29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sal Cumhuriyet! Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonira Şirketi adına Berin Nadi Islanbul Hab«rleri: Şenay Kalkan, Dış Haberler: Ergun Balcı, Iş-Ekonomi: Şiıkren Ketenci, Yurı Basun ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocajı Cad. Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatöru: Hikmet Çetinkaya Haberlerı: Mehmel Saraç, Kıilıür: Cdal Üsler, Makaleler: Sami Karaören, Spor Abdulkadir 39/41 Cağaloğlu 34334 1si. PK: 246 Isıanbul. Tel: 512 OS 05 (20 hat), Teiex: Yazı Işlerı Mudurlerı: Fusun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) • Görsel Vücelman, Duzelıme: Abdullah Yazıcı • Müessese Müdur V.: Erol Erkul • Koordınator: Yönetmen: Ali Acar • Ouzenleme: Mustafa Saglamer 9 Ankara Temsilcısi: Ciineyl Ahmet Korulsan • Muhasebe: Buieuı Yroer • tdare: Hiıse)in Gıirer • lşleıme: Önder Çelik • Arcayurek, Haber Mudurleri: Mifetafa Balba», Işık Kansu, Izmir Temsılci V.: SerdarKızık, Bılgı-tjlem: Nail İnal Bilgisayar Sıstem: Moruvel Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoglu Adana Temsilcısi: Çclin Yigeno£lu • Reklam- Reha Işıtman 22246, Fa\ (1) 526 60 72 • Burolar Ankara: Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No: 19/4, lel: 433 11 41-47, Ielex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lanir: H. Ziya Blv. 1352 S. 2'3, Tcl 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: lnönû Cd. 119 S. No: 1 Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVlM: 17 EYLUL 1992 İmsak: 5.12 Güneş: 6.39 Öğle: 13.03 Ikindi: 16.33 Akşam: 19.18 Yatsı: 20.39 Rus köpeklerine ilgi • TRABZON (AA) - Sarp sınır kapisının açılmasından sonra Karadeniz bölgesindeki illerde kurulan Rus pazarlannda satılan çeşitli cinsteki köpeklere, yoğun birilgi olduğu beiirtildi. Trabzon Veteriner Hekimleri Odası Genel Sekreteri Şemsetün Şahin, BDT ülkelerinden getirilerek Rus pazarlannda satılan köpeklerin ilgi görmesinin, bölge insanının hayvanlara karşı olan sevgisinden kaynaklandığını belirterek şunlan söyledi: "Ancak evde köpek beslemek kolay biriş değildir. Köpeklerin iyi bakılması ve aşılannın mutlaka yapılması gerekir. Aşılan ve kontrolleri yapılmayan köpeklerin başta kuduz olmak üzere paraziter hastalıklan, çevresindeki insanlaravediğer hayvanlara bulaştırabilir. Köpeklerin birçok tehlikeli hastalığa yol açmamalan için veteriner kliniklerinde mutlaka aşılan yapılmaüdır." Hayvandan organ nakli • WASHINGTON(AA)- ABD'de 1963 yılından beri 29 hayvan organının insana nakledildiği bildirildi. Maymundan insana ilk böbrek nakli Tulane Üniversitesı'nde gizlice yapıldı. Böbrek nakli yapılan hasta 9 ay yaşadı. İnsana en yakın genetik hayvan olan şempanzeden ve iki kez insana kalp nakledildi. Ancak bugüne kadar hayvandan insana yapılan organ nakindehastalann tümü bir yıldan az yaşadı. Bu yıl Pittsburg'da, ilk defa bir maybundan karaciğer nakli yapılan hasta 71 gün sonra öldü. Öte yandan, ABD'de, şu anda 28 bin hastanın organ nakli beklediği bildiriliyor. Seks köleleri • PEKİN(AA)-Çinhalkı, Japonya İmparatoru Akihito'nun, ikinci dünya savaşı sırasında Japon ordusunun Çinli kadınlan seks kölesi olarak kullanması dolayısıyla özürdüemesini istiyor. Resmi birkuruluş olmayan Çin'deki "Japonya'dan Zararlan Tanzim Komitesi" sözcüsü TongZeng, Pekin'de dûzenlediği basın toplantısında, "İmparator öncelikle Çinlilerden özür dilemeli ve bunun için tazminat ödemeyi kabul etmelidir" dedi. Tong, yaptığı araştırmalar sonucunda İkinci Dünya Savaşı sırasında Çin'i işgal eden Japon askerlerinin ve askeri yetkilerinin 2 bin ila 4 bin arasında Çinli kadını zorla "seksesiri" olarak kullandıklannı önesürdü. Ralripler de evlenebilmeli • CINCINNATI(AA)- Canterbury Başpiskoposu, Katolik kilisesinden, rahiplerin evlenmelerine ve kadmlann kiliselerde önemli görevler üstlenebilmelerine izin vermesini istedi. Dünyadaki Anglikan topluluğunun lideri olarak ilk kez ABD'yi ziyaret eden Başpiskopos Carey, Katolik kilisesiyle yakın bağlar kurmak istediğini. ancak kiliseler arasında önemli farkhlıklar bulunduğunu söyledi. Başpiskopos Carey, basın mensuplanna yaptığı açıklamada. rahiplerin de evlenebilmeleri zamanının artış gelmiş olabileceğini kaydederek Katolik kilisesini de bu değişikliği yapmaya çağırdı. Carey, "Eşimden aldığım destek, gücümü arttırdı" dedi. DietSakız ve Göldüpgeç • Haber Merkezi- Kalorisi düşük Dandy Diet sakız için Young- Rubicam < Reklamevi tarafından yurtdışında reklam fılmi hazırlandı. Yönetmenliğini Amerikalı lan Gabriel'in yaptığı reklam fılminde; sokaktaki kalabalığı, arabalan, polisleri,işsiz güçsüz gezenryle gerçek bir New York caddesi yaratıldı.Filmde, dünya reklamcılığinın son lOyılda pekçok fılm hilesi için başvurduğu mucize bilgisayar "Harry'" kullanıldı... Bu arada Ülker'in yeni sakızı Güldürgeç piyasaya çıkü. Karikatürist Ismail Gülgeç'in karikatürçizrne yöntemlerini gösterdiği sakız ambalajlan Türkiye'deilk kez uygulanıyor. Doğu Almanya'da yabancı karşıtı dört saldırgan genç kararlı: Yabancı sorumımıbiz çözeriz Derleyen: HAKAN KARA Almanya'da mültecilerin kaldıklan yurtlara yönelik sal- dınlann ardından Stern Dergisi Lichtenhagen'deki olaylara katılanlarla konuştu. 19 yaşındaki Raiko. çilingir. Orduya yazıldı. 16 yaşındaki Paule tanınan bir dazlak. 14 yaşındaki Ralf 9. sınıf öğrencisi. Evden kovulmuş. Sokakta yaşıyor. 16 yaşındaki Ramona kuaför olmak istiyor. - Sizi bu olaylarda yönlendi- ren oldu mu? Raiko - Hayır. Biz Mecklen- burgerliler yabancı sorununu kendimizi çözenz. Athans gibi tipler(Neonazilerin Münih'teki önderlerinden) ilk çatışmalar- dan sonra geldiler. Onlarla bir şey yapıp yapamayacağımı bil- miyorum. - Ama sizler de Neonaziler gibi düşünüyorsunuz? Raiko - Ben, sağlıklı politik görüşlere sahip olan bir Alma- nım. Ülkemle gurur duyuyo- rum. Nazi falan değilim. Ralf- Ben, bazen Naziler gibi "Sieg Heil' diye bağınyorum. Ama insanlan korkutmak için. Ramona - Hitler bir domuz- du. Yahudileri bir fınna soktu ve içeriye gaz verdi. - İnsanlan gaz odasında öl- dürmekle, içinde insan olduğu- nu bile bile bir evi yakmak arasındaki fark nedir? Ramona - Eğer içindekiler Çingene olsaydı ve yansalardı pek önemsemezdim. Ama Vi- etnamlılan önemserim. Ralf - Biz, içeride insan ol- duğunu bilmiyorduk. Evin önünde duruyorduk. Polisler gidince, büyük bir fırsat yaka- ladık. • Bu süprüntüleri Do- ğu/ya gönderiyorlar. Batfda o kadar mülteci dolaşmıyor. • Bu mültecilerden biri 11 ölse hiç umurumda ol- maz. • Benim babam basit bir Türk onun işini yaptığı için işsiz. Ralf (14) evden kovulmuş. Raiko (19) orduya yazılmış. Ramona (16) kuaför olacak. Paule (16) tanınan bir dazlak. • Çekler de solcular da Almanya'nın içine eden herkes Sibirya'ya gitsin. • Her şey pislik zaten. Son yabancı buradan gidinceye kadar bu ey- lemleri sürdüreceğiz. • Doğu Almanya'da eskiden neden eğitim gördüğünü biliyordun. Ben müthiş çahşırdım, ama bugün öyle deği- lim. - Yangın çıkarmak, darp, siz- ler polisliksiniz. Paule - Ne olmuş yani? Bir mülteci için hapse girerim.. Ramona - Bunlardan biri ölse hiç umurumda olmaz. Ralf- Önceki gece bir maytap patlattım. Tam bir polis aracının üzerinde patladı. Eğer içine düşseydi aynasızlar epey yanık sıkıntısı çekerdi. Raiko - Polise karşı şiddet, Alm?nlara karşı şiddet demek- tir. Bu pisliktir. Ralf- Aslında doğru. - Neden yabancılardan nefret ediyorsunuz? Ramona - Onlar bizim insan- lanmızı bıçakla tehdit ettiler. dilendiler, çimenlere i^ediler ve hırsızlık yaptılar. Paule - Bizim işsizlerimız var. Onlarsa çok iyi bakılıyor ve günde 10 mark abyorlar. - Bu nedenle insanlar yakıl- maz ki! Raiko - Bize. Doğu'dakilere gönderiyorlar bu süprüntüleri. Batı'da o kadar çok mülteci do- laşmıyor. Ralf- Bunlarkendi istekleriy- le buradan gidecek gibi görün- müyorlar. Raiko - Politikacılann be- ceremediği işleri bizlerin yap- mak zorunda olması ne kadar kötü bir şey degil mi? - 1989 yılında birçok Doğu Alman Macaristan'a kaçmıştı. Ege'nin ikinci Efes'i Magnesia Dara lekliyor NECİP UYANIK GERMENCİK - Germencik yakın- lanndaki tarihi Magnesia antik kentin- deki kazı çahşmalan ödenek azlığından güçlükle sürdürülüyor. Kazıyı yürüten Prof. Dr. Orhan Bingöl, kazının tüm olanaksıziıklara karşın ilerlediğini ve Magnesia'nın 30 yıl içinde bölgenin ikinci Efes'i oiacağmı söyledi. Menderes ırmağı üzerinde İonyahlar tarafından kurulan Magnesia'nın tarihi İÖ 700'lere kadar uzanıyor. Yunanis- tan'dan gelen Aiollar tarafından kurul- duğu da öne sürülen kent, İÖ 680-652 yıllan arasında Lidyalılar tarafından yönetildi. İÖ 650'de Kimmerler tarafın- dan yıkılan Magnesia, 530 yılında Pers- ler'in, 440 yılında da Ispartahlar'ın ege- menliğine geçti. Artemis Tapınağı'nın kalıntılannın bulunduğu Magnesia'da agora, Zeus Sosipolis Tapınağı ile bazı yapıtlar Lethaeus ırmağının bataklık- lan altında kaldı. Ortaklar'a bağlı Tekin köyündeki ta- rihi kenti ortaya çıkarmak için 9 yıldır çalışan Ankara Üniversitesi Dil. Tarih, Coğrafya Fakültesi öğretim üyelerin- den Prof. Dr. Orhan Bingöl, 30 yıl için- de bölgenin ikinci bir Efes olacağını sa- vunuyor. Bu yıl Yunanlı arkeolog Wanda Papaefthimion'un da katıldığı çahşmalar kentin tiyatro bölümünde yoğunlaştı. Prof. Dr. Bingöl, 20 temmuzdan bu yana yaptıklan çalışmalarda ödenek yetersizliğinin kendilerini olumsuz yön- de etkilediğini söyledi. 10 kişilik bir ekiple kazı çalışmalannı sürdürdükleri- ni belirten Bingöl. "Bu yıl çalışalanmızı sadece antik tiy^troda yoğunlaştırdık. Tiyatronun orkestra yerini ve arka bö- lümlerini toprak altından çıkarmayı ba- - şardık. Şu anki tek sıkıntımız ödenekle- rin yetersiz oluşu. Yeterli para verilse çahşmalar daha da hızlanabilir'' dedi. îçgiyim haftası Julie'siz İstanbul Haber Servisi- Bu yıl üçüncü kez düzenlenen içgiyim haftası sayesinde Türk kadınlar dünya içgiyim modasını dünyanın en büyük fuarlanndan biri olan IGEDO, Düsseldorf un ardından izleme olanağı bulacaklar. 10-14ekimde İstanbul, Adana ve Ankara'da yapılacak olan 3. içgiyim Haftasfna katılacak mankenler ve firmalar da belli oldu. ABD'den NVarner's, İngiltere'- den Gossard. Berlei ve Jane NVoolrich Lingerie, İspanya'- dan Vivesa-Majestic ve İtalya'dan Gabriel Veneto. İçgiyim haftasına İngiltereeski güzellik kraliçesi Suzanne Younger, Tracey Hunt, Lisa Fullvvood. melez manken Claıre Fowler. zenci man- ken Sharron Ravner veCaroline katılıyorlar. Haftada, 2. kez ülkemize gelen iç giyim modelı Tracy Hunt'ındikkat çekmesi bekleniyor. 7 kez ülkemize gelen ünlü manken Julie Canton iç giyim mankenliğini bıraktığını söyledi. Ama orada dayak yemediler. Ramona - Oraya sürekli kal- mak amaayla gitmediler ki. Raiko - Somali'den çocuk- lann buraya gelmesine karşı de- ğilim. Ralf - Zenci olmalanna kar- şın. Raiko - Ama yeniden sağ- lıklanna kavuştuklannda geri dönsünler. Ralf- Onlan kim doyuracak? Eğer 6 milyon yabancıyı dışan atsak 2 milyon Alman işsiz iş bulurdu. - Evde politika konusunu hiç tartışıyor musunuz? Paule - Ailem benim gibi dü- şünüyor. Annem yabanalan dışan atmamızı destekliyor. Bizim yaşlılann tümü yaptık- lanmızı iyi buldu. Benim ba- bam basit bir Türk onun işini yaptığı için işsiz. Paule - Birçok Rostocklu bir yılı aşkın süredir ev için bekli- yor. Ama yabancılara hemen ev veriyorlar. Şimdi birkaç evi boşallmış olduk. Ramona -13 yıl boyunca eği- tim görüyorsun. ama sonunda iş bulamıyorsun. O zaman ken- di kendine "değer miydi' diye soruyorsun. Eskiden durum daha iyiydi. - Nedir eskiden daha i>i olan? Ramona - Doğu Almanya'da eskiden neden eğitim gördüğü- nü biliyordun. Motivasyon vardı. Ben müthiş çahşırdım. En yüksek noılan ahrdım. Ama bugün artık öyle değilim. Raiko - Bu dcğişim rezalet oldu. Şimdi öyle aylak aylak dolaşıyoruz. Ramona - Okuldan çıkınca. anaokulun önünde buîuşuyo- ruz. Aslında biz sadece sigara ve içki içeriz. Sarhoş oldum mu kendimi çok cesur hişsedıyo- rum. Paule - Eğer ön sıralarda ol- mak istiyorsan, o zaman ger- çekten cesur olmak zorundasın. Cesaret için içmelisin. -Kendi yaşammız ne olacak? Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Ramona - İş olsa ve işinden hoşnut olsan hiç sorun kalmaz. O zaman kafanda şiddet olmaz. Bazen kendimden korktuğum bile oluyor. Tuhaf bir duygu var içimde. Kendimi bazen so- kakta yatan bir insan olarak görüyorum ya da hapiste. Ralf - Gençlikle ilgilenmek zorundasınız. Gelecek biz değil miydik? Raiko - Almanya'da gençli- ğin hiçbir şansı yok. - Politikacılar başansız mı kaldı? Ramona - Onlar bizim sorun- lanmızı bilmiyorlar bile. Ralf - Bir bakan var; adı Kupfer. Olaylar sırasında he- men aynasızlann yanına gitti ve iyi yaptınız çocuklar dedi. Böy- le bir pislik. Daha kameraya bile düzgün şekilde bakamıyor. -Neden kızgmlığmızı güçsüz- lere karşı şiddet eylemleriyle gösteriyorsunuz? Ralf - Bu pisliği başka yapa- cak iş bulamadığımızdan ya- pıyoruz. Paule - Bir yerde kızgınhğını boşaltmak zorundasın. Niha- yet bir aksiyon yapabildik. - Neredeyse iç savaşa dönü- şüyordu. Raiko - Başta anlamhydı. Ama Alman arabalannı yak- mak aptalcaydı. - Yabancılann araçlannı yakmak aptalca değil mi? Ralf-Hayır. Paule - Onlar iyi yanıyor. - Peki canınız bir daha sıkıldığında bu sefer sıra kimde olacak? Paule - Çekler de. solcular da. Almanya'nın içine eden herkes Sibirya'ya gitsin. Raiko - Her şey pislik zaten. Eğer yabancılarla birlikte bü- yümüş olsaydık belki onlarla daha iyi geçinirdik. Paule - Bu eylemleri sürdü- receğiz. Son yabancı da bura- dan gidinceye kadar sürdüre- ceğiz. Özel hastaneler yurtdışmdaki hastanelerle işbirliği içinde 'Kardeş hastane' sistemi uygul GÜNDÜZ İMŞtR Türkiye'deki özel hastaneler. dış ül- kelerdeki tanınmış hastanelerle "kardeş hastane" sistemi oluşturrnaya başladı- lar. Kardeş hastane sistemiyle, ülkemiz- deki özel hastaneler, Avrupa ve ABD'- nin tanınmış hastaneleriyle tüp bebek. kardiyoloji ve benzeri branşlarda işbirli- ği gerçekleştiriyor ve dünya tıbbındaki gehjmeleri yakından izliyorlar. Ülkemizde "kardeş hastane " sistemı- ni uygulayanlar arasında, International Hospital, Londra'daki Medical Colle- ge, ABD'deki Methodist ve The Cleve- land Clinic Foundation birçok alanda işbirliği yapıyor. İnternational Hospital yetkilileri, kardeş hastanelerinden Hos- pital Medical College ile öncefikle 'Tüp Bebek Merkezi" konusunda çalışma yürüttüklerini belirtiyorlar: • Kardeş hastane sistemi uygulayan ülkemizdeki bazı özel hastaneler, Avrupa ve ABD'nin tanınmış hastaneleriyle birçok branşta birlikte çalışma programı uyguluyorlar. "Bu hastaneyle yaptığımız işbirliği sonucu tüp bebek ünitesinde çahşacak ekip ve teknoloji konusunda ön do- nanımızı yaptık. London Hospital Me- dical College bize tüp bebek merkezi ha- zırlığı ve eğitim aşamasmda destek oldular." International Hospital'ın bir başka ilişkı içinde olduğu hastanede Metho- dist. Bu hastanede görevli dünyaca ünlü kalp.cerrahı Prof. Dr Michaei DeBakey de İnternatonal Hospital'ın kuruluş aşamasında gerek hastane gerekse de kardiyoloji konulannda danışmanhk görevi üstleniyor. Hastane aynca ABD'deki The Cleveland Clinic Foun- dation ile ortak bir çalışma yürütüyor. Amerikan Bristol Hastanesi de Diag- nostik Kardiyoloji merkeziyle ilgili ola- rak The Methodist Hospital ile ortak çahşmalar yürütüyor. Amerikan Bristol Hastanesi yetkilileri söz konusu işbirliği sayesinde hastanelerinde görevli 3 dok- tor, 2 teknisyen ve bir hemşirenin özel eğitim ve staj için Houston'a gönderildi- ğini. iki doktorunda karşılık olarak 3,5 aylık bir eğitim ve staj programı için ül- kemize geldiklerini belirterek çalışma- lan şöyle özetlediler: "Bir başka işbirliği de eğitim ve staj programı içinde yapılmaktadır. Bu çalışma da 1985 yılından beri The Met- hodist Hospital, Houston ve Baylor College of Medicine ile gerçekleştirdiği- miz yıllık sempozyumlardır. Her gün büyüyen sempozyum 8 vılda toplam 1000 katılımaya ulaştı. Bir başka çalış- mamızda Tıp eğitiminin sürekliliğine yönelik. 1989 yılında Hastanemiz tara- fından Kaliforniya Üniversitesi. The Methodist Hastanesi ve Baylor College of Medicine ve Houston Hastanesi ile üç yıl sürecek bir kolesterol 'lipid araş- tırması başlatılmıştır. Bu araştırma pro- jesi ölümlerin yüzde 37 'sinin kalple ilgili olduğu türk toplumunun kolesterol -lı- pid profilini belirlemede ve risk faktör- İerini tanımlamada kullanılacak değerli veriler sağlayacaktır." İÜ Kardiyoloji Enstitüsü Vakfı'na bağlı özel Florence Nightingale Hasta- nesi'nin kardeş hastaneleri ise şöyle: "İngiltere'deki St.Thomas Hastanesi. Hollanda 'da Breda Klokerberg Hasta- nesi. ABD'de Arizona Heart Institute. Giessen ve Cleveland hastaneleri ." Cinsel hastalıklarda hızlı tırmanış Nataşalar hastalık saçıyor CEMİL CİĞERİM SAMSLN - Kuzey kom- şulanmızdan gelen turist sayısındaki aruşla birlikte cin- se) hastahklar da hızlı bir tırmanış gösterdi. Samsun, Ordu. Gıresun, Trabzon, Rize ve Artvin'in de bulunduğu 19 ilin AIDS konusunda pilot bölge olarak belirlenmesiyle prezervatif ithal eden firmalar en iyi artışı Karadeniz Bölge- si'nde yapmaya başladılar. Amor, Beybi, Eros'un satış- lannm Doğu Karadeniz'de ar- tış göstermesinin salgın cinsel hastalıklann azalmasına yol açması bekleni- yor. Nataşalar, 01- galar. Helgalar. Katerinalar Ka- radeniz'e adeta bir -Rus çıkar- ması yapınca Karadeniz Tek- nik Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne AIDS Doğru- lama Merkezi kurulması ka- rarlaştınldı. Ka- radeniz'de ilk kez Trabzon'da kurulacak AİDS Doğrula- ma Merkezi ne- deniyle AIDS şüpheli hastalar artık bundan böyle kesin tanı için büyük kentlere gönderil- meyecek. Bu merkez sayesin- de zaman kaybı da ortadan kalkarken. kontrole gelen kişi- lere de en kısa zamanda kesin sonuç verilecek. Yine Doğu Karadeniz Bölgesi'ne hitap edecek olan AIDS Savaşım Derneği'ni kurma çalışmalan- na da hız verild. Dernek, çagın hastalığına karşı bölgede amansız bir savaşım verecek. Ülkemize giriş yapan hayat kadınlan, Karadeniz Bölge- si'nde kaldıklan süre içerisin- de. dolar karşılığı Türk erkek- leri ile cinsel ilişkiye girmeleri sonucu belsoğukluğuna yaka- lananlann sayısı da hızla arttı. Bölgedeki sağhk müdürlükle- rinin yetkilileri. "Bu tür ilişki- Karadeniz Teknik Üniversitesı'nde AIDS Doğrulama Merkezi kurulması kararlaştınldı. Bu arada prezervatif ithal eden firmalar en iyi satışı Karadeniz bölgesine yapmaya başladılar. lerden kesinlikle kaçınıl- malıdır. Kimse hastalığı gjzle- mesin. Hastalığa yakalanan ne kadar erken tedavi olursa so- run ortadan kalkar. Ancak ge- ciktirir ya da gizlerse frengiye çevirir ki, bunun faturasını da çok ağır öderler" diye konuşu- yorlar. Bölgede artış gösteren cinsel hastalıklar nedeniyle serbest olarak çalışan üroloji, cilt ve zührevi hastalıklar uzmanlan ile tıbbi tahlil laboratuvarelan hasta akınına uğramaya de- vam ediyorlar. Sağlık müdürlüğü yetkilile- ri, bel soğuklu- ğu, frengi gibi hastahklara ya- kalananlann devlete ait sağlık kuru- luşlanna baş- vurmalannm "takibi ve alın- ması gereken önlemler açı- sından daha sağlıklı" ola- cağını söylü- yorlar. Bu ara- da bölgedeki il- lerde de "fuhuş- la mücadele ko- miteleri" kurul- du. Komiteler halkı bu konu- da uyarmaya devam ediyor. Karadeniz'e gelen hayat ka- dınlannın bu- laşıcı hastalık saçması üzerina AIDS ile Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Melahat Okuyan, Rus hayat kadınlan yüzünden büyük bir tehJike ile karşı karşıya bulunulduğunu söyledi. Prof. Dr. Okuyan, Rus ha- yat kadınlannın AIDS tehlike- si yaratüğmı, Rusya'da AIDS konusunda hastane alt yapısının bulunmaması nede- niyle büyük bir salgırun bek- lendiğini de ileri sürüyor. AIDS ile Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Enver Tali Çetin de Türkiye'de çok sayı- da AIDS hastası olduğunu söyleyerek AIDS konusunda geniş kapsamh bir eğitim pro- jesi hazırladıklannı belirtiyor. Erbaşı: BM ve UNESCO tavsiyeetti 'Kızamık aşısmda paniğe gerek yok' GÜNDÜZ İMŞİR Sağlık Bakanlığı Temel Sağ- lık Hizmetleri Genel Müdürü Servet Erbaşı. İngiltere'de kul- lanımına menenjit yapıyor ge- rekçesiyle kısıtlama getirilen kızamık-kabakulak ve kıza- mıkçık karma aşılanyla ilgili olarak Dünya Sağlık Teşki- latı'na ön bilgi için başvurduk- lannı açıkladı. Söz konusu "Pluserix"ve " İmmravax" ad- lı aşılann tüm dünyada Bırleş- miş Milletler ve UNESCO kanalıyla tavsiye cdıldığı için yaygın bir şekilde kullanıldığı- nı belirten Erbaşı. paniğe gerek olmadığını vurguladı. Temel Sağlık Hizmetleri Ge- nel Müdürü Servet Erbaşı, ga- zetemize yaptığı açıklamada, Smithkiine Beecham tarafın- dan üretilen" Pluserix aşışıyla" Merieux tarafından üretilen" İmmravax" adh aşılann. ülke- mizde de Dünya Sağhk Ör- gütü'nün başiattığı'Genişletil- miş Bağjşıklama Programı' içinde kullanıldığını belirterek şunlan söyledi: "Bu aşılar ülkemizde 1985 yı- lından beri rutin bir şekilde uygulanıyor. Bugüne kadar bu aşılann yan etkileriyle ilgili herhangi bir ihbar söz konusu değildir. Bütû'n dünya ülkeleri Alma-Ata'da kararlaştınlan 2000 yılında herkese sağhk he- defı paralelinde bu aşılan yay- gın bir şekilde kullanmakta ve özellikle gelişmiş ülkelerde yüzde 100'lere varan bir başan elde etmektedir. Bizde de Tür- kiye'nin coğrafı şartlan nede- niyle henüz aynı başan elde edilememekle birhkte yüzde 75 oranında bir başan sağlanmış- tır.Erbaşı, tıpta öncelikler ku- ramına dikkat çekerek kullana- lan her ilaç ve aşıda önemli olan gelişmenin yaygın bir kit- lede başanya ulaşması olduğu- nu belirterek sözlerini söyle sürdürdü: "Ömeğin bu aşı mil- yonda 2-3 kişinin çeşitli neden- Ierle ölümüne dahi neden olsa bu kaldınlmasını gerektirmez."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle