15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15EYLÛL1992SAU HABERLER Ergenekon'un kabulü • ANKARA (A.A)-Devlet Bakanı Gökberk Ergenekon, Anadolu Basın Bırlıği (ABB) Genel Başkanı Lütfı Akcan Ue yönetim kurulu üyelerini maKamında kabul etti. Devlet Bakanı Ergenekon, Anadof u basını ile sık sık görüşmek istediğini ve sorunlan hakkında bilgı alinak istediğini söyledi. Ergenekon, hükümet olarak Anadolu Basını'na verdikleri önemi dile getirerek "'Sorunlann çözümü yolunda samimi gayret göstereceğiz" dedi.ABB Genel Başkanı Akcan da 14 Eylül'ü Basın Bayramı olarak kabul ettikJerini belinerek, bayramın lO.yıldönümünü Ankara'da kutladıklannı söyledi. Akcan, Anadolu Basını'mn sıkıntısının teknolojik gelişmelerde devlet desteğinin sağlanamaması olduğunu bildirdi. Danıştay'dan öneri • ANKARA (ANKA) • Danıştay kontenjanmdan Anayasa Mahkemesi asil üyeliğine önerilecek adaylann seçimine başlandı. Danıştay Genel Kurulu dttn yapılan turda Danıştay Beşinci Dairesi üyesi Ahmet Sükrû özeren'in Anayasa Mahkemesi Asil Üyeliği için önerilmesine kararlaşünldı. Danıştay Genel kurulu bugünden sonra devam edeceği diğer tur oylamalarda iki üyeyi daha mahkeme ûyeliğine önerecek. Sağlar Siirt'te •SİİRT(Cımıhııriyet>- Kültür Bakanı Fikri Sağlar, demokrasiyi askıya alanlann lOyılıaşkın süredüşünceözgürlüğüne zincir vurduklannı belirterek "Hükümet olarak anti demokratik baskılarla, özgürlüklere karşı açilan yaralan sarmak istiyoruz" dedi. Siirt'te yaptınlan Kültür Merkezi'nin temel atma törenine katılan Sağlar, "Demokrasiyi askıya alan güçlerin bol bol cezaevi inşa ettiğıni ve insanlara baskı uyguladığım" söyledi. Hükümet olarak bu dönemden kalma yaralan sarmak istediklerini anlatan Sağlar, demokrasilerde özgür düşüncelerin çok önemli olduğunu belirtti. Karayalçın'a ziyaret •ANKARA (AA)-Bir grup ilkokul öğrencisi, yeni öğretim yılının başlaması dolayısıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalcın'ı ziyaret etti. Karayalçın. öğrencilerden, eğitimlerineönem vererek ileride Ankara için yararlı çalışmalar yapmalanm istedi. Murat Karayalçın, kabul sırasında yaptığı konuşmada. çocuklann kentler için çok önemli olduğunu belirterek 'geleceğin Ankarasf nı onlann yaratacağını vurguladı. Karayalçın, 'önce kendiniz için, sonra da aılenız için çalışacaksınız. Ondan sonra ülkeniz için çalışın denir, ama ben öyle demeyeceğim. Kentiniz içinçahşmanızı isteyeceğim. İyieğitim görürseniz, ileride Ankara için yararlı birer yurttaş olacaksmız. lyi yetişmeniz bu kent için büyük önem taşıyor " dedi. Gürsel anıldı • ANKARA (AA)- Türkiye'nin 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, ölümünün 26. yıldönümü dolayısıyla Devlet Mezarlığı'ndaki kabri başında törenle anıldı. Törende kabre çelenklerkonuldu, Gürsel'in manevi huzurunda saygı duruşunda bulunuldu. Gürsel'i anma törenine, Cumhurbaşkanı adma Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı MuzafTer Başkaynak, hükümeti temsilen Devlet Bakanı Akın Gönen, Genelkurmay Başkanüğı adına Korgeneral Fikret Boztepe, Garnizon Komutanı Korgeneral Ismail Hakkı Özkan, Ankara Vali Yardımcısı Dursun Ali Şahin, ailesi adına da, Başyaveri Nevzat Derelioğlu katıldılar. Kurucular Kurulu, 13 eksikle toplanarak bir deklarasyon yayımladı. Olağanüstü kongre için 170 imza toplandığı bildirüdi AJVAPın 18 kııracıısıı 4 kon£re'dedî•Kurucular Kurulu'nun yayımladığı deklarasyonda "Partinin içinde bulunduğu durumun değerlendirileceği, bütün görüş ve düşüncelerin açıkça beyan edileceği, gerekli karar ve tedbirlerin alınacağı bir olağanüstü kongre yapılmasında zorunluluk görüyoruz" dendi. Deklarasyonu ANAP genel başkan adayları arasmda adı geçen Hüsnü Doğan da imzaladı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-ANAP'ın 18 kurucusu dün bir deklarasyon yayım- layarak olağanüstü kongrenin toplanmasının zorunlu olduğu- nu bildirdi. Kurucular Kurulu'- nun muhalif üyelerinin dekla- rasyonuna 13 kurucu ise katıl- madı. Olağanüstü kongre için toplanan imza sayısının 170'e ulaştığı belirtildi. Olağanüstü kurultayın toplanmasının zo- runlu olduğuna ilişkin dekla- rasyonu imzalayan 11 kurucu dün saat 17.00'de Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ı ziyaret etti- ler. özal, muhalif kuruculan kendisinin çağırdığını söyleye- rek "Bunlar eski arkadaşlanm. ANAP'ı kurduğumuz zaman- larda çok beraberliklerimiz ol- du. Onlan görmem normal bir şeydir. Kim gelirse görüyoruz. Tabii bunlan, çok daha özel olarak görmemiz lazım. Onun için o günleri bir kere daha, kendileriyle anmak istiyorum. O bakımdan da çagırdım" diye konuştu. ANAP'ın eski genel başkanı olan Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile yeni Genel Baş- kan Mesut Yılmaz'ın dışında 30 üyesi bulunan Kurucular Kurulu, olağanüstü kongrenin toplanmasını görüşmek üzere dün toplantıya çağnldı. Kuru- cu üyelere çağn, Aycan Çakıro- ğullan tarafmdan yapıldı. Top- lantının sonunda 18 kurucu üye tarafmdan imzalanan bir dek- larasyon yayımlandı. Deklarasyonu geneJ başkan adayı olarak adı geçen Hüsnü Doğan da imzaladı. Doğan'- dan başka; Mehmet Altınsoy, Abdülhalim Aras, Muzaffer Atılgan, Aycan Çakıroğullan, Cemil Çiçek, Feridun Demsoy. Necat Eldem. Adnan Kahveci. Ercüment Konukman, Leyla Yeniay Köseoğlu, Kaam Ok- say, İbrahim Özdemir. Fahir Sabuniş, Halil Şıvgın, Ali Tan- nyar, Sudi Türel ile Yener Ulu- soy'un imzaladığı deklarasyon- da şöyle denildi: "Bizler, memleketimize ve milletimize köklü ve kalıcı hiz- metler vermek ve ülkemizi dün- yanın sayılı ülkeleri arasına sokmak için ANAP'ı kurduk. ANAP iktidarda kaldığı sekiz yıl boyunca başta düşüncede değişiklikler olmak üzere çok büyük hizmetler vermiştir. An- cak bugün görmekteyiz ki, ANAP, en önemli özelliği olan birleştiricilikten ve milletimize yeni ümitler verecek görüşler ve projeler üretmekten uzaklaş- maya başlamıştır. Bu bakım- dan partinin içinde bulunduğu durumun değerlendirileceği, bütün görüş ve düşüncelerin açıkça beyan edileceği. gerekli karar ve tedbirlerin alınacağı bir olağanüstü kongre yapılma- sında zorunluluk görüyoruz. " Deklarasyon. toplantıya ka- tılan Doğan, Altınsoy, Aras, Çakıroğullan. Eldem, Oksay. Özdemir, Sabuniş, Şıvgın ve Atılgan tarafmdan TBMM'de düzenlenen bir basın toplantı- sıyla basına açıklandı. Altın- soy, gazetecilerin kongre takvi- mine ilişkin sorusunu yanıtlar- ken. lakvimin MKYK tarafın- dan belirlendiğine dikkat çeke- rek, şunlan söyledi: "Olağanüstü kongre için ye- terli imzanın toplanıp başvuru- nun yapılmasından sonra en geç bir ay içerisinde MKYK'- nın toplanıp karar vermesi ge- rekir. Şayet bir ay içinde karar verilmezse, sulh hakimine mü- racaat edilir. Sulh hakimliğinin parti içinden tayin edeceği üç kişi tarihi belirler." Altınsoy. olağanüstü kongre için noter aıacılığıyla imza top- landığını ve imzalann postayla gönderildiğini belirterek, gerek- li 207 imzanın toplanıp toplan- madığının belli oîmadığını söy- ledi. Kendilerine ulaşan imza sayısının 170 olduğunu kayde- den Altınsoy. gerekli imzanın bu hafta içinde toplanacağnı belirtti. Altınsoy, bir gazeteci- nin olağanüstü kongre girişim- lerinin yaklaşık altı aydır yapıl- dığını söylemesi üzerine şöyle konuştu: "Hayır efendim. Olağanüstü kongre gündemini. toplantıyı isteyenler belirliyor. Gündemi tespit edeli sekız dokuz gün ol- du. Aslında olağanüstü kongre hazırlıklanna tam olarak baş- lamış değiliz. Bu sadece delege arkadaşlanmızm bizden istek- leri." Altınsoy, genel başkan aday- lannın kim olacağı sorusuna ise, "Siyasi partilerin demokra- tik bünyeleri vardır. ANAP'ın her üyesinin genel başkanlığa aday olmaya hakkı var. De- mokratik bünye içerisinde peşi- nen aday gösterilir mi?" karşılı- ğını verdi. ANAP Kurucular Kurulu'nun, olağanüstü kong- re deklarasyonunu imzalama- yan üyeleri ise şunlar: "Erol Aksoy. Cahit Aral, Kamil Tuğruİ Coşkunoğlu. Vehbi Dinçerler, Metin Emi- roğlu. Ferruh İlter. Cavit Ka- vak. Şadi Pehlivanoğlu, Güneş Taner, Mustafa Taşar. Müker- rem Taşçıoğlu, Abdullah Tene- keci." ANAP'ta olağanüstü kurultay çalışmalarf sürerken dün Çankaya Köşkü'nde de yoğun bir trafık yaşandı. Ola- ğanüstü kurultayın toplan- masının zorunlu olduğuna iliş- kin deklarasyonu imzaiayan 11 kurucu dün saat 17.00'de Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ı ziya- ret ettiler. Özal kurucu üyeler- den önce ANAP'ın muhalifle- rinden Maliye vc Gümriik eski Bakanı Ahmet Kurtcebe Alpte- moçin'ide kabul etti. özal, imzaladıklan deklaras- yonu kendisine getiren yeğeni Hüsnü Doğan ve diğer kurucu muhalifler Aras, Altınsoy, Atıl- gan, Özdemir, Eldem, Çakıro- ğullan, Sabuniş, Şıvgın, Oksay ve Çiçek'i yanaklanndan öpe- rek karşjladı. ANAP kurucula- rını mavi salonda kabul eden Özal, muhalif kuruculan ken- disinin çağırdığını bildirdi. Özal, "Bunlar eski arkadaşla- nm. ANAP'ı kurduğumuz za- manlarda çok beraberlikleri- miz oldu. Onlan görmem nor- mal bir şeydir. Kim gelirse gö- rüyoruz. Tabii bunlan, çok daha özel olarak görmemiz la- zım. Onun için o günleri bir ke- re daha. kendileriyle anmak is- tiyorum." diye konuştu. Birgazetecinin Özal'a, "Yan- lış anlaşılabilir. Bugün buraya gelenler parti içinde muhalif bir kanadı temsil ediyorlar" demesi üzerine Çakıroğullan, özal'm karşılık vermesine fırsat bırak- madan araya girdi. Çakıroğul- lan. "Bugün (dün) bir karar aldık. Kurucular olarak bu ka- ran size arz etmeye geldik." dedi. Daha sonra deklarasyon Özal'a verildi. Özal salondan çıkmakta olan gazetecilere, "Şimdi anladınız mı" diye ses- lendi. ANAPGenel BaşkanıYılmaz: ŞımakhayaletşehirDİYARBAKIR (Cumhuri- yet) -Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz, koalis- yon