Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 17 EYLÜL1992 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
Rektörlîik Seçimlerive
Üniversiteleriıniz
Sadece rektör atanması ünıversıtelenn mevcut sorunlannı gıdermeye
yetmez. Asıl tartışılması zorunlu olan nokta, ünıversitelerdekı sorunlann
nereden kaynaklandığını açık ve seçik olarak gündeme getırerek bunlann
gidenlmesı ıçın neler yapılabileceğini sergıleyıp yetkilileri buna
inandırmaktır.
Prof. Dr. KÂZIM TÜRKER A. Ü. Tıp Fakültesi Farmakoloji
Anabilim Dalı Başkanı
Ünıversıtelenmızde kamuoyunu gunlerce çımlerde ızledıky g
oyalayan lehte ve aleyhte pek çok göruşlenn
sergılendığı bır tartışma ortamından sonra
nıhayet rektor atamalan yapıldı Yasal çerçe-
vede ılk basamağı unıversıte oğretım uyelen-
nın seçımtyle belırlenen adaylar, YÖK aşama-
sından sonra cumhurbaşkanının ıncelemesın-
den de geçerek en sonunda behrlendıler ve
çahşmalanna başladılar Bazı ünıversiteler-
dekı ılk basamakta en fazla oy potansıyelı
olan adaylann atanmamalan. seçmenlenn
her gun tarüştıklan konu olarak guncellığını
korumaya devam etmektedır
Sıradan vatandaşımızın, hatta azımsanma-
yacak sayıda oğretım elemanının, rektor se-
çımlennden sonra ünıversıtelenmızde artık
tartışılacak bır konu kalmadığı, her şeyın yo-
luna gırdığı yanlış ızlenımı ıçınde olduğunu
görüyonız Sadece rektor atanması unıversı-
telenn mevcut sonınlannı gıdermeye yetmez
Asıl tartışılması zorunlu olan nokta, unıversı-
telerdekı sorunlann nereden kaynaklandığını
açık ve seçık olarak gundeme getırerek bunla-
nn gidenlmesı ıçın neler yapılabileceğini ser-
gıleyıp yetkıhlen buna inandırmaktır Bılı-
nun oğrenıldığı. oğretıldığı ve bılımın uretıldı-
ğı bır kurumda mevcut sorunlann bu açıdan
ele alınarak enıne boyuna ıncelenmesının, ıle-
nde yapılması tasarlanan unıversıte reform
yasasına önemlı katkılar sağlayacağından
kımsenin kuşkusu olmasın
Bızım ulus olarak kulturumuzden gelen ba-
zı onemlı saplantılanmızı çok ıyı bılmemız
gerekır Bunlan bıhnz, ama nedense bır turlu
uygulamadan vazgeçemeyız Ömeğın son de-
rece duygusahzdır, esası unutur aynntılarla
(tefernıatla) uğraşınz, bınayı temelden değıl
çatıdan başlayarak ınşa etme gayretı ıçıne gı-
renz, göstenşı çok sevenz, toplumsal etkın-
hkler bızım ıçın son derece onemhdır Tum bu
gereksız saplantılanmızı, yapacağımız bır re-
form gınşımınde unutabılırsek çok daha ba-
şanlı olabıleceğımızden kımsenin kuşkusu
olmasın
Bu önenmız ünıversıteler ıçın de geçerlıdır
Bunun en çarpıa orneğını, rektorluk atama-
lannın ılk aşaması olan ünıversitelerdekı sc-
ç e r d e ızedık Kışısel görûşum olarak ılk
yanılgı, YÖK Yasası yurûrlukte ıken ve tasar-
lanan unıversıte reform kanunu çıkanlıp yu-
rurluğe gırmeden araya bır seçım ılkesının
>asallaştınlıp uygulanması oldu Sonuç orta-
dadır YÖK Yasası'na muhahf olanlar ve
olmayanlar seçım sonuçlanndan kesınlıkle
memnun olamamışlardır
Konu seçım olunca ünıversitelerdekı aday
adaylannın tutum ve davranışlan hıç de ıç
açıcı ve doyunıcu olamamışür Bır kez yasal
hukum olarak seçımlenn gızlı oylama ıle ya-
pılması ılkesı akademık bır kurumun adına
uygun düşemez göruşündeyım Madem kı
unıversıtedır ve madem kı ozerklık, demokra-
sı ve şeffaflıktan söz edıyoruz, neden ve kım-
den çekmerek gızlı oylamaya gıdıyoruz Bır
seçmenın, oy vermedığı bır kımsenın seçımı
kazanır ve ılende rektör olup da kendısıne oy
veren ve vermeyenlere farklı ışlem yapabılır
endışesı kafasına yerlesmış ıse boylesı bır unı-
versıtede cıddı sorunlar var demektır Bu
donemde seçıme soyunmuş adaylann kam-
panya yontemlen de son derece yanlıştı Bır
adaym akademık etkınlığı nedır, hangı sosyal
ya da fen bılımlennın hangı dalında kendını
ıspatlamıştır ya da daha once hangı ıdan go-
revde başanh olmuştur Tum bunlan bıl-
mek bır seçmenın doğal hakkıdır, çünku
buna göre oy kullanacaktır Kendı ünıversı-
temde tek bır aday dışında, bunu yenne getı-
ren başka bır aday adayı goremedım Batı
ulkelennde herhangı bır görev ıçın, herhangı
bır kuruma başvurular sırasında adaylar
Cumculum Vıtae= özgeçmış dıye tanımla-
nan ve tüm akademık yaşamoyküsunu ıçeren
bır çızelgeyı oncelıkle gostermek zorundadır-
lar Bu, özellıkle ünıversıteler ve tum akade-
mık kurumlar ıçın ödun venlmeyen bır yon-
temdır Yetkılılenn, seçımlennı yaparken
dıkkate aldıklan en önemlı belge ışte bu çızel-
gedır Ama yıllarca ülkemızde uygulanan ol-
çut. Fıkret'ın tanımladığı "hasebıyet ve neş-
bıyet" ılkesı olmuştur
Bızım rektör aday adaylan arasında bılım-
sel ve ıdan gorevlennın nıtelıklennı tayın ve
tespıt edebılecek nesnel bır ölçüt bulmak, bazı
adaylar ıçın oldukça guçtu Bazı adaylann ıse
ortaya çıkmalannda dayandıklan en onemlı
desteğın, sıyasal gucü yuksek bazı sıyasılenn
yakın dostluk ve ahbaplık ılışkılenne dayan-
dığını ne vazık kı ışıttık ve hatta bunlan ken-
dılennden dınleyebıldık Bu durum otedenbe-
n sadece ünıversıteler değıl, başka kurumlar-
da da gorulen ve her nedense bır turlu \azge-
çemedığımız ve yıne kulturumuzden gelen bır
saplantımızdır Kanımca ünıversıteler bu se-
çım donemınde cıddı bır sınav vermış, fakat
pek çoğu başanh olamamışlardır Yaşamının
hıç bır donemınde akademık gorevını hakkıy-
la yenne geürememış, ıdan gorevlennde ba-
şanlı olamamış bır kımsenin boyle bır gorev
ıçın unıversıtelerce ada> olarak seçılmesı,
bundan sonrakı onay kademelen ıçın seç-
menler hakkında hıç de olumlu bır ımaj >a-
ratmamıştır Konu son derece açıktır Bu
seçım kampanvasnıda tanık olduğumuz baş-
ka bır nokta da, aday adaylannın, tıpkı sıya-
sılenn seçım meydanlanndakı gıbı, seçmenle-
nne bol keseden odun vermelendır Eğer bır
aday adayı böylesı bır gınşımıyle yukseleceğı-
ne ınanıyor ve unıversıte oğretım uyelen de
sırf buna dayanarak rektorunu seçme yonune
gıdebılıyorsa, böylesı bır akademık kurumun
nıtelığı hakkında kuşkuya kapılmamak ola-
nak dışıdır Bu nedenledır kı, akademık yuk-
seltılmelerde evrensel kurallara uymak zo-
rundayız Ve yıne bu nedenledır kı seçımler
bır bakıma ünıversıtelenn çok onemlı bır sı-
navı olmuştur Daha oncesı seçımını yapmış
bazı unıventelerde aday adayı olanlar arasın-
da bu taban akademık koşullan yenne getıre-
memış kımselenn en yüksek oyu aldıklannı
ışıtıyor ve ınanmak ıstemıyoruz Bu durum-
da, daha oncesı yavımladığımız bır yazımızda
ünıversıtelenmızde bır "negaüf seleksıyon"-
un geçerlılığınden ve bunun sakıncalanndan
soz etmış olmamız bızı-haklı çıkarmaktadır
(Cumhunyet, 30Hazıran l992.S> 2)
Köklü iyileştirme gerek
Tum bu durum ve davranışlar unıversıtele-
nmızın addı bır reforma gereksınımı olduğu-
nun beürgın ışaretlendır Bu reformun teme-
lınde, gelışmış ulkelenn kesınlıkle ödun
vermedıklen evrensel akademık olçutler ya-
tar Bız bu evrensel olçutlen ışletemedığımız,
başka bır deyışle, venlen hızmetın nıtelığmı
cıddı bır şekılde değerlendıremedığımız ve
uygulayamadığımız surece konuyu gundem-
den çıkarmamız olanak dışıdır Hıç kuşku-
nuz olmasın kı bugun yontem ne olursa oîsun
rektörlük seçımlennden sonra aynı şeylen
başka bakış açısından yıne tartışacağız, hıç
kımseyı memnun edemeyeceğız Bu durumda
kaybeden sadece unıversıtelenmızın ve do-
laylı olarak ulkemızın geleceğı olacakür Kısa
bır sure önce elımıze geçen yenı yasa değışıklı-
ğı taslağında bılımsellığe, eğıtıme ve oğreüme
ağırhk veren hıç bır hukme rastlamadık Unı-
versıtelenn otokontrol sıstemı yasa taslağın-
da >er almamıştır (1750 sayılı yasadakı 41
madde) Daha ılgıncı, 7547 sayılı yasada do-
çentlık ve profesorluk yukselulmelennde goz
onune alınan "uiuslararası yayıniar ve bu ya-
yınlara atıfta bulunma" gıbı evrensel olçutler
taslakta yer almamıştır Doçentlık tezı yenı-
den uygulamaya konulmuştur Doçent ola-
cak bır kışının yapacağı evrensel boyutlarda-
kı çahşmalann tumden değerlendırılmesı en
doğru yoldur Unıversıter yaşamımız suresın-
ce "tez" dıye adlandınlan, yayımlanarak bı-
lım dunyasının goruş ve eleştınsıne açılmamış
çalışmaiann kaybolup gıttıklenne çok tanık
olmuşuzdur İşte, kulturumuzden gelen bır
ahşkanlıkla bına>ı çatıdan başlayarak ınşa
edenz derken neyı kastetüğımızın bır orneğı
budur Akademık tıtr almak unıversıtelerde
son derece onemlı bır aşamadır Bunun bır bı-
lım dalında tüm unıversıtelenmız ıçın mutla-
ka standart olması gerekır Bu durumda
doçentlık sınavlannın mutlaka merkezı ol-
masında ünıversıtelenmızın geleceğı ıçın sayı-
sız yarar vardır Nıtekım bır bılım dalı ıçın
açılmış doçentlık sınavlannda değışık jun
uyelennın kararlan son derece çelışkılı ol-
maktadır Bazen hıç hak etmemış bır aday
doçent olurken, bazen de bunun tersı gorul-
mektedır Bu yasa taslağında eleştınlecek pek
çok hukum vardır Kuşkusuz bunlar değışık
kurum ve ozelhkle unıversıtelerde enıne bo-
yuna tarüşılacaktır Ama hıç kuşku duymu-
yorum kı yıne ağırhk bazı admınıstrasyonla
ılgılı konulara venlecek, ama eğıtım, oğretım,
araştırma gıbı ünıversıtelenn temel gorev len
goz ardı edılecektır
İnanılır gibi değil!
Pek çok unıversıte oğreüm elemanı arasın-
da kesınlıkle yanlış olduğuna ınandığım bır
konu>u da burada vurgulamakta yarar var-
dır Derler kı. bılım adamlığı ve ıdarecılık
tamamen ayn konulardır Bır ıdarecı yüksek
duzevde bılım adamı olmayabılır Ancak bılı-
mın yucelığını ozumsemış ıse, yapacaklannı
daıma bu açıdan değerlendınr Basından oğ-
renebıldığımız kadan ıle bazı rektor adaylan-
nın seçmenlenne verdıklen odunler arasında
benzın ıstasyonu açmak, 5 yıldızlı otel vap-
mak, alışvenş merkezı kurmak, doner serma-
ye gelırlennı tıcan gınşımlerle arttırmak ve
boylece unıversıte>e yararlı hızmet vermek
ıddıasında bulunmaktadırlar Tum bu odun-
len talıhsız bırer beyanat olarak düşunuyor
ve ınanmak ıstemıyoruz Eğer yuksek oy ala-
rak yukanda beyanlannı sıraladığımız kım-
seler unıversıtelerde rektör ola#bıhrlerse
2OOO'lı yıllara Türkıye ünıversıtelen daha da
genlemış olarak gıreceklerdır Bunun endışe-
sını duymamak, şu anda ıçınde bulunduğu-
muz ortamda olanak dışı gorulmektedır
ARADABIR
ŞAKİR BALKI
Bosna'nın Kara YazgısıSarajevo (Saraybosna), Osmanlılar buraya 1386'da
ayak basmışlar, Fatıh donemınde de tumden egemen ol-
muşlardı Bu {once ılhak ve ışgal olayı) ıkı uçgen meydana
getırmıştır bu topraklarda Osmanlı / Hırvat / Sırp Muslu-
man / Katolık / Örtodoks Osmanlıların buradan gerı çe-
kılmelerı 1877-78 Osmanlı-Rus savaşından sonra ve Ber-
lın Antlaşması'yla başlamıştır Osmanlı buradan çekılmış-
tır ama, kımı kalıtlar (mıras) bırakarak Islam dını ve bazı
gelenekler Bosna'nın ve Boşnakların kara yazgısı ve tra-
jedısı buradan kaynaklanmaktadır Bu dramatık gorunum,
bır tur dın savaşıdır
Çocukluğum duşsel dunyasında, annemın anlatılarında
çokgeçerdı "Saraybosna sozcuğu 'Saraybosna, Saray-
bosna ' Ne bıleyım, hep duşlerdım orayı Sankı orası
bana gızemlı, buyulu ışıklı, gorkemlı bır saray gıbı gelırdı
Dayım, 1910larda oraya gıtmış de camılerını, çarşılarını,
ınsanlarını, guzellıklerını anneme anlatmış da Bızımkı-
ler Turkıye ye gelırken, o da, Prızren'ın Globoçıca koyun-
den kalkıp Saraybosna yakınlarında bır kasabaya ıskân
olmuş
Saraybosna, Vışegrad ve Travnık Alı Hoca ıle Papaz
Nıkola, Napolyon un konsolosu Mosyo Davılle ıle Mehmet
Husrev Paşa Anıka Yaşarken Irgat Sıman Sadrazam
Sokullu, Drına Koprusu, Taşhan Kapıa soyleşılerı, Bos-
na Hıkâyelerı ve Ivo Andrıç Acaba unlö yazar ivo, bu
kanlı olayların olabıleceğını duşleyebılmış mıydı
7
Nerede
kaldı Alı Hoca ıle Papaz Nıkola'nın "Kapıa" soyleşılerı?
Bosna-Hersek'ın şıırsel dunyasının uzerınden bır soykırı-
mı (katlıam) ruzgârı estı, ivo1
Nazı kampları kuruldu
Yazar llya Ehrenburg, şu satırları karalamış Faşızm
Sonrası Avrupa adlı kıtabında "Saraybosna'da mınare-
lerle bır Domınıkan manastırı ve bır Yunan-Ortodoks kılı-
sesı yan yana Bu ülkede farklı ruzgârlar esıyor, kımı do-
ğudan kımı ıse batıdan, farklı farklı ıstılacılar geçmış bu top-
rakların uzerınden, Almanlar halkı Almanlaştırmış, yenı-
çerılerın ofkesı uzerlerınden esmış, Macarlar ezmış, eskı
Venedık aslanı ıse ulkenın gelırınden aslan payını almış "
Bu yorum, acaba Bosna-Hersek ın bır başka yuzunu mü
betımlıyor? Yıne acaba, bu tarıhsel bırıkım, kınler ve bu
aşırı olumcul olaylar, o gunlerın gunumuze yansıması mı
MArkası 15. Sayfada
Politik ve
Ekonomik Bülten
Yeni yerimize
taşındık
U T F E N N O T E D I N
Politik ve Ekonomik Bülten
Büyükdere Caddesi No : 81/16 80300
Mecidiyeköy - îstanbul
Tel: 2675403 -2667506
Faks : 272 74 57
OZEL BORA
SÜRÜCÜ KURSU
91.DÖNEMKAYITLARI
DEVAM EDİYORI
Hafta sonu-Hafta ıçı ve
Akşam kursları devam edıyor
Dershane
ÜSKÜDAR 343 87 82-310 02 86
KOZYATAĞI 382 47 33
TARABYA 2«2 08 18
Kolej öğretmenınden
İngılızce ders
Tel: 326 16 70
(17 00'den sonra)
Nufus cuzdanımı ve
ehhyetımı kaybettım
Hukumsuzdur.
SERAP PAMUCAK
Apron termınal gırış kartımı
kaybettım Hukumsuzdur
OSMAN KA YAGÜNDÜZ
PENCERE
Hamanu3İr gazetede çarpıcı bır başlık
Sultanhamamlı 'nın suyu ısındı "
Kım Sultanhamamlı'?
Cavıt Çağlar'
Başlıkta Çağlar'ı azımsamak ısteyen bır anlam yuklu1
Devlet Bakanı TUSİAD'a çatınca, basınımız seferber oldu;
Demırel'ın yar-ı vefakâr'ını çığ çığ yıyecekler
Babıâlı'ye maşallah1
.
12 Eylul den bu yana olağanustu para patlamasıyla der>-
gelerı bozulan toplumda, ışadamlarımızı sınıflara ayırma-
ya calışıyoruz, ama, bu çabanın kıymet-ı harbıyesı var mı>.
Işadamı tarıhsel gelışımın bır aşamasında ortaya çık-
mıştır arıstokrasının dışında bır oluşumdur bu, tıcarete,
bankacılığa, sanayıcılığe dayanan burjuva sınıfı, Batı'da
palazlandıktan sonra gelın alıp damat vererek arıstokra-
sıyle -sozde asıl sınıf- evlılıkler yapmıştır, ama Turkıye'de
' soylu da yok
Duk kont baron, lord gıbı unvanlarla kuşaktan kuşağa
aktarılan soyluluğun çağımızda ancak karıkaturu kaldı Bı-
lınçsız emekçı katmanlarıyla kuçuk burjuva kesımıne bın-
bır gece masalları gıbı sunulan prens, prenses, duşes,
barones oykulerı gerı zekâlı takımını oyalayıp uyutmak
ıçın pazarlamadır ' Amerıkalı ışadamı York Duşesı'nın
ayak başparmağmı emerek cınsel doyuma ulaşmış' ya da
Monaco Prensesı, eskıden koruması olan herıften gebe
kalmış turunden gazete haberlerıyle maskaralık surup
gıdıyor
Batı dakılıse vardı
Yıne var
Kılıse toprakları elınde tutan feodallenn sıyasal ıdeolo-
jısını halka yutturan kurumdu O zamanlar -bılgısayar ıcat
edılmedığınden-halkkılısedefışlenıyordu Her yenı doğan
Hırıstıyan bebeğı papaz vaftız eder, adını kutuğe yazardı.
Batı da yazılı kultur Doğu'dan çok once hayata geçırıldı
Hem kayıt kuyut olmasa, kım duk, kım kont, kım duşes, kım
hısım akraba taallukat nereden bıleceksın? Duzen enın-
de sonunda mala mulke dayandığı ıçın, soyluların kutuğu
ınceden ınceye saptanmalı, değıl mı/
> Ulke topraklarını
elınde tutup koylulerı kole gıbı çalıştıran lord, duk, kont,
baron gıbı adamlar dupeduztoprakağalarıdır Başlangıç-
ta ılkel yaşam bıçımlerı varken, zengınleşıp şatolarında
keyıf surdukçe, yontuldular, ınceldıler, merkezı krallıklar
surecınde guçlu 'arıstokrat sınıf\ oluşturdular, gorgu kul-
tur muzık, resım gıbı yaşamı guzelleştıren olanakların
ımbığınden geçerek, kuşaktan kuşağa zengınlıklerını ak-
tardılar, ama, burjuva devrımıyle alaşağı edıldıler
Sanayı devrımının onde gelen gırışımcılerı, sıyasal ıktı-
dara el koymuştu
Anadolu da boyle bır geçmış var m ı '
Yok canım, bızde topraklar devletındı, yazılı kulture sırtı-
mızı dönduğumuzden, camıde kayıt kuyut yok, çoğunluk
dedesınden oncesını bılmez, şecere mecere hak getıre
1
Ne kontumuz var ne lordumuz, ne kontesımız, ne de baro-
nesımız
1
Kadın dedığın eksık etek değıl mı
1
Cumhunyet
donemı başlarken Anadolu nun koylusu Musluman, tuc-
carı ve zenaatkârı da Hırıstıyan' Bankacılık, sanayıcılık,
gırışımcılık, ışadamlığı, cumhurıyet devrımınden sonra
başladı
Arıstokrası şoyle dursun, burjuvamız bıle yoktu kı bu da
ayıplanacak bır şey değıl
•
işadamlarımız arasında ayrım yaparsak, kımı Sultanha-
mamlı kımı de Aynalıhamamlı, ne fark eder?
Cağımız ınsanı ıster zengın olsun, ıster yoksul, kultur-
den bılımden, sanattan ne kadar nasıplenıyorsa, o oranda
guzel yasamasını bılen kışıdır
Gensı fasafıso
Kımse kımseye hava atmasın' Şunun şurasında kırk kı-
şıyız, bırbırımızı bılırız 21'ıncı yuzyıla 8 kala, dunyanın
çoktan aştığı değer yargılarıyla şışınmek ıçın Kapalıçarşı-
dan eskı paşaların fotoğraflarını satın alıp evlerının duvar-
larma asmak enayılığıne sapan gorgusuzluk, ınsanları
soylu yapmaz, gulunc yapar
SATILIK
KELEPtR İŞYERİ
ZeMirbumu Kapalıspor Salonu karşısında. dencı, konfek-
sıvoncu penyecı ıplıkçı ve toptan gıdacılara 525 m
2
1 sınıf
m'ağaza-ışyen m
2
'sı 1 600 000 TL
Td: 221 42 77-221 29 77
"Yanıun Dünyası Için Eğitim"rM w
II. in,U^ARARASI EGITIM ve OKUL FUARIABD-AVRUPA OKULLARI ve AVRUPATJA AMERIKAN OKULLARI
Her duzeyde, her konuda seçkın okullann yetkilılen aynntıh bılgı sunacaklar;
kayıt ve bun konulannda sorulannıza cevap verecekler .
"SIZE OZEL" BIR
EĞIT1MIÇ1N,
'OZEL" BIR 1MKAN'
RIARA KAVLAM OKUUM:
RICHMOND COLLEGBİNGİTERE. • PARSONS SCHOOL OF DESIG^PARİS-
UNIVERSfTY OF SOUTHERN EUROP&MONACO -AMERICAN UNIVERSITY OF PARIS'FRANSA-
MANCHESTER PaYTECHNIC/lNGİTERE • ANNENBERG SCHCXX FOR COMMUNICATONABD-
DIAVO^İSVİÇRE • BRILLANTMONT/ISVİÇRE • AMERICAN UNIVERSrTY/BULGARIA • HEARTOFTHEHILLS/ABO-
WEBSTER UNIVERSrTY/ISVlÇRE • X)HNSON AND VVALES/ABD •HOSTA-OTaClÜK/lSVlÇRE
PAMEL VE KONFEMNS PROGRAH:
18 EYUH SAAT1400 SÛREYYA ERSOY/FULBRK3HT KOMföYONU ABCde EörDM OLANAKLARI
19 EYLUL SAAT 16 00 UNIVERSrTY OF SOOTHERN EUROPE OKUL PREZANTASYONU
20 EYLUL SAAT H 00 WEBSTER UNIVERSrTY AVRUPA da AMERİH/N EÛITİMİ
20 EYLÛL SAAT 16«) HOSTA AVRUPA'da OTaClLlK EûmMl VB OKUL PRE2ANTASYONU
18-19-20 EYLÜL-Saat 10:30/20:00 arası
THE MARMARA OTELİ-ORIENT ve
TOROS SALONLARI-TAKSİM
3 FUAR, HAZIRAN 1993 da YAPILACAKTIR'
Ayrıntılı bılgı ve organızasyort Panajans
Communıcaöon and Research Uti
Tel 279 88 51-52 Fax 264 62 62
GİRtŞ SERBESTTİR
H. INTERNATIONAL EDUCATION and SCHOOL FAIR
™ "Education for Tomorrow's World"
tNGtLtZCE'yi 8 ayda
konuşun sizi
Amerikab
dostlsmmızla
tanıştmdım.
Bahariye Cad. 62/3
349 59 38
8482 nolu basın kartımı
kaybettım Hukumsuzdur
KÜRŞATGÜZEY
sayılı san basın kartı-
mı jıtırdım Hukümsuzdur
F Ipek Çahşlar
PL\STIK DERNEGI
a+A TUY&P TUM FUAf?CILIK YAPIM A Ş
2.İSTA BUL SANAT FUARIAKBANK SANAT GALERİLERI
ALKENT ACTUEL ART
ALMELEK SANAT GALERBİ
ARKEON SANAT GALERBİ
GALERI ARTKT
GALERI BALDEM
GALERI BARAZ
BAŞAK SANAT GALERISİ
BEYOĞLU SANAT
BILIM SANAT GALERSf
CUMALI SANAT GALERBİ
ÇANAKKALE SERAMIK
SANAT GALERBİ
GALERI ÇERÇEVE
DADYADOS-T SANAT GALERBİ
GALERI DAM
EMLAK BANKASI SANAT GALERBİ
EXCLUSIVE SANAT MERKEZI
FALEZ SANAT GALERBİ
FY ART GALLERY
GARANTI SANAT GALERBİ
HELIKON LTD
HOBI SANAT GALERBİ
IMGE SANAT EV1
ISTASYON SANAT EVI
KARE SANAT GALERİSİ
GALERI Mİ-GE
MINYATUR SANAT GALERBİ
MUTLU SANAT ODASI
GALERI NEV
NOKTA SANAT MERKEZI
GALERİ PAGO
PALET SANAT GALERBİ
RAMKO SANAT GALERKI
ROMANS SANAT GALERBİ
GALERI SANAT YAPIM
SEVIMCE SANAT GALERBİ
SIYAH BEYAZ SANAT GALERBİ
TEKEL SANAT GALERBİ
TEM SANAT GALERBİ
TEŞVIKIYE SANAT GALERBİ
URART SANAT GALERBİ
VAtCKO SANAT GALERILERI
YAP1 KREDI KAZIM TAŞKENT
SANAT GALERBİ
YAŞAR EĞITIM VE KULTUR
VAKFI SANAT GALERBİ
AKADEMILILER
BILGE YAYINCfLIK
GALERI KAŞ
ÖZKARDEŞ EĞITIM HIZMETLERI
GALERI PAGO-ÇERÇEVE
SATIBAT A Ş '
TOTAL AYDINLATMA
TUALSAN
ANONS PLASTIK SANATLAR
BULTENI
ANTIK DEKOR
ARKITEKT
ARREDAMENTO DEKORASYON
HURRIYET GÖSTERI DERGBI
MILLIYET SANAT DERGISİ
MIMARLIK DEKORASYON
DERGİSİ
SANAT ÇEVRESI
SANAT DUNYAMIZ
TASARIM DERGİSİ
TURKIYE DE SANAT
VIZYON DEKORASYON
YAPI DERGİSJ
18-27 EYLÜL'92/TÜYAP İSTANBUL SERGİ S AR A Yl /TEPEB AŞI
Z I Y A R E T S A A T L E R İ : 1 8 E Y L Ü L
ö G R E N C I , Ö G R E T M E N V E Ö Ğ R E T İ M U Y E L E R İ
S A A T
K İ M L İ K L E R İ N
0 0 - 1 7 . 0 0
G Ö S T E R E R E K
1 9 - 2 7 E Y L Ü L S A A T : I I
F U A R I U C R E T S İ Z O L A R A K Z İ Y A R E T
0 0 - 2 0 . 0 0
E D E B İ L İ R L E R