Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 22 KASIM 1993 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Türkiye'deyabana eşler...
Türk uyruğuna geçmeyen kadınlann, evlı olduklan süre ıçınde
Türkiye'de oturma haklan vardır. Ancak bu oturma ıznı en
fazla ikı yıl ıçın venlmektedır ve ücretı çok yüksektır Çalışmak
içın aynca bırçalışma ıznı gerekmektedır. Bu ızın de ancak
belırli meslekler ıçın. belırlı ışyenne bağlı olarak venlmektedır
Doç Dr. SUZAN ERBAŞ
YY
abancı' sozcuğu ayn
avn çağnşımlar
yapmaktadır Bır
yandan uzak ulkeler
ve hoş kokular. ıpek
yollan, bınbır ma-
sallar, onun yanında teknolojı ve gehş-
mış bır toplum Öbur yandan, bu
sözcüğün ürkuten. korkutan bır yonü
olduğu gıbı. bıhnmeyen bır tehlıke de
ıçenr lnsanlar bu ıkı duygu arasında
bocalayarak bır yandan abartılı bır
yuceltme ve ha>ranlığı. öte yandan ge-
reksız bır çekıngenlığı yaşarlar
Türk toplumunda bılınmeyene kar-
şı olan tutum. eş seçiminde de kendını
açıkça gostenr "Kız Yabancıvagitıne-
sıır'dıve , "el kızına muhtaç kalma-
mak" ıçın ulkemızde akraba evlıhklen
yaygjndır İkı anlamı olan vabana
sozcuğu dar anlamda, çok vakın çev-
reden olmavan butun ınsanlan kap-
sarken. ıkına anlamı ıle daha genış
olarak Turkıye Cumhunyetı vurttaşı
olmayan butun msanlan kapsamakta-
dır
Turk topraklannda oldukça buvuk
sayıda yabancı bulunmaktadır Elçılık
ve konsolosluk gorevhlen, bılım
adamlan, sporcular, Turklenn yaban-
cı eşlen, oğrencıler. sığınmacılar, goç-
menler ve aynca tunstler Gelış ne-
denlenne bağlı olarak gelen yabancıla-
nn kahş zamanı çeşıtlı avnbklar
göstermektedır Elçılık gorevhlen, uz-
manlar. oğrencı ve sığınmacılann bır
bölumu ve ozellıkle tunstler ancak be-
lırb bır zaman ıçın Turkıve'de bulu-
nurlar Onlar er geç donerler Buna
karşın Tûrklerin vabancı eşleri ve goç-
menler, kalmak ve yerleşmek uzere
gelmektedır BoylehkleTürkıye>e ge-
len yabanalar. kahş zamanlanna gore
ikı gruba aynlırlar Bebrlı bır zaman
kalanlar bınncı ve en buyuk grubu
oluştururken. konuk olarak tanımla-
nırlar
Türk konukseverhğını (mısafırper-
verlığını) tadan kışıler, bunu yaşam
bov unca unutamazlar Bır Turk aılev e
gelen bır konuk elden geldığınce hoş
tutulur, şımarülır. butun davranışlan
hoşgorulur ve, ev sahıbınm butun
maddı ve manevı olanaklan seferber
edılır Devlet ve kamu kuruluşlan da
aynı davranışı gostenrler Hatta gele-
neksel Turk mısafırperverbğı, tunstle-
re karşı bıle buyuk olçude gostenl-
mektedır
Turklenn yabancı eşlen ve goçmen-
ler, kalış zamanlanna gore. ıkıncı gru-
bu oluşturmaktadır ve ulkeve yerleş-
mek uzere gelmektedırler Goçmenler
doğup buyuduklen ulkelenndekı so-
runlar >uzunden goçe zorlanmakta-
dır Bu konumda gelenler Türkiye'de
çoğunlukla ıyı karşılanmakla bırlıkte,
bu durum. geldıklen bolge ve savılan-
na gore aynbklar gostermektedır Bır-
kaç yıl once. Bulganstan'dan goçe
zorlanan Turk kokenlı çok sayıddkı
ınsanın Türkiye'de karşılaştıklan ko-
nukseverlık ve onlara sağlanan maddı
ve manevı olanaklar. kısa zamanda çe-
şıtlı nedenlerle yennı olumsuzluklara
bıraktı Sınırlar kapatıldı, vıze zorun-
luluğu getınldı
Turk vurttaşlanrun yabancı eşlen
ıse bu ıkına grubun ıçınde savı olarak
oldukça kuçûk bır grup oluştururlar
ve bunlar büyuk çoğunlukla kadındır-
lar Bu ınsanlann bırçoğu kendı ıstek-
len. ıradelen ıle ve aynca olumlu
duygular besleyerek Turkıve'ye gel-
mektedırler
Eş olarak gelen yabana kadınlar.
konuk olarak değıl. "geün" olarak
bağra basıhrlar Ozellıkle Batılı bır ge-
lin, olumlu önvargüarla karşılanır
Başlangıçta her ne kadar belırlı bır su-
re konuk gıbı davranılırsa da, kısa
zaman sonra gunluk yaşama geçılır
Ve burada konuklara karşı gostenlen
anlayış ve hoşgorulu davranışlar açı-
sından, bazen çevre ve kocasının aıle-
sının sosyo-kultürel duzevıne bağlı
olarak ayn bır beklentı ıle karşılaşılır
Bu da gelının >aşadığı çevreve butünü
Ue uyması anlamına gelır Kentlerde
boyle bır beklentı çok az olmakla be-
raber, kırsal kesımde buna daha sık
rastlanmaktadır Örneğın Musluman
bır erkeğın Hınstıyan bır kadınla ev-
lenmesı, lslam oğreülenne gore sakın-
calı olmamasına karşın salt Hınsti) an
olan kadın değıl onu "Musluman bile
vapamayan" koca da toplum dışına
ıtılebıbr
Doğal olarak yabana gelın. toplu-
ma belırlı bır olçude uymabdır \ma
dıkkat edıldığınde çoğunlukla yabancı
bır gelın. sağbkh bır akıl ve zekâya,
doğnı duşünceye sahıp olduğu ve bun-
lan guzel ıfade ettığı ıçın değıl, "Türk-
çe" konuşabıldığı ıçın ovulur Aynı
zamanda bu kadın, sağbkh bır beslen-
me >ontemı u>guladığı ıçın değıl.
Turk yemeklen pışırebıldığınden. dm-
dar olduğundan değıl, Musluman ol-
duğundan olumlu karşılarur Ev de tek
başına muzık dınleyerek ve kıtap
okuyarak kendını ovalayan gelın. a-
sosval olarak değerlendınbrken. kon-
ken masasında kocasının maaşını çar-
çur eden kadın ıse. toplumsal >aşama
uyum sağladığı varsavıldığından faz-
la hoş gorulmemekle beraber. daha
olaean ve alışılmış sa>ılmaktadır
Ulkemızde. Bulganstan'dakı Turk
kımlığını entmek hareketının en ınsaf-
sız noktası olarak "adlann değişimi
eğiliiTii" kabul edıldı Çunku ad ıle oz-
deşleşen ınsana, ayn bır kulturun adı
venlmekle bu ınsanın oz kulturel ktm-
bğıvebenhğıyokedılmektedır Nevar
kı ulkemızdekı vabancı gebnlenmız,
çoğu kez Turk adlan ıle çağnlırlar
Yabancı gehnlenmız (buıun aıleM
bırbkte)nevazık kı okullanmızda zo-
runlu olarak okutulan dın derslennde
bıbnçsız oğretmenlerce kendı çocuğu
ve onun arkadaşlannın gozu onunde
kuçuk duşurulebılmektedır Hınstı-
v an toplumlarda domuz etı v enıldığın-
den annesının domuza benzetılmesıne
karşı çıkan bır oğrencıye oğretmen ta-
rafından. "ajdınlatıcı" kıtaplar dahı
venlebılmektedır (')
Türk devleü. yabancı getine bıraz
kolaylıklar da sağlamaktadır Evlen-
dığmde bır kadın. Turk yurttaşhğma
gecme hakkına sahıptır (2
) Ama bu
hak, kddın ıçın çoğu kez kendı ulkesı-
nın vurttaşlığını >ıtırmek anlamına
gelır Bu. "E>liliği vürümediği zaman,
ulkesine bır daha donemez, kocası Lzin
vermediğı zaman da, yurtdışında akra-
balarını zi>aret edemez" demektır
<\vnca her yurtdışına çıkışında 100
dolar fon odemesı gerekır Buna karşı
Bulganstan'dan goç edenler. aıle zıya-
retlen ıçın ancak 25 dolar oderler
Anne babası yurtdışında Turk ışçısı
olarak çabşanlann reşıt olan çocuklan
bıle aıle zıyaretlen ıçın fon odemez-
ken, Türk uyruğuna geçen yabancı
gelınlenn aıle zıyaretlen. ve daha acısı
oz anne babalannın cenazelennı kal-
dırmalan "lüks" olarak gorulmekte-
