Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 OCAK1993 SAU
OLAYLAR VE GORUŞLER
Değişimintemeli
GÜNEŞGÜRSELER EskiParlamenter
H
erkes bır değışımden
sozedıyor Değışımne-
rede9
2000'ü yıllann
Yenı Gerçekler'ını ha-
zırlayan bugûnun ger-
çeklennı değıştıren ne?
Hangı sorulara yanıt bubnak duru-
mundayız^ Neyı sorgulamahyız''
Bıam çocuklanmınn mıras olarak
de\Talacaklan dunya bıam gereksı-
nımlenmızı karşıladığı gıbı onlannkı-
nı de karşılayabılecek mı9
Yanıüamanuz gereken soru budur
Böyle bır soruyu gündeme getıren ın-
sanlığın temel sorunu da dünyamn,
gezegenımınn sağlığının tehlıkeh bı-
çımde bozulması ve bozulmanın da,
sürmekte olmasıdır
Bugun temel yaşam sıstemlen, su,
hava ve toprak, değışım nıtelığınde
önemlı bozulmalar yaşamaktadır Te-
mel yaşam sıstemlenndekı bu değışım
yaşama gücunü bu sıstemlerden alan
tum caniılan etkılemektedır Turler
yok olmakta, ormanlar tükenmekte.
çolleşme hızla surmekte, kutuplar en-
mekte, mevsımler değışmekte ve bu
arada ınsan nüfusu da hızla artmakta-
dır
Sorun budur Sorgulanması gere-
ken de bu noktaya nasıl gelmdığıdır
Elımızdekı ekonomık göstergeler ne
derse desın. eğer bugune kadar uygu-
lanan ekonomık sıstemlenn sağladığı
varbklılık gelecek kuşaklar pahasına
yaralılabılmışse ve yoksul ınsan sayısı
gıderek artıyorsa hıçbır ekonomının
ya da ekonomık astemın başanlı ol-
duğu söylenemez.
Dunyanın bugun geldığı noktanın
sonımlusu ıkı ekonomık sıstemdır
Her ıkı sıstem de yaratüklan bu sonuç
nederuyle başansızdır Dünyada yok-
sulluk onlenememıştır Dunyanın bır
bolumu sureklı yoksullaşırken, bır bö-
lümü de yoksullaşanlann sırtından sü-
rekb tüketen bır duzeye gelmıştır Bu
arada da olan gezegenın doğal den-
gesıne olmuş, ekonomık çökuş ıle çev-
re koşullanndakı kotuleşme karşıhklı
bırbınnı bcslerruştır
Gerçekleri kavramak gerek
Bu gerçeğı kavramadan neyı değıştı-
receğız'' Bır ulkedekı ormansızlaşma-
nın tum gezegenın bıyolojık zengınh-
ğını azaltüğı, bır kıtada çevreye saçılan
kımyasal maddelenn bır dığer kıtada
alt kansenne yol açabıldığı ve herhan-
gı bır yerdekı CO: emısyonun ıkhm
değışıklığını her yerde hızlandırabıldı-
gı bır dönemde, ekonomık polıtıkala-
nn behrlenmesının. kalkınma polm-
kalannm, sanayıleşmenın artık tek
başına ulusal düzeyde bır ılgj alanı ola-
rak kaldığını söyleyebılıyor muyuz9
Doksanlı yıllar bıtene kadar dunya
nufusuna bır mılyar ınsan daha ekle-
necek ve bu msanlann her bın maddı
anlamda daha doyurucu bır yaşam
peşınde koşacaktır Oysa daha bugun,
dunya nufusunun yaklaşık %25'ı en
basıt yıyecek, gıyecek ve bannma ge-
reksınımlennın karşılanamadığı "mut-
lak yoksulluk" sınınnın altında yaşa-
maktadır
Doğal dengedekı bozulmanın hızı
arttıkça, ekonomık sıstemlenrl ışleyışı
ıle doğal sıstemlenn kendı ışleyışlen
arasındakı açıklığı kapatma çabala-
nnda uğranılan başansızhk açıkça or-
taya çıkmaktadır
Işte bunlar bugunün gerçeklen ve
20Ö0'lı yıllann da yenı gerçeklen ola-
caklar Dunyada değısımı düşunenler,
değışım uzenne yaap konuşanlar bu
noktadan hareket edıyor ve kuresel
ekonomının yemden bıçımkndınlme-
sıru, ekonomının dayandığı doğal kay-
naklan ve çevre sıstemlennı tahnp et-
meyen "canlı bır ekonomı"nın nasıl
oluşturulabıleceğı konuşuluyor
Ekolojık açıdan sağlıklı bır kalkın-
manın ne olduğu ve nasıl gerçekleşe-
ceğı tartışılı>or Bu tartışmalar yapılır-
ken gundemı ekolojı-ekonomı ılışkısı
belırlıyor Uluslaraşm ekolojıden,
uluslaraşın sorumluluk yuklenımın-
den, yenı bır uluslararası ekonomık
duzenden, uluslararası ortak eylem-
den, dunyanın ortak mallanndan, as-
ken guvenhk kavramırun yennı ala-
cağı duşunıüen çevresel gûvenlık kav-
ramından soz edıbyor
Bütün bunlann sonunda, gezegenın
bozulmasnı tersıne çevırecek ve gele-
cek ıçın umıtlendırccek dünya çapında
güçlu ınısıyatıflenn konulup konula-
mayacağı bellı olacak ya bugıfnku so-
runlar aynen surecek ve değışım geze-
genın çokuşü ıle gerçekleşecek ya da
guçlu ve dünya çapında ortak ınısıya-
tıflerte gezegenın yaşadığı kötu değı-
şım tersıne çevnlecek, alınacak pohtık
kararlar değısımı gerçekleştınp çocuk-
lanmızın gelışen mı, yoksa genleyen
bır dunya mı yaşayacaklannı belırle-
yecek
Işte değışım bu sorunun yanıtında
yaüyor Dunya bu yanıtı ararken bız-
de değışım, bır seçım bıldırgesı hazır-
larcasına ulkenın bütun sorunlannı alt
alta yazıp akla gelenı söyleme sayılı-
yor Tûrkıye'nın enerjı üretmesı gerek-
üğı, sanayıleşmesı, devletın kuçûlmesı,
bılgı toplumu olunması, her şey söyle-
nıyor Butün bunlann arasına da "çev-
re korunacakür" dıye çeşıt olsun, renk
katsın düşuncesıyle bır tûmce eklenı-
yor
Tûrkıye'nın genel enerji istemı (tale-
bı) 2000 yıhnda şımdıkının ıkı katına,
2010 yıhnda da yaklaşık dort kaüna
çıkacak Türkıye'de değısımı anlatan-
lar, sözû enerjıye getırdıklennde. sade-
ce Gokova Santralı ndan soz edıp baş-
ka şey söylemıyorlar Oysa Tûrkıye'-
nın enerjı polıtıkasının gerçekten de-
ğışmesı gerekıyor Enerjıyı üreten,
2000'b yıllann gereksınımlennı karşı-
layan, fakat doğaya en az zarar veren
ve tûketıbrken de ısraf edılmeyen bır
enerjı polıtıkası Bunu söyleyen, bu-
nun nasıl gerçekleşeceğını, enerjıde
oncelıklenn ne olması gerektığmı söy-
leyen yok
Çöüeşen Türkiye
Tûrkıye'nın her yıl su ve ruzgâr
erozyonuyla kaybettığı toprak 500
mılyon ton Turkıye buzla çölleşıyor
Ormanlar yok oluyor Tanm toprak-
lan çarpık sanayıleşme ve kentleşmey-
le ışgal edıbyor Değısımı soyleyenleı
sadece sanayıleşmekten, ozelleştırme-
den, dışsatımın artünlmasından, ta-
nmda venrrdılıkten soz edıyorlar Pekı
de ekolojı-ekonomı üışkısını kurmaz-
sanız, sanayıleşme pohtıkanızın teme-
lıne çevre polıükanızı bebrleyıp oturt-
mazsanız, endustnyel yerleşımın fızıkı
planlamasını yapıp sanayıleşmeyı ta-
nm topraklan dışına yayarak tanmı
korumazsanız. yenı ağaçlandırma se-
ferberbklenyle erozyonu durdurmaz-
sanız. ülkenın batısına yığdığınız ve de
özelleştırdığınız sanayı kuruluşlan ne-
reden hammadde bulacak9
Bugûn to-
hum fıyatı altın düzeyınde, yann buğ-
dayın bır avucu altın değennde ola-
cak
Değısımın temeb, ekolojı-ekonomı
ılışkısını kurup ve butun polıtıkalann
temebne çevreyı oturtup surdürerek
kalkınmayı gerçekleştırebılmekür
öbur alanlardakı değışımın başans
bu temelın sağlamlığına bağbdır
ARADA BIR
Doç. Dr. AYSELİUSLUATA
Üniversitejerimiz ve Sözde
Demokrasi
Rektor seçımlerı gundeme geldığınde ünıversttelerde
ozlemıduyulan'demokratıkortam , yonetıcılennı seçen
ünıversıte' uzenne oldukça yazıldı ve konuşuidu, çok
populer olan demokrasi' konusunda tam bır kavram
karmaşası yaşandı ' Istedığı temsılcderı seçerek yone-
tıcı guçte bır pay alabılme' yolunu demokrasınm seçım-
le sağladığına herkes ınanıyordu Ancak kımlerın bu
payı alabıleceğı başka bır deyışle kımlere seçım hakkı
tanınacağı konusunda ıse uzlaşmaya varmak bır yana,
tartışma bıle açılmadı Kısıtlanmış bır seçım sonucunda
da rektorler seçkın (elıt) bır azınlıkçaseçılmış, ünıversıte
butunünu oluşturan çogunluk ıçın ıse atanmış kışıler ol-
du, boylece unıversıtelerde bugun yonetıme katılma
payı ne yazık kı seçkın azınlığın elınde kaldı
Oysa ünıversıte, bır yüksekogretım kurumu olarak,
oğretım uyelerı, ogretım yardımcıları, çalışanları ve oğ-
rencılenyle bır butundur Demokrasıde ıse butun ıçınde-
kı herkesın eşıtlığıne ınanılır çunku demokrasi en yay-
gın, dolaylı vedolaysız, katılımı sağlayan bırtakım ılkele-
rı ıçerır Demokrasıde a) Irk.dln, ekonomık durum, cınsı-
yet ayrımı yapılmaz b) Herkesın oyu eşıt ağırlıktadır, ve
c) Herkes kendı goruşü doğrultusunda oy kullanır Bu ıl-
kelere uyulmadığında da ortaya demokratık olmayan,
antıdemokratık bır durum çıkar (llehşım ve Demokrasi
Konferansı Raporu, 1983 3)
Unıversıtelerdekı demokrasi uzenne yazılanlar ve ko-
nuşulanlar ırdelendıgınde ünıversıte hıyerarşısının ust
düzeyınde yer alan ogretım uyelerı ıle alt düzeyınde yer
alan ogretım yardımcılarının demokrasi anlayişları ara-
sında çok önemlı çelışkıler gozlenmektedır Ünıversıte
ogretım uyelerı ogretım yardımcılarına demokrasıde en
doğal hak saytlan seçme hakkını bıle tanımazken araş-
tırma gorevlılerı gerçek katılımcı demokrasi ıçın bütü-
nun ıçındekı tum oğelere katılma hakkını tanıyan ılkeler
onermektedırler (Araştırma Gorevlılerı ve Demokrası D
Çetındamar-Z Guner Cumhurıyet 20 7 92) Ünıversıte
hıyerarşısının ust duzeyındekı ogretım uyelerı butunun
kuşkusuz çok önemlı bır parçasını oluşturmaktadırlar,
ancak önemlı olmaları demokratık bır duzende onları
otekılerden daha eşıt yapmaz, onlara temsılcılerı olma-
dıkları otekıler ıçın karar verme hakkını tanımaz
Kendılerınden demokrasi dersı vermelerı, gelecek
kuşaklara demokratık haklarını bılmelennı, anlamaları-
nı ve kullanmalarını oğretmelerı beklenen ogretım uye-
lerının Istanbul Araştırma Gorevlılerı Derneğı nın yenı
yüksekogretım yasa onerılerını, gerçek ve katılımcı bır
demokrasi ıçın sıraladıkları ılkelerı ıncelemelerı ve genç
ogretım yardımcıları ıle ıletışım kurup onların nasıl bır
ünıversıte yonetımı ıstedıklerıne kuiak vermelerı, unı-
versıtelerde gerçek demokrasınm yerleşmesıne büyuk
katkıda bulunacaktır Ayrıca hıyerarşmın yüksekogretım
kurumlannda aşılrhasını, butunu oluşturan pek çok gru-
bun karar verme surecı dışında bırakılmamasını, yone-
tım gucunun de seçkın bır azınlığın elınde tutulmaması-
nı beklemek de doğaldır
Yoksa unıversıtelerdekı demokrasıye yenı tanımlar
getırmek gerekır, tıpkı Hıtler ın kendı duzenını gerçek'
demokrasi saydığı, Mussolını nın de faşızmı 'örgutlü,
merkezcı yetkecı bır demokrasi' olarak tanımladığı gıbı
.~18. sayı çıktı...l8. sayı çıktı...l8. sayı çıktı...
Çığdaş®
Amerikan KaBİtalİzml re Dflatosel Kuu-hk
(Cengtz Yakut)
öxal'<üuı Gazetecüere Kalan Kötti Iflraı:
BuınTaftMi
(SedatPlşirtcO
A f ^ Tfikttraeıı Ekmek.
Tnkan Tfikflraen Patron
, (Mustafa Ktrman)
G«xatta'dan Gaseteye Da^ıtım
(YusufCacun)
Genği Düştinftldfi
(NurfnisaEroğlu)
Komedi TallmatiMunesl
(İhsanBötük)
Uloda^'dan Tılbaşı Mansaralan
(Murat Taydaş)
Ayrıca TaılUrıyU. Ydmaz Akktiıç.Yüksel Baysal
Mustafa Ktrman, Adnan Baştopçu. Banu DemUağ
ÇGD Güney Marmara Şubesi'nln yayın orgaru "Çağdaş"a,
Halk Bankası Bursa Şb
58 00 28 00 noiu heaaba 120 000 (yü*yinnlbi») TL
yatırarak yülık (12 Myı) abone olablHrslnlz.
T u u m ı adrMİ: PK. 584 Uhıeaml-BUHaA
TARTIŞMA
15. Madde ve "kalıa" çirkinükler
D
emokrdtıkleşme
surecı 82
Anayasası'nda-
kı geçıcı 15
maddenın
kaldınlması
çabalanyla yenı
bırıvmekazanı>or
Bu madde 12Eylülde
anayasayı veanavasal
kurumlan lağvederek" ıktıdara
el ko>anlann, kendı
anayasalan \ ururluğe gınnceye
dekyaptıklan uşgulamalara
karşı korunmaldnnf
amaçlıyor
Aradan on yılı aşkın bır süre
geçtı Geçıcı 15 madde, onca
yıldırgorevını başanyla yenne
getınvor Doğrusu.bugünedek
pek soran da olmadı pekı, ama
bu madde daha ne kadar
"gecıcıdır" dıye
1
Sanınm kımse, bu sorunun'.'"/tl
yanıtını." 12 Evlülculer
yaşadıkça 'dıyeyanıtlayamaz
Daha hukuka yâkışır' bır
açıklaması olmalı ve
hukukçulanmız. mutlaka
bunun vanıtını bulmalı
Bu yazının asıl amaa ıse başka
Geçıcı 15 madde tartışıhrken
bunun onemının, "kente ve
çevreye karşı ışlenen suçlar"
kapsamında da ele alınması
gerekıvor Dahaaçık
sovlenırse, 12 Eylül
yargılanırken sorumlulanndan
ulkenın > ağmalatılmasının' da
hesabının sorulması gerekıyor
Geçen on yıl ıçındekı bırçok
çevre cınayetı, 12Mart 1982'de
yünırluğe gıren Tunzmı Teşvık
Yasası ıle ışlenrruşür ve
ışlenmektedırler
Bu yasaya dayanılarak
Bakanlar Kurulu kararlanyla
ılan edılen tunzm
merkezlennde, o yörenın doğal
ve külturel çevre değerlennı
yok ederek yukselen yapılara
ayncalıkb ımar haklanyla ızın
venlmekte. dahası, kredı teşvık.
altyapı vb olanaklarla, bu
ayncalıkb haklar açıkça bır
'devlet desteklı yağmaya'
dönuşmektedır
Şımdı, tartışma açıbnışken
sormak gerekıyor
Orneğın. bır Park Otel'ın
Istanbul'u lekelemesme, bır
Svvıss Otel'ın Dolmabahçe'yı
ezmesıne, bır İber Otel'ın
Köyceğız'dekı antık Pısılıs
kenunı çığnemesıne, boylesı
yuzu askın 'teşvıkle' ulke
zengıniıklennın
yağmalanmasına. kısaca,
Turkıye'run evrensel
değerlennın spekulasyona
teslım edılmesıne dayanak olan
bır yasa v e elbette bu yasayı
çıkartanlarla bırlıkte daha
sonra vıllarca da "tıtızbkle
uvgulayanlar' anayasanın
kanatlan altında daha ne kadar
korunabılırler
9
Butun bu talana dayalı
çırkınlıkler, geçıcı 15
maddenın 'kalıcı" suç abıdelen
olarak yukselmıyorlar mı
9
Bu talanın bır sonu olmab ve
hesabı da sorulmab
15 maddenın geçıcılığı. bana
hep Park Otel'ın caddeye
bakan yüzundekı tabelavı
anımsatıyor Adamyazmış,
"Inşaat nedenıyle çevreye
verdığımız geçıa rahatsızlıktan
öturüozurdılenz
İnşaat bıtse -ya da durdurulsa-
bıle Park Otel'ın kent
uzenndekı kara lekesı
•geçmedı' kı ışte orada duruyor
Ozetle, anayasanın geçıcı 15
maddesı.salt 12 Eylülculen
korumuyor Yasal hazırlıklan
'anayasasız donemdeyapılan
tnlyonlarca lıralık yağmanın.
ulkezengınbklennın uzennden
elde edılen haksız kazançlann,
topluma aıt değerlenn
çığnendığı kent ve çevre
suçlannın da 'faıllennı'
koruyor
Oktay Ekinci
PENCERE
"Kamu hizmeüerinden men" cezalan
12
Eylül
donemınde
bınlerce
ınsan
tutuklandı,
yargılandı,
bunlardan bazılan aklandı,
bazılan da hükum gıydı
Sıkıyoneum mahkemelennde
venlen hapıs cezalanndan
başka bırde saruğa. "Kamu
hızmetlenndenmen" cezası
venlmektedır "Kamu
hızmetlennden men" cezasının
süresı hapıs cezası ıle orantıb
olduğu gıbı bu sure bazı
durumlarda hapıs cezasının
süresını de aşmaktadır
Türk Ceza Yasası ndan yer
alan bu uygulama ıle kışı çıft
yönlu olarak
cezalandınlmaktadır Sanık
ışlemış olduğu "suç"un cezasmı
hapıs yatarak çekmektedır
"Kamu hızmetlennden men"
cezası ıle kışı aynı zamanda
toplum yaşamında da
cezalandınlmaktadır Bu
uygulama ıse genelde. TCY'nın
sıyası suçlan kapsayan
hukumiennde ver almaktadır
Sıkıyoneum mahkemelennde
gorulen sıyası davalann
tümunde, hukum gıyen
sanıklann hepsıne söz konusu
bu ceza venlmektedır
"Kamu hızmetlennden men"
cezası, berabennde bırçok,
sorunu da geürmektedır
Cezaevınden çıkan kışının
temel amaa, yaşamını devam
ettırtnek, ış bulupçalışmak
veyaışkurmakur
Kamu hızmetlennden
yasaklanan kışı, bugun bır
kamu kuruluşunda ış bulup
calışamıyor veya bır ışyen
açmak ısteyen, bu nedenle
"Emnıyete takılıyor" ve ışyennı
açamıyor Yasa gereğı her
kamu kuruluşunda %5
hukumlu calıştınlması
zorunludur Amabundan
sıyası nedenle hukum gıyenler
yararlandınlmamaktadır
Aynca bır kışı sıyası davadan
yargılanmış ve aklanmış olsa
bıle herhangı bır kamu
kuruluşuna gırmeye hak
kazanmışolrnasına karşın
yapılan gûvenlık soruşturması
sonucunda "sıcılı bozuk"
geldığı ıçın ıse
başlayamamaktadır
"İnsan Haklan Evrensel
Bıldırgesı"nın 23 maddesının
1 fıkrası şoyle dıyor "Herkesın
çalışma.'işını ozgurce seçme,
adıl veelvenşlı koşullarda
çabşma ve ışsızhğe karşı
korunma hakkı vardır "
"Kamu hızmetlennden men"
cezası çağdışı bır cezadır ve
ınsan haklan evrensel
bıldırgesının yukandakı
maddesı ıleçelışmektedır
Ay nca kışı temel hak ve
özgurlüklenne avkındır
Hukümet yetkıblen tarafından
"gûvenlık soruşturmalan"nın
kaldınlacağı dçıklamasına
karşın bu konuda bugüne
kadar somut bır adım
aulmamıştır
"Kamu hızmetlennden men"
cezasnle gûvenlık
soruşturmalan. hukumetın
demokraükleşme çabalannın
önünde bır engeldır Bu
uygulamalar. yapılacak yasal
bır duzenleme ıîe ortadan
kaldınlmalıdır Bu durum
duzeltılmedığı takdırde.
hükûmet tarafından
gerçekleştınlmeye çahşılan
demokraükleşme programı, en
azından bu y onuy le eksık
kalacaktır
Nevzat Çağlar Tüfekçi
Kitabın Ateşle Dansı"nı okurken
ANTROPOLOJİ
Prot. Dr. NEPHAN SARAN'ın
bu önemlı yapıtı Inkılâp Kıtabevı
tarafından yayınlandı
S
uleyman
Ege'nın, bır
bolumü
Cumhunyet'te
yayımlanan
"Kitabın Ateşle
Dansı' adlı yapıtını okurken
ulkemızdekı guncel bır olgu> u
dahaıyıkavnyoruz Kıtap.
tanhsel bo> utta çarpıa bır
olavınbelgeselbıroykusü 133
bın kıtabı vakanlan en kötu
koşullarda mahk'um ettıren,
dırençlı, uzun soluklu, örnek
bır savaşımın kıtabı Yazarbu
savaşımıduru bırdıl veusta bır
anlatımla gozlenmızın onune
senyor
Ilhan Selçuk kıtaba yazdığı
onsozde yapıtı "Tanhın
Tutanağı" olarak sunmuş
"Kitabın Ateşle Dansı'
gerçekten de boyle bıryapıt
Ama aynı zamanda guncelbğın
bır tutanağı Bılım ve sanat
urunlenneyonehk baskılann
surup gıttığı gunümuzde bu
yapıtın değen daha ıyı
anlaşılıyor Getırdığı eleştın
şımdı yaşanan oiaylar ıçın de
geçerlı
Ege, kıtabırun bır yennde şoyle
dıyor
" 12 Ey lül kendıne oldukça ıyı
bır taban bulmuş, kamuoyunu
uyandıracak kuruluşlann da
çoğunu yıkmış ya da ayıklamış.
sındırmışü Olay karşısında 'ne
oluyor" dıyen bırses
beklenemezdı Basınsustu
Barolar sustu Bılım çev relen,
kıtapdunyasısustu Hakka,
bılıme, kıtaba saygının dıb
tutulmuştu ( )Amaasıl
kotusü, bır vırus gıbı kafalara
ışlemış olan yay gın bır
anlayıştı Sıkıyönetımm
olağanustu yetkısı vardır ya,
'Sıkıyoneum ıstedığını
> apabılır, sıkıyoneum eylemlen
karşısında hukuk konuşubnaz'
( )"Olağanüstu'lüğuyasalar
ustu, sınırsız bılen salgın bır
anlayış kı sıkıyoneum tam da
buna yaslanıyordu " (s 34)
Bır 12 Eylül eleştınsınden daha
çok. kamuoyunu temsıl
durumundakı kuruluşlara
yoneltılmış toplumsal bır
eleştın Bu suskunluk şımdı de
surûyor Kıtap duşmanbğı,
kıtap korkaklığı uygulamalan
özelbkle büyuk tırajlı basın
organlannda sessızlıkle
geçıştınhyor
Ege, yaşadığı olay karşısında
basının tutumunu anlaürken
şöyle dıyor
" 12 Eylul basınında yıne tıs
yok Kıtaplar'82
Ağustosu'nda yargı kararlan
çığnenerek elımden alınmış. 13
gun suren bıreylemle 133 bın
kıtap 7 kamyona yuklenerek
Mamak'a taşınmış, aradan uç
yıl geçmış, şımdı de bu kıtaplar
ımha edılmış. sorumlulan
hesap vermeye çağınyorum,
ama ne o gunlerde. ne geçen
zaman ıçınde ne de şımdı bu
basından bır ses
N ufus cuzdanınu lcaybettım
HükumsLKdur
OM,R YAÖM11R
Ehbyeumı ve nufus cuzdanımı
kaybettım Hukumsuzdur
Dr MELTEMYAĞMLR
Sıkıyönetımın yalnızca asken
ünıformalı olmadığı daha ıyı
anlaşılıyordu"(s71)
Guncel bır olguya da parmak
basan bu eleştınden çıkan bır
soru var Demokraükleşme
yalnızca sıyası karar
organlannın ınsafına kalmış bır
sorun mudur yoksa, basmıyla,
ünıversıtesıyle, meslek
kuruluşlan ve sendıkalanyla,
kamuoyunu temsıl
durumundakı gûçlenn duyarlı,
etkın çabalanyla ulaşılacak bır
sonuç mudur9
Bız bır suskunlar toplumu
olarak kaldıkça. kendılığınden
hıçbır şeyın ıyıyegıtmeyeceğı
bellı Işte 141 ve 142 maddeler
kalktı amakalktıdaneoldu9
Kıtap düşmanlığı, kıtap
korkaklığı degışık bıçımler
altında surupgıtmıyormu
9
Yasaklan kafalardan soküp
atmadıkça ne değışebılır
9
"Kitabın Ateşle Dansı' nda
alınacak çok dersler var
Yazannı yurekten kutluyorum
Ali thsan Beyhan
Emeklı Yazın Öğretmeni
40 Yridan Beri hıcirlk?.
Incırlık, kırkyıldanberı Turkıye nın gundemınden duş-
müyor, Allahın belası bır us
Ikı kutuplu dunyada, Incırlık, hem kuzeye hem güneye
dönük bır Amerıkan ussu gıbı çıft yanlı çalıştı 1958 yılın-
da Lübnan'da Amerıkan yanlısı hukümet duşurülmüştu,
incırlık'ten Beyrut a VVashıngton'un kolları uzandı
1960'ta Sovyetler Bırlığı semalarında Amerıkan U-2
casus uçağı duşurulunce herkes sordu
- Bu uçak nereden havalanmış?
- Incırlık'ten
Ortaya bır gerçek çıkmıştı VVashıngton, Incırlık Üssü1
-
nu babasının malı gıbı kullanıyordu, ulkemızdekı Amerı
kan üslerıne karşı genış bır kampanya açtık ama, yanıt
hazırdı
- Anadolu dakı Amerıkan us ve tesıslen bızı komunız-
me karşı koruyor
Kıyamet kopmuştu
Kavga dovuş Türkıye'dekı Amerıka yı denetım altına
aldık ya da alamadık
Incırlık hep gündemdeydı
Yıne gündemde
•
Sovyetler dağıldı, 'komunızm tehlıkesı' de ortadan
kalktı, pekı, şımdı ne var?
Saddam tehlıkesı
Umacı gosterıp çocukları korkuturlar ya, koskoca Tür-
kıye'yı evırıp çevırıp muma dondurüyorlar Amerıka bu
kez Kuzey Irak takı Kurtlerı Saddam a karşı korumak
bahanesıyle Incırlık'te fınk atıyor Ne adammış bu Sad-
dam Huseyın? Hıtler, yanında haltetmış, Mılosevıç, zem-
zemle yıkanmış Amerıkan medyası saçıp savurdu mu,
ortalığı hallaç pamuğu gıbı atıyor, Çekıç Guç, Güney-
doğu ya yerleştı jandarmalık yapıyor
Eskı Lubnan tarıhe karıştı
Sovyetler sızlere omur
Incırlık dımdık ayakta
Beynımızı de kırk yıldan berı öylesıne yıkadılar kı
Amerıka bıze ıltıfat etmedığı zaman ağlıyoruz, koskoca
adamlar "Tûrkıye'nın onemı kalmadı mı7
' dıyekaygıla-
myorlar, NATO nun patronlarına soruyoruz
- "Sovyetler Bırlığı dağılıp komunızm tehlıkesı orta-
dan kalktıktan sonra Turkıye onemsızleştı mP"
- "Hayır, Tûrkıye'nın onemı arttı "
-Nasıl''
- 'Ortadoğu 'dakı stratejık konumu ve Orta Asya 'ya yo-
nelıkpotansıyellen, Turkıye'yeBatı ıçın vazgeçılmezbır
onem kazandırıyor, bu durum surecek '
Eloglu böyle bır yanıt verdığı zaman, rahat bır soluk
alıp sevınıyoruz
isveçlı, Danımarkalı ya da Fransızın yabancı olduğu
bırduygu, değıl mı' Stratejık açıdan belalı bır konumda
olmak bızı rahatlatıyor, Amerıkan ya da NATO generalı,
Turkıye ye onem verdıgınısoyledığındegobekatıyoruz
Komunızm Sovyetler de yıkıldıktan sonra onemsızle-
şeceğız dıye odumuz kopuyordu
•
Incırlık ten kalkan Amerıkan uçakları Kuzey Irak takı
hedeflerı bombalıyor
Kırk yıl sonra yıne Incırlık
Bır omur böyle geçtı
Amerıka, 1958 de Lübnan'a mudahale eder Incırlık,
Amerıka 1960'ta Sovyetler'e casus uçağı gonderır, Incır-
lık, Amerıka 1993 te Kuzey Irak'ta tozu dumana katar
Yıne incırlık
1
Amerıka kırk yıldan berı yuvalandığı Incırlık'ı babası-
nın malı gıbı kullanıyor, Ankara'nın haberı bıleolmuyor
En lyısı Incırlık'ı VVashıngton a tapulayalım gıtsın
ŞİMAVNE KADISIOĞLU
ŞEYH BEDRETTİN VE VÂRİDÂT
VECİHİ TİMUROĞLU'nun
yayına hazırladığı Vârıdât ve araştırmasının
3 basısı çıktı
Başak Yayınlan - Ankara
AYUIK SİNEMA DERGİSİ
)] î l A l T
Filmlerden set röportajlan,
fotoğraflar...
B A Y İ L E R D E , S İ N E M A L A R D A
IŞÇIKIYIMINA SON
Bağcılar, Bahçelıevler, Gungoren, kaeuha-
ne Belediye Başkanlığı'nca ke>fı ışten aulrfî
ları kınıyor ve ışçi arkadaşlarımızın >anı .da
olduğumuzu ılan ediyoruz.
SHP
ç İlçe İsjçi Koniıısyonıı adıııu
M.SIDDIK YEL
EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK
BİLİMLERİ ENSTtTÜSÜ
BORNOVA-İZMİR
Sağlık Bılımlerı Enslııusu Dış Hekımlığı, Tıp ve Eczacılık Anabı
lım Bılım dallarına sına\la doktora oğrencısı alınacaktır Isteklıle-
nn 2 fotoğraf dılekve ve onaylı yuksek lısans dıplomaları ıle Enstıtu
Mudürluğune şahsen başvurmaları duyurulur
Anabılım, bılım dıllan Doktora
T^P T C ^ I J . G«lişmekle olan Lnıv.
Bıyofızık 2 — —
(Tıp Fak mezunu)
Dış hekımlığı
(Dış Hek Fak mezunu)
Protetık dış tedavısı
Dış hastalıkları ve ledavisı
Oral dıagnoz ve radyolojı
Perıodontolojı
Eczacılık
(Ecz Fak mezunu)
Analıtık kımya
Farmasotık kımya
4 — 2 (T C uyruklu)
4 - 1
2 — —
— — 2 (T C uyruklu)
2 2 2
2
Sınav tanhlerı Yabancı dıl 4 Şubat 1993 Yer E Ü Dış Hek Fak
Kuıuphanesı saat 10 00
Bılım 8 Şubat 1993 Yer İlgılı Anabılım Dalları saat 10 00
Son muracaaı 1 Şubat 1993
Basın 17918
PARLAMENTONUN BOYUTLARI
Ratanü Knmaş
20 000 hra (KDV ıçınde)
Çağdaf Yayınlan Tfirkocağı Cad 39-41 Cağaioğlu-tstanbul
ödeadi ı«ndcrilaez.