27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EYLÜL1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Hazine'de atamalar • İş-Ekonomi Servisi - Bır süredir boş bulunan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (HDTM)Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü'ne Bülent Payaslıoğlu getiriliyor. Payaslıoğlu, halen HDTM Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı görevinde bulunuyor. AA muhabirinin edindiği bilgjye göre Yabancı Sermaye Genel Müdür Yardımcılığı'na ise Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'ndedaire başkanı olarak görev yapan Şükrü Binay'ın atanması bekleniyor. Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'ndedaire başkanlanndan Namık Dağalp ile Ferhat Emil'in de aynı birimde genel müdür yardımcılıklanna getirileceği belirtiliyor. KİT'lerde 'zarar mı,zammr ikilemi • ANKARA(AA)-Petrol ürünleri fıyatlannın geçen hafta sonu yüzde 8-12 oranlannda arttınlması, K.İT zamlannın peş peşe geleceğı beklentisi yarattı. Petrol. dolar ve ücretlerdeki artışlarla maliyetleri şişen, ancak buna paralel zam yapamayan KİT yöneticilerinin "Dahaçok zanır mı, zam mıT ikilemi içinde olduklan belirtiliyor. Bu yıl, toplam zararlanrun 30 trilyon liranın üzerinde olacağj belirtilen ICtTlerin yöneticilerinin, son petrol zamrrundan sonra ürün fıyatlannı arttıntıa hesaplanna başladıklan bildiriliyor. • ANKARA(AA)-Türkiye tşveren Sendikalan Konfederasyonu Genel Sekreteri Kubilay Atasayar. halen 4 milyon ışsizin bulunduğu ülkemizde. getirilecek olan işsizlik sigortasıyla 3.5 milyon sigortahya yeni imkanlar tanınacağını belirterek, "Bu, ekmeğineyağsürülü olanlannekmeğinin üzerine bir de bal sürmek demektir. Diğer tarafta kuru ekmeğe razı olan insanlar için bir şey getirilmiyor"dedi. Irak'a ihracat arttı • ANKARA(ANKA)- Birleşmiş Milletler"in yalnızca ilaç ve temel besin maddeleri ihracatı için izin verdiği Irak'a Türkiye'nin gerçekleştirdiği ihracat hızla artıyor. Türkiye bu yılın ilk sekizayında Irak'a 99.2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Hazır giyim ihracatçıları, AT'deki belirsizliğin Türkiye'nin işine yarayacağı görüşünde Kota görüşmelerinde AT ımıudu ESÎN SUNGUR Avrupa Topluluğu'nun tek pazara gitme hazırlıklan Tür- kiye'de ilk olarak konfeksiyon ihracatçılarını etkiledi. Kota görüşmeleri için bu hafta so- nunda Brüksel'e gitmeyi plan- layan konfeksiyoncular, Avru- pa'daki belirsizlik üzerine gö- rüşmeleri kasımın ikinci yansı- na erteledi. İstanbul Hazır Gi- yim ve Konfeksiyon İhracatçı- ları Birliği'nin başkanı Sezer Mavituncalılar'a göre Türkiye bu belirsizliği lehine çevirerek kotalarda çok yüksek bir artışı yakalayabilir. Geçen günlerde Düsseldorf- ta yapılan İGEDO Fuan son- rasında Brüksel'e giderek bir ön görüşme yaptıklannı anla- tan Mavituncalılar. bu gön'iş- mede kota müzakerelerine baş- lamak için ortamın uygun ol- madığına karar verdiklenni bil- dırdı. "Tek pazann nasıl kuru- lacağı belli değil. GATT görüş- meleri tamam- lanmadı. Süresi biten "çok cl- yaflılar anlaş- ması'nın yerine ne konacağı açık değil. Bütün bu belirsizlikler bi- zim masaya oturmamız için erken olduğunu gösteriyor" di- yen Mavitun- calılar, kasımın ikinci yansı için bır tarih belirle- neceğini söyledi. Belirsizlik or- tamının iyi kul- lanılması halinde Türki\e'nin işine yarayacağını savunan Sezer Mavituncalılar, 1996 yılında Avrupa ile entegrasyona gire- cek olan Türkiye'nin kota pa- zarhğına son kez oturduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: "EFTA İJlkeleriyle yapılan anlaşma da. AT ile olan anlaş- AT kotalarımn kullamm durumu (ocak-eylül) | T-Shirt Kazak Pantolon Bluz Gömlek Çorap Külot Bornoz (Ton) Mont Elbise Mutfak bezı (Ton) Eşofman Örme gıyım (Ton) Kfta dizeyt (Mnafet) 61.153 27.343 18.752 15.823 20.621 154.245 33.104 5.412 109 23.849 2.893 2.685 1.485 miktar (blnadet) 55.196 25.112 12.333 13.678 12.110 117.816 19.385 3060 16 18.455 394 2.175 1.341 Kullaafgı oram (%) 90.3 91.8 65.8 86.4 58.7 76.4 58.6 56.5 14.7 77.4 13.6 81.0 903 malar da Türkiye'nin 1996 yı- lında liberasyona geçmesini ön- görüyor. Demek ki bu seferki kota görüşmelen AT ile yapa- cağımız son görüşmeler olacak. Pazarlığa oturduğumuzda bu durumu vurgulayarak Türk sa- nayicisinin liberasyona alışmak ıçın bir geçış dönemine ihti- yacı olduğunu sÖNİeyeceğiz." Görüşmele- rin A\rupa'- daki kanşıklık \e "çok elyaflı- lar anlaşması'- nın belirsizliği nedeniyle 1993'ünilkay- lanna kadar sarkacağını tahmin eden Mavituncalılar ••Pazarhğımızı en iyi şekilde yapabilmek içinolasıbüıün gelişmelere hazırlanıyoru7. "Çok elyaflılar anlaşmasf nın geleceğine ilişkin ortaya atılan bütün görüşleri toplayıp Türkıyc'nın alacağı tutumu sapiamaya çalışıyo- ruz." dedı. Giyım Sanayicileri Derneği Başkanı Mahmut Abra da kota pazarlığında iyi s*bnuç alabil- mek için A\rupa Giyim Sana- yicileri Federasyonurt'da lobi çalışması yaptıklannı be'ırtcrck şöyle dedi: "Federasyon üyelerine Tür- kiye'nin kotaya tabi diğer ül- kelerden ayn olduğunu anlat- maya çahşıyoruz. Türkiye'nin artık moda üreten. işçiliği yük- sek ürünler veren, dünyanın her tarafından ara malı alıp bunlan işleyerek dünyaya satan bir ülke olarak Avrupalılarla aynı gemide olduğunu vurguluyo- ruz. " AT'nin Türkiye'ye liberas- yona hazırlanmak için geçmiş dönemlerden daha yüksek mik- tarda kota vermesi gerektiğini savunan Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Abra ••Tür- kiye'nin kotalannın yükseltil- mesi Avrupalı konfeksiyon- culannda işine gelir. Çünkü böylece ucuz fiyallanyla Av- rupa'nın dengesini bozan Çin. Bangladeş gibi ülkelerin pazar- dan avakian kesilir" dedi. ABD, Avrapa'dan kaygı duyuyor FUATKOZLUKLU WASHINGTON - Amerika'daki zirvenin ardından yapılan değerlendirmelerde Avrupa birliğine yönelik kaygılar büyüyor. Maastricht Sözleşmesi'nin geleceğinde, Amerika Birleşik Devletleri'ne benzer "birleşik A\ rupa devleti'nin doğuşunu görenlerin beklentilerinın Almanya'nın uzlaşmaz tutumu karşısında "hüsranla" sonuçlanacağı kanısı güç kazanıyor. Bu arada çözüm arayışlan içinde sayılan. G-7'lerin maliye bakanlan ile Beyaz Saray'da görüşen Başkan Bush'un getirdiği, ekonomik önlem paketinin, daha önce Ronald Reagan tarafından gündeme getirildiği. ancak rağbet görmediği bildirildi. Reagan döneminin Maliye Bakanı James Bakcr tarafından hazırlanan paranın bağlanması istenen ekonomik gösterge paketindealtınınfiyatınındayeraldığı. ancak önerinin ortaya atılışından çok kısa bir süre sonra unutulup gittiği beürüldi. G-7'lerle Beyaz Saray'da toplanan Bush'un ekonomik göstergelerle ilgili öneriyi yeniden gündeme geürişınin. ABD seçimlerinedoğru, halkına "Avrupa'ya da reçete veriyoruz" demek için yapıldığı, yeni ve işlerliğinin bulunmadığı" kaydedildi. Finansçevreleri veekonomistler, ABD'nin rahat ve iyi ticaret yapabileceği bir Avrupa'dan yana olduğunu, yatınmcılann uzun vadeli hesap ve güvenceleri elde etmemeleri dunımunda dış pazarlarda yatınma kaynaklannı akıtmadıklannı söylediler. Siyasi açıdan birleşik Avrupa'dan "resmen belli etmemekle birlikte" ABD yöneticilerinin kaygıh olduğu da kaydedildi. Uzman çevreler, Avrupa Topluluğu'na üye ülkelerden Yunanistan, İspanya, İtalya ve hatta İngiltere'nin güçsüz durumda olduklannı. Almanya'nın izlediği sert politikanın bölgede önümüzdeki yıllarda çok daha büyük istikrarsızlıklara yol açabileceği yorumunda birleşiyorlar. Aynı çevreler, Almanya'run Avrupa ülkelerinin çıkarlannı ezmeye çalıştığı görüşünde de birleşn orlar. Almanya'yaönemli miktarda ihracat yapan komşu ülkelerin ekonomilerini kısa vadede güç duruma sokabileceğini bildiren uzmanlar, Almanya'nın tutumundan Türkiye'nin deeıkilenebileceğini belirttiler. Almanya baştaolmak üzere topluluk üyesi ülkelere sanayi ürünleri ihraçeden ABD'nin. Almanya pazanndaki payı yüzde 15-17 arasında. AT'nin diğer ülkelerine ihracatı ise yüzde 30dolaylannda bulunuyor. Elcktronik sanayii ihracatta önde geliyor. ABDşirketleri. "Bizi rahatsız edendurum. belirsizlik. Budurumda arayışlanmız olabilir kanısındayız. Almanya'nın erken birleşmeacısıyla yaptıklannı frenlemesini beklemek gerekiyor" dediler DÜNYA EKONOMİSİ YAVAŞLADI GSMH ORTALAMASINDA YILLIK DEĞİŞİM 3.6 3.2 6 2 Dünya Oelişmif ülkeier Oelifmekte olan Ulketer EskiDoğu Bloku ülketeri Kaynak UtuslararasıParaFonu(IMF) YEDILERGRUBU'NUN EKONOMİK GÖSTERGELERİ I992TAHMİNLERI 10 8 6 4 2 " İşsizlik oranı yüksek - _ Pi ıılli'ı, fİmr m%3 Gayri Safi Yurtiçi Hasılada düşük büyüme hızı Enflasyonda dalgalanma ABD JAPONYA ALM. FRAN. İTALYA INGIL. KANADA HLHJİIIMKaynak Uluslararası Para Fonu (IMF) tartışmasız!... TYT BANK'ın faiz oranları şimdi daha yüksek. Hemen TYT BANK'a gelin... Size en yüksek kazancı sağlayacak faiz alternatiflerini görüşün. 50 milyona kadar 50 milyon ve ü*tu • Vadesiz • 1 ay vadeli • 3 ay vadeli • 6 ay vadeli • 1 yıl vadeli % % % % % 10 60 72.5 74.5 77 3'er aylık ek gelirleriniz: 6 ay vadeli 13 aydo bn laü od»m«*l 1 yıl vadeli % % 69 70 % % % % % % % 10 62 74.5 76.5 79 71 72 TÜBKİYI TURİZM YATIRIM v * DIŞ TİCARET BANKASI A.Ş. TYT tAMK Hortoly»: Cumhurıyet Cod 301 HarbıyertSTANBUL TEL 234 51 60 [10 hat) 231 50 27 TYT İANK Nun>otınanly«: Nutuosmarove Cad 94 Coâaloğiu;ıSTANBUL TEL 512 86 44-46 TYT BANK Kapattçarfi: Sandol Beoestem 5k 14 Kapolıçorş./ISTANBUL r EL 511 29 91 TYT İANK Ankara: Cınnan Cad Gofeme Sk NOZTII Bev lş MerKezı 1,2 Kavoklıdere ANKARA TEL 127 28 70 72 TYT BANK Antalya: Cumhurıyet Cod 7C/A ANTAL/A TEL 18 75 38 (4 not) TYT IANK bmlr: Cumhunvet Bulva'i 87/A Alsoncak/IZMIR TEL 13 53 54 Avrupa'daki gelişmeleri değerlendiren Jak Kamhi: Para birliği gerçekleşmez HAKAN GÜLDAĞ İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Jak K.amhi, Avrupa"- nın politik birliğe ulaşmadan parasal birliğe ulaşamayacağı- nı, Maastricht referandumu- nun 1999'da hayata geçirilmesi hedeflenen Avrupa para birliği- nin gerçekleşmesinin mürrikün olmadığını gösterdiğini söyledi. Kamhi sorulanmızı şöyle ya- nıtladı: -Avrupa'nın bugiinkü duru- munu nasıl değerlendiriyorsu- nuz? -Bir Avrupa kuruluyor. Ama bu Avrupa, ilk başta Monet ve Schuman tarafından düşünü- len Avrupa mıdır? Olmadığı yüzde yüz. Maastricht kararla- nna bu kadar tepki gösterilmesi bunu gösteriyor. Avrupa'da milliyetçilik hala güçlü. Hiçbir ülke henüz kendi egemenliğini başkalannm eline teslim etme- ye hazır değil. Referandumlar- da ve son gelişmelerde ortaya çıkan bu. Ustelik Maastricht. politik bir birliğin kurulması için değil, bir para birliğinin ku- rulması için düşünülen bir an- laşma. Yine de örneğin Fransa'nın Maastricht'e e\et demesi Avrupa'da para birliği- nin sağlanacağı anlarnına gel- miyor. Birçok ba^ka karara ihtiyaç var. Aynca Ingiltere'nin ve diğer bazı ülkelerin durumu da belli. - A vrupa yeni bir döneme mi giriyor? -Benim son gelişmelerden al- dığım mesaj; ilk düşünülen Av- rupa konstrüksıyonu ile oluşa- cak olan Avrupa konstrüksiyo- nu arasında büyük farklar olacağıdır. Bu yeni Avrupa da- ha fazla bir ekonomik Avrupa olacaktır. Bu Avrupa'nın ger- çekleşmesi için ise birçok yeni anlaşma yapılacakür. Herkes kendi egemenliğine halel getir- meyecek bir Avrupa istiyor. Fransa'da yüzde 51 ile geçen bir karar besbelli ki Maastricht, • Avrupa'nın politik birliğe ulaşmadan pa- rasal birlik sağlaması- nın mümkün olmadı- ğını belirten İKV Başkanı Jak Kamhi, Maastricht Anlaş- masf yla ilgili yapılan referandumlann da, 1999'da hayata geçiril- mesi hedeflenen Avru- pa para birliğinin mümkün olmadığını gösterdiğini söyledi. para birliğinin dışında politik bir birliğe ilişkin mekaruzma- larla ilgili bölümler içerseydi evetler yüzde 40'lar düzeyinde kalacaktı. Yüzde 51' ; \vrupa birliği için önderlık ,;pan Top- luluğun büyük üyelerinin pres- tijini kurtarmıştır. Deleors'un, Mitterrand'ın sözlerinin yerine gelmesine bırolanak tanımıştır. Ama öte yandan bu liderlere fı- kirlerinı Avrupa Topluluğu'nu oluşturan kitleiere kabul ettır- meden büyük adımlar atma- malan gerektiği mesajını da vermiştir. - Bundan sonra neler olabilir? - Yeni gelişmeler bekleyece- ğiz. Başta para krizine ilişkin kararlar alınmak durumunda. Bir Fransız ekonomist konuyla ilgili ilginç \e bence gerçekçi bir yorum yaptı; "Para birliğine varmak pek kolay değil. Para birliğine varmak kendi egemen- liğinden \azgeçmekle doğru- dan ilgili bir konudur. Avrupa"- nın Maastricht'e hazır olmadığı anlaşıldığına göre, yeni duruma uj gun kararlar ahnmalıdır. Toplum, Avrupa birliği konu- şunda henüz fikir sahibi değil. Önlerine Maastricht örneğinde olduğu gibi referandumlar gel- diğinde ve konu hakkında biraz fikir sahibi olduklannda büyük tepkiler gösteriyorlar. Maast- richt'e raŞnen 1999'a kadar para birliği gerçekleşmeyecek- tir" dedi. Ben de bu görüşe katılıyo- rum. Para birliği gerçekleşe- mez. - 1999'a kadar mı gerçekleşe- mez, yoksa hiç mi gerçekleşe- me: diyorsunuz? - Hiçbir zaman gerçekleşe- mez diyorum. Bunu da politik bir birlik gerçekleşmeden para- sal bir birliğin gerçekleşemeye- ceği doğrusuna bağlıyorum. Bir kez Avrupa da tutulan yol yanlış. Hemen belirteyim. Avrupa'da bugüne kadar pek çok güzel adım atıldı. Ancak parasal birliği politik birlik ol- madan sağlamaya çalışmak yanlış bir tutum. Politik birliğin olmadığı yerde parasal birlik olamaz. Politik birlik oluştuk- tan sonra para birliği oluşmuş demektir. Kahve pişirmek için hem kahve hem su gerekir. Biri olmadan kahve yapamazsınız. O zaman Maastricht'in. bazı li- derlerin prestijini kurtarmak- tan, Topluluğun çabalannın devamını sağlamaktan öte bir anlamı yok. Yoksa Maast- richt'in Avrupa Topluluğu'nu politik ve parasal birliğe götü- ren bir adım olduğuna inanmı- yorum. IŞÇININ EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Sessiz ve DerindenGünlük gazetelere nerede ise haber olarak yansımıyor. Çoğunun gelişmeleri hakkında kendi üyelerinin dahi bilgi- lenmesi, ilgilenmesi söz konusu değil. Anımsatacak ha- berleri göremediğiniz için unutmuş da olabilirsiniz. Bu yıl sendikalarda iş yerinden, konfederasyonlar yönetimine kadar uzanan secimler zinciri yılı. iki yıl atlamalı, üç yılda bir yapılan seçim halkasında, iş yeri delege seçimleri canlı ve tartışmalı olurdu. Hiç değil- vse delege seçimlerinin usulsüzlükleri nedeni ile kamu oyunun dikkati çekilir, yasadaki boşluklar, sendika içi de- mokrasinin hiç işlememesi gündeme gelirdi. Bu yılki dele- ge seçimleri halkasında, seçimlerin bu en önemli aşama- sında çok daha kötü, haksız işler olduğunu aylar sonra kulaktan kulağa duyuyoruz. Ancak işçiler öylesine inanç- sız, bir sonuç alma, hak isteme konusunda umutsuz, tesli- miyetçi bir psikoloji içindeler ki sesleri solukları çıkmadı. Hak, hukuk dışı uygulamalara karşı yargıya gidilmiş olay- ların dahi olduğunu duyamadık. Anlaşılan geçmiş yıllarm acı deneyimleri, hak arayan işçilerin başlarına gelenler, yargının demokratik seçim sistemini felç eden yasa bos- luklarının giderilmesi yolunda olumlu kararlar vermeme- si, sendika yönetimine muhalefet yapan işçilerin işverenle birlik olunup işten atılmasına kadar uzanan çirkinliklerin yaşanması işçiyi iyice yıldırmış. Madalyonun bir diğer yüzünde işçilerin çıkar örgütleri sendikalara bağladıkları umutların uçup gitmesi var. Çı- karlarının savunulacağı bir örgüt yaratabilme umudunun yok olması, sendikaların haklarını koruyabileceği inancı- nın zayıflaması işçi için sendika yönetiminin önemini kay- bettiriyor. Kim olursa olsun fark etmez duygusu geliyor. Sendika seçimlerine ilgi zayıflıyor. Çok yaygın olan bu eği- lim, belki de başına gelebilecek kötü işlerden ötürü kavga- dan, hak aramaktan vazgeçmeden çok daha tehlikeli. Sendikalan üyeleri ile sadece aidat iiişkisi olan, gerçekte örgütsüz, güçsüz, işlevsiz bir konuma getiriyor. Sendika seçimlerine büyük ilgisizlikte bir üçüncü etken de proiesyonel üst kademe yöneticiliği dışında, sendika kademelerinde görev almanın bir nimet değil külfet haline dönüşmüş olması. İş yeri temsilciliğinde, büyük ücretlerin alınmadığı yönetim kurulu ya da diğer sendika kurulları yöneticiliğinde sadece ve sadece sıkıntıh işlerle bol bol uğraşmak var. Büyük sorumluluklara karşılık, işverenin boy hedefi olmak, başarısız olma halinde de -ki bugünün koşullarında genellikle başarısız olunuyor- işçinin kızgınlı- ğını üzerine çekmek söz konusu. Üstelik yasal düzendeki sayısız engel nedenin de katkısı ile sendikacılığın alt kade- melerinden göreve başlayıp iyi sendikacılık yaparak üst kademelere ulaşmak olanaksız gibi. Arada bir yerlerde sendikacılığı kesmek zorunda kalanlar, kolay kolay iş yeri- ne geri dönemiyor. Sendika yöneticileri için yeterli yasal güvence de yok. iş yeri temsilcileri için var olan güvence sadece görev süresi ilesınırlı. Her şıkta sendikal görev bit- tiğinde herkesin boy hedefi olmak, işsiz kalmak da var. Yıkılan moral nedenler nedeni ile saygınlığın yok olduğu sendika liderlikleri ise çoktan parsellenmiş durumda. Işte tüm bu ve daha pek çok sayılabilecek nedenlerle, sendika- cılık yapmak isteyenlerin sayısı giderek azalıyor. Kalite düşüyor. Sendikaların bazı kademelerine zorla aday bulu- nabiliyor. Parsellenmiş sendika yönetimlerinde ise büyük bir pay- laşım kavgası var. Ancak buradaki kavganın da bu seçim yılında hiç kamuya yansımadığını görüyoruz. Daha açık deyimi ile sendikalarda bu yıl ciddi bir iktidar ve muhalefet kavgası dahi yaşanmıyor ya da yaşanamıyor. Bunda da galiba temel belirleyici etken, umutsuzluk, inançsızlık. Hem sendikalarda istenen yönetim değişikliği yapılabileceği hem de işlevsel bir örgüt oluşturulabileceği inancı yitirilmiş. Bazı sendikalarda ise tek kelime ile bir çöküş yaşanıyor. örgütlülük büyük yaralar almış. Büyük bir üye kaybı söz konusu. İnançsızlık, umutsuzluk, istek- sizlik öylesine egemen ki genel kurulun hiç değilse sendi- kal sorunların gündeme geldiği bir platform olarak değer- lendirilmesi dahi düşünülmüyor. Yasal gerek yerine geti- rilmek üzere geçiştiriliyor. Sesizlik içinde çoğu sendikanın delege seçimleri yılın ilk aylarında, şube genel kurulları hemen ardından ve genel merkez genel kurulları bile yapılıp sonuçlandı. Çoğunda aynı kadrolar görev başında kaldı. Bazılarında isimler de- ğişti ancak nitelik değişmedi. Genelde ise sendikalizm üç yıl öncesinin çizgisinin çok çok gerisinde, akıl almaz bir çöküşte ve teslimiyetçi noktada. Dünyada sendikalizmde genel bir gerileme var. Doğu blokunun dağılması, serbest piyasa ekonomisinin geçerli olması sendikalizmi geriletti. işlevini bitirdi gibisinden açıklamalar var. Ancak ne bu açıklama doğru ve ne de ge- çerli. Dünya sendikalizminin tartıştığı, mücadele verdiği sorunları bizim sendikacılarımız düşünmüyor bile. Onlar çok yüksek ücretlerle, çok az sıkıntıya katlanarak çok rahat yaşamanın tadına varıp işçiden tamamen koptular. Bu ko- puşu önümüzdeki günlerde bol bol tartışmak zorundayız. KONYA1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1992/90 Esas Davacı Mehmet Pamuk vekili Ayşe Yaşar tarafından davalılar Remzi Bekler ve İbrahim Toksoy ile müdahil Mehmet Aktaş aleyhine açılan alacak ve tescil davasmın yapılan açık yargılaması sırasında verilen karar gereğince: Davalılar adına çıkartılan davetiyeye verilen meşruata göre bila tebliğ iade edilmiş ve zabıta marifetiyle de açık adresi tespit edilemediğin- den Basın tlan Kurumu aracıhğı ile ilan edilmesine karar verilmiştir. Davihlar Remzi Bekler ve İbrahim Toksoy'un duruşma günü bu- lunan 8.10.1992 günü saat 9.10"da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi Jıalde gelmediği ve ken- disini temsil ettirmediği takdirde yokluklannda tahkikat yapılıp ka- rar verileceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 37641 BERGAMA KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN hirazcı Hasan Kaçmaz'ın tespit maliklerinden Fatma, Mehmet kı- zı aleyhine yaptığı kadastro tespitine itiraz üzerine, kadastro komis- yonumuzca yapılan inceletne sonunda: İtirazcının itirazının kabulü ile itiraz konusu, Kınık ilçesi Osmani- ye mahallesi, Kelemenli mevkiindeki 10689 m 2 miktanndaki 128 ada, 56 parselin 7/12 hissesi Mehmet Sabri oğlu Hasan Kaçmaz ve 5/12 hissesi Hasan oğlu Turan Kaçmaz adlanna tapuya tesciline dair ko- misyonumuzca verilen 20.8.1991 tarih 475 sayıli karar, ölü olduğu bil- dirilen Mehmet kızı Fatma'nın mirasçılanndan Osman oğlu Ahmet Gazi Çiçekli'nin adresi tüm araştırmalara rağmen tespit edilemedi- ğinden 4/12 hisse tespit maliki Fatma Kaçmaz mirasçılanndan olan Ahmet Gazi Çiçekli'ye, kendisi ölü ise mirasçılanna ilanen tebliğine, tebliğ tarihinden itibaren 15 gun içerisinde Kınık Kadastro Mahkemesi'nde kararın iptali için dava açılmadığı takdirde karann kendileri yönunden kesinleseceği ilanen tebliğ olunur. Bası ı: 37637 İSPİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1992/126 Esas Davacı Ispir Yedigöze köyünden Sadettin kızı Zahide KAYA (GÜ- NER)'in davalı tspir Başköy köyünden Mehmet oğlu Ahmet KAYA aleyhine açmış olduğu şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma dava- sının mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karar gereğince; Dî.valı Memet ve Gulbahar'dan olma 1961 D.lu Ahmet KAYA gös- teril'.-n adreste bulunamayıp, tebligata sarih açık adresi de meçhul ol- duğindan dava dilekçesi kendisine tebliğ edilememiştir. Bu kez du- ruş nanın bırakıldığı 13.10.1992 Salı günü saat 09.10'da duruşmada bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, ak- si akdirde dumşmalara gıyabında devam olunup gıyabında hüküm verileceği ve ilan tarihinden itibaren 15 gun sonra tebligat yapılmış sayılacağı hususu dava dilekçesinin tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 8.9.1992
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle