Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14KASIM1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
Orta Asya'da şeriat korkusu#eto İjork ei
S
ovyetler BırliğTnin dağı-
lmasından sonra, Orta As-
ya'da kurulan cumhuriyet-
lerden biri olan 5 milyon nüfuslu
Tacikistan. dağlık coğrafyası. petrol
kaynaklannın ve nükleer silah-
lannın olmaması nedeniyle bugüne
dek yabancı basın organlannda pek
fazla yer almıyordu. Ne var kı son
günlerde yaklaşık 20 bin askerini
gûvenlık nedeniyle Tacikistan'da
bulunduran Rusya'nın yanı sıra
ABD elçilik düzeyınde etkin bir
temsilci bulundururken Türkiye.
İran, Çin ve Almanya birer diplo-
matla temsil ediliyor.
Eski Sovyet
cumhuriyetleri
arasında köktendinci
akımlann en güçlü
olduğu ülke
Tacikistan. Rusya,
Tacikistan'da
palazlanan şeriatçı
eğilimin öteki Orta
Asya cumhuriyetlerine
sıçramasından
kaygılanıyor.
Söz konusu ülketerin bölgede
başlattıklan iktidar mücadelesi, 19.
yüzyılda Ingılız İmparatorluğu ve
Rusya'nın Orta Asya'da üstünlük
kurma "oyjunlarmm" bir uzantısı
olarak görülüyor. Bugünün gözde
oyunlan şenatçı akım üzenne oy-
nanıyor. Orta Asya, bir anlamda
Rusya'nın Orta Amenka'sı. Orta
Asya ülkelerinde sürdürülen ideolo-
jik çatışmalan izleyen sıyasi gözlem-
ciler, Rusya'nın bu kargaşadan bü-
yük kaygı duyduğunu belirtiyor.
Tacikistan'da giderek güçlenen
köktendincilerin, Afgan gerillaları
ve Ortadoğu'daki şeriatçılar tarafi-
ndan destek gördüğü ilen sürülü-
yor. Köktendincıler, iktıdarda söz
sahibi olmalannın yanı sıra, aralan-
nda Kazakıstan'ın da bulunduğu
komşu ülkelere ideolojilerjni yay-
maya çalışıyor. Eski Sovyetler Birli-
ğı'ne bağlı cumhuriyetlerden biri
olan Kazakistan, zengin petrol ya-
taklan ve nükleer sılahlanyla ulusla-
rarası arenada çok önemli bir konu-
ma sahip. ABD Dışişleri Bakanı
VVarren Christopher ve tran Devlet
Başkanı Haşimi Rafsancani geçen
hafta başkent Alma Ata'ya bir ziya-
rette bulundu.
Rusya. geniş bir Müslüman nüfu-
su banndırdığından. yanıbaşında
güçlenmekte olan köktendincilerin
kendi sınırlan içinde de etkıli ola-
cağından kaygı duyuyor. Bu arada
gelişmeleri yakından izleyen Türki-
ye, kendi ülkesındekı laik uygula-
malann Tacikistan'dakı aşın dinci-
ler tarafından hoşgörü ile karşılan-
madığının bilincınde.
IKomünist rejim
dini 70 yıl yasakladı
Tacikistan'da hemen herkes şeri-
atçı akımın abartıldığı kanısında.
Bu olgu. ABD'de gerek Demokrat-
lann. gerek ılımlı Cumhuriyetçilerin
Orta Amenka'dakı komünizm teh-
likesinın Reagan yönetimi tarafı-
ndan gereğinden fazla büyütüldüğü
kanısında birleşmesine benziyor.
Amerikah bir diplomat. Ruslann
desteğini kazanmak için. dini akı-
mlann güçlenmesi karşısında Ta-
ciklerin tüm dikkatleri konu üzerine
çektiğıni söylüyor. Başka bir Batıh
diplomat ise Ruslann ABD'nin ve
Baü'nın desteğini kazanmak için
köktendinci tehlikeyi bahane ettiği-
ni belirtiyor. Bir Birleşmış Milletler
yetkilisi ise "Amerikalılar kökten-
dinci aknnlar karşısında her an deh-
şete kapılmaya hazır bekliyor" di-
yor.
İslam dırunin bir tehdıt unsuru ol-
madığını öne sürenler. 70 yıl süren
kömünist yönetimin baskısı altında
Tacikistan'da şeriatçılarm gûç kazanması Rusya'yı kaygılandırıyor.
Tacikistan'da tüm dını etkınliklerin
yasaklanmış olmasına dikkat çeki-
yor. Kadınlann büyük bir kısmı
çağdaş ya dageleneksel gıysilen ter-
cih ediyor. Öte yandan dini eylem-
ler, Sünni ve Şii mezheplere oranla
daha ılımlı bir yapıya sahip olan
İsmaililer tarafından üstlenilıyor.
Ancak, gerek Amerikahlar. gerek
Ruslar, köktendincilerin bir gün ik-
tidan ele geçirecekleri korkusunu
sürekli gündemde tutuyor. Komü-
nizmin çöküşünü izleyen yıliarda
ikinci sınıf insan muamelesi gören
Müslümanlar. örgütlenerek yöne-
tımde söz sahibi oimak için mücade-
leye gjrdi.
Binlerce insanın ölümüyle sonuç-
lanan siyasi ayaklanmalar, darbe-
ler, karşı darbeler. kanlı iç savaşlar-
dan sonra, geçen aralıkta iktidar
eski komünistlerden oluşan bir yö-
netımin eline geçti.
Aralannda Müslüman Yeniden
Doğuş Partisi'nin de bulunduğu
tüm sıyasi partiler kapatıldı. Baülı
diplomatlar bu partinın dini bir dev-
let kurma peşinde olmadığını belir-
tiyor.
Ülkede bulunan yabancı diplo-
matlar, köktendinci akımlann gide-
rek güçlenmesiyle İran'ın etkınliği-
nin azaldığına dikkat çekiyor.
Dağlık bölgelerde hükümete karşı
genlla savaşı başlatan karşıt grup-
lann başını Müslüman milıtanlar
çekiyor.
Birleşmiş Milletler'e bağlı göz-
lemciler. Müslüman mılitanlann
Suudi Arabistan'dan parasal destek
gördüğünü iddia etmekle birlikte en
büyük desteğin Afgan gerillalan-
ndan geldiğıni belirtiyor. Savaşı-
mlannın temelinde dini nedenler
yatmakla birlikte, Afgan gerillalan
ashnda 1980'lerde ülkelerini istila
eden Rusya'dan intikam almak isti-
yor. BM gözlemcileri, 300 ile 400 ki-
şiden oluşan Tacik ve Afgan kuv-
vetlerinin Tacikistan'a Afganistan
üzerinden saldırdığını belirtiyor
Aşın dinci akımlann bir tehdit
unsuru olmasına engel olmak
amacıyla Ruslar, 201. Motorize Pi-
yade ve Sınır Koruma tümenlerini
Tacikistan'da bulunduruyor. Bun-
lann yanı sıra helikopterler. gelişmiş
tanklar, silahlı personel taşıyıcılan
ve modem toplar askeri birhklerin
gücünü artünyor. Dağbk Tacik-
Afgan sınınnı korumakla görevli
Rus askerleri uyuşturucu ve silah
kaçakçılığını engellemenin yanı sıra
Müslüman gerillalar ile de çarpı-
şmak zorunda.
Rusya'da Tacikistan'ın bir gün
Afganistan'a benzeyeceği inancı gi-
derek güçleniyor. Rusya Federasyo-
nu Dışişleri Bakanı Andrey V. Kozi-
rev Rus askerlennin başka bir ülke-
nin sınırlannı koruma amacıyla
çarpışmasını ve ölmesini mazurgös-
termek için Orta Asya'da aşın Isla-
mi akımlann gelişmesını engelleyen
büyük bir güç oluşturduklannı id-
dıa ediyor. Aynca Tacikıstan'daki
bu tehlikeli gelişmelere dur denmez
ise Kırgızistan ve Özbekistan'da da
benzer olaylann yaşanabileceğini
söylüyor. Kısaca Kırgızistan'ın bir
tampon bölge olarak kalmasını isti-
yor.
ISeriatçı akımlar
Rusya ya sıçrayabilir
Tacikistan'ın komşulanyla olan
sınırlannın coğrafı yapısı incelendi-
ğınde. Rusya'nın endışelennde
haklı olduğu ortaya çıkıyor. Ka-
çakçıbk ve gerilla savaşı Afganistan
sınınnda durdurulamaz ve Tacikis-
tan'a sızmasına ızin verilırse. komşu
ülkelere sıçraması engellenemez.
Amerikah bir diplomat Afganlar ve
köktendincilerin Tacikistan'ı ele ge-
çirmesi durumunda. KJZII Mey-
dan'a da girmelerinin an meselesi
olacağmı belirtiyor; aynca ABD'nın
salt Rusya'ya yardım amacıyla Ta-
cikistan'da bulunduğunu da vurgu-
luyor.
öte yandan Tacıkistan'da bir
İslam devletinın kurulmasını istemı-
yen dıger ülkelenn çıkarlan çelışı-
yor. Türkiye ve Rusya'nın arasında
derin bir güvensızlik ortamı ya-
ratılmış olduğuna dikkat çekıierek,
bu güvensızliğın geçmışınin Os-
manlı İmparatorluğu ve Çarlık
Rusyası'na kadar uzandığı öne sü-
rülüyor. Azerbaycan ve Ermenistan
arasındaki savaşı izleyen dönemler-
de ikı ülke arasındaki ilişkinin daha
da kötüleştıği belırtiliyor.
Tüm bu gelışmelenn ışığı altında
ABD'nin bölge üzerindekı spekü-
lasyonlan Baülı bir diplomatın şu
sözleriyle dile geliyor: "Tacikistan
Rus İmparatorluğu'mın bir parçası
veya köktendincilerin oyuncağı ol-
mak zorunda değil. Bence bu iki seçe-
nekten çok daha iyi çözümler ürete-
bilir."
Raymond Bonner
Kendi kendiniikiyebölenülke: Çekoslovakya
NATIONAL
1
992'nın son saatlerinde Bratis-
lava'nın arka sokaklannda tu-
haf bir karanlık ve sessizlik hü-
küm sürüyordu. Kent, o geceyansı
Avrupa'nın en yenı ülkesinin. yani
Slovakya'mn başkenti olacaktı.
Caddeler şımdıden, atılmış boş şam-
panya şişelenyle dolup taşıyordu.
Yenileri ise her an bırilerinin elinde
patlatıhyordu. Kalın paltolar ve
eşarplara bürünmüş büyük bir kala-
balık. üstüne solmuş bir çelenk
bırakılmış kara bir tabutun etrafına
toplanmıştı. Tabutun üstündeki lev-
hada "Sevilmeyen ü>ey annemiz, 31
Aralık'ta 74 yaşındayken öJdü..."
diye yazıyordu.
I. Dünya Savaşı'nın ardından ye-
nilgiye uğramış Avusturya-Macar
İmparatorluğu'na bağlı bölgelerin
bir araya getinlmesı>le oluşan Çe-
koslovakya, artık ikı ayn cumhun-
yet haline geldi: Çek Cumhuriyeti ve
Slovak Cumhuriyeti. Ülkelerinin bu
şekilde aynlması. Slovaklann ve
Çeklerin tümünü aynı şekilde sevin-
diren bir olay değildi. Slovaklar ve
Çekler. aynı Orta Avrupa coğraf-
yasına ait. aynı dili ve kültürü payla-
şan uluslar. Slovakya, Macarlann
bin yıllık işgaünin etkilerini yanısıtı-
rken, Çekler ise daha çok Avustur-
va'dan ve Batı ülkelerinden etkilen-
mişler.
I Kan dökmeden
kadife bir boşanma
1989 yılında her iki ulusun aydı-
nlannın önderlik ettiği Kadife De\-
rim, 41 yıldır sürmekte olan komü-
nist rejime karşı şiddete yer verme-
yen bir zafer kazanarak herkesi
mutlu etti. Aradan daha iki yıl geç-
memişti kı "kadife bir boşanma" için
mahkemeye başvurdular.
Çek Cumhuriyeti'nin başkenti
Prag'da bir ekonomist. "Aynlma
fikri çılgıncaydı. Tüm A\rupa birleş-
mek için çabalarken, biz kendinüzi
ikiye bölüyomz. Bundan en çok zarar
görecek olan taraf, daha kfiçük ve
daha az gelişmiş olan Slovakya" di-
yor. BraüslavaJı bir psikolog ise
larklı görüşlere sahip: "Çeklerin nfi-
fusu 10 milyon. Bu Slovakya'mn iki
katı eder. Aynca daha zengin ve daha
sanavileşmişler. Her zaman bizi ida-
re etmişlerdir. Artık Prag'm gölge-
sinden çıkmanın zamanı geldi."
Praglı bir kıtapçı ise "Bırakın git-
sinler" diyor. "Böylece kan dökül-
mesi önlenir. Bakın. >ugoslavya'-
daki komşularımızın başına ne gel-
di." Ülkenin her iki tarafından da
pek çok ınsan kendisini bölünmeye
çok önceden hazırlamıştı. Charles
Universitesi'nden genç bir Slovak,
bölünmeden önce Çek pasaportu
almak için başvurmuş 40 bin kişi
gjbi pasaportunun çıkmasını bekli-
yor "Gelecek Prag'da" diyor genç
kız.
Pragda profes>onel bir anket dü-
zenleyıci olarak çalışan Ivan Tomek,
"Aslına bakarsanız bir ara, Çekler ve
Slovaklar kanşık olmak üzere.
Prag'da gün doğuşu. Çek Cumhuriyeti'nin başkenti yeni gûne sakin hazırianıyor. Fotoğrafta, Vitava Iraıağı'm kesen kentin simgesi Charles Köprüsü görülüyor.
halkın yüzde SS'i bölünmeye
karşıydı. Hiçbir referandum dûzen-
lenmedi. Çekoslovakya'yı uçurum-
dan aşağı iten Bratislava hükümeti-
dir" diye konuşuyor.
Özgürlülde beraber Çekoslovak
Federasyonu'na içinde iskeletlerle
dolu dolaplar olan harap durumda
bir ev miras kalmıştı. Bir zamanlar
kömünist bloğunun imrendiği en-
düstrisi. teknoîojik bir antika sayılı-
yordu artık. Sovyetler Birliği'nin çö-
küşüyle pazarlar ortadan kalktı.
İşsiz kalan fabrikalar Slovak-
ya'daki işsizliğın yüzde 20'ye kadar
yükselmesine neden oldu. Yeni ko-
nan vergjler ve enflasyon işçilerin
zaten zor bela ayda 150 dolan bulan
maaşlannı yiyip bitiriyordu. Ma-
dencilik. kimyasal fabrikalar, kö-
mürle işleyen enerjı santrallan ha-
vayı ve suyu zehırleyerek ülkenin
üçte birinden fazlasında birçevre fa-
ciası yarattı.
Ancak hiçbir şey Çek ve Slovak
halklannı yıldıramavacakmış gıbı
Çeklerle Slovaklar arasındaki 74 yıllık evliiik 31 Arabk 1992'de
kadife bir boşanmayla sona erdi. Avrupa, birleşmek için çaba
harcarken Çek ve Slovak Federe Cumhuriyeti, iki bağımsız devlete
bölünmeyi tercih etti. Bu aynlıktan zarar gören daha az gelişmiş
olan Slovakya oldu.
görünüyor. Edebivat, müzik ve
avangard sanat açısından son dere-
ce zengin olan, pek çok Gotık ve Ba-
rok eser banndıran dünyanın bu
bölgesı, Dvorjak. Mendel, Rilke ve
Kafka'nın da doğum yen. Aynca.
yumuşak kontakt lensler, Beta
ayakkabılan. polka ve Pilsen birası
da burada ortaya çıktı
Paris, Londra. Roma gibi Av-
rupa'nın tüm büyük kentleri görül-
mesi gereken dramatik yerler olma-
lanna karşın Prag, tüm bunlann
arasında bir opera sayılır Charles
Üniversıtesi'nde müzıkolog olan
Jarmila Gabrielova "Her zaman çok
güçlü bir müzik geleneğimiz olmuş-
tur" diyor.
Herhangi bir enstrüman çalma-
yan ya da en azından şarkı söyleme-
yen bir Çek'e rastlamak çok zor.
Kömünist yönetimi çökertmekte
protest müzik çalan, yasadışı sergi-
ler düzenleyen. direniş edebiyatı ya-
ratan sanatcılann bü>-ük rolü ol-
muş.
Bugün Çek Cumhuriyeti'nin
cumhurbaşkanı olan Vaclav Havd,
Çekoslovakya'nın en ünlü muhalifi
olduğu günlerde Prag'ın absürd ti-
yatrosu ıçın oyunlaryazardı. Göste-
nşsız dairesinde yapüğı bir söyleşı
sırasında. "Hepimiz, hükümet yönet-
mek konusunda amatördük. Yazar-
lar, doktorlar, filozoflar, ekonomist-
ler bir anda hizmete çağnlmıştı. 40
yıllık totaliter yönetimin sonunda de-
mokrasi deneyimi olan politikacı kal-
mamıştı." diye karşı karşıya kaldık-
lan zorluklan anlatıyor.
Havel'in üstündeki sorumluluk-
lar çok fazla. Ülkenin ekonomik
yönden eli kolu bağlanmış durum-
da. Politik kurumlan henüz daha
yenı kurulmakta. Clkcnin gücü de
Slovakya'yla aynlması nedeniyle
bölünmüş bulunuyor. Ancak ne
olursa olsun Yugoslavya'dan alınan
ders. Çekler üzenndekı etkısıni sür-
dürüyor. Havel. "L mutluyum. Tüm
tehlikeiere rağmen A\rupa'nm banşa
kavuşması için elindeki en iyi şans
bu" diyor.
Peki ya gelecek? Bazı pohtik lider-
ler. Çekoslovakya'nın bolünmesine
fazla şaşırmadı. "Bir zamanlar birle-
şik olan İsvec >e Noneç'e bakın" di-
yorlar. Yenı cumhunyetler de onlar
gibı. ayn bayraklar altında olsa bıle
sürecek pek çok ortak noktayı ve
güçlü bir tarihsel yakınlığı payla-
şıyor.
Prag'da, bir parkın bankında otu-
ran ihtıyar bir adam. "Bakın, ben
Avusturya-Macaristan İmparator-
luğu'nda doğdum. Çekoslovakya'da
büyüdüm, Almanlardan dolayı acriar
çektim ve Rusya'nın bir sömürgesin-
de 40 yıl geçirdim. L stelik tüm bunla-
n Prag'dan bir kere bile ay rılmadan
yaşadım. Bugün. bin yıldır olduğu-
muz gibi yeniden Çek olduk. Bunun
neresi kötûT' diyor.
Thomas J. Abercrombie
Almanya
Adalet,
aşın
sağalan
gözetiyor
P
olis, geçen hafta bir Ameri-
kan sporcusunu döven beş
dazlaktan dördünü çarça-
buk serbest bırakmakla, ceza hu-
kuku poliukasını uygulamaktan
başka bir şey yapmıyordu. Bu po-
litika, Almanya'da her geçen gün
biraz daha şiddetli tepkilere neden
oluyor.
Politikacılar ile kriminologlann
çoğu Alman adalet sisteminin "sağ
gözünün kör oünasından" yakını-
yor. Bu polisin, savcı ve yargıçla-
nn, iş sağcılar ya da Neo-Nazilere
geldiğınde daha yumuşak davranı-
yor olmalan anlamına geliyor.
Berlin Özgür Üniversitesi'nde
hukuk profesörü olan Herman
Blei "Burada onlarca yıldır varolan
eğilinüerin sonuçlannı alıyoruz" di-
yor: "Şiddet suçları gittikçe daha ha-
fif biçünde cezalandu-ümaya başlan-
dı. Siyasal bir güdü söz konusu ise,
sağcı bir sanığa solcu olandan çok
daha müşfik davraıulıyor."
Amerikah sporcu Duncan Ken-
nedy'yi dövmekle suçlananlardan
dördünün sahverilmesıne karşı
yükselen öfke dalgası, bir ölçüde
olayın uluslararası bir skandal ya-
ratmasından kaynaklanıyor. An-
cak, anımsattığı dığer olaylar. dik-
katlerin yeniden ceza hukuku sis-
teminde yoğunlaşmasına yol açtı.
Geçen ay, eski Sachsenhausen
toplama kampını ateşe vermekle
suçlanan ikı kışı suçsuz bulundu.
Sorgulan sırasında her ikisi de suç-
lannı ıtiraf etmiş, ancak, daha son-
ra ıfadelennin baskı alünda ahndı-
ğını söylemiştı.
Hükmün venlmesınden sonra
yapılan bir tartışmada milletvekili
Frank Werner "Gerçek şu ki.savcı-
lar son derece zayıf bir iddianame
hazırladı ve tümüyle samklann iti-
raflanna dayanmaları hiç iyi olma-
dı" dedı.
I Adalet sisteminin
trajedisi
Sachsenhousen ve Berlin yakın-
lanndaki diğer toplama kampla-
nnda öldürülenlenn anıiannı ko-
rumaya yönelik vakfın yöneticisi
Jurgen Dittberner. karan Ahnan
adalet sisteminin trajedisi olarak
nitelendirdı.
Sachsenhousen davasının ulaş-
tığı sonuç. aynı kişinin yine ka-
muoyunun dikkatini toplayan bir
başka saldın olayının saruğı olma-
sı ve sonradan salıvenlmesı yüzün-
den özel bir önem kazanmış du-
rumda. Sanık, hayranı olduğu
StefH GnuTın yeniden şampiyon
olması için rakibi Monica Seks'i
bıçakladığını itıraf etmiştı.
Bir yargıç. saldırganın o sırada-
ki zihinsel durumu nedeniyle eyle-
minden sorumlu olmadığı karan-
na varmıştı. Hiçbir kayıt konmak-
sızın serbest bırakılmış, yargıç te-
nis maçlannı ızlemekten alıko-
nulmasına bile karşı çıkmıştı.
Bu iki karann ilan edılmesınden
sonra Almanya'nın en yüksek ti-
rajlı gazetesi Bıld, kararlan ön say-
fadan verdiğı "Domuzca bir ada-
let" başlığı ile protesto etmiştı.
I Cinayete para
cezası
Geçen hafta venlen bir başka
hüküm kamuoyunu bir kez daha
öfkelendirdi. Dresden'de bir yar-
gıç, üç sanığı Mozambıkh' bir işçiyi
öldürmekten suçlu buldu. Bunlar-
dan ikisini belırli bir süre gözetim
altında tutulma ve para cezası öde-
meye mahkum ederken, üçüncü-
sünü iki buçuk yıl hapis cezasına
çarptırdı.
Bu olaylar, ağır suçlardan hü-
küm giyen solcu Kızıl Ordu Frak-
siyonu üyelerine yapılan muamele
ile büyük bir karşıtlık halinde. On-
lann çoğu onlarca yıllık. bazılan
da ömür bpyu hapis cezasına çarp-
tınlmışü. Ömeğın. bir cinayet işle-
yen gruplarda yer alan Irmgard
Möller şu anda 15 yıl artı ömür bo-
yu hapis cezasını çekiyor.
Berlin Başsavcısı Jutta Limbach
"Alman adalet sisteminin işleyişine
karşı yükselen büyük bir öfke söz
konusu. Bu ülkede. sistemimizin
sağ gözünün kör olduğu izleıûmini
yaratan pek çok şey oluyor" dedi.
Başbakan Helmut Kohl. gelecek
yıl yapılacak genel seçımler önce-
sinde suç ola>anı vurgulayacağını
söyledı. Geçenlerde hükümet, ya-
şamı tehlikeye sokmayan yarala-
maya verilecek hapis cezasmın 3
ıla 5 yıla yükseltilmesini de içeren
yeni yasalar paketi sundu.
Önde gelen politikacılar Neo-
Nazilere karşı kullanılabiJecek
mevcut tüm yasalann daha şiddet-
le uygulanmasını isü'yor. Parla-
mentonun tanınmış bir üyesı olan
Envin Marsche»ski, halkın içinde
Nazi simgelenyle dolaşmanın bir
yıla kadar hapis cezası verilebile-
cek bir suç oluşturduğu halde bu
yüzden hemen hiç kimsenin mah-
kemeye çıkanlmadığıru söyleyerek
polısi uyardı.
The New York Times
Stephen Kinzer