Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK1993 PAZAR
HABERLER
DışTüpMep
musteşarlıgı
• AJSKARA(AA)-
Başbakan Süleyman
Demirei.DYPManisa
Milletvekili Tevfık Diker'in,
'dış Türkier müsteşarlığı'
kurulmasına ilişkin yasa
leklifîne olumsuz görüş
bildirdi. Başbakan, yasa
tcklifi ile ılgılı hükümct
görüşünde, müsteşarlığın
yapması öngörülen görev-
Jerin haien Oışişieri. Kültür,
Tunzm Bakanlıklan ile
Hazine ve Dış Ticaret
MüsteşarlığYnca
yürütüldüğünü belirtti.
Tevfik Diker'in yasa
teklifinde, dünyadaki Türk
kökenli cumhuriyetler
arasında sosyal, ekonomik,
kültürel ve siyasal ilişkileri ge-
liştirmek, bu ülkelerin
tamumlannı veyapılacak
yardımlan koordineetmek
üzere birdış Türkler
müsteşarlığı kurulması
öngörûlüyordu.
Azerbaycan'a
doktop gidişi
•ANKARA (ANKA)-Tür-
kiye'de uzman olabilmek için
Tıpta Uzmanlık Smavı
(TUS) gibi zorunlu bir sınavı
aşmak yerine
T
ûrki
cumhuriyetiere giderek
uzmanlık eğitiniine baş-
ladıktan sonra, 'yasal boşluk-
lardan yararlanarak eğitimini
tamamlamadan Türkiyc'de
yalay geçiş yapanlann sayısı
artınca Sağlık Bakanlığı bu
akışı durdurmak için önlcm
aldı. Sağlık Bakanı Yıldınm
Aktuna. Türk doktorlar
arasında uzmanlık eğkımi
için en yoğun talebın
bulunduğu Azerbaycan'a
gidişi durdurmak için Sağlık
Bakanı Rahimov'u arayarak
başvurulann reddedilmesıni
sağladı.
1982Anayasası
•GAZİANTEP(AA)-
İstanbul Üniversitesi Hukuk
Faküitesi öğretim üyesi Prof.
Dr OrhanAldıkaçtı. 1982
Anayasasf na tehditler
yağdırmanın "açık
arttırmaya" dönüştüğünü
önesürerek "Anayasanm
toptan kaldınlması ancak
ihtilalle olur" dedi. Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneğı
GaziantepŞubesi'nce
düzenlenen "Güncel
Anayasal Sorunlar" konulu
panei. Belediye Şehir
Tiyatrosu'nda yapıldı.
Panelde, l982Anayasası'nı
hazırlayan Danışma Meclisi
Anayasa Komisyonu
Başkanı Prof. Dr. Aldıkaçü,
mevcut anayasaya uygun
seçim yapıp, gerektiğinde
başvurup, işbaşına geidikten
sonra "bu anayasarun hiçbir
işe yaramadığını"
söylemenın tutarlı
olmadıŞını savundu.
Baykal,
Kaysetfde
•KAY3ERİ(AA)-CHP
Gene! Başkanı Deniz
Baykal, soyal demokrat
kesimde bir toparlanmanın
gerekli olduğunu belirlerek
"İnanıyorum ki önümüzdeki
seçimedaha toparlanmış,
bütünleşmış olarak girme
şansına sahip olacağız" dedi.
Baykal, Erçiyes Üniversitesi
fktisadi ve İdari Bilimler
Faküitesi Mezunlan
Derneği'ncedüzenlenen
toplantıda yaptığı
konuşmada, hükümetin Irak
konusundaki poliükasını
eJeştirerek muhalefetteiken
söylcdikleri ıleiküdardaki
uygulamalannın çok farklı
olduğunu savundu.
Halen süren 341 davada yüzlerce yıl hapis, milyarlarca lira para cezası isteniyor
Basınıntasası teröryasası• 14 dergi ve gazete sahibi ve yazıişleri müdürünün sonuçlanan davalannda ise, toplam 228,5 ay hapıs, 5 milyar lira para cezası
verildi. Halen yayınını sürdüren sol içerikli dergi ve gazetelerden 31 'inin sahibi ve ya?ıişleri müdürleri hakkında, 6 aydan 2 yıla ka-
dar hapis, buna orantılı olarak da para cezası istemli 341 dava sürüyor.
HAFTAYABAKIS
BEHZATŞAHİN
3713 sayılı Terörle Mücadck
Yasası'ndan, (TMY) gazeteci-
ler hakkında açılan davalann
halen süren 34 l'inde, yüzlerce
yıl hapis, on milyarlarca lira pa-
ra cezası isteniyor. 14 dergi ve
gazete sahibi ve yazıişleri mü-
dürünün sonuçlanan davala-
nnda ise, toplam 228,5 ay ha-
pis, 5 milyar lira para cezası ve-
rildi.
Halen yayınını sürdüren sol
içerikli dergi ve gazetelerden
31'inin sahibi ve yazıişleri mü-
dürleri hakkında, 6 aydan 2 yıla
kadar hapis, buna oranülı ola-
rak da para cezası islemli 341
dava sürüyor.
Bu davalar sonuçlandığında,
141-142'nci maddenin kaldın-
Imasından önce olduğu gibi,
gazetecilere verilen hapis cezası
yüzlerce yılı, para cezası ise on
milyarlarca lirayı bulacak.
Yargılanan gazeteciler, TMY'-
nin, kaldırılan 141 ve 142'nci
maddeleri arattığı görüşünde.
Bu gazetecilerin yargılandığı
TMY maddeleri "Açıklama ve
Yayınlama" başlıklı 6'ncı mad-
de, 'Terör Örgütleri" başlıklı
7'nci madde, "Devletin Bölün-
mezliği Aleyhine Propaganda"
'Anti-terör'ünilk kurbatuAytar
İstanbul Haber Servisi- Medya Güneşi
Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni
Osman Aytar. biryazı nedeniyle
İstanbul Devet Güvenlik
Mahkemesi'nce tu'uklandı. Osman
Aytar, Terörle Mücadcle Yasası nede-
niylecezaevine konulan ilk gazeteci
oldu. İsıanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nce loplaulan Medya
Güneşi'nin 22'nci sayısmda yer a!an
"93'te Yeni Atılımlar İçin" başhklı
yazı nedeniyle ifadcsi aJınmak üzere
DGM'yeçağınlan Osman Aytar,
burada 3713 sayılı Terörle Mücadele
Yasası'nın 8'inci maddcsi gereğince
tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne
gönderildi. Medya Güneşi Gazetesi sahibi
Cemal özçeük, henüz soruşturma evresinde
olan birdava nedeniylcyazann
tutuklanmasını kınadıklannı belirtti. Ozçelik,
"Osman Aylar'ın anli-demokratik yasalarla
tutuklanmasını gazetemize ve devrimci basına
dedi. Özçeük, Osman
Aytar'ın adresinin belli
olduğunu ve mahkeme is-
tediğinde de ifade vermeye
gitmekten kaçtnmadığını
bclirterek, tutuklanmasmı
anlamsız bulduklanm
söyledi. Osman Aytar'ın
avukaü Eren Keskin. ilk
kez böyle bir uygulamayla
karşılaştıklannı belirterek,
'Terörle Mücadele
Yasası'nın 'Devleıin
Bölünmezliği Aleyhine
Propaganda' başlıkîı 8'inci
maddesi gereğince Osman
Aytar'ın tutuklandığını öğrendik. Hemen
itirazdilekçesi verdik. İıirazımızpazartesi
(yann)görüşülecek. Şimdiye kadar TMY
gereğince birçok ceza verildi, ancak bunlar
Yargılay'da. Bu uygulama ilk" dedi.
Osman Aytar, 141-142'ninkaldınlmasmdan
yöne/ik bir baskı ve yıldırma çabası olarak sonra yazdığı yazıdan ötürü tutuklanarak ce-
değerlendiriyoruz" zaevine konulan ilk gazeteci oldu.
başhklı 8'inci madde.
Dergi ve gazctclere açılan ve
halen süren davalann dağılımı
şöylc:
Azadi 6, Barikat 3, Deng 7,
Dcvrim I, Devrimci Emek 11,
Devrimci Gençlik 13, Devrimci
Yurtsever Gençlik 7, Direniş 3,
Emeğin Bayrağı 32, Gerçek 7,
Halkın Gücü 3, Hedef 1,2000'c
Doğru 1, İktidar 1, İşcilerin Sesi
3, Işçinin Yolu 6. Komün 3,
Kurtuluş 28, Medya Güneşi 4,
Mücadele 27, Nevvroz 15, New-
roz Ateşi 4, Odak 3, Ozgür
Halk 9, Özgürlük Dünyası 2,
Paruzan 6, Scrkeun 9, Toplum-
sal Kurtuluş 8, Vatan Güneşi 3,
Yeni Ülke 115.
Hapis cezası alan gazelecılc-
rin dağılımı ise şöyle:
Barikat Dergisi .Yazıişleri
Müdürü Zekeriya Özdinç 10
ay, Deng Dcrgisı Yazıişleri
Müdürü Kamil Ermiş 16 ay.
Devrimci Emek Dergisi Yazıiş-
leri Müdürü Hüseyin Durmaz
25,5 ay. Devrimci Gençlik Der-
gisi cski Yaaişleri Müdürü
Tayfun Yüksekbaş 9 ay. Dev-
rimci Proletarya Dergisi 11 ay,
Devrimci Yurtsever Gençlik
Dergisi Yazıişleri Müdürü
Mustafa Kemal Begün 6 ay. ya-
zan Dursun Ali Küçük 24 ay.
Direniş Dergisi Yazıışleri Mü-
dürü Ozer Değiştirici 5 ay,
Emeğin Bayrağı Gazetesi Yazı-
işleri Müdürü Nazım Taban 71
ay. İşcilerin Sesi Gazelesi Yazı-
işleri Müdürü Günnur İlhan 20
ay, Komün Dergisi Yazıişleri
Müdürü 5 ay, Kurtuluş Dergisi
Yazıişleri Müdürü Cemal Tu-
ran 6 ay, Toplumsa! Kurtuluş
Dergisi Yazıişleri Müdürü Nej-
det Kanbir 10 ay. Özgür Halk
Dergisi eski Yazıişleri Müdürü
Rıza Erdogan 5 ay, şimdiki Ya-
zıişleri Müdürü Sûleyman Al-
tun 5 ay hapis cezasına çarptınl-
dı.
Bu dergi ve gazelelerin yöne-
ticilerine aynca toplam 4 milyar
756 milyon 775 bin lira para ce-
zası verildi.
Olaylısöylesi
Kasetlerine
elkonulan
Küçük'e
destek
Iç Politika Servisi - Yalçın
Kûçük'ün PKK Genel Sck-
reteri Abdullah Öcalan ile
yaptığı söyleşiye el konulması
ve TRT'de yayımlanması
İHD tarafından kınanırken.
bir grup aydın da imza kcm-
panyası başlattı.
Yalçın Kûçük'ün Öcalan'la
yaptığı röportajın TRTde ya-
yımlanması üzerine İHD Gc-
ncl Sekreteri Hüsnâ öndül b:<
açıklama yaptı. Öndüi.
Kûçük'ün video kasetlerine,
DGM savcıhgının "yasa dışı
bir uygulamayla" el koyduğu-
nu belirtti.
Küçük'c yapıan bu uygu-
lamanın gızli ve kapalı devlet
geleneğinin sürmesinin göster-
gesi oduğunu savunan Öndül,
"Bu olay nedeniyle, herkesin
özgürlük ve güvenlik hakkı
tehdit edilmiş, ciğnenmiştir"
dedi.
Öndül, "Kûçük'ün belgele-
rinin özgürce değerlendirilme-
si için, kamuoyuna doğru ve
gerçek bigılenn ulaşması için,
belgelerinin derhal iadesini,
özür dilenmesini ve lazminat
ödenmesini isiiyoruz" dedi.
Bu arada aralarında Emil
Gaip SandaJcı,Deniz Türkali,
Sungur Savraı», Gcncay Gür-
soy, Gülnur Savran'ın da bu-
lunduğu bir gnıp aydın "Pro-
testo" başlığıyla bir metni im-
zayaaçtı.
Yaçın Kûçük'ün bant-
lannın yayınlanmasının pro-
lesto edildiği mctinde. "Poli-
sin, Ertürk Yöndem'in ve dev-
let televizyonunun yaptığı, ör-
neğine ender rastanacak, eük
ve hukuk dışı birolaydır. Aynı
ükede yaşayan insanlar olarak
bu durumu utanç verici bulu-
yoruz" denildi.
} l l i 7 1 i r « 1 1 7 İ l l k f
stanbul
Eg«t-Sen 3 Noiu şube yöneticileri ile bir grup öğretmen dün
ğ I I U ^ U T S S U ^ I U K ^ ^ ^ ^ ^ ^ ye b a z ı
uyguiamaiar,,, anti-demokratik olduğu gerek-
çesiyle Bevoğlu öğretmenevi'nin onünde bir protesto gösterisi >aptı. Burada okunan basın açıklamasında yönetimin öğretmenJerin
özgür iradesini yansıtmadığı vurguianarak "Öğretmenetlerinin işlcyişirHİe, denetiminde en geniş öğretmen tabanının özgür iradesi
yokrur. Öğretmenler adına MEB'in atadığı kişiler her şeyi yaparlar, öğretmcnler de kabuJ eder. L \gulamada Eğit-Seniilerin ye-
mtkli gecekri için binbir türlü zorluk çıkarıimakta. Bir bürokrat, ayncalıklı kişiler ve öğretmenler arasında rezenasyonJarda, yer
ayırtmalarda aynmlar yapılmaktadır. Oğretmene\i uygulamalannda soz. >etki. karar öğretmenierin olmalıdır. Anti demokratik
olan öğretmene\ leri Ana Tüzüğü kaldınlmalı ve en geniş öğretmen tabanı tarafından demokratik bir öğretmenevi ana tüzüğü oluş-
turulmaladır" denildi. •'Öğretmenevlcri demokratik olsun" şeklinde sloganların atddığı alkışlı protesto gösterişinden sonra u> gula-
malan tartışmak üzere iceriye giren öğretmenJerin ısrarlanna karşın olayı izleyen basın mensupları Beyoğlu Öğretmenen'oe alın-
madılar. (Fotoğraf: MLHARREM AVDfN)
Kürt yazar Baksi gözaltında kayıptan korkuyor
Keııcliyurdundasürgünyazar
• Kapıkule'de kendisine 'yurtdışına çıkma yasağj' •Gazetenin birinci sayfadan verilen habere göre
konulduğu bildirilince İstanbul'a geri dönerek bi- Baksi, "Tiirk devletine karşı suç işlemek ve vatan
linmeyen bir adreste saklanmaya başladı. Baksi, hainliği yapmakla suçlanıyorum. Diyarbakır'a
İsveç'in en büyük gazetesi Dagens Nyheter'i tele- çağnldım; bilindiği gibi orada 'olağanüstü hal yasa-
fonla aradı.
Minik gazetecileredestek
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM -J971'de İs-
vec'e politik göcmen olarak ge-
len, 1982'de ls>ec vatandaşlığı-
na gecen ve 1985'te Türkiye
Cumhuriyet'i vatandaşlığından
cıkanlan Kürt yazar ve gazeteci
Viahmut Baksi gecen yılın so-
ntında Türkiye'ye gelntiş ve ön-
liıtmeyen bir adreste saklanma-
ya başladı. Baksi, İsveç'in en bü-
yük gazetesi Dagens Nyheter'i
telefonla aradı. Gazetenin cu-
martesi günkü savtsında birinci
sayfadan verilen habere göre
Baksi, ola>ı şöyle anlattı:
"Türk devletine karşı suç işle
mek ve \atan hainliği yapmakla
suçlanıyorum. İşin en kötii yanı,
duruşma için Divarbakır'a
lan'geçerli"dedi.
Gazeteciler Sendikasıüyesiolany
Mahmut Baksi, İsv^ç'in kalkı-
nma için uluslararası yardım ör-
gütü olan SlDA'dan ekonomik
destek alarak Türkiye'ye gittiği-
m' ve burada Kürtce kitap yayı-
mlayacak bir yayınevi kurmayı
amaçladığını ve hatta, yine aynı
diMe yayın yapacak bir radyo is-
tasyonu acma olanaklarını ince-
lemek istediğini belirterek şöyle
ÖMER YURTSEVEN
lerinin çıkardığı Kayabaşı'nın
Sesi gazetesine ülkenin dört bir
yanından yardım ve destek geli-
yor. Birçok yurttaş abone ol-
mak için Kayabaşı İlkokulu'na
başvuruyor.
Poüsin başvurusu üzerine ilk
sayısı hakkında toplattırma ka-
ran verilen daha sonra bir dizi
engeli aşarak 2. sayısıçıkan Ka-
yabaşı'nın Sesi gazetesine des-
tek ve yardım mesajlan ulaşı-
yor.
"Atatürk gençliğinin taze fı-
danlan. aydın öğretmenleri. siz
küçük yavrulann büyük emek,
özvcn ile çıkardığınız okul ga-
zetesine el koymalan utanç ve-
rici bir davranıştır. Abone
olmak istiyorum". "Gazetenİ2e
her türlü maddi ve manevi des-
teğe hazınz". "Sizin gibi eğitim-
ciler var oldukça bu vatanı
kimse yıkamaz", "Gazetede ga-
zeteciiik hikayenizi okudum.
Çok duygulandım. Bedeli ne
olursa ofsun abone olmak isti-
yorum."
Bu mesajlar. gerek yurt için-
den, gerekse yurt dışından Ka-
yabaşı İlkokulu öğrencilerine
ulaştınlan yüzlerce mesajdan
dikkati çeken sadece birkaçı.
1500 nüfuslu köyde çıkardık-
lan gazete ile Kayabaşfnın
lsveç Yazarlar Sendikası ve mokrasi yerleşmişti ya...''
ceki gün de karayoiuyla Türki-
Sesi'nitüm Türkiye'ye duyuran ye'den ayrrfmak isteımşti. Kapı- çağnldım; bilindiği gibi orada konuştu:
ilkokul öğrencileri. yasaklar kule'de kendisine 'yurtdışma 'olağanüstü hal yasalan' geçer- "Türkiye'de çalışmak artık
DENİZU - İlkokul öğrenci- karşısında başanya ulaşmanın çHuna yassğı'konulduğu büdiri. ü/' serbest sanıyordum. Arök de-
„„. L-^.A, ı?,ı a
k,B
,'m
n sevincini yaşıyor. Ilkokula yur-bncc IstanbuJ a gen donerek bı-
dun dört bir yanından bağış
yapmak isteyen ve abone ol-
mak isteyeıilerin telgraf ve
mektuplan ulaşıyor. Öğrenciler
bu ilgi karşısında şu mesajı veri-
yor: "Türkiye'de artık eğitirn
adına bazı şeyleri değiştirmenin
zamanı gledi. Biz sınıflarda ka-
ratahtayı kırdık. Sıra başka
okullanmızda. Çünkü ben, sen,
o, biz. siz, onlaroturduğu süre-
ce bir yere varamayız."
Gazetenin Yazı İşleri Mü-
dürlüğü'nü yapan öğretmen
Ali Karlık. bugüne kadar 213
kutlama mesajı aldıklannı be-
lirtti. Denizli dışından 163 kişi
ve kuruluşun abone olmak iste-
diğini kaydeden Karlık, bu ilgi
karşısında "Abone" ve "Bağış"
kampanyası başlattıklannı söy-
ledi. Gazetenin ilk sayısının çık-
masından sonra yapılan maddi
yardımlar sayesinde tüm sıruf-
lan halıyla döşediklcrini, sınıf-
lara televizyon ve video aldıkla-
nnı anlatan Karlık, "Şimdi
okula bilgisayar almayı planla-
dık"dedi.
Öte yandan ilk iki sayısından
1000 adet basılan gazetenin ti-
rajının 1500'e çıkanlacağı bildi-
rildi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı'na dava açmıştı
Mezarcfıım tazminatdavasına ret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP İstanbul
Milletvekili Hasan Mezarcı'nın, Atatürkçü
Düşünce Derneği Başkanı Arif Çavdar
hakkında, kişiiik haklanna tecavüz edildiği
gerekçesiyle, açtığı 100 milyon Hralık manevi
tazminat davası reddedildi. Mezarcı. 100
milyon liralık lazminatı alamadığı gibi, 250 bin
lira mahkeme masrafı ödemek zorunda kaldı.
RP Milletvekili Hasan Mezarcı'nın Atatürk'e
hakarel edici konuşmalanna verdiği yanıttan
dolayı, Mezarcı Av. Arif Çavdar hakkında,
100 milyon liralık manevi tazminat davas;
açmjştı. 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde
gecen yıl açılan davanm karan kesinleşti.
Kararda, kişiiik haklanna tecavüz edildiği
iddiası yerindegörülmedi ve tazminat istemi
reddedildi. Mezarcı'nın 250 bin lira dava
masrafı ödemesi karara bağlandı.
Çavdar, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı
olarak Mezarcı'ya verdiği yanıtlann "düzey vc
üslup" açısından farklı olduğunu belirterek,
"Bütün bu olumsuzçabalara karşın,
Türkiyc'dc dc yargıçlar vardır. Daima da
olacaktır. Atatürk'ün gençliğe emanet ettiği
devrim ve ilkeler, heryaştaki inançlı 'gençler'
tarafından savunulacak, şeriat özlemcilerinin
hevesleri kursaklannda kalacaktır"diye
konuşlu. Çavdar, Atatürk'ün ilkelerini
korumak yolunda verdikleri mücadeleye
yılmadan dcvam edeccklerini de söyledi.
Çavdar, dava konusu konuşmasında, Me-
zarcı'nın "Atatürk katildir" şeklindeki sözleri-
ne, "Gericilerebaşkaldıran Mustafa Kemal
tarafından mezara gömülen tulsaklık zihniyeti.
bir mezarcı tarafından kokuşmuş bir biçimde
mezardan çıkartılmaya çalışıldığını"
belirterek, Türkiye'nin kurucusu Atatürk'e
karşı Mezarcı'nın "sapık" bir tavır takındığı
biçimindcyanıtvermişti.
Çavdar, yanıtında Mezarcı'nın "dogmatik ve
fanatik demokrosi düşmanı" olduğunu da
savunmuştu.
Mezarcı, TBMM'de yaptığı konuşmada,
Mustafa Kemal dönemindednayetler
işlendiğini ve bu cinayetlerin yargı önüne
çıkartılması gerektiğini iferi sürerek, "Mustafa
Kemal döneminde işlenen cinayetler,
işkenceler yargı önüne çıkanlmahdır. Mustafa
Kemal ve tek parti döneminde 'Ezan, Kuran
okuyor' diye, 'Şapka giymiyor' diye
milyonlarca insana yapılan işkenceden
sorumlu olanlar tespit edilmelidir. Allah'a bile
dokunulan bir ülkede, Mustafa Kemal'in
dokunulmazlığı üzerindeki yasaklar
kaldınlmalıdır. Budüzcn kokuşmuştur"diye
konuştu.
Mahmut Baksi, Diyarbakır'a
gittiği takdirde 'kaybolmaktan'
korktuğunu ya da bir sürc sonra
'bir hastalıktan öldüğunün' açı-
klanabileceğini de gazeteye bil-
dirdi. Dagens N>heter'in aradığı
Kabine Sekreteri Lars-Ake
Nilsson, Baksi konusunun i\edi-
likle İsveç'in Ankara'daki büyü-
kelçiüğine bildirildiğini açıkladı.
Atina'da bulunan İsveç Ya-
zarlar Sendikası Genel Başkanı
Peter Curman ise şu açıklamayı
yaptı:
"Törkiye, insan hakları konu-
sunda tarttşmalarda ciddi bir ta-
raf olarak yer alabilmesi için
önemli bir gelişme göstermedi.
Türkiye, görüş özgüriüğüne
saygı göstermeyi öğrenmelidir.
Bireysel her olayda bir ülkenin
hukukşal ahlaki yargıdan ge-
çer." İsveç Gazeteciler Sendi-
kası Genel Başkanı Gaes Leo
Undwall, olayı kınayarak şöyle
konuştu:
"Görüş özgürlüğunün ktsıtlı
ounası ve gazetecilerin baskı
altında tutubnası, Türkiye için
bir utançtır. Eğer rejim, ülke
dışındaki gazetecilere de ne ya-
zabileceklerini dikte ettirmek
hevesindeyse, durum doğal ola-
rak daha da ciddiyet kazanır.
Bu arada, İHD'nin İstanbul,
Van ve Diyarbakır şubelerinden
5 kişiiik bir heyet, cuma gümi
İsveç'e geldi. Aralarında genel
sekreterin de olduğu heyeti,
Birleşmiş Milletler'in
Stockhonn'ün Buddinge semtin-
deki derneği davet etmişti. He-
yet, dün de isveç Kürt KomitesP-
nin yönetim kunıluyla bir göriiş-
me yapmıştı. Aralarında birçok
taıunmış Isveçb' politikacı re
düşûmirün olduğu yönetim
kurulu. Kürt sorunu üzerinde
aktif olarak çalışmasıyla tanını-
yor.
AHMET TAINER KIŞLALI
Kültür Bakanı
veDamşmanı
Kültür Bakanı Baş Danışmanı Sayın Mehmet Altan,
kendisiyle ilgili "somut" bir gerçeğin altını çizmiş ol-
mamdan dolayı çok rahatsız olmuş anlaşılan.
Söylemediğim, hatta düşünmed/ğim şeyleri bana maJ
edip yanıtlamaya kalkmış. Ve bu arada, asıl bana ait
olan düşünceyi ise yanıtsız bırakmış.
Bakın ne diyor:
"Geçenlerde, 1979 Ecevit hükümetinin Kültür Bakanı,
beni 'resmı görüş
1
yanlısı olmadığım için eleştiriyor ve
'devlete' ihbar ediyordu. O eski bakana göre herkes Ke-
malist' clmalıydı.. Baktım, Türk toplumunda 'birbirine
karşı' gibi gösterilen iki ayrı görüş, Kematizm ve şeriat
aynı noktada buluşuyor. İkisi de 'demokrat' sevmiyor.
Ikisi de 'demokrasiden' hoşlanmıyor."
Düzeltmeye bu kadar yanlışın hangisinden başlamalı,
bilemiyorum...
• • •
Birkere, neKemalizmin "resmi görüş"olduğuna ina-
nıyorum ne de herkesin Kemalist olması gerektiğine.
Atatürk'ün "miras" hakkına bile saygı göstermeyen
12 Eylül yönetimi mi Kemalist idi? Geçmişte her türlü
özerk kurumu yıkmak için savaşım vermiş; şimdi ise
üniversiteleri, TRT'yi, Türk Dil ve Tarih kurumlarını, yük-
sek yargı organlarını yeniden ve gerçekten özerk ve
bağımsız kılmak için hatta laikliği korumak için parmağı-
nı bile kıpırdatmayan Demirel mi Kemalist?
Yoksa Sayın Altan'ın kendisine duyduğu büyük hay-
ranlıkla onurlandığı, Osmanlı hayranı Özal mı Kemaliz-
mi "resmı görüş"yaptı?
Çiziktirdikleri ilkel resimleri sanat eseri sanarak ken-
dilerini "ressam" sayanların acıklı hali gibi 12 Eylül dö-
neminde Atatürk'e ihanetederken, kendilerini Atatürkçü
sanan bazı zavallılar vardı. Ama daha sonra iktidara ge-
lenlerin hiçbirisi bu ölçüde bilinçsiz olmadığı için "Ke-
malistiz" demeyi hiçbir zaman akıllarından bile geçir-
mediler.
Kemalizm nezamandan beri 70 yıl öncesinin bekçiliği
ya da IMF ve Amerikan reçetelerinin uygulayıcılığı oldu?
• • •
Gelelim şu "devlete ihbar etme"konusuna..
Bakın ben Sayın Altan'ın o çok alındığı yazımda ne
demişim:
"Cumhuriyeti ırkçı temele göre bölmek ya da kökten-
dinci ilkelerle yıkmak isteyenlerin Atatürk e saldırmalan
çok tutarlı.. Ama bu toplumu çağa taşımak savtndan yola
çıkanların, işe Kemalizmi yıpratmaya çalışmakla başla-
malan çok aptalca..
"Tıpkı 'cephe hükümetleri' döneminde Kültür Bakan-
lığı 'na Atatürk düşmanlarının sığınmasınm tutarlı olma-
sına karşılık.. basında sosyal demokrat bir bakanın bu-
lunduğu Kültür Bakanlığı'nın 'baş danışmanı 'nın bir
Özalcı ve 'ikinci cumhuriyetçi' olmasındaki çarpıkhk gi-
bi!.."
Burada yanlış olan nedir?
Sayın Altan'ın "Özalcı"olduğu mu, yoksa "ikincicum-
huriyetçi" olduğu mu?
Açaba gecmiş yazılarında SHP ile, SHP'nin genel baş-
kanı ile, hatta genel olarak sosyal demokratlar ile alay
eden kendisi değil miydi?
Sayın Altan, ne Kemalist olmak zorundadır ne de -Ke-
malizmin doğal uzantısı olan- sosyal demokrat ya da
demokratik solcu!
Ama bayrağına altı oku koymuş, kendisini çağdaş Ke-
malizmin ve sosyal demokrasinin temsilcisi ilan etmiş
bir partinin bakanının da Sayın Altan'ı "baş danışman"
yapma zorunluğu yoktur!
Sayın Mehmet Altan, özal'a, Demirel'e, Mesut Yıl-
maz'a, Tansu Çiller'e ya da Köksal Toptan'a "baş danış-
man" olsaydı, bunu çok doğal sayardım. Ama şimdiki
konumunu "doğal" sayamıyorsam, bu çarpıklığın be-
nim mantığımdan değil, bu konumu öneren ve kabul
edenlerden kaynaklandığını sanıyorum.
Tıpkı, aynı sayın bakanın, katılamadığı bir açık oturu-
ma kendisini temsilen yolladığı bir başka sayın danış-
manının, Atatürk'ü neredeyse "faşist" olarak suçlama-
sını doğal sayamamamın da benim mantığımdaki çar-
pıklıktan kaynaklanmaması gibi!..
• • •
Kültür Bakanlığı sorumluluğu üstlendiğim dönemde,
bakanlığın eski yayınlanndan ikisini satıştan çekmiştim.
Çünkü Atatürk'e, devrimine ve cumhuriyetin temel ilke-
lerine saldırılarla doluydu.
Basın toplantısında bir gazeteci sordu:
- Siz bu düşüncelerin söylenmemesini mi istiyorsu-
nuz? Düşünce özgüriüğüne mi karşısınız?
Yanıtım çok kısa idi:
- Hayır! Bu iki kitap özel bir yayınevi tarafından basıl-
saydı, hiçbir itirazım olmazdı. Bu düşüncelerin söylen-
mesine değil, bunun devletin olanakları kullanılarak
yapılmasına karşıyım!..
O gün beni "demokratolmamakla"suçlayan bu sağcı
gazetecinin mantığı ile bugün bana aynı suçlamayı yö-
nelten Sayın Altan'ın mantığı arasında birayrım yok.
Düşüncelerinin bir bölümünü paylaşmamakla birlikte
"ciddi ve düzeyli" bir aydın olduğunu düşündüğüm
Mehmet Altan'ın, bir "suçluluk duygusu" içinde kendini
savunma gereği duymasına ve bu çaba içinde gerçekle-
ri çarpıtmasına ise hiç gerek yok!..
Kamu kuruluşları
kemerleri sıkacakANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bakanlar Kurulu. kamu
harcamalannda bu yıl uygula-
nacak tasarruf tedbirlerini be-
lirledi. "Kamu Harcamalann-
dakı Tasarruf Tedbirleri"
Genelgesi'ne göre kamu kuru-
luşlanndaki telefonlar mesaı
saatleri dışında kilitlenecek.
araç telefonlannın kullanımı da
yalnızca tahsis edilen görevlinin
bileceği bir şifreye bağlanacak.
Uçak kullanımından kırtasiye-
ye kadar bir dizi kısıtlama geti-
ren genelge uyannca. lojman
tazminatına hak kazanan per-
sonele. bundan sonra kirala-
mak suretiyle konüt tahsisi
vapılmayacak.
Belirlenen tasarruf önlemleri
özetle şöyle:
• Kamu harcamalannda
tüm mali sorunlar bütce içi ak-
tarmalarla karşılanacak.
• Genişleme nedeniyle de-
mirbaş alımlan yalnızca yeni
hizmete girecek birimlerle sırur-
lı kalacak.
• Acil gereksinim durumun-
da bakanlıktan özel izin alma-
rak gerçekleştirilecek alımlar
dışında, kamu kuruluşlannın
gayrimenkul edinme ve kirala-
malan mümkün olmaya^ak.
• Yurtdışındaki geçıci gö-
revlendirmelere kısıtlama geti-
rilecek ve acii durumlar dışında
tüm yurtiçi yolculuklarda uçak
dışındaki taşıtlar yeğlenecek.
Bakanlann uçak kıralaması da
çok özel durumlarla sınırb tutu-
lacak.
• Kamuya ait taşıtlar, resmı
görevier dışında özel amaçlaria
kesinlikle kullanılmayacak.
• Telefon kullanımında. kamu
kuruluşunun düzeyine göre
milletlerarası ve şehirlerarası
kullanımlara kısıtlama getirile-
cek. Bedeller, ödenek miktar
hiçbir biçimde geçmeyecek ve
faturalar her ay kontrol edile-
cek.
• Araç telefonu sadece bu
genelgeye ekli listede belirtilen
üst düzey makam ve hizmetler
için tahsis edilen araçlarda kul-
lanılabilecek.
• Bakan, müsteşar. müste-
şar yardımcısı, genel müdür ve
başkanlar dışındaki makamlar
için hiçbir surette günlük gazete
alımı vapılmayacak.
• Kadro açrklan. personel
fazlası olan ya da özelleştirilen
kuruluşlardan giderilecek, yine
de açık kalırsa özel izînle me-
mur alınacak.