hükümetinin Güneydoğu'- da yaşanan olaylara gereken önemi vermediğini savlayarak. halkın huzur ve güven istediğini söyledi. Yılmaz, Şırnak'ın ade- ta bir hayalet kentine dönüştü- ğünü vurgulayarak, "Bir yan- dan devlet otoritesi diğer yan- dan eşkıya baskısı. Şırnak'ta yıkılmamış bir tek ev bile göre- medik. Kor- sürerek terörün kökünün dı- şanda olduğunu savundu. Gü- neydoğu'daki gezi ve inceleme- leri sırasında yurttaşlann iki önemli istekte bulunduğunu kaydeden ANAP lideri Yılmaz, "Birincisi huzur ve güvenin sağ- lanması yönünde yoğunlaştı. İkincisi de işsizliğe çözüm bu- lunması yönündeydi. Bu iki ta- lep birbirine bağlıdır. Huzur ve güven sağlanmadıkça kalkın- ma gerçekleşmez. tş olanağı kanm bundan en çok eşkıya kendine puan toplar" dedi. Türkiye Bü- yük Millet Meclisi'nce oluşturulan heyetle birlikte üç gündür Gü- neydoğu'da bulunan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, beraberindeki ANAP milletve- killeri ve bölgedeki yerel yöneti- cilerle Diyarbakır'da bir top- lantı yaptı. Böfgedeki 8 il baş- kanı ve yönetim kurulu üyeleri- nin katıldıjâ toplantıda Güney- doğu'daki sorunlar konuşuldu. Toplantının açış konuşmasını yapan Genel Başkan Mesut Yılmaz, hükümeti sert bir dille eleştirerek, "Demokrasi, şef- faflık, şefkat vaatleriyle geldi- Ier. Ancak aradan 10 ay geçme- sine karşın vaatlennın tekini bile yerine getirmediler" dedi. Yılmaz, koalisyon hükümeti- nin Güneydoğu'da yaşanan olaylara önem vermediğini öne • Türkiye Büyük MiDet Meclisi'nceoluşturulan heyetle birlikte üç gündürGüneydoğu'da bulunan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümeti sert birdilleeleştirerek, "Demokrasi, şeffaflık, şefkat vaatleriyle gekliler. Ancak aradan 10ay geçrnesine karşın vaatİerinin tekini bileyerinegetirmediler"dedi. sağlanamaz. Koalisyon hükü- meti hesap kitap yapmamak- tadır. ANAP iktidan dönemin- de 1991 'in ilk altı ayında Olağa- nüstü Hal Bölgesi'ne 3.5 trilyon yatınm yapıldı. Oysa bu hükü- metin ilk altı ayında bölgeye sa- dece 180 milyar lira yatınm yapıldı" diye konuştu. Şırnak olaylanna da değinen Yılmaz, şunlan söyledi: "Devlet her yerde kendisine karşı silah çıkaranlara karşılık verir. Bu. dünyanın her yerinde aynıdır. Ancak demokratik bir ülkede suçlunun yanında ma- sum insan zarar görmez. Tür- kiye'de demokrasi vardır. Bu nedenle kurunun yanında yaş da yanmaz. Devlet güvenlik güçleri sadece suçluya hak ettiği cezayı verir. Şırnak'ı gezdik gördük. Şırnak harabe kente dönüşmüş. Yıkılmamış bir tek ev bile göremedik. Adeta bir hayalet şehri olmuştu. Korka- nm ki bundan eşkıya puan al- mış. Bir yandan devlet otoritesi diğeryandan eşkıya baskısı.. bu da vatandaşı zaman zaman eş- kıyadan yana olmaya zorlamış. Türkiye bir hukuk devietidir. Vatandaşı n devlete karşı işledi- ği herhangi bir suça hukuk ku- rallan içerisin- de ceza verilir. Ancak eşkıya böyle dcğildir. Eşİcıyaya itaat- sizliğın sonu ölümdür. Bu yüzden hükü- met, huzur ve güveni bir an önce sağ- lamalıdır." Yılmaz, Şırnak ve Çukurca'da vatandaşlann za- rarlannın tazmininin çabuklaş- tınlmasını isteyerek, "Hükü- met bu konudaki yönetmenliği bir an önce çıkartmalıdır" diye konuştu. Türkiye'nin bir zamanlar ko- münist terörle karşı karşıya kal- dığını anlatan ANAP lideri Yılmaz. "Bugün Türkiye bir başka teröre maruz kaldı. Bu da bölücü terördür. 1970'ten 83'e kadar diplomatlanmıza savaş açan bir Ermeni terör ör- gütü vardı. Ondan sonra görev devir teslirni yaparcasına. yani 1983'ten itibaren bu bölücü te- rör hareketi başladı. Bölücü te- Vılmaz ve ANAP milletvekilleri, bölgedeki yerel yönelicilerie bir loplantı yaptı. rör örgütüne destek verenler var. Bu destekler kesılmeden te- rör bitmez. Dışardaki mihrak- lar susturulmazsa. biz buraya ne kadar asker gönderirsek gönderelim olaylan bitireme- viz. İçişleri Bakanı önce Su- riye'ye gitti. Ama boş. Şimdi de İran'a gitti. Ondan da sonuç alınamayacaktır. Çünkü bu işin üzerine ciddiyetle gidilmıyor" dedi. Bölge toplantısında parti içi sorunlara da değinen Mesut Yılmaz. parti içi birliği mutlaka korumalan gerektiğıni savuna- rak, "Birliğimizi korumakla so- nuç alabiliriz. Bazı sıkıntılann olduğu malum. Ancak mületin vereceği destekle bütün güçlük- leri aşacağız. Ben hiç bir aynlık yapmıyorum. Benim için Vanlı. Hakkârili, Edirneli herkes eşit- tir. Sizden bana sahip çıkmanızı da istemiyorum. Anavatan da- vasına sahip çıkın. Kim partiyi ileriye götürecekse ona sahip çıkın. Birlik ve beraberliğimizi koşulsuz sağlamahyız"dedi. DİYARBAKIR ANAFh başkan kaçınldı Haber Merfcezi - ANAP'ın bölge toplantısından dönmekte olan Siirt'in Şirvan ilçesi Beledi- >e Başkanı ile ANAP ilçe teşki- laündan 3 kişi PKK militanlan tarafmdan kacınldı. İlçe başka- nı da yaralandı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, olay- dan sonra Dicle Üniversitesi'- nde tedavı altına aünan itçe başkanına kan verdi. Diyarbakır'da yapılan ANAP bölge toplantısından saat 17.00'de aynlan Şirvan Be- lediye Başkanı Munip Şarafet- tinoğlu, ANAP ilçe başkanı Hüseyin Fehimoğlu ile ilçe teş- kilatından 3 kışirun araçlan, Diyarbakır'ın Silvan ilcesinde- ki Malabadi köprüsünün çıkı- şında bir grup PKK militanı tarafmdan durduruldu. Araç- takilere ateş açan PKK'hlar, il- çe başkanı Hüseyin Fehi- moğlu'nu yaraladılar. PKK'- hlar Belediye Başkanı Munip Şarafettinoğlu ile ilçe teşkilatın- dan 3 kişiyi de kaçırdılar. ANAP Genel Başkanı Yıl- maz, Tıp Fakültesi Acil Servisi- ne giderek, sırtından kurşunla yaralanan ANAP Şirvan İlçe Başkanı Hüseyin Fehimoğlu'- nun bulunduğu odanın kapı- sında hastane yetkililerinden bilgi aldı. Yıhnaz, yaralırun ka- na ihdyaa bulunduğunu öğ- renmesinden sonra kan verdi. ÇGD Güneydoğu izlenimlerini açıkladı Ekıııekçi: Gazeteci katilleri yakalansın DtYARBAKIR (Cumhuri- yet) - ÇGD Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi, gazetecileri öldüren katillerin bir an önce yakalanması gerektiğini belirte- rek "Katiller bulunmadığı za- man insan haklannı savun- makta zorluk çekeriz" dedi. Ekmekçi, Kürt halkının kimliği ve haklannın tanınması gerek- tiğini vurgulayarak Kürtlerin ve Türklerin oyuna gelmemele- rini istedi. ÇGD Onur Kurulu Başkanı Yazar Aziz Nesin de Kürt sorunuyla ilgjli bugüne kadar uygulanan politikalann yanlış olduğunu. konuyla ilgili geniş kapsamlı kurultay düzen- lenmesi gerektiğini söyledi. ÇGD Genel Başkanı Musta- fa Ekmekçi, ÇGD Onur Kuru- lu Başkanı Yazar Aziz Nesin ve derneğin yönetim kurulu üyesi Veli Özdemir'den oluşan heyet, gazetecilerin öldürülmesiyle il- gili olarak üç gün önce Güney- doğu'da başlattıklan geziyi dün tamamladı. Diyarbakır'da bir basın toplantısı düzenleyen he- yet üyeleri edindikleri izlenim- leri aktardılar. ÇGD Genel Başkanı Musta- fa Ekmekçi, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan'la uzun bir görüşme yaptıklannı, bölgede görev yapan gazeteci- lerle görüştüklerini, öldürülen gazetecilerin yakınlannı ziyaret ettiklerini söyledi. Öldürülen ve bu bölgede görev yapan gazete- cilerin haklannı sonuna kadar arayacaklannı belirterek Kürt ve Türk halkı olarak birlikte yaşamanın yollannı bulmalıyız. Kürt halkının kimliği ve haklan tanınmalıdır. Kürt halkı insan- ca yaşamalıdır. Ancak insanca yaşayamıyor. Bu ülke TürkJe- rin ve Kürtlerindir. Irkcılığa, şovenliğe karşıyım. Kürtler, Türkler oyuna gelmemelidir. Bu haiklara bu acılan çektirme- ye kimsenin hakkı yok" dedi. Daha sonra bölgeyle ilgili iz- lenimlerini aktaran Yazar Aziz Nesin ise Kürt sorunu konu- sunda saydamhk bulun- madığını, bugüne kadar uygu- lanan politikalann yanlış oldu- ğunu belirtti. Nesin, "Bu iş Türk ve Kürt sorunu değil. onun ötesinde bir şey gibi geli- yor bana. ABD her şeye kanşı- yor. Buralara daha fazla kanşı- yor. Kürt sorununun çözümü oldukça kanşık. Bu konuyla il- gili geniş kapsamlı bir kurultay düzenlenmeli. Bunun düzen- lenmesi için girişimde buluna- cağım. Bu kurultayda her şey tartışılmah. Bağımsız Kürdis- tan düşüncesi bile tartışılma- lıdır. Sorun tartışılmadıkça daha da kötüye gider ve gidi- yor. Türkler ellerinden geldi- ğince soruna Kürt gibi yanaşmahdırlar. Kürtler de Türkler gibi. ABD'yi ve Avru- pa'yı yok sayarak bu iş çözüle- mez" dedi. Güneydoğu Parlamento Heyeti incelemelerini tamamladı Tfoşanan olaylar çok vahim'BATMAN (Cumhuriyet) - Şır- nak ve Çukurca'da geçen ağus- tos ayında meydana gelen olay- lardan sonra TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk öncülü- ğünde parlamento heyetindeki milletvekilleri iki günlük Gü- neydoğu gezilerinden sonra, "Bölgede yaşanan olaylar çok vahim.çok korkunç". "Güven- lik güçleri her şeye karşın daha dikkatli davranmah" değerlen- dirmelerini yaptılar. Geziyle ilgili olarak parla- mento heyetinde yer alan mil- letvekilleri Cumhuriyet'e şu de- ğerlendirmeyi yaptılar: İ.Yaşar Oedelek(DYP Eski- şehir milletvekili): Geçen yıl Nevruzda da bölgeye gelmiş- ateşin geldigi evleredoğru ateş tim. Gördüğüm kadanyla gü- açıyor. venlik güçleriyle, bölge halkı bir Güvenlik güçlerinin özellik- hayli uçlaşmış. Adeta karşı kar- le evlere ateş açması için im- şıya gelmiş durumda. özellik- kan sağlanıyor, ortam vara- le PKK'nm yöntem değiştire- tılıyor. Güvenlik güclerine l»al- rek bizzat ilçe ve beldelere milis kın yardımcı olması gerekiyor. adı altında o yörenin yerleşik Ama bu halk, çocuklannı dev- gençlerine görev vererek içte bir lete şikâyet eder mi? güç oluşturması yörede Çukur- Hacı FUiz(DYP Kınkkale ca ve Şırnak gibi olaylann pat- Milletvekili ve İnsan Haklan lak vermesine yol açtı. Bölge halkı terör ve huzursuzluktan hoşnut değil. Küçük oranda bi- le olsa PKK'nın milis adı verdi- ği bazı uzantılar var. Bunlar za- man zaman devlet güvenlik güçlerinin karşı karşıya gelme- TBMM yeni yasama yılına ilişkin çahşmalanna bugün başlıyor Demokratikleşmeen önemligündemANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hükümetin demokratikleşme konu- sundaki en önemli yasal adırru olan Ceza Mufiakemeleri Usul Kanunu'nda yapacağı değişiklikler, bugün yeni ya- sama çahşmalanna başlayacak olan TBMM'de, gündemin en önemli konu- su olacak. DYP içinden yasa paketine karşı yükselen muhalefetin bastınlması için, gerekirse oylamalarda grup karan ahnacak. TBMM, yeni yasama dönemine ilişkin çabşmalanna bugün başlaya- cak. Geçmiş dönemden kalan ve hü- kümetin çıkarmakta en zorlandığı yasa olarak bekleyen CMUK, meclis gündeminin en önemli maddesini oluşturuyor. Yasanın çıkartılması ko- nusunda DYP içinde hükümete karşı büyük bir muhalefet bulunuyor. Terör- le mücadele yasası ile DGM yasasında yapılacak değişiklikleri de içeren CMUK ile ilgili olarak, DYP'Ii pek çok milletvekilinın karşı görüşleri var. Ya- sanın çıkmamasında DYP'li milletve- killeri etkili oldular. Ancak, Başbakan Süleyman Demirel'in uyanlanna karşın, yasaya olumlu oy kullanmayan DYP'lilere karşı, yöneticiler de yeni ya- sama döneminde bazı çalışmalar yapı- yorlar. DYP Grup Başkanvekili Güneş Müftüoğlu, Başbakan Demirel'in tali- matlan doğrultusunda oylamalar için, gerekirse grup karan alınmasını isteye- ceklerini bildirdi. Müftüoğlu, konuyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Sayın Başbakanın talimatlan doğ- rultusunda yeni yasama döneminde sa- dece demokratikleşme konusünda de- niyle hükümet tarafmdan geri çekilmiş. Adalet Komisyonu Başkanı SHP'li Ce- mal Şahin de, yasayı komisyon olarak genel kuruldan geri istemişti. Yasa. yeni dönemde ilk oiarak Adalet Ko- misyonu'nda yeniden ele ahnacak. Bu- rada yasaya terör ve DGM suçlan ile il- gili olarak PKK terörii nedeniyle bazı eklemelerin yapılabileceği ifade edili- yor. Bunun yanı sıra terör ve DGM • Geçmiş dönemden kalan ve hükümetin çıkarmakta en fazla zorlandığı yasa olarak bekleyen CMUK, Meclis gündeminin en önemli maddesini oluşturuyor. Yasanın çıkartılması konusünda DYP içinde hükümete karşı büyük bir muhalefet bulunuyor. ğil, ekonomik pek çok karann çıkanl- ması için de, grubumuz, konuları ken- di içinde uzun uzun tartışacak ve bu tartışmalann sonucuna göre, gerekirse oylamalar için grup karan istenebile- cektir. Yeni yasama döneminde bekle- yen yasalan meclisten geçireceğiz." Demokratikleşme paketi olarak ad- landınlan CMUK, Meclis Genel Ku- rulu'na en son getirildiğinde, DYP'li milletvekillerinin karşı görüşleri nede- kapsamına giren suçlara ilişkin yeni bir tanımın yapılacağı ve yeni yasalann hazırlanabileceği de kaydediliyor. Bu konuda İçişleri ile Milli Savunma Ba- kanhklannın bir çalışma yaptıklan be- lirtih'yor. SHP grubunda, demokratikleşme paketinin yasalaşması için hükümete destek olunması, grup tarafmdan kara- ra bağlanmıştı. Yeni dönemde, bu konuda ikinci bir karann alınabileceği de ifade ediliyor. SHP içinde de, DYP'- nin paketle sağlanacak demokratik haklardan Güneydoğu'da terör ve DGM kapsamına giren suçlulann ya- rarlandınlmaması isteğine karşı büyük tepki bulunuyor. Ancak SHP milletve- killeri, uygulamanın Güneydoğu bölgesinde 2 >ıl gecikmeyle başlamasını kabul etmiş durumdalar. Milletvekille- ri. hükümetin en önemli demokratik ic- raatı olarak nitelendirdikleri CMUK"- un bir an önce yasalaşması için çaba gösterdiklerini belirtiyorlar. CMUK, hükümet içinde önemli bir prestij meselesi haline geldi. Hüküme- tin, demokratikleşmeyle ilgili olarak yapacağını vaadettiği pekçok düzenle- meyi içinde banndırması, yasayı kamu- oyunda da beklenir kıldı. Hükümetin bütün gücünü kullanarak Cumhurbaş- kanı tarafmdan ikinci kez görüşülmesi isteğiyle Meclis Genel Kurulu'na gön- derilen yasayı çıkarmak isteyeceği ifade ediliyor. TBMM. yeni yasama döne- mine bugün başlayacak. Yeni yasama döneminde Meclis'te CHP de yerini ala- cak. Yeni dönemde. meclis, özellikle partiler arası ilişkilerin yoğunluğu için- de çalışmalannı sürdürecek. Komisyonu Başkan Vekili): Şırnak halkının devlete yakınlığı, bölünmez bütünlü- ğe olan inancı, bizi fazlasıyla memnunetti. Bölgede halk PKK'ya olan korkusunu yenmeye baş- lamış. Biz, Meclis olarak hadise- lerde zarar gören vatandaş- lann tüm zararlannı en iyi şe- kilde karşılayacağız. Çukur- sine neden oluyorlar. Bu bana göre tehlikeli bir gelişmedir. Güvenlik güclerine düşen görev daha dikkatli olmak ve bölge halkını incitmemektir. Aynca yöre halkı PKK'nm uzantılan- ca'da ban kişilerin vatandaşı nı bünyelerinde banndırmama- yönlendirme hevesinde oldu- bdır. ğunu izledim. Burada bir tedir- CavitKavak(ANAPİstanbul ginlik mevcut. Inşallah bu- Milletvekili): Bölgede yaşanan olaylar çok vahim. çok kor- kunç. Cukurca ve Şırnak'taki olaylar bana 1990 yılında Ro- manya'nın başkenti Bükreş'te yaşanan hareketleri hatırlattı. Bölgede yaşanan olaylar çok boyutludur. Ahnacak tedbirler de çok bo- yutlu olmalıdır. En önemlisi de oramn gerçek sahibi bölge hal- kına altyapı hizmetlerinin götü- rülmesi gerekir. İkincisi de böl- gede acilen bir idari reform ya- pılmalı. Şahin Ulusoy (SHP Tokat Milletvekili): Bölgede çok kar- maşık bir ortam var. Bölge hal- kı çocuklan dağa çıkarak PKK'lılara katılmakla. köy ve yakınlanyla ilişkilerini kesmi- yorlar. Bu doğrultuda eylem yapı- lmadan önce PKK eleman- lannı kente yerleştiriyor. Bun- lar eylem yapılacağı sırada kan- şıklık, kargaşa çıkartıyorlar. Bunlara güvenlik güçleri karşı- lık verince. emniyet güçleri de rada da huzur ortamı ya- ratıhr. Oğuzhan Asütürk(RP Ma- latya Milletvekili): Şırnak ve Çukurca'da acı olaylar ya- şanmış. Bölgede böylesi olay- lar bir daha yaşanmamahdır. Güvenlik güçleri her şeye karşın daha dikkatli davran- mah, bölge halkına an niyetle yaklaşmamalıdır. Yaşanan bu aa olaylardan ders çıkartıl- mahdır. Türkiye bir bütttn- dür, birmillettir. KurtuluşSa- vaşı'nda omuz omuza çar- pıştık. Bu Kürttür, bu Türk- tür, Lazdır diye bir aynm yoktur. Olen Türkü, Kürt taşıdı, ölen Kürdü de Türk taşıdı. Bölgedeki sorunlar kardeş- lik içersinde, çözüme kavuştu- rulmalıdır. Elbetteki Türki- ye'nin bir tek bayrağı, dili vardır. Ama Türkiye'de Kürt- çe konuşanlar da rahatlıkla kendi dillerini konuşmalı- dırlar. Öğrenim görmelidirler. Bunu kimse engelleyemez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle