25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL1992 PERŞEMBE 8 DIŞHABERLER Nazarbayev Fransa'da • PARİS(AFP)- Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Almanya'ya yaptığı resmi ziyaretini tamamladıktan sonradün Fransa'ya geçti. Nazarbayev ile Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand arasında yapılan görüşmeden sonra, iki lıderdostluk veişbirliği anlaşması imzaladı. Nazarbayev, Avrupa Güvenlık ve İşbirliği Konferansı'nın (AGİK) Paris Şartı'nı da imzalayarak ülkesıni AGİK'edahiletti. Bulgaristan'da siyasi kriz •SOFYA(AA)- Bulgaristan'da iktidardaki Demokratik Güçler Birliği'ne (DGB) parlamento desteği veren Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH). Parlamento Başkanı Stefan Savov'un bir defa daha istifasını isterken, Başbakan Filip Dimitrov'a da desteğini çektiğini açıkladı. HÖH sözcûsü Ünal Lütfi,dünSofya'da düzenlediğı basın toplantısında, DGB'nin işlediği hatalann sorumluluğunu kendilerine devretmeye çalışüklannı belirtti. Fransa'yı sel bastı: 30 ölü •STRASBOURG (AA) - Fransa'nın güney ve doğu bölgelerinde, önceki gûn başlayan şiddetli sağanak ve fırünadan ölenlerin sayısı 30'a ulaşü.özellikle, gûneydeki Vauduse eyaletindeki Vaison-La-Romaine kasabasında etkili olan sağanak ta kaybolan kişıleri bulmak için askerler ve itfaiye ekiplerinin çahşmalannı sürdürdûğü bildiriliyor. Bölgedeki Ardeche nehrinin taşması sonucu binalann çatısına çıkan yaklaşık lOOkişinin askeri helikopterler tarafından kurtanldığı açıklandı. Almanya'da ırkçısaldırı • FRANKFURT(AA)- Almanya'da sığınmacılann banndıklan yurtlara yönelik saldınlar sürerken, sağınmaalar da kendi aralannda çatışmaya başladılar. BerÜn'in Marzahn bölgesindeki sığınmacı yurdu bu sabaha karşj ırkçı neo-nazilerin saldınsına uğradı. Batı'daki Saarland eyaletinın Saanvellingen kentindeki sığınmacı yurdu da ırkçılann saldınsına uğradı. Bu arada Almanya'nın baüsmdaki çok sayıda yurt, önceki gece yansından sonra sığınmacılar arasıııda çaüşmalara sahne oldu. Yunanistan'da kaygı • ATİNA (AA) - Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, önceki gûn Almanya Başbakanı Halmut Kohl ile yaptığı "uzun" telefon görüşmesinde Fransa'da pazar günü Maastricht anlaşması için yapılan referandumun sonuçlannı değerlendirdi. Atina'da Maastricht'in aslında •"Almanya, Fransa ve İngıltere'nin güçlü, diğer üyelerinin güçsüz olacağı bir ittifak anlamına geldiği" görüşü de destek kazanıyor. Bu çerçevede dünkü Yunan basınında "Yine Almanlar geliyor. Ama bu kez tanklarla değil, para birimleri markla" şeklinde ifadelere yer verildi. Almanya'da toplu mezar •ORANIENBURG (AA)- 'Almanya'nın doğusundakı : Orienburg kenti yakınlannda, 12 bin 500 kişinin gömüldüğü toplu mezar ortaya çıkanldı. Brandenburg Eyaleti Içişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, toplu mezann, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilerin işkence gördükleri Sachsenhausen'daki bir toplama kampınm çok yakınındTbulunduğu bildirildi. Yugoslavya, önceki gece yapılan oylama sonucu genel kurulun çalışmalanna katılmaktan men edildi BM Genel Kıırıılu, Belgrad'ıkovdu• BM karanna sert tepki göste- ren Bosna-Hersek'teki Sırplann lideri Karadziç, 'savaşın, ulusla- rarası bir Müslüman- Hıristiyan çatışmasına dönüşebileceğini' söyledi. • Sırp kuvvetlerinin Bosna-Her- sek'teki bir hastaneye yaptıklan saldında 11 hasta öldü. Dış Haberter Servisi - Sırbistan ve Kara- dağ cumhuriyetlerinden oluşan yeni Yugos- lavya Federasyonu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndan çıkarüldı. Sırpla- nn Bosna-Hersek'teki Bihaç kentı hastane- sine yönelik saldınlannda ise 11 hastanın öldüğü, 20 hastanın yaralandığı bildirildi. BM Güvenlik Konseyi geçen hafta yaptığı tavsiyede, yeni Yugoslavya'nın Genel Kurul çalışmalanndan (söz hakkı ve oy hakkı) dış- lanmasıru ve Dünya Teşkilatı'na üyelik için yeniden başvurmasını istemişti. Genel Ku- rul önceki gece yaptığı toplantıda, Güvenlik Konseyi'nin tavsiyesini kabul ederek Yu- goslavya'yı Genel Kurul toplantılannın dı- şında bıraktı. Genel Kuruİ'un karan 127 olumlu, 6 ret ve 26 çekimser oyla kabul edil- di. Genel Kurul, Güvenlik Konseyi'nin tavsi- yesine uygun olarak, yeni Yugoslavva'run eski Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhu- riyeti'nin BM'deki koltuğuna sahip olama- yacağına, yeni Yugoslavya'nın BM üyeliği Genel Kuruİ'un Kararı Dış Haberler Servisi - BM Genel Kurulu'nun önceki gece aldığı kararla, Birleşmiş Milletler tarihinde bir üye ülke ikinci kez Genel Kuruİ'un toplanülan dışında bırakılmış oluyor. 1974 yılında ırkçı Güney Afnka Cumhuriyeti de Genel Kurul toplantısından dışlanmıştı. Genel Kurul o yıl Güney Âfrika heyeünin itimatnamesini (her üye sunar) kabul etmemiş, sonra da yaptığı oylamada itimatnamesi gerı çevrilen bir ülkenin Genel Kurul toplantılanna kabul edilemeyeceğini kararlaştırmıştı. Güney Afrika. böylece BM üyeliği devam etmesine karşın, Genel Kurul toplantılanndan dışlanmışü. Genel Kuruİ'un önceki gece aldığı karar daha değişik ve ciddi sonuçlardoğurabilecek nitelikte. Genel Kurul, Sırbistan ve BM tarihinde ikinci uygıüama Karadağ'dan oluşan yeni Yugoslavya'nın eski Yugoslavya Sosyalist Cumhuriyeti'nin devamı olamayacağını, bu bakımdan Yugoslavya'nın BM üyeliği için tekrar başvuruda bulunması gerektiğini kararlaştırdı. Budurumda Yugoslavya'nın BM üyeliği için başvurusu reddedilirse, ülke Birleşmiş Milletler'in dışında kalmışolacak. Genel Kuruİ'un önceki gece aldığı karar, BM yasasının5.maddesinedayanıyor. Bu maddeye göre, Güvenlik Konseyi tarafından hakkında zorlayıcı önkmlere başvurulan bir BM üyesi, Güvenlik Konseyi'nin tavsiyesı ve Genel Kuruİ'un karan ile üyelik hak ve ayncalıklannı kullanmaktan menedebılır. için örgüte başvurması gerektiğine karar verdi. Sırbistan ve Karadağ'dan oluşan yeni Yu- goslavya'nın DışişJen Bakanı llija Diukic, "BM Genel Kurulu'ndan ihraç edılmek dünyanın sonu değil" diye konuştu. Belgrad televizyonunun, yeni Yugoslav- ya'nın BM Genel Kurul çalışmalanndan men editmesi karanyla ilgili sorulannı yanıt- laylan Djukic, bu karann aynı zamanda Yu- goslavya'nın da sonu olmayacağını belirtti. Djukic, "Üye olmasa da misyonu bulunma- sa da Yeni Yugoslavya'nın BM ile ilişkileri bozulmayacaktır" dedi. Oylamada Genel Kuruİ'un karar tasansı- na ret oyu kullanan ülkeler şunlar: Yugos- lavya, Tanzanya, Zambia, Zimbabve, Svazi- land ve Kenya. Yugoslavya Başbakanı Milan Panıç'in, özellikle Bosna-Hersek'teki saldırganlığın durdurulmasına fırsat yaratılmasına yönelik olarak üyelığın düşmemesi ıçın hazırladığı diplomatik çabalan sonuç vermeyince, "ye- ni Yugoslavya"nın üyelik başvurusu için ha- rekete geçtığı bıldinldı. Panıç'e, oylamadan önce, Genel Kurul'a hıtaben "son bir söz hakkı" tanındı. Yugoslavya'nın banş yolunda ılımlı siya- set gütmeye çalışan Başbakanı Paniç, "BM ile yapabıleceğimiz her türlü ışbirliğine gir- dik. Bugün burada gerçekleştirdiğimız hare- keti dikkate almadan bunu sürdüreceğiz" diye konuştu. Bosna-Hersek'teki Sırplann lideri Ra- dovan Karadziç, BM Genel Kurulu'nun karanna sert tepki göstererek Sırp tarafı- nın banş görüşmelerinde tek taraflı ödün vermeyeceğıni söyledi. Belgrad'da bir basın toplantısı düzenle- yen Sırp lider. Bosna-Hersek'teki savaşın 'uluslararası bir Müslüman-Hıristiyan ça- tışmasına dönüşebileceği' tehdidınde bu- lundu. İslam ülkelerinin Bosna-Hersek'e silah yardımı yaptığını öne süren Karad- ziç, Bosna-Hersek'te yaklaşık 3 bin 'müca- hit'in Bosnalı Müslümanlarla birlikte savaştığinı iddia etti. Karadziç, "Mücahit- ler ülkeye gelmeye devam ederlerse, Bosna'daki Sırplar, Rusya ve Sırbistan da dahil olmak üzere, Protestan ve Ortodoks Hıristiyan ülkelerden gelecek gönüllüleri kabul etmeye zorlanacaktır" dedi. Bosna-Hersek Devlet Başkanı Alia İzzet- begoviç. savunma haklannın verilmesi için İslam Konferansı Teşkilatı'ndan destek iste- di. AA'nın haberine göre İzzetbegoviç, önceki akşam BM'de düzenlediği basın top- lantısında, Bosna-Hersek'e uygulanan silah ambargosunun kaldınlması gerektiğini yi- neleyerek bunun nedenlerini açıkladı. Uluslararası kamuoyuna silah ambargo- sunun kaldınlması yönündeki çağnsını yine- leyen İzzetbegoviç, "Eğer, bu ambargo sü- rerse bizi savunmak zorundasınız. Ama am- bargoyu kaldmrsanız, bizi savunmayın, bize insani yardım göndermeyin. Ama beyler, bizi iki temel hakkımızdan da yoksun bırak- maym" şeklinde konuşiu. Ankara memnun Ankara, BM Genel Kurulu'nun Sırbıstan ve Karadağ'ın eski Yugoslavya Cumhuriye- ti olarak kabul edilemeyeceğini belirten İca- rannî memnuniyetle karşıladı. Dışişleri Bakanlığı, Bosna-Hersek'te Türkiye'nin bü- yükelçilik düzeyınde temsil edileceğini açık- ladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Ferhat Ataman. haftalık basın toplanüsında yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 19 eylülde almış olduğu kara- nn, BM Genel Kurulu tarafından onaylan- mış olduğunu söyleyerek, Türkiye'nin önernli çabalar göstermiş olduğuna dikkat çekti. İstek kabul edildi Ânkara'dan Erivan'a buğday • Dışişleri Bakanlığı Sözcü Ve- kili Ataman, Erivan'ın ödünç buğday isteğinin karşılanma ko- şullannı görüşmek üzere bir Er- meni heyetinin Ankara'ya gelece- ğini söyledi. ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Ermenıstan'ın buğday istemini olumlu karşıladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Ferhat Ataman, Ermenistan'ın içinde bulunduğu buğday sıkıntısını Türkiye'den saglamayı talep ettiği ödünçle giderme yolundaki is- temin hükümetçe ilke olarak olumlu açı- dan değerlendirildiğiru ve keyfıyetin Eımenistan makamlanna bildirildigini söyledi. Ataman, konuya ilişkin şunlan söyledi: "Söz konusu talebin karşılanma koşul- lannı görüşmek üzere bir Ermenistan he- yetini Ankara'da beklemekteyiz. Tür- kiye'nin, insani konulara geleneksel yak- laşımırun yeni bir örneğini oluşturan bu davranışımızın gerektiği gibi değerlendiri- leceğini temenni ediyoruz." Ermenistan'ın, Azerbaycan'a ait Dağlık Karabağ'a yönelik taleplerini kuvvet yo- luyla gerçekleştirmek üzere bir askeri ha- rekata giriştiğini de belirten Ataman, "Bu davranış, tabiaüyla Türkiye'nin Ermenis- tan ile ilişkilerinde ileriye doğru yeni bir adım atmasını engellemiştir. Biz, Ermenis- tan'ın söz konusu işgale son vereceği hu- susundaki bir harekeüni olumlu açıdan değerlendirmeye ve iki ülke arasındaki ge- leceğe yönelik ilişkilere temel olacak bir belgeyi görüşmeye haanz" dedi. Bu arada Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan, uluslararası hu- kuk kurallan ve imzaladıklan ikili an- laşma çerçevesinde, Türkiye ile ilişkileri- ni normalleştirmek istediklerini bildirdi. Ter Petrosyan, ülkesinin gü- venliğinin komşulanyla iyi ilişkilere da- yandığını kaydederek, Türkiye ile ikili ilişkilerini normalleştirmek için ciddi gö- rüşmeler yaptıklannı kaydetti. Kapsamlı ateşkes Dağlık Karabağ'da çatışmalar tüm şiddetiyle sürerken, Azerbaycan ile Er- menistan arasında 25 eylül cuma günün- den.iübaren kapsamlı ateşkese gidıleceği şeklinde anlaşmaya vanldığı dün açık- landı. Gracov, akşamlan yayımlanan İzves- tia gazetesine verdiği demeçte, anlamsız savaş olarak nitelediği çatışmalann dur- maması halinde bölgeye gönderilecek Banş Gücü'nün BDT veya Birleşmiş Milletler tarafından organize edilebile- ceğini belirtti. Nahavan Meclis Başkanı Haydar Ali- yev, ateşkes görüşmelerinin olumlu geçti- ğini, ancak Ermeniler'in kış aylannda saldıracaklan konusunda duyumlar al- dıklannı bildirdi. T&Ilfill l l t n i l t " Î H n V f t l * ABD'yikasımavıbaşındayapılacakbaşkanlıkseçimininheyecanıiyiden - " * * * * * U l l l l l l *U. Ij U I iy-j\e sardı. Son kamuoyu yokJamaları, özellikle ekonomik sorunlar nede- niyle ciddi bir prestij ve oy kaybı icindeki Başkan George Bush'un, rakibi Clinton karşısında > aklaşık 10 puan geride olduğunu gösteriyor. Ancak Başkan Bush, yanştan kopmak niyetinde değil. Med>anın da etkileme güciinü vanına alarak puanını yükseltmeye çalışıyor. Son olarak önceki gün Teksas eyaletinin Long> iew kasabasında, İkinci Diin- >a Savaşı sırasında kullandığı savaş uçağın bir benzerinin önünde heyccanlı bir konuşma vaparak scçmenin ulusal duvgularını yakalamaya uğraşıyor. Kendisini alktşla\an kalabalık da umutlarını arttın\or.(Fotoğraf:REUTER) İngiltere'den Bağdat'a uyan: 'Güvenli Bölge'de faaliyeti aıttuuız • İngiltere Savunma Bakanı yardımcılanndan Archie Hamilton, "Irak, Kürtleri yeniden dağlara sığınmaya zorlarsa, Güvenli Bölge'deki faaliyetleri- mizi arttınnz" dedi. yeniden dağlara sığınmaya ite- cek bir harekâta girişirse, bizde güvenli bölgedeki faaliyetimizi arttınnz" dedi. İngiltere hükümetinin Kuzey Iraklı Kürtlere verdiği güvence, Kürt özerk bölgesi yönetim merkezı Erbil'de, tüm Irak mu- halefetinın temsil edildigi gö- rüşmelerin hemen öncesine rastladı. Kürtlerin öncülük et- tikleri toplanüya 30 kadar fark- lı muhalefet grubu kaülıyor. Aralannda BAAS'çı muhalif- lerden sosyalistlere, Irak ordu- sunun eski mensuplanndan Şü- lere kadar çok sayıda muhalif grubun bu toplantısı, geçen ma- yıs ayında Viyana'da yapılan "Ulusal Kongre" toplantısını izliyor. Şimdiye kadar Irak için- de yapılmış bu boyutta ilk mu- halefet kongresi niteliğinde. Erbil toplantısı hakkında Irak'ın Kerkük Valisi Yaser Hasan Sultan, "Irak'a karşı du- ran herkes pışman olacaktır. Çekiç Güç denetımi kalktığı an, Kürtlerin merkezi yönetime di- renişleri kınlacaktır" dedi. Vali, "Kürt özerk yönetimine karşı muhalefet de gelişmektedir" demekle yetindi. Vali'nin, "mu- halefet hareketi" ile PKK'yı kastettigi tahmin ediliyor. EDtPEMtLÖVMEN LONDRA - Bağdat yönetimi Kuzey Irak'taki Kürt özerk yö- netimine karşı tehdit edici bir tutum takınırsa, İngiltere'nin, "güvenli bölgede" faaliyetini arttıracağı açıklandı. İngiltere Savunmk Bakan- lığında Silahlı Kuvvetlerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Ajchie Hamilton, ıhtiyatlı bir diplomatik dil kuüanarak, "İn- giltere. Kuzey Irak'takı Kürtle- ri. onlar için oluşturulan güven- li bölgede korumakla yüküm- lüdür. Irak, eğer Kürtleri yeniden dağlara sığınmaya ite- cek bir harekâta girişirse biz de bölgedeki faaliyetimizi artün- nz" dedi. İngiltere hükümetinin görü- şünü açıklamasının ardından Irak'ın Kerkük Valisi'nin, "Kuzeydeki üç Kürt vilayetin- de hükümet denetimini kurma- ya kararlıyız. Kürtler, Bağdat'- m denetimine süresiz karşı çıkamazlar" dediği bildirildi. Avam Kamarası Savunma Komisyonu'nda Silahlı Kuv- vetlerden Sorumlu Savunma Bakanı Yardımcısı Archie Ha- milton. "Hükümetimiz, güvenli bölge siyasetini sürdürmeye ka- rarlıdır. Irak ordusu, Kürtleri RABtN'DEM CERÇEKÇİAÇKLAMA: Toprakyermeden barışsağlanmaz Ehş Haberler Servisi - Was- hington'da Urail, Suriye, Lüb- nan, Ürdün ve Filistin heyetleri arasında süren Ortadoğu banş görüşmelerinin altıncı turu sü- rerken bir açıklama yapan İsra- ıl Başbakanı İzak Rabin, "Top- rak vermeden banş olmaya- cak" dedi. Filistin Kurtuluş Örgütü li- deri Yaser Arafat ise Israil ve Suriye arasında imzalanacak bir banş anlaşmasının Filistin direnişini durduramayacağını söyledi. AA'nın haberine göre İsrail Başbakanı İzak Rabin, ülkenin kuzey bölgesinde bir okulu zi- yareti sırasında yaptığı açıkla- mada, ülkesinin en büyük düş- manı olan Suriye ile banş yapıl- masmın "toprak venlmeksizin gerçekleşemeyeceğini' söyledi. Rabin, banş sürecine hız ka- zandırmak amaayla daha öncs yaptığı bir açıklamada heyetler arası görüşmelerin en üst düze- ye çıkanlması gerektiğine işaret ederek, ancak Israil'in Suriye'- nin toprağı olan Golan Tepe- leri'nden bütünüyle çekilmesi- nin söz konusu olamayacağını söylemişti. Öte yahdan Israil Dışişleri Bakanı Şimon Peres, dün Suriye'ye zirve çağnsmda bu- lundu. Peres, zirvenin gerçek- leşme olasılığı olup olmadığının sorulması üzerine "Bir şans var mı bilmiyorum, ama buna ihti- yaç olduğunu çok iyi biliyo- rum. tki ülke liderlerinin yüzyüze görüşme vaktinm geldiğine inanıyorum" dedi. Almanya, BrüksePiıı yetkileriııiıı sorgulanmasını istedi Başbakan Helmut Kohl, AT'nin yürütme organı olan Avrupa Konseyi'nin çok fazla alana müdahaleettiğini söyledi KOHL - Gerekli dersler alınmah. BONN (Ajanslar) - Almanya Başbakanı Helmut Kohl, AT'nin yürütme organı niteli- ğindeki Avrupa Komisyonu'nun yetkileri- nin sınırlandınlması konusunun AT doru- ğunda ele alınması gerektiğini bildirdi. AA'nın haberine göre Paris'te Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'la gö- rüştükten sonra Alman ZDF Televizyonu'- na bir demeç veren Kohl, "Toplumlann is- leklerine cevap verilebilmesi ve korkulannın giderilmesi için" Brüksel'in yetkilerinin AT doruğunda yeniden ele alınması gerektiğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Dorukta toplumlann özlemlerinin ve korkulannın neler olduğu belirlenmeli ve bu ınceleme sonunda Brüksel'in çok fazla şeyı düzenlediği sonucuna vanlırsa -ki bu konu- da çok sayıda örnek verebilirim- bu gidişi durdurmak. hatta geri adım atmak gerekir." Maastricht Anlaşması'nm kabul edildigi haliyle yürürlüğe girmesini isteyen Kohl, "Sayın Mitterrand ve benim açımdan birşey açıktır: Anlaşmanın onaylanmasını istiyo- ruz, bu süreç durmamalıdır. Sürecin derin- leştirilmesini ve genışletilmesini ıstiyoruz. aynı zamanda son günlerdekı olup bitenler- den gerekli derslerin alınmasını da istiyoruz" dedi. Bunu yaparken, anlaşmanın içeriğinde-de- ğişiklik yapılmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Kohl. "Değişıklik anlaşma met- nini değil. Avrupa'da işlerin yapıhş tarzını kapsıyor" diye konuştu. Almanya Başbakanı sözlenni, "Topluluk- ta bölgelerle ilgili düzenlemeleri komisyona havale ctme eğilimi vardı, bunun tersi yapıl- malı" diye sürdürdü. Danımarka'daki referandumdan "hayır" karan çıkması üzenne de Kohl. Avrupa ku- rumlanndaki bürokrasiyi ve merkeziyetçili- ği eleştırmiş ve parlamentoda yaptığı konuş- mada, topluluğun son yıllarda yaptığı iüm mevzuatın eleştirisel bir gözle elden geçiril- mesini isteyerek, "Biz Brüksel'de çok fazla bürokratik ve mükemmeliyetçi davranıyo- ruz" diye yakınmıştı. Fransa'daki referandumun ertesinde de Almanya Başbakanı, "Daha demokratik ve vatandaşlanna daha yakın, tüm üyelerinin ve bölgelennin ulusal kimliğıne. tarihine ve kültürüne daha saygılı bir Avrupa" istemiş- ti. Öte yandan Kohl, Mitterrand ile görüş- mek üzere Paris'e hareketinden önce, İngil- tere Başbakanı John Major, AT Komisyon Başkanı Jacques Delors ve İtalya Başbakanı Giuliano Amato ile oldukça kapsamlı birer telefon görüşmesi yaptı. Başbakan Kohl'un. bu görüşmeler sıra- sında, Fransa'daki referandumdan çok az farklı bir "evet" çıkmasına rağmen, Maast- richt Anlaşması'nda yer alan hükümlerin değiştirilmeyeceği yolunda güvence aldığı, buna karşıhk halkın daha fazla bilgilendiril- mesi konusunda söz konusu liderlerle görüş birliğine vardığı öğrenildi. Kohl'un, 16 ekimde Londra'da düzenle- necek zirve toplanüsında, bu konuyu ağır- lıkb olarak gündeme getireceği ve Avrupa'- nın birliğinin halka "Almanlann Alman, Fransızlann Fransız kalacağı" gibi açık bir ifadeyle anlâtılması zorunluluğunu dile geti- receği bildirildi. Bonn'daki siyasi çevreler, Başbakan Kohl'un, bugüne kadar yürütülen "Avrupa siyaseti" konusunda hatalı bir yol izlendiğini kabul etmeye başladığını ve Alman halkı üzerindeki "ulusal kimliğini kaybedeceği" yolundaki endişelerin silinebilmesi için yo- ğun bir kampanya başlatacağını belirtiyor- lar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle