27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 OCAK1993 CUMARTESİ CUMHURtYET SAYFA EKONOMI Indirimli satıstar başhyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da kış dönemi indirimb satışlan başladı. 28 şubata kadar sürmesı öngörülen indirimb saüşlarla ilgili biraçıklama yapan Ankara Ticaret Odası Başkan Vekili Fuat Ünal. tükeücilen alışverişlerini ATO'den alınmış " indirimb satış belgesı" bulunan mağazalardan yapmalan ve tapon mallar konusunda dikkaüi olmalan ıçın uyardı. Ünal. ındinmlı satışlann piyasada görülen durgunluğun gıderibnesinde etkib olacağını ve ındirimi oranının en düşük yüzde 20 olarak belirlendığını açıkladı. ŞİRKETLERDEN HABERLER • PHUJPS floresan lamba teknolojisiyle PLC-E veya SL olarak adlandırdıklan enerji tasarruflu lamba üretimi yapıyor. • KOZMOSAN AŞ Max Faktör ve EUen Betrix markalannın ülkemizdeki tanıtım ve satış sorumlusu oldu. ^^^^^^^^^^^^^^^^ 3MxJ^JK M /*^ 1992yıhnınük9ayhk venlerine göre pazar payını 6.23'ten.7.ireçıkardı. •EMLAK BANKASI, "Türkiye'de ve Dünyada Konut Üretimi" konulu uluslararası sempozyum düzenbyor. m —*-mm •IBM,Avrupa T g j S ülkelerinde- satılan IBM PS/1 sayısmı yüzde 75 artürarak 500 bin barajını aştı. •GOTHA Sıgorta, Demir Sigorta adı ile faabyetlennı sürdürüyor. • LOCKHEET1992 yıbnda bakım işlemlerini tamamladığı 226ticariuçağı teslim ettı. • VVORLDGOLD COUNCIL,altınlailgib araştırmalannı içeren 'Gold Demand Trends' (Altın Talebi Eğibmleri) isimli yayınını üç ayda bir çıkaracak. m-M— fta- BTOFAŞ TOTaŞÜIOüTO.Doğan SLXveKartalSfi7f* ' '' ' modellennı TOFAŞ bayılennde satışa sundu. • GÜNEŞSİGORTA, ortağı olan The Gan Group yöneticilenyle Martinik Adasfnda toplanıyor. •ANADOLU HAYAT Sıgorta. düzenlediğı seminerlerle 70 acenteye sağbk sigortası hakkmda bilgiverdi. I BCOMMERaAl [Union Sigorta, 199: I yıbnda açılan 5255 hasar dosyası için 43 milyar lira ödedi. •TÜRKROTARY Kulüplen. Bosna Hersek halkına insani yardım kampanyasma çağn yaptı. V"^^^ POPJBBCB •iV/ıvLıivij) İ W İ W M U 'EvİÇİ hizmetleri ferdi kaza sigortası" ile 900391391 numaralı telefonun her aranmasında 30 milyon lirabk teminat veribnesıni sağlıyor. • HAYAT KİMYA, renkli çamaşırlariçinözel konsantre edümiş Bıngo Colormaük'i üretu. İARÇELİK, |TSO9001 Uluslararası KaliteGüvencesi Standardı'na uygunluk belgesini alan iüc Türk beyaz eşya üreticisi oldu. HECZAO ş yılbaşı çocuklara khap armağan edelim' kampanyası içerisinde, 2500 ;alışanının çocuklanna kitap armağanetti. INTER Türkiye'nin mega fuar merkezinin tüm fınansmanını tek başına sağlayacak. •COMPAQ, düşük maliyetlı renkli notebook ve masa üstü kişisel bügısayarlannı piyasaya sundu. • AFYON Çimento, döner bacasına takürdığı elektrofiltreyi devreye "•okarak çevre temizliğine katkıda bulundru. ITOYATA 'SA,Corona veCorallaadhyeni modellennın ardından, Coralla 1.6G'yi serisine kattı. •BMW. Auto Motor Und Sport dergisinin yapüğı bir araştırmaya göre, Mercedes ve diğer rakiplerini geride bırakarak en tepeye yerleşti. • NET AŞ, Kanadah ortağı Northern Telecom tarafından geliştirilen Süpemode' isimli sistemi mevcut santrala monte îdiyor. Tanmda, 1992'de 20 trilyon yuttu, bu yıl 40 trilyonu yutma hazırlığında Kara deliğe yaıııa aranıyorBütçenin '5 kara deliği'nden biri olan tarımın kurtarılabilmesi için, yeni politikalar uygulanacak • Tanm teşvikleri tek bütçe şemsiyesi altında toplanacak, • Birliklerin teşvik edilmesi yerine, üreticiye teşvik verilecek, •Yüksek fıyat yerine, piyasa koşullan altında değerlendirilmeye gidilecek, • Ürünlere depolanma olanaklan sağlanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Baş- bakan Süle>inan Demirel'in "5 kara de- lik" diye adlandırdığı kamu açıklanna bu yıi taran kesiminin 40 trilyon lirahk etkisi olacağı hesaplanıyor. Doğrudan- dolaylı teşvikler, faız sübvansiyonlan ve vergi istisnalan yolu ile tanm kesiminin 1992 yıhnda toplam 20 trilyon liralık açık yarattığı öne sürülüyor. Bu duru- mun düzelülmesine yönelik "politika- lar"m hükümete sunulma aşamasına geldiği belirtıliyor. Türkiye'de toplam 4 milyon tanm iş- letmesini çok yakından ılgiİendıren yeni polıtıkalann. "kısa" ve "uzun vadeli" olarak ele alındığı ve ilk aşamada. tanm kesımine yönelik çok sayıda teşvığin "tek bütçe" şemsiyesi altında toplan- masının hedeflendiği kavdedib'yor. Büyüdükçe büyüyor Devlet Bakanı Tansu Çiller'in koor- dine ettıği, Tanm ve Köyişleri Ba- kanbğı. HDTM. Merkez Bankası, DPT yetkiülerinin de görev aldıklan kap- samb çahşmalar üzerinde Cumhuriyet'e bilgı veren yetkilıler, şunlan söylediler: "Başbakanın, 5 kara delik nitelemesi- ne konu olanlardan bın de tanm kesirru. Geçen yıl bu kesime sağlanan doğru- dan-dolayb teşvıklerin, kaynaklann 20 trilyonluk bölümünü yuttuğu. 1993 yüında ise bu rakamın 40 trilyon dolayı- nda olacağı hesaplanıyor. Konuya yeni bakış açılan getirilebıİmesi için. her şey- den önce son derece dağmık durumdaki bu teşviklerin tek çaü altında toplan- Yeni politikalar AYÇİÇEĞÎ: Yağ açığı gözönünde buhındurularak ayçiçeginde fomın bir miktar daha arttifihnast ile fiyatlann piyasaya terkedibnesî. PA.MUK: Ege tipi pamuk üreücisi depolama imkanı veritrse, dış piyasaiarda kolayca rekabete gırebijir. Esas sorun, dâşuk kaliteh Çukurova pamuğuna nispa olarak yüksek fiyat verümesinde. Buüründe destekleraenİB kaldmlması ve bir kaç yıi sûre ile kalitelı pamuk üretimi için gerekli hibrit tohumun bedava verilmesi yoiuna gjdilebilir. TAHILLAR: Taîullarda Gyat destekfcmesi sadece kurak bölgelere has ve beffi şartfarla antaşmah üreticiiere verilebilir,diğier ürünJer piyasaya terkedikbüir. ZEYTIN. ANTEP FISTIĞF: Zeytin ve zeytmyağı öe antepfistığiDda desteklemc sadece kurak bölgeterie smırb tututup diğer yerterde ürim piyasaya terk edilebılİT. EKONOMÎK OLMA YAN ÜRÜNLER: Tiftik. gül. yaş koza, kuru mcir, kuru üzüm, şaraphk üzüm gibi Türkiye'de üretsmj ekonomik oimaktançücmış ürünierde ise faaliyeün tûmü ile durdurulmaa&a yönetik tedbirlergetirifcbiKr. VERGİ POLİTİKASL Yetkilikr,tanrada vergüendiniK konusunun daçaîışmalar arasındaele alaıdığını belirterek." Vergi konusu da tanm sektörünün temel sorunlanndan biri. Asüoda mevcutyapı tanmın vergiien- dirilmesinizatenhcınenhcmen imkansu hate geörmiş durumda. Dolayıayîatanm sübvansiyonlan makul bir hak getirildikten sonra vcrgiyedayaiı bir teşvik mekanizraas feonimesidedüşünüJebdir "diye konuştular. ması ve bütçelendinlmesı gerekiyor. TMO'ya venlen destekleme görevı; Tanm Satış KooperatıflerTne verilen destekleme görevleri, TC Ziraat Ban- kası'na verilen fınansman görevi, DEFİFten ödenen gübre. tohumluk vs. primler, şeker fabrikalannın destek- leme ahmlan: Kaynak Kullanmını Des- tekleme Fonu'ndan ödenen pnmler. TC Ziraat Bankası faızlerine müdahale; aralannda Et Bahk Kurumu. Türkiye Zirai Donaüm Kurumu ve Süt Endüst- risi Kurumu'nun da bulunduğu KİT- lerin fıyatlanna yapılan müdahaleler; smırlan çok geniş bir vergi muafıyeti; Tanm ve Köyışleri Bakanlıgı. Köy Hız- metlen Genel Müdürlüğü. Orman Ba- kanlıgı ve DSİ aracılığı ile sağlanan hiz- metler dikkate alındığında, çok geniş bir teşvik şemsiyesi bulunduğu anlaşıhyor. "Devlet; gerek görev vererek gerekse fiyatlara müdahale ederek bu kuruluş- larda yol açtığı zararlan önceden karşı- lamadığı gibi, sonradan da uzun yıllar karşılamamak suretiyle bu kuruluşlann birçok işletme zararlannın da bu alı- mlannın yaratDğı sonınlann arkasma gızlenmesine ve hatta bu akmlann mali- yetine eklenmesine yol açmakta Des- tekleme masraflan aslında üreticiye ve tüketıcıye yansımıyor, araa kuruluşlar tarafından ekonomik olmayan ûretim yapılan içinde yok ediliyor." Yetkilıler, "tanmsal teşvike tek bir kanunla bütünlük kazandınlması", "hayvanahğın geliştırilmesi", "bitkisel üriinlerde depolama hizmeünin geliştı- rilmesi". "küçük çiftçiye işletme baa- nda sosyal ve teknik yardım", "uzun ömürlü bıtkilerde söküm veya ekim pn- mı verilmesi" ile ''bitkisel üretimde tek- nolojiyi geliştirme çahşmalan" başlı- klan alünda toplanan paket ik neler yapılmasının öngörüldüğünü şöyle an- latülar "Devletçe verilecek tanmsal teşvikle- rin çiflçırun ekonomik gücünü arttı- rması, tanmdan diğer sektörlere ışgücü transfenne aracılık edebilmesi için tek elden ve tek bütçe ile yürütülmesi şart görünüyor. Dolayısıyla bu dağmık yapının tek elde toplanması ve yürütül- mesini sağlayacak bir kanunun ha- arlanması düşünülüyor." Selçuk Yaşar'a göre, enflasyon yüzde 5'e inmeden destek kesilemez Lokomotif sektör adayı: Gıda Ekonomi Servisi- Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkaru Selçuk Yaşar, gıda sektörünün Türk ekonomisinı 2000'lere taşıyacak lokomotif sektör olduğunu ve enflasyon yüzde 5'e düşmeden, tanmsal desteklemeden vazgeçıleme- yeceğini savundu. Üyelerine ve basına daha yakın olmak amaayla eenel merkezını Ankara'dan Istan- bul'a taşıma karan alan Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Bwlıgi (SET-BtR)'in ÎStadbuP- da yapılan ılk yönetim kurulu topİantısı öncesinde bir başın toplantısı düzenleyen SET-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar, Türkiye'de teşvik edilecek en önemli sektörün tanm ve hayvancılık olduğunu belirtti. Tanmsal üretim içinde yüzde 25 olan hayvancılığın payının, AT ülkelerinde olduğu gibi, yüzde 50'ye cıkartılrnası gerektığini söyleyen Yaşar, devlet desteğı olmadan agro endüslrinin geüşemeyceğinı vurgulayarak "Bu sektör öyle kolay köşe dönülecek bir sektör değildir. Kan az, teknolojı isteyen eziyeti çok bir sanayidir"dedi. Devletin hayvancılığ] ihmal etmesi yüzünden son 12 yılda 500 bın besihanenin kapandı- •L ^ j•^a **^^f<F mm m ' i ^m: :: * Jl Selçuk Yaşar m •SEK'etalip ! • olmadıklannı • tekrarlavan Selçuk • Yaşar,-'SEKe 1 ihtiyacımızyok. • Pınar Süt, SEK'in n topunabedel. H Ciromuz 30 milyon H dolar. SEK'in geçen H yükizaran87 H . milyar lira. SEK'^., I kâtiyenahcı değiliz" dedi. Besicilik kredîsi Sıfır faizin doğuşu DENİZ ŞAHÜS ğına dikkat çeken Yaşar, bugün 11 milyon olan hayvan varhğının en az 20 milyon ol- ması gerektiğini söyledı. Hay- vancılığın 10 milyon kişiyi ilgılendırdığini belirten Yaşar, tanm ve hayvancılıkla ılgjlenen nüfusun yüzde 45'ınin kurulacak agro endüstri tesislerine yöneltilmesı halinde, oranın yüzde 30'a düşecegıne, isühdamın artacağına ve göçün engelleneceğine dikkat çektı. Yaşar, hayvanahk sektörünün gelıştirilmesi için ivedilikle süt ve et için belirlenen teşvik pnmlerinin güncelleşünlrnesı, hayvansal ürün ithalaundakı gümrük \ergjsi ve fonlann AT sübvansıyonlanru karşılayacak düzeyde tutulması, GATT asgari fıyaüanyla arasındaki fark kadar telafı edici vergi ab- nması ve sözleşmeli besicilik projeşi ile hayvancılığı geliştirme ve sanayi projelerine de 2'şer trilyonluk teşvik sağlanmasını istedi. KOİ'nın saüşa sunduğu SEK'e ahcı olmadıklannı tek- rarlayan Yaşar, SEK'in koope- ratifler ve üreticıler tarafından aLnmasını, bunun için de dev- letin fınansman destegi ver- mesinı istedi. H ükümetın, •besıcıliğin sıfır faizli krediyle desteklenmesi' doğnıltusunda aldığı karannın. "nasıl uygulanacağı" merakJa bekleniyor. Geçen temmuzda Resmi Gaaeiede yayımlanarak yûrûrtüluğe giren Sözleşmeli Besisıcılik Teşvık Teblığı'nde öngörülen, yüzde 20 faizli kredının bıle, bankalann yanaşmaması yüzünden, bir türlü uygulanamadığına dikkat çeken sektör temsilcileri, hükümetin son karannı olumlu, ancak, mevcut bankacılık sistemi içinde uygulanmasının zor' bulduklanna dikkat çekiyorlar. SET-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Yaşar'ın giri- şimlenyle son 15 gün içinde 1993'ün teşvik bütçesine ahnan besicilik sektörü için hükümet. 22 trilyon liralık teşvik bütçesinin l trilyon lirasını ayırmayı planlıyor. Yaşar, bu payın teşvikten yararlanmak için yapılan tüm başvurulannlanabilmesi için 2 trilyon liraya cıkartılması konusundaçaba harcıy or. Hükümetin, bu öneriyı kabul etukten sonra, öneebkle Ziraat Bankası ve dığcr bankalan bu kredinın uygulanabilırliğı konusunda ikna etmesi gerekiyor. Temmuz ayında yayımlanan Besicilik Teşvık Teblığı'nde yer alan yüzde20 faizli krediiçin bdt bankalann araalığa yanaşmadığı belirtıliyor. Hazıne ve Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından, aralannda Et ve Balık Kurumu'nun da bulunduğu 8 fırma, 44 bin 170 büyükbaş, 5 bın küçükbaş hayvan için "Besicüik İşletme Kredisi Teşvik Belgesı" verildi. Ancak teşvik belgesini alan fırmalar. bugüne kadar tebliğ uyannca kredı vermekle görevlendinlen 9 bankadan kredi alamadı. Hükümetin son aldığı sıfır faizli teşvik karannın. sözleşmeli besicilik teşvik tebliği ik birleştirilmesi bekleniyor. Böylece daha önce yüzde 20 olarak öngörülen kredı faiz oranı sıfıra, aynlan kaynak da 500 milyar lıradan en az bir trilyon liraya çıkartılmış olacak. Kamuda israfı önlemenin çaresi Bürokratauçuşyasağı • 1993'te memurlann kadro fazlalıklan, öncelikle birimler arasında 'nakil" ya da boş kadrolann 'doldurulması' yoluyla eritilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -Hükümet. kamu kesimınde israfın önlenmesi doğrultusunda çabşmalar ya- parken kamu görevlilerinin uçakla yaptıklan seyahatlere sınır koydu. Bu yıl kamu kesi- minin memur kadro ıhtıyaa, öncelikle personel fazlası olan birimlerden nakil veya boş kadrolarda değişiklik yapıl- mak suretiyle karşılanacak. Maliye ve Gümrük Bakan- hğı'nca yayımlanan 1993 mali yılı bütçe uygularna talimatlan ile kamu görevlilerinin hangj hallerde uçakla seyahat edebi- leceğj esaslan belirlendi. Res- mi Gazete'de dün yayımlanan genelgeye göre, üst düzey yö- neticiler dışında kalan perso- nel yurtiçi geçici görev seya- hatlerini, ancak ıvedi ve zo- runlu hallerde uçakla yapabi- lecek. 1. derece kadrolarda bu- lunup ek göstergesi 2800 ve daha yukan olanlar ile bu kişi- lerle birlikte seyahat etmelen zorunlu görülen özel kalem müdürü, koruma görevlisi, mütercım gibi görevliler, geçici görev seyahatlerini uçakla ya- pabilecekler. Bu kışiler dışında kalan personel ise tabii afet ve felaketler, salgın hastabk ve olağanüstü hallerin meydana gelmesi, asayış ve güvenlık ge- rekleri ile soruşturmalara ıüş- kin görevlendinnelerde onay makamının takdirine bağlı olarak uçak kullanabilecekler. Bu kişiler, yine onay ma- kamının takdirine bağlı olarak bulunulan yer ile görev mahal- lı arasında 600 km'den fazla mesafe olması durumunda da uçak kullanabilecekler. Talimata göre belirli kişile- rin umumi görevleri için bü- tün yolculuklannı uçakla ya- pabilecekleri yönünde tüm yıh veya belli bir dönemi kapsa- yan şekilde tek ve toplu onay alınamayacak. Merkezi dene- tim binmlennın yıllık veya dö- nemsel çalışma programlanna ilişkin seyahatkri ise bu hü- kümler dışında kalacak. Tali- matta, aynca yurtdışı seyahat- lennde milli hava yollanna ait uçaklann kullanılması da hükme bağlandı. Maliye ve Gümrük Bakan- bğı'nın bir başka talimatıyla da bu yıl kamu kurum ve ku- ruluşlanna memur, sürekli ve geçici işçi alımı ile sözleşmeli personel çakştınlması konu- sunda düzenlemeler yapıldı. Söz konusu talimat uyann- ca. kurum ve kuruluşlar, teş- kilat yasalanndaki değişiklik- lere bağlı olarak ortaya çıkan memur kadro ihtiyaçlannı ön- celikle