27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 OCAK1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Hak arama sigortası • ANKARA (ANKA)- Bakanlar Kurulu. Türkiye'de hak aramarun pahalı ohnasını göz önüne alarak "Hukuksal koruma branşı"adında yeni bir sigorta uygulamasını sağlayacak yasa değişikliğıni imzaya açü. Dünkü Bakanlar Kurulu toplantısmdan sonra bir açıklama yapan Devlet Bakanı ve hükümet sözcüsü Akın Gönen, toplantıda "ürkiye'de hak aramamn mali zorluklannın degerlendirildiğini, "Hukuksal koruma sigorta branşt" adı adı altında yeni bir sigorta uygulanabilmesi amaayla yasal değişikliğin imzaya açıldığını bildirdi. AtatöPk ve İnönü takvimi bastırıldı • tZMİR(ANKA)-tzmir Büyükşehır Belediye Başkanı YükselÇakmur, Atatürk ve lsmet Inönü'nün Izmir ziyaretleri sırasında çekilen ve hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflanndan oluşan duvar takvimi haarlatü. Çakmur, Yaşar Aksoy'un arşıvinden yararlanılarak basunlan takvime bir de önsöz yazdı. Çağdışı zihniyetlerle yükseltilmeye çalışılan kara seslere ve genciliğin her türlüsüne karşı tek silahın Atatürk ilke ye devrimleri olduğunu belirten Çakmur, bu ilke ve devrimleresahip çıkacaklannı vurguladı. ıflsan Haklan Komisyonu • ANKARA (ANKA)- İnsan Haklannı İnceleme Komisyonu, yetkilerinin arunlması için TBMM Başkanhğına başvurdu. Komisyon üyelerinin, savcılıklardan ian almadan cezaevlerinde inceleme yapmalanna olanak tarunması istendi. Komisyon Başkanı Sabri Yavuz, Mecüs Başkanlığı'na başvurarak, komisyon üyelerinin geniş yetkilerle çahşmasını sağlayacak yasal düzenlemeter yapümasını istedi. Sabri Yavuz, başvuru gerekçesınde komisyonun daha etkin ve rahat çalışması için denetim yetkisinin artınlması gereküğini bildirdi. Gerekçede aynca, icra yetkisi bulunmasına rağmen bürokratik engellemeler nedeniyle komisyon üyelerinin çakşma alanlannın kısıtlandığı vurgulandı. Aynca, üyelerin savahklardan ızin almadan cezaevlerinde inceleme yapmasının işkencenin , önlenmesinde etkili olacağı ifadeedüdı. Ege, Başbakanlık mûşavlpi • ANKARA (AA) - Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Müsteşar Yardımcısı Yavuz Ege, bu görcvinden alınarak Başbakanlık Müşavirliği'ne atandı. Dünkü Resmi Gazete'de yayınlanan karara göre, Egeden boşalan DPT Müsteşar Yardımcıhğı'na da Necati özfırat tayin edıldi. ANAP'a sporcu transferi •ANKARA (ANKA> ANAP son dönemde başlattığı ünlü transferlerini sporcularla sürdürüyor. Gençlerbirliği Kulübü Başkanı ve işadamı İlhan Cavcav'dan sonra milli boksörleTden Mehmet Demirkapı da ANAP'a üye oldu. İşadamı Vehbi Koç'un kızı Sevgi Gönül ile başlayan ünlü transferleri Ankara'da devam ediyor. Gençlerbirbği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav. Olimpiyat şampiyonu boksör Mehmet Demirkapı ile birlikte Hacettepe Kulübü Başkanı işadamı Zeki Bodur da ANAP üye oldular. Milletvekilleri ve parti örgütlerinin çabalanya yapılan transferlerde sırada avukatlann bulunduğu bildirildi. Ankara ve tstanbul'da toplam 40 kadar avukatın partiye kaydolacağı ^elirtildi. Atılgan'a ceza davası • ANKARA (AA). Ankara Cumhuriyet Başsavalığı, Alundağ Belediye Başkanı olarak görev yaptğı dönemde, mülkiyeti Büyükşehir Befediyesi'ne ait bulunan arsayı, rayiç bedelin altında kendi kurduğu yapı kooperatifme satüğı gerekçesiyle, ANAP eski milletvekili Muzafier Aülgan hakkında 3 yıla kadar hapıs cezası istemıyle dava açtı. Parti yöneticileri Baykalsızkurultayın doping etkisi yarattiğını söylüyor SHPnin ımıudııkurultaylarANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP yöneticileri, Deniz Baykal ve ekibinin partinin dı- şına çıkmasının. "derlenip to- parlanma ve atağa kalkmada" önemli bir unsur olduğunu be- lirtiyorlar. Küçük kurultayın ardından hazırlıklan sürdürülen prog- ram ve tüzük kunıltayının so- nuçlannın kendilerini ilgj odağı haline getireceğine inandıklan- nı beKrten SHP'liler, "Baykal- sız kurultay yapmak, doping etkisi yarattı" yorumunu yapı- yorlar. SHP Genel Merkezi, CHF- nin açılmasına karşın tabanda • SHP yöneticileri, özellikle küçük kurultaydaki kavgasız diyaloğun teşkilatlar düzeyinde etkili olduğunu ve SHP'nin ilgi odağı haline gelmesini sağladığını belirtiliyorlar. Küçük kurultayın ardından hazırlıklan yapılan tüzük ve program kurultayının da aynı düzeyde gerçekleştirilmesi bekleniyor. bir kayıp olmadığını da ileri sü- rüyor. SHP'lilerin yaptıklan cahşmalara göre, bugüne kadar 34 il teşkilatmdan CHP'ye ge- çen 3 bin kişiden 2 bini yeniden SHP'ye döndü. Bunlar arasın- da 4 belediye başkanı, 39 bele- diye meclisi üyesi, 16 da il genel mectisi üyesi yer aldı. SHP'nin gidenler arasında bazı isimlerin dönüşüne sıcak bakmadığı, sa- yınm bundan dolayı daha yük- sek olmadığı belirtiliyor. SHP Genel Merkezi'nde, geri dön- mek ısteyen CHP'liler için bir "kara defter" tutulduğu. bura- da adı bulunanlann başvurula- nnın kabul edilmediği kaydedi- liyor. Aynca, eski CHP üyesi 446 kişinin, yeni CHP'ye gitme- yerek, ŞHP'yi tercih ettikleri bildirildi. SHP yöneticileri, özellikle küçük kurultaydaki kavgasız diyaloğun teşkilatlar düzeyinde etkili olduğu ve SHP'nin ilgj odağı haline gelmesini sağladığı belirtiliyor. Küçük kurultayın ardından haarlıklan yapılan tüzük ve prograro kurultayının da aynı düzeyde gerçekleştirile- ceği, ortaya çıkacak tablonun SHP'nin daha geniş kitlelere ulaşmasında önemli bir rol oy- nayacağı kaydediliyor. Bugüne kadar SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi'nin yetersizlikleri konusunda eleştiriler getiren pek çok SHP milktvekilinin de kurultay sonrası Selvi'ye daha sıcak baktıklan gözleniyor. SHP'li yetkililer. Deniz Bay- kallı kurultaylarda partinin bü- yük yaralar aldığını, Baykalsız yapılan ilk kurultaydan büyük bir dopingle çıktıklannı dile ge- tiriyorlar. SHPIstanbulHOrgütü insanlıksuçu işleyenlerin yargüanmasınıistiyor • Yüksel Çengel, dün Çernobil, RP'li belediyelerde işten çıkarmalan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'e yönelik baskılan ve Bosna- Hersek'teki katliamlan kınadı. İç PoBtika Servisi - SHP İs- tanbul İl Başkanlığı ILO sözleş- melerine destek olmak, Çerno- bil faciasının sorumlulannın yargılanması, Bosna-Hersek'- teki katliamlann durdurulması amaayla imza kampanyalan başlattı. İl Başkanı Yüksel Çen- gel, 'insanhk suçu' olarak ta- mmladıği Çemobil faciasının sorumlululannın bağımsız yar- gı organlan önüne çıkanlarak yargılanmalan gerektiğini söy- ledi. RP'li belediyelerdeki işten çıkarmalan da eleştiren Çengel. "Şeriatı kuracağım diye bu ül- kenin kamu kurumlannı kulla- namazlar" dedi. Yüksel Çengel. dün Çerno- bil, RP'li belediyelerde işten çı- karmalar, Anayasa Mahkeme- si Başkanı Yekta Güngör Öz- den'e yönelik baskılar ve Bos- na-Hersek konulanyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Çer- nobil faciasının 1986 yılında patlak verdiği halde hayati etki- İerinin dönemin sorumlulan nedeniyle ancak bugün öğre- nilebildiğini ifade eden Çengel, dönemin sorumlulan hakkında Cumhuriyet BaşsavcıhğTna suç duyurusunda bulunduklannı bildirdi. Refah Partili belediyelerin bölgelerinde psikolojik terör es- tirdilerini söyleyen Çengel, şöy- le devam etti:"Bölge halkının aşıyla, işiyle, geleceğiyle oynu- yorlar. 'Adil Düzen' dedikkri sanınz ki, sadece kendi düşünce- lerini benimseyenler için geçerli. Refah Partili belediyeler varlıkla- nnı dayandırdıklannı dinın fel- sefesine de son derece aykın bir bicimde. başka düşünüş ve gö- rüşlere ne iş, ne aş ve dolayısyla ne de hayat hakkı taruyorlar. Amaç belli, kadrolaşmak ısti- yorlar. Kadrolar arasında aykın ses istemiyorlar. Bunu Türkıye'- de laikliği yıkmaya yönelik stra- tejik bir planın parçası olarak görüyoruz." Anayasa Mahkemesi Başka- nı Yekta Güngör özden'e yö- nelik eleşürilere de değinen Çengel, Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ın Anayasa'yı delme konusunda yeni bir örnek ya- şandığını ifade elti. Özden'ın demokratik kişiliği. ödün ver- mez Atatürkçülüğü, özgürlük- çü yaklaşımlan ve bilinçli hu- kuk adamlığı nitelikleri nede- niyle çoğu zaman bazı çevrele- rin boy hedefi haline geldiğıni vurguladı. BM ve Batı'nın So- maS ve Bosna-Hersek konu- sunda çifte standart uygu- ladığını anlatan Çengel. Türki- ye'nin Bosna-Hersek konusun- da gerekli duyarlıhğı gösterdi- ğıni savundu. L f r i I I I İ t - l h . U U l l U l U d l l g ^ H BayındırTıpMerkezi'negiderekCheck- up yaptırdı. özel doktoru Osman Müftüoğlu ile birlikte saat 09.00'da Baytndır Tıp MerkezP- ne gelen Başbakan Demirel'in kontrolleri yaklaşık yanm saat sürdü. Bayındır Tıp Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Çörtûk, "Sayın Başbakanımız djha önce burada Ctaeck- up yaptırmıştı. Bazı tetkikler o zaman eksik kabnıştı. Şimdi onlar tamamlandı. önemli bir şey yok" dedi. (Fotoğraf: AA) Demirel veİnönü "Vatandaş Soruyor Başbakan Yanıthyor" programmda sorulan yanıtlayacak TRT'de koalisyoııiçin "IcraatmIçinden' • Demirel hükümeti döneminde ilk kez yayınlanacak olan ve hükümet icraatlannı tanıtmaya yönelik "Vatandaş Soruyor, Başbakan Yanıtlıyor" adlı programda, Başbakan ile Başbakan Yardımcısı Erdal inönü, vatandaşlann telefonla yönelteceği sorulan yanıtlayacak. Programı Reha Muhtar yönetecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Koalisyon hükümeti, ilk kez ANAP iküdannın uygula- maya koyduğu ve TRT tarafın- dan yayınlanan "tcraatın İçin- den" programı için kollan sıvadı. TRT yasası uyannca, hükümet icraatlannı tanıtmak için hazırlanan ve ANAP ikti- dan boyunca "lcraatın İçin- den", "Gelişen Türkiye" gibi adlarla yayınlanan hükümeti tanıtıcı programın adı, koalis- yon hükümeti döneminde, "Va- tandaş Soruyor, Başbakan Yanıtlıyor" adı altında ekrana gelecek. Hükümetin bu istemini TRTye iletmesinden sonra, TRT üst yönetiminde yeni bir çatlağm doğmasma neden ol- du. TRTye "Ateş Hattı" adb programı da hazırlayan Reha Muhtar'ın sunması düşünülen programda, Başbakan Süley- man Demirel ve Başbakan Yar- dıması Erdal İnönü, vatandaş- lann yönelteceği sorulan yanıt- layacak. Programın, 31 ocakta ekrana gelmesi planlamrken, bu konu- daki hazırlıklann, üst düzey yö- netimin eşgüdümsüzlüğü ne- deniyle başlayamadığı öğrenil- di. TRT kaynaklanndan edini- len bilgiye göre, Haber Dairesi Başkanlığı'nın yetkileri içinde olmasına karşın. Haber Dai- resi'ne şimdiye değin programa ilişkin bılgi verilmedi. Program- la ilgili kararlan. Devlet Bakanı Cavit Çağlar'a yakınlığıyla bili- nen TRT Genel Müdür Yar- dımcısı Yücel Yener'in verrnesi, Haber Dairesi Başkanlığfnda rahatsıziık yaratü. "Vatandaş Soruyor, Başbakan Yanıüı- yor" adlı programın sunucusu- nun seçilınesine de Reha Muh- tar'la "arasmın iyi olduğu" ifa- de edilen Yener'in karar verdiği ileri sürülüyor. Edinilen bilgiye göre, haber programlann koordinasyo- nundan sorumlu olan yapuna Nurzen Amuran ile Haber Dai- resi Başkanı Şahap Alp'e prog- ramın yapımına ilişkin bilgi ve- rilmedi. TRT kaynaklan, ku- rum içinde bu tür programlan sunma tecrübesi olan kışilerin bulunmasına karşın. dışardan bir sunucunun seçilmesinin yanlış olduğu görüşünü dile ge- tiriyorlar. VEFAT Kayseri eşrafından merhum Hayriye ve Hüseyin Kavafoğlu'nun oğullan; Hatice ve Mahmut Malaz'ın damadı; müteveffalar Mustafa Kavafoğlu, Mehmet Kavafoğlu, Osman Kavafoğlu ve Rübbiye Kavafoğlu'nun kardeşleri, Emin Kavafoğlu, Bekir Kavafoğlu, Süleyman Kavafoğlu, Feride Hamurkar, Nurten Kılıçaslan, Ayten Kuşçu, Gülten Alünhan'ın amcalan; müteveffalar Mustafa ve Mehmet Kavafoğlu ile Ahmet Kavafoğlu ve Fatma Küçükçalık'ın dayılan; Hilmi Malaz. Hayrettin Malaz, Adnan Malaz ve Demir Malaz'ın enişteleri; Süleyman Bodur ve Renan Kavafoğlu'nun kayınpederleri; Nuran Bodur ve Nevzat Kavafoğlu'nun babalan; Hasan Bodur, Ali Bodur ve Mina Kavafoğlu'nun dedeleri; HAYRİYE KAVAFOĞLU'nun hayat arkadaşı Veteriner Doktor AID KAVAFOĞLUHakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 16 Ocak 1993 Cumartesi günü (bugün) Fatih Camii'nde kılmacak öğle namazını mûteakip Karacaahmet'teki aile mezarbğına defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESİ A rzu edenler çelenk verine hayır kurumlarına bağışta buhmabilir. VEFATVE BAŞSAĞUĞI Kaleflex Yer Döşemeleri San. A.Ş. Murakıbı ve Kale Grubu Şirketleri ortaklanndan, değerli dostumuz, Kayseri eşrafından, mümtazinsan, Veteriner Doktor AHMET KAVAFOĞLU Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma rahmet, kederli ailesine. yakınlanna ve dostlanna başsağlığı dileriz. KALEFLEX YER DÖŞEMELERİ A.Ş. KALEBODUR SERAMİK SANAYİ A.Ş. ÇANAKKALE SERAMİK FAB. A.Ş. ve KALE GRUBU ŞtRKETLERİ Arzu edenler çelenkyerine hayır kurumlarına bağışia bulunabilir. POLİTİKAGÖNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Nerode Kaldı Hukuk Devleti? Bir grup maliye memuru 2.5 ay önce Izmir Şirinyer'de bir kişinin ölümüyle ilgili olaytn gelişimini anlatan bir mektup göndermişler. Izmir Defterdarlığı'na bağlı Şirinyer, Kadifekale ve ta- şıtlar vergi dairelerinde aynı binada çalışan memurlar soruyorlar "Demokrasi ve insan haklan Türkiye'ye ne zaman ge- lecek? Izmir, Türkiye'nin üçüncü büyük kenti. ÇeşrtJi uygarlık- ların beşiği olmuş güzel bir şehir. Acaba oralarda neler oluyor? Isterseniz bize gelen mektubu bölüm bölüm okurlan- mıza aktaralım: "Bizler Maliye ve Gümrük Bakanlığı Izmir Defterdar- lığı'na bağlı Şirinyer, Kadifekale ve taşıtlar vergi daire- lerinde çalışan memurlanz. Yaklaşık 2.5 ay önce Şirin- yer vergi dairesinde meydana gelen bir olaydan sonra biz memurlara uygulanan baskılan kamuoyuna duyur- mak istiyoruz. Bu konuda yardımlannızı bekliyoruz. Basında yer alan haberlere göre 23 Ekim 1992 günü iz- mirlBuca yanaçık cezaevinde kalan bir hükümtünün gardiyanlara içki almak amaayla tel örgüleri atlarken görevli[andarmalar tarafından fark edilmesi sonucu ko- valama başlamıştır. Daha sonra kaçan kişi ya da kişile- rin Şirinyer, Kadifekale ve taşıtlar vergi dairelerinin bu- lunduğu binaya sığındıkları ihbarı üzerine altı katlı bina güvenlik güçlerince kuşatılmış, hiçbir uyarı yapılmadan bina aşağıdan yukarıya doğru silahlarta taranmışttr. SH lah sesleri üzerine binada görevli Şirinyer Vergi Dairesi personeli bekçi Mustafa Öğüt dışarı çıktığı anda güven- lik güçlerince silahla taranarak öldürülmüştür. Aynca altı katlı binada duvarlar delik deşik olmuş, kırılmamış cam kalmamış, bina içerisinde memurlann görev yaptığı masalar bilgisayar ekranları, etajerler, koltuklar delik deşik olmuştur. Öldürülen Mustafa Öğüt48yaşında. dörtçocuk babası bir maliye memuru. aynı zamanda Tüm Maliye Çalışan- ları Sendikası yani Tüm Maliye-Sen üyesi bir emekçi. Olayın duyulması üzerine sendika yönetim kurulu ve sendika avukatının girişimiyle Mustafa Öğüt'ün cenaze- sinin 26 Ekim 1992 pazartesi günü saat 12.15te çalıştığı dairenin önüne getirileceği sözü alınmıştır. Ancak pa- zartesi günü cenaze töreni için bina önünde bekleyen arkadaşlar, cenazenin Atyon'a götürüldüğü haberini a/- mışlardır. Bunun üzerine konuşma yapan bir arkadaş, can güvenliğimizin bulunmadtğmı, olayın mesaiye kal- dığımız bir güne rastgelmesi halinde, onlarca insanın suçsuz yere öldürülebileceğini belirterek, sorumlularm bir an önce yargı önüne çıkanlmasını istemiştir. Daha sonra ölen arkadaşımız için saygı duruşunda bulunan arkadaşlar sessiz bir şekilde dağılmışlardır. Aynı gün mesai bitiminde bir grup arkadaş işyerimize en yakın postane olan Şirinyerpostanesinden Içişleri Bakanlığı'- na sorumlularm bir an önce yargı önüne çıkanlmasını içeren birer telgraf çekmişlerdir." Türkiye'nin dört bir yanında bu tür olaylara tanık olu- yt^uz... Ülkemizin tümünde insan haklarının ve temel özgür- lüklerin bir hukuk devleti anlayışı içinde muttaka kurula- cağtnı söyleyenler acaba bu olay karşısında ne diyecek- ler? Yurttaşların kendilerine verilen hak ve özgürlükleri kullanmak tstemelerine nasıl bakacaklar? Mektup şöyle devam ediyor: "Asıl ilginç ve trajik gelişmeler, olayın üzerinden yak- laşık iki ay geçtikten sonra meydana gelmiştir. önce Tüm Maliye Sen İzmir Temsilciliği yöneticileri hakkında Izmir CumhuriyetSavcılığı'nca dava açılmıştır. Söz ko- nusu davadaki iddianamede şu ifadeler yer almaktadır: '23.10.1992 günü kazaen Bucacezaevi jandarmalan ta- rafından öldürülen sendika üyelerinden Mustafa öğüt'- ün durumu ile ilgili olarak mesai bitiminde Şirinyer PTT'- sine gidilip içişleri Bakanlığf na bu durumu kınamak dû- şüncesiyle telgraf çekilmesi hususunda karar alıp üye- lerini de bu karara uymak hususunda yönlendirdikleri...' Iddianame böyle devam etmektedir. Şimdi iddianamedeki 'kazaen' sözcüğü üzerinde dur- mak istiyoruz. Bu nasıl bir kazadır? Hangi jandarmanın silahı kendiliğinden ateş almıştır? Yoksa eğitim atışları sırasında seken bir mermi mi Mustafa Öğüt'ü öldürmüş- tür? Bunu izah etmek mümkün değildir. Ancak gerçek olan bir şey var, tamamen öldürmek kastı ile vergi dai- resinin taranması ve bu arada görevli bir memurun öl- dürülmesi olayının kesinlikle kazaen olmuş bir olay ol- madığıdır. Dahası var. Bu kez defterdarlıkça Içişleri Ba- kanlığı'na telgrafı çeken 25 arkadaş hakkında idare so- ruşturma başlatılmış ve bu arkadaşların teker teker ifa- deleri alınmıştır. Bütün bu gelişmeler sürerken öldü- rülen Mustafa Öğüt ile ilgili defterdarlık hiçbir girişimde bulunmamış, bu arkadaşımızın ailesine ne tazminat ödenmiş ne de emekli aylığı bağlanmıştır. Olay örtbas edilmeye çalışılmıştır." Suçsuz yere bir arkadaşlannın öldürülmesini Rınayan maliye memurlan hakkında hem ceza davası hem de idari soruşturma açıldı... Ne diyor DYP-SHP sözcüleri: "Demokratikleşme, insan haklan ve temel özgürlük- lere dayalı hukuk devleti mutlaka kurulacaktır..." Siz ne diyorsunuz? Kurulacak mı? İnönü ve Baykal'la görüşecekler CHFnineskiGYKüyeleri 'birlik' içinkollansrv adı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP'nin açılış kurulta- yından önceki haarlık çalış- malannı yürüten komitenin başkanı Erol Tuncer, "Sosyal demokratlann ve demokratik solculann birleşmesine yönelik her hareketin bundan sonra da içinde olacagız" dedi. CHP'nin yeniden siyasal ya- şama dönmesinden sonra da solda birleşmenin sağlanama- dığını, yönetim kadrolannın kendilerinden beklenen özveri ve işlevleri yerine getiremediği- ni öne süren Tuncer, koşulla- nn aynı kalması halinde, CHP'nin, 9 martta yapılacak kurultayından da birşey bekle- mediklerini söyledi. CHP'nin 1980 öncesi Genel Yönetim Kurulu (GYK) üye- lerinin önümüzdeki hafta An- kara veya lstanbul'datoplana- rak, yeni bir durum değerlen- dirmesi yapacaklannı belirten Erol Tuncer, bu toplantıdan çıkacak sonuçlara göre, SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile birer görüşme yapa- bıleceklerini açıkladı. Geçtiğimiz günlerde DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile yapuğı görüşmede de, sol- daki son gelişmeleri değerlen- dirdikkrini söyleyen Tuncer, birleşmenin, giderek önem ve ıvedılik kazandığını vurgu- layarak, şöyle konuştu: "Yeni bir genel seçime git- meden önce, soldaki birlik ve bütünlük sorunu mutlaka çö- zülmeüdir. Zıra, sosyal de- mokrat ve demokratik sol oy- lar giderek erimekte, bir genel seçimde büyük kayıplara yola- çacak bir eğilim göstermekte- dir. Bu nedenle, birlik ve bera- berlik sorununun mutlaka daha önceden çözümlenmesi gerekmektedir." • CHP'nin 9 eylül kurultayı öncesi birleşme çalışmalannı yaparken kcndilerinın "partiyi satmak" ve "emanetçilik"le suçlandıklannı belirten Tun- cer, "Ancak aradan gecen kısa süre, bizimgırişimlerimızın hak b olduğunu göstermişür" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle