27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16OCAK1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DKHABERLER tazbnseviyor • SEUL(AFP)-Kuzey Kore lideri 80 yaşındaki Kim İl-Sung'un, sağlıklı ve uzun ömürlü olmak için 20 yaşının altındakı genç kızlarla birlikte banyo yapüğı ve kendisıne behrli aralıklarla kan nakledıldiğı öne sürüldü. Güney Kore Ulusal Bırleşme Komıtesı(NUB), yayımladığı raporda, Kim ıl-Sungun ömrünü uzatmak için kullanılan ilginç yöntemleri sıraladı. Komiteyegöre Kim İl Sung, "zevk mangası" adı verilen bir grup genç kızla birlikte sıcak banyo yaptı. Bugenç kızlar 1950'lerde Kore savaşı sırasında "Amerikan emperyalistlerinin " ulaşamadığı kuzey ölgesinden seçiIdı.Böylece temiz kan Koreli olduklan güvence altına alındı. Rapora göre Kim İl-Sung'a aynca düzenli olarak genç kızlardan alınan kan nakli yapılıyor. SSC8borçtan •MOSKOVA (AA) - Rusya ve Ukrayna başbakanlan Viktor Çernomirdin ve Leonıd Kuçma'nın önceki gün Moskova'da yaptıklan toplanüda eski SSCB'nın dış borcunun ödenmesi konusunda iki ülkenın anlaşmaya varamadıklan bildınldi. Rusya Başbakan Yardımasj Aleksandr Şohin, gazetedlere yapüğı açıklamada Ukrayna'nındış borçlannı ve karşılığında SSCB'nın dışındaki mal varlığıru Rusya'ya devreımek isterriedığinj, borçlardan payına düşen kısmı üsllenmeyı terah ettiğıru söyledi. „ ., TiP çafcşmatan • ATİNA(AA)-ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl yayımladığı İnsan Haklan Raporu'na katkıda bulunmak amaayla SelaniktekiABD Konsolosu'nun Batı Trakya Türk azınlığına yönelik çalışmalan Atina'da tepkilere yol açü. Yunan kaynaklanABD Konsolusu'rtun "Müslüman azmbğın aşın unsurlannın yanı sıra Gümülcine'deki Tûrk Başkonsolosluğu ile" de temasta olduğunu öne sürüyorlar Sonöyftneniyi No8lflfeşv6nşı • VVASHENGTON (AA) - Amenkalılar, geçen Noel'de son 5 yıla kıvasla daha fazla para harcayıp alışveriş yaptılar. Hükümet larafından yapılan açıklamaya göre aralık ayında perakende satışlar yûzde l .2 oranında artış gösterdi. 1987 arahk ayında ise kasım ayına göre perakende satışlar yüzde 1.5 oranında artmıştı. Ancak ekonomistkr Amerikalılann ocak ve şubat aylannı, Noel sirasında yaptıklan harcamalan kapatmakla ve bütçelerini denkleştirmekle geçireceklerine ışaretle, önümüzdekı 3 ay perakende satışlarda artış olmayacağı tahmınlerini yapıyorlar. Ekonomistler " Ne zaman Amerikalılar yenıden harcamaya başlarekonomi de o zaman yeniden düzelir" diyorlar. Rusmafyası Atatanya'da •FRANKFURT(AA)- tstihbarat örgütlerinden sorumlu Devlet Bakanı Bernd Schmidbauer. Rus mafyasının Almanya'da cirit atüğını ve son zamanlardaki "aaliyeti ile ülkede ıç güvenliği tehdit ederduruma geldiğini söyledi. Schmıdbauer, 'N-TV' televizyonuna verdiği demeçte, Rus mafyasının, Almanya'ya akla gelebilecek her türlü maddeyı kaçak olarak soktuğunu belırterek, kaçak giren mallar arasında 'nükleer maddelenn" önemli biryer tuttuğunu bildırdi. Stlah kaçakçıhğı yapıldığı yolunda bugüne kadar kesın bir bilgi idenemediklerini belirten bakan, tehlikeli sayılacak maddeler arasında "uranyum'un yer aldığinı kaydetti. Tel Aviv, Filistinli sürgünlere ilaç ve mektup götürülmesine izin verdi IsraiFdenKızdhaç'a izin• Gazze şeridinde meydana gelen olaylarda göstericilere ateş eden «yj İsrail askerleri 45 kişiyi yaraladı. İsrail askeri sözcüsü göstericilerin askerlere taş ve molotof kokteylleriyle saldırdıklannı söyledi. Dtş Haberier Servisi - İsrail Uluslarrası Kızılhaç örgütü- nün, 413 Filistinli sürgüne ilaç ve mektup götürmesine izin verdi. AFP'ye göre Savunma Bakanı Odet Ben Ami, dün yaptığı açıklamada İsrail hükü- meünin, Kızılhaç'ın yaklaşık dört hafta önce sınır dışı edilen Filistinler'e ilaç ve mektup gö- türmesine izin verdiğini bildir- di. Sürgünler 17 aralıktan bu ya- na çok zor koşullar altında İs- rail'le Lübnan arasındaki taraf- sız bölgede kurulan çadır kampta yaşıyor. İsrail birlikleri işgal altındaki topraklarda önceki gün üç Fi- listinli'yi öldürdü, 45 Filistinli'- yi de yaraladı. Filistinli kaynaklann verdiği bilgilere göre Gazze şeridinde arama yapan askeri birbkler, kaçmaya çalışan bir firariyi vu- rarak öldürdüler. Ayru bölgede meydana gelen başka bir olay- da, gösteriderin üzerine ateş açan birlikler, 14 yaşındaki bir çocuğu öldürdüler ve 45 kişiyi yaraladılar. Batı Şeria'da ise sınır polisi, Filistinli eylemalenn kaldığı bir 3 ve kaçmaya ı bir eylemciyi öldürdü. İsrail ordusunun sözcüsü Gazze'deki olayda göstericile- rin askerlere taş ve benzin bom- bası atüğını söyledi. Tel Aviv'de dört İsrailli'yi bı- çaklayarak yaralayan bir Filis- tinli'nin vurularak öldürüldüğü bildirildi. Polis yetkilileri, saldırganın önce bir kahvedeki bir İsrailb'- yi, ardından bir otobüs dura- gındaki üç İsrailli'yi bıçakladık- tan sonra durakta bekleyen başka bir İsrailli tarafından vu- ruldugunu kaydettiier. Yetkib- ler, bu sabahın erken saaüerin- de meydana gelen olayda yara- lanan İsraillilerden birinin du- rumunun ağır olduğunu belirt- tiler. Bu olayın, 400'den fazla Fi- listinli'nin geçen ay İsrail tara- fından sınır dışı edilmesinin ardından meydana gelen ilk ya- ralama olayı kaydediliyor. İsrail'de iküdarda bulunan İşçi Partisi, mart ayında yapıla- cak Devlet Başkanlığı secimi ıçın Ezer Weızman'ı, parti ada- yı olarak seçti. K1BRIS istophera Ânkara'dantepki ANKARA (CıunhiBİyet Bü- rosu) - Yeni ABD Dışışleri Ba- kanı VVarren Christopher'm önceki gün Amerikan Sena- tosu'nda Kıbns konusunda Türkiye'yi işgalcilikle suçlama- sı, Ankara'da sert tepki çekti. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin. Christopher'm suçlaması- nın ile ilgili olarak Cumhuri- yet'e yapüğı açıklamada "Biraz sıkıntı olacak tabii" dedı. Dışış- leri Bakanlığı yetkilileri de, Christopher'm Kıbns konu- sunda "büyük bilgi eksikliği ve yanılgı içinde olduğunu" bildi- rerek Christopher'm "dosyala- ra hakim olmadığı" yorumunu yaptılar. ABD başkanlığYna seçılen Bill Clınton'ın Dışişleri Bakan- bğı görevıne getirdiği VVarren Chnstopher. önceki gün Sena- to Dış İlışkiler Komisyonu'nda kendisine sorulan sorulara ya- ıııt verirken Türkiye'nin Kıb- ns'ta işgalci konumda olduğu- nu; "Geçmişteki işgal ve tehdit- lerden uzak, hür ve bağımsız Kıbns'a uzlaşmayı hedefledik- lerini", çözüm konusunda Atina'dan çok Ankara'nın so- rumluluğu olduğunu söyle- mişti. Dışişleri Bakanı Çetin, Pa- ris'ten Cumhuriyet'in bu konu- daki sorulannı yanıtlarken, şunlan söyledi: "Biraz sıkıntı olacak tabii. İş- galci kelimesi yeni değU ABD'- üler söylüyorlar. Biz de böyle bir şey olmadığmı söylüyoruz. Bizim orada askeri gücümüz ol- masa, bugün Bosna'da dünya- nın durduramadaği olaylann herhalde ne kadan yaşanırdı, kimbilir. İşgalci kelimesi 18 yıl önce de söylendı. Bunun geçer- siz olduğu 18 yıldır ortada. Se- çim gjbi nedenlerle Rumlara hoş görünmek için bunlar söy- leniyor." Dışişleri kaynaklan da, Christopher'ın yapüğı konuş- madan anlaşıldığı kadanyla Kıbns konusunu "incelemeye vakıt bulamadığını". senatoda sorulan sorulara verdiği yanıt- lann "büyük bilgi eksikliğini gösterdiğinı" belirüyorlar. Dışişlen çevrelen, bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyorlar: "Ankara Denktaş'ı raa etsin demelen yeni bir şey değil. Kıb- ns konusunda söylediği şey ler konusunda büyük bir yanılgı içinde olduğunu görmek müm- kün. Kıbns konusunun temel- leri üzerine teşhısleri, detaylan toplayamadığı izlenimini veri- yor. Kendisı bu yüksek göreve geürilirse, herhalde bızim yapa- cağımız en önemli ışlerden biri- si, bu yanlış anlamalan düzelt- mek ve kendisinı daha gerçekçi bir platforma oturtmak olur. Olgulan toplayamamış bir du- rumu var. Göreve gelırse biz kendisine yardımcı olmaya ha- zrnz." Dışişleri kaynaklan, ABD'dc bakan olabilmek için adaylann bu konuşmalarda "kendini de- ğerli göstermeye çalıştığına" dikkat çekiyorlar. SomaliMe banş anlaşması Somali'de çarpts^fl tarafflar 4m Addi Ababa'da ulusal ateşkesi ve milislerin silahtan arındırılmasını öngören bartş anlaşması imzalandı. Etiyopja'nın başkenti Addis Ababa'da Birleşmiş Milletler'in (BV1) girişimleriyle on günden bu vana Somali'de çarpışan 14 gnı- bun liderleriylf yüriitülen bart; görüşmeleri dün barış aniaşmasının inualaıunasıyla son buldu. Ote yandan Somali'nin güneybattsındaki Bardera bölgesinde bir Kızılhaç görevlisinin evini basan silahiı SomaiiUlercedldüriildüğü bildirildi. (Fotoğral: REUTER) Moskova günlüğü Rusya başkentindeTürkolmak HAKANAKSAY MOSKOVA - Rusya başkentinde her geçen gün mantar gıbi çoğalan küçük ticari dükkanlara bakükça ken- dimi Türkiye'de hıssediyorum. Bizde saülan bütün sakız çeşitleri, ucuz çıko- latalar, kazaklar, deri ceketler vb. vitrin- lerden taşıyor. "Bavul turizmi"ne üriin- ler veriyor! Moskova Büyükelçimiz Volkan Vu- ral, eski Sovyet cumhuriyetlerinden Türkiye'ye yılda 800 bini aşkın turistin geldiğini belirtmişti bir söyleşimizde. Yanı aşağı-yukan günde 2200, her iki dakikada da 3 kişi ediyor bu. Ne Bo- ğaz'ın güzelliği ne tarihi eserlerimizin cazibesi, hıçbir şey, bu elleri bavullu, koştura koştura alışveriş yapan kıtleyi ilgilendırmıyor sanki. Küba muhalefeti Moskova da Küba'da Castro'ya karşı mücadele eden muhalefetin liderlennden Karl Albert Montaner başkanlığı nda bir heyet, Rusya resmı çevreleriyle göriişmeler yaptı. Küba'da totalitarizmden demokrasiye banşçıl birgeçiş olmasıru savunan Küba Demokratik Platformu temsilcileri, Rusya hükümetinin, ülkelerine yapüğı sılah sevkıyaünın durdurulmasını istediler. Göriişmeler üzerine açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanbğı yetkilileri, hem Küba yönetimiyle hem de muhalefetle ilişkilerin geliştırilmesini istediklerini belirtüler. Yeltsın dahil pek çok politikacı ve ga- zeteci. Türkıye'den övgüyle söz ediyor- lar. Son 10-12 yılda yarattığımız 'mu- cize'den Rusya açısından dersler çıkanl- ması gerektiğini vurguluyorlar. Rusya yoksullaşükça, sıradan halkın gözünde Türkiye zenginleşiyor. Bizi gelişmiş ül- kelerle kıyaslamaya kalkanlar bıle çıka- bıliyor. Buradakı Türk ınşaat fırmalan- nın başansı da, ülkemizin prestijınin yükselmesine yardımcı oluyor. Oysa çok iyi arumsıyorum, 1980'lerin başında. pek çok Sovyet, güney komşu- su Türkiye'nin yennin bile nerede oldu- ğunu bilmiyordu. O yıllarda tesadüfen duyduğum "Türk gibi anlayışsız" deyi- şi, önceleri beni çok kırmıştı. Sonra bu- nun suçunu tarihtekı savaşlara yükleye- rek rahatlatmıştım kendjmi. Çoktandır bu deyişi duyduğum yok. Ve sanıyorum Türkiye'de de 'Moskof gavuru" türün- den ilîcel lakırdılar artık rağbet görmü- yor. iki ülke arasında diplomaük bağlann kurulmasının 500. yılinın kutlandığı şu sıralarda, ekonomik ve ticari ilışkiler her zamankinden daha güçlü. Ama top- lumsal, kültürel ve sporüf alanlardaki ilışkiler yok denecek kadar az. İki ülke gençbğinın bırbırini tanıması için pek birçaba sarf edılmiyor. Düzenli bir turizmin otuıtulduğunu iddia etmek bile zor. Ne Ruslar Türkleri ve külturlerini doğnı dürüst bildiklerini soyleyebilırler ne de Türkler Ruslan. fTabiı Rus fahişelerinın Türkiye'de ço- ğalmasından, tüm bir halkın tarihi, ge- leneklen ve kültürü üzerine kesın sonuç- lar çıkarabılen "üstün zekah" insan- Ianmi2 dışı nda.) °i İ s^ ohrm /—-> \ İ î82b O * ° o 1 c y o \o Buralarda her ne kadar Türkiye'nin yeri öğrenildıyse de Arap alfabesinı kul- lanmadıgımız ve haremlerimızin tarihe kanşmış olması. Ruslan şaşınabıliyor. On yıl öncesine kadar. Türkiye deyin- ce Rusya yurttaşının aklına gelenler arasında Nazım Hikmet. Yaşar Kemal ve Aziz Nesın gıbı vazartar \e özellikle de burada baskı rekorlan kırmış "Çab- kuşu" romanı bulunuyordu Roman te- levizyon dızılcnnın de >jrdımı>la ünü- nü koruyor. Ötekıler. cn başta da Nazım artık eskisi kadar bılınmı\o>r. Ama gerck Rusya'da gerekse Örtaas- ya cumhunyeilenndc şaşırarjk gördum ki Sezen Aksu'nun "Şmaıuy YJ\ rum" parçası. gece kulııplcn \c rosıoranlann değışmcz konuğu dunımund.1 \xnV. kı onun da Türk ş.ırkısı olduğunu bılcnlc- rin sayısı fa/la dcğıl. Büyükelçiler demtihar eder Asgari ücret2250 ruble Rusya'da asgari ücretin 2250 ruble olduğu açıklandı. Bu yaklaşık olarak 41 bin Türk Liraa civannda. Suç işleme oranıyükseliyor Rusya İçişleri Bakanlığı. 1992 içinde Moskova'da, değişik türden 79.075 suç işlenmiş olduğunun saptandığını, bunun 1991 yılına göre yüzde 23'lük bir art anlamına geldiğini açıkladı. Şiddete dayab suçlarda yüzde 45'lik, kamuya açık yerlerde alenen işlenen suçlarda ise yüzde 30'luk bir yüksebne olduğu kaydedildi. Eşcinselbirpartimi? Gecen günlerde Rusya Ulusal Radikal Partisi kuruldu. 4821 üyesi olduğu açıklanan parünin kitlesi, protestocu-eylemci ve metalist olduğu beürtilen gençlerden ve subaylardan oluşuyor. Parünin bderliğine uzun yıllaryurtdışında yaşamak zorunda kalmış anü komünıstlerden Eduard Limonogetirildi. Limonov, aynı zamanda ünlü bir eşcinsel ve başından geçenleri tümüyle sansürsüz olarak anlattığı "Ben Edik" adb kıtabın yazan olarak biliniyor. Yeni parti. Rusya'nın yabana öğelerden anndınlıp "Ruslaşünlmasını" hedeflediğini ilanetti. Rusyu'nın Bots\\an;ı Cunıhunvciı'iKİckı BüyükclçiM Bi>ns.-\s*n.ın*ın intihjrcttığıort.ı>.Kikiı Sovyel AfnL.ıniNik-n arasında öndc eclcn kişilcrdcn oLın AMnan'ın. Güney Afnka Cumhuriyclı'nc biı> ükclçı olarak alanın.ıvı bckİL'dığı. bu gerçekleşnıcyııuv depresyon geçirdıcı ıdduı edildı. Hayvanlar dünyasının çarı Moskova'da bir gazctc. Rusya hükümeti üyeleri arasında, Parlamento Başkanı Ruslan Hasbulatov'un "hayvanlar dünyasının çan" olarak anıldığını yazdı. Gazete, Hasbulatov'a takılan bu adın "Ormanlar Kralı Aslan" gibi algılanmaması gerektiğını vurgulayarak parlamentoyla ilişkileri bozuk olan hükümetin, böylelikle tüm parlamenterlen de hedef aldığına dikkat çektı. P0Lİ1İKADA SORUNLAR ERGU1N BALCI Körfez Panapoması Irak'ın salı günü müttefik uçaklan tarafından bomba lanmasından bu yana, kimi zaman komediye kaçan bı. şova tanık oluyoruz. Başkan Bush ve diğer Batılı liderler televizyona çıkıp "Kararlılığımızı gösterdik, BM'nin ka- rarları çiğnememez. Biz adamın dersini böyle veririz" türünden laflar ediyorlar. İyi güzel de, şu kararlılığınızı Bosna-Hersekte neden göstermedinizyada israil 415 Filıstinlı'yı sınır dışı etiğin- de neden sesinizi çıkarmadınız' diye sorulsa bu bayla- ra, verecek doyurucu bir yanıt bulamazlar. ABD yaklaşık dört hafta önce, Sırbıstan Devlet Başka- nı Siobodan Miloseviç, Bosna'lı Sırplar'ın Itderi Rado- van Karadjic ve diğer Sırp liderlerini savaş suçlusu ilan etti. Sonra ne oldu? •. Savaş suçluları Miloseviç ve Karadzjiç, Cenevre Kon- feransı'na davet edildiler; gazetelere demeçler verdiler, basın toplantısı düzenledıler "Batı'nın kararlı (!)" lider- leri ise heyecanla savaş suçlularının yapacaklan açıkla- maları beklediler. • • • işin şov tarafı bir yana, Irak'a düzentenen saldırı Arap ülkeleri arasında yeni bölünmelere yok açmış görünü- yor. Körfez Savaşı'nın aksine, bu seferki harekatı Ku* veyt ve Suudi Arabistan'dan başka destekleyen Arap ül- kesı yok gibi. Körtez Savaşı nda Irak'a karşı asker yol- layan Mısır ve Suriye, salı günkü saldırı karşısında duy- dukları hoşnutsuzluğu belli ettiler. FKÖ saldtrıyı açıkça kınarken, Batı'nın ekononik yardımına büyük gereksin- me duyan Ürdün "Bunalıma siyasi bir çözüm bulunma- sını tercih ederdik" şeklinde "diplomatik bir ifade" ile saldırıyı onaylamadığını belirtti. Aslında Arap ülkelerinin çoğu, Irak konusunda Batı gi- bi bir ikilem fçindeler. Dünyanın en zengin petrol yatak- larına sahip Körfez'de temel stratejik sorun Iran'la Irak ordusundaki dengedir Bu iki ülkeden birinin zayıflama- sı, dığerinin güçlenmesine yol açar İki ülkeden birinin fazla güçlenmesi ise kimsenin işine gelmez. Bir yandan, her nrsatta saldırgınlığını göstermiş olan Saddam'ın re- jimi, öte yandan gerek Batı gerekse Körfez şeyhliklerine karşı düşmanca tutum içinde olan Şii Iran. Körfez şeyhlikleri, her iki ülkeden de nefret eder ve korkar. Ama son zamanlarda Saddam'ın rejimini daha tehlikeli bulduklarından Irak'ın bombalanmasını destek- lediler. Suriye ve Mısır'ın hesapları değişik. Suriye fideri Hafız Esad da Saddam'ı hiç sevmez, ama Irak'ın askeri gücü- nün imha edilmesini de istemez. Çünkü bu taktirde İs- rail e karşı yalnız kalacaktır. Irak, Suriye açısından Is- rail'e karşı bir denge unsurudur Mısır ise, Irak'ı, Iran'a karşı denge unsuru olarak gö- rüyor. Irak'ın zayıflaması tahterevallinin öteki ucundaki Iranın güçlenmesi anlamına geiır Iran'ın Ortaasya, Ortadoğu ve Afrika'da radikal Islam- cı akımlara destek sağlayarak etkinliğini arttırdığı bir sı- rada Irak'ın çökmesi nedeniyle büsbütün güçlenmesi Mfeır'ı ürkütür. örneğin Sudan'daki Islamcı yönetim, iran'ın yakın müttefiki. Kahire hükümeti, Tahran'ın Su- dan aracılığı ileMısır'daki radikal islamcdaft kısKjrttoö'rM/. öne sürüyor. • - . , > . . -< Körfez ülkelerinin dışındaki diğer Arap ülkelerini te- dirgin eden bir nokta da Irak'a düzenlenen saldırının, dünyanın dikkatini Israil'in sınır dışı ettiği Filistinler'in dramından uzaklaştırmış olması. Tabii bu olguda Körfez bunalımında olduğu gibi, şansını yine zorlayarak başını belaya sokan Saddam Hüseyin'in de büyük sorumlulu- ğu var. • • • Irak konusunda Batı da Araplar gibi ikilem içinde. ABD ve Batı Avrupa, kendilerine inanet eden Saddam'- dan nefret etmekle birlikte, gözleri önünde hızla guçle- nen Iran'ın sıkıntısını çekiyorlar. Irak'a vurulan her dar- benin, Iran a yaradığını, petro 1 bölgesinde meydanın Tahran'dan kaynaklanan Şii devrimine kaldığını görû- yorlar. Ama ne yapsınlar? Saddam da hiç uslu durmuyor. Irak'ta Batı yanlısı, söz dinleyen, uslu bir general orta- ya çıkıp Saddam'ı devirse her şey düzelecek. O da bir türlü ortaya çıkmıyor? Ya Irak'ta demokratik bir rejim kurulması? Canım, şimdi demokrasiyi memokrasiyi işe karıştır- maya ne gerek var? Irak'ta demokratik bir rejim kurulsun da Körfez şey- hlikleri ve Suriye için kötü bir örnek mi olsun? Hem demokratik ABD ve Batı Avrupa, Körfez'deki çağdışı anti demokratik rejimlerle gül gibi geçinip gidi- yorlar. Ah, şu Irak'ta aklı başında, uslu bir general sahneye bir çıksa.. O zaman her şey yoluna girecek. Danimarka Başbakanı istifa etti Mülteci sorunu ScMüter'inbaşınıyedi FFRRUH YILMAZ KOPENHAG - Yıllardır Oanımarka kamuoyunu meş- üiıl cdcn Tamıl olayı, Poul Schliıtcr'in istifasıyla sonuç- l.ııuiı Tamıl olayıyla ilgili so- ru^lıınruıyı vürüten yüksek luıkmı Mogens Hornslet'in ha- /ırkıdığı raporun açıklanma- Miulaıı bırkaç saat sonra bir baMiı loplantısı düzenleyen ll.işt\ıkan Sclılüter, istifa etti- ğıııı açıkladı. Raporda Schlü- ıcr. I'.ımıl nıültecılenyle ilgjü \.is.iJiji uygulamayı bile bile İMMMİıı ctmck ve parlamento- >;« \anhi bilgi vermekle suçla- ııı>or. Raporda Schlüter'in >anı sıra şimdiki parlamento kıkıinı Hans Peter Clausen'la bazı muhafazakar bakan ve polilikacılar da parlamentoyu yanılımak ya da yalancı şahit- İık yapmakla suçlanıyorlar. Kamuoyunda kısaca Tamil Olayı olarak bilinen skandal muhafazakar partili eski Ada- lel Bakanı Erik Ninn-Hansen"- in. Sri Lankalı Tamil mülteci- lerinın eşlerini yanlanna getır- mek için yaptıklan başvurula- n. yasalara aykın bir şekılde işleme koymadığının ortaya çı- kanlması üzerine patlak ver- mişti. 1987 yılından bu yana ortaya çıkan yeni bilgılerle sü- reklı kamuoyunu meşeul eden skandal. eski Adalet Bakanı Ninn-Hansen'in yanı sıra Adalet Komısyonunun muha- fazakar parti'i başkanı Rethe Fenger Möller ve bazı yüksek düzey bakanlık görevlilenni yerlerinden etmişti. Gebşmeler sonucu kurulan soruşturma mahkemesi şimdi Başbakan Poul Schlüter'i, yasadışı uygu- lamayı gizlemeye çalışmak ve bu amaçla parlamentoya yan- lış bilgi vermekle suçluyor. Schlüter, parlamentoda yaptı- ği ve tarihe "hasıralü konuş- ması" diye geçecek konuşma- sında hiçbir şeyin hasıraltı edilmedığini söylemışti. Rapo- ru hazırlayan hakim Hornslet bunun doğru olmadığını sö\- lüyor. Önemli siyasi geüşmeler Başbakan Poul Schlüter'in istifası Danimarka'da son 10 yıldır muhalefetle bulunan sosyal demokratlan ıktıdara getirecek önemli siyasi gelış- melere yol açabılecek gibi gö- rünüyor. Hükumetlckı muha- fazakar-liberal koalıs\on. seçım ılan cdılmemesı \c Schlüıer'ın \cnnc şımdıkı Ma- lıye Bakanı Hennmg D\re- mosc'nin geiınlerek hukumc- lin \oluna dcvanı eimesı volunda çjlışnu kararı dldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle