Katalog

2 EYLÜL1992 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Güneydoğu'da kanlı bir gün daha Haber Merkezi - Bıngölün Genç ilçesi kırsal kesiminde önceki giin bir astsubay ve üç jandarma erinın şehit olduğu çatışma sürerken. dün de bir astsuba> yaşamını yitirdi. Ağn'da meydana gelen iki ay- n çatışmada da 6 güvenlik gö- revlisi öldü. Bir güvenlik gö- revlisi de PKK militanlannca kaçınldı. Mardin'in Kızıltepe ilçesine bağlı Pulmeşe köyün- deki evlerinden kimliği belir- siz kişilerce alınan üç yurttaş kurşuna dizildi. Kızıltepe ilçe merkezinde de bir kişi otoma- tik silahlarla açılan ateş sonu- cu öldürüldü. Doğu ve Güneydoğu'da te- rör dün de can aldı. Bingöl'ün Genç ilçesi yakınlannda önceki gün öğle saatlerinde güvenlik güçleri ile PKK militanlan ara- sında çıkan çatışma dün devam etti. Başından ve kalbinden isa- bet alarak ağır yaralanan astsu- bay Uğur Akgündüz. hastane- ye kaldınlırken yolda can verdi. Bu arada çatışmanın ilk gü- nünde şehit edilen güvenlik güçlerinin. jandarma astsubay Atilla Kiraz (İzmir) ile jandar- ma erleri Şenol Gül (İzmir), Mehmet İkiz (Ankara) ve Meh- met Kutcu (Manisa) olduklan bildirildi. Kızıltepe'nin Pulmeşe köyü- ne öncekı gece gelen kimliği be- lirsiz kişiler, Ali Dindar. Sabri Kezen ve Mustafa Onay adlı yurttaşlan silah zoruyla evle- rinden aldılar. Silahlı kişiler. dahasonra köy dışına çıkardık- lan üç yurttaşı kurşuna dizerek öldürdüler. Kızıltepe ilçe merkezinde de akşam saatlerinde evlerine gi- den Halal Başaran ile oğlu Murat Başaran'a kimliği belir- siz kişiler tarafından otomatik silahlarla ateş açıldı. Başından vurulan Murat Başaran olay yerinde öldü, ağır yaralanan Halit Başaran Kıaltepe Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Bu arada Diyarbakır'ın Ko- caköy ilçesindeki Shell petrol dolum tesislerine PKK militan- lannın çıkardığı yangın, tama- men söndürüldü. Hakkari'nin Şemdinli ilçesin- dekijandarma sınır karakoluna PKK mılitanlannın saldınsı sı- rasında şehit olan er Hakan Koçak (20) dün Adana'nın Ko- zan ilcesinde toprağa verildi. Emniyet Müdürü Yılmaz Ergun. Ağn'mn kırsal kesiminde emniyet gücleriyle PKK militanlan arasında iki ayrı çatışmada 6 güvenlik gö- revlisinin şehit olduğunu, bir güvenlik görevlisinin PKK miliıanlannca kaçınldığını. bir güvenlik görevlisinin de kavbolduğunu söyledi. Emekliııin (Baştarafı 1. Sayfada) önerisi gündeme eeldi. , Moğultay, basına kapalı olan toplantı öncesinde yaptığı konuşmada, amaçlannın aylık ödemeleri çağdaşlaştırmak olduğunu söyledi. Hükümetin ınsan ve insan emeğine değer verdiğini belirten Moğultay, "İşçi emekli. dul ve yetimlerinin aylık farklannı aldıklan bugün (dün) aynı sıkıntılar yaşanmak- tadır. Bu, hepimizi üzmektedir. Bugün SSK emekli, dul ve ye- timlerine aylık ödeyen 4 kamu bankasının genel müdür ve ge- nel müdür yardımcılan ile bu sorunu çözmek. çareler bulmak için toplandık. Ortaya çıkacak görüş ve öneriler doğrultusun- da yapılacak çalışmayı kamuo- yuna daha sonra sunacağız" diye konuştu. Moğultay. aylık ödemelerini "Çağdaşlaştırma- yı" hedeflediklerini de vurgu- layarak. "Amacımız. her emeK- dnin kuyrukta beklemeden aylık almasını sağlamak" dedi. Toplantıda, emekli kuyruk- lannın önlenmesi için "Gere- ken her şeyin yapılmasf' konu- sunda bakanlık ve banka yetki- lilerinin görüş birliğine vardığı belirtildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşan Kutlu Türker başkanlığmda Ziraat, Halk. Emlak ve Vakıflar Ban- kası yetkililerinin yanısıra. Bağ- Kur ve SSK emeklileri dernek- lerinin temsilcilerinden oluşan bir komisyon kuruldu. Bu ko- misyonun, kısa ve uzun vadeli önkmleri beürlemek üzere çalı- şacağı. bu arada ilk aşamada bölgesel koşullan dikkate alan bir durum saptaması yapılacağı belirtildi. HAVA DURUMU GIMCEL CUNEYT ARCAYUREK (Baştarafı 1. Sayfada) bütünleşmesini istedi. Daha sonraları DSP adına Ecevit aynı görüşü benimseyen açıklamalar yaptı. Kuşkusuz iki liderin birleştikleri noktada birbirine ayrı düşen öğeler vardı. Örneğin inönü, kurultayda SHP ile bir- leşme kararı alınmasını, bir süre sonra partinin SHP yeri- ne CHP adını taşıyabileceğini söylüyordu. Ecevit ise daha geniş bir süreçte aynı kapıya çıkıyordu. Ecevit'e göre DSP ile CHP, programdan tüzüğe değin pek çok konuda "birlikte çalışabilir"d\. Çatıdan önce sağlam zemin üzerinde bir temel oluşturulabilirdi. Ankara'da bu çerçevede tartışmalar yapılır, bir sonuç alınmasına çalışılırken kurultaya katılacak olan 1345 dele- ge bir başka partiyle birleşmeyi reddeden kararlar alıyor- du Ne o, ne de bu Delegelerin bölge toplantılarında gösterdiği kararlılık kurultayda değişebilir mi? Güncel soru bu, ama yanıtı da şu: Siyasal gözlemciler bu olasılığa fazla şans tanımıyor- lar. Baykal ise daha kestirmeden gidiyor. İnönü ile Ecevit'in tersine, 9 eylülde genel başkanlığa gelmeyi, seçilmiş parti kurullarıyla derhal "onurlu muhalefet görevine başiama- y/"istiyor. Ne var ki delege, bütünleşmenin ancak CHP'de olabile- ceğini söylerken Ankara'da çeşitli olasılıklar, senaryolar ya da varsayımlar öne sürenlere belki de bir mesaj ver- mek istiyor. Inönü'nün dediğine uysa Ecevit'i karştöına alacak. Ece- vit'e oynasa İnönü ile SHP'ye karşı çıkmış olacak. Baykal'ı bir hamlede genel başkan yapsa soldaki ikilik bir anda üçüzleşecek! Kısacası soldaki bölünmüşlük giderilmeyecek, tersine daha derinleşecek. Belki de bu nedenlerle delege başka bir çıkış yolu arı- yor. Ne o, ne de bu, diyor. Şöyle sakin, deneyimli, kökeninde CHP'li ve bütünleş- meyi bir süreç, bir süre içinde gerçekleştirecek "içimiz- denbiri." Böyle bir aday çıkar mı çıkmaz mı? Perşembe günü belli olur. Hem neden olmasın? Tenis kulübü saldınsı 'Barış Yürüyüşü' Taksinr'e varamadı (Baştarafı 1. Sayfada) müracaat etmediğimiz için \ü- rüyüşe izin verilmediği söylen- di" dedi. Polisler, yürüyüş sıra- sında kendilerine gül vermek işteyen SHP İl Yönetım Kurulu Üyesi Dursun Bulut'a "Görev- deyiz, alamayız'" karşılığını ver- diler. SHP İstanbul İl Örgütü tara- fından düzenlenen "Banş Yü- rüyüşü" dün saat 11.00'de Tünel'de başladı. Yürüyüşe İl Başkanı Yüksel Çenge'l. PM üyesi Gülay Gün. İl Yönetim Kurulu üyeleri. ilçe başkanlan, bazı belediye başkanlan \le ka- labalık bir partili grubu katıldı. İstiklal Caddesi boyunca de- vam edip Taksim'de noktalan- ması planlanan yürüyüşe bir süre sonra polis müdahale etti. Polis. yürüyüşün izinsiz oldu- ğunu belirterek durdurulmasını istedi. İl Başkanı Yüksel Çen- gel'in çabalan sonucu, yürüyü- şün belirlenen güzergâhın yarısı olan Galatasaray'a kadar ya- pılmasına izin verildi. Çengel. konuştuğu polis müdürünün vakasına banşı simgeleyen bir kırmızı gül takarak, "Sizin de banş gününüz kutlu olsun" de- di. Ellerinde "Yurtta banş dün- yada banş" pankartlan taşıyan ve "1 Eylül Dünya Banş Gü- nü" yazılı tişörtler giyen SHP'- liler zaman zaman alkış tuttu- lar. Bu sırada ellerinde taşıdık- lan yaklaşık 5 bin kırmızı gülü çevredeki yurttaşlara dağjttılar. İl Yönetim Kurulu üyesi Dur- sun Bulut, yürüyüşü durdur- mak amacıyla gelen çevik kuv- vet polislerine kınruzı gül vermek istedi. Ancak bu isteği "görevdeyiz alamayız" diye reddedildi. Galatasaray'da bir konuşma yapan İl Başkanı Yüksel Çengel, "Bütün insanlı- ğın banş içinde yaşamasını isti- yoruz. Herkesin demokratik haklanna kavuşmasını istiyo- ruz" dedi. "Banş Yürüşü"ne katılanlar daha sonra sessLzce Taksim'- deki il binası önüne kadar yürü- düler ve burada yine sessizce dağıldılar. Kafkas Abhazya Dayaruşma Komitesi Gençliği üyeleri de yayınladıklan bildiriyle Ab- hazya'da banşın katledilişini kınadılar. Komite üyeleri dün Beşiktaş, Karaköy, Üsküdar, Taksim ve Sultanahmet'te yurttaşlara yaklaşık 20 bin ka- ranfıl dağıttılar. Hazırlanan "Kuzey Kafkasyahlar" imzalı bildiride de "Abhazya'da Gür- cistan yönetimi banşı kanlı elle- riyle boğdu. Banşın kanı Gür- cistan'ın ellerine bulaşü. Top- raklanmvzda gerçek banş sağlanıncaya kadar. tüm banş savaşçılarını Çerkezlerin müca- delesine omuz vermeye çağın- yoruz" denildi. Gaziosmanpaşa Belediyesi Edip Akbayram ve Mahmut Tuncer"in katıldığı ücretsiz bir halk konseri düzenledi. Beledi- ye önünde 20.00"de başlayan konser saat 24.00"te sona erdi. Ankara'da dün gece Zülfü Livaneli tarafından Hipod- rom'da "Banş Konseri" verildi. İzmir'de Karşıyaka Belediyesi tarafından dün akşam İnsan Haklan Parkı'nda düzenlenen sazh sözlü "Banş ŞenliğTnde, Hiroşima ve Nagazaki belediye başkanlanndan gelen mesajlar okundu. Dünya Banş Günü et- kinlikleri için Karşıyaka Bele- diyesi tarafından İzmir'e davet edilen Nagazaki Belediye Baş- kanı Hitoshi Motoshima. gön- derdiği mesajda, herkesin milli- yet, din, ırk ya da ideoloji engel- lerini aşmak ve nükleer tehdit- ten anndınlmış. banş dolu bir dünya için uğraşması eerektiei- ni vurguladı. Abhazya Derneği üyeleri Sultanahmefte hıristlere gül verdi. SBP İzmir İl Örgütü tarafın- demokrasi mücadelesine katkı- dan düzenlenen "1 Eylül Banş Sosyalizm" etkinliklerinde Genel Başkanı Sadun sunuş konuşması yaptı. ve SBP Aren TBKP Genel Başkanı Nihat Sargın, "Türkiye'de Banş Eyle- mi ve Sosyalist Partiler"' konulu bir konferans verdi. Etkinlikler banş kokteyli ve banş yemeğiy- le sürdü. Koktevl öncesi yazar Aziz Nesin bir konuşma yaptı. "Banş YemeğTnde Dikili Bele- diye Başkanı Osman Özgü- ven'e \2 Eylül sonrası banş ve lanndan dolayı plaket verildi. Yemekte Banş Derneği Genel Başkanı Mahmut Dikerdem'in mesajı okundu. Dikerdem'in mesajında Dünya Banş Günü'nün son yıl- larda çok degişik koşullarda kutlandığı belirtilerek, değişim rüzgarlarının banş düşüncesini de etkilediği belirtildi. Yeşiller Partisi İzmir İl Ör- gütü'nden yapılan açıklamada da "Dünya Banş Günü'nü do- 3militanın kimliği saptandı ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Biirosu) - Kent merkezin- deki Tenis Dağcılık ve Su Spor- ları Kulübü'ne bombalı saldın- da bulunarak bir kişinin ölü- müne, yedi kişinin de yaralan- masına yol açan dört militan- dan üçünün kimliği saptandı. Adana Emniyet Müdür- lüğü'nden dün yapılan açıkla- mada, "PKK ile ilgili operas- yon ve istihbarat çalışmaları sonucu" bombalı saldınyı ger- çekleştirenierin Ahmet Bağış (34), Hasan Şimşek (30), Sey- fetıin Aydemir (32) adlı mili- tanlar olduklannın saptandığı bildirildi. Açıklamada, saldtn- ya katılan "kız militanın" kim- liğinin belirlenmesi ve yakala- nabilmesi için soruşturmanın yoşunlaştınldığı vurgulandı. Bombalı saldınya katılan dört militanın daha önce birçok öl- dürme ve yaralama olaymı ger- çekleştirdikleri de öne sürüldü. Daha sonra gazetecilere kimliği belirlenen militanlann fotoğ- raflan dağıuldı. Türknotasına (Baştarafı /.Saj/adajnedeniyle açıklama isteği ıletildi. Gö- rüşmede, Türk bksınında Iran topraklanna Türk kuvvetleri- nin girmesivle ilgili haberler konusunda rahatsızhk dile geti- rilerek. PKK'nın İran'da hiçbir üssü bulunmadığı ve Türkiye karşıtı hiçbir örgüte İran top- raklanna girme izni verilmediği vurgulandı. ıZareh, Türk Buyükelçisi Kork- ğayla kucaklaşma günü yapa- maz Haktanır'ın. iki ülke ara- getirilerek şöyle sındaki ilişkilere Türkiye'nin önem verdiğini söyleyerek, Türk ordusunun uçak ve heli- kopterlerinin Türk-İran sının vakınında PKK ile. çatışmaya girdığini ancak bu uçak ve heli- kopıerlerden hiçbirinin İran hava sahasma "tecavüz" ettne- diğini aktardı. Zareh, Haktanır'a bir "protes- to notası" verilmediğini, sade- ce. Türkive'nin Ankara'da HAYRETTİN SAĞANAK) lım" önensı denildi: "Savaşlann anası olan doğa ile savaş bitmeden dığer savaş- lann sona ereceğine dair pek umut beslemiyoruz. Hiç olmaz- sa bugün doğa ile savaşımıza son verelim ve bugünü hergüne yayarak kentlerimizi doğadan koparan savaşçı ve miUtarist yerel ve genel yöneticilere tavır alalım." yaptığı girişime karşılık bilgi is- tendiğini belirtti. Özal:6 Hukukreformu sarttır9 ANKARA (Cumhuriyet Büro- rol oynadı. Bu konuda yerleşmiş bulunmasında aktif rol oyTiayabi- su) - TBMM Başkanlık kürsüsün- gelencğin vorumlaria bozulmasını leceğinı vurguladı. Konuşmasın- den konuşmasma izin vqilmey«n Cumhurbaşkara olarak kabullen- da. Irak^ta yaşanan olaylara da Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ye- nıeyi bu makamın gerekürdiğj gö- değjnen Özal. "Öte yandan, güney nı yasama yılının açıhşı nedeniyle r ^ anlavışımla bağdaşürmam sınırlanmızın ötesinde durum ckl- mümkün degikü"" dedi. Konuşmasında, Türkiye'nin çevTesinde vaşanan olaylara da de- tclcvizyondan halka hitapetü. Ko- nuşmasında Türkıve'de ve dünya- daki son gelişmelere değınen Özal, "Terörün kökünü kazımaya ka- rarlıyız. Tüm siyasi partilen. basıru. anayasal kuruluşlan güvenlik güç- lerimize destek vermeye çağınyo- rum" dedi. Özal. fıkir ve özgür düşünceyi desteklemekle terörizm ve teröre destek vermenın farkb konular olduğunu vurguladı. diyetini muhafaza edıyor. Irak'ta büviik problemler var. Artık so- . . . . . ğuk harbin icaplanna, nükleer sa- ğinen Özal. Balkanlann ve Kaf- vaşa göre değil. bugünkü dünya- kaslannetniktarüşmalannkayna- nın yeni şartlanna göre hazırlan- malıyız ve başırnıza bir problem gelrnemea için özellikle silahlı kuv- vetlerimizi bu vcni duruma cöre ğı olduğunu ve burada yaşanan olaylann büyüyeceğine dikkatçek- ti. Bosna-Hersek'te vdşanan olay- lar sonucu binlerce insanın göçe zorlandığını ve saklınlann soykı- haarlamamız gerekmektedir dedi Ozal. tabusuz ve vasakaz bir fı- - c --=. nm haline dönüştüğünü belirten kir ortamının serbest pazar kadar Cumhurbaşkara Turgut Özal, Özal, ınsanlık trajedisi haline dö- ~ ı; -•-•-•= ı_-ı-^....ı •• . •"geçmiş yıllarda yerleşmiş ve tula- naklara geçmiş ve Ataturk'ten beri uygulanan teamüle rağmen, bu se- ne Cumhurbaşkara'run meclisteki .konuşma yeri hakkında başlanlan münakaşa ve polemiği bu anlamh günde meclis içine taşımak isteme- diği" için tekvizyondan konuşma- nen olaylann durdurulması için uluslararası topluma çağnda bu- lundu. ÖzaL BM Güvenlik Kon- seyi'nin aktğı kararlann ve ve son olarak Londra Konferansı'nda alınan karariann yetcrsiz kakhğını ifade etti. Cumhurbaşkanı Ozal, konuş- >ı kabul ettiğjni belirterek başladığı masında, Sovyetler Biriiği'nin da- konuşmasında,"Bunda anayasa- ğılmasından sonra ortaya çıkan mıza göre devletin başı kabul edi- yeni durumun banş bekjentilerini kn Cumhurbaşkanlığı makamı- boşa çıkardığıra ve Türkiye'nin bu ranzedeleneceğiendişesideönemli bölgede yaşanan sorurdaraçözüm önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Düşünce ve düşünceyi ifade hürriyeti. din ve vicdan hürriyeti ve teşebbüs hürriyetinin korunmaa ve geüştirilmesi gereklidir. Ancak bu hürriyetlerin pekiştiribnesi saye- sinde serbest ve ileri düşünceye gem vuran tabulann yıkılması mümkün olabüecektir. Üîkemizde her konunun açıkça tartışılmasın- dan v'anavim. .\ma kimse rikırte- rin serbes^e tarûşılması ile ülkenin R e s > t o r e edüerek külrür merkezine dönüştüriilen Sultanah- m e t Cezaevi'ne dün polis baskın düzenleyerek içeride bulu- nan vönetici, sanatçı ve çalışanları tartaklayarak 21 kişiyi gözaltına aldı. Sultanahmet Cezaoi'ne dün polis bir operasyon düzenleyerek yapılacak olan etkinliklerin yasaklandığını \e cezaevinin kapatıldığı- nı bildirdi. Fotoğrafta. Eminönü Vlerkez Karakolu nezarethanesinde gözaltında tutulan Ankara Bir- lik Tiyatrosu Miidiresi Gülderen Göker ve tiyatro oy uncularından Naciye Kazancıoğlu. müzisyen Latife Seckin, kızılırmakın solisri İlkay Akkaya görülüyor. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) TÜRKİYE'DE DÛNYA'DA Meteoroloıı Genel Mü- dûdüğü'nden aiınan bilgi- ye göre yağış bekienmi- yor. Bütûn bölgelerimiz açık ve az bulutlu geçe- cek. Hava sıcakJığı artma- ya devam edecek. Rüz- gar, yurdun gûneybatısın- da güney ve batj, diğer yerterde kurey ve doğu- yörlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Denizterimızde rûzgâr, Kara- defic, Marmara ve Kuzey Ege'de yıldız ve poyraz, Güney Ege'de gûnbafisı ve karayel, Akdeniz'de kıble ve todostan 2-4 kuvvetinde, saatte 4-16 deniz mili hızla esecek. Wana ftfyon IVnkara AnOlya »ydm 3u:sa Canakiule Dıyartukır Edırne Eskışehii Istanbu! Izmır Konya Mersın Samsun TraUzon ZonguMak ıçık bukı*J yagmurtu Amman Mına Ba^dat Brûksel Cenevre Franktvjn Leflıoşa Petersburg Londra Madnd Mıtano Moskova Mûnıh SATILIK DAİRE Yeşilyurt Başak Sokak'ta 140 m: daire sahibindaı sanbktır. 573 64 61 A-açık B-SuluOu G-jûneslı K-lurlı S-stsk Y-jgC KÖY ENSTİTÜLERÎVE ÖTESİ Mahmut Makal 10.000 lira(KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemcli gönderilmez. 3 bölünmez bütünlüğüne kastedü- mesini ve kan akıulmasını kesinlik- le kanşürmasın." Türkiye Cumhuriyeti'nin va- tandaşlar arasında hiçbir avnm gözetrnediğine işaret eden Ozal, şunlan söyledi: "Ancak, demokrasi prensibine, hukukun üstünlüğü ilkesine ve in- san haklanna saygı ve bağımlılığı- mız bir zaaf olarak kabul edibne- melidir. Devleümizin varhğına, vatarumızın ve milfetimizin bölün- mezliğine yönelik her hareket nere- de olursa olsun, karşısında yasala- nmızı ve devletimizin karaıiılığjru bulacakür. Tırmanmaya devam eden hadiseler göstermektedir ki, aramıza nifak sokmaya çalışan ve bu nifaka yandaş olânlar devleü- mizin vatandaşlanmıza sağladığı eşitliği insan haklannı, demokrasi- yi ve fikir hürriyetini menfur emel- leri doğrultusunda istismara çahş- rnaktadırlar. Fıkir ve düşünceyi ifade hürriyeti başka, terörizm ve teröre destek verme başka şeyler- dir. Temel hürriyetleri korumayı ve pekiştirmeye ne kadar kararhy- sak, terörün kökünü kazımaya da o kadar hatta daha fazla karariı- yız."" Ozal, terörle miicadeie konu- sunda vatandaşlan scnnkanlı ol- maya davet etti. Cumhurbaşkanı, bu konuda vatandaşlan, siyasi partilen. anayasal kuruluşlan ve baanı, güvenlik güçlerine destek olmaya çağırdı ve "Bu vesüeyte milletimin huzurunda fedakar kahraman güvenlik güçlerimize olan sonsuz itimadırra ve takdir duygulanmı bühassa belirtmek is- tiyorum" dedi. Yenihukukdüzeni Cumhurbaşkanı. üîkemizde ya- salann değişen şarüara uyacak şe- kilde yeniden düzenknmesi gerek- tiğini vurgulayarak. •"Süratli ve doğru karar alabüen. anormallik- ler altına sokulmamış bir adalet mekanizması toplumun huzuru- nun teminaüdır. Hukuk düzenimi- zin günün ihtiyaçlanna çabuk inti- bakını temin etmek için içtihat hukukunun daha da geliştirümesi zaruridir" dedi. Özal. Türkiye'nin. önümüzdeki 10 >ıl içinde ana he- definin sayüan 10-15'i gecmeyen ileri ülkeler seviyesine ulaşmak ol- duğunu söyledi. Bu hedefe ulaş- manın demokrasiyle el ele gelişen serbest pazar ekonomişi sistemiyle gelişeceğini ifade eden Özal. kamu ikrisadi teşebbüslerinin özelleştiril- rnesinin de hızlandınlmasını istedi. Özal. "Özelleştirme süratle yapü- madığı takdirde, enflasyon bela- sından kurtulamayız. Devleti lü- zumsuz büyüten işiere itibar etmemeli, devleti büyütme yerine küçültrneliyiz" diye konuştu. Özal. sözlerini şöyle tamamladı: "Bahsettiğim ciddi hatalan yap- mazsak, 21. yüzyıl. Türkiye'nin ve Türklerin yüzyılı olacaktır." GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Olaylara bu açıdan bakmak yanıltıcı olur. Dünyada en çok çiğnenen hukuk, devletler hukukudur! Ortadoğu'da kurallar ve ilkeler değil çıkarlar söz konu- sudur. Ortadoğu'nun petrol ve kumdan oluşan balçığırv da kimseye güven olmaz. Ortadoğu'da kimin kiminle işbirliği yaptığını ve yapa- cağmı kestirmekgüçtür. Orneğin, 1970'li yıllarda İran, Irak'a karşı Molla Musta- fa Barzani'yi desteklemiş; İran Şahı, Cezayir'de Irak ile aralarındaki su sorununu çözüme bağlayan 6 Mart 1975 günlü "Şat-ÜI Arap Anlaşması" ile bu destekten vazgeç- mişti. Tabii Amerika da bu anlaşmadan sonra Kürtlere verdi- ği desteği çekmişti. Ya Iran'ın Irak savaşında resmi söylemlerde "^eyfan" diye andığı Amerika'dan Albay North aracılığı ile gizli si- lah almasına ne dersiniz? Her devletin böylesine gizli siyaseti ve diplomasisi var- dır. Devletlerin resmi ve açık siyasetleri ile gizli siyasetleri hiç birbirine uymaz. Aynı kaypak siyaseti Celal Talabani'nin kişiliğinde ve ilişkilerinde de bulabiliriz. örneğin Celal Talabani, 1 Mayıs 1988 günü PKK lideri Abdullah Ocalan ile imzalayıp yayımladığı ortak bildiride bakın neler diyordu? - Türk ve Irak faşist rejimlerine karşı(...) devrimci silahlı mücadele (...) kitlesel direnişler... 1988 yılında PKK ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı "silahlı mücadele" kararı alan Celal Talabani, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin izlediği ve başlangıçta gizli biçimde yürüttüğü siyaset ile bugün kendisine kırmızı diplomatik pasaport verilen Kürt lideridir! Ortadoğu'da kimin kiminle ne için işbirliği yaptığını, devletler hukukuna, iyi komşuluk ilişkilerine ve soyut ku- ram ve ilkelere bakarak anlamak olanaksızdır. Bu ilişkilerde belirleyici olan çıkarlardır. PKK, Suriye ve Irak dışında Kuzey iran'da da barınıyor. PKK, iran'ın verdiği bu desteği karşılıksız bırakmamak için iran devriminden sık sık övgüyle söz ediyor. Abdullah öcalan "Din Sorununa Devrimci Yaklaşım" adlı Almanya'da basıhp, Güneydoğu'da gizli gizli dağıtı- lan kitabında bakın neler diyor? - Bu bağlamda, dinin anti-emperyalist, anti sömürgeci bir temelde ve halkın tarihi geleneklerine uygun bir mü- cadele aracı olarak kullanılmasına önayak olmak gere- kir. Bir iran deneyinde olduğu gibi, anti- emperyalist, radikal çıkış örneklerinden yararlanarak bunlann olumlu yönlerini kendi koşullarımızda değerlendirerek ve daha olumlu bir karşılık vererek sonuç alabiliriz. (s:119) Abdullah Ocalan'ın, Tahran'da bir "Devrim Muhafızı", Ankara'da iran Buyükelçisi gibi Humeyni rejimini nasıl övdüğünü anlamak için şu satırlarına göz atmak yeterli- < dir: | - Genelde sosyalizm adına, ama kaba materyalistçe dinin ve İslamm yorumlanması tehlikelidir. Buna kesin- likle karşı olmak gerekiyor. İslamm genelde ABD emper- yalizmi, özde onun Türk işbirlikçileri tarafından tehlikeli ' biçimde, islam kökenli halklann uyanışını engellemek ve daha çok İran islam Devrimi'nin anti- emperyalist özel- liklerini boşa çıkarmak için kullanılması söz konusudur. (s:66) Bu yakınlaşmanın belirtilerini, İran yanlısı Cemalettin . Kaplan'ın Almanya'da yayımlanan "Ümmedi Muham- med" adlı dergisinin 15 Mart 1991 günlü sayısında da görmüş, geçen yıl, bu yayınları köşemize alarak PKK'nın "Kürt-islam Sentezi"çalışmaları yaptığını anlatmayaça- » Itşmıştık. PKK, Almanya'da "Yeketiya Dindaren Kürdistan - Kür- • distan Dindarlar Birliği" adıyla bir dinsel örgüt kurmuş, aynı dinsel örgüt, bu yıl Suudi Arabistan'da hacılar ara- sında "ERNKS. Arabia" imzasıyla dinsel içerikli bildiri- ler dağıtmıştı. Olayları izler ve bunları da bilirseniz, PKK ile Islamcı Tahran rejimi arasındaki dayanışmaya hiç şaşırmazsı- nız. Bu terör siyaseti içinde islam, Kürtleştirilmeye çalışılı- yor; Kürtçülük de islamlaştırılmaya! Olay bir yönü ilebu... TKK Kuzey Irak'ı kullanamayacak' • Baştarafı 1. Sayfada (KYB) hderi Celal Talabani dün Başbakan Süleyman Demirel ta- rafından birlikıe kabul edildiler. Yaklaşık bir saal süren görüşme- den sonra gazetecilere bir açıkla- ma vapan Talabani. Demirerie yapıcı bir görüşrne yapüklanru belirtü. Talabani. Demirere Irak Kürdistaru'nın PKK tarafından üs olarak kullanılmayacağı konu- sunda garanti verdiklerini beline- rek. "Kuzey Irak'ı Türkiye için güvenlikli bir bölge yapmak için elimizden geleni yapacağız" dedi. Önceki gün Dışişleri Bakaru Hikmet Çetin tarafından kabul edilen iki lider. verdikleri sözkre karşın PKK'nın saldınlannın sür- düğü dile getiriterek uyanbnışlar- dı. Kürt liderler uyanldıklannı kabul etmediklerini açıkladılar. Talabani Demirere. ABD ve Avrupa'da yapüklan temaslar konusunda bilgi verdiklerini söz- lerine ekledi. Demirel. Başbakan- hk'tan çıkışında yapuğı açıklama- da, iki liderle Kuzey lrak'taki durumu görüştüklerini belirterek aynnü vermekten kaçındı. Demi- rel, iki liderin Türkive'den istedik- B E N I M BURCUM? S E N İ N BURCUN? Peki sizinki hangisi? Arayın Ata Nirun bugün, bu hafta, bu ay neler olacak anlatsın. 900 900 101 KOÇ 900 900 107 TERAZİ 900 900 102 BOĞA 900 900 108 AKREP 900 900 103 İKİZLER 900 900 109 YAY 900 900 104 YENGEÇ 900 900 110 OĞLAK 900 900 105 ASLAN 900 900 111 KOVA 900 900 106 BAŞAK 900 900 116 BALIK teri veya Türkiye'nin onlardan bir şey isteyıp ıstemediğı sorulanna yanıt vermedi. Talabani ve Bar- zani'nin bugün Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından kabul edilmesi bekleniyor. Tarbşmâh (Baştarafı 1. Sayfada) ğına gırerse. onu izleyen devle- tin görevlileri de o ülkeye gire- bılivor. Ancak uygulamada. sıcak ta- kip hakkı. oldukça tartışılabüir! bir hak olarak değerlendirili- yor. Bu nedenle, ilgili devletler, kendi aralanndaki anlaşmalar-, la bu hakkın kullanımını dü- zenleyebilivorlar. Örneğin, Türkıye-lrak ara- sında bu tür bir anlaşma saye- sinde, Türk güvenlik güçleri PKK teröristlerini sıcak takip durumtannda Irak içlerinde ta- kip edebiliyprlardı. Dışişleri kaynaklan, İran'la böyle bir; anlaşmanın olmadığını, son olaylarda da sıcak takip hakkı- nın kullarulmadıgını belirtiyor-1 lar. ALO BİLGİ Türkiye'nin her /erinden iervislerimizin bir dakikosı 5833 TL.'dır. Otolama secvis söresi 3-4 dakikadır. Alo Bilgi P.K. 16 Tarabyo/istanbul.