Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 OCAK1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Hak arama
sigortası
• ANKARA (ANKA)-
Bakanlar Kurulu.
Türkiye'de hak aramarun
pahalı ohnasını göz önüne
alarak "Hukuksal koruma
branşı"adında yeni bir
sigorta uygulamasını
sağlayacak yasa değişikliğıni
imzaya açü. Dünkü
Bakanlar Kurulu
toplantısmdan sonra bir
açıklama yapan Devlet
Bakanı ve hükümet sözcüsü
Akın Gönen, toplantıda
"ürkiye'de hak aramamn
mali zorluklannın
degerlendirildiğini,
"Hukuksal koruma sigorta
branşt" adı adı altında yeni
bir sigorta uygulanabilmesi
amaayla yasal değişikliğin
imzaya açıldığını bildirdi.
AtatöPk ve İnönü
takvimi
bastırıldı
• tZMİR(ANKA)-tzmir
Büyükşehır Belediye Başkanı
YükselÇakmur, Atatürk ve
lsmet Inönü'nün Izmir
ziyaretleri sırasında çekilen
ve hiçbir yerde
yayınlanmamış
fotoğraflanndan oluşan
duvar takvimi haarlatü.
Çakmur, Yaşar Aksoy'un
arşıvinden yararlanılarak
basunlan takvime bir de
önsöz yazdı. Çağdışı
zihniyetlerle yükseltilmeye
çalışılan kara seslere ve
genciliğin her türlüsüne karşı
tek silahın Atatürk ilke ye
devrimleri olduğunu belirten
Çakmur, bu ilke ve
devrimleresahip
çıkacaklannı vurguladı.
ıflsan Haklan
Komisyonu
• ANKARA (ANKA)-
İnsan Haklannı İnceleme
Komisyonu, yetkilerinin
arunlması için TBMM
Başkanhğına başvurdu.
Komisyon üyelerinin,
savcılıklardan ian almadan
cezaevlerinde inceleme
yapmalanna olanak
tarunması istendi. Komisyon
Başkanı Sabri Yavuz, Mecüs
Başkanlığı'na başvurarak,
komisyon üyelerinin geniş
yetkilerle çahşmasını
sağlayacak yasal
düzenlemeter yapümasını
istedi. Sabri Yavuz, başvuru
gerekçesınde komisyonun
daha etkin ve rahat çalışması
için denetim yetkisinin
artınlması gereküğini
bildirdi. Gerekçede aynca,
icra yetkisi bulunmasına
rağmen bürokratik
engellemeler nedeniyle
komisyon üyelerinin çakşma
alanlannın kısıtlandığı
vurgulandı. Aynca, üyelerin
savahklardan ızin almadan
cezaevlerinde inceleme
yapmasının işkencenin
, önlenmesinde etkili olacağı
ifadeedüdı.
Ege, Başbakanlık
mûşavlpi
• ANKARA (AA) - Devlet
Planlama Teşkilatı (DPT)
Müsteşar Yardımcısı Yavuz
Ege, bu görcvinden alınarak
Başbakanlık Müşavirliği'ne
atandı. Dünkü Resmi
Gazete'de yayınlanan karara
göre, Egeden boşalan DPT
Müsteşar Yardımcıhğı'na da
Necati özfırat tayin edıldi.
ANAP'a sporcu
transferi
•ANKARA (ANKA>
ANAP son dönemde
başlattığı ünlü transferlerini
sporcularla sürdürüyor.
Gençlerbirliği Kulübü
Başkanı ve işadamı İlhan
Cavcav'dan sonra milli
boksörleTden Mehmet
Demirkapı da ANAP'a üye
oldu. İşadamı Vehbi Koç'un
kızı Sevgi Gönül ile başlayan
ünlü transferleri Ankara'da
devam ediyor. Gençlerbirbği
Kulübü Başkanı İlhan
Cavcav. Olimpiyat
şampiyonu boksör Mehmet
Demirkapı ile birlikte
Hacettepe Kulübü Başkanı
işadamı Zeki Bodur da
ANAP üye oldular.
Milletvekilleri ve parti
örgütlerinin çabalanya
yapılan transferlerde sırada
avukatlann bulunduğu
bildirildi. Ankara ve
tstanbul'da toplam 40 kadar
avukatın partiye kaydolacağı
^elirtildi.
Atılgan'a ceza
davası
• ANKARA (AA). Ankara
Cumhuriyet Başsavalığı,
Alundağ Belediye Başkanı
olarak görev yaptğı
dönemde, mülkiyeti
Büyükşehir Befediyesi'ne ait
bulunan arsayı, rayiç bedelin
altında kendi kurduğu yapı
kooperatifme satüğı
gerekçesiyle, ANAP eski
milletvekili Muzafier Aülgan
hakkında 3 yıla kadar hapıs
cezası istemıyle dava açtı.
Parti yöneticileri Baykalsızkurultayın doping etkisi yarattiğını söylüyor
SHPnin ımıudııkurultaylarANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP yöneticileri, Deniz
Baykal ve ekibinin partinin dı-
şına çıkmasının. "derlenip to-
parlanma ve atağa kalkmada"
önemli bir unsur olduğunu be-
lirtiyorlar.
Küçük kurultayın ardından
hazırlıklan sürdürülen prog-
ram ve tüzük kunıltayının so-
nuçlannın kendilerini ilgj odağı
haline getireceğine inandıklan-
nı beKrten SHP'liler, "Baykal-
sız kurultay yapmak, doping
etkisi yarattı" yorumunu yapı-
yorlar.
SHP Genel Merkezi, CHF-
nin açılmasına karşın tabanda
• SHP yöneticileri, özellikle küçük kurultaydaki kavgasız
diyaloğun teşkilatlar düzeyinde etkili olduğunu ve SHP'nin ilgi
odağı haline gelmesini sağladığını belirtiliyorlar. Küçük kurultayın
ardından hazırlıklan yapılan tüzük ve program kurultayının da
aynı düzeyde gerçekleştirilmesi bekleniyor.
bir kayıp olmadığını da ileri sü-
rüyor. SHP'lilerin yaptıklan
cahşmalara göre, bugüne kadar
34 il teşkilatmdan CHP'ye ge-
çen 3 bin kişiden 2 bini yeniden
SHP'ye döndü. Bunlar arasın-
da 4 belediye başkanı, 39 bele-
diye meclisi üyesi, 16 da il genel
mectisi üyesi yer aldı. SHP'nin
gidenler arasında bazı isimlerin
dönüşüne sıcak bakmadığı, sa-
yınm bundan dolayı daha yük-
sek olmadığı belirtiliyor. SHP
Genel Merkezi'nde, geri dön-
mek ısteyen CHP'liler için bir
"kara defter" tutulduğu. bura-
da adı bulunanlann başvurula-
nnın kabul edilmediği kaydedi-
liyor.
Aynca, eski CHP üyesi 446
kişinin, yeni CHP'ye gitme-
yerek, ŞHP'yi tercih ettikleri
bildirildi.
SHP yöneticileri, özellikle
küçük kurultaydaki kavgasız
diyaloğun teşkilatlar düzeyinde
etkili olduğu ve SHP'nin ilgj
odağı haline gelmesini sağladığı
belirtiliyor. Küçük kurultayın
ardından haarlıklan yapılan
tüzük ve prograro kurultayının
da aynı düzeyde gerçekleştirile-
ceği, ortaya çıkacak tablonun
SHP'nin daha geniş kitlelere
ulaşmasında önemli bir rol oy-
nayacağı kaydediliyor. Bugüne
kadar SHP Genel Sekreteri
Cevdet Selvi'nin yetersizlikleri
konusunda eleştiriler getiren
pek çok SHP milktvekilinin de
kurultay sonrası Selvi'ye daha
sıcak baktıklan gözleniyor.
SHP'li yetkililer. Deniz Bay-
kallı kurultaylarda partinin bü-
yük yaralar aldığını, Baykalsız
yapılan ilk kurultaydan büyük
bir dopingle çıktıklannı dile ge-
tiriyorlar.
SHPIstanbulHOrgütü
insanlıksuçu işleyenlerin
yargüanmasınıistiyor
• Yüksel Çengel, dün Çernobil, RP'li
belediyelerde işten çıkarmalan, Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'e
yönelik baskılan ve Bosna- Hersek'teki katliamlan
kınadı.
İç PoBtika Servisi - SHP İs-
tanbul İl Başkanlığı ILO sözleş-
melerine destek olmak, Çerno-
bil faciasının sorumlulannın
yargılanması, Bosna-Hersek'-
teki katliamlann durdurulması
amaayla imza kampanyalan
başlattı. İl Başkanı Yüksel Çen-
gel, 'insanhk suçu' olarak ta-
mmladıği Çemobil faciasının
sorumlululannın bağımsız yar-
gı organlan önüne çıkanlarak
yargılanmalan gerektiğini söy-
ledi. RP'li belediyelerdeki işten
çıkarmalan da eleştiren Çengel.
"Şeriatı kuracağım diye bu ül-
kenin kamu kurumlannı kulla-
namazlar" dedi.
Yüksel Çengel. dün Çerno-
bil, RP'li belediyelerde işten çı-
karmalar, Anayasa Mahkeme-
si Başkanı Yekta Güngör Öz-
den'e yönelik baskılar ve Bos-
na-Hersek konulanyla ilgili bir
basın toplantısı düzenledi. Çer-
nobil faciasının 1986 yılında
patlak verdiği halde hayati etki-
İerinin dönemin sorumlulan
nedeniyle ancak bugün öğre-
nilebildiğini ifade eden Çengel,
dönemin sorumlulan hakkında
Cumhuriyet BaşsavcıhğTna suç
duyurusunda bulunduklannı
bildirdi.
Refah Partili belediyelerin
bölgelerinde psikolojik terör es-
tirdilerini söyleyen Çengel, şöy-
le devam etti:"Bölge halkının
aşıyla, işiyle, geleceğiyle oynu-
yorlar. 'Adil Düzen' dedikkri
sanınz ki, sadece kendi düşünce-
lerini benimseyenler için geçerli.
Refah Partili belediyeler varlıkla-
nnı dayandırdıklannı dinın fel-
sefesine de son derece aykın bir
bicimde. başka düşünüş ve gö-
rüşlere ne iş, ne aş ve dolayısyla
ne de hayat hakkı taruyorlar.
Amaç belli, kadrolaşmak ısti-
yorlar. Kadrolar arasında aykın
ses istemiyorlar. Bunu Türkıye'-
de laikliği yıkmaya yönelik stra-
tejik bir planın parçası olarak
görüyoruz."
Anayasa Mahkemesi Başka-
nı Yekta Güngör özden'e yö-
nelik eleşürilere de değinen
Çengel, Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal'ın Anayasa'yı delme
konusunda yeni bir örnek ya-
şandığını ifade elti. Özden'ın
demokratik kişiliği. ödün ver-
mez Atatürkçülüğü, özgürlük-
çü yaklaşımlan ve bilinçli hu-
kuk adamlığı nitelikleri nede-
niyle çoğu zaman bazı çevrele-
rin boy hedefi haline geldiğıni
vurguladı. BM ve Batı'nın So-
maS ve Bosna-Hersek konu-
sunda çifte standart uygu-
ladığını anlatan Çengel. Türki-
ye'nin Bosna-Hersek konusun-
da gerekli duyarlıhğı gösterdi-
ğıni savundu.
L f r i I I I İ t - l h . U U l l U l U d l l g ^ H BayındırTıpMerkezi'negiderekCheck-
up yaptırdı. özel doktoru Osman Müftüoğlu ile birlikte saat 09.00'da Baytndır Tıp MerkezP-
ne gelen Başbakan Demirel'in kontrolleri yaklaşık yanm saat sürdü. Bayındır Tıp Merkezi
Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Çörtûk, "Sayın Başbakanımız djha önce burada Ctaeck-
up yaptırmıştı. Bazı tetkikler o zaman eksik kabnıştı. Şimdi onlar tamamlandı. önemli bir şey
yok" dedi. (Fotoğraf: AA)
Demirel veİnönü "Vatandaş Soruyor Başbakan Yanıthyor" programmda sorulan yanıtlayacak
TRT'de koalisyoııiçin "IcraatmIçinden'
• Demirel hükümeti döneminde ilk kez yayınlanacak
olan ve hükümet icraatlannı tanıtmaya yönelik
"Vatandaş Soruyor, Başbakan Yanıtlıyor" adlı
programda, Başbakan ile Başbakan Yardımcısı Erdal
inönü, vatandaşlann telefonla yönelteceği sorulan
yanıtlayacak. Programı Reha Muhtar yönetecek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Koalisyon hükümeti, ilk
kez ANAP iküdannın uygula-
maya koyduğu ve TRT tarafın-
dan yayınlanan "tcraatın İçin-
den" programı için kollan
sıvadı. TRT yasası uyannca,
hükümet icraatlannı tanıtmak
için hazırlanan ve ANAP ikti-
dan boyunca "lcraatın İçin-
den", "Gelişen Türkiye" gibi
adlarla yayınlanan hükümeti
tanıtıcı programın adı, koalis-
yon hükümeti döneminde, "Va-
tandaş Soruyor, Başbakan
Yanıtlıyor" adı altında ekrana
gelecek. Hükümetin bu istemini
TRTye iletmesinden sonra,
TRT üst yönetiminde yeni bir
çatlağm doğmasma neden ol-
du. TRTye "Ateş Hattı" adb
programı da hazırlayan Reha
Muhtar'ın sunması düşünülen
programda, Başbakan Süley-
man Demirel ve Başbakan Yar-
dıması Erdal İnönü, vatandaş-
lann yönelteceği sorulan yanıt-
layacak.
Programın, 31 ocakta ekrana
gelmesi planlamrken, bu konu-
daki hazırlıklann, üst düzey yö-
netimin eşgüdümsüzlüğü ne-
deniyle başlayamadığı öğrenil-
di. TRT kaynaklanndan edini-
len bilgiye göre, Haber Dairesi
Başkanlığı'nın yetkileri içinde
olmasına karşın. Haber Dai-
resi'ne şimdiye değin programa
ilişkin bılgi verilmedi. Program-
la ilgili kararlan. Devlet Bakanı
Cavit Çağlar'a yakınlığıyla bili-
nen TRT Genel Müdür Yar-
dımcısı Yücel Yener'in verrnesi,
Haber Dairesi Başkanlığfnda
rahatsıziık yaratü. "Vatandaş
Soruyor, Başbakan Yanıüı-
yor" adlı programın sunucusu-
nun seçilınesine de Reha Muh-
tar'la "arasmın iyi olduğu" ifa-
de edilen Yener'in karar verdiği
ileri sürülüyor.
Edinilen bilgiye göre, haber
programlann koordinasyo-
nundan sorumlu olan yapuna
Nurzen Amuran ile Haber Dai-
resi Başkanı Şahap Alp'e prog-
ramın yapımına ilişkin bilgi ve-
rilmedi. TRT kaynaklan, ku-
rum içinde bu tür programlan
sunma tecrübesi olan kışilerin
bulunmasına karşın. dışardan
bir sunucunun seçilmesinin
yanlış olduğu görüşünü dile ge-
tiriyorlar.
VEFAT
Kayseri eşrafından merhum Hayriye ve Hüseyin Kavafoğlu'nun oğullan; Hatice ve Mahmut Malaz'ın damadı; müteveffalar Mustafa Kavafoğlu,
Mehmet Kavafoğlu, Osman Kavafoğlu ve Rübbiye Kavafoğlu'nun kardeşleri, Emin Kavafoğlu, Bekir Kavafoğlu, Süleyman Kavafoğlu, Feride
Hamurkar, Nurten Kılıçaslan, Ayten Kuşçu, Gülten Alünhan'ın amcalan; müteveffalar Mustafa ve Mehmet Kavafoğlu ile Ahmet Kavafoğlu ve Fatma
Küçükçalık'ın dayılan; Hilmi Malaz. Hayrettin Malaz, Adnan Malaz ve Demir Malaz'ın enişteleri; Süleyman Bodur ve Renan Kavafoğlu'nun
kayınpederleri; Nuran Bodur ve Nevzat Kavafoğlu'nun babalan; Hasan Bodur, Ali Bodur ve Mina Kavafoğlu'nun dedeleri; HAYRİYE
KAVAFOĞLU'nun hayat arkadaşı
Veteriner Doktor
AID KAVAFOĞLUHakkın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 16 Ocak 1993 Cumartesi günü (bugün) Fatih Camii'nde kılmacak öğle namazını mûteakip Karacaahmet'teki aile mezarbğına defnedilecektir.
Allah rahmet eylesin.
AİLESİ
A rzu edenler çelenk verine hayır kurumlarına bağışta buhmabilir.
VEFATVE BAŞSAĞUĞI
Kaleflex Yer Döşemeleri San. A.Ş. Murakıbı ve Kale Grubu Şirketleri ortaklanndan, değerli dostumuz, Kayseri eşrafından, mümtazinsan,
Veteriner Doktor
AHMET KAVAFOĞLU
Hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Merhuma rahmet, kederli ailesine. yakınlanna ve dostlanna başsağlığı dileriz.
KALEFLEX YER DÖŞEMELERİ A.Ş.
KALEBODUR SERAMİK SANAYİ A.Ş.
ÇANAKKALE SERAMİK FAB. A.Ş. ve KALE GRUBU ŞtRKETLERİ
Arzu edenler çelenkyerine hayır kurumlarına bağışia bulunabilir.
POLİTİKAGÖNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Nerode Kaldı Hukuk
Devleti?
Bir grup maliye memuru 2.5 ay önce Izmir Şirinyer'de
bir kişinin ölümüyle ilgili olaytn gelişimini anlatan bir
mektup göndermişler.
Izmir Defterdarlığı'na bağlı Şirinyer, Kadifekale ve ta-
şıtlar vergi dairelerinde aynı binada çalışan memurlar
soruyorlar
"Demokrasi ve insan haklan Türkiye'ye ne zaman ge-
lecek?
Izmir, Türkiye'nin üçüncü büyük kenti. ÇeşrtJi uygarlık-
ların beşiği olmuş güzel bir şehir.
Acaba oralarda neler oluyor?
Isterseniz bize gelen mektubu bölüm bölüm okurlan-
mıza aktaralım:
"Bizler Maliye ve Gümrük Bakanlığı Izmir Defterdar-
lığı'na bağlı Şirinyer, Kadifekale ve taşıtlar vergi daire-
lerinde çalışan memurlanz. Yaklaşık 2.5 ay önce Şirin-
yer vergi dairesinde meydana gelen bir olaydan sonra
biz memurlara uygulanan baskılan kamuoyuna duyur-
mak istiyoruz. Bu konuda yardımlannızı bekliyoruz.
Basında yer alan haberlere göre 23 Ekim 1992 günü iz-
mirlBuca yanaçık cezaevinde kalan bir hükümtünün
gardiyanlara içki almak amaayla tel örgüleri atlarken
görevli[andarmalar tarafından fark edilmesi sonucu ko-
valama başlamıştır. Daha sonra kaçan kişi ya da kişile-
rin Şirinyer, Kadifekale ve taşıtlar vergi dairelerinin bu-
lunduğu binaya sığındıkları ihbarı üzerine altı katlı bina
güvenlik güçlerince kuşatılmış, hiçbir uyarı yapılmadan
bina aşağıdan yukarıya doğru silahlarta taranmışttr. SH
lah sesleri üzerine binada görevli Şirinyer Vergi Dairesi
personeli bekçi Mustafa Öğüt dışarı çıktığı anda güven-
lik güçlerince silahla taranarak öldürülmüştür. Aynca
altı katlı binada duvarlar delik deşik olmuş, kırılmamış
cam kalmamış, bina içerisinde memurlann görev
yaptığı masalar bilgisayar ekranları, etajerler, koltuklar
delik deşik olmuştur.
Öldürülen Mustafa Öğüt48yaşında. dörtçocuk babası
bir maliye memuru. aynı zamanda Tüm Maliye Çalışan-
ları Sendikası yani Tüm Maliye-Sen üyesi bir emekçi.
Olayın duyulması üzerine sendika yönetim kurulu ve
sendika avukatının girişimiyle Mustafa Öğüt'ün cenaze-
sinin 26 Ekim 1992 pazartesi günü saat 12.15te çalıştığı
dairenin önüne getirileceği sözü alınmıştır. Ancak pa-
zartesi günü cenaze töreni için bina önünde bekleyen
arkadaşlar, cenazenin Atyon'a götürüldüğü haberini a/-
mışlardır. Bunun üzerine konuşma yapan bir arkadaş,
can güvenliğimizin bulunmadtğmı, olayın mesaiye kal-
dığımız bir güne rastgelmesi halinde, onlarca insanın
suçsuz yere öldürülebileceğini belirterek, sorumlularm
bir an önce yargı önüne çıkanlmasını istemiştir. Daha
sonra ölen arkadaşımız için saygı duruşunda bulunan
arkadaşlar sessiz bir şekilde dağılmışlardır. Aynı gün
mesai bitiminde bir grup arkadaş işyerimize en yakın
postane olan Şirinyerpostanesinden Içişleri Bakanlığı'-
na sorumlularm bir an önce yargı önüne çıkanlmasını
içeren birer telgraf çekmişlerdir."
Türkiye'nin dört bir yanında bu tür olaylara tanık olu-
yt^uz...
Ülkemizin tümünde insan haklarının ve temel özgür-
lüklerin bir hukuk devleti anlayışı içinde muttaka kurula-
cağtnı söyleyenler acaba bu olay karşısında ne diyecek-
ler? Yurttaşların kendilerine verilen hak ve özgürlükleri
kullanmak tstemelerine nasıl bakacaklar?
Mektup şöyle devam ediyor:
"Asıl ilginç ve trajik gelişmeler, olayın üzerinden yak-
laşık iki ay geçtikten sonra meydana gelmiştir. önce
Tüm Maliye Sen İzmir Temsilciliği yöneticileri hakkında
Izmir CumhuriyetSavcılığı'nca dava açılmıştır. Söz ko-
nusu davadaki iddianamede şu ifadeler yer almaktadır:
'23.10.1992 günü kazaen Bucacezaevi jandarmalan ta-
rafından öldürülen sendika üyelerinden Mustafa öğüt'-
ün durumu ile ilgili olarak mesai bitiminde Şirinyer PTT'-
sine gidilip içişleri Bakanlığf na bu durumu kınamak dû-
şüncesiyle telgraf çekilmesi hususunda karar alıp üye-
lerini de bu karara uymak hususunda yönlendirdikleri...'
Iddianame böyle devam etmektedir.
Şimdi iddianamedeki 'kazaen' sözcüğü üzerinde dur-
mak istiyoruz. Bu nasıl bir kazadır? Hangi jandarmanın
silahı kendiliğinden ateş almıştır? Yoksa eğitim atışları
sırasında seken bir mermi mi Mustafa Öğüt'ü öldürmüş-
tür? Bunu izah etmek mümkün değildir. Ancak gerçek
olan bir şey var, tamamen öldürmek kastı ile vergi dai-
resinin taranması ve bu arada görevli bir memurun öl-
dürülmesi olayının kesinlikle kazaen olmuş bir olay ol-
madığıdır. Dahası var. Bu kez defterdarlıkça Içişleri Ba-
kanlığı'na telgrafı çeken 25 arkadaş hakkında idare so-
ruşturma başlatılmış ve bu arkadaşların teker teker ifa-
deleri alınmıştır. Bütün bu gelişmeler sürerken öldü-
rülen Mustafa Öğüt ile ilgili defterdarlık hiçbir girişimde
bulunmamış, bu arkadaşımızın ailesine ne tazminat
ödenmiş ne de emekli aylığı bağlanmıştır. Olay örtbas
edilmeye çalışılmıştır."
Suçsuz yere bir arkadaşlannın öldürülmesini Rınayan
maliye memurlan hakkında hem ceza davası hem de
idari soruşturma açıldı...
Ne diyor DYP-SHP sözcüleri:
"Demokratikleşme, insan haklan ve temel özgürlük-
lere dayalı hukuk devleti mutlaka kurulacaktır..."
Siz ne diyorsunuz?
Kurulacak mı?
İnönü ve Baykal'la görüşecekler
CHFnineskiGYKüyeleri
'birlik' içinkollansrv adı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP'nin açılış kurulta-
yından önceki haarlık çalış-
malannı yürüten komitenin
başkanı Erol Tuncer, "Sosyal
demokratlann ve demokratik
solculann birleşmesine yönelik
her hareketin bundan sonra da
içinde olacagız" dedi.
CHP'nin yeniden siyasal ya-
şama dönmesinden sonra da
solda birleşmenin sağlanama-
dığını, yönetim kadrolannın
kendilerinden beklenen özveri
ve işlevleri yerine getiremediği-
ni öne süren Tuncer, koşulla-
nn aynı kalması halinde,
CHP'nin, 9 martta yapılacak
kurultayından da birşey bekle-
mediklerini söyledi.
CHP'nin 1980 öncesi Genel
Yönetim Kurulu (GYK) üye-
lerinin önümüzdeki hafta An-
kara veya lstanbul'datoplana-
rak, yeni bir durum değerlen-
dirmesi yapacaklannı belirten
Erol Tuncer, bu toplantıdan
çıkacak sonuçlara göre, SHP
Genel Başkanı Erdal tnönü ve
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal ile birer görüşme yapa-
bıleceklerini açıkladı.
Geçtiğimiz günlerde DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit
ile yapuğı görüşmede de, sol-
daki son gelişmeleri değerlen-
dirdikkrini söyleyen Tuncer,
birleşmenin, giderek önem ve
ıvedılik kazandığını vurgu-
layarak, şöyle konuştu:
"Yeni bir genel seçime git-
meden önce, soldaki birlik ve
bütünlük sorunu mutlaka çö-
zülmeüdir. Zıra, sosyal de-
mokrat ve demokratik sol oy-
lar giderek erimekte, bir genel
seçimde büyük kayıplara yola-
çacak bir eğilim göstermekte-
dir. Bu nedenle, birlik ve bera-
berlik sorununun mutlaka
daha önceden çözümlenmesi
gerekmektedir." •
CHP'nin 9 eylül kurultayı
öncesi birleşme çalışmalannı
yaparken kcndilerinın "partiyi
satmak" ve "emanetçilik"le
suçlandıklannı belirten Tun-
cer, "Ancak aradan gecen kısa
süre, bizimgırişimlerimızın hak
b olduğunu göstermişür" dedi.