27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 OCAK1993 SAU OLAYLAR VE GORUŞLER Değişimintemeli GÜNEŞGÜRSELER EskiParlamenter H erkes bır değışımden sozedıyor Değışımne- rede9 2000'ü yıllann Yenı Gerçekler'ını ha- zırlayan bugûnun ger- çeklennı değıştıren ne? Hangı sorulara yanıt bubnak duru- mundayız^ Neyı sorgulamahyız'' Bıam çocuklanmınn mıras olarak de\Talacaklan dunya bıam gereksı- nımlenmızı karşıladığı gıbı onlannkı- nı de karşılayabılecek mı9 Yanıüamanuz gereken soru budur Böyle bır soruyu gündeme getıren ın- sanlığın temel sorunu da dünyamn, gezegenımınn sağlığının tehlıkeh bı- çımde bozulması ve bozulmanın da, sürmekte olmasıdır Bugun temel yaşam sıstemlen, su, hava ve toprak, değışım nıtelığınde önemlı bozulmalar yaşamaktadır Te- mel yaşam sıstemlenndekı bu değışım yaşama gücunü bu sıstemlerden alan tum caniılan etkılemektedır Turler yok olmakta, ormanlar tükenmekte. çolleşme hızla surmekte, kutuplar en- mekte, mevsımler değışmekte ve bu arada ınsan nüfusu da hızla artmakta- dır Sorun budur Sorgulanması gere- ken de bu noktaya nasıl gelmdığıdır Elımızdekı ekonomık göstergeler ne derse desın. eğer bugune kadar uygu- lanan ekonomık sıstemlenn sağladığı varbklılık gelecek kuşaklar pahasına yaralılabılmışse ve yoksul ınsan sayısı gıderek artıyorsa hıçbır ekonomının ya da ekonomık astemın başanlı ol- duğu söylenemez. Dunyanın bugun geldığı noktanın sonımlusu ıkı ekonomık sıstemdır Her ıkı sıstem de yaratüklan bu sonuç nederuyle başansızdır Dünyada yok- sulluk onlenememıştır Dunyanın bır bolumu sureklı yoksullaşırken, bır bö- lümü de yoksullaşanlann sırtından sü- rekb tüketen bır duzeye gelmıştır Bu arada da olan gezegenın doğal den- gesıne olmuş, ekonomık çökuş ıle çev- re koşullanndakı kotuleşme karşıhklı bırbınnı bcslerruştır Gerçekleri kavramak gerek Bu gerçeğı kavramadan neyı değıştı- receğız'' Bır ulkedekı ormansızlaşma- nın tum gezegenın bıyolojık zengınh- ğını azaltüğı, bır kıtada çevreye saçılan kımyasal maddelenn bır dığer kıtada alt kansenne yol açabıldığı ve herhan- gı bır yerdekı CO: emısyonun ıkhm değışıklığını her yerde hızlandırabıldı- gı bır dönemde, ekonomık polıtıkala- nn behrlenmesının. kalkınma polm- kalannm, sanayıleşmenın artık tek başına ulusal düzeyde bır ılgj alanı ola- rak kaldığını söyleyebılıyor muyuz9 Doksanlı yıllar bıtene kadar dunya nufusuna bır mılyar ınsan daha ekle- necek ve bu msanlann her bın maddı anlamda daha doyurucu bır yaşam peşınde koşacaktır Oysa daha bugun, dunya nufusunun yaklaşık %25'ı en basıt yıyecek, gıyecek ve bannma ge- reksınımlennın karşılanamadığı "mut- lak yoksulluk" sınınnın altında yaşa- maktadır Doğal dengedekı bozulmanın hızı arttıkça, ekonomık sıstemlenrl ışleyışı ıle doğal sıstemlenn kendı ışleyışlen arasındakı açıklığı kapatma çabala- nnda uğranılan başansızhk açıkça or- taya çıkmaktadır Işte bunlar bugunün gerçeklen ve 20Ö0'lı yıllann da yenı gerçeklen ola- caklar Dunyada değısımı düşunenler, değışım uzenne yaap konuşanlar bu noktadan hareket edıyor ve kuresel ekonomının yemden bıçımkndınlme- sıru, ekonomının dayandığı doğal kay- naklan ve çevre sıstemlennı tahnp et- meyen "canlı bır ekonomı"nın nasıl oluşturulabıleceğı konuşuluyor Ekolojık açıdan sağlıklı bır kalkın- manın ne olduğu ve nasıl gerçekleşe- ceğı tartışılı>or Bu tartışmalar yapılır- ken gundemı ekolojı-ekonomı ılışkısı belırlıyor Uluslaraşm ekolojıden, uluslaraşın sorumluluk yuklenımın- den, yenı bır uluslararası ekonomık duzenden, uluslararası ortak eylem- den, dunyanın ortak mallanndan, as- ken guvenhk kavramırun yennı ala- cağı duşunıüen çevresel gûvenlık kav- ramından soz edıbyor Bütün bunlann sonunda, gezegenın bozulmasnı tersıne çevırecek ve gele- cek ıçın umıtlendırccek dünya çapında güçlu ınısıyatıflenn konulup konula- mayacağı bellı olacak ya bugıfnku so- runlar aynen surecek ve değışım geze- genın çokuşü ıle gerçekleşecek ya da guçlu ve dünya çapında ortak ınısıya- tıflerte gezegenın yaşadığı kötu değı- şım tersıne çevnlecek, alınacak pohtık kararlar değısımı gerçekleştınp çocuk- lanmızın gelışen mı, yoksa genleyen bır dunya mı yaşayacaklannı belırle- yecek Işte değışım bu sorunun yanıtında yaüyor Dunya bu yanıtı ararken bız- de değışım, bır seçım bıldırgesı hazır- larcasına ulkenın bütun sorunlannı alt alta yazıp akla gelenı söyleme sayılı- yor Tûrkıye'nın enerjı üretmesı gerek- üğı, sanayıleşmesı, devletın kuçûlmesı, bılgı toplumu olunması, her şey söyle- nıyor Butün bunlann arasına da "çev- re korunacakür" dıye çeşıt olsun, renk katsın düşuncesıyle bır tûmce eklenı- yor Tûrkıye'nın genel enerji istemı (tale- bı) 2000 yıhnda şımdıkının ıkı katına, 2010 yıhnda da yaklaşık dort kaüna çıkacak Türkıye'de değısımı anlatan- lar, sözû enerjıye getırdıklennde. sade- ce Gokova Santralı ndan soz edıp baş- ka şey söylemıyorlar Oysa Tûrkıye'- nın enerjı polıtıkasının gerçekten de- ğışmesı gerekıyor Enerjıyı üreten, 2000'b yıllann gereksınımlennı karşı- layan, fakat doğaya en az zarar veren ve tûketıbrken de ısraf edılmeyen bır enerjı polıtıkası Bunu söyleyen, bu- nun nasıl gerçekleşeceğını, enerjıde oncelıklenn ne olması gerektığmı söy- leyen yok Çöüeşen Türkiye Tûrkıye'nın her yıl su ve ruzgâr erozyonuyla kaybettığı toprak 500 mılyon ton Turkıye buzla çölleşıyor Ormanlar yok oluyor Tanm toprak- lan çarpık sanayıleşme ve kentleşmey- le ışgal edıbyor Değısımı soyleyenleı sadece sanayıleşmekten, ozelleştırme- den, dışsatımın artünlmasından, ta- nmda venrrdılıkten soz edıyorlar Pekı de ekolojı-ekonomı üışkısını kurmaz- sanız, sanayıleşme pohtıkanızın teme- lıne çevre polıükanızı bebrleyıp oturt- mazsanız, endustnyel yerleşımın fızıkı planlamasını yapıp sanayıleşmeyı ta- nm topraklan dışına yayarak tanmı korumazsanız. yenı ağaçlandırma se- ferberbklenyle erozyonu durdurmaz- sanız. ülkenın batısına yığdığınız ve de özelleştırdığınız sanayı kuruluşlan ne- reden hammadde bulacak9 Bugûn to- hum fıyatı altın düzeyınde, yann buğ- dayın bır avucu altın değennde ola- cak Değısımın temeb, ekolojı-ekonomı ılışkısını kurup ve butun polıtıkalann temebne çevreyı oturtup surdürerek kalkınmayı gerçekleştırebılmekür öbur alanlardakı değışımın başans bu temelın sağlamlığına bağbdır ARADA BIR Doç. Dr. AYSELİUSLUATA Üniversitejerimiz ve Sözde Demokrasi Rektor seçımlerı gundeme geldığınde ünıversttelerde ozlemıduyulan'demokratıkortam , yonetıcılennı seçen ünıversıte' uzenne oldukça yazıldı ve konuşuidu, çok populer olan demokrasi' konusunda tam bır kavram karmaşası yaşandı ' Istedığı temsılcderı seçerek yone- tıcı guçte bır pay alabılme' yolunu demokrasınm seçım- le sağladığına herkes ınanıyordu Ancak kımlerın bu payı alabıleceğı başka bır deyışle kımlere seçım hakkı tanınacağı konusunda ıse uzlaşmaya varmak bır yana, tartışma bıle açılmadı Kısıtlanmış bır seçım sonucunda da rektorler seçkın (elıt) bır azınlıkçaseçılmış, ünıversıte butunünu oluşturan çogunluk ıçın ıse atanmış kışıler ol- du, boylece unıversıtelerde bugun yonetıme katılma payı ne yazık kı seçkın azınlığın elınde kaldı Oysa ünıversıte, bır yüksekogretım kurumu olarak, oğretım uyelerı, ogretım yardımcıları, çalışanları ve oğ- rencılenyle bır butundur Demokrasıde ıse butun ıçınde- kı herkesın eşıtlığıne ınanılır çunku demokrasi en yay- gın, dolaylı vedolaysız, katılımı sağlayan bırtakım ılkele- rı ıçerır Demokrasıde a) Irk.dln, ekonomık durum, cınsı- yet ayrımı yapılmaz b) Herkesın oyu eşıt ağırlıktadır, ve c) Herkes kendı goruşü doğrultusunda oy kullanır Bu ıl- kelere uyulmadığında da ortaya demokratık olmayan, antıdemokratık bır durum çıkar (llehşım ve Demokrasi Konferansı Raporu, 1983 3) Unıversıtelerdekı demokrasi uzenne yazılanlar ve ko- nuşulanlar ırdelendıgınde ünıversıte hıyerarşısının ust düzeyınde yer alan ogretım uyelerı ıle alt düzeyınde yer alan ogretım yardımcılarının demokrasi anlayişları ara- sında çok önemlı çelışkıler gozlenmektedır Ünıversıte ogretım uyelerı ogretım yardımcılarına demokrasıde en doğal hak saytlan seçme hakkını bıle tanımazken araş- tırma gorevlılerı gerçek katılımcı demokrasi ıçın bütü- nun ıçındekı tum oğelere katılma hakkını tanıyan ılkeler onermektedırler (Araştırma Gorevlılerı ve Demokrası D Çetındamar-Z Guner Cumhurıyet 20 7 92) Ünıversıte hıyerarşısının ust duzeyındekı ogretım uyelerı butunun kuşkusuz çok önemlı bır parçasını oluşturmaktadırlar, ancak önemlı olmaları demokratık bır duzende onları otekılerden daha eşıt yapmaz, onlara temsılcılerı olma- dıkları otekıler ıçın karar verme hakkını tanımaz Kendılerınden demokrasi dersı vermelerı, gelecek kuşaklara demokratık haklarını bılmelennı, anlamaları- nı ve kullanmalarını oğretmelerı beklenen ogretım uye- lerının Istanbul Araştırma Gorevlılerı Derneğı nın yenı yüksekogretım yasa onerılerını, gerçek ve katılımcı bır demokrasi ıçın sıraladıkları ılkelerı ıncelemelerı ve genç ogretım yardımcıları ıle ıletışım kurup onların nasıl bır ünıversıte yonetımı ıstedıklerıne kuiak vermelerı, unı- versıtelerde gerçek demokrasınm yerleşmesıne büyuk katkıda bulunacaktır Ayrıca hıyerarşmın yüksekogretım kurumlannda aşılrhasını, butunu oluşturan pek çok gru- bun karar verme surecı dışında bırakılmamasını, yone- tım gucunun de seçkın bır azınlığın elınde tutulmaması- nı beklemek de doğaldır Yoksa unıversıtelerdekı demokrasıye yenı tanımlar getırmek gerekır, tıpkı Hıtler ın kendı duzenını gerçek' demokrasi saydığı, Mussolını nın de faşızmı 'örgutlü, merkezcı yetkecı bır demokrasi' olarak tanımladığı gıbı .~18. sayı çıktı...l8. sayı çıktı...l8. sayı çıktı... Çığdaş® Amerikan KaBİtalİzml re Dflatosel Kuu-hk (Cengtz Yakut) öxal'<üuı Gazetecüere Kalan Kötti Iflraı: BuınTaftMi (SedatPlşirtcO A f ^ Tfikttraeıı Ekmek. Tnkan Tfikflraen Patron , (Mustafa Ktrman) G«xatta'dan Gaseteye Da^ıtım (YusufCacun) Genği Düştinftldfi (NurfnisaEroğlu) Komedi TallmatiMunesl (İhsanBötük) Uloda^'dan Tılbaşı Mansaralan (Murat Taydaş) Ayrıca TaılUrıyU. Ydmaz Akktiıç.Yüksel Baysal Mustafa Ktrman, Adnan Baştopçu. Banu DemUağ ÇGD Güney Marmara Şubesi'nln yayın orgaru "Çağdaş"a, Halk Bankası Bursa Şb 58 00 28 00 noiu heaaba 120 000 (yü*yinnlbi») TL yatırarak yülık (12 Myı) abone olablHrslnlz. T u u m ı adrMİ: PK. 584 Uhıeaml-BUHaA TARTIŞMA 15. Madde ve "kalıa" çirkinükler D emokrdtıkleşme surecı 82 Anayasası'nda- kı geçıcı 15 maddenın kaldınlması çabalanyla yenı bırıvmekazanı>or Bu madde 12Eylülde anayasayı veanavasal kurumlan lağvederek" ıktıdara el ko>anlann, kendı anayasalan \ ururluğe gınnceye dekyaptıklan uşgulamalara karşı korunmaldnnf amaçlıyor Aradan on yılı aşkın bır süre geçtı Geçıcı 15 madde, onca yıldırgorevını başanyla yenne getınvor Doğrusu.bugünedek pek soran da olmadı pekı, ama bu madde daha ne kadar "gecıcıdır" dıye 1 Sanınm kımse, bu sorunun'.'"/tl yanıtını." 12 Evlülculer yaşadıkça 'dıyeyanıtlayamaz Daha hukuka yâkışır' bır açıklaması olmalı ve hukukçulanmız. mutlaka bunun vanıtını bulmalı Bu yazının asıl amaa ıse başka Geçıcı 15 madde tartışıhrken bunun onemının, "kente ve çevreye karşı ışlenen suçlar" kapsamında da ele alınması gerekıvor Dahaaçık sovlenırse, 12 Eylül yargılanırken sorumlulanndan ulkenın > ağmalatılmasının' da hesabının sorulması gerekıyor Geçen on yıl ıçındekı bırçok çevre cınayetı, 12Mart 1982'de yünırluğe gıren Tunzmı Teşvık Yasası ıle ışlenrruşür ve ışlenmektedırler Bu yasaya dayanılarak Bakanlar Kurulu kararlanyla ılan edılen tunzm merkezlennde, o yörenın doğal ve külturel çevre değerlennı yok ederek yukselen yapılara ayncalıkb ımar haklanyla ızın venlmekte. dahası, kredı teşvık. altyapı vb olanaklarla, bu ayncalıkb haklar açıkça bır 'devlet desteklı yağmaya' dönuşmektedır Şımdı, tartışma açıbnışken sormak gerekıyor Orneğın. bır Park Otel'ın Istanbul'u lekelemesme, bır Svvıss Otel'ın Dolmabahçe'yı ezmesıne, bır İber Otel'ın Köyceğız'dekı antık Pısılıs kenunı çığnemesıne, boylesı yuzu askın 'teşvıkle' ulke zengıniıklennın yağmalanmasına. kısaca, Turkıye'run evrensel değerlennın spekulasyona teslım edılmesıne dayanak olan bır yasa v e elbette bu yasayı çıkartanlarla bırlıkte daha sonra vıllarca da "tıtızbkle uvgulayanlar' anayasanın kanatlan altında daha ne kadar korunabılırler 9 Butun bu talana dayalı çırkınlıkler, geçıcı 15 maddenın 'kalıcı" suç abıdelen olarak yukselmıyorlar mı 9 Bu talanın bır sonu olmab ve hesabı da sorulmab 15 maddenın geçıcılığı. bana hep Park Otel'ın caddeye bakan yüzundekı tabelavı anımsatıyor Adamyazmış, "Inşaat nedenıyle çevreye verdığımız geçıa rahatsızlıktan öturüozurdılenz İnşaat bıtse -ya da durdurulsa- bıle Park Otel'ın kent uzenndekı kara lekesı •geçmedı' kı ışte orada duruyor Ozetle, anayasanın geçıcı 15 maddesı.salt 12 Eylülculen korumuyor Yasal hazırlıklan 'anayasasız donemdeyapılan tnlyonlarca lıralık yağmanın. ulkezengınbklennın uzennden elde edılen haksız kazançlann, topluma aıt değerlenn çığnendığı kent ve çevre suçlannın da 'faıllennı' koruyor Oktay Ekinci PENCERE "Kamu hizmeüerinden men" cezalan 12 Eylül donemınde bınlerce ınsan tutuklandı, yargılandı, bunlardan bazılan aklandı, bazılan da hükum gıydı Sıkıyoneum mahkemelennde venlen hapıs cezalanndan başka bırde saruğa. "Kamu hızmetlenndenmen" cezası venlmektedır "Kamu hızmetlennden men" cezasının süresı hapıs cezası ıle orantıb olduğu gıbı bu sure bazı durumlarda hapıs cezasının süresını de aşmaktadır Türk Ceza Yasası ndan yer alan bu uygulama ıle kışı çıft yönlu olarak cezalandınlmaktadır Sanık ışlemış olduğu "suç"un cezasmı hapıs yatarak çekmektedır "Kamu hızmetlennden men" cezası ıle kışı aynı zamanda toplum yaşamında da cezalandınlmaktadır Bu uygulama ıse genelde. TCY'nın sıyası suçlan kapsayan hukumiennde ver almaktadır Sıkıyoneum mahkemelennde gorulen sıyası davalann tümunde, hukum gıyen sanıklann hepsıne söz konusu bu ceza venlmektedır "Kamu hızmetlennden men" cezası, berabennde bırçok, sorunu da geürmektedır Cezaevınden çıkan kışının temel amaa, yaşamını devam ettırtnek, ış bulupçalışmak veyaışkurmakur Kamu hızmetlennden yasaklanan kışı, bugun bır kamu kuruluşunda ış bulup calışamıyor veya bır ışyen açmak ısteyen, bu nedenle "Emnıyete takılıyor" ve ışyennı açamıyor Yasa gereğı her kamu kuruluşunda %5 hukumlu calıştınlması zorunludur Amabundan sıyası nedenle hukum gıyenler yararlandınlmamaktadır Aynca bır kışı sıyası davadan yargılanmış ve aklanmış olsa bıle herhangı bır kamu kuruluşuna gırmeye hak kazanmışolrnasına karşın yapılan gûvenlık soruşturması sonucunda "sıcılı bozuk" geldığı ıçın ıse başlayamamaktadır "İnsan Haklan Evrensel Bıldırgesı"nın 23 maddesının 1 fıkrası şoyle dıyor "Herkesın çalışma.'işını ozgurce seçme, adıl veelvenşlı koşullarda çabşma ve ışsızhğe karşı korunma hakkı vardır " "Kamu hızmetlennden men" cezası çağdışı bır cezadır ve ınsan haklan evrensel bıldırgesının yukandakı maddesı ıleçelışmektedır Ay nca kışı temel hak ve özgurlüklenne avkındır Hukümet yetkıblen tarafından "gûvenlık soruşturmalan"nın kaldınlacağı dçıklamasına karşın bu konuda bugüne kadar somut bır adım aulmamıştır "Kamu hızmetlennden men" cezasnle gûvenlık soruşturmalan. hukumetın demokraükleşme çabalannın önünde bır engeldır Bu uygulamalar. yapılacak yasal bır duzenleme ıîe ortadan kaldınlmalıdır Bu durum duzeltılmedığı takdırde. hükûmet tarafından gerçekleştınlmeye çahşılan demokraükleşme programı, en azından bu y onuy le eksık kalacaktır Nevzat Çağlar Tüfekçi Kitabın Ateşle Dansı"nı okurken ANTROPOLOJİ Prot. Dr. NEPHAN SARAN'ın bu önemlı yapıtı Inkılâp Kıtabevı tarafından yayınlandı S uleyman Ege'nın, bır bolumü Cumhunyet'te yayımlanan "Kitabın Ateşle Dansı' adlı yapıtını okurken ulkemızdekı guncel bır olgu> u dahaıyıkavnyoruz Kıtap. tanhsel bo> utta çarpıa bır olavınbelgeselbıroykusü 133 bın kıtabı vakanlan en kötu koşullarda mahk'um ettıren, dırençlı, uzun soluklu, örnek bır savaşımın kıtabı Yazarbu savaşımıduru bırdıl veusta bır anlatımla gozlenmızın onune senyor Ilhan Selçuk kıtaba yazdığı onsozde yapıtı "Tanhın Tutanağı" olarak sunmuş "Kitabın Ateşle Dansı' gerçekten de boyle bıryapıt Ama aynı zamanda guncelbğın bır tutanağı Bılım ve sanat urunlenneyonehk baskılann surup gıttığı gunümuzde bu yapıtın değen daha ıyı anlaşılıyor Getırdığı eleştın şımdı yaşanan oiaylar ıçın de geçerlı Ege, kıtabırun bır yennde şoyle dıyor " 12 Ey lül kendıne oldukça ıyı bır taban bulmuş, kamuoyunu uyandıracak kuruluşlann da çoğunu yıkmış ya da ayıklamış. sındırmışü Olay karşısında 'ne oluyor" dıyen bırses beklenemezdı Basınsustu Barolar sustu Bılım çev relen, kıtapdunyasısustu Hakka, bılıme, kıtaba saygının dıb tutulmuştu ( )Amaasıl kotusü, bır vırus gıbı kafalara ışlemış olan yay gın bır anlayıştı Sıkıyönetımm olağanustu yetkısı vardır ya, 'Sıkıyoneum ıstedığını > apabılır, sıkıyoneum eylemlen karşısında hukuk konuşubnaz' ( )"Olağanüstu'lüğuyasalar ustu, sınırsız bılen salgın bır anlayış kı sıkıyoneum tam da buna yaslanıyordu " (s 34) Bır 12 Eylül eleştınsınden daha çok. kamuoyunu temsıl durumundakı kuruluşlara yoneltılmış toplumsal bır eleştın Bu suskunluk şımdı de surûyor Kıtap duşmanbğı, kıtap korkaklığı uygulamalan özelbkle büyuk tırajlı basın organlannda sessızlıkle geçıştınhyor Ege, yaşadığı olay karşısında basının tutumunu anlaürken şöyle dıyor " 12 Eylul basınında yıne tıs yok Kıtaplar'82 Ağustosu'nda yargı kararlan çığnenerek elımden alınmış. 13 gun suren bıreylemle 133 bın kıtap 7 kamyona yuklenerek Mamak'a taşınmış, aradan uç yıl geçmış, şımdı de bu kıtaplar ımha edılmış. sorumlulan hesap vermeye çağınyorum, ama ne o gunlerde. ne geçen zaman ıçınde ne de şımdı bu basından bır ses N ufus cuzdanınu lcaybettım HükumsLKdur OM,R YAÖM11R Ehbyeumı ve nufus cuzdanımı kaybettım Hukumsuzdur Dr MELTEMYAĞMLR Sıkıyönetımın yalnızca asken ünıformalı olmadığı daha ıyı anlaşılıyordu"(s71) Guncel bır olguya da parmak basan bu eleştınden çıkan bır soru var Demokraükleşme yalnızca sıyası karar organlannın ınsafına kalmış bır sorun mudur yoksa, basmıyla, ünıversıtesıyle, meslek kuruluşlan ve sendıkalanyla, kamuoyunu temsıl durumundakı gûçlenn duyarlı, etkın çabalanyla ulaşılacak bır sonuç mudur9 Bız bır suskunlar toplumu olarak kaldıkça. kendılığınden hıçbır şeyın ıyıyegıtmeyeceğı bellı Işte 141 ve 142 maddeler kalktı amakalktıdaneoldu9 Kıtap düşmanlığı, kıtap korkaklığı degışık bıçımler altında surupgıtmıyormu 9 Yasaklan kafalardan soküp atmadıkça ne değışebılır 9 "Kitabın Ateşle Dansı' nda alınacak çok dersler var Yazannı yurekten kutluyorum Ali thsan Beyhan Emeklı Yazın Öğretmeni 40 Yridan Beri hıcirlk?. Incırlık, kırkyıldanberı Turkıye nın gundemınden duş- müyor, Allahın belası bır us Ikı kutuplu dunyada, Incırlık, hem kuzeye hem güneye dönük bır Amerıkan ussu gıbı çıft yanlı çalıştı 1958 yılın- da Lübnan'da Amerıkan yanlısı hukümet duşurülmüştu, incırlık'ten Beyrut a VVashıngton'un kolları uzandı 1960'ta Sovyetler Bırlığı semalarında Amerıkan U-2 casus uçağı duşurulunce herkes sordu - Bu uçak nereden havalanmış? - Incırlık'ten Ortaya bır gerçek çıkmıştı VVashıngton, Incırlık Üssü1 - nu babasının malı gıbı kullanıyordu, ulkemızdekı Amerı kan üslerıne karşı genış bır kampanya açtık ama, yanıt hazırdı - Anadolu dakı Amerıkan us ve tesıslen bızı komunız- me karşı koruyor Kıyamet kopmuştu Kavga dovuş Türkıye'dekı Amerıka yı denetım altına aldık ya da alamadık Incırlık hep gündemdeydı Yıne gündemde • Sovyetler dağıldı, 'komunızm tehlıkesı' de ortadan kalktı, pekı, şımdı ne var? Saddam tehlıkesı Umacı gosterıp çocukları korkuturlar ya, koskoca Tür- kıye'yı evırıp çevırıp muma dondurüyorlar Amerıka bu kez Kuzey Irak takı Kurtlerı Saddam a karşı korumak bahanesıyle Incırlık'te fınk atıyor Ne adammış bu Sad- dam Huseyın? Hıtler, yanında haltetmış, Mılosevıç, zem- zemle yıkanmış Amerıkan medyası saçıp savurdu mu, ortalığı hallaç pamuğu gıbı atıyor, Çekıç Guç, Güney- doğu ya yerleştı jandarmalık yapıyor Eskı Lubnan tarıhe karıştı Sovyetler sızlere omur Incırlık dımdık ayakta Beynımızı de kırk yıldan berı öylesıne yıkadılar kı Amerıka bıze ıltıfat etmedığı zaman ağlıyoruz, koskoca adamlar "Tûrkıye'nın onemı kalmadı mı7 ' dıyekaygıla- myorlar, NATO nun patronlarına soruyoruz - "Sovyetler Bırlığı dağılıp komunızm tehlıkesı orta- dan kalktıktan sonra Turkıye onemsızleştı mP" - "Hayır, Tûrkıye'nın onemı arttı " -Nasıl'' - 'Ortadoğu 'dakı stratejık konumu ve Orta Asya 'ya yo- nelıkpotansıyellen, Turkıye'yeBatı ıçın vazgeçılmezbır onem kazandırıyor, bu durum surecek ' Eloglu böyle bır yanıt verdığı zaman, rahat bır soluk alıp sevınıyoruz isveçlı, Danımarkalı ya da Fransızın yabancı olduğu bırduygu, değıl mı' Stratejık açıdan belalı bır konumda olmak bızı rahatlatıyor, Amerıkan ya da NATO generalı, Turkıye ye onem verdıgınısoyledığındegobekatıyoruz Komunızm Sovyetler de yıkıldıktan sonra onemsızle- şeceğız dıye odumuz kopuyordu • Incırlık ten kalkan Amerıkan uçakları Kuzey Irak takı hedeflerı bombalıyor Kırk yıl sonra yıne Incırlık Bır omur böyle geçtı Amerıka, 1958 de Lübnan'a mudahale eder Incırlık, Amerıka 1960'ta Sovyetler'e casus uçağı gonderır, Incır- lık, Amerıka 1993 te Kuzey Irak'ta tozu dumana katar Yıne incırlık 1 Amerıka kırk yıldan berı yuvalandığı Incırlık'ı babası- nın malı gıbı kullanıyor, Ankara'nın haberı bıleolmuyor En lyısı Incırlık'ı VVashıngton a tapulayalım gıtsın ŞİMAVNE KADISIOĞLU ŞEYH BEDRETTİN VE VÂRİDÂT VECİHİ TİMUROĞLU'nun yayına hazırladığı Vârıdât ve araştırmasının 3 basısı çıktı Başak Yayınlan - Ankara AYUIK SİNEMA DERGİSİ )] î l A l T Filmlerden set röportajlan, fotoğraflar... B A Y İ L E R D E , S İ N E M A L A R D A IŞÇIKIYIMINA SON Bağcılar, Bahçelıevler, Gungoren, kaeuha- ne Belediye Başkanlığı'nca ke>fı ışten aulrfî ları kınıyor ve ışçi arkadaşlarımızın >anı .da olduğumuzu ılan ediyoruz. SHP ç İlçe İsjçi Koniıısyonıı adıııu M.SIDDIK YEL EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTtTÜSÜ BORNOVA-İZMİR Sağlık Bılımlerı Enslııusu Dış Hekımlığı, Tıp ve Eczacılık Anabı lım Bılım dallarına sına\la doktora oğrencısı alınacaktır Isteklıle- nn 2 fotoğraf dılekve ve onaylı yuksek lısans dıplomaları ıle Enstıtu Mudürluğune şahsen başvurmaları duyurulur Anabılım, bılım dıllan Doktora T^P T C ^ I J . G«lişmekle olan Lnıv. Bıyofızık 2 — — (Tıp Fak mezunu) Dış hekımlığı (Dış Hek Fak mezunu) Protetık dış tedavısı Dış hastalıkları ve ledavisı Oral dıagnoz ve radyolojı Perıodontolojı Eczacılık (Ecz Fak mezunu) Analıtık kımya Farmasotık kımya 4 — 2 (T C uyruklu) 4 - 1 2 — — — — 2 (T C uyruklu) 2 2 2 2 Sınav tanhlerı Yabancı dıl 4 Şubat 1993 Yer E Ü Dış Hek Fak Kuıuphanesı saat 10 00 Bılım 8 Şubat 1993 Yer İlgılı Anabılım Dalları saat 10 00 Son muracaaı 1 Şubat 1993 Basın 17918 PARLAMENTONUN BOYUTLARI Ratanü Knmaş 20 000 hra (KDV ıçınde) Çağdaf Yayınlan Tfirkocağı Cad 39-41 Cağaioğlu-tstanbul ödeadi ı«ndcrilaez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle