27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CÜMHURİYET 5OCAK1993SALJ HABERLER CMUK, erken ve sakatdoğdu • AFYON (Cumhumet) - Afyon Barosu Başkanı Avukat AdıJ Yılma2aslan, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun(CMUK) yüriirlüğe gınnesıne olumlu baktıklarını, ancak yasanın erken doğduğunu ve erken doğan bu yasanın birçok sakatlıklar taşıdığını söyledi. Basma, CMUK'un yüriirlüğe girmesinden bugüne kadar yapılan uygulamalarla ilgili bilgi veren Baro Başkanı Yılmazaslan, "Demokratik rejimlerin ana unsur ve temeli ınsan hak ve özgürlükleridir. Bu tartışmaaz bir olgudur" dedi. CMUK'un erken doğduğunu ileri süren ve buna bağlı olarak yasanın birçok sakathklar taşıdığını söyleyen Yılmazaslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel olarak değerlendirmek gerekirse, öncelikle bu yasadan önce çıkanlması gereken anayasa değişıkliği, Avukatlık Yasası veAdliPolisTeşkilaü üSl olmalı DYPGİK toplanacak • ANKARA(AA)-DYP Genel İdare Kurulu, 11 ocakta Ankara'da toplanacak. DYP basın bürosundan yapılan açıklamaya göre Genel İdare Kurulu'nun 11 ocaktaki toplantısında, teşkilat meselelen ve kongre çahşmalan gözden geçirilecek. DYPTemsilciler Meclis de) 6 ocak cumartesi günü toplantıya çağnldı. Toplantıda genel siyasi durum değerlendirilecek ve bu yıl yapılacak büyûk kongre haarlıklan ûzennde durulacak. Ternsilciler Meclisi, Genel İdare Kurulu üyeleri, milletvekilleri, Merkez Karar Kurulu ve Yüksek Haysiyet Divanı üyeleriyle il başkanlanndan oluşuyor. Demirel ve Özal karîkatûr albûmünde • WASHINGTON (AA) - Çumhurbaşkanı Turgut ÖzaJ ıle fiaşbakan Süieyman Demirel, dünyanın en ünlü karikatüristlerinden Ranan R. Lurie'nin hazırladığı yeni yıl albûmünde, I993yılına yön verecek liderlerarasında yeraldılar. Başbakan Demirel'in portre olarak göründüğü albümde, Cumhurbaşkaru özal da kollannı açmış ve gülümser bir vaziyette çizildi. Yaklaşık 200 bin kışinin yer aldığı Amerikalı karikatüristin 1993 yılı albûmünde Başkan Bush, bütçeaçığı veekonomi adlı iki davulu patlatmış biçimde tasvir edilirken ABD'nin yeni Başkanı Clinton da, onun hemen yanında, viyolonsel çılıyor. Deniz Baykal dönüyor • ZAGREB (AA) - Tuzla'da vali, belediye başkanı, Boşnak komutanı ile görüştükten sonra cepheyi gezen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün sabah Türkiyesaati ile05.00'te Zagreb'egeldi. Hırvatistan'ın Makarska kentınden üç saatlik kara yolculuğundan sonra 6 saatlik feribot yolculuğu ile Riyaka'ya gelen Baykal ve beraberindekiler, kar fırtınah, 4.5 saatlik kara yolundan sonra Zagreb'e ulaştılar. Baykal, daha sonra Birleşmiş Milletler'in yardım uçaklanyla Sarayova'ya gıdecek. buradan Ankara'ya dönecek. Batman'da 136'ıncıcinayet •BATMAN (Cumhuriyet) - Faili meçhul cinayetlerın durmadığı Batman'da dün desilahlı saldınya uğrayan • ikikişidenbiriöldü.diğeride ağıryaralandı. Batman'da faili meçhul cinayetlerin sayısı 136'yayükseldi. Batman 19 Mayıs İlkokulu önünde dün 08.00 sıralannda meydana gelen olayda TÜPRAŞ rafinerisinde geçici işçi olarak çaüşan Dündar Leblebicioğlu ile Ahmet »Ulutepe'nın üzerlerine jkimliğı belırsız kişilerce lOtomatik silahlarla yaylım fateşı açıldı. Olayda 24 jyaşındaki Dündar •Leblebicioğlu yaşamını yitirirken ağır yaralanan Ahmet Ulutepe, Batman Devlet Hastanesi'ne kaldınlarak ledavi altına lalındı. Yetkililer, olaydan ısonra kaçan saldırganlann lyakalanabilmesi için jbaşlatılan çalışmalann jsürdüğünü söylediler. Düziçi müfütüsü Çmar: Allah'ın izniyle sizin gibi kafırlerin sultasından kurtulacağız Miiftü'denOzden'etelıclitANKARA (Cumburiyet Bü- rosu) - Laiklik konusundaki tu- tumu ve sözleri nedeniyle geria çevrelerin boy hedefi haline ge- len Anayasa Mahkemesi Baş- kanı Yeİcta Güngör özden, bu kez bir ilçe müftüsü tarafından tehdit edıldi. Adana-Düaçı müftüsü Hüseyin Çınar, Öz- den'e gönderdiği mektupta, " Allah'ın izniyle yakında sizın gibı kafırlerin sultasından kur- tulacağız. Şeytanın kullannın . putperestlerin, masonlann . ateistlerin düzenini yıkacağu Ne Atatürk'ün kanunlan, ne de senin gibi soysuz ateıst putpe- restler bu hakkın düzenine en- gel plamayacaksınız" dedi. Özden'in, TRT-l'de 24 ka- sımda yayımlanan bir proğ- ramda laikliğin anlamını belirt- tikten sonra," Bu anlamda laik olmayan msan, insan değıldir" diye konuşması üzerine, müftü- lükte görevli İsmail Yılmaz ile birlikte Anayasa Mahkemesi BaşkanlığYna bir mektup gön- deren müftü Hüseyin Çınar, " Hakimiyet kayıtsız şartsız Al- lah'ındır"' diyerek, şunlan söy- ledi: " Ayda J isimli TRT progra- mındaki talihsiz küfrünü ve ha- karetini görüp dinlcdık. Te- levizyonun adiliğinden yararla- nıp, gözümüzün içine bakarak söyledığin küfürü aşağılamayı • Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, bu kez bir müftü tarafından tehdit edildi. Adana-Düziçi müftüsü Hüseyin Çınar," Hakimiyet kayıtsız şartsız Allah'ındır" diyerek, "Ne Atatürk'ün kanunlan, ne de senin gibi soysuz ateist putperestler bu hakkın düzenine engel olamayacaksınız " diye tehdit etti. bu memJeketin Müslümanlan ve mesulleri olarak kabul etmi- yoruz. Bu salyanız için seni ve TRTyi kınayıp protesto ediyo- ruz. Vatanımızda Müslümanlar- dan başka herkesin çıkıp boy göstererek konuştuğu TRT- den Hıristiyanlann, Yahudile- rin ve masonlann ve diğer din- sizlerin borazanhğmı yapan TRTden şahsımıza yönelttiğin sinkefı aynen sana geri iade cdi- yoruz. Esasında sen 'ınsan de- ğilsin'. Hayvan da değilsin. Hayvandan da daha aşağı bir mahJuksun. Şimdi sana 'eşek' desek, eşeğe hakaret etmiş olu- ruz. Cenab-ı Hak, Kuran'da sen ve senin gibi dinsizlere hay- van bile denilemeyeceğini vaaz etmektedir. Oturmuşsun, şey- tani düzenin tepesine, bu necip millete hakaret ediyorsun. Seni oraya kim oturttu? Senin oraya oturuşun bile haksızdır. De- mokratik değildir. Cunta bo- zuntusu. Firavun olmaya mı özeniyorsun? Firavunlann bile sonu gelmiştir. Sen de cami du- vanna siğmcye başladın. Bu millet seksen senedir sen ve se- nin gibilerin sultasmda kaldığı için çok talihsızdir. Şeytanın kullannın, putperesüerin, ma- sonlann, ateistlerin düzenini yı- kacağız. Bunlann yerine Al- lah'ın düzeni kanunlan hakim olacaktır. Çünkü 'Hakimiyet kayıtsız şartsız Allah'ındır'. Şimdi dünyada bir sana var. İslam ile küfür şavaşı başlamış- tır. Dünyamız İslam ve şeriati- ne gebedir ve doğumu uzak de- ğildir. Seksen yıldır bu vatan topraklannda Müslüman hal- ka reva görmüş olduğunuz ayı- nm, zulüm ve aşağılamanın AnayasaMahkemesi'nin gündemi yüklü ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi geçen yıl içınde ya- sal prosedürü başlatılan HEP'- ın kapatılması davası, By-Pass, Bayram Gazetesi ve Kıyak Emeklilik konlanndaki iptal başvurulannı bu yıJ içinde so- nuçlandıracak. Yargjtay Cumhuriyet Baş- savcılığı'nın "Vatanın ve mille- tin bölünmez bütünlüğü aleyhi- ne faaliyette bulunduğu" ve "Yasadışı faaliyetlerin odağı haline geldiği" idialanyla Hal- kın Emek Partisi hakkında açtı- ğı kapatma davası, partinin "Son savunması" aşamasında bulunuyor. Başsavcılığın iddianamcsı. partinin ilk savunması vc baş- savalığın "Esas hakkmdaki mütafası" ile gectrgmifzyflf»ş- layan ve devam eden prosedür, •Anayasa Mahkemesi'nin geçen yıldan bu yıla aktardığı davalar arasında HEP'in kapatılması da bulunuyor. Bayram Gazetesi, Kıyak Emeklilik ve By-Pass konulanndaki iptal başvurulan da bu yıhn ilk aylannda sonuca bağlanacak bu yıl partinin son savunması ile tamamlanacak. HEP hakm- daki kapatma davası, Anayasa Mahkemesi karanyla sonuç- landıniacak. Anayasa Mahkemesi, Baş- savcılğın esas hakkmdaki mü- talasından sonra son savunma için partiye 60 gün süre vermış, ancak partinin başvurusu üze- rine 30 gûnlük ek süre tanımıştı. Partinin ek sürenin dolacağı 26 Ocak 1993 tarihine kadar son savunmasını yapması gerekı- yor. Aksi hakle patii "Sav\ın- ma yapaktan vazgeçmış" sayı- lacak.Yasaya göre, bundan sonra raporun haarianması için raportöre verilecek olan dava dosyası, Anayasa Mahke- mesi'nin karanyla sonuç- landınlacak. Anayasa Mahkemesi'nin bu yıhn başlannda sonuçlandır- ması beklcnen dosyalan ise Bayram Gazetesi ve Kıyak Emeklilik konulamdaki iptal başyurulanndan oluşuyor. Yine geçtiğimız yıhn sonla- nnda karar a$ama>uıa gelenF Ancak yinc gnhdemft» yüklö oluşu nedeniyle bu yıla ertele- nen "Kıyak Emeklilik" konusu da önümüzdeki haftalarda ka- rar bağîanacak.b Ankara 5. İdare Mahkemesi, milletvekil- lcrinin ödenek, yolluk ve emek- lilik koşullannı yeniden düzen- leyen yasanın, ayncalık yaraltı- ğjnı vc Anayasa'nın eşitlik ilke- sine aykın olduğunu idia ede- rck bazı maddelerin iptalini isti- yor. Bu yıl içide görüşülecek bir diğer konu ise kamuyouna "By-Pass" olarak adlandınlan yasanın iptali yönündeki baş- vurular oluşturuyor. Adalet Bakanlığı üst düzey bürokratlannın Çumhurbaş- kanı imzası olmaksızın ikili ka- rarname ile atanmasını öngö- ren yasanın iptali için Çumhur- başkanı Turgut Özal ve ANAP TBMM Grubu adma Yılmaz ayrı ayn başvurmuşlardı. sonu gelmiştir. Artık Atanın, putunuzu yüzlerinize maske edip, bizlere küfür edemiyecek- siniz. Ne Atatürk'ün kanunlan ne de senin gibi soysuz ateist putperestler bu hakkın düzeni- ne engel olamayacaksımz. Bilesin ve bilesiniz." Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ise, gerici çevre- lerin saldınlanna neden olan sözlerinın saptınldığını ve kötü niyetli kimi yayın organlannca çarpıtılarak bir hedef tahtası durumuna getirilmesinin tez- gahlandığını söyledi. özden, şöyle konuştu: " Konunun aslı şudur Ben, müslümanhk ya da başka din- ler aleyhinde bir söz söyleme- dim. Laikliğin anlamını kısaca belirtirken, ekonomik, sosyal, hukuksal, siyasal ve toplumsal alanda laikliğin ne anlama gel- diğini, ülkeden ülkeye, çağdan cağa, koşuldan koşula değişik anlamlan olabileceğini söyle- dim. Bant ortadadır, ben şunu söyledim:' Laiklik din düşman- lığı değildir Laık olanlardan hiç kismenin dinlere düşman olduğuna ilişkin bır görünüme rastlamadım. Laiklik devlet bağlamında, devletin din devleti olmaması, hukuk devleti olması, dinsel ku- rallann yerine hukuk kural- lannın eğemenliğın sağlan- masıdır. Laiklik başta din ve vicdan özgürlüğü olmak üzere eğemenliğin ve demokrasinın de güvencesidir. Laiklik bir dünya görüşüdür. Akla ve bili- me öncelik vermektir. Huku- kun üstünllüğüne saygı duy- maktır. Bu anlamda laik olma- yan insanlann insan olma- yacağını söylerken, genelde in- sandan başka şey demek iste- medim. Benim anlattığım nile- likte bir insanlık anlayışı ol- madığını söyledim. Ve demek istedim ki, kulla insan arasında fark vardır. Laiklik sayesinde insanlar hak ve özgürlükleriyle onurlu ve erdemli bır kişilik sa- hibi olmuşlardır. Bu içtençle de ulus oluşmuş ve ulusal egemen- lik kurulmuştur dedim. Bu an- lamda insanla kulluk ayınmını söyledim. Fakat bunu anlama- yanlar, Atatürk ilkelerine kar- şıtlığını zihinsel ve ruhsal özü- rünü ortaya koyanlar, saptınp Anayasa Mahkemesi'ni ve baş- kanının yıpratmak istiyorlar." Aydın Menderes Hak-İş 7ziyaret etti ANKARA (AA) - Aydın Menderes, bir süredir hazirlıklannı sürdürdüp yeni siyasi partinin nisan ayı sonlannda kurulacağını açıkladı. Aydm Menderes, Hak-İş Genel Merkezi'ni ziyareti sırasında yaptığı açıklamada. Hak-İş'in çalışmalannı takdirle ve sıcak duygularla izlediklerini, çcşitli konularda da düşünce beraberliği içinde olduklannı söyledi. Aydın Menderes. "Özelhkle demokratikleşme açısından Hak-İş'in ortaya koyduğu görüşlerlc nisan ayı sonu itibanyla gerçekleştireceğimizyeni siyasi partinin demokratikleşme anlayışı ve ülkenin demokratikleşmesi ıçın vazgeçilmez saydığı hedefler arasında paralellik vardır" dedi. Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik de, Aydın Menderes'in düşünceleriyle kendi görüşleri arasında paralellik olduğunu belirterek Menderes'in siyasi hayatta yer alması gerektiğine inandıklannı söyledi. 12 Eylül'de oluşan havanın her alanda devam ettiğini belirten Necati Çelik, işçi kesiminin laftan öte icraat bekkdiğini, toplumun iç dinamiklerinin zaman zaman siyasetçileri aştığını bildirdi. Siyasi faaliyetlere yeni bir kan gerektiğini, siyaset alanına yeni simalann girmesinde de yarar gördüklenni ifade eden Necati Çelik, Aydın Menderes'in faaliyetlerin! takdirle izlediklerini ve kendisine de büyük yakınhk ve sıcaklık duyduklannı söyledi. GÜM)ÜZGÖZÜYLE MELİH CEVDET AJNDAY Mutluluk Edebiyatı "Mutluluk" sözcüğü dilimize öyle dolandı ki, ne anla- ma geldiğini unutayazdık nerdeyse. Yıllar önce elime bir kitap geçmişti, nereye koydum ya da nerede unuttum şimdi bılemeyeceğım, Ortaçağda Avrupa nın günlük ya- şamını anlatıyordu. Ordan aklımda kalmış; bir isviçreli köylü, arkadaştarından birine, "Geçen Noef'de ne mutfu olmuştuk, değil mi?" diyordu. O Isviçreli'nin mutluluktan ne anladığını bilemeyeceğim; ama şu kesin ki, adam yıl- da bir mutlu oluyor. Ama biz öyle değiliz, "mutluluk" sozcüğünü dilimize doladığımızdan beri, her gün mutlu olmak istiyoruz. Beleşçilik mi desem, iyimserlik mi de- sem, bilemiyorum. Ama bu sözcüğü ne anlamda kullan- dığımızı bifmiyoruz demenin yerinde olacağını sanıyo- rum. Yılbaşı, mutluluk dileklerine daha da hız verdi, her yıl böyle olur. Demek herkesin mutlu olmasını istiyoruz. Ama bir de yıl sonu gelince bakıyoruz ki, koca yıl doğal afetlerle, savaslarla geçmiş... Biz, hadi baştan, jyimser- liğimizi takınıyoruz: Barış, sağlık, mutluluk dilekleri. Geçen yıl başımıza neler geldiğini söylersem kabalık mı olur dersiniz: Çığ felâketinde 200 kışi yaşamını yitirdi, Kozlu grizusunda 263 maden ışçisi, Erzincan depremin- de 654 kişi öldü. Dıleyelim ki, yeni yılda bu tür doğal afet- ler olmasın! Ama kesin konuşmak olanağımız yok, "Ar- tık olmayacak" diyemiyoruz. Ooğaya hükmümüzgeçmi- yor çünkü. Gerçekte doğa, insan için hkpbir amaç taşımaz, hiçbir yaratık için taşımaz. Neyseoduro, kendisidir, biranlamı da yoktur. Dil değildir ki bu, anlamı olsun. Umutsuz mu- yum? Hayır, yaşamımızı onsuz düşünemeyiz, iyi ya da kötü, umurumda değil. Başka bir yaşam bilmediğim, du- şünemediğim için de ondan hoşlanıyorum. Ünlü Fransız şairi Superville'in, bir ölünün ağzından söylediği dize dilimden düşmez: Yeryüzünde olduğumuz o unutulmaz zamandı. Doğayı bir yana bırakırsak, kalıyor toplumsal mutsuz- luklar: Açlık, sömürü, savaş.. gibi. Her yılbaşı bunlann arbk son bulmasını istiyoruz, son bulacağını umuyoruz, ama yeni yılı gene de açlıkla, sömûrü ile savaşla birlikte geçiriyoruz. Umutsuz muyum? Hayır, ama biliyorum ki toplum, insan için hiçde iyi niyetli değil, tarih beni yıldın- yor. Burada tarihi de doğa gibi gördüğümü mü söyle- mek istiyorum? Değil, topluma hükmedebileceğimizi sanıyorum. Ama mutluluk inancı bunun için yetmez; biz mutluluk, iyilik, banşseverlik söylemi içinde, yalnızca onun içinde kaldıkça, toplum bize oyununu sürdürecek- tir. Yılbaşı akşamı istediğimizce gülelim, eğlenelim, er- tesi gün onunla baş başa kalacağızdır. Bir yeni yıl yazısında bunları soylediğim için hoş karşı- lanmayacağımı biliyorum, ama ne kendimi aldatmak is- tiyorum, ne başkalarını. Biraz daha sürdüreyim yazımı. iyimserliğin kendimiz için de, başkalan için de aldat- maca olacağını düşünüyorum. Mutluluk beleşçiliğine kendimizi moda olarak alıştırdığımız için. Mutluluğu ba- bamızın malı gibi saymayalım, belki de geçen Noel'de mutluyduk. Karamsar mıyım? Evet demekten korkmuyorum, çün- kü iyimserlikten bir iyilik görmedim. Derim ki, biraz da karamsar olalım ki, geleceğimiz ay- difilansın. Yoksa sömürücüler, yalancılar, savaş körük- leyicileri bizi halimizden memnun sayacaklar; devam diyecekler. Hiçmişikâyetimizyokcanım! «ztu^ief -.-.••;*• Nedir bu mutluluk edebiyatı! Demirel 19-20Ocak'ta Suriye'yegidiyor • Demirel'in çantasında Irak, Bosna-Hersek, Orta Doğu, PKK, SınırGüvenliği veekonomik işbirliği ile ilgili dosyalar yer alacak. ANKARA (Cumhariyet Bö- rosu) - Başbakan Süieyman Demirel, 19-20 Ocak tarihleri arasında Suriye'yi ziyaret ede- cek. Demirel'in görüşmelerinde güvenlik ve siyasi konulann ağırlıklı olması bekleniyor. Demirel'in çantasında Irak, Bosna-Hersek, Orta Doğu, PKK, Smır Güvenliği ve eko- nomik işbirliği ile ilgüi dosya- lar yer alacak. Başbakan Demirel'in görüş- melerinde PKK konusu ve sı- nır güvenliğinin önemli bir yer tutması bekleniyor. Görüşme- lerde özellikle Içişleri Bakanı smet Sezgin 'in geçen yıl Suriye ziyareti sırasında imzaladığı güvenlik anlaşmasının uygula- Tiası üzerinde durulacak. Görüşelerde Türkiye'nin Bosna-Hersek konusunda ağırlık vermesi bekleniyr. Orta Doğu banş sürecine ilişkin son gelişmeler konusunda da gö- rüş alışverişi yapılacak. Şam görüşmelerinde Suriye tarafırun su sorununu günde me getirmesine kesin gözüyle bakılırken, Türkiye, Irak ve Suriye'den oluşan teknik ko- mitenin geçen kasım ayında yapüğı son toplantıda tarafla- nn bilinen pozisyonlannda ıs- rar etmeleri üzerine sonuç alın- mamıştı. Bu arada Başbakan Demi- rel'in ziyareti sırasında her iki tarafın ıkili ekonomik işbirliği- nin canlandmlması konusun- da "siyasi irade"yi vurgulama- sı bekleniyor. MBK üyeleri, Menderes'in asılması için SSCB'nin baskı yaptığı iddialannı yalanladılar Karaman: saçıııa, yalaıı ve maııtıksızANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - İngiliz belgelerinde, SSCB'nin Adnan Menderes'in asılması için baskı yaptığı yo lunda notlann bulunduğunun açıklanmasının tartışmalara neden olurken Milli Birukçıler iddialan yalanladılar. Dışışleri Bakanhğı ise, o döneme ait bel- geler üzerindeki gızlilik kaydı- nın sürdüğünü belirterek, açık- lama yapamayacağmı bildirdi. Milli Birlik Komitesi üyesi Suphi Karaman Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, iddialan yalanlarken, İngiliz belgelerin- de tarihi sıralamanın da yanlış olduğuna dikkat çekti ve," Bunlar saçma, yaJan ve mantığı olmayan şeyler. Hiç bir diplo- matik kurala sığmayacak bir durum. Böyle bir şey hiç obna- dı. Kaldı ki itham edilen döne- min Dışişieri Bakanı Selim Sar- per idamlann aleyhineydi" dedi. Karaman, İngiliz belgelerin- deki savlarla ilgili olarak şunla- n söyledi: " Saçma bunlar. Mümkün değil böyle bir şey. 1962 orta- sında Feridun Cemal Erkin bunlan söylemiş güya, ama 25 • Milli Birlik. komitesi üyesi Suphi Karaman iddialan yanıtlarken şunlan söyledi: "Saçma bunlar. Mümkün değil böyle bir şey. 1962 ortasında Feridun Cemal Erkın bunlan söylemiş güya, ama 25 ekim 1961 de 27 Mayıshareketi bitti. Tersi yönde Amerika, Pakistan, İngilteregibi ülkelerin istekleri ve baskJan mevcuttu. Ancak, SSCB'nin bu yoldabir baskısı asla söz konusu olmadı." ekim 1961 de 27 Mayıs hareketi bitti. Tersi yönde Amerika, Pa- kistan , İngiltere gibi ülkelerin istekleri ve baskılan mevcuttu. Ancak, SSCB'nin bu yolda bir baskısı asla söz konusu olmadı. Zaten diplomasıde bir ülkenin bir başka ülkede idamı destek- lemesi diye bir olay nerede gö- rülmüş. Diplomaside böyle bir şey olmaz." Supi Karaman, MBK üyele- rine, Menderes'in idam edilme- leri yönünde baskının Talat Aydemir ve 22 Şubat Cuntasm- dan geldiğini, bu baskıya 3-5 arkadaşlannın boyun eğdiğini ancak kendilerinın buna boyun eğmediklerini dile getirdi. Ka- raman şöyle konuştu: " Bu belgelerde, dönemin İn- giliz başbakanınm özel kalem müdürünün özel notlan iddia- lann kaynağını oluşturuyor. Bu notlar, kanımca yanlış alınmış ya da çevirisinde bir yanlışlık mevcul. Sayın Feridun Cemal Erkin büyükelçimiz ve bu söz- leri o söylüyor. O dönemin en yetkin diplomatlanndan bindir ve böyle bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. Aynca, Dışişieri Bakanı Selim Sarper'in hakkın- da 22 Şubatçılara ılımlı olduğu için görevden ahndıgı yolunda- ki iddia da Erkin'in söyleyeceği bir şey değd. Çünkü her ikiside çok iyi diplomatür ve bunu İn- giliz başbakanına söylemez. Aynca biz, 13 eylülde hükü- metle bir toplantı yaptık idam- lar konusunda. Kabinede 5 ba- kan idamlara karşı çıktı. Şimdi hatınmda kaldığı kadanyla, bunlar arasında Selim Sarper, Kemal Kırdaş, Ahmet Tah- takılıç da vardı. Sarper idamla- ra karşıydı. Talat Aydemir ve arkadaşlan idamlar için bize büyük baskı yaptılar. Ancak biz 9 kişi Cemal Gürsel, Fari özdilek,Sıtkı Ulay, Osman Köksal, Sami Küçük, Suphi karaman, Suphi Gürsoytrak, Selahattin Oynar.Kamil Kara- velioğlu idam oylamasında karşı oy kullandık." Karaman, İngiliz belgelerin- deki bilgilerin gercekleri yansıt- madığını. tarihsel dizinı açısın- dan yanılışlann yanı sıra man- tıksız ve mesnetsiz olduklannı belirtü. öteyandan Türk Dışişieri Bakanlığı yetkililen iddialarla ilgili sorulara yanıt veremiye- ceklerini ve bu konuda bir açık- lama yapamayacaklannı bildir- diler. TÇ İZMİR 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1992 411 1992/923 Hâkınr Osnidn Güngör Durusoy 14746 Y.l.M : Abdullah Koldaş 1413 Davacı: Ncrgız Boyacıoğlu vekilı Av JaJe Kapıdcrc Davalı Yılmaz Boyacıoğiu Dava Boşanma Ddvaa Ncrgi7 Boyacıoğlu larafından davalı Yılmaz Boyaaoğlu aley- hıne açılan boŞanma davasında verilen karar gereğınce. Daval Yılma7 Boyaaoğlu"nun 3508 Sokak No: 24 Gürçeşme-l/jnir adrcsine yapılan teblıgal bıla teblıg iade edılmış vc yaptınlan zabıta araş- iTnmasınd rağmcn ıcbhgala clvenşlı adrcsı temin cdilmcmıştir Hükum 1. Davacı ilcddvalının Alnıanya Ludwigshafen Yerel Mahke- mcsi'nın 11.11 1991 larih vc F 182 90 sayılı karan ılc boşandıkJan veka- rann 8 2.1992 lanhınde kesınleşuğı anla^ılmakla bu karann lenfızıne ve tardflann boşandıklannın Türkıyc"dekı kayıllan olan Denızli. Babadağ GundoğduMah.C003'01.S: 19.küıük lO'dakikayıtlannıAkremHay- n vc Yıldı/'dan olnıa 1962 doğumlu Ncrgız Boyacıoğlu ile Kemal ve Guner'den olma l956doğumluYılma7Boyacıoğlu'nun boşandıklannın ışlenmcsınc 2. Davacı tarafça yapılan 209.400 lıra mahkeme masrafı ile 250.000- lı- ra ucreli vekalclin davalıdan aınarak davacıya venlmcsıne dair venlen karar davacı vckılının yuzune kar>ı, davabmn gıyabmda Yargıtay yolu dçık olmak uzfreılanen leblığolunur. 23 12.1992 Yl M. 14H Basın- 48573 İLAN PERTEK1APULAMA HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1991/40 Davacı Mehmel Alı Deniz larafından davalılar Huseyın Sefer ve müşte- rcklcrı aleyhıne mahkememİTdc açılan tapulama tespıtıne ıtırd^davasının yapılan açık duruşması sjrasmda venlen ara karan gereğınoe, Davalılardan Kahraman. Zarıfe Scfcrler'ın teblıgata elvenşlı açık ad- rolcrinın meçhul olduğu yapılan zabıU uıhkikatında anlaşılmış, adma duru^ma gunünden bahısle meşruhatlı davelıyenın ılanen lebliğıne karar venlmış olmakla; Davanın duruşması 11.2.1993 günü saat 09 OO'a bırakıldığından, anı- lan gün davalı olarak hazır bulunmanız, davaya karşı cevap ve delıllennı- /ı bildırmenİ7. aksı lakdırdc davanın yokluğunuzda yürütülereği hususu ılanen ıcblığ olunur. Basın 52691
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle