Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sal
Cumhuriyet!
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonira Şirketi adına Berin Nadi Islanbul Hab«rleri: Şenay Kalkan, Dış Haberler: Ergun Balcı, Iş-Ekonomi: Şiıkren Ketenci, Yurı Basun ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocajı Cad.
Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatöru: Hikmet Çetinkaya Haberlerı: Mehmel Saraç, Kıilıür: Cdal Üsler, Makaleler: Sami Karaören, Spor Abdulkadir 39/41 Cağaloğlu 34334 1si. PK: 246 Isıanbul. Tel: 512 OS 05 (20 hat), Teiex:
Yazı Işlerı Mudurlerı: Fusun Özbilgen (Sorumlu), Celal Başlangıç (Haber) • Görsel Vücelman, Duzelıme: Abdullah Yazıcı • Müessese Müdur V.: Erol Erkul • Koordınator:
Yönetmen: Ali Acar • Ouzenleme: Mustafa Saglamer 9 Ankara Temsilcısi: Ciineyl Ahmet Korulsan • Muhasebe: Buieuı Yroer • tdare: Hiıse)in Gıirer • lşleıme: Önder Çelik •
Arcayurek, Haber Mudurleri: Mifetafa Balba», Işık Kansu, Izmir Temsılci V.: SerdarKızık, Bılgı-tjlem: Nail İnal Bilgisayar Sıstem: Moruvel Çiler • Personel: Sevgi Bostancıoglu
Adana Temsilcısi: Çclin Yigeno£lu • Reklam- Reha Işıtman
22246, Fa\ (1) 526 60 72 • Burolar Ankara: Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No:
19/4, lel: 433 11 41-47, Ielex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • lanir: H. Ziya Blv.
1352 S. 2'3, Tcl 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: lnönû
Cd. 119 S. No: 1 Kaı 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVlM: 17 EYLUL 1992 İmsak: 5.12 Güneş: 6.39 Öğle: 13.03 Ikindi: 16.33 Akşam: 19.18 Yatsı: 20.39
Rus köpeklerine
ilgi
• TRABZON (AA) - Sarp
sınır kapisının açılmasından
sonra Karadeniz
bölgesindeki illerde kurulan
Rus pazarlannda satılan
çeşitli cinsteki köpeklere,
yoğun birilgi olduğu
beiirtildi. Trabzon Veteriner
Hekimleri Odası Genel
Sekreteri Şemsetün Şahin,
BDT ülkelerinden getirilerek
Rus pazarlannda satılan
köpeklerin ilgi görmesinin,
bölge insanının hayvanlara
karşı olan sevgisinden
kaynaklandığını belirterek
şunlan söyledi: "Ancak evde
köpek beslemek kolay biriş
değildir. Köpeklerin iyi
bakılması ve aşılannın
mutlaka yapılması gerekir.
Aşılan ve kontrolleri
yapılmayan köpeklerin başta
kuduz olmak üzere paraziter
hastalıklan, çevresindeki
insanlaravediğer
hayvanlara bulaştırabilir.
Köpeklerin birçok tehlikeli
hastalığa yol açmamalan için
veteriner kliniklerinde
mutlaka aşılan
yapılmaüdır."
Hayvandan
organ nakli
• WASHINGTON(AA)-
ABD'de 1963 yılından beri
29 hayvan organının insana
nakledildiği bildirildi.
Maymundan insana ilk
böbrek nakli Tulane
Üniversitesı'nde gizlice
yapıldı. Böbrek nakli yapılan
hasta 9 ay yaşadı. İnsana en
yakın genetik hayvan olan
şempanzeden ve iki kez
insana kalp nakledildi.
Ancak bugüne kadar
hayvandan insana yapılan
organ nakindehastalann
tümü bir yıldan az yaşadı. Bu
yıl Pittsburg'da, ilk defa bir
maybundan karaciğer nakli
yapılan hasta 71 gün sonra
öldü. Öte yandan, ABD'de,
şu anda 28 bin hastanın
organ nakli beklediği
bildiriliyor.
Seks köleleri
• PEKİN(AA)-Çinhalkı,
Japonya İmparatoru
Akihito'nun, ikinci dünya
savaşı sırasında Japon
ordusunun Çinli kadınlan
seks kölesi olarak kullanması
dolayısıyla özürdüemesini
istiyor. Resmi birkuruluş
olmayan Çin'deki
"Japonya'dan Zararlan
Tanzim Komitesi" sözcüsü
TongZeng, Pekin'de
dûzenlediği basın
toplantısında, "İmparator
öncelikle Çinlilerden özür
dilemeli ve bunun için
tazminat ödemeyi kabul
etmelidir" dedi. Tong,
yaptığı araştırmalar
sonucunda İkinci Dünya
Savaşı sırasında Çin'i işgal
eden Japon askerlerinin ve
askeri yetkilerinin 2 bin ila 4
bin arasında Çinli kadını
zorla "seksesiri" olarak
kullandıklannı önesürdü.
Ralripler de
evlenebilmeli
• CINCINNATI(AA)-
Canterbury Başpiskoposu,
Katolik kilisesinden,
rahiplerin evlenmelerine ve
kadmlann kiliselerde önemli
görevler üstlenebilmelerine
izin vermesini istedi.
Dünyadaki Anglikan
topluluğunun lideri olarak
ilk kez ABD'yi ziyaret eden
Başpiskopos Carey, Katolik
kilisesiyle yakın bağlar
kurmak istediğini. ancak
kiliseler arasında önemli
farkhlıklar bulunduğunu
söyledi. Başpiskopos Carey,
basın mensuplanna yaptığı
açıklamada. rahiplerin de
evlenebilmeleri zamanının
artış gelmiş olabileceğini
kaydederek Katolik kilisesini
de bu değişikliği yapmaya
çağırdı. Carey, "Eşimden
aldığım destek, gücümü
arttırdı" dedi.
DietSakız ve
Göldüpgeç
• Haber Merkezi- Kalorisi
düşük Dandy Diet sakız için
Young- Rubicam < Reklamevi
tarafından yurtdışında
reklam fılmi hazırlandı.
Yönetmenliğini Amerikalı
lan Gabriel'in yaptığı reklam
fılminde; sokaktaki
kalabalığı, arabalan,
polisleri,işsiz güçsüz
gezenryle gerçek bir New
York caddesi
yaratıldı.Filmde, dünya
reklamcılığinın son lOyılda
pekçok fılm hilesi için
başvurduğu mucize
bilgisayar "Harry'"
kullanıldı...
Bu arada Ülker'in yeni sakızı
Güldürgeç piyasaya çıkü.
Karikatürist Ismail
Gülgeç'in karikatürçizrne
yöntemlerini gösterdiği sakız
ambalajlan Türkiye'deilk
kez uygulanıyor.
Doğu Almanya'da yabancı karşıtı dört saldırgan genç kararlı:
Yabancı sorumımıbiz çözeriz
Derleyen: HAKAN KARA
Almanya'da mültecilerin
kaldıklan yurtlara yönelik sal-
dınlann ardından Stern Dergisi
Lichtenhagen'deki olaylara
katılanlarla konuştu.
19 yaşındaki Raiko. çilingir.
Orduya yazıldı. 16 yaşındaki
Paule tanınan bir dazlak. 14
yaşındaki Ralf 9. sınıf öğrencisi.
Evden kovulmuş. Sokakta
yaşıyor. 16 yaşındaki Ramona
kuaför olmak istiyor.
- Sizi bu olaylarda yönlendi-
ren oldu mu?
Raiko - Hayır. Biz Mecklen-
burgerliler yabancı sorununu
kendimizi çözenz. Athans gibi
tipler(Neonazilerin Münih'teki
önderlerinden) ilk çatışmalar-
dan sonra geldiler. Onlarla bir
şey yapıp yapamayacağımı bil-
miyorum.
- Ama sizler de Neonaziler
gibi düşünüyorsunuz?
Raiko - Ben, sağlıklı politik
görüşlere sahip olan bir Alma-
nım. Ülkemle gurur duyuyo-
rum. Nazi falan değilim.
Ralf- Ben, bazen Naziler gibi
"Sieg Heil' diye bağınyorum.
Ama insanlan korkutmak için.
Ramona - Hitler bir domuz-
du. Yahudileri bir fınna soktu
ve içeriye gaz verdi.
- İnsanlan gaz odasında öl-
dürmekle, içinde insan olduğu-
nu bile bile bir evi yakmak
arasındaki fark nedir?
Ramona - Eğer içindekiler
Çingene olsaydı ve yansalardı
pek önemsemezdim. Ama Vi-
etnamlılan önemserim.
Ralf - Biz, içeride insan ol-
duğunu bilmiyorduk. Evin
önünde duruyorduk. Polisler
gidince, büyük bir fırsat yaka-
ladık.
• Bu süprüntüleri Do-
ğu/ya gönderiyorlar.
Batfda o kadar mülteci
dolaşmıyor.
• Bu mültecilerden biri
11 ölse hiç umurumda ol-
maz.
• Benim babam basit
bir Türk onun işini
yaptığı için işsiz.
Ralf (14) evden kovulmuş. Raiko (19) orduya yazılmış.
Ramona (16) kuaför olacak. Paule (16) tanınan bir dazlak.
• Çekler de solcular
da Almanya'nın içine
eden herkes Sibirya'ya
gitsin.
• Her şey pislik zaten.
Son yabancı buradan
gidinceye kadar bu ey-
lemleri sürdüreceğiz.
• Doğu Almanya'da
eskiden neden eğitim
gördüğünü biliyordun.
Ben müthiş çahşırdım,
ama bugün öyle deği-
lim.
- Yangın çıkarmak, darp, siz-
ler polisliksiniz.
Paule - Ne olmuş yani? Bir
mülteci için hapse girerim..
Ramona - Bunlardan biri ölse
hiç umurumda olmaz.
Ralf- Önceki gece bir maytap
patlattım. Tam bir polis
aracının üzerinde patladı. Eğer
içine düşseydi aynasızlar epey
yanık sıkıntısı çekerdi.
Raiko - Polise karşı şiddet,
Alm?nlara karşı şiddet demek-
tir. Bu pisliktir.
Ralf- Aslında doğru.
- Neden yabancılardan nefret
ediyorsunuz?
Ramona - Onlar bizim insan-
lanmızı bıçakla tehdit ettiler.
dilendiler, çimenlere i^ediler ve
hırsızlık yaptılar.
Paule - Bizim işsizlerimız var.
Onlarsa çok iyi bakılıyor ve
günde 10 mark abyorlar.
- Bu nedenle insanlar yakıl-
maz ki!
Raiko - Bize. Doğu'dakilere
gönderiyorlar bu süprüntüleri.
Batı'da o kadar çok mülteci do-
laşmıyor.
Ralf- Bunlarkendi istekleriy-
le buradan gidecek gibi görün-
müyorlar.
Raiko - Politikacılann be-
ceremediği işleri bizlerin yap-
mak zorunda olması ne kadar
kötü bir şey degil mi?
- 1989 yılında birçok Doğu
Alman Macaristan'a kaçmıştı.
Ege'nin ikinci Efes'i
Magnesia
Dara
lekliyor
NECİP UYANIK
GERMENCİK - Germencik yakın-
lanndaki tarihi Magnesia antik kentin-
deki kazı çahşmalan ödenek azlığından
güçlükle sürdürülüyor. Kazıyı yürüten
Prof. Dr. Orhan Bingöl, kazının tüm
olanaksıziıklara karşın ilerlediğini ve
Magnesia'nın 30 yıl içinde bölgenin
ikinci Efes'i oiacağmı söyledi.
Menderes ırmağı üzerinde İonyahlar
tarafından kurulan Magnesia'nın tarihi
İÖ 700'lere kadar uzanıyor. Yunanis-
tan'dan gelen Aiollar tarafından kurul-
duğu da öne sürülen kent, İÖ 680-652
yıllan arasında Lidyalılar tarafından
yönetildi. İÖ 650'de Kimmerler tarafın-
dan yıkılan Magnesia, 530 yılında Pers-
ler'in, 440 yılında da Ispartahlar'ın ege-
menliğine geçti. Artemis Tapınağı'nın
kalıntılannın bulunduğu Magnesia'da
agora, Zeus Sosipolis Tapınağı ile bazı
yapıtlar Lethaeus ırmağının bataklık-
lan altında kaldı.
Ortaklar'a bağlı Tekin köyündeki ta-
rihi kenti ortaya çıkarmak için 9 yıldır
çalışan Ankara Üniversitesi Dil. Tarih,
Coğrafya Fakültesi öğretim üyelerin-
den Prof. Dr. Orhan Bingöl, 30 yıl için-
de bölgenin ikinci bir Efes olacağını sa-
vunuyor. Bu yıl Yunanlı arkeolog
Wanda Papaefthimion'un da katıldığı
çahşmalar kentin tiyatro bölümünde
yoğunlaştı.
Prof. Dr. Bingöl, 20 temmuzdan bu
yana yaptıklan çalışmalarda ödenek
yetersizliğinin kendilerini olumsuz yön-
de etkilediğini söyledi. 10 kişilik bir
ekiple kazı çalışmalannı sürdürdükleri-
ni belirten Bingöl. "Bu yıl çalışalanmızı
sadece antik tiy^troda yoğunlaştırdık.
Tiyatronun orkestra yerini ve arka bö-
lümlerini toprak altından çıkarmayı ba- -
şardık. Şu anki tek sıkıntımız ödenekle-
rin yetersiz oluşu. Yeterli para verilse
çahşmalar daha da hızlanabilir'' dedi.
îçgiyim
haftası
Julie'siz
İstanbul Haber
Servisi- Bu yıl
üçüncü kez
düzenlenen içgiyim
haftası sayesinde
Türk kadınlar
dünya içgiyim
modasını dünyanın
en büyük
fuarlanndan biri
olan IGEDO,
Düsseldorf un
ardından izleme
olanağı bulacaklar.
10-14ekimde
İstanbul, Adana ve
Ankara'da
yapılacak olan 3.
içgiyim Haftasfna
katılacak
mankenler ve
firmalar da belli
oldu. ABD'den
NVarner's, İngiltere'-
den Gossard. Berlei
ve Jane NVoolrich
Lingerie, İspanya'-
dan Vivesa-Majestic
ve İtalya'dan
Gabriel Veneto.
İçgiyim haftasına
İngiltereeski
güzellik kraliçesi
Suzanne Younger,
Tracey Hunt, Lisa
Fullvvood. melez
manken Claıre
Fowler. zenci man-
ken Sharron Ravner
veCaroline
katılıyorlar.
Haftada, 2. kez
ülkemize gelen iç
giyim modelı Tracy
Hunt'ındikkat
çekmesi bekleniyor.
7 kez ülkemize gelen
ünlü manken Julie
Canton iç giyim
mankenliğini
bıraktığını söyledi.
Ama orada dayak yemediler.
Ramona - Oraya sürekli kal-
mak amaayla gitmediler ki.
Raiko - Somali'den çocuk-
lann buraya gelmesine karşı de-
ğilim.
Ralf - Zenci olmalanna kar-
şın.
Raiko - Ama yeniden sağ-
lıklanna kavuştuklannda geri
dönsünler.
Ralf- Onlan kim doyuracak?
Eğer 6 milyon yabancıyı dışan
atsak 2 milyon Alman işsiz iş
bulurdu.
- Evde politika konusunu hiç
tartışıyor musunuz?
Paule - Ailem benim gibi dü-
şünüyor. Annem yabanalan
dışan atmamızı destekliyor.
Bizim yaşlılann tümü yaptık-
lanmızı iyi buldu. Benim ba-
bam basit bir Türk onun işini
yaptığı için işsiz.
Paule - Birçok Rostocklu bir
yılı aşkın süredir ev için bekli-
yor. Ama yabancılara hemen
ev veriyorlar. Şimdi birkaç evi
boşallmış olduk.
Ramona -13 yıl boyunca eği-
tim görüyorsun. ama sonunda
iş bulamıyorsun. O zaman ken-
di kendine "değer miydi' diye
soruyorsun. Eskiden durum
daha iyiydi.
- Nedir eskiden daha i>i olan?
Ramona - Doğu Almanya'da
eskiden neden eğitim gördüğü-
nü biliyordun. Motivasyon
vardı. Ben müthiş çahşırdım.
En yüksek noılan ahrdım. Ama
bugün artık öyle değilim.
Raiko - Bu dcğişim rezalet
oldu. Şimdi öyle aylak aylak
dolaşıyoruz.
Ramona - Okuldan çıkınca.
anaokulun önünde buîuşuyo-
ruz. Aslında biz sadece sigara
ve içki içeriz. Sarhoş oldum mu
kendimi çok cesur hişsedıyo-
rum.
Paule - Eğer ön sıralarda ol-
mak istiyorsan, o zaman ger-
çekten cesur olmak zorundasın.
Cesaret için içmelisin.
-Kendi yaşammız ne olacak?
Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Ramona - İş olsa ve işinden
hoşnut olsan hiç sorun kalmaz.
O zaman kafanda şiddet olmaz.
Bazen kendimden korktuğum
bile oluyor. Tuhaf bir duygu
var içimde. Kendimi bazen so-
kakta yatan bir insan olarak
görüyorum ya da hapiste.
Ralf - Gençlikle ilgilenmek
zorundasınız. Gelecek biz değil
miydik?
Raiko - Almanya'da gençli-
ğin hiçbir şansı yok.
- Politikacılar başansız mı
kaldı?
Ramona - Onlar bizim sorun-
lanmızı bilmiyorlar bile.
Ralf - Bir bakan var; adı
Kupfer. Olaylar sırasında he-
men aynasızlann yanına gitti ve
iyi yaptınız çocuklar dedi. Böy-
le bir pislik. Daha kameraya
bile düzgün şekilde bakamıyor.
-Neden kızgmlığmızı güçsüz-
lere karşı şiddet eylemleriyle
gösteriyorsunuz?
Ralf - Bu pisliği başka yapa-
cak iş bulamadığımızdan ya-
pıyoruz.
Paule - Bir yerde kızgınhğını
boşaltmak zorundasın. Niha-
yet bir aksiyon yapabildik.
- Neredeyse iç savaşa dönü-
şüyordu.
Raiko - Başta anlamhydı.
Ama Alman arabalannı yak-
mak aptalcaydı.
- Yabancılann araçlannı
yakmak aptalca değil mi?
Ralf-Hayır.
Paule - Onlar iyi yanıyor.
- Peki canınız bir daha
sıkıldığında bu sefer sıra kimde
olacak?
Paule - Çekler de. solcular da.
Almanya'nın içine eden herkes
Sibirya'ya gitsin.
Raiko - Her şey pislik zaten.
Eğer yabancılarla birlikte bü-
yümüş olsaydık belki onlarla
daha iyi geçinirdik.
Paule - Bu eylemleri sürdü-
receğiz. Son yabancı da bura-
dan gidinceye kadar sürdüre-
ceğiz.
Özel hastaneler yurtdışmdaki hastanelerle işbirliği içinde
'Kardeş hastane' sistemi uygul
GÜNDÜZ İMŞtR
Türkiye'deki özel hastaneler. dış ül-
kelerdeki tanınmış hastanelerle "kardeş
hastane" sistemi oluşturrnaya başladı-
lar. Kardeş hastane sistemiyle, ülkemiz-
deki özel hastaneler, Avrupa ve ABD'-
nin tanınmış hastaneleriyle tüp bebek.
kardiyoloji ve benzeri branşlarda işbirli-
ği gerçekleştiriyor ve dünya tıbbındaki
gehjmeleri yakından izliyorlar.
Ülkemizde "kardeş hastane " sistemı-
ni uygulayanlar arasında, International
Hospital, Londra'daki Medical Colle-
ge, ABD'deki Methodist ve The Cleve-
land Clinic Foundation birçok alanda
işbirliği yapıyor. İnternational Hospital
yetkilileri, kardeş hastanelerinden Hos-
pital Medical College ile öncefikle 'Tüp
Bebek Merkezi" konusunda çalışma
yürüttüklerini belirtiyorlar:
• Kardeş hastane sistemi uygulayan ülkemizdeki bazı özel
hastaneler, Avrupa ve ABD'nin tanınmış hastaneleriyle
birçok branşta birlikte çalışma programı uyguluyorlar.
"Bu hastaneyle yaptığımız işbirliği
sonucu tüp bebek ünitesinde çahşacak
ekip ve teknoloji konusunda ön do-
nanımızı yaptık. London Hospital Me-
dical College bize tüp bebek merkezi ha-
zırlığı ve eğitim aşamasmda destek
oldular."
International Hospital'ın bir başka
ilişkı içinde olduğu hastanede Metho-
dist. Bu hastanede görevli dünyaca ünlü
kalp.cerrahı Prof. Dr Michaei DeBakey
de İnternatonal Hospital'ın kuruluş
aşamasında gerek hastane gerekse de
kardiyoloji konulannda danışmanhk
görevi üstleniyor. Hastane aynca
ABD'deki The Cleveland Clinic Foun-
dation ile ortak bir çalışma yürütüyor.
Amerikan Bristol Hastanesi de Diag-
nostik Kardiyoloji merkeziyle ilgili ola-
rak The Methodist Hospital ile ortak
çahşmalar yürütüyor. Amerikan Bristol
Hastanesi yetkilileri söz konusu işbirliği
sayesinde hastanelerinde görevli 3 dok-
tor, 2 teknisyen ve bir hemşirenin özel
eğitim ve staj için Houston'a gönderildi-
ğini. iki doktorunda karşılık olarak 3,5
aylık bir eğitim ve staj programı için ül-
kemize geldiklerini belirterek çalışma-
lan şöyle özetlediler:
"Bir başka işbirliği de eğitim ve staj
programı içinde yapılmaktadır. Bu
çalışma da 1985 yılından beri The Met-
hodist Hospital, Houston ve Baylor
College of Medicine ile gerçekleştirdiği-
miz yıllık sempozyumlardır. Her gün
büyüyen sempozyum 8 vılda toplam
1000 katılımaya ulaştı. Bir başka çalış-
mamızda Tıp eğitiminin sürekliliğine
yönelik. 1989 yılında Hastanemiz tara-
fından Kaliforniya Üniversitesi. The
Methodist Hastanesi ve Baylor College
of Medicine ve Houston Hastanesi ile
üç yıl sürecek bir kolesterol 'lipid araş-
tırması başlatılmıştır. Bu araştırma pro-
jesi ölümlerin yüzde 37 'sinin kalple ilgili
olduğu türk toplumunun kolesterol -lı-
pid profilini belirlemede ve risk faktör-
İerini tanımlamada kullanılacak değerli
veriler sağlayacaktır."
İÜ Kardiyoloji Enstitüsü Vakfı'na
bağlı özel Florence Nightingale Hasta-
nesi'nin kardeş hastaneleri ise şöyle:
"İngiltere'deki St.Thomas Hastanesi.
Hollanda 'da Breda Klokerberg Hasta-
nesi. ABD'de Arizona Heart Institute.
Giessen ve Cleveland hastaneleri ."
Cinsel hastalıklarda hızlı tırmanış
Nataşalar
hastalık
saçıyor
CEMİL CİĞERİM
SAMSLN - Kuzey kom-
şulanmızdan gelen turist
sayısındaki aruşla birlikte cin-
se) hastahklar da hızlı bir
tırmanış gösterdi. Samsun,
Ordu. Gıresun, Trabzon, Rize
ve Artvin'in de bulunduğu 19
ilin AIDS konusunda pilot
bölge olarak belirlenmesiyle
prezervatif ithal eden firmalar
en iyi artışı Karadeniz Bölge-
si'nde yapmaya başladılar.
Amor, Beybi, Eros'un satış-
lannm Doğu Karadeniz'de ar-
tış göstermesinin salgın cinsel
hastalıklann
azalmasına yol
açması bekleni-
yor.
Nataşalar, 01-
galar. Helgalar.
Katerinalar Ka-
radeniz'e adeta
bir -Rus çıkar-
ması yapınca
Karadeniz Tek-
nik Üniversitesi
Tıp Fakültesi'ne
AIDS Doğru-
lama Merkezi
kurulması ka-
rarlaştınldı. Ka-
radeniz'de ilk
kez Trabzon'da
kurulacak
AİDS Doğrula-
ma Merkezi ne-
deniyle AIDS
şüpheli hastalar
artık bundan
böyle kesin tanı
için büyük kentlere gönderil-
meyecek. Bu merkez sayesin-
de zaman kaybı da ortadan
kalkarken. kontrole gelen kişi-
lere de en kısa zamanda kesin
sonuç verilecek. Yine Doğu
Karadeniz Bölgesi'ne hitap
edecek olan AIDS Savaşım
Derneği'ni kurma çalışmalan-
na da hız verild. Dernek, çagın
hastalığına karşı bölgede
amansız bir savaşım verecek.
Ülkemize giriş yapan hayat
kadınlan, Karadeniz Bölge-
si'nde kaldıklan süre içerisin-
de. dolar karşılığı Türk erkek-
leri ile cinsel ilişkiye girmeleri
sonucu belsoğukluğuna yaka-
lananlann sayısı da hızla arttı.
Bölgedeki sağhk müdürlükle-
rinin yetkilileri. "Bu tür ilişki-
Karadeniz
Teknik
Üniversitesı'nde
AIDS
Doğrulama
Merkezi
kurulması
kararlaştınldı.
Bu arada
prezervatif ithal
eden firmalar en
iyi satışı
Karadeniz
bölgesine
yapmaya
başladılar.
lerden kesinlikle kaçınıl-
malıdır. Kimse hastalığı gjzle-
mesin. Hastalığa yakalanan ne
kadar erken tedavi olursa so-
run ortadan kalkar. Ancak ge-
ciktirir ya da gizlerse frengiye
çevirir ki, bunun faturasını da
çok ağır öderler" diye konuşu-
yorlar.
Bölgede artış gösteren cinsel
hastalıklar nedeniyle serbest
olarak çalışan üroloji, cilt ve
zührevi hastalıklar uzmanlan
ile tıbbi tahlil laboratuvarelan
hasta akınına uğramaya de-
vam ediyorlar.
Sağlık müdürlüğü yetkilile-
ri, bel soğuklu-
ğu, frengi gibi
hastahklara ya-
kalananlann
devlete ait
sağlık kuru-
luşlanna baş-
vurmalannm
"takibi ve alın-
ması gereken
önlemler açı-
sından daha
sağlıklı" ola-
cağını söylü-
yorlar. Bu ara-
da bölgedeki il-
lerde de "fuhuş-
la mücadele ko-
miteleri" kurul-
du. Komiteler
halkı bu konu-
da uyarmaya
devam ediyor.
Karadeniz'e
gelen hayat ka-
dınlannın bu-
laşıcı hastalık saçması üzerina
AIDS ile Mücadele Derneği
Başkanı Prof. Dr. Melahat
Okuyan, Rus hayat kadınlan
yüzünden büyük bir tehJike ile
karşı karşıya bulunulduğunu
söyledi.
Prof. Dr. Okuyan, Rus ha-
yat kadınlannın AIDS tehlike-
si yaratüğmı, Rusya'da AIDS
konusunda hastane alt
yapısının bulunmaması nede-
niyle büyük bir salgırun bek-
lendiğini de ileri sürüyor.
AIDS ile Savaşım Derneği
Başkanı Prof. Dr. Enver Tali
Çetin de Türkiye'de çok sayı-
da AIDS hastası olduğunu
söyleyerek AIDS konusunda
geniş kapsamh bir eğitim pro-
jesi hazırladıklannı belirtiyor.
Erbaşı: BM ve UNESCO tavsiyeetti
'Kızamık aşısmda
paniğe gerek yok'
GÜNDÜZ İMŞİR
Sağlık Bakanlığı Temel Sağ-
lık Hizmetleri Genel Müdürü
Servet Erbaşı. İngiltere'de kul-
lanımına menenjit yapıyor ge-
rekçesiyle kısıtlama getirilen
kızamık-kabakulak ve kıza-
mıkçık karma aşılanyla ilgili
olarak Dünya Sağlık Teşki-
latı'na ön bilgi için başvurduk-
lannı açıkladı. Söz konusu
"Pluserix"ve " İmmravax" ad-
lı aşılann tüm dünyada Bırleş-
miş Milletler ve UNESCO
kanalıyla tavsiye cdıldığı için
yaygın bir şekilde kullanıldığı-
nı belirten Erbaşı. paniğe gerek
olmadığını vurguladı.
Temel Sağlık Hizmetleri Ge-
nel Müdürü Servet Erbaşı, ga-
zetemize yaptığı açıklamada,
Smithkiine Beecham tarafın-
dan üretilen" Pluserix aşışıyla"
Merieux tarafından üretilen"
İmmravax" adh aşılann. ülke-
mizde de Dünya Sağhk Ör-
gütü'nün başiattığı'Genişletil-
miş Bağjşıklama Programı'
içinde kullanıldığını belirterek
şunlan söyledi:
"Bu aşılar ülkemizde 1985 yı-
lından beri rutin bir şekilde
uygulanıyor. Bugüne kadar bu
aşılann yan etkileriyle ilgili
herhangi bir ihbar söz konusu
değildir. Bütû'n dünya ülkeleri
Alma-Ata'da kararlaştınlan
2000 yılında herkese sağhk he-
defı paralelinde bu aşılan yay-
gın bir şekilde kullanmakta ve
özellikle gelişmiş ülkelerde
yüzde 100'lere varan bir başan
elde etmektedir. Bizde de Tür-
kiye'nin coğrafı şartlan nede-
niyle henüz aynı başan elde
edilememekle birhkte yüzde 75
oranında bir başan sağlanmış-
tır.Erbaşı, tıpta öncelikler ku-
ramına dikkat çekerek kullana-
lan her ilaç ve aşıda önemli
olan gelişmenin yaygın bir kit-
lede başanya ulaşması olduğu-
nu belirterek sözlerini söyle
sürdürdü: "Ömeğin bu aşı mil-
yonda 2-3 kişinin çeşitli neden-
Ierle ölümüne dahi neden olsa
bu kaldınlmasını gerektirmez."