dır ve her vurtdışına çıkışlannda 100
dolar odenır A>nca, devlet memum
olarak çahşan, Turk yurttaşhğına geç-
mış bın. Emeklı SandığYnca doğuştan
Turk yurttaşlanna venlen yurtdışı
borçlanma haklanna sahıp değıldır
Turk uyruğuna geçmeyen kadınla-
nn, ev b olduklan sure ıçınde Turkıve'-
de oturma haklan vardır Ancak bu
oturma ıznı en fazla ikı yıl ıçın venl-
mektedır ve ucretı çok yuksektır Ça-
lışmak ıçın a> nca bır çalışma ıznı ge-
rekmektedır Bu ızın de ancak belırlı
meslekler ıçın, belırlı ışyenne bağlı ola-
rak venlmektedır Bo>le bır ızın alabıl-
mek çok zor olduğundan >abana
kadın va çalışmamaktadır ya da sos-
>al guvenceden yoksun olarak. >anı
kaçak olarak çalışmaktadır
Ancak altı aydır oturma ıznı ıle Tur-
kıye de oturan bır kadın. boşandığın-
da va da dul kaldığında Turkıve'de
oturma hakkına sahıp olmakla bırlık-
te. çalışma olanağı olamadığından.
çoğu kez kalmak ve çocuklannı Tur-
kıve'de buyutmek ıstese bıle, ekono-
mık nedenlerden dolayı ulkeyı terk
etmek zorunda bırakılmaktadır Kısa
sure once, buna karşı AT Adalet Dı-
vanı'nın karan ıle, salt kâğıt üzennde
yapılan ve ancak bır yıl suren bır
Turk-\lman evhlığınden sonra çahş-
ma ıznı elınden alınan ve sınırdışı edıl-
mek ıstenen boşanmış Turk eşe. Al-
man>a'da oturma ve çalışma ıznının
venlmesı buvuk bır haksızhğjn gıdenl-
mesı olarak Turk basıru tarafından
değerlendınldı
Durum boyle ıken, Almanya da uy-
gulanan ve Turk ışçılenmıze halen
buyuk çapta haksızbk eden yabanalar
kanunu, Turkıye'de yabancı gebnlere
uygulansa bıle bu durum vasalar açı-
sından büyuk bır gebşme olurdu
( IProf Dr Asaf Ma^cven 1989 DınveTıpAçı
sından Domuz Etı TurkıveDıvanet Vakfı V. ayınla
n Ankdra
('I Ne vazık kı bu hakkın da gen dlınmjsı ıçın
TurWı\ı. Buvuk Viechsı ne bu kanun teklıfı venlmış-
PENCERE
ARADABIR
Prof. Dr. MEHMET DAĞ
Ondokuz Ma\ ıs tnıversıtesı îlahıyaî Fakültesi
Din Şûpası'nın Sonucu
Bır sure once Dıyanet Işlerı Başkanlığı nın onculuğun-
de belkı parasal desteğını de devletten alan "Dın Şûra-
sı toplandı Herhalde ' Mıllı Eğıtım Şûrası 'ndan esınle-
nerek, dın sorunlarını tartışmak ve sorunlarla ıç ıçe olan,
bılım adamı nıtelığı taşıyan ya dataşımayan kışılerın de-
neyım ve goruşlerınden yararlanmak hedeflenıyordu
Kuşkusuz toplantının bır başka boyutu daha vardı se-
zildığı kadarıyla O da laıklığı sorgulamak Dıkkat edıle-
cek olursa toplantılarda, açık ya da kapalı olarak, hep
laıklığın sorgulandığı laıklık karştsında gûçlu olabılmek
içın yeterlı fıkrı yapının nasıl sağlanabıleceğınm araştı-
rıldığı gorulmektedır Çunku tartışmacılara gore eğer
satır aralarını okuyacak olursak, laıklık karşısında guçlu
olabılmek, laık zıhmlerı çekebılmek ıçın 'geçerlığını yı-
tırmış eskı yorumlan terk etmek, bugunun bılımsel ve
kulturel koşullarma da ters duşmeyen yenı yorumlar
uretmek ' gerekmektedır Dını, beşerı bır araç olarak
gormesı bıryana boyle bır tutum, kuşkusuz, herşeyden
once onyargılı ve duygusal bır tutumdur ve ' laıklık yan-
lıştır" onermesının tartışmasız kabulunu gerektırır Oy-
sa boyle bır yargıyı benımseyebılmek ıçın, dunyayı da
ıçınealdığı ıddıaedılen 'şerıatın doğru olduğunu orta-
ya koymak gerekır kı bu husus şerıatı topluma benım-
setebılmek ıçın geçerlılığını yıtırmış hukumlerın yenıleş-
tırılmesıdışında hıçtartışılmamıştır Çunku konuşmacı-
lar şerıatı sorgulamak yerıne onun doğruluğunu kabul-
lenmışler ve savlarını bu on kabule dayandırmışlardır,
tıpkı laıklığın yanlış olduğunu bır onyargı olarak kabul-
lenmelerı gıbı
Bır başka deyısle, Şûra'ya katkıda bulunanlara gore,
'lslam, hem bu dunyayı hem de otekını duzenleyen mu-
kemmel hukumler getırmıştır, o halde her şeyden once
toplumu duzenleyen kuralları dınden çıkarmak gerekır,
bunu yaparken gelışen dunya koşullannı da dıkkate al-
mak ve yenı yorumlarda bulunmak zorunluğu vardır,
ancak bu yorumlar da yıne esınını Kuran dan almalıdır
Aslında bu anlayış yenı olmayıp tarıhın bır yınelenmesı-
dır, çunku ortaçağın dın merkezlı kulturel oluşumunda
da aynı anlayış geçerlıydı O anlayışın lslam toplumları-
nı getırdığı nokta bellıdır Aynca uzun bır sureden berı
eğıtım kuruluşlan da dahıl olmak uzere çeşıtlı devlet ku-
ruluşlarında bu anlayışın bır uygulaması dayapılmakta-
dır ve ulkeyı gotureceğı noktayı kestırmek ıçın kahın
olmayagerekyoktur Sorgulamamak kuşku duymamak
ve boyun eğmek Oysa toplantıya katılan "alımler'den
geleneksel kalıbın ıçındekılerı değıl, bu kalıbın kendısını
sorgulamaları beklenırdı
Soz gelımı, çağdaş toplumlarda dının yerı nedır, özun-
de bıreysel olan (çunku Hz. Muhammed'ın vahıy dene-
yımı, başkalarınındoğrulayamayacağıtamamıylaoznel
bır deneyımdır) ve ahlakı bır reform hareketı ıçın mo-
dern mekanızmaların ve araçların bulunmadığı bır do-
nemde gereklı duzenlemelerı gayb den (bıhnmeyen)
gelen sezgılere dayandıran bır hareketın nesnel ve mut-
lak geçerlığınden soz edılebılır mı, sıyaset geçmışte
benımsendığı bıçımıyle dının ozunde var mıdır, yoksa o
da yıne tarıhsel ve kulturel koşulların bır sonucu olarak
dının kapsamına sokulmuş bır husus mudur? Kuşkusuz
butun bunların tartışılması, dını kendı oz yerıne oturt-
makta onemlı bır adım atılmasına yol açabılırdı Oysa
bunlar yapılmamış ve Şûra nın sonuç bıldırgesmde de
gorulduğu gıbı dıne dayalı bır devletın oluşumu ıçın bır
on hazırlık yapılmıştır
TARTIŞMA
Özelleştirme ve sağlık
mmm^m^ u r kdlŞ
1
I ' hekımbğının
• 85
• yıldonumunu
I bu yıl da
-^^- umutlu
kutlavamıyoruz Tumsıyası
partılenn seçım donemlennde
sağlık hızmetlenndekı
sorunlan çozeceklennı v aat
etmelenne ve sıyası ıktıdar
bunu programına koymasına
karşın sağlık hızmetlennde
bu> uk sıkınülar yaşanıy or
tnsanlanmız sağlık
hızmetlennden gıderek
> ararlanamaz hale duşuyor
Sağlık hızmetlenndekı sosyal
guv enlık kurumlan batma
a^amasına gelmış durumda
Özelleştirme furyası sağbk
hızmetlenne de bulaşünlmak
ıstemyor Sağlık hızmetlenrun
örgutlenmesı, sunumu ve
fınansmanında tam bır kaos
yaşanıyor Anbk kararlar ıle
gunün kurtanlmasına
çalışıbyor
6yaşuidaki lOOçocuğumuzun
83 tanesinin süt dişlerinde ve
12-13>aşlarındakiherlOO
çocuğumuzun 80 tanesinin
sûrekli dişlerinde çuruk
bulunujor.