personel fazlası olan bi- rimlerden nakil veya boş kad- rolarda değişiklik suretiyle karşılamaya çahşacaklar. Yeni sürekli işçi alımı için de ilgili kurum ve kuruluşlann kadro ihdas gerekçelerini ay- nntıh olarak belirtmesi istenen talimatta, 1 ocaktan sonra 30 işgününden fazla süreli geçici işçi çalıştınlması konusu, ilgili bakanlığın onayı, Maliye ve Gümrük Bakanlığının vizesi- ne bağlı olacak. Sözleşmeli personel ahmında, sayı, un- van, nitelik, ücret ve süre ilgili bakanlığın önerisi ve Personel Başkanlıgı'nın olumlu görüşü ile Mah'ye ve Gümrük Ba- kanlığı'nca belirlenecek. ASLI KADAR DEĞERLÎ-14.Yüz> ıl'dan kalmaPauper tndli'nin rıpkı basımı resünde üsrteki) 2 bin 600 stertinden (35 milyon568 bin lira)açık arttınnaya sunukhı.Aslmdan aynlamayan faksimil kopyaiantan daha 979 tanesi de satışa çıkmayı beköyor. IŞÇIN1N EVRENENDEN ŞÜKRAN KETENCÎ 12EylülHukukunaKarşı Türk-lş, Hak-lş ve DİSK ortak bir bildiri yayımlayarak "işçi sınıfı 12 Eylül hukukunu ortadan kaldırmanın ka- rarlılığı içindedir" görüşüne yer verdiler. İşçi sendikaları konfederasyonları gerçekten bu söz- lerinin sahibi olarak gereken kararhlığı gösterirlerse, Türkiye'nin 12 Eylül hukukundan arındırılması çok zor bir iş olmaz. Nasılsa koalisyon hükümetinin program ve protokolünde ve koalisyonu oluşturan iki partinin gerek program gerekse seçim kampanyaları vaatlerinde aynı sözler var. Gerçi 12 Eytül hukuku başta TİSK, işveren örgütierinin 12 Eylül oncesi istemlerinin yasalara dikte ettirilmesi ile oluşmuştu, ancak TİSK de ilke olarak bugün 12 Eylül hu- kukunda sorunlar varsa, değişiklığe tartışılması koşulu ile karşı çıkmayacağını söylüyor. TÜSİAD daha ileri bir adımla 12 Eylül Anayasası'nın karşısında yer alıyor. Çağdaş bir anayasayı savunuyor, sadece sendikal hak- lar ve özgürlüklere ilişkin bir vurgulama yapmıyor. İşçi cephest istiyor, siyasi iktidar proğramına almış, işverenler de karşı çıkmayacak. Ne güzel? 12 Eylül hu- kukundan kurtulmak için ortada hiçbir sorun, hiçbir en- gel yok. Bir yılı aşan bir zamandır, imzalanan ILO söz- leşmeteri bir yana neden ortada somuta yönelik olumlu bir adım bile yok? 12 Eylül hukukunun en önemli araç- larından biri olan anayasanın sendikal haklara ilişkin bölümleri, yasaklan üzerinde ortaya çıkmış bir taslak dahi yok. DYP ve SHP ilke düzeyinde bile bu konuda bir anlaşmaya varabilmiş değiller Çünkü Türkiye'de soyut olarak birtakım haklardan yana olmak, onları savunur görünmek, dahası savaşımını veriyor konumda olmak ile gerçekten somut olarak bu hakların yanında olmak ve savaşımını vermek arasında çok büyük farklar var. Dün yine ülke çapında memur eylemleri yapıldı. Her aln ayda bir yapılan ücret arbşları düş kırıklığı yararbkça bu türden eylemler yaşanıyor. Ancak memurlar düşük ücret artşı ile kamçılanan tepkilerinde giderek daha ağıriıklı olarak sendikal hakları vurguluyorlar Ucret so- runlarının sendikal haklarını alamadan ortadan kalkma- yacağı görüşlerini pekiştiriyorlar. Hükümet ise program ve protokolünde yer alan, ilk kuruluşurida hemen gündeme gelecekmiş gibi görünen kamu çalışanlartnın sendikal hakları konusundan gide- rek daha bir uzaklaşıyor. Soyut olarak kamu çalışanları- na sendikal hak vaadi ile, gerçekten onların beklentıleri ile uyumlu, sendikal haklar arasında önemli bir uçurum var. DYP ve SHP koalisyonunun, iki partinin de anlaşa- cağı, kamu çalışanianna sendikal haklarını tantyacak bir yasayı çıkarması öyle kolay bir işmiş gibi gözükmü- yor. Hükümetin, ANAP döneminden kalma kadük olmuş, sendikal laaliyetlere karşı yasakçı genelgeyi uygula- mayı sokması kendi ile önemli bir çelişki idi Yargı saye- sinde genelge yürürlükten kalktı, bu arada bir şeyler yapmak zorunda kalan hükümet 151 sayılı ILO sözleş- mesini onayladı da kamu sendikaları kuruluşları üzerin- deki engeller bir ölçüde ortadan kalktı. Ancak yasakçı yaklaşımiar, kafalar değişmemiş olmalı ki, Bakanlıklar, kamu serıdikalarının kararlan doğrultusunda sendikal hakları için mücadele verecek memurlar hakkmda iş- lem yapmaya kalkışıyor. ' Hükûrnet kamu çalışanlarının sendikal haklarında geri dönüş eğiliminde de 12 Eylül hukukunun sendikal haklara ilişkin temel sorunlarında çok mu farklı konum- da? Kararlılık söz konusu olsaydı, bugüne kadar ortaya somut, ciddi çalışmalarda çıkmış olurdu. Pekiyi 12 Eylül hukukundan Türkiye'yi arındırma konusunda, işveren- ler narekete geçmeyeceğine ve hükümet te istekli gö- rünmediğine göre sürükleyici, yönlendirici güç nereden gelecek? Elbette işçi sendikalarından gelmesi gereki- yor. Bugüne kadar çok fazla atalet içinde oldular bile. 12 Eylül hukuku sonuç olarak doğrudan ne işverenlerin ne de siyasi iktidarın sorunu. 12 Eylül hukuku sadece ve sadece ışçiler ve sendikalarının sorunu. Bu nedenle işçi konfederasyonlarının 12 Eylül hukukuna karşı eylem bir- liği karariılıklan bir bildirinin metninde kalmamalı yasa- ma geçirilmelkJir. Üç konfederasyonun sadece işçileri ilgilendiren sorunlar üzerinde de değil, ilerde bir çab altında birleşecekleri kamu sendikalarının sorunlarınt da kucaklayan ve etkili, siyasi ıktidarı karar almaya itici, kararlı bir savaşımı yaşama geçirmelerinin zamanı gel- di de geçti bile. DEVLET BAKANLlCl AÇIKLAMASI Çffler/KİT'lere zaıııyok 9 demedi! Devlet Bakanı Tansu Çiller'in basın toplantısındaki sözlerinin yanlış yansıtıldığını ileri süren bakanlık 'KİT toplusözleşmeleriyle işçilere verilecek zamlann fiyatlara yansıtılması normaldir'dedi. ANKARA (AA) - Devlet Ba- kanbğı, 13 ocak tarihü basın toplantısında Devlet Bakanı Tansu Çiller'in 'KİTlere önü- müzdekı üç ay zam yapı- lmayacağını) söylemediğini' açıkladı. Bir İstanbul gazetesinde '500 gün cinliği' başbgı altında yayımlanan habere ilişkin Devlet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: 'Prof. Çiller, önceki gün bir soru üzerine KİTlerin gecik- Çukobirlik 'ten hükümetin pamuk politikasına destek Uretici^ aracıya-tefeciyeezdirilmedi ADANA (Cumhuriyet Gûney tlleri Bürosu) - Çukobirbk Ge- nel Müdür Vekili Vahap Çir- kin, hükümetin, ızlediği polıti- ka ile pamuk üreticisini geçen yıl araa ve tefeciye ezdirmediği- ni söyledi. Çukobirlik'te düzenlenen toplantıda 1992/93 kampanya- sının bir değerlendirmesi yapıl- dı. Genel müdür yardımcılan, kooperatif, seksiyon ve fabrika müdürlerinin kauldığı toplantı- ya başkanhk eden Genel Mü- dür Vekili Vahap Çirkin, hükü- metin tanm pobtikasını övdü ve sonuna yaklaşılan kampan- yarun çok başanb geçtigini bil- dirdi. Hükümetin iç ve dış piyasa fı- yatlannı aşan bir destekleme alm fıyatı vermesi nedeniyle pa- muk üreticiıün ürünü tüccara değil, Çukobüiik'e döktüğünü anımsatan Çirkin, şöyle devam etti. "Kampanya dönemi başında 160 bin ton olarak planladığı- mız alımlanmız, destekleme fı- yatın yüksek ilan edilmiş olması yüzünden 480 bin ton gibi re- kor bir düzeye ulaşemıştır. Bu, Çukobirlik tarihinin ikinci, son 18 yılın ise en yüksek rakamı- dır. Kampanya döneminde ufak sayılabılecekler dışında önemli bir sorun ile karşılaşma- dık. Ortaklanmıza ve kampan- yada görev alan personelimize teşekkür ediyor." Çukobirlik Genel Müdürü Vahap Çirkin, yerfıstıgında, ta- ban fıyaün henüz açıklanma- mış olması nedeniyle yaşanan sıkıntının, Para Kredi Kurulu'- ndan kaynaklandığını belirtenl Çirkin, bu konuda şunlan söy- ledı: "Yerfıstığının destekleme kapsamına alınması. sezon ba- şında bakanlığınuz tarafından talep edildi. Ancak Para Kredi Kurulu'ndan karar çıkmadı. Abmlar için gelen 7 milyar lira- nın yaklaşık yansını avans ola- rak üreticiye dağıtü. tlgjli ka- rarnamenin bu ayın 18'indeeli- mize alaşacağı bildirildi. Karar- nameyi alır abnaz ürün bedeli- nin tamarrunı ödeyeceğiz. Genel Müdür Vekili Vahap Çirkin, yerfısüğında yaşanan verim düşüklüğünün önünea gecilmcsı amacıyila ortaklara 30 tonu, NC-7 türü amaç ol- mak üzere 80 ton kalitelı to- humluk ile gübre ve ilaç dağıtı- lacağmı da açıkladı. miş ve birikmiş zam durumlan olrnadığını vurgularken, ka- muoyunda (geçen seneki gibi ertelenen zamlar nedeniyle biı fıyat ayarlaması beklentisi ya- ratılmaması) gereğinı defalar- ca tekrarlamışur. KİT ürünlerine bakanlıkça zam yasağı konmuş olması sözkonusu değildir.' Açıklamada, "KİT ürünleri- ne zam yapılmayacak' şekbn- de bir şey söylemenin esasen mümkün olmadığı belirtile- rek, SEKA'nın yaptığı gibi kendi ihtiyaçlan çerçevesinde KİTlerin alacağı kararlann yasalar gereği olduğu ifade edildi. Açıklamada Devlet Ba- kanı Çiller'in basın toplantısı- nda ilgili soruya verdiği yarutın ise, şöyle olduğu kay- dedildi: 'Bu yıl geçen sene ol- duğu gibi (KİT fiyatlannı erte- leyebm) diye bir politikanın içine gjrmedik. Bundan sonra- kı zamlar toplu sözleşmelerin dikte edeceği zamlar doğrultu- sunda yeniden bebrlenecek. Bugün itibanyla ertelenmiş, gecikmiş bir zam yoktur. Do- layısıyla (bu aylarda enflasyon düşük çıkıyor, ama bunlar da öncekiler gibi KtTlerdeki zamlan ertelediler, yüzde 30'- luk ayarlamalar geçen seneki gibi ocak, şubat aylannda yapılacak) sözlerinin bir an- lamı yoktur.'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle