Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM1993 CUMARTESİ
HABERLER
takdirname
•ANKARA (AA)-Devlet
Bakanı Mustafa Çiloğlu,
Hakkari-Çukurca
arasındaki "güvenlik yolu"
yapımında çalışırken,
bölücü terör örgütü PKK
tarafından kaçınlan. daha
sonra da serbest bırakılan
Kö\ HızmetleriGenel
Müdürlüğü'ne mensup 10
işçiyi, takdirname ile
odüllendirdi. Devlet Bakanı
Çiloğlu, dün makamında
kabul ederek takdirname ile
odüllendirdiği işçilere
hıtaben yaptığı konuşmada,
"SizJerdevIetin üniter
yapısını bozmak isteyenlere
karşı, cephede savaşan
askerlergibi mücadale
verdiniz"dedi.
DEP'li Bilget
gözaltında
• İstanbul Haber Servisi-
Ankara'da geçen pazartesi
günü gözaltına alındıktan
sonra kendisinden haber
alınamayan Demokrasi
Partisi (DEP) Genel Başkan
Yardımcısı Kemal Bilget'in
İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nde olduğu
anlaşıldı.DEP
yöneticilerinin Ankara
Emniyet Müdürlüğü'ne
yaptıklan başvurular
şonucu. Bilget'in salı akşamı
İstanbul'a ulaşüğı öğrenildi.
Geçen pazartesi günü DEP
MYK Üyesi Kemal
Yüksel'le birlikte Ankara
Emniyet Müdürlüğü
Pasaport Şubesı'ne giden ve
Terörle Mücadele Şubesi'nde
görevli iki polis tarafından
istanbul'a gönderileceği
söylenerek gözaltına alınan
Kemal Bilget için Ankara
Emniyet Müdürlüğü
yetkilileri de. tstanbul
Emniyet Müdürlüğü
yetkilileri de "bizde yok"
demişti.
DEP'li Göneşin
dokunulmazlığı
• ANKARA (ANKA) - DEP
Siirt Milletvekili Naif
Güneşin de
dokunulmazlığının
kaldınlması istendi. Naif
Güneş'in dokunulmazlığının
kaldınlmasına ilişkin
Başbakanlık Tezkeresi
TBMM Başkanlığı'na
gönderildi. Başbakan Tansu
ÇıllerinDEP
milletvekillerinin
dokunulmazlıklannın
kaldınlmasını istemesi ve
bunu destekleyeceğini
açıklaması. ANAP'ın buna
destek vermesi üzerine,
Anayasa Adalet Karma
Komisyonu'nda bekleyen
DEP milletvekillerinin
dokunulmazlıklannın
kaldınlmasına ilişkin
dosyayla birhkte sayı 192'ye
ulaştı.
Yunanistan'da
ölöm cezası
kalkıyop
• ATİNA(AA)-
Yunanistan'da, Papandreu
hükümeti, ölüm cezasını
kaldırmaya hazırlaruyor.
Adalet Bakanı Yorgo
Kuvelakis konuyla ilgjli yasa
değişıkliği tasansının kısa
süre içinde parlamentoya
sunulacağını belirtti.
Kuvelakis, ölüm cezasının
kaldınlma'sının Yunan
hukukunun uluslararası
hukukla bütünleşrnesi
konusunda önemli bir adım
olacağını daifade etti.
Yunanistan'da ölüm cezası
20yıldanbuyana
uygulanmıyor.
Erkin'denYunanh
bakana protesto
• İSTANBUL (AA)-
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreteri
TuğruIErkin, AT
tarafından Yunanistan'da
düzenlenen uluslararası
toplantıda, Türkiye
aleyhinde bir konuşma
yapan Yunan Enerji
Teknolojı ve Ticaret Bakanı
Constanıinos Simitos'u
protesto etti. Erkin,dün
yaptığı yazılı açıklamada,
4-6kasımtarihinde
gercekleştirilen "Akdeniz
Ulkelerinde Enerji ve
Kentlerdeki Çevre
Sorun!an"konulu
toplantıya. Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanhğı
Müsteşan Mahır Barutçu
başkanlığındakı birheyetle
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi adına katıldığını
bıldırdi. Yunanlı bakan
Sımıtos'un, toplantının
kapanışında konunun
dışına çıkarak Türkiye
aleyhinde propaganda
yaptığını anlatan Erkin,
Türk heyetinedecevap
hakkı tanınmadığını
bildirdi.
' Yasa çağdışı düşünceye giiç veriyor'• Terörle Mücadele Yasasf ndadeğişiklik öngören tasan kitleörgütlerince tepkiyle karşılandı. Tasannın demokratik olmadığını
savunan kitle örgütleri, 'laiklik karşıtı suçlann' kapsam dışı tutulmasını ve kitabın 'terör aracf olarak gösterilmesini kınadılar.
Haber Merkezi-Terörle Mücadele
Yasası'nda değışiklık öngören tasanda
"laiklik karşıtı suçların*' kapsam dışı tu-
tulması ve kitabın hala "terör aracı".
yazar ve yayıncının da "terör suclusu"
olarak gösterilmesi tepkiyle karşılandı.
Tasannın demokratik olmadığını savu-
nan kitle örgütleri. DYP, ANAP ve
RP'nin işbirliğiyle yapılan düzenleme-
nin çağdışı zihniyete güç ve eylem ola-
nağı verecek niteİikte olduğunu behrtti-
ler.
Atatürkçü Düşünce Derneği jzmir
Şubesi Başkanı Avukat İskender Öztu-
ranlı. "Terörle Mücadele Yasa Tasansı.
şu anld biçimiyle koalisyon protokolüne
ve hükümet programına a> kırıdır. Çiinkü
demokratik değildir" dedi. Yürürlükteki
yasalann terörle mücadele ıçın yeterli
olduğunu belırten Özturanlı. görüşleri-
ni şöyle dıle getirdi'
"Başkaca bir yasaya gerek yokrur.
Sorun, >asaların uygulanması. yönetici-
lerin becerisi sorunudur. Önemli olan
devlet olanaklaruıın gereği gibi kuilanıl-
mastdır. Hele "devletın ülkesi ve mılletı
ile bölünmez bütünlüğünü' sağlamak
amacıyla çıkarılmak istenen bir yasa ta-
sansından 'laiklik' ilkesinin kaldınlması,
öncelikle anayasava aykırıdır. Çiinkü la-
iklik anayasanın koruması altındadır ve
Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşıdır.
Laiklik sajgı görmezse cumhurivet çö-
ker. Laiklik uygulama alanlarından kal-
dırılırsa devlet ölür. Laiklik Türkiye
Cumhuriyetfnde bütünleştirici bir öğe-
dir. Laiklik olmadan bölünmez bütüniük-
ten söz edilemez. Yasa tasiağı bölücü te-
rörle, gerici terörii birbirinden ayırmıştır.
Oysa terörün bölücüsü de gericisi de bir-
dir, birbirinden ayrılamaz."
lzmır Barosu Başkanı Yolkan Alpos-
kay. yapılan düzenlemeyle Atatürk un
kurduğu ve devamında taviz vermek
durumunda olunmayan laık Çumhuri-
yet'in temellerinin sarsılmak istendiğıni
belirterek şunlan söyledı:
"12 Eylül rejiminin beslediği antilaik
akmtlar ve şeriatçı düşünce, Sıvas'ta kat-
liama varan şeriat provaları yapacak
gücü bu konıma tablosundan almıştır.
Terörle Mücadele Yasası'nda bahsi ge-
çen 8. madde lilkcmi/in son zamanlarda
içinde bulunduğu bunalıma yeni boyutlar
kazandıracak ve çağdışı zinhiyete güç ve
eylem imkanı verecek niteliktedir. Bu
madde ile Atarürk'ün kurduğu ve deva-
mında taviz vermek durumunda olmadı-
ğımız laik Cumhuriyet'in temelleri sarsıl-
mak istenmektedir. Oysa laiklik, inançlı
insanlan da koruması altına alan demok-
rasinin vazgeçilmez unsurudur. Bu ne-
denle son yıllarda üzerinde çokça durul-
ması, kollannıası gereken husus laiklik-
tir."
Terörle Mücadele Yasası'nın MGK~-
nın talimatlan doğrultusunda psikolo-
jık savaşın ve topyekun savaşın yoğun-
laştınlması için gündeme getırildiğini
belirten ÇHD İzmir Şube Başkanı Er-
can Demir de şunlan söyledi:
"Bu tasannm terör örgütü dedikleri
örgütle mücadele etmekle ilgisi yokrur.
Demokratik kuruluşlara, basına ve sivil
halka vönelik şiddet ve cezalandırmak
anlayışını gütmektedir. Koalisyonun ini-
siyafifsi/ ortağı SHP'nin, görüntüyü
kurtarma çabası da sonuç vermemiştir."
Çengel'den kınama
SHP İstanbul İl Başkanı Yüksel Çen-
gel ise Terörle Mücadele Yasa Tasansf-
nın laiklik, Atatürk ılkeleri ve ınsan
haklan hıçe sayılarak DYP. ANAP ve
RP'nin işbirüğiyle. şeriat özlemcılerine
mesaj ve odün verilerek komisyondan
geçtığini ılen sürdü. Çengel, sozlerini
şöyle sürdürdü:
"RP'nin laiklik karşıtı bir parti olduğu
/aten bilinivordu. Ancak. asıl anlaşılmaz
olan DY P ve ANAP'ın bu konudaki tav-
ndır. SHP'nin bütün çabalanna karşm
Terörle Mücadele Yasa Tasansı'mn in-
san haklanna, laik Cumhuriyet'e vediğer
Atatürk ilkelerine aykırı biçimde Adalet
Komisyonu'ndan geçmesi. sağ partilerin
bütün bu konulardaki gerçek vaklaşım-
larını sergilediği gibi bu ülkedeki laik dü-
zenin ve demokrasinin tek savunucusu-
nun SHP ve sosjal demokratlar olduğu-
nu bir kez daha göstermiştir."
TBMM Adalet Komisyonu'nda do-
kuz yıldan sonra idam karannın kabul
edilmesinin de insan haklan konusunda
geri gidişin bir göstergcsı olduğunu be-
lirten Çengel. "Şeriata ve idamlara her
zaman karşı olduğumu/ ve olacağımızı
yinelivor, terörle mücadele adına bu ül-
kede demokrasiyi engellemeye çalışanla-
rı kınıvoruz" dcdi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Der-
neği'nce yapılan yazılı açıklamada,
(ÇYDD) "etnik terör ile dinsel terör ara-
sında bir fark gözerilmemesinin kamu
vicdanına sığmayacağı"vurgulandı.
Prof. Dr. Türkan Saylan ımzasıyla,
Terörle Mücadele Yasa Tasansı'nın
"Laiklik aleybJndeki terör eyiemknnm"
kapsamı konusunda demeğin görüşleri,
Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, ba-
kanter ve milletvekillerine de gönderil-
di.
Mektup ta "Srvas katliamı ve yurtdj-
şında İslam Devleti kurma kküaJan",
Taraf dergisinin 32. sayısı ve Muratlı da
dağıülan Müslüman Gençlik adlı bildi-
rilerden alıntılara yer verildi. Mektupta
özetle şu görüşler savunuldu:
"Düşünce özgürlüğü, din ve vicdan öz-
güıiüğü ile ilgisi olmavan, Cumhuriyeti-
mizin laik niteliğini, her türlü bölünmez
bütünlüğünü bozmaya yönelik bütün bas-
kı, şiddet, tehdit. korkutma vb. yöntemle-
ri içeren (Terörle Mücadele Yasası kap-
samında) bütün eylemlerin terör kapsa-
mında olduğunda en ufak bir tereddüt
yokrur. Etnik terör ile dinsel terör arasm-
da bir fark gözetilmesi kamu vicdaıuna
sığmaz. Aynca TCK'mn 163. maddesi-
nin kaldırilnıasının Türkiye'de İslamcı
terörii serbest bırakmak amacı taştdığmı
da kimse iddia edemez. Sayın miUetvekil-
lerimizin ulus ve ülke bütünlüğüne yöne-
lik etnik teröre Iıayır', ama İsiamcı terö-
re gelince 'evet' demeyecekleri düşünce
ve umudumuzu konıyarak, konuyu dik-
katlerinize sunmayı görev bildik".
N üfus cüzdanımı ve
ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
SEVİM YÜKSEL
HOLLANDA
Polis, PKK
faaliyetlerini
takibealdı
HALUK BAKIR
AMSTERDAM - Hollanda Merkezi İstih-
barat Servısi CRI'ın bir yetkilisi. PKK'nın
Hollanda'da yaşayan Türk yurttaşlanndan
para topladığından haberdar olduklannı, bu
faaliyetlerin dikkatle izlendiginı söyledi. Bu
arada Lahey ve çevresindeki Türk yurttaşla-
nndan tehditle para topladıklan suçlamasıy-
la biri kadın iki PKK'lının 8 kasımda gözalü-
na alındıklan açıklandı. 31 yaşındaki O.K. ve
26 yaşındaki M.Y. rumuzlu kişilerin tutuklu-
luk durumlannın yargıç karanyla uzatıldığı
ve halen devam ettiği belirtildı.
Birsüredir Hollanda'da süregelen. Türk ve
Kürt esnaftan tehditle para toplama faaliyet-
leri, dün akşam Hollanda TV'sinde yayınla-
nan bır programda ele alındı. Programda
konuşan bir Türk esnaf. bır süre önce dağıü-
lan ve "PKK ve ASO teşkilatı" imzalı tehdit
mektubunu göstererek. kendisinın ve diğer
esnafın bu tehditlerden bıktıklannı söyledi.
Karanlık çekimle, tanınmamasına özen gös-
terilen esnaf. polisin buna karşı bir şey yap-
madığını. tek çareyi silahlanarak kendı gü-
venliklerini sağlamakta bulduklannı söyledi.
Gözlemciler. Fransa'daki PKK'lı tutukla-
malanndan sonra. PKK'yi resmen "terörist
örgüt" diye niteleyen Hollanda'nın da örgü-
tün Hollanda'daki faaliyetlerini engellemeye
karar vermiş olabileceğini beliniyorlar.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
Türkiye, işkence
yapmakla suçlandı
CENEVRE (RELTER) - Birleşmiş Millet-
ler İşkence Komitesi. Mısır ve Türkiye'de
gözaltına alınanlara sistcmli bir şekilde işken-
ce yapılmasına son verilmesini isterken iki
ülkeyi kendi polis ve güvenlik güçlerinin. ne-
zaretinde tuttuklan kişilerin insan haklannı
koruması konusunda zorlama karan aldı.
Komitebaşkanı Joseph V'oyame dün yaptı-
ğı açıklamada "Hiçbir isrisnai durum -ne
ayaklanma, ne savaş ne de başka bir şey- iş-
kence uygulamasmı meşrulaştınnaz" dedi.
Komite başkanının açıklamasında, gelen
sayısızciddi iddialar üzerine Türkiye hakkın-
da nisan 1990 tarihınde gizli bir araştırma
başlatıldığı belirtildi.
Voyame "Türkiye, komitece başlatılan
araştırmaya 1992'de Ankara ve Diyarbakır'-
daki gözaltı merkezleri ve polis karakoUannı
açarak katıldı. BM heyeti Türkiye'de 100 ka-
dar işkence kurbanı ile görüştü" dedı.
FRANSA
7aydr açım'dcdikinıscügflenmedi
İstanbul Haber Servisi - Küçükçekmece Belediyesi ışçılerinden Sabahattin
Bingöl yedi aydır maaş alamamalannı. üzerinde "Yedi aydır maaş alanuyorum.
Yardımınıza muhtacım" yazılı bir önlük giyerek Yenicami önünde protesto etti.
Cuma namazı bıtımındecami merdıvenlerindegösteri yapan Bingöl'e. birgenç
dışında kimse para vermedı. 13 yıldır Küçükçekmece Belediyesi'nde çalıştığını
belirten Sabahattin Bingöl, yedi aydır maaş alamadıklannı ve buna kimsenin
inanmadığını söyledi. En çok acı duyduğu şeyın, Tansu Çiller'in kendi
bölgelennden seçilmesine karşın sorunun çözülmesi için yardıma olmaması
olduğunu söyleyen Bingöl, "Çiller, Galatasaray'a 10 milyar yardımda bulundu.
GS'ı, gösterdiği başandan dolayı bir şilt vererek onurlandırabilirdı. Yardıma
gerçekten muhtaç olan biziz" dedi. Bingöl, belediyede yaklaşık bin 300 kişi
çalıştığını, bu insanlann vedi aydır maaş alamamasının yaklaşık 10 bin kişiyi
ilgilendırdığini belirtti. Öte yandan çöplerin müteahhıde toplatılmasını
protesto eden direnişteki işçiler dün Küçükçekmece'de bir yürüyüş yaptı.
Polisin güvenJik önlemi aldığı. ancak müdahaleetmediği işçiler, belediye
önünde yaptıklan konuşmalarla yürüyüşü olaysız sona erdırdi.
PKK'hlar
Notredame
Kilisesfni
işgaletti
•Polisin önceki günkü
operasyonundan sonra
dikkatleri üzerine toplamak
isteyen 200 kadar PKK'lı
ünlü kiliseyi, yaklaşık 100
PKK'lı daMarsilya'daki
Françe 3 TV binasını işgal
etti. Önceki gün gözaltına
alman PKK'lılardan 59'u
serbest bırakıldı.
MİŞELPERLMAN
PARİS - Fransa'da 200 kişi-
lik PKK'lı grup Parisin ünlü
Notredame Kilisesi'ni işgal eti-
ler. PKK terör örgütüne yöne-
lik önceki günkü operasyonda
gözaltına alman 110 kişiden
51'inin gözaltı süresi 24 saat
uzatıldı.
Fransa'nın başkenti Paris'te
aralanna kadın ve çocuklan da
alan yaklaşık 200 PKK'lı tarihi
Notredame Kilisesi'ni işgal
ederek Fransız kamuoyunun il-
gisini uyandırmaya çalıştılar.
Emniyet yetkilileri olayın fçişle-
n Bakanhğı görevlilerince izlen-
dığini. PKK'hlann, uyanda
bulunulması üzerine dağıldık-
lannı. olayla ilgili gözaltına alı-
nan olmadığını açıkladılar. Bu
arada yaklaşık 100 PKK'lının
da Marsilya'daki France 3 tele-
vizyonu binasını işgal ettiği bil-
dirildi.
Önceki gün PKK terör örgü-
tüne yönelik operasyonda gö-
zaltına alınan 110 kişiden 51'-
inin gözaltı süresi 24 saat uzatı-
lırken, diğerleri serbest bırakıl-
dı.
AA'nın Paris çıkışlı haberine
göre, PKK'nın "Türk diplomat-
larmı öldürme, basın mensupla-
nnı kaçuroa ve Avrupa çıkarla-
nnı hedef alma" gibi eylem
planlan yaptığı, polise yakın
kaynaklarca kaydedildi.
Fransız basmı PKK'ya yöne-
lik operasyona geniş yer verdi.
Bulvar gazetelerinden Le Pari-
sien, "Bu operasyonun nedenJe-
rirri ögrenmek gerek. Zira
PKK'nm Fransa'daki faaliyetle-
ri. polis için hiç de esrarlı değildi.
Ancak bunlann PKK'nm eylem
yöntemJerinin sertleşmesİDden
kaygılandtğını" belirtti.
Yazarlar Yasa'yı değerlendirdi
Şiddet, dahabüyük
şiddeti doğurur
Düşünce özgürtiiğünün özü, düşünceyi agkkyabibnektiy
ORAL ÇALIŞLAR
SHP liden ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın dün gazetemizde ya-
yınlanan sö)leşjsinde düşünce suçu ile ıl-
gib ılginç değerlendirmeler yapıyor. Te-
rörle Mücadele Yasası'nda düşünceye
yönelik cezalan savunurken şunlan söy-
lüyor: "Düşünce suc mudur, değil midir?
Kuşkusuz değildir. Ancak düşüncenin
ifadesi suc olmalı mı. olmamalı mı? Fark-
lı görüşler var."
Bır sosyal demokrat parti genel baş-
kanının düşünce açıklamanın suç olabi-
leceğini düşünmesini ve savunmasını
anlamak mümkün değil. Çünkü bu ül-
kedeyıllarcasosyaldemokratlar"düşün-
çe suçu" kavramına karşı çıktılar.
İnsanlann sırf düşünceleri nedeniyle
yargılanıp cezalandınlmasını eleştirdi-
ier. Karayalçın'ın 'düşünce suçdeşldır.
ama açıkİanırsa suç olabilir" demesi. yıl-
lardan beri "düşünce suçu"nu savunan
çevrelerin temel mantığıdır.
Düşünce özgürlüğünün özü. düşün-
ceyi açıklayabilme özgürlüğüdür. Dü-
• Demokratlık, kendin gibi düşünmeyenin
düşüncelerini açıklama özgürlüğünü savıınmaktır.
'Terörle Mücadele Yasasf ve onun bu şekilde
oluşmasını onaylayan SHPyöneticileri ise, hâlâ 'Acaba
hangi düşünceyi açıklamak suçtur, hangisi değildir' gibi
bir 'abes'i tartışıyorlar.
şünce ifade edilmeden zaten bilinemez
ki, o düşünce olarak ortaya çıkamaz
ki... Karayalçın'ın bu sözlenni birdene-
yim eksikliği olarak kabul etmek daha
uygun geliyor.
Böyle düşünmesini. bir sosyal de-
mokrat parti liderinin böyle düşünmesi-
ni kavramak kolay değil.
Uygar dünyada. hukuk dünyasında.
"düşünce özgürlüğü, en aykırı düşüncele-
rin de açıklanabiune hakkıdır" diyc bıli-
nır ve öğretilir. Başka türlü bır açıkla-
ması yoktur.
Mural Karayalçın'ın memn olduğu
Siyasal Bilgiler Fakültesinde de hocalar
"düşünce özgürlüğü"nü böyle öğrettiler
Karayalçın Siyasal Bilgılcr'dc öğrencı
iken bir Anayasa sına\ında. "Düşünce
özgürlüğü, bir fikrin beyinde tutubnası
özgürlüğüdür. Eğer bu fikir. kafadan çı-
kıp açıkİanırsa suç olabilir. Düşünce an-
cak açıklanmadığı, kafada rurulduğu sü-
rece özgürdür" deseydi ve bu düşünce-
lerini de sınav kağıdına yazsaydı, o ders-
ten sınıfta kalırdı. Çünkü bir Mülkiyeli.
ifade edilmesi yasak veya suç olan bir
düşüncenin. özgürlüğünden sözedile-
meyeceğini bilmek zorundadır.
Cumhuriyet'in dünkü başyazısında
Voltaire'nin ünlü bir sözü aktanlıyor-
du. Bu söz düşünce özgürlüğünün sa-
vunmanın ABC'sıdir. Şöyle diyor Vol-
taire: "Fikirlerinize katılmıyorum: hatta
fikirlerinize karşıyım; ama fîkirlerinizi
söyleme hakkmızı sonuna kadar savuna-
cağım."
Bizim sosyal demokrat partimizin ye-
ni başkanı ise, "Clkenin ve ulusun bölün-
mesini savunmak, özü itibariyle, içeriği
itibariyle şiddet içeren bir çağrıdır" di-
yor. Bunlar son derece tehlikeli mesaj-
lardır.
Çünkü bu ülkede her fikirde bölücü-
lük arayan ve bulan kafalann sayısı ye-
terince çoktur. Her bölücülük de şiddet
içeriyor gibi bir yaklaşım. sosyal de-
mokrat Başbakan Yardımıcısının ağ-
zından çıkarsa, vann gerisini siz düşü-
nün. Abeslik, "yağmur yağıyor dedin, o
zaman bana ördek dedin"e kadar gider.
Geçmişte bunun çok örneklerini yaşa-
dık.
Demokratlık, kendin gibi düşünme-
yenin düşüncelerini açıklama özgürlü-
ğünü savunmaktır. "Terörle Mücadele
Yasası" ve onun bu şekilde oluşmasını
onaylayan SHP yöneticileri ise, hala
"Acaba hangi düşünceyi açıklamak suç-
tur, hangisi değildir" gibi bir "abes"i,
tartışıyorlar.
ADALET AĞAOĞLU
Terörle mücadele yasası,
birkaç açıdan birden üstünde
önemle durulmayı gerektiri-
yor
1. Burada terör suçu ola-
rak, ardarda birçok şey sayılı-
yor. O kadar çok ki, insan ne-
redeyse "potonsiyel suçlu"luk
terörü altında eziliyor. Bana
kötü bir yasa nasıl olur, derse-
niz, işte böyle olur diyebilırim.
Bir yasa 'suç' diye birbınni iz-
leyen o kadar çok şeyi bir ara-
da sıraladımı, ya karşısındaki-
nin keyfı öyle hükmettiği za-
man herkes "suçlu" olur, ya da
yine keyfıyete göre, kimse
"suçlu' değildir: ortada karga-
şa vardır. Parçalara bölün-
müş, tek tek adlandınlmaya
kalkışılmış. 'suç' koşullara
göre. her zaman asıl suçu dışta
bırakma tehlıkesi yaraür.
2. Bence iyi bir yasa, da-
vanın ruhunu doğru sapta-
yan, her köşede de pejin suçlu
aramayan yasadır. Örnekse,
şimdi burada konu terör ol-
duğuna göre. ilkin terörü iyi
tarif eden bir yasa yapmak ge-
rekirdi. Öyleki, diyelim yann
PKK sorunu ortadan
kalktığında da insanlann ha-
yatını şiddetin. zorbalığın,
herçeşidine karşı güven altına
alabılsin, evrensel haklar çer-
çevesinde yaşayabilmemize
olanak sağlasın. Oysa bu
yasa, 8. maddedeki "laiklik
niteliği " sözünü kaldırarak
tam karşıtını yapıyor. Laik bir
toplumda yaşama hak ve ka-
zanımlanmızı dara sokuyor.
Laiklik karşıtı eğilimleri ise
cesaretlendiriyor. Bunu hem
de Sıvas olaylannın hemen
arkasından yapıyor ve cirkin
bir politik ödün sahnesi sergi-
liyor.
3. Görüldüğü kadanyla bu
yasa, insanın canını, yaşama
hakkını güvene almayı değil,
güçsüz bir devleti güven altına
almayı amaçlıyor. En aciz
yolu seçerek, bir çeşit devlet
terörü yaratmayı destekliyor.
Yoksa kitabı. sözü, incelemeyi,
düşünceyi, tartışmayı "potansi-
yel suç" sayma zaafına düş-
mez, bu zaaftan doğma bir
zorbalığı yasa güvencesine al-
mazdı.
4. Yurt içinde ya da dışında
"devletin-milletin bütünlüğü-
nü bölmeye yönelik" heryayın
ve demeci ağır suç kapsamma
alan bır yasa bu. Burada "bü-
tünlüğü bölme' adı altında nice
eleşuri sahibinın, incelemeci-
nin canının yanacağı tehlikesi
bir yana. insanın bılgılenme,
haber alma, düşünce üretme.
düşüncesine yeni boyutlar ka-
zandırma özgürlüğünün önü-
ne de daha kalın duvarlar örül-
mekte. Yasaya göre, "bütünlü-
ğü bölmeye yönelik' kitap ve
büroşürler hemen toplatıla-
cak, bunlann yazarlanna. ba-
sanlanna. dağıtanlanna ağır
para ve hapis cezası kesilecek.
Terörle mücadele yasası
şimdiye kadar kitaba, düşün-
ceye, yazara biçilen cezalan ye-
terli görmemiş, daha ağırlannı
istiyor. Tokatın şiddetini
arttınyor. TBMMM adalet
komisyonu üyeleri de şiddetin
daha büyük şiddet doğura-
cağını hala öğrenemediler de-
mek ? Besbelli. bu yasadaki
yeni değişiklikler de anayasa
gibi tepkisel. Yoksa, basını-
yayını 'hizaya getirmek' için
kitabı. sözü. düşünceyi 'potan-
siyel suçlu' saymak bunlan
daha bir sıkı denetim altına al-
mak gaflet ve şiddeti içine dü-
şülmezdi.
5. Terörün karanlıkta
zorbaca saldın. böyle bir şid-
det eylemi olduğu düşünülür-
se. yüzyıllar boyu aydınlıkta
seyretmiş yazının. sözün, bilgi-
lendirmenin, düşünce üretme-
nin nasıl bir terör suçu işleyebi-
leceğini bulmak güçleşir. Te-
rör, unutmayalım, dolaysız so-
nuç alma yoludur. Yazının-
sözün etkisi. tam karşıtı, do-
laylıdır.
Akıllı bir terör mücadelesi,
açık tartışmayı karşısına değil.
yanına alan mücadeledir
Sivilgiysiliaskeri
düzene hazırlıkORHAN PAMUK
Kitap yasaklama. kitabı te-
rör suçlusu, böylece yazarlan
da terörist olarak ilan etme bir
kere daha gündemde. Üstelik
yakın tarihte yaşadığımız
askeri darbelerin acımasız şid-
detini aratmayacak bir ölçüy-
le. Tek sesli, sivil giysili, ama
askeri sıkı düzenli bir Türkiye
için bunlar ılk hazırlıklar.
Oysa tam tersinin yapılması
gerektiğini aklı başında her-
kes söylüyordu. Sol ya da sağ,
en küçük siyasi fraksiyonlar-
dan TÜSİAD gibi kurulu dü-
zenin tam göbeğinde yer alan
kuruluşlara kadar pek çok ses
Kürt sonınuna yanlızca aske-
ri yöntemlerle çözüm buluna-
mayacağını, asıl çözümün de-
mokraside. düşünce özgürlü-
ğünde, uzlaşmada, kültürel
çeşitlilikte olduğunu pek çok
kere söylediler. Düşünceyi. ki-
tabı, ifade özgürlüğünü "terör
suçlusu" sandalyesine oturt-
mak isteyenler. şimdi, bu ses-
leri de, belliki kısmak istiyor-
lar. Bu yalnızca PKK ile sür-
dürülen bir savaş değil, top-
lumdaki çok sesliliğe. eleştiri,
eleştiri gücüne açılan bir sa*aş
da olacak. Kürt sorunun çö-
zümü için "asker gibi" düşün-
meyen ve fikrini dürüstçe ifa-
de eden herkesin "terör suç-
lusu" ilan edileceği bir Türki-
ye artık demokratik bır ülke
sayılamaz.
Kıtaplan, bıraktım yanlı-
zca yasaklamayı. bir de "terör
suçlusu" ilan etmek ancak to-
talıter ve faşist ülkelerde görü-
lebilecek bir geriük. ilkellik ve
vahşet örneği. Bu ilkcllığı
Türkiye'ye uygun görenlerin
belliki demokrasiyle hiç mi hiç
ilgileri vok. Ama onlarla işbir-
liği yapan. bir koalisyonu
paylaşan, bu gibi ilkelliklere
seyirci kalan, ortak olanlar
kimler?
Masasında oturup yalnızca
kitap yazan kişilerin terörsuç-
lusu ıian edildiğı. teröristlerle
aynı ceza-işkence koltuğuna
oturtulduğu bir ülke felakete
gıden bir ülkedir. Üstelik bu
sefer felakete yol açan şey ger-
çek terörün kendisı değil. sö-
züm ona onu engellemek için
çıkanlan yasanın kendisi ola-
cak. Terör bir anlamda de-
mokrasinin zıddıysa eğer. ya-
zarlan terör suçlusu ilan etme-
ye haarlananlar demokrasiye
değil. teröre hizmet etmiş ola-
caklar. İstediklerinin de bu ol-
duğu anlaşılıyor. Bu yasa, tek
sesli bir toplum için "kendi
gibi düşünmeyen herkese
karşı" açılacak topyekun bır
savaş için hukuki gerekçeler-
den biri.
Yeni bir 12 Eylül mü
karşrmızaçıkıyor?
OKTAY AKBAL(Tûrkiye
Yazarlar Sendikası Genel
Başkanı)
Terörle Mücadele yasa tas-
lağmı TBMM sanınm belli
yerlerden gelen baskılar sonu-
cu benimsemek zorunda
kalmıştır. Bu gidişin sonu yeni
bir 12 Eylül'ün karşımıza çı-
kartılması mı olacak? Bakıyo-
rum, bu yasada yer alan bazı
konulara belli başlı partiler,
özellikle sosyal demokratlar
karşı. Ne var ki, yasa ille de
kabul ettirilmek isteniyor.
Bazı kişi ve çevreler gazete,
dergi kapatarak, kitap yasakla-
tarak, yazarlan, gazetecılen
içeri atarak, korkutmalarla
karşı karşıya bırakarak ka-
muoyu üstünde bir baskı kur-
mak istemektedirler.
Bir çok kez denenmiş, ama
hiç de olumlu sonuçlar verme-
miş bu tutumu sağduyu sahi-
bi, demokrasiden yana bütün
bireylerin kınaması gerekir.
Terörle savaşımın yolu dü-
şünce ve basın özgürlüğünün
önüne yeni yeni engeller dik-
mek değildir.
Özellikle SHP bu konuda
elinden gelen direnişi gös-
termelidir. Hatta koalisyon
anlaşmasını bozacak, iktidar
sorumluluğundan aynlacak
kadar. Demokratik gelişme-
mize ters düşen bu tür çağdışı
anlayışlara bir kez boyun
eğersek arkasından daha bü-
yük baskılann geleceğini bil-
meliyiz.