Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17EKİM1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hekiıııleriııeyleıııi şekillenîyor• Hekimler Türk
Tabipler Birliği'nde
yaptıJdan toplantıda
yann yapılacak eylemin
aynntılannı tartıştı.
Yapılan bir ankete göre
hekimlerin tamamına
yakını eylemde yana.
ANKARA (Cumhurivet Bü-
rosu) - Hekimler eylemden ya-
na. 18 ekım pazartesi günü baş-
layacağı bildirilen "Beyaz Ey-
tem"in şekli. Türk Tabıplen
Birhği (TTB) Genel Yönetim
Kurulu toplantısında ele alındı.
Ankara Tabip Odası'nın
(ATO) yaptırdığı ankete göre
Hekimler ne istlyor?
• Tam gün tazmnarı: Maaşının yanında gelır sağlarnak ıçin
muayehane açmak v ev a ozel sektörde çahşmak zorunda kalan
hekimlerin tam gün kamuda çalışmalan karşılığında tatmin edıci
düzevde bir tazminat verilmelı.
•Temel sağlık tazminatı: Pratisyen hekımliğı desteklemek
amacıv la sağlık ocaklan ve sağlık müdürlüklerinde çalışanlara
tazminat odenmeh.
•Özel hizmet tazminatı: Hckım ücretlerini oluşturan kalemler
ıçınde özel hizmet tazminatında yapılabılecek bır artışla hekım
emeğının karşılığının venlmesi için bir ıyıleştirme yapılmalı
• Iş riskleri: fş riskıne tabı branşlarda mevcut haklann
kullanılması konusunda bakaniık bırgenelgeçıkarmalı
• Hekim dağdımuıı düzeltmeye vönelik tazminatiar: Kalkınmada
öncelikhvörelerdeçalışanhekımlereverilentazmınatlarda yüzde
400'lere \ aran oranlarda artış yapılmalı
• Eğitim Tazminatı: Şef, şef yardımcısı, başasistan veasistanlara
özel hizmet tazminatı kadar eğıtım tazminatı venlmeli.
Nöbet sorunu: Birincısi ısteyenın nöbet iznı kullanabılmesı, ıkıncısı
nöbet ücretı hakkının sınırlanmaması. üçüncüsü nöbetın ağırlığına
göre karşılandınlmasıdır. Hekım enflasyonu önlenmelı.
• Zorunlu istıhdam polıtıkasından vazgecılmeli.
• Mecbun hizmet kaldınlmalı.
hekımlenn yüzde 93'ü eylem-
den \ana. ATÜ Yönetim Ku-
rulu üyesi Dr. Mete Alp ıse
"yargsız infazlara" tepkı gös-
termeyen hekimlen. demokra-
tik bir ortam mücadelesı yerine.
sadece parasal "pasta paylaşı-
mı" mücadelesı vermekle suçla-
dı
TTB'de dün bir araya gelen
42 tabip odasının temsilcileri.
eylem takvimi veeylem sürecin-
de izlenecek tutumu tarüştılar.
Toplantıya katılanlar. süresiz
ve aralıklı iş bırakma. iş yavaş-
latma. toplu viziteye çıkma.
siyah önlük bırakma, eylemler
süresince yakalara siyah hilal
takma, yerel seçimlerde oy kul-
lanmama ve açlık grevi önerdi-
ler. Akşam da diğer sağlık ör-
gütlerinin temsilcileriyle bir
araya gelen TTB yöneticileri,
eylem takvimine son şeklini
verdıler Yanndan itibaren yü-
rürlüğe gırecek "Beyaz Eylem
Takvimi" bugün düzenlenecek
bir toplantı ile kamuoyuna du-
yurulacak.
Ankara Tabip Odası (ATO)
tarafından yaptınlan bir ankete
katılan hekimlerin yüzde 98'i,
çalışma ortamlannı ve ücretle-
nnin yetersizlığini dile getirdi.
965 kişı üzerinde uygulanan an-
kete katılan hekimlerin yüzde
93'ü özlük haklannı elde ede-
bılme yolunda eylemin gerekli-
liğıni vurguladılar. Eylem şekli
konusunda da ankete katılan-
lann yüzde 45'i "iş bırakma".
yüzde 27"si "iş yavaşlatma".
yüzde 23'ü de "toplantı ve yürü-
yüş" yapılması gerektiğıni ifade
ettiler.
DISK uzun yürüyüs önerdi
Ozelleştirmeye karşı
ortak mücadele kararı
• Sendikalar ozelleştirmeye. taşeronlaştırmaya ve
işten çıkarmalara karşı birlikte mücadele etme
karan aldı. Eylem kararlan 23 ekimde yapılacak
ikinci toplantıda ele ahnacak.
İstanbul Haber Şervisi -
DİSK, Türk-İş. Hak-İş. Kamu
Çalışanlan Sendıkalan \e do-
kuz meslek örgütü. ozelleştir-
meye. taşeronlaştırmaya ve iş-
ten çıkarmalara karşı birlikte
mücadele etme karan aldı. Ey-
lem kararlan 23 ekimde Türk-
İş Genel Merkezi'nde yapıla-
cak ikincı toplantıda ahnacak.
DİSK'ın çağnsıvla dün
DİSK Genel Merkezı'nde bir
araya gelen konfederasyon sen-
dika ve dokuz meslek örgütü
temsılcısi. "Sermavenin özelleş-
tirme, taşeronlaştırma ve işten
çıkarmalar şeklinde de\am eiden
saldırılarına karşı toplumun or-
tak değerlerini savunma, de-
mokraük haklan vaygınlaştır-
ma doğnıltusunda ortak müca-
delenin örgütlenmesi karan"
aldıklannı açıkladılar. Basına
kapalı olarak yapılan toplantı-
nın ardından yapılan "Artık
Söz Bizim" başlıkh yazılı açık-
lamada "Tekelci semıâyenin is-
temivJe bükümetin başlattığı >e
yapısal dönüşüm di\e adlandın-
lan anti demokratik programın
bir parçası olan özelleştirmenin
özünde tiinı halkın anti demok-
ratik uvgulamalara mahkum
edilmcsi ve toplumun birikimiyle
oluşan kamu değerlerinin tekel-
lere peşkeş cekilmesi, sendika-
sızlaştırma. işsizlik, hayat paha-
lılığı demek olduğu ortaya
çıkmıştır" ıfadesı >er aldj. Özel-
leştirilmek istenen kunımlara.
bu kurumlardaki tüm değerleri
yaratan çalışanlarca sahip çıkı-
lacağı belirtilen açıklamada.
halkın çıkarlan doğrultusunda
ahnacak karar ve uygulama bı-
çimlennın 23 ekimde Türk-İş
Genel Merkezi'nde yapılacak
toplantışla belırleneceği kayde-
dıldi.
DİSK'in uzun yüriiyüş
önerisi
DİSK ise, "Sermayenin genel
saldınsı" olarak nitelediği özel-
leştirme karşısında. "Uzun Yü-
riiyüş" önerdi. DİSK Genel
Sekreten Süieyman Çelebi top-
lantıdan önce yaptığı basın
açıklamasında özelleştırme, ta-
şeron uygulamalan ve işten çı-
karmalar karşısında bir kam-
panya başlatma karanyla çağn
çıkardıklannı anımsatü. Çele-
bı. "Bu toplantı öncelikle özel-
leştirme programının hemen
durdurulması. KİT'lerin toplum-
sal işlevlerine kavuşturulması,
sermay e ve işgücü ka\ naklarının
vcrimli kullanımına davalı, top-
lumsal iirefim olanaklarmı ge-
nişleten ve yeni teknoloji üretebi-
len demokratik ve şeffaf bir
yapılanmaya kavuşturulmasın-
da önemli bir işieve sahip olma-
ladır" dedı.
DİSK'ın toplantıya sunduğu
önenler arasında örgütlerin.
temsılcılerinin katılacağı "Uzun
Yürüyüş"ün yanı sıra. yaygın
bölgesel nitelikli eylemler, toplu
telgraf çekme, faks kilitleme.
panel ve açıkoturumlar düzen-
leme. bildın dağıtma ve afış
asmayeraldı.
Bakan Aktuna: Yorum,
haberi çarpıüyor
• Yıldınm Aktuna, DYP
Beşiktaş ilçe merkezinde
düzenlediğı basın
toplantısında, "80"li yıllarda
habere yorum katılması
moda oldu. Haberde yorum
yapılarak haber
çarpıtılmaktadır. Bizim
istedığimiz.
yorumsuz-bağımsız haber
sürecinin işletilmesidir" dedi.
İstanbul Haber Servisi- Dev-
let Bakanı ve Hükümet Sözcü-
sü Yıldınm Aktuna. Nurettin
Sözen yönetımindekı İstanbul
Büyükşehir Belediyesi yöneti-
minin "dürüst çaûşamaması"
yüzünden İstanbul'un "çözüm-
lenmemiş sorunlar yumağı hali-
ne geldiğini" söyledi. Aktuna,
Ümraniye çöp faciasmdan da
Nurettin Sözen'in sorumlu ol-
duğunu savunarak "Ben Bü-
yükşehir Beledive Başkanı ol-
saydım İstanbulluların yüzüne
bakamaz, istifa ederdim" dedi.
Aktuna, basının, haberlenne
"aşm yorum" kattığını ileri sü-
rerek "Haberlere yorum katılıp
haber çarpıtümaktadır. Bizim
istediğimiz. yorumsuz-bağımsız
haber sürecinin islemesidir. Ha-
zırladığımız yasa taslağı ile bu
konudaki düzenlemeleri kanun-
laştıracağız" dedı.
İstanbul'a ayrı önem
Devlet Bakanı ve Hükumet
Sözcüsü Yıldınm Aktuna.
DYP Besıktaş ilçe merkezinde
düzenlediği basın toplantısın-
da, yerel seçım çalışmafannı
hızlandırdıklannı ve İstanbul'a
ayn bır önem verdıklennı söy-
ledi. Aktuna. İstanbul'un iyi
yönetılmesınin büyük önem ta-
şıdığını, başta su sorunu olmak
üzere çöp, hava kirliliği, trafik,
çarpık yapılaşma gibi sorunla-
nn İstanbul halkını üzdüğünü
ifade ettı. Aktuna."Bugünkü
beledive yönerimi bunları lavı-
kıyla yapmadı. Dürüst, namus-
lu. şaibelerden uzak bir beledive
olmadığı için şehir cözümlenme-
miş sorunlar yumağı haline gel-
S.O.S. İSTANBUL
l s t a n b u l H a b e r S e n i s i
- s o s
- İstanbul Çevre Gönüllüleri
pıa t f o m ,u, Dum a G.da Günü nedeniv le Ortaköy Iskele mey-
danında toplantı düzenledi. Ptatformun kurucusu Türksen Başer Kafaoğlu, Türkive'de bazı kişilerin açlık çekerken. varlıklı kesimin
ithal gıda nıaddcleri arasında marka seçimi >apmasının büvük bir eşitsizlik olduğunu sövledi.Dinlevicilere "Bugün ne vediniz? Yediği-
nizden ernin misiniz?" dive soran Kafaoğlu, özellikle ithal gıdalarda aşırı miktarda katkı maddesi kuİlanıldığını ve bu maddelerin mikro-
bivolojik üremeve sebep olabildiklerini sözlerine ekledi. Çevre Gönüllüleri Platformu'nca konuyla ilgili aldatıcı. ekonomik ve psikolojik
sömüriilü reklamların v apılmaması istendi.
'Özelleştirme değil gösteriyapıyorlar'
ANAP raporunda hükümetin özelleştirmeyi siyasal çıkar aracı olarak gördüğü
ve PTT ve Etibank gibi uygulamalann gösteriden öteye geçmediği vurgulandı
OS.MANAYDOĞAN
ANKARA - ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Ekrem Pakdemirli başkanhğında-
ki ANAP Teknik Bürosu tarafından.*DYP-
SHP koalısyon hükümetinin özelleştirme po-
litikalannın değerlendirildiği bir rapor hazı-
rlandı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yı-
Imaz'a sunulan raporda. PTT'ye uygulan-
mak istenen modelin özelleştirme teknik ve
hukukuna aykın olduğu belırtilerek "Ya tam
özelleştirilir va da KİT olarak kalır. Merkez
Bankası'nda da kişilerin özel hisseleri vardır.
Ama kimse Merkez Bankası'nın özelleştiril-
miş olduğunu bugiine kadar ileri surmemisrir"
görüşüne yer venldi Hükümetin özelleştır-
mede başansız olduğu ifade edilen raporda,
Etibank ve PTT uygulamalanyîa "gösteri
vapılmak istendiği re a.vasi gelecek besaplan
yapıtdığı" savunuidu.
ANAP Genel Merkezi'nde hükumet çalış-
malannı ızlemekle görevli teknik ekıpleri
tarafından "Hükümetin Özelleştirme Gösteri-
si" başlığıyla hazırlanan rapor Mesut Yı-
lmaz'a sunuldu. "Koalısyon hükümetinin
özelleştirmede siyasi bir gelecek amaçladığı ve
bu alanda vaptiğı girişimlerin bir gösteriden
öteve gitmediğinin PTT ve Etibank uvgutama-
lanyla ortava çıktığı" saptaması vapılan ra-
porda. PTT'nın telekomınıkasyon hizmetle-
nnin özelleştırilmesıne ilışkın modelin, "özel-
leştirme teknik ve hukuku" ile ters düştüğu be-
lirtıldı. PTT'nın T'sınin sauşında bır özelleş-
tirme olmadığı savunulan raporda, Türk Te-
lekominikasvon AŞ'nin. ancak yüzde 49 hıs-
sesınin satılacağı ve ıdarenın devletin elinde
olacağı bclırtilerek "Bu dunım serbest ekono-
miye tamamen terstir. Yani eskiden olduğu
gibi her şey devletin elindedir. Yine devlet teke-
li söz konusudur" dendi
Raporun sonuç bölumünde ise özeUeştırme-
de ızlenmesı gereken uygulamalar anlatılarak
KİTIer ve özelleştırmeye her şeyden önce hu-
kuksal bir temel oluşturulması gereküği ifade
edildi. Raporda. geniş kapsamlı olarak ele alın-
ması gerektiği vurgulanan özelleştirmenin. ke-
sınlıkle yeni tekeller oluşturmayacak ve tüken-
cinın korunmasıru sağlayacak yasal düzenle-
melerle birlikte yapılması gereküğıne dikkat çe-
kıldı
miştir. Ümraniye çöp faciasın-
da. belediyenin ihmali. insan
vaşamına savgı duvınaması ve
dikkatsizliği önemli rol oynadı.
Ben o gün beledive başkanı ol-
saydnn İstanbulluların yüzüne
bakamaz. istifa ederdim" dedı.
Basına yasa denetimi
Yıldınm Aktuna. konuşma-
sında hükümetin dört ana he-
defınin olduğunu söyleyerek
bunlan şeffaf ihale, devlet gö-
revlüerinin her yıl mal bıldiri-
minde bulunması. partilere
yapılan bağışlann hesabının ve-
rilmesı ve basınla ilgili hedef
olduğunu söyledi. Aktuna, ba-
sınla ilgili hedefı açıklarken,
gazetelerin haberleri yorum-
layarak verdığini ve haberlenn
bu nedenle çarpıüldığıru ileri
sürdü. Aktuna şöyle dedı:
"Medyayla ilgili çalışma yü-
rütüyoruz. Medva kendi içinde
demokratikleşmelidir. Vayın
kuruluşlarının sahibinin habere
müdahalesi so/konusu olamaz.
Eminim ki bugün yapılmıyor,
ama gelecekte de yapılmaması
için çalışıyoruz. 801i yıllarda ha-
bere vorum katılması moda ol-
du. Haberde yorum vapılarak
haber çarpıtılmaktadır. Bizim
istediğimiz, yorumsuz-bağımsız
haber sürecinin işletilmesidir.
Hazırladığımız yasa taslağı ile
bu konudaki düzenlemeleri ka-
nunlaştıracağız. Böylece basının
öncülük ettiği 'temiz toplunı-
temiz yönetim1
kampanvasına,
'temiz basın-temiz TV" halkası
eklenmiş olacaktır. Biz, tüm
medya türlerinin de bize destek
olacağına inanıvoruz."
Türkiye'de ölüm
saçan topraklar
İşte bunlardan biri, lânetli
köy: Karain! Nüfusu sekiz
yüzden uç yüze indı. Devletin
bile unuttuğu köylüler gizli
bır karantına altında.
Araştırmalar. raporlar,
görüşler... Meclis teki
sürgün çocukları
Dine sıfırdan
başlatan vakıf
Uç günde nasıl mü'mın
yetiştıriliyor. Hedefleri ne,
fikirlerini hangi yöntemlerle
dünyaya yayıyorlar.
Yıllar önce topraklanndan nasıl
süriildüler. nasıl direndiler,
^imdi ne hissediyorlar?
TBMM'nın kınk kalpli üyeleri
ılkkezAKİS'te...
Demır Uzia. Refah Partisi"ni >azdı * İspanya'da. zeytimağı verine saiılan makine >ağı 1000 IdşiBin ölumıine
oedeo oido * Ilhan Kesıcı ile Taosu Çiller ıızerint • DEP'in dibi gorundü mu? * Husametdn Cindoruk'tan.
DemireJ'le ÇilJer'in yanhş anlama toplanlılan * OtkLai.' Bonozede viabiBrsiniz ' Taşralıtarm Moskova'ıa isyanı
* GAP'a PKK engeli * Somaii'de kim. nered«. ne hata japü? * İstanbul'da piramit gizemi • A>ı. Avnipaiı
obcak mı? * Rallide puankuna lartışmalan: Deve, kovboju geçti * Çılgın fotoğrafçı Avedon'dan yûz>ılın pırriosı
AKÎS*\ornrmıız haber... vaiansı/ \orum
CUMHURIYETTEN
OKURLARA
ÖZGEN ACAR
Madonna'dan Çiller'e
V/ASHINGTON - iki ülke arasında yüksek düzeyde gö-
rüşmeler yapıldıktan sonra -olayın önemıne bağlı ola-
rak- bazı radyo istasyon ve TV kanalları, gazetecilerin
görüşlerine başvururlar.
Bu ayaküstü mülakatlarda en başta gelen soru "Size
göre görüşmeler başanlı oldu mt/"biçimindedir.Bu so-
ruyu topu topu 1-1.5 dakika ıçınde yanıtlamak zorundası-
nızdır.
Türkiye Başbakanı Tansu Çiller'in VVashington'da
ABD Başkanı Bill Clinton ile görüşmesinden sonra da
böyleoldu.
Bu arada birkaç soyleşı de benimle yapıldı. Bunların
içinde Kaliforniya'da unlü Berkeley Üniversitesi'nin bu-
lunduğu yörede yayın yapan bir radyonun muhabiri de
vardı.
Muhabir, şu soruyu yöneltti'
"Nüfusunun yüzde 99u Müslüman olan bir ülkede na-
sıl olur da bir kadın başbakan seçilebilir?"
Birkaç dakika içinde laik Türkiyenin öteki Ortadoğu
ülkeleri gibi olmadığını anlatmaya çalıştıktan sonra şu
örneğı verdinr
"Değil Ortadoğu'daki bir Müslüman ülkede, hatta
Amerika 'nın bazı eyaletlerinde dahi Madonna'ya eşlik
eden sanatçıların sahneye yarı çıplak inmesine izin ve-
rilmez. Kamuya açık yerlerde çıplaklık bazı eyaletlerde
yasaklanmıştır. Birkaç gün önce Madonna'yı İstanbul'-
da dinledim ve bu cinsel, hatta eşcinsel ağırlıklı, yarıçıp-
lak gösteriyi izledim. Madonna nın yançıplaksanatçılan
50 bin kişi onünde böylesine bir gösteriyi bir ülkede öz-
gurceyapabiliyorsa, o ülkede neden birkadın başbakan
seçilmesin? Madonna, bu gösteriyi Iran'da, Kuveyt'te,
Suudi Arabistan'da yapabilir mi? Yapamaz. Dolayısıyla
Türkiye, bir Kuveyt, bir İran, bir Suudi Arabistan değil-
dir."
•••
Berkeleyli radyo muhabiri gibi pek çok Amerikalı üç
aşağı beş yukarı Türklere aynı soruyu soruyordu.
Başbakan Çiller, Amerikan yönetimi ve kitle iletişim
araçlarında 'Müslüman-laik-çağdaş' Türkiye kavramını
işlerken bıyıklı, esmer bir erkek göruntüsüne kıyaslaçok
daha inandırıcıydı.
Çiller'in Amerikan TV kanallarında Somali ve Haiti'-
deki olaylar arasında sıkışıp kalması gerçekten bir
şanssızlıkoldu
Gezı öncesınde sadece birkaç gazetede hakkında ya-
zı çıktı. Beyaz Saray görüşmesinden sonra Amerikan
basınında sadece yerel VVashington Times gazetesinde
bir resimaltı olarak haberleştırildi. TV ekranlarında ise
Clinton'ın kendisi ile birlikte yaptığı basın toplantısında
Başkan'ın Somali hakkında bir soruya verdiği yanıt ne-
deniyle göründü. Haberın konusu kendisi değildi.
Bununla birlikte, bu yazının yazıldığı şu dakikalarda
Başbakan Çiller, bazı TV kanallarınaözel mülakatlar ve-
rıyordu. Bu mülakatlarda 'Musluman-laik-çağdaş Türk
frad/n/'imajını sürdürüyordu.
•••
'BeyazSaray'öa Türk basın, radyo ve televizyon men-
suplarının, kelimenin tek anlamıyla yarattıkları istila'
üzüntü veriçıydi. Beyaz Saray, TV kameraman vefotoğ-
rafçılar için Turkiye'ye 30 kişilik geniş bir kontenjan ayır-
mıştı.
Benzeri durumlarda 'pool-havuz' anlamında bir işbö-
lümü yapılır, içeri girenler, gırmeyenlere film, resim ve
haber verirlerdi. Bu, basında bir 'çelebiler anlaşması'-
ydı.
Başka ülkelerde saygıyla uygulanan bu kural, -ben
dahil- aralarında bazı genel yayın yönetmeni ve köşe
yazarları da bulunan bütün meslektaşlarımca çiğnendi.
30 kişi yerine karşılarında 60'tan fazla Türk gazetecisini
gören Beyaz Saray güvenlik ve basın sorumluları bu
olağanüstü itiş-kakış üzerine 'pesetmek zorundakaldı.
Yetkıliler, Türk gazetecilerı dalgalar halinde içeriye
alırkenöğrendikleri yavaş've /fme'gibiTürkçesözcük-
lerı de bolca kullandılar. Bu yetkililer bazı TürkTVkanal-
larının bu itiş-kakışta içeriye neden "Allah Allah" haykı-
rışları ile gırdıklennı de bir türlü anlamadılar.
Clinton ve Çiller ile heyetleri önünde ortaya çıkan bu
itiş-kakış gerçekten meslek adına düşündürücü ve çok
acıydı.
Işin ilginç yanı bu itiş-kakışta Beyaz Saray'ın geçilmez
güvenliği delinmiş ve aralarında iki çocuğun da bulun- <
duğu beş isveçli turist bile Oval Oda'daki Türk-Ameri-
kan zirvesinin başlamasına tanık olmuştu.
•••
Başbakan Çiller'in halkla ilışkıler anlayışı Amerikan
dünyasında başanlı.Ancak. Turkiye'ye yönelik basınla
ilişkıleri çok zayıf. Bunda çevresinde sadece belirli ka-
lemleri kullanma ile onlara yakınlaşma psikolojisinin
etkili olduğu görülüyor.
Başbakanın bir basın burosu var Başbakanın yete-
nekli pek çok danışmanı var Ama, başbakanın hala bir
basın sözcüsü yok. Çiller, Amerikan hükümetinin ileri
gelenleri ile konuştu. Dünya Bankası ve IMF gibi örgüt-
lerin başkanları ileekonomiyı tartıştı. Amerikan işadam-
ları ile iş bitirdi.
Ama tanrının hiçbir kulu basını aydınlatma yoluna git-
medi...
Sağlıklı, mutlu ve başanlı günler dileğiyle...
TBMM Komisyon üyesi Ayhan:
Mumcu cinayetine, SHP'den
HEP'e geçen bir
milletvekili de bulaştı
ÇANAKKA-
LE (AA) -
TBMM Araş-
tırma Komis-
yonu üyesi ve
Çanakkale
Milletvekıh
SüJeyman Ay-
han. gazetecı-
yazar Uğur Sffleyman Ayhan
Mumcu'nun bombalı saldınyla
öldürülmesı olayının aydınlan-
dığını ve anayetin "çözümlen-
me" aşamasında olduğunu
söyledi.
Çanakkale'de bir basın top-
lantısı düzenleyen Ayhan.
TBMM Faili Meçhul Cinayet-
leri Araştınna Komisyonu'nun
yann yapılacak toplantısında
"önemli belgeler"in görüşülece-
ğini bıldırdı.
Ayhan. şunlan söyledi:
"Uğur Mumcu cinayetinde
bugiine kadar emniyet teşkilatı-
nın ve MİTin çıkaramadığı, bei-
ki de tesbit edemediği bazı konu-
lan, yakın bir gelecekte ortaya
çıkaracağız. Olay, hergün baş-
ka bir boyırt kazanmaktadır.
Işin içerisine birtakun siyasi ki-
şiler de girmektedir. Eski bir
SHP'H, daha sonra HEFe ge-
çen bir milletvekilinin de bu işe
adı karışmıştır. Bu konuda daha
fazla açıklamayı benden bekle-
ıneyin. Bu işlerin üzerine git-
mekteyiz."
Ayhan. önümüzdeki dönem-
de Diyarbakır, Mardin ve Bat-
man'a komisyon adına gide-
ceklerini bildirirken "TBMM
olarak, mutlaka faili meçhul d-
nayetlerin üzerine gkkceğiz"
diye konuştu.