15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 17 EYLÜL1992 PERŞEMBE OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Rektörlîik Seçimlerive Üniversiteleriıniz Sadece rektör atanması ünıversıtelenn mevcut sorunlannı gıdermeye yetmez. Asıl tartışılması zorunlu olan nokta, ünıversitelerdekı sorunlann nereden kaynaklandığını açık ve seçik olarak gündeme getırerek bunlann gidenlmesı ıçın neler yapılabileceğini sergıleyıp yetkilileri buna inandırmaktır. Prof. Dr. KÂZIM TÜRKER A. Ü. Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Ünıversıtelenmızde kamuoyunu gunlerce çımlerde ızledıky g oyalayan lehte ve aleyhte pek çok göruşlenn sergılendığı bır tartışma ortamından sonra nıhayet rektor atamalan yapıldı Yasal çerçe- vede ılk basamağı unıversıte oğretım uyelen- nın seçımtyle belırlenen adaylar, YÖK aşama- sından sonra cumhurbaşkanının ıncelemesın- den de geçerek en sonunda behrlendıler ve çahşmalanna başladılar Bazı ünıversiteler- dekı ılk basamakta en fazla oy potansıyelı olan adaylann atanmamalan. seçmenlenn her gun tarüştıklan konu olarak guncellığını korumaya devam etmektedır Sıradan vatandaşımızın, hatta azımsanma- yacak sayıda oğretım elemanının, rektor se- çımlennden sonra ünıversıtelenmızde artık tartışılacak bır konu kalmadığı, her şeyın yo- luna gırdığı yanlış ızlenımı ıçınde olduğunu görüyonız Sadece rektor atanması unıversı- telenn mevcut sonınlannı gıdermeye yetmez Asıl tartışılması zorunlu olan nokta, unıversı- telerdekı sorunlann nereden kaynaklandığını açık ve seçık olarak gundeme getırerek bunla- nn gidenlmesı ıçın neler yapılabileceğini ser- gıleyıp yetkıhlen buna inandırmaktır Bılı- nun oğrenıldığı. oğretıldığı ve bılımın uretıldı- ğı bır kurumda mevcut sorunlann bu açıdan ele alınarak enıne boyuna ıncelenmesının, ıle- nde yapılması tasarlanan unıversıte reform yasasına önemlı katkılar sağlayacağından kımsenin kuşkusu olmasın Bızım ulus olarak kulturumuzden gelen ba- zı onemlı saplantılanmızı çok ıyı bılmemız gerekır Bunlan bıhnz, ama nedense bır turlu uygulamadan vazgeçemeyız Ömeğın son de- rece duygusahzdır, esası unutur aynntılarla (tefernıatla) uğraşınz, bınayı temelden değıl çatıdan başlayarak ınşa etme gayretı ıçıne gı- renz, göstenşı çok sevenz, toplumsal etkın- hkler bızım ıçın son derece onemhdır Tum bu gereksız saplantılanmızı, yapacağımız bır re- form gınşımınde unutabılırsek çok daha ba- şanlı olabıleceğımızden kımsenin kuşkusu olmasın Bu önenmız ünıversıteler ıçın de geçerlıdır Bunun en çarpıa orneğını, rektorluk atama- lannın ılk aşaması olan ünıversitelerdekı sc- ç e r d e ızedık Kışısel görûşum olarak ılk yanılgı, YÖK Yasası yurûrlukte ıken ve tasar- lanan unıversıte reform kanunu çıkanlıp yu- rurluğe gırmeden araya bır seçım ılkesının >asallaştınlıp uygulanması oldu Sonuç orta- dadır YÖK Yasası'na muhahf olanlar ve olmayanlar seçım sonuçlanndan kesınlıkle memnun olamamışlardır Konu seçım olunca ünıversitelerdekı aday adaylannın tutum ve davranışlan hıç de ıç açıcı ve doyunıcu olamamışür Bır kez yasal hukum olarak seçımlenn gızlı oylama ıle ya- pılması ılkesı akademık bır kurumun adına uygun düşemez göruşündeyım Madem kı unıversıtedır ve madem kı ozerklık, demokra- sı ve şeffaflıktan söz edıyoruz, neden ve kım- den çekmerek gızlı oylamaya gıdıyoruz Bır seçmenın, oy vermedığı bır kımsenın seçımı kazanır ve ılende rektör olup da kendısıne oy veren ve vermeyenlere farklı ışlem yapabılır endışesı kafasına yerlesmış ıse boylesı bır unı- versıtede cıddı sorunlar var demektır Bu donemde seçıme soyunmuş adaylann kam- panya yontemlen de son derece yanlıştı Bır adaym akademık etkınlığı nedır, hangı sosyal ya da fen bılımlennın hangı dalında kendını ıspatlamıştır ya da daha once hangı ıdan go- revde başanh olmuştur Tum bunlan bıl- mek bır seçmenın doğal hakkıdır, çünku buna göre oy kullanacaktır Kendı ünıversı- temde tek bır aday dışında, bunu yenne getı- ren başka bır aday adayı goremedım Batı ulkelennde herhangı bır görev ıçın, herhangı bır kuruma başvurular sırasında adaylar Cumculum Vıtae= özgeçmış dıye tanımla- nan ve tüm akademık yaşamoyküsunu ıçeren bır çızelgeyı oncelıkle gostermek zorundadır- lar Bu, özellıkle ünıversıteler ve tum akade- mık kurumlar ıçın ödun venlmeyen bır yon- temdır Yetkılılenn, seçımlennı yaparken dıkkate aldıklan en önemlı belge ışte bu çızel- gedır Ama yıllarca ülkemızde uygulanan ol- çut. Fıkret'ın tanımladığı "hasebıyet ve neş- bıyet" ılkesı olmuştur Bızım rektör aday adaylan arasında bılım- sel ve ıdan gorevlennın nıtelıklennı tayın ve tespıt edebılecek nesnel bır ölçüt bulmak, bazı adaylar ıçın oldukça guçtu Bazı adaylann ıse ortaya çıkmalannda dayandıklan en onemlı desteğın, sıyasal gucü yuksek bazı sıyasılenn yakın dostluk ve ahbaplık ılışkılenne dayan- dığını ne vazık kı ışıttık ve hatta bunlan ken- dılennden dınleyebıldık Bu durum otedenbe- n sadece ünıversıteler değıl, başka kurumlar- da da gorulen ve her nedense bır turlu \azge- çemedığımız ve yıne kulturumuzden gelen bır saplantımızdır Kanımca ünıversıteler bu se- çım donemınde cıddı bır sınav vermış, fakat pek çoğu başanh olamamışlardır Yaşamının hıç bır donemınde akademık gorevını hakkıy- la yenne geürememış, ıdan gorevlennde ba- şanlı olamamış bır kımsenin boyle bır gorev ıçın unıversıtelerce ada> olarak seçılmesı, bundan sonrakı onay kademelen ıçın seç- menler hakkında hıç de olumlu bır ımaj >a- ratmamıştır Konu son derece açıktır Bu seçım kampanvasnıda tanık olduğumuz baş- ka bır nokta da, aday adaylannın, tıpkı sıya- sılenn seçım meydanlanndakı gıbı, seçmenle- nne bol keseden odun vermelendır Eğer bır aday adayı böylesı bır gınşımıyle yukseleceğı- ne ınanıyor ve unıversıte oğretım uyelen de sırf buna dayanarak rektorunu seçme yonune gıdebılıyorsa, böylesı bır akademık kurumun nıtelığı hakkında kuşkuya kapılmamak ola- nak dışıdır Bu nedenledır kı, akademık yuk- seltılmelerde evrensel kurallara uymak zo- rundayız Ve yıne bu nedenledır kı seçımler bır bakıma ünıversıtelenn çok onemlı bır sı- navı olmuştur Daha oncesı seçımını yapmış bazı unıventelerde aday adayı olanlar arasın- da bu taban akademık koşullan yenne getıre- memış kımselenn en yüksek oyu aldıklannı ışıtıyor ve ınanmak ıstemıyoruz Bu durum- da, daha oncesı yavımladığımız bır yazımızda ünıversıtelenmızde bır "negaüf seleksıyon"- un geçerlılığınden ve bunun sakıncalanndan soz etmış olmamız bızı-haklı çıkarmaktadır (Cumhunyet, 30Hazıran l992.S> 2) Köklü iyileştirme gerek Tum bu durum ve davranışlar unıversıtele- nmızın addı bır reforma gereksınımı olduğu- nun beürgın ışaretlendır Bu reformun teme- lınde, gelışmış ulkelenn kesınlıkle ödun vermedıklen evrensel akademık olçutler ya- tar Bız bu evrensel olçutlen ışletemedığımız, başka bır deyışle, venlen hızmetın nıtelığmı cıddı bır şekılde değerlendıremedığımız ve uygulayamadığımız surece konuyu gundem- den çıkarmamız olanak dışıdır Hıç kuşku- nuz olmasın kı bugun yontem ne olursa oîsun rektörlük seçımlennden sonra aynı şeylen başka bakış açısından yıne tartışacağız, hıç kımseyı memnun edemeyeceğız Bu durumda kaybeden sadece unıversıtelenmızın ve do- laylı olarak ulkemızın geleceğı olacakür Kısa bır sure önce elımıze geçen yenı yasa değışıklı- ğı taslağında bılımsellığe, eğıtıme ve oğreüme ağırhk veren hıç bır hukme rastlamadık Unı- versıtelenn otokontrol sıstemı yasa taslağın- da >er almamıştır (1750 sayılı yasadakı 41 madde) Daha ılgıncı, 7547 sayılı yasada do- çentlık ve profesorluk yukselulmelennde goz onune alınan "uiuslararası yayıniar ve bu ya- yınlara atıfta bulunma" gıbı evrensel olçutler taslakta yer almamıştır Doçentlık tezı yenı- den uygulamaya konulmuştur Doçent ola- cak bır kışının yapacağı evrensel boyutlarda- kı çahşmalann tumden değerlendırılmesı en doğru yoldur Unıversıter yaşamımız suresın- ce "tez" dıye adlandınlan, yayımlanarak bı- lım dunyasının goruş ve eleştınsıne açılmamış çalışmaiann kaybolup gıttıklenne çok tanık olmuşuzdur İşte, kulturumuzden gelen bır ahşkanlıkla bına>ı çatıdan başlayarak ınşa edenz derken neyı kastetüğımızın bır orneğı budur Akademık tıtr almak unıversıtelerde son derece onemlı bır aşamadır Bunun bır bı- lım dalında tüm unıversıtelenmız ıçın mutla- ka standart olması gerekır Bu durumda doçentlık sınavlannın mutlaka merkezı ol- masında ünıversıtelenmızın geleceğı ıçın sayı- sız yarar vardır Nıtekım bır bılım dalı ıçın açılmış doçentlık sınavlannda değışık jun uyelennın kararlan son derece çelışkılı ol- maktadır Bazen hıç hak etmemış bır aday doçent olurken, bazen de bunun tersı gorul- mektedır Bu yasa taslağında eleştınlecek pek çok hukum vardır Kuşkusuz bunlar değışık kurum ve ozelhkle unıversıtelerde enıne bo- yuna tarüşılacaktır Ama hıç kuşku duymu- yorum kı yıne ağırhk bazı admınıstrasyonla ılgılı konulara venlecek, ama eğıtım, oğretım, araştırma gıbı ünıversıtelenn temel gorev len goz ardı edılecektır İnanılır gibi değil! Pek çok unıversıte oğreüm elemanı arasın- da kesınlıkle yanlış olduğuna ınandığım bır konu>u da burada vurgulamakta yarar var- dır Derler kı. bılım adamlığı ve ıdarecılık tamamen ayn konulardır Bır ıdarecı yüksek duzevde bılım adamı olmayabılır Ancak bılı- mın yucelığını ozumsemış ıse, yapacaklannı daıma bu açıdan değerlendınr Basından oğ- renebıldığımız kadan ıle bazı rektor adaylan- nın seçmenlenne verdıklen odunler arasında benzın ıstasyonu açmak, 5 yıldızlı otel vap- mak, alışvenş merkezı kurmak, doner serma- ye gelırlennı tıcan gınşımlerle arttırmak ve boylece unıversıte>e yararlı hızmet vermek ıddıasında bulunmaktadırlar Tum bu odun- len talıhsız bırer beyanat olarak düşunuyor ve ınanmak ıstemıyoruz Eğer yuksek oy ala- rak yukanda beyanlannı sıraladığımız kım- seler unıversıtelerde rektör ola#bıhrlerse 2OOO'lı yıllara Türkıye ünıversıtelen daha da genlemış olarak gıreceklerdır Bunun endışe- sını duymamak, şu anda ıçınde bulunduğu- muz ortamda olanak dışı gorulmektedır ARADABIR ŞAKİR BALKI Bosna'nın Kara YazgısıSarajevo (Saraybosna), Osmanlılar buraya 1386'da ayak basmışlar, Fatıh donemınde de tumden egemen ol- muşlardı Bu {once ılhak ve ışgal olayı) ıkı uçgen meydana getırmıştır bu topraklarda Osmanlı / Hırvat / Sırp Muslu- man / Katolık / Örtodoks Osmanlıların buradan gerı çe- kılmelerı 1877-78 Osmanlı-Rus savaşından sonra ve Ber- lın Antlaşması'yla başlamıştır Osmanlı buradan çekılmış- tır ama, kımı kalıtlar (mıras) bırakarak Islam dını ve bazı gelenekler Bosna'nın ve Boşnakların kara yazgısı ve tra- jedısı buradan kaynaklanmaktadır Bu dramatık gorunum, bır tur dın savaşıdır Çocukluğum duşsel dunyasında, annemın anlatılarında çokgeçerdı "Saraybosna sozcuğu 'Saraybosna, Saray- bosna ' Ne bıleyım, hep duşlerdım orayı Sankı orası bana gızemlı, buyulu ışıklı, gorkemlı bır saray gıbı gelırdı Dayım, 1910larda oraya gıtmış de camılerını, çarşılarını, ınsanlarını, guzellıklerını anneme anlatmış da Bızımkı- ler Turkıye ye gelırken, o da, Prızren'ın Globoçıca koyun- den kalkıp Saraybosna yakınlarında bır kasabaya ıskân olmuş Saraybosna, Vışegrad ve Travnık Alı Hoca ıle Papaz Nıkola, Napolyon un konsolosu Mosyo Davılle ıle Mehmet Husrev Paşa Anıka Yaşarken Irgat Sıman Sadrazam Sokullu, Drına Koprusu, Taşhan Kapıa soyleşılerı, Bos- na Hıkâyelerı ve Ivo Andrıç Acaba unlö yazar ivo, bu kanlı olayların olabıleceğını duşleyebılmış mıydı 7 Nerede kaldı Alı Hoca ıle Papaz Nıkola'nın "Kapıa" soyleşılerı? Bosna-Hersek'ın şıırsel dunyasının uzerınden bır soykırı- mı (katlıam) ruzgârı estı, ivo1 Nazı kampları kuruldu Yazar llya Ehrenburg, şu satırları karalamış Faşızm Sonrası Avrupa adlı kıtabında "Saraybosna'da mınare- lerle bır Domınıkan manastırı ve bır Yunan-Ortodoks kılı- sesı yan yana Bu ülkede farklı ruzgârlar esıyor, kımı do- ğudan kımı ıse batıdan, farklı farklı ıstılacılar geçmış bu top- rakların uzerınden, Almanlar halkı Almanlaştırmış, yenı- çerılerın ofkesı uzerlerınden esmış, Macarlar ezmış, eskı Venedık aslanı ıse ulkenın gelırınden aslan payını almış " Bu yorum, acaba Bosna-Hersek ın bır başka yuzunu mü betımlıyor? Yıne acaba, bu tarıhsel bırıkım, kınler ve bu aşırı olumcul olaylar, o gunlerın gunumuze yansıması mı MArkası 15. Sayfada Politik ve Ekonomik Bülten Yeni yerimize taşındık U T F E N N O T E D I N Politik ve Ekonomik Bülten Büyükdere Caddesi No : 81/16 80300 Mecidiyeköy - îstanbul Tel: 2675403 -2667506 Faks : 272 74 57 OZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 91.DÖNEMKAYITLARI DEVAM EDİYORI Hafta sonu-Hafta ıçı ve Akşam kursları devam edıyor Dershane ÜSKÜDAR 343 87 82-310 02 86 KOZYATAĞI 382 47 33 TARABYA 2«2 08 18 Kolej öğretmenınden İngılızce ders Tel: 326 16 70 (17 00'den sonra) Nufus cuzdanımı ve ehhyetımı kaybettım Hukumsuzdur. SERAP PAMUCAK Apron termınal gırış kartımı kaybettım Hukumsuzdur OSMAN KA YAGÜNDÜZ PENCERE Hamanu3İr gazetede çarpıcı bır başlık Sultanhamamlı 'nın suyu ısındı " Kım Sultanhamamlı'? Cavıt Çağlar' Başlıkta Çağlar'ı azımsamak ısteyen bır anlam yuklu1 Devlet Bakanı TUSİAD'a çatınca, basınımız seferber oldu; Demırel'ın yar-ı vefakâr'ını çığ çığ yıyecekler Babıâlı'ye maşallah1 . 12 Eylul den bu yana olağanustu para patlamasıyla der>- gelerı bozulan toplumda, ışadamlarımızı sınıflara ayırma- ya calışıyoruz, ama, bu çabanın kıymet-ı harbıyesı var mı>. Işadamı tarıhsel gelışımın bır aşamasında ortaya çık- mıştır arıstokrasının dışında bır oluşumdur bu, tıcarete, bankacılığa, sanayıcılığe dayanan burjuva sınıfı, Batı'da palazlandıktan sonra gelın alıp damat vererek arıstokra- sıyle -sozde asıl sınıf- evlılıkler yapmıştır, ama Turkıye'de ' soylu da yok Duk kont baron, lord gıbı unvanlarla kuşaktan kuşağa aktarılan soyluluğun çağımızda ancak karıkaturu kaldı Bı- lınçsız emekçı katmanlarıyla kuçuk burjuva kesımıne bın- bır gece masalları gıbı sunulan prens, prenses, duşes, barones oykulerı gerı zekâlı takımını oyalayıp uyutmak ıçın pazarlamadır ' Amerıkalı ışadamı York Duşesı'nın ayak başparmağmı emerek cınsel doyuma ulaşmış' ya da Monaco Prensesı, eskıden koruması olan herıften gebe kalmış turunden gazete haberlerıyle maskaralık surup gıdıyor Batı dakılıse vardı Yıne var Kılıse toprakları elınde tutan feodallenn sıyasal ıdeolo- jısını halka yutturan kurumdu O zamanlar -bılgısayar ıcat edılmedığınden-halkkılısedefışlenıyordu Her yenı doğan Hırıstıyan bebeğı papaz vaftız eder, adını kutuğe yazardı. Batı da yazılı kultur Doğu'dan çok once hayata geçırıldı Hem kayıt kuyut olmasa, kım duk, kım kont, kım duşes, kım hısım akraba taallukat nereden bıleceksın? Duzen enın- de sonunda mala mulke dayandığı ıçın, soyluların kutuğu ınceden ınceye saptanmalı, değıl mı/ > Ulke topraklarını elınde tutup koylulerı kole gıbı çalıştıran lord, duk, kont, baron gıbı adamlar dupeduztoprakağalarıdır Başlangıç- ta ılkel yaşam bıçımlerı varken, zengınleşıp şatolarında keyıf surdukçe, yontuldular, ınceldıler, merkezı krallıklar surecınde guçlu 'arıstokrat sınıf\ oluşturdular, gorgu kul- tur muzık, resım gıbı yaşamı guzelleştıren olanakların ımbığınden geçerek, kuşaktan kuşağa zengınlıklerını ak- tardılar, ama, burjuva devrımıyle alaşağı edıldıler Sanayı devrımının onde gelen gırışımcılerı, sıyasal ıktı- dara el koymuştu Anadolu da boyle bır geçmış var m ı ' Yok canım, bızde topraklar devletındı, yazılı kulture sırtı- mızı dönduğumuzden, camıde kayıt kuyut yok, çoğunluk dedesınden oncesını bılmez, şecere mecere hak getıre 1 Ne kontumuz var ne lordumuz, ne kontesımız, ne de baro- nesımız 1 Kadın dedığın eksık etek değıl mı 1 Cumhunyet donemı başlarken Anadolu nun koylusu Musluman, tuc- carı ve zenaatkârı da Hırıstıyan' Bankacılık, sanayıcılık, gırışımcılık, ışadamlığı, cumhurıyet devrımınden sonra başladı Arıstokrası şoyle dursun, burjuvamız bıle yoktu kı bu da ayıplanacak bır şey değıl • işadamlarımız arasında ayrım yaparsak, kımı Sultanha- mamlı kımı de Aynalıhamamlı, ne fark eder? Cağımız ınsanı ıster zengın olsun, ıster yoksul, kultur- den bılımden, sanattan ne kadar nasıplenıyorsa, o oranda guzel yasamasını bılen kışıdır Gensı fasafıso Kımse kımseye hava atmasın' Şunun şurasında kırk kı- şıyız, bırbırımızı bılırız 21'ıncı yuzyıla 8 kala, dunyanın çoktan aştığı değer yargılarıyla şışınmek ıçın Kapalıçarşı- dan eskı paşaların fotoğraflarını satın alıp evlerının duvar- larma asmak enayılığıne sapan gorgusuzluk, ınsanları soylu yapmaz, gulunc yapar SATILIK KELEPtR İŞYERİ ZeMirbumu Kapalıspor Salonu karşısında. dencı, konfek- sıvoncu penyecı ıplıkçı ve toptan gıdacılara 525 m 2 1 sınıf m'ağaza-ışyen m 2 'sı 1 600 000 TL Td: 221 42 77-221 29 77 "Yanıun Dünyası Için Eğitim"rM w II. in,U^ARARASI EGITIM ve OKUL FUARIABD-AVRUPA OKULLARI ve AVRUPATJA AMERIKAN OKULLARI Her duzeyde, her konuda seçkın okullann yetkilılen aynntıh bılgı sunacaklar; kayıt ve bun konulannda sorulannıza cevap verecekler . "SIZE OZEL" BIR EĞIT1MIÇ1N, 'OZEL" BIR 1MKAN' RIARA KAVLAM OKUUM: RICHMOND COLLEGBİNGİTERE. • PARSONS SCHOOL OF DESIG^PARİS- UNIVERSfTY OF SOUTHERN EUROP&MONACO -AMERICAN UNIVERSITY OF PARIS'FRANSA- MANCHESTER PaYTECHNIC/lNGİTERE • ANNENBERG SCHCXX FOR COMMUNICATONABD- DIAVO^İSVİÇRE • BRILLANTMONT/ISVİÇRE • AMERICAN UNIVERSrTY/BULGARIA • HEARTOFTHEHILLS/ABO- WEBSTER UNIVERSrTY/ISVlÇRE • X)HNSON AND VVALES/ABD •HOSTA-OTaClÜK/lSVlÇRE PAMEL VE KONFEMNS PROGRAH: 18 EYUH SAAT1400 SÛREYYA ERSOY/FULBRK3HT KOMföYONU ABCde EörDM OLANAKLARI 19 EYLUL SAAT 16 00 UNIVERSrTY OF SOOTHERN EUROPE OKUL PREZANTASYONU 20 EYLUL SAAT H 00 WEBSTER UNIVERSrTY AVRUPA da AMERİH/N EÛITİMİ 20 EYLÛL SAAT 16«) HOSTA AVRUPA'da OTaClLlK EûmMl VB OKUL PRE2ANTASYONU 18-19-20 EYLÜL-Saat 10:30/20:00 arası THE MARMARA OTELİ-ORIENT ve TOROS SALONLARI-TAKSİM 3 FUAR, HAZIRAN 1993 da YAPILACAKTIR' Ayrıntılı bılgı ve organızasyort Panajans Communıcaöon and Research Uti Tel 279 88 51-52 Fax 264 62 62 GİRtŞ SERBESTTİR H. INTERNATIONAL EDUCATION and SCHOOL FAIR ™ "Education for Tomorrow's World" tNGtLtZCE'yi 8 ayda konuşun sizi Amerikab dostlsmmızla tanıştmdım. Bahariye Cad. 62/3 349 59 38 8482 nolu basın kartımı kaybettım Hukumsuzdur KÜRŞATGÜZEY sayılı san basın kartı- mı jıtırdım Hukümsuzdur F Ipek Çahşlar PL\STIK DERNEGI a+A TUY&P TUM FUAf?CILIK YAPIM A Ş 2.İSTA BUL SANAT FUARIAKBANK SANAT GALERİLERI ALKENT ACTUEL ART ALMELEK SANAT GALERBİ ARKEON SANAT GALERBİ GALERI ARTKT GALERI BALDEM GALERI BARAZ BAŞAK SANAT GALERISİ BEYOĞLU SANAT BILIM SANAT GALERSf CUMALI SANAT GALERBİ ÇANAKKALE SERAMIK SANAT GALERBİ GALERI ÇERÇEVE DADYADOS-T SANAT GALERBİ GALERI DAM EMLAK BANKASI SANAT GALERBİ EXCLUSIVE SANAT MERKEZI FALEZ SANAT GALERBİ FY ART GALLERY GARANTI SANAT GALERBİ HELIKON LTD HOBI SANAT GALERBİ IMGE SANAT EV1 ISTASYON SANAT EVI KARE SANAT GALERİSİ GALERI Mİ-GE MINYATUR SANAT GALERBİ MUTLU SANAT ODASI GALERI NEV NOKTA SANAT MERKEZI GALERİ PAGO PALET SANAT GALERBİ RAMKO SANAT GALERKI ROMANS SANAT GALERBİ GALERI SANAT YAPIM SEVIMCE SANAT GALERBİ SIYAH BEYAZ SANAT GALERBİ TEKEL SANAT GALERBİ TEM SANAT GALERBİ TEŞVIKIYE SANAT GALERBİ URART SANAT GALERBİ VAtCKO SANAT GALERILERI YAP1 KREDI KAZIM TAŞKENT SANAT GALERBİ YAŞAR EĞITIM VE KULTUR VAKFI SANAT GALERBİ AKADEMILILER BILGE YAYINCfLIK GALERI KAŞ ÖZKARDEŞ EĞITIM HIZMETLERI GALERI PAGO-ÇERÇEVE SATIBAT A Ş ' TOTAL AYDINLATMA TUALSAN ANONS PLASTIK SANATLAR BULTENI ANTIK DEKOR ARKITEKT ARREDAMENTO DEKORASYON HURRIYET GÖSTERI DERGBI MILLIYET SANAT DERGISİ MIMARLIK DEKORASYON DERGİSİ SANAT ÇEVRESI SANAT DUNYAMIZ TASARIM DERGİSİ TURKIYE DE SANAT VIZYON DEKORASYON YAPI DERGİSJ 18-27 EYLÜL'92/TÜYAP İSTANBUL SERGİ S AR A Yl /TEPEB AŞI Z I Y A R E T S A A T L E R İ : 1 8 E Y L Ü L ö G R E N C I , Ö G R E T M E N V E Ö Ğ R E T İ M U Y E L E R İ S A A T K İ M L İ K L E R İ N 0 0 - 1 7 . 0 0 G Ö S T E R E R E K 1 9 - 2 7 E Y L Ü L S A A T : I I F U A R I U C R E T S İ Z O L A R A K Z İ Y A R E T 0 0 - 2 0 . 0 0 E D E B İ L İ R L E R
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle