Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17EKİM1993PAZAR
HABERLER
PKK'dangazetecileretehdit
Diyarbakır'da görev yapan gazetecileri kent dışındaki kampa götüren PKK, salı gününe kadar
bürolann kapatılmasını istedi. Karara uymayan kuruluş ve muhabirlerin hedef olacağı belirtildi
Haber Merkezi - PKK Di-
yarbakır'da görev yapan basın
mensuplannı tehdit ederek, 3
giin içerisinde görevlerini bıra-
karak bürolannı kapatmalanru
istedi. Silahlı iki PKK militanı
tarafından Gazeteciler Cemi-
yeti"nden alınarak Diyarbakır"-
ın Silvan ilçesi dağhk kesimin-
deki PKK kampına götürülen
basın ve ajans temsilcilerine,
"Önümüzdeki salı gününden iti-
baren biirolannızı kapatacaksı-
nız. Bu bir mesajdır, uyarıdır.
Karşı çıkanlar olacaktır. Ancak
kararı uygulamada karariıyız"
denildı.
Merkezi Diyarbakır"da bulu-
nan Güneydoğu Gazeteciler
Cemıyeti'ne önceki gün sabah
saat 08.30 sıralannda gelen si-
lahlı iki PKK militanı, Cemiyet
Başkanı Ramazan Pamuk'la
göriiştüler. Militanlar Pamuk'-
tan, Diyarbakjr"da bulunan
Milliyet. Cumhuriyei. Hürri-
yet. Sabah. Günaydın. Özgür
Gündem, Kurd-Ha ve Anado-
lu Ajansı büro şeflerini cemiyet-
te toplamasını istedi.
Gazeteciler Cemiyeti'ne ba-
sın mensuplarının gelmesinden
sonra silahlı iki militan Hürri-
yet Gazetesi'nden İhsan Dört-
kardeş, Milliyet Gazetesı'nden
Ertuğrul Pirinçcioğlu, Cumhu-
rıyct Gazetesi"nden Ziya Ak-
soy Sabah Gazetesi'nden Ertan
İÇİŞLERİ BAKAM'NDAN GÜNEYDOĞU DEĞERLENDİRMESİ
Gazioğlu: Polisi arasalardıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - İçişleri Bakanı Mehmet
Gazioğlu, "Güneydoğu'da sı-
kjntımız halkla teröristi ayıra-
mamaktan kaynaklanıyor.
Ayırabilsek. mesele kalmaya-
cak" dedi.
Gazioğlu. gazetecilerin
PKK tarafından kırsal alana
götürülmesı ve burada büro-
lannı kapatmalan tehdıdinde
bulunmalan ilc ılgili olarak da
"Gazeteciler. terör örgütünön
davetine icabet etmişierdir. Po-
lise haber veremezler miydi?"
dedi. Gazioğlu. Diyarbakır"-
daki gazetecilerin görevlerine
devam etmelerini isteyerek
"Gerekli güvenlik tedbirierinin
alınacağını" söyledi.
İçişleri Bakanı Gazioğlu.
dün Iran'a hareket etmeden
önce dûzenlediği basın top-
•lantısında. Diyarbakır'daki
gazete temsilcilerinin PKK ta-
rafından
dağhk bölge-
ye götürül-
mesi ve bura-
da "Büro-
lannızi ka-
pata-
caksınız'"
tehdidi>le
karşılaş-
malanrun so-
rulması üze-
rine şunlan
söyledi:
"15.10.1993 günü saat 0630
sralannda Güneydoğu Gazete-
ciler Cemiyeti'ne gelen kimliği
• Gazioğlu.
gazetecilerin PKK
tarafından silah zoruyla
şehir dışına çıkanlmalan
ve tehdit edilmeleri ile
ilgili olarak da "Terör
örgütünün davetine
icabet etmişierdir. Polisi
arasalardf dedi.
beürsiz iki kişi, Cemiyet
Başkanı Ramazan Pamuk'a
bir basın toplantısı düzenleye-
ceklerini belirterek gazete tem-
silcilerinin ce-
miyete gelme-
sini istiyorlar.
Gazete temsU-
cileri, cemiye-
te geldikten
sonra basın
toplantısını kı-
rsalda düzen-
leyeceklerini
belirterek ga-
zetecileri bir
minibüsle Sil-
van bölgesin-
deki dağhk alana götürüyorlar
ve tehdit ediyorlar. Burada bir
kaçırılma olayı olmadığı. gaze-
tecilerin terör örgütünün dave-
tine icabet ettikleri değerlendi-
rilmiştir."
Gazioğlu, "Silah zoruyla gö-
türülmüşler" sorusuna "Efen-
dim. iki dakika zamanlan yok
muydu? Polise, bir telefon
edebilirlerdi" yanıtını verdi.
Gazioğlu, bu sözleri ûzerine
bir gazetecinin, "Güneydoğu
Gazeteciler Cemiyeti'nin tele-
fonları dinleniyor. Potisin nasıl
haberi olmamış" sorusunu ise
yanıtsız bıraktı.
İçişleri Bakanı Gazioğlu,
PKK'nın tehdidi nedeniyle ga-
zetecilerin güvenliğinin sağla-
nıp sağlanmayacağının sorul-
ması Ü7erine ise "Elbette gü-
venlikleri sağlanacaktır" de-
mekle yetındı.
YurttaŞj_ Anadolu Ajansı'ndan
Musa Ozer, Günaydın Gaze-
tesi'nden Ekrem Sunar. Güney-
doğu Gazeteciler Cemiyeti Baş-
kanı Ramazan Pamuk ve Yöne-
tim Kurulu üyesi Naci Sapan.
Özgür Gündem Gazetesi'nden
Hasan Özgün ve Kürdistan Ha-
ber Ajansı"ndan(Kurd-Ha)
Ferhat Yddırım'ı da yanlanna
alarak plakası okunamayacak
kadar silik bir minübüse bindir-
diler. Gazeteciler minibüsle Di-
yarbakjr dışına çıkanlarak, Sil-
van ilçesini geçtikten sonra Ma-
labadi Köprüsüne gelmeden in-
dirildi. Militanlar gazete ve
ajarislann temsilcilerini dağhk
ve kayalık arazide bir buçuk
saat kadar yürüttükten sonra
PKK militanlannın üstlendiği
kampa getirdiler.
Basın mensuplannın getiril-
diği PKK kampında kendisini
"Amed ERNK-Kürdistan L'lu-
sal Kurtuluş Cephesi" Bölge So-
rumlusu olarak tanıtan "Çek-
dar" kod adlı militan basın
mensuplanna kampa getiriliş
nedenlenni şöyle açıkladı:
"Burjuva basını ve onun ka-
lemşörleri, doletin Kürdistan'-
da yürüttüğü kirli savaşın adeta
sözcüleri durumuna gelmiştir.
Öte yandan sosyalist basma ya-
pdan baskdar, gazetecilerin öl-
dürülmesi dağıtımeılarına yapı-
lan saldırılara burjuva basını hep
duyarsız kalmıştır. Bizier bası-
nm özgür ve tarafsız bir şekilde
yayın yapmasından yanayız. Fa-
kat şu ana kadar mevcut gazete-
ler kraldan çok kralcı' kesilmiş-
lerdir.
'AydınlıkdahiT
Kürdistan'daki özel savaşı ve
\erilen ulusal kurtuluş mücade-
lesini çarpıtarak, ö/ünden boşal-
tarak kamuoy unun doğru haber
alma özgürlüğünü engellemişler-
dir. Burjuva basının köşe yazar-
iannın kalemlerinden adeta kan
damlamaktadır. Bu nedenle par-
rimizin aldığı karar doğrultusun-
da ikinci bir emre kadar Kürdis-
tan'daki bütün gazete burolan
kapatılacak, gazeteler Kürdis-
tan'a sokulmay acaktır.
Alınan bu karara burjuva ga-
zeteleriran yanı sıra son dönem-
lerde MİTin bir şubesi gibi çalı-
şan Aydmlık gazetesi ile bazı
yerel gazeteler de dahildir. Par-
timizin aldığı bu karara uyma-
yan tüm basın kuruluşlan ve
muhabirleri partinüzin hedefi
durumuna gelecektir.'*
Meclis Başkam Cindoruk:
DEP'in
hedefi
büyük
kentler
AYŞESAYIN
ANKARA - Doğu ve Gü-
neydoğu'da yerel seçimlere,
"güç koşullarda" gıdılcceği,
devlet yetkılilen \e siyasıler ta-
rafından sık sık dile getirilir-
ken Demokrasi Partisi (DEP),
bölge oylannın yüzde 50"sini
almayı hedefliyor. DEP'liler,
büyük kentlerdeki Kürt oy-
lannı alarak yerel seçimlerde
"patlama" yapmayı planlıyor.
Güneydoğu Araştırma Ko-
misyonu DEPGenel Sekreteri
fbrahim Aksoy, "PKK ile
DEP arasında organik bağ ol-
madığım" üstüne basa basa
\ urgularken "Bölgedeki olay-
larda elbette PKK'nın etkisi
olacaktır. Çünkü hükümet,
PKK'lı olduklan için köyleri
yakıyor" dedi.
'Söylentiler kasıtlı'
Güneydoğu Araştırma Ko-
misyonu Başkanı Coşkun'un.
sözlerini de eleşüren Aksoy,
"Hükümet. PKK'nın baskı-
larını bahane ederek bölgede
sağlıklı seçim yapılamaya-
cağmı ifade ediyor. Oysa hü-
kümetin bölgeye gitmeye yüzü
yoktur" görüşünü savundu.
Seçimlerin sağlıklı yapılama-
yacağı yönündeki savlann ılk
kez hükümet çevreleri tarafı-
ndan telaffuz edilmesine dik-
kat çeken Aksoy, sözlenni
şöyle sürdürdü:
'•Söylentiler, bölgede seçi-
min sağlıklı yapüamayacağı.
Söylentiler önce hükümet çev-
relerinden çıktı. Çok entere-
san. Bir hükümet düşünün ki
seçimlere daha 6 s»y varken yö-
nettiği ülkenin bir bölgesinde
seçimleri tehlikeli görmeye
başbyor. Öylevse bu hükümet,
ülkemiz için tehlikeli demektir.
Bu hükümet, DEP, bölgede se-
çime katılırsa biz katılamaya-
cağız' diyor. İki yıllık koalis-
yon döneminde bugüne kadar
900 ci\ arında faili meçhul cina-
yet işlenmiştir. Bu hükümet dö-
neminde. PKK'lı olduklan ge-
rekçesivle 600 kö\ yakıldı. Bu
hükümetin baskıları sonucu.
bugüne kadar bölgeyi 1.5 mil-
yon dolaj ında insan terk etmiş-
tir. O nedenle SHP »e D\ P'-
nin bölgedeki secmenlere söy-
leyecek sözü yoktur. Halk bun-
lan reddedecektir. Çünkü
halk. SHP ve DYFyi faili
meçhul cinayetlerin zanlısı ola-
rak görüyor."
Halkııi kendilerine. "PKK
basktsıyla" değil. "bölge halkı-
nın acılarını paylaşmayı bildik-
leri için" oy vereceğini savu-
nan Aksoy! "Elbette bölgede-
ki olaylarda PKK'nın etkisi
olacaktır. Hükümet. PKKIı
olduğu için köyleri yaktığını
söylüyor. Tabü ki PKK'da
bunların köylere, bölgeye gir-
mesini güçleştirecektir" dedi.
Bolgedc seçimlere yönelik.
"sıkıyönetim söylenti ve ima-
larının" söylentide kalmasıru
dılediğını belirten Aksoy. se-
çim ortamı antidemokratik
bir hale getirilirse uluslararası
platformlarda haklannı ara-
yacaklannı ifade etti.
Nazik davrandjlar, sertçeuyardılar
• PKK tarafından 'uyanlmakN
için Silvan'ın kırsal kesimine götürülen gazeteciler arasında bulunan
Diyarbakır temsilcimiz Ziya Aksoy, militanlann son derece kararlı olduklannı söyledi. Aksoy, gidiş ve
gelişlerinde hiçbir güvenlik birimine rastlamadıklanna dıkkat çekti.
Aksoy. Başkan'ın çağnsı
ûzerine Gazeteciler
Cemiyeti'ne gitti
Haber Merkezi - Silvan'ın
kırsal kesiminde bulunan PKK
kampına götürülerek "uyan-
lan" gazete ve ajans temsilciieri
arasında Cumhuriyet Diyarba-
kır Temsilcisi Ziya Aksoy da
bulunuyordu.
Devlet yanlısı pohtika izle-
dikleri ve Özgür Gündem Ga-
zetesi'ne sahip çıkmadıklan ge-
rekçesiyle "uyan"lan basın
mensuplan sabah saatlerinden
başlayarak Dıyarbakjr kent
merkezinden Silvan dağlanna
uzanan maceralı bir yolculuk
yaptılar.
Gazetemiz Diyarbakır Tem-
silcisi Ziya Aksoy başından ge-
çenleri şöyle anlattı:
Önceki gün sabah saat 08.30
sıralannda tabancalı iki PKK
militanı Güneydoğu Gazeteci-
ler Cemiyeti'ne geliyor. Mili-
tanlar Cemiyet Başkanı Rama-
zan Pamuk'la görüştükten son-
ra kendisinden. Diyarbakır'da
bulunan Milliyet. Hürriyet, Sa-
bah. Cumhuriyet. Günaydın,
Anadolu Ajansı büro şeflerini
cemiyete çağırmasını istiyorlar.
Bunun ûzerine Pamuk, büro
şeflerini tek tek arayarak, 'Fo-
toğraf makinelerinizi ahn he-
men cemiyete gelin' dedi.
Başkanın bu çağnsı ûzerine
cemiyette toplandık. Daha ne
olduğunu anlayamadan cemi-
yette iki PKK militanının varlı-
ğını öğrendik. Militanlar bizleri
dağa götürmek için emir aldık-
lannı söyleyerek dışan çıkardı
ve cemiyetin önünde bekleyen
plakası okunmayan bir mini-
büse bindirildiler.
Nasü gittik?
Diğer gazeteci arkadaşlar ve
iki militanla bindığimiz minı-
büs Silvan yönüne doğru hare-
ket etti. Yaklaşık bir buçuk saat
sonra Silvan'a ulaştık. Burada
da durmadan Batman yönüne
doğru gittik. Malabadı Köp-
rüsü'ne varmadan araarruz
durdu.
Militanlar inmemizi istedi.
Bundan sonra vürüyeceğimizi
saylediler. Dağlık ve engebeli
bir araziyi tırmanmaya baş-
ladık. Çok zor bir yolculuktan
sonra sık ağaçlann olduğu bir
yerde durmamızı istediler.
Yaklaşık 15 dakika burada
bekledik. Önce tam teçhizatlı 4
PKK militanı geldi, tek tek eli-
mizi sıkarak "Hoşgeldiniz" de-
diler ve oturmamızı istediler.
Bir süre sonra kendisini PKK
Amed ERNK Bölge Sorumlu-
su olarak tanıtan "Çekdar"
kod adlı bir militan, korumala-
nyla birlikte yanırruza geldi ve
onlar da "hoşgeldiniz" dedilcr.
"Bürolan
kapatacaksınız"
Elinde telsız bulunan PKK'b
komutan, önce neden çağnldı-
ğımızı anlattı. Basına karşı her-
hangi bir eylem gerçekleştirmek
istemediklerini belirterek. "Sah
gününden itibaren bürolarmızı
kapatacaksınız. Bu bir mesajdır.
uyarıdır. Karşı çıkanlar olacak-
tır. Ancak karan uygulamada
karariıyız. Sizin şahsınızda di-
ğer çalışaniarınız da bu karara
uyacaklar. Süremiz salı gününe
kadardır.
Gazete patronlannız sizleri
çalışmaya zorlayabilirler. O za-
man istifanızı \erir. çekilirsiniz.
Basının üstlendiği rol önemlidir.
Basın yay ının özgür ounası gere-
kiyor. Ancak bu uygulan-
mamıştır. Olağanüstü Hal Böl-
ge Valiliği'nin bir aracı, bir koiu
hah'ne gelmiştir. Haberleri de-
ğiştirerek yayınlamak hiç de
onaylamadığımız bir durumdur.
Basınm kalemi bir jandarmadan
beterdir. Türkiye Cumhuriyeti
bir sömürgeci dunımundadır.
Onun bir kolu olan basın da bu
nedenle hedeftir. Bu uyandan
amacımız. gazeteleri basın ahla-
kına uymaya da\et etmektir.
Size bizim yanımızda yer alm de-
miyoruz, zaten buna da ihtiy acı-
mız yok. Ancak, olay ları tek ta-
raflı çarpıtarak vermeyin. Bu-
nun tersini doğru bulmuyoruz"
dedi.
Bürolann durumu hakkında
ilerisi için şimdiden bir şey be-
lirtmenin doğru olmadığını
vurgulayan PKK'lı komutan
özetle şunlan söyledi:
"Biz bu durumu herhangi bir
yöntemle de bildirebilirdik, ama
bu toplantıda açıklamamız daha
iyi oldu. Ateşkeste bir tek mermi
sıkmadık. Ancak, tahrik ertiler,
bartşa kurşun sıktılar, dostluk
elimizi yere >ıırdular. Bundan
sonra savaşı her alana yaymak
görevimizdir. Bu uyanmız bura-
ya çağnlmayan diğer gazete ve
ajanslar için de geçerlidir. Çalı-
şanı cezalandırırız. Sadece ken-
dileri hedef obnaz aileleri de he-
def olur."
Bu arada Cemiyet Başkanı
Ramazan Pamuk'un. "Cemiye-
timizin durumu ne olacak?" içe-
riğindeki sorusuna yetkili, "Gü-
neydoğu Gazeteciler Cemiyeti
de aynı tarihte işlevini durdura-
cak. Ancak cemiyet üyeleri sa-
dece lokalde oturâbilirter"' yanı-
tını verdi.
Daha sonra gazetecilere çay
ikram eden PKK militanlan,
kararlannı bir kez daha anım-
sattılar ve "Bu uygulama sadece
bu bölgeye özgü değil tüm Kür-
distan'ı kapsıyor. Amed bölgesi
pilot bölgedir. Adana için de ge-
çerlidir. Erzunım için de. Ora-
daki bölge sonunlulara da bu uy-
gulamayı devreye sokacaktır"
şeklinde konuştular.
PKK'hlar daha sonra "ser-
bestsiniz" diyerek basın men-
suplannın tek tek ellerini sıka-
rak vedalaşülar.
Bu arada, 4 militan basın
mensuplanna asfalta kadar gö-
türdü ve geri döndü. Bizi götü-
ren militanlar minibüste bekli-
yorlardı. Tekrar mınibüse bine-
rek Diyarbakır'a hareket ettik.
Kentin girişinde bizleri mini-
büsten indirdiler. Oradan taksi-
lere binerek kentte geldik.
Bu arada, gidiş ve gelişimizde
hiçbir güvenlik birimine rastla-
mamamtz dikkat çekiciydi.
Tanığısuçkaiuıkycagıyetkisinc tecavüzttiir
Uğur Mumcu Cinayetini İzleme Kurulu Başkanı Çelenk, Ankara DGM Savabğı'nın
Mumcu suikastı tanığı Ayhan Aydın hakkında suç duyurusunda bulunmasını eleştirdi
Haber Merkezi- Uğur Mum-
cu suikasü tanığı Ayhan Aydın
hakkında Ankara DGM Baş-
savcılığı'nın suç duyurusunda
bulunmaşı, Uğur Mumcu Ci-
nayetini İzleme Kurulu Başka-
nı Avukat Halit Çelenk tarafın-
dan "45 yıllık meslek > aşamım-
da rastlanmamış bir olay" ola-
rak nitelendi. Çelenk, suç duyu-
rusunun soruşturmanın güve-
nilir bir sonuca ulaşmasına ve
bundan sonrakı ihbarlann ve
tanıkhklann engellenmesine
neden olacağını söyledi.
Usul hukukuna aykırı
Uğur Mumcu Cinayetini İz-
leme Kurulu Başkanı Avukat
Halit Çelenk. suç duyurusunun
usul hukuku açısmdan uygun
olmadığını ve yargının yetkile-
rine tecavüz anlamına geldiğini
belirtti. Çelenk. konuya ilişkin
sorulanmıza şu yanıtlan verdi:
-Uğur Mumcu suikastıvla il-
gili olarak ortaya çıkan tanık-
lardan Ayhan Aydın hakkında
Ankara DGM Başsaveılığı'nın
suç duyurusunda bulunmaşı,
usul hukukumuz yönünden
mümkün müdür? Geçmişte böy-
le olaylar yaşanmış mıdır?
ÇELENK: Yürürlüktekı ya-
salara göre bir tanığın doğru
söyleyip söylemedığınin sap-
tanması ve giderek toplanan
kanıtlann değerlendirilmesi.
yargı organlanna ait bir görev
veyetkidir.
Bu \etkiyi başka bir
makamın üstlenmesi, yargı or-
Halit Çelenk
ganlannın yetkilerine bir teca-
vüzdür.
Olayımızda cinayet soruştur-
ması sona ermemişür. Bu
soruşturma bitmeden Ankara
DGM Başsavcıbğı'nın birtanık
hakkında iftira suçu iddiası ile
dava yoluna gitmesi. ceza ve
yargılama yasalanna aykın
düşmektedir.
Kaldı ki olayla ilgili polis
tutanaklanndaki tahnfat
konusu da henüz aydınlan-
mamıştır. Böyle bir olayın
benzerine gerek benim 45 yıllık
meslek yaşamımda gerekse ku-
rul üyesi arkadaşlanmın mes-
lek yaşamlannda pek rastlan-
mamıştır.
-Bu suç duyunısu Uğur Mum-
cu cinayetinin aydınlatılmasma.
deli1lerin toplanmasına nasıl etki
edebilir?
ÇELENK: Böyle bir girişim.
cinayet soruşturmasının gü-
venilir bir sonuca ulaşmasını ve
aydınlanmasını engelleyebile-
ceği gibi, bundan sonra da bu
konuda yapılabilecek ihbarlan
ve tanıklıklan önleyebilecektir.
-Ankara DGM Başsaveılığı'-
nın suç duyunısu bir dava konu-
GAZİOĞLU TUTANAK TAHRİFATEVIYORUMLADI:
Hepimizgünleri unutabiliriz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri
Bakanı Mehmet Gazioğlu. yazanmız Uğur
Mumcu'ya suıkastiyle ılgilen araştınlan
İslami Hareket Örgütü militanlannın
yakalama vegözetim tutanaklanndaki
tahrifat için. "Hepimizin günleri unuttuğu olur"
"dedi.
Gazioğlu. dün İran gezisiyle ilgili dûzenlediği
basın toplantısında konuyla ilgili bir soru
ûzerine. şunlan söyledi:
"Onları korumak pozisyonunda falan
demiyomm, ama çok zaman günleri
unuttuğumuz olur. On dört yazarız, ama bir
hatırlarız ki on beşiymiş. Çünkü karşı taraf
öylesöylüyor,'berum hiçbir kötü niyetim
yok'diyor. Bu gibi olayları hepimiz
yaşamışızdır."
Gazioğlu, Mumcu suikastı soruşturmasına
yönelik bir soruya ise şu yanıtı verdi:
"Bu soruşturmada inanmanızı istcrim ki görev
alan herkes çok büy ük bir efor sarfetmektedir.
Bütün gelişmeler en ince detay larına kadar
değerlendirilmektedir. Olay ın üzerinden
zaman geçmis. olması. hiçbir şekilde olay ı
küllendirmemiştir. savsaklatmamıştu-.
Kamuoyunun gündeminden düştü pozisyonuna
gidilmemiştir. Her an olayın üzerinde çok
büyük hassasiy etle durulmaktadır. Zaten son
zamanlarda bir takım deliller yine
bulunmuştur. Fakat o günlerde bu konunun
hemen basına sızdırılması tahkikat açısmdan
zararlı olmuşrur. Bu konu aydınlanacaktır.
Biraz daha tedbirli davranmakta fayda
mülahaza ediyorum."
su oldu mu?
-ÇELENK: Bu konuda
aglmış bir dava bulunup bu-
lunmadığını bilmiyoruz. Böyle
bir dava açıldığı takdirde, ilk
sorunuzda açıkladığımız hu-
kuk ve usul ilkelerinin mahke-
mece gözönüne ahnacağma ve
değerlendirileceğine inanı-
yonız.
Soruşturma yetkisi
-Uğur Mumcu cinayeti soruş-
turmasının Ankara DGM Baş-
saveılığı'nca yüriirülmesini hu-
kuk ilkeleri yönünden nasıl de-
ğeriendiriyorsunuz?
-ÇELENK: Bir cinayeti so-
ruşturma yetkisi doğrudan
doğruya Cumhuriyet Baş-
savahğı'na ve olayımızda An-
kara Cumhuriyet BaşsavcılığV-
na aittir. Cumhuriyet Baş-
savcılığı olayı araştıracak, tüm
kanıtlan toplayacak ve görevli
mahkemeye davayı açacaktır.
Eğer hazırlık soruşturması so-
nunda. konunun DGM'lerin
görevine girdiği sonucuna van-
rsa dosyayı DGM Baş-
savcılığı'na gönderecektir.
Yasanın gereği bu iken olaya
doğrudan doğruya Ankara
DGM BaşsavcılığYnın el koy-
ması ve hatta İstanbul Cum-
huriyet Başsaveılığı'nın görevi
içinde bulunan polis tutanakla-
nndaki tahrifat soruşturmasını
da kendisinin yürütmesi usul
yasalanmıza açık bir aykınlık
teşkıl etmektedir.
Olağanüstühalvarken
sıkıyönetimegerekyok
EVREN DEĞER
ANTALYA - TBMM Başkanı Hüsamertin Cindoruk. Gü-
neydoğu'da 27 Mart 1994'de yapılacak genel yerel seçimlerin
sağlıklı bir şekilde yapılamayacağı kaygılanna karşılık, sıkıyö-
netim ılanına karşı çıktı. Cindoruk, "Ben kişisel olarak sıkryö-
netime karşıyım" dedi.
Türk Atlantik Konseyi tarafından Antalya Belek'te gerçek-
leştirilen NATO toplantısı nedeniyle Antalya'da bulunan Hü-
samettin Cindoruk, sıkıyönetim istemlerine TBMM Başkanı
olarak karşı çıktı. Cindoruk, "kişisel olarak sıkıyönetime karşı
olduğunu" vurgularken. "Güneydoğu'da olağanüstü hal varken
sıkıyönetime ne gerek var?" diye sordu. Cindoruk. kasım ayın-
da öüneydoğuda uygulanmakta olan olağanüstü hal uygula-
masının süresinın dolacağına ilişkin anımsatma ûzerine ise,
"Meclis gerekirse uzatir" yanıtını verdi.
JBMM Başkanı Cindoruk. ANAP Samsun Milletvekili
Hüseyin Özalp ile Ordu Milletvekili Şadi Pehlivanlıoğlu'nun.
bölücülük ve terör eylemlerinı ortadan kaldırmak amacıyla
başta DYP ve ANAP olmak üzere siyasi, sosyal, ekonomik
görüş ve inanışlan birbirine yakın olan siyasi partiler ile millet-
vekillerinin bir "milh* mutabakat hükümeti" kurma çağnsı yap-
uklannın anımsatılması ûzerine de, "Ben zaten milli mutabakat
meclisinin başkanıyım" karşılığını verdi.
ARGK'nın iddiası
KDP13 milyon dolara
PKKya karşısavaşıyor
Yurt Haberleri Servisi -Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey
Irak'takı PKK kamplanna karşı dûzenlediği "sınır ötesi ope-
rasyon" sürûyor. Bu arada PKK'nın askeri kanadı ARGK ta-
rafından yapılan açıklamada. Kürdistan Demokrat Parti-
si(KDP)'nin Türkiye adına savaşa kaüldığı ve PKK'ya saldın
karşılığı olarak da 13 milyon dolar aldığı öne sürüldü.
Kuzey Irak'ta üstlenen PKK militanlanndan bir gnıbun
Türkiye'ye sızarak Şırnak ve Hakkari'de eylemler vapacağı
yönünde duyumlar alınması ûzerine 8 ekimde TSK tarafından
başiatılan sınır ötesi operasyon sürüyor. Operasyonla ıigili ola-
rak şu ana kadar Olağanüstü Hal Bölge ValiliğTnden yapılan
açıklamalarda 23 PKK militanının öldürüldü belirtildi.
Kurd-Ha Haber Ajansı'ndan dün geçen haber bülteninde.
PKK'nın askeri kanadı ARGK'nin bir açıklaması yer akL.
Açıklamada geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'nın Kuzey
Irak'taki Kürt yöneürni ile işbirliğı yaparak PKK'yı ezme poli-
tikası izlediği, bunu sağlamak için KDP'ye 13 milyon dolar
sağlandığı ve KDP'lilerin Türk güvenlik güçlerinin önünde
PKK'ya saldırdığı kaydedildi. Açıklamada sınır ötesi operas-
yonda KDP güçlerinin 5 komutan ve 19 peşmergesini yitirdiği
belirtilirken, PKK'nın kaybının 9 olduğu açıklandı.
istanbul Barosu
50 avukat DEP'egirch
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Barosu'na kautlı yaklaşık
elli avukat Demokrasi Partısi'ne (DEP) üye oldu. DEP il mer-
kezinde avukatlann partiye katıhmı dolayısıyla yapılan basın
toplantısında konuşan İstanbul İl Başkanı Kemal Pariak,
amaçlannın demokrasiye saldınlar karşısında her kesimi du-
yarlı hale getirmek olduğunu belirterek "Demokrasi güçlerine
ve Kürt halkına saldırıların giderek boyutlandığı ve partimiz üze-
rinde odaklandığı askeri çözümlerin ve miUtarist politikalann
dayatıldığı bu dönemde, çağdaş düşünceden, demokrasiden ve
barıştan yana olan hukukçulann partimize üye ounayı seçmele-
rini son derece anlamlı buluyoruz" dedi Pariak. partisinin
"Kürt" partisi değil. demokrasinin her alanda yerleşmesi için
mücadele veren bir parti olduğunu ifade ederek "Demokrasi
olmadan temiz toplum" olma/. Avukat arkadaşlar DEP üye o[-
maları da göstermiştir ki diğer partiler çözüm üretmede yetersiz
kalmışlardır" dedi.
İLANENTEBLİGAT
ELMADAĞ İCRA MÜDÜRLÜĞC'NDEN
Dosya:! 993İ182
Alacaklı: Hûseyın Taşdelenler. Serasker Cad. Kazasker Sok,
Detay Han 3 10 Kadıköy
Borçlu: Mehmet ŞakirÖztulunç. Beyazıt İş Bankası'nda, istanbul
Borç: 600.000.000 (alü yüz milyon) TL'sıdır. Masraf, faiz ücreti.
vekalet aynca hesap edilecektir.
Yukanda yazılı bulunan alacaklı tarafından hakkınızda yapılan
icra takibinde. yazılı adresinize gönderilen ödemeemri biia tebliğ iade
edilmiştir. Zabıta tarafından yapılan araştırmada da adresiniz tespit
edilemediğinden bu kerre ödeme emrinin ilanen tebliğine karar veril-
miştir. işbu ödeme emrinin ilanen tebliği tarihinden borcu ve takip
masraflannı 22 gün içinde ödemenız (teminat vermeniz). borcun ta-
mamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkında bir
itirazınız varsa senet altındaki imza sıze ait değilse yine bu 22 gün için-
de aynca açıkça bildirmenız. aksı halde icra takibinde bu senedin siz-
den sadır olmuş sayilacağı ımzayı ret ettığıniz takdirde merci önünde
yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itira-
zınızın tnuvakkaten kaldınlacağı senet veya borca itirazıruzı yazılı
veya sözlü olarak icra dairesine 22 gün içinde bildirmediğiniz takdir-
de ayni müddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunma-
nız veya hakikata aykın beyanda bulunursanız hapısle cezalandın-
landınlacağınız. borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebn icra devam
edileceği tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 51805
İLANENTEBLİGAT
ELMADAĞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Dosya: 1993 1183
Alacaklı: Hüseyin Taşdelenler. Kadıköy. Altıyol, Serasker Cad.
Kazasker Sok. Detay Han, No: 8. Kat: 3, No: 10 İstanbul
Borçlu: Reşat Yıldınm, Yıldınm Cad. No: 5. Haliç-Fener İstanbul
Borç: 250.000.0000 TL'sı %30 faiz ücreti. vekalet aynca tahsil edi-
lecektir.
Yukanda yaalı bulunan alacaklı tarafından hakkınızda yapılan
icra takibinde yazılı adresinize gönderilen ödeme emri bila tebliğ iade
edilmıştir. Zabıta tarafından yapılan araştırmada da adresiniz tespil
edilemediğinden bu kerre ödeme emrinin ilanen tebliğine karar veril-
miştır, işbu ödeme emrinin ilanen tebliği tarihinden borcu ve takip
masraflannı 22 gün içinde ödemeniz (teminat vermeniz) borcun ta-
mamını veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkında bir
itirazınız varsa senet altındaki imza size aiı değilse y ine bu 22 gün için-
de aynca açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takibinde bu senedin siz-
den sadır olmuş sayılacağı, imzayı ret ettiğiniz takdirde merci önünde
yapılacak duruşmada haar bulunmanız. buna uymazsanız vaki itira-
anızın muvakkaten kaldınlacağı senet ve borca itirazınızı yazılı veya
sözlü olarak icra dairesine 22 gün ignde bildirmediğiniz takdirde ayni
müddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız veya
hakikata aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlandınlaca-
ğınızı, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icra devam edileceği
tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 51807