Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15OCAK1993CUMA CUMHURfYET SAYFA
EKONOMI
Pakistan'a itfıal
kolaylığı
•ANKARA (AA)-Pakistan
menşeli pamuk ipÛğine 1991
yılı eylûJ ayından beri
uygulanan yüzde 20
oranındaki antıdamping
vergisi kaldınldı. Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarhğı'nın
bugünkü Resmi Gazete'de
yayımlanan tebliğinegöreiç
piyasaya saüş ve Türkiye'ye
ihraç fîyatı konusunda
yapılan araşürma sonunda,
damping marjı tespit
dilmediği için halen
aygulanmakta olan yüzde 20
oranındaki antidamping
vergisinin kaldınlmasına
karar verildi.
GönrûktePde
tasfîye..,
• İZMlR (AA) - Maliye ve
Gümriik Bakanlığı
Gümrükler GeneT
Müdürlüğü'ne bağlı Tasfıye
ve Satış İşletmeleri
Müdürlüğü'nce. I992yıhnda
yapılan tasfıye işlemlerinden,
148 milyar lirahk gelir
sağlandığı bildirildi. 1992
yılında yapılan tasfîye
işlemlerinden en fazla gelir
sağlanan müdürlükierin
Ankara, Edime, Izmir,
İstanbul, Adana, Erzurum ve
Diyarbakırillerindeki tasfıye
işletmeleri olduğu belirtildi.
zam
• ANKARA (ANKA)-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay
Bağ-Kur çiftçi emekli
aylıklannın yüzde 222-258
-»ranlan arasında
.lünldığını açıkladı.
Moğultay'ın yapüğı
açıklamaya göre daha önce
birini basamakta 86 bin 583
lira olan en düşük çiftçi
emekli aylığı zamla birlikte
319 bin 800 liraya yükseldi.
Altıncı basamakta 164 bin 52
lira olanemekli ayhğı 569 bin
800 liraya, 12"nci basamakta
273 bin 420 lira olan emekli
aylığı ise 880 bin 600 liraya
çıktı.
Denizyosunu
ihaleye çıktı
• tZMtT(AA)-İzmit
Körfezi'ndeki deniz
yosunlannın toplatılması için
ıhaleaçıldı.Kocaeli
;
Defterdarlığı Milli Emlak
Müdüıiüğü'nden edırulen
bilgiye göre kozmetık
sanayiinde kullanılan deniz
yosunlannın toplanmasıyla
ilgili olarak Izmit Körfezi 5
yıllığına kiralanacak.
Yunanistan'tfa
enfiasyon
•ATÎNA(AA)-
Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis,
ülkesinde enflasyonun yirmi
yıldan bu yana ilk kez 1993
sonunda tek basamakh
rakama ineceğin) önesürdü.
Demip-çeliğe
zam
• ANKARA (AA) - Türkiye
Demirçelik İşletmeleri'ne
bağlı tskenderun ve
Karabük fabrikalannda
üretilen demirçelik üriinleri,
dünden geçerli olmak üzere
>-üzde 5 ile 6 oranında
zamlandı.
Terör sigortası
• Ekooomi Servia - Güneş
Sigorta. terör olaylannı
sigorta kapsamına aldı.
Güneş Sigorta"dan yapılan
açıklamada, yangın
sigortası kapsatnının
genişletilerek terör
konusunun ihtilaflara yer
bırakmayacak şekilde
yangın poliçesine dahil
edildiği bildirildi.
Gıdada memup
sendikası
• Ekonomi Serrisi - Kamu
sektöründe kurulu gıda
işyerlerinde çalışan
memurlar Tüm Gıda-Sen
adı altında dün İstanbul
Valiliği'ne sendika kuruluş
başvurusunda bulundular.
Agjrlıkh olarak Tekel
işyerlerinde çalışan
memurlann oluşturduğu
Tüm Gıda-Sen'in 83 kurucu
•"•yesi bulunduğu ve genel
a$kanhk görevini Hasan
Hüseyin Ulucan'ın
üstlendiği bildirildi.
YrcabESİAD
üyesi
ltZMfR(CumhuriyetEge
Bürosu)-Egeli
işadamlanndan. eski Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB)eski bakanı Rona
Yırcaü Ege Sanayicileri ve
Işadamlan Demeği'ne
(EStAD) üye oldu. Yırcah,
halen Yapı ve Kredi Bankası
ileTuryağ Yönetim Kurulu
başkanlıklannj yürütüyor.
Savaş deyip aldıkları borçlan ödemeye yanaşmıyorlar
Bunlarda turizmiııyüzsüzleri• Hûkümetin YPK karanyla Körfez Krizi'nden kaynaklanan • Aftan yararlanmak için süre 31 ocakta dolmasına rağmen •
borçlannı 2 yıl ertelemesi ve dolar cinsinden 130 milyon dolarhk toplam borçlan 1,5 trilyon liraya ulaşan 399 turizm şirketinden
borcu marka dönüştürmesine rağmen, turizm şirketleri bu aftan bugüne kadar ancak 20 tanesTjCalkınma Bankası'na sadece 25
yararlanmak için eski borçlannı ödemeye yanaşmıyorlar. milyar lira ödedi.
NURSUNEREL
ANKARA - Hükümet, Yük-
sek Planlama Kurulu'ndan,
1991 yılmdaki Körfez krizin-
den etkilenen turizm şirketleri-
nin 130 milyon dolarhk borç-
lannın bir kez daha ertelenme-
sine ve borçlann ABD dolan
yerine Alman Markı'na çev-
rümesine ilişkin karar çıkardı.
Karann, Kalkınma Bankası'na
borcu bulunan 399 şirketi ilgı-
lendirdiği, ancak şirketlerin, bu
ertelemeden yararlanabilmeleri
için bu ay sonuna kadar yap-
rnalan gereken eski borçlan
ödemeleri gerçekleştirmedikleri
öğrenildi.
399'dan 20si ödedi
Kalkınma Bankası 'ndan edi-
nilen bilgiye göre şu ana kadar
399 şirketten sadece 20'si öde-
me yaptı ve yaünlması gereken
21 milyon dolarlık (185 milyar
TL) rakamın sadece 25 milyar
lirası ödendi. Turizm şirketleri-
nın bu tutumunda ••hükümet
bu borçlara yeni bir erteleme ya
da af getirebilir" beklentisinin
etkili olduğu bildirildi.
YPK'dan 21 Arahk 1992
tarihinde çıkan karar, ertelerne-
nin uygulanma koşullan üze-
rinde Kalkınma Bankası'nı yet-
kili kılıyor. Kalkınma Ban-
ın ı.>e. ertelemeyı yapabıl-
mek için şirketlere 31 Ocak
1993 tarihine değin süre
tamdığı. bu sürenin sonunda
alacaklannı tahsil edememesi
halinde "icra" yoluna başvura-
cağı bildirildi.
Kalkınma Bankası Genel
Müdürü Özal Baysal, Cum-
huriyet'in sorulannı yanıtlar-
ken, "Güçlükle temin edikn
kaynaklann bankaya geri dö-
nüşü sağlanamazsa, üstlendiği
görevleri yerine getirmekte zor-
lanır. Üstelık tanınan ikinci bir
kolaylığa rağmen, bu yükümlü-
lüğü yerine getirmezlerse, şir-
ketlerin iyi niyeti de tartışmalı
Bakanlar Kurulu'nda, 1993 yılı ekonomi vernali politikalan görüşüldü
Hükümetkemerleri sıkıyor
haıle gelir" diye konuştu.
YPK'nın 21 Arahk 1992 ta-
rihh' "Turizm kredilerinin erte-
lenmesi" başlıklı karannda,
şöyle deniliyor:
"YPK'ca, Körfez krizi nede-
niyle zor durumda bulunan
yatınmcılann Türkiye Kal-
kınma Bankası'na olan 31
Arahk 1990-31 Ağustos 1991
tarihleri arasında tahakkuk et-
miş faiz ve anapara borçlannını
tahakkuk tarihi itibanyla ABO
Dolan'na çevrilerek 11 ağustos
1992 tarihınden başlamak ve
bu tarihten itibaren altışar ayhk
taksiderle tahsil edilmek üzere 2
yıl süreyle ertelenmesi ve bu
amaçla. bankaya 100 milyon
ABD Dolan kaynak temin
edilmesi 13 Şubat 1991 tarihin-
de uygun görülmüştü. Ancak
sorunlann 1991 yıh sonuna ka-
dar devam ettiği ve sektörün bu
defa tam bir rehabiütasyona
tabi tutulabilmesi için, konu-
nun yeniden gözden geçirilerek
söz konusu karann aşağıdaki
şekilde degiştirilerek uygulan-
masına karar verilmiştir:
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Hükümet, 1993 yılında
uygulanacak ekonomi \e mali
polıtikalanna ilişkin toplantıla-
nnı sürdürüyor. Kamu kesi-
minde israfın önlenmesi için
yürütülen çalışmalar doğrultu-
sunda, Başbakanlık bir tasarruf
genelgesi yayımlayacak. SHP-
nin önerisine karşm. götürü
vergılendirme yönteminin bu
yıl da yürürlükte kalmasının
kararlaştınldığı hükümeı çalış-
malannda, uğradıklan tnlyon-
larca zarar nedeniyle kaynak
kaybına neden olan tanm satış
birliklerinin, tanmsal destekle-
me pohtikalannda devreden
çıkanlması planlanıyor.
Bakanlar Kurulu dün Başba-
kan Süleyman Demırelbaşkan-
l ğ f e i û J l dlığwçfet 4ogia^ûu Japl*ni*da$
1993 yılında uygulanacak eîo-
nomi ve malı pohtikalar üzenn-
deki görüşmelere devam edıldi.
Devlet Bakanı ve Hükümet
Sözcüsü Akın Gönen. toplantı-
dan sonra vaptığı açıklamada,
bütçe yılının başı olması nede-
niyle ülkenin en büyük sorunla-
nndan biri olan israf ve kırtasi-
yecilikle mücadeleye ilişkin
çalışmalann gözden geçirildiği-
ni belirterek "Bütçe uygulama-
sının bu ılkeler doğrultusunda
nasıl olması gerektiğinin pren-
sipleri üzerinde anlaşmaya va-
nldı. Önümüzdeki günlerde
bütçe uygulama talimatı Baş-
bakan'ın imzasıyla tüm birim-
• KAMUOA TASARRUF Baş
bakanhk. önümüzdeki
günlerde bir "tasarruf
genelgesi" yayımlayacak.
Kamununelinde
bulunan taşıtlarla
telefonlann kullanımına
ilişkin sınırlama
getirilmesi ve kamu
kesimine ait dinlenme
sitelerinin turistik
tesislere dönüştürülmesi
doğrultusunda çalışma
yürütülüyor.
• TARIMDA ARACISIZ DESTEKLEME Başbakan
Demirerin "Destekleme meblağlan köylüye
jiUa^röiyor. Aracı ye banka sigterrıi arastnda.' ,»..».
Kayboluyör" şeklinde görii^ av'iklamasından sonra
hükümet. tanmsal desteklemelerde kaynak israfına
neden olan ve trilyonlarca lira zarar eden tanm satış
birliklerini devreden çıkarmayı planhyor.
lere gönderilecek" dedi. Gö-
nen, baa işkollannda devam
eden toplusözleşme görüşmele-
riyle ilgili gelişmelerin de ele
ahndığını bildirdi. Vergi refor-
mu laslağırun en geç gelecek
hafta başında TBMM'ye gön-
derileceğini kaydeden Gönen.
parlamento gündemine sunula-
cak ve ivedilikle görüşülecek
konulara ilişkin yeni bir liste
hazırlandığmı söyledi.
Bakanlar Kurulu, kamu ke-
siminde israfı önleyici çalışma-
lar konusundaki değerlendir-
melerini dün gece yaptığı ikinci
toplantıda da sürdürdü. Ka-
munun elındekı taşıt ve telefon-
lann kullanımına kısıtlama ge-
tirilmesi öngörülen çalışmalar-
da. kamu kuruluşlanna ait
dinlenme sitelerinin turistik te-
sis olarak değerlendirilmesı
üzerinde de duruluyor.
SHP'nin •'servet beyanı getiril-
mesi" ve "menkul değerlerin ver-
gilendirilmesi" önerilennin DYP
tarafından kabul görmediği vergi
reformu çah$malannda. götürü
vergılendırme usulünün kaldınl-
ması da kapsam dışında tutuldu.
Sanayı ve Ticaret Bakanı Tahir
Köse, Cumhuriyet'in sorusu üze-
rine götürü sistemin kaldınlma-
yacağını belinirken Devlet Baka-
nı Mehmet Ali Yılmaz da götürü
vergilendirmenin buyıl yapılacak
bır düzenlemeyle kaldınltnasının
zoriuğuna işaret etti.
Tanmsal destekleme politika-
lannı da gözden geçiren hükü-
met. tanm satış kooperaıifleri
birlikleri aracıiığyla yapılan des-
tekleme alımlannın hedefıni bul-
madığı düşüncesınden hareketle.
dpiieklçme aftmlarıoda bırlıklen
flevreden çıkarnjayı planlıyor.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir
Köse, bakanlığına bağlı bırlıklcr
araalığıyla geçen yıl desiekleme
alımlan için 2 tnlyon lira harcan-
dığını. ancak bırlıklenn zarannın
7-8 trilyon lira olduğunu belırttı.
Köse. destekleme alımlannın.
birliklen devreden çıkartarak
toprak büyüklüğüne. ürün mık-
tanna bağlı olarak yapılmasını
düşündükİenni söyledi. Bırlıkle-
nn Zıraal Bankası'na olan borç-
lannın 17 trilyon lira dolayında
olduğunu belirten Köse. birlik
zararlannın destekleme alımla-
nndan çok. birlıklerin iştiraklc-
rinden kaynaklandığını söytedi.
l-YPK'nm 18. 2. 1991 tarih
ve 91/T-14 sayıh karan uya-
nnca ertelemeye tabi tutulan ve
yatınmcılann arahk 1990 ile
ağustos 1991 dönemlerine iliş-
kin borçlannı kapsayan hü-
kümlerinin devam etmesi,
2-Turizm yatınmcılannın
YPK'nın erteleme karan kap-
samı dışında kalan 31. 12.1990
öncesi borçlan ile 31. 12. 1991
tarihinde tahakkuk eden ana-
para ve faiz borçlannın 31. 12.
1992 tarihine kadar ödemeleri
koşuluyla kriz döneminde ta-
hakkuk eden ve ödenmeyen
anapara ve faiz borçlannın ta-
hakkuk tarihleri itibanyla Al-
man Markı'na çevrilerek 30. 6.
1994 ve 31. 12. 1994 tarihlerin-
de iki eşit taksitte ödenmek üze-
re ertelenmesi,
3-Bu amaçla Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarhğı'nca
bankaya 75 milyon ABD Do-
larhk borçlanma imkanutra
Sözkonusu 399 turizm şir-
ketının bundan önce çıkanlan
bir YPK karan ile ertelemeye
tabi tutulan borçlannın 55 mil-
yon dolar olduğu. o tarihte Ja-
pon Yeni cinsinden olan borç-
lannın yenin yüksek, ABD Do-
lan'nın düşük seyretmesi nede-
niyle ABD Dolan'na çevrildiği
bildirildi. Aradan geçen zaman
içinde ödenmeyen bu borçlann,
son dönemde 75 milyon dolar
artış kaydettiği, bu kez de ABD
Dolan'nın hızlı seyretmesi dik-
kate ahnarak, borçlann Alman
Markı'na çevrilmesinin karar-
laştınldığı kaydedildi.
KONUK YAZAR Prof. Dr. TEVFİK DALGIÇ
Ekonomik ve Sosyal BiümlerAra§tırma Kurumu
970'lerin başında Ankara'da TÜ- ve araştrma kuruluşları değil, bakanlıklar,
BlTAK'ta çalışan bir kaç işletme- savunma sanayii, özel ve kamu kesimine
ekonomi kökenli kişiden birisi ait işletmeler ile hizmek sektörüne ait şir-
Iidim. Değerli dostlarım Profesör
Ergun Türkcan ve Profesör Yal-
çın Tuncer ile birlikte (tabi o za-
manlar hiç birimiz akademik dünyaya katıl-
mamıştk) TÜBİTAK paraleli fakat TÜBİ-
TAK'ın yapısal özelliğinin biraz daha geliş-
miş bir yapısal çerçevesi içinde bir Ekono-
mik ve Sosyal Bilimler Araştırma Örgütü"
(ESBAK)nun ülkeye önemli araştırma
katkısı sağlayabileceğini ümitlendik, ama
blir türlü rüyalar gerçek olmadı. Şimdilerde
bu örgütü rüya olmaktan çıkaracak bazı ge-
lişmelere tanık olmaya başladık. Umarım
kuruluş hazırlıkları iyi yapılır ve ülkenin ön-
celikleri ve aratırma ihtiyaçlan hakim olur.
Kuruluş bir klikler ve parti-
zanlar yuvası değil, bilimin
objektifliği, ülkenin ncelik-
leri ve araştırma ihtiyaçlan
hakim olur. Kuruluş bir klik-
ler ve partizanlar yuvası de-
ğil, bilimin evrenselliğine
inanmış ve ülkenin çıkar-
larına yönelmiş, ülke sana-
yii ile bütünleşmiş, ülkenin
stratejik amaçları doğrultu-
sunda çabalar yapan,
araştırmalara destek veren
bir örgüt olarak ortaya çı-
kar. Kerameti kendinden veya midesi ile
bağlı olduğu politik yapılaşmadan değil de,
kendini dünyaya kabul ettirmiş, "refereed
jornals-" dediğimiz, objektif ve bilimsel
araştırma yayınlanndaki yazılarından ve
ekonomi ve sosyal bilimlere katkılarından
kaynaklanan, dürüst ve çalışkan kişilerin
elinde yönetilir. Bu konuda yurt dışındaki
değişik ülkelerde değişik araştırma ve eği-
tim kurumlannda görev almış, Türk asıllı,
çok sayıda iktisatçı, işletmeci ve toplum bi-
limciden yararlanmak gerektiği kanısında-
yım. Bu kişiler en azından Türkiye'deki bazı
araştırma ve eğitim kurumlarındaki politi-
zasyonun dışında kalmış kişilerdir göreceli
olarak onların daha yapılaşması sırasında
yurt içindeki ve yurt dışındaki benzer kuru-
luşlarla ilişki kurması ve y ayın yapması da
yer almalıdır. Kendine dönük, içine kapalı
ve daha doğmadan ölmeye mahkum bir ku-
ruluşun kimseye faydası olmaz. Bu ilişkiler
arasında sadece ülke içindeki üniversiteler
Kendine dönük,
içine kapalı bir
kuruluşun
kimseye faydası
olmaz.
ketler de dahil edilmelidir. Sadece küçük
bir elitist grubun akademik ünvan alması
için kullamlmasının doğuracağı sakıncala-
ra da dikkat etmek gerekir. Kuruluş aşama-
sında Bilim Politikası, Bilişim Teknolojisi,
Çevre Ekonomisi gibi konulann da ağırlık
taşımasına önern vermek gerektiği kanısın-
dayım. Bu yeni kruluşun bir rüya, olmaktan
çıkrılması sırasında emeği geçen herkese
teşekkür etmek de bir borçtur.
Yerinde bir yaklaşımın belirtiler. Bu tip
gelişmelerin teşvik edilmesine ve destek-
lenmesine gerek var. Bu konuda diğer TVa
kanallarının da aynı yolu izlemesini diliyoy-
rum. TV yayınlarındaki bir başka önemli ve
kutlanmaya değer gelişme,
ki ben bunu olumlu bir de-
ğişme olduğu için gelişme
diye nitelendiriyorum; o da
Inilizcede Investigatıve TV
Reporting-Araştırmaya Da-
yalı TV Haberciliği adı veri-
len olayın ülkemizde de ba-
şarılı örneklerine rastlan-
ması oldu. Hürriyet Yapımı
Arena programı başlı başı-
na bir başarı. Değerli Uğur
Dündar'ı ve bu programın
editörü, hem gazetecilikten,
hem akademik hayattan meslektaşım olan
Sayın Dr. Haluk Şahin'i yürekten kutlamak
istiyorum bu sütunlarda. TRT'de başlatılan
buna benzer bir program da ufak eksikleri-
re ve sunuş hatalarına rağmen iyiye yöne-
lik araştırmacı bir adım. Interstar'da sunu-
lan benzer bir başka program da araştır-
macı gazetecilik örneğinin başarılı temsil-
cileri, kafaları kuma gömmeaden, dünyada
olup bitenlere açık, hiç aşağılık duygusuna
ve aşırı hayranlığa kaçmadan ülkemizde
de ciddi TV programları yapabilmenin
mümkün olduğu ortaya kondu. Gerçi bu
olayları yaratabilmek için TRT Kanunu'nun
bazı boşluklarından yararlanıldı ise de, or-
taya çıkan hiç de Türk Televizyon yapımcılı-
ğı açısından küçümsenecek bir olay değil,
Yapılacak ilk iş ülkede iletişimi çağın tekno-
lojik gerçekleri ile bağdaştırmak ve yasal
yapıyı gerçekçi bir temele oturtmak. Bu da
biraz yaratıcı güç ve ülkenin geleceğine yö-
nelik bir "Çağdaş Türkiye Vision'u gerekti-
MIKRÜ
DİNÇ TAYANÇ
Bakiyye-i Osmanl!
Büyükler'den biri konuşurken duydum; Türkiye Cum-
huriyeti, Osmanlı'nın 'bakiyesi' imiş! önce tüylerimde ür-
perti... Sonra, yüreğimden beynime bir yaman alazlan-
ma... Sonra da 'ya ben yanlış biliyorsam' kuşkusu. önce
TDK'nın Türkçe Sözlük'üne sanldım. Bakiye: Is., Ar., ba-
kiyye esk. Arhk, artan, kalan, geri kalan, kalınö (Cilt 1, sf.
133)... Yanlış bilmemenin üzüntüsü (!) kapiadı içimi... De-
mek büyüğümüzün' yakışnrması ile cumhuriyet bir im-
paratorluğun kalıntısı imişü!
Derin bir soluk alıp, kendimi Gazete'nin yoluna vur-
dum. Atbğım adımların aynmında bile olmaksızın düşü-
nüyorum. Osmanlı 'dan 'kalan' ne ola ki? Devr-i Saadet'te,
Kanuni Sultan Süleyman nam padişah hazretJerinin
'vakt-i esereğine' denk gelmiş. Çağırmış Fransız' kafiri-
nin' elçisini huzuruna ve dile benden ne dilersen' buyur-
muş. Kefere bu, kaçırır mı hiç fırsati! Ticaretten hukuka,
mülkiyetten askeri desteğe kadar ne kopartabildiyse kc-
partmış... Olur mu olur. Osmanlı'da Hazine-i Hümayun'
dolmuş da taşıyor o günlerde.
Resmi tarihin bile yazdığına göre, Osmanlı'nın bu 'ih-
sanı' zamanlatüm 'Diyar-ı küffara' yayılınca, adı dadeğiş-
miş ve de kapitülasyon' oluvermiş. Işler 'tkırında' gider-
ken iyi de gün olup Osmanlı Viyana kapıları falan deyip,
almaya gittiği yerlerden toprak vererek dönmeye başlayı-
nca giderek hazine de tamtakır' hale düşmüş. Kapitulas-
yonlar ise, yayıldıkça yayılmış...
Bizim 'Kanuni'ye, Avrupalı Muhteşem Süleyman' der.
Bu Muhteşem1
lafı, Osmanlı'ya yaşattığı görkemden çok,
sanayi devriminin eşiğinden girme hazırlığındaki Avru-
pa'ya akçe ve hak olarak sağladığı kaynak'tan türemiş'
olamaz mı?
Avrupalı "sanayi devrimini gerçekleştirdiğinde, Os-
manlı artık 'savaş tazminat' ödemekten ve de sürekli top-
rak yitirmekten yorgundur. Avnjpa'nın Hasta Adamı1
la-
kabına hak kazanmasına(!) çok kalmamıştır... Köylülük-
ten kurtulamayan, sanayileşmeyi gavurluk' sayan Os-
manlı artık ihsan bahşeylediği' küffardan borç istemekte-
dir. (Alman ilk borç Ingiltere'den olup, rivayet edilir ki (!)
Dolmabahçe Sarayı nın yapımında kullanılmıştır!)
Borçlana harçlana 20'nci Yüzyıl'a giren Osmanlı, yeni
yüzyılın ilk çeyreğini bile göremeden yıkılır gider... 'Baki-
ye' olarak Düyun-u Umumiye'yi Türkiye Cumhuriyeti'ne
devrederek!
Gazete'nin önünde derin bir soluk alıp, başımı karşımt-
zdaki İstanbul Erkek Lisesi'ne çevirdim. Şimdiki eğitim
yuvası, bir zamanlar Düyun-u Umumiye'nin Osmanlı
borçlannı 'tahsil eylediği' merkezmiş... Genç Türkiye
Cumhuriyeti, Osmanlı'nın borcunu kendi 'namusu' sayıp
son kuruşuna değin, hem de aitın değeri üzerinden ode-
miş. Köylülükten kurtulup sanayi toplumu olabilme ereği-
nin tüm yükünü omuzlayarak.
Gazete'ye girer girmez, yol boyu düşündüklerimi ak-
tardım arkadaşlara. Orhan Hançerlioğlu'nun Ticaret Söz-
lüğü'nü tutuşturdular elıme Bakiye sözcüğünün yerini
Türkçemizde kalanca' sözcüğü almış. Açıklaması da Bir
hesabın alacaklı ve borçlu tutartarı arasındaki fark' şek-
linde... (Orhan Hançerlioğlu. Ticaret Sözlüğü, sf.236)
'Şimdi oldu!' diye geçirdim içimden. Elbette ki büyüğü-
müz' cumhuriyet için "Osmanlı'nın bakiyesi' derken, he-
sabın alacaklı' tarafını 'kastetmiş'(!) olmalıf!) Yoksa, du-
rup dururken (Aslında durup duran yok. Bir Osmanlı hay-
ranlığı, bir geçmişe özlemcilik sarıyor çevremizi hızlı
hızjı...) Osmanlı'yı horüatacak' hali yok ya! Osmanlı'yla
bögünkü tek benzerliğimiz, 1980lerin başından beri uy-
gulandığı sanılan serbest piyasa ekonomisi sayesinde (!)
hızla ve sürekli artan dış borçlarımızdan öteye geçemez
ki!..
Osmanlı için Anadolu insanının düzdüğü tekerleme
geçti aklımdan;
Şalvarı şallak Osmanlı,
Eğeri kaltak Osmanlı,
Eken de yok, biçen de yok,
Yemede ortak Osmanlı!
Kuşkusuz, cumhuriyette de salt yemeye ortak olmak is-
teyen ve bunu 'başaran'lar yok değil. Ama bizler, alınteri-
mizle ekmek ve emeğin karşılığını biçmek isteyenleriz...
Ana fikir: Resmi tarihlerle yanlış belletilmiş 'şanlı geç-
mişi' öve eve hortlatmak' isteyenfer çıkabilir.
Anafıkrin ana fikri: 'Hortlak' bilim öncesi çağlardan ka-
lan ve çağdaş dünyamızda ancak gülüp geçilen bir fikir
'bakrye'sinden öte değildir.
Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin raporu:
Taşeronlar anayasayıdeliyorADANA (Cumhuriyet Güney
tBcri Bürosu) - İşcınin. sendika-
sız ve görece düşük ücretle ça-
lıştınlmasını hedefleyen taşe-
ronluk sistemine Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanhğı'nın
da karşı olduğu ortaya çıktı. Bir
yıl kadar once Adana'nın Cey-
han ilçesindeki bir işyerinde so-
ruşturma yapan Bakanhk mü-
fettişlerinin, müteahhitlik - ta-
şeronluk sistemi hakkında "İşçi-
lerin Anayasadan kaynaklanan
sendikalılaşma hakkını engelle-
mek amacıyla yoğun biçimde
kullanılmaktadır" diye görüş
bildırdıgı öğrenildi.
Ankara 8. İş Mahkemesi'nin
de bir dava nedeniyle "taşeron-
luk sözleşmesi sendikasız kişile-
ri çalıştırmaya dönük ve grev
uygulamasını başansız kılma
amacına yöneliktir" diye karar
verdiği belirtildi.
Türkiye İşveren Sendikalan
Konfederasyonu (TİSK) Baş-
kam Refik Baydur'un da "tşci
sendikası ne kadar güçlüyse biz
de o kadar güçlü oluruz" görü-
şünden yola çıkarak karşı oldu-
ğunu vurguladını taşeronluk
sistemine, Çahşma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı da karşı.
Bakanhk müfettışjen Sabahat-
tin Şen ve Necdet özgür'ün, işci
çıkışlan üzerine Ceyhan'daki
Toros Gübre Fabriksında yap-
üklan inceleme sonucu hazırla-
dıklan rapprlanna "taşeron-
luk-müteahitlik uygulamasını-
nı muvazaalı ve yasaya aykın
olduğunu" yazdıklan belirlen-
di.
Asıl işveren olarak tanımla-
nan Toros Gübre ve Kimya
Endüstrisi A.Ş.'nin, sırsıyla To-
ros Terminal Servisleri A.Ş.,
Melih Müteahhitlik ve Ticaret
Ltd. Şti ve son olarak Ersay Ti-
caret adlanyla taşeron işveren-
ler çahştırdığını saptayan mü-
fettişler Şen ile Özgür, şu görüş-
leri dile getirdiler
"Müteahhitlik - taşeronluk.
özellikk 1980'li yıllann sonlan-
na doğm sendikasız ve ucuz iş-
gücü kullanmak amaayla yay-
gın olarak başvurulan hukuîci
bir düzenlemedir."
Bu hukuki düzenleme, aynı
zamanda Anayaa'dan da kay-
naklanan ticaret vesözleşme
yapma özgürlüğünün de bir so-
nucudur. Ancak, müteahhitlik
taşeronluk uygulaması,
çalıştınlan işçilein sendikası-
zlaştınlmasını amaçhyorsa,
böyle bir uygulama ya da işlem
hukuken savunulamaz.
Olayımızda aynı işi hm müte-
ahhıdin, hem de asıl işverenin
işcileri yapmaktadır.
Sermaye Piyasası Kurulu
MENKUL KIYMETLERIM GERİ ALMA (RErO)
VEYA SATMA (TERS REPO) TAAHIIÜDU İLE ALIM SAT1MI
YETKI IELGESİ
N—MrKl
• I kı«*^ı lı-r *-3 '«
Ha IH-IA. «.»fc»h*
DEHAMenkul KıymetietAj.
Mah.No: 72Kak4
*»»*»»*»««»»*j**###***»*
Sermaye Piyasası Kurulu
ALIM SAT1M ARACDJĞI YtTKİ BELGESİ
ıtib»rea "Alıa
Bu bel*« uhıbı »r«cı kıtnu, ilfılı w m u
öncv halhft *rt ralırrlâ satılaıs **ra«** pı*
Bu b*l(*, 37S4 Mrılı
•'•• Jl'ı.ci
oukhtm
î«553!'213103