Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14KASIM1993PAZAR
HABERLER
Cindoruk
döndü
• İstanbul Haber Servisi -
Almanya Federal Meclis
Başkanı Rita Süssmuth'un
resmi konuğu olarak bu
ülkeye yaptığı ziyareıini
tamamlayan T BMM
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk ve beraberindeki
heyet. dün akşam yurda
döndü. Almanya'da
Başbakan Helmut Kohl"lede
bır araya gelen Cindoruk,
temaslannın çok olumlu
geçtiğini belirterek terörle
ilgili olarak bu ülke
tarafından yakın tarjhte
olumlu kararlann
ahnacağını söyledi.
İsmaîl Beşikçi
tutuklandı
• ÇORUM/İSKİLİP
(Cumhuriyet):
Yazar ve
Sosyolog Dr. İsmail Beşikçi
tutuklandı. Çorumun Iskilip
ilçesine ailesini ziyarete gıden
Beşikçi, önce gözaltına
ahnmıştı. Beşikçi, daha sonra
tutuklanarak İskilip
cezaevine gönderildi.
İSKİKomisyonu
• ANKARA(ANKA)-
TBMM'deİSKİolayını
araştırmak için kurulan
komisyonun başkanlığına
DYPBalıkesirMılletvekıli
Cemal Özlaylan seçildi.
Resmi Gazete'de yer alan
TBMM karannagöreİSKİ
yolsuzluğunda > aşanan \ e
genel müdürün dışında kalan
idan ve siyasi bütün boyut ve
parasal ilişkileri, İstanbul
Belediyeleriileilgib
yolsuzluk, partizanlık ve
savurganlıkyapıldığı
iddıalannı açıklığa
kavuşturmak amacıyla
kurulan komis\ onun
başkanlığına Cemal
Öztaylan seçildi.
Ekrem Pakdemiıü
Hayaliihracat
raporuna şerlt
• ANKARA(ANKA)
-TBMM'dehayali ihracat
konusunu araştırmak üzere
oluşturulan Meclis
Araştırma Komisyonu'nun
ANAP'lı üç üyesi Ekrem
Pakdemirli. Faruk Saydam
ve MuzafFer Ancı 15 sayfalık
birmuhalefet şerhi hazırladı.
Yazıda rapor. alt alata
sıralanmış. mantık
bütünlüğünden ve
gerçeklerden uzak olarak
nitelenerek. hayalı ihracat
yapılan dönemde
Türkiye'nın ihracalmda
önemli gelişmeler olduğu ve
bu tür suiistimallerin doğal
karşılanması gerektiği
belirtiliyor. Raporda. hayali
ihracattan AN AP'ın ve
dönemin siyasilerinin
sorumlu tutulmayaçalışıldığı
kaydedilerek, iddialar
reddediliyor.
ANAP'tanafisle
seçim çağnsı
• ANKARA (ANKA) - Mart
1994 seçimlen için belediye
başkan aday başvurulannı
15 kasımda başlatacak olan
ANAP yönetimi. tüm örgüt
binalanna afış asarak halka
çağn yapacak. ANAP Basın
vePropaganda Başkanlığı
haarlattığı "Yetenekli,
dürüsl, yurtsever insanian
işbaşına çağınyoruz, insan
gıbi yaşanacak bir
Türkiye'nin inşasına yeniden
başln oruz"' yaalı afışleri
örgüt binalanna astıracak.
Örgüte genelge gönderen
Basın ve Propaganda
Başkanı Cumhur Ersümer,
aday adaylanna çağn niteliği
taşıyan afışlerin örgüt
binalanna asılmasıru istedi.
Ünlüsaraç
toprağaverildî
•TEKİRDAĞ (Cumhuriyet)
Geçirdıği rahatsızlık sonucu
önceki gün İstanbul'da
yaşamıni yitiren Tekirdağ
Belediye Başkanı Cemal
Ünlüsaraç. dün Tekirdağ'da
toprağa \erildi. Orta
Camii'de kılınan cenaze
namazından sonra Tekirdağ
Kabristanı'nda defnedilen
Cemal Ünlüsaraç'ın cenaze
törenine. Vali Şenol Engin,
resmi daire müdürleri. parti il
başkanlan. yakınlan ve
kalabalık bir halk topluluğu
katıldı. 72 yaşında ölen
Ünlüsaraç, 26 Mart
1989'daki yerel seçimlerde
SHPden Tekirdağ Belediye
Başkanlığına seçilmişti.
Karayalçın, genel başkan seçildikten sonra ilk mitingini Adana'da gerçekleştirdi
SHP'nin kavgası düzenle
• SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın
Adana'da ilk kez halka
hitapetti.Vergi
yüzsüzlerinin yakasına
yapışacaklannı söyleyen
Karayaiçın, "Vergi
reformu geliyor" dedi.
UFUK TEKİN
ADANA - SHP Genel Başka-
nı ve Başbakan Yardımcısı Mu-
rat Karayalçın. parlamentonun
son dört yılda vergiyle ilgili hiç-
bır yasa çikarmadığına dikkat
çekerek "İşçinin sigorta primini
ödemeden milyarlık düğûn ya-
panların, tergi yüzsüzlerinin ya-
kasına yaptşacağız. Vergi refor-
mu geliyor" dedi. Solda birlık
konusuna değinen Karayalçın.
"CHP'yle yaptığımız görûş-
meler Mahmutpaşa pazarlığına
dönüşmek üzereydi. Ama biz
kardeşlerimizle sertleşmevece-
ğiz. Düzenle kavga edeceğiz"
diye konuştu.
Genel başkan seçilmesinden
sonra ilk kez Adana'da düzen-
lenen bir mitingde halka sesle-
nen Murat Karayalçın, bir saat
gecikmeyle özel uçakla geldiği
havalanında büyük coşkuyla
karşılandı. SHP'li Bakanlar
Fikri Sağlar, Tahir Köse, tbra-
him Tez ve Genel Sekreter Halil
Çulhanoğlu'nun eşlık ettiği Ka-
rayalçın. dört kilometre uzak-
bktakı Uğur Mumcu Alanı'na.
ancak bir saat 20dakikada ula-
şabildi. Yol boyunca sürekli
"Ben doğuluyum, güneyliyim,
kuzeyliyim, banlıyım. ben Kür-
düm, Lazım, Çerkezim, ben
Türk'üm diyen Karayalçın geli-
yor" denilerek anons edilen Ka-
ra>alçın, göstenlen yoğun ilgi.
atılan "Halkçı Karayalçın" slo-
ganlan. yolunun sık sık kesil-
mesi, kesilen kurbanlar, bal-
SHP lideri ilk mitingini Adana'da yaptı(Fotoğraf: AA)
konlardan karanfiller atılması
nedeniyle Adana'da moral bul-
du.
Konuşmasına bir buçuk saat
gecikmeyJe 14.30'da başîayabi-
len Murat Karayalçın: ilk iş
olarak "umıtuldu" deyip Ana-
kent Belediye Başkanı Seiahat-
tin Çolak'ı anons etti. Türkiye'-
nin 70 yıllık tarihinde belki de
en zor günleri yaşadığını ve zor-
luklann başında da terörün gel-
diğini belirten Karayalçın ya yı-
pranma ya da eleştirilme gibi
bir korkulanrun olmadığını
vurgulamaya özen gösterdi.
Karayalçın. iktidar ortaklığını
"muhalefette olup da olumsuz-
luklar karştsmda çaresiz kauna-
mak amacıyla" sürdürdüklerini
söyledi. Terör konusuna ağırlık
verdiği konuşmasında "7 yıl
iktidardaydınız, ne yaptmız"
NöTLAR MUSTAFA BALBAY
sorusunu yönelterek ANAP'ı
eleştiren Karayalçın. halen
tartışması süren terör yasa
tasansı için "Böyle direndik,
masaya yumnığuniuza vurduk
demek istemiyorum, ama bu
başarı demokrasinin, halkın,
insan haklannın başansıdır"
diye konuştu.
Adana mitınginden sonra
Türkiye Kent Kooperatifleri
Merkez Birliği toplantısına ka-
ülmak üzere Antalya'ya gelen
Murat Karayalçın, ülke bütün-
lüğünü bozmaya yönelik silahlı
saldınlann devletten daha sert
bir şekilde karşılık görecegini
söyledi.
Antalya il örgütünün verdiği
öğle yemeğinde konuşan Kara-
yalçın, terör ile Güneydoğu so-
runun birbirine kanştınlması-
nın çözümü güçleştirdiğine
dikkat çekerek "Silahlı Çatış-
manın değişen niteliği nedeniyle
silahlı kımetlerimiz suııra kay-
dınhnalıdır" diye konuştu.
Karayalçın. solda birlik ko-
nusuna değınirken de "Bu iş
12'ye 5 kala tıkandı. Bir adım
daha atamadık""dedi. Solda
birligın mutlaka gerçekleşeceği-
ne inandığını kaydeden Kara-
yalçın. "Ama bunun için kaybe-
decek zamammız yok. Partimizi
seçimlere hazırlamak zorunda-
yız" diye konuştu.
Murat Karayalçın, özelleştir-
meye ilişkin görüşlerini açıklar-
ken de bu girişimin başanya
ulaşması için işssizlik sigortası-
nın bir an önce yürürlüğe gir-
mesi için çaba göstereceklerini,
ışçi>i tasfıye edecek hiçbir adı-
mın yanında olmayacaklannı
sövledi.
SoldaartıksözmeydanlannADANA - SHP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yardımcısı Murat Karayalçın. sıkınülı
bir haftanın ardından Adana'da genel baş-
kan sıfatıyla ilk mitingini yaptı.
SHP ye Karayalçın için yeni bir dönem
başladı. Önce parti içini ele alabm.
Grup Başkanı Aydın Gfiven Gürkan la
Karayalçın arasında kongre sonrasında za-
man zaman artan soğukluğun önemli ölçü-
de giderildiği söylenebilir. Karayalçın'ın
Terörle Mücadele Yasası'nda kararlı bir
tutum takınması ve DYP'yi belli bir çizgiye
getirmeyi başarması. parti içindekı konu-
munu da güçlendirdı. Gürkan ve onu des-
tekleyen milletvekilleri. bu konuda Kara-
yalçın'a tam destek vcrdiler. elde edilen ba-
şandan onlar da mutlu. Gürkan, Kara-
yalçın'a bu konudaki tutumundan dolayı
açıkça teşekküretti. Nitekim dünkü miung-
de de Gürkan ve Karayalçın birlikteydı.
SHP. "solda birlik" konusunda da ken-
dınee "yükü üzerinden attı". Partinin başı-
na geçer geçmez Parti Meclisi'nı toplayıp,
solda birlik konusunda girişimlerde bulun-
ma yetkisi alan Karayalçın, bu konudaki
çabalannı hafta başında noktaladı. Dün
başladığı ve bundan sonra çıkacağı seçim
meydanlannda birleşme konusunda ete-
ğinde taş olmadığını düşünüyor. "Girişinü-
mi yaptım, çabamı harcadım, ama sonuç
çıkmadı" diyor Karayalçın. Sonra da ekh-
yor:
"Ama birgfin mutlaka birleşeeeğiz."
Solda artık söz, seçim meydanlannın,
sandığın.
Son anda sürpriz bir değişiklik olmazsa,
SHP, CHP ve DSP yerel seçimlerde ayn
ayn kozlannı paylaşacaklar. Göriinen o ki.
Karayalçın, Baykal'dan çok Ecevit'i vur-
mayı hedefiiyor. SHP kurmaylannın bu
konudaki değerlendirmesi şu:
"Artık CHP yüzde 3'lûk bir partidir.
DSP, yüzde 10 sınırtnı zorlamaktadır. Bu iki
parti arasında ciddi rakip DSP'dir."
Karayalçın da dün Baykal'dan çok Ece-
vit'e yüklendi.
Şu andaki kamuoyu yoklamalan, sol
partiler arasındaki sıralamayı, SHP, DSP,
CHP olarak gösteriyor. Oranlar ne olacak?
Nasıl değişecek? Önümüzdeki günlerde se-
çim meydanlan bunu gösterecek.
Karayalcın. Adana'ya özel bir havayo-
lundan kiralanan uçakla, gazetecilerle bir-
likte geldi. Ankara'dan kalkan uçak, To-
roslar'ın karb zirvelenni aştıktan sonra Çu-
kurova güneşiyle buluştu. Tarsus'u yalayıp
geçen Berdan Çayı çevresindeki sürülmüş
topraklar, yeni makyaj yapmış bir genç kız
gibi gülümsüyordu. Ankara'da sıfınn altı-
ndaki sıcaklıktan sonra gözleri kamaştıran
Çukurova güneşi, hepimizin içini ısıtü.
Karayalçın ve beraberindeki bakanlar.
milletvekilleri. parti yöneticileri, kalabalık
bır grubun eşliğinde havaalanından kent
merkezıne girdıler. Mitingden iki gün önce
Adana'ya gelip hazırlıklara katılan Genel
Sekreter Yardımcısı Etem Cankurtaran'ın,
Karayalçın'ı Adanalılara takdim ederken
kullandığı cümleler şunlardı:
"Ne vunıp kurtulacak halkımız var diye-
rek insan haklarına sahip çıkan, ne verip
kurtulacak toprağımız var diyerek ülke bü-
tünlügüne sahip çıkan Karayalçın geliyor.
Karayalçın, ben Türküm, ben Kürdüm
ve Aleviyim, ben Arap uşağıyım. ben Ada-
nolu'yum diyor.
Türkiye'nin yüzde ellisini oluşturan genç-
ler, Murat Abiniz geliyor."
Bu sözlere. yol kenanndaki. balkonlar-
daki y urttaşlardan olumlu tcpkıler geliyor.
Güneş-I otobüsünün hoparlöründen
SHP parçalannın yanı sıra. "Bir şarktsın
sen, ömür boyu sürecek". "Beraber yiirü-
dük biz bu yoUarda" parçalanyla onursal
başkan İnönu'ye gönderme yapılıyor.
Eski adı İstasyon Alanı olan yeni Uğur
Mumcu Alanı'ndaki konuşmasında Ka-
rayalçın, daldan dala her konuya değindi.
SHP lideri, hafta içinde dışişleri yetkili-
lerinden Türkiye'nin dış politikası, Bal-
kanlar, Kafkasya ve Orta Doğu politikası
hakkında çeşitli brifıngler almıştı. Bunun
ışığında konuşmasının önemli bir bölümü-
nü dış politikaya ayırdı. Ama halkın derdi
bunlar değildı. Karayalçın. "Suriye" de-
dikçe, halk "İşsizlik" diye bağınyordu.
Karayalçın. Gürcistan'ı anlatmaya çalışı-
rken, orta sıralardaki memurlar. "Toplu
sözkşme" diye karşılık veriyordu. Miting
alanındakı kalabalığın arasında bağırarak
sesinı dujurmaya çahşanlar. bir anlamda
SHP'nin yapması gerekenleri anımsatı-
yordu Karavalçın'a. Vergi konusunda
yapılacak düzenlemeleri üzerine basa basa
anlatan Karayalçın. zenginlere yüklendi.
Artık şenlık başlıyor!
Karayalçın, dün Adana'da ilk sınavını
verdi. Baykal ise Çanakkale'deydi. İki li-
der. bir ayı aşkın süredir birliğin zeminini
yokladılar, ancak olmadı. Şimdi söz seçim
alanlannın!
izlenlmler
Karayalçın
görücüye
çıkü
ÇETtN YİĞENOĞLU
ADANA - SHP'nin "genç
önderi" Murat Karayalçın ge-
nel başkan seçildikten sonra
Adanahlann deyimiyle halkın
karşısında ilk kez "görücüye
çıktı" ve tam not aldı.
SHP'nin bir dizi açık hava
toplantısının ilkıni düzenlen-
dıği Adana'da. dün Adanalı-
lar. Anakent Beledıyesi için
önümüzdeki seçimlerde aday
adayı olacak Çukobirlik Ge-
nel Müdürü Sedat Doğan ile
Anakent Belediye Başkanı
Selahattin Çolak'ı n "gövde
gösterisi''nden çok "öne çık-
raa yanşı" diye tanımlanabile-
cek çekişmelerine de unık ol-
dular. Adana merkez olmak
üzere İçel, Hatay, Gaziantep.
Kahramanmaraş ve Adıya-
man örgütlerinin katkısıyla
gerçekleştirilen rnitingde, bu
olgu kortej belediye yakınına
geldiğinde açıkça görüldü.
Havaalanından hiçbir engelle
karşılaşmadan gelen Karayal-
çın'ın bulunduğu Güneş-1
otobüsünün önü Adana Ana-
kent Belediyesi yakınındakı
kavşakta kesildı. Çolak'ın ye-
ğenı Kazım Banşık'ın başkanı
olduğu şpförler odasmın ha-
arlığını sezen Doğan'm yan-
daşlan da kavşakta önlem alı-
nca dört kilometrelik yolun üç
buçuk kilometresi on dakı-
kada kat edilirken beş yüz
metre. ancak yanm saatte aşı-
labildi.
tlksınav
Ancak bır gerçek varsa bu
"militan gnıplann yapay coş-
kusundan" çok apartmanlann
balkonlanndan atılan çiçek-
lerle kaldınmlarda kendiliğin-
den oluşan kalabalıklar, sanı-
nz SHP yöneticilerini mutlu
etmeye yetti. "Işte örgüt, işte
SHP" sloganıyla karşılanan
Karayalçın'ın konuştuğu
Uğur Mumcu Alanfndaki
kalabalığın coşkusu için ben-
zer şeyler söylenebildi.
Karayalçın. bu ilk "smavı"-
nda iç poÜtikadan dış politi-
kaya, ekonomiden sosyal gü-
venh'ğe, güvenlikten teröre he-
men her konuda konuşarak
biraz da "mıtuk yeteneği'"ni
göstermek istedi. fzleyenlerin
izlenimlerine göre bunda ba-
şanlı da oldu.
Çolak'ı yanına alıp kitleye
tanıtırken alandakilerin "Çu-
kobirlikçüer" ısrarla "Sedat
Doğan" diye slogan atmasına
karşın "ÇukobirUkçiler maf-
yası"ndan söz etti de ne hik-
metse Sedat Doğan'ın adını
ağzına almadı. Bu da Doğan
yandaşlannın biraz canını
sıkü. Bazı partililer. Kara-
yalçın'ın bu tutumunu Adana
delegasyonunun (Doğan
yanlısı) kurultayda attığı"yııh-
İarı" unutmadığına vorum-
ladı.
SHPIiler "Türkiye'yi güzel-
leştirecek genç öndeıİeri"nin
dünkü ilk sınavında başanlı
olduğuna inandılar.
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Müslümanlık ve
Çağdaşlaşma...
Müslümanlığı yeni kabul ettiği günlerdeydi. Uzun bir
görüşme sırasında Roger Garaudy'e sormuştum:
- Önce kiliseye bağlı bir gençlik.örgütünde etkindiniz.
Sonra unlü bir Marksistdüşünür oldunuz. Şimdı de Müs-
lümanlığı kabul ettiniz. Bu çizgıde bir çelişki yok mu?
Sorumu biraz gülümseyerek yanıtlamıştı:
- Hayır, yok!.. Islam'ın "öz"ü ile o öze uygun olarak
1400 yıl öncesının koşullarına getirilen "çözüm'Ver; bir-
birine karıştırmamak gerekir. Ben o "öz"ü benimsedi-
ğim için Müslüman oldum. Dönemin sorunlannm çözü-
mü için getirilen kurallan ise "dahiyane" buluyorum.
Ama o kurallarm bugünün dünyasında da geçerli olması
savının islam a kötülük olduğu kanısındayım!..
Sayın Garaudy bir yandan bunları söylerken, öte yan-
dan şarabını yudumluyordu... Biraz sonra da, "Türkçe
ezan" ve "Turkçe ibadeti" savunacaktı...
•
Cumhuriyet tarihinde yapılan ilk Din Kurultayı olayi
üzerinde durmak gerekir. İlhan Selçuk ne güzel yazmış:
"İslam'da içtihat kapısı 11'inci yüzyılda kapanmıştı;
ama, Atatürk devrimiyle kendiliğinden açıldı; artık'içM-
hat kapısı'ncten geçmek için imamlara gerek yok... İnsa-
nın kendisi, kendisinin imamıdır. Çağımızın Müslümanı,
İslam 'ı yorumlamak için başkasının aklına gereksinme
duymuyor."
Keşke öyle olsaydı!
öyle olsaydı. zaten laikliği korumak gibi bir sorunu-
muz kalmazdı. O düzeye gelmış bir Müslüman için laikli-
ğe karşı çıkmanın bir tutarlılığı olabilir mi?
Dünya nüfusunun yaklaşık beşte biri Müslüman. Ama
Müslümanların bılim dünyasına ve teknik gelişmelere
katkısı neredeyse "yok' düzeyinde. KocaArapaleminin
bilime katkısı ise, küçücük israil'in ancak yüzde 4'ü ka-
dar.
Bu olumsuz tabloya ters düşen tek Müslüman ülke,
"laik" Türkiye...
•
islam dünyasındaki geriliğin nedeni din mi?
Hayır!..
Hıristiyan dünyası ortaçağda "karanlık dönemi" ya-
şarken, İslam dünyasında bırçok önemli bilgin yetişiyor-
du. Çünku Hıristiyan dünyasındaki bağnazlık^o dönem-
deki İslam dünyasında yoktu. Örneğin bni Haldun, şu
düşünceyi açıktan savunabıliyordu:
"Bitkilerın en yüksek cinsi, hayvanlann aşağı olan
cinsine yakındır. Bu aşağı tabakadan türeyerek hayva-
nın türü ve cinsi çoğalmış. aşamalı bir biçimde düşünce
sahibi olan insanın oluşumuna kadar yükselmiştir..."
Laik Türkiyede bile, Darvvin ın okul kitaplarından çı-
karılması kavgasını veren "Özal'cı" milli eğitim bakan-
ları gbrdük. Aradan 650 yıl kadar geçtikten sonra, yuka-
rıdaki düşünceleri "korkmadan" savunabılecek bilim
adamları çıkabilir mi, koca İslam dünyasında?..
Geriliğin nedeni din değıl, dinı baskı aracı yapmanın
nedeni geriliktir!..
•
İslam dünyasında bu gerçeklerı gören önemli din
adamları hiç mi yok?
Var.. Giderek sayıları da, sesleri de yükseliyor.
Eski Oiyanet işleri Başkanı Prof. Said Yazıcıoğlu da
bunlardan birisi:
"Dinde değişmeyen, Kuran'da belirtilen, genellikle
inançla ilgili temel kavramlardır... Modern hayat karşı-
sında insanlarımızın pek çok problem ve ihtiyaçlan söz
konusudur. Buniann cevabı, asırlarca önce, o dönemle-
rin özelliklerine ve şartlanna gore bulunan çözümlerde
aranamaz..."
•
Müslümanlığın çağdaşlaşması. bir anlamda "öz"üne
dönmesine bağlı.
Müslümanlık öncesi Arap ve iran kültürünün mirasırv
dan arındırılmasına bağlı. Zerdüşt dininin, hatta putpe-
restliğın kalıtlarından kurtarılmasına bağlı...
Türk din adamları, Arap ve iranlı din adamlarının etek-
lerinden tutarak çağı yakalayamazlar. "Şura" kafasını
bir yana bırakıp 'kurultay"\ar düzenleyebilirlerse. tüm
islam dünyasına hizmet etmiş olurlar...
Bunun için yeterli "akıl'lan olduğuna eminim. Ama
yeterli "yürek"\er\ var mı, onu bilemem!..
Birdal: DemirePin kıblesi
Genelkurmay'a dönük
ANK,\RA (ANKA) - İnsan
Haklan Derneğı (İHD) Genei
Başkanı Akın Birdal. Cumhur-
başkanı Süleyman Demireri
demokratik hak ve özgürlük-
lerden yana olmamakla suç-
layarak "Demirerin kıblesi
Mecüs'e değil Genelkurmay'a
çe>Tİli" dedi. Birdal. yerel se-
çimler için demokratik çözüm
bulunmasını istedi. Birdal şun-
lan sö\ledi: "Demirel. o zaman
bile idamların kaldırılmasından
yana tavır ko>madı. Bunun an-
cak referandumla sağlanabile-
ceğini söyledi. Kendisi de bugün
devletin en tepe noktasında de-
mokratik hak ve özgürlüklerin
ancak kışlada kullanılabileceği-
ni görüsündedir."
Tüzük yetkisini kullanarak Belediye Meclisi'ne başkanlık yapan II Başkanı ile Belediye Başkanı arasında uzlaşma sağlanamıyor
Çakmur-Değirmencigerginliğigenelmerkezekadaryansıdı
• İzmir Anakent Belediye Başkanı
bunalımı dile getiren bir mektup
yazarak SHP Genel Başkanı
Murat Karayalçın'dan çözüm
bulmasını istedi. Karayalçın,
Çakmur'a henüz yanıt vermezken,
SHP Genel Sekreteri Halil
Çulhaoğlu, Çakmur ile
Değirmenci'nin uzlaşmaktan
başka bir seçeneği olmadığını
söyledi.
SERDAR KIZDC
İZMİR- Anakent Belediye Başkanı Yük-
sel Çakmur la İl Başkanı Hilmi Değirmenci
arasındaki "kavganın" boyutlan, SHP Ge-
nel Merkezf ne değın uzandı.
Yerel seçımler yaklaşırken SHP'nin en
şanslı olabileceği bir ilde örgütün yaşadığı sı-
kıntı. genel merkezi de kapsayarak doruğa
tırmanıyor...
Sıkıntı. kurultayın ardından başladı. İl
Başkanı Hilmi Değirmenci'nin, tüzükten al-
dığı bir yetkiyi kullanarak Anakent Beledi-
yesi Meclisi'nin SHP grup toplantısına baş-
kanlık etmeye kalkışması, kavgada ilk kml-
cım oldu. Değirmenci parti tüzüğünde yazılı
bir hükmü uyguladığını söylüyor, bundan
kimsenin gocunmaması gerektiğıni vurgulu-
yordu
Karşı cephedeki Çakmur ise antidemok-
ratık bulduğu bu uygulamayı sindiremeye-
ceğını belirtıyordu. Bu durumu Mussolini,
Hhler düzeninin uygulamalanna benzeterek
Değirmenci'yi belediye yönetimine "fiikn el
koymak"la suçluyordu. Ardından da grup
toplantılanna kaülmayacağını söyledi Çak-
mur. Ve öyle yaptı. Herkesin sorunun çözül-
mesini beklediği bir anda ikinci grup toplan-
tısına da kaülmayan Çakmur, SHP Genel
Başkanı Murat Karayalçın'a şu mektubu
yazdı:
"Izmir'de yerel yönetimler özerkliğine ay-
kın bir olay yaşanıyor. İl Başkanı grup top-
lantılanna geliyor, Belediye Başkanı'm bir
yana itiyor ve grubtı yönetiyor. Eğer amaç,
Belediye Başkanı olarak beni elimine etmekse
il başkahının tutumunu devam ertirmesine
gnTyıımnnıı? Bu tüzük hükmü demokrasiye
aykırıdır. İl Başkanrnın tutumu, Izmir'de
prestijimizi yok ediyor. Dunıma bir an önce el
koyunuz..."
Mektuba yanıt yok
Çakmur bu mektubuna düne kadar bir
yanıt alamadı. Dünkü grup toplantısına da
katılmadı.
Çakmur kendineyönelik buhareketin "ge-
nel merkez güdümlü" olduğunu savunuyor.
Grup toplantısının arifesinde SHP Genel
Sekreteri HaKl Çulhaoğlu ise bakın neler söy-
lüyor:
"Bu konuyla Genel Sekreter \ ardımcımız
Ertöz Bey ilgileniyor. O, uzlaştıracaktır. Var-
sa bir şekli. uzlaşfırabilûorsak uzlaştırırtz,
ama gerekirse meşru platform ne diyorsa, o
yapılır. Oturacaklar, anlaşacaklar. Bunun
başka bir yolu yok..."
SHP İzmir İl Başkanı Hilmi Değirmenci
Konuyu çözmekle görevlendirilen ilgili
Genel Sekreter Yardımcısı Ertöz Suiçmez'in
değerlendırmeleri daha da ilginç. Sorunun
boyutlannın giderek büyüdüğünü, partinin
yerel seçimlerdeki durumunu bile etkilediği-
ni söylediğimiz Suiçmez şu değerlendirmele-
ri yapıyor-
"Izmir'deki sorun. II Başkanı ile Belediye
Başkanı arasındaki kişisel tartışmadan öte bir
şey değil. İl Başkanı tüzük hükümlerini uygu-
lamak istemektedir. Bu bakımdan haklıdır.
Ama Belediye Başkanımız da çok deneyimli
bir politikacı ve değerli bir arkadaşunızdır.
Kendi aralarındaki tarttşma konusu. parti ta-
banını rahatsız edecek boyutta değildir. Bü-
yük bir ihtimalle önümüzdeki hafta Izmir'e
geleceğim. Otunıp birlikte konuşacağız. Si-
yaset meşru zeminde > apılır. Bi/im partimizin
yönetim anlayışı tüzükle belirlenmiştir. Buna
uyacağız, ama yazılı kurallann dışında bir de
siyasetin kurallan vardır. Bu kurallar da in-
sanların birbirlerine anlayış ve saygı göster-
mesini gerektirir. Her iki arkadaşımızdan da
bunu rica ediyorum. Bunu sağlavacağız."
İl Başkanı Hilmi Değirmenci. tüzük hü-
kümlerini uygulamaktan öteye bir şey yap-
madığını söylerken "Ortada belediye yöneti-
mine el koymak diye bir şey yok. Sayın Çak
mur, belediye meclisi ile meclis parti grubunu
karıştınyor. Toplantılara katılmak zorunda.
Aksi halde gereğinin >apılması için durumu
genel merkeze bildireceğiz" diyor.
Çakmur üzerine söylentiler
Bu arada Çakmur'un SHP'den tümüyle
ipleri kopardığı ve başka partiden belediye
başkanlığına aday olacağı yolunda haberler
çıkıyor. Yine SHP'nin Çakmur'u istifaya
zorlayarak kendısinden kurtulmayı istediğı
yolunda göriişler de öne sürülüyor. Çak-
mur'un bu değerlendirmelere yanıü şöyle:
"Bu konuyu uzatmak istemiyonun. Beni
bıktırmak, usandırmak için çalışıyorlar. Bun-
lar, Ankara'va benim ihraç dos> amla gidiyor-
lar. Ben aday olmayacağımı açıklamışım. Ah-
lakla çalışan bir insanım. Bakın, tüzüğe da-
yanılarak vapılan böyle bir uygulama, hiçbir
kentte yok. Izmir'de ilk defa başlatılıyor..."
Çakmur konuy-u. Genel Başkan Karayal-
çın'a değin uzatıyor. Bakın neler söylüyor:
"Sayın Kara>alçm'a yazdığım mektubun
yanıtını alamadım. Acaba Murat Bey'in başı-
na bir ü başkanı gelip 'Ben tüzuk hükmünü
çalıştınyorum' deseydi, kendisi bunu kabul
edebilir miydi? Diğer partilere geçeceğim ko-
nusundaki haberlere gelince, beni o partiye.
bu partiye yakıştıranlara bir sözüm var; ölün-
ceye kadar sos> al demokrasi mücadelesi vere-
ceğim. Bu söylentiler parti içinden geliyor.
Ben bunu İl Başkanı ile aramda bir kavga ola-
rak görmüvonun. Bu, genel merkezden doğ-
ma bir durumdur..."
Bundansonraneolacak? Partitabanınında
merak ettiği bu soruyu şu sözleriyle yanıthyor
Çakmur.
"Demokrasi için her şeyi göze alıyorum.
Bir yandan Genel Başkan Beledıyelere
özerklik" diyecek, 'Yerel yönetimler. yerel
parlamentolardır' diyecek, bir yandan da ge-
nel merkezden 'Bu iki başkanın arasındaki
bir tartışmadır' denecek. Bu anlaşıhnaz bir
tutum. "Yerel yönetimler yerel parlamento
olacak' diyen zihniyet, belediye başkanlanıun
başına il başkanlarını > asi olarak diker mi? Bu
tür yöntemler Mussolini, Hitler döneminde
vardı. Ben genel merkezden şu acıklamayı
bekh'yonım; yerel yönetimlerin özerkliğine
inamyoruz, parti devleti anlav ışına biz de kar-
şıyız ve parti tüzüğünün bu hükmü değişecek-
tir. Topluma açıklama bekliyorum. Bunu İl
Başkam'ndan değil, genel merkezden bekliyo-
rum. Tüzük hiçbir zaman kamusal bir emir
değildir."