23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sa1 Cumhuriyeli Sahıbı: Cumhunyet Malbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketi adına Berin Nadi Istanbul Haberleri: Şeımy KaJkas, Dış Haberier: Ergnn Balcı, Iş-Ekonomi: Şukran Kelenci, Yurt Basan ve Yayan: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocagı Cad. — Gene! Yayın Yönelmem: Özgen Acıır • Genel Yayın Koordınatöru: Hikmel Çetinkays Haberleri: Mehmet Saraf, Kültür: Celal Üsler, Makakler: Snmi Kıraören, Spor. Abdiiikadir 39/41 Cağaloglu 34334 Ist. PK: 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 bat), Teleı; Yazı Işleri Müdurlerı: Fıısun Ozbilgen (Sorumlu), Cel«l Başlangıç (Haber) • Görsel Yucelmui, Duzehme; AMuliah Yazıcı • Muessese Mudur V.; Erol Erkul • Koordınatör: Vönetmcn: Ali Acar • Duzenleme Muslafa Saglamer # Ankara Temsıicisi: Cünevt Ahmet Koruisan A Muhasebe- BuJent Yener 9 Idare Hoseyin Gurer # Işletme: Önder Çelik • Arcayurek, Haber Müdurlerı: Muslafa Balbav Işık Kansu, Izmır Temsilci V.: Serdar Kınk. Bılgi-Işlem: Nail inai Bılgısayar Sislem: Mariıvet Çiter • Personel: Sevgi Boslancıoglu Adana Temsıicisi: Çetin Yigenofclu • Reklam: Rrha Işıtman • Dış llışkıler: Hülya Akyol 22246, Fax. (1) 526 60 72 • Burolar. Ankare: Z. Gökalp Blv. tnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İzmin H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • AdmMK lnönü Cd. 119 S. No: 1 Kal 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVfM 5EYLÜLI992 Imsak 4 47 Güneş 6 27 Öğle:13 08 lkındi: 16.46 Akşam: 19.37 Yatsı:21 02 Bitpazarında Goya •(tÜHA Dış Haberier Servisi) İspanya'da görev yapan Isveç konsolosunun Sevillakentindeki bir bit pazanndan 50 bin pesataya aldığı tablonun ünlü ressam Goya'ya ait olduğu anlaşıldı. Bit pazanndan alınan tabloya değer biçilemiyor. Cornere Della Sera Gazetesi.Konsolos Antonio Conesa'tun elden geçırilmek üzere bir restorasyon atölyesinebıraktığj tablonun uzmanlartarafından teşhis edildiğini açıkladı. 50x67 an, ebadındaki tablo dokuz melekleçevrelenmiş, kucajbnda Isa'yı taşıyan Meryem'ı sembolizeediyor. KiPlîlik yüpöyûşlepî • BURSA (tÜHA) - Bursa Biyologlar Demeği Uludağ'ınyok olan kestane ağaçlannı göstermek için geziler düzenliyor. "Uludağ'a Kirlilik Yürüyüşleri" adı verilen bu gezilerde Uludağ kestane ağaçlannın nasıl yok olmaya başladıklannı yüriiyüşe kaülanlara yerinde anlatıyorlar. Bursa Biyologlar Derneği yetkılileri. Bursa ovasına kurulan fabrikaiar ve karayolundan gecen araçfann egzozundan çıkan kükürtdioksitin havadaki nem veyağmurlarla birleşip, sülfûrik asit olduğunu veasit yağmurlan halinde topraga, dolayısıyla her türlü bitki örtüsünezarar verdiğini belirtiyorlar. Kalp hastalarına kurtarıcı • BARSELONA(AA)- Kalp kria geçiren hastalann, kanın pıhtılaşmasını önleyen 'T-PA' ilaçlanyla tedavi edildikleri takdirde, bu hastalıktan ölenlenn sayısmda büyük düşme görüldüğü bildirildi. Ispanya'nın Barselona kentinde, Avrupa Kardiyoloji Topluluğu tarafından dûzenJenen kongrede, İngiltere'nin Nottingham Üniversitesi'ndegörevli doktor Robert Wilcox, kalp hastalan üzerinde yürûttüğü araşürma sonuçlanru açıkladı. Yemek kongresi • ISTANBUL (AA)- Konya Kültür Turizm Derneği ve Vakfı'nın girişimleriilebuyıl dördüncüsü gerçekleştirilen "Ülkelerarası Mutfak Etkileşmeleri" konulu yemek kongresi, Istanbul'dayapıldı. Etiler Anadolu Otelcilik ve Tunzm Meslek Lisesi'nin Uygulama Oteli'nde yapılan kongreye, 17 ülkeden 36yabana, 22 Türk yemek yazan ve uzmanı katıldı. 'Yeşil'e verilen önem • Istanbul Haber Servisi - İstanbul'da "yeşiTgörmek her geçen gün birazdaha zorlaşıyor. Yaşanılan mekânlarda yeşil alanlann önemini kavrayan bazı konut siteleri, bu nedenle işgal ettikleri alarun büyük bölümünü "yeşil"e ayınyor. Türkiye Gazetesi tarafından yaptınlan İhlas Yuva Sitesi'nde, 45 bin metre karelik alarun 12bini dairelere, 33 bini ise yeşil alanlara aynlmış. Bir süre öncedüzenlenen törenle, tapuveanahtarlan sahiplerine teslim edilen Yenibosna"daki sitede bin daire bulunuyor. Türkiye'nin ilk canlı radyo 'talk-show'unda sansürsüz sorular Özel radyolarda 'Güzin Âbla'lık Polis Radyosu'na alternatifSüperFM kanallarında BAHAR ATLAMAZ 30 ağustos pazar gecesi saat 22'ye hızla yaklaşıyor. Gayret- tepe'de bir binanın tepesinde, Istanbul'a nazır küçücük bir canlı-yayın odası. Ufak tefek, topluca, çok genç bir adam son kontroljerin yapılmasını bekli- yor, içkisini son kez yudumlar- ken. Nefesler tutuldu, çıt yok ve Türkiye'nin ilk canlı, radyo talk-show'u Energy FM I02'de başlıyor: Doctor Stress ve karşımızda Nedim Saban. Konular önceden duyurul- muş; bıyık, cinsel tabular ve üniversite giriş sınavı. Saban Türkiye'de ünlü olmayan in- sanlann da talk-show'a katılıp, diledikleri gibi, sansürsüz ko- nuşmalannı, herşeyi tartışma- lannı istiyor. Bunu sağlarken, ahkam kesip akıl öğretmeden. espri dolu bir yol izlemek isti- yor. Sonuçta Radyo Energy, te- levizyonlardaki benzer talk- show'Iardan farkü olma iddia- sında. Nedim Saban'ı lise yıllannda kurduğu Beş Kafadarlar Ço- cuk Tiyatrosu'ndan başlayarak oyuncu, yönetmen ve en son te- levizyon programı Saklambaç'- ın (genç kız ve erkekleri buluş- turan program!) metin yazan olarak tanıyoruz. Amerika'da sinema ve tiyatro okuyan Sa- ban, 'R' harfıni söyleyemediği için TRT'ye girememiş ama özel radyo ve televizyonlar 'R'- yi o kadar önemsemiyor anlaşı- lan. İki saat süren programa ge- len 30'un üzerindeki telefondan bazılannı konulanna göre özet- liyoruz size, belki bu pazar saat 22-24 arası AIDS, silikon ve Türkiye'de genç olmak konula- nnda talk-show konuğu olmak istersiniz... Nedim Saban, Energy FM'de 2 saarük canlı sohbette ünlü olmayanlarla sohbet ediyor. BIYIK CZERtNE: (bayan): Magandalann bıyıklannı her gördüğümde midem bulanjyor. Bütün Türk erkekleri hemen kökünden kessinier bıyıklannı. -Saban: Bıyık kesmeİc de bir tabu bazı erkekler için. oysa bu bir estetik sonın. İlkönce kafa yapısını değiştirmek gerekiyor bu konuda. -(bayan): Erkekle- rin çoğuna bıyık ve sakal yakışıyor, ben çok beğeni- yorum. Zorlamayla bıyık kesil- memeli. -Saban: Tevfık Fikret bıyığıru kestiginde babası'ana- na dönmüşsün1 demiş. Yanı Türk erkeği bıyıklı olur imajı hala çok yaygın. biz "barbar Türk' değil, 'berber Türk' ıma- jını yaratalım diyoruz. Saban bıyıkla ilgili atasözleri, tarihçe ve bıyık çeşitlerini anlatarak bı- yıklan enine boyuna çekiştiri- yor! En uzun bıyığın sahibi 2.76 an. ile bir Amerikalı. Bizde ise rekor 1.96 ile Hasan Ergen'in. 3 yıl uzaülırsa 90 on.'e ulaşabilen bıyıklan kesmek için erkekler, 70 yıllık yaşamlannın 228 gü- nünü tıraş olmaya ayınyorlar- mış. -(bay): Köktenci bir yapımız var, birşeyi ya çok sever ya pef- ret ederiz. Bu yanlış. Aynca ben bıyıklanmı seviyorum. -(ba- yan): Bir köylü erkeğin 'bıyıksız erkek, kel kadına benzer' dedi- ğini belirttiniz. Ben kelim ve pe- ruk takjyorum. Çok rahatsı- zım. -Saban: Kafanın kıllan de- ğil içındeki önemli. Ben de ke- lım. Bıyık taruşması, sevenler ve karşı olanlann atışmalan ile devam ederken Energy FM'de herkesin bıyıksız olduğunu da belirtelim. CİNSEL TABULAR:-(bay): Cinsel organım küçük diye kız arkadaşımdan kaçıyorum. -Sa- ban: Bu işin büyüklükle hiçbir ilgjsi yok. Işıklan kıs, romantik ol ve ... -(bay): Cinsel konular mahremdu". Benim yetişkin ço- cuklanm var ve hiç bu konulan konuşmadık. Bunlan radyoda konuşmanın faydası ne ki? -Sa- ban: Konuşun, tartışın, göre- ceksiniz birşeyler bulacaksıruz, iyi olacak. (Arayan orta yaşlı bey ikna olur, konuşacağıru söyleyerek teşekkür eder.) Sa- ban bekarete değiniyor; son 18 yılda bekareti önemsiz bulan gençierin oranı %15'ten %65'e yükselmiş (Prof. Aysel Ekşi'nin araşürmasından). Arayanlann çoğu bekaret zan aleyhine ko- nuşuyor. Herkes baskıya karşı. -{bay): İsteyen bekaretını ko- rurjstemeyen korumaz. Mese- la benim kanm bakire çıkma- mıştı, meğerseelastikmiş... -(ba- yan): Şu anda mastürbasyon yapıyorum. Nedim Saban 8.5 saniyelik 'panik' düğrnesine basmayı dü- şünüyor, çünkü canlı yayın rad- yodan bu süre geçtikten sonra yayımlanıyor. Yıne de panik duğmesı hıç kullanılmıyor program süresince. -Saban: Aman ne iyi. Hep telefondan etkilenilir, siz radyodan tahrik olan ilk insansınız, kutlanm. -(bay): Nedim bey sizin ça- lışmalannızı izliyorum. Neden cinselliğe taktmız? -Saban: Çünkü çok önemli ve bu konu- ya yeterince takan yok. -(bay): Belli bir yaşa gelmiş bir bayanın hâlâ bakire olması onda bir an- za olduğunu gösterir. Bu nor- mal sayılmaz. Cinselük tartışmalan da ge- nelde bekaret odaklı ve oldukça neşeli geçiyor. Saban samimi- yetiyle herkesi rahatlatmayı ba- şanyor. Nedense üniversite sınavı çok ilgi çekmiyor, daha az rağ- bet görüyor. Programın bitti- ğinde telefonlar yağmaya de- vam ederken Nedim Saban yorgun ama aldığı yoğun ilgi ve iltifatlann mutluluğuyla pasta ve şampanya eşliğinde ilk radyo talk-show sınavını ekibiyle kut- luyor. Türkiye'nin sesini sansürsüz duymarun sevinciyle onlara ka- tıbyoruz. CUMHUR CANBAZOĞLU Istanbul'da yayın yapan özel radyolann sayısı hızla art- maya başladı. FM kanahyla iyi yer kapma yanşı sürerken özel radyolardan biri kalkıp tam gün Türkçe sözlü müzik yayınına geçti ve bir haftada öteki kanal- lann bir adım önüne fırladı. interSTAR ekranından 'Kral Radyo" sloganıyla tanıtılan, her tür müziğe yer vererek bir an- da Polis Rad- yosu'na al- ternatif olan Süper FM bu- günlerde tak- silerin, mut- _, „ faklann, işyer- Gencer- Super FM'm lerinin yeni program sonunlusu gözdesi. Süper FM adlı yeni radyo is- tasyonu Metro FM'le birlikte interSTAR bünyesinde yayın yapıyor. Ancak iki istasyonun sahibi olarak Prime Holding gözüküyor. Yabana müzik yayıru yapan Metro FM'in yanına Türkçe müziklerin din- letüdiği ikinci bir istasyon kat- maya karar veren interSTAR, cer'in belirttiği gibi bu istas- yon dinleyiciyi sıkmadan, ara- beskden Türk Pop'a, halk mü- ziğinden protest müziğe dek sevilen parçalan yayımlıyor ve hangi şarkının yayımla- nacağını bilmeyen dinleyici Süper FM'den uzaklaşamı- yor: "Türk insanının kendi di- linde parçalan daha sevdıği aşjkar. Eskinin popüler par- çalan ile bugü- nün sevilen şar- kılanru belli bir espriye göre sı- ralıyoruz. Yayınalık an- layışımız basit. Önce iki parçayı dinleyen, ücün- cünün hangi tür- de olacağını his- sedebiliyor. Her- gün orijinal bantlan yayına sokuyoruz. Ya- vaş yavaş istekJer de gelmeye başladı. Disk jo- keylerimizin yardımlanyla bu istekleri karşılamaya çalışıyo- ruz." Süper FM, yetkililerin açık- ladığı gibi özel radyo ve TV yasası çıkıncaya dek test yayı- nını sürdürecek. Basına yansı- yanlara göre Süper FM Al- manya üzerinden uyduyla..._^ manya üzerinden uyduyla Metro FM için ayırdığı 90.8 Istanbul'a yayın yapıyor. An- kanalını artık Süper FM için cak böyle bir yayının sadeoe uyduya aktanlma masrafı ay- lık 50 bin dolar. Bu nedenle kullanıyor. Süper FM'in böyle kısa sü- rede tutulmasının ilk nedeni birçok özel radyo kanalı gibi belli bir programa bağlı kal- Süper FM'in de İstanbul'dan madan, her telden müziği art yayın yaptığı ileri sürülüyor. Programlann hazırlandığı stüdyolann yerinin saklanma- sı bu savı güçlendiriyor. arda sıralaması. Süper FM ve Metro FM'in program sorum- luluğunu yürüten Harun Gen- Artık kadınlann da kahvesi var Haycli kadınlar pişpiıiğe... Dvorjak'tan bir İyİHk, bir kötülük Cepte son üç-beş frank kalnuş. Sey- rek peynirli bir pizza mı yersiniz, yoksa dişinizi sıkarak, yannı mı kurtarmaya çabşırsımz? Gü- nün bu en önemli sorusunun yanıtını düşûne düşüne vüriirken, Monrreux Parkı'ndan bir ses ge- lir kulağımza. Dvorjak'ın Slav DansJarı'ndan bir böİümdür bu. Ne kulakta pas kalır, ne karuıda gunıltu. Adı Sonya'dır. 5 yaşında ve elberte Rusj ali bir Yahudi'dir. Yeteneğiyle, ilk öğretmenle- ri olan ana babasuıı, şimdiden geride bırakmış olduğunu, bu tür müzikle çok içli dtşlı obnasanız da anlarsınız. Önlerindeki kâğıtta, "Bugün yine aç kaldınız. Yarına Allah kerim" yazmaktadır. Tam çevirisi, "Keman öğrenimimi İngiltere'de sürdüreceğim; tabii sizler de isterseniz"dir, ama siz, her nedense, ilk okuyuşta öyle anlarsınız. (Fotoğraf: MUSTAFA SAĞLAMER) • Kapalı bir yerde oturmak için hava çok sıcak, ama merak edip giriyoruz pembe tüllü, İarmızı dÖşemeli bu mekâna. Garson hanım bizi hoşgeldiniz deyip karşılıyor ve arzumuzu soruyor. tstanbul Haber Servisi - Er- kek erkeğe kahvehaneler tarihe kanşıyorgaliba! Ünlü yoğurdunu yedikten sonra biraz gezip görmek iste- diğimiz Kanlıca'da Biz Bize kahvehanesinin önünden ge- çerken açık kapısmdan içeri baktığımızda ister istemez böy- le düşünüyoruz. Bir masada orta yaşlı, başör- tülü iki hanım okey oynayan genç kızlarla erkekleri seyredi- yor. Güzel ve güler yüzlü bir garson hanım çay servisi yapı- yor. Mahalle arasındaki bir kah- vehanenin önünden geçerken, hele bir de hafta sonuysa göz- lerini biraz yukanda duran tele- vizyona dikmiş futbol maç- lannı seyreden her yaştan çok sayıda erkek görmeye alışık ol- duğumuz için şaşınyoruz. Kapab bir yerde oturmak için hava çok sıcak. ama merak edip giriyoruz pembe tüllü, kırmızı döşemeli bu mekâna. Garson hanım bizd hoşgeldiniz deyip karşdıyor ve arzumuzu soruyor. Çaylanmızı söylüyoruz ama garson hanımı bırakmıyoruz tanışmak istiyoruz. îsmini ver- miyor ama burada calışmaktan çok memnun. Evinde konuk- lanna hizmet eder gibi hissedi- yormuş kendini. Burasını bir aile kahvesi olarak niteleyip şöyle anlaûyor: "Harumlar pa- zardan sonra geliyorlar. Çayla- Erkek yaşammm shngelerinden erkek kahvelerine kadmlar el arü.( Fotoğraf: HATÎCE TUNCER) nru içiyorlar. yorgunluklanru atıyorlar. Toplanıp elişleriyle çoluk çocuk geliyorlar, sohbet ediyorlar. Akşamlan ailece geli- yorlar". Bir devlet dairesinden emekli Nuriye Hanım kızı Nilgün'le sık sık uğruyormuş bu kahveye. "Bazen dört beş emekli hanım oturup dertleşiyoruz, elişlerimi- zi yapıyoruz" diye konuşuyor Nuriye Hanım. Kendisi oyun oynamıyor ama Nilgün'ün ara- da okey oynadığı oluyormuş. Hamiyet Şentürk çevre es- nafından. Iş arasında buraya biraz oturup ça> içmeye gelmiş. "Arada gelıp çayımı içer hanı- mlarla lak lak giderim" diyor. Erdoğan Çolak, bayan ar- kadaşıyla oturmuş sohbet edi- yor. O da "aile kahvesinden" hoşnut. "İnsanın bayan arka- daşıyla gidebileceği yerler az. Maddı durumumuz ne resto- ranlara ne de bar-cafelere yeti- yor. Burada vakit geçiyoruz, is- tersek oyunumuzu oynuyo- ruz" dıyor. Biz Bize kahveha- nesinin sahibi Hüseyın Özde- mir'e böyle bir aile kahvesi açma fikrinin nereden geldiğini soruyoruz. "Önce burası sırfer- keklere idi. Mahalleli kadınlar erkeklerin kahveye gelmesin- den, kendilerinin evde kalması- ndan şikâyetciydf. Okul çevrele- rinde bayanlar kahvelere gider ama mahalle aralannda ayıptır. Ama biz mahalleliyle de görii- şüp bir bayan kahvesi yapalım diye düşündük. Sonra hanı- mlann eşleri de gelmeye baş- ladı. Tek bayan yerine aile kahve- si yapahm herkes gelsin diye düşündük. Tek erkek almı- yoruz ama tek bayan alıyoruz. Şimdilik yaz olduğu için fazla müşteri yok ama kışın hanı- mlann-daha fazla geleceğini sanıyorum. Açılışı iki ay önce yaptık yine de işlerimiz iyi sayılır". Erkek yaşamının simgelerin- den binlerce erkek erkeğe kah- vesinden birine "kadınlar" gir- di. Biçimsel bir gelişim de olsa kadınlann evlerinden çıkması önemli olan! DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜN . ABD'de yapılan kamuoyu araştırmasında sonuç: 30 yıl içinde30 milyon isteyen her öğrenciye prezervatif cardıölecek _ ... V_ .. . ~ J VDış Haberier Servisi- Ame- rika Birleşık Devletleri'nin (ABD) sayılı gazetelerinden The New York Times gazetesi, yapılan bir kamuoyu araş- tırmasında halkın yüzde 68'inin okullarda prezervatif dağı- tdmasını onayladığını yazdı. Bu >ıl yapılacak başkanlık seçimleri nedeniyle, eğıtimde reformlann önemli bir politik sorun haline geldiği ABD'de, insanlann yeni ve cesur düşün- celeri benimsemeye hazır oldu- ğu ve polıtikacılann eğıtımdeki reformlarla ilgili çabalannı ye- terli görmedikleri de ortaya cıktı. Bu yıl 24'üncüsü yapılan ve insanlann devlet okullan ile il- gili düşüncelerini saptamaya çalışan yıllık Gallup Araştı- •Bu yû 24'üncüsü yapılan ve insanlann devlet okul- lan ile ilgili düşüncelerini saptamaya çalışan yıllık Gal- lup Araştırmasrnın en çarpıcı sonuçlanndan biri, okullarda prezervatif dağıtılmasının yÜ2de 68 gibi önemli bir kesim tarafından kabul edilmesi. rmasfnın en çarpıa sonuçlan- ndan biri, okullarda prezervatif dağıtılmasının yüzde 68 gibi önemli bir kesim tarafından ka- bul edilmesi. Bu, on yıl önce dü- şünülmesi olanaksız bir diişün olarak görülüyordu. Araştırmaya alınan insan- lann çoğu, okul yıhnın uzatı- Imasını ve okullarda 'Sosyal Seryis'lerin kurulmasını des- tekliyor. Bu ulusal kamuoyu araştırması, halkın, politikaa- lann bu değjşiklikleri gerçekleş- tireceğine olan inananın çok az olduğunu da ortaya koyuyor. Profesyonel bir eğitim kunıluşu olan Phi Deita Kappa için yapı- lan kamuoyu araşürmasında bin 306 yetişkinle evlerinde gö- rüşmeler yapıldı. Ailelerin izni zonmlu Prezervatif dagıümıyla ilgili soruya, araştırmaya katılan- lann yüzde 43'ü, 'İsteyen her öğrenciye prezervatif dağıülsın' derken, ailenin izninin zorunlu olduğunu düşünenler yüzde 25'bk bir kesimi oluşturuyor. • İnsanlann diğer bir yüzde 25'i bu gibi olaylara karşı çıkıyor. Kamuoyu araştırması, halkın eğitimle ilgili önemli değişiklik- leri desteklediğini gösteriyor. Yüzde 55'lik bir kesim, ABD'- nin birçok kesminde 180 gün olan okul yıhnın 210 güne çı- kanlmasını istiyor. Okullann birer 'Sağük ve Sosyal İyileştir- me Merkezi 'olarak kulla- nılmasını isteyen insanlann oranı ise yüzde 77. Kamuoyu araştırmasının di- ğer bir sonucu da, insanlann kendi bölgelerindeki okullan pek kötü bulmadıklan. Hal- buki, ülke genelinde devlet okullannı değerlendinneleri so- rulunca bu insanlardaha olum- suz görüş belirtiyor. ANKARA (ANKA) - Dünyadaki 30 milyon canlı tü- rünün tehdit alünda olduğu ve birçoğunun önümüzdeki 30 yıl içinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu beür- lendi. Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNAP) araştır- masına göre canlı türlerinin yok olmasının tek sorumlusu- nun insan olduğu belirtildi. Canlı türlerinin ancak bir buçuk milyonunun tanımlana- bildiği ve insan tarafından tanınabildiğinin belirtildiğj araştırmada, dünya üzerindeki 30 bin kadar canlı türünün yok olma nedenleri de ortaya ko- nularak şu görüşlere yer veril- dı: Canlı türlerinin yoic olması- nın en önemli ve başlıca neden- lerinden birisi pek çok türün yaşam ortamlannın tahrip edilmesidir. Örneğin, tropikal ormanlar dünyadalci türlerin yarısından fazlasını banndır- makta, böyle bir ormanda ge- liştirilecek tek faaüyet (tropik ormanın irnhası) burada bulu- nan türlerin 2020 yılına kadar yüzde 5-15'inin tamamen yok olmasına neden olacaktır.Bi- yolojik çeşitliliğin azalmasının diğer bir nedeni de türlerin tica- ri değerlerinden dolayı bu amaç doğrultusunda haddin- den fazla tüketilmesinden ikri gelmektedir. Birçok tür balina- lardanfillerekadar ticari çıkar- lar uğruna tehükeye sokulmuş-' tur. Diğer taraftan sanayi ve tanm faaliyetlerinin kirlettiği toprak, hava ve su'da pek çok tür sayısının azalmasına neden olmaktadır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle