27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IEYLÛL1992 CUM ARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER Guzman basına gösterildi • LİMA(AA)-Peru'da geçen hafta ele geçirilen Aydınlık Yol örgûtünün lideri Abimea) Guzman tutuklandıktan sonra ilk kez basın mensuplannın karşısına çıkanldı. Bir grup polis eşlığınde tutuklu bulunduğu hücrenin perdesinin kaldınlmasıyla basın mensuplanna gösterilen Guzman, "Yaşasınhalksavaşı" şeklinde sloganlar atö. Moskova'dan IMOSKOVA(AA) - Rusya Parlamentosu Gürristan'ı, Abhazya Özerk Cumhuriyeti'ndeki sorunlan gûç kullanarak çözmeye çalışmakla suçladı. Sorunu dün görüşen parlafflento, Gürcistan'dan, askeri faalivetlennı derhal durdurmasını, birliklerini bu bölgeden geri çekmesini ve ınsan haklanna saygı göstermesini istedi. Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne saygı gösterildiği vurgulanan belgede, Rusya, Gürcistan ve Kuzey Kafkasya halklannın temsilcilennın bir zirve toplanüsı yaparak bölgede kalıcı banşın sağlanmasının yollannın aramalan da talep edildı. Bulgaristan'da siyasi kriz •SOFYA(AA)- Bulgaristan'da Parlamento Başkanı Stefan Şavov'un istifası, Hak ve özgürlükler Hareketi'nin(HÖH)ülke politikasındaki gücünü bir defa daha ortaya koydu. HÖH'ün istifa istemine karşı koyan iktidardaki Demokratik Güçler Birliği (DGB), geçen hafta sonunda yaptığı kongresinde Savov'a destek karan almasına rağmen ülkenin üçüncü büyük siyasi gücünden gelen baskılara daha fazla karşı koyamadı. Teröpyasası basınıvurdu• ATtNA(AA)- Yunanistan'da 1975yıhndan bu yana faaliyet gösteren " 17 Kasım" terör örgûtünün bir bildirisini yayımlayan Elefterotipıa gazetesinin yayın yönetmeni Hristos Tegopulos. altı ay hapis ve 5 milyon Drahmi (200 milyon TL) para cezasına çarptınldı. " 17 Kasım" terör örgûtünün bildirisini yayımlayarak 'anti-terör yasasını ihlal ettiği' gerekçesiyle aleyhinde dava açılan Tegopulos'u gıyabmda yargılayarak 'paraya çevrilebilir şekilde hapis ve aynca para cezasına mahkumetti. Rusya: İran'a denizaltı yok • MOSKOVA(AA)- Rusya'nın, İran'a denizaltı satmasırun gündemde olmadığı bildırildi. Açıklama üst düzey bir yetkili tarafından Batılılar'ın son günlerde konuyla ilgili endışelerini dile getirmeleri üzerine yapıldı. Rusya Dış Ticaret bakanlığmın silah ticareünden sorumlu daire başkanı Leonid Pakhomov, Itar-Tass'a yapüı açıklamada, "Rusya ile İran arasında silah, teknoloji ve öze! techizat sevkiyaü kor.usundaki bazı sorunlardan dolayı Moskova'nın Tahran'a dizel mo:orlu denizaltılar satması şımdı gündemde buhnmamaktadır" dedi. Nabiyev'den içsavaş uyarısı • MOSKOVA(AA)- Tadkistan'ın istifa ettirilen Dclet Başkanı Rahman Na^iyev, ülkesindeki kar.şıklığın bir iç savaşa döıüşeceğini ve muhtemelen bölgeye de yayılacağını söyledi Naoıyev, Pravda gazetesinde ya^ımlanan demecinde istıasından bu yana Taikistan'da durumun daha dacötüye gittığini ve paiamentonun toılanamadığını belirtü. Helmut Kohl, Maastricht Anlaşması'yla çizilen siyasi ve parasal birlik yolunda kararblıkla ilerleyeceklerini söyledi A\rupaBirliğTndengeridönüş yok• Federal Mecüs'in dünkü oturumunda Avrupa'nın birliğini, iki Al- manya'nın birleşmesi ile kıyaslayan Başbakan Kohl, "Almanya'nın bir- leşmesinde, şans bir kere gülmüştü. Bu firsatı kaçıramazdık" diye konuş- tu. Birlik için tek şansın Maastricht ile çizilen yolda kararlıhkla ilerlemek olduğunu ifade eden Kohl, Avrupa para sistemi içindeki hareketlenme- leri sorun haline getirmenin bir anlamı olmadığını savundu. BONN(AA) - Almanya Başbakanı Hel- mut Kohl, Avrupa'nın siyasi ve parasal birli- ği yolunda geriye dönüşün mümkün olma- dığını söyledi. Federal Meclis'in, Maastricht Anlaşması'nı konu alan dünkü Genel Ku- rulu'nda konuşan Kohl, Avrupa Birliği sü- recinde "duraklama" kelimesinin telaffuz edilemeyeceğini, bu yolda geriye dönüşün düşünülemeyeceğıni kaydetti. Avrupa'run birliğini, iki Almanya'nın bir- leşmesi ilekıyaslayan Helmut Kohl,"Alman- ya'nın birleşmesinde, şans bir kere gülmüş- tü. Bu fırsatı kaçıramazdık" diye konuştu. Maastricht Anlaşması ile çizilen yolda ka- rarlılıkla ilerlenmesi gerektiğini ifade eden Almanya Başbakanı, ülkesinin ekonomik alanda uyguladıgı istikrar politikasını öve- rek, son günlerde Avrupa para sistemi için- deki hareketlenmcleri sorun haline getirme- nin bir anlamı olmadığını savundu. Döviz piyasalanndaki dalgalanmalann, Maastricht Anlaşması'nda yer alan ekono- mik ve parasal birliğin sağlanması yolunda- kı hükümlerin gerektırdiği şekilde gerçek- leştığini savunan Kohl, etkılı bir para birli- ğının. topluluğa üye ülkelerin. aynı düzeyde kararlı bir istikrar politikası izlemeleriyle mümkün olabileceğine dikkat çekü. Döviz piyasalanndaki dalgalanmalann, Almanya'nın izlediği istikrar politikalann- dan kaynaklanmadığını belirten Kohl, Alman Merkez Bankası'nın tamamen ba- ğımsız bir şekilde hareket ettiğini ve banka- nın üstlendiği görevi yerine getirme konu- sunda federal hükümetin tam desteğine sahip olduğunu bildirdi. Genel Kurul'da söz alan Sosyal Demok- rat Parti (SPD) Federal Başbakan adayı Bjöm Engholm da, konuşmasında. Av- rupa'nın Birliği'nin kıtada yaşayan herkes tarafından savunulması gerektiğini söyledi. Avrupa'ya hayır demenin, topluluğun varlığını riske şokacağını ifade eden Eng- holm, Maastricht Anlaşması'nın sadece ATnin değıl, tüm Avrupa kıtasının geleceği- ni ilgilendirdiğini savundu.Duvann yıkıldığı gün Almanya'ya evet diyenlerin, bugün Av- rupa'ya evet demeleri gerektığini kaydeden Engholm, eski Yugoslavya'daki etnik çatış- maîara dikkat çekerek, "Avrupa'ya hayır diyenler, topluluğun varlığını riske sokacak- lannı unutmasınlar" diye konuştu. Savaşıngöz göregöregelmesine rağmen Abhazya hazırhksızyakalandı • Gürcü birlikleri Abhazya'ya 14 Ağustos'ta saldırdı. Gerekçe, devrik lider Gamsahurdiya yanlılannın kaçırdığı içişleri bakanını kurtarmaktı. Ancak savaşın sesi çok önceden duyulmuştu. Gerçi haarlanan kılıfçalınan minareye dar gelmişti, ama minarenin sahipleri de gerekli önlemleri almamışlardı. • Abhazya'nın savaşa çok hazırhksız yakalandığı gözleniyor. Genel bir koordinasyon eksikliği hissediliyor. Aynca bugün yann kendini hissettirecek kış koşullan için de gerekli önlemler ahnmıyor. tnsanlar öbek öbek toplanıp konuşuyorlar. Meyveler ağaçlarda, tahıl tarlalarda çürüyor. Vetekikmalyolu Karadeniz'in dalgalan giderek aziyor. Abhaz milis cepheye gitmeye tu^ur. Sırtmda tank tahrip kakpları, belinde el bombalan. Biraz sonra cephede Gürcülere kurşun yağdıracak. AbhazyakışladasavaşacakStNAN GÖKÇEN GUDAUTA - Gürcü tanklannın homurtusu Sohum halkıru uyku- lanndan uyandırdığında tarih 14 Ağustos'tu. Kacınılmaz olan gerçekleşmiş, Abhazya ile Gürcistan savaşa tutuş- muştu. Gürcistan, devrik lider Zviad Gamsahurdiya yanlılannın kaçır- dıklan içişleri bakanını ve başka bazı yetkilileri kurtarmak amacıyla Abhazya'ya karşı askeri harekât başlaüldığını duyuruyordu. Ancak Abhazlara göre hazırla- nan kılıf, 'çalınan minare'ye pek uy- muyordu: İlk olarak kaçınlan ba- kan ve diğerleri, Abhazya toprak- lannda değildi, bu biliniyordu ve Gürcistan vönetimine bu bilgi ak- tanlmışü. fkinci olarak ve belki de daha önemlisi, Abhazya halklannın tescilli düşmanı, Gürcü şovenisti Gamsahurdiya yanlılannın Abhaz- ya halkından ve yöneüminden destek gönnesi akla ve mantığa pek uygun düşmüyordu. Gamsahurdi- ya, Gürcistan'ın başında bulunduğu dönemde ülkedeki diğer tüm halk- lan ve etnik gruplan yok sayan, Gürcüleştirmeye ve Gürcü milliyet- çüiğine dayanan politikalar izlemiş- ti. Abhazlar'a göre Gürcistan'ın ni- yeti aslında açıktı: Abhazya parla- mentosunun iki hafta kadar önce ilan ettiği bağımsızlığı, şiddetle bastırmak. Abhazlar, Osetya'da sahneye konan oyunun şimdi Ab- hazya'ya turneye çıktığını düşünü- yorlar. Dahası, Abhazya'dan sonra sıranın Acaristan'a geleccğini ifade ediyorlar. Abhazlar, Gürcüler'in, Gürcü halkının çekirdek ulus oldu- ğu üniter Gürcistan'ı oluşturma ve Bir yemek molası. Şimdilik >iyecek bulunabiliyor. Ancak kış Karadeniz'in dalgalannı iyice azdmnca, yardım yoOan kesilinct büyük bir gıda sıkıntısının başgöstereceği söyleniyor. (Fotoğraflar:SUAT KOZLUKLU) sağlamlaşürma planını uygulamaya koyduklanna inanıyoriar. Ancak Abhazlar, Gürcüler'in ni- yetleri konusundaki fikirlerini Ab- hazya'daki savaşın başlamasından önce de ortaya koyuyorlardı. Türki- ye'deki dernekler aracüığıyla Gürcü yayılmaalığı konusunda uyanlarda bulunuluyor, "Savaş her an gelebi- lir" deniliyordu. Aynca bağımsızlık ilanının Gür- cistan tarafından "Ne güzel yaptınız, kutlanz, yardıma hazınz" gibisinden dostane tavırlarla karşı- lanmayacağı da açıktı. Bella minareyi çalan uygun bir kılıf hazırlamarruştı, ama minarenin sahipleri de onu korumak için pek bir şey yapmamıştı. Dahası hâlâ da bir şeyler yapıldı- ğı gözlenemiyor. Sohum'un işgalinin ardından yö- netim merkezine dönüştürülen Gu- dauta'da bu durum bütün açıklığı ile gözleniyor. Hazırsızlık hemen kendini hissettiriyor. İlk olarak genel bir koordinas- yonsuzluk göze çarpıyor. İnsanlar öbek öbek kentin çeşitli yerlerinde oturuyor ve konuşuyor. Cepheye gi- den 30 kilometrelik yol boyunca da sürekli oturan ve konuşan insan ka- lababklan görülüyor. Savaşın haftalar belki de aylar önce duyulan 'geliyorum' uyanla- nna karşın biçbir ciddi örgütlenme gerçekleştirilememiş. Yardım ve ik- mal kanallan oluşturulmamış. So- run uluslararası platformlara ikna edici ve inandına bir biçimde ak- tanlmamış. İnsan ve maddi potansi- yel kanaliie edilememiş. Tüm bunlar yeni yeni, savaş baş- ladıktan, neredeyse ikinci ayıru bi- tirecekken düzenlenmeye çalışılıyor. Elbette maddi olanaksızhklar ve deneyimsizlik gibi gerekceler bu ola- ğanüstü hazırhksız yakalanma du- rumuna gerekçe olarak gösteriliyor. Ancak bu durumda akla şu geliyor: Elindeki olanaklan, bunlar kısıth bile olsa, seferber edemeyen bir ör- gütlenme, bağımsız bir devlet olma- ya ne kadar hazırlıklı? Soru, şu saptamalarla sürdürüle- bilir: Savaşın yakın bir tarihte bitme- yeceği Abhaz yetkililerce de ifade ediliyor. Çünkü Abhazlar, Gürcü birlikleri topraklanndan tamamen çekilmedikçe savaşın sonlanmaya- cağını vurguluyorlar. Gürcülerin ise buna pek niyeti yok. Gürcistan üze- rinde baskı yapabilecek Rusya ve Türkiye gibi ülkeler de 'Gürcistan'- ın toprak bütünlüğünden yana ol- duklannı" belirtiyorlar. Abhazya, savaşı sürdürebilecek, kışı gecirebilecek hazırlıklan da yapmıyor. ömeğin ilk göze çarpan, meyvelerin ağaçlarda ve ekinin tar- lalarda çürümeye yüz tuttuğu. Bü- tün gün boyunca sağda solda kala- balık gruplar halinde bir araya gclip sadece konuşan ve cepheye gitmeyi bekleyen insanlar, kışı geçirecek gıda stoklannın oluşturulması için belli bir program çerçevesinde işe koşulmuyor. Dalgalannın boyu şimdiden Abhazlann sahip olduğu birkaç ufak, taka benzeri teknenin boyunu aşan Karadeniz'e güven- mek hata. Bu teknelerle kışın Kara- deniz'i kullanarak yardım taşımak çok zor, neredeyse imkansız.Gıda sıkıntısı şimdiden kendini hissettir- meye başlamış. Tıbbi malzeme sıkıntısm baştan beri yaşanıyor. Kısacası, Abhazya'yı çok zor bir kış bekliyor. Abhazya yönetiminin bir an önce savaşın sadece silahla yürütülmeyeceğini kavraması ge- rekiyor. Ve Abhazya'nın, dışandan gelecek yardımlardan önce kendi kaynaklannı en verimli bir şekilde kullanması gerekiyor. Kolay kolay 'devlet" olunmuyor. Konuşmasında Türkiye ile Almanya ara- sındaki ilişkilere de değjnen Enghohn, iki ül- ke arasındaki dostluk ilişkilerinin sürdürül- mesi için sayısız neden bulunduğunu söyle- di. İki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin temellerinden birini Almanya'daki Türk iş- çilerinin oluşturduğunu kaydeden Eng- holm, Türkiye ile AT arasındaki ilişkilere de değinerek, "Türkiye'nin ATye tam üyeliği şimdilik mümkün degü" diye konuştu. Türkiye'nin kalkınması ve AT düzeyine ulaşabilinesı için Almanya'nın Türkiye'ye askeri yardım yerine ekonomik yardımda bulunmasının daha doğru olacağıru savu- nan Engholm, Türkiye'de insan haklan yo- lundaki gelişmelerin AT üyeliği için de bü- yük katkı sağlayacağını kaydetti. Bonn'un acıklamasına tepki Silahizni Ankara'yı memnun etti • Dışişleri çevreleri, Al- manya'nın bu yaklaşımının Türk hükümeti tarafından bi- lindiğini, ancak kamuoyunda açıklıkla dile getirilmesinden memnuniyet duyulduğunu be- lirtiyorlar. ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Al- manya'nın Türkiye'ye gönderilen askeri malzemenin PKK'ya karşı kullamlabile- ceğini açıklaması, Ankara'da olumlu karşılandı. Alman Dışişleri Sözcüsü, dün Gımhuriyet'te yayımlanan açıklamasın- da, Ahnan silahlannın, NATO kapsa- mında yurtdışından gelen saldınlara karşı kullanılabileceğını bildirmişti. Dışişleri çevreleri. Almanya'nın bu yaklaşımının Türk hükümeti tarafından bilindiğini, ancak kamuoyunda açıklıkla dile getirilmesinden memnuniyet duyul- duğunu belırtiyorlar. Dışişleri kaynaklan, Türk ve Alman hükümetlerinin haziran ayındaki mektup değişimi sırasında, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in, N ATO'nun son aldığı kararlarda, "terörist hareketlerin de milli savunma kapsamı içinde" kabul edilmesı eğılimının ortaya çıktığı ifade- sini mektubuna koyduğuna dikkat çeki- yorlar. Alman Dışişleri Bakanhgı Sözcüsü- nün,'sımrdan gelen PKK saldınlanna kar- şı Alman silahlannın kullanılabileceği' ifadesinin. dolaylı olarak bu yaklaşımın kabulü olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Dışişleri çevreleri, Alman- ya'nın özellikle Şırnak ve Cizre gibi yer- lerde, gönderilen askeri araçlann kullanı- lmamasını ıstediği belirtiliyor. Türkiye ile Almanya arasındaki anlaş- maya göre, Bonn, AKKA uyannca orta- , ya çıkacak olan askeri malzeme fazlası- nın bir kısmını Türkiye'ye göndermeyi kabul etmişti. Ancak Almanya, bu silah- lann, yalnızca NATO anlaşmalannda belirtilen "ülke sınırlannın korunması" amaayla kullanılmasını istiyor. Bu ne- denle, Almanya'dan gelen askeri malze- meler, "Kırsal güvenlik gücü" olarak ka- bul edilen jandarmanın değil, Kara Kuv- vetleri Komutanlığı'nm envanterinde ycr alıyor. Major Avam Kamarası'nda 26 oy farkla güvenoyu aldı, ancakpartide AT'ye ilişkin derin görüş aynlığı sürüyor Avrupa'nıngözü, şimdiIngiltere'y e • Başbakan John Major, İngiliz demokrasi geleneğinde richt Anlaşması'nın pariamentoda halkoylaması uygulaması olmadığını, bu nedenle Maast- onayianmasınm yeterii olduğunu richt Anlaşması'nın pariamentoda onayianmasınm yeterii olduğunu savunuyor. Ancak hem iktidar hem muhalefet partiîerindeki tartışmalar nedeniyle anlaşmanın şimdiki biçimi ile parlamentodan gecmesi zor görünüyor. EDtPEMİLÖYMEN LONDRA - Başbakan John Ma- jor hükümeti, Avam Kamarası'nın olağanüstü oturumunda güvenoyu aldı. Ancak iktidar partisinden 70 milletvekili, oturumdan sonra ya- yımladıklan bildiride Avrupa Top- luluğu (AT) konusunda bütün ay- nntılann yeniden tartışılmasını iste- dıler ve Avrupa Döviz Sistemi'ne (ERM) geri dönülmemesı çağnsı yaptılar. Hükümet, 26 oy çoğunlu- ğu ile engeli aştıysa da parti içinde AT konusundaki derin görüş ayn- lıklan her fırsatta ortaya çıkıyor. AT'nin gözü şimdi İngiltere'de. Başbakan Major, tngiliz demokrasi geleneğinde halkoylaması uygula- ması olmadığını, bu nedenle Maast- savunuyor. Ancak hem iktidar hem muhalefet partiîerindeki tartışmalar nedeniyle anlaşmanın şimdiki biçi- mi ile parlamentodan geçmesi zor görülüyor. İngiltere'deki bu sıkıntı, Almanya kaynaklı yorumlara yansımış ve Başbakan Helmut Kohl'ün, "Avru- pa Birliği'nin geleceğı İngiltere'nin elinde. Eğer İngiltere. gerekli onayı vermezse daha az sayıda Avnıpa ül- kesi, Maastricht'de öngörülenden de hızlı biçimde bir ekonomik ve si- yasal birliği gerçekleştirecektir" şek- linde görüş belirttiğı kaydedilmişti. Her ne kadar bu yonımlar, Kohl'ün sözcüsü Dieter Vogel tara- fından yalanlandıysa da İngiliz bası- nı "söylentinin gerçeği yansıttığı" görüşünde. Bazılngjlizyorumcular, Kohl'e atfedilen görüşleri, "Mini- Avrupa için Bundesmark" şeklinde özetlediler. Yorumcular, frankın mark ile şimdilik "birlikte yaşadık- lannı", ancak yakında resmen "ev- lenmelerinin" mümkün olduğu gö- rüşündeler. Nitekim. Almanya Merkez Ban- kası'nın (Bundesbank) eski başkan- lanndan Karl Otto Poehl de çar- şamba günü bir İsviçre gazetesinde yayımlanan mülakatında, "Av- rupa'nın güçlü paralan birleşmeli. Bunu 1997 ya da 1999'u bekleme- den, kısa vadede yapmalı" demişti. Bu tür yorumlar, Bundesbank'ın frankı, sterlin ya da liretten daha güçlü gördüğünü ve her ne pahasına olursa olsun desteklemeye kararlı olduğunu gösteriyor. İngiltere, Maastricht'e ilişkin bu kararsızlık ve tedirginliği yaşarken, Almanya Parlamentosu'nda 8 ekimde başlaması beklenen "anlaş- mayı onaylama" oturumlannı bek- liyor. Bir hafta sonra ise AT liderler do- ruğu İngiltere'de olağanüstü top- lanacak. Doruğun Birleşik Av- rupa'nın nasıl ve ne zaman gerçek- leştirileceğine ilişkin hangj soruya açık seçik yanıt getireceği meçhul. AVRUPA KONSEYİ lııoııu: leror tehlikesi ciddi KÜRŞATAKYOL Başbakan Yardıması İnönü, Türkiye'- nin ciddi bir terör tehlikesi ile karşı karşı- ya olduğunu belirterek, Avrupalı parla- menterlerden Türkiye'nin durumunu anlamalannı ıstedı. . İnönü, İstanbul'da dün sona eren Av- rupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Si- yasi Komısyonu toplanüsı sırasında bir konuşma yaparak, Türkiye'nin Avrupa Konseyi dönem başkanlıgı sırasında yü- rüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Konuşmasından Sonra Avrupah parla- menterlerin sorulannı da yanıtlayan İnö- nü, Siyasi Komisyon Başkan Yardımcısı Hollandalı Bayan Parlamenter Baarveld Schlaman'ın Türkıye'deki insan haklan ve son aylarda öldürülen gazetecilerle il- gili sorusuna karşılık, terörün Türkiye topraklan üzerinde ayn bir devlet kur- maya çahşan aynlıkçı bir örgüt tarafın- dan yaratıldığını söyledi. Türkiye'n in ciddi bir terör tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten İnönü, "Türkiye'nin durumunu anlamaya çah- şın, Halkla konuşursanız, sizdeTürkiye'- yi tehdit eden terörü anlayacaksınız" dedi. İnönü , eski Yugoslavya'daki olay- lann Türkiye'nin de başına gebnesini, iç savaş çıkmasını istenmediğini belirtü. Güneydoğu'da gazetecilerin öldürül- mesiyle ilgili olarak da İnönü, "Türk hükümeti herhangi bir suç olayında suç- lulan bulmayı taahhüt etmiştir ve her- hangi bir grubu korumamaktadır" dedi, İnönü, demokratikleşmeye ilişkin bir soruya karşıhk olarak da, Ceza Muhake- meleri Usulü Kanunu (CMUK), avukat- lann statüsü, çocuk mahkemeleri ve adli üpla ilgili çalışmalann sürdüğünü söyle- di. Başbakan yardımcısı İnönü CMUK tasansının Cumhurbaşkanı tarafından TBMM'ye geri gönderildiğini anlatarak, taslağın önümüzdeki hafıa ya da sonraki hafta meclisten gececeğinı bildirdi. An- cak, taslakta terörizmin yoğun olduğu yerlere ilişkin olarak bir aynm yapılaca- ğını belirtü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle