Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 EYLÜL1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Hazine'de
atamalar
• İş-Ekonomi Servisi - Bır
süredir boş bulunan Hazine
ve Dış Ticaret Müsteşarlığı
(HDTM)Yabancı Sermaye
Genel Müdürlüğü'ne Bülent
Payaslıoğlu getiriliyor.
Payaslıoğlu, halen HDTM
Dış Ekonomik İlişkiler
Genel Müdür Yardımcısı
görevinde bulunuyor. AA
muhabirinin edindiği bilgjye
göre Yabancı Sermaye Genel
Müdür Yardımcılığı'na ise
Kamu Finansmanı Genel
Müdürlüğü'ndedaire
başkanı olarak görev yapan
Şükrü Binay'ın atanması
bekleniyor. Kamu
Finansmanı Genel
Müdürlüğü'ndedaire
başkanlanndan Namık
Dağalp ile Ferhat Emil'in de
aynı birimde genel müdür
yardımcılıklanna getirileceği
belirtiliyor.
KİT'lerde 'zarar
mı,zammr
ikilemi
• ANKARA(AA)-Petrol
ürünleri fıyatlannın geçen
hafta sonu yüzde 8-12
oranlannda arttınlması,
K.İT zamlannın peş peşe
geleceğı beklentisi yarattı.
Petrol. dolar ve ücretlerdeki
artışlarla maliyetleri şişen,
ancak buna paralel zam
yapamayan KİT
yöneticilerinin "Dahaçok
zanır mı, zam mıT ikilemi
içinde olduklan belirtiliyor.
Bu yıl, toplam zararlanrun
30 trilyon liranın üzerinde
olacağj belirtilen ICtTlerin
yöneticilerinin, son petrol
zamrrundan sonra ürün
fıyatlannı arttıntıa
hesaplanna başladıklan
bildiriliyor.
• ANKARA(AA)-Türkiye
tşveren Sendikalan
Konfederasyonu Genel
Sekreteri Kubilay Atasayar.
halen 4 milyon ışsizin
bulunduğu ülkemizde.
getirilecek olan işsizlik
sigortasıyla 3.5 milyon
sigortahya yeni imkanlar
tanınacağını belirterek, "Bu,
ekmeğineyağsürülü
olanlannekmeğinin üzerine
bir de bal sürmek demektir.
Diğer tarafta kuru ekmeğe
razı olan insanlar için bir şey
getirilmiyor"dedi.
Irak'a ihracat
arttı
• ANKARA(ANKA)-
Birleşmiş Milletler"in
yalnızca ilaç ve temel besin
maddeleri ihracatı için izin
verdiği Irak'a Türkiye'nin
gerçekleştirdiği ihracat hızla
artıyor. Türkiye bu yılın ilk
sekizayında Irak'a 99.2
milyon dolarlık ihracat
gerçekleştirdi.
Hazır giyim ihracatçıları, AT'deki belirsizliğin Türkiye'nin işine yarayacağı görüşünde
Kota görüşmelerinde AT ımıudu
ESÎN SUNGUR
Avrupa Topluluğu'nun tek
pazara gitme hazırlıklan Tür-
kiye'de ilk olarak konfeksiyon
ihracatçılarını etkiledi. Kota
görüşmeleri için bu hafta so-
nunda Brüksel'e gitmeyi plan-
layan konfeksiyoncular, Avru-
pa'daki belirsizlik üzerine gö-
rüşmeleri kasımın ikinci yansı-
na erteledi. İstanbul Hazır Gi-
yim ve Konfeksiyon İhracatçı-
ları Birliği'nin başkanı Sezer
Mavituncalılar'a göre Türkiye
bu belirsizliği lehine çevirerek
kotalarda çok yüksek bir artışı
yakalayabilir.
Geçen günlerde Düsseldorf-
ta yapılan İGEDO Fuan son-
rasında Brüksel'e giderek bir
ön görüşme yaptıklannı anla-
tan Mavituncalılar. bu gön'iş-
mede kota müzakerelerine baş-
lamak için ortamın uygun ol-
madığına karar verdiklenni bil-
dırdı. "Tek pazann nasıl kuru-
lacağı belli değil. GATT görüş-
meleri tamam-
lanmadı. Süresi
biten "çok cl-
yaflılar anlaş-
ması'nın yerine
ne konacağı açık
değil. Bütün bu
belirsizlikler bi-
zim masaya
oturmamız için
erken olduğunu
gösteriyor" di-
yen Mavitun-
calılar, kasımın
ikinci yansı için
bır tarih belirle-
neceğini söyledi.
Belirsizlik or-
tamının iyi kul-
lanılması halinde
Türki\e'nin işine
yarayacağını savunan Sezer
Mavituncalılar, 1996 yılında
Avrupa ile entegrasyona gire-
cek olan Türkiye'nin kota pa-
zarhğına son kez oturduğunu
hatırlatarak şöyle konuştu:
"EFTA İJlkeleriyle yapılan
anlaşma da. AT ile olan anlaş-
AT kotalarımn kullamm durumu (ocak-eylül)
|
T-Shirt
Kazak
Pantolon
Bluz
Gömlek
Çorap
Külot
Bornoz (Ton)
Mont
Elbise
Mutfak bezı (Ton)
Eşofman
Örme gıyım (Ton)
Kfta
dizeyt
(Mnafet)
61.153
27.343
18.752
15.823
20.621
154.245
33.104
5.412
109
23.849
2.893
2.685
1.485
miktar
(blnadet)
55.196
25.112
12.333
13.678
12.110
117.816
19.385
3060
16
18.455
394
2.175
1.341
Kullaafgı
oram (%)
90.3
91.8
65.8
86.4
58.7
76.4
58.6
56.5
14.7
77.4
13.6
81.0
903
malar da Türkiye'nin 1996 yı-
lında liberasyona geçmesini ön-
görüyor. Demek ki bu seferki
kota görüşmelen AT ile yapa-
cağımız son görüşmeler olacak.
Pazarlığa oturduğumuzda bu
durumu vurgulayarak Türk sa-
nayicisinin liberasyona alışmak
ıçın bir geçış
dönemine ihti-
yacı olduğunu
sÖNİeyeceğiz."
Görüşmele-
rin A\rupa'-
daki kanşıklık
\e "çok elyaflı-
lar anlaşması'-
nın belirsizliği
nedeniyle
1993'ünilkay-
lanna kadar
sarkacağını
tahmin eden
Mavituncalılar
••Pazarhğımızı
en iyi şekilde
yapabilmek
içinolasıbüıün
gelişmelere
hazırlanıyoru7. "Çok elyaflılar
anlaşmasf nın geleceğine ilişkin
ortaya atılan bütün görüşleri
toplayıp Türkıyc'nın alacağı
tutumu sapiamaya çalışıyo-
ruz." dedı.
Giyım Sanayicileri Derneği
Başkanı Mahmut Abra da kota
pazarlığında iyi s*bnuç alabil-
mek için A\rupa Giyim Sana-
yicileri Federasyonurt'da lobi
çalışması yaptıklannı be'ırtcrck
şöyle dedi:
"Federasyon üyelerine Tür-
kiye'nin kotaya tabi diğer ül-
kelerden ayn olduğunu anlat-
maya çahşıyoruz. Türkiye'nin
artık moda üreten. işçiliği yük-
sek ürünler veren, dünyanın her
tarafından ara malı alıp bunlan
işleyerek dünyaya satan bir
ülke olarak Avrupalılarla aynı
gemide olduğunu vurguluyo-
ruz. "
AT'nin Türkiye'ye liberas-
yona hazırlanmak için geçmiş
dönemlerden daha yüksek mik-
tarda kota vermesi gerektiğini
savunan Giyim Sanayicileri
Derneği Başkanı Abra ••Tür-
kiye'nin kotalannın yükseltil-
mesi Avrupalı konfeksiyon-
culannda işine gelir. Çünkü
böylece ucuz fiyallanyla Av-
rupa'nın dengesini bozan Çin.
Bangladeş gibi ülkelerin pazar-
dan avakian kesilir" dedi.
ABD, Avrapa'dan kaygı duyuyor
FUATKOZLUKLU
WASHINGTON - Amerika'daki
zirvenin ardından yapılan
değerlendirmelerde Avrupa birliğine
yönelik kaygılar büyüyor. Maastricht
Sözleşmesi'nin geleceğinde, Amerika
Birleşik Devletleri'ne benzer "birleşik
A\ rupa devleti'nin doğuşunu
görenlerin beklentilerinın Almanya'nın
uzlaşmaz tutumu karşısında
"hüsranla" sonuçlanacağı kanısı güç
kazanıyor.
Bu arada çözüm arayışlan içinde
sayılan. G-7'lerin maliye bakanlan ile
Beyaz Saray'da görüşen Başkan
Bush'un getirdiği, ekonomik önlem
paketinin, daha önce Ronald Reagan
tarafından gündeme getirildiği. ancak
rağbet görmediği bildirildi. Reagan
döneminin Maliye Bakanı James Bakcr
tarafından hazırlanan paranın
bağlanması istenen ekonomik gösterge
paketindealtınınfiyatınındayeraldığı.
ancak önerinin ortaya atılışından çok
kısa bir süre sonra unutulup gittiği
beürüldi.
G-7'lerle Beyaz Saray'da toplanan
Bush'un ekonomik göstergelerle ilgili
öneriyi yeniden gündeme geürişınin.
ABD seçimlerinedoğru, halkına
"Avrupa'ya da reçete veriyoruz" demek
için yapıldığı, yeni ve işlerliğinin
bulunmadığı" kaydedildi.
Finansçevreleri veekonomistler,
ABD'nin rahat ve iyi ticaret
yapabileceği bir Avrupa'dan yana
olduğunu, yatınmcılann uzun vadeli
hesap ve güvenceleri elde etmemeleri
dunımunda dış pazarlarda yatınma
kaynaklannı akıtmadıklannı söylediler.
Siyasi açıdan birleşik Avrupa'dan
"resmen belli etmemekle birlikte" ABD
yöneticilerinin kaygıh olduğu da
kaydedildi.
Uzman çevreler, Avrupa Topluluğu'na
üye ülkelerden Yunanistan, İspanya,
İtalya ve hatta İngiltere'nin güçsüz
durumda olduklannı. Almanya'nın
izlediği sert politikanın bölgede
önümüzdeki yıllarda çok daha büyük
istikrarsızlıklara yol açabileceği
yorumunda birleşiyorlar. Aynı çevreler,
Almanya'run Avrupa ülkelerinin
çıkarlannı ezmeye çalıştığı görüşünde
de birleşn orlar. Almanya'yaönemli
miktarda ihracat yapan komşu
ülkelerin ekonomilerini kısa vadede güç
duruma sokabileceğini bildiren
uzmanlar, Almanya'nın tutumundan
Türkiye'nin deeıkilenebileceğini
belirttiler. Almanya baştaolmak üzere
topluluk üyesi ülkelere sanayi ürünleri
ihraçeden ABD'nin. Almanya
pazanndaki payı yüzde 15-17 arasında.
AT'nin diğer ülkelerine ihracatı ise
yüzde 30dolaylannda bulunuyor.
Elcktronik sanayii ihracatta önde
geliyor. ABDşirketleri. "Bizi rahatsız
edendurum. belirsizlik. Budurumda
arayışlanmız olabilir kanısındayız.
Almanya'nın erken birleşmeacısıyla
yaptıklannı frenlemesini beklemek
gerekiyor" dediler
DÜNYA EKONOMİSİ YAVAŞLADI
GSMH ORTALAMASINDA YILLIK DEĞİŞİM
3.6 3.2 6 2
Dünya Oelişmif
ülkeier
Oelifmekte
olan
Ulketer
EskiDoğu
Bloku
ülketeri
Kaynak UtuslararasıParaFonu(IMF)
YEDILERGRUBU'NUN EKONOMİK
GÖSTERGELERİ I992TAHMİNLERI
10
8
6
4
2
" İşsizlik oranı yüksek
-
_
Pi
ıılli'ı,
fİmr
m%3
Gayri Safi Yurtiçi Hasılada düşük büyüme hızı
Enflasyonda dalgalanma
ABD JAPONYA ALM. FRAN. İTALYA INGIL. KANADA
HLHJİIIMKaynak Uluslararası Para Fonu (IMF)
tartışmasız!... TYT BANK'ın faiz oranları
şimdi daha yüksek. Hemen
TYT BANK'a gelin... Size
en yüksek kazancı sağlayacak
faiz alternatiflerini görüşün.
50 milyona
kadar
50 milyon ve
ü*tu
• Vadesiz
• 1 ay vadeli
• 3 ay vadeli
• 6 ay vadeli
• 1 yıl vadeli
%
%
%
%
%
10
60
72.5
74.5
77
3'er aylık ek gelirleriniz:
6 ay vadeli
13 aydo bn laü od»m«*l
1 yıl vadeli
%
%
69
70
%
%
%
%
%
%
%
10
62
74.5
76.5
79
71
72
TÜBKİYI TURİZM YATIRIM v * DIŞ TİCARET BANKASI A.Ş.
TYT tAMK Hortoly»: Cumhurıyet Cod 301 HarbıyertSTANBUL
TEL 234 51 60 [10 hat) 231 50 27
TYT İANK Nun>otınanly«: Nutuosmarove Cad 94 Coâaloğiu;ıSTANBUL
TEL 512 86 44-46
TYT BANK Kapattçarfi: Sandol Beoestem 5k 14 Kapolıçorş./ISTANBUL
r
EL 511 29 91
TYT İANK Ankara: Cınnan Cad Gofeme Sk NOZTII Bev lş MerKezı 1,2
Kavoklıdere ANKARA TEL 127 28 70 72
TYT BANK Antalya: Cumhurıyet Cod 7C/A ANTAL/A
TEL 18 75 38 (4 not)
TYT IANK bmlr: Cumhunvet Bulva'i 87/A Alsoncak/IZMIR
TEL 13 53 54
Avrupa'daki gelişmeleri değerlendiren Jak Kamhi:
Para birliği gerçekleşmez
HAKAN GÜLDAĞ
İktisadi Kalkınma Vakfı
Başkanı Jak K.amhi, Avrupa"-
nın politik birliğe ulaşmadan
parasal birliğe ulaşamayacağı-
nı, Maastricht referandumu-
nun 1999'da hayata geçirilmesi
hedeflenen Avrupa para birliği-
nin gerçekleşmesinin mürrikün
olmadığını gösterdiğini söyledi.
Kamhi sorulanmızı şöyle ya-
nıtladı:
-Avrupa'nın bugiinkü duru-
munu nasıl değerlendiriyorsu-
nuz?
-Bir Avrupa kuruluyor. Ama
bu Avrupa, ilk başta Monet ve
Schuman tarafından düşünü-
len Avrupa mıdır? Olmadığı
yüzde yüz. Maastricht kararla-
nna bu kadar tepki gösterilmesi
bunu gösteriyor. Avrupa'da
milliyetçilik hala güçlü. Hiçbir
ülke henüz kendi egemenliğini
başkalannm eline teslim etme-
ye hazır değil. Referandumlar-
da ve son gelişmelerde ortaya
çıkan bu. Ustelik Maastricht.
politik bir birliğin kurulması
için değil, bir para birliğinin ku-
rulması için düşünülen bir an-
laşma. Yine de örneğin
Fransa'nın Maastricht'e e\et
demesi Avrupa'da para birliği-
nin sağlanacağı anlarnına gel-
miyor. Birçok ba^ka karara
ihtiyaç var. Aynca Ingiltere'nin
ve diğer bazı ülkelerin durumu
da belli.
- A vrupa yeni bir döneme mi
giriyor?
-Benim son gelişmelerden al-
dığım mesaj; ilk düşünülen Av-
rupa konstrüksıyonu ile oluşa-
cak olan Avrupa konstrüksiyo-
nu arasında büyük farklar
olacağıdır. Bu yeni Avrupa da-
ha fazla bir ekonomik Avrupa
olacaktır. Bu Avrupa'nın ger-
çekleşmesi için ise birçok yeni
anlaşma yapılacakür. Herkes
kendi egemenliğine halel getir-
meyecek bir Avrupa istiyor.
Fransa'da yüzde 51 ile geçen bir
karar besbelli ki Maastricht,
• Avrupa'nın politik
birliğe ulaşmadan pa-
rasal birlik sağlaması-
nın mümkün olmadı-
ğını belirten İKV
Başkanı Jak Kamhi,
Maastricht Anlaş-
masf yla ilgili yapılan
referandumlann da,
1999'da hayata geçiril-
mesi hedeflenen Avru-
pa para birliğinin
mümkün olmadığını
gösterdiğini söyledi.
para birliğinin dışında politik
bir birliğe ilişkin mekaruzma-
larla ilgili bölümler içerseydi
evetler yüzde 40'lar düzeyinde
kalacaktı. Yüzde 51'
;
\vrupa
birliği için önderlık ,;pan Top-
luluğun büyük üyelerinin pres-
tijini kurtarmıştır. Deleors'un,
Mitterrand'ın sözlerinin yerine
gelmesine bırolanak tanımıştır.
Ama öte yandan bu liderlere fı-
kirlerinı Avrupa Topluluğu'nu
oluşturan kitleiere kabul ettır-
meden büyük adımlar atma-
malan gerektiği mesajını da
vermiştir.
- Bundan sonra neler olabilir?
- Yeni gelişmeler bekleyece-
ğiz. Başta para krizine ilişkin
kararlar alınmak durumunda.
Bir Fransız ekonomist konuyla
ilgili ilginç \e bence gerçekçi bir
yorum yaptı; "Para birliğine
varmak pek kolay değil. Para
birliğine varmak kendi egemen-
liğinden \azgeçmekle doğru-
dan ilgili bir konudur. Avrupa"-
nın Maastricht'e hazır olmadığı
anlaşıldığına göre, yeni duruma
uj gun kararlar ahnmalıdır.
Toplum, Avrupa birliği konu-
şunda henüz fikir sahibi değil.
Önlerine Maastricht örneğinde
olduğu gibi referandumlar gel-
diğinde ve konu hakkında biraz
fikir sahibi olduklannda büyük
tepkiler gösteriyorlar. Maast-
richt'e raŞnen 1999'a kadar
para birliği gerçekleşmeyecek-
tir" dedi.
Ben de bu görüşe katılıyo-
rum. Para birliği gerçekleşe-
mez.
- 1999'a kadar mı gerçekleşe-
mez, yoksa hiç mi gerçekleşe-
me: diyorsunuz?
- Hiçbir zaman gerçekleşe-
mez diyorum. Bunu da politik
bir birlik gerçekleşmeden para-
sal bir birliğin gerçekleşemeye-
ceği doğrusuna bağlıyorum.
Bir kez Avrupa da tutulan
yol yanlış. Hemen belirteyim.
Avrupa'da bugüne kadar pek
çok güzel adım atıldı. Ancak
parasal birliği politik birlik ol-
madan sağlamaya çalışmak
yanlış bir tutum. Politik birliğin
olmadığı yerde parasal birlik
olamaz. Politik birlik oluştuk-
tan sonra para birliği oluşmuş
demektir. Kahve pişirmek için
hem kahve hem su gerekir. Biri
olmadan kahve yapamazsınız.
O zaman Maastricht'in. bazı li-
derlerin prestijini kurtarmak-
tan, Topluluğun çabalannın
devamını sağlamaktan öte bir
anlamı yok. Yoksa Maast-
richt'in Avrupa Topluluğu'nu
politik ve parasal birliğe götü-
ren bir adım olduğuna inanmı-
yorum.
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Sessiz ve DerindenGünlük gazetelere nerede ise haber olarak yansımıyor.
Çoğunun gelişmeleri hakkında kendi üyelerinin dahi bilgi-
lenmesi, ilgilenmesi söz konusu değil. Anımsatacak ha-
berleri göremediğiniz için unutmuş da olabilirsiniz. Bu yıl
sendikalarda iş yerinden, konfederasyonlar yönetimine
kadar uzanan secimler zinciri yılı.
iki yıl atlamalı, üç yılda bir yapılan seçim halkasında, iş
yeri delege seçimleri canlı ve tartışmalı olurdu. Hiç değil-
vse delege seçimlerinin usulsüzlükleri nedeni ile kamu
oyunun dikkati çekilir, yasadaki boşluklar, sendika içi de-
mokrasinin hiç işlememesi gündeme gelirdi. Bu yılki dele-
ge seçimleri halkasında, seçimlerin bu en önemli aşama-
sında çok daha kötü, haksız işler olduğunu aylar sonra
kulaktan kulağa duyuyoruz. Ancak işçiler öylesine inanç-
sız, bir sonuç alma, hak isteme konusunda umutsuz, tesli-
miyetçi bir psikoloji içindeler ki sesleri solukları çıkmadı.
Hak, hukuk dışı uygulamalara karşı yargıya gidilmiş olay-
ların dahi olduğunu duyamadık. Anlaşılan geçmiş yıllarm
acı deneyimleri, hak arayan işçilerin başlarına gelenler,
yargının demokratik seçim sistemini felç eden yasa bos-
luklarının giderilmesi yolunda olumlu kararlar vermeme-
si, sendika yönetimine muhalefet yapan işçilerin işverenle
birlik olunup işten atılmasına kadar uzanan çirkinliklerin
yaşanması işçiyi iyice yıldırmış.
Madalyonun bir diğer yüzünde işçilerin çıkar örgütleri
sendikalara bağladıkları umutların uçup gitmesi var. Çı-
karlarının savunulacağı bir örgüt yaratabilme umudunun
yok olması, sendikaların haklarını koruyabileceği inancı-
nın zayıflaması işçi için sendika yönetiminin önemini kay-
bettiriyor. Kim olursa olsun fark etmez duygusu geliyor.
Sendika seçimlerine ilgi zayıflıyor. Çok yaygın olan bu eği-
lim, belki de başına gelebilecek kötü işlerden ötürü kavga-
dan, hak aramaktan vazgeçmeden çok daha tehlikeli.
Sendikalan üyeleri ile sadece aidat iiişkisi olan, gerçekte
örgütsüz, güçsüz, işlevsiz bir konuma getiriyor.
Sendika seçimlerine büyük ilgisizlikte bir üçüncü etken
de proiesyonel üst kademe yöneticiliği dışında, sendika
kademelerinde görev almanın bir nimet değil külfet haline
dönüşmüş olması. İş yeri temsilciliğinde, büyük ücretlerin
alınmadığı yönetim kurulu ya da diğer sendika kurulları
yöneticiliğinde sadece ve sadece sıkıntıh işlerle bol bol
uğraşmak var. Büyük sorumluluklara karşılık, işverenin
boy hedefi olmak, başarısız olma halinde de -ki bugünün
koşullarında genellikle başarısız olunuyor- işçinin kızgınlı-
ğını üzerine çekmek söz konusu. Üstelik yasal düzendeki
sayısız engel nedenin de katkısı ile sendikacılığın alt kade-
melerinden göreve başlayıp iyi sendikacılık yaparak üst
kademelere ulaşmak olanaksız gibi. Arada bir yerlerde
sendikacılığı kesmek zorunda kalanlar, kolay kolay iş yeri-
ne geri dönemiyor. Sendika yöneticileri için yeterli yasal
güvence de yok. iş yeri temsilcileri için var olan güvence
sadece görev süresi ilesınırlı. Her şıkta sendikal görev bit-
tiğinde herkesin boy hedefi olmak, işsiz kalmak da var.
Yıkılan moral nedenler nedeni ile saygınlığın yok olduğu
sendika liderlikleri ise çoktan parsellenmiş durumda. Işte
tüm bu ve daha pek çok sayılabilecek nedenlerle, sendika-
cılık yapmak isteyenlerin sayısı giderek azalıyor. Kalite
düşüyor. Sendikaların bazı kademelerine zorla aday bulu-
nabiliyor.
Parsellenmiş sendika yönetimlerinde ise büyük bir pay-
laşım kavgası var. Ancak buradaki kavganın da bu seçim
yılında hiç kamuya yansımadığını görüyoruz. Daha açık
deyimi ile sendikalarda bu yıl ciddi bir iktidar ve muhalefet
kavgası dahi yaşanmıyor ya da yaşanamıyor.
Bunda da galiba temel belirleyici etken, umutsuzluk,
inançsızlık. Hem sendikalarda istenen yönetim değişikliği
yapılabileceği hem de işlevsel bir örgüt oluşturulabileceği
inancı yitirilmiş. Bazı sendikalarda ise tek kelime ile bir
çöküş yaşanıyor. örgütlülük büyük yaralar almış. Büyük
bir üye kaybı söz konusu. İnançsızlık, umutsuzluk, istek-
sizlik öylesine egemen ki genel kurulun hiç değilse sendi-
kal sorunların gündeme geldiği bir platform olarak değer-
lendirilmesi dahi düşünülmüyor. Yasal gerek yerine geti-
rilmek üzere geçiştiriliyor.
Sesizlik içinde çoğu sendikanın delege seçimleri yılın ilk
aylarında, şube genel kurulları hemen ardından ve genel
merkez genel kurulları bile yapılıp sonuçlandı. Çoğunda
aynı kadrolar görev başında kaldı. Bazılarında isimler de-
ğişti ancak nitelik değişmedi. Genelde ise sendikalizm üç
yıl öncesinin çizgisinin çok çok gerisinde, akıl almaz bir
çöküşte ve teslimiyetçi noktada.
Dünyada sendikalizmde genel bir gerileme var. Doğu
blokunun dağılması, serbest piyasa ekonomisinin geçerli
olması sendikalizmi geriletti. işlevini bitirdi gibisinden
açıklamalar var. Ancak ne bu açıklama doğru ve ne de ge-
çerli. Dünya sendikalizminin tartıştığı, mücadele verdiği
sorunları bizim sendikacılarımız düşünmüyor bile. Onlar
çok yüksek ücretlerle, çok az sıkıntıya katlanarak çok rahat
yaşamanın tadına varıp işçiden tamamen koptular. Bu ko-
puşu önümüzdeki günlerde bol bol tartışmak zorundayız.
KONYA1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1992/90 Esas
Davacı Mehmet Pamuk vekili Ayşe Yaşar tarafından davalılar Remzi
Bekler ve İbrahim Toksoy ile müdahil Mehmet Aktaş aleyhine açılan
alacak ve tescil davasmın yapılan açık yargılaması sırasında verilen
karar gereğince:
Davalılar adına çıkartılan davetiyeye verilen meşruata göre bila tebliğ
iade edilmiş ve zabıta marifetiyle de açık adresi tespit edilemediğin-
den Basın tlan Kurumu aracıhğı ile ilan edilmesine karar verilmiştir.
Davihlar Remzi Bekler ve İbrahim Toksoy'un duruşma günü bu-
lunan 8.10.1992 günü saat 9.10"da mahkememizde hazır bulunması
veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi Jıalde gelmediği ve ken-
disini temsil ettirmediği takdirde yokluklannda tahkikat yapılıp ka-
rar verileceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ
olunur. Basın: 37641
BERGAMA KADASTRO
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
hirazcı Hasan Kaçmaz'ın tespit maliklerinden Fatma, Mehmet kı-
zı aleyhine yaptığı kadastro tespitine itiraz üzerine, kadastro komis-
yonumuzca yapılan inceletne sonunda:
İtirazcının itirazının kabulü ile itiraz konusu, Kınık ilçesi Osmani-
ye mahallesi, Kelemenli mevkiindeki 10689 m
2
miktanndaki 128 ada,
56 parselin 7/12 hissesi Mehmet Sabri oğlu Hasan Kaçmaz ve 5/12
hissesi Hasan oğlu Turan Kaçmaz adlanna tapuya tesciline dair ko-
misyonumuzca verilen 20.8.1991 tarih 475 sayıli karar, ölü olduğu bil-
dirilen Mehmet kızı Fatma'nın mirasçılanndan Osman oğlu Ahmet
Gazi Çiçekli'nin adresi tüm araştırmalara rağmen tespit edilemedi-
ğinden 4/12 hisse tespit maliki Fatma Kaçmaz mirasçılanndan olan
Ahmet Gazi Çiçekli'ye, kendisi ölü ise mirasçılanna ilanen tebliğine,
tebliğ tarihinden itibaren 15 gun içerisinde Kınık Kadastro
Mahkemesi'nde kararın iptali için dava açılmadığı takdirde karann
kendileri yönunden kesinleseceği ilanen tebliğ olunur. Bası ı: 37637
İSPİR ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1992/126 Esas
Davacı Ispir Yedigöze köyünden Sadettin kızı Zahide KAYA (GÜ-
NER)'in davalı tspir Başköy köyünden Mehmet oğlu Ahmet KAYA
aleyhine açmış olduğu şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma dava-
sının mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara
karar gereğince;
Dî.valı Memet ve Gulbahar'dan olma 1961 D.lu Ahmet KAYA gös-
teril'.-n adreste bulunamayıp, tebligata sarih açık adresi de meçhul ol-
duğindan dava dilekçesi kendisine tebliğ edilememiştir. Bu kez du-
ruş nanın bırakıldığı 13.10.1992 Salı günü saat 09.10'da duruşmada
bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, ak-
si akdirde dumşmalara gıyabında devam olunup gıyabında hüküm
verileceği ve ilan tarihinden itibaren 15 gun sonra tebligat yapılmış
sayılacağı hususu dava dilekçesinin tebliği yerine kaim olmak üzere
ilanen tebliğ olunur. 8.9.1992