20-24 yaşlanndakı
enşkınlenmızın dış çuruğu
nedenı ıle tedavi edılmesı
gerekendışsayısı5 5 30-34
yaşlan arasındakı
enşkınlenmızın dış çuruğü
nedenıyle tedavı edılmesı
gerekendışsayısı?
U>gulanması gereken tedavi
ihtiyacı tüm > aş gruplarınca
ifade edildiğinde \uzde 91.6
olarak ortav a çıkmaktadır.
Insanlanmıan dış sağbğı bu
durumda Bu durum karşısında
sıyası ıküdann addı sağbk
polıtıkalan oluşturması ve
uygulaması gerekır Bu
pobtıkanın temeh once bıreyın
hasta olmadan korunmasını
sağlamak, tum onlemlere
karşın bıre> hastalanıyor ıse o
zaman tedavı hızmetlennın
venlmesını sağlamaktadır
Uzucudur, Tûrkiye'de devlet
addı olarak sağlık
hızmetlennde koru> ucu sağbk
hızmetlennı on plana
almamıştır Surekh olarak
tedavı edıa hızmetler ön plana
abnmıştır Sağlık hızmetlenrun
örgutlenmesınden.
sunumundan ve fınansmanına
kadar genel anlayış. bıreyın
hasta olduktan sonra tedavısı
> apılması uzenne
temellendınlmışür
Sağlık hızmetlenrun geldığı
nokta tam bır açmazdır
Kımılen, bu açmazı
ozelleşürme ıle aşacağını
duşünuyorve sağlık
hızmetlennı devletın sırtında
bır yumurta kufesı olarak
gorü> or
Sağbk hızmetı, ınsana yapılan
bıryatınmdır Buvatınmçok
pahalı ve onemlı bır >aünmdır
Sosyal v e çağdaş devlet.
yurttaşının daha fazla üretken
olabılmesının koşullannı
> aratmak zorundadır tnsana
v apılan > atırnnın korunması için
gerekli konıvucu \e onle>ici
tedbirleri devlet almak
zorundadır. Onlemlere rağmen
insanlar hastalani)or ise her
birevine eşit, ulaşabilir şekilde
sağlık hizınetlerini \ermek
zorundadır.
Bana gore bu noktada sağlık
hızmetlennın dev let > a da ozel
kışı ve kuruluşlar tarafından
venlmesı onem taşımıvor
Önemb olan. her bıreyın
sağhkhbırortamda
yaşamasının sağlanması ve
hasıalandığında tedavı edılme
koşullannın devlet tarafından
organızeedıbnesıdır Sosyal
devlet anlayışını temel alarak.
bıreyın ve dev letın sağlık
hızmetlenndekı konumu ve
fonksı> onunu ırdelemenın
gereklıhğııvedılık
taşımaktadır Meslek bırbklen
ve onlara bağlı odalar. sağbk
hızmetlenndekı kaosu aşacak
pobükalar uretmelı ve bu
pobtıkalanru once sağbk
çabşanlanna ve kamuoyuna
kabul ettırebılmelıdır
Celal Yıldırun
Türk Dış Hekımleri
Bırlığı Başkan Vekilı
Parasıyla değil mi? "Söver'ler...
azetelen
açıyorsunuz,
eskı kansınm
PtDACOJIK Q*NI5AW MtRKlZl
KIRMIZI BAUK
COCUKfVi
"AİLEVEÇCX:UK"toplantılansuruyor
Konu sunuşu
Danışman: Dr. Erdal ATABEK
"Değişen Çevre Etkileri ve Çocuk"
Kırmızı Balık ailesi çağrıltdır.
Dışarıdan katılmak isteyenlerin telefonla haber
vermeleri rica olunur.
Bostancı: 28 Kasım 1993 Pazar, Saat 12.00
Tel.: 41716 36 - 417 22 22 (Fax)
Mecldiyeköy. 2729607
ıışmına
uğravanve
mılyarbk
yolsuzluklann "küit" adamı
olduğu soylenen bınnın
"serü>en"ı kaplamış hepsmı
Radyolann duğmesıne
basıyorsunuz. çoğunda yayık
vayıkyıhşıkbırsesle
"canlanm" dıye ba^lav an dıb
bozuklann '"damdan dama
atlayan" saçma sapan
yayınlan Televızyonun
karşısına geçıvorsunuz. adına
"izlence" denen zırv alarla
durmadan soven sayanlar
evınızın ıçınde Altmış
mılyonluk bır ulkeye boylesı
"hizmet" veren bınlen bu
"hizmetler"ın karşılığında
onlann dılıyle "malı"
göturuyorlar 900'lu
telefonlarla TV "lerden ellı yuz
mılyon kazanmak ıçın
v alvaranlar mı ararsıruz.
buzdolabı.çatal kaşık ıçın
bınbır kılığa gırenlere mı
vanarsmız, şaşınp kalıyor
ınsan Guzel, doğru
konuştuklan ıçın değıl de guzel
boyandıklan. gıv ındıklen (').
soyunduklan ıçın ekranlara
çıkan, > orumculuğu ağız
dolusu sov mek, sunuculuğu
herkesten çok sululuk
v apabılmek sanan bır dolu
ınsan. evınızın ıçınde
Hele de yenı açılan kanallardan
bınnde unlu mu unlu bır
sanatçımız, sozumona >anşma
sayılanbırızlencede tavnve
dılı> le tum kanallardakı cumle
sunuculara "fark attı" kı ne
atmak "Bok bilirein" dedığı
okumuş vazmış gorunen, kılığı
kıyafetıyenndekıyanşmacıva
"sıntma" dedıkçe. adamın
yuzundegulleraçı>or Bunca
azar v e sov guden sonra
yanşmacımız "mey\e sıkacağı"
kazanıy or ve "çok çok
teşekkürlerie'" alıyor Uçbeş
mılyonluk oteben ıçın
dakıkalarca yalvaranlann, "en
bûyük kanal x, TV v" devıp bır
takla atmadıklan kabyor
Koşev ı don de nasıl donersen
don, kazan da ne kazanırsan
kârdıranlayışının kor ettığı
ınsanlan, boylesıne "teşhir"
hakkını kım ven> or bu
adamlara Şaka>ı espn>ı
"sö>gû" \ a da "belden aşağı
konuşma"'olarak algılavanlara
ıse artık mılyonlar değıl,
"milyar"lar. "transfer ûcreti"
olarak odenıyor Hangı
becenlen. hangı bılgılen. hangı
estetık dujgulan, hangı
ınsancıllıklan. hangı dunya
goruşlen ıçın Hangı
Turkçelen ıçın bır yav ın
kuruluşu, "dört-beşmiljar'"
parav ı. bır değıl bırçok kışı> e
nasıl venyor"1
"GokneP'lenn
ızını surenler, bu konulan da
"merak" etseler ya1
Bız ıkısını
de "çok merak" edı\ oruz
Memuru, ışcıy ı a> larca
ınlettıkten sonra bır kı>mık
"zanTmı "lütfederek" veren
sopasını bu zar zor geçınen
ınsanlara gosteren
"buyuklerimiz" bu "milyarlık
transferler"ın kav nağını hıç mı
"merak" etmı> or1
Kendısıne
"miljar"lar onenlen ve sunulan
bu kışıler, mılyarlan almadan
önce kaynağını sormayı akıl
edıyorlarmı'7
Kıtle ıletışım araçlannın,
ozellıkle radyove
telev ızy onlann ulke
olçusundekı etkısını herkes
bılıyor Başka dıllerle duşunup
de adeta "çeviri" dıb> le
konuşan buyuklenmız. elbette
ıletışım araçlannda. dılde
"sa>gsızlığa" v aran bu
v ozlaşmanın peşıne duşmezler
Duşunun kı unune şanına
bakarak bu dılı bozuklan
çoluk çocuk tum ulke ızb^ or.
çocuk v e gençlenmız zaten
anadıh bıhncının gehşıp
kokleşmesını engelleyıcı bır
oğrenım goruyorlar İletışım
araçlanndakı bu dıl kıyıalan.
"guldürdükleri, eğlendirdikleri"
> anılgısıv la uste mılvarlar da
alarak, duşuncedunvamızı,
evımızıkırletıyorlar Dılle
duşünce arasındakı bağı. hadı
onlar bılmıvor. \a
toplumbıhmcıler. eğıtımcıler.
hukukçular, ruhbılımcder, tum
bıbmcıler. etkıh vetkıbler
nerede
0
Duşunce ozgurluğunü
kısıtlav acak her uv gulamaya.
"sansdre"karşivız Ancak
"sansürsuzlük", elıne geçırdığı
mıkrotonla sorumsuzluk
sergılemek olmamahdır
Iletışım araçlan, duzev b v av mı
ılke edınmelıdır
Sıyasılenn dıhnden "Tıirkiye'yi
2000'li yıllara taşmak" sözlen
duşmu>or Baylarbavanlar,>,ız
bu v urdumduymazbkla bızı
'iki sokak öte> e" bıle
taşıvamazsınız "Şekercimler"
atıaldı, mılyarlann
guvencesındekı "sıntık
küfürbazlar" Üskudar ı
geçı>or Işlennızın
"yoğunluğundan" TV'len
gonnu) or, radv olan
duymuyorsanız, bınnızın
ağzındançıkıveren>
">avşak,
saçmalama, ahlaksız,
sevıyesız" gıbı sözcuklere fazla
kızma^ın Çunku her gun. her
akşam bıze ekranlardan,
mıkrofonlardan ağız dolusu
sovuluyordatınmıyoruz Kuzu
kuzu v ergımızı de odü> oruz
"birlik ve beraberlik" ıçınde
SevgiÖzel
RP Geç Bile KaWı_
RP (Refah Partısı) guçlenıyor
Hikmet Çetinkaya, Ege de RP'nın yukselışını yazdı,
Ahmet Taner Kışlalı vurguladı 'Yarın seçım yapılsa Er-
bakan ın partısı ana muhalefetı oluşturacak Bınncı sıra-
da yuzde 27 7 ıle ANAP var, ıkıncı sırada yuzde 23 ıle RP,
ucuncu sırada yuzde 20 ıle DYP SHP ıle DSP'nın topla-
mı ıse ancak RP'ye ulaşabılıyor '
Bır okurum eskı bır yazımı kesıp saklamış, geçen gun
gazeteye getırdı, 1964'te bu koşede çıkan "Korkunç"
başlıklı Pencere"y\ bır kez daha bırlıkte okumayı dener
mısınız'7
Refah ın başarısının kokenı belkı daha ıyı anla-
şılır
•
' Imam-hatıp okullarında okutulan derslerle Turkıye
Cumhunyetı Mıllı Eğıtımı'nde dupeduz şenatçılık yapıl-
maktadır Işte 7'ncı sınıfta okutulan 'Kelâm' dersınden
bırkac satır
'Hakikatlan aramak ve ona varmak hususunda başlı-
ca iki yol vardır Biri ser'i veya dini yol, dkjeri de felsefl
yoldur. Ser'i veya dini dedıgımiz yol enbiya' adı veri-
len peygamberlerın yoludur Fetsefi yol ise aklı ön pla-
na alan ve her şeyden once ona dayanan filozoflann
yoludur.
Şer'i yol denince belki o yalnız vahye dayanan bir yol
değikJir; o yalnız akla ve yalnız müşahade ve tecrübe-
ye dayanan bir yol da değildir.
Çünku akıl mustakıl (bağımsız) olarak hüküm vere-
mez, bir seyi haram veya helal kılamaz. Emir ve yasa-
ğı, ceza ve mükafatı tayin eden ve her şeyde hüküm
veren şeriatbr.'
Işte sıze Ataturk'un Turkıye Cumhunyetı'nde ve Mıllı
Eğıtım Bakanlığı nın okullarında 'Ataturk'un cumhunye-
tı emanet ettığı gençlığe okutulan kelâm dersı' Bu ne
uykudur kı, bu ne gaflettır kı devletın butçesıyle okullar
açar pırıl pırıl saf cocuklanmızı alır masraf eder ve on-
ları bırer şenatcı olarak yetıştırmeye çalışırız
Yukanda Kelâm dersınden bır kuçuk ornek gorduk
Şımdı de Fıkıh Usûlu dersınden bır kuçuk parçayı aynen
alalım
Fıkıh, ınsanın amelı bakımdan leh ve aleyhınde olan
şer ı hukumlerı bılmesıdır' dıye bır tanımlamayla ışe gı-
rışen hoca, fıkıh sanatmın hayata tatbık edılmesı gere-
ken bır metod olduğunu ılerı suruyor Bu arada 'ıfta ıle
kaza' arasındakı farkları belırtırken kadınlar muftu ola-
bılırler, ama ceza hâkımı olmazlar dıye hukumlerı de
sıralayarak munasıbın kısımları' bolumunde 'mulayım
munasıbı şoyle anlatıyor
'Küçük (sagîr) çocuğun mali işleri velisi tarafından
yürütülür. Bu husus tcma ile sabtttir. Velinin velâyeti
hüküm, bu velâyetin sübûtuna sebep ve illet teşkil
eden küçüklük (sigar) muayyen bir vasıfhr. Bu vasrt
mademki velâyet cinsinin bir çeşidi olan mall velâyette
illet olarak kullanılmış, aynı cinsin diğer bir nevi olan
zati ve sahsi velâyette de mülayim münasip' bir vasrf
olarak illet olabılir Binaenaleyh kuçük çocuğu velisi
nikâhlayabılir. Nikâh küçük kızın malına değil. zat ve
şahsına müteallik bir tasarruftur.
1
Medenı hukukla duzenlenmış meselelerı şenatla ço-
zumlemek yolundakı bu derslerle ortaokul sevıyesınde-
kı cocuk beyınlerını ne hale getırıyoruz? Butun ders
kıtaplan bu yolda saçma, luzumsuz (veya belkı de şen-
atla yonetılen bır lslam devletı ıçın luzumlu) bılgılerle
doludur Bu telkınlerle yetışen korpe dımağlar şaşkına
donduklen ıçın yollannı kaybedıyorlar ( ) Imam-halip
okullanndakı ders programlan ve kıtaplan baştan aşa-
ğıya şenatcı bır duzenın propagandasını yapmaktadır
Derhal mudahale edılıp kontrol altına alınmazsa, yannkı
şenatcı ordusuna şımdıden nefer hazırlamak gayretın-
de eğıtım yapanlar, ellerıne duşen korpe Ataturk çocuk-
larının beyınlerını yıkamak ıcın şımdıye kadar kullandık-
ları zamanı daha da kullanacaklar '
•
Yazının ustunden yaklaşık 30 yıl geçtı, ımam okultarı-
nın sayısı durmadan arttı Çumhurıyet Turkıyesı nde
1924 te kurulan 'Oğretım Bırlığı' yıkıldı, şenatçılık ne-
ferlerını yetıştırdı ekonomık kurumlarını gelıştırdı, med-
yasını kurdu tum ortaoğretıme zorunlu ders nıtelığıyle
gırdı devlet burokrasısıne yayıldı, altyapısını oluştur-
du
RP nın seçım anketlerınde ıkıncı sıraya yukselışıne nı-
çın şaşıyoruz? Bu yolda geç bıle kaldı
ÖLÜM
Güzel insan,
annemiz
ZÜHRE
DİRİM'İ
kaybettik.
Acımız sonsuzdur.
DtLEK-RAŞtTDtRİM
BERRİN- NİHATDtRİM
Not Cenazesı22 11 1993Pazartesıgunuöğle
namazından sonra Foça ılçe kabnstanında toprağa
venlecekür
XX> ALİRAİFİLAÇSAN.AŞ.
ELEMAN ARIYOR
Product Manager
Sarunlu oldugt urı.n erte ılgılı pazarla^a stra eııler r r gelıslırılmes non
gre senpozvum s e r ner eg m topianlılannın duzenlenmesı tanıtır
r"ater,alı°r n n hazırlanmas n LStlenebılecek c narrık ve yaraııcı
PRODUCT MANAGER aranmak adır
Adavların
• T p Dakloru veya Eczao olmalar
• Cot< ıi derec»de ngıdzce b "ieler
• D nar •< oır _al şma ora"-ına j\.Lr saglayabılmelen
• Seyafaıe engel halı olrramaları
• Erfcek adaylann askerlıktennı yapmış olralan gerekmekıeöır
<: eki'ienn en aec 26 Kasır1
1993 tanftıne kadar 'otograflı ozgeçmışıerını
ProOucıManage r^mtzu'te AL RAİF İLAÇ SAN A S ElmadagCad 61
Sıslı 8023C s anbbl adres ne qonderreiet r
^a dı-nur MLfacaatıar
Kesınlıkle gızlı tu acaktır