Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6EYLUL1992PAZAR
12 DIZIYAZI
Gandhi, dost kurşunla yere düşerken yanında hiçbir koruma yoktu
Bir Hintlininkurşunu ıle can vermek
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKCİ
Hinthorozu'yla Konuşmalar: (3)
Ote yandan, Gandhi. zaman za-
man, ölmekte olan bır hastanın, dün-
yada kalabılmek ıçın yasak yıyecekle-
re uzanmasına ses çıkarmamışür Ne
var, bu karan kendısı ıçın verecek ol-
saydı ne yapardı dersınız
9
Herhalde
kendını her turlü hayvansal besının dı-
şında tutardı Gelgelelım. hastalığında
o da keçı sutune hayır dememıştır
George Orvvell, öandhının bu du-
şüncelennı pek onaylamaz Ona gore.
bu davranış pek soylu bır tutumdur
ama ınsanalığa, ınsanseverlığe de ay-
kındır Kaldı kı ınsanlar, genel olarak.
kusursuzluk, yetkınlık ardından koş-
maz Yanı dostlar arasındakı ılışkıyı
olanaksız kılacak bır çılecılığe boyun
eğmek ıstemez İnsanın dıleğı belkı. en
sonunda yaşamın elıyle ezılmek ve de
yenılmektır Çünku başka ınsanlan
sevmeye ancak bu ucretle ulaşabılınz.
Lafın ıçınde kalmak gerekırse, er-
mışlığı enselemeye kalkışan kışıler hıç
mı hıç ınsansı yaratıklar olmaya yuz
vermez Bu da belkı, yaşamın sunacağı
aalardan kaçınmak ıçındır Yalnız.
yeryuzünde hıçbır bıçımde ermış ol-
mak ıstemeyen ınsanlar da vardır En
ılımlı hberalJerden en azgın anarşıstle-
re değın tum koktencıler (radıkaller),
doğrusu, ınsan olmanın otesıne geç-
memeye çabalamışlardır
Orwell, Süper Hıntlının banşsever-
lığının temelınde de dın bulunduğu
goruşundedır Gandhi de bu eğılımın
kımı sıyasaJ sonuçlan elde etmeye el-
venşlı bıryontem olduğunu savunur
Şu da var kı, bu tutum Batı banşse-
verlığınden ayn duşmektedır İlk Gu-
ney Afnka'da yaygın duruma getınlen
o Satyagraha şıddetı kapısından ıçen
sokmayan bır savaştır İnsanlar bu sa-
vaşı kın duymadan, kın aşılamadan
yürüturler Savaşın başlıca goruntule-
n arasında grev yapmak. sıyasal oton-
teye kulak asmamak, trenienn ışleme-
sıne engel olmak ıçın demıryollanna
yatmak, polısın saldınlannı genleme-
den karşılamak sayılabılır
Gandhi, gençlığınde Ingılızlenn ya-
nında Boerlere karşı açılan savaşta
sağJık en olarak gorev yapmıştır
1914-1918 yıllannda da bu gorevı sür-
durecektır Ne kı şıddet denılen keşış-
lemeye ve karayele meydan okumayı
kafasına oyle yerleştırmıştır kı kendını
artık savaş meydanlanndan uzak tut-
ması gereğıne varmıştır
İngılız denemecısı, Batılı banşsever-
lenn tersıne, onun guç sorunlardan
kaçmadığını da belırtır
- II Dunya Savaşı'ndan once her
banşsever şu soruya yanıt vermek zo-
rundaydı "Yahudı sorunu ıçın ne
yapmak gerekır
9
Onların toplum dışı
tutulmasına hazır mısınız
1
' Hazır de-
ğılsenız bunu, savaş başlamadan nasıl
engelleyeceksınız''" Buna Batılı banş-
severler doğru durust bır karşılık vere-
memışlerdır Ama 1938'de Oandhı
aynı soru karşısında şu duşunceyı one
surmuştur "Alman Yahudıler loplu-
ca ıntıhar etmelıdırler Bu, dunyanın
dıkkatını bu sorun üzenne çeker Hıt-
ler'ın barbarlığı konusunda Alman
halkının gozunu açar "
Doğrusu, bu duşunce Mahatma'nın
ateşlı bır hayranı olan Louıs Fıcher'ı
GANDHİ
y a d a
HİNT KİRAZININ
GÖLGESİNDE
SALÂH BİRSEL
JJİindularla Paryalan
birşemsiyealtında
toplamak için
Hindistan'ın içlerine
doğru biryolculuğa
çıktığında kimi bağnaz
Hindular kendisini yine
öldürmpk istemişlerdir.
O, bundan bile bir ders
alması gerektiğini
düşünmemiştir. Cansız
oynamayı yeğ tutmuştur.
Oysa, hoşgörüsünden
tedirgin olan kimi
Hintlilerin, kimi
kardeşlerin kendisini bir
gün vuracağı, yıllarca
önce, yıldız falında da
görülmüştür.
<A
A
bıle çıleden çıkarmıştır Gandhi.
1942'de bır Japon akınına karşı edıl-
gen bır dırenme onerdığı vakıt de tnıl-
yonlarca insanın olümune yol açtığını
duşünmuştur
Onvell "Gandhi Uzenne Duşunce- de guven duymadığını ve de Ingılızlen
ler" adlı denemesınde E M Forster'ın ıkıyüzlu saydıklarını yazıyordur Ne
"Hındıstan'aBırYolculuk"romanına var. Gandhi ıkıyuzluluğu anlamakta
da değınır E M Forster orada Hıntlı- pek becenksız kaldığı halde, ınsanla-
lenn karşılanndakıne bağnaz derece- nn ıyı nıyetle kahve temennası dağıttı-
ğına ınanırmış Onlara yakla^abılmek
ıçın bu ayçıçeğı yanlanndan yararla-
nabıleceğını duiunurmuş Hıntlılenn
kanını kurutan şeyın de İngılızlenn >a-
şam bıçımı olduğuna ınanırmış \ma
sonunda İngılızlen de bu yaşantı yere
yıkacakmış Çunku İngılızlcr hakta-
nırlık ve bağımsızlık anlayışının teme-
lıne kazanç elde etmek, ınsanlara
egemen olmak duşuncesını yerleştır-
mışler Bu da şıddetın, yasalara vann-
ca. her yerde dal budak salmasına yol
açmış Gandhı'yı en çok urkuten de
buymuş "İngılızlenn yaşantı ımpara-
torluğu altında yaşayacaksak. onlan
buradan kovalamak ne ışe yarar" der-
mış
Şuracığa şunu da konduralım kı.
Gandhı'nın tum yaşamı uzun bır hac-
tan başkası değıldır Onun her yaptığı
ışanlamladoludur Ermış yaddermış-
lığe yaklaşmış bır ınsan olarak, kışılı-
ğının altında yeteneklı ve kurnaz bınnı
banndınyordur
Kûçümseme ve Sevgi
Evet, tutucu Ingılızler Gandhı'yı
kuçumsemesıne kuçumserler Yalnız,
ona karşı sevgı ve hayranlık duymak-
tan da gen kalmıyorlardır Uçkağıtçı-
lığını ıse akıllanndan geçırmıyorlar-
dır Korkuyla ya da kotu yurekle
el-aman çektığını de kabul etmıyorlar-
dır
Onvell, onun kımı erdemlennın yıne
de gorulemedığı goruşundedır Bu er-
demlenn başında da. o dûpeduz, o elle
tutulan yureklılığı gelıyordur Bu, tam
anlamıyla eşı bulunmaz bır evren su-
sudür
Ey arkadaş, sen gıt bıraz dolaş
Bu denemenın yürek parçalayan so-
nu yaklaştı
Gandhı'nın. 30 Ocak 1948 gunu bır
Hıntlının, evet, tngılızın değıl, Hıntlı-
nın kurşunuyla can verdığmı soyle-
mek ıstenz
Gandhi, dost kurşunla yere duşer-
ken yanında hıçbır korumacmın bu-
lunmadığı saptanmıştır Oysa 1934
Hazıranı'nda Hındularla Paryalan bır
şemsıye altında toplamak ıçın Hindis-
tan'ın jçlenne doğru bır yolculuğa çık-
tığında kımı bağnaz Hındular kendısı-
nı yıne öldurmek ıstemışlerdır O.
bundan bıle bır ders alması gerektığını
duşünmemıştır Cansız oynamayı yeğ
tutmuştur Oysa, hoşgorusunden te-
dırgın olan kımı Hıntlılenn, kımı kar-
deşlenn kendisini bır gun vuracağı.
yıllarca once, yıldız falında da gorul-
muştur
SÜRECEK
Kişilerin mallannı başkalanna vermedik
-3-
ZfYA MÜEZZİNOĞLU
Bolgedekı durum hızlı bır tempo
ıle süreklı bır çalışmayı gerektınyor-
du Kısa zamanda gereklı onlemler
ele ahnarak gerçekleşunlemedığı
takdırde bahçelenn kurjması, uru-
nün tarlada kalması, bölge ıçınde
ulaşım, su ve enerjı gıbı temel gerek-
sınmeienn karşılanamaması ve böl-
genın dunyadan kopuk halının öyle-
ce surup gıtmesı soz konusu ıdı
Ovunçle ıfade etmek ıstenm kı
Koordmasyon Kurulu bu çalışma-
larda büyük ölçude başanlı oldu Bır
benzetme yapmak gerekırse, Turk
ınsanının olaganüstu hallerde ortaya
çıkan olaganüstu hasletlennden söz
edıldığını bılıyoruz Bu konuda da
öyle oldu ve Turk burokrasısı ve yö-
netımı öyle başanlı ve venmlı bır ça-
lışma sergıledı Boylece kısa sayıla-
cak bır zaman ıçınde bölgede gunlük
yaşam normale donmeye başlarken
ekonomının duran çarklannın tek-
rar harekete geçmesı ıçın gereklı or-
tam da hazırlanmış oluyordu Bölge-
nın karayollanyla sulama şebekesı-
nın yenıden duzenlenmesı, aiternatıf
enerjı merkezı kurulması, Magosa ve
Gırne'nın denız tra/iğıne açılması,
Lefkoşa Havaalanı'nın kapatılma-
sından sonra Ercan Havaalanı ınşa
edılerek hava seferlennın başlaülma-
sı, Türkıye'den adaya göturulen ış-
gücü ıle tarla ve bahçelenn bakım.
hasat ve ekım ışlennın zamanında
yapılması ve nıhayet güneyden kuze-
ye gelen ellı bın goçmenın kısa za-
manda yerleştınlmesı, bu çalışmalar-
dan ılk bakışta gorulenler arasında
yer almaktadır
Soz konusu çalışmalar yurutulur-
ken. programda ongörulduğu uzere,
adadakı Turk toplumunun bır federe
devlet çerçevesınde orgutlenmesıyle
ılgtlı çalışmalar da ele alınmıştı Elde
yeterlı ven olmadığından. bu çalış-
malarda ılk ış olarak bolgenın potan-
sıyelını belırîemek uzere bır nufus,
sanayı ve tanm sayımı yapma konu-
su gündeme geldı DPT ıle DİE'nın
hazırladığı esaslar ıçınde Turk yone-
tımıyle bırlıkte yapılan bu sayım ve
envanterçabşması, ışgucü vegınşım-
cı eksığı olmakla bırlıkte bolgenın
kendı potansıyeh ıle kısa zamanda
hızlı bır kalkınma gerçekleştırebıle-
ceğını ortaya koymuştu
Ancak, başlangıçta yatınmlan yu-
rutmek ve ekonomıye ışlerlık kazan-
dırmak ıçın bır sure kredı bıçımınde
yardıma ıhüyaç olacağı anlaşıbyor-
du Yenı yıl programı ve bütçesı 1975
yılında bu anlayış ıçınde hazırlandı
O arada Turk yonetımının merkezı
hukümet ve yerel yönetım olarak or-
gutlenmesıyle ılgılı çalışmalar ta-
mamlandığı gıbı adada yururlükte
olan vergı duzenı bolgenın durumu-
na gore gozden geçınlerek, haarla-
nan gelır tasansı da Meclıs'e sunul-
muştu Böylece banş harekâtının
bınncı yılı İcutlanırken Kuzey Kıb-
ns'takı Turk yonetımı devlet olma
doğrultusunda buyük yol almış bu-
lunuyordu
Gerek gunluk yaşamın normalleş-
tınlmesı, gerek yonetımın bır devlete
donüşturulmesıyle ılgılı çalışmalaı
yurutulürken elden geldığı kadar
bolgenın özellığının gozonunde tu-
tulmasına ve programın bırlıkte ha-
zırlanarak bırlıkte uygulanmasma
özen göstenldığını burada aynca be-
lırtmek ıstenm Bu sayede Kıbns'ta
polıtıkacıdan sendıkacıya, oğret-
menden mucahıde ve ışcıden ışvere-
ne kadar her kesımdekı yonetıcı ve
gorevlılerle venmlı bır ışbırlığı ger-
çekleştınlmış ve çalışmalar boyunca
herhangı bır bıçımde olumsuz bır du-
rum ortaya çıkmamıştır
öte yandan çalışmalan yürutur-
ken Turkıye'de de hukumetten, ku-
rulda yer alan bakanlık ve kuruluş-
larla ılgılı asken makamlardan, her
aşamada, daıma vardım, destek ve
anlayış gordük.
Kıbns Koordınasyon Kurulu, da-
ha once açıkladıgım j>ıbı Ecevıt hu-
kumetı zamanında kurulmuştu O
hukumet zamanında kurul çalışma-
lanna gostenlen ılgı ve destek, ondan
sonra ışbaşına gelen Sadı Irmak hu-
kumetı zamanında da eksılmeden
surdu Onun ardından ışbaşına gelen
Mıllıyetçı Cephe hukumetı zama-
nında ıse ben kendı arzumla ısufa
ederek bır yıla yakm bır zamandan
ben yuruttuğum bu gorevden aynl-
dım Dızıde bu kez yapılan açıkla-
malardan o sırada kurulun çalışma-
lanndan memnun olmayan Dışışlen
Bakanlığı'nın, daha doğrusu dızı ya-
zan Sayın Barutçu'nun benım değış-
tınlmem ıçın her duzeyde bır dızı
gınşımde bulunduğu anlaşılıyor O
gınşımlerden -o zaman da ondan
sonra da- bılgım olmadı Şımdı öğ-
rendıkten sonra farklı bır görüş sahı-
bı olarak ona saygı duymakla bırhk-
te, çok yeteneklı olarak bılınen Sayın
Barutçu, bu konuda harcadığı emek
ve zamanı da o hararetlı donemde
muzakereler ıçın kullansaydı Kıbns
sonınunun çözümlenmesme daha
büyük katkıda buiunmuş olmaz
mıydı dıye duşünmekten kendımı
alamıyorum
Dızıde sureklı şıkayet konusu olan
Kıbns Koordınasyon Kurulu'nun
yapısı ve çalışmalan hakkında zo-
runlu gorduğum bu genel açıklama-
dan sonra, Rumlar tarafından terk
edılmış sanayı tesıslen ve tunstık te-
sısler konusuna gelınce, sayın yazar
bu ışletmelenn zarar eden bır hol-
dıng çatısı altında toplanmak yenne
özel kışı ve kuruluşlarelıyle ışletılme-
sımn yaranna ışaret ederek "Varsın
üç beş kışı zengın olsun. ama Kıbns
Turk toplumunun ekonomısı alıştı-
ğı duzen ıçınde süratle yoluna gırsın
dı>e düşunup ona gore hareket et-
mek daha az zararlı olurdu" savında
bulunuyor kı o zaman benımsemedı-
ğım bu goruşu bugün de paylaşma-
dığımı belırtmek ve bunu bıraz da
hayretle karşıladığımı eklemek ıste-
nm Kımın malını kıme peşkeş çekı-
yoruz
9
Banş Harekâtı sırasında
hasar goren bır ev ıçın bıle nota üstu-
ne notaya muhatap olduğumuz bır
donemde, mulkıyet ve ışletme du-
nımlan kanşık bu kuruluşlann,
muzakereler devam ederken savaş
ganımetı gıbı dağıtılmasının ılgılı ul-
kelerde ve dunya kamuoyunda ne-
den olacağı tepkıler gormezlıkten
gelınebılır mı
7
StRECEK
ÇALIŞAJNLARIN SORULARI/SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL
Askerlik Öncesi ve Sonrası Kıdem
: 1988 yılında bir kamu kuruluşunda çaltşmak-
ta iken askerlik görevimi yapmak için işimden ayrıl-
dtm.
Askere giderken işyerinden 10 yıilık ktdem tazmina-
tmıı da aldım.
Askeriik dönüşü yine kamu kunıluşu olan eski işye-
rimde çalışmava başladun.
Öğrenmek istediğım:
1) Emekli olduğum zaman bana askerlik öocesi kıde-
mim de göz önüne alınarak mı tazminat ödenir?
Yoksa, sadece askerden dönuş tarihini izleyen çalışma-
lanm mı goz önune alınır?
2) Askerlikte gecen sure SSK ve kıdem tazminatı \ö-
nüııden değerlendirilir mi?
K.M.
YANIT: 1) lş yasasının 14 maddesı uyannca "muva22afas-
kerlik dolayısıyla" ış sozleşmesını bozan ışcıye, ışveren kıdem
tazminatı odemekle yukumlüdur
Konuyla ılgılı Hukuk Genel Kurulu'nun özet karan şöyle-
dır
"Askerlik görevı nedenıyle ışten aynlırken kıdem tazminatı
ödenmışse, aynı donem kıdem tazminatı da ıkı defa değerlen-
dınlmeyeceğınden bu yon keza yasanın buyurucu hukumlen
gereğı olduğundan re'sen dıkkate alınarak hesaplama yapıl-
malıdır "
(Hukuk Genel Kurulu, 2 11 1983 tanh, 734esas ve 1119 ka-
rar)
Askerlik gorevıne giderken geçmış surelenn kıdem lazmına-
tını aldığınıza göre, Yargıtay kararlan uyannca yalnız asker-
den sonra gecen sureler ıçın kıdem tazminatı odenmesı soz
konusudur Askerlik oncesı çalışma surelen ıçın ıkıncı kez kı-
dem tazmınaü odenmez
2) Sosyal Sıgortalar Yasası'nın 60 maddcsınc göre "sıgortjlı
olarak tescıl edılmış bulunanlann, cr olarak sılah allında veya
yedek subay okulunda gcçcn surclennın tamamı, kcndılcnnın
veya hak sahıplennın yazılı talepte bulunmalan halınde" ve ıkı
yıl ıçınde odemelen koşuluyla borçlandınlır ve sıgortah hız-
metten sayılır "2 yıl ıçensınde ödenmeyen borçlanma surelen
hızmetten sayılmaz "
Konuyla ılgılı bır Yargıtay karan şoyledır
"( ) Muvazzaf askerlikte geçen surenın kıdem lazmmatına
katılabılmesı ıçın kamu kuruluşunda çalışmış olmaktan başka
bu kamu kuruluşundan ış kanununun 14 6 maddesıne gore
yaşlılık, mallulluk aylığı veya toptan odeme almak amacıyla
aynlmış olması ve askerlik suresını 508 sayılı kanunun 60 f
maddesı uyannca sıgoru kurumuna borçlanmış olması gere-
kır"
(Yargıtay 9 Hukuk Daıresı, 24 2 1987 tanh, 2052 esas ve
2364 karar)
"Kıdem tazminatı adı altında"
: V abancı ınruklu bir arkadaşımın bazı sorulan olacak.
Arkadaşım, 1.800 göstergeden emekli olduğu halde,
kendisine 1^60 göstergeden emekli av lığı ödenmektey-
di. Yaptığmız açıklama sonucu nedenı anlaşıldı. Karne-
sindeki aylık bağlama oranı % 69-59 vaztlı. Sorulan
şöyle:
1) Eylul 1991 ve ağustos 1991 aylıklan ne olmalıdır?
2) Ocak 1992 ve şubat 1992 ayları maaşı nedir?
YANIT: 3395 sayılı yasa ıle uygulamaya konulan ust goster-
ge tablosu I 700 göstergeden başlayıp 6 650 göstergede son
bulmakiadır
5 000 pnm gunu karşılığı aylık bağlama oranı alt gosterge
tablosunda % 60, ust gosterge tablosunda ıse % 50 olarak be-
lırlcnmıştı Bu % 10'luk aylık bağlama oran farkı, gostergesı
yuksck olanın, gostergesı duşuk olandan daha az aylık alması-
na ncdcn olmaktaydı Bu duruma engel olmak ıçın, "ust gos-
lcrgc lablosundan (sosyal yardım zammı dahıl) bağlanacak
gclır vcaylık aynı sıgortdlı ıçın go>.w.6
>. ^blosunun en ust dere-
ı.c vc kddcmcsınden (sosyal yardım zammı dahıl) hesaplana-
cak gclır vc aylıklan az olamaz" kuralı gclınlmıştır
Bakanlar Kurulu'nun 22 Ocak 1992 gunlu Resmı Gazete'de
yayımlanan 91 2592 sayılı karan ıle ust gosterge tablosundan
aylık almaya hak kazananlann aylık bağlama oranlan bu tab-
lonun taban gostergesı olan 1 700 ıçın % 50'den % 59 9'a çıka-
nlmıştır 1 700'ü ızleyen her gosterge ıçın bu oran % 01 (bınde
bır) olarak azalmakta ve son gösterge olan 6 650'de % 50 ora-
nına ınmektedır
1 800 gosterge, ust gosterge tablosunun 10 derece 3. kade-
mesınde yeralır 1 Ocak 1992'den sonra bu göstergeden % 59
orandan aylık alanlann. aylık bağlama oranlan % 9 7 artarak
% 68 7'ye yukselmışür
1) Bu bılgılere gore arkadaşınızın öğrenmek ıstedığı ağustos
ve eylul 1991 aylıklan(l 560 gostergeye gore)
I 560 (gosterge) X 470 (1991 2 yan katsayısı) X % 69 (aylık
oranı) = 505 908 TL (yaşlılık aylığı) + 390 000 TL (sosyal
yardım zammı) = 895 908 TL toplam aylık
(I 800 göstergeye gore)
I 800 (gosterge) X 470 (1991 yılı 2 yan katsayısı) X % 59
(aylık oranı) = 499 140 (yaşlılık avlığı) + 390 000 TL (sosyal
yardım zammı) = 889 140 TL toplam yaşlılık aylığı
1 560 gostergeden hesaplanan aylık, 1 800 gostergeden he-
saplanandan daha fazla olduğu ıçın bu aylarda arkadaşınıza
895 bın 908 lıra aylık odenmesı gerekır
2) Ocak ve şubat 1992 aylıklan (1 696 gostergeye göre)
1 6% (1 Ocak 1992'de 1 56O'ın yennı alan gosterge) X 523
(1992 yıh 1 yan yılı katsayısı) X % 60 (aylık oranı) = 612 036
TL (yaşlılık aylığı) + 550 000 TL (sosyal yardım zammı) =
1 162 036 TL toplam aylık
1 800 gostergeye gore ocak ve şubdt 1992 ayhklan
1 800 (gosterge) X 523 (1992 yılı 1 yan katsayısı) X % 68 7
(I Ocak 1992'den sonrakı aylık oranı) = 646 742 TL (yaşlılık
aylığı) + 550 000 TL (sosyal yardım zammı) = 1 196 742 TL
toplam aylık
Bukez 1 800 gostergeye gore hesaplanan aylık, 1 696 goster-
geye gore hesaplanandan fazla olduğu ıçın ocak ve şubat
1992'de arkadaşınıza 1 800 göstergenın aylığı olan 1 mılyon
196 bın 742 lıra odenmesı gerekır
Hmthorozu Erdal Bey'le konuşurken, bıraz da onun bam
telıne basmak ıstıyorum Soruyorum
- Efendım, bır şey daha var, CHP'yı oluşturmak ıçın çaba
gosteren arkadaşlarmız, örneğın Altan ûymen adayınızdı,
sızın adaylık onerdığınız bır kışıydı, oyle değıl mı'
7
Ama
- Evet tabıı Yonetım Kurulu ıçındekı arkadaşlarımızın
çoğu, SHP'lı ve SHP'de gorevlerını yaptılar çoğu zaman
- Öyle değıl de başka bırılerıymış gıbı gorunmelerıne ne
dıyorsunuz?
- Altan Öymen adayımız olmadı galıba, yanlış anlaşıl-
masın
- Adaylık önerınız olmadı mı'
- Teklıfımız oldu ama tam kabul olmadı, onun için...
- Hasan Cemal'le ıkısıne yapmıştnız.
- Evet, ama gerçekleşmedı
- Hıkmet Çetınkaya'ya da onerılmıştı
- Evet, ama Cumhurıyet'ı bırakmak ıstemedı
- Hasan Cemal'e o gunlerde şöyle demıştım "Erdal Bey
de kımı onereceğını bılmıyor kı'"
- O zaman "Cumhurıyet'ı bırakmam'" dıyordu
-Ama sonra bıraktı
1
- CHP hıkâyesınde ınşallah oyle olmaz
1
"Daha lyısını ya-
palım derken (Sofradarakı ıçıp, mezelerleyetınıyoruz)
Ne yıyeceğız bundan sonra? "Bır şey yemeyeceğım" de-
dım ama Pılıçten başka ne var' Şef, ızgaraları saydı
- Kuzu şış, kuzu pırzola, karskı
- Kuzu şış yıyeyım hadı, ama az olsun
1
Ben de pılıç şış soyledım Konuşmayı surdürüyoruz;
Yan masada Muzaffer-Ayla Adıguzel ıle Alaettın-Şazıye
Polat, dort yaşındakı Belgı Adıguzel Eylul Polat (10), Em-
recan Polat (8) herkes keyıflı, yan masadan bıze pek karış-
mıyorlar Ayla
- Sız rahat rahat konuşun dıye karışmadık!
Erdal Bey, konuşmasını surduruyor
- Gayet basıt olarak akla gelen şey, CHP'nın elemanları,
tabıı az ıstısnasıyla, SHP'de olduğuna gore ve bu şekılde
çalıştıklarına gore, SHP'nın CHP adını alması en normal
gelışme olurdu Ama ışte, bunun ıçın dedığım gıbı CHP
Yonetım Kurulu'ndakı arkadaşların, "Bız daha lyısını ya-
parız1
" goruşune kapılmamaları gerekırdı Ya da "Bız
daha lyısını yaparız bundan sonra" dıyebılırler ama, "Mut-
laka lyısını yapardık Bız yoktuk, sız bunları yaptınız
ama " Bunların bır faydası yok Bunlar baştan başlıyor,
şımdı buraya gırmış gıbı görunuyorlar Tabıı, bu haksız
Çunku denıyor kı ışte, "Tek başımıza ıktıdar oluruz
1
" Veya
ışte "Sızın aldığınız yüzde şu kadar oy çok azdır Bız daha
çok alırdık ' Bunlar yıne, gerçekçı değerlendırmeler de-
ğıl Nereden başladığımızı unutuyorlar Bıze, 'Hadı gelın"
dedıklerı zaman, CHP yoktu ortada
1
Dıyorlar kı ' ûyleydı
ama ANAP a herkes kızıyor, bu durumda ıktıdar olmalıydı-
nız'' Iyı de toplumsal gelışmeler, sıyasal gelışmeler oyle
olmuyor SHP demokratık bır partı, "Şoyle yaparsak, tek
başımıza ıktıdar oluruz, çok parlak ışler yaparız
1
" dedı bırı-
lerı, ama sonradan "Hayır, bu fıkırler yasaktır
1
" dıye zorla
baskı altında tuttuk ve yanlış ışler yaptık' öyle bır şey yok
Her şey demokratık ortamda, her neyse soylendı, kurul-
taylar oldu, kurultayların kararına gore ışler yurudu Partılı
seçmenlerın ve halkın gayretıyle, yardımıyla bellı bır su-
reç yaşandı Yanı bu sureç, demokratık bır ortamda, ne
ıstenmışse o yapıldı ' Ama azdır " Neye gore azdır"
7
"Çun-
ku vaktıyle daha lyısı yapılmıştır " Ee, vaktıyle daha lyısı
yapılmıştı ama sonra sıfır oldu' Bunları oyle değerlendır-
mek yanlış Her donemın, kendıne gore bır sıyasal yapısı
var Onun ıçın de bır yere gelmeye çalışmak lazım Eskı-
den CHP kurulduğunda tek partıydı Ama ondan sonra
muhalefete duştu Demokratık sureç zaten kendısı karar
verıyor, hangı yolda yuruyecek? Bunlar yapılarak buraya
gelındı, "Ha gelınen yere boş verın sız, bız olsak bunun
çok daha lyısını yapardık ve yapacağız, onun ıçın butûn
bunları bırakın, herkes bıze gelsın, bız bu ışı daha ıyı yapa-
cağız ' Ee, nereden bellı? Yanı şımdı onlan kırmak ıstemı-
yorum, daha fazla konuşmayayım ama benım sadece
soylemek istediğım gerçekçı olmak gerekır Bu donemde-
kı sureçler buraya getırdı Orneğın, ışte başka sayın lıder-
ler var, onların da aldıkları oylar, oyle çok daha fazla değıl
Demırel, en çok o aldı, tamam Bız de onunla bırlıkte ıktı-
dar olduk ışte Bu da gosterıyor kı onun da bıze gereksını-
mı oldu Nıye bıze gereksınımı oldu' Kara gozumuz ıçın
mı' Yooo Başka çaresı olmadığı ıçın Ve dolayısıyla yanı,
gerçekçı yaklaşım, butun bunları değerlendırıp, "Tamam
ışte, bız de şımdı CHP adını alıyoruz, CHP de bugun ıktı-
dardadır, SHP olarak, hep beraber daha lyısını yapalım
bundan sonra" demek olurdu Ama ışte, onu demedıler
Bunu dememelerınde bır neden, bağlılıkları, yahut "Bız bu
ışın daha lyısını yaparız
1
" duşuncesı inşallah yaparlar
ama
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4
1/ Hınt ınanışında
aşk tannsı Hay-
vanların kışlık yemı
2/ Asya'da bır göl
Mektup 3/ Saka
Turklen'nın unlu
destanı Bır butun
olarak ele alınan 4/
Yunan rakısı Bır
duşunceye gonulden
bağlı bulunma 5/
Boks ve esknmde ra-
kıbın hamlelerını
önleme eylemı ve bı-
çımı 6/ Aruz olçu-
sunde kısa okunma-
sı gereken bır heceyı
kalıba uydurmak ıçın uzatma Yıl-
maz Guney'ın bır filmı 7/ Motorlu
taşıtlarda fren yapmayı sağlayan ay-
gıt Kak hendeğı 8/ Dokumacılıkta
atkılann geçırıldığı uzunlamasına dı-
zılmış ıpler Zan 9/ Çektığı suyu
gostermek ıçın bır gemuıın baş ve kıç
bodoslamaları uzenne konulan ışa-
retler Olduğundan buyuk göster-
me, abartma
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Boya-
cılık ve sepıcılıkte kullanılan tanence zengın bıtkısel ozut Kö-
se, kenar, uç. 2/ Dıvan şıınnın olçusu Guney Amerıka'nın çöl
bölgelerınde yaşayan ve Patagonya tavşanı da denılen memelı
hayvan 3/ Su Kalay oksıt katılarak donuklaştınlmış ya da
kemık tozu katılarak yan donuk hale getınlmış cam. 4/ Suyo-
sunu Iyı terbıye edılmemış vahşı bınek hayvanı 5/ Bır Avru-
pa ulkesının para bırımı 6/ Ekvator bölgelerınde yetışen bır
meyve ağacı Isyankâr 7/ Yaprakları sebze olarak kullanılan
bır kır bıtkısı Ender, seyrek 8/ Yardım ıstendığını belırten söz-
cük Tulbent cınsınden bez 9/ İnme Orta Asya'da yaşayan
Şamanıst Turkler arasında çeşıtlı şeylerden anlam pkartarak ba-
kılan fal
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLÎMLER MESLEK
YÜKSEKOKLLU BİLGİSAYARLI
MUHASEBE SERTİFİKALI EĞİTİM
PROGRAMI
Istanbu) Lnıveralesı Sos\al Bılımler Meslek Yüksekokulu'nun Bılgı-
savarh Muhasebe Bolumu Başkanlığı tarafından duzerüenen 6 aylık
Bılgısayarlı Muhasebe Sertıfıkalı Eğıtım Progranuna oğrena alımı ya-
pıldcaktır
Kavıl Bd^lama Tanhı 1 9 1992 Egıtımın Başlama Tanhı 12 10 1992dır
Genı^ bılgı ıçın vukseıtoku) sekreterlıgıne başvurulabılır
Adrei İ L Sosval Bılımte'- Meslek Yuksekokulu
Te! 527 58 15/527 96 00