23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6EYLUL1992PAZAR 12 DIZIYAZI Gandhi, dost kurşunla yere düşerken yanında hiçbir koruma yoktu Bir Hintlininkurşunu ıle can vermek ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKCİ Hinthorozu'yla Konuşmalar: (3) Ote yandan, Gandhi. zaman za- man, ölmekte olan bır hastanın, dün- yada kalabılmek ıçın yasak yıyecekle- re uzanmasına ses çıkarmamışür Ne var, bu karan kendısı ıçın verecek ol- saydı ne yapardı dersınız 9 Herhalde kendını her turlü hayvansal besının dı- şında tutardı Gelgelelım. hastalığında o da keçı sutune hayır dememıştır George Orvvell, öandhının bu du- şüncelennı pek onaylamaz Ona gore. bu davranış pek soylu bır tutumdur ama ınsanalığa, ınsanseverlığe de ay- kındır Kaldı kı ınsanlar, genel olarak. kusursuzluk, yetkınlık ardından koş- maz Yanı dostlar arasındakı ılışkıyı olanaksız kılacak bır çılecılığe boyun eğmek ıstemez İnsanın dıleğı belkı. en sonunda yaşamın elıyle ezılmek ve de yenılmektır Çünku başka ınsanlan sevmeye ancak bu ucretle ulaşabılınz. Lafın ıçınde kalmak gerekırse, er- mışlığı enselemeye kalkışan kışıler hıç mı hıç ınsansı yaratıklar olmaya yuz vermez Bu da belkı, yaşamın sunacağı aalardan kaçınmak ıçındır Yalnız. yeryuzünde hıçbır bıçımde ermış ol- mak ıstemeyen ınsanlar da vardır En ılımlı hberalJerden en azgın anarşıstle- re değın tum koktencıler (radıkaller), doğrusu, ınsan olmanın otesıne geç- memeye çabalamışlardır Orwell, Süper Hıntlının banşsever- lığının temelınde de dın bulunduğu goruşundedır Gandhi de bu eğılımın kımı sıyasaJ sonuçlan elde etmeye el- venşlı bıryontem olduğunu savunur Şu da var kı, bu tutum Batı banşse- verlığınden ayn duşmektedır İlk Gu- ney Afnka'da yaygın duruma getınlen o Satyagraha şıddetı kapısından ıçen sokmayan bır savaştır İnsanlar bu sa- vaşı kın duymadan, kın aşılamadan yürüturler Savaşın başlıca goruntule- n arasında grev yapmak. sıyasal oton- teye kulak asmamak, trenienn ışleme- sıne engel olmak ıçın demıryollanna yatmak, polısın saldınlannı genleme- den karşılamak sayılabılır Gandhi, gençlığınde Ingılızlenn ya- nında Boerlere karşı açılan savaşta sağJık en olarak gorev yapmıştır 1914-1918 yıllannda da bu gorevı sür- durecektır Ne kı şıddet denılen keşış- lemeye ve karayele meydan okumayı kafasına oyle yerleştırmıştır kı kendını artık savaş meydanlanndan uzak tut- ması gereğıne varmıştır İngılız denemecısı, Batılı banşsever- lenn tersıne, onun guç sorunlardan kaçmadığını da belırtır - II Dunya Savaşı'ndan once her banşsever şu soruya yanıt vermek zo- rundaydı "Yahudı sorunu ıçın ne yapmak gerekır 9 Onların toplum dışı tutulmasına hazır mısınız 1 ' Hazır de- ğılsenız bunu, savaş başlamadan nasıl engelleyeceksınız''" Buna Batılı banş- severler doğru durust bır karşılık vere- memışlerdır Ama 1938'de Oandhı aynı soru karşısında şu duşunceyı one surmuştur "Alman Yahudıler loplu- ca ıntıhar etmelıdırler Bu, dunyanın dıkkatını bu sorun üzenne çeker Hıt- ler'ın barbarlığı konusunda Alman halkının gozunu açar " Doğrusu, bu duşunce Mahatma'nın ateşlı bır hayranı olan Louıs Fıcher'ı GANDHİ y a d a HİNT KİRAZININ GÖLGESİNDE SALÂH BİRSEL JJİindularla Paryalan birşemsiyealtında toplamak için Hindistan'ın içlerine doğru biryolculuğa çıktığında kimi bağnaz Hindular kendisini yine öldürmpk istemişlerdir. O, bundan bile bir ders alması gerektiğini düşünmemiştir. Cansız oynamayı yeğ tutmuştur. Oysa, hoşgörüsünden tedirgin olan kimi Hintlilerin, kimi kardeşlerin kendisini bir gün vuracağı, yıllarca önce, yıldız falında da görülmüştür. <A A bıle çıleden çıkarmıştır Gandhi. 1942'de bır Japon akınına karşı edıl- gen bır dırenme onerdığı vakıt de tnıl- yonlarca insanın olümune yol açtığını duşünmuştur Onvell "Gandhi Uzenne Duşunce- de guven duymadığını ve de Ingılızlen ler" adlı denemesınde E M Forster'ın ıkıyüzlu saydıklarını yazıyordur Ne "Hındıstan'aBırYolculuk"romanına var. Gandhi ıkıyuzluluğu anlamakta da değınır E M Forster orada Hıntlı- pek becenksız kaldığı halde, ınsanla- lenn karşılanndakıne bağnaz derece- nn ıyı nıyetle kahve temennası dağıttı- ğına ınanırmış Onlara yakla^abılmek ıçın bu ayçıçeğı yanlanndan yararla- nabıleceğını duiunurmuş Hıntlılenn kanını kurutan şeyın de İngılızlenn >a- şam bıçımı olduğuna ınanırmış \ma sonunda İngılızlen de bu yaşantı yere yıkacakmış Çunku İngılızlcr hakta- nırlık ve bağımsızlık anlayışının teme- lıne kazanç elde etmek, ınsanlara egemen olmak duşuncesını yerleştır- mışler Bu da şıddetın, yasalara vann- ca. her yerde dal budak salmasına yol açmış Gandhı'yı en çok urkuten de buymuş "İngılızlenn yaşantı ımpara- torluğu altında yaşayacaksak. onlan buradan kovalamak ne ışe yarar" der- mış Şuracığa şunu da konduralım kı. Gandhı'nın tum yaşamı uzun bır hac- tan başkası değıldır Onun her yaptığı ışanlamladoludur Ermış yaddermış- lığe yaklaşmış bır ınsan olarak, kışılı- ğının altında yeteneklı ve kurnaz bınnı banndınyordur Kûçümseme ve Sevgi Evet, tutucu Ingılızler Gandhı'yı kuçumsemesıne kuçumserler Yalnız, ona karşı sevgı ve hayranlık duymak- tan da gen kalmıyorlardır Uçkağıtçı- lığını ıse akıllanndan geçırmıyorlar- dır Korkuyla ya da kotu yurekle el-aman çektığını de kabul etmıyorlar- dır Onvell, onun kımı erdemlennın yıne de gorulemedığı goruşundedır Bu er- demlenn başında da. o dûpeduz, o elle tutulan yureklılığı gelıyordur Bu, tam anlamıyla eşı bulunmaz bır evren su- sudür Ey arkadaş, sen gıt bıraz dolaş Bu denemenın yürek parçalayan so- nu yaklaştı Gandhı'nın. 30 Ocak 1948 gunu bır Hıntlının, evet, tngılızın değıl, Hıntlı- nın kurşunuyla can verdığmı soyle- mek ıstenz Gandhi, dost kurşunla yere duşer- ken yanında hıçbır korumacmın bu- lunmadığı saptanmıştır Oysa 1934 Hazıranı'nda Hındularla Paryalan bır şemsıye altında toplamak ıçın Hindis- tan'ın jçlenne doğru bır yolculuğa çık- tığında kımı bağnaz Hındular kendısı- nı yıne öldurmek ıstemışlerdır O. bundan bıle bır ders alması gerektığını duşünmemıştır Cansız oynamayı yeğ tutmuştur Oysa, hoşgorusunden te- dırgın olan kımı Hıntlılenn, kımı kar- deşlenn kendisini bır gun vuracağı. yıllarca once, yıldız falında da gorul- muştur SÜRECEK Kişilerin mallannı başkalanna vermedik -3- ZfYA MÜEZZİNOĞLU Bolgedekı durum hızlı bır tempo ıle süreklı bır çalışmayı gerektınyor- du Kısa zamanda gereklı onlemler ele ahnarak gerçekleşunlemedığı takdırde bahçelenn kurjması, uru- nün tarlada kalması, bölge ıçınde ulaşım, su ve enerjı gıbı temel gerek- sınmeienn karşılanamaması ve böl- genın dunyadan kopuk halının öyle- ce surup gıtmesı soz konusu ıdı Ovunçle ıfade etmek ıstenm kı Koordmasyon Kurulu bu çalışma- larda büyük ölçude başanlı oldu Bır benzetme yapmak gerekırse, Turk ınsanının olaganüstu hallerde ortaya çıkan olaganüstu hasletlennden söz edıldığını bılıyoruz Bu konuda da öyle oldu ve Turk burokrasısı ve yö- netımı öyle başanlı ve venmlı bır ça- lışma sergıledı Boylece kısa sayıla- cak bır zaman ıçınde bölgede gunlük yaşam normale donmeye başlarken ekonomının duran çarklannın tek- rar harekete geçmesı ıçın gereklı or- tam da hazırlanmış oluyordu Bölge- nın karayollanyla sulama şebekesı- nın yenıden duzenlenmesı, aiternatıf enerjı merkezı kurulması, Magosa ve Gırne'nın denız tra/iğıne açılması, Lefkoşa Havaalanı'nın kapatılma- sından sonra Ercan Havaalanı ınşa edılerek hava seferlennın başlaülma- sı, Türkıye'den adaya göturulen ış- gücü ıle tarla ve bahçelenn bakım. hasat ve ekım ışlennın zamanında yapılması ve nıhayet güneyden kuze- ye gelen ellı bın goçmenın kısa za- manda yerleştınlmesı, bu çalışmalar- dan ılk bakışta gorulenler arasında yer almaktadır Soz konusu çalışmalar yurutulur- ken. programda ongörulduğu uzere, adadakı Turk toplumunun bır federe devlet çerçevesınde orgutlenmesıyle ılgtlı çalışmalar da ele alınmıştı Elde yeterlı ven olmadığından. bu çalış- malarda ılk ış olarak bolgenın potan- sıyelını belırîemek uzere bır nufus, sanayı ve tanm sayımı yapma konu- su gündeme geldı DPT ıle DİE'nın hazırladığı esaslar ıçınde Turk yone- tımıyle bırlıkte yapılan bu sayım ve envanterçabşması, ışgucü vegınşım- cı eksığı olmakla bırlıkte bolgenın kendı potansıyeh ıle kısa zamanda hızlı bır kalkınma gerçekleştırebıle- ceğını ortaya koymuştu Ancak, başlangıçta yatınmlan yu- rutmek ve ekonomıye ışlerlık kazan- dırmak ıçın bır sure kredı bıçımınde yardıma ıhüyaç olacağı anlaşıbyor- du Yenı yıl programı ve bütçesı 1975 yılında bu anlayış ıçınde hazırlandı O arada Turk yonetımının merkezı hukümet ve yerel yönetım olarak or- gutlenmesıyle ılgılı çalışmalar ta- mamlandığı gıbı adada yururlükte olan vergı duzenı bolgenın durumu- na gore gozden geçınlerek, haarla- nan gelır tasansı da Meclıs'e sunul- muştu Böylece banş harekâtının bınncı yılı İcutlanırken Kuzey Kıb- ns'takı Turk yonetımı devlet olma doğrultusunda buyük yol almış bu- lunuyordu Gerek gunluk yaşamın normalleş- tınlmesı, gerek yonetımın bır devlete donüşturulmesıyle ılgılı çalışmalaı yurutulürken elden geldığı kadar bolgenın özellığının gozonunde tu- tulmasına ve programın bırlıkte ha- zırlanarak bırlıkte uygulanmasma özen göstenldığını burada aynca be- lırtmek ıstenm Bu sayede Kıbns'ta polıtıkacıdan sendıkacıya, oğret- menden mucahıde ve ışcıden ışvere- ne kadar her kesımdekı yonetıcı ve gorevlılerle venmlı bır ışbırlığı ger- çekleştınlmış ve çalışmalar boyunca herhangı bır bıçımde olumsuz bır du- rum ortaya çıkmamıştır öte yandan çalışmalan yürutur- ken Turkıye'de de hukumetten, ku- rulda yer alan bakanlık ve kuruluş- larla ılgılı asken makamlardan, her aşamada, daıma vardım, destek ve anlayış gordük. Kıbns Koordınasyon Kurulu, da- ha once açıkladıgım j>ıbı Ecevıt hu- kumetı zamanında kurulmuştu O hukumet zamanında kurul çalışma- lanna gostenlen ılgı ve destek, ondan sonra ışbaşına gelen Sadı Irmak hu- kumetı zamanında da eksılmeden surdu Onun ardından ışbaşına gelen Mıllıyetçı Cephe hukumetı zama- nında ıse ben kendı arzumla ısufa ederek bır yıla yakm bır zamandan ben yuruttuğum bu gorevden aynl- dım Dızıde bu kez yapılan açıkla- malardan o sırada kurulun çalışma- lanndan memnun olmayan Dışışlen Bakanlığı'nın, daha doğrusu dızı ya- zan Sayın Barutçu'nun benım değış- tınlmem ıçın her duzeyde bır dızı gınşımde bulunduğu anlaşılıyor O gınşımlerden -o zaman da ondan sonra da- bılgım olmadı Şımdı öğ- rendıkten sonra farklı bır görüş sahı- bı olarak ona saygı duymakla bırhk- te, çok yeteneklı olarak bılınen Sayın Barutçu, bu konuda harcadığı emek ve zamanı da o hararetlı donemde muzakereler ıçın kullansaydı Kıbns sonınunun çözümlenmesme daha büyük katkıda buiunmuş olmaz mıydı dıye duşünmekten kendımı alamıyorum Dızıde sureklı şıkayet konusu olan Kıbns Koordınasyon Kurulu'nun yapısı ve çalışmalan hakkında zo- runlu gorduğum bu genel açıklama- dan sonra, Rumlar tarafından terk edılmış sanayı tesıslen ve tunstık te- sısler konusuna gelınce, sayın yazar bu ışletmelenn zarar eden bır hol- dıng çatısı altında toplanmak yenne özel kışı ve kuruluşlarelıyle ışletılme- sımn yaranna ışaret ederek "Varsın üç beş kışı zengın olsun. ama Kıbns Turk toplumunun ekonomısı alıştı- ğı duzen ıçınde süratle yoluna gırsın dı>e düşunup ona gore hareket et- mek daha az zararlı olurdu" savında bulunuyor kı o zaman benımsemedı- ğım bu goruşu bugün de paylaşma- dığımı belırtmek ve bunu bıraz da hayretle karşıladığımı eklemek ıste- nm Kımın malını kıme peşkeş çekı- yoruz 9 Banş Harekâtı sırasında hasar goren bır ev ıçın bıle nota üstu- ne notaya muhatap olduğumuz bır donemde, mulkıyet ve ışletme du- nımlan kanşık bu kuruluşlann, muzakereler devam ederken savaş ganımetı gıbı dağıtılmasının ılgılı ul- kelerde ve dunya kamuoyunda ne- den olacağı tepkıler gormezlıkten gelınebılır mı 7 StRECEK ÇALIŞAJNLARIN SORULARI/SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL Askerlik Öncesi ve Sonrası Kıdem : 1988 yılında bir kamu kuruluşunda çaltşmak- ta iken askerlik görevimi yapmak için işimden ayrıl- dtm. Askere giderken işyerinden 10 yıilık ktdem tazmina- tmıı da aldım. Askeriik dönüşü yine kamu kunıluşu olan eski işye- rimde çalışmava başladun. Öğrenmek istediğım: 1) Emekli olduğum zaman bana askerlik öocesi kıde- mim de göz önüne alınarak mı tazminat ödenir? Yoksa, sadece askerden dönuş tarihini izleyen çalışma- lanm mı goz önune alınır? 2) Askerlikte gecen sure SSK ve kıdem tazminatı \ö- nüııden değerlendirilir mi? K.M. YANIT: 1) lş yasasının 14 maddesı uyannca "muva22afas- kerlik dolayısıyla" ış sozleşmesını bozan ışcıye, ışveren kıdem tazminatı odemekle yukumlüdur Konuyla ılgılı Hukuk Genel Kurulu'nun özet karan şöyle- dır "Askerlik görevı nedenıyle ışten aynlırken kıdem tazminatı ödenmışse, aynı donem kıdem tazminatı da ıkı defa değerlen- dınlmeyeceğınden bu yon keza yasanın buyurucu hukumlen gereğı olduğundan re'sen dıkkate alınarak hesaplama yapıl- malıdır " (Hukuk Genel Kurulu, 2 11 1983 tanh, 734esas ve 1119 ka- rar) Askerlik gorevıne giderken geçmış surelenn kıdem lazmına- tını aldığınıza göre, Yargıtay kararlan uyannca yalnız asker- den sonra gecen sureler ıçın kıdem tazminatı odenmesı soz konusudur Askerlik oncesı çalışma surelen ıçın ıkıncı kez kı- dem tazmınaü odenmez 2) Sosyal Sıgortalar Yasası'nın 60 maddcsınc göre "sıgortjlı olarak tescıl edılmış bulunanlann, cr olarak sılah allında veya yedek subay okulunda gcçcn surclennın tamamı, kcndılcnnın veya hak sahıplennın yazılı talepte bulunmalan halınde" ve ıkı yıl ıçınde odemelen koşuluyla borçlandınlır ve sıgortah hız- metten sayılır "2 yıl ıçensınde ödenmeyen borçlanma surelen hızmetten sayılmaz " Konuyla ılgılı bır Yargıtay karan şoyledır "( ) Muvazzaf askerlikte geçen surenın kıdem lazmmatına katılabılmesı ıçın kamu kuruluşunda çalışmış olmaktan başka bu kamu kuruluşundan ış kanununun 14 6 maddesıne gore yaşlılık, mallulluk aylığı veya toptan odeme almak amacıyla aynlmış olması ve askerlik suresını 508 sayılı kanunun 60 f maddesı uyannca sıgoru kurumuna borçlanmış olması gere- kır" (Yargıtay 9 Hukuk Daıresı, 24 2 1987 tanh, 2052 esas ve 2364 karar) "Kıdem tazminatı adı altında" : V abancı ınruklu bir arkadaşımın bazı sorulan olacak. Arkadaşım, 1.800 göstergeden emekli olduğu halde, kendisine 1^60 göstergeden emekli av lığı ödenmektey- di. Yaptığmız açıklama sonucu nedenı anlaşıldı. Karne- sindeki aylık bağlama oranı % 69-59 vaztlı. Sorulan şöyle: 1) Eylul 1991 ve ağustos 1991 aylıklan ne olmalıdır? 2) Ocak 1992 ve şubat 1992 ayları maaşı nedir? YANIT: 3395 sayılı yasa ıle uygulamaya konulan ust goster- ge tablosu I 700 göstergeden başlayıp 6 650 göstergede son bulmakiadır 5 000 pnm gunu karşılığı aylık bağlama oranı alt gosterge tablosunda % 60, ust gosterge tablosunda ıse % 50 olarak be- lırlcnmıştı Bu % 10'luk aylık bağlama oran farkı, gostergesı yuksck olanın, gostergesı duşuk olandan daha az aylık alması- na ncdcn olmaktaydı Bu duruma engel olmak ıçın, "ust gos- lcrgc lablosundan (sosyal yardım zammı dahıl) bağlanacak gclır vcaylık aynı sıgortdlı ıçın go>.w.6 >. ^blosunun en ust dere- ı.c vc kddcmcsınden (sosyal yardım zammı dahıl) hesaplana- cak gclır vc aylıklan az olamaz" kuralı gclınlmıştır Bakanlar Kurulu'nun 22 Ocak 1992 gunlu Resmı Gazete'de yayımlanan 91 2592 sayılı karan ıle ust gosterge tablosundan aylık almaya hak kazananlann aylık bağlama oranlan bu tab- lonun taban gostergesı olan 1 700 ıçın % 50'den % 59 9'a çıka- nlmıştır 1 700'ü ızleyen her gosterge ıçın bu oran % 01 (bınde bır) olarak azalmakta ve son gösterge olan 6 650'de % 50 ora- nına ınmektedır 1 800 gosterge, ust gosterge tablosunun 10 derece 3. kade- mesınde yeralır 1 Ocak 1992'den sonra bu göstergeden % 59 orandan aylık alanlann. aylık bağlama oranlan % 9 7 artarak % 68 7'ye yukselmışür 1) Bu bılgılere gore arkadaşınızın öğrenmek ıstedığı ağustos ve eylul 1991 aylıklan(l 560 gostergeye gore) I 560 (gosterge) X 470 (1991 2 yan katsayısı) X % 69 (aylık oranı) = 505 908 TL (yaşlılık aylığı) + 390 000 TL (sosyal yardım zammı) = 895 908 TL toplam aylık (I 800 göstergeye gore) I 800 (gosterge) X 470 (1991 yılı 2 yan katsayısı) X % 59 (aylık oranı) = 499 140 (yaşlılık avlığı) + 390 000 TL (sosyal yardım zammı) = 889 140 TL toplam yaşlılık aylığı 1 560 gostergeden hesaplanan aylık, 1 800 gostergeden he- saplanandan daha fazla olduğu ıçın bu aylarda arkadaşınıza 895 bın 908 lıra aylık odenmesı gerekır 2) Ocak ve şubat 1992 aylıklan (1 696 gostergeye göre) 1 6% (1 Ocak 1992'de 1 56O'ın yennı alan gosterge) X 523 (1992 yıh 1 yan yılı katsayısı) X % 60 (aylık oranı) = 612 036 TL (yaşlılık aylığı) + 550 000 TL (sosyal yardım zammı) = 1 162 036 TL toplam aylık 1 800 gostergeye gore ocak ve şubdt 1992 ayhklan 1 800 (gosterge) X 523 (1992 yılı 1 yan katsayısı) X % 68 7 (I Ocak 1992'den sonrakı aylık oranı) = 646 742 TL (yaşlılık aylığı) + 550 000 TL (sosyal yardım zammı) = 1 196 742 TL toplam aylık Bukez 1 800 gostergeye gore hesaplanan aylık, 1 696 goster- geye gore hesaplanandan fazla olduğu ıçın ocak ve şubat 1992'de arkadaşınıza 1 800 göstergenın aylığı olan 1 mılyon 196 bın 742 lıra odenmesı gerekır Hmthorozu Erdal Bey'le konuşurken, bıraz da onun bam telıne basmak ıstıyorum Soruyorum - Efendım, bır şey daha var, CHP'yı oluşturmak ıçın çaba gosteren arkadaşlarmız, örneğın Altan ûymen adayınızdı, sızın adaylık onerdığınız bır kışıydı, oyle değıl mı' 7 Ama - Evet tabıı Yonetım Kurulu ıçındekı arkadaşlarımızın çoğu, SHP'lı ve SHP'de gorevlerını yaptılar çoğu zaman - Öyle değıl de başka bırılerıymış gıbı gorunmelerıne ne dıyorsunuz? - Altan Öymen adayımız olmadı galıba, yanlış anlaşıl- masın - Adaylık önerınız olmadı mı' - Teklıfımız oldu ama tam kabul olmadı, onun için... - Hasan Cemal'le ıkısıne yapmıştnız. - Evet, ama gerçekleşmedı - Hıkmet Çetınkaya'ya da onerılmıştı - Evet, ama Cumhurıyet'ı bırakmak ıstemedı - Hasan Cemal'e o gunlerde şöyle demıştım "Erdal Bey de kımı onereceğını bılmıyor kı'" - O zaman "Cumhurıyet'ı bırakmam'" dıyordu -Ama sonra bıraktı 1 - CHP hıkâyesınde ınşallah oyle olmaz 1 "Daha lyısını ya- palım derken (Sofradarakı ıçıp, mezelerleyetınıyoruz) Ne yıyeceğız bundan sonra? "Bır şey yemeyeceğım" de- dım ama Pılıçten başka ne var' Şef, ızgaraları saydı - Kuzu şış, kuzu pırzola, karskı - Kuzu şış yıyeyım hadı, ama az olsun 1 Ben de pılıç şış soyledım Konuşmayı surdürüyoruz; Yan masada Muzaffer-Ayla Adıguzel ıle Alaettın-Şazıye Polat, dort yaşındakı Belgı Adıguzel Eylul Polat (10), Em- recan Polat (8) herkes keyıflı, yan masadan bıze pek karış- mıyorlar Ayla - Sız rahat rahat konuşun dıye karışmadık! Erdal Bey, konuşmasını surduruyor - Gayet basıt olarak akla gelen şey, CHP'nın elemanları, tabıı az ıstısnasıyla, SHP'de olduğuna gore ve bu şekılde çalıştıklarına gore, SHP'nın CHP adını alması en normal gelışme olurdu Ama ışte, bunun ıçın dedığım gıbı CHP Yonetım Kurulu'ndakı arkadaşların, "Bız daha lyısını ya- parız1 " goruşune kapılmamaları gerekırdı Ya da "Bız daha lyısını yaparız bundan sonra" dıyebılırler ama, "Mut- laka lyısını yapardık Bız yoktuk, sız bunları yaptınız ama " Bunların bır faydası yok Bunlar baştan başlıyor, şımdı buraya gırmış gıbı görunuyorlar Tabıı, bu haksız Çunku denıyor kı ışte, "Tek başımıza ıktıdar oluruz 1 " Veya ışte "Sızın aldığınız yüzde şu kadar oy çok azdır Bız daha çok alırdık ' Bunlar yıne, gerçekçı değerlendırmeler de- ğıl Nereden başladığımızı unutuyorlar Bıze, 'Hadı gelın" dedıklerı zaman, CHP yoktu ortada 1 Dıyorlar kı ' ûyleydı ama ANAP a herkes kızıyor, bu durumda ıktıdar olmalıydı- nız'' Iyı de toplumsal gelışmeler, sıyasal gelışmeler oyle olmuyor SHP demokratık bır partı, "Şoyle yaparsak, tek başımıza ıktıdar oluruz, çok parlak ışler yaparız 1 " dedı bırı- lerı, ama sonradan "Hayır, bu fıkırler yasaktır 1 " dıye zorla baskı altında tuttuk ve yanlış ışler yaptık' öyle bır şey yok Her şey demokratık ortamda, her neyse soylendı, kurul- taylar oldu, kurultayların kararına gore ışler yurudu Partılı seçmenlerın ve halkın gayretıyle, yardımıyla bellı bır su- reç yaşandı Yanı bu sureç, demokratık bır ortamda, ne ıstenmışse o yapıldı ' Ama azdır " Neye gore azdır" 7 "Çun- ku vaktıyle daha lyısı yapılmıştır " Ee, vaktıyle daha lyısı yapılmıştı ama sonra sıfır oldu' Bunları oyle değerlendır- mek yanlış Her donemın, kendıne gore bır sıyasal yapısı var Onun ıçın de bır yere gelmeye çalışmak lazım Eskı- den CHP kurulduğunda tek partıydı Ama ondan sonra muhalefete duştu Demokratık sureç zaten kendısı karar verıyor, hangı yolda yuruyecek? Bunlar yapılarak buraya gelındı, "Ha gelınen yere boş verın sız, bız olsak bunun çok daha lyısını yapardık ve yapacağız, onun ıçın butûn bunları bırakın, herkes bıze gelsın, bız bu ışı daha ıyı yapa- cağız ' Ee, nereden bellı? Yanı şımdı onlan kırmak ıstemı- yorum, daha fazla konuşmayayım ama benım sadece soylemek istediğım gerçekçı olmak gerekır Bu donemde- kı sureçler buraya getırdı Orneğın, ışte başka sayın lıder- ler var, onların da aldıkları oylar, oyle çok daha fazla değıl Demırel, en çok o aldı, tamam Bız de onunla bırlıkte ıktı- dar olduk ışte Bu da gosterıyor kı onun da bıze gereksını- mı oldu Nıye bıze gereksınımı oldu' Kara gozumuz ıçın mı' Yooo Başka çaresı olmadığı ıçın Ve dolayısıyla yanı, gerçekçı yaklaşım, butun bunları değerlendırıp, "Tamam ışte, bız de şımdı CHP adını alıyoruz, CHP de bugun ıktı- dardadır, SHP olarak, hep beraber daha lyısını yapalım bundan sonra" demek olurdu Ama ışte, onu demedıler Bunu dememelerınde bır neden, bağlılıkları, yahut "Bız bu ışın daha lyısını yaparız 1 " duşuncesı inşallah yaparlar ama BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 1/ Hınt ınanışında aşk tannsı Hay- vanların kışlık yemı 2/ Asya'da bır göl Mektup 3/ Saka Turklen'nın unlu destanı Bır butun olarak ele alınan 4/ Yunan rakısı Bır duşunceye gonulden bağlı bulunma 5/ Boks ve esknmde ra- kıbın hamlelerını önleme eylemı ve bı- çımı 6/ Aruz olçu- sunde kısa okunma- sı gereken bır heceyı kalıba uydurmak ıçın uzatma Yıl- maz Guney'ın bır filmı 7/ Motorlu taşıtlarda fren yapmayı sağlayan ay- gıt Kak hendeğı 8/ Dokumacılıkta atkılann geçırıldığı uzunlamasına dı- zılmış ıpler Zan 9/ Çektığı suyu gostermek ıçın bır gemuıın baş ve kıç bodoslamaları uzenne konulan ışa- retler Olduğundan buyuk göster- me, abartma YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Boya- cılık ve sepıcılıkte kullanılan tanence zengın bıtkısel ozut Kö- se, kenar, uç. 2/ Dıvan şıınnın olçusu Guney Amerıka'nın çöl bölgelerınde yaşayan ve Patagonya tavşanı da denılen memelı hayvan 3/ Su Kalay oksıt katılarak donuklaştınlmış ya da kemık tozu katılarak yan donuk hale getınlmış cam. 4/ Suyo- sunu Iyı terbıye edılmemış vahşı bınek hayvanı 5/ Bır Avru- pa ulkesının para bırımı 6/ Ekvator bölgelerınde yetışen bır meyve ağacı Isyankâr 7/ Yaprakları sebze olarak kullanılan bır kır bıtkısı Ender, seyrek 8/ Yardım ıstendığını belırten söz- cük Tulbent cınsınden bez 9/ İnme Orta Asya'da yaşayan Şamanıst Turkler arasında çeşıtlı şeylerden anlam pkartarak ba- kılan fal İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLÎMLER MESLEK YÜKSEKOKLLU BİLGİSAYARLI MUHASEBE SERTİFİKALI EĞİTİM PROGRAMI Istanbu) Lnıveralesı Sos\al Bılımler Meslek Yüksekokulu'nun Bılgı- savarh Muhasebe Bolumu Başkanlığı tarafından duzerüenen 6 aylık Bılgısayarlı Muhasebe Sertıfıkalı Eğıtım Progranuna oğrena alımı ya- pıldcaktır Kavıl Bd^lama Tanhı 1 9 1992 Egıtımın Başlama Tanhı 12 10 1992dır Genı^ bılgı ıçın vukseıtoku) sekreterlıgıne başvurulabılır Adrei İ L Sosval Bılımte'- Meslek Yuksekokulu Te! 527 58 15/527 96 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle