Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24OCAK1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SHP yönetimi
görevden alındı
• BALIKESİR
(Cumhuriyet) - Balıkesır
SHP İl Yönetimi. MYK
tarafından görevden alındı.
İl Başkanlığına HalilÖncü
atandı.BahkesirSHPılve
ilçc başkanlan arasındaki
sürtüşme il yönetiminm
görevden alınmasıyla
sonuçlandı. İl Başkanı
Yaşar Aras bir süre önce
disiplinsiz davranışlannı'
gerekçegöstererek Merkez
Ilçe Başkanı Nazmi Kaçar
"eyönetim kurulunu
>revden almış ve Turgut
Inal'ıilçeyönetimini
kurmakla görevlendirmişti.
AncakpartiMYK'sıil
başkanının bu karannı
bozarak Nazmi Kaçar'ı
görevineiadeetmişti.
Balıkesır İl Yönetimi'nin
görevden alınması önceki
günkü MYK toplantısmda
görüşüldü. Yaşar Aras'ı
görevden alan MYK il
kongresinde başkan adayı
olan, ancak seçimi
kaybeden Halil Öncül'ü il
başkanlığına aiadı. Öncül,
Genel Sekreter Cevdet
Selvi'nin kendishi aradığını
ve görev teklifcttiğını
belirterek. "Ben bu şart-
larda görev almamın bana
sıkıntı vereceğini söyledim,
ancak partinin bir geçiş
döneminde olduğunu ve
görev almam gerektiği
söylenince olumlu yanıt
verdim" dedi.
Yargıüa
derece
yükselmesi
• ANKARA (A.NKA)-
'dari ve adli yargıda görev
jpan 312 hakim ve
savcının derece yük-
seltmeleri yapıldı. Hakimler
ve Savalar Yüksek
Kurulu'nun Resmi
Gazete'de yayımlanan
karan ile idari ve adli
yargıda çalışan 312 hakim
ve savcinın dereceleri
yükseltildi. Bunagörearalık
i 992 tarihı itibariyle iki
yılhk bekleme sürelerini ta-
mamlayan adli yargıda
çalışan 181 hakim, 104savcı
ile idari yargıda çahşan 27
hakim ve savcının dereceleri
yeniden düzenlendi.
Sürelerini doldurduklan
hakte listelerde isimlen
bulunmayanlar. Hakimler
ve Savcüar Yüksek
Kurulu'na başvurarak
gerekli düzeltmeyi
yaptırabilecekler.
toplanıyor
•ANKARA (AA)-
MÇP'nin MHP'lilerle
birleşme yön ünde
sürdürdüğü cahşmalar
bugün yapılacak kongre ile
büyük ölçüde
tamamlanacak. Kongrede,
partinin Milliyetçi Hareket
Partisi (MHP) ismini alması
ve amblemini kullanması
tartışmayaaçılacak.
Alparslan Türkeş, genel
başkanlığa yeniden aday
olacak. MÇPOlağanüstü
Büyük Kongresi. bugün
Atatürk Spor Salonu'nda
binO16delegenin
kauhmıyla ger-
çekleşürilecek. Genel
Başkan Alpaslan Türkeş'in,
MHP-MÇP'nin
bütünleşmesinin ge-
rekliliğini vurgulaması
bekknen konuşmasından
sonra partinin MHPismi ve
eski amblemini alması
delegelerin görüşüne
sunulacak. Kapatılan
MHP'nin son kongre
delegelerideMÇP
Kongresi'neşerefy konukla-
olarak kaülacaklar.
SamstınTûm
Maliye-Sen
açıldı v
•ŞAMSUN (Cumhuriyet)
- -Tüm Maliye-Sen
Örgütlenme Sekreteri
rlalim özpınar, "Bin bir
ürlü vaaüe iküdara gelen
SHP-DYP koalisyonunun
şerçek yüzünü bir kez daha
iördük. Kamuçalışanlan
'e tüm çalışan kesimleri
igilendirenlLO
»zleşmelerini dahi zar zor
vleclis'ten geciren bir
lükümet, biz çabşanlann
:oruileiçhukukta
lüzenlemeyi yapmakla da
orumludur. Bu süreçten
onradoğacaktüm
>lumsuzluklann, cezalann,
»skılann sorumlusu bizler
»Imayacağız" dedi. Tüm
vlaliye-Sen'in Samsul İl
remsilciliği'nin açılışında
(onuşan örgütlenme
Sekreteri Halim özpınar,
ionornik-demokraük
alepleri aşağıdan yukanya
ıır tarüşma süreci ile ülke
»enelinde bütünleştirip iş-
eren olan hükümetin
münekoyduklannı,
laklannı ahncaya dek yasal
nücadelelerini
ürdüreceklerini söyledi.
Bakanlar Kurulu'nun toplantısmda Tansu Çiller ile Mehmet Moğultay tartıştı
KoalisyondaSSK gergiııliği
Tansu Çiller
DOĞAN AKIN
ANKARA-Bakanlar
Kurulu. Devlct Bakanı-
Tansu Çiller'in basında
yer alan ve hükümeti
eleştiren sözleri nede-
niyle çıkan krizın ardı-
ndan, SSK konusunda
hükümet üyeleri arası-
nda ycni bir tartışmaya
sahne oldu. Çiller'in ku-
rumdaki kaynak sı-
kıntısının aşılması içın
SSK primlerinin yük-
sehilmesi ve taşınmaz-
lann satılması önerileri-
ne karşı çıkan Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Mehmet Moğultay, sos-
yal yardım zamlannın genel bütçe öde-
neklerinden karşılanmasını ısleyerek,
"Niyebanabunokladaanlayışgöstcril-
miyorT diye yakındı.
Bakanlar Kurulu. dün gece Ba$ba-
kan SûJevman Demirei başkan iığında
yaklaşık 3 saat süren bir toplantı yaptı.
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü
Akm Gönen'in açıklamasına göre, sos-
ya! güvenlik kuruluşlannın sorunlan,
süper emeklilerin kayıplannı gıderici
çözüm önerilen, belediye gelirlerinin
artınlması. İstanbulun yönetim sorun-
lan, "padişah tapusu" uygulamasının
düzenlenmesi konulannm ele alındığı
ve gübreye destekleme uygulanmasının
kararlaştınldığı toplantıda hükümetin.
yönetim yapısında dcğişiklik yapmak
ve personel rejimini yeniden düzenle-
mek için TBMM'den yetki ıstemesi be-
nimsendi
ÇiUer'in, SSK
bunalımını primlerin
yükseltilmesi yoluyla
aşma önerisine
Moğultay karşı çıktı.
Tartışmaya Başbakan
Demirei müdahale
ederek, "Aranızda
anlaşın" dedi. Mehmet Moğultay
Çiler-Moğultay tartışması
SSK ve Bağ-Kur'un içinde bulunduğu
sorunlara çözüm önerilerinın de
görüşüldüğü torianlıda, SSK
primlerindc yüzde 1 dolayında artış
öneren Devlet Bakanı Çiller ile Çalışma
Bakanı Moğultay arasında şu tartışma
geçti.
•'ÇİLLER: SSK'nın içine düştüğü
sıkmlıyı gidermek için. primleri yüksel-
telim.
MOĞULTAY:Başka çözüm bu-
lalım. bu olmaz.
ÇİLLER: Pnmler yükseltilmezse.
sıkıntıya düşcrsiniz. 10.4 trilyon liralık
bir kaynak tahkim uygulaması çerçeve-
sinde SSK'ya veriliyor. Geri kalan kay-
nak gcrcksinımi için SSK"nın elinde bu-
lunan çok sayıdaki mal satılsın. Aynca,
SSKya ait gayrimenkul kiralan ıslah
cdilsin.
MOĞULTAY:Benim KİTlerden
alacağım var, onlan istiyorum.
ÇİLLERrOnlar, tahkim içinde zaten
ödeniyor ve ödenmeye de devam ede-
cek.
MOĞULTAY: Sosyaj yardım
zammı dünyamn her yerinde devlet
tarafından odenir. Bu kamburu bizim
sırtımızdan kaldınn.
Sosyal yardım zammının yükü, önü-
müzdeki yıl 3 misli olacak vc ıyicc öden-
mez hale gelecek. Niye bana bu noktada
anlayış göslerilmiyor?"
Çillcr-Moğultay tartışmasının gide-
rek gerginleşmesi üzerine, Başbakan
Demirei araya gircrek, "Bu sorun
önemli. Aranızda konuşun. halledin"
dedi.
Suriye'nin su tedirginliği
Hükümet üyelerine Surivedeki te-
maslan hakkında bilgi veren Başbakan.
bu ülkede Türkiye'ye ilışkin olarak, "su
tedirginliği" yaşandığına dikkat çekti.
Demirei, "Su konusu bunlan lcdirgin
ediyor. Büyük komşunun. diğer kom-
şulannı tcdirgin etmesi doğaldır. Su, bi-
zjmdir. Biz Türkiye olarak Suriye ile iyi
komşuluk, dostluk ve işbirliği içinde ol-
mak istiyoruz" içerikli bir değerlendir-
me yaptı.
Demirei, Türkiye'nin Irak'ta yaşanan
olaylarla ilgili polilikasını eleştiren
ANAP Genel Başkanı Ydmaz'ın açıkla-
malanna da değine-
rek, "Kendi yaptığınız
işi, şimdi getirip önü-
müze tam tersinden
koyuyorsunuz. Her
şey hukuk içinde
yapılmıştır" diye ko-
nuştu.
Demirel'in TBMM
Genel Kurulu'nda
Yüce Divan'da yargı-
lanmalan kararlaşlın-
lan ANAP'lı
Baymdırlık ve İskân
eski bakanlan Safa
Giray vc Cengiz Altı-
nkaya'ya ilışkin gelış-
melerin "abartıldığı" yönünde bir de-
ğerlendirme yapuğı öğrenildi.
Tanmsal destekleme politikalannın
da ele alındığı loplantıda. Tanm ve Kö-
yişleri Bakanı Necmettin Cevheri, güb-
reye uygulanan destekleme konusun-
daki önerilerini anlatlı. Geçen yıl gübre-
ye hazine kaynaklı 2.3 trilyon liralık
destek sağlandığmı anımsatan Ccvheri.
bu yıl gübrede destekleme için 4.3 tril-
yon liralık kaynak gerektiğini, eğer bu
yapılmazsa gübre fiyatlanna yüzdc 150
ile yüzde 200 arasında zam yapı-
lmasının kaçınılmaz olacağına işaret
etti.
Demircl de, Avnıpa'da heklar başına
500 kilo olan gübre kullanımmın Türki-
ye'de 50 kiloya kadar düştüğünc işaret
ederek, "Gübre için ne kadar para gere-
kiyorsa, o bulunacak ve destekleme
yapılacak" dedi.
Cevheri, hububat alunlan için geçen
yıl hazinedcn 600 milyar liralık kaynak
alınmasına karşın, Türki cumhuriyetle-
re 700 milyar lirayı aşkın hibede bulu-
nulduğunu belirterek, bu konuda hazi-
ne kaynağı kullanılmadığııu vurguladı.
SHP'nin komisyonlarca hazırlanan ve eleştiriye açılan parti programı tartışılmaya başlandı
6 ok ilkelerine çağdaşrevizyoiılç Politika Senisi -SHP'nin
komisyonlar tarafından hazır-
lanan program taslağı tarüşma-
ya acıldı Bilim adamlan, ya-
zarlar, gazeteciler, sendika tem-
silcileri ile genel merkez yöneti-
cilerinin katıldığı toplanüda
programın başlangıç kısmında
"Atatûrk'ün admın" gecmeme-
a' eleştirildi.
The Marmara Oteü'nde dü-
zenlenen toplantının açış ko-
nuşmasını yapan SHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Erdal İnonüprogram tasla-
ğının çağın koşullanna uygun
olarak hazırlandığını belirtti.
Programlannın koalisyon pro-
tokolüyle uygulanma şansı bul-
duğuna dikkati çeken İnönü,
"Hükümette olr amazın avan-
tajlanndan ya ^rlanalım. Bir
tecrübe bize bıiyük güç katar.
tktidarda olmak bir fırsat.
Programı yazıp uygulayabilir
ve eksiklerini görürsünüz. Bu
da yeni değişiklikler yapma
şansını verir" dedi.
SHP'nin canlı bir parti oldu-
ğunu ifade eden İnönü, sosyal
demokrasinin bugünün ve gele-
ceğin en önemli siyasi akımı ol-
İnömi taslağın çağın koşullanna uygun olarak hazırlandığını söyledi. (İBRAHİM GÜNEL)
duğunu söyledi. İnönü "Sosyal nin tek başına ıktidar olmadığı dedi. İnönü. daha sonra Irak
eleştirilerine de değinen İnönü,
"Bugün geldimiz yeri beğenme-
yebiliriz. Tabii beğenmiyoruz.
Ama gideceğimiz ycr yukan
çıkmak. Aşağıya gidilmez. Biz
buraya, çok uğraşarak geldik"
demokrat fikirlerin sağdaki
partiler tarafından kullanılma-
sı, bizı gocundurmasın. BÜ bi-
zim haklılıgımıa göstenyor.
Ama onu en iyi biz söyleriz" di-
ye konuştu. Parti içinde SHP'-
olayı ile ilgili kendisine yönelti-
len eleştirilere değindi. Kendisi
ivin "Muhalefetteyken Sad-
damcıydı, şimdi Amerikancı"
denildiğini haürlalarak şunlan
söyledi:
Günde 20 bin kişi, işlerini çözümletebilmek amacıyla TBMM'ye geliyor
Meclis soru^ nıilletvekilleri iş takibiyorgunu
TUNCAYÖZKAN
ANKARA -TBMM, günde
20 bin ziyaretçisinin iş baskısı,
yazılı ve sözlü sonı önergeleri ne-
deniyle, cal^malannda önemli
Sikıntdar yaşıyor. Günde ortala-
ma 20 bin \atandas. Meclis ka-
pısında, işini yaptıracağı millet-
vekilini beklerken, TBMM çalı-
şma saatlerinin büyük bir bö-
lümü de her yü en az 4 bini bulan
yazılı ve sözlü soru önergelerine
harcanıyor. Bazı miUetvekiUeri,
devamsulıklannı gidermek için
her yü olduğu gibi bu yasama dö-
neminde de rapor alabiune tela-
şında. Bazı miUervekillerinin 100
iş güniine varan raporlarla, de-
vamsızlıklarını kapatmaya ça-
Itştıklan belirtiliyor.
MilletvekiUeri, Meclisdevam-
sıziığı konusunda öncelikle seç-
menlerin iş baskısmdan yaknu-
yor.
Meclisin 1983den bu yana
yasama faaliyetleri, devamsızlık
nedeniyle bu yasama yüında ol-
duğu kadar aksamadı. 17.
(1983-1987) ve 18. dönemde mu-
nalefet engeUemesiyle karşı-
laşan iktidar, 19. dönemde kendi
parlamenterlerini Meclis'e getir-
mekte büyük zorluk çekiyor. 17.
dönemde Meclis'e sumılan 320
yasa tasarıstndan 259'u yasa-
laşırken, 211 kanun hükmünde
kararnameden 144'ü yasa oldu.
MiUervekillerinin Meclis'e sun-
dukları 485 yasa teklifînden de
130'u yasallaştı. 18. dönemde
parlamentoya sunulan 369 yasa
tasansmdan 259'u yasa ohırken,
275 kanun hükmünde karar-
nameden ancak 77'si yasalaştı.
590 yasa teklifînden de 100'ü
Meclis tarafından yasa haline
dönüştürüldü.
ANAP iktidannın ardından
kurulan koalisyon hükümeti, 19.
dönem çaltşmaları içinde 1.5 yıl
süresince, Meclis'e 231 yasa ta-
sarısı gönderdi. Bunlardan
yalıuzca 70 tanesi yasa olabiidi.
KONUK YAZAR GÜNEŞGÜRSELER 18. Dönem MUktvekiti
TBMM Çaîışmıyor mu?
H
er yasama döneminde olduğu
gibi bugunlerde de TBMM'nin
çalışmaları ve milletvekillerinin
devamsızlığı toplumumuzun
gündemine geldi. Aynı soru tek-
rar soruluyor: TBMM neden
çaîışmıyor?
Gerçekten, TBMM çaîışmıyor mu?
Bu sorunun yanıtı, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nden hangi tür bir çalışma beklediği-
mize bağlı. Beklenilen çalışma dadoğal olarak
yasama çalışması. Bu anlamda, TBMM yasa-
ma çalışmasını yapıyor. Batı'daki parlamento-
larla karışlaştırdığtmızda en çok yasa koyan,
en çok toplanan parlamento-
ların başınida bizim parlamen-
tomuz geliyor Sorun TBMM'-
nin toplanmasında, yasa koy-
masında değil. Sorun toplumu-
muzdaki çifte standartta.
TBMM'den yasa koymasını,
milletvekilinden ise iş takip et-
mesini bekliyoruz.
Aslında sorun her yasama
döneminde tekrarlanan, fakat
çözumü için gayret gösterilme-
yen ülkesel bir sorunumuz. Türkiye'nin her yıl
artanışsizsayısı.kamukesimininhâlâengüven-
celi istihdam ortamı olarak görülmesi, merkez-
den yönetim anlayışının hâlâ değiştirilemeyişi,
bir yardımcı hizmetli atamasının dahi Ankara'-
da yapılıyor olması, sorunlu her vatandaştn
soluğu Ankara'da ve ilinin milletvekilinin yanı-
nda almasına yol açıyor.
Son günlerde yapılan açıklamalar, günde
ortalama 20 bin vatandaşımızın TBMM'yi ziya-
ret ettiğini ortaya koyuyor. Bu yaklaşık olarak
bir milletvekilinin günde 50 ziyaretçi kabul etti-
ğini gösterir. Bu ziyaretçiler arasında çocuğu-
na iş arayandan girdiği sınavda yardım isteye-
ne, çalıştığı yerden bir başka yere atanmak
isteyen memurdan atamasının durdurulmasını
isteyene. öğrenci yurduna yerleştirilmede ön-
celik tanınmasını isteyen öğrenciden para bul-
mak için koşturan belediye başkanına kadar
herkes var.
MilletvekiUeri her gün bu yoğun ziyaretçi
akınını yaşıyor. Aynca da yaşamak zorunda.
Istenildıği kadar TBMM'ye ziyaretçi alınmama
Meclis'te bir
milletvekiline
günde 50
ziyaretçi
düşüyor.
yoluna gidilsin ya da başka önlemler uygu-
lansın, hıçbir mılletvekilı Ankara'ya geldiğini
öğrendiği hemşerisinı, seçmenini, partilisini
kabul etmekten kaçınamaz Çünkü, Türkiye'de
politika bu ilişkinin üstüne kurulmuştur Sorun-
lar Ankara'da çözülmektedir ve Ankara'da bu
işi yapacak olan da milletvekilidir
Parlamentonun bugünkü işleyiş şekli, nasıl
görkemli binasında insanlar kaybolursa millet-
vekilini de olabildiğince etkisiz bırakmaktadır
Milletvekilinin en etkin oiduğu aşama komis-
yon toplantılarıdır. Genel kurul toplantılarında
milletvekillerinin çok az bir bolümü etkin ola-
bilmekte, büyük bir bolüm sadece oy vermek-
tedir. Aynca basınımızda ve top-
lumumuzda kolaycı bir genel le-
me anlayısı geçerli olduğu için
yasama çalışmalarına katılan, bu
alanda etkin olan rnilletvekilleri
öne çıkarılıp tanıtılmamaktadır.
Böyle olunca milletvekili seçim
bölgesiyle ilişkisini kesmemek
için seçmenin kişisel sorunlarını
takip etmeyi önemsemektedir
Sorunun çözümü TBMM Içtü-
zuğü'nden başlayarak köklu de-
ğişiklıkleri gerektirmektedir.
Çözüm için;
-Sürdurülen idari reform çalışmaları sonuç-
landınlarak merkezin yetkilileri illere dağıtı-
Imalıdır.
-TBMM komisyonlarının uye sayıları arttırı-
Imalı, milletvekillerinin katkılarını rahatlıkla ko-
yabilecekleri bir çalışma suresi belirlenmelı-
dir.
-Genel kurul çalışmalarında rnilletvekilleri
aktif hale getirilmeli, daha çok milletvekilinin
katkısını koyması sağlanmalıdır
-Sözlü soru uygulaması aylar. hatta bazen
yıllar önce sorulmuş sorunun yanıtlanması
şeklinde değil, Batı parlamentolarında olduğu
gibi aynı oturumda sorulan sorunun yanıtlan-
ması şeklinde olmalıdır
-Parlamento göruşmelerinın televizyondan
daha geniş yayımlanması sağlanmalıdır.
-Milletvekillerıne sürekli toplumun gün-
demınde kalan yüksek maas vermek yerine,
seçim bölgesiyle ilişkisini kolaylaştıracak, par-
lamentoda etkinliğini sağlayacak olanaklar
tanınmalıdır.
"Uçaklann İncirUk'ten kalk-
ması Körfez Savaşı sırasında
başlamışür. Hala devam edi-
yor. Bu anlamda yeni bir şey
yok. Biz Irak'ın bir an önce
dünyayla banş yapmasını isti-
yoruz. Irak ın parçalanmasını
istcmiyoruz. Beş yüz bin kişinin
yeniden sınırlanmıza gelmesini
istemiyoruz. Muhalefet lıderle-
ri benım, zamarunda Saddama
söyledığjm sözleri kürsüden ba-
na okuyorlar. Ne güzcl söyle-
mişim. O zaman Saddam'a ne
söylediysem aynısını iki gün
önce, Irak büyükelçisine söyle-
dim. Saddam'a 'Kuveyt'ten çı-
kın' dedim. Büyükelçiye 'Füze-
leri çekin' dedim. İkisi de banş
için. O nedenle bu eteştirileri ço-
cukça demeyeyim de akıl dışı
buluyorum. Biz zamarunda hu-
zur harekaüna karşı cıkmıştık.
O zaman bizi dinleselerdı, bu
sorun olmazdı."
Huzur harckatının gerekli ol-
duğunu savunan İnönü, sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Eski fıkirlerime aykın bir
şey yapmıyorum. Yapacağımız
şey kolay anlaşılsın diye yanlış
bir şey yapamayız. Biz SHP
olarak muhalefetteyken söyle-
diklerimizi yapıyoruz. O zaman
sözümüzü dinlemedikleri için
bazı zorluklar var. Onlan da
aşıyoruz. Çözüm bulununcaya
kadar sorumluğumuzu yerine
getirmeliyiz. 'İncirlikten kalkan
uçaklar Irak'ı bombalıyor' sö-
zünü kabul etmiyorum. Böyle
bir şey yok."
İnönü'nün konuşmasından
sonra program taslağını oluştu-
ran komisyonda görev alan
MYK üyesi Prof. Tevfik Çav-
dar çahşmalan konusunda bilgi
verdi. Daha sonra toplanüya
katılan bilim adamlan, gazete-
ciler, yazarlar, sendika temsici-
leri tasakla ilgili görüşlerinı açı-
kladılar.
Taslağa eleştiriler
İlk eleştiriyi getiren Prof.
Toktamtş Ateş programda Ata-
türk'ün adından söz edilmeme-
sini eleştirdi. Ateş "Atatûrk'ün
kurmuş olduğu bir partinin de-
vamı olduğunu ıddia eden bir
partinin, programında Atatürk
adından özenlc kaçınmak isten-
mesinin nedenini anlamak
mümkün değildir" dedi. Ateş,
taslakta uslup ve ifade farklılık-
lannın yer aldığına dikkat çeke-
rek. son derece dağınık ve belir-
siz bir biçimde yazıldığım öne
sürdü. Ateş'in konuşmasından
sonra söz alan İnönü, "Ata-
türk'ün adını anmamak için
özen göstermiş değiliz" dedi.
Programın başlangıç kısmı-
nın yeniden yazılması gerektiği-
ni savunan Alev Çoşkun da 6
ilke üzerinde durdu. Atatürk'-
ün adının yer almamasını eleşti-
ren Çoşkun, cumhuriyetçilik
tanımının demokrasiyte bağ-
lantılı yapılması gerektiğini sa-
vundu. Çoşkun, "Daha kısa bir
programla halkın karşısına
gkmak, ama 6 ilkeyi yeniden
yorumlarken 'Programı kısa
tulalım' diye çarpuk çurpuk
yazmayalım" dedi.
Programın giriş bölümünün
ittihatçı şekilde kalcme alındığı-
nı savunan İcen Börtücene de
SHP'nin biraz içine kapanık ol-.
duğunu söyledi.
POIJIİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Fethiye'de Dayak,
Denizli'de Gazete.. .
Fethiye Anadolu Turizm Meslek Lisesi'nde yoklama
fişlerinin kaybolması üzerine öğrenciler sıra dayağın-
dan geçiriliyor...
Ne demişler?
"Dayak cennetten çıkma..."
Okul yöneticileri yoklama fişlerini bulamayınca öğ-
rencileri toplayıp soruyorlar:
"Fişleri kim yok etti?"
öğrenciler şaşkın. Birbirlerinin yüzlerine bakıyorlar.
Yöneticiler ise kızgın, öğrencileri sıkıştırıyorlar:
"Fişleri ortaya çıkarın hemen. Yoksa biz buluruz..."
Nasıl bulacaklar?
Elbet dayak atarak...
Kızılcık sopasıyla mı, yoksa kara çam sopasıyla mı
orası belli değil. Altı öğrenci bir güzel dövülüyor.
Okul Müdürü Selami Karadeli, Fethiye muhabirimizin
sorusuna ise şu yanıtı veriyor:
"Bugün poliste de bazı suçlular sorunca cevap vermi-
yor. Sıkıştırmazsanız nasıl gerçeği bulacaksınız. Başka
yöntem varsa söyleyin..."
Şimdi ne yapacaksınız9
Okul müdürü okulu karakol sanıyor öğrenciler suçlu,
okul yöneticileri de polis olunca durum elbet değişiyor.
Demek ki CMUK salt poliste değil, bundan böyle okul-
larda da geçerli olmalı...
Dayak olayı Fethiye'de tepkiyle karşılanırken arkada-
şımız Erdal Orhon olayın geiişimini şöyle aktarıyor:
"19 ocak tarihinde 2. devre B sınıfında yoklama fişi
kayboldu. Bunun üzerine müdür yardımcısı Alim Yörük
sınıfa gelerek fişin nasıl kaybolduğunu sordu. Yanıt a/a-
maması üzerine sınıf sıra dayağından geçirildi. Daha
sonra öğrencilere Sizce bu fişleri kim çalabilir', 'Bu calı-
nan fişin resmi evrak olduğunu ve kaybolmasının suc
olduğunu biliyor musunuz' sorulan yöneltilip yanıtlar
yazılı olarak öğrencilerden alındı. Daha sonra belirle-
nen 6 şüpheli' öğrenci müdür yardımcısının odasına
götürüldü."
•••
Fethiyede öğrenciler yöneticilerden dayak yerken,
Denizli'nin Kayabaşı köyü ilkokulu öğrencileri öğret-
menleriyle birlikte polisçe engellenen gazetelerini yeni-
den çıkardılar...
Gazetenin ikinci sayısında "Ağacı yaşken kesemedi-
ler" başlıklı bir haber hayii ilgi çekici geldi bize...
Birlikte okuyalım:
"Bu gazeteyi hiç kimse duymadan, görmeden oku-
madan kapatmak, meyve veren ağacı taşlamakla kal-
mayıp, kesmek istediler. Bizler gizlice cezalandınlmak
istendik. Nedeni, polis amcalarımız bizden korkmuşlar.
Bizden kimsenin korkmasına gerek yok. Çünkü biz ne
sağcıyız ne solcuyuz, ne de karanlık ellerin maşasıyız.
Biz sadece Atatürkçüyüz. Bizim sesimiz kısılamaz. Biz,
özgür düşünceli Atatûrk'ün evlatlarıyız. Atatürk, bu va-
tan için ömrünü adamışsa, Ey Türk gençliği, birinci va-
zifen, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza
kadar savunmak ve korumaktır' demişse, ilke ve dev-
rftnleri de dahil her şeyi bize emanet etmişse, biz de se-
simizi sonuna kadar duyuracağız."
Denizli'nin Kayabaşı köyü ilkokulu öğretmenleri ve
öğrencileri tüm engelleri aşıp gazetelerini yayımlamay*
sürdürmeye kararlt...
Çeşitli yörelerden kutlama telgrafı alan öğretmen ve
öğrencilere şöyle sesleniliyor:
"Gazetenize abone olmak istiyoruz..."
öğretmen ve öğrenciler diyor ki:
"Türkiye 'de artık eğitim adına bazı şeyleri değiştirme-
nin zamanı geldi. Biz sınıflarda kara tahtayı kırdık. Çün-
kü ben, sen, o, biz, siz, onlar oturduğu sürece bir yere
varamayız..."
Evet var mısınız Kayabaşı köyü ilkokulu öğrencilerinin
"Kayabaşı'nın Sesi" gazetesini desteklemeye... Eğer
varsanız, abone olun...
Yrimaz,tiyatro sanatçıs ı Seden KızıltunçİB tokalaşarak" par-
tinıize boş geldiniz" dedi. (AA)
Aııamuhalefete
450yeni
tç Politika Senisi -Çeşitli
meslek kuruluşlanndan 450
kişi dün ANAP'a üye oldu.
ANAP Genel Başkam Mesut
Yılmaz törende yaptığı konuş-
mada Türkiye'nin kaderini ve
gidişıni dcğiştirecek tek parti-
nin kendi partileri olduğunu
belirterek, ülkede siyaset anla-
yışmın da kökünden değiştir-
mek gerektiğini söyledi.
ANAP İstanbul İl Merkezf-
nde düzenenen törende konu-
şan Yılmaz. partisi ile öteki
partiler arasında fark bulun-
duğunu belirterek, "Bunlann
başında siyasette dürüstükten
aynlmamak prensibi geliyor"-
dedi. "Biz Türkiye'nin gelece-
ğinin partisiyiz. Yannlann
partisiyiz" diye konuşan Yıl-
maz, düşünce özgürlüğünün
önüne set çeken pek çok ka-
nun maddesinin kendi iktidar-
lan döneminde yürürlükten
kaldınldığını kaydetti. Yılmaz
"Türkiye'nin kaderini gidişini
değiştirecek ANAP'tır" dedi.
ANAP İstanbul İl Başkanı
Erdal Aksoy'da katılımlarla
kenttc partiye kayıtlı üye sayı-
sının 150 bine uaştığmı, bu sa-
yının yakında 500 bine varaca-
ğını söyledi. Daha sonra çeşitli
meslek kuruuşlanna mensup
450 işinin partiye kayıtlan gcr-
çekleştiridi. Yılmaz, fulbolcu
Büyük Şenol ile Sanatçı Seden
Kızıllunç'a partinin rozctlerini
uye
kendi eliye takü. ANAP'a üye
olanlardan bazılannın isimlen
şöyle:
TCDD ve TEK eski Genel
Müdürü Birkan Erdal, Maliyc
ve Gümrük Bakanlığı eski
müsteşan Gültekin Özdemir,
Emekli Koramiral Fuat Uğur,
ses sanatçısı Nihal Arda, Pep-
si- Tamek'in ortaklanndan
Süreyya Kakkı Sipahioğlu,
Kale Grubu'ndan Zeki Bodur,
Avukat Emd Köker, Boksör
Mrfımet Demirkaya, İç MG
emil Reşit Cndüz.Beşiktaşlı
İşadamlan Derneği Başkanı
Aslan Balcı, Emekli Amiral
Kani Kanbak, emekli Deniz
Binbaşısı Seval Erdok, modası
Kerim Kerimol, İmpeks Bank
Genel Müdür Yardımcısı Ni-
gün Çeliksoy, Halkla ilişkıler
uzmanı Hale Dicle. Number
One FM Genel Müdürü Ercan
Erdem.
Törenden sonra il merkezin-
de bir basın topantısı düzenle-
yen Mesut Yılmaz basın men-
suplannın sorulannı yanıtladı.
Yılmaz gazetecilerin ANAP'h
iki eski bakanın Yüce Divan'a
sevkedilmesi konusundaki
sorusuna karşılık "İki değerli
arkadaşımızın Meclis çoğıın-
luğu ile Yüce Divan'a sevk
cdilmiş olmalan bizim için ne
kadar üzüntü verici olsa da ak-
lamak imkanı verecegi için
memnunum"dedi.