15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÛL1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER PakdemiPli'nin basın toplanttsı • ANKARA (AA) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli, ülkenin gündernini terörün işgal ettiğini, hükümelin ise icraatın çok önünde laf üretüğini öne sürdü. Pakdemirli, "Teröreskiden olduğu gibi Cudi Dağı'na hapsedilmezse. ülkenin birliği, bütünlüğü ve bayrağı tehlikeye gjrecektir" dedi. Hüsnü Doğan'ınistifası ile boşalan genel koordinasyon ve siyasi işlerden sorumlu genel başkan yardımcılığına geürilen Pakdemirli, bugün düzenkdiği ilk basın toplantısında terör olaylanna değindi. Dış basında Türkiye'nin birliğinin tartışıldığıru, Irak Devlet Başkanı'nın"Irak'a bir şey olursa Türkiye de parçalanır" gibi sözler ettiğini belirten Pakdemirli, "Bu sözler ANAP döneminde sarf edilmemişti" diye konuştu. Sıvas Kongresi'nin yıldönümü • ANKARA (AA)- Başbakan Süleyman Demirel ile Oevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, Sıvas Kogresi'nin 73. yıldönümü kutlama törenlenne kaulacaklar, Başbakan Süleyman Demirel. 3 eylül perşembe günü Eczacıbaşı Topluluğu'nun Lüleburgaz'da kurduğu ve 80 milyon dolara mal olan ilaç tesislerini hizmete açacak. MHP'de açılışa doğru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MHPninGİK üyeleri, listeleri hazırlayıp pariiyi kongreye götürecek 9 kişilik İcra Hcyeti'ni seçti. Son kurultay delege listelerinin istendiği valiliklerden I8'i.listelerin SEKA kağıt fabrikasına gönderildiğini büdirirken, 30 valilik ise adres ve nufüs bilgilerini içermeyen isim listeleri gönderdi. İcra Heyeti'nde partinin kapatılmasından sonra, Alpaslan Türkeş ile yollan aynlaneski MHP yönelicileri ağırlıkh olarak yerakiılar. Bu arada Türkeş, Ortadoğu gazetesine verdiği ilanlaMHP'ninson kurultayına katılandelegeleri yemeğeçağırdı. Koalisyon liderleri demokratikleşme için gruplannı uyardı Demirel: Yargıreformuhalkiçin • Başbakan Demirel, demokratikleşme yasa- lanna karşı çıkan millet- vekillerini uyararak, grupta alınan kararlara uyulmasını istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Başbakan Süleyman De- mirel, demokratikleşmeyi halk için istediklerini buna karşı çıkılamayacağını söyledi. DYP grubunda bu konudaki görûş aynhklanru eleştiren Demirel, demokratikleşme yasalanna karşı çıkan milletvekillerini uyardı. Demirel, ilk grup top- lantısında bu konuda genel gö- rüşme istedigini, grupta alınan kararlara da aynen uyulması gerektiğini vurguladı. Başba- kan terör olaylan konusunda ad vermeden HEP'lileri eleştir- di ve işi sulandıracak birtakım laflar etüklerini söyledi. Demirel partisinin grup top- lanusında yaptığı konuşmada, demokratikleşmeyi halk için is- tediklerini ve demokratikleş- meye karşı çıkılamayacağını söyledi. Demokratikleşmenin, devletin demokratik otoritesin- den vazgeçmesi anlamına gel- mediğini vurgulayan Demirel, demokratik devletin işletileme- mesi durumunda demokrasinin ayakta tutulamayacağını belirt- ti. İnsan haklanyla devletin bağdaşünlmasını isteyen De- mirel, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK)'na muhalefet eden DYP milletve- killerini şöyle uyardı: "CMLJK tartışmalan, bizim basındaki görüntümüze zarar DYP grup toplantısında Demirel demokratikleşme ve Güneydoğu üzerine konuştu. getirdi. Bır partinin içinde iki mıze. beraberliğimize zarar gel- kökenli olabilir. Ama cinaveti parti olmaz. DYP'nin bir tek mez." işleyenler, Türkiye'nin Kürt grubu vardır. Burada kcnuşur. Demirel, koalisyon ortakla- kökenli vatandaşlan değildir. karar alınz, içerde de aynen icra nnm terörle mücadele konu- Bu suçu bütün Kürt kökenli va- ederiz. Arkadaşlanmızın hangi sunda en ufak bit anlaşmazlığa isükamette hareket edeceği bel- düşmediğini bildirdi. Şırnak- li derken. bazı arkadaşlanmız taki olaylara değinen Demirel, orada bu cins bir hareketın içi- olaylar nedeniyle başka böl- ne girerse, partiyi yaralarsınız. gelerde de Kürtlere karşı tepki- İlk grup toplantısında bu konu- ler olabileceğine dikkat çekti. da genel görüşmeistiyonım.Bu Demirel, "Cinayetleri işleyen zemini iyi çalıştınrsak, birliği- bu şebekenin elemanlan Kürt tandaşlara teşmil ettiğiniz tak- dirde bu hareketin amacına ulaştığını görürüz. Herkesi, te- yakkuza, soğukkanlı olmaya, sağduyuya davet ediyorum" dedi. Devletin halkın üzerine ateş açtığmı söylemenin çok yanlış olduğunu, Şırnak'ta olaylan devletin başlatmadığıru, sabırla karşı koymaya çalıştığını anla- tan Demirel, şöyle konuştu: "Bu hareket için birtakım çö- zümler bulunmasını isteyip, bu mücadeleyi yapanlann kafası- na, 'Madem kı çözümler var. Bizi niye zora koşuyorlar?' gibi fıkirleri koymaya kimsenin hakkı yok. Bu mücadeleyi yap- maktan başka çare yok. Türk halkının genel kanaatinin böyle olmasına rağmen, içerden ve dı- şardan işi sulandıracak birta- kım laflann edilmesine cevap veriyorum. Kimsenin ağzını ki- litleyemem. Ama bu olaylann, sadece terör zeminindeki etkin- liklerden ibaret kalması müm- kün değildir. Kamuoyu bu ko- nuda çok hassastır. Parlamento zemininde ve bu zemin dışında söylenen laflara çok dikkat edilmesi lazım. Yani gideceksi- niz, oralarda bunu tahrik ede- ceksiniz, bu da yetmeyip ma- sum fukara insanlan göçe teş- vik edeceksiniz. Buna Türk ka- muoyu uzun süre tahammül edemez. Kimseyi tehdit ediyor değilim. Bu çoğulculuk fılan de- ğildir. Bu ülkeyi bölme olayın- da, ateşe benzin atmaktır. En- dişem şudur ki, eğer dikkat edil- mezse önümüzdeki günlerde olay bu haliyle yalnız meclis ze- mininde değıl, Türkiye'nin pek- çok zeminine akseder. Hadise çıkarmak isteyenlere meydan verilmemesini, soğukkanlı dav- rarulmasmı ve bu işlerin mak- satlı olacağının bilinmesini isti- yorum. Benim görevim ikazdır. Bu çeşiı olaylann arkasında ya- tanlar bellidir." Iııöııü: Terörbaşka, demokrasibaşkaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-SHP Genel Başkânı Baş- kanı Erdal İnönü, bekleyen yasa tasanlannm hepsinin Meclis'ten geçeceğini belirterek koalisyon hükümetinin ortak sorumluluk taşıdığjnı vurgula- dı. İnönü "Hükümetten gelen bir tasan koalisyonun bir kana- dındaki bakanın bağh bulun- duğu partinin tasansı değil, hükürnetin ortak tasansıdır" dedi. İnönü, terör olaylan ile demokratikleşmenin birbirine kanştınlmamasını istedi. Partisinin grup topjaatısında konuşan İnönü, Meclis'in yeni çalışma dönemine başladığı bu günlerde koalisyon protokolü- ne bir daha bakmakta yarar • SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, grup toplantısında DYP milletvekillerini dolaylı olarak uyararak koalisyon hükümetinin ortak sorumluluk taşıdığını vurguladı. İnönü. terörle demokrasiyi birbirine kanştırmamak gerektiğini sa- vunarak başta demokratikleşme olmak üzere, Meclis'te bekleyen bütün tasarı- ların bu yasama döneminde yasalaşacağını belirti. bulunduğu söyledi. Hükümetın başarısının koalisyonu oluştu- ran iki partiye ait olduğunu vurgulayan İnönü "Bu koalis- yon hükümeti ortak sorumlu- luk taşıyan bir hükûmeUir. Hükümctte her iki parii de or- tak sorumluluk taşıyor. Her karar ortak sorumlulukla alını- yor. Başan>ı \e\a başansızlığı ortaklaşa paylaşıyoruz" diye konuştu. İnönü, partisinin yeni yasa- ma >ılında yaptığı ilk grup top- lantısındaki konuşmasında. hükümet içinde yapılan her işin sorumluluğunun ortak olduğu- nu. Meclis'e gelen tasanlann ortak savunulmasının aksinin düşünülcmeyeceğini vurguladı. İktidarı muhalefete bırakmaya- caklannı ve programın başanlı bir şekılde u>gulanmasma çaba göstereceklerini dile getıren inönü, koalisyonun uyumunun sürdüğünü ifade etti. Terör olaylannın tırmanışa geçmesinin vatandaşı rahatsız ettiğini. muhalefette iken sapta- nan lerörle mücadele politikası- nın aynı doğrultuda bugün yürürlükte olduğunu dile geti- rcn İnönü. demokratikleşme ile terörün a>n şeyler olduğunu söyledi. Terör olaylanyla de- mokratikleşmenin birbirine kanştınlmamasını isteyen İnö- nü sözlerini şöyle sürdürdü: " Biz demokrasiyle terörü bir- birinden ayınyoruz. Terör baş- ka şeydir. demokrasinin yerleş- mesi. gelişmesi, vatandaşlan- mızın doğal demokratik hak- lardan yararlanması, bu konudaki eksikliklerin gideril- mesi başka şeydir. Biz demok- rasinin eksiksiz ve bütün vatan- daşlanmız tarafından aynmsız olarak kullanılmasından yana- yız. Bunu sağlayacağız. Bekle- yen tasanlann hepsi yeni yasa- ma döneminde geçecektir. Bunu koalisyon hükümeti ola- rak yapacağız. Çünkü bizden başka bunu yapacak kimse >ok. Kimse hayale kapılmasın. Bunlan gerçekleştirecek sadece bu koalisyondur." VRTIK YETER! YAPI KREDİ'DE İŞTEN ÇIKARMALAR SONA 43i an on yıldır ülkemizde izlenmekte olan sosyo ekonotnik politikanın bir sonucu olarak, dahafazla kâr etnte hırsı ile paranın tiim değer yargılarının üzerinde tutulduğu bir anlayış ülkemizde egemen kıhnmaya çalışılmaktadır. Bu anlayışın bir uzantısı olarak, işverenler mü- liyerieri aüşürmek ve daha fazla kâr amacıy- la, ekonomik olumsuzluk, verimsizlik VD. gerekçelerin arkasına sığınarak, işçi çıkarmaları- nı tehlikeli bir biçimde tırmandırmaktadır. Kıyıma dönüşen işçi çıkarılmaları sonucunda binlerce işçi, aileleri ile birlikte işsizliğin kol gezdiâi ülke- mizde sorumsuzca çaresizliğe terk eailmeKtedir. Son yıllarda işten çıkarmaların yoâunlulc ka- zandığı sektörlerden biri olan bankacılık sek- töründe de, insan unsurunun böylesine hiçe sayıl- ması, işçilerin yıllarca verdikleri hizmetlerin oir anda unutulmas,ı hiç kuşkusuz iş yaşamındaki dengeleri altüst etmektedir. az şube, az personel ve daha çok kâr an- Dün olduğu layışı ile şube kapatma ve birleştirmelerin ardına sığınan Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. işvereni. anti-demokratik yasalardan aldığı güçle yüzlerce Yapı Kredili çalışanlarımızı aileleriyle birlikte işsizliğe ve oçlığa mahkum etmektedir. Yapı ve Kredi Bankası işvereni, hiçbir insani ölçüye sığmayan bu tav- rı ile bankacılık işkolundaki işçi-işveren ilişkilerine gölge düşürmeyi alışkanlık haline getirmiştir. Yapı ve Kredi Bankası'nın 1989 yılında Banks Sendikası'nı yok etme- yi amaçladığı bu anlayışı, bu defa da Basisen Sendikası'nda sendi- kasızlaştırmayı hedefleyerek son iki yıldır 2000'e yakın Yapı Kredili ça- lışanın işine hiçbir gerekçe göstermeden son vermiştir. Ancak Yapı ve Kredi Bankası işvereni bu heaefine asla ulaşamayacaktır. Ü lkemizde gerçek ve kalıcı bir demokrasinin yerleşmesi için hükümet de bu konuda gerekli öniemleri almalıdır. Tüm siyasi partiler de ön- celikle iş güvencesinin ve emeğin hakkının korunmasının öaündeki en- gelleri kalaıracak yasal düzenlemeleri yapmalı ve işçi-işveren ilişkilerin- ae geri dönülmeyecek noktalara gelinmesine engel olmalıdır. Sorunları kavga ederek değil, uygarca tartışarak çözümlemeyi ilke edinen ve 26 işletmede 35 binin üzerinde üyeyi temsil eden sendi- kamız, Yapı ve Kredi Bankası işvereninin bu iyi niyetten uzak ve anti-de- mokratik tavrına karşı, emeğin ve ülkemizin gereksinim duydugu top- lumsal barışın korunması amacıyia, üretimden gelen gücünü kullanarak tüm yasal yollara başvuracaktır. Bu uyarılarımıza rağmen, söz konusu şube kapatmalar ve işçi çıkar- maların devam etmesi nalinde, çalışanlarm kendilerini savunmak için başvuracakları yasal mücadelenin sorumluluğunun, banka çalışan- larının ve sendikalarının değil, duyarsız ve gözünü kâr hırsı bürümüş banka işverenlerinin olacağını kamuoyuna ilan ediyoruz. Anti-demokratik yasaların kendilerine tanıdığı olanakları sonuna de- ğin, sorumsuzca kullanan ve insan unsurunu, emeği, alınterini hiçe sayan bu çağdışı anlayış ve uygulamalara karşı, tüm işçiler gibi banka işçilerinin ve Basisen Sendikası'nın verecegi haklı mücadeleyi sonuna kadar desteklemeyi ve banka çalışanları ile dayanışma içinde olmayı onurlu bir görev saydığımızı kamuoyuna iletir, tüm demokratik kitle I • • I I • -I • »I I I I • orgünerını banka ışçılen ile dayanışmaya davet ederız. BANKA SİGORTA İSÇİLERİ SENDİKASI BASİSEN POIJTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Şınnak'ta Yaşanan Dram ve Alınacak Ders... Şırnak'ta yaşam yeniden başlayacak mı? Kanlı olaylar sırasında kentten ayrılan devlet memurla- rı, Vali Mustafa Malay'ın çağrısı üzerine yeniden görevle- rine döndüler. Ama, kenti terk eden Şırnaklıların tekrar döneceklerine ilişkin bir haber alınamıyor. Şırnaklılar, Ciz- re yakınlanndaki Kumçatı köyünde çadırlarda yaşıyorlar. Şırnak Valisi Mustafa Malay'ın, "Dönüş yavaş yavaş başladı" dediği saatlerde, sadece 300-500 kişinin kente döndüğü haberieri geliyordu. Çünkü Şırnak'ta tüm evler hasar görmüştü. Hem devlet memurları hem de halk tedir- ginliği üzerlerinden atamamışlardı. Şırnak Valisi Mustafa Malay'ın arkadaşımız Doğan Akın'a söylediklerini bir kez daha yineleyelim. Malay şöyle diyor: "Şırnak 'm il yapılması çok yanlış. iki yıl olmuş il olalı, daha hükümet konağı bile yok." Vali Malay, ardından ekliyor: "Polislerimizi, öğretmenlerimizi, memurlarımızı yatıra- cak yer yok. Hastane ve kiralık ev yok..." Aslında üzerinde durulacak önemli bir konu bu. Şırnak'- ta görev yapan memurların çoğunluğu eşlerini, çocukları- nı yanlarında getirmemişler. Çünkü, ne kiralık ev var, ne de lojman Şırnak'ta. Kimi polis ve askerler açık açık şöyle konuşuyor: "Biz savaş bölgesinde yaşıyoruz. Yarının ne olacağı belli değil..." Asker ve polis böyle bir psikoloji içinde görev yapıyor Güneydoğu'da... Gazete haberlerine bakıyoruz, göç sadece Şırnak'ta de- ğil, diğer Güneydoğu kentlerinde de sürüyor... Batman çıkışlı bir haberde göçün nedeni şöyle anlatılı- yor: ; "PKK baskını sonrası Şırnak'ta başgösteren göç furyası' Batman'a da sıçradı. Bu yıl içinde 60 kişinin 'faili meçhul' cinayetlere kurban gittiği Batman 'da, son bir ayda tırmanı- şa geçen terör nedeniyle yüz dolayında esnaf işyerini ka- pattı. Halk akın akın güney illerine göç ediyor. Kent 'satılık'; ev ve dükkan ilanlanndan geçilmiyor. Batmanlıların özel- likle akrabalannın yaşadığı Adana, Antalya ve Mersin gibi güney illerine göç ettiği belirlendi. Istanbul da bu göç dal- gasından payını alıyor. Göç nedeni olarak bölgedeki terör' ve belirsizlik ortamı yüzünden can güvenliğinin bulunma-' ması gösteriliyor. Seri cinayetlerin devam ettiği, gece/en kimsenin evinden dışarı çıkmaya cesaret edemediği Bat-, man'da yatırımlar durma noktasında, işsizlik ise hadsaf- hada. Bundan iki yıl önce Türkiye 'nin 72'nci ili yapılan Bat-. man'da inşaat sektöründe görülen canlanma da yerini durgunluğa bıraktı. Birçok inşaatın yarım bırakıldığı dikka- ti çekiyor. inşaat malzemeleri satıcıları, satışlarının tama-; men durduğunu bildirdiler. Batman Ticaret ve Sanayi • Odası, kentte yatınmlann durduğunu bildirerek çözüm bu- < lunmasını istedi. Raporda, Batman'ın ekonomik ve sosyal sorunlannın üst düzeye ulaştığı, güver.liğin bulunmaması • nedeniyle yabancı sermayenin bölgeye gelmediği bildiril- di." Göçün nedeni açık... ' İşsizlik, en belirgin sorun Güneydoğu'da. Ardından dev-' letin yatmmlarının az oluşu... Şırnak'ta vilayet konağı yok, ama orası il... Hangi amaca yönelikti Şırnak'ın il yapılması? İşin içinde '. ne gibi hesaplar vardı? Eğer Şırnak il yapılırsa, PKK terörü( önlenecek miydi? , Daha pekçok soru yöneltebilir ve yanıt arayabilirsiniz... , Güneydoğu'da yaşayan bizim insanımızdır. Onlara ayn., bir pencereden bakmaya hakkımız yok. Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü şöyle diyor bu konuda: "PKK'nın terörü yaygınlaştırarak, vatandaşlarımızr mümkün olduğu kadar çok rahatsız etmeye çalıştığı mey- • danda. Terör örgütünün amacı bu. Olabildiği kadar çok in- '• sanı rahatsız ederek, devleti çaresiz bırakmak. Olacak bir şey değil. Ama metotbu. Buna karşı vatandaşlann uyanık olduğunu görüyorum..." İnönü böyle görüyorolayı. Onun için çözümündemokra- si içinde gerçekleşeceğini savunuyor. Şırnak'ta yaşanan olay, büyük küçük herkese ders ol- malıdır. Şırnaklıların yaraları sarılmalıdır. Ne diyor Şırnaklılar? "Biz devlete ne yaptık?" Hükümet Şırnaklıların acılarına ortak olmalı, onların so- runlarını çözmelidir. Hükümetin duyarlılığı, Güneydoğu in- sanına sıcak yaklaşımı, sorunu çözecektir. Demokrasinin vazgeçilmez kuralı hoşgörüdür. Çağdaş olmanın temel il- kesi de budur. Yineliyoruz... Güneydoğu'da çözüm barışçı, demokratik ve çağdaş yöntemlerle olmalıdır. Orada görev yapanlara bu yöntem anlatılmalıdır. Eğer anlatılmazsa PKK terörünü önlemek ve halkın desteğini almak olanaksız olacaktır. Zaman yitirmeden olaya böyle bakmakzorunluluğu var-. dır... Teröre karşı çıkmak ise bir insanlık görevidir. Gerek bi- reysel, gerekse devlet terörü destek görmemelidir... Ülkenin birliğe ve bütünlüğe gereksinimi vardır. Her. yanlış adım, demokrasi düşmanlarının işine yarayacaktır. ILAN T.C. MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı:990 120 Davacı Selman Yıldız (arafından davalı Bernn Bağdadı ve Karadağ İnşa- at ve Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd. Şti. aleyhıne açılan ferağa icbar davası- nın sonunda: Mahkememizin 28.4.1992 tarih 1990,120 esas 1992 287 sa>ıh karan ile ilgilı 22.7.1992 tarihli temyiz dilekçesi davalı Karadağ tnşaat ve Taahhüt Sanayi ve Ticaret Şirketi"nin adresi tespit edilemediğinden hakkındaki ternyiz dilekcesinin ılanen yapılmasına karaı venlmış olmakla, Karar geregince davabnın ışbu ilarun yayımlandığı tanhten itibaren 7 gün sonra tebliğ edibniş sayılarak bu tanhten sonra 10 günlük cevap süre- si başla>acağından süresı içinde cevap verilmediği taktîrde cevap venlme- miş sayılacağı hususu temyiz dilekcesinin ilanın tebliğ yenne kaim olması üzerine ılanen tebliğ olunur. Basın: 49864 İLAN CEYHAN 1. KADASTRO MAHKENfESt'NDEN Dosya No: 1980/1486-407 Ceyhan ilçesi Donık köyü 237 parsel hakkmda mahkememizden verilen 26.12.1990 tarih ve 1980/1486-407 esas ve karar sayılı karan ile davacı Hazine'nin itirazırun reddine, tasınmazın davahlar Osman Caymaz ve arkadaşlan adma tapuya tesciline dair karan ile davacı hazine vekilinin 6.3.1991 tarihli temyiz dilekçesi davalılar mirasçıla- n Osraan Caymaz mırasçısı Duran ve Ahmet ve Nezihe Caymaz- Emi- ne Coşkun mirasçısı Saadet Coşkun, Osman Coşkun, Seyfı Coşkun, Ismail kıa Elif öter, Mulla Mehmet mirasçısı Elife Açlan - Mehmet kızı Emiş öter - Kemal Aslan mirasçısı Ismail Aslan - Neval Aslan - Celal Aygül mirascılan Irfan Aygül - Mehmet Aygül - Emine Ay- gül'e 7201 sayılı yasa uyarmca ilanen tebliğ olunur. Basın: 49810 BARIŞAÖZLEM Prof. Dr. Hüsnü Göksel 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Caet 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeti gönderilmez. SATILIK FOTOĞRAF MAKİNESİ Nikon f2 body (siyah), MD1 motor (5 kademeli), Vivitar 24 mm (f:2.8) Tel: 5İ2 »5 05'ten 437^39^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle