Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14KASIM1993PAZAR
10 PAZAR KONUKLARI
Teröriisilahhıdunluvamazsım:}SUNUŞ: Güneydoğu Anadolu 'daşiddet harekeileriher
geçengün îırmanıyor. Köyler basılıyor, kadın-çocuk
demedenpek çok insan öldürülüyor. Gencecik
delikanhlar, bu olaylarm bastırılması amacıyla bölgede
görevyapan askeri birlıklere katıhyor. Hemen hemen
hergün, birya da birkaç askerin bayrağa sanlmış tabutu
ailelerinegönderiliyor. Bunoktada TBMM'deölüm
cezalarınmyeniden hayatageçirilmesi, bölgedeyeniden
sıkıyönetim ilan edilmesiistemleh ortaya atılıyor.
Başbakan Tansu Çiller,''Bu işya biter, ya biter''
ifadesinikullanıyor. Bugelişmelerin ışığında, terör
harekeîlerini çok yakından tanıyan veyaşamışolaneski
MİT görevlilerinden Mahir Kaynak ve silahlı eylemlere
katıldığıgerekçesiyle ölüm cezasına çarptırıhpyıllarca
hapisyatan SHP lisiyasetçi Nahit Töre'yle konuştuk.
Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Mahir Kaynak Terör Uzmanı eski MIT'çi Nahit Töre SHP'li Siyasetçi
MAHİR KAYNAK
. 1953te Harp Okulu'ndanmezıaı oldu. 1957"de askerlikten emekliye aynldı. I96J'de. İÜ Iktisat Fakültesi'ni bitirdi. 1971'de doçent oldu.
L'niversiteden ayrüarak MİT'egirdi. MİT ten, 1980 sonunda emekliye ayrıldı. 1970 ve 1980yılları arasındaki dönemde üniversite olaylarmda
kışkırtıaajanlıkyapmaklasuçlandı. 1989'da iktısatprofesörüoldu . Büyük Değişim Partisi'ningenelbaşkanyardımcısı.
•J
izce bir ülkede terör olaylannın hrmanması için ne
gibi oluşumlar gerekir?
KAYNAK -Tedhiş hareketinin iki boyutu vardır. Biri
iç, dığcn de dış boyut. Bu iki boyut bır arada olmadan
terörün olması mümkün değildir. Çünkü bütün dünya-
da, özellikle Türkiye'de şöyle bir kanaat var: Belirli bir
grup bir siyasi karara vanr ve bu karan gerçekleşürmek için de ken-
di başlanna teröre başvururlar. Bu son derece yanlışür. Bu, dünya
politikası içinde bir yere oturmuyorsa biz ya da başkalan tarafı-
ndan bertaraf edıbr. Türkiye'de her terör, her kalkışma olayında
iki boyut bir aradadır. Ama Türkıye genelde ıç boyutuna bakar, dış
boyutu muğlaktır.
- Burada bitinen düşmandan söz ediyoruz—
KAYNAK - Bazen bılirüyor. bazen de seziliyor. Bu bir düş-
manlık olayı. Zaten terör olaylannı dostluk-düşmanlık gıbı değer
yargılanyla ifade etmek de yanhş. Dışanda bir ülke belirli bır politi-
kayı izlemektedir. Buna düşman demenin anlamı yoktur. Çünkü
Türkiye değer yargılanyla hareket ettiğı zaman kendi manevra
alanını da sımrlandırmaktadır. Bunu bir husumet olarak algılar.
Husumet olunca da kendini dövüşmeye mecbur hissetmektedir.
İşin içinde bır uzlaşma ve siyaset yoktur. O bakımdan tabinmız de
yanlıştır. Dışanda bır güç, Türkiye üzerinde bir pperasyon yap-
maktadır. Bu operasyonu nötr olarak değerlendirmek lanmdır.
Öncehkie yapılması gereken şey, 'ne yapılmak isteniyor' sorusunun
yanıtını tarafsız. önyargılardan ve değer yargılanndan annmış ola-
rak tespıtetmektır. Türkiye bunu tanhinde beceremedi. En büyük
hatası budur. Ne yapıyorlar, sorusunun cevabı muğlaktır. Ve daha
doğrusu muğlak değil de bir hamaset nutku olarak şöyle söylerler:
Bütün dünya Türkiye'ye düşmandır. Her ne hal isc herkes Tür-
kiye'yi bölmek ve parçalamak için zaten pusuda yatmaktadır. Ve
fırsat bulduklan zaman da bu emellerinı gerçekleştirmek isterler.
Türkiye bunu böyle telakki eder.
Ama aslında bu, Türkıye"nin
hastalığıdır.Bu bir hastabktır,
paranoyadır.
- Evet de, Güneydoğu 'da bir te-
rör olayı yaşanıyor. Sizce bunun
arâmda yatan nederder neler?
KAYNAK - Bunun da hem ıç
hem dış boyutu var. Kürtlenn şi-
kayetlen var. Kürtler diyor ki:
"Biz Osmanlı împaratorluğu dö-
neminde Kürttük. Millı Müca-
dele'de Kürttük. Cumhuriyet'in
ilk yıllannda Kürttük. Sonra bir-
denbire bizi Türk yaptılar. Bu,
bize güvensizliktir. Bize farkb
muamele ediyorsunuz. Bunu or-
tadan kaldınn. Bu, eskiden beri
süren şikayetleridir ve iç koşul-
dur. Ancaİc bu. herhangi bir şe-
kilde eyleme dönüşmemiştir. Ey-
leme dönüşmemesimn sebebi, üç
ülke arasında kararlı bir denge-
nin bulunmasıdır. bu ülkeler
fran, Irak ve Türkiye'dır. Üçü de
Kürtlerin başkaldırmalannı
veya kültürel haklannı elde et-
melenni ya da ayn bir kimlık
taşımalannı kendi bütünlükleri
için tehüke kabul etmişlerdir. O
bakımdan da Kürtler bu baskı
altında yaşamışlardır. Ancak
son yıllarda ABD, Ortadoğu'ya
yeni bir şekil vermek isteyince
Kürtlerin arkasında yer almıştır.
Bu, 1990'dan sonradır. Çünkü
daha önce, biliyorsunuz Kürtle-
re karşı Halepçe katliamı
yapılmıştır. Bu dış şartı şöyle
özetleyebiliriz: ABD, Avrupa'-
yla işbirliğı içine giren Irak'ı önce
savaşta yenmiş ve bu yenilgiyi
sürekli hale geürmek için Irak'ı
bölmeyi tasarlamıştır. Bu bölün-
menin. Arap olan ve olmayan
unsurlarca etkili olacağı anlaşı-
lmaktadır. ABD, burada
bağımsız bir Kürdistan devletı
kuramayacağını ve yaşatamayacağnu bilmektedir. Onun için Orta-
doğu'da buna bir vasi lazımdır. Bu vasinin Türkiye olacağını düşü-
nüyorum. Ve şöyle bir projesi olduğunu tahmin ediyorum: ABD,
Kuzey Irak'ta Kürtlerden oluşan bir Kürt devleti kurulması ve
Türkiye'yle bunun arasında sağlam savunma ve ekonomik ilişkiler
oluşmasmı istemektedır. Yani ABD. Türkiye'yi bölmek isteme-
mektedir.
- Peki, sizce ortada bölünmeye doğnıgidildiği tehükesinin işaretle-
riyok mu?
KAYNAK - Hayır. yok. îşin temelinde bir yanlışhk var. Yani
ABD, kendi kontrolünde olan Türkiye'yi ikiye böldüğü zaman
yansı kendine düşer, yansı da başkasına. Eliniideki bütünü bölüp
de yansını almanın mantığı yoktur. Ama Avrupa, Türkiye'yi böl-
mek isteyebilır. Çünkü ABD kontrolündeki bır Türkiye'yi bolerse
"yansı ona, yansı bana düşer" der. Bu. çok basit bir mantıktır.
Yani ABD Türkiye'yi bölmek istememekte, sadece değiştirmek
istemektedir. Şöyle değiştirmek istiyor. Diyor ki: "Birinci cumhuri-
yetin ilk hedefi. benim Türkiye'ye atfettiğım rolü oynamaya engel-
dir. Yani Türkiye'nin tek ııluslu bir devlet olması Ortadoğu'da
Türkiye'den beklentilerimi yerine getiremez. Öyleyse bundan böyle
benim hesabıma dışanyla ilgilenecek, benim çıkarlanmı orada ko-
ruyacaktır. Koruması gerekir. O halde Kuzey Irak'ta bir Kürt dev-
leti kuracağım. Bu devleti Türkiye'nin kabul edebilmesi, Kürt kim-
liğini tanımasıyla mümkündür. îkincisi, ben Kuzey Irak'ta Kürt
devletini kurarken Türkiye, meşhur fobıleri ya da dünya görüşü
nedeniyle bu Kürt devletini, özellikle o bölgede engeller. O halde
ben Kuzey Irak'ta Kürt devletini kurarken Türkiye'yi askeri açı-
dan baskı altına almak zorundayım Dolayısıyla PKK'yı destekle-
rim." ABD bu iki nedenden dolayı PKK'yı desteklemiştır. Bu iki
neden sona erince artık PKK'nın görevi bitmiştir.
- Ama PKKateşkesi bozdu...
KAYNAK - Başka güçler bu sefer PKK'nın ateşkesini kabul et-
SokaktaM
kabadayıgibiyiz
Başbakanımızın siyasetle uzaktan
yakından hiç ilgilenmediği anlaşılıyor.
ABD artık Tansu Hanım'ı
desteklememektedir ve siyasi ömrü
bitmiştir. Çünkü Tansu Hanım son
zamanlarda Suriye'ye saldırmaktan
sözediyor. Suriye'ye saldıramazsınız.
Çünkü Suriye, ABD'nin köşe taşıdır.
miyor. Belki Türkiye içindeki baa güçler ABD'ye karşı olmak için
ya da dünya görüşleri nedeniyle halâ Kürt kimliğini kabul etmek.
ıstemıyorlar. Belkı de biraz önce söylediğim gibi Avrupa ülkeleri.
ABD'nin bu senaryosunun kendi aleyhlerine olduğunu gördükleri
için senaryoyu bozmak istiyorlar ve ateşkesi engelliyorlar.
- Türkiye içinde bu güçler kimler olabıBr?
KAYNAK - Silahlı Kuvvetler, Avrupa yanlısı siyasiler olabilir.
- Silahlı Kuvvetler derken neyi kastediyorsunuz? Daha açık söyte-
yebilir nûsüûz?
KAYNAK - Türkiye'de bır bölünme sözkonusu olduğu zaman
bunun Silahlı Kuvvetler'e intikal etmeyeceğini düşünmek yanlış
olur. O bakımdan, orada da iki ayn flkirde insanın olduğunu kabul
etmek lazımdır. Ama şu anda hakım yönetim. Kürt realitesini ka-
bul etmeme eğilimindedir. Bu denge değişebilir. Ama şu anda
ABD'nin senaryosuna karşı bır grubun Silahlı Kuvvetler yönetimi-
ne hakim olduğu gözüküyor.
- Bu, kontrgerilla olabilir nû?
KAYNAK - Olabıhr. Bir şey diyemem.
- Durunuı özetlemek gerekirse Güneydoğu'daki olaylar, ABD'ye
göre PKK'nın görevi bittiği halde sürüyor. O zaman bu eylemleriya-
panlar Silahlı KuvvetlerV bağh bazı güçler, diyebilir nûyiz?
KAYNAK - O da olabilir. Ya da dışandan, Almanya ya da İngil-
tere tarafindan desteklenen bazı güçler de olabilir. Yalnız Güney-
doğu Anadolu'daki olaylan ikiye ayınnak gerekir. Birisi doğrudan
PKK tarafindan yapıtan eylemlerdir. Bunlar eski PKK çizgisinde-
dir. Ama buna karşılık örneğin Yavi köyünün PKK tarafindan
basıldığına kesınlıkk; inanmam. Çünkü burada modele aykın un-
surlar vardır. Köy, Türk köjoidür ve bir Türk-Kürt çatışması tah-
rik edilmektedir. Bu, PKK'nın stratejisi değildir.
İkındsi. orası Alvar şeyhinin torunlannın bulunduğu köydür.
Yani İslamcılann merkezi olarak kabul edılebilir. O halde Yavn
köyüne yapılan baskın aslında
PKK üe Türkleri karşı karşıya
getirmek ve en azından Kürt ha-
reketine karşı nötr kalan İslameı-
lan Kürt aleyhtan bır çizgiye
çekmek amacına yöneliktir.
- Bölgede, PKK-devlet arası-
nda çatışma olduğunu söyleyerek
PKK'ya karp çok daha sert bir
tutum aunmasuu isteyen çevreler
var. Mech's 'te Şahinler adt verîlen
grup, ölüm cezalannm yeniden
hayata geçirilmesi gerektiğini sa-
runuyor. Sıkıyönetimden sıkça
söz ediBr oldu...
KAYNAK - Bu çok anlamsız
bir şey. Yani şu anda devlet sıkı-
yönetim ilan ederse elde edeceği
tek ımkan, asken mahkemelerin
süratle ıdam cezası vermesidir.
Ama idam cezalan Meclis'te
onaylanacaktır. Meclis bu ceza-
lan onaylayamaz. Siyasi baskı
altında İcalır. İdam cezalannm
infazı bile olayı durdurmaz.
Çünkü burada siyasi bır hesap
vardır. Siyasi bir hesabı insan
bertaraf ederek çözemezsinız.
-Birde Türkiye'de süreklibir iç
savaş teha'kesinden söz edüiyor...
KAYNAK - ABD acısından iç
savaş. istenmeyen bır olaydır. O
bir tehdittır. ABD Başkanı Clin-
ton'ın sözlerinı >orumladığınız
zaman aynı sonuç çıkıyor.
"PKK terörii bıraksın, siyasi fa-
aliyette bulunsun" diyor. Bu.
"PKK'nın si>asi faaliyet yap-
masına izdn ver'" anlarnma da ge-
lir. Aynca "Türkiye insan hak-
lanna saygılı olsun" diyor. Zaten
PKK'nm istediği de bu. Clin-
ton'ın sözleriyle PKK arasında
tam bir mutabakat vardır.
Apo'nun herkese komik gelen
birtakım mesajlan vardır. "Ben Türkıye'de başbakan olacağım"
diyor. Bu bır mesajdır. Türkıye'de başbakan olmaya niyetli ol-
madığını biliyoruz. Ama şunu söylüyor: "Benimki Kürt problemı
değil, Türkiye problemidir." Bu onu aklamaz. Ama derdi nedir.
sorusunun yanıtıdır. Apo devlete karşı isyan ediyor. Biz bölücü di-
yoruz. Ben, "Doğru teşhis koyun. Adam ısyan ediyor" dıyorum.
- Diyelim ki gün geldi, Güneydoğu da ortahk yatıştı. Sizce Apo
nasıl bir konumla ortaya çıkabilir?
KAYNAK - Apo'nun şu sıralar ortaya çıkması mümkün değil-
dir. Bu belki beş-on yıl sonra olabilir. İnsanlar çabuk degişirler.
Sıze bir örnek vereyim. Şimdiki Merkez Bankası Başkanı'nın adı
"Mao Bülent"t;r. Türkiye. Türkiye'dekı sağcılar, ülkücüler Mao
Bülent'i sindirmiştir. Günün birinde PKK Ahmet, Merkez Ban-
kası Başkanı olursa hiç şaşmayın. Bir zamanlar Rus gördüğünüzde
tükürüp geçerdimz. Şimdi koyun koyunasınız. Sayın Erdal İnönü
de Türkiye acısından zararlı bir kişiydi. Adaylığı veto edildi.
- Songünlerde de hükümet, Suriye'yisuçhıyor...
KAYNAK - Son bir kaç yıldır kahrolmasını istemediğimiz hiçbir
devlet kalmadı. Bosna'ya, Azerbaycan'a askerlerimizgitsın... Şim-
di de Suriye'yi bombalamaya kalkıyoruz. Türk politikasınm so-
kaktaki kabada>ndan bir farkı yok. Sayın Başbakanımızın siyasetle
uzaktan yakından hiç ilgilenmediği anlaşıbyor. Yanhş yapıyor. Ör-
neğin Sajnn Tansu Çiller'ın artık ABD tarafindan desteklenmediği
hükmüne de. böylesine rasgele tavırlar sergilemesi nedeniyle karar
venyorum. Diyorum ki: "ABD artık Tansu Hanım'ı destekleme-
mektedir ve siyasi ömrü bitmiştir." Çünkü Tansu Hanım son za-
manlarda Suriye'ye saldırmaktan söz ediyor. Suriye'ye saldıra-
mazsınız. Çünkü Suriye, ABD'nin Ortadoğu politikasınm köşe
taşıdır. Bu taşı çekerseniz ABD'nin Ortadoğu siyaseti çöker.
- A BD böyle bir saldmya izin verebilir mi?
KAYNAK - Vermez. Vermişse Türkiye'ye hazırladığı bir sürpriz
vardır Yani Suriye ordulan ABD beyniyle dövüşür.
NAHİT TÖRE
1960 'h yılların etkin öğrenci liderlerinden. Daha sonraki silahlı kalkışmanm etkin militanlanndan. 1971 de tutuklandı. Mahkemede idam ce-
zasına çarptırıldı. 15 yıl cezaevinde kaldı. 1986 'da tahliye oldu. İkiyıl zorunlu askerlik yaptı. Bir süre Özgür Giindem gazetesinde, daha sonra
Panorama dergisinae çalıstı. SHP 'de politikaya girdi. Şimdiki halde SHP İstanbul örgütünde kurultay delegesı.
I iz 1960 ve 1970'lerdeki olaylan yaşamıs bir kişisim'z.
I Türkiyegibi bir ülkede sizce terörün tırmanması için negibi
I oluşumlar gerekir?
TÖRE - Türkıye'de terör kavramında bir kaımaşa ya-
Işanıyor. Dayatılan resmi terör kavramına gelelim. Geriye
Idönük baküğımızda 12 Mart'ta devlet, terör kavramını
kullanmıyordu. O gün "şaki" denıyordu. Bize "şehir şaki-
si" adını vermişlerdi. Ama Osmanlı'dan bugüne baktığınız zaman
ağasına baş kaldınp dağa çıkan adama da "şaki" denırdi. Mustafa
Kemal'e suikast yapmak isteyen Abdülkadir Bey'e. Çakırcalı
Mehmet Efe'ye de "şaki" dendi. 1970 ve sonrasmda bu artık "te-
rör" olarak ortaya konuldu. Bence bu kavram yerine oturmuyor.
siyaset bilimine baktığınız zaman bir bireysel. bir de kıtlesel terör
var. Kızıl Tugaylar, Baader Meinhoff hareketleri bireysel terördür.
Ama (Kuzey Irlanda'dakı) IRA hareketi bireysel terör değil, kitle-
sel bir harekettir.
- Bu bağlamda PKK hareketine ne diyebiliriz?
TÖRE - PKK hareketini salt terör olarak suçlamak çok kolay.
Bugün İçişleri Bakanımız. ya da Cumhurbaşkanımız, "Dağdaki
5-10 bin silahlı eşkıyaya bu devlet teslim olmaz". diyor. Ama bu
5-10 bin kişi büyuk rakam. Yani 12 Mart'ta bizimkı gibi 40 adamın
ışi değil. Bu söyledikleri rakam bir tümen eder. Üstelik mobil. Buna
terör dediğiniz zaman hareketin önemmi tanımlamıyor.
- Bunun kaynaklan nedir?
TÖRE - Kürt meselesinde devletin en büyük zaafı şu: Bu olayın
eninde sonunda patlayacağı belliydi. Bu PKK olmasa başka bir şey
olacaktı. Çünkü Türkiye. dünyada soğuk savaşm maliyetini en
yüksek ödemiş olan ülkelerden birisi. Türkiye, jeopolitik ve coğraf-
ya acısından dünyanın en hassas bölgesinde. Eskiden Batı ülkeleri
Türkiye'de ıstikrar ıstedıkleri ıçın Kürt meselesi ortaya çıkmamıştı,
ama bu ülkelerin hükümetlen ve gizli senislerinde de gündemden
düşmemıştı. ABD Dışişlen
BakanlığYnın "Foreign Affa-
ırs" adlı dergısinde yayımlan-
mış bir yaa elıme geçti.
Yazıda Iran. Irak ve Türkiye'-
deki Kürt isyanlannın genel
bir anabzini yapmışlar. "Son
70 yılda Ortadoğu'da Kürt
hareketinin üç merkezı olmuş.
Biri Beyrut, birisi Irak Komü-
nist Partisi. biri de tran'da bir
bölgede", dıyor. Daha sonra
da ^Türkiye'deki iki Kürt ıs-
yanından söz ediyor. Batı bu
konuda duyarlı. Soğuk savaş
döneminde Türkiye'ye bölge-
sel çıkar nedeniyle bu olayı
bastırmak için fırsat vermiş-
ler. Eski dergileri kanştınrken
Ecevıt'ın bir demecine rast-
ladım. "ABD Başkanı Carter
ilk iktidara geldiğinde ondan
bu meseleyi kaşımama güven-
cpsini aldım " diyor.
İnsan Güneydoğu'daki ola-
ya basit terör olarak baka-
maz. Ortada tarihsel bir olay
var. Yüz yıüık süreç içinde
olay basünlmış, geciktinlmiş.
Haklı ya da haksız, sorunu
çözme yoluna gidılmemiş.
Devlet geçmişte toplumda
vahşet uyguladı, birkaç ku-
şağı yok ettı. Bugün Türkıye
devletinin bu olaylan kucak-
layamarnasırun nedenlerin-
den birisi de bu. Bir zamanlar
yok ettıği o yurtse\er kuşaklar
bugün Tür'kıye'nin eksıkliği-
dir.
Mesut Yılmaz'ı alalım.
Türkiye'de ne kadar siyasidir?
Bu olaylara bakabilecek ne
kadar siyasi deneyime sahip-
tir? Getirmişsıniz. onu muha-
lefetın başına koymuşsunuz.
Ama Türkiye acısından hiç de
yerinı doldurmuyor.
Toplum bu şeİcilde örgütsüz hale getirildi. Örgütsüz toplum aynı
zamanda uzlaşmasız toplumdur. Ve tabü soğuk savaş kalkınca
Pandora'run kutusu açıldı. Bütün tarihi sınır iddialan ortayaatıldı.
Bu arada biz de kaiktık Balkanlar'dan Çin Seddi'ne kadar tarihi
haklar iddıa etmeye kalkışuk. Yanlışlar arka arkaya geliyor.
Bırilen bu ülkeye ihanet etti. ama bu birileri bizler değiliz.
Bu noktada Kürt meselesi ister istemez Türk devleti siyasetinin
birinci maddesı olarak eündeme eeldi. Daha doğrusu zuhur etti.
Çünkü PKK olmasaydı başka bir şey, MKK. ÇKK olurdu En
yetkili devlet başkanbğı. hükümet başkanlığı yapmış insanlar. "Er-
menilere saldıralım. Irak'a girelim. Suriye'yi yerle bir edelim". di-
yorlar. Bunlar büyük ıddıalar. Yeni Envercilertüretilmeyeçalışıldı.
Özünde baktığınız zaman yeni Envercilerin altmda başka büyük
iddialar yatıyor.
- Sıkıyönetim ilan edelim, idam cezalaruu yeniden hayata geçi-
retim, gibi istekler de var. Bu olaylara karşı bütün bunlar çözüm ola-
bilir ırû?
TÖRE - Bu başlangıcın kazananı olmaz. Tarihte örneği yok. Bu
daha derinleşirse biz 1919'un koşullanna geliriz. Sevr hayata girer.
AT içinde girer.
Kalkıyorsunuz, "Su vermem", dıyorsunuz. Bütün dünyadaki
medyaya bakıyorsunuz, "Türkiye. su vermem, dedi". diye yayın
yapıyor. Herkes bir yerlere çekmeye başladı ve Türkıye'de şu anda
tam bır kaos var. Olayın ihalesı de Genelkurmay'ın üzerine
bırakıldı. Sanınm Genelkunnay. tarihinin en sıkıntılı dönemini
yaşıyordur. Son olayda gördüğümüz gibi bütün sivil güçler, siyasi
partiler de. "Bu işin üstesinden niye gelinemıyor?" diye bağınyor.
Genelkurmay'ın ardına sığınıyorlar.
- Sizce siyasi çözüme gitmeyanhsı olangüçler var rm?
TÖRE - Öyle güçler ortada yok. Öncelikle PKK olayını tek başı-
na bir olay olarak görmüyoruz. İş öylesine şirazesinden çıktı ki. her
şey birbirine kanştı. Öteyandan Rusya bir darbeyaptı, tarihi nüfuz
Tekçözüm
demokratikleşıne
Mesut Yılmaz, "PKK Meclis'te"
dedi. Bunu duyduğum zaman
kulaklanma inanamadım. Tepki
olarak, "Bu adam konuşma
özürlü" dedim. Öyleyse
Genelkurmay'ın'TKK burada"
diyerek gelip Millet Meclisi'nin
kapısına dayanması lazım.
alanlanna sahip çıktı. Kuzey Kafkasya'da sizin önünüzü kesti.
Batı güvenük şemsiyesi altında soğuk savaş nedeniyle rehavete va-
ran bir rahatlığımız vardı. Şimdi o da yok.
- Türkiye'nin sizce bu aşamada neyapmasıgerek?
TÖRE - Bir hükümet kunıldu. Bence bu, Türkiye için önemli ta-
rihi bir adımdı. 12 Eylül'le birbkte toplum örgütlü yapısını kaybet-
ti. Bir toplum örgütsüz olunca o toplumda uzlaşma olanağı yoktur.
Bu noktada bu hükumetle bır şeyler yapılabilirdi, toplum demok-
ratikleşürilebilirdi. İçuzlaşmalarsağlanabilirdi Türkıye'deki Kürt
realitesine bakalım. Kürtler bizim toplumda ıkinci sıruf vatandaş
değil. Böyle bir şey yok. Ünıversıtede kürsü başkanlığı, genel mü-
dürlük, bakanlık, hatta cumhurbaşkanlığı yapan Kürt var. Kürt-
ler. Türkıye mozaığı içinde herkes kadar eşıttır.
Güneydoğu'daki durum ise farklı. Bence Cumhuriyet hükümet-
leri, tarihi nedenlerden o bölgeyi çok amaçb olarak geri bı-
raktırmıştır. Dersım ve Şeyh Sait ısyanlan nedeniyle Kürt aydınlan
Kemalistlerle karşı karşıya gelmişlerdir. Kemalistler de ister iste-
mez o bölgedeki feodal toprak ağalanyla ittifak yolunu seçmişler-
dır. O ıttıfak nedeniyle bolgedekı köylünün toprak sahibı yapı-
lması da ertelenmiştir. Bu, o bölgeyle sınırlı bir olay. Ama genelde
baktığımız zaman, süreç içinde. Kürt entelijansiyasının. toprak
ağalannın çocuklan, Türkiye'de çok kilit yerlere gelmişlerdir.
- Ama bu söyledikleriniz bölgede yasamıyorlar...
TÖRE - Evet. Ama bence daha vahim olan bir olay var. Tür-
kiye'nin yapısı çok anakronik (çağ dışı). Bizim dönemimizde üni-
versitede okuyan Kürt gençlerinin hepsi mıUiyetçiydı. Ama bü^yük
bir kısmı TİP'te (Türkiye tşçi Partisi). Dev-Genç'teydi. Ve^Barza-
ni'nin Irak'ia savaşında bu Kürt gençlerinden bir teki bile, evrensel
Kürt meselesıdir, deyip gidip o saflarda savaşmadı. Onun yerine
bizlerle birbkte 6. Füo'ya karşı çıktılar, demokratik üniversite yü-
rüyüşlerinde, direnişlerinde bizlerle birlikte oldular. Misak-i Milli
içinde ne kadar ulusal dava varsa
hepsinde bizlerle birlikte oldular.
Bunlann babalan KDP'bdir
(Kürdistan Demokrat Partisi).
Ama bu gençler Türkiye insanı
olarak bizim yanımızda yer aldı-
lar. Ama biz bu insanlan. bugün
toplumda bu meseleyi çözecek
noktalara taşıyacak örgütlü yapıyı
tanımadık Bunun yerine Güney-
doğu'nun yoksul Kürt çocuklan
bu kimliğı abp bayrak edindiler; şu
anda da savaşıyorlar. Bu durum.
12 Eylül'ün Türk toplumuna
yaptığı bir ihanettir.
Bir Kemal Burkay olayı var.
Bugün birçok Kürt arkadaşımla
konuşuyorum. Kafa yapısı olarak
hiç biri PKK'ya değil, Kemal Bur-
kay'a yakın. Bu ülkenin sorun-
lannı birbkte çözebileceğimize ma-
nan insanlar. Ayjıhktan yana de-
ğıller. Ama Türkiye. bunlann
önünü kesti. Bunlann Türk toplu-
mundaki söz hakkını kaybettirdi.
12 Eylül, bölge halkını taciz etti.
Diyarbakır Cezaevı olayı ortada.
Ben o sırada Malatya Cezaevi'n-
de. sonra da Afyon Cezaevı'n-
deydim. Diyarbakır Cezaevi'n-
den gelip de aklını kaybetmemiş
bir tek Kürt çocuğu yoktu. Bugün
PKK'nın en önemb propaganda
sloganı. "Diyarbakır'ı unut-
mayın", oldu.
- Sizce çözüm nedir?
TÖRE - Mesele önce terörii çö-
zelim, sonra Kürt meselesıni çöze-
riz, değil artık. Bu noktada yapıla-
cak başka şeyler var. Olaylar de-
vam eder. IRA'yi alın. Yüz yıldır
sürüyor eylemleri. İspanya'da
ETA yeni yeni. toplumsal uzlaş-
malaria kendi rayına oturmaya
başladı. Çözüm. toplumu bir an
önce demokratikleştirmek ve ör-
gütlü hale getirmektir.
Süleyman Demirel'in ağzıyla
söyleyelim: "Maazallah bu olaylar Batı'ya sıçrarsa..." Bugün o
provalar başladı bile. Erzurum'da. Akhisar'da, Bor'da. Marma-
ns'te birkaç olay oldu. Devletin içinde ise bir anlayış bütünlüğü
yok. Kimin neyi manipüle edeceği de meçhul. Biz geçmişte yaşadık.
bibyorum. Bunun önüne geçmenin tek yolu demokratik yasalan
bir an önce çıkartmak. Dünya yeni bir bunahm dönemine girse
Sevr önümüze gerçek yapısıyla getirilir. İki yıldır Meclısin du-
rumuna bakın. Bana göre Türkiye'nin en zayıf parlamentosu.
- Şöyle birgörüf var: PKK senaryosunu tezgahlayan büyük ölçüde
ABD'dir. ABD, Türkiye'de bu örgünün bozulmasına şu aşamada
kendi çıkarlan için izin vermez—
TÖRE - Ben buna katılmıyorum. Bu daha çok Sayın Ecevit'in
ağırlıklı söylemi: "Bunlar yabancı gizli servislerin örgütlediği olay-
lardır". Aynı şeyleri biz soğuk savaş döneminde birçok ülkede de-
falarca gördük. Gizli servislerin, yabancı diplomasinin meydana
gelen olaylarda mutlaka parmağı vardır. Özellikle petrol yollannın
kesiştiği bir yerde bu parmak fevkindedir. Ama bir şey atlanıyor.
Bölge beş parçalı. Gizli servislerin Türkiye'yi yıkmak için özel plan
yaptıklan gibi yorum yapmak çok komik olur.
- Buna karşı Mechs 'tekisiyasilerimiz neyapıyorlar sizce?
TÖRE - Ana muhalefetin başı Mesut Yılmaz. "PKK Meclis'te"
dedi. Bunu duyduğum zaman kulaklanma inanamadım. Tepki
olarak, "Bu adam konuşma özürlü", dedim. Kendi yüce Meclisi'-
ni, oradakı manipüle edilmiş. doğal tepkileri ağır basan bir ortama
yem olarak atıyor. Bu ülkenin sonınunu bu şekilde nasıl çözeceksi-
niz?O zaman Genelkurmay'a düşen bir görev var. "PKK burada",
diyerek gelip Meclis'in kapısına dayanması laam. Böyle siyasi lider
olmaz. Herhaide bu Türkiye'nin talihsızliği. 47 yaşında, yüzyılın en
çalkantıb döneminin ıçinden gelmiş. İki defa bakanlık, bir kere baş-
bakanbk yapmış. Kendi Mecbsi'ni yem olarak atıyor. Başbakan da
başka bir şey yapıyor. "Suyu keseriz. Bekaa'ya kadar gireriz. Suri-
ye'yi de. Bekaa'yı da vururuz". diyor. Bunlar olacak şeyler değil.