27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz sahibi- Berin Nadi • Genei Yayın Yonetmenr Ozgen Acar • Genel Yayın Koordinatoru- Hikmet Çetinkay» • Yazı Işlerı Viuduru. Cdal Başlangıç • Görsel Yonetmen: Ali Acar • Duzenleme: Muslsfa Saglamer • Ankara Temsılcısi. (uneyt Arcayurefc Haber Mudurlerr Mustafa Baltray. Işık Kansu tzmır Temsılc! V.: S«rdar Kızık Adara Temsılcısi. Çetin Yiğenoglu Istanbul Haberleri- Şen»> Kılkan Dış Haberler: Ergun Balcı tş-Ekonomi Şiikran Keleoci Yun Haberleri: Mehmel Saraç Makaleler Sami Karaoren SporAbdoikadir Vucelraan Du- zeltme: Abdollah Yızıcı • Müessese Müdur V. Erol Erkul • Koordınatör Ahmet Korulsan • Muhasebe: Bulenl Mentr • ldare: huseyin Gurer • Işletme: Önder Çelik • Bilgi-işlem: Nail Inıl • Bügisayar Sislem: Myruvcl Çilcr • Reklam: Reha Işılnan Basım: Cumhuriyet Malbaacılık v« Gazeıecılik T.A.Ş. • Yayımlayan. Yeni Gün Haber Ajansı Basıft ve Yayıncılık A.Ş. Turkocagı Cad 39/41 Cağaloglu 34334 Ist. PK. 246 Istanbul Tel- 512 05 05 (20 hat). Telex: 22246, Fax. (1) 513 85 95 • Burolar Ankarr: Z Gökalp BIv lnkılap S. No !9,4, Tel: 433 II 41-47, Telex: 42344, Fax (4) 433 05 65 • İanir H. Zıya BIv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telot: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adna: Inönü Cad. 119 S. No: I Kaı: I, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78 TAKVİM I5OCAKI993 Jmsak 5.49 Güneş 7.19 öğle 12.18 Jkindil4 44 Akşam: 17.07 Yatsı.18 31 1 Davul dengi dengine" evlilikler • İZMİR(ANKA)- E\ lilıkıc başannın sırnnın e^lcrin her açıdan denk olmasındaneeçtiği bclırlendi Ege L'niversitesi Edchiyal Faküllcsi Sosyoloji Bölüınü Başkanı Prof.Dr. ÖnalSayın. 'Kentteaile kurumu vediğerkurumlar arasındaki ilışkiler" konulu araşiırmasında. kentte yjşayan aılclcnn köylerde ya^ıyan aılelcre görc c\liliklenni başamla sürdünnelerinin daha zor olduğuna işarctctti. Prof.Dr. Önal Sayın. kcntıc cvliliği ya^ıtmanın zorluklanna dıkkaıcckerken.enbüyük sıkınıının eş seçmede yaşandığınıbildirdi. Termal turizmine yogun ilgi IİZMİR(AA)-Türkiyede yaklaşık700sıcakve mineralli su kaynağı bulunduğu, bunlann ancak 190'ının faalıyet gösterdiği belirtilerek. 1992 yılı içinde bu tesislcri yaklaşık I milyon kişinin ziyaret eıtıği bildirildi. AA muhabirinin Turizm Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiyegöre, fıilen hizmet veren 190 tesisin yanısıra, belirlenen 625 yeni kaynağın 150'sindc sondaj çalışmalan siirdürülüyor. Avrupallar intihar şampiyonu • ANKARA/CENEVRE (ANKA)-Dünyada en çok Avrupahlann intiharettiği belirlendi. Dünya Sağlık örgütü'nceyayımlanan veriler. intihara en çok Avrupalılann başvurduğunu gösterdi. Bu arada, en yüksek intihar oranının Macaristan'da. en düşük oranın ise Kuveyt'te kavdedildiği belirlendi. Dünya Sağlık Örgütü"nce yayımlanan rapora göre Macaristan'da her lOObin erkekten 48.4"ü yaşamını sonaerdiriyor. Kadınlar arasında intihar oranı itibariylcde Macaristan, yüzde 14.6ileilksıradayer aiıyor. Erkekler arasında intihar olaylan oranında Macaristan'ı yûzde 41.7 ile Finlandıya izlıyor. Eski Sovyetler Birliği yüzde 32.4 ile üçüncü sırada bulunuyor. Yunanlı Avrupa Gûzeli •ATİNA(AA)-1992 Avrupa Güzeli Yunanlı Maria Çindikidu'nun aniden parlayan yıldızı. özel hayatı nedeniyle sönmeye başladı. Geçen yıl haziran ayındâ Atina'da yapılan veTürk güzeli Banu Sağnak'ın üçüncü olduğu Avrupa Güzellik Yanşmasf nda kraliçe seçildikten sonra TV reklamlannda boy göstermeye başlayan Çindikidu. Yunanistan'ın en üplü lelevizyon yapımcısı Nikos Mastoraİcis ile ilişki kurunca hayatı değişti. ' Babasıyaşındakı Mastorakis sayesinde TV dizilerinde rol alan Çindikidu. ABDdeki "Candit Camera"nın Yunanistan'a * uyarlanmasıyla gerçeklcştirilcn programda dasunuculuğasoyundu. VVootiyAllenve sevgilisi • NEWYORK(AA)-Ünlü sıncnıa sanatçısı Woody Allen'ın. sinema oyuncusu sevgilisi Mia Farrow"un evktlık kızı Sonn-yı Previn ile diğer çocuklannın önünde seviştiği öne sürüldü. Farro\v"unavukatı. Allen'ın çouıklannı ziyarclctrne hakkını elde etmck için açtığı davanındünküoturumunda. 7 yaşındaki Dylanın polise verdiği ifadede. kardeşi Satchel ile birlikte Allcn vc Sonn-y ı Previn'i sevişirken gördüklerıni söylediğini aktardı. Avukatın \ erdiği bilgilcre göre, Allen ve Soon-yı Previn çocuklara önce uzaklaşmalannı söy lediler ancak iki çocuk daha sonra çiftin sevişmesine tanıkoldu. Bektronik kiıHHilc • LONDRA(AA)- Bilgisayarlar, scyyar telefonlar, radyo.TV ve diğer elektronik aygıtlardan çıkan elektro-manyetik dalgalann giderek artan ölümcül kazalara yol açtıklannı bildirildi. İngilizTcknoloji Bakanı Edvvard Lcigh. şirketleri, çevrede giderek çoğalan elektronik aygıtlardan kaynaklanan kazalara karşı uyarmak amacıyla bir kampanya başlatarak tehlikeler hakkında bilgi \erdi. Türkiye'de 10 bin kişinin üzerinde organ nakli bekleyen hasta var Bir organ, bir yaşam!^Sr^ T^ zaman kimin hayırsever olup ZAFER AKNAR Organ naklinde, doğmamış çocuğa yürütmeyi öğretmeye çalışıyonız. Yapılan araştırma- lar yurttaşlann yüzde 85'inin organ nakline olumlu bakması- na karşın bağış oranının binde 10'u geçmediğini gösteriyor. Tüm bu olumlu-olumsuz et- kenlerin biraraya gelmesiyle, Türkiye'de 2162 si böbrek ol- mak üzere. 172 kalp 14 pankre- as, 8 karaciğer ve 20 kemik iliğj hastası.organ ve doku nakli bekliyor. Bunlar sadece nakil bekleyenler, hastalann sayısı ise daha korkunç boyutlarda. İsta- tistiksel bir çalışrna yapılmama- sına karşın sadece böbrek hasta- lannın sayısının 35 bin olduğu tahmin ediliyor. Bu rakama karşıhk böbrek nakli yapılan hasta sayısı yılda 80 civannda. Şaşırtıcı anket sonuçlan Hasta sayısının ürkütücü bo- yutlara ulaşmasına karşın. or- gan nakliyle ilgıli yapılan an- ketlerde şaşırücı sonuçlar orta- ya çıkıyor. Bursa ve çevresinde Uludağ Üniversitesi'ince rast- gele örnekleme yöntemiyle 1030 kişi arasında yapılan an- ket, insanlann organ nakline olumlu baküğını gösteriyor. 521 kadın ve 509 erkek erkeğin katıldığı ankete göre; 520 kişi öldükten sonra organını bağış- lamayı düşünüyor. 347 kişi ise organ bağışla- maktan yana değil, 163 kişi de kararsızhk yönünde düşüncesi- ni açıklıyor. Organ nakline olumsuz görüş bildirenler ne- denlerini: vücudunun parçalan- masına razı olmama. dini açı- dan sakıncah ve organlann öte- ki dünyada lazım olacağı şek- linde açıklıyor. KAMOY'un Türkiye genelinde yapürdığı araştırma ise halkın yüzde 85"- inin organ nakline olumlu baktığı yönünde. Ancak, "Ne- den organ bağışında bulun- madınız, ya da bulunmayı dü- şünmüyorsunuz?" sorusuna yûzde41.6 oranında kişi "Nere- ye başvuracağımı bihniyonım" demiş. Diğer oranlar ise şöyle: Düşünmedim. yüzde 23.3. Dine aykın. yüzde 12. Sağlık şartlanm uygun değil, yüzde 8.8. Öldükten sonra organlanm yerinde kalsın, yüzde 4.3. Di- Prof. Dr. Mehroet Haberal •Türkiye Organ Nakli Vakfı Başkanı Prof. Mehmet Haberal, organ bağışının arttınlması için yeni bir yasaya gerek olmadığını, yürürlükteki yasanm birçok ülkeden daha gelişmiş olduğunu savunuyor. • Sağlık BakanlığYnca yapılan bir araştırmaya göre 1975 yılından günümüze 2294 böbrek, 36 karaciğer, 7 kalp nakli gerçekleştirilmiş. 92 yıhnda 2162 böbrek nakli bekleyen hastalann bu durumda nakil yaptırabilmeleri için 17 yıl beklemeleri gerekiyor. 21 merkezvar Organbağışıiçinbaşvımdacak yerler Organ bagışlamak için başvurulacak tnerkez vuruyapabilirier. Bağış yapacaklar merkezlerde bir form doMururarak iki şahiUe biriikte bu formu iınzalıyor ve bunun karşıhgında bağış yapan kişiye hangi organlan bağışladığına dair bir kart veriliyor. Organ bagışı yapanlann bu kartlan süreklı oiarak yanlannda taşunalan gerekiyor. Türkiye'nin çeşiüi bölgeJerindc bağış yapılacak merkezİer şuniar: Türk Böbrek Vakfi, Göznurunu Koruma Vakfı, Türk KalpVakfi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Çapa Tıp Fakültesi. Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfi, Antalya Tıp Fakültesi, Bursa Uludag Tıp Fakültesi, Ankara teai Sina Hastanesi, Ankara Hacettepe Tıp FaküJtesi, Ankara Trafik Hastanesi, tzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Güîhane Askeri TıpAkademisi,Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Atatürk Cniversitesi Tıp Fakültesi, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, KaradenizTeknik Üniversitesi Hastanesi veAnadolu Üniversitesi Tip Fakültesi. ğer. yüzde 10. Sağlık Bakanlığı Organ Nak- li Şube Müdürü Dr. Orhan Po- lat anket sonuçlanna bakarak olumlu bir görüş bıldirmenin zor olduğunu belirtiyor, Dr. Polat. konuya yaklaşımını şu şekilde açıklıyor: Yeterli organ yok "Anketlerde herkes organ baâşına olumlu baküğını söy- lüyor. Ama organ naklinin az yapılmasının nedeni yeterli or- gan bulunamamasından kay- naklanıyor. İnsanlar bu konu- da biraz gevşek davranıyor. Bana dokunmayan yılan misa- li, kendi başlanna gelmeden ko- nunun önemini kavrayamıyor. B ii b k l k i k i bildirmelerini söyledik. Bu uy- gulama Kasım 1992'den itiba- ren başladı. tki aylık çahşmalar bile ülkemizde 10 binin üzerin- de organ nakli bekleyen hasta olduğunu gösterir nitelikte." Yine sağlık bakanlığınca yapı- lan bir araştırmaya göre 1975 yılından günümüze 2294 böb- rek, 36 karaciğer, 7 kalp nakli gerçekleştirilmiş. 92 yıhnda 2162 böbrek nakli bekleyen hastalann bu durumda nakil yaptırabilmeleri için 17 yıl bek- lemeleri gerekiyor. Kalp nakli bekleyenlerde ise bu süre 200 yıla kadar çıkıyor. Bu ola- ğanüstü rakamlan ve anketleri organ nakliyle ilgili çahşmalar yapan dernek ve vakıflar nasıl yorumluyor? Organ Nakli Hastalan Da-Bunun için bakanhk oiarak eği- tim programlan hazırhyoruz. yanışma ve Sosyal Yardımlaş- Elimizde istatıstiki bilgi eksikliği ma Derneği Başkanı Mustafa de var. Şimdı doktorlara zorun- Dursun özsağlam. yan takma lu oiarak bu tür hastalan bize kalpli ve Amerikah bir bayanın böbreğini taşıyor. özsağlam, yasada yapılacak küçük bir ters-yüz etmeyle konunun bü- yük ölçüde çözüme kavuşaca- ğını vurgulayarak. şunlan söy- lüyor: "ABD ve Ingiltere bu konu- da en ileri ülke durumunda. Geride kalan Belçika ve ftalya gibi bazı Avrupa ülkeleri de var. Belçika bu açığını zorunlu or- gan bağışı yasasıyla gjdermiş. Yani insanlar doğuştan organ bağışlamış sayılıyorlar. Organ bagışlamak istemeyenler baş- vuruda bulunuyor ve organ bağışlamadıklanna dair kartla- n onlar taşıyorlar. Yani bizdeki uygulamanın tersi. Bu yasayı biz daha önceki hükümete sun- duk onlar geleneklerin buna uygun olmadığını söylediler. Oysa organ nakli konusunda diyanet işlerinin bile onayı ahn- dı. Biz yine konuyu bakanlığa götüreceğiz. Bu yasa çıkarsa o hayırsever olup olmadığı ortaya çıkacak. Biz Belçika'daki yasayı Türkçeleşti- rip bakanlığa verdik. Yanıtlan- nı önümüzdeki aylarda alaca- Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise organ nakli ko- nusuna daha karamsar bakı- yor. Erk, Türkiye'de 35 bin do- layında böbrek hastası oldu- ğunu belirterek, "10 bin dola- yında cihaza bağımJı böbrek hastası var. Bunun 6 bini dializ makinasından yararlanıyor, di- ğer 4 bin ise kaderine terk edil- miş. 3 bin 500 hastada böbrek nakli bekliyor. Yılda yapılan böbrek nakli ise 80-90 civann- da. Durum böyle olunca insan- lar Rusya ya da Hindistan gibi ülkelerde çareyi anyor. Bunun ne kadar sağhİclı olduğu ise tar- tışılır. İnsanlann organ nakline nasıl baktıgına gelince. şimdiki prosedür gereği 4 uzman hekim hastanın beyin ölümüne karar verecek. Daha sonra hastanın yakınlannı nakle ikna etmek gerekiyor. Bu ise daha zor bir durum. Çünkü hasta yakını be- yin ölümüne inanmıyor. Kalbi çahşıyor belki yaşar dıyor. Has- ta yakının buna ikna edilmesi çok zor. Bu biraz da egitimden geciyor"' diyor. Yürüıiükteki yasa iyi Türkiye Organ Nakli Vakfı ve Türkiye Organ Nakli ve Ya- nık Tedavi Merkezi Vakfı Baş- kanı Mehmet Haberal ise or- gan bağışının artünlması için yeni bir yasaya gerek olmadığı- ru ve yürürlükteki yasanın bir- çok ülkeden daha gehşrraş ol- duğu görüşünü savunarak,şun- lan söyledi: "Toplumumuzda esas olan konuya inanılmasıdır. Ben bu konudaki çalışmalanma 1975 yıhnda başladığım zaman top- lumumuzun, hekimler dışında organ nakline bu denli sıcak ba- kacağını ve ilgi göstereceğinin düşünseydim, biraz daha rahat hareket ederdim. Esas sıkınü bazı kurumlarda müesseselerde vardır. birtakım kişisel prob- lemler nedeniyle bu iş istenilen düzeye ulaşamamıştır. Bu şekil- de yasa bahanesiyle ortaya çı- kanlara soruyorum. Ne İcadar iyi yasa çıkanrsanız çıkann o yasa kötü ellerde hiçbir fonksi- yon göremez hale gelebilir. " Haber Merkezi -165 milyon yıl boyunca dünyada hakimi- yetlerini sürdürdüler. Sonra gi- zemli bir biçimde yok oldular. Rüyalanmızı süsleyen bu dev yaratıklar nasıl yaşıyorlardı? Niçin bir anda yok oldular? Bi- lim yüz elli yıldır bu sorulann yanıtlannı araştınyor. Dinozorlann dünyada 165 milyon yıl hüküm sürdüklerini biliyoruz. Yaklaşık 230 milyon yıl öncesinden 65 milyon yıl öncesine kadar yaşadılar. Bu- güne kadar bilim adamlan 350 dinozor türü buldu. Bunun yansını son yirmi yıl içinde keş- fettiler. Ancak bulunan bu tür- lerin. varolanlanr. yalnızca bir kısmını temsil ettiği sanılıyor. Bilim adamlahnın kısa bir süre önce Arjantin'de bulduk- lan bir kafatası ilk dinozorlann neye benzediklerini ortaya çıkarttı. Bundan 228 milyon yıl önce yaşayan ilk dinozorlar in- sanlan korkutamayacak kadar küçüktü. Sayılan da oldukça azdı. Türlerin yok oluşu Dinozorlar dünyayı nasıl ele geçirdi? Bütün bildiğimiz, bun- dan yaklaşık 210 milyon yıl önce, Triyasik dönemin sonuna doğru gezegenimizde olağanüs- tü bir şey oldu: Türler yok oluş sürecine girdi. Birçok tür tama- men yok oldu, timsaha bcnze- yen dev canlılar varhklannı sür- dürernedi. Bilim adamlan, bu yok oluş sürecini önce yere çarpan bir göktaşının neden olabileceğini düşündü. Ama, tarihleme çalış- malan bu varsayımın yanhş ol- duğunu ortaya çıkardı. Şimdi bilim adamlan, yok oluşun ik- limdeki ciddi bir değişimin so- nucu olabileceği üzerinde duru- yor. Dünyadaki kıtalar o za- man Pangea adındaki tek bir kıta halinde toplanmışü. Kıta- lar aynlmaya başlayınca, vol- kanik hareketler, dağ ve deniz oluşumlan başladı. Bütün bun- Dinozorlar yaşasaydı ne olurdu? Bilim adamlan, o günkü dev yâpılanyla dinozorlann bugülı varhklannı sürdüremeyeceklerini düşünüyor. Yeterince hareketli : olamayacaklardı. Bugün, dinozorlannvarlığıru koruduğunu söyleyen bilim adamlan var. Bugün dinozorlar yaşasaydı ne olurdu? Yeterince hareketli olamayacaklardı. lar hava koşullannı ciddi bir bir çimde etkiledı. Bu dönemde yaşayan türler yok olunca, dinozorlar ortaya çıktı. Dinozorlann yükselişinin nedenlerini anlamak zor, çün- kü 208 milyon yıl ile 157 milyon yıl öncesi arasındaki dönemden kalma fosil yönünden zengjn çok az taş var. Bu dönemden kalma en çok taş Çin'de bulu- nuyor. Çince'de 'Konglong' hem dinozor, hem de 'korkunç ej- derha" anlamına geliyor. Yüzyıllar boyunca, Çinhler topraklannda bulduklan dev boyutlardaki kemiklerin hepej- derhaya ait olduklannı sandı. Paleontologlar, dinozorlan başhca iki gruba ayınyor: Kal- ça yapılan kertenkeleye benze- yen saurischianlar ve kalça yapısı kuşa benzeyen ornithisc- hianlar. Bu iki grup birbirlerin- dan ayn ayn evrim gösterdi. Saurischiarf grubu en çok tanınan türleri içeriyor. Dev, dört ayaklı, uzun boyunlu, bit- ki yiyen sauropodlar ya da et yi- yen theropodlar bunlardan iki- si. Vejetaryen olan ornithischi- an grubu ise iki ayakhydı. Arjantin'de bulunan dino- zorlar saurischian grubuna giri- yor. Bu fosiller, dinozorlann evriminin bundan 225 milyon yıl önce başladığını ortaya ko- yuyor. Bu ilk dinozorlann ba- caklan vücudanna göre uzun- du ve hızh hareket edebiliyor- lardı. Başlangıçtakı küçük dino- zorlar, zaman içinde evrim gös- tererek devleşti. Bilinen en iri dinozorlardan biri yaklaşık 50 metre uzunluğunda olan Seis- mosaurus. Bu adı, dört dev ba- cağının üzennde yürürken, yer sarsıntısına benzer bir gürültü çıkartması gerektiğı için akh. Boynu 15 metre, kuyruğu 25 metre uzunluğundaydı. Bu dev dinozorlar, çok bü- yük olduklan için uzun süre bir şey yemeden dayanabiliyor- lardı. Uzun kuyruklan ve bo- yunlannda yağ depoluyorlardı. Aynca soğuk kanlı olduklan için altı tonluk iki fıl kadar ye- mek yiyip yüz tonun üzerinde bir kiloya ulaşabiliyorlardı. Goktaşmın etkisi Dinozorlar. bundan 65 mil- yon yü önce tamamen yok oldu. Bunun nedeninin Meksi- ka'daki Yucatan bölgesine dü- şen dev bir göktaşının neden olduğu sarulıyor. Bu çarpma- dan sonra dünyada iklim değiş- ti. Çarpmanın oluşturduğu so- ğuk kara toz bulutu önce bitki- lerin, sonra da bitkilerle besle- nen canlılann yok olmasına ne- den oldu. Bugün dinozorlar yaşasaydı ıe olurdu? Biüm adamlan, o jünkü dev yâpılanyla dinozor- lann bugün varhklannı sürdü- remeyeceklerini düşünüyor. Yeterince hareketli olamaya- caklardı. Zaman içinde, bitkiler diken ve kimyasal savunma mekanizmalan geliştirdi. İnsan ise yaşayan her şeyi tehdit edi- yor. Çağdaş ekosistem, dino- zorlan güçsüz bırakacaktı ve gelişmelere ayak uyduramayıp yok olacaklardı. Bugün, dinozorlann varhkla- nnı koruduklannı ileri süren bih'm adamlan var. Son on yıl içinde, kuşlann dinozor aile ağacırun üyesi olduklan iddia edüdi. Berkeley'deki California Üniversitesi'nden Kevin Pa- dian'ın dediği gibi 'Dinozorlar yok olmadı. Bahcelerimizde şa- kımayı sürdürüyor'. Müstakbel imparatoriçe prangaya vınıddu • Masako, mayıs aymda Prens'le evlenince işini bırakıp 'sarayının kadıru' olacak, resmi ağaç dikme ve kağıt katlama törenlerine katılacak. Masako'nun kariyerini bırakmak zorunda oluşu, zaten iş dünyasmda ve devlet dairelerinde erkeklerin hakim olduğu bir dünyada zar zor bir yerlere gelmeye çalışan Japon kadınlannın tepkisineyolaçtı. Son on yıl içinde, kuşlann, dinozor aile ağacının üyesi olduklan iddia edildi Nereden çıktı budinozorUnr? Haber Merkea - Japon Ve- liaht Prensi Naruhito geçen hafta evleneceği kadını seçtiği- ni açıklamıştı. Gelin adayı iyi eğitim görmüş, Dışişleri Ba- kanlığı'nda başanh bir iş ya- şamı olan, üç yabancı dil bilen 29 yaşındaki Masako Ovada. Japon kamuoyu, başlangıçta Prens'in eş seçimini çok olum- lu karşıladı. Ancak, başanh bir iş kadını olan Masako'nun evlenip sarayına kapanacak olması tartışmalan alevlendir- di. Masako, babası dışişlerinde görevh' ol- duğu için yaşamının yansmı yurtdışında geçirmiş, Harvard ve Oxford üni- versitelerin- de okumuş, İngilizce, Fransızca ve Almanca bi- liyor. Prens gibi tenis oy- namayn ve kayak yap- mayı sevi- yor. Masa- ko, ba- basının Dı- şişleri Ba- kanı Yardımcısı olmasuun da etkisiyle bugüne ka- dar önemli görevler üst- lenmiş. Ba- kanlığın Kuzey Amerika bölümünde çalışan Ma- sako, ABD ile Japonya arasındaki en duyarh ti- caret itila.fi olan yan- iletkenler konusunda politika be- lirleme çahş- malanna katılmış. Masako, mayıs Prens'le evlenince işini bırakıp 'sarayının kadını' olacak, res- mi ağaç dikme ve kağıt katla- ma törenlerine katılacak. Ma- sako'nun kariyerini bırakmak zorunda oluşu. zaten iş dün- yasmda ve devlet dairelerinde erkeklerin hakim olduğu bir dünyada zar zor bir yerlere gelmeye çalışan Japon İcadın- lannın tepkisine yol açtı. Basında Masako "süper- kadm'" oiarak lanse edildikten sonra, bir iş kadını "İşini bıra- kacağına inanamıyorum" di- yerek üzüntüsünü dile getirdi. Kadınlann son birkaç yıldır iş dünyasmda yükselmelerinden endişe eden bazı erkekler ise Masako'nun seçiminin doğru olduğuna inanıyor. Bir işa- damı, "Japon kadınlan onu izlemeli, kadınlar iş için yara- tıhrıadılar" diyor. Öte yandan. Masako'nun evlilik önerisini kabul etmesi. Japon halkı ile kraliyet ailesi arasındaki duvann yıkılacağı Masako işini bırakacak. umudunu yaratu. Kraliyet ailesinin halkla ilişkilerini Kraliyet Ailesi Ajansı adh bir kamu kuruluşu yürütüyor ve basına bilgi vermemek konu- sunda çok katı davranıyor. Birçok Japon. Kraliyet ailesi- nin kendiierine daha yakın ol- masını istiyor ve İngiliz krali- yet ailesini ömek olarak göste- riyor. Bir süre önce, ajansın katı tutumunu sergileyen bir olay tarüşmalara yol açmıştı. Veli- aht Prens'in kardeşi Prens Akişino'nun düğün törenin- den önce, ge- hn adayı da- madın alnına düşen saç- lannı düzelttı ve bir foto- muhabiri bu anı görün- tüledi. Ajans, ortahğı aya- ğa kakhran»'- bu izinsiz ı toğrafın yayımlan- masmı ya- sakladı. Ajans, Ve- lıaht Prens'in gelin araması sırasında da katı bir tu- tum sergile- miş, basının bu konuda haber yaz- masını ya- saklamışü. Washington Post Gaze- tesi haberi verince evh- lik hanr- hklan duyul- muştu. Ptens, kra- liyet ailesi ve halk arasın- da daha yakın bir iliş- ki olmasını istiyor ve aşın güvenlik önlemlerin- den yakını- yor. Örneğin, sarayın du- varlan ar- ayında kasında Prensin yaşamını ser- gileyen bir filmde. Prens ko- şarken arkasından bir polis ordusunun kendisini izlediği görülüyor. Japonya'da krah'yet ailesin- deki bu evülikten herkesin beklentileri başka. Ekonomik durgunluğun sürdüğü ülkede, işadamlan kraliyet ailesindeki evliliğin tüketici harcama- lannı arttıracağım umut edi- yor. Imparator Akihıto 1959 yılında Mişiko ile evlenirken televizyon satışlannda patla- ma olmuştu. Bugün Japon- lann televizyonlan var. ancak işadamlan, kraliyet ailesinde- ki bu evliüğin fıyatlan çok pa- halı olduğu için fazla ilgi gör- meyen yüksek tanımh televiz- yonlan pazarlamak için en uy- gun zaman olduğunu düşü- nüyor. Aynca, anı eşyalan sa- tışlan ve evlenenlerin sayısın- daki artışın tüketim harca- malannı 230 trilyon h'ra yük- seltmesı bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle