Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24OCAK1993PAZAR 14 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada • tin belkemiğini oluşturacağa benziyor. Müteahhitlerin dolar üzerinden yaptıkları anlaşmalar- dan sonra dolar değerinin enflasyon kadar yükselmedi- ğini öne sürüp girdikleri büyük zararın karşılanması istekleriniANAPhükümetinin 1989yıhndahaklı bulması, farkları -10 trilyon lira- dört yıl geriye gıderek ödemesi, hukuk açısından nasıl sonuç verecek? Belkı de Yüce Di- van kararını aylarca sonra öğreneceğiz. Kararname altında imzası bulunan zamanın Başba- kanı, günümüzde Cumhurbaşkanlığı zırhıyla kendini güvenceye alan Tö ise iki eski bakana telefonda moral vermiş, "Çekinilecek bir şey yok" demlş. Oysa, kulisteki kimi rivayetlere göre müteahhitlerin istemlerini haklı bularak gereken tşlemin yapılmasını bakanlardan iste- yen, zamanın Başbakanı Tö imiş. Nedenmiş btı davranışı? 10 trilyoncuk müteahhitlerin cebine gitmiş ama, otoyolları yarım kalmaktan bu önlem kurtarmış... Ve efendim, işte bu uygulama sayesindedir ki devlet zararlı değil kazançlı çıkmış! Olası bir beraat kararına karşın iki bakanın -özellikle Safa Giray'ın- çektiği manevi sıkıntıları belki de düşün- meye değer bulmayarak çekinilecek bir şey olmadığını söyleyen Tö, daha başka işlerin peşinde. 26 ocakta ABD'ye gidiyor, fakat Clinton'dan hâlâ randevu alamadı. Clinton'un görevi resmen üstlendiği sırada düzenle- nen tanışma toplantısında Türkiye Büyükelçisi Kande- mir, Tö'nün görüşme istemini anımsattığında, Clinton'- dan yine olumlu bir yanıt yok. Dışişleri'ne gelen nota göre sadece "bakalım" gibi vaat etmeyen tek sözcüklü basit bir yanıt var. Kuşkusuz Tö'yü -içinde bulunmadığjndan- ilgilendir- meyen önemli konular giderek gelişme olasılığı gösteri- yor. Girayla Altınkaya için yapılacak fazla bir şey olma- dığı söyleniyor. Ama devlet parasını, pulla çarçur ettiği öne sürülen Mustafa Taşar'ın karar yeter sayısının bu- lunmadığı bir oturumda Başkan Hocaoğlu'nun çabasıy- la beraat ettirilmesi hayli ilginç siyasal sonuçlar verece- ğe benziyor. önümüzdeki salı günü Başkanlık Divanı toplanıp Taşar'ın yeniden oylanmasını görüşecekmiş. Bir olasılıkla olumlu, bir olasılıkla -Cindoruk oylamanın yenilenmesine direneceğinden- olumsuz sonuç bekle- niyor. Sonuç ortada. Ne var ki bir başka sonuç Cindo- ruk'un aleyhine. DYP kulisi, başkana tahmin edilecek sözcüklerle "ateşpüskürüyor." Asıl üzerindedurulması gereken, Meclis'teki oylama- da ortaya çıkan manzara. Tki bakanı 255 oyla Yüce Di- van'a gönderenleri, oylama sırası eski MHP'li Taşar'a gelince koydunsa bul. DYP'den saptanabildiği kadarıyla otuz, belki daha faz- la, RP'den belirli sayıda MHP'li kökenliler yitip gidiyor. Gereken 226 oy bir yana, katılım karar yeter sayısı 114'- ün altına, 89'a düşüyor. Bu durumo hazırlayan ve yaratanlar kimler? Iktidara gelirken yolsuzlukları asla affetmeyeceklerini, kim olur- sa olsun sonuna dek üzerine gideceklerini halka vaat eden, oy toplayan DYP ve milletvekilleri. Şimdi, eski ül- kucü arkadaşları Taşar'ı kurtarmak için hem vaatlerin- den hem de oylamadan kaçıyorlar. Kimler olduğu isimleriyie saptanmış, biliniyor Elbette günü geldiğinde hesap sormaktan kaçanlardan hesap sorulacak. HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE Adana Afyon AJrı Ankara Antatya Aydın Bursâ Çanakkale S Dıyarbakır A Edırne Erzurum Erzıncan Eskışehır Istanbul DÜNYADA Amsteröam y Meteorolojı Genel Mudürlügü'nden alınan t»lgiye göre, yurdun ku- | z n ) | r zeydoOu kestmlerı çok bulutlu. Dogu Karadenız kıyıları yağmurlu. ıç K a r s kesımlerı ıle Ooğu Anadolu'nun kuzeyı Kar yafiışlı. Marmara ıle yur- Konya dun ıç kesımleri yer yer sıslı. dı$er yerler az bulutlu ve açık geçecek. Muğla Hava sıcafclığı değışmeyecek Ruzgar. kuzey ve batı yönlerden hafrf. Samsun ara stra orta kuvvetle esecek Oentzlerımtzde ruzgar, gunbaısı ve Trabzon karayelden 3-S Karadenız de 6-7, saatte 10-21 denız mılı hızla 86e- cak. Amrnan Atına Bagdat Bonn BnJksel Cenevre Cezayır Frankfurt Londra Madrıd Mılano Moskova Munıh Oslo Parıs Prag Rıyad Rora Yağmurtu ı Bulutlu OLAYLAR1N ARDENDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada incisi İzmir Körfezi'nden geriye ne kaldı? Kentlerimizde soluk aiamayacak aşamaya gelme- miz, tehlikenin büyüktüğünü vurguhıyor. Oysa endüstri devriminin üçüncü aşamasını yaşayan Batı 'nın yemyeşilkentlerinde te- miz havayı soluyabilirsint. Tür- kiye'de devletin her şeye elattı- ğtnı ve bireyin girişimciliğini kısılladığını söyleyenler çoktur, haksız da değillerdir. Ancak biz- de devlet, doğantn yok edilmesi- ne ve çevrenin kirlenmesine se- yirci kalıyor; isteyen ıstediğini yapıyor; devletin düzenleyki iş- leviyok gibi... Ülkemizde devlet, gerekliyer- de yok, gereksiz yerde var. Güç- lüler doğayı yok ederek, çevreyi kirletirken devlet ortalıkta gö- rünmüyor; insaniar fikirkrini söylerken devlet. yasakçı anla- yışla ortaya çikıyor. 10 milyon nüfuslu tstanbul'da hava kirliliği insan yaşammı teh- diı edecek boyutlara ulaştı. O htanbvl kiyedi tepesindepoyra- zıyla lodosuyla püfür püfur bir şehirdi. Şimdı boğucu dumanm durgunluğunda koyu bir sis orta- lığı kaphyor, ciğerleri zefürleyen bulutlardan kentin tepeleri gö- rünmüyor. Gelecek kuşaklarm lanetini üstlenmek istemiyorsak, şimdi- den gerekli önletnleri almalı, uzun siireli bir planlama ve dü- zenleme haztrltğınagirişmeliyiz. Bombalı • Baştarafi 1. Sayfada belirttiler. öte yandan Batman'ın Ziyapa- şa Mahallesi'nde dün saat 17.00 sıralannda sokakta yürümekte olan Yalçın Erdinç adlı kişi oto- matik silahlarla taranarak öldürüldü. Bu olaydan bir saat sonra Aydınlıkevler Mahal- lesi'nde bakkallık yaptığı bildi- rilen Yalçın Gözetir adlı genç kimliği belirsiz kişilerin otoma- tik silahlarla açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi. Son iki günde 6 kişinin öldürül- düğü. iki kişinin de yaraJandığı Batman'da şehrin giriş ve çıkjş- lannın güvenlik güçlerince kontrol altına alındığı gözlenir- ken, kent merkezınde yurttaşla- nn saat 18.00'den sonra sokağa çıkmadığı öğrenıldi. Bitlıs'te güvenlik güçleriyle PKK militanlan arasında çıkan çatışmada 2 PKK'Iı öldürüldü. Çalıştığı bankayı dolaıidırdı ANKARA(AA)- Garanti Ban- kası Yenimahalle Şubesi'nde çalışan bir görevlinın, eşiylc birlikte bankayı 7.5 milyar lira dolandırdığ) belirlendi. Banka görcvlisi ile eşi tutuklandı. Müfettişlerin yaptığı dene- timler sırasında Yenimahalle Şubcsi'nin hesaplannda' 7.5 milyar liralık açık olduğu belir- lendi. Yapılan araştırmada, bankanın provizyon memuru Mualla Kiper'in "Tuğba Da- yanıklı Tükeü'm Mallan Şir- ketF'hin karşılıksız çeklerine, karşılıklan varmış gibi işlem yaparak, bankayı 7.5 milyar li- ra zarara soktuğu ortaya çıktı. Sözkonusu şirketin, Mualla Kiper'in annesi Fatma ve ba- bası Abdullah Yalçın'a ait ol- duğu, eşi Süheyl Kiper'in de aynı şirkette müdür olarak ça- hşlığıanlaşıldı. Mualla Kiper ile eşi Süheyl Kiper, Abdullah ve Falma Yalçın polis tarafından gözal- tına alındı. Kiper'in anne ve babası, polise, "Şirketle ilgili işlerimizde, damadımıza yetki vcrdik. Her türlü işlemleri o yapıyor. Böyle bir suç varsa, bunu biz değil, o işlemişlir" di- ye ifade verdiler. Diyarbakır'ın Bağlar semtinde bir kahvehaneye yapılan silahlı ve bombalı saJdırının ardından bir evde de mevdana gelen patlamada 8 kişi ökJü. (Fotoğraflar: AA) Füze tehdidi sürüyor Kim görmüş Çingeneden zarar? \ Baştarafi 1. Sayfada bir göstergesı. Türk kültürüne bağlı olmayanlar, anarşistler, casuslar. memleket dışına çıka- nlmış olanlarla birlikte göcebe Çingeneler de Türkiyc'ye kabul edilemezlerin arasında yer alı- yor bu maddede. Hangi gerek- çevle. kimın ısteğiyle yasa>a konulduğu belli olmayan bu maddeden çıkanlmalan için DSP Edıme Milletvekili Erdal Kesebir'in verdiği değişiklik önergesini koşulsuz destekliyor Çingeneler. 1989 yılında Bulgar göçmenleriyle bırlikte sının geçmeye kalkışan Çingenelere kapının kapanmış olması hare- kete geçiriyor Kesebir'i; Türki- Ç i l r i i d Y i önergesesi verildiginde haber- dar olduklannı anlatıyorlar. Doğru. Bulgaristan'da, Yuna- nistan'da akrabalan var, çünkü oradan gelmişler, haberleşiyor- lar da. ama bugüne kadar yer- leşmek için Türkiye'ye gelip de geri gönderilen olmamış. Ya 1930'larda, özellikle de Hitler Abnanyası'nın fınnlanndan kurtulup da sınırdan çevrilen var mı? Bu soruya, hiçbir Çin- gene yanıt veremiyor. Çünkü, yerleşik olmalanna karşın Çin- geneler için hâlâ bugün var. Nereden geldiklerini biliyorlar ama ne zaman, nasıl ve kaç kişi; bu sorulann yanıtını veremi- dınlar. Aşçıoğlu'nun yanı sıra diğer Çingene mahallesi, Mescit'te yaşayanlann da sorunu ortak. Yeşil kart alamıyorlar, mahal- lelerinde yol, su yok, elektrikle- ri sık sık kesiliyor. iş yok. Çingenelere iş veren tek fabri- ka, çeltik üzerine çalışıyor. Çingeneler gece vardiyasının iş- cileri. Servise ahnmıyorlar, düşülc ücretle calıştınlıyorlar. Yazlan ya çeltik ekip topluyor- lar ya da Adapazan'na, hatta ta Giresun'a gidiyorlar fındık top- lamaya. Kazanılan para da ya yollarda harcanıyor ya da odunmuş, kömürmüş, kışlık yi- k i h K ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümcı kaynaklan, Türkiye'nin istcgine karşın, Bağdal yönetiminin Kuzcy Irak'taki fuzclcrini çekmcdiğini bildiriyorlar. Yaklaşık 200 ka- dar füzenin 36.paralclin kuzeyi- nc laşınmış olduğuna dikkal çcken kaynaklar. bu füzeler arasında 300 kilometre menzile sahip Scud füzelcnnin de oldu- ğu yönündc henüz doğrujan- mamış bilgilcr olduğunu bildi- riyorlar. Kaynaklar. Irak'ın kimyasal. nüklccr programının ve balislik fuzelerinin Türkiye için bir leh- diı olduğu yorumunu yapıyor- lar. Hükümct kaynaklan. Irak'ın Türkiye'yi rahatsızeden programlanyla ilgili olarak şu bilgileri veriyorlar: lrak'ın Kuvcyl'i işgalindcn sonra, Uluslararası Atom dır. Oğlum en fazla elektronik eşya tamircısi olur. kızım da kuaforçırağı." "En şerefli, en dürüst insan- iar Çingenelerdir." Konuşmaya böyle baslıyor Çeribaşı Mehrnet Ali Körüklü. O da yasa değişikliği yapılma- sından yana. Soylemesi ayıp, Çingeneler de ramazanda bir ay oruç tutar, namazını kılar. Bu nedenle yapılan aynmcılığın kalkması şarttır. Bütün Çinge- nelerin bir araya gelip bir devlet oluşturmalannı tabii ki ister. Ama şimdi, Türk bayrağının altmdadırlar. Üstelik giderek Enerji Ajansı uzmanlan lara- fından bu ülkede yapılan ince- lemeler, Irak'm sanıldığından çok daha ileri düzcyde bir nük- lcer araştırma programına sa- hip olduğu vc savaşın çıkmamış olması halindc, 1992 veya 1993 yılı içinde cn a? bir alom bom- basını fırlalabilccek seviyeye ulaşmış olduğunu orlaya çıkar- dı. Yapılan dcncllcmclerde, uluslararası denetıme açık tu- tulması şarüyla Irak'a venlcn ve en az 40 kilo zenginleşlirilmiş uranyumun kayıp olduğu lespil cdildi. Aynca nereden alındığı bilinmeyen vc 20-25 adet atom bombası yapacak kadar zen- ginleşlirilmiş uranyumun dcpo- lanmış olabilcceği öne sürülü- yor. Irak, BM denetlemeleri sona erdikten sonra en erken 2 yıl. engcç 2000'li yıllann başın- da nükleer sılah üretecek kapa- siteye ulaşacak Irak. Sovyeller Birliği'nden alınan 300 km menzilli Scud fu zclcrindcn sonra 600 kilometre menzilli Al-Hüseyin fuzesi üret- li. Operasyoncl düzeye getinle- mcmeklc birlikte, 900 kilometre menzilli El-Abbas vc 2 bin kilo- metre menzilli El-Ebed füzeien- nin dencme uçuşlannı gerçck- lcştirdi. Birlcşmiş Milletkr tarafından yürütülcn denelle- mc çalışmalan sonrasmda ke- sinliyc uğradı. Ancak. kaynak- lar, Körfcz Savaşı önccsındc 800 kadar Scud'un 600 kadan- nın akibctinin saptanabildiği. lrak'ın clindc hala 200 kadar Scud'un "kayıp" olduğu bildi- riliyor. Otobüsler yarış 21 ölü İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Manisa'nın Akhisar ilçe- sinde dün sabah saatlerinde meydana gelen trafık kazasın- da 21 kişi öldü, 29 kişi dc yara- landı.Yarahlar Ege Üniversite- si Tıp Fakültesi Hastanesi ile Akhisar ve Manisa devlel has- lanelerinde tedavi allına alındı- lar. Bu arada Sakarya'nın Sabanca ilçesinin Güldibı mev- kiinde meydana gelen kazada da aynı aıleden 5 kişi öldü, 1 kişi dcyaralandı. Akhisar'daki kaza dün sabah 04.30 sıralannda Manisa Gök- çe Ahmet rampasında meyda- na geldi. Muhabırimiz Şevket Zenginoğlu'nun Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden d i d i i bilil ö İstan-yorlar. Yannsa, bilınmez bir ^ ^ m ^ ahravor Kı'sm vafj" k e n d i değerlerini de yitirmekte- edindiği bilgilere göre Istan- kc Terzi (8 ayhk), Neşe Uı ve Çingenelerinin de Yunanis- kuyu. Önemli olan bugünü ya- ]!„ i«.o» «-kplclpn» hnmallıV dirler. On sekiz yaşın alündaki- bul'dan Milas'a gitmekte olan (13), Melike Kılıç (7), P tan'da, Bulgaristan'da şayabilmek, iş buiabilmek, k a ^ n ^ a aylakhl^ Bö>iedi- l e r i n Ç°âV..Ç in 8 enece y! b i . i m e z Oktay Geneş yönetimindeki 34 " - 1 - ' " r x ı " : Devlet, g akrabalan bulunduğunu göz önüne alıp, Boşnaklara, Bul- garlara. Gürcülere. Azerilere. Abhazlara gösterilen hoşgörü- nün Çingenelerden esirgenme- mesini istiyor. Maddeyi, insan onuruna aykın buluyor ve deği- şiklik önergesini veriyor. Çingenelerin bu madde nede- niyle bir türlü ka\'uşamadıklan yakınlannı. yaşamlannı gör- mek, isteklerini dinlemek üzere Uzunköprü, Meriç ve Edirne'- ye gidiyoruz. En büyük sorun, hitapta. Bir Çingene ye, Çinge- ne demek öyle kolay değil. Söz, bir hakaret olarak kabul göre- bilir, "cezası beş yıldan başlar"- lı tehditler alabilirsiniz. Yüreklice. "'Çingeneyiz be, ne ınkâr edelim, aslımızı mı?"- diyenler de yok değil ama Çingene demeden önce sözcü- ğü kezlerce evirip çevirmek gerekiyor. Uzunköprü'de yaşayan Çin- genelerin sayısı on bini aşkın. Artık çadırlarda yaşamıyorlar. her köşe başında bir darbuka, cümbüş sesi duyulmuyor. gö- bek atan görülmüyor Kalay ocağının dumanlan da yok, maşa da yapılmıyor. Aşçıoğlu Mahallesi'nde Yeşil Huzur Kahvehanesi'nde toplanıyor erkekler. İskân Yasası'ndaki maddeden ancak değişiklik ış buiabilmek, İcann doyurabilmek. Celal Egemen. "Mareşal Fevzi Çakmak da. Turan Gü- neş de bizden" deseler de Çin- genelerin belki de ilk politikacı- sı. 1989'da belediye başkanlığına aday olmuş. 575 oy almış. geçersiz iki bin oydan 1826'sı da Egemen'e verilen oy- larmış. Bağımsızlıktan fayda görmeyince birkaç parti dolaş- mış ama kabul görmemiş. Seçmenleri ve gazetecileri bir arada görünce hemen politika- ya başlıyor Egemen. Şoven bir Çingenelikten yana değil. Dev- letten yana da bir sorunlan yok ama halk arasında cahillikten y yor, Meryem Dizlik. herkese, dünyanın bir ucundaki Türk'e bile yardım ediyor da Çingeneleri görmezden geliyor. Askere gidiyorlar, oy veriyor- lar, elhamdülillah Müslüman- lar da. Ama kimse onlan insan yerine koymuyor. Ali Gül, Çingenelerin en okumuşu; ortaokul mezunu. İki çocuğuyla kansına, hamal- lık yaparak bakıyor. Günlük yaşamda pek işlerine yaramasa da İskân Yasası'ndaki madde- nin çıkanlması gerektiğine inanıyor. Bu, hiç olmazsa bu- güne kadar Çingenelere yönelik ğ Ç g y artık, şenlikler eskisi gibi değil- dir, çeribaşılığın bile eski hükmü yoktur. y ş y CDK 48 plakalı yolcu otobüsü, park halinde olan Kadir Kır yönetimindeki 34 V 6023 pla- kalı limon yüklü TlR'a çarptı. Emniyet yctkililcri. iki yolcu otobüsünün bırbırleriylc yanş halinde olduklannı vc hatalı sollama sonucu kazanın mey- dana geldığını bildirdi. Kazada ilk belirlcmclcrc göre 18 kişi olay yerinde. 3 kişi de kaldınî- dıklan Ege Ünivcrsıtesi Tıp Faküllesi Hastanesı'nde yaşa- mını yitirdi. Kazada yaşamını yitirenler şunlar: Mehmcl Balık (21), Or- han Kıraç (27). Kemay Uyar (22), Günay Yamak (22), Er- han Tanış (30), Ali Soyuer (22), Oktay Gercş (26). Halice Gül (19), Turan Demirci (27), Bur- hanettin Tosunoğlu (43), Meli- k T i 8 hk) Neşe Urgancı (7) Merve Kılıç (4), Fatma Nccipoğlu (20), Şelim Kuş (49). Emine Kuş. Ölenlerden 4 kişinin ise kimliğı belirnemedi. BU KONSERIZLEDIKLERINIZE BENZEMEZ! Bu bir vatandaş smıflaması var. Çin- gene değerleri giderek asimile oluyor; basın ve televizyonda senaryolar asimilasyonun ne- deni. Aşçıoğlu MahaUesı'nin imar planı içine alınmaması, hemen hemen hepsi yoksul ma- halle sakinlerine yeşil kart veril- memesi Egemen'e göre politi- kanın kaygan zemininde tiyatro yapmaya çahşanlann ışi. Çingenelerin ayn bir devlet kurmak gibi sorunlan yok. Türkiye'de en büyük hainier aydınlar. Üstelik işledikleri su- ça bir kıyafet giydirip yasa çıkaran türünden hain bu ay- kendilerinden bir özür dılemesi olacak. Türkiye Cumhuriyeti yasalannda Çingenelerin ya- şamlannı engelleyici bir madde göremiyor. Ama toplumun ba- kış açısı ve olanaksızlıklar sınır- lıyor. Pekçok çocuk aşağılama- lar yüzünden okula gjtmek istemiyor. Okumayınca doğru dürüst iş bulamıyor. Ya biri kız, diğeri erkek iki çocuğuna nasıl bir meslek biçiyor Ali Gül? Şöy- le yanıtlıyor: "Çocuklan okutarak biryere varmak bizim için çok güç. Ekonomimiz el vermez çünkü. Hayal etmenin de bir sının var- Konseridir. YER: A.Ü. TIP FAK., MORFOLOJİ BİNASIKONF. SALONU TARİH: 29 - 30 OCAK1993 - CUMA, C.TESİ SAAT: 20.00 "Biletler DOST MUSIC CENTRE (425 00'05), VAKKORAMA, ATAKULE ADİDAS (439 17 47), KARUM ADİDAS (468 00 47) mağazalarındasatılmaktadır." Grup rezervasyonlar ve ayrıntılı bilgi için: 439 17 47 • Tümızleyıcılennengeçi 9.50'deKonsefSalonu'ndahazırtxılunmalari2orunludur. • Görevfılerde.Te!iminde300araçlıkotoparkımızvardır. GOZLEM UGUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada ihaleleri ile ilgili sözleşmelerde "büyük ekonomik buna- lımlarda" yüklenici şırkete "fiyatfarkı"ödeneceğineiliş- kin madde bulunduğunu, TBMM Soruşturma Komis- yonu'nun bu maddeyi "olağanüstü durumda fiyat farkı ödenmeyecektir" biçiminde yorumladığını ileri sürüyor- lar. iki eski bakan, TBMM Başkanlığı na gönderdikleri açıklama metnine 16 Aralık 1986 günü Karayolları Genel Müdürlüğü ile yüklenici şirket "Enka-Bechtel Muşterek Teşebbüs Ortaklığı" arasında imzalanan "Gerede- Ankara ve Ankara Çevre Yolu'' sözleşmesinin 65. sayfa- sının noter onaylı örneğini de sunmuşlar İki bakanın sundukları söz konusu sözleşmenin 71. maddesi şöyle: - Teklif tarihini takiben işlerin inşa edilecek olan ülke dahilinde o ülke hükümetinin döviz kısıtlamalan koyma- sı veya ülke parasının devalüasyonu sonucu büyük eko- nomik bunalım geldiği takdirde idare, söz konusu eko- nomik bunalım sebebiyle veya neticesinde işlerin icrası bakımından veya işlerle ilgili olarak artan masraflan müteahhide ödeyecektir. Ancak işbu maddedeki hiçbir husus, söz konusu durumlarda müteahhide tanınmış olan her türlü haklan veya hukuki yolları hiçbir şekilde ihlal etmeyecektir. Oysa, aynı sözleşmenin 65. sayfasının 19 satırınde yer alan ve iki bakanın fiyat kararnamesine dayanak olarak seçtikleri bu "ödeyecektir" sözcüğü, "ödemeyecektir" biçiminde düzeltilmiştir! "Zeyilname", bir sözleşmenin koşulları üzerinde bazı değişikıikler yapan ya da sözleşme metnindeki yanlışla- rı düzelten geçerli son metin demektir. Bu geçerli son metin, yüklenici şirketlere "büyük eko- nomik bunalımlar"da ek para ödeneceğini değil, " ödenmeyeceğini" öngörüyor. Sözleşmenin Ingilizce metninin 72. sayfasında; "Ad- dendum" baş\M\ bölümde de aynı düzeltmeyapılmış ve 7. satırda yer alan "shall pay" sözcükleri, "shall not pay" olarak düzeltilmiştir. Karayoliarı Genel Müdürlüğü nün 1966 yılındaki bu sözleşmeden sonra yaptığı başka sözleşmelerde de bu 71. maddede hep "ödemeyecektir"sözcüğü yer almış- tır. örneğin "Tarsus-Pozantı, Ayrı-Adana-Toprakkale- Gazıantep Otoyolu Sözleşmesi, sayfa 50..." Bu iki eski bakan, kendilerini savunurlarken sözleş- mede yer alan "ödemeyecektir" sözcüğünü nasıl olur da "ödeyeceW/r"diyesunarlar? Ve fiyat farkı kararnamesini bu yanlışa dayanarak sa- vunurlar? Sözleşmeyi neden baştan aşağı hiç okumazlar? Sözleşmeyi okumuşlarsa bu yanıltmayı; bilerek, iste- yerek yapıyorlar demektir. Okumuşlarsa TBMM ve kamuoyunu bilerek yanıltı- yorlar, okumamışlarsa çam üstüne çam devirerek "ay- mazlık rekoru" kırıyorlar! Bu iki eski bakan 30 Ekim 1989 gün ve 89/14657 sayılı fiyat kararnamesini, "işte bu sözleşme büyük ekonomik bunalımlarda müteahhitlere ek para ödeneceğini öngö- rüyor" mantığı ile savunmaya kalkıyorlar. Oysa, işte kanıtlandı, sözleşmede tam bunun tersi söz konusu; bu gibi durumlarda "para ödenmesi değil, ödenmemesi gerektiği"yazılı TBMM Soruşturma Komisyonu, fiyat kararnamesinin yürürlüğe sokulması ile 31.12.1991 tarihine kadar geçen sürede oto-yol yüklenici şirketlere toplam 1.152.457.550. 78 Amerikan Doları ve 1.211.331.87 IngUiz Steritni öd©- me yapıldığını saptıyor (Rapor s:11). Bu iki sayın bakana kendilerini savunmaları için bu iş- lerden anlayan avukat bulmalarını salık veririz. Yoksa, Yüce Divan'da savunmalarını TBMM Başkan- lığı'na gönderdikleri açıklama gibi yapacaklarsa yandı- lar demektir. Neyse efendim, ne diyorduk?.. "Arım/balım/peteğim" diyorduk.. lyi pazarlar.. Geç- miş olsun, geçmiş olsun.. Saddam 9 ın askerleri Küıtlerle çatıştı ERGÜNAKSOY ERBİL - irakh askerlerle Kürt peşmergeler arasında 36. paralelde çauşma çıktı. Irak topçu birLklerinin Sıfeye sınır bölgesindeki köylere yönelik saldınsı sonucu 3 sivil yaralan- dı. Peşmergelerin karşılık ver- mesi üzenne çatışma 2 saat sürdü. Kuzey Irak'taki yerle- Şİm birimlerinde son iki gün içinde Iraklı ajanlar tarafından gerçekleştirildiği öne sürülen bombalama eylemleri sonucu 11 kişi yaşamını yitirirken 146 Kürtdeyaralandı. Müttefık güçlerle Irak ara- sındaki gerginlik sürerken 36. paralelde ilk kez Irak ordu bir- likleriyle Kürt peşmergeler ara- sında çauşma çıktı. Irak topçu birlikleri Kürtlerin elinde bulu- nan Sıfeye bölgesindeki köylere yönelik saldın düzenlcdi. Dün sabah saatlerinde meydana ge- len olayda 4 köydeki evler isa- bet aldı. 3 sivil ağır yaralann- ken peşmergelerin de ağır silalı- larla karşılık verdiği bildirildi. Çatışmanın iki saat sürdüğü, müttefik kuvvellere ait uçakla- nn çatışma sırasında Sıfeye böl- gesinde bulunmadıklan İcayde- dildi. Sıfeye bölgesindeki evle- rin Irak topçu birliklerinin saldınsı sonucu tahrip olması üzerine Kürt federe hükümeti. bu köylerde oturan vatandaşla- n Erbil kentine yerleştirdi. Ça- tışma bölgesinde gergmliğin artması üzerine sınır bölgeleri- ne takviye güçler gönderildi. Bombalı saldırılar Kuzcy Irak'ta son üç gün içinde bazı yerleşim birimlerin- de meydana gelen bombalı ey- lemler sonucu 11 kişi yaşamını yitirdi. İlk bombalama eylemi 2 gün önce Erbil'dc meydana geldi. Emniyet Müdürlüğü ve Erbil Valiliği bınalannın yakınında meydana gelen patlamada 11 kişi yaşamını yitirdi. 128 kişi de yaralandı. Aynca 32 ışyen de tahnpoldu. Patlamalarda zara- nn 2 milyon dinar dolayında olduğu belirtıldi. Sülcymanıye kenlınde dün meydana gelen ikinci bombala- ma eylemindc de 18 kişi yara- landı. Eylemi gerçekleşlircn vc Musul'dan geldıkleri bildırilen iki kişi yakalandı. Kuzey Irak'ta meydana ge- len bu olaylarla ilgili olarak gazetecilere bilgi veren Kürt fe- dere hükümcti İçişlcri Bakanı Yardıması Ahmet Şerif, bom- balama eylemlcnnin, müttefik güçlerin Irak'a yönelik düzenle- ncn operasyonlann ardından yoğunlaştığına dikkat çckti. ABD bu kez de Güney Irak'ı vurdu WASHINGTON (AA) - Üç ABD savaş uçağmın gece yan- smdan sonra Irak'ta uçuşa ya- sak bölgenin güneyinde bulu- nan mevzileri bombaladığı bildirildi. ABD donanmasından bir yetkilinin açıklamasına göre bir A-16 bombardıman uçağı ve iki FA-18 savaş uçağı gece devri- yesi uçuşu yaparken, Irak mev- zilerinden aydmlatma fışekleri atıldı, uçaksavar ateşi açıldı ve Irak radarlan uçaklara yönel- tildi. Bunun üzerine, A-6 bombar- dıman uçağı. uçaksavar mevzi- lerine lazer güdümlü bir M-83 bombası bıraktı. Yetkili, bom- banın atılmasından sonra, "ra- dann çalışmasının durduğunu" ancak hedefteki hasar konu- sunda herhangi bir bilgısi olma- dığını söyledi. Yetkili, saldınnın, "son bir- kaç saat içinde olduğunu" an- cak hedeflerin kesin yerini tam olarak bilemediğinj belirtti. PARLAMENTONUN BOYUTLARI Rabnıj Kumsş 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul