27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19OCAK1993SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Yalçın Tiyatposu Bursa'da • BLRSA(AA>- Yasemin Yalçın Tiyatrosu, "Kadınhk Bizde Kalsın" adh müzikli güldürûyü, bugün Bursa'da sahneleyecek. Uludağ Üniversitesı Kültür Merkezi'nde sergilenecek oyunun yazan Yılmaz Erdoğan, yönetmeni Metin Serezlı. Halen Istanbul Beşiktaş Yumurcak Sıneması'nda sahnelenen oyunda. başta Yasemin / alçın olmak üzere 15 kişilik oyuncu ve dansçı kadrosu rol alıyor. Müzikli oyıtfl 'Kuklacı' • ANKARA(AA)-Ankara Devlet Opera ve Balesi, yeni bir müzikli çocuk oyunu sahneliyor. Çocuklan eğlendirirken eğitmeyi amaçlayan oyun 3 ile 25 yaş arasındaki herkese sesleniyor. Melıh Seskır'ın müziğıni yaptığı çocuk oyunu 'KuklacT. çocuklann anlayabileceği. kulakta kalıa. kolay ezgıler taşıdığı gibı. gençlığın severek dınleyebileceği pop müziğırun ntmık öğelenni de içeriyor. Dekorlannı Yusuf Toke, kostümlerini Yusuf Ünlü'nün hazırladığı oyunun koreografısini SerhatEIatyaptı. Kuklacı'da şu sanatçılar yer alıyor Oylun Erdayı, Tahır Solakoğlu, Levent Akev. UğurGüçlütiken, İsmet Akalın, Tuncay Kurdoğlu. Ferdi Merter'in yazıp yönettiği oyun, 24 ve 31 ocak tarihlerinde operet ahnesinde izlenebilır. Ali ile Aleko'nun öykösü • Kültür Servisi-Saynur Gelendost'un Türk- Yunan dostluğunu simgeleyen rölyef yapıtının öyküsü, Feridun Kete tarafındanfilmeahnıyor. Dost balıkçılar Ali ile Aleko'nun öyküsünün bir bölümü Bodrum'da bir bölümü de Yunanıstan'da çekilecek. Filmınortak yapım olması amaçlanarak, Yunanistan'la temaslann sürdüğü belirtildi. Öyküde aynca, eskiden Bodrum'da yaşamış yeadı ünlenmişı kaptanların,balıkçılârin, ~ ' " denizadamlannın ve yine ünlü bazı ustalann gerçek yaşamlanndan kesitler bulunuyor. 'Dünya Folk'dizisi • Kültür Servisi- Ondört ülkenın halk müzıği sanalçılanndan seçme şarkılann yeraldığı "Dünva Folk" serisinın binnci kasetı çıktı Kalan Müzık Yapım tarafından hazırlanan Dünya Folk serisi beş kasette tamamlanacak. Kasette Yunanistan. Bolivya, Macaristan. Cezayir, Amerika, Ermenistan, Türkiye, Meksika, Yugoslavya, Fınlandiya, Fransa, Arjantın ve lspanya'nın ünlü halk sanatçılannın ozgün çalgılanj la şarkılan yer alıyor Gülriz Sururi Tiyatrosu, Edward Albee'nin iki perdelik komedisini sahneliyor Tatlı Para'nın acı tokadıFATMAORAN Akşamüstü. Artık kartpostallardaki gibi olmayan, ama benzetilmeyeçalışı- lan, çalışıldıkça da 'benzeülen' İstiklal Caddesi'nden Pera Palas'a doğru yürü- yorum. İnsanlar. sırtlannda ölü bir sa- bah, evlenne dönüyorlar. Yağmur, mutsuzluk okunan yüzlerine esrimenın kınnulannı çiseli- yor... 1993"ün ilk haftasını Gülriz Surun'yle noktalamanın verdı- ğı hazla giriyorum çay salonu- na_... İnsaru sanp sarmalayan bu seçkin ortamda, neden bil- mem, daha içaçıcı konular var- ken, yoz bir değerler karma- şasının bizleri kuşattığından konuşuyoruz. Eksilerek ya- şadığımızdan, dostlanmızın ölümlerinden ve ıkimizin de ayn zamanlarda ortak dostu olan Tezer Özlü'den, onun artık içımizdc taşıdığımız sı- caklığından.. Aslında sözü. paranın hâkim olduğu toplu- mumuza getırmek istıyorum; hayaümızın neredeyse çekıliş- lerden, yanşma ve kuponlar- dan ibaret olduğuna getırmek istiyorum. Paradan söz etmek rum. evet. Zaten Gülnz Sururi de 'Tatlı Para'yı oynamıyor mu? Tatlı Para, ülkemizde, Kım Korkar Hain Kurttan, Amerikan Rüyası, Hay- vanat Bahçesi, Kılpayı gibi yapıtlanyla tarunan Amerikalı oyun yazan ve yapımcı Edward Albee"nin ikı perdelik komedisi. Gülriz Surun. özgün adı Her- şey Bahçede (Everything in the Garden) olan bu oyunun adını, se\ irciye bir şey ifade etmeyecegiru düşünerek. -üsteliİc oyunun başkahramanı da para olduğu için- Tatlı Para olarak değiştirdiğini söylüyor. Tatlı Para; tüketim toplumu ol- manın. görenek tutkusunun bir aileyi nereden alıp nereye götürdüğünün il- Zuhal Gencer, Vural Buldu. Binnaz Gürses ve Tunç Özdıl'in başlıca rollerini paylaştıklan oyun 12 kasımdan bu yana Karaca Tiyatro'da, Sokak Kızı İrma'- yla dönüşümlü olarak sahneleniyor. Gülriz Sururi'ye, komedileri dramla- ra yeğleyip yeğlemediğinı soruyorum? Çoğunlukla müzikal komedilerde oy- Gülriz Sururi hem oynayıp bem de yönettiği o)imda Gökhan Içöz'k biıiikte. istiyo- ginç ve komik bir öyküsü. İlginç, komık ama aynı zamanda da tokat atan bir öykü bu. Tatlı Para, Gülriz Sururi'nın yönetti- ği bir oyun. Asude Zeybekoğlu"nun dili- mıze çevırdıği oyunun dekor ve kos- tümleri Nılgün Gurkan imzasını taşı- yor. Gökhan İçöz, Gülriz Sururi, İsmet Üstekın, İlkay Saran. Atalay Sezgün, nadığını hatırlatarak. Hayır. böyle bir sorunu >ok. Seyırci- nin ayağını alıştırmak için Beyoğlu'nda komedi oynamarun daha yerinde ola- cağmı düşünmüş yalnızca. hepsi bu. "Bir de" dıyor Sururi, "halk bizi yön- lendiriyor mu bilemeyeceğim, kolay şeyler istiyor, kolay gülmek istiyor. faz- la düşünmek istemiyor." - Neden böyle oluyor? "Sanınm. televızyon ınsanlan düşün- memeye alıştırdı. Kıtap okuyanlar daha çok tıyatro seyrederlerdi. Kıtap okuru azaldıkça, beynini yormak istemeyen bir televizyon izleyıcisi türü çıktı orta- ya." - Seyirciyi yeniden kazanmak için ne yaptlabilir? "Yenı tıyatro seyirasi yetiş- tirmek gerekiyor. Tiyatro adı- na da kendı adıma da çok gü- zel dönemler yaşadım ben, ama gelecek kuşaklar için en- dişe duyuyorum gerçekten. Salon sorunu. yenni seyirci sorununa bıraktı. Seyırcınin yetişmesi de bir eğıtim sorunu- dur. Okullara ders olarak konmalı tiyatro." - Bu yıl devlet desteğinin û- yatroiara değil de projelere ve- rilmesini nasıl değerlendiriyor- sunuz? "Doğrusu, çok yennde bir karar. Ozendirici olduğuna ve daha kaliteli işler yapılması- nda yararlı olacağına inanıyo- rum." Gülnz Sururi 20 şubattan itibaren Kadıköy Halk Eğıtim Merkezi'nin yenilenen tiyatro salonunda haftada ıki gün perdelenni açmaya karar verdiklenni ve bu salonda önce Sokak Kızı İrma'yı oy- nayacaklannı. Exupery'nın çocuk oyu- nu Küçük Prens'in açılışını yıne aynı sa- londa yapacaklannı sözlenne ekliyor. Oyunlanru dönüşümlü olarak Karaca Tiyatro ve Kadıköy Halk Eğitim Mer- kezi'nde sürdürecek olan Gülriz Sururi, tiyatrosever Kadıköylülerle buluşacak olmanın da heyecanını yaşıyor. Devlet Tiyatrolan'nda tedirginlik KüçükTiyatro otelmi olacak? once ANKARA(AA)- Türk tiyat- ro tarihinin en önemlı yapılan- ndan Küçük Tiyatro'nun da bulunduğu tarihi "Evkaf' bi- nasının otele dönüştürülmesini öngören proje, Devlet Tıyatro- lan'nda tedirginlik yaraüyor. Devlet Tiyatrolan Genel Müdür Yardımcısı Tamer Le- vent, Küçük Tiyatro'nun bu- lunduğu bınanm tarihi özellik- lerinin korunarak, bir otele dö- nüştürülmesinin daha gündemde bu- lunduğunu. an- cak son günler- de binanın yıkı- lacağı yolunda söylentılenn yo- ğunlaştığını bil- dirdi vebundan duyduğu kay- gıyı dile getirdı. Ote yandan Vakıflar Genel Müdür Vekili Ismali Gökmen ise binanın yıkılmasının mümkün ol- madığmı. tarihi bir binanın yıkılmasına izin ve- nlmeyeceğinı söyledi. Gök- men, "Binanın onanma ih- tiyacı var. Bu nedenle buraya bir restorasyon yaptıracağız. Bunun için de bir restorasyon projesi hazırlanıyor" dedi. DT Genel Müdür Yardımcılan- ndan İzzet Ararat ise, eğer bir restorasyon düşünülüyorsa bunun aslına uygun yapılması Küçük Tiyatro'nun da yer aldığı tarihi "Evkaf binasının otele dönüştürülmesi- ni öngören proje tedirginlik yarattı. gerektiğini söyledi. Türkiye'deki tiyatro hayatı- nın ciddi bir şekilde bu binada, Devlet Tiyatrolan ile baş- ladıgını hatırlatan Ararat, Devlet Tiyatrosu'nun ilk tem- silinin bu binada verildiğini, Muhsin Ertuğrul'un ilk genel müdürlük görevine burada başladığını anlattı. Ararat. "Buradaki her türlü değişiklik mutlaka aslına uygun olarak yapılmalı. Çünkü böyle bir başka bina daha yok" diye konuştu. Küçük Tiyat- ro, TanmOrman Ve Köyişleri Ba- kanlığı Tanm, Reformu Genel Müdürlüğü'nün de bulunduğu eski adıyla "ev- kaf binasının otele dönüştürül- mesi, yap- işlet- devret modeli'ne alman bir proje. Küçük Tiyatro'- nun olduğu gibı kalması. dığer bölümlerinin ise otele dönüştürülmesini öngö- ren proje, Vakıflar Bölge Mü- dürlüğü'nün denetiminde An- kara Koruma Kurulu'nca "Avan proje" olarak onay- landı. 1991 yıknda ihale edilen ve ihalesi Kale İnşaat'a verilen proje, kredı bulunamaması yü- zünden hayata geçirilemedi. Sanat Kurumu'nun resim dalında c En Iyi Sanatçı Ödülü'nü alan Adnan Turani: Resme elya&sı ctinanüzni vmyomm İBRAHİM KARAOĞLU ANKARA- Yahn renklerle boyadığı lınk resimleriyle, res- min kuramsal yönüyle ilgıli yazdığı kitaplanyla tanınan res- sam Adnan Turani, 1992'de Sa- nat Kurumu Plastik Sanatlar Seçici Kurulu tarafından resim dalında yılın sanatçısı ödülüne değer görüldü. "Ben gördüğümü değıi de düşündüğümü resmedıyorum. Çünkü görülen şeyler doğasal biçim çerçevesi ıçinde kahr. Oy- sa resımsel biçim. doğasal biçi- mın tükendiğı yerde başlar" an- layışıyla resmi değerlendiren Adnan Turani">le resmin en uzak sırurlanna doğru bır yol- culuk yaptık ve onun resim ev- reni üzerine söyleştik. -Sayın Turani, resünde devi- nim noktası olarak oeyi alıyor- sunuz? Ben doğasal biçimlere para- lel, geometrik biçimleri kullanı- yorum. Bu biçimlere doğada ol- ma_\an renklen bağlıyorum. Saf renklerle kuruyorum resmı- mı Saf renk kullanıldığında bı- çımin doğayla ilışkısı tamamen kopuyor. Doğasal unsurlar, resimsel unsurlar halıne geliyor. Sizin doğadan resmmize aldığınız bı- çimler geometrik biçimlere dö- nüşüyor. Böyle olurtca da çok değişik geometnk yüzeyler olu- şuyor resminızde. -Bu geometrik biçimler bir re- sm için yeterli midir? Elbette resimsel heyecan için veterlı değıl. Çünkü resimde ge- ometri bir altyapı olanağıdır. Müzikteki dondurulmuş nota- lara benzer yani. Bunlan vur- gulayıcı şekilde kullanmaz- sanız, işin cekiciliği kalkar. Ben geometnk düzeylen farkedil- rafıye ters düşer. Benim yaptığım iş soyut düşünsel bi- çimlerin gramenni kurmak. -Yüzeylerin heyecan vericiliği hiç yok mu sizce? Bu resim olayında en büyük olaydır Resmi bilmeyenler bu- nun dışında kalırlar ve büyük yüzeyin heyecan verici anıt- meye alışmışımdır. Yüzeyler ve kaligrafıler senteziyle birlikte, renk pürlüğünün, saflığırun do- ruğuna, sonuna kadar gitme gereğini duyuyorum. Ben resme başjadığımdan bu yana renkçi bir anlayış benim- sedim. Rengi biçimlerinize yaünlık kazandırmak için kul- evrensel boyutta bir değerlen- dirme sözkonusudur. Ben doğasal biçimlerin geo- metrik yüzeyler haline getirilmış biçimleriyle resme başlıyorum. Genellikle renkli geometrik yü- zeyleri yanyana geürmiyorum. Aynca yahn renkli geometrik yüzeylerin büyüklüklen sızi te- Adnan Turani, düşündüğiinti resmettiğini belirterek, 'resimsel biçim, doğasal biçûnin tükendiği yerde başlar' di>or. meyecek derecede, farkedile- meyecek duruma getinyorum ve heyecan verici unsurlar ola- rak. resme elyazısı dınamizmini veriyorum. Elyazısı dinamizmi heyecan unsuru olmakta önem kazanıyor. Resimsel kültürü olmayanla- ra doğasal aynntı, anıtsal kalıg- sallığını gömıemiş olurlar. Yüzey boyamak başka şey- dir, yüzeye anlam vermek baş- ka şeydir. Yüzeyi yaşamak, yü- zeye anlam vermek için bir baş- langıçtır. -Kaligrafileri oluştururken nasıl kullanıyorsunuz renkleri? Ben resmi birçok açıdan gör- lanıyorsanız o zaman bu alan- da çok deneye sahıp olmanız gerekiyor. Boyayı, renkleri kul- lanmak. tanımak biçimlenmış bır renk heyecanını yaşamak; müzikle dolu bir orkestra şefi- nin çoşkusunu duymak gibi bır olaydır. İnsanın içi ıçine sığ- maz. Dikkat ederseniz burada dirgın eder deneysiz olursanız. Siz o renkli yüzeylerle, ara bağ- lanülanyla ilginç bağlanü oyun- lanna gırebılıraniz. Bu durumda birbirine kanşmamış yalın bi- çimler, kendılen gözükmeyip, büyük bıçımlen gösteren başka biçimler resminizi bir açmazlar çözümlemesıne doğru götürür. Dolayısıyla resmin olağanüstü anndırmalar, yalınlıklar, den- geler, motif oluşturma, duyul- muş tadlar yoluna gıdılebilir ve insan kendı iç dünyasırun kendi bulduğu yollannda kendi re- simsel dünyasmı kurar. Sanı- nm bu insanın kendini bicim- lendipnesidir. - O halde batıdaki aknnlann peşine takılıp kendini unutanlan nasıl değerlendiriyorsunuz? İlk etkılenmede bau müzele- rinin. kültürünün çekiciliğine itiraz etmek mümkün değildir. Batı büyük deneyler ya- ratmışür. Ancak baulı deneyle- ri taklit etmek, t»r kez daha bu- radâ 1 da tekrar etmek yanhştır. Zaten size heyecan veren bir biçimler dünyasını gönlünüzde. yaratamıyorsanız, o zaman uydu olursunuz. Ben başka- lannı değil. kendimı tanımaya çalışıyorum. Ama o dönemi de yaşamadım değil, yaşadım, onu da söylemek lazım. - Resim serüveninizde yaşadı- ğınız zorluklar oldu mu? Bıa en çok uğraştıran sorun, batının da yüzyıllar boyu bağımlılıktan kurtulamadığı optik görüntü natüralizması- ndan sıynlma çabası olmuştur. Resmin heyecan verici dün- yasına, heyecan verici kaligrafı- sine, anıtsal formlanna. optik görüntü natüralizması engel ol- muş, engel olmakla kabnamış, büyük zaman kaybı nedeniyle bize çok pahalıya malolmuştur. SİNEMA • TİYATRO • SERGİ • GÖSTERİ • BEYAZPERDE LTD. • 231 71 74 Cizgi f ilmciler Teknolojik altyapı geliştuilmeK • Çizgi Filmciler Der- neo Yönetim Kurulu, siddet içeren çizgi film- lere karşı kamuyounun bilinçlendirilmesi gerek- tiğini savundu. Kültür Servisi-Çizgi Fümci- ler Derneği l.Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldı. Genel Kurul'da yapılan oy- lamada, Tonguç Yaşar, Ateş Benıce, Tunç tzberk, Meral Erez ve Cemal Erez yönetim kuruluna seçildiler. Tonguç Yaşar. dernek başkanbğm? yeniden getirildi. Çizgi Filmciler Derneği Genel Kurulu'nda, yerli çizgi fılmin yaygınlaşması. med- yanın buna aracılık etmesı. aynca yurtdışındaki mesleki kuruluşlarla ıhşkı kurulması istendi. Televizyonda çocuklara yönelik şiddet içeren ve eğıtim bakımından sakıncalan olan çizgi fılmlere karşı kamuoyu- nu bilinçlendirmek ve bunun için eğitimciler ve pedagog- larla işbirliğı içınde ohnak ge- rektigi belirtildi. Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada; "Çizgi fılm sa- natının Türkiye'de teknolojik altyapısını geliştirmek üzere katkılarda bulunulması ge- rektiği, bunun için kamu ku- ruluşlan ve özel kuruluşlarla ilişkiye girileceğini" belirtti. T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI DEVlfT T1YATR0LAR1 ^YunusEmre Ankara Devlet Tiyatrosu Oyun Düzenl BUYUK TİYATRO (12-31 Ocak. 2-16Şubat 1993) NAZIM HİKMCT FERHAD İLE ŞİRİN Reıoof ERGINORBEY (19-28 Şubat 1993) W.SHAXESP£ARE / CAN YOCEL BAHAR NOKTASI Rejisöf YÛCEL ERTEN (5-24 Ocak 1993) M CSVPET ANDAY İÇERDEKİLER Rejisöt SERHAI NALBANTOĞIU (26-31 Ocak . 2-21 Şubatl993) A. FUCARO/J KANI/VV NISHONA/Y EB1EN ADA KÂ2IMAKŞAR (23-28 Şubaf 1993) F.DUBKNMATT / YÜCEL ERTEN UYARCA ŞAK115GÛRZUMAR ALTINDAG TİYATROSU (12-28 Ocak, 23-28 Şubat 1993) ERKAN DOSAN CANAVAR SOFRASI Rejısör • ERHAN GĞKGÛCÜ (29 3C 31 Ocak. 2-21 Şubat 1993) YA$AR SEYMAN / ADEM ATAfi HÜZNÜN COŞKUSU ALTINDAG Rejısöf LE/IATECER IRFAN ŞAHINBAŞ ATOLYE SAHNESI (20 2123 Ocak 1993) GONGOR DİLMEN DELİ DUMRUL Rejısoı YUCEL ERTEN (10-27 Şubat 1993) G BOCHNER / TAYTUN ERDOĞMUŞ WOYZEÇK Rejısöf MÛGEGÛRMAN KÜÇUK TİYATRO (20.24 31 Ocak. 17.21.24.28 Şubat 1993 (ÇOCUK OYUNU) OSMANOZKAN GELİN YARIŞALIM Refrâ. ÖZER TUNCA (2-24 Ocak 1993) TOÜNTINAZTANKUT KIZ DOĞDU Re|5Ö(. 8AVKAL SARAN (26-31 Ocak. 9-28 Şubat 1993) ULKÛ AYVAZ YENİDEN YARATMA TAMER LEVENT 1•FERHAD GUNLERİ- TANBUL DEVLET TİYATROSU (2-7 Şdbat 1993) YOKSEL PA2ARKAYA FERHAPIN YENİ AC1LAR Rejjsor.RAJKALNIAÇK ŞINASI SAHNESI (12-31 Ocak. 2-14 Şubat 1993) TURGUTÖZAKMAN BİR ŞEHNAZ OYUN Rojisöı ERGÜNUÇUCU (17-28 Şubat 1993) P.VVEISS / ÜLKÜ TAMER SORUŞTURMA Re|BO( YUCEL ERTEN O0A TİYATROSU SUABE: 20 30 MatiM 15 00 Beledıye ocbOsier Buyûk Tıyalro 6nundaı 19 30 »813 30 da kdkjr Tamsıl sonunaa Bûyuk Tyara SnünedSrar Bttettef temsll larihlnden 7 gûn 6nc» satışa »unulur. (16-27 Şubat 1993) AZIZ NESİN çlçu Reıısör KAZIMAKŞAR (19-30Ocak. 2-13Şubat 1993) GÜNERSÜMER HÜZZAM OLCAYPOYRAZ ^ . YENİ SAHNE «13887 3242210,311 KÛÇÜKTtVATflO 3111169 324221Û340 ALTNDAû TİYATROSU 316SS02 ŞHASISAHNESI 4671744 SU4RE.20 3CKATINELER BUYUKTİYATBO PAZAR'400 1800 KUÇUKTİYATBO YENİSAHNE ^NAStSAHNESl ALTDCAÛTİYATROSU 1 5 » 00A TİYATROSU 1830 m: MACAULAY CULKIN JOE PESCI ANıEL STERN v.. v . w ^ Yönetmen: CHRJS _ _ COLUMBUS KIZILIRMAK SİNEMASI DERYA SANAT MERKEZİ KAVAKLIDERE SİNEMASI 11.30/14.00/16.30/19.00/21.30 425 53 93 • Kızılırmak Sok. 21 11.30/14 00/16.30/19.00/21.30 229 96 18 • Necotibey Cod. 57 11.45/14 15/16.45/19 15/21.30 426 73 79 • Tunolı Hilmi Cod. 105 -I T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI GişeTel:324 22 10/248 i ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ HUZURSUZ DÜŞLER EROS VE THANATOS 1 (18 Ocok 1993 Soot 2000) AŞK VE BARIŞ (Opara 2 Pwd») (20Ocokl993Soat 2000) GtooM SEV1L BERBERİ (Opanı 3 Ptrds) (27 0cokl993Soat 2000) CITES CITEES (Fnras PkıMr <rOdHı Dara TopMu» (28 0cokl993Soat 2100) LA SYLPHIDE (X Ocak 1993 Soot 1500) J.Ofl>nboch HOFFMANNIN MASALLARI (8 Şubotl993 Soot 20 00) (Ffunıe tenor GSıert Pyn kaMrreyta) ROMEO VE JULIET (Bal»3(Vd«) (21 Ocak 1993 Soa» 20 00) (4ŞuDat 1993 Soat 20 00) ÖYLESİNE BİR DİNLETİ C23 Ocok 1993 Soot 1500) W.A.Morort DON GIOVANNI (23Ocokl993Saat 2000) J. Bock - i Hamtek DAMDAKİ KEMANCI (MÛ*O(2P«O.) (25 Ocak 1993Soat 2000) GPucclni IL TABARRO (Camicl Kaputvı) (ODMO 1 Pwd«) RLaoncavalo PAGLIACCI (Pdyoço4ar) (Op«a 2 Pmd») (3 Şubat 1993 Soat 20 00) (PrömıyeO (SŞubat 1993Saot 1500) C 8 R*y-E. B. Itoy ALABANDA (Op*rat 3 Pwd«) (19-26 Ocak 1993 Soot 2000) (2 Şudot 1993 Soat 20 00) F M«tw-M.S«kr KUKLACI (M0zk> Çocuk Oyunu 2 Pwd«) £24-31 Ocok 1993 Soaf 11 00) (7Şubotl993Soat 1100) YAŞANANLARDAN İZLER-İZLENİMLER DEVRİM ŞEHİDİ ÖĞRETMEN KUBİLAY Kâzım Yenice 20.000 lira (KDV içınde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli goaderilmez. Kemal Lstün 4. bası 20.000 lıra (KDV ıçinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lsianbul Ödemeli gonderilmez. BABAM NURULLAH ATAÇ Meral Tolluoğlu 20.000 lira (KDV içınde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gonderilmez. GİDERAXAK 1AŞARKEN Vedat Günyol 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. Ispanyolca9 da Kültür Servisi- Unlü besteci- miz Adnan Saygun'un/'Yu- nus Emre Oratoryosu" İspan- yolcaya çevrildi. Çevın, Prof. Hikmet Şimşek'in önerisıyle ve bestecinin onayıvla İnci Kut tarafından yapıldı. Oratoryonun İspanyolcaya sadece edebi çevrisi değil, aynı zamanda "prosodik" uygula- ması. dört sesli koro ve dört ses solist için müziğin vurgulanna uygun biçimde ayn ayn işlene- rek gerçekleştirildi. Oratoryo- nun yayın hakkı Southem Music Pub. Co. Inc'e aıt. Daha önce İngilizce çevirisi VVillert Beale, Fransızca çevrisi Eugene Borrel, Almanca çevri- si ise Max Meinecke tarafı- ndan yapılan oratoryo, aynı müzik yayıması tarafından basılarak çeşitli ülkelerde çahnıpsöylenmişti. Bu kez dünyanın en çok ko- nuşulan dillerinden biri olan îspanyolcaya çevrilmiş olması, bu çağdaş ve evrensel eserin ts- panya ile bütün Orta ve Güney Amerika dünyasında da tanıtı- lmasına olanak sağlayacak. Öte yandan öykü yazan Sait Faik Abasıyanık'ın 20 öyküsü İnci Kut ve Fernando Garcia Bunllo tarafından İspanyolca- ya çevrilerek, "'Son Kuşlar" adı altında Madrid'te yayım- landı. Ediciones del Oriente del Mediterraneo yayınevi tarafı- ndan çıkanlan kitapta, aynca kapak düzenlemesini yapan Victor M. Ramos'un desenleri de yer alıyor. Kültür Bakanhğı'ndan 5 yılda 694 çeşrt khap ANKARA(AA)- Kültür Ba- kanlığı Yayımlar Dairesi Baş- kanlığı'nca son 5 yılda 694 çe- şıt kitap yayımlandı. En çok kitabın yayımlandığı yıl ise 202 çeşit ile 1990 yılı oldu. Kültür Bakarüığı Yayımlar Dairesi Başkanlığı tarafından 1988"de 171, 1989'da 119, l990"da 202 ve 1991'de 101 çe- şıt kitap yayımlandı. Geçen yıl ise 14 ayn diziden toplam 109 çeşit kıtap yayımlamayı hedef- leyen Bakanlık, bunu 101 ola- rak gerçekleşürdı. Bakanhk geçen yıl ulusal ve uluslararası kültürün yaygınlaştınlması amaayla yapılan yayın etkin- likleri çerçevesinde Atatürk di- zisinde 16, tiyatro eserleri dizi- sinde 8, Türk Büyükleri di- zisinde 8, tanıtma eserleri dizi- sinde 10, başvuru kitaplan di- zisinde 14, kültür dizisinde 11, özel dizide 2, Türk dünyası edebiyaü dizisinde 3, dünya edebiyatı dizisinde 6, çocuk edebiyatı dizisinde 4, klasik Türk eserleri dizisinde 11 çeşit kitabın baskılannı yapu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle