15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL1992 CUMARTESİ CUMHURİYET Barış SAYFA HABERLER Bedelli askerlik •Haber Merkezi- Bedelli askerlik yapacak olanlar. askerlık bedeli olan parayı Vakıfbank şubelerine yatırabilecekler. Türkiye Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü ıle Savunma Sanayii Müsteşarlığı arasında imzalanan protokol gereği askerlik bedellerini Vakıfbank şubeleri alacak. İmzalanan protokole göre 31 Mayıs 1965 ve daha önce doğmuş olanlar için, başvurduklan yıhn 1 ocak tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kurlan esas alınarak, dövizle askerlik için saptanan bedelin yansı olan 5 bın Alman Markı karşılığı olan Türk Lirası yatınlacak. Çorlu faciasında DSİ suçlu • tSTANBUL (AA) - Çorlu'daki Konyalılar Mensucat Fabrikası'nda 8 ağustos cumartesi günü meydana gelen ve 32 kişinin ölümü, 84 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan faciaya, depoda biriken metan gazının muhtemelen yanan bir sigara sonucu patlamasının yol açtığı ve olayda Devlet Su İşleri'nin 1. derecede, fabrika yöneticilerinin de 2. derecede kusurlu bulunduğu bildirildi. Çorlu Cumhuriyet Savcısı Hanifi Tiryaki, olayda 1. derecede kusurlu görülen Devlet Su- Işleri'nin ilgili yöneticilerinin belirlenerek ifadelerinin alınacağını kaydetti ve daha sonra sorumlular hakkında 4 seneden 10 seneye kadar hapis cezası istemiyle dava açılacağını bildirdi. Sünnet konvoyu kana bulandı: 6 çocuk öldü • AYVACIK (AA) - E-24 Karayolu'nun Ayvacık- Çanakkale kesiminin 8. kilometresinde bir petrol tankerinin, sünnet olacak çocukları gezdiren bir otomobile arkadan çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında ilk belirlemelere göre 6'sı çocuk, 8 kişi öldü. Naki Keleş yönetimindeki 10 NP 016 plakah otomobil, Ezine ilçesine bağlı Bahçeli köyünde sünnet olacak çocukları araç konvoyu ile gezdirdi. Araç sürücüsU Keleş'in dönüşte köy yolundaki virajı alamaması sonucu arkadan gelen petrol yüklü tanker otomobile çarptı. İEV'den iki okul • tSTANBUL (ANKA)-Kuruculan arasında Milli Eğıtim Bakanı Köksal Toptan, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, ve işadamı Sakıp Sabancı'nın da bulunduğu İstanbul Eğitim Vakfı. önümüzdeki öğreüm yılında iki okulun hizmete açılacağını bildirdi. Vali Kozakçıoğlu İstanbul Eğitim Vakfı'nın kuruluşu nedeniyle düzenlenen toplanüda.herşeyin devletten beklenemeyeceğini söyledi. 'Çocuğum sınıfta kalsııf diyecekler • ANKARA (AA) - Başlamasına çok az bir süre kalan 1992-93 öğretim yılına bir dizi yenilikle girilecek. Yeni öğretim yılında ilkokullarda disiplin cezası kaldırıldı. İlkokullarda sınıf geçmeye öğrenci velileri karar verecek. Yeni öğretim yıhndaki bir diğer yenilik de ilkokullarda sınıf geçme notunun 2 olarak belirlemesi ve bu nottan aşağı puan alan öğrencilerin sınıf geçmesi veya sınıfta kalmasında öğrenci velilerinin söz sahibi olması. Veliler isterlerse çocuklarırun geçmesini, isterlerse o sınıfı tekrar etmesini isteyebilecekler. ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 90.DÖNEMKAYITLARI DEVAM EDİYORI Hafta sonu-Hafta içi ve Akşam kursları devam ediyor Dershane: ÛSKÜDAR: 343 67 82-310 42 86 KCZYATAĞI:3«2 47 33 TARABYA 2«2 « « Ik hedefi Türkiye• "Sirius" adlı gemiyle Ortaköy'e demir atan Gre- enpeace (Yeşil Banş) çevre örgütü üyeleri, Tür- kiye'nin. nükleer santrah bulunmayan bir ülke olarak kalmasını istediklerini söylediler. • Eğer büro açarlarsabunun Tür kiye'deolacağını söyleyen Akdeniz Projesi Organizatörü Pastor, "Burada 2 bin üyemiz var. Sayı ne kadar çok artar- sa büro o kadar çabuk açılır" dedi. İştanbullu çevreciler, Greenpeace'in Ortaköy de demirli gemisi 'Sirius'un gitme>ini islemiyor. (Fotoğraf: BEHZAT ŞAHÎN) İSTANBLL (AA) - Green- peace (Yeşil Banş) Akdeniz Projesi Organizatörü Xawier Pastor. "Türkiye'nin. nükleer santrallan bulunmayan bir ül- ke olarak kalmasını istiyoruz" dedi. Greenpeace Çevre Örgütü'- nün "Sırius" adlı gemisiyleTür- kiye've gelen üveler. İstanbul'- daki bazı çevre kuruluşlanyla görüşmeler >apıüar. Ortakö> nhumına bağlı gemidc Türk çevreciler, Akdeniz projesinın Marmara ve Karadeniz'i kap- sayıp kapsamayacağı ve ler- mik-nükleer santrallara ilışkin görüşlerinisordular. Xawıer Pastor. Türkiye'de Akdeniz'in çeşitli ycrlerinde kaybolmuş birçok değer bulun- duğuna. bunlann ıyi korunma- sı gereküğine değindi. Pastor, "Artık İspanva ve Fransa sahil- lennden sıkılan \abanci turist- ler taul için Yunanistan ve Türkiye'yi tercih ediyorlar. Fa- Yumurtahk, çevre uğruna işsizliğe razı Haber Merkezi - Enerji ve Tabii Kavnaklar Bakanı Ersin Faralvalı. termik ve nükleer santrallann "öcü olmadığım" kamuoyuna göstereceklerini söyledi. Gökova Termik Sant- ralı olayının dondurulduğunu. Aliağa Termik Santralı'nın Yumurtalık'a kaydınlacağını açıklayan Faralyalı. Ber- gama'da siyanürle alün arayan fırmaya ön işletme ruhsatı ve- rildiğini söyledi. Bakan Ersin Faralyalı. ön- ceki akşam Ankara'da basın mensuplan ıle termik santral yapılması düşünülen ilçelenn belediye başkanlanna verdığif yemekte, Türkiye'de enerji üretmeye uygun bilinen 4-5 milyar ton kömür rezervi bu- lunduğunu, enerji kaynaklan açısından bir sıkıntının olma- dığını söyledi. Ancak ileriye bakmak gerektiğini belirten Faralyalı, "Nükleer ve termik santrallann öcü olmadıeını milletimize anlatmamız gere- kiyor" dedi. Faralyalı. kullanı- lan rıhrelerle bundan böyle Türkiye"de yapılacak olan ter- mik santrallann hiçbirinin ha- va kirliliği yaratmayacağını söyledi. Faralyalı. termik sant- rallann yanı sıra hidrojen ve hrten Faralyalı, "Yumurtalık ve çevresinde halk ve belediye evet demeden. biz buna mü- saade etmeyiz. Ama evet diye- cekler" dedi. Faralyalı. Yu- murtahk'tan gelen ve santralın orada yapılmasma karşı çıkan konuklara, bölgedeki işsizlik Faralyalı. Gökova termik santrahnın buzluğa konacağı- nı belirterek, "Bilimkurgu filmlerindeki gibi. 50 \ıl sonra belki faaliyete geçebilir" dive konuştu. Bergama Belediye Başkanı "Ruhsat vermezsem. dünya kamuoyu önünde ben devleti- mi küçük düşürürüm. Türk devletı daha önce ruhsat ver- miş.. İşleime ruhsaü için gere- ken şartlann hepsi yerine gel- miş. Bir tek gerekçe. insan • Ankara'da düzenlenen toplanüda, Aliağa'daki santralın Yumurtalık'a kaydınlacağını söyleyen Faralyalı, "Yumurtalık ve çevresinde, halk ve belediye evet demeden, biz buna müsaade etmeyiz. Ama, evet diyecekler" dedi. **Yumurtalıklılar, Bakan'ın, böylece çevrede işsizlik sorunu kalmayacağmı söylemesi üzerine, "İşsizlik sorunumuz yok" dediler. Faralyalı da, bu durumda, santrab, işsizlikten yakınan bir yere kaydırabileceklerini belirtti. çöp enerjisi gibi yeni kaynakla- ra ilişkin projeler de geliştirdik- lerini açıkladı. Gökova vc AÜağa Aliağa'daki santralın Yu- murtalıV'a kaydınlacağını be- sorununu da böylece çözümle- yeceklerini söyledi. Konuk-Ia- nn Yumurtalık'ta işsizlik olmadığını söylemelen üzeri- ne. "O zaman. daha çok işsizlı- ğın olduğu bir yere kaydınnz" karşılığmı verdi. Sefa Taşkın. siyanürlü altın arama yönteminin insan sağlı- ğına zararlı olduğunu belirte- rek. bakanı durumu ıncelemek üzere BergamaŞa çağırdı. Fa- rdlyalı. bunun üzerine şunlan sövledi: sağlığına aykın olması. Dün- yada bu tip madenlerde kulla- nılan metot bu. Bugüne kadar kullanılan bu metottan dolayı bir tek insanın bu olaydan öl- düğü görülmemiş" dedi. Cumhurivet İzmır Bürosu'- ndan Merih Ak'ın habenne göre Bergama'daki siyanürlü altına yöre muhtarlan da karşı çıktı. Muhtarlar işletılecek ma- dende siyanür kullanımınm >örede endişe yarattığını belir- terek, konu> la ilgili Başbakan Sülevman Demırel. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı'ya 9 soru ıleuıklennı ancak sorulannın yarutlanma- dığını dıle getırdiler. Bölgenın deprem kuşağı üzennde bu- lunduğunu anımsatan muh- tarlar. siyanürün boşaltılacağı atık barajının yeterli güvence olmadığını söylediler. Muhtar- lann yöneluiideri sorular ara- sında. "Siyanürlü atığın bu- harlaşması sonucu çevreyi etkılemesi söz konusu olabilir mt, altın çıkanldıktan \e işlet- me kapandıktan sonra atık barajına doldurulan siyanür ne olacak. burayı kim kontrol edecek" gibi sorular yer alıyor. SATRANÇ DÜNYASI, YİRMİ YILLIK RAKİPLERİN SOLUK KESEN SERÜVENİYLE DÖNÜYOR Kurtlar puanı bölüştü Kültür Senisi - Yugoslavya'- nın Sveti Stefan adasında. 5 mil- yon dolar ödüllü karşılaşrnada karşı karşıya gelerek Birleşmis Milletlerîn Yugoslavya'ya uygu- ladığı tieari ambargoya meydan okuyan iki eski dünya sairanç şampiyonu, Bobby Fischer ve Bons Spassky. ikinci oyunda be- rabere kaklılar. 7 saat süren ikinci oyunun sonunda Fischer. 1.5-0.5 önde bulunuyor. Son oyunun hamlelen şöyleydi: Spassky (beyaz) Fischer fsiyah) Şah-Hint savunması, Samısch devamyolu l 2 3 4 5 6 7 8 9 10 II 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41. 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 37 58 59 d4 c4 Ac3 e4 f3 dc5 Vd8 Fe3 Age2 0-0-0 g3 f4 Fh3 KhH e5 g4 Ag3 Age4 f5 AE4 gf5 Kgl Şdl Af6 Kfl Kf5 Ke5 Ke4 Şe2 Ke7 Kd7' b3 ŞO Fg4 Kh7 Ff4 Fe5 Şe4 Fh2 Şf5 Şf6 Fd6 Fd7 a4 Fb8 Fa7 Şc5 Şd6 Fe6 Şc6 Fd5 Fb6 Fc5 Fb4 c5 Şd7 Fa3 c6 Fd6 Af6 g6 Fg7 d6 c5 dc5 Sd8 Afd7 b6 Aa6 Ac7 e6 Şe7 h6 Fb7 Kad8 f6 fe5 Fe4 gf5 Af6 Kdl Ff8 Şf6 ef5 Şg7 Fd6 Fh2 h5 Şf6 Fe5 h4 Kg8 h3 h2 KfB Şg6 Şh7 Ke8 Ae6 Ad4 Ke4 Ke2 Kb2 a5 Kb3 AO Ad2 Kb4 Ab3 Ka4 Kal a4 a3 Ad4 Kdl Ac2 Kd5 B Bundan 20 yıl önce karşılaştıklarında Bobby Fischer (solda) 29, Boris Spassky ise 35 yaşındaydı. Bu culamhu,işteo adamlav SL AT ATALIK (*) Yugoslavya'nın Sveti Stefan adası. yüzvıllann en ilginç olaylanndan birine sahip olu- yor. 1972 yılında dünya sat- ranç şampivonluğunu elde eden Robert James Fischer. o tarihıen itibaren aktıf satrancı bırakmıştı. Tam 20 yıl boyun- ca hıçbir resmi maç yapmayan ve hiçbir resmi turnuvaya ka- tılma>an Fischer. 2 Eylül 1992'de Sveti Stefan'da satran- ca geri dönüyor. Bu dönüş ta- rihi de rastgele seçilmiş bir ta- nh değıl. tam 20 yıl önce Fısc- her'in So\\et Boris Spassky"yi Reykjavik'te 12.5-8.5 yenerek dün>a şampiyonluğunu elde ettiği maçın başlama tarihi. Robert James Fischer, 9 Mart 1943 tarihinde Chicago'- dadoğdu. 12yaşındayken tur- nuvalara katılmaya başladı. 1957 \ihnda. 14 vaşındayken "L'luslararası Usta". bir yıl so- ra 15 yaşındayken "Büyükus- la" unvanlanm aldı. 1958 Por- toroz Bölgelerarası Turnu- \ası'nda S.'liği paylaşması sonucu elde ettiği bu unvan. ayrıca onun "Tüm zamanlann en genç büyükustası" olmasını da sağlı>ordu. O andan itiba- ren tüm dünya, ondan en genç dünva şampiyonu da olmasını beklemeye başladı. 12\ıl dünya şampiyonluğu ıçın bekleyen Fischer. 1970 Palma dc Mallorca bölgesi tur- nuvasını 1. bitirerek aday maç- lanna katılmaya hak kazandı. 1971 yılında Vancouver'da. Sovyet Mark Tojmanov \e yı- ne aynı yıl Denver'de Dani- markalı Bert Larsen'i 6-0 yene- rek günümüze dek tekrarlan- mamış bir başannın altını imzalıyordu. Aday maçlann- daki son rakibi ise sağlam oyu- nundan dolayı "Demir" laka- bıyla anılan Sovvet Tigran Petrosyan'dı ve Fischer. onu da Buenos Aires"te 6.5-2.5 ye- nerek dün\a şampiyonu Boris Spassky ile maç yapmaya hak kazandı. 30 Ocak 1937"de Lening- da Tigran Petrosyan'la oyna- maya hak kazanıyordu. Bu maçı 12.5-10.5 kazanan Spassky. 10. dünya şampiyonu oluyordu ve kurallar gereği 3 yıl içinde. yani 1972 yılına ka- dar unvanını. ada> maçlannın belirleyeceği Challenger'a kar- şı koyması gerekiyordu. Her iki o\uncunun da 1972 yıhndaki maça nasıl geldikleri- ni gördük. Şimdi bu oyuncula- nn stil ve diğer özelliklerine bakalım. Fischer. satranç oto- ritelerince bulunduğu yere çok • Bu dönüş tarihi, rastgele seçilmiş bir tarih değil. Tam 20 yıl önce, yani 1972'de, Fischer'in, Sovyet Boris Spassky*yi Reykjavik'te 12.5-8.5 yenerek dünya şampiyonluğunuelde ettiği maçm başlama tarihiyle aynı. rad'da (şimdi yıne St. Peters- burg adını aldı) doğan Boris Spassky de çok küçük yaşlar- da satranca başladı. 18 yaşın- dayken "Uluslararası Östa", 19 yaşındayken de "Büyükus- ta" unvanlanm elde etti. Spassky, 1956'da büyükusta olurken. o ana kadar bu unva- na ulaşan en genç satranççı oluyordu. 1966 yılında Petros- yan'la dünya şampiyonluğu için oynayan Spassky. bu maçı 11.5-12.5 : luk bir skorla kay- betti. 1968 yıhndaki aday maç- lannda Sovyet Geller. Dani- markalı Larsen ve Sovyet Korçno) "u eleyerek 1969yılın- çalışmasıyla gelmiş bir ovun- cudur. Çok küçük yaşta Rusça öğrenen Fischer, Sovyet litera- türünün zenginliğinden yarar- lanmıştı. Spassky ise otoriteler tarafından çok yetenekli, fakat yetennce çalışmayan bir oyun- cu olarak nitelendiriliyordu. Spassky anlayış olarak "klasik" ekolün tipik bir örne- ğıydı. Aynca Botvinnik'in ta- nımladığı "evrensel stil"de oynu\ordu. yani her konumda gereken yaklaşımı. taktik >a da pozis>onel olarak göstere- bilivordu. Fischer'in stili pozisyonel ağırlıklı. seçtiği açılışlar ise "hi- permodern"di. Fischer'in özel- likle siyahla oynadığı varyant- lar şu anda Kasparov tarafın- dan da oynamlıp geliştirilivor. Her iki oyuncu da çok genç yaşta eğitimlerini satranç için bırakmışlardı. Spassky'nin ne- deni parasal. Fischer'inki ise satranca elinden geldiğince çok zaman ayırmaktı. Şimdi Yugoslavya'daki ma- ça dönelim: Bu maç. kimi oto- ritelere göre yüzyılın ola>ı. Kimi otoritelerse bu maçın 1972'deki maça oranla sönük geçeceğini öne süriiyor. 1972"- deki maç yalnızca satranç açı- sından değil, politik açıdan da çok önemliydı. İkinci Dünva Savaşı sonrası hep Sovyet oyuncular arasında geçen dün- ya satranç şampiyonluğu maç- lan ilk kez bir Âmerikalfvla bir Sovyet vatandaşs arasında geçıyordu. Yugoslav>a'dakı maçın önemiyse Fischer'in bu maç- tan sonra da oynamaya devam etmesiyle bağıntılı. Fischer'in bu maçta elde edeceği sonuç v e sergileyeceği satrancın seviyesı merak konusu olan başka bir husus. Eğer Fischer, Yugos- lavya'daki maçta çok güçlü oynayıp 20 yıllık aranın kendi- sinden bir şey götünnediğini kanıtlarsa sanırız satrancın bu- günkü devleri olan Kasparov. Karpov. Ivancuk. Short ve Timmanın yıldızlan. eskısı ka- dar parlamayacaktır. kat bunun devamı için çok dik- katli olmanu gerekli" dedi. Pastor, bir soru üzerine de Türkiye'de nükleer santral ku- rulmasına ilişkin söylentiler bu- lunduğunu belirterek, "Biz Türkiye'nin. nükleer santrallan bulunmayan bir ülke olarak kalmasını istiyoruz" diye ko- nuştu. 10-20 bin üye Xawier Pastor, Greenpeace'- in Türkiye'de örgütlenmesi konusunda ise şunlan söyledi: "Greenpeace'in "Türkiye'de bir büro açıyor' denmesi yanlış. Biz diyoruz ki eğer biz bir büro açacaİcsak bu Türkiye'de ola- cak. Bunun ne zaman olacağı da belli değil. Şu anda büro aç- mak için paramız yok. Mali açı- dan kendini destekleyebilecek bir büro için Greenpeace'in o yerde 10-20 bin kadar üyesi of- ması gerektiğini hesapladık. Şimdi Greenpeace'in Türkiye'- de 2 bin kadar üyesi var. Bumı sayı olarak ne kadar çabuk bü- yütürsek o kadar çabuk büro açabiliriz." Karadeniz-Marmara Greenpeace'in, gelirlerini, yalnızca yürüttüğü kampanya- lar için kullandığını da yinele- >en Pasıor, bir soruya karşılık olarak Karadeniz ve Mar- mara'ya yönelik çalışmalan olmadığını söyledi. Xawier Pastor. Türkiye'ye yeni geldik- lerinı, buna henüz karar verme- dıklerini kaydederek, "Eğer bizim kampanyalanmızın içer- diği konuysa. örneğin zehirii atıklann ticareti ya da zehirii atıklann doğrudan denize dö- külmesi gibi. o zaman bu da bizim konumuzdur" diye ko- nuştu. Türkiye'nin Akdeniz'le Kara- deniz arasında önemli bir yerde bulunduğunu belirten Pastor, bu denizler için henüz bir şey yapamamalannın. fıziksel ve parasal olanaklannm daha faz- lasına elvermemesinden kay- naklandığını bildirdi. (*) Uluslararası Usta Bakanlık gerekcesı: Bilim adamı ve araştırmacı öğretmen olamaz • Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ko- lukısa, "Bu karar katı değil. Her tayin döneminde değişebilen, ihtiyaçlara göre şekillenen kararlar- dandır" dedi. LTLK TEKtN AD.\NA - Başta fen. edebı- vat olmak üzere bazı fakültele- rin mezunlanna ilkokul. ortao- kul ve lise öğretmenliği yolunu kapatan Milli Eğitim Bakan- lığı'nın gerekçesi belli oldu. Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Kenan Kolukısa. "Fen-edebi- yaı fakültesi mezunlannın ye- tiştirilme gerekçesi bilim \ap- mak. ihtisasa yönelmektir. Öğretmen yapmak değjl" dedi. Kurulduğundan beri yeterlik sınavlanna girerek öğretmen olabilen fen-edebiyat fakültele- rinin mezunlannın geçen şubat ayından başlayarak bu haktan yoksun bırakılması. Dicle. Çu- kurova, 9 Eylül, Ege ve îstanbul üniversitelerinde tepkilere ne- den oldu. MEB'in. özellikle Guneydoğu ve Doğu'daki öğ- retmen açığını bir an önce ka- patmak üzere önce 17 bin. ar- dından 10 bin üniversiteliyi "öğretmen" olarak istihdam edeceğinı duyurması üzerine yapılan başvurular sırasında kı- sıtlamanın nedeni somut olarak açıklanmıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kenan Kolukısa. sayılan on binlerle ifade edilebilen üniver- sitelilere kapılann neden kapa- tıldığmı şöyle açıkladı: 'Öğretmen yapmak üzere eğitim veren tek eğitim kurumu eğitim fakülteleridir. Fen-ede- bıyat ve dıl ve tarih coğrafya fakültesi gibi fakültelerde ise asıl amaç. bilimsel çalışma yap- mak ve öğrenciyi araştırmaya, ihtisasa yöneltmektir. Bu okul- lann müfredatında alan bilgisi uzmanlığa dönüktür, öğret- menliğe Kolukısa, "Fen- edebiyat fakültelerinin mezun- lan hiçbir zaman öğretmen ola- mayacaklar mı?" sorumuza da şu karşılığı verdi: "Bakanlığımızın aldığı bu karar. katı bir kural değildirv Tekrar sınav mümkündür. Bu tür kararlar her tayin dönemin- de değişebilen. ihtiyaçlara göre şekillenen kararlardır. Fen-ede- biyat fakültelerinden mezun gençlerimiz, karamsarlığa ka- pılmasınlar. Gelecek dönem, yani 1993-94 öğretim yılında öğretmen ihtivacımız biraz da- ha artacak. Sanınm 25, hatta 30 bin kadar öğretmeni atama zorunluluğu doğacak. Bu du- rumda bir sınav düşünülür ve başanlı olan geldığı fakülteye bakılmaksızın atanır." ASELSANsuçlamaları reddetti İhalelerde 'geri teknoloji' iddiasıANK.\RA (UBA) -Asken Elektronik Sanayii Fırması (ASELSAN)'nın kazandığı Emni- vet Genel Müdürlüğü telsiz ihalefe- ri. ihale alamayan baa yabana fırmalann iddialan üzEiine soruş- turulma^ başlandı. Dünvanın dev telsiz firmalan Kyodo, Amerikan E.F. Johnson Motorola ve Standart firmalan Türkiye temsilcileri Emniyet Genel Müdürlüğü taraftndan bugüne kadar acikn ve 250 milyur Urayı bulan telsiz ihalelerinin tümünün, ASELSAN tarafindan kaziinıl- masına dikkat çekip konuyu Baş- bakanlık Müste^riığı. İçi^len Bakanlığı ve Emniyet Genel Mu- dürlüâü'ne >azılı dilekçelerle ıletti- ler. Şikayet dilekçelennde, "rhale şartnamesinin serbest pi> r asa eko- nomisine aykın" bir biçımde, ta- mamen ASELSAN fırmasını korumaya yönelik ve taraf tutula- rak hazırlandığını öne süren firma yetkiHeri. "ASELSAKm dhazla- n, ihafc şartnamesinde öngörülen şartlara uymamaktadır ve 1990 öiKesi imalaü olarak geri teknolo- jidir" dediler Baüh telsiz fîrmalan temsüaleri- nin, ~Bu geri teknobji yüzünden, Güneydoğu'da PKK teröristfcri- niru poHs ve komandolann telsiz konuşmalannı tespit edip ona göre önfem aldıklanna iSskin istihbarat var" şekKndeki sözteri ASELSAN Genel Müdür Yardımaa Avhan Gerçeker'ın sert tepkısıne yol açü. Gerçeker, "Bu tür iddialan yapan- lar vatan hainleridir. kanSEdır. bunlan mahkemeye vereceğiz Biz uluslararaa ve ulusal ihaleJer- de parasal olarak da teknik olarak da en iyi tekhfi vererek ahyoruz" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle