Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5OCAK1993SALJ CUMHURİYET SATFA
HABERLER
İzmip'e yatırımı
SHPazbuldu
• İZMİR (AA) - SH P Izmir
ll Başkanı Turan Karakaş,
yatınmlarda lzmir'e layık
oldugu ağırlığın
verilmediğini, bunun için
parti üst yönetimi ve
bakanlarnezdinde
girişimlerde bulunacaklannı
söyledi. Karakaş, konuyu, 9
ocakta toplanacak SHP
küçük kurultayına
götüreceklerini bildirdi.
Izmir için üretilen
hizmetlerin artünlması
konusunu görüşmek ûzere,
oarşamba günü partili
jelediye başkanlan,
perşembe günü de ilçe
başkanlan ile birer toplantı
yapacağını açıklayan
Karakaş," Bu toplanUlarda,
'belediyelere daha çok
kaynak sağlanması için neler
yapabilirizf konuşacağız"
dedi.
Türkeş'ten
2000e Doğpu'ya
dava
•ANKARA(AA)-MÇP
Genel Başkanı Alpaslan
Türkeş, 2000'e Doğru
dergisinde yayımlanan bir
yazıda 'İsrail'le işbirligi
yaptığY yolundakı iddialar
Ü2erine, dergı hakkında 50
milyon liralık lazminat
davasıaçtı.Türkeş'in •
avukatı Mehmet Refet Eke
tarafından Ankara Nöbelçi
AsliyeHukuk
Mahkcmesi'ne verilen dava
dılekçesinde, derginin geçen
kasım ayındaki sayısında
MÇP Genel Başkanı
Alpaslan Türkeş ıle ilgili bir
yan yayımlandığı ve yazıda
Alpaslan Türkeş'in yabancı
Aihbarat örgütleriyle
bağlanüsı olduğu iddiasına
yer verildiği kaydedildi.
Cevheri,
Azerbaycan'a
gitti
• İSTANBUL (AA) - Tanm
ve Köyişleri Bakanı
Necmettin Cevheri, resmi
lemaslarda bulunmak üzere
bugün uçakla Azerbaycan'a
gitti. Cevheri, hareketinden
önceAtatürk
Havalimanı'nda yapüğı
açıklamada, Bakü'deki
temaslan sırasında, tanmsal
işbirligi anlaşmaa
imzalayacaklannı bildirdi.
Cevheri, Azerbaycan ile
tarihten gelen ilişkilerin
önümüzdeki asırda da
dcvam edeceğini, öteki Türk
cumhuriyetleriyle de her
türlü faaliyetleri geliştirmek
istediklerini belirtti.
Cezaevinde
açlık grevi
•ŞANLIURFA
(Cumhuriyet)-HEPİl
Başkanı Muhsin Melik,
Şanhurfa Cezaevi'nde 56
tutuklu ve hükümlünün 14
gündür sürdürdüğü açlık
grevinin endişe verici
Soyutlara ulaşüğını söyledi.
Muhsin Melik, yaptığı yaalı
açıklamada Şanhurfa
Cezaevi'ndeki tutuklu ve
hükümlülerin haftada bir
gün görüş izni ve ısmma
somnlannın çözümünü
istediklerini, ancak bu
istemlerinin
karşılanmadığından yakındı.
Tutuklu ve hükümlülerin 14.
gününe giren açlık grevinin
endişe verici boyutlara
ulaşüğını öne süren Muhsin
Melik, HEP-ÖZDEPve
İHD yöneücilerinin tüm
girişimlenne karşın açhk
grevinin sona erdirilmesini
sağlayacak olumlu gelişmeleı
sağlayamadıkannı söyledi.
Melik, "Tutuklu ve
hükümlülerin hakh grevini
destekliyoruz" dedi.
Gürcistaıfe
yardım
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye,
Gürcistan Cumhuriyeti
içinde yer alan Guney
Osetya Özerk Bölgesi'ne
acil insani yardım yapmaya
karar verdi. Gıda madeleri,
ilaç ve jenaratörden oluşan
660 bin dolarlık yardım,
dün Ankara'dan yola çıktı.
Dışişleri Bakanlığı'nca
yapılan açıklamada, Güney
Osetya'da olan çatışmalar
ve bölgenin son üç yıl
nde karşı karşıya kaldıgı
uç buyük doğal afet
nedeniyle, Guney Osetya'ya
yardım yapılmasının
kararlaştırıldığı bildirildı.
Kızılay'a ait kamyşonlarla
gönderilen ve ayrım
yapılmaksızın Güney
Osetya'da yaşayan tum
etnik gruplara dağıtılacak
yardım malzemesinin
gönderilmesi hususunda
Gürcistan hükumetinin
göstermiş olduğu anlayış ve
işbirliğinin Ankara
tarafından "takdirle
karşılandığı" da açıklamack
yer aldı.
SHP'nin İstanbul Raporu'nu hazırlayan Gürseler'e göre özel bir yasaya ihtiyaç var
IstaııbııTayeııi yapılamııa• Gebze, İstanbul'a bağlanmalıdır.
• İstanbul ve bağlı bölgede bütün bakanlıklann
bölge müdürlükleri kurulmalıdır.
• Kaymakamlann yetkileri artınlarak halen
valiler tarafından yürütülen bir kısım yetkiler
devredilmelidir.
• Semt belediyejeri kurulmalıdır.
• İstanbul'da yaratılan rantlardan lstanbul'un
daha fazla yararlanması sağlanmah. . .
• İstanbul'un içinde yoğunluk artıncı yatınmlar;
örneğin yeni küçük ya da organize sanayi
bölgeleri kurulması yasaklanmahdır.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
roso) - İstanbul için aranan yeni
yapılanma modeli, koalisyon
ortaklannın haarladıklan ra-
porlar doğrultusunda, İçişleri
Bakanhğı'nca kesinleştiriliyor.
Bu çahşmalarda SHP'yi temsil
eden ve SHP'nin İstanbul rapo-
runu haarlayan Başbakanlık
Başdanışmanı Güneş Gürscler,
yeni yapılanmada lstanbul'un,
Trakya'nın tamamı, Sakarya
ve Kocaeli illerin katılımıyla bir
bütün olarak düşünüldüğünü
bildirdi. Gürseler, bölgede cev-
resel etki değerlendirmesi yapıl-
mamış olan yatınmlara izin
verilmemesinin de hükme bağ-
lanması gerekeceğini belirterek
"İstanbul yalnız bırakılamaz"
dedi. Güneş Gürseler, hazırhk-
lar ve koalisyonun SHP kana-
dının bu konudaki yaklaşımı
konusunda Cumhuriyet'in so-
rulannı şöyle yanıtladı:
İstanbul için bugün yapıbnak
istenen necbr?
GÜRSELER- İstanbul'u
bugünü ve yannı ile değerlendi-
rirken geniş düşünmek, günü-
müzün kahp ve sınırlanni
aşmak gerekır. İstanbul ülke
nüfusunun yüzde 15'ini bann-
dırmaktadır. Bu oran 1985 nü-
fus sayımında yüzde 11 idi. Yıl-
hk nüfus artış ofanı yüzde 4.8'-
dir. İstanbul, 10 milyona
yaklaşan nüfusuyla, kentsel,
bölgesel ve metropolitan sonın-
lanyla yalnız bırakılamaz. İs-
tanbul'a yeni bir idari yapılan-
ma, yeni yönetim şekli ve yeni
parasal kaynaklar bulunmab-
dır. tstanbul'da oluşan çok bü-
yük ranllardan yararlanarak
lstanbul'un parasal sorunlan-
na çözüm aranmalıdır. Bu am-
açla, şu düzenlemeleri içeren bir
"İstanbul yasas" çıkanlma-
lıdır: "istanbul'un sorunlanna
bulunacak çözüm, İstanbul'u
tümüyle Trakya ve Kocaeli, Sa-
CHP'den istifalar sürüyor
Tekiııistifasında
yöııeticileri suçladı
ANKARA (Cumhuriyet Bu-
rosa) - SHP Parti Meciisi üyesa
ve CHP eski milletvekili Vamık
Tekin'de CHFden istifa etti.
Tekin istifa dilekçesinde, yöne-
timin sosyal demokraüan birleş-
tirici ve bütünleştirici olmadığmı
ve politikalannın CHP'yc yakı-
şmadığı gerekçesini gösterdi.
Vamık Tekin, CHP Genel
Merkezi'ne gönderdiği istifa di-
lekçesinde, CHP'ye nesilcr boyu
ödenecek borcun yetmeyeceğini
belirterek, üyeliğjnden yöneücı-
liğine kadar her türlü görevde
bulunmuş bir insan olarak istifa
etmekten büyük üzüntü duydu-
ğunu ifade etti. CHP yeniden
açılırken sosyal dcmokratlann
birteştirilmesinin platformu ola-
cağı umudu icinc girdiklerini be-
lirten Tekin şunlan beHrtti:
"Şimdiki oluşum ise kavgacı,
bölünerek daha da küçülmeci,
benci, marinaleşmeye ye klüp-
lemeye gtdecek bir poliükayı be-
nimsemiş görünmektedir. Sos-
yal demokrat kitlelerin birbirle-
riyle kavga etürilmesinin CHP'-
liklc bağdaşmadığına inanıyo-
rum.
Alternaüfi olmadığı, ya-
lanının Türk halkına yuttur-
maya çalışıldığı "sözde serbest
piyasaa", "sosyal devlet bitmiş-
tirci" poütikalann stepnesi ol-
maya teşnc, sözde yeni sol sıyasi
görüşlerin gönlümüzün kutsal
yerinde oturan gerçek CHP'ye
yakışmayacağına inanıyonım"
Egeliişadamlanıun
gözüde politikada
ANKARA (ANKA) - fstan- departicilikle.kişiselliderliksa-
bul'daki Türk Genç İşadamlan vaşının birbirinden aynlması
Derneği'nden (TÜGİAD) son-
ra Ege Genç İşadamlan Derne-
ği de (EGİAD), genç işadamla-
nnın siyasete "fıili olarak" gir-
meleri gerektiğini bildirdi.
EGİAD Başkaru Yılmaz
Men, TÜGİAD gibi, üyelerini
politikaya sokmak için "Siyaset
dersleri" vermemekle beraber,
Türkiye'nin siyasal yaşamını
herkesın sahiplenmesi gerekti-
gini söyledi. Bugüne kadar genç
işadamlan olarak toplandıklan
dernek çaüsı alunda Türkiye'ye
yön verenlere •'müşavirlik göre-
vi" yapüklannı, ancak dernek
üyeleri içinde aktif olarak poli-
tikaya girmek isteyenlerin ço-
ğunlukta olduğunu belirten
Yılmaz Men, fıili olarak poliük
hareketin içinde olmak isteyen
üyeleri teşvik edeceklerini açık-
ladı. Türkiye'de siyasi yapı-
lanmarun gelişmiş ileri ülkeler-
den farklı olduğunu ifade eden
Men, siyasi parti sayısının çok-
luğundanyakınarak." ÜIkemiz-
lazım. Bence sağda vc solda T-
şer siyasi partinin olmasj yeter-
lidir. Bundan fazla sayıda parti
ülkemiz için lükstür, gcrcksiz-
dir" diye konuştu.
Yılmaz Men, Başbakan Sü-
leyman Dernirel ile Koç Hol-
ding Yönetim Kurulu Başkanı
ve TÜSİAD İsUşare Konseyi
Başkanı Rahmi Koçarasındaki
anlaşmazlıkla ilgili görüşlerini
de şöyle özetledi:
'•Demirerin tepkisine yol
açan Rahmi Koç'un, 'koca bir
yılı laila geçirdik' sözünden,
'biz para kazanamadık' anla-
mını çıkartnamak lazım. İşada-
mı, iş yapıyorsa elbette para ka-
zanacakür. Koç'un para ka-
zanıp kazanmadığı değil, koca
yıl içinde yeni bir yatınm yapıp
yapmadığından bakmak lazım.
Bir yılın yaünmlar yönünden
boşa gidip gıtmediği önemlidir.
Burda demagoji var. Olaylan
farkh biçimde ele alıyor sayın
Başbakan."
Dalan'ıngözü -
Sözen'inkoltuğunda
içPoötikaSerrisi-DYP İs-
tanbul Milletvekili veeski
Belediye Başkanı Bedretün
Daian, "ŞartlaT bugünkü gibi
olursa" belediye başkanlığına
aday olacağını söyledi. Dalan,
"Şu gerçek ki İslanbul ve
İstanbullu bugün yinc Dajan'ı
anyor. Eğer bu şartlar bir yıl
sonra da geçerliyse be de
adayım'dedi. Dalan.
İstanbullulann, Belediye
Başkanı Nurettın Sözen'in
yönetiminden sonra kendisini
aramaya başladıklannı öne
sürdü. Sözen'in 4 yıl içinde
İstanbul'u "nursuzlaştır
dığını" iddia eden Dalan, "Biz
İstanbul'u yeniden ışıklaştıra-
cağız" diye konuştu.
ANAP ile DYP'nin taban
programlannın tamamıyla
birbirinin aynı olduğunu
söyleyen Dalan, "Memleketin
geleceği açısından" da bu iki
partinin birleşmesinin hayırlı
olduğunu vurguladı.
ÖzellikleANAP'mson
kongresinden sonra bu iki
parti arasmda fark
olmadığının bir kcz daha
ortaya çıktığını ifade eden
Dalan, "Farklı olan yalnızca
üst kaderne yöneticiler. Onun
dışında biz biriz. Aramızda
fark yok" dedi.
İHV IzmirTemsilcisi Lök, 10 yıl sonra bile işkence tespiti yapldığını belirtiyor
Taııı aıaçlaııişkenceciyekarşı
• İnsan Haklan Vakfi İzmir Temsilcisi Prof. Dr. Veli Lök 1989
yıhndan beri tıbbi tanı araçlanyla işkenceyi belgelediklerini
vurgulayarak, "İşkenceci kaçıyor biz kovalıyoruz. Onlar işkencenin
izini kaldırmaya çalışıyorlar. Biz de bulmaya çalışıyoruz" dedi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Fala-
ka, kaba dayak, vücuda elekürik verilmesi
gjbi işkence yöntemleri aradan 10 yıl geçse
bilc tesbit edilebiliyor. İşkenceyi tesbit ede-
bilmek için sintigrafı, bilgisayarlı tomogra-
fi, ultrasonografı gibi araçlar kullanılıyor.
İnsan Haklan Vakfi İzmır Temsilcisi Prof.
Dr. Veli Lök 1989 yıhndan beri tıbbi tanı
araçlanyla işkenceyi belgelediklerini vur-
gulayarak, "İşkenceci kaçıyor biz ko-
valıyoruz. Onlar işkencenin izini kaldırma-
ya çalışıyorlar. Biz de hekimler olarak bul-
maya çalışıyoruz" dedi.
İnsan Haklan Vakfi kunıcu üyesi ve
İzmir temsilcisi Prof. Dr. Veli Lök, çağdaş
teknolpji ürünü tanı araclannı işkencenin
belirlenmesinde kullandıklannı belirterek,
64 olay üzerindeçahştıklannı söyledi. 1989
yıhndan beri tanı araçlanyla işkenceyi tes-
bit etüklerini vurgulayan Lök, 12 yıl önce
yapılan işkenceyi bile belgelediklerini an-
lattı. Lök, 1970'li yıllann başmdan beri sin-
tigrafınin çeşitli tümöral olaylann ortaya
cıkanlmasında kullanıldığını hatırlatarak
şunlan söyledi:
"Vücuda bir izotop madde şınnga edili-
yor ve o, tümoral bölgede izleniyor. Biz
1989 yılında bunu falakadan geçirilmiş bir
Prof. Dr.VeH Lök
rik işkencesini ortaya çıkarmak için biyop-
si yöntemini kulandıklannı vurguladı.
Lök, biyopsi yönteminin uygulanabilin-
yurttâşa uyguladık. Olumhı sonuç alınca mesi için vücutta iz bulunması gerektigini,
devam ettik. Daha sonra gördük ki ABD'- bir milimetrelik bir iz bulunması halinde
de dayak yiyen çocuklann durumlannın
saptanmasında da sintigrafı kullanılmış.
Ancak bizimki şu özelliği taşıyor: Sıstema-
tik olarak işkence olaylan için bunu ilk kez
kullanan ülke biziz. 1990 yılında bunu
yayınladık. Uluslararası platformda geniş
bir ses getirdi. Şu anda çeşitli ülkelerde iş-
kenceyi belırlemek için kullanılıyor."
Sintigrafinin yanı sıra bilgisayarlı to-
mografi ve ultrasonografı gibi tanı araç-
lannıda kullanrlıklannı belirten Lök, elekt-
dokudan örnek ahnarak işkencenin tesbit
edıldiğıni söyledi. Lök, "Türkiye'de 64
olay ınceledik. Bu 64 olayın ortalaması
10.5 yıl. Yani bu kadar yıl önce yapılan iş-
kenceleri saptadık. Sintigrafinin yakaladığı
işkence oranı yüzde 55. Yakalayama-
dıklannda ise vücut geçen sürede kendini
onarmış demektir. İşkencenin üzerinden
2.5 yıl geçmesi halinde bunu yakalama
oranı yüzde 95" dedi.
Lök, İnsan Haklan Vakfi'nın Ankara,
İzmir ve İstanbul'da kurulan merkezlerin-
de işkence bulgulannın ortaya
çıkanldığını, gerekli tedavinın ise ücretsiz
yapıkiığını belirtti. İşkence gören kişinin
başvurması halinde Vakıfın Türk Tabibler
Bırlığı ile yaptığı protokol çerçevesinde bu
kişiyi komisyona sevk ettiğini anlatan Lök,
komisyonun yapılan inceleme sonunda ra-
por verdiğini kaydetti. Lök, bu raporlann
mahkemelerde değerlendirilmesi konusun-
da işe şunlan anlattı:
"Tabü bizim kullandığımız yöntemleri
adli tabibler kullanmıyor. Aslında kulan-
malan gerekir. Sanıyorum yakın zamanda
kullanacaklar. Ama mahkerneler bu ra-
porlan gözönüne aldı. örneğin, çocuk ka-
çırma davasından yargılanan hastabakıa
Yüksel Yağjz olayında biz bilimsel olarak
işkenceyi saptadık. Mahkeme bunu gözö-
nüne aldı ve kabul etti. En son Söke'de ço-
cuk yaşında kişilerc işkence yapıkiığını or-
taya koyan belgemizle mahkeme polisler
hakkında dava açtı."
İşkencecinin peşini bıkmaya niyetleri ol-
madığını belirten Lök, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"İşkenceci kaçıyor, biz kovalıyoruz. On-
lar suçlu zaten. Yani onlar hastalık yaratan
mikroplar gibi. Biz de o mikrobu yaka-
layıp tedavi eden hekimleriz. Önceden iş-
kencenin tedavisiyle uğraşıyorduk. Şimdi
işkencenin önlenrnesi için uğraşıyoruz. On-
lar işkencenin izini kaldırmaya cahşryorlar.
Biz de hekimler olarak bulmaya çalışı-
yoruz. Aramızda bir yanş var. Ancak on-
lar her geçen gün kaybediyorlar. Sahalan
daralıyor. Bızım bu cahşmalanmız sonucu
dayak vc falaka olaylan, elektrik işkencesi
İzmir'de kalktı. İstanbul ve Ankara'da
sürüyor. Şimdi burada vücuda su
sıkılırken vanülatörle rüzgar verilerek iş-
kence yapılıyor. Çok aa veren bir olay.
Bunu da önleyeceğiz. İşkence ile mücadele-
miz onlar bu işken vazgeçene kadar süre-
cek. CMUK'da bu konuda önemli bir
adım."
karya illeriyle birlikte düşün-
meyi gereklirmektedir.
İstanbul bütün bu yukanda
belirtüğimiz özclliklerini, 5 bin
712 kilometre kare yüzölçümü
içinde gerçekkştirmemiştir. İs-
tanbul bütün bir Trakya'da,
Kocaeli yanmadasında yaşa-
maktadır. Gelişen otoyol ağı iç-
inde Kapıkule'deki gümrük
satış mağazasını, Lüleburgaz,
Çorlu ve Çerkezköy'deki fabri-
kalan, Kocaeli rafmerisini,
Kocaeli ve Sakarya'daki fabri-
kalan İstanbul'dan ayn düşün-
mek mümkün değildir."
Bu çalışmalan nastl gerçek-
leştireceksiniz?
GÜRSELER- Bu nedenle
öncelikle İstanbul için bir böl-
gesel planlama anlayıanın ge-
Uştirilmesi gerekir. istanbul
merkez olmak üzere Edirne,
Kırklareli. Tekirdağ, Kocaeli
ve Sakarya illeri plan bölgesi ol-
arak ilan edilmelidir. Bu böl-
gede Devlet Planlama Teşki-
latı'na bağlı olarak bir bölge
planlama örgütü kurulmalıdır.
Bu örgütün başında tstanbul
Valisi bulunmalıdır. Aynca
bölge içjndeki illerin valilerinin
ve kamu kurumlannm bölge
müdürlerinin üniversite rek-
ıtörlerinin ve İstanbul Büyükşe-
[hir Belediye Başkanfnın katıl-
ğı bir Bölge Planlama Kurulu
joluşlurulmalı ve karar organı
bu kurul olmalıdır.
İstanbul Valisi ile Büyükşeh-
ır Belediye Başkanf nın y'etkile-
ri uyumlu hale getinlmelidir.
Bu forntül iki organı çatışır
hale getirmez mi?
GÜRSELER- Bu nedenle
her iki organın yetkilerinin ke-
sin çizgilerle aynlması ve atan-
mış ile seçılmiş iki ayn statünün
özelliklerinin korunması gerek-
lidir. Bu nedenle, ülke dûzeyın-
de yerel yönetimlerin yetkileri
artınlırken İstanbul'da beledi-
yenin devreden çıkanhnası dü-
şünülemez.
SHP, İstanbul için somut ola-
rak neleri istiyor, buntarı stralar
mısınız?
GÜRSELER- İslanbul'un
yönetimi ile ilgili olarak;
Yalova'nın İstanbul'a bağlı
olmasının bir anlamı kalma-
mışlır. Bugün ulaştığı düzey
göz önüne ahnarak il olması
düşünülebılir.
Gebze, İstanbul'a bağlanma-
hdır.
İstanbul ve bağlı bölgede bü-
tün bakanlıklann bölge müdür-
lükleri kurulmalıdır.
Kaymakamlara bir kısım
yetkiler devredılmelidir.
Semt belediyeleri kurulmalı-
dır.
Dcvletin İstanbul'dan top-
ladığı vergilerden İstanbul'a
daha fazla pay ayrılmalı; köp-
rü, PTT gibi sadcce İstanbul'da
toplanan bir kısım gelir tümüy-
le İstanbul'a bırakılmalıdır.
Yeni küçük ya da organize
sanayi bölgeleri kurulmalı.
Başta İstanbul'dakiler olmak
üzere tüm bölgedeki devlet has-
tanelerinin belediyelere devri
sağlanmahdır. Bu devirle bir-
likte genel bütçcden bölgenin
sağlık hizmetleri için pay aynl-
ması sürmelidir.
^Gündem'in
satışı
tehditle
engeUenîyor6
ŞANLIURFA (Cumhuriyet)
- Ozgür Gündem gazetesinin
dağıtımının Birleşik Basın Da-
ğıum temsücilerinin ölümle teh-
dit edilmesi yüzünen yapılama-
dığı öne sürüldü. Gazetenin
Şanlıurfa Bürosu'ndan yapılı
açıklamada, bayilerin Ozg
Gündem satüklan için ölümle
tehdit edildiği, gazete dağıtıcısı-
na koruma verilmesi isleminin
de valilikçereddedildiğibelirtil-
di..
Özgür Gündem gazetesi Ur-
fa bürosundan Kemal Kılıç,
yaptığı yazılı açıklamada, Birle-
şik Basın Dağıtım baş bayiin-
den sonra kentteki diğer bayile-
rin de özgür Gündemi salma-
malan yolunda tehdit edildiğini
söyledi. Gazeteyi kendi olanak-
lanyladağıtabibnek için valilik-
ten koruma istendiğini belirten
Kemal Kılıç, bu ıstemlerine de
valilikçe, "Hiçbir gazete dağı-
tım aracına saldın ve tehdit ol-
madığı" gerekçesiyle olumsuz
yanıt verildiğini söyledi. Kemal
Kılıç, "Basın Urfa'da özgür de-
ğil. Bayilere giden ve kendilerini
emniyet mensubu olarak tanı-
tan kişiler, tehditler savuruyor-
lar. 5 bayi tehdit edildiklerine
dair bize yazı verdi. Gazeteleri
kendi olanaklanmızla satmaya
çalışıyoruz" dedi.
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
izlik, Işverenin
Gûvencesi...
Bir ülkede işsizlik oranı arttıkça ücretlerin duştüğü bi-
linen bir olaydır. Onun için de işsizlerin giderek çoğal-
ması işverenler için bir güvencedir.
Bugün ülkemizdeki gençlerin büyük bir çoğunluğunu
işsizler oluşturuyor. Diplomalı ve diplomasız işsiz sayısı
giderek artıyor.
DİE tarafından yapılan araştırmalarda (Petrol-lş YIIIH
ğı) toplam işsizlerin yüzde 25'ini 15-19 yaş grubu oluştu-
ruyor. Yüzde 24'ünün de 20-24 yaş grubu olduğunu dü-
şünürsek işsizlerin (15-24 yaş) yüzde 49u genç insan-
lardır.
Olaya bir başka açıdan yaklaşırsak Petrol-lş'in aıaş-
tırmasında şu çarpıklık ortaya çıkıyor:
"Hızlı nüfus artışı, genç nüfus karakteri, göç ve coğrafi
dağınıklık doğrudan doğruya okullaşma oranını etkile-
mektedir. 6 ve daha yukan yaştaki nüfus içinde okuma-
yazma bilmeyenlerin oranı 1985'te yüzde 225,1990da
ise yüzde 20 civarındadır. 1988 UNESCO tstatistik Yıl-
lığı'nda Türkiye 75 ve yukan yaştaki nüfusun 4'te biri
okur yazar olmayan ülkeler arâsında yer almaktadır.
Okur yazar olup diploma alamayanların sayısı DİE veri-
lerine göre 7.9 milyondur. Bitirilen son öğrenim kuru-
muna göre 18.7 miiyon kişi ilkokul, 2.7 milyonu ortaokul,
1.9 milyonu lise diplomalı olup, meslek okulu diplomalh
ların sayısı 908 bindir. Fakülte ve yüksek okul diplomalh
lann sayısı ise 952 bin kişidir. Bir başka deyişle Türkiye'-
de her 100 kişiden 22.6'sı okur-yazar değil, 78.57 ilkoku-
lu bitirmeden hayata atılmıştır. 43.3'ü ilkokul mezunu,
6.6'sı ortaokul mezunu, 45'i ise lise mezunu olarak ör-
gün milli eğitim sistemi içinde toplam 95.7'si herhangi
bir meslek eğitimi görmeden hayata atılmıştır."
İşsizlik ve eğitimsizlik çizgisi eşit bir biçimde gelişen
Türkiye'de ilginç bir görüntü de şudur
"İnsani kalkınmışlık düzeyini ö'çen değerlendirmeye
göre 160 ülke arasmda 71. sırayı alan Türkiye'nin en bü-
yük sorunu eğitimsizlik ve işsizliktir..."
1991 ve 1992yılları arâsında DlE'nin yaptığı biraraştır-
mada da 350 bin kişinin tanıdık kanalıyla ış aradığı orta-
ya çıkmıştır. Iş ve Işçi Bulma Kurumu'na ise başvurular
yüzde 8"ı aşmıyor. Yine 350 bin kişi tek başlarına iş arı-
yor. 130 bin kişi ise umutlannı yitirdikleri için "simsara"
gidip iş peşinde koşuyor.
Acaba siyasal iktidarlar bu konuda ne yapıyor?
Bakalım:
"Genç işsiz oranları yüksek seyrederken işbaşma ge-
len hükümetler gençlere iş olanaklan yaratılmasına ge-
reken ciddiyeti vermemişlerdir. Hükümetlerin gençlere
olan ilgısizliğine hızlı nüfus artışı ve işten çıkarmalar ek-
lenince, genç işsizler ordusu' çığ gibi büyumüştür. Tür-
kiye, gençlere iş olanaklan yaratılması açısından tüm
Avrupa ülkelerinin gerisinde kalmıştır Şimdiye kadar
alınan önlemler kalıcı çözümler üretmekten uzak düş-
müştür. Son yıllarda renkli projelerden biri olarak ileri
sürülen LİMME, ikinci yılı sonunda durduruldu. Genç iş-
sizlere iş edindirme konusunda hem nicelik hem de rrf-
telik açısından sınırlılıklara sahip buproje 'tozlu raflara'
kafdınlmadan önce sonuçlannın incelenmesi bazı yak-
laşımlara yardımcı olacaktır."
LİMME projesinin sonuçlan pratikte sorunların çtkma-
sına neden oldu. örneğin Milli Eğitim Bakanlığı ile Tu-
rizm Bakanlığı, turist rehberliği sertifîkası konusunda
anlaşamadılar. Böylece sertifika verilecek umuduyla
eğitim gören LİMME öğrencileri sokakta kaldı. DYP-SHP
hükumetinin Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan da
ANAP'ın bu projesini uygulamama kararını durdurdu.
Evet, eğitim ve işsizlik Türkiye'nin gündeminde ama
nedense görmezlikten geliniyor. Hızlı bir nüfus arhşı
oian Türkiye'de ilkokullarda öğrenci sayısı artarken Av-
rupa ülkelerinde düşüyor. Türkiye'de bölgelere göre
okullaşma dengesiz bir biçimde gelişiyor. Sonuçta çar-
pık bir tablo ortaya çıkıyor.
Gençliğin bir gelecek kaygısı var bugün. Diplomalı ol-
sun, diplomasız olsun şu soru hep gündemde:
"Yannımız ne olacak?"
Gençler "Yaşam pahalı" diyorlar ve ekliyorlar:
"Biz bu yaşam koşullannda nasıl geçineceğiz..."
Üniversite mezunu gençlerin yüzde 7'si işsiz olan bir
toplumda elbet gelecek kaygısı yaşanır.
Adamına göre işçi alımının yaptldığı Türkiye'de siya-
sal iktidarlar bugüne dek bir çözüm yolu bulamadılar.
Acaba bundan sonra bulacaklar mı?
Kuzey irak
Operasyonunmalıyeti
400ıııilyan aşıyor
ANKARA (Cumhariyet Bü-
rosu) - İçişleri Bakanı İsmet
Sezgin Kuzey Irak'ta yapılan
son operasyonun maliyetinin
400 milyar lirayı aşlığını belirt-
ti.
HEP Muş miletvekili Mu-
zafier Demir. TBMM'de bir
basın toplanüsı düzenleyerek,
Kuzey Irak operasyonu ile ilgj-
H yazılı soru önergesine İçişleri
Bakanı İsmet Sezgin'in verdiğı
yanıtlannı acıkladı. Sezgjn'i
verdiği bilgilere göre, Kuzey
Irak'ta yapılan son askeri ope-
rasyona 18 tabur kuvvet, bin
gecici köy konıcusu, tank ve
arhlı araçlar katıldı. Hava
kuvvetlerince 900, helikopter-
ler tarafından da 70 sorti ger-
çekleştirildi. Harekat sırasında
1500 PKK'lımn ölü ya da sağ
olarak ele geçirildiğı, aynca
bin kişinin de Peşmergelere
teslim olduğu bildirildi.
HEP Muş miletvekili De-
mir, İcişileri Bakanı Sezgin'in
operasyonun mah'yetini 400
milyar lira olarak açıkladığını
belirterek bu rakamın gerçekçi
olmadığmı söyledi. Demir,
maliyetin 400 milyann çok
üzerinde olması gerektigini be-
lirterek "Milli Savunma Ba-
kanının açıklaması 13 trilyon
lira olduğu şekhndeydi. Gü-
neydoğu meselesmin gerçekle-
ri Türk kamuoyundan saklan-
maktadır" dedi.
Güneydoğu'da terörü dur-
durmak için yapılanlann aske-
ri harcamalarla sınırh kal-
madığını ifade eden Demir,
köy kouculannın maaşlannın
bu bölgede grev yapan perso-
nele ödenen ve "Apo tazmi-
natı" adı verilen Olağanüstü
Hal Tazminatının hcsaplan-
masıyla bu yükün çok daha
fazla olduğunun ortaya çıka-
cağını bildirdi.
Kürt halkının etnik ve kül-
türel varhgmın kabul edilmesi,
şidet ve intikama dayalı poli-
ükalardan vazgeçilmesi gerek-
tigini ifade eden Demir, "Kürt
meselesinin tartışılması ve çö-
züm yollannın bulunması için
TBMM çatısı altında HEFin
de içinde yer alacağı bir koo-
sensus sağlanmalı" diye ko-
nuştu.
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Baromuzun 5856sicil sayısında kayıtlı, değerli
meslektaşımız, dostumuz, arkadaşımız
Av. DOĞAN BAKANAY
1.1.1993 günü vefat etmiştir.
Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesi ile
meslektaşlanmıza ve yakınlanna başsağhğı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI