Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17EYLÜL1992 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Dogu'da
yatınm durdu
• AMKARA(ANKA)-
D o e u veGünejdoğu'da
özellikleson aylarda
tırmanışa geçen PKK terörû
ve belirsizlik ortaıru bu
bölgelerde zaten çok az olan
sanayileşmeyi iyicesekteye
uğrattı. S'ılın ilk yedi ayında
teşvikliyatınmlar
Güne\doğuda yüzde 95.8,
Doğu Anadolu'da yüzde
83.3 azalarak adetadurma
noktasına geldi.
Ocak-temmuz döneminde
Güne>doğu Anadolu
Bölgesi'ndeki teşvikli
yatınmlar geçen yılın aynı
dönemine göre cari fıyatlarla
yüzde 93.4 azalarak 4 trilyon
'l 37.3 milyardan, 275. l
milyarageriledi.
Otomotiv sanayii
büyöyor
• ANKARA (ANKA) - Türk
otomoti\ sanayii üretimi bu
yılın ilk sekiz ayında geçen
yılın aynı dönemine göre
yüzde 39artarak 209 bin 746
adete ulaştı. Otomotiv
Sanayicileri Derneği'nin
verilerine göre ocak-ağustos
döneminde, geçen yılın aynı
dönemine göre en fazla
üretim artışı yûzde 51 'le
midibüs üretiminde
meydana geldi. Otomotiv
sanayiinde en büyük paya
sahip olan otomobil
üretiminde yüzde 46.
kamyonet üretiminde de
yüzde 47 artışoldu
Ekmek zammı
kapıyı çalıyor
• ANKARA (UBA)-
Toprak MahsulleriOfısi'nin
hububat ahmlannda peşin
ödeme yapması için ucuz
fıyatla ihraç ettiğimiz
buğdayı bu defa pahalı ithal
etmek sorunuyla karşı
karşıya kaldık. Ekmek
zammının kapıyı çaldığını,
halka. kalitesiz ve besin
değeri düşük ekmek
yedinleceeini kavededen
fabnkaterier. bkmek
Fıyatlannın artmaması ve
halkın besin değeri düşük
ekmek yemek zorunda
kalmaması için buğday
ithalatına gidilmesini"
istediler.
Gemi ihracatı
• ANKARA (UBA)-Gemi
ihracatında patlama
yaşanıyor. Gemi İnşa
Sanayicileri Birliği (GİSB)
Başkanı Yılmaz
Karahanoğlu. '•Gemi inşa
sanayiinin büyük teşviklere
ihtiyaçduyduğunu" söyledi.
Devlet Bakanı Tansu Çiller,
"Gemicilik sektörü büyük
teşviklerden yararlanacak"
dedi.
DİSK'in hedefi
• ANKARA (UBA)-
Açıldıktan sonra örgütlenme
çajışmalanna hız veren
DİSK I993martına kadar
150 bin üyeye sahip olmayı
hedefliyor. DİSK'ın
örgütlenme çalışmalannı
tamamladığı
sendikalanndaki üye sayısı
70 bini buldu.
"Tek pazar"a
karşı önlemler
• ANKARA (AA) - Turizm
Bakanlığı, Avrupa
Topluluğu Tek Pazan'na
karşı önlemler almaya
başladı. Önce AT içindeki
rakip ülkelerin tespiti
üzerinde duracak olan
Bakanlık. bu ülkelerin
turizm potansiyellerinin
sürekli izlenmesi için
girişimlerde bulunacak.
Tarifeye reklam
yasağı
• ANKARA (ANKA) -
Esnaf ve sanatkârlann
ürettikleri mal ve
hizmetlerin, meslek odalan
tarafından belirlenen fıyat
tarifelerini gösteren levha,
afış veya panonun üzerinde
herhangi bir ürünün
reklamının bulunamayacağı
bildirildi. Yapılan
değişiklikle, belediye sınırlan
dışmda da flyat tarifesi
oluşturma sorumluluğu
meslek odalanna verildi.
Lada'ya 4 milyon
zam
• İZMİR(ANKA)-
Türkiye'de ithal otolar içinde
en çok satan ve Rusya'dan
dışalım yoluyla gelen "Lada"
otomobillerinin fıyaüna 2.5
ay içinde üçüncü kez zam
yapıldı. Alman Markı'nın
hızlı yükselişten sonra inişe
geçmesiyle birlikte Lada
Samara tipi otomobillerin
saüş fıyaü KDV hariç 4
milyon lira birden zam
gördü. Böylece iki bucuk ay
önce fıyaü 43 milyon ura
olan Lada Samara'nm son
zamdan sonraki bayi satış
fıyatı 50 milyon liraya çıktı.
TÜSİAD-Çağlar çatışması hükümetin gündemindeki sorunlan unutturdu
KavgadanDemirelyararlandıİş-Ekonomi Servisi - Uunler-
dir kamuoyunun bir numarah
gündemini oluşturan TÜS-
IAD-Çağlar çatışması, kav-
ganın içine Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği'nin, diğer ba-
kanlann, işveren kuruluş-
lannın. tek tek önemli işadam-
lannın taraf olarak girmesiyle
önemli sonuçlar getirebilecek
bir niıelik kazandı. Demirel.
CHP olayının ardmdan günde-
mine gelen hükümet değişikliği
karan için zaman kazanmış
oldu. TÜSİAD'ın amaanın
dışmda olayın büyümesi
karşısında hükümete yönelik
eleştıri dozunda. çıkışlannda
yumuşama beklentisi doğdu.
Yine hükümetin ve özellikle de
hükümetin dayanışma içinde
olduğu Türkiye Odalar ve Bor-
salar Birliği'nin hıç istemediği
TÜSİAD'ın konfederasvona
dönüşmesi hareketinin büyük
ölçüde engellendiği hesaplanı-
yor. Aynca bu gerilim havası-
nda yapılamayacağı gerekçesi
ile topluma hedef olarak sunu-
lan. ancak nasıl oluşturula-
• Kavga CHP'deki son gelişmelerin ardından gündeme gelen sosyal
demokrasi çatışmasım unutturdu. SHP'nin koalisyondaki paymın
azalmasını isteyen DYP'lilerin Demiren zorlamasım erteletti.Tepki-
nin şiddeti işverenlerden gelecek eleştirileri de bir anlamda durdurdu.
cağının dengeleri kurulamayan
"Ekonomik \e Sosyal Konseyi'
erteleme şansı da doğdu.
İş dünyası. tuttuğu tarafa.
daha doğrusu içinde bulundu-
ğu çıkar cephesine bağlı olarak
son günlerin kamuoyunun bu
en önemli gündemi, kavgası
üzerinde birbirine zıt değerlen-
dirmeler yapıyor, nedenler sı-
ralıyor. Yine de temel aynlıklar
ve sonuçlar üzerinde farklı söz-
lerle ifade edilse de aynı sonuç-
lara yanlıyor.
TÜSİAD'ın hükümete yö-
nelik eleştirilerinde söylenen-
lenn. bılinmeyen. beklenmeyen
görüşler olmadığında birleşili-
yor. Hangi taraftan olunursa
olunsun, TÜSİAD'ın son çıkışı
ile hükümetle ciddi bir çatı-
şmayı hedeflemediği. böyle bir
kastının olmadığında da görüş
birliği var. TÜSİAD'ın, bir
başka anlamda en büyüklerin
bazı hükümet uygulamalan-
ndan rahatsız olduğunu ve hü-
kümeti uyarmaya çalıştığını da
herkes doğruluyor.
Görünen çatışma ve rahat-
sızlık noktalanndan biri, hü-
kümetin işverenlerle ilke birli-
ğinde olduğu, söylediklerini
yapmakta somut ya da yeterli
adımlar atmamış olması. TÜ-
SİAD cephesine göre nedenleri
isteksizlik ya da beceriksizlik,
politik öncelikler. Hükümet
cephesine göre, ancak bu kadar
hızlı yapılabilir. Zaman tanıma
zorunluluğu var. Gecikmiş, ka-
ygılanacak bir durum da orta-
da yok. Aslında en büyükler de
bunu görüyor, fakat gerçek
sıkıntılanru öne çıkaramadı-
klan için. istediklerini kopar-
mak üzere hükümeti zayıf
karnından zorluyor. Örneğin
vergide istisnalann azaltılması,
bankalar ve büyük işletmelerde
vergi payını % 8'den % l.6'ya
kadar çıkartmış. TÜSİAD
bunu kamuoyunun önünde
çok fazla telafuz edemiyor, an-
cak hükümete çok geciktiği ver-
gi reformunu yapmama, hala
çok önemli bir gelir grubunu
vergi dışı bırakma ile eleştiri ge-
tiriyor.
Bir başka hiç dile getirilme-
yen rahatsızlık ise, hükümetler
üzerinde alışılmış olan güç ve
nüfusun yitirilmiş olması. Bu.
elbette siyasal etkinlik, yönet-
me gücü ve haza ile sınırlı değil.
Doğrudan çıkar güç ve etkinli-
ğinin yiürilmesi ile de bağ-
Iantıb. Devletin büyük ihalele-
rinin paylaşımı, koruma, kolla-
Dünyadaki ekonomik gelişmelerin Türkiye'ye etkileri tartışılıyor:
Türkiyeyönünûbelirlemeliİş-Ekonoaıi Servisi - Tür-
kne'nın 21. yüzyılda dünya-
daki küreselleşme akımının
dışına düşebileceği savunuldu.
İktisadi Kalkınma Vakfı tara-
fından Doç. Dr. Arif Ersin'e
hazırlaülan "Dünyada Globali-
zasyon ve Avrupa Topluluğu'-
nun Sanayi Politikası -
Türkiye'ye Etkiler" konulu tar-
tışma yayımlandı.
Dünyada küreselleşme ha-
reketinin Avrupa Topluluğu'-
nun sanayi politikasıyla karşı-
laştınlarak Türk sanayiinin re-
kabet gücünü. imkanlan ve ge-
leceğini ne tarzda etkileyeceği
konulanna değinilen araştır-
mada, dünyada ekonomik ve
sıyasi küreselleşmenin kaçmıl-
maz olduğu vurgulandı. Bu
küreselleşmenin yerellikten
anndınlmış bir sistemi de bera-
berinde getireceği belirtilen
araştırmada. "Küreselleşme sü-
recinde gümrük duvarlanndan.
eş etkili vergilerden ve miktar
kısıtlamalanndan anndınlmış
serbest rekabete dayalı bir dün-
ya ticaret tablosu ortaya çıkar-
ken ileri sanayileşmiş ülkelerin
•Türkiye'de yapılan .sanayi
yatınmlan ve teşvik politikası-
nın dünya ticaretindeki yeni
eğilimler göz önüne alınma-
ıdan hazırlandığı savumılarak,
Türkiye'nin 21. yüzyılda dün-
yada hızla gelişen küreselleşmenin dışma dü-
şebileceği ileri sürüldü.
rekabet üstünlüğünü yitirdiği
sektörleri yeni sanayileşmiş ül-
kelere kaydırmak durumunda
olduklan aşikardır" denildi.
Kaydırma işleminde temel kri-
ter olarak ileri sanayileşmiş ül-
kelerin sanayi ve ticaret politi-
kasında benimsedikleri esas-
lann dikkate alındığı belirtildi.
Araştırmada, Türkiye'de yapı-
lan sanayi yatınmlan ve teşvik
politikasının bu esaslara dikkat
edilmeden hazırlandığı savunu-
larak. bu hatalardan dolayı
Türkive'nin 21. yüzyılda küre-
selleşmenin dışına düşebileceği
ileri sürüldü.
Sanayi politikalannda yeni
büyüme modellerine de deği-
nilen çahşmada. açık ekonomik
sistemle elde edilen birikimlerin
ülkelerin büyümesinde koru-
macılığa dönüştüğüne dikkat
çekildi.
Çahşmada, bu çelişkili duru-
mun Türkiye'nin AT ile ekono-
mik ilişkilerini yakından etkile-
yeceği vurgulandı ve gümrük
uygulamalanyla ilgili olarak sa-
nayiciyi ve hükümeti karşı
karşıya getirebilecegi uyansı
yapıldı.
Avrupa Topluluğu'ndan
farklı olarak ABD ve Japonya'-
nın ticarette yerelliği aşan bir
tutum içinde olduğu belirtildi.
Araştırmada, ABD ve Japon-
ya'nın. yüksek araştırma-geliş-
tirme harcamalan yapılan
ürünler dışında tüm ürünlerini
dünya çapında rekabete açık
tuttuğu, ancak buna karşılık
Avrupa Topluluğu'nun bu
yönde adım atmaktan çekindi-
ği öne sürüldü. ATnin bu tutu-
muna neden olarak ise istihdam
kaybı kaygısı içine gjrmesi ve
yeıerli sermaye biriİumine sa-
hip olmaması gösterildi. So-
nuçta. uluslararası ticaret or-
tamında serbest rekabetin ve li-
beralleşmenin benimsendiği bir
dönemde topluluğun çeşitli
mevzuat engelleriyle rekabet
mücadelesini sürdürdüğü vur-
gulandı. Bu durumun Türkiye'-
ile olan bütünleşmeyi olumsuz
yönde elkileme olasılığına da
dikkat çekildi.
21. yüzyılda ekonomilerin te-
mel özelliklerinin tartışıldığı
çahşmada, tek bir biçime sahip
bir dünya pazannın olma-
yacağı ileri sürülerek, bunun
aksine ekonomik. sosyal ve
coğrafı özelliklerin önem ka-
zandığı "çeşit ekonomisi"
ağırhklı mal ve hizmetler üre-
üleceği belirtildi.
G A R A N T İ ' D E O L M A K Ç A Ğ D A Ş B İ R S E Ç İ M D İ R
• •
MUFETTI
YARDIMCILARI
Başarılı bir gelecek için:
Çevreyle uyum sağlamaya özen gösteriyor,
insan ilişkilerine önem veriyorsanız ve aşağıdaki
özeliiklere sahipseniz; sizin için, Garanti'de olmak
cağdaş bir seçimdir.
BAŞARILI BİR GELECEK İÇİN Tefti
5 Kurulu-nda görevlendirilmek üzere;
GARANTİ'Lİ BAŞLANGIÇ
• Eğitim süresi en az dört yıl olan hukuk ve
siyasal bilgiler fakülteleri ile iktisat ya da
iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin; iktisat,
işletme ve iş idaresi, maliye, çalışma ekonomisi
ve endüstri ilişkileri, kamu yönetimi,
uluslararası tlişkiler bölümleriyle, burtlara
eşdeğer olduğu yetkili resmi makamlarca
onaylanmış, Türkiye ile yabancı ülkelerd _l»i
okullardan birini bitirmiş,
• 27 yaşını asmamış,
• Askerlik görevini yapmış ya da erteletmiş
v
erkek adaylar icin>
Müfettiş Yardımcıları alınacaktır.
. 24-25/10/1992 tarihlerinde Ankara, İstanbul, İzmir'de
yapılacak yabancı dil ve mesleki konularda giriş sınavına
katılabilmek için; aday formuyla birlikte
16/10/1992 Cuma günü akşamına kadar başvurmak
gerekmektedir. Aday formlarını. başvuru adresini,
sınava katılma koşulları ile diğer bilgileri kapsayan
broşürümüzü aşağıdaki birimlerden temin edebilirsiniz.
Garanti'de başvurular gizli kalır.
B GARANTİ BANKASI
Tefiış KaruİD Bjşkinlıgı Bevoglu-lsıanbu: Tel 251 69 45 - 251 34 ?•! t 20 han Bolgt MûdürlİJklerİBİz Ankara. Izmır. Adana. Çorlu Bursa A>d>n Ordu Anıalya. Kayserı
Şube Mudürluklerııniz Oenızlı. Dıvarbakır Erzuram. Eskışehır. Samsun. Irabzon Edırne. Manısa, Konya Balıkesıf. Mersın. Elazığ Gazıamep Izmıı. Van, Zongoldak
malar çok önemli ro! oynuyor.
Demirel'in taban fiyatı poli-
tikalan. kar ve rant dağılımın-
daki öncelikleri de iş dünyasını
çok rahatsız ediyor. Türkiye'-
nin sosyo-ekonomik yapısı
içinde, iş dünyasında var olan
önemli çıkar çatışmalan öne
çıkıyor ve kavganın asıl temeli-
ni oluşturuyor. Kamuoyu ve si-
yasal görüntüsü TÜSİAD ve
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği arasında iş dünyasını
temsil konusundaki iktidar
çatışması. TÜSİAD cephesine
göre hükümet gerçek sanayici-
nin, yatınmcının sorunlanna
göz yumarak, üretmeden,
yatınm yapmadan kazananla-
ra prim veriyor. Birlik cephesi
ne göre ise işin hep kaymağını
almaya alışmış bir avuç büyük-
ler, pastada paylaşım büyütü-
lünce tepki duyuyor. Hep ken-
dilerine verilmesini istiyor.
Bu temel çıkar çatışmasında
hükümeti ve Demirel'i etkile-
yebilecek psikolojik faktör ise
birliğin kayıtsız şartsız bir gö-
rünüm içinde hükümete destek
\ennesi. TÜSİAD'ın daha cağ-
daş bir üslupla hükümete eleşti-
rilerini daha açık yapması.
Özellikle de TÜSİAD'ın konfe-
derasyon girişimi ile sonu
"İAD" ile biten bütün işveren
derneklerini bir çatı altında
toplama, daha güçlü ve etkili
bir ses olma çabası.
Yine de bütün bu sayılanlar
içerik olarak çok normal ve do-
ğal sayılabilecek bir TÜSİAD
eleştirisinin ardından, Çağlar'-
ın şahsında yapılan büyük
saldınyı, yaratılan büyük kav-
gayı açıklamıyor. Yanıtı galiba
daha çok çatışmanın sonuçlan
üzerinde aramak gerekiyor.
Demirel kazandı
Her ne kadar Çağlar'ın çıkışı
üslup olarak çoğurriuğu kamu-
oyunu rahatsız etmiş olsa da,
sonuçta Demirel denge rolü ile
puan kazanmış görünüyor.
TÜSİAD'ın hükümet için bir
tehlike, zorlama unsuru olması.
DYP içindeki çok sıcak çal-
kanülann askıya alınmasına
yol açıyor. CHP olayından son-
ra mutlaka hükümet değişikliği
isteyen DYP'liler biraz bekle-
mek zorunda kalıyor. Demi-
rel'e CHP'deki gelişmeleri, sos-
yal demokrat kavganın geliş-
mesini görüp. yeni hükümet
ağırlıklan, yeni koalisyon or-
taklığı ve paylaşımında karar
vermek için zaman kalmışy olu
yor. Öte yandan geçmişte Ece-
vit hükümeti uygulamasında
olduğu üzere. hükümete savaş
açmayı düşünmemiş, sadece ra-
hatsızlığını dile getirmiş, fakat
çok büyük tepki almış olan
TÜSİAD da çıkan gürültü
karşısında, üyelerinin çıkar-
lannın gereği olarak geri adım
almak zorunda. Demirel için
çok önemli olan işveren cephe-
sinden gelecek yeni eleştirilere
fren konmuş da oluyor. Nere-
den bakılırsa bakılsın. eylü ayı
ile birlikte hem ekonomik hem
de siyasal alanda çok- sıkışmış
olan koalisyon hükümeti, De-
mirel için olay, önemli bir so-
luk, nefes ahna, zaman kazan-
ma işlevini yapıyor.
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Çağlar-TÜSİAD Düellosu
Bakan Çağlar'ın özel yatından bazı gazetecileri arayarak
verdiği demeç ortalığı karıştırdı. CHP'nin başına Baykal'ın
seçilmesi ile gündeme gelen sosyal demokrasi çatışması,
hükümet çalkantısı, Güneydoğu'da atağa geçmiş olan terörü
bile ikıncı dereceden haberlere düşürdü.
Gazete manşetlerinde senaryo üzerine senaryo yazılıyor..
TUSIAD hükümete sert çıktı. TÜSİAD'ın geleneğinde hükü-
metlere önemli karşı çıkışlar var. Ecevit hükümeti de böyle bir
çıkışın, TÜSİAD'ın tam sayfa ilanlarının ardından çökmemiş
miydi? Tarih tekrar mı edıyordu?
Çağlar, Demirel'in gözünde yıpranmıştı. Gündemdeki, en
geç kasım ayına kadar gerçekleşecek hükümet değışıklığin-
de görevden alınacaktı. Çağlar, hükümetlerle önemli, sürekli
ışbırlığı olan iş dünyasının ünlülerine saldırmakla kendini gü-
venceye aldı. Demirel kamuoyunun önündeki bu çatışmadan
sonra Çağlar'ı korumak zorunda kalacak gibi birbirine çok
aykırı senaryolar yazıldı, yazılacak.
Sayısız senaryoların dayandığı, altı çizilmesi gereken bazı
önemli gerçekler de var..
TÜSİAD'ın eleştırısi, kamuoyuna, gazetelerin değerlendir-
mesı ile "çok sert bir çıkış, hükümetle önemli çelişkile'r, yol
ayrırm" gibı yansıdı. Oysa eleştırınin metni ciddi okunduğun-
da, yeni önemli hiçbir şeyın söylenmediği, TÜSİAD'ın gele-
neksel görüşlerinın savunulduğu ortaya çıkıyor. Dahası
hükümetle TÛSIAD aynı görüşleri savunuyor, aynı ilkelerde
bırleşiyorlar. Eleştiri sadece hükümetin söylediklerini yap-
makta gecikmesi noktasında kalıyor. Bu kadar sınırlı bir eleş-
tiriye hükümetin bu tepkisi niye? Demokrasiyi, erdemlerini
ağzından düşürmeyen Demirel bu kadar ölçülü, doğal bir
eleştiriye nasıl bu kadar şıddetlı tepki gösterir, durup durur-
ken başına iş çıkarır? "Demırel'le ne ilgisi var? Dozu, üslubu
kaçmış, bir hükümet ve bakanlık sorumluluğuna asla yakış-
mayan tepki Çağlar'dan geldi" diyeceksiniz. Demeyin, çünkü
Demirel hükümetinde ondan izinsiz, böylesine gürültü kopa-
racak bir çıkış hiç yapılamaz. Üstelik diğer bakanlardan gelen
destek, DYP içı grup dayanışması havası olsa da Demirel'in
kontrolünde bir iş yapıldığını ortaya koyuyor.
iş dünyasının en büyüklerinin eleştirisinin şiddeti de, içerk
ği de hükümet ve Demirel için yeni ya da önemli değil. Ka-
muoyundaki yorumlanması biraz rahatsız etmişe benziyor.
En önemlisı de gelişmesi, devam etmesi istenmiyor. Durdur-
mayı sağlayacak bir şok yaşanması gerek görülüyor. Birtaş-
la ne kadar da çok kuş vurulabilır?
Dünyanın usta sinemacıları, halk yığınlarının gürtcel, sos-
yal ve ekonomik sorunlarınm getireceği patlarnalardan uzak
tutulması için uygulanan ve çok geçerlı olan gündem, dikkat
saptırma yöntemlerini ne güzel anlatırlar? Hitler'in " En bü-
yük Alman ırkı" imajı için olimpiyatları kullanması", en büyük
sosyal-ekonomik krizler döneminde toplumların futbol krizi-
ne yakalatılması, her rejim ve dönemde, hem geçerli hem de
başarılı olmuştur. Hükümete büyük umutlar bağlamış, bekle-
mekten yorulmuş halk yığınları, üç-beş en güçlü ışadamının
tehditlerine papuç bırakmayan bir hükümet çıkışından neden
hoşlanmasın
7
Yoksulluk, sorunlar diz boyu olsa da kıtlelerin Pelenın pe-
şınde koşuşturması, keyıflı bir golün ardından sokaklarda çıl-
gın gösterı ve kutlamalar durdurulabilir mi? Hem neden
durdurulsun ki, ne güzel bilınçaltı birikim ve öfke boşaltılmış
oluyor?
TÜSİAD-Çağlar düellosurtda futbol maçı seyircisi gibi bir
keyıf alıyoruz. Galibı görmek ıstiyoruz. Bu işin sonunun galibi
ya da mağlubu olmayacağını, uzlaşma sağlanacağını düşürv
sek bile gözümüzün önündeki bu çatışmadan gizli bir haz alı-
yoruz. Hıç de kötü olmuyor, bazı kirli çamaşırlar ortaya çıkı-
yor. Özel sektöre insafsız devlet koruması, enflasyonun nasıl
insafsız zamlarla hortlatıldığı, art niyetli, anarşıst solcular ta-
rafından değil, kendilerı de ışadamı bakanların ağzından ıti-
raf edıliyor. Derken söyleyenin daha da büyük günahı olduğu
sergileniyor. Çağlar'ın kendi fabrikalarının haksız zam ve
kârları açıklanıyor
"Aç Brezilyah'nın karnını doyurmak söz konusu olamaya-
cağına göre varsın garip, Pele'nın peşinde koşup mutlu ol-
sun" diye de düşünebiliriz elbet. Kendimize, seyircisi olduğu-
muz bir senaryoda, Çağlar-TÜSİAD düellosundan haz almayı
çok da görmeyebiliriz. Katılımcı olabıleceğimız sporları ya-
pabılecek olanaklardan yoksun kaldığımız sürece, seyirci
olduğumuz sporlar tek tutkumuz, tek keyfimız olarak kalacak.
Ama bazen, "Bütün boş zamanlarımızı televizyon karşısında
futbol maçı seyrederek geçireceğimize, para istemeyenin-
den, en ucuzundan bir yürüyüş denesek. Hiç değılse sağlığı-
mıza bir yaran hayrı dokunurdu" diye de düşünmekten kendi-
mı alamıyorum. Çağlar-TÜSİAD düellosunun senaryosu ve
sonu ne olursa olsun, bızim seyirci olduğumuzu ve sonucu-
nun da bizi hiç mi hıç ilgilendirmedığini, etkılemeyeceğini
görmek istiyorum.
Nadir'in dev otelinin kaça satıldığı henüz kesinleşmedi
SheratonVoyagerDoğuş'un
• Doğuş Holding yetkilileri otelin kendilerine
40 milyon dolann (294 milyar lira) altında bir
fiyatla satıldığı iddiasının doğru olmadığını, ra-
kamın daha yüksek olacağını söylediler.
İş Ekonomi Servisi-Asil Na- zarlığın sürdüğünü, rakamın
dir'in Antalya'daki Sheraton
Voyager Oteli, Doğuş Hol-
ding'e satılıyor. Doğuş Hol-
ding'in Polly Peck kayyımlany-
la bir yıldır sürdürdüğü pa-
zarlık sonucu ön anlaşmanın
imzalandığı. flyat konusundaki
pazarlığın sürdüğü bildirildi.
Doğuş Holding yetkilileri ön
anlaşmanın imzalandığıru doğ-
rularken fıyat konusundaki pa-
henüz kesinleşmediğini bildir-
diler. Yetkililer, kayyimlann 80
milyon dolar (588 milyar lira)
değer biçtiği otelin, Doğuş Hol-
ding'e 4b milyon dolann (294
milyar lira) altında bir fıyatla
satıldıği iddiasının doğru ol-
madığını, rakamın daha yük-
sek olacağını söylediler. Yetki-
liler "Ön protokole gizlilik ilke-
si konuldu. Bu konuda açıkla-
ma yapılması için İngiltere'yle
görüşmeler sürüyor. Anlaş-
mayla ilgili açıklama konu ke-
sinleşilince yapılacak" dediler.
Polly Peck şirketinin yöneti-
mini devralan İngiliz kayyı-
mlann önce 60 milyon dolar
biçtiği, daha sonra bu değeri 80
milyon dolara çıkarttığı Shera-
ton Voyager Oteli'ne, Doğuş
Holding'in ilk önce 40 milyon
dolar önerdiği, bir yıldır süren
pazarlıklar sonucu en son gün-
deme getirilen rakamın 60 mil-
yon dolar (441 milyar lira) ol-
duğu ve bu rakam üzerinde an-
laşma sağlanmış olabileceği be-
lirtiliyor.
BeııettoııMaıı yeni mesajlar
İş Ekonomi Servisi - Reklam
kampanyalannda kullandığı
mesaj ve fotoğraflarla dünya
basınında yankılar uyandıran
Benetton'un bu yılki reklam
fotoğraflan Moskova'da
düzenlenen bir basın
toplantısıyla tanıtıldı. Bizzat
Luciano Benetton tarafından
tanıtılan kampanyada ünlü
fotoğraf sanatçılannın çektiği
yedi görüntü yer alıyor.
Reklam danışmanı Oliviero
Toscani ile birlikte
Moskova'dan sonra Tokyo,
Pekin, Yeni Delhi, Kahire ve
Johanesburg'da da birer basın
topİantısıyla kampanyayı
tanıtacak olan Benetton. 9
günlük dünya turunda 6
ülkenin gazetecileri ile
tanışacak.
Ünlü bir reklam fotoğrafçısı
olan Benetton reklam
danışmanı Oliviero Toscani
tarafından seçilen kampanya
fotoğraflan yine toplumdan
çarpıcı mesajlar içeriyor.
Fotoğraflann dünyanın çeşitli
Benetton, reklam kampanyasında çarpıctlıktan vazgeçmedi.
bölgelerindeki nesne ve olaylan
yansıtmasının yanı sıra insani
ve evrensel temalan içerdiğini
belirten Toscani, bu temalarda
yaşadığımız ortamın
gerçeklerine kareşı çıkan ve
reddeden bakış açılan
bulunduğunu söylüyor
Benetton kampanyalanndaki
fotoğraflan, Yves Gellie,
Simona Cali, Cocuzza,
Hans-Jürgen Burekard,
Gustavo Gilabert, Steve
McCup7, Jean-Pierre Laffont
ve Lucinda Devlin gibi çeşitli
ülkelerin tanınmış basın
fotoğrafçılan tarafından
çekilmiş.