Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
12 DIZIYAZI
YEŞİLYURTTAN
STRASBOURG'A
B i r d ı ş k ı
yedipme öykûsû
CELAL BAŞLANGIÇ
vm.
Yeşilyurt kuşatılmış. Askerler. il-
kokul binasındaki komulana koşup
emir ahyorlar. Köyün ortasında
toplanmış köylüler tedirgin.
Muhtar Abdurrahman Müştak.
daha öykünün başında:
- Dokuz yıldır baskı altındayım
ama devleti suçlamamak için şimdi-
ye kadar şikayctte bulunmadım.
Baktım baskılar duracak gibı de-
ğü...
Sözü yanm kalıyor. Bır askeri
araç. tozu dumana katarak köy
meydanına doğru gcliyor. Köylüle-
rin gerginliği dorukta. Hemen bir
önlem almaya çalışıyor milletvekili
Cüneyt Canver:
- Sen şimdi rahat rahat anlata-
mazsın askerlerin yanında. Eğer bizi
dinlemeye kalkarlarsa. ben sana
"Muhtar. evınde birçay ikramet bi-
ze" denm. Eğer peşimizden eve gir-
meye kalkarlarsa da ıçeri sokmayiz.
Anahtarları ver
Bu önleme gerek kalmıyor. Top-
luluğa fazla yaklaşmadan gelcn ara-
an komutaru muhtan çağınyor.
Herkes duyuyor muhtardan istene-
ni:
- llkokulun anahtannı ver.
Yeşilyurt Köyü tlkokulu bir yı!
önce kapatılmış: öğretmen atanma-
dığı için. Muhtar elinı pantalonu-
nun cebine atıp san. büyük bir
anahtar çıkartıyor. Askeri araç, lo-
dumana
• Muh-
tar elini
pantalo-
nunun
cebine
atti
L\ ı
zu
katarak il-
kokula doğ-
ru gidiyor.
Muhtan
yeni bir te-
laş sarmıştı.
Milletvekil-
lerine ve
bize dönüp
son bir çare
olarak
yakındı
- Bakıu. daha bugün sabah köy
basıldı Köyün hoparlöriinden,
"Kimse evden çıkmasın. kımlik
konırolü yapilacak, evler aranma-
yacak" duyurusu yapildı. Köyün
aşağısında amcaoğlum Halil Müş-
tak'm evi var. On yıl önce evi bo-
şaltıp Cizre'ye yerleşmişti. Ev vi-
rane. Kapısı bezle bağlı. Evin içindc
bana bir torba gösterdiler. tçinde
beş tane el bombası vardı. Bırkaç ta-
ne de tahrip kalıbı. Bir tutanak ya-
pıp imzalatttılar. Torbalann başın-
da da fotoğrafımı çeküler. Şımdi
okulun anahtannı verdim. Nereden
bileyim ıçine birşey bırakmayacak-
lannı?
- Haydi yürüyün, gidip okula ba-
kalım...
Bu, milletvekillerinin önerisiydi.
Hep beraber kalkıldı.
Atatûrk fotoğrafı
Okulun çevresi askerlerle sanlıy-
dı. tçeride kınk dökük sıralar, du-
varlarda mevsimler şeması ve Ata-
türk'ün fotoğrafı vardı. Bir yıldır
okulun kapısı açılmamışu. Bir yıl
önoe atanan öğretmenin yerine ye-
nisi gönderilmemiş, bir süre önce de
muhtara yapılan bildirimde. okulun
boşaiuiması istenmişti. İlkokul bi-
nası. karakol olarak kullanılacaklı.
Bir yandan okulu gezerken, diğer
yandan muhtar Abdurrahman
Müştak anlauyordu yıllardır başına
gelenleri: 1982 yılında köylerden si-
lah toplanmaya başlanmış. Yeşil-
yurt'tan kırk. mezralanndan da yır-
mışcr silah istenmiş. JCısa süre içinde
yüz seksen sılahı bulamaymca, bir
gün köylülerin içinde, çeşmenin
başmdakı dut ağacına kollanndan
asıîıvermiş muhtar. O günden bu
yana benzeri uygulamalar olmuş.
Tümüne de ses etmemiş. Ta ki. en
son olay meydana gelinceye dek.
Yeşilyurt köyünü gezerken ilk gö-
ze çarpan, dehşetli bir yoksulluklu.
Köyün taş duvarlı, toprak damlı ev-
leri birmerdivengibi.Cizreyi kuşa-
tan dağın yamaçlanndan küçük bir
vadiye iniyordu. Bir evin önüne çık-
19OCAK19S3SALI
)zal-Kuşkulu Demird-Sert
Yeşüyurt'un nüflısu 135
anayasayahayıroyu 135
Demorel: Dışkı olayı doğruysa sorumlularınburnurukm getirümeli
tnönü:GerçekpayıolduğukanıtlanmıştırÖzal: Yadoğrudeğilse!\aönö
_Ka&a Yılmazt
tığınızda, başka bir evin toprak
' damına basıyordunuz aslında.
< Köylülerin geçim kaynaklan ara-
ı sında bıraz bahçecilık. biraz da hay-
1
vancılık vardı. Bunlan, tarlalann-
! dan topladıklan tahıl ve mercimekle
birleştirip yılhk geçimlerini sağlıyor-
lardı. Üst liste konulan laşlardan
oluşturulan duvann üzerine dam
olarak sıvanan toprak ve ınsanlann
gıyimı, yoksulluğun boyutlannı
gözler önüne scnyordu.
Cızre'den yedi kilometre uzaklık-
ta olan Yeşilyurt. Suriye sınınna da
beş kilometre uzaklıktaydı. Suriye
ile arasında ikı ayn muhtarlık daha
vardı Ne zaman sınırdan bir geçiş
olsa. Yeşılyurt köylülerinin sorumlu
tutulduğunu anlauyordu muhtar.
Her geçişten sonra köy meydanına
toplanıp "Sımrdan geçenı bulun"
denmesini duymaktan usanmış.
Geçmiş yıllarda. köylülerden, ko-
rucu olmalan da istenmiş. Ancak
Yeşilyurtlular bunu kabul etmemiş.
de olsa. 22 ocak tarihli Cumhuri-
yet'te yayınlanmış. Şikayetin üze-
nnden günler geçtıği halde, kımse
gelip sormamış Yeşilyurt köylüleri-
ne "Sıze bir bınbaşı dışkı yedirdı mi
?- diye.
Oysa dağın başıydı Yeşilyurt. Şi-
kayetçi olduklan görcvh ve onun
emrindekılerle her an yüzyuzeydi-
ler. Eğer bu şikayetlen yalansa, ne-
den köylüler hakkında "Devletin
güvenlik güçlerine iftira'"dan soruş-
turma açılmıyordu?
Köylüler. Cizreli ANAP milletve-
kili Nurettin Yılmaz"a kızgındı: "Bi-
ze yapılanlan gazete o kadar yazdı.
Ne zamandır burada oturuyor. ge-
lip halimizi sormadı. Halbuki
CHP'deyken, kazanması için çalış-
tık. Bağımsız aday oldu. yineestek-
ledik. Bir ANAP'a geçtiğınde oy
vermedık.'
Son seçımlerde. köydeki tüm oy-
lar SHP'ye çıkmıştı. Son referan-
dumda yüz otuşbeş seçmenden yüz
hangı bir ısnatla muhtar tutuklana-
bihr. Köye bır yıldır öğretmen dahi
atanmamış. İlkokul kapalı. Devlet
baba Yeşilyurt köyüne asker değil
öğretmen göndersin...
Köyden aynlıyoruz. Yeşilyurtlu-
lar el sallıyor arkamızdan. Geride
sorularla dolu tedirgin gözleri kalı-
yor, "Ne olacak şimdi?'
IX.
"Yeşilvurt olayı" 24 ocak tarihli
Cumhuriyet'te tüm aynntılanyla
yaymlanınca, ortalık kanşü. Adalet
Bakanlığı, gazeie habenni suç duyu-
rusu kabul ederek Mardın ve Cizre
savcılıklanndan soruşturma açıl-
masını istedi. Bır haftadır "yazısma-
lar" nedeniyle bır türlü belirleneme-
yen binbaşının kimliği de ortaya
çıktı. Dışkı yedırdiğı savlanan bin-
başının adı Cafer'di.
Muhalefet de sert tepkıyle karşıla-
dı olayı. DYP Genel Başkanı Süky-
man Demirel "Şayet iddialar doğ-
değilse" olasılığı üzerinde duranlar-
dandı. 26 ocak günü gazeteciler
Özal'a Yeşilyurt olayını soruyorlar.
Verdiği yanıt ilginç:
- Soruşturma yapılıyor. Üzüldü-
ğüm bir nokta var. Bu konular haki-
katen tahkik edılmeden de çok açık
bir şekildc yazılıyor. Yani belki ileri-
de şu konulan da düşünmemiz la-
am. Yann bu tahkikatler netice ver-
medığı, doğru olmadığı anlaşıldığı
takdirde. bu yazılan yazılann ifade
ettiği mana ne olur? Zannediyorum
gazetelerimizin en önemli vazifesi,
konulan tahkik etmeden, ispat et-
meden bu kadar büyük ıthamlan
yapmamaktır. BöyJe birşey duyu-
lunca hemen soruşturma açılmıştır.
Doğrudur. Biz hiçbir zaman işken-
cenin yanında olamayız. Bizim in-
san haklanyla ilgili olarak getirdi-
ğımiz birçok yenilikler vardır. Ama
bir taraftan da memleketin birliğını,
bütünlüğünü düşünmek ve bu konu
için çalışan insanlan hakikaten ra-
hatsız etmemek lazım. Eğer böyle
birşey yapılmışsa, gerekli cezayı gö-
recektir. Ama yapılmamışsa. o vakit
bu yapılan yayınlann ifade ettiği
mana ne olacaktır diye de bir taraf-
tan düşünmek lazım...
İşın bıçimı, giderek değışiyordu.
Gazetede haber çıktıktan bir gün
sonra Emnivet Genel Müdürü Sa-
Öğretmensiz ilkokul, karakolohıyor
Okulun çevresi askerlerle sanlıydı. İçeride kınk dökük sı- lan büdirimde, okulun boşaltüması istenmişti. Bina, kara-
Valar, duvarlarda mevsiınler şeması ve Atarürk fotoğrafı kol olarak kuİhunlacaktı. MiDetveküleri Canver, Atalay
vardL Kapı bir yıldır açılmamıştı. Atanan öğretmenin ye- ve muhtar Müştak, öğretmensiz öğrencüerle okulun
rine yenisi gönderilmemiş, bir süre önce de muhtara yapı- önünde...(Fotoğfaf: CENGİZ MUMAY)
• İlk göze
çarpan,
ı dehşetli
bir yok-
sulluktu
Dördü korucu yapılınca da bir süre
sonra götürüp silahlannı teslim et-
mişlerdi. "Biz yoksul insanlanz" di-
yordu muhtar "devlete nasıl karşı
olabiliriz ki? Geçimimizle uğraşıyo-
ruz. Mesela ben yirmi nüfusa bakı-
yorum. Beni gözaltına alsan, ne ola-
cak bu yirmi nüfus? Biz köy oku-
lumuza öğretmen atanmasını. oku-
lumuzun
açılmasını
istiyoruz.
Gerekirse
kınk cam-
lan
onannz.
Yeter ki co-
cuklanmız
okusun..."
Muhtan
dinleyen milletvekilleri soruyorlardı
kendi kendılerinc:
- Şimdi bu çocuklar ne olacak? İh-
barçı mı, terörist mi?
Öyleya. okul kapalı olduğunagö-
re. buradan "abm" cıkmayacaktı
ki...
Önce askerkr getiyor
Şikayet dilekçesıni savcıbğa ver-
dikten sonra beklemeye başlamış
Abdurrahman Müştak: "Bakalım
önce kım gelecek köye" diye. İlk ge-
len, askerler olmuş. Ardından mil-
letvekilleri ve gazeteciler.
Köylüler ilk dilekçelerini 16 ocak-
ta vermişler savcılığa. Olay. kısmcn
otuz beşi de "hayır" demiş. bir tek
sandık başkanı "evet" oyu kullan-
mıştı.
Artık köyden aynlma zamanı gel-
mişti. Köylüler "Gitmeyin, burada
kalın" diye bakıyordu sanki. Gör-
düklerine ilişkin değerlendirmesin-
de Yeşilyurt olayına dikkat çekiyor-
du milletvekili Âtalay:
- Yeşilyurt köyünde olanlar, bu-
gün Doğu ve Güneydoğu Ana-
dolu'da gerçekleşen olayiann sade-
cc bir ömeği. Insan dışkısının yurt-
taşlara yedirilmesi. insanlann s«ra
dayağından geçiriimesiyle devlet
köyde ne yapmak istemektedır? Bi-
ze anlalılanlar dehşet verici boyut-
Iardadır. Bölgede yeni operasyonla-
ra senaryo hazırlama girişiminin de-
vam cttığıni Yeşilyurt köyünde de
anladık. On yıl önce terkedilen vc
oturulamaz halde bulunan evde ele
geçtiğı ıddia edilen el bombalan ve
tahrip kalıplan, köylülerin anlattık-
lanna göre, senaryo gırişimlerinin
sadece bir örneğiru .teşkil etmekte-
dir. Siyasi iktidan, alışılmış yöntem-
lerden bır an önce vazgecmesi için
uyanyor. bütün demokratik güçle-
rin dikkatlerini bu bölgeye yönelt-
melerini bekliyoruz.
Canver'in kaygısı
Milletvekili Cüneyt Canver ise
başka bır boyutuna değiniyordu
olayın:
- Yeşilyurt köyü, şu andan itiba-
ren provokasyona çok açık. Her-
nıysa. bunu yapanlann burnundan
getirmek lazınıdır. Suçu işleyenlerle
bitmeyeceği, ülkeyi yönetlerin siyasi
sorumlu olduklan ortadadır. Akla
hayale sığmaz bir olay. Aynca böyle
bir şeye nasıl cesaret edebildikleri
sorusu akla geliyor. Biz bu ıddiayı
Meclis meselesi yapanz. TBMM'ye
getırir ve sonuna kadar takipçisi
• Su-
riye'yle
arasında
iki köy
vardı
oluruz" di-
yordu.
İnönü'-
nün tepkisi
de sert oldu
olaya:
- Güven-
lik güçleri-
nin öldürül-
mesi olayı-
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ ^ _ ^ ^ nda suçlu-
lann bulunmasmı istiyoruz. Arama
sırasmda bazı masum vatandaş-
lanmıza baskı uygulanmasıru. pislik
yedirilmesi gibi insanlık dışı uygula-
malann yapılmasını kabul etmiyo-
ruz. Sonımlulann bulunmasmı isti-
yoruz. Yeşilyurt köyünde meydana
geldiği söylenen ve milletvekilleri-
mizce incelenmiş olan, dolayısıyla
gerçek payı olduğu kanıtlanan
olayın araştınlmasını bekliyoruz.
Milletvekillerimizın tesbitlerinden
genel bir tedirginlik havası olduğu
ortaya çıkıyor. Soruşturmalann bir
an önce kesinleşürilmesini bekliyo-
ruz.
Soruşturma başlamıştı. Ama Baş-
bakan Turgut Özal da "Ya doğru
bahattin / J
Çakmakoğ- Z-f^
iu, Olağa-
<
-^jx
nüstü Hal \
Bölge Valisi 1
Hayri Ko- u
zakçıoğlu j .
ve Jandar- >
ma Asayiş J ,
Komutanı JxJ
fr. Yazdıgı-
r \ nıız için,
ı ) \ bizi
}ft | PKK'h
(7 f ilan ede-
W*İ ceklerdi
Hulusi Sayın Ankara'da ortak bir
basın toplantısı düzenledi.
Güneydoğu'da 28 arahkta büyük.
bir operasyon başlatılmıştı. Adı
"Birlik" olan operasyon, İstanbul'-
dan Cizre'ye kadar uzanıyordu.
Toplantıda öyle bir hava yaratılmış-
tı ki, işte lam bu operasyon sırasında
böyle bir olayı ortaya çıkarmak ya
da böyle bir savda bulunmakla ope-
rasyon baltalanmak istenmişü.
Jandarma Asayiş Komutanı Sa-
yına göre ise basında çıkan haberler
yanlış ve maksatlıydı. Sayın. "Bazı
gazete muhabirleri PKK'nın lehine,
devletin aleyhine yazılar yazmayı
görev alıruşlar sanki. Bunlar belki
bilmeyerek, yanlış bilgi ile oluyor
ama bazılan da özel nedenlerle yazı-
lıyor" diyordu.
Herkes öğrenecek
Basın toplantısında sonılar Yeşil-
yurt'a yönelmişü. Sonunda Yeşil-
yurt köyüyle ilgili idari soruşturma-
nın başlatıldığı açıklandı. Korgene-
ral Sayın, olayı gazetelerden öğrenir
öğrenmez, soruşturma için emir ver-
diğini belirterek, bir anlamda soruş-
turmanın sonucunu da açıklıyordu:
- Olay en ince teferruatına kadar
incelenecek ve kimse de korunma-
yacakür. Bu iddialann birçok kıs-
rrunın yanlış olduğunu, yapılacak
olan açıklamalarla sizler de öğrene-
ceksiniz.
Emniyet Genel Müdürü Çakma-
koğlu da benzer bir yaklaşımdaydı.
"Karakolda doğru söyler mahke-
mede şaşar" diyen Çakmakoğlu'.ıa
göre. "Bu iddialar, kışılenn kendile-
rini savunmak istemelerinden kay-
naklanıyor"du.
İş. ilginç bir noktaya gelmışti.
Hakkında şıkayetçi olunan bin-
başının kimliği yeni belirlenmişti.
Yeşilyurt köylülerine daha "Size
dışkı yedinldi miT' diye sorulma-
mıştı Hatta binbaşı bile ifadesinı
vermemişti, dışkı yedirme konusun-
da. Ama bu ıddialan yazdığımız
için, neredeyse bizi PKK'lı ilan ede-
ceklerdi.
SÜRECEK
AINKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
İpekçi'nin İkinci Ölömü mû?
Türk Dil Kurumu eski genel yazmanlarından 95 yaşın-
daki Ömer Asım Aksoy , Altan Öymen'den sonra Milli
£ğitim Bakanı KöksalToptan adabirmektupyazdı. Mil-
lıyet in dağıttığı yanlışlarla dolu "Türkçe Sozlük" le ilgili
olarak Altan Öymen e yazdığı mektuba bir yanıt alama-
dı. Bu kez, sözlüğü öven Milli Eğitim Bakanı Koksal Top-
tan a başvurmayı kararlaştırdı. 5 Ocak 1993 günlü mek-
tubunda ûmer Asım Aksoy, bakandan olumfu ya da
olumsuz bir yanıt beklediğini vurguladı.
Milliyet, Abdi ipekçi zamanında dokuz yıl çalışoğım,
dokuz yılın sonunda, dergi çıkarmak için kendi isteğimle
ayrıldığım bir gazete. Vaktiyle çalıştğım tüm gazeteler,
ajanslar gibi Milliyet de kıyamayacağım bir gazetedir.
Çünkü ben ona emek verdim, o gazete de beni tanıttı.
Eski sahibi Ercüment Karacan bir gün şöyle demiş:
- Ekmekçi'nin Milliyet'e katkısı büyük, ama Ekmekçi'yi
de Ekmekçi yapan biziz...
Karacan doğru söylemişti. Hiç unutmam, Milliyet'ten
ayrılırken Abdi İpekçi ağlamaklıydı
- Senin ayrılmak istediğini, ben Ercüment Bey'e nasıl
söyleyeceğim? diyordu.
Şimdi düşünüyorum, 12 Eylülden sonra Atatürk'ün
kalıtı ayaklar altına alınmış, isteği saygısızca sapttrılmış,
elleriyle kurduğu Türk Dil Kurumu kapablmrş, onun yeri-
ne bir devlet dairesi nıteliğindeki yeni Dil Kurumu oluş-
turulmuş. İşte. eski gazetemin yanlış bulduğum davranı-
şı burada. Bir 12 Eylül ürününü, okurlarına "Türkçe
Sozlük" diye vermesi. Abdi İpekçi olsa bunu yapar mıy-
dı? Yapsa, ben onu, tüm arkadaşlığıma, yakınlığıma kar-
şın en sert biçimde eleştirmez miydim? Şimdiki Milli-
yet'te, vaktiyle Atatürk 'ün Türk Dil Kurumu'ndan odül
alanlar var, biliyorum. Demek onlar da bu ödülü hak et-
memişler, yazık!
Şöyle diyor ömer Asım Aksoy:
"Milli Eğitim Bakanlığı yüksek katına,
Bilindiği gibi, Atatürk'ün dernek olarak kurduğu Türk
Dil Kurumu, Kenan Evren yönetimince hukuka aykın
yollarla kapatılmış ve büyük kurucunun vasiyetname-
siyle bu kuruma bıraktığı para da -hukukça ve tutumca
halefi sayılamayacak olan bir kuruluşa- yine Türk Dil
Kurumu adı verilen resmı bir devlet dairesine aktanl-
mıştır. Bu kuruluş, kapatılan Türk Dil Kurumu nca ya-
yımlanmış olan Türkçe Sozlük ü almış, içine yüzlerce
yanlış katarak yeni baskı' Türkçe Sozlük adıyla piyasa-
ya sürmüştür. Sözlüklerde bir tek yanlışa bile göz yumu-
lamayacağını söylemeye gerek yoktur. Herkes doğruyu
öğrenmek için sozlüğe bakar Devletin resmi ve bilimsel
bir organınca hazırlanan ana kaynakta bu denli yanlış
bulunması, bilimsel açıdan utanılacak bir durum olduk-
tan başka devletin itibarına da gölge düşürebileceğin-
den, hem ulusal onurumuzu hem kültürümüzü bu zarar-
dan korumayı odev saymış, yayımladığım birçok eleştiri
ile ilgililerin dikkatini çekmeye çahşmıştım. Ne yazık ki
ilgililerden hiçbir yanıt gelmedi. Bu kez doğrudan dog-
ruya yüksek makamınıza başvuruyorum. Dört yıldan
beri bu sozlük, öğrencilere yanlış bilgileri doğru diye
öğretmektedir.
Savlanm bilimsel gerçekleri yansıtıyor. Bununla bir-
likte inceletilmesini de öneriyorum. Haklt olduğum, yük-
sek bakanlığınızca da saptanırsa bu sözlüğün okullarda
kullanılmasını yasaklamak gerekir kanısındayım.
Savfarımın boşlukta kalmaması için, Türkçe Sözlük'te
şimdiye değin gördüğüm 400 (evet dört yüz) yanlıştan
otuz kırk örneği ilişikte sunuyorum.
Olumlu ya da olumsuz bir yanıt dilediğimi saygılarım-
laarzederim."
Aksoy, "Türkçe Sozlük "teki yanlışları sıraladıktan
sonra şu notu da eklemiş:
"Yeni T. Dil Kurumu bu yüzlerce' yanlışı katmasaydı,
eski Türkçe Sozlük gereksemelerı karşılamaya yetiyor-
du. Bu kurum -uygulamada pek de gerekli olmayan-
başaramayacağı bir işe ya hiç girişmemeli ya da onu bi-
lenlere yaptırmalıydı."
Yerim kalmadığı için, Aksoy'un bulduğu yanlışlardan
birkaçını verebileceğim. Şöyle:
- "Mersiye" sözcüğünün Arapç3 aslı tek "y" ile "mer-
siye" dir. Ş. Sami. bir uyan notu da ekleyerek "ya-yı
müşeddede ile galattır" demiştir. Buna karşın -kaynak-
ları arasında Ş Saminin sözlüğü de gösterilmiş olan-
yeni baskı "Türkçe Sozlük" te bu sözcüğün aslı iki "y" li
olarak verilmiştir.
- Dilimizde "nalın" diye kullanılan sözcüğün Arapca
aslı "na'leyn" dir. Türkçe Sozlük ise "na'lin" diye yaz-
mışfcr.
- T. Sozlük, iki sözcükten oluşan ve bitişik saytlmaları
toplumca benimsenmiş oian, bilimsel açıdan da bitişik
yazılmaları gereken pek çok sözcüğü ayırarak (iki söz-
cük olarak) göstermiştir. İşte bırkaç örnek
Ayşe kadın (fasulye). ballı baba (bitki), Demir Kazık
(yıldız), kara fatma (böcek), kavun içi (renk), kaz ayağı
(bitki). kırk ikindi (yağmur), kaba kulak (hastalık), pis bo-
gaz, hava gazı. kat sayi, tere yağı, orta okul, dış işleri...
- Tutarsızlıklardan da birkaç örnek: "Kırkayak" bile-
şik, "kırk bayır" ayrı yazılmıştır. "Kuşburnu" bileşik,
"kuş başı" ayrı, "karakaçan" bileşik, "kara kış" ayrı,
"Kadıngöbeği" bileşik, "hanım göbeği" ayrı, "akbaba"
bileşik, "akdan" ayrı, "karakulak" bileşik, "kara su" ay-
rı, "karabasan" bileşik, "kara yel" ayn yazılmıştır. Daha
ilginç bir örnek de, Amerika da yetiştiği köyün adıyla
anılan "akala" pamuğunun iki ayn sözcük olarak "ak
ala" biçiminde gösterilmiş olmasıdır.
Abdi İpekçi'nin ikinci kez öldüğünü mü düşündüm?..
British Coüncil
denetimli okullar
Regent Language Training Hove Centre
18 Cromwell Road. Hove.
EastSussexBN33EW
Tel: 9.9.44 273 73 1684
faks: 9.9.44 273 32 45 42 •
Başvuru: Paul Johnston
Haftalık kurs ücreti: 92-143 pound
Regent Language Traming London
Centre
19-23 Oxford Street. London Wl R 1RF
Tel: 9.9.4471 734 74 55
faks: 9.9.44 717344896
Başvuru- Healher Qualthrough
Haftalık kurs ücreü: 99-156pound
Regent Summer Schools
3rd Hoor. 19-23 Oxford Street,
London W1R1RF
Tel: 9.9.44 71636 96 02
faks: 9.9.44 717344896
Başvuru: Jane E. Merrick
Haftalık kurs ücreti: 300-370 pound
Richard Language College
43-45 Wimborne Road. Bournemouth.
DorsetBH3 7AB
Tel: 9.9.44 202 55 59 32 .
faks: 9.9.44 202 55 58 74
Başvuru: Mr David Vann
Haftaük kurs ücreti: 115-125 pound
StClare's,Oxford
139 Banbury Road, Oxford OX2 7AL
Tel: 9.9.44 865 520 31
faks: 9.9.44 865 3100 02
Başvuru: Mrs M Skartand
Haftalık kurs ücreti: 292 pound
St Giles College. Brighton
Regency House, 3 Malborough Place,
Brighton. East Sussex. BNI 1UB
Tel: 9.9.44 273 68 2747
faks: 9.9.44 273 68 98 08
Başvuru: B.D.Graver
Haftalık kurs ücreti: 71 -154 pound
St Giles College, Eastbourne
13 Silverdale Road. Eastbourne
EastSussex.BN207AJ
Tel: 9.9.44 323 64 1502
faks: 9.9.44 323 72 13 32
Başvuru: Mr R.M. Elder
Haftalık kurs ücreti: 76-144 pound
St Giles College. Highgate
51 Shepherds Hill, Highgate.
London N6 5QP
Tel: 9.9.44 813409207
faks: 9.9.44 813489389
Başvuru: John H. Bradford
Haftalık kurs ücreti: 71-154 pound
ST Giles College, Westminster
16 Northumberland Avenue.
Trafalgar Square
Tel: 9.9.44 719305743
faks-9.9.44713210176
Başvuru: Mark Lindsay
Haftalık kurs ücreti: 76-165 pound
St Hilary Shool of English
2 and 4 Midvale Road".
Paignton. Devon TQ4 5BD
Tel: 9.9.44 803 55 92 23
faks: 9.9.44 803 66 30 20
Başvuru: Mrs S.M. Thorndyke
Haftalık kurs ücreti: 120-140 pound
St John's Wood School of English
126 Boundary Road, London NW8
ORH
Tel: 9.9.44 71 624 19 25
faks. 9.9.44 7132868 77
Başvuru: Mr Peter H. Bulmer
Haftalık kurs ücreti: 95-140 pound
StJoseph'sHall
Junctıon Road,Cowley,
OxfordOX42UJ
Tel: 9.9.44 865 71 1829
faks: 9.9.44 865 74 77 91
Başvuru: Dr. Peter Fisher
Haftalık kurs ücreti: 212 pound
St Patrick's Intemational School
24 GreatChapel Street.
London VV1V3AF
Tel: 9.9.44 71 734 21 54
faks: 9.9.44 712876382
Başvuru: Monsıgnor Giuseppe Blanda
Haftalık kurs ücreti: 100-144 pound
St Peter's School of English
St Alphege Lane. Canterbury. Kent
CT12EB
Tel: 9.9.44 227 46 20 16
faks: 9.9.44 227 45 86 28
Başvuru: Peter Harris
Haftalık kurs ücreti: 144-178 pound
Salisbury School of Fnglish
36 Fowlers Road. Salisbury
WiltshireSP12QU
Tel: 9.9.44 722 33 10 11
faks: 9.9.44 722 32 83 24
Başvıru: Mr M Wills
Haftalık kurs ücreti: 122 pound
Scanbrit School of English
22 Church Road. Southbourne
Boumemouth BH64AT
Tel: 9.9.44 202 42 82 52
faks: 9.9.44 202 47 09 77
Başvuru: Andrew Hardy
Haftalık kurs ücreti: 143-157 pound
Scarborough Intemational School
CheswokJ. 37 Stepney Road.
Scorborough.
North Yorkshire YO12 5BN
Tel: 9.9.44 723 36 28 79
faks: 9.9 44 723 36 64 58
Başvuru: Rosemary Glyde
Haftalık kurs ücreti: 234-256pound
Schiller English Language Institute
NVickham Court, Layhams Road
West Wickham, Kent BR4 9HW
Tel: 9.9.44 817778069
faks:9.9.44 8l776l312
Başvuru: Louise Cody
Haftalık kurs ücreti: 147 pound
School of Enghsh Studies Folkesone
26 Grimston Gardens.
Folkestone, K;nt CT20 2PX
Tel: 9.9.44 303850007
faks: 9.9.44 303 25 65 44
Başvuru: David Milne
Haftalık kurs ûcreti: 146-177 pound
SCLA
20 Castle Slreet. Shrewsbury,
ShropshireSVI2AZ
Tel: 9.9.44 74323 25 04
faks: 9.9.44 74^ 27 26 37
Başvuru: Mr James W T Rogers
Haftalık kurs icreti: 150-260 pound
Sels College London
64,65 LongAcre,
Covent Garden, London WC2E 9JH
Tel: 9.9.44 712402581
faks: 9.9.4471379 5793
Başvuru: Mr Y. Raiss
Haftalık kurs ücretı: 28-285 pound
Sidmouıh Intemational School
May Cotıage, Sidmouth,
Devon EX10 8EN
Tel: 9.9.44 395 5167 54
faks: 9.9.44 395 57 92 70
Başvuru: Mrs M.S. Michelmore
Haftalık kurs ücreü: 138-180 pound
Southbourne School of English
30 Beaufort Road, Southbourne,
Tel: 9.9.44 202 42 23 00
faks: 9.9.44 202 4 71 08
Başvuru: ItaloGallina
Haftalık kurs ücreti: 168-350 pound
Specialist Language Services Ltd
9 Marden Business Park,
Clifton.YorkYO34XG
Tel:9.9.44904691313
faks: 9.9.4490469 1102
Başvuru. BobWatt
Haftalık kurs ücreti: 136-213 pound
Stafford House School of English
8/9 Oaten Hill, Canterbury CT1 3H Y
Tel: 9.9.44 227 45 22 50
faks 9.9.44227451685
Başvuru: Mrs J.F. Leader
Haftalık kurs ücreti: 195 pound
Stanton School of English
167 Queensway. London W2 4SB
Tel: 9.9.4471 221 72 59
faks: 9.9.44 717929047
Başvuru: D.A. Garrett
Haftalık kurs ücreti 15-92 pound
SÜRECEK
BULMACA
1 2 3SOLDAN SAĞA:
1/ Yaşar kemalin tek öy-
kü kitabı. 2/ Yakut Türk-
lcri mitolojisinde kötü
ruhlann adı... Bağırsak-
lar. 3/ Bir nota... Uzak-
laşmak. ara acılmak. 4/
Kaza ya da başka bir ola-
yı karadakilere bildirmek
için gemilerden denize sa- 6
Iınun içi mektuplu şişe. 5/ -,
Akdcniz bölgesinde bir
akarsu... Doku teli. 6/ 8
Kalın bükülmüş sicim... g
Radyumun sımgesi... Bir
bağlaç. 7/ Bir ycrde biriken sıvılan
dışanya akıtmak için kullanılan
oluk ya da boru... "Ol büt-i tersâ
sana mey nûş eder misin demiş,- El-
aman ey dil ne müşkilter — olmuş
siina" (Ncdim). 8/ Dav uı Peygam-
bcr'in makamla okuduğu Zebur
sürclcri. 9/ Kutsal sayılan hayvan-
lura din bakımından saygı duyma
anlayışı.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Vılmaz Güney'ın bir romanı...
Gözleri görmeycn. 2/ Allından sopa gösterilir... Kaşındıncı bir
deri hastalığı. 3/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Bir tür ipekli ku-
maş. 4/ Biber... Bir orman ağacı. 5/ Bir keler türü... Su. 6/ Bir
renk... Soylu. 7/ Yüz güzelliği... İsviçre'de bir kanton. 8/ Sina
Yanmadası'nda yaşamış acayiplikleriyle ünlü birkabile. 9/ El-
ma, armut. erik gjbi meyyelerin kurutulmuşu... Canlılann bö-
lümlenmesinde. dallann bir araya gelmesiyle oluşan birlik.