27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK1993 PERŞEMBE HABERLER ÖzalABD'ye gidiyop . •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) •<Tumhurbaşkan) Turgut Özal. 24 ocakta ABDyegidecek. Özal'ın yeni ABD Başkanı Bill Ginton'la görüşmcsi için yapılan girişime henüz_yanıt gelmediği bildiriliyor. Ozal'ın 29-30 ocakıayapılacak olan Türkiye'nin Amerikalı Dostlan Dernegi Genel Kurulu'na katılacağı, aynca çeşitliüniversiteve kumluşlarda Türkiye'nin yaktn çevrcsindeortaya çıkan uluslararası sorunlar konusunda konuşmalar yapacağı bildiriliyor. Özal'ın daha sonra Houston kcntine uçarak sağlık kontrolündcn gececeği bildiriJiyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Filiz Dinçmen, Cumhurbaşkanı ilc ABD"yegidecek olan heyeünhenüzbellı olmadığını bu nedenlc Dışişleri Bakanı Hikmel Çetin'inde, ABD'yegidip gitmeyeccğinin hcnûz bclli olmadıöm sövledi. Karadağ'a işkence iddiası • İç Politika Servisi - Avukal ŞcrefTurgut, Türkiyc Devrimci Komünist Partisi opcrasyonu ncdcniylc gözaltına alınan Şengü) Karadae'ın yaşamından etndişeduyduğunu belirtıi. Avukat Turgut. müvekkilinin 8 ocak günü gözaltına alındığını, 12 ocak günüde DGM Savalığından izin alarak Karadağile görüşmek için Terörle mücadelc Şubesi'ne gıuığıni bclirtcrek şuaçıklamayı yaptı: "Ancak 'Bariyer' olarak tabiredilen konlrol nokıasındaki görevlilcr Şubeylc telofon görüşmcsi sonucu Ilgili timin bütün geceçalışmasıf?)' gibi anlamsız ve gayri hukuki bir gerekceyle polıslerin bulunmadığını ve bu nedcnlc görüşmcme izin verilmeyeceğini söylediler. Bunun üzenne tekrar DGM'yc başvurarak müvckkilimın işkence görüyor ya da görmüş olab)leccği nedeniyle gözaltında sağlık konirolü yapılnıasını ve avukat görüşünün yapılabilmesi için tekrar gerekliemrin verilmesini lalepcttim. Ancak bu istemim kabul edilmedi." Doğalgazyangını • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazi M ustafa Kema) Bulvan'nda mctro çalışması yapılan alanda dün doğalgaz sızmtısı nedeniyle yangın çıktı. Yangın iki saatte söndürülebildi. Görgü tanıklanndan alınan bilgiyc göre. Gazi Mustaf Kemal Bulvan üzcrinde Koçöğrenci yurdu karşısındaki mctro alanında çalışma yapan bir iş makinası kepçesı ile doğalgaz boruhattındadclikaçtı. Bu deliğin üzenni loprakla kapatarak.çalışmasını sürdürcn makinanın egzozundan çıkan bir kıvılcım patlamaya neden oldu. Olayda. iş makinası da alevlcrarasında kaldı. Tanıklar, dün dc aynı yerde birsızınlı meydana geldiğini vcyine üzeri loprakla kapatılarak.çalışmanın sürdürüldüğünü kaydettiler. Çıkan yangın bir anda büyürken. ıtfaiyeekiplcri yoğun bir şekilde alevler üzerinde su sıkmaya başladılar. Ancak, bu sırada gazakımının kesilememesi yûziinden iki saat kadar süren çalışma sonunda yangın tüplerinden sıkılan köpük ve tozlarla alevler tamamen söndürülebildi. Pnof. Dr. Özdoğan öldû • Haber Merkezi - Prof. Dr. İhsan Özdoğan vefat etti. Ülkemizdejeofiziği ilk kuran bilim adamı Prof. Dr. İhsan Özdoğan önceki gece Istanbul'da vefat etti. 1913 Kastamonu doğumlu olan Prof. Özdoğan Fizik eğitimini MEB bursu ile Fransa'da Nancy Üniversitesi'nde yaptı. 1937'deİÜFenFaküItesi Fizik Kürsüsü'nde asistan olarak akademik hayatına başlayan Özdoğan, 1950'de doçent olduktan hemen sonra UHESCO bursu ile Paris Jeofizik Ensütüsü'ndeve Göttingen'de iki yıljeofizik eğjtimi gördü. Döndükten hemen sonra da Jeofizik Enstitüsü'nü kurdu. Prof. Özdoğan emekii olduğu 1983"e kadar bölüm başkanı olarak görev yaptı. İhsan Özdoğan, Türkiye Milji Jeodezi ve Jeofizik BirliğTnin kuruculanndandı ve Jeomanyetizma ve Aeronomi Bölümii Milli Temsilcilıği yaptı. Hazırlananparti program taslağında 'SHP devletçidir' ilkesi esnekleştirildi Yeni ilkesosyaldevletçîlikİç Politika Servisi -SHP'nin program taslağı tamamlandı. Taslakta, '•SHP devletçidir" ilkesi "SHP. sosyal devleti kur- ma ve geliştirme anlamında devlelçidir" şeklinde esneulirken, laiklik ilkesine de "SHP, devlct işlenni din temeline da- yandırmaz" maddcsi eklendi. "Karma ekonomi" sözcüğü de kaldınlarak yeri- ne "sosyal piyasa ckonomisi" geıirildi. Önümüzdeki günlcrde lartışmaya açıla- cak olan taslak yeni bir düzenlcmeden sonra 20 şubatia Tüzük ve Program KuruJtayı'na sunulacak. Programm gi- rişinc "Sosyal dcmokrasinin tcmel ilkc- leri ve 6 ok" alındı. Birincı bölümdc, 'sosyal dcmokrasinin lemel ilkeleri' baş- lığı alunda özgürlük, eşiılik. sosyal ada- lcl, dayanışma ilkeleri anlatıldı ve de- mokrasi ile sosyal demokrasinin tarifı yapıldı. İkinci bölümdc, "sosyal demok- rat olarak amaçlanmız' başlığı ycr aldı. Üçüncü bölümde ise 'SHP'nın uygula- malannın lemcl yaklaşımlan" ifadeedil- di. • SHP'nin yeni program taslağında laiklik ilkesine de "SHP, devlet işlerini din îemelinedayandırmaz" maddesi eklendi. "Kar- ma ekonomi" sözcüğü yerine "sosyal piyasa ekonomisi" getiril- di. Önümüzdeki günlerde tartışmaya açılacak olan taslak yeni piyasa ekonomisi içinde gerçekieşeceği- bir düzenlemeden sonra 20 şubatta Tüzük ve Program Kurul- ncinamr" şeklinde ifadeediidi. tayı'na sunulacak. halkın yaranna kullanılmasının. sana- yileşmenin vc kaJkınmanın hızlandınl- masının, dcmokraiık ve katılımcı bir planlama ve rekabelc dayanan sosyal Programın dinamik ve sürekli tartışı- lan bir yaptya kavuşturulması amacıyla da "öncclikli hedcfler" adı altında baş- ka bir bölüm oluşturuldu. İşsizlik. Gü- ncydoğu sorunu, laiklik, özelleştırme gibi konulann ycraldığı bölümün her kurultayda günün şartlanna göre dcğiş- lirilerek programa dinamizm kazandı- nlması amaçlandı. Programda lemel değişiklikler yerine çağdaşlaştırmaya öncm vcrildiği görül- dü. SHP Genel Sekrelcri Ccvdet Selvi, programda "dünyadaki gclişmclere uy- gun, sosyal devlct, hukuk devleti" anla- yışını vurguladıklannı belirtti. Progra- mın hazırlayıcılanndan Prof. Tevfik Çavdar da, laslakJa,lemel değişiklikler yapılmadığjnı programın günün koşul- lanna göre çağdaşlaştınldığını bildirdi. Yeni program taslağı Mcrkcz Yürüı- me Kurulu'nda görüşülürkcn, 'devletçi- lik' ilkesi tartışma konusu oldu. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'nün müda- halesiyle ilkedc csneklik yapıldı. "SHP. devlelçidir" ilkesi gcnişlclilcrck, "SHP. sosyal devleti kurma ve geliştirme anla- mında devletçidir. SHP, devlel eliyle bi- reyi zengin eime ve kamu kaynaklannın devlctçilik adı altında toplum alcyhinc kullanılması biçiminde süre gelen bu- günkü uygulamayı reddeder" dcndi. Erdal İnönü'nün karşı çıkmasıyla "kar- ma ekonomi" sözcüğü de kaldınlarak yerine "sosyal piyasa ekonomisi" geti- rikJi ve "SHP, ülke kaynaklannın en ve- rimli biçimde değerlcndirilmesini ve Aynca laiklik iikesindeki "devlel ve din işleri ayndır" tarifı aynen kabul cdi- lirken, "SHP, devlet işlerini din tcmclinc dayandırmaz" terimi eklendi. Taslakta yeralan 'kamu kcsiminin ekonomidcki işlevi' bölümündc ise ka- mu işletmelerinde verimlilik ve karlılık csasına göre harckcl cdilmcsi öngörüldü vc dcvleıin halka karşı sorumluluğu vc görevlcri üzcrinde duruldu. Devletin, 'tc- mel sosyal ve ckonomik altyapıyı sağ- lamak. loplumca gereksinim duyulan vc çeşiüi nedcnlcrlc özel girişimcilcr larafı- ndan sağlanamayan mal ve hizmetlcri üretmek, bölgeJer arası dcngcsizlikleri gi- dermek amacına yönelik yatınmlan ger- çekleşüfmek, tekelci eğilimleri önlemck, ileri tcknolojilere öncclik ctmck için' baa ekonomik alanlara doğrudan müdahak cdcbilcccği vurgulandı. KAMF.RA KUŞATMASI: Başbakan DemireP konuşurken telcvizyon kameralarının arasında adeta kayboidıı. Demirel, Dalan'ın ' k Bu koalisiyon yürümez" sözlerini değerlendirdi: BeniDalan'lakarşıkarşıya getirmeyinANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başba- kan Sülcyrnan Demirel, DYP rstanbuf Milletvckrli Bedrettin Dalan'ın "Bu koalis- yon yürümez. DYP-ANAPiklidan kurul- malı"sözlerinideğerIcndirirken,"Arkadaş- lanmızın üzcrinde bir ipotck yok.düşüncc- sini söylüyor. Bcni Sayın Dalan ile karşı karşıya gcıirmeyin. kcndisi benim arka- daşım" dcdi. Demirel. Bedreııin Dalan'ın Mrgazctcdc yayınlanann "Bu koalisyon yürümez. DYP-ANAP iktidan kurul- malı" içcrikli açıklamasının sorulması üze- rinc, "Sayın Dalan. benim siyasct arka- daşım. Arkadaşlarımızın üzcrinde ipotck yok. düşünccsini söylüyor" dcğcrlcndir- mcsinı yaptı . Bir başka soruyu yanıtlar- kcn, DPTeski müsteşan Ali Tigrel'in ken- disinden daha öncc *andcvu istediğini ve bir nezakei ziyarcündc bulunduğunu söy- lcycn Demirel, Tigrel'c bir görcv tcklifi yapılıp yapılmadığı sorusuna, "Sayın Tig- rcl iyi yeiişmiş bir insandır. Dcdesi AP Di- yarbakır cski rnillctvekiliydi. Çok değerli bir insandı." diye konuşlu. Ozden'e destek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ın son olarak "Ana- yasa Mahkemesi Başkanı gö- rcvini kötüye kullanıyor" söz- leriyle alcvlenen Özal-Özden çalışması, yüksek yargıda gö- rev yapan hukukçular arası- nda rahatsızlık yaraltı. Yargı- tay 4. Ccza Dairesi Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk, Cum- hurbaşkanı özal'ın hukukçu- lan "şer cephesine mensup olanlar, olmayanlar" diye ikı- yi ayirmasını cleştirdi. Selçuk, Cumhuriyct'c yapüğı apkla- mada şunlan söyledı: "Yüksek yargı organında görcv yapan biryargıç olarak. Sayın Cumhurbaşkânı'nın Anayasa Mahkemesi Baş- kanı Özdcn hakkındaki açı- klamalannı dchşct'c oku- dum. Siyasal vc hukuksal ko- numunun dışına çıkan Sayın Cumhurbaşkanı, 'Anayasa bir kez çiğncnmekle bir şcy ol- maz' anlayışmı, sataşarak vc anayasayı çiğncycrek sürdü- rıiyor." Aralannda anayasa ve ida- re hukuku profcsörlerinin dc bulunduğu Ankara Ünivcrsı- tesi Hukuk Fakühesi'ndcn 22 öğrclim üyesi, Anayasa Mah- kemesi Başkanlığı'na bir yazı göndererek mahlcemenin ka- ranna katıldıklannj bildirdı- lcr. PERŞEMBE CHP Genel Başkanı, anayasa değişikliği için destek sözü verdi Baykal: Hertürlügirişimidestekleriz • Baykal, "Askeri müdahaleden on yıl sonra üstelik sosyaî demokratlarda iktidar ortağıyken bu anayasayla yönetilmemizden büyük üzüntü duyuyoruz. Anayasayı değiştirmeye yönelik her türlü öneriyi, demokratik her girişimi destekleriz. Yeter ki adım atılsın. Küçük adım büyük adım, somut girişim bekliyoruz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bû- Baykal aynca, anayasayı dcğiş- rosu)-CHPGenel Başkanı De- niz Baykal, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in "Bosna'da ka- nşık bir manzara var" sözlerini cleşlircrck "Bu. Sırplann Av- nıpa'ya takdim clmck istcdik- leri Bosna karikalürüdür. Biz orada laik, Müslüman bir lop- lum gördük. Bu. Sırplann ekmeğinc yağ sürcn bir dcğcrlcndirmc" dedi. tirmeye yönelik her türlü öneri- yi, demokratik her girişimi des- tekkryeccklerini bclirterek "Yc- tcr ki adım atılsın. Küçük adım büyük adım. somut girişim bckliyoruz" dcdi. Baykal. dün partisinin GYK toplanlısının açıhşında bir ko- nuşma yaplı. Ardmdan Bosna- Hersek ge/.isindc ga/x;tcci Taş- kın Şcnol'un ccktiği dialar gös- terildi. Baykal konuşmasında. hükümetin bir yılını cleştirdi. "Ariık laf döncminin. gcvczclik döncminin bilmesi" gcrektiğini söylcdi. Demokralikleşmcnin crlelcnmesi eğilimleri olduğunu savunan Baykal, demokrasi so- rununun 93 yılının tcmel sorun- lanndan biri olmaya dcvam cl- tiğini bildirdi. Baykal, Baiman'da son bir yıl içinde 80'in üzcrinde faili mcçhul cinayet olmasını anla- makta zorluk çckliklcrini dc sözlcrincekledi. Baykal, anayasaya dönük ciddi değişıklik bcklenlilcri ol- duğunu vurgulayarak "Askcri müdahaleden on yıl sonra üslc- lik sosyal demokratlar da ikti- dar ortağıyken bu anayasayla yönetilmemizden büyük üzün- tü duyuyoruz. Anayasayı de- ğışlirmeyc yönelik her türlü öneriyi, demokratik her girişi- mi destekleriz. Ycler ki adım atılsın. Küçük adım büyük adım. somul girişim bekliyo- ruz" dcdi. Baykal, daha sonra Bosna- Hcrsck izlcnimlcrini anlattı. Baykal. Bosna-Hersck'ie ırkçı- !ık harckcti olmadığını. aşın dinci. köktcnci akımlar olmadı- ğını vurgulayarak "Avrupa, Müslümanlann çoğunluğunu oluşturduğu bir laik cumhuri- yeic izin vcrmek islcmiyor. Dı- şişleri Bakanı, 'Bosna'da kan- şıklık var, ne yapacağımıa bilc- miyoru/' diyor. Bu, Sırplann Avrupa'ya takdim ctmck istc- dikleri Bosna karikatürüdür. Gerçekle ilgisi yoktur. Biz ora- da laik, Müslüman bir loplum gördük. Bu, Sırplann ckmcğıne yağ süren bir değerlendirmc" dcdi. BM'nin, "Şu anda Avru- pa'nın ortasında acı bir biçimde iflas ettiğini, BM fikrineinanan biri olarak bunu üzüntüylc dilc gctirdiğini" anlaian Baykal, BM'nin Saraybosna'da "bir opcret ordusu" olduğunu söy- ledi. Bosna-Hersek'e"dip)oma- tik ifadclerin ruhsuzluğundan kurtularak" yardımcı olmak gercktiğini, yapılabilccck çok şey olduğunu vurgulayan Bay- kal, "Kurtuluş Savaşı sırasında Sovyctler Birliği'nin bizc yaplığı yardımı biz de Bosna'ya yapabiliriz" dcdi. Arif Yüksel,YÖK'teki görevinden istifa etti GÖKSELPOLAT ANKARA - CumhurbaşJcanı Turgut Özal'ın. Danıştay üyesi ve Cumhurbaşkanlığı Başda- njşmanı Arif Yüksel'i, ikinci kez YÖK üyeliğine atamasıyla yaşanan kriz dün aşıldı. Arif Yükşel, Danıştay Başkanı Ek- rem İspir'in, "iki görevin birin- dep istifa et" uyansı üzerine, YÖK'teki görevinden istifa etti. Yüksel. istifasını dün YÖK Başkanı Mehmet Sağlam'a ver- di. Danıştay Başkanı Ekrem İspir, Yüksel'in istifasını doeru- ladı. Cumhurbaşkânı'nın. yasal koşullan taşımadığı halde Ana- yasa Mahkemesi üyeliğine ata- dığı Prof. Dr. Süleyman Arslan ile ilgili tartışma sürerken, Da- nıştay üyesi ve başdanışmanı Arif Yüksel'i, ikinci kez YÖK üyeliğine atamasıyla bu kez Danıştay"da yaşanan kriz, dün Yüksel'in YÖK'ten istifasıyla daha fazla büyümeden aşıldı. Danıştay Başkanı Ekrem İspir. istifa olavı ve gelişmelere ilişkin Cumhuriyet'in sorulannı şöyle yanıtladı: - Arif Yüksel'in. YÖK'teki görevinden istifa ettiği doğru mu? İSPİR - Evet. Şimdi şöylc; bi- zim kanunumuza göre bir Da- nıştay üyesinin dışanda her- hangi bir görev alması müm- kün değil. Bu konuda kanunu- muzda açık hüküm var. Ancak üniversitede ders vercbilır. kon- ferans vercbilir vc bu da Danış- tay Başkanlık Kurulu'nun müsaadesiyle olur. Bir de özel kanuniara göre görcv verılen. ycre gider. Mesela, Yüksek Se- çim Kurulu üycliği. mesela Cumhurbaşkanlığı Genel Sck- rctcrliği Tcşkilat Kanunu'nda danışman olarak Cumhurbaş- kanı tarafından görevlendirile- bilir. Bunlar özel kanunlar olduğu için, bir izine bağlı ol- madan orada göre\ yapabilir. Nıtekim. Cumhurbaşkanlığı Genel Sckretcrliği Kanunu'nda yüksek yargı organlannın baş- kanı tarafından izinli sayılırlar dcniliyor. Böyle olmayan ycr- DUYURU Törkiye Sakatlar Derneği Genel Merkez, Yönetim Kurulumu- zun 21. dönem genel kurulunun ilktoplantisı 30.1.1993tarihinde, Sarıyer Kalender Orduevi üstû T.S.D. piknik alanımızda saat 13. OO'te, ekseriyet sağlanamadığı takdirde, 7.2 1993 tarihinde, ayn» yer ve saatte aşağıdakı gündem maddeleri ile toplanacakır. Üyelerimize duyurulur. YÖNETİM KURULU GUNDEM:: 1. Açılış ve saygı duruşu, 2. Divan başkanlığı ve heyettnin seçimi, 3 Divan başkanlığınca gundemjn okunması ve oylanarak ka- bul edilmesı, 4 Yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması, 5 Denetim kurulu taaliyet raporunun okunması, 6. Yönetim ve denetim kurulu raporlan hakkında gorüşler, 7. Yönetim ve denetim kurulu raporlarının akianması, 8. Yeni dönem tahmini butçesınin okunması ve oylanarak ka- bul edilmesi, 9. T S D Çaycuma Şubesi'nın feshi, 10 Yeni dönem yönetim kurulu ve organlannın seçimi, 11 Dilek ve temenniler, 12 Kapanış Kastamonu eşrafından. merhum Ahmct Bcy vemerhume Şcfika Rahmen'in oğlu. mcrhume Lüıfiye Yakışan'ın kardeşi, Prof. Dr. Belkıs Özdoğan'ın cşi, Doç. Dr. Mehmet Özdoğan'ın babası, Araş. Gör. Aslı özdoğan'ın kayınpederi, Nisan, Çınar ve Kiraz'ın dedeleri 1. Ü. Fen Fakültesi Jeofizik EnKtitüsü kunıcusn emrfcli öğretim üyelerinden Prof. Dr. İHSANÖZDOĞAN'ı 12Ocak 1993gönükaybetmişbulunmaktayız. Cenazesi 14 ocak pcrşembe günü İ. 0. Fcn Fakûltesi Şeref Salonu'nda saat 11 "dcki (örendcn sonra öğlc namazını müteakip Bcyazıt Camii'ndcnalınıpTopkapıMczarlığı'ndakiailckabrislanına kaldınlacakur. AlLESİ GÜLERYÜZLÜ CİDDİLİK Vedat Günyol 20.000 hra (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cagaloğlu-tstanbul lcrdcgörev kabul cdilmcsi. yap- ması mümkün değil. bizim Danıştay kanunumuza göre. - Bu durumda sizin bir uyan- nız oldu mu kendisine? İSPİR - Evet. Kanunumu- zun bu maddesinı hatırlatarak, Sayın Yüksel'den bu görevin- den istifa etmelerini söyledim. - İslifa etmesi gerektiği yö- nündeki uyannızı yazılı olarak mı bildirdiniz? İSPİR - Hayır. yaayla değil; şıfahen bildirdim. Her şeyden öncc, Sayın Yüksel bir Danış- tay mensubu. bizim camiamıza katılmışbirkimse. - Arif Yüksel'in iki görevin bırinden istifa etmesini Başkan- lar Kurulu'nda görüştünüz mü? İSPİR - Böyle önemli konu- larda, ben daima Başkanlar Kurulu'nu toplar. onlann des- teğini almak isterim. - Arif Yüksel, Danıştay üyeli- ğine atandığı zaman da YÖK üyesiydi. Neden o zaman da kendisine bu iki görevin birin- den istifa etmesi gercktiğini söylemediniz? İSPİR - Şimdi, tabii bizim bundan haberimiz yok efen- dim. Bize bildirilmedi, kendisi tarafından da bildirilmedi. Böyle bir görevi olması halinde de kendisinin bir hukukçu ol- ması nedeniyle istifa etmesi ge- rekirdi. ORHAN BURSALI Cengel CangıH arıyordum, balta girmemiş "vahşi" ormanı anlatmak için. Türkçe Sözlük beni cengele gönderdi. Sözcüğün sesi birdenbire yumuşamıştı. Cengel! Çengel bile değildi! Karşılığında yazılanlar daha da hayal kırıcıydı: "Otlar- la örtülü geniş Hir>distan ormanlarına verilen ad." Üste- lik otlarla örtülü sadece!. Nerede "vahşi dünya" peki? Bırakın "yabanıl hayat'ı çağrıştıran bir açıklamayı, ondan bir ses ve nefes bile yoktu.. Sözcük, Farsça olduğu için (Kökeni Hintçe: cangal) ancak yakınındaki Hindistan ormanlannı tanımlamak için vardı anlaşılan Türkçe, Farsçanın (ve Hintormanlarının) sınırfarı için- de hapis kalmıştı Çevre sorunlarıyla birlikte dilimize gi- ren Yağmur Ormanları ise sözlüklerimizin dışında ya- şıyordu henüz.. • • • Aradığım "gerçek 1 Cangıl'da (Ing: Jungle) insan eli değmemişlik vardı. Doğa, bitkisiyle, hayvanıyla, dahası insanıyla olduğu gibiydi. Cangıl yasası güçlünün, hayatta kalmayı becerebile- nin, uyanığın, iyi tuzak kurabilenin, kurnazm, bütün ya- şamını sürekli diğerlerinin üstünde ve sırtında durmaya uyarlayabilenin lehine işlerdi. Küçüklerin, kendi halinde olanların, sadece yaşamın keytini sürmek isteyenlerin, zayıfların, güçsüzlerin ise yenilip yutulduğu dokunulmamış bir orman yasası! Başkalarının canı tizerinde sürdürülen hayatlar! • • • insanoğlu kendi evrim süreci içinde cangtlın anayur- du olmadığını gördü ve oradan ayrıldı. Aklı vardı. Ellerini kullanabiliyor, çevresini değiştiıe- biliyordu. Milyonlarca yıldır özünde aynı sürüp giden cangıldaki hayatın dışında yeni bir uygarlık yaratmaya koyuldu. Toprağı işlemeyi, birlikte yaşamayı öğrendi. Şöyle böyle 10 bin yıldır da bütün bireylerin canlarının giderek daha güçlü ve kapsamlı yasalarla güvenceye alındığı yerleşik düzen içinde bir arada yaşıyor. • • • Yaşıyor mu? Yaşamaya çalışıyor mu? Yoksa vahşi ormanların dışında kendine yeni vedaha büyük bir cangıl mı yarattı? Işte bu, tartışmalı.. Insanlık birbirini boğazlayıp durmuyor mu, tıpkı can- gıldaki gibi? Güçlünün zayıfı ezdiği, büyüğün küçüğü yediği ve bü- tün dünyanın birlikte izlediği koca bir seyirlikie değil miyiz'' •*•• Bırakın Somali'yi. Bosna Hersek'i vb'yi! Türkiye'yi dinleyin! Kulaklarınıza tarzanların o bütün ormanı çınlatan, yü- rekleri hoplatan a.. aa. aaaaa! çığlıkları gelmiyor mu Türkiye cangılından? Ve ormandaki diöer vahşilerin karşı çığlıklarını, bağı- rışlarını, böğürüşlerini duymuyor musunuz? Nal sesleri! Kılıç şakırtılan! Kalkan çarpışmaları! Prtalık tozduman! Alabildiğine ve bütün acımasızlığryla "kale" savaşta-' 0! ' "En büyüklüğünü" durmadan haykıran, pençefertrif* çıkarmış ortalığı kasıp kavuran "aslanlann" kükremele- ri! Elle r inde kargılarla dolaşan yasadelici yeni padişah- lar ve yasadelici sancak beyleri! At binmiş, kılıç kuşanmış vezir, vükela! * • • En güçlü olanın, en bol parası olanın, en çok böğüre- nin, en iyi bağıranın, en keskin çığlığı atanın, en fazla si- lahlı adamı olanın, en gözükaranın, en şiddetli çiğne- yenin, en iyi ezenin, en usta çalanın çırpanın, kaçıranın, soyanın... ...en'lerin egemenliğini sürdürdüğü, yasaları koyup kaldırdığı bir cangıl düzeni veya düzensizliği.. Kendinizi iyi koruyun.. Batallı: Güneydoğu'da bir gazeteci öldürüldü ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanı Mehmet Batallu Güneydoğu'da öldü- rülen Özgür Gündem ve Yeni Ülke gazete muhabirlerinin PKK üyesi olduklannı iddia ederek bunlann karşıt illegal örgütlerce öldürüldüğünü ileri sürdü. TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alan HEP Muş Milletvekili Sırn Sakık, Güneydoğu'da 400 faili meç- hul cinayet bulunduğunu, hü- kümetin verdiği sözlere karşın. bu konuda hiçbir çalışma yap- madığını ileri sürdü. Sakık, SHP'nin Diyarbakır il yöneti- cilerinden Yaşar Mengi'yi öl- dürtmek için kiralık katil tutan Bülent Erol adındaki yüzbaşı- nın halen görevde olduğunu ve Başbakan dahil bütün ilgilile- rin haberdar edilmesine, Vf İT'in olayı bant kayntlanyla saptamasına karsın herhangi bir işlem yapılmadığını sövle- di. Sakık'ın iddialanna yanıt vermek üzere hükümet adına kürsüye gelen Devlet Bakanı Mehmet Batallı. Türkiye'de sadece Çetin Emeç, Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy'un katillerinin yakalanamadıgını, diğer bütün faili meçhul cina- yetlerin aydınlatıldığını söyle- di. Bunun üzerine Sırn Sakık, bakana, "Yalan söylüyorsun. 400 faili meçhul cinayet var. Ben sana onlari sormuyorum, Güneydoğu'dakileri sonıyo- rum"'diye bağırdı. Bunun üzerine bakan, böl- gede san basın kartı sahibi bir tek Sabah gazetesi muhabiri İzzet Kezer'in PKK tarafın- dan açılan ateş sonuçu öldü- rüldüğünü, Yeni Ülke ve Özgür Gündem gazetelerinin muhabirlerinin ise yasadışı ör- gütle ilişkileri nedeniyle bir başka yasadışı örgüt tarafın- dan öldürüldüklcrini sö.ledi. TMMOB HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI'NDAN DUYURULMUŞTUR Odamızın Olağanüstü Genel Kurul Top- lantısı; çoğunluklu, 29.01.1993 günü saat 9.30'da Sümer Sokak No: 12/2'deki lokali- mizde, çoğunluk aranmaksızın 05.02.1993 günü saat 9.30, DSİ Konferans Salonu'nda aşağıdaki gündem uyarınca yapılacaktır. Üyelerimize duyurulur. GÜNDEM: 1- Açılış, başkanlık divanı seçimi 2- Saygı duruşu 3- Tüzük
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle