hangı ınsancıllıklan. hangı dunya goruşlen ıçın Hangı Turkçelen ıçın bır yav ın kuruluşu, "dört-beşmiljar'" parav ı. bır değıl bırçok kışı> e nasıl venyor"1 "GokneP'lenn ızını surenler, bu konulan da "merak" etseler ya1 Bız ıkısını de "çok merak" edı\ oruz Memuru, ışcıy ı a> larca ınlettıkten sonra bır kı>mık "zanTmı "lütfederek" veren sopasını bu zar zor geçınen ınsanlara gosteren "buyuklerimiz" bu "milyarlık transferler"ın kav nağını hıç mı "merak" etmı> or1 Kendısıne "miljar"lar onenlen ve sunulan bu kışıler, mılyarlan almadan önce kaynağını sormayı akıl edıyorlarmı'7 Kıtle ıletışım araçlannın, ozellıkle radyove telev ızy onlann ulke olçusundekı etkısını herkes bılıyor Başka dıllerle duşunup de adeta "çeviri" dıb> le konuşan buyuklenmız. elbette ıletışım araçlannda. dılde "sa>gsızlığa" v aran bu v ozlaşmanın peşıne duşmezler Duşunun kı unune şanına bakarak bu dılı bozuklan çoluk çocuk tum ulke ızb^ or. çocuk v e gençlenmız zaten anadıh bıhncının gehşıp kokleşmesını engelleyıcı bır oğrenım goruyorlar İletışım araçlanndakı bu dıl kıyıalan. "guldürdükleri, eğlendirdikleri" > anılgısıv la uste mılvarlar da alarak, duşuncedunvamızı, evımızıkırletıyorlar Dılle duşünce arasındakı bağı. hadı onlar bılmıvor. \a toplumbıhmcıler. eğıtımcıler. hukukçular, ruhbılımcder, tum bıbmcıler. etkıh vetkıbler nerede 0 Duşunce ozgurluğunü kısıtlav acak her uv gulamaya. "sansdre"karşivız Ancak "sansürsuzlük", elıne geçırdığı mıkrotonla sorumsuzluk sergılemek olmamahdır Iletışım araçlan, duzev b v av mı ılke edınmelıdır Sıyasılenn dıhnden "Tıirkiye'yi 2000'li yıllara taşmak" sözlen duşmu>or Baylarbavanlar,>,ız bu v urdumduymazbkla bızı 'iki sokak öte> e" bıle taşıvamazsınız "Şekercimler" atıaldı, mılyarlann guvencesındekı "sıntık küfürbazlar" Üskudar ı geçı>or Işlennızın "yoğunluğundan" TV'len gonnu) or, radv olan duymuyorsanız, bınnızın ağzındançıkıveren> ">avşak, saçmalama, ahlaksız, sevıyesız" gıbı sözcuklere fazla kızma^ın Çunku her gun. her akşam bıze ekranlardan, mıkrofonlardan ağız dolusu sovuluyordatınmıyoruz Kuzu kuzu v ergımızı de odü> oruz "birlik ve beraberlik" ıçınde SevgiÖzel RP Geç Bile KaWı_ RP (Refah Partısı) guçlenıyor Hikmet Çetinkaya, Ege de RP'nın yukselışını yazdı, Ahmet Taner Kışlalı vurguladı 'Yarın seçım yapılsa Er- bakan ın partısı ana muhalefetı oluşturacak Bınncı sıra- da yuzde 27 7 ıle ANAP var, ıkıncı sırada yuzde 23 ıle RP, ucuncu sırada yuzde 20 ıle DYP SHP ıle DSP'nın topla- mı ıse ancak RP'ye ulaşabılıyor ' Bır okurum eskı bır yazımı kesıp saklamış, geçen gun gazeteye getırdı, 1964'te bu koşede çıkan "Korkunç" başlıklı Pencere"y\ bır kez daha bırlıkte okumayı dener mısınız'7 Refah ın başarısının kokenı belkı daha ıyı anla- şılır • ' Imam-hatıp okullarında okutulan derslerle Turkıye Cumhunyetı Mıllı Eğıtımı'nde dupeduz şenatçılık yapıl- maktadır Işte 7'ncı sınıfta okutulan 'Kelâm' dersınden bırkac satır 'Hakikatlan aramak ve ona varmak hususunda başlı- ca iki yol vardır Biri ser'i veya dini yol, dkjeri de felsefl yoldur. Ser'i veya dini dedıgımiz yol enbiya' adı veri- len peygamberlerın yoludur Fetsefi yol ise aklı ön pla- na alan ve her şeyden once ona dayanan filozoflann yoludur. Şer'i yol denince belki o yalnız vahye dayanan bir yol değikJir; o yalnız akla ve yalnız müşahade ve tecrübe- ye dayanan bir yol da değildir. Çünku akıl mustakıl (bağımsız) olarak hüküm vere- mez, bir seyi haram veya helal kılamaz. Emir ve yasa- ğı, ceza ve mükafatı tayin eden ve her şeyde hüküm veren şeriatbr.' Işte sıze Ataturk'un Turkıye Cumhunyetı'nde ve Mıllı Eğıtım Bakanlığı nın okullarında 'Ataturk'un cumhunye- tı emanet ettığı gençlığe okutulan kelâm dersı' Bu ne uykudur kı, bu ne gaflettır kı devletın butçesıyle okullar açar pırıl pırıl saf cocuklanmızı alır masraf eder ve on- ları bırer şenatcı olarak yetıştırmeye çalışırız Yukanda Kelâm dersınden bır kuçuk ornek gorduk Şımdı de Fıkıh Usûlu dersınden bır kuçuk parçayı aynen alalım Fıkıh, ınsanın amelı bakımdan leh ve aleyhınde olan şer ı hukumlerı bılmesıdır' dıye bır tanımlamayla ışe gı- rışen hoca, fıkıh sanatmın hayata tatbık edılmesı gere- ken bır metod olduğunu ılerı suruyor Bu arada 'ıfta ıle kaza' arasındakı farkları belırtırken kadınlar muftu ola- bılırler, ama ceza hâkımı olmazlar dıye hukumlerı de sıralayarak munasıbın kısımları' bolumunde 'mulayım munasıbı şoyle anlatıyor 'Küçük (sagîr) çocuğun mali işleri velisi tarafından yürütülür. Bu husus tcma ile sabtttir. Velinin velâyeti hüküm, bu velâyetin sübûtuna sebep ve illet teşkil eden küçüklük (sigar) muayyen bir vasıfhr. Bu vasrt mademki velâyet cinsinin bir çeşidi olan mall velâyette illet olarak kullanılmış, aynı cinsin diğer bir nevi olan zati ve sahsi velâyette de mülayim münasip' bir vasrf olarak illet olabılir Binaenaleyh kuçük çocuğu velisi nikâhlayabılir. Nikâh küçük kızın malına değil. zat ve şahsına müteallik bir tasarruftur. 1 Medenı hukukla duzenlenmış meselelerı şenatla ço- zumlemek yolundakı bu derslerle ortaokul sevıyesınde- kı cocuk beyınlerını ne hale getırıyoruz? Butun ders kıtaplan bu yolda saçma, luzumsuz (veya belkı de şen- atla yonetılen bır lslam devletı ıçın luzumlu) bılgılerle doludur Bu telkınlerle yetışen korpe dımağlar şaşkına donduklen ıçın yollannı kaybedıyorlar ( ) Imam-halip okullanndakı ders programlan ve kıtaplan baştan aşa- ğıya şenatcı bır duzenın propagandasını yapmaktadır Derhal mudahale edılıp kontrol altına alınmazsa, yannkı şenatcı ordusuna şımdıden nefer hazırlamak gayretın- de eğıtım yapanlar, ellerıne duşen korpe Ataturk çocuk- larının beyınlerını yıkamak ıcın şımdıye kadar kullandık- ları zamanı daha da kullanacaklar ' • Yazının ustunden yaklaşık 30 yıl geçtı, ımam okultarı- nın sayısı durmadan arttı Çumhurıyet Turkıyesı nde 1924 te kurulan 'Oğretım Bırlığı' yıkıldı, şenatçılık ne- ferlerını yetıştırdı ekonomık kurumlarını gelıştırdı, med- yasını kurdu tum ortaoğretıme zorunlu ders nıtelığıyle gırdı devlet burokrasısıne yayıldı, altyapısını oluştur- du RP nın seçım anketlerınde ıkıncı sıraya yukselışıne nı- çın şaşıyoruz? Bu yolda geç bıle kaldı ÖLÜM Güzel insan, annemiz ZÜHRE DİRİM'İ kaybettik. Acımız sonsuzdur. DtLEK-RAŞtTDtRİM BERRİN- NİHATDtRİM Not Cenazesı22 11 1993Pazartesıgunuöğle namazından sonra Foça ılçe kabnstanında toprağa venlecekür XX> ALİRAİFİLAÇSAN.AŞ. ELEMAN ARIYOR Product Manager Sarunlu oldugt urı.n erte ılgılı pazarla^a stra eııler r r gelıslırılmes non gre senpozvum s e r ner eg m topianlılannın duzenlenmesı tanıtır r"ater,alı°r n n hazırlanmas n LStlenebılecek c narrık ve yaraııcı PRODUCT MANAGER aranmak adır Adavların • T p Dakloru veya Eczao olmalar • Cot< ıi derec»de ngıdzce b "ieler • D nar •< oır _al şma ora"-ına j\.Lr saglayabılmelen • Seyafaıe engel halı olrramaları • Erfcek adaylann askerlıktennı yapmış olralan gerekmekıeöır <: eki'ienn en aec 26 Kasır1 1993 tanftıne kadar 'otograflı ozgeçmışıerını ProOucıManage r^mtzu'te AL RAİF İLAÇ SAN A S ElmadagCad 61 Sıslı 8023C s anbbl adres ne qonderreiet r ^a dı-nur MLfacaatıar Kesınlıkle gızlı tu acaktır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle