22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 KASIM1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Erem yine pazarlamanın patronu oldu • Ekonomi Servisi -Türkıye Pazarlama Derneği Başkanlığı'na yeniden Prof. Tunç Erem gelirildi. Marmara Üniversitesi Bahçelievler Kampusu"nde yapılan Olağan Genel Kunıl'da Başkan Yardımcılıklanna Prof. Kemal Kurtuluş ve Prof. Muhittin Karabulut, Genel Sekreterliğe Prof. Çevik Uraz getınldı. TürkiyePazarlama Derneğı'nin halen 113 üyesi bulunuyor Üyelerarasında akademisyenlerin vanı sıra özel sektörden de temsilciler yeralıyor. ŞİRKETLERDEN HABERLER • ERKSANHOLDtNG «Kazakistan Bayındırhk Bakanlığfna bağlı Remas adlı şirketle ortak kurulacak PVC Pencere ve Kapı Fabrikası 1 ocakta üretime geçecek. • TOPRAKHOLDİNG bünyesinde yer alan Toprak Enerjı Müessesesi'ne, Türk Standartlan Enstitüsü tarafından "TS-ISO9002" kahiegüvencesi sistemi belgesi verildi. • EMEK SİGORTA Genel Müdürü Mehmet Seven. TÜSİADve KAL-DER'in ortaklaşa düzenlediği 2'inci Ulusal Kalite Kongresinde "Finansal Hizmetlerde Kalite Yönetimi'" başlıklı tebliğ sundu. • GLAXOGebzede kuruiacak yeni üretim tesislerinin temel atma törenıni 30 kasımda yapacak. • ANADOLL HAYAT Genel Sağlık sigortasının tanıtımını, •Demedi demeyin, Demet'i dinleyin" sloganıyla yapıyor. • AYDFNTEKSTÎL Tıcaret ve Pazarlama'ya, Türk Standartlan Enstitüsü tarafından "TSE Kalite Uygunluk Belgesi"verildi. • ETABİLGtSAYARve Robert Bosh firmalannın Türkiye Pist Şampiyonası'- nda. Ford Sierra Cosword ile yanştırdıklan HızırGürel 'Türkiye Pist Multisport"şampiyonuoldu. • MİCROSOFT ile Özer Elektronik. Mikrosoft Windows işletım sistemi çerçevesinde "donanım ve yazılımbirlikteliği" oluşturmak için lisans anlaşması imzaladı. • TÜRKİYE PAZARLAMA DERNEĞİ nin I olagan eenel kurul toplantısında, Dernek Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Prof. Tunç Eremseçildi. • KOM Tekstil ve Konfeksiyon Sanayii Genel Müdürlüğü'ne Duru Güneri atandı. • NVELLA boya tüpü. oksidasyon kremi.boya eldiveni ve İA/FIIA bakım • • ^ f c f c # " şampuarunı- dan oluşan Koleston Boya Seti'ni pıyasaya sürdü. • FORDCompany Yönetim Kurulu Başkanhğı ve Genel Müdürlüğü görevine ekimden itibaren Alexsander J. Trotman getirildi. L EKSPRES Avrupa, Amerika ve Uzakdoğu ülkelerine yönelikihracat bağlantısı kuran fırmalara. 1994yıhbaşında uluslararası factoring hizmeti verebilmek için çahşmalanna devamediyor. • ERKUNT SANAYİ A.Ş DökümveMakina Fabrikalan'nm 40'ıncı yılını kutluyor. •EVILAKBANKASI Bosna-Hersekve Azerbaycan'da savaştan zarar gören kişilere "halkımıza çağn" ilanlanyla duyurduğu bağış kampanyasma 16 aralık tarihine kadar devam edecek. • GÜNEŞ HAYAT StGORTAekimsonu satışlannı yüzde 250 arttırarak 90 milyara. bilanço kannı yüzde 1600 arttırarak 18milyarliraya ulaştırdı. Tekstil pazaılığı 'askıda' ^Avrupa Topluluğu, Türkiye için 'gizlice'anti-damping soruşturması açınca işler karıştı CEMSEY BRÜKSEL - Avrupa Topluluğu ile Türkiye arasındaki tekstil kotalannın belirlenmesi amacıyla Brüksel'de yapı- lan görüşmeler, Türk tarafının, istediği koşullar sağlanana kadar görüşmeyece- ğini bildirmesiyle şimdilik 'askıya' alın- dı... Önceki gün başlayan görüşmelerde, ihracatçı birliklerinin temsilcilennden oluşan Türk heyeti, Türkiye'ye karşı sürdürülen ve henüz resmi olarak açık- lanmayan ıki anti-damping soruştur- ması durdurulmadan yeni bir "iradi ktsıtlama anlaşmasTnı görüşüp tartış- mayacaklannı bildirdi. AT temsilcilerinin buna karşıhk ola- rak. kendilerinin yalnızca miktarlardan sorumlu olduklannı ve anti-damping konusunda konuşmaya yetkili olma- dıklannı belirtmesi üzerine görüşmeler, rakamlar üzerinde hiç konuşulmadan kesildi. "Dostlukla çözelim" Görüşmeler hakkında gazetecilere bilgi veren Türk Tekstil ve Hammadde İhracatçılan Birliği (TTH1B) Başkanı Şevki Alrmöz, "Daha 10 gün önce güm- riik birliği oluşturmavı kabul eden AT- nin, bize karşı artık anti-damping soruş- turmalannı başiatmaması lazun" diye- rek Avrupalı yetkililerin bu tür sorunla- n "dostluk ilişkileri çerçevesinde" çözme yolunu tercih etmelerini istedı. Görüşmeler başlamadan kısa bir süre önce, mensucat ve çarşaf gruplannda, AT tarafından anti-damping soruşur- malanna başlandığını öğrendiklerini söyleyen Altınöz. "Madem 14 ay sonra gümrfik birliğine ulaşacağımtzı taahhüt ediyomz, o zaman AT nin bizi artık sanık sandalyesine oturtmaya kalkmaması la- znn. 14 aylık bu geçici dönemde Tür- kiye'nin pozisyonunda eksik teya yanlrş- lıklar olursa bunlann dostça görüşmekf yoluyla haJledilmesi gerekir,resmisoruş- tunnalar yoluyla değil" dedi. Çarşamba gunü Ankara'da resmi yetkililere durumu anlatarak. devletin de bu duruma müdahale etmesini iste- yeceklerini söyleyen Altınöz, bundan sonra yeni bir toplantı için tarih sapta- madıkîannı. ATden kendilerine haber gelmesini bekleyeceklerini anlattı.Tür- kiye ile AT arasında tekstil kotalan her yıl yeniden belirleniyor. 1993 yılı için yapılan anlaşma 31 aralık tarihinde sona eriyor. Bu tarihe kadar bir anlaş- ma sağlanamazsa. 1993 yılı için belirle- nen kotalar bir yıl daha geçerli oluyor. Türk ihracatçılar. yılın ılk beş-altı ayı içinde zaten bu kotalan dolduramaya- caklan için görüşmelerin uzamasının kendilerini herhangi bir zarara sokma- yacağını belirtiyorlar. Kooperatifçilikteumutdönemi • Tariş Genel Müdürü Prof. Oyan ve Köy-Koop Izmir Birliği Başkanı Ünver, kooperatifçibğin yeni bir canlanma dönemi içine girdiğjni belirterek, "yeniden yapılanma sonucunda, üreticinin tek umudu olan kooperatifler de hak ettikleri yer ve önemi kazanacaklardır" dediler. r-%4 SERDAR KIZIK tZMİR- 20001i yıllara doğru bir model olarak kooperatıfçı- likten beklentiler ön plana çı- karken, 130 yıllık geçmişi olan Türk kooperatifçilik hareketin- de yeniden yapılanmarun ge- rekliliği gündemde. Üretici ko- operatiflerinin yöneticileri. bu- gün yaşanan bir dizi sorunun çözümü için yeni yasal düzenle- meler ve bakış açılanna gereksi- nım olduğunu belirtiyorlar. Tanmsal üretim kooperatif- lerinin en köklülerinden TA- RİŞ'in 80. kuruluş yıldönü- münde Türkiye'deki koopera- tifçilik yeni bir boyutta deger- lendiriliyor. Kooperatifciliği bir model olarak toplumda da- ha yaygınlaştırmak; yeni yakla- şımlan ve değişimleri en azın- dan tartışmak amaandaki TARÎŞ'in çabalan sürüyor. Bugün 23 türde. yaklaşık 56 bin birimde, 8 milyon yurttaşın üye olduğu 336 birlik hem ken- di içinden hem de yasal düzen- lemelerden kaynaklanan bir dizi sorunla yüz yüze. TARİŞ vesonmlar Son günlerde, kooperatifle- rin ve kooperatifçiliğin yeniden canlanmasını sağlamak konu- sunda önemli adımlar atıhyor ve öneriler getiriliyor. Bu konuda görüşlerini açık- layan Tariş Genel Müdürü Prof.Oğuz Oyaniki soruna dikkat çekiyor. Birincı- si. üretecinin piyasa güçleri ta- rafından aşın ölçüde sömürül- mesine son vermek. İkincisi de gerekli fınansmanı sağlamak. Prof. Oyan bu konuda şunla- n söylüyor: ^Oncelikle fireticikrin güçte- rini birleştirmesi, tkari rantlara da ktsmen el koyması gerek. Ta- nm satış kooperatifi ihtiyacı bu- radan doğdu. Üreticinin daha fazla artı değere sahip olmasının volu. üretim sonrasındaki ticaret aşamasında yaratüan değere uzanmalanndan geçiyor. tkinci sorunun çözümü için de bu dö- nemde Milli Aydm Bankası'nm kurulması örnek gösterilebilir." Köy-Kopp İzmır Birliği Baş- kanı Âta Ünver de. kooperatif- çiliğin yeniden değerlendirilme- si gerektiği görüşünde. 1971 yılında büyük bir kooperatif güç olarak, demokratik bir ya- pıda oluşan Köy-Koop Merİcez Birliği'nin 12Eylülyönetimince tasfiye edildiğine dikkati çeki- yor Unver ve şu değerlendirme- yi yapıyon "Tarım kesminin yüzde 95*i, küçfik işletmelerden oluştuğun- dan, kooperatifleşme\e çok ihti- yaç du> ulmaktadır. Tarım saftş kooperatifleri, devlet tarafındu yönlendirildiğinden KİT özelfi- ğini taşynaktadır. Ülkemizde tanm üreticilerimn piyasada olabilmelerinin tek koşutû, koo- peratiflerdir." Ünver'in özelleştirme çabala- nnın olduğu bir dönemde bir önerisi de var: özelleştirile- cek KİTlenn üreticilerin kurduklan kooperatiflere devredilmesini istiyor. TARİŞ'in Uk genel müdürü İsmail Hakkı TARİŞ NEREDEN NEREYE 1937 MI, Ocak ayı sonunda Manisa veçevresinde faaliyet gösteren Üzüm Kurumu ile Aydın Zirai Satış Kooperatifi Ittihadı'nın birleşmesiyle \>ugünkü TARÎŞ'in temeli olan "İzmir İncir ve Üzüm Satış Kooperatifleri Birlikleri" kuruldu. tş Bankası veZiraat Bankasf nın mali desteği ile birlikler Ege bölgesinde kısa zamanda y ayildı. 1949'da İzmir İncir ve Üzüm Tanm Satış Kooperatifleri Birlikleri içinde ikinci ürün olarak yer alan pamuk ve zeytinyağının üreticileri dekendi birliklerini kurdular. Böylece birlikler, tasarrufu sağlamak ve yönetimi kolaylaştırmak amaa ile ortak çalışma ilkesini benimseyerek "İzmir İncir, Üzüm, Pamuk ve Zevtinyağı Tarım Satış Kooperatifleri"ni bırleştirdiler. Birliklerin ortak ad olarak kullandıkları TARİŞ sözcüğü, Tanm Bankası'nın (Ziraat Bankası) ilk hecesi ile İş Bankasrnın ilk hecelerinden oluşuyor. GünümüzdeTARİŞ;ayntüzelkişilığesahip4 birlik ve bu birliklere bağlı. Ege bölgesine yayılmış 125 kooperatifi bünyesinde bulunduruyor. 'TARIŞher dönemedamga vurmuştur' PROF.OĞUZ OYAN TARİŞ Genel Müdürü İZMİR -Başlangıcından bugüne kadar, her dönemde önemini korumuş ve gelişmelere damgasını vurmuş olan kooperatifçilik hareketi; kısaca Alyans olarak tanımladığımız Uluslararası Kooperatif Birliği mesajında sözü edilen gelişmeler ışığında. kendini yenilemek zorundadır. Ancak bu temel gerçeği vurgularken. bir başka gerceğin de altını çizmek istiyoruz. Son yıllarda ülkemizde bu alanda yapılan tüm karşıt koşul'andırmalara karşın kooperatifçiliğin önemi ve geçerliliği azalmamışür. tam aksine artmıştır. Kooperatifciliği modası gcçmış bir akım olarak görenler ve göstermek isteyenler yamlgı içindedirler. Kooperatifçilik. temel ilkeleriyle ve temel felsefesiylesosyal birolguolarak yaşamaktadır ve bundan böyle de yaşayacaktır. Yalnız. 2000'li yıllara hazırlanan kooperatifçilik hareketi. Uluslararası Kooperatif Birliği'nin (İCA) belgelerinde de sözü edıldiğı üzere. kendı icerisınde kooperatif değerlerini gözden geçırmelı, ekonomik ve toplumsal değışimin kaldıraa olmalıdır. Bu yaklaşırrumız çerçevesinde. kooperatif hareketinin gündemine gelen yeni toplumsal değerleri demokratikleşme. şeffaflık. katılımcılık. eşitlik. karşılıklı yardımlaşma. ekonomik ve sosyal özgürleşme. profesyonelleşme olarak sayabiliriz. Saydığımız yeni değerlerle, kooperatifçiliğin çıkış noktası olan temel değerler ışığında, kooperatif hareketinin yeniden yapılandınlması vebaşanya ulaşabilmesi için ticari. mali. yönetsel ve düşünsel alanlarda ulusal ve uluslararası dayanışma temel alınmalıdır. Uluslararası yakınlaşmanın getirdiği yeni gereksınimler ve olanaklar karşısında. kooperatif hareketi ulusal ve uluslararası platformlarda hak ettiği saygın konuma ulaşacaktır. İşçi-işveren karşılıkb oturup tartıştı Özelleştirme dilden düşmüyor Ekonomi Servisi- Özelleştirme gündemi işçi ve işveren temsücile- rini farklı seslerle yanyana getir- di. Tek Gıda-tş Sendikasf nın dü- zenlediği '•Özelleştirme ve Sonuç- lan" panelinde, Tek Gıda-lş Ge- nel Başkanı Orhan Balta, özelleş- tirmeyi •"sermayenin yeni bir pay- laşım kavgası" olarak tanımlar- ken, Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu (TÎSK) Baş- kanı Refık Baydur işçi sendika- lannı "'özelleştirme konusunda peşin hükümlü olmamaya" çağırdı .Tek Gıda-İş Başkanı Orhan Balta iktidarlann sırtlanru ser- mayeye dayayarak tercihlerini KİTleri batırmak yönünde kul- landıklannı savunarak buna karşı koyacaklannı söyledi. 1994 programında yatınmlann azaltı- larak, KfTleri düzeltebilmenin tek yolunun da hasıraltı edildiği- nı öne süren Balta, kar eden ku- ruluşlann satılarak açıklara yama yapılacağını savundu. Balta, özelleştırme adı altında uluslararası kuruluşlann alacak- lannı garantileme. yerii sermaye- darlann ise devlet kaynaklannı kendilerine aktarma peşinde ol- duğunu belirterek "Bu itibarla >> BALTA: Özelleştirme çabalanrun altında serma- yenin güç ve paylaşım kav- gası var. JMHHZRjÖzelleştirmeyi bir işveren oyunu olarak görmeyin. • BALTA:B\ze düşcn karşı koymaktır. RASDURt Kapalı kapı- lar arkasında kılıç çekme- nin faydası yok. her zamankinden daha uyanık. daha dikkatli ve daha kararlı tavır koymak zorundayız. Bu noktada biz işçi sendikalan ağırhklı sorumluluğu üstlenmek zorundayız" diye konuştu. Devletin görevinin yalnızca sermaye pkarlannı kollamak ol- madığını vurgulayan Balta, ikti- dan KÎTlerin bugünkü durumu- nun sorumlulugunu üstlenmeye çağırarak "Hedef saptırmak vc sorumluluklannı unutup yalnı- zca sonuçlan en kölü yoldan ber- taraf etmek kolaycılığını bırak- malıdırlar."dedi. TİSK Başkanı Refık Baydur ise "Kapalı kapılar arkasında kılıç çekmenin faydası yok" diye başladığı konuşmasında ışçı sen- dikalannı peşin hükümlü olma- maya çağırdı. Bazı KİTlenn tas- fiyesinin kaçınılmaz olduğunu sa\oınan Baydur "KİTlerin ya- şamaya layık olanı varsa yaşa- talım. Ama yasayı KÎTlerin de özel sektör gibi iflas edebılmesine bağlayalım. Sevk ve idaresinc kanşmayalım" diye konuştu. Özelleştirmenin bir ihtiyactan doğduğunu vurgulayan Baydur "Yer yer ihtiyaç duyduğumuz nispette ve selamet getirecek yön- de özelleştirmeye gitmeliyız" dedi. Baydur, KÎTlerin artık is- tihdam imkanı yaratma işlevinın sona erdiğıni aksine aşın ıstih- dam nedeniyle akıkn hareket ede- meyen kurumlar haline geldikle- nni savundu. Özelleştirme tartı- şmasına girerken ^tirecekleri ve götüreceklerinın iyı hesaplan- ması gerektığini vurgulayan Bay- dur, buradan clde edilen gelirle- rin bütçe açığını kapatmak yerine borçlann ödenmesı ve enflsyo- nun düşürülmcsi için kullanı- lması gerektiğıni söyledi. 'Şirket doktorlan' dertli Ekonomi Servisi - Ulus- lararası rekabet ve pazarlann değişen şartlan fimıalan gi- derek daha fazla profesyonel yardıma zorlarken bu hizme- ti veren yönetim danışman- lan da mesleklerinin tanı- nmasma ihtiyaç duyuyor. Önüne gelen herkesin kendini danışman olarak tanıttığı, meslek grubu ola- rak ticaret komisyoncusu sayılan yönetim danışman- lan. bu alanda yaşanan kav- ram karmaşasına son vermek ve bağımsız bir meslek grubu olarak gelişmek hedefıyle bir araya geldıler. Yönetim Danışmanlan Derneği Baş- kanı Dündar Aytar, AT ülke- lerinde. küçük ve orta boy ış- letmelerin odedıği yönetim danışmanı ücretinin devlet kaynağıyla desteklendiğini ve devletlerin yurtdışında kendi danışmanlıkfirmalannınpay alabilmesi için uluslararası kuruluşlan yakın takibe aldı- klannı belirterek. Türkiye'de ise devletin bu sektörü yok saydığını savundu. IŞÇIMN EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCÎ VurAbalıya Maliye Bakanlığı'nın yetkiiileri, zorunlu tasarruftaki işçi bırikiminin geri alınması yılının geldiği haberini ve- ren gazetecilere çokkızmışlar. "Uyarmamnâlemi var mıydı!" demişler. Mantık çok geçerli: işçi, yıllardır kendisinden zorla almmış parayı geri isteme hakkının yasa ile doğduğunu bilmez. Onu birilerinm uyarması gerekir. Saltanatının keytinde, işçinin haklarını savun- mayı çoktan unutmuş, yoz. şantaja açık, kişisel çıkarı- ndan başka şey düşünmeyen sendikacı mı işçiyi uyara- cak; başına iş açacak? Gazeteciler hınzırlık yapmasa işçi duymayacak, parayı istemeyecek, ortada bir sorun da kalmayacak.. ••• Zorunlu tasarruf fonu ile işçiden zorla para toplamak güzel de, günü gelip de bu parayı geri vermek çok zor. Para çoktan kullanıldı. Bütçe açığı bu boyutlarda ıken, parasını yasa gereği geri isteyecek ışçiye para nereden bulunacak? Zorunlu tasarruf fonunun ana parasının geri ödenmesinı bırakınız Ne zamandır "nemaları" (faiz- leri) geri ödenmiyor. Üstelik hükümetin, bu milyarları geri vermek, aklının köşesınden geçmiyor. Zorunlu ta- sarruf fonlarının işsızlik sigortasına kaynak yapılması programlanıyor. Öysa, özelleştirmede kendini sokakta bulacak işçiler için yapılacak ödemelerde acil para aranırken, zorunlu tasarruf fonuna göz dikilmişti. • • • işçiye zorla yaptırılmış tasarrufun, sokağa atılacak iş- çinin kıdem tazminatında kullanılmasının hak olup ol- madığı dahi düşünülmemiş, bu paranın kullanılmış ol- ması sorun olmuştu. Türkiye'de ozelleştirmeyi isteyen uluslararası para kuruluşlarının kredi desteği aranmış, alınabilecek bu turden kredilerin önce kullanılmış olan tasarruf fonlarına aktarılması, oradan da işçiye oden- mesi düşünülmüştü. "Bu nasıl olabilir?1 ' diye kafa patlatılırken. bu yüzden işsizlik sıgortası yasa tasarısı bekletılirken, şimdı zorunlu tasarufların işçiye geri ödenmesi gündeme mi getirilir? Vur abalıya ••• İşçiye, çalışana yüklenmeyip de ne yapılacak? Ekono- minin bu çıkmazında, para açığı nereden kapanacak? Hakça vergi düzeni, gerçekleştirilmesi düşünülmeyen bir duş olarak kalacağa benziyor tktidarların hakça ver- gi düzeni getirmeye niyetli olmamaları ve güçlerinin de buna yetmeyeceği bir yana, ekonominin bugünkü yapısında sanayiciye hakça vergi düzenini getirmek başka, bu vergıyi toplayabilmek bir başka anlam taşı- yor. Dahası bugün asıl paranın, sanayi yatırımında da durmadığı: ranta, haksız kazançlara, yasal olmayan yol- lara, çalışmadan kazanılan kaynaklara aktığı biliniyor. Hakça vergi duzenıni getirmek daha bir çapraşık, güç iş halini alıyor. • • • İşler zorlaştıkça da "vur abalıya" kolaylığında yeni uygulama alanları yaratılıyor. özelleştirmenin, sonuç- lan hiç duşünülmeden, isterik bir boyutta hızlandırılmak istenmesi bu nedenle. Ondan da beklenen sonuçlar alı- namayınca, kriz büyüyor. Memurun çok güdük, ağır öl- çülerde enflasyon altında kalan ücretartışı, kamu işçisi- nin ücretleri sorun oluyor. SSK emeklilerinin maaşları için kaynak bulunamıyor. Işçilerin sözleşme farkları ödenemiyor. Ödenememiş kıdem tazmınatları çok bü- yük rakamlara ulaşıyor. Belediyelere para aktarı- Imadığı için hak edilmiş işçi alacakları giderek büyüyor. İşler gün geçtikçe sarpa sarıyor. ••• Sıkıştıkça "vur abalıya' kolaycı çözüm de, yükün daha ne kadarını kaldırabilir? Düşünen yok... İHRACAT KATALOĞU TOBB ilıracateıları kitaptatopluyor TURKISHEXPORTGOODS CATALOGtE Ekonomi Senisi- Türki- ye Odalar Ve Borsalar Birlişı(TOBB). Türk ih- raç ürünlerinın dış pa- zarlarda tanıtılmasını sağlamak ıçın ihracat katoloğu hazırhyor. A4 boyutunda avrupa kuşe kağıt üzenne, 4 renkli ofset baskılı sayfalardan oluşacak "Sektörlere Göre Türkıye İhraç Ürünleri Katoloğu"nun hazırlık ve baskı işleri Creative Yayıncıhk ve Tanıtım tarafından yü- rütülecek. Okyanus mo- deli adaptasyonla ürüti- len katoloğun bir adet tanıtım sayfasının bedeli KDV dahil 1650 dolar olarak belirlendı. 10 bin ticaret mcrkczine ulaştınlması hedeflenen ihracat katoloğu. Türkiye'nin katılacağı uluslararası fuarlarda ve organize yurtdışı gezilerinde dağıtılacak. Sektörlerdeki gelişmcler göz önünde bulundurularak güncclleştirilen lanıtım kitapçığının yeni baskılan da hazırlanacak. Uluslararası normlarda TOBB tarafından İstanbul Dünya Ticaret Merkezi'nde oluşturulacak İhraç Ürünlen Tanıtım Departmdnı ise yurt dışındaki ithalatçı- lann. Ticaret ve Sanayi Odalanndan gelecek ürün bilgi taleple- rine ürün kataloglanyla cevap verecek. Buğdaysıkıntısı kapıyıçalıyor ANKARA (AA) - Bugün yüzde 2.5 olan yıllık nüfus artış hızınm düşürüİememesi halin- de. Türkiye'nin 2000'li yıllarda önemli bir buğday sorunu ile karşılaşacağı öne sürüldü. Kısa adı CIMMYT olan Uluslararası Mısır v Buğday Geliştirme Merkezi'nin Türki- ye temsilcisi Dr. Hans J. Bra- un'un Türkiye Ziraatçiler Der- neği'nin yayın organı Ziraat Dünyasfnda yayımlanan araştırmasına göre. nüfus artış hızının bugünkü gibi yıllık yüzde 2.5 düzeyinde de\am et- mesi ve kişi başına buğday tü- ketiminın 300 kg'da kalması halinde. 2O2O"de Türkiye'de .4 milyon ton buğday açığı orta- ya çıkacak. Araştırmada, Türkiye'nin buğday üretimi açısından dün- yada 7. sırada bulunduğu be- İirtilcrek. buğday üretim değe- rinin. 1992 fıyatlan ile 3.1 mil- yar dolara eşit olduğuna dik- kat çekildi. Araştırmaya göre. kişi başına ortalama yıllık buğ- day tüketimi 300 kg \e yıllık nüfus artışı yüzde 2.5 olarak devam eder. yıllık üretim de 1980-1992 arasındaki artış oranında gelişirse. 2020'de Türkiye'nin buğday açığı 14 mılyar ton olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle