Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CÜMHURİYET 5OCAK1993SALJ
HABERLER
CMUK, erken ve
sakatdoğdu
• AFYON (Cumhumet) -
Afyon Barosu Başkanı
Avukat AdıJ Yılma2aslan,
Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanunu'nun(CMUK)
yüriirlüğe gınnesıne olumlu
baktıklarını, ancak yasanın
erken doğduğunu ve erken
doğan bu yasanın birçok
sakatlıklar taşıdığını söyledi.
Basma, CMUK'un
yüriirlüğe girmesinden
bugüne kadar yapılan
uygulamalarla ilgili bilgi
veren Baro Başkanı
Yılmazaslan, "Demokratik
rejimlerin ana unsur ve temeli
ınsan hak ve özgürlükleridir.
Bu tartışmaaz bir olgudur"
dedi. CMUK'un erken
doğduğunu ileri süren ve
buna bağlı olarak yasanın
birçok sakathklar taşıdığını
söyleyen Yılmazaslan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Genel olarak
değerlendirmek gerekirse,
öncelikle bu yasadan önce
çıkanlması gereken anayasa
değişıkliği, Avukatlık Yasası
veAdliPolisTeşkilaü
üSl olmalı
DYPGİK
toplanacak
• ANKARA(AA)-DYP
Genel İdare Kurulu, 11
ocakta Ankara'da
toplanacak. DYP basın
bürosundan yapılan
açıklamaya göre Genel İdare
Kurulu'nun 11 ocaktaki
toplantısında, teşkilat
meselelen ve kongre
çahşmalan gözden
geçirilecek. DYPTemsilciler
Meclis de) 6 ocak cumartesi
günü toplantıya çağnldı.
Toplantıda genel siyasi
durum değerlendirilecek ve
bu yıl yapılacak büyûk
kongre haarlıklan ûzennde
durulacak. Ternsilciler
Meclisi, Genel İdare Kurulu
üyeleri, milletvekilleri,
Merkez Karar Kurulu ve
Yüksek Haysiyet Divanı
üyeleriyle il başkanlanndan
oluşuyor.
Demirel ve Özal
karîkatûr
albûmünde
• WASHINGTON (AA) -
Çumhurbaşkanı Turgut
ÖzaJ ıle fiaşbakan Süieyman
Demirel, dünyanın en ünlü
karikatüristlerinden Ranan
R. Lurie'nin hazırladığı yeni
yıl albûmünde, I993yılına
yön verecek liderlerarasında
yeraldılar. Başbakan
Demirel'in portre olarak
göründüğü albümde,
Cumhurbaşkaru özal da
kollannı açmış ve gülümser
bir vaziyette çizildi. Yaklaşık
200 bin kışinin yer aldığı
Amerikalı karikatüristin
1993 yılı albûmünde Başkan
Bush, bütçeaçığı veekonomi
adlı iki davulu patlatmış
biçimde tasvir edilirken
ABD'nin yeni Başkanı
Clinton da, onun hemen
yanında, viyolonsel çılıyor.
Deniz Baykal
dönüyor
• ZAGREB (AA) - Tuzla'da
vali, belediye başkanı,
Boşnak komutanı ile
görüştükten sonra cepheyi
gezen CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, dün sabah
Türkiyesaati ile05.00'te
Zagreb'egeldi.
Hırvatistan'ın Makarska
kentınden üç saatlik kara
yolculuğundan sonra 6
saatlik feribot yolculuğu ile
Riyaka'ya gelen Baykal ve
beraberindekiler, kar
fırtınah, 4.5 saatlik kara
yolundan sonra Zagreb'e
ulaştılar. Baykal, daha sonra
Birleşmiş Milletler'in yardım
uçaklanyla Sarayova'ya
gıdecek. buradan Ankara'ya
dönecek.
Batman'da
136'ıncıcinayet
•BATMAN (Cumhuriyet) -
Faili meçhul cinayetlerın
durmadığı Batman'da dün
desilahlı saldınya uğrayan
• ikikişidenbiriöldü.diğeride
ağıryaralandı. Batman'da
faili meçhul cinayetlerin
sayısı 136'yayükseldi.
Batman 19 Mayıs İlkokulu
önünde dün 08.00 sıralannda
meydana gelen olayda
TÜPRAŞ rafinerisinde geçici
işçi olarak çaüşan Dündar
Leblebicioğlu ile Ahmet
»Ulutepe'nın üzerlerine
jkimliğı belırsız kişilerce
lOtomatik silahlarla yaylım
fateşı açıldı. Olayda 24
jyaşındaki Dündar
•Leblebicioğlu yaşamını
yitirirken ağır yaralanan
Ahmet Ulutepe, Batman
Devlet Hastanesi'ne
kaldınlarak ledavi altına
lalındı. Yetkililer, olaydan
ısonra kaçan saldırganlann
lyakalanabilmesi için
jbaşlatılan çalışmalann
jsürdüğünü söylediler.
Düziçi müfütüsü Çmar: Allah'ın izniyle sizin gibi kafırlerin sultasından kurtulacağız
Miiftü'denOzden'etelıclitANKARA (Cumburiyet Bü-
rosu) - Laiklik konusundaki tu-
tumu ve sözleri nedeniyle geria
çevrelerin boy hedefi haline ge-
len Anayasa Mahkemesi Baş-
kanı Yeİcta Güngör özden, bu
kez bir ilçe müftüsü tarafından
tehdit edıldi. Adana-Düaçı
müftüsü Hüseyin Çınar, Öz-
den'e gönderdiği mektupta, "
Allah'ın izniyle yakında sizın
gibı kafırlerin sultasından kur-
tulacağız. Şeytanın kullannın .
putperestlerin, masonlann .
ateistlerin düzenini yıkacağu
Ne Atatürk'ün kanunlan, ne de
senin gibi soysuz ateıst putpe-
restler bu hakkın düzenine en-
gel plamayacaksınız" dedi.
Özden'in, TRT-l'de 24 ka-
sımda yayımlanan bir proğ-
ramda laikliğin anlamını belirt-
tikten sonra," Bu anlamda laik
olmayan msan, insan değıldir"
diye konuşması üzerine, müftü-
lükte görevli İsmail Yılmaz ile
birlikte Anayasa Mahkemesi
BaşkanlığYna bir mektup gön-
deren müftü Hüseyin Çınar, "
Hakimiyet kayıtsız şartsız Al-
lah'ındır"' diyerek, şunlan söy-
ledi:
" Ayda J isimli TRT progra-
mındaki talihsiz küfrünü ve ha-
karetini görüp dinlcdık. Te-
levizyonun adiliğinden yararla-
nıp, gözümüzün içine bakarak
söyledığin küfürü aşağılamayı
• Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden, bu kez bir
müftü tarafından tehdit edildi.
Adana-Düziçi müftüsü Hüseyin
Çınar," Hakimiyet kayıtsız şartsız
Allah'ındır" diyerek, "Ne
Atatürk'ün kanunlan, ne de senin
gibi soysuz ateist putperestler bu
hakkın düzenine engel
olamayacaksınız " diye tehdit etti.
bu memJeketin Müslümanlan
ve mesulleri olarak kabul etmi-
yoruz. Bu salyanız için seni ve
TRTyi kınayıp protesto ediyo-
ruz.
Vatanımızda Müslümanlar-
dan başka herkesin çıkıp boy
göstererek konuştuğu TRT-
den Hıristiyanlann, Yahudile-
rin ve masonlann ve diğer din-
sizlerin borazanhğmı yapan
TRTden şahsımıza yönelttiğin
sinkefı aynen sana geri iade cdi-
yoruz. Esasında sen 'ınsan de-
ğilsin'. Hayvan da değilsin.
Hayvandan da daha aşağı bir
mahJuksun. Şimdi sana 'eşek'
desek, eşeğe hakaret etmiş olu-
ruz. Cenab-ı Hak, Kuran'da
sen ve senin gibi dinsizlere hay-
van bile denilemeyeceğini vaaz
etmektedir. Oturmuşsun, şey-
tani düzenin tepesine, bu necip
millete hakaret ediyorsun. Seni
oraya kim oturttu? Senin oraya
oturuşun bile haksızdır. De-
mokratik değildir. Cunta bo-
zuntusu. Firavun olmaya mı
özeniyorsun? Firavunlann bile
sonu gelmiştir. Sen de cami du-
vanna siğmcye başladın. Bu
millet seksen senedir sen ve se-
nin gibilerin sultasmda kaldığı
için çok talihsızdir. Şeytanın
kullannın, putperesüerin, ma-
sonlann, ateistlerin düzenini yı-
kacağız. Bunlann yerine Al-
lah'ın düzeni kanunlan hakim
olacaktır. Çünkü 'Hakimiyet
kayıtsız şartsız Allah'ındır'.
Şimdi dünyada bir sana var.
İslam ile küfür şavaşı başlamış-
tır. Dünyamız İslam ve şeriati-
ne gebedir ve doğumu uzak de-
ğildir. Seksen yıldır bu vatan
topraklannda Müslüman hal-
ka reva görmüş olduğunuz ayı-
nm, zulüm ve aşağılamanın
AnayasaMahkemesi'nin gündemi yüklü
ANKARA (AA) - Anayasa
Mahkemesi geçen yıl içınde ya-
sal prosedürü başlatılan HEP'-
ın kapatılması davası, By-Pass,
Bayram Gazetesi ve Kıyak
Emeklilik konlanndaki iptal
başvurulannı bu yıJ içinde so-
nuçlandıracak.
Yargjtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı'nın "Vatanın ve mille-
tin bölünmez bütünlüğü aleyhi-
ne faaliyette bulunduğu" ve
"Yasadışı faaliyetlerin odağı
haline geldiği" idialanyla Hal-
kın Emek Partisi hakkında açtı-
ğı kapatma davası, partinin
"Son savunması" aşamasında
bulunuyor.
Başsavcılığın iddianamcsı.
partinin ilk savunması vc baş-
savalığın "Esas hakkmdaki
mütafası" ile gectrgmifzyflf»ş-
layan ve devam eden prosedür,
•Anayasa Mahkemesi'nin geçen yıldan bu yıla
aktardığı davalar arasında HEP'in kapatılması da
bulunuyor. Bayram Gazetesi, Kıyak Emeklilik ve
By-Pass konulanndaki iptal başvurulan da bu yıhn
ilk aylannda sonuca bağlanacak
bu yıl partinin son savunması
ile tamamlanacak. HEP hakm-
daki kapatma davası, Anayasa
Mahkemesi karanyla sonuç-
landıniacak.
Anayasa Mahkemesi, Baş-
savcılğın esas hakkmdaki mü-
talasından sonra son savunma
için partiye 60 gün süre vermış,
ancak partinin başvurusu üze-
rine 30 gûnlük ek süre tanımıştı.
Partinin ek sürenin dolacağı 26
Ocak 1993 tarihine kadar son
savunmasını yapması gerekı-
yor. Aksi hakle patii "Sav\ın-
ma yapaktan vazgeçmış" sayı-
lacak.Yasaya göre, bundan
sonra raporun haarianması
için raportöre verilecek olan
dava dosyası, Anayasa Mahke-
mesi'nin karanyla sonuç-
landınlacak.
Anayasa Mahkemesi'nin bu
yıhn başlannda sonuçlandır-
ması beklcnen dosyalan ise
Bayram Gazetesi ve Kıyak
Emeklilik konulamdaki iptal
başyurulanndan oluşuyor.
Yine geçtiğimız yıhn sonla-
nnda karar a$ama>uıa gelenF
Ancak yinc gnhdemft» yüklö
oluşu nedeniyle bu yıla ertele-
nen "Kıyak Emeklilik" konusu
da önümüzdeki haftalarda ka-
rar bağîanacak.b Ankara 5.
İdare Mahkemesi, milletvekil-
lcrinin ödenek, yolluk ve emek-
lilik koşullannı yeniden düzen-
leyen yasanın, ayncalık yaraltı-
ğjnı vc Anayasa'nın eşitlik ilke-
sine aykın olduğunu idia ede-
rck bazı maddelerin iptalini isti-
yor. Bu yıl içide görüşülecek bir
diğer konu ise kamuyouna
"By-Pass" olarak adlandınlan
yasanın iptali yönündeki baş-
vurular oluşturuyor.
Adalet Bakanlığı üst düzey
bürokratlannın Çumhurbaş-
kanı imzası olmaksızın ikili ka-
rarname ile atanmasını öngö-
ren yasanın iptali için Çumhur-
başkanı Turgut Özal ve ANAP
TBMM Grubu adma Yılmaz
ayrı ayn başvurmuşlardı.
sonu gelmiştir. Artık Atanın,
putunuzu yüzlerinize maske
edip, bizlere küfür edemiyecek-
siniz. Ne Atatürk'ün kanunlan
ne de senin gibi soysuz ateist
putperestler bu hakkın düzeni-
ne engel olamayacaksımz.
Bilesin ve bilesiniz." Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden ise, gerici çevre-
lerin saldınlanna neden olan
sözlerinın saptınldığını ve kötü
niyetli kimi yayın organlannca
çarpıtılarak bir hedef tahtası
durumuna getirilmesinin tez-
gahlandığını söyledi. özden,
şöyle konuştu:
" Konunun aslı şudur Ben,
müslümanhk ya da başka din-
ler aleyhinde bir söz söyleme-
dim. Laikliğin anlamını kısaca
belirtirken, ekonomik, sosyal,
hukuksal, siyasal ve toplumsal
alanda laikliğin ne anlama gel-
diğini, ülkeden ülkeye, çağdan
cağa, koşuldan koşula değişik
anlamlan olabileceğini söyle-
dim. Bant ortadadır, ben şunu
söyledim:' Laiklik din düşman-
lığı değildir Laık olanlardan
hiç kismenin dinlere düşman
olduğuna ilişkin bır görünüme
rastlamadım.
Laiklik devlet bağlamında,
devletin din devleti olmaması,
hukuk devleti olması, dinsel ku-
rallann yerine hukuk kural-
lannın eğemenliğın sağlan-
masıdır. Laiklik başta din ve
vicdan özgürlüğü olmak üzere
eğemenliğin ve demokrasinın
de güvencesidir. Laiklik bir
dünya görüşüdür. Akla ve bili-
me öncelik vermektir. Huku-
kun üstünllüğüne saygı duy-
maktır. Bu anlamda laik olma-
yan insanlann insan olma-
yacağını söylerken, genelde in-
sandan başka şey demek iste-
medim. Benim anlattığım nile-
likte bir insanlık anlayışı ol-
madığını söyledim. Ve demek
istedim ki, kulla insan arasında
fark vardır. Laiklik sayesinde
insanlar hak ve özgürlükleriyle
onurlu ve erdemli bır kişilik sa-
hibi olmuşlardır. Bu içtençle de
ulus oluşmuş ve ulusal egemen-
lik kurulmuştur dedim. Bu an-
lamda insanla kulluk ayınmını
söyledim. Fakat bunu anlama-
yanlar, Atatürk ilkelerine kar-
şıtlığını zihinsel ve ruhsal özü-
rünü ortaya koyanlar, saptınp
Anayasa Mahkemesi'ni ve baş-
kanının yıpratmak istiyorlar."
Aydın Menderes
Hak-İş 7ziyaret etti
ANKARA (AA) - Aydın Menderes, bir
süredir hazirlıklannı sürdürdüp yeni siyasi
partinin nisan ayı sonlannda kurulacağını
açıkladı. Aydm Menderes, Hak-İş Genel
Merkezi'ni ziyareti sırasında yaptığı
açıklamada. Hak-İş'in çalışmalannı takdirle ve
sıcak duygularla izlediklerini, çcşitli konularda
da düşünce beraberliği içinde olduklannı
söyledi. Aydın Menderes. "Özelhkle
demokratikleşme açısından Hak-İş'in ortaya
koyduğu görüşlerlc nisan ayı sonu itibanyla
gerçekleştireceğimizyeni siyasi partinin
demokratikleşme anlayışı ve ülkenin
demokratikleşmesi ıçın vazgeçilmez saydığı
hedefler arasında paralellik vardır" dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik de, Aydın
Menderes'in düşünceleriyle kendi görüşleri
arasında paralellik olduğunu belirterek
Menderes'in siyasi hayatta yer alması
gerektiğine inandıklannı söyledi.
12 Eylül'de oluşan havanın her alanda devam
ettiğini belirten Necati Çelik, işçi kesiminin
laftan öte icraat bekkdiğini, toplumun iç
dinamiklerinin zaman zaman siyasetçileri
aştığını bildirdi. Siyasi faaliyetlere yeni bir kan
gerektiğini, siyaset alanına yeni simalann
girmesinde de yarar gördüklenni ifade eden
Necati Çelik, Aydın Menderes'in faaliyetlerin!
takdirle izlediklerini ve kendisine de büyük
yakınhk ve sıcaklık duyduklannı söyledi.
GÜM)ÜZGÖZÜYLE
MELİH CEVDET AJNDAY
Mutluluk Edebiyatı
"Mutluluk" sözcüğü dilimize öyle dolandı ki, ne anla-
ma geldiğini unutayazdık nerdeyse. Yıllar önce elime
bir kitap geçmişti, nereye koydum ya da nerede unuttum
şimdi bılemeyeceğım, Ortaçağda Avrupa nın günlük ya-
şamını anlatıyordu. Ordan aklımda kalmış; bir isviçreli
köylü, arkadaştarından birine, "Geçen Noef'de ne mutfu
olmuştuk, değil mi?" diyordu. O Isviçreli'nin mutluluktan
ne anladığını bilemeyeceğim; ama şu kesin ki, adam yıl-
da bir mutlu oluyor. Ama biz öyle değiliz, "mutluluk"
sozcüğünü dilimize doladığımızdan beri, her gün mutlu
olmak istiyoruz. Beleşçilik mi desem, iyimserlik mi de-
sem, bilemiyorum. Ama bu sözcüğü ne anlamda kullan-
dığımızı bifmiyoruz demenin yerinde olacağını sanıyo-
rum.
Yılbaşı, mutluluk dileklerine daha da hız verdi, her yıl
böyle olur. Demek herkesin mutlu olmasını istiyoruz.
Ama bir de yıl sonu gelince bakıyoruz ki, koca yıl doğal
afetlerle, savaslarla geçmiş... Biz, hadi baştan, jyimser-
liğimizi takınıyoruz: Barış, sağlık, mutluluk dilekleri.
Geçen yıl başımıza neler geldiğini söylersem kabalık
mı olur dersiniz: Çığ felâketinde 200 kışi yaşamını yitirdi,
Kozlu grizusunda 263 maden ışçisi, Erzincan depremin-
de 654 kişi öldü. Dıleyelim ki, yeni yılda bu tür doğal afet-
ler olmasın! Ama kesin konuşmak olanağımız yok, "Ar-
tık olmayacak" diyemiyoruz. Ooğaya hükmümüzgeçmi-
yor çünkü.
Gerçekte doğa, insan için hkpbir amaç taşımaz, hiçbir
yaratık için taşımaz. Neyseoduro, kendisidir, biranlamı
da yoktur. Dil değildir ki bu, anlamı olsun. Umutsuz mu-
yum? Hayır, yaşamımızı onsuz düşünemeyiz, iyi ya da
kötü, umurumda değil. Başka bir yaşam bilmediğim, du-
şünemediğim için de ondan hoşlanıyorum. Ünlü Fransız
şairi Superville'in, bir ölünün ağzından söylediği dize
dilimden düşmez:
Yeryüzünde olduğumuz o unutulmaz zamandı.
Doğayı bir yana bırakırsak, kalıyor toplumsal mutsuz-
luklar: Açlık, sömürü, savaş.. gibi. Her yılbaşı bunlann
arbk son bulmasını istiyoruz, son bulacağını umuyoruz,
ama yeni yılı gene de açlıkla, sömûrü ile savaşla birlikte
geçiriyoruz. Umutsuz muyum? Hayır, ama biliyorum ki
toplum, insan için hiçde iyi niyetli değil, tarih beni yıldın-
yor. Burada tarihi de doğa gibi gördüğümü mü söyle-
mek istiyorum? Değil, topluma hükmedebileceğimizi
sanıyorum. Ama mutluluk inancı bunun için yetmez; biz
mutluluk, iyilik, banşseverlik söylemi içinde, yalnızca
onun içinde kaldıkça, toplum bize oyununu sürdürecek-
tir. Yılbaşı akşamı istediğimizce gülelim, eğlenelim, er-
tesi gün onunla baş başa kalacağızdır.
Bir yeni yıl yazısında bunları soylediğim için hoş karşı-
lanmayacağımı biliyorum, ama ne kendimi aldatmak is-
tiyorum, ne başkalarını. Biraz daha sürdüreyim yazımı.
iyimserliğin kendimiz için de, başkalan için de aldat-
maca olacağını düşünüyorum. Mutluluk beleşçiliğine
kendimizi moda olarak alıştırdığımız için. Mutluluğu ba-
bamızın malı gibi saymayalım, belki de geçen Noel'de
mutluyduk.
Karamsar mıyım? Evet demekten korkmuyorum, çün-
kü iyimserlikten bir iyilik görmedim.
Derim ki, biraz da karamsar olalım ki, geleceğimiz ay-
difilansın. Yoksa sömürücüler, yalancılar, savaş körük-
leyicileri bizi halimizden memnun sayacaklar; devam
diyecekler.
Hiçmişikâyetimizyokcanım! «ztu^ief -.-.••;*•
Nedir bu mutluluk edebiyatı!
Demirel 19-20Ocak'ta
Suriye'yegidiyor
• Demirel'in çantasında Irak, Bosna-Hersek,
Orta Doğu, PKK, SınırGüvenliği veekonomik
işbirliği ile ilgili dosyalar yer alacak.
ANKARA (Cumhariyet Bö-
rosu) - Başbakan Süieyman
Demirel, 19-20 Ocak tarihleri
arasında Suriye'yi ziyaret ede-
cek.
Demirel'in görüşmelerinde
güvenlik ve siyasi konulann
ağırlıklı olması bekleniyor.
Demirel'in çantasında Irak,
Bosna-Hersek, Orta Doğu,
PKK, Smır Güvenliği ve eko-
nomik işbirliği ile ilgüi dosya-
lar yer alacak.
Başbakan Demirel'in görüş-
melerinde PKK konusu ve sı-
nır güvenliğinin önemli bir yer
tutması bekleniyor. Görüşme-
lerde özellikle Içişleri Bakanı
smet Sezgin 'in geçen yıl Suriye
ziyareti sırasında imzaladığı
güvenlik anlaşmasının uygula-
Tiası üzerinde durulacak.
Görüşelerde Türkiye'nin
Bosna-Hersek konusunda
ağırlık vermesi bekleniyr. Orta
Doğu banş sürecine ilişkin son
gelişmeler konusunda da gö-
rüş alışverişi yapılacak.
Şam görüşmelerinde Suriye
tarafırun su sorununu günde
me getirmesine kesin gözüyle
bakılırken, Türkiye, Irak ve
Suriye'den oluşan teknik ko-
mitenin geçen kasım ayında
yapüğı son toplantıda tarafla-
nn bilinen pozisyonlannda ıs-
rar etmeleri üzerine sonuç alın-
mamıştı.
Bu arada Başbakan Demi-
rel'in ziyareti sırasında her iki
tarafın ıkili ekonomik işbirliği-
nin canlandmlması konusun-
da "siyasi irade"yi vurgulama-
sı bekleniyor.
MBK üyeleri, Menderes'in asılması için SSCB'nin baskı yaptığı iddialannı yalanladılar
Karaman: saçıııa, yalaıı ve maııtıksızANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - İngiliz belgelerinde,
SSCB'nin Adnan Menderes'in
asılması için baskı yaptığı yo
lunda notlann bulunduğunun
açıklanmasının tartışmalara
neden olurken Milli Birukçıler
iddialan yalanladılar. Dışışleri
Bakanhğı ise, o döneme ait bel-
geler üzerindeki gızlilik kaydı-
nın sürdüğünü belirterek, açık-
lama yapamayacağmı bildirdi.
Milli Birlik Komitesi üyesi
Suphi Karaman Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada, iddialan
yalanlarken, İngiliz belgelerin-
de tarihi sıralamanın da yanlış
olduğuna dikkat çekti ve,"
Bunlar saçma, yaJan ve mantığı
olmayan şeyler. Hiç bir diplo-
matik kurala sığmayacak bir
durum. Böyle bir şey hiç obna-
dı. Kaldı ki itham edilen döne-
min Dışişieri Bakanı Selim Sar-
per idamlann aleyhineydi"
dedi.
Karaman, İngiliz belgelerin-
deki savlarla ilgili olarak şunla-
n söyledi:
" Saçma bunlar. Mümkün
değil böyle bir şey. 1962 orta-
sında Feridun Cemal Erkin
bunlan söylemiş güya, ama 25
• Milli Birlik. komitesi üyesi Suphi
Karaman iddialan yanıtlarken şunlan
söyledi: "Saçma bunlar. Mümkün değil
böyle bir şey. 1962 ortasında Feridun
Cemal Erkın bunlan söylemiş güya,
ama 25 ekim 1961 de 27 Mayıshareketi
bitti. Tersi yönde Amerika, Pakistan,
İngilteregibi ülkelerin istekleri ve
baskJan mevcuttu. Ancak, SSCB'nin
bu yoldabir baskısı asla
söz konusu olmadı."
ekim 1961 de 27 Mayıs hareketi
bitti. Tersi yönde Amerika, Pa-
kistan , İngiltere gibi ülkelerin
istekleri ve baskılan mevcuttu.
Ancak, SSCB'nin bu yolda bir
baskısı asla söz konusu olmadı.
Zaten diplomasıde bir ülkenin
bir başka ülkede idamı destek-
lemesi diye bir olay nerede gö-
rülmüş. Diplomaside böyle bir
şey olmaz."
Supi Karaman, MBK üyele-
rine, Menderes'in idam edilme-
leri yönünde baskının Talat
Aydemir ve 22 Şubat Cuntasm-
dan geldiğini, bu baskıya 3-5
arkadaşlannın boyun eğdiğini
ancak kendilerinın buna boyun
eğmediklerini dile getirdi. Ka-
raman şöyle konuştu:
" Bu belgelerde, dönemin İn-
giliz başbakanınm özel kalem
müdürünün özel notlan iddia-
lann kaynağını oluşturuyor. Bu
notlar, kanımca yanlış alınmış
ya da çevirisinde bir yanlışlık
mevcul. Sayın Feridun Cemal
Erkin büyükelçimiz ve bu söz-
leri o söylüyor. O dönemin en
yetkin diplomatlanndan bindir
ve böyle bir şey söyleyeceğini
sanmıyorum. Aynca, Dışişieri
Bakanı Selim Sarper'in hakkın-
da 22 Şubatçılara ılımlı olduğu
için görevden ahndıgı yolunda-
ki iddia da Erkin'in söyleyeceği
bir şey değd. Çünkü her ikiside
çok iyi diplomatür ve bunu İn-
giliz başbakanına söylemez.
Aynca biz, 13 eylülde hükü-
metle bir toplantı yaptık idam-
lar konusunda. Kabinede 5 ba-
kan idamlara karşı çıktı. Şimdi
hatınmda kaldığı kadanyla,
bunlar arasında Selim Sarper,
Kemal Kırdaş, Ahmet Tah-
takılıç da vardı. Sarper idamla-
ra karşıydı. Talat Aydemir ve
arkadaşlan idamlar için bize
büyük baskı yaptılar. Ancak
biz 9 kişi Cemal Gürsel, Fari
özdilek,Sıtkı Ulay, Osman
Köksal, Sami Küçük, Suphi
karaman, Suphi Gürsoytrak,
Selahattin Oynar.Kamil Kara-
velioğlu idam oylamasında
karşı oy kullandık."
Karaman, İngiliz belgelerin-
deki bilgilerin gercekleri yansıt-
madığını. tarihsel dizinı açısın-
dan yanılışlann yanı sıra man-
tıksız ve mesnetsiz olduklannı
belirtü.
öteyandan Türk Dışişieri
Bakanlığı yetkililen iddialarla
ilgili sorulara yanıt veremiye-
ceklerini ve bu konuda bir açık-
lama yapamayacaklannı bildir-
diler.
TÇ
İZMİR 4. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1992 411
1992/923
Hâkınr Osnidn Güngör Durusoy 14746
Y.l.M : Abdullah Koldaş 1413
Davacı: Ncrgız Boyacıoğlu vekilı Av JaJe Kapıdcrc
Davalı Yılmaz Boyacıoğiu
Dava Boşanma
Ddvaa Ncrgi7 Boyacıoğlu larafından davalı Yılmaz Boyaaoğlu aley-
hıne açılan boŞanma davasında verilen karar gereğınce.
Daval Yılma7 Boyaaoğlu"nun 3508 Sokak No: 24 Gürçeşme-l/jnir
adrcsine yapılan teblıgal bıla teblıg iade edılmış vc yaptınlan zabıta araş-
iTnmasınd rağmcn ıcbhgala clvenşlı adrcsı temin cdilmcmıştir
Hükum 1. Davacı ilcddvalının Alnıanya Ludwigshafen Yerel Mahke-
mcsi'nın 11.11 1991 larih vc F 182 90 sayılı karan ılc boşandıkJan veka-
rann 8 2.1992 lanhınde kesınleşuğı anla^ılmakla bu karann lenfızıne ve
tardflann boşandıklannın Türkıyc"dekı kayıllan olan Denızli. Babadağ
GundoğduMah.C003'01.S: 19.küıük lO'dakikayıtlannıAkremHay-
n vc Yıldı/'dan olnıa 1962 doğumlu Ncrgız Boyacıoğlu ile Kemal ve
Guner'den olma l956doğumluYılma7Boyacıoğlu'nun boşandıklannın
ışlenmcsınc
2. Davacı tarafça yapılan 209.400 lıra mahkeme masrafı ile 250.000- lı-
ra ucreli vekalclin davalıdan aınarak davacıya venlmcsıne dair venlen
karar davacı vckılının yuzune kar>ı, davabmn gıyabmda Yargıtay yolu
dçık olmak uzfreılanen leblığolunur. 23 12.1992
Yl M. 14H
Basın- 48573
İLAN
PERTEK1APULAMA
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1991/40
Davacı Mehmel Alı Deniz larafından davalılar Huseyın Sefer ve müşte-
rcklcrı aleyhıne mahkememİTdc açılan tapulama tespıtıne ıtırd^davasının
yapılan açık duruşması sjrasmda venlen ara karan gereğınoe,
Davalılardan Kahraman. Zarıfe Scfcrler'ın teblıgata elvenşlı açık ad-
rolcrinın meçhul olduğu yapılan zabıU uıhkikatında anlaşılmış, adma
duru^ma gunünden bahısle meşruhatlı davelıyenın ılanen lebliğıne karar
venlmış olmakla;
Davanın duruşması 11.2.1993 günü saat 09 OO'a bırakıldığından, anı-
lan gün davalı olarak hazır bulunmanız, davaya karşı cevap ve delıllennı-
/ı bildırmenİ7. aksı lakdırdc davanın yokluğunuzda yürütülereği hususu
ılanen ıcblığ olunur.
Basın 52691