25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12KASIM1993CUMA CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Milliyetçi Çinmi, Milliyetçi Tayvan mı? Tayvan'ın hâlâ "Milliyetçi Çin" olduğunu sananlar bü- yük bir şaşkınlık yaşıyor. Buganlerde adada rastlanan en belirgın milliyetçilik akımı, Çin'e değil Tayvan'a yönelik. Çin topraklanndan yûzyıllarca önce gelen göçmenlerin (tıpkı Amerika ya da Avustralya'ya yer- leşen İngiliz koloniciler gibı) yeni ve farklı bir topluluk oluşrurduk- lan düşüncesine dayanıyor Tay- van milliyetçileri. adalannın bu yüzyü boyunca yalnızca dört yıl Çin'in yönetiminde kaldığına dik- kati çekiyor. Tayvan milliyetçılen. kendileri- ni "anakaradan gelenler"den (iç savaşı kaybeden Çan Kay-Şek ile birlikte 1949da adaya göç eden Çinlilerden) ayınyor. Ölçüt bu ol- duğunda, adanın bugünkü nüfu- sunun yüzde 85"i Tayvanlılardan oluşuyor.Ancak.bugünün"anaka- ralılannm" tümüne yakınını. Çin'- den gelen anne babalann Tayvan'- da doğmuş çocuklan oluşturuyor. Tayvan milliyetçiliği, yalnızca kültürel kimliği koruma kaygısı- ndan ibaret değil. Kendısi de bir Tayvanlı olan Lee Tenghui'nin 5 yıllık cumhurbaşkanlığı sırasında Çang Kay-Şek'in polıs devletınden kopma sürecine giren Tayvan'ın siyasal arenasınm gitlikçe daha çok kamuoyunu yansıtmaya baş- ladığı görülüyor. Tayvan milliyetçiliği Şİmdi Çangın Çin'in meşru hükümeti olma şeklindeki ıddiasını terkedip, yerine bağımsız Tayvan Cumhuri- yeti olmayı benimsemeye doğru güçlü bir eğilım gösteriyor. Bağımsızlık, muhalefetteki De- mokratik İlerleme Partisi'nin res- mı mücadele sloganı. İküdardaki Çin Milliyetçi Partisi (Komıntang) içinde bile bu görüşün yandaşlan bulunuyor. Taypeı, Birleşmiş Mil- letler'de kendisine ait bir koltuk için baskı yapmaya başladı bile. Bu gerçekleştiği takdirde, bağımsızlık yanlısı bir hükümetin on yıl ıçınde Taypei'de iktidara gelmesi olasılığı büyüyor. Eğer Tayvan Boğazı'nın her iki yakası- nda da daha aklı başında hükü- metler işbaşında olursa, bağımsızlığın ille de bunalım ya- ratmayabilir. Ancak. Pekin Tay- van'ın bağımsızlığı yönünde her türlü hareketi askeri güç kullan- makla tehdit ettiği için, bağımsızlık büyük bir olasılıkla bölgesel bir kanşıklığa yol açacağa benziyor. ABD de dahil olmak üzere, Asya Pasifık ülkelerinin çoğu böy- lesine tehlikeli bir olasılığı akıllan- na bile getirmek istemiyorlar. Do- ğaldır ki çok daha kalabalık bir nüfusa. bölgesel askeri güce ve ge- nişleyen bir pazara sahip bir ülke olan Çin'le ilişkilerine öncelik veri- yorlar. Tayvan. süper bir güç değil. An- cak, 22 milyonluk nüfusu, yatınm mallan ihracına dayanan dinamik ekonomisi ve gittikçe canlanan de- mokrasisi, Amerikalılar ya da Asyalılann onun kaderine kayıtsız kalmalanru olanaksız kılmakta. VVashington için. Pekin'le zaten sorunlu olan ilişkilerine yeni so- runlar eklemek için hiç de uygun bir zaman değjl. Ne ki uygun za- manı beklemek bazen daha ciddi sorunlara da yol açabılir. Başkan Bfll Clinton'ın daveti üzerine bu ay Seattle'da yapılacak olan Asya Pasifık Ekonomik Zir- vesi'ne hem Çin. hem de Tayvan katılacak. Bu zirve. bölgesel üder- lerin durumu yeniden düşünmeyi ve tartışmayı başlatmalan için iyi bir fırsat oluşturabılır. TheNewYorkTimes Müslüman kadınlar örgütleniyor A merika Birleşik Devletleri'- nde Müslüman kadınJar hızla örgütlenırken yandaş- lannın sayısı ise üç ya da dört mil- yonu buluyor. Massachusetts Üniversitesi'nden Yvonne Haddad çalışmalannı Amerika'da yaşayan Müslüman kadınlar üzennde yo- ğunlaştmyor ve "Müslümanlar bu- rada seferber olmaj a başladı, çün- kû artık kendilerini yalnız hissedi- yoriar" dıyor. Bu örgütlerde kadı- nlar kocalannın ya da babalannın arkasından yürümüyor. kültürel kodlamalar ve dil konusunda de- nemeler yapıyorlar. Amerika Bir- leşik Devletleri'nde kabaca 30'un üzennde Müslüman kadın örgütü bulunuyor. Bu örgütlerin en büyü- ğü Müslüman Kadınlar Kuzey Amerika Konseyi. Konseyin Baş- kanı Maha Alkhateeb 350'nin üze- nnde üyeleri olduğunu belirtiyor. Alkhateeb geçmişte Müslüman kadınlann örgütlenebilmesinin dil ve etnik sorunlar nedeniyle müm- kün olamadığını belirterek "Ame- rikan toplurounda etnik a/ınlık ol- mak Müslüman kadınlar için baş- langıcta çok zordu" dıye konuşu- yor. TheNewYorkTıınes ArnavuÜuk'un dönüşüm sanalan "Komünist rejimin çökmesinden sonra ülkemizin kalkınması için birkaç yıldan fazlasmın gerekmediğini düşünüyordum. Ama bugün, ülkeyi bu hale getirmek için kırk beş yıl gerektiğine göre kalkındırmak için de en az bir kırk beş yıl gerektiğini biliyorum." Konuştuğum genç Arnavut, bu sözleri aadan çok bilgelikJe dolu bir ifadeyle söylüyordu. Tiran'ın tam ortasındaki, etkileyici ve gitgide kü- çülmekte olan pazar meydanı, biraz da ülkeyi hızla değişiyor görmenın y ok ettiği umutlan simgeliyor. Buna büyük bir otel inşaatının temel çu- kurunu da eklemek gerek. Ihaleyi üstlenen. bütün parayı alıp bu şaşır- tıa kazıyı ortada bırakarak gitmiş. Ne mutîu ki biraz ötede bir Avus- turya projesi hemen hemen bitme aşamasında. IManzara bir Afrika ülkesini andınyor Diktatörü koltuğundan eden dev- rim, ülkede düşünceyi, basını, eko- nomiyi ve hatta Tiran caddelerinde görülen renkleri baskıdan kurtaran bir özgürlük rüzgan getirdi. Ünlü giyim şirketi Benetton. Tiranlılara canlı renklerle bezeli bir vitrin sunu- yor. Gerçi fiyatlar Arnavutluk ger- çeğine göre uyarlanmış, ama hahâ büyük bir çoğunluğun alım gücü- nün üstünde; giysilerin fıyatı 70 ila 150 dolar arasında değişiyor. Oysa devlet sektöründe ortalama ayhk ücret sadece 30 dolar. Bu yüzden, birçok Tiranlı caddenin öbür ucun- daki lüksten eser taşımayan mağa- zalardan eski elbiseler almakla yeti- niyor. Ülkenin durumu kaygı verici... Serbesüeştirmenin ilk etkileri ülke- de bulunan tanm işletmeleri gibi Tiran'daki sosyaJ konutlardan bu manzara Arnavutluk'ta işlerin o kadar iyi gitmediğini ortaya koyuyor. bazı zayıf ekonomik yapılann çök- mesine yol açmış: Devlet tarafından hiçbir motivasyon yapılmadan ça- lıştınlan Arnavutlann "tiksinti veri- ci'' olarak nitelendirdikleri tanm kooperatifleri hemen çökmüş. Eski tanm kooperatifleri tarafından yap- tınlan sulama kanallan. hangarlar gibi tesisler de terk edilmiş. "Olaylar aniden gelişivor. Şimdi ortaklaşa bir traktör almak ve yardımlaşmak icin bir araya gelen köylü gnıplan görebi- Krsiniz" diyen, firan'daki Fransız Büyükelçiliği'nin bir danışmanına göre bu yeni tip kooperatifçiliğin doğuşu... Fransız Avrupa Ilişkileri Bakanı Alain Lamassoure, yanm yüzyıl bo- yunca yaşadığı "yabancı korkusu"- yla desteklenen içe kapanma politi- kasına bir son veren Arnavutluk'a geçenlerde yaptığı zdyarette; Af- rika'yı birçok kez anımsamış olmalı: Tiranlılar günde üç saatten fazla su kullanamıyor, o da giriş katında ya da birinci katta oturuyorlarsa. Elektrik kesintileri özellikle kış mev- simine sıkışmış durumda. İşsizlik artıyor; altyapıda, özellikle de sağ- lıkta yapılması gereken birçok şey var. Bazı birimlerinin çok çağdaş ol- masına ve personelinin ınsanüstü bir gayretle çalışmasına karşın, Ti- ran Merkez Hastanesi (CHD) bir yıkıntı görünümünde: Yıkık dökük binalar; bahçedekı kınlmış ağaçlar; daracık odalarda kendilerini zivare- te gelmış kalabalık akrabalannın arasında yatan hastalar ve onlann iki adım ötesinde otlayan atlar... Bu ziyaret sonrasında Fransız-Anıavut Dostluk Derneği'nin Başkanı Dr. Renaud Muselier Arnavut doktorla- nnın yetenekli olmalanna karşın, hastalara gereksindikleri özeni gös- termelerinin bu kadar yokluk içinde olanaksız olduğunu söylüyor. Fransa hükümeti, birçok önemli proje içeren bir insanal yardım pa- keti hazırlamayı kabul etti. Bir ök- süzler yurdunun ve özürlü çocuklar için iki merkezin yaptınlması. Mer- kez Hastanesi de cerrahi servisinin iyileştirilmesi için bir yardımdan ya- rarlanacak. Bunlara ek olarak. ge- rekli yönetim kadrolannın yetiştiril- mesi için ortak bir program da Fransa hükümetinın üstiendiğı pro- jeler arasında. Bu son program. Ar- navutluk'un üzerine uzun süreden beri çöken psikolojık baskıdan kur- tulmasının daha çok vakit alacağını düşünenlerin ilgısini çekti. Demok- ratik Cephe'nin mılletvekili ve ilk demokratik hükümetin başbakan yardımcısı olan ekonomıst Gramoz Pasfako bu konudaki endişelerinı saklamıyor. Başkan Bensha'nın Demokrat Partisi'yle bozuşan Pash- ko, şimdikı ıktidan "şeflaf olma- makla" ve Enver Hoca'dan miras kalan zihnıyete sahip kimseleri önemli noktalarda tutmakla suçlu- yor: "Hükümet, 'Bu ülke artık kur- tulmuştur' dedirtecek ve yabancı ser- mayenin kolayca gefanesini sağlaya- cak açıklığı göstermiyor." Özelleştırmenin ilk adımlan atıl- dı. ama bu, ıktidar partisine bağlı birkaç kişiye yarar sağlamaktan başka bir şey getırmedi. Gramoz Pashko, hükümetin yakın tanhin te- miz bir muhasebesini yapmadığını ve "gecmiş zamanın tatlı ihtiyarlan- nı" koruduğunu belirtiyor. Tıran Bilimler Akademisi'nin bir yavını olan Tirana International Tribune gazetesınin yönetıcisı olan Arben Lesbkaj "Tophımda eski zib- niyetin direnişinin var olduğunu" ka- bul edıyor: "Poütikayı siyah-beyaz olarak görmek; bu önümüzdeki en büyük engel... Basındaki özgürleş- meve karşın, bu anlaytş hâlâ parti- lerimizde >ar. Radyo ve televizyon her zaman devletin kontrolü altında. Ülkede bilgiye gerçekten büyük ge- reksinim duvuluyor. Eskiden birisi sistemi eleştirdjğinde 'roizyonist' ol- makla suçlanırdı. Kminim ki şimdi çıkıp eleştirse 'komünistiik'le suçla- nır." ILmutlar bir sonraki kuşağa mı kaldı? Hükümet ülkeyi serbestleştirmek ve yabana yatınmlan garanti altına almak için gerekli gördüğü her türlü yasayı çıkardı. Başkan Berisha, ya- bancı sermayeyi çekmek için gerekli her şeyın yapılıp yapılmadığı sorul- duğunda. "Bu ülke en büyükyici ül- kedir! Bu ülke, ülkelerin en istikrarlı- stdır ve reformlar büyük ilerleme gös- termiştir!" diye yanıtlıyor: "Zihniyet yabancı yatınmcılan çekecek biçûn- de yavaş yavaş değişiyor. Arnavut- ItûVun potansiyeü büyük rür." Gelecek bu çoğunluğu Müs|ü- man, üç milyon nüfuslu, AGİK üyesi. insancıl yardımlarla ve dün- yanın dört bir yanına dağılmış Ar- navutlann çabalanyla yaşayan küçük ülke için ne getirecek? Yanm yüzyıllık içe kapanma çabası tarihe kanşıp yok olacak mı? Hiç kuşku- suz "içe kapamklık" politikasının verdiği zararlan en azından gönne- yecek olan bugünün yedi sekiz ya- şındaki çocuklan için umut var. Pierre Sen ent KomünistAlmanya'da yaşamak istermisiniz? G izli polis her taşın altında: ın- sanlar sürekli ızlendikleri kuşkusuyla büyük huzursuz- luk içinde. Pazarda fiyatlar oldukça düşük, ancak alacak fazla bir şey yok. Caddelerde askeri geçit resmini herkes izlemek ve komünist lideri alkışlamak zomnda. Bu sahneler pek çok Doğu Alman için alışık olduklan bir görüntü; yakın tarihlerini yansıtan bir kesıl. Frank Georgi için ise gerçekleştirme aşamasında olduğu projesinden bir bölüm. Doğu Almanya'da turist rehberi ve müzik yapıması olarak çalışan 28 yaşındaki Frank Georgi, son derece ilgınç projesini gerçekleştirmek için kollan sıvadı. Almanya'nın birleşmesınden önce. Doğu Almanya'daki komünist dönemi gerçeğine yakın bir şekilde canlandırabileceği bir parkın kurulması için Berlin'in 35 kilometre kuzeyinde yeralan bir araziyi gözüne kestirmiş bulunuyor. IRejimi eleştirenler hapse atılacak Projesınin iki önemli gereksinime yanıt vereceğini ileri süren Georgi "Batı Alman\a'daki ve diğer ülkelerdeki insanlar bizdm yakın taritate yaşadıklarunız hakkında hiçbir şey bilmiyor. Yaratacağnn parkta insanlar eski Doğu Almanya'- nın gerçek yüzünü görebilecek. Ayn- ca, Doğu Almanlar geçmişleriyle Almanya'nın birleşmesinden sonra, orak çekiçli resmi geçitler. kuyruklar, yokluklar tarihin sayfalannda kaldı. Ancak eski bir Doğu Almanya vatandaşı. komünist dönemi aynen yaşatacak bir parkın kurulması için ilk adımlan attı. Oruk, çckic. u' (iorhiiçnv. (icçmi^tc k;ıljıı lnı \c ben/cri sahneltr veniden canlandırılacak. ALMANYA Bw«n Ets«nhün*nstadi ilgili bağlannı kopartmak istemiyor. Her gün giderek artan bir özlemle eski günlerini arıvor." Georgi'nin parkını gezecek ko- nuklar "oyunun kurallan"na uyacaklanna ilişkin garanti vermek zorunda. Böylece parkta kaldıklan sürece acil durumlar dışında park smırlannı aşmayacaklar. FConuklar park görevlileriyle konuşmakta özgür bırakılacak. Garsonlar. barmenler, temizlikçiler ve bekçıler eski Doğu Almanya'da olduğu gibi gjyinecekler. Ancak bazılan ikili role soyunup. gizli polis ajanlannı canlandıracak Konuklar, komünist rejimi sorgulayıp. lıderlere eleştiri getirirse. anında yakalanıp hapse atılacak. Eski uy- gulamadan tek farkla. suçlu bir saat GilneyKore Ayakta yaşadı, ayakta öldü Haber Merkezi - Dıni uğruna, 10 yıldır oturmadan, yatmadan ve hiçbir yere dayanmadan ayakta duran bir Budıst keşişin ölüsü de ayakta dikili olarak bulundu. Güney Kore'nin Haein-Sa adlı budist tapınağırun bahçesındeki küçük bir kulübede 10 yıldır ayakta durarak dua eden 82 yaşındaki Lee Song Ctaul adlı keşişin, ölümünden sonra da ayaklannın üstünde dimdik durması ülke çapında ilgı uyandırdı. Yüzbinlerce Korelinin yakından tanıdığı ve budizmin hakiki temsilcisi olarak anılan keşiş Lee, 10 yıldan beri yaşamak için sadece su ve çavdar eİcmeği ile yetiniy or, gençlik yıllannda giydiği bir çuhayı da üzerinden hiç çıkannadan muhafaza edıyordu. Haein-Sa Tapınağı'nda dini törenle yakılacak olan keşiş Lee'nin külleri. tapınağın Budalar köşesindeki gümüş muhafazalı bir cam fanus içine konularak saklanacak. Stockholnı dcki Çağdaş Müze'den Picasso tablolan çaldıklan için aranan iki hırsmn robot portresi. (The INdependent) içinde yargılanıp cezası venlecek. Parka yalnızca Doğu Alman yapımı Trabant ve VVartburg marka arabalar sokulacak. Taksiler ise Sovyet yapımı Volga otomobıller olacak. Doğu Alman bayTaklan her yerde dalgalanırken. sosyalist öğretileri içeren pankartlar duvarlan süsleyecek. Bayrak ve pankartlar mümkün olduğunca ası- llanndan oluşacak. Dükkanlarda çalışan görevliler müşterilere kaba ve terş davranacak: saülan mallar eski Doğu Almanya'dakilerle benzer ka- litede olacak. Doğu Almanya'nın belli başh bayramlan törenlerle kutlanacak. İşçi Bayramı, Kadınlar Günü. Ço- cuklar günü, Doğu Almanya'nın Kuruluş Günü gibı özel günlerde. Doğu Alman asken giysisi giymiş görevliler geçit resmi yapacak. Parkta aynca gençler için >Tirtlar, yalnızca nakıt paranın geçerli olduğu lüks oteller yer alacak. Alman Markı'run geçerli olduğu lüks otellerin lobilerindeki dükkanlann dışında ahşveriş Doğu Alman parasına benzetilen kuponlar ile yapılacak. Bir kupon ortalama 2.70 dolara (36 bin TL.) satılacak. Ancak fiyatlar Doğu Almanya'daki pahallılık düzeyine yakın tutulacak. Bir bardak bira yanm kupona alınırken, lüks olmayan bir otelde iki haftalık bir tatil 30 kupona malolacak. Kapalı devre bir tele\izyon kanalı eski Doğu Alman yapımı fılmlere ve kapitalizmin kötülüklerini gösteren yapımlara yer verecek. Georgi "Biz bütün bunlan yaşadık. Bir kalemde silip atamayız" diyor. Georgi'nin parkı inşa etmeyi düşündüğü alan eskiden Doğu Alman askerlerinin eğitim sahası idi. Aynı zamanda bu bölgc. nükleer savaş zamanında gizli ve güvencede kalması için yerin altında inşa edilen büyük bir demir çelik deposunu da banndınyordu. Depo. herhangi bir yağmalama girişimine karşı önlem olarak sıkıca kilitli tutulmakla bırlikte. Georgi tüm depoyu kamuojoına açmak niyetinde. I Park 1995'te tamamfanacak ' Georgi bir yüzme havuzu ve ufak bir hayvanat bahçesinin yanı sıra, Doğu Almanya'nın sosyal ve siyasi yaşamı üzerine bir müzenin kurulması için de çabalıyor. Georgi araziyi satın almak için federal hükümet ile göriişmelere yakında başlayacak. Kendi tahminlerine göre arazinin degeri 2 milyon dolar civannda. Parkın inşası ise ilk belirlernelere göre 30 milyon ile 60 milyon dolara malolacak. Berlin'de bulunan bir yatınm kuruluşu tarafından karşı- lanacak olan harcamalann karşılığında, bu kuruluş kann bü- yük bir kısmına el koyacak. Proje, bir aksilik olmaz ise gelecek ilkba- harda başlayacak. 1995 yada 1996'- da bitecek. c Stephen Kınzer
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle