27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imliyaz sahibr Berin Nsdi • Genel Yayın Yönetmem- Ozgen Acsr • Genel Yayın Koordinatoru: Hikmet Çeünkaya • Yazı Işlerı Muduru Ccial Başlangıc • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Duzenlenıe: Maslafa Saglamer • Ankara Temsılcısi: Cuneyt Arcayurek Haber Mudurlen Mastafa Balbay, Işık Kansu tzmır Temsılci V SettJar Kııık Adana Temsılcısi: Çttim Yigenofla tstanbul Haberlen. Şcnay Kalkas Dış Haberler: Ergna Balcı Iş-Ekonomi: Şükran Kelend Yun Haberlen: Mctamct Saraç Makaleler: Sami Kanores SporAbdulkadir Yacdmaa Dü- zeltme AMnliak Yazıcı • Müessese Müdur V.: Erol Erkat • Koordınatör: Abnel Korulsan • Muhasebe: Baleat Vcner • Idare: Haseyin Garer • tşletme: öader ÇeBk • Bılgı-lşlem: NaU lnal • BUgisayar Sistem: Maruvet Çiler • Reklam: Reha Işılman Basım: Cumhurıjet Malbaacılık ı« Gazetccılık T.A Ş. • Yayımiayan: Yenı Gun Haber' Ajansı Basıtl ve Yayıncılık A.Ş. Turkocagı Cad 39/41 Cagaloğlu 34334 tst PK: 246, tslanbul. Tel. 512 05 05 (20 haı), Telex: 22246, Fax: (1) 513 85 95 • Bürolar: Aaka»:| Z. Gdkalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tzmir H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telra: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adans: tnönü Cad. 119 S. No: I Kat: I, Tei- 59 37 52 (4 hat), Tekx: 62155, Fax. (71) 59 25 78 TAKVİM I4OCAK1993 tmsak. 5 49 Gûneş:7.l9 öğle 12.18 lkındı: 14.44 Akşam: 17.05 Yats:18 Anestezide uzman açtğı •İSTANBLL(AA)- Türkiye'de yeterli sayıda anestezi uzmanı bulunmadığı. teknisyenlerin yaptığı anestezilerin ise ölümlere neden olduğu bildirildi. Doğan Hastanesi anestezi uzmanı Dr. Muharrem Erol. devlet hastaneleri vebazı SSK hastanelerinde anestezinin lcknısyenler tarafından yapıldıgmı belirtti. Dr. Erol, "Türkiye'de anesteziye bağlı yanlış uygulamalarda ölümlerin olduğu bir gerçek. Bu da anestezinin. ışınin ehlı olmayan kışiler tarafindan yapılmasından kaynaklanıyor" dedı. AncslezistDr Muharrem Erol. Türkiye'de yaklaşık 1.000 anestezist bulunduğunu. bazı illerde ve pck çok hastanede hiç uzman ancstezist bulunmadığı gibi bulunan hastanelcrdcki uzmanlann da ihtiyaa karştlamaktan uzak olduğunusöyledi. Avnıpa'mn en • LONDRA(AA)- Avrupa'nın en şişman kadınlannın tngilizler olduğu ortayaçıktı. Bir Fransız araştırma grubu tarafından hazırlanan 'Avrupa'da şişmanlık' konulu rapora göre İngilız kadınlan Alman, Fransız ve ttalyan kadınlanna kıyasla daha kılolular. 'Avrupa AraştınmaveBilgi Merkezi'nde görevli bir grup gıda uzmanının çeşitli ülkelerdekı kadınlar üzerinde yaptıklan araşlırmalar sonunda İngilız kadınlannın yûzde 33'ünün, Almanlann yûzde 17'sinin, Fransızlann yüzde 25'inin, Italyan kadınlannın ise yüzde 23'ünün çok şişman olduklan saptandı. Çocuk fiMerimteaı-tış • MOSKOVA(AA)- Rusya'da çocuk ölüm oranının son bir yıl icinde önemli ölçiide arttığı açıklandı. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'ın danışman kadrosunda calışan demografi.uzmanı Andrei Demin'in İzvestia gazetesınde yer alan açıklamasma göre 1991 yılında bir yaşına girmcden hayatının kaybeden bebeklerin oranı binde 16.8 ikenburakam 1992yılırun ilk on ayında bu rakam binde 17.1 yükseldi. Demin açıklamasında bu rakamlann kendi özel hesaplama yöntemleriyle ortaya çjkanldığını, Dünya Sağlık Örgütü'nün kulîandıgı yöntcmlerle hesaplansa, çocuk ölüm oranının beşte bir oranında daha yüksek görûneceğini kaydetti. Çocuk ölüm oranının en yüksek olduğu bölgenin Altay bölgesi olduğu belirtiliyor. Dfamaenzartf kadm • LONDRA (AA) - Prenses Diana. İngiltere'nin en zarif kadını seçildi. 'Hello' adlı magazin dergisi tarafından okuyuculararasında yapılan bir ankette,TV programlan sunucusu Selina Scott ikinci, kent düşesı üçüncü, kent prensesi de dördüncü sırayı aldı. İngiltere'nıneski başbakanlanndan Margaret Thatcher aynı kategoride 9., KraliçelI.ElizabethdelO. sıraya yerleşirken Prenses Diana aynı zamanda Ingiltere'de "yılın kadını' unvanını eldeetti. Ankette, Prenses Diana aynca yıhn en beğenilen ünlüleri arasnda da ilk sırayı alırken kendisini Monaco Prensesi Carotine, aktör Kevin Costner, ünlü modcl Cindy Crawford ve sinemanın efsanevi yıldızı Elizabeth Taylor takip ettiler. İzmiP'eyeşiöPtö • İZMİR(AA)-İzmir'de tüm kent giriş çıkışlan, refüjler ve bulvarlar yeşillendirilip tşıklandınlıyor. Çalışmalarda, ithal ağaç fıdanlan da kullanılacak. AA muhabirinin Büyükşehir Belediye Başkanhgı'ndan aldığı bilgiye göre yaklaşık 20 milyar liraya ihaleedilen kent ginş çıkışlan, orta refüjler, bulvarlar, köprülü kavşak altlan ve parklann ycşıllendirilmesı ıleilgili çalışmalara başlandı. Beiediye Başkanı Yüksel Çakmur, İzmir'i "yeşil örtüye" kavuşturmak için ağaç fidanı ithaline de gidileceğini belirtti. Yeşil kuşakta planlı yapılaşma• Istanbul'un kuzeyinde korunması gerekenyeşilalanlar 'mevziplanlarla' imaraaçılıyor. Biranlamda 'yeşil gözden ırakyağmalanıyor. • BoğaziçVnin kuzeyine 3. köprü kurma1 düşünceleri,kentin 'yeşilkuşağı'ndaki yağmayı hızlandınyor. Emlak piyasasında'patlama'bekleniyor. OKTAY EKtNCt fstanbul için 'çarpık kentleşme' denince, akla önce gecekondular, sonra da gökde- lenler geliyor. Gecekondular, her yıl göçle gelen 400 bin kişiye sürekli haarhksız yaka- lanan fstanbul'un 'yeni kültür kimb'ğinden' sayılıyor. Gökdelenler ise belirli bir planla- maya göre değil, 'gücünü göstermek iste- yen' çevrelerin hükümetten kopardıklan 'ayncalıklı imar haklanyla' yükseliyor. EI- bette bunlar da, salt güç göstermeye dayan- mıyor; aynı anda trilyonlarca lirahk imar rantlannın tek bir parsel üzennde' elde ediimesine de yanyor. Son yıllarda kamuoyunun dikkati ve du- yarh çevrelerin kaygılan işte bu gecekondu- lar ve gökdelenler üzerinde toplanırken, İstanbul'un en az tarihsel sıluetı kadar ko- runması gereken bir başka zenginliği de, yine ayncalıklı yapılaşma izınleriyle 'sessiz- ce' yok ediliyor. Yaklaşık 50 yddır, nazım planlarda "kentin yeşil kuşağY olarak koru- nan Sanyer ve Beykoz'un kuzeyindeki tanm alanlan, aynı bölgedekı ormanbk alanlan da kemirerek 'lüks villa" ticaretine açılıyor. İnşaat faaliyetleri Naam plana aykın olarak, 'mevzii' ve 'ıslah' imar planlanyla imar izni verilen bu arazilerde, Koç Holding'e bağlı Garanti- Koza İnşaat, SS Basm Yayın Çahşanlan Konut Yapı Kooperatifı, SS Okan Grubu Konut Yapı K.ooperatifi, Hedef İnşaat Sı- tesi, Flora Evleri, SS Anköy Kooperatifı gibi kuruluşlar, bir yıldır yoğunlaşan göz- den ırak' bir inşaat faaliyeti içindeler. Garanti-Koza Grubu"nun "Zekeriyaköy Evleri' adıyla kurduğu yoğun yerleşim si- tderindeki 200 m 2 'lik dubleks konutlar 1.5 milyar liraya saüşa sunulurken, 400 m 2 'lik 'süper-lüks' villalar 3 milyar liraya pazar- lanıyor. Diğer kooperatiflenn ve şirketlerin Zekeriyaköy, Uskumruköy ve Kilyos yakınlanndaki tanm ve orman arazilerinde kunnaya başladıklan yüzlerce konutluk si- teler ise, İstanbul'un yenı 'prestijli' iskan alanlan olmaya aday görünüyor. 1980'de onaylanan, ancak "üç yıl dayana- bilen' 1/50.000 ölçekli İstanbul Nazım Planı, Sanyer bölgesinde Zekeriyaköy- Demırciköy ve çevreîenni, Beykoz yakasın- da ise Polonczköy-Riva arasındakı yörelen. İstanbul'un "kentleşmeye karşı korun- ması gereken' tanmsal ve yeşil alanlan ola- 'Yeşil Kuşak'ta planlı yapılaşma KISIRKAYA •. KEMERBURGAZ . .' • — •'*• 1980 planındak, orman. — . « « « . . « « a n a l a n l a n ; . planlanyla ımara açılan rE5JE5Yolu Sanyer'in kuzeyindeki tanm alanlan ilk kezUyım Sitesi'yk yapdaşmaya açümıştı.Ote yandan îstanbui'unekte kalan tek yeşil alanlan olan kuzodeki tanm veonnan arazileridur denilıpediği takdirdegûneye benzeyecek. rak ayırmışü. Planın öngördüğü gehşme böl- 1983"te İstanbul Nazım Plan Bürosu hükü- ilkesi, 'plansız' imar düzeni ıçınde rafa geleri ise doğu-batı yönünde. Tuzİa ıle Silivri metçe kapaülınca. bu disipline uymak zorun- kaldınldı. arasmdaki yaklaşık 100 km.'lik kuşak boyun- luluğu da kalmadı ve 1940'lardan bu yana sa- Bu operasyomm ürününü son yıllarda al- ca düzenlenmışti. vunulan 'kuzeydeki bölgelerin yeşil İcalması' maya başlayan 'imarcı' çevreler, Zekeriya- köy'den sonra Polonezköy'e de el atrruş du- rumdalar. Bu yöre için hazırlanmış olan 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'na da- yanılarak, Polonezköy'deki 1000 m 2 'nin üzerinde olan tarlalara inşaat izni verilmeye başlandı. Böylece İstanbul'un rekreasyon hizmeti verebilecek ender köylerinden biri, her özel otomobili olan için ideal bir yeni 'mesken bölgesi' niteliğine dönüşüyor. Umut, yeni nazım planda İmar mevzuatına göre bir bölgenin imara acılabilmesi için, öncelikle 'nazım plan ka- ran' gerekiyor. Nazım planlarda yapüaş- maya kapatdan alanlarda ise özel imar planlanyla inşaat olanağı sağlanması yine yasaya göre olanaksız. Ne var ki ANAP hükümeti döneminde yürürlüğe giren imar affı yasalanna da- yanılarak üreülen ıslah imar planlan, bu ge- nel kuralın dışında, 'ayncalıkb uygulama- lar' için belediyelere olanak sağlıyor. AfTa giren kacak yapılan 'düzeniemek' adına, hiç yapılaşmayan arazilerin de planlanması sürecini başlatan ıslah planı uygulaması, Anakent Belediyesi'nin onayı alınmadan, ilçelerdeki meclislerle yürürlüğe sokulabi- liyor. 3. köprü patlama yaratacak İstanbul'un elde kalan tek yeşil alanla" olan kuzeydeki tanm ve orman arazileri, planlama anlayışma 'dur' denilemedıği tak- dirde, çok yakıîıda 'güneye' benzeyecek. özellikle, Boğaziçi'nin kuzeyine 3. köprü yapılması önerüeri hem Cumhurbaşkanı Ozal, hem de Bayındırlık Bakanı Kumba- raabaşı tarafından gündeme getirildikten sonra bu yörelerdeki emlak piyasasında 'patlama' bekkniyor. Özel planlama bü- rolannda ise boş arazilere yönelik harita ve imar planı siparişlerinde birkaç aydır 'can- lanma' yaşanıyor. Yeşil kağıt üzerinde kalabilir Kentin bu 'gözden ırak' yağmadan bir an önce kurtulabilmesi için, umut bağlanan tek olanak, geçen yıl yeniden çalışmalanna başlanan Büyükşehir Belediyesi'ndeki nazım plan haarlıklan. 1993 yıh kasım a- yında tamamlanması hedeflenen plan onaylanıncaya kadar Zekeriyaköy ve Polo- nezköy'deki imar uygulamalan durdurula- mazsa, betonlaşan araziler planda 'yeşil' görünecek. Böylece İstanbul'un yeşili, bir kez daha kağıt üzerinde kalacak... Amerikahhıvsanataservet harayor Tang Hanedara'na ait( Çin Tabak- bn'8 milyar 40 mflyon Hraya saükb. Kûitûr Servisi - Sıkıntılı geçen bir yıhn ardından, son iki ayda sanat piyasasındaki satışlarda yaşanan hareket, koleksiyonculan sevindirdi. Amerikalılar, kasım ayında yeni başkanlan Bill Clinton'u seçtikten sonra, Avrupalılan örnek alarak gerçekleştırdıkleri müzayedelerle, piyasayı canlandırdılar. New York'taki müzayedede bir Maüsse'in 9 milyon pounda (120 milyar 600 milyon lira) satdmasının ardından, Londra'da da bir Kandınsky 5.5 milyon pounda (73 milyar 700 milyon lira) satıldı. Kaliforniya'da Getty Museum of Malibu ise, Sotheby's müzayedesinde Goya'nın bir eserine 4.95 milyon pound (66 milyar 330 milyon lira) verdikten iki gün sonra, bir Alman aücı, 17 yüzyılda Pieter de Hooch tarafından yapıbnış günlük hayatm tasviredildiği manzara resmini 4.4 milyon pounda (58 milyar 960 milyon lira) satın aldı. Yeni sanat piyasası, değişik sanat eserleriyle de ilgi- lenmeye başladı. Aralık ayının ilk günlennde Monaco'da yapılan müzayedede, Fransız mobılyalan satışlan oldukca iyi geçti. 18 yy.'dan Weisweilerr'in bir kütüphane masası 995 bin pounda (13 milyar 333 milyon lira), Londra'daki müzayedede ise, şövalyeler tarafından atın terkisinde taşınan 50/80 bin pound (670 milyon/1 milyar 72 milyon lira) değerindeki bir su matarası da 660 bin pounda (8 milyar 844 milyon lira)satıldı. Londra Olimpia'da The Fine Art and Antiques Fair, büyük bir talihsizlik eseri haziranda hiç satış yapamadığı halde, kasımdaki müzayedenin ilk dört saatinde, satamadığı bu parçalar, 2 bin ziyaretçi tarafından kapışıldı. Bu canlanma, Sotheby's ve Christie's müzayedelerini sıkınüdan kurtarmaya yetmedi. Andrew Lloyd Webber, Canalotte'nin, Londra'dan bir manzara resmini 10.12 milyon pounda (135 milyar 638 milyon lira) satın alarak, Tate Galery'de sergilerımek üzere verdi. 1991 'deki "Körfez Savaşı"nın etkisine rağmen. zengin Amerikalılar servetlerini sanat için harcadılar. 92 mayısındaki müzayedelerde satışa sunulan "Impresyonist" ve "Modem Resim" sanaüna ait eserleri satın aldılar. En ciddi gazeteler bile kentin yakımnda bir konakta yaşayan hayaletten söz ediyor Hayalet masalı Isvee basınında^ „ , , . m . ^ , mek salonun• Stockholm yakınlannda turistik bir konak. RehberLeena Rung gezdirdiği gruplann konakta 40 yaşlannda, kadınımsı bir yüzü olan, sanşın ve bukleli bir adam gördüklerini anlatıyor. GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM -16. yüzyıl- da yapılan Kumla Konağı, ta- rihten günümüze ulaşmış bir han. Şimdi de şirin bir restoran. Burası, özel partiler için de tu- tulabiliyor, gelip yemek yemek için de kuİlanılabiliyor. Çeşitli gruplar burayı gezerek, kona- ğın tarihini anlatıyor. Bu grup- lardan geçenlerde birini gezdir- mis olanrehber Leena Rung'u dinliyoruz: -Üst kata cıkan merdivenin önünde, gruba yüzümü dön- müş konuşuyordum. Birden bakışlanmın değiştigını hisset- tim. Oysa ben, garip bir şey söy- lememiştim. Sonra birbırlerine bakındılar ve aralanndan yaşh bir bayan bana yaklaşü ve "Bu- rada bir hayalet olduğunu bili- yordunuz, değil mi?" diye sor- du. "Siz konuşurken, arkanız- da, merdivenin ilk basamağın- da, 40 yaşlannda, kadınımsı bir yüzü olan, sanşın ve bukleli bir adam belirdi; üzerinde, çok eski Ünlü yönetmen Alfred Hitcncock da kendisini hayalet sanıyor galiba. tip kadife bir ceket vardı. Sev- atan, mektup gönderen konuk- - Bir grup gazetea geldi. Da- -" ' ----—---• '- "--• ---•- ' ---... _-_—;..„ h a önceden yer ayırtmışlardı. Bizım Alf adını taküğmız ha- yaleti duymuşlardı. Güle oyna- ya, yediler içtiler. Bütün perso- nel, ait katta, mutfakta ve ye- giyle gülümsüyordu. Sonra yok oldu." Leena Rung, bunu ilk kez duymadığını söylüyor. Bura- dan aynldıktan sonra kart lann yazdıklannı gösteriyor. Birbirlerini tanımayan bu in- sanlar da hep aynı görüntüyü çiziyorlar. Ya işin masal kısmı ne? salonundaydı. Bıraz fazla gürültü ettiler. Ansızın, üst kat- ta birisi sağa sola koşmaya baş- ladı. Kapılan çarptı. Sehpalan, iskemleleri devinneye başladı. Bız dahil, hiç kimse, yukan çık- maya cesaret edemedi! Belli ki ev sahıbı', bu grubu sevmemiş- ti. İşin en ilginç yanı, Alf ın ya- bancılara gözükmesi. Personel, onun varlığını, çevrelerindeki havanın soğuması, az önce ka- pattıklan kapılann kendiliğin- den açüması ve bazı eşyalann, şaka yapar gibi yerlerinin degiş- mesiyle hissediyorlar. Expres- sen gazetesinin muhabirleri de konağı gezerken aynı 'titreşim- leri' kapmışlar. Aşçı anlatıyor - Bir gün işbaşındaydım. Sü- rekli olarak izlendiğimi hisset- tim. Dönüp dönüp baktım. Kimseyi göremedim. Pencere açıkmış gibi hava soğudu. So- nunda dayanamadım. "Alf!". dedim. "Lütfen beni rahat bı- rakîlşimi yapamıyorum!"Anın- da hava değişti ve onun mut- faktan uzaklaştığını anladım. Personelin ortak görüşü, Alf in buraya ait olduğu ve kö- tü bir niyet taşımadığı yönün- de. Çeşitli kez sahip değiştiren konak, 1929'da han halini al- mış. Bu devirde bunlan duymak insanı şaşırtıyor doğrusu. An- cak gerçeküstü olmayan bir açıklama. henüz getirilmedi. Cıddı gazeteler, konuya eğilme- sc. biz dc yazmazdık size. Biz de onlann yalancısıyız yani... Uçakmeraklılarına Bügisayarla gelen uçma tutkusu İSTANBUL(AA> Uçma tutkunlanna," F-16, F-104 ya da MİG-29 ile uçmak" hayal gibi gelse de, bilgisayarlar sa- yesınde artık bu arzulanna kavuştular. Bilgjsayarlarda 2. Dünya Savaşı'nda kullanılan- lardan, Körfez Savaşı'na katı- lan görünmez F-l 17'ye kadar pek çok uçak için hazırlanan simülasyon programlan bü- yük ilgi görüyor. Bilgisayar kullarucılan, uçaklann kontrol paneli hali- ne dönüşen klavye ve joystik ile havaalanından kaUuş ve inişler de dahil olmak üzere, birçok manevra ve uçuş gö- revlerini yerine getırebilıyor- lar. Pilot eğitiminde kullanılan simülatörlerin benzeri olan bu programlarla, ev ve bürolara giren uçakJar arasında, eski tiplerin yanı sıra, F-l 04, MİG-21, MİG-29, F-l 5, F-16, B-51,F-117,A-10,Air- bus 320'de bulunuyor. Bu arada uçuş eğitimini amaçlayan "Flight Simüla- tör" adlı program da klasikler arasına girdi. Verilen görevlerie oyun ha- vasına sokulan bu program- larla, çeşitli savaşlara kaül mak da mümkûn. Savaş programlan Bu görevlerin ana konu- lannı ise, "3. Dünya Savaşı ile Basra Körfezi, Güney Ameri- ka ve Akdeniz Bölgesi'nde çı- kabilecek çatışmalar oluştu- ruyor. Bu arada ısterseniz, Aırbus 320 ik Avrupa'mn çe- şitli kentleri arasında yolcu taşımacüığı da yapabilirsiniz. Aynca, yeni piyasaya cıkan bir başka programla, ABD'- nin uzay araşürmalannda kulîandıgı "Uzay Mekiği" bil- gisayar kullanıalannın hiz- metine girdi. Bilim kurgu me- raklılan için yapılan simülas- yon oyunlarla da, gelecek za- man dilimlerinde, geUşmiş uzay araçlannı kullanarak, uzayın fethine katılmak müm- kün hale geldı. İ S T A N J U ' U D X İJtî- İ H A V A İ I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle