05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS1992 PAZAR PAZAR KONUKLARI Leyla Tavşanoğlu, kadın ve erkeğin cinsel sorunlan ile iktidarsızhk ve isteksizliği iki uzmanla konuştu Yüksel: Erkekkencüni asker gjbi hissediyor lErkeklerde cinsel iktidarsızlık nelerden kaynaklanır? Tarifeder misint? YÜKSEL - İktidarsızlık kelimesi 'im- potence'dan geliyor. Bu oldukça eski bir deyiştir. Bugün gerek psikiyatri, gerek genel cinsel sınıflamalar sorunlan içinde kaldınlmıştır. Bunun kaldınlmış olması ideolpjik olarak da önemli. Çünkü top- lumsal yaşam içinde cinsellik, bildiğıniz gibi, gizli, mahrem bir şey olarak kabul edilmekle bırlikterinselliğeilişkin bütün davranışlanmız, bütün seçimlerimiz ve uygulamalanmız ciddi bir sansür altın- dadır, ciddi bir denetim altındadır. Bir yandan cinselliğimizi nasıl uyguladığımı- za bakılırken diğer taraftan da sanki bir cinsel ilişkiyi yürütebilmek, yerine getir- mek bir başan, bir zorunluluk gibi görü- lür. Cinsel eylemi gerçekleştirdiğiniz zaman da iktidar sahibi oiduğunuz anla- mına geliyor. Bu, erkekler için söylenen bir şey. Çünkü kadınlarda iktidarsızlık söz konusu değil. Bu, dolayısıyla erkekliği. erkek olma davranışını, erkek cinsine ait özelliklerle cinselliğe ilişkin özellikleri birbirine eş düşüren ve erkek kışilığıni de sadece cin- selliğe indirgeyen bir bakışın ifadesidir. Bir hayli uzun zaman da kullanılmıştır. Oldukça yeni, son 15-20 yıldır birtakım sınıflamalardan çıkanlıp eleştirilebilir bir şey haline getirilmiştir. Bu sözü bir çok doktor kullanır. Bazı seksologlar ve bir çok ürologlar kullanır. O yüzden cin- sellikle ilgili daha birinci cümlemize baş- ladığımız zaman bir değer ya da ideoloji yüklediğimizin farkına varmamızı göste- ren bir işaret diye düşünüyorum. cinsellik dendiği zaman akla gelen şey, bir kadın, bir de erkek vardır, bu kadınla erkek bir araya gelirler. Bunlann cinsel organlan birbirinin içine girer, değer... Böyle bir şeydir. Cinsellik bundan ibaret değil. Cinsel istek duyulduğu zaman da insanlann istediği sadece bu değil ve cinsel arzu sadece bir kadınla bir erkek arasında olan bir şey de değil. Şimdi, erkekte cinsel zorluğun olması ya da cinsel fonksiyonlarda bir aksama- nın olması... Bunu da şöyle değerlendir- mek lazım. istenen cinsellik nedir? Cin- sellik dendiği zaman akla gelen şey, bir kadın, bir de erkek vardır, bu kadınla er- kek bir araya gelirler. Bunlann cinsel organlan birbirinin içine girer. değer... Böyle bir şeydir. Cinsellik bundan ibaret değil. Cinsel istek duyulduğu zaman da insanlann istediği sadece bu değil ve cin- sel arzu sadece bir kadınla bir erkek ara- sında olan bir şey de değil. Bir erkekte cinsel bozukluk var, dersek hemen onun cinsel organının sertleşmesinde ya da bo- şalmasında bir güçlük olduğunu düşüne- biliriz. Fakat aslında bütün bunlardan önce cinselliğin fızyolojik olarak, bir cin- sel işlevin tamamlanması, çeşitli basa- maklann yerine gelebilmesi için öncelik- le cinsel arzu gerekmektedir. Cinsel arzu olmadığı zaman bundan sonraki adım- lann olamayacağı anlaşılabilir. Bir kadının cinsel isteğim yok detnesi. bizim toplumda ona prim bile yapabilir. Ne hanım hanımcık kadın, değerlendir- mesi bile yapılabilir. Ama bir erkeğin, benim cinsel isteğim yok, demesi bizim toplumda mümkün değildir. Bunu ne eşine, ne partnerine söyleyebilir. Erkek- lerin kendi erkeklik rollerini gercekleştir- me sırasındaki mağduriyetlerinden biri de cinselliğe sanki Türk askeri gibi her zaman hazır, istekli olacaklanna ilişkin bir beklenti y'ükler. Bu da tam da cinsel anlamda bir şey istedikleri zaman istek- lerini gerçekleştirmede onlara oluştura- cak bir handikaptır. ^^^••G'/tf?/ iktidarsızlık ya da şim- diki deyimiyle erkeklerde cinsel zorluğa neden olan unsurlar, etkenler nelerdir? YÜKSEL - Bunu ikiye ayırmamız la- zım. Bunlardan birisi bedensel zorluklar, yani bir bedensel hastahğa bağlı olarak cinsel organda sertleşmenin olmaması ya da sertleşme olmasma rağmen boşal- manın istenen erken zamanda olması. İkincisi psikolojik. Fakat bu organik ve psikolojik nedenlere baktığınız zaman bunlar zaman zaman değişir, moda ne- denler vardır. Çünkü tıp da kendi içinde gelişen, ilerleyen bir şeydir. Bir ara psiko- lojik nedenler çok modaydı, daha sonra organik nedenler çok güncel olmaya, tartışılmaya başlandı. Bunlann toplum- sal sıklığına dair net bir şey söyleyemiyo- ruz. Elimizde çok kesin veriler yok. Fakat özellikle 40 ya da 50 yaş üzerinde- ki erkeklerde bedensel bir gerekçeye bağ- lı olan cinsel aksamanın olma şansı daha yüksek. Daha gençlerdeyse bunun psi- kolojik nedenlerden olma şansı daha fazla artıyor. Ama her yaş grubunda çe- şitli gerekçeler söz konusu olabiliyor. Bazen biz sadece konuşarak, kişinin öy- küsünü dinleyerek hangi gruba ait oldu- ğuna karar verebiliyoruz. Bazı durum- Prof. Şalıika Yüksel 1971 yılmdan buyana İ.Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi. 15 yıldır eriş'kinlerde psikoterapiyapıyor. Özellikle psikolojik travmalarla ilgileniyor. Bıaıa, cinsel travmaya uğrayan ya da iskencegörmüş kişilerin tedavileride giriyor. 10yıldırfeminist. MorÇatı Kadın Sığınağı Vakfı ve İnsan Hakları Vakfı İşkence Tedavi Merkezi kurucusu ve üvesi. larda da bunun organik nedenlere bağlı olup olmadığını anlamak için pek çok tetkikler, uzun aşamalı işlemlerin yapıl- ması gerekebiliyor. Ve sonucun her za- man yüzde yüz bilınmediğı durumlar da olabiliyor. Hormonlann neden olduğu bir cinsel aksama belki en az rastlananıdır. Da- marlarda bozukluk yapan bazı hastahk- lann. bu arada diyabet hastalığının cin- sel zorluklarda önemli gerekçelerden biri olduğunu biliyoruz. Omuriliğe ait ve ge- nital organlara ait bazı hastalıklar bunda rol oynayabiliyor. Bunlann bir bölümü tedavi edilebilir hastalıklar. Bir bölümü de daha uzun devreli, daha kalıcı hasta- lıklar olabiliyor. Bunun da tabii aynmı- na vanlması gerekiyor. Psikolojik ne- denler dediğimiz zaman bunun içinde kişinin kendi ruhsal gelişimine ait neden- ler, ailesinin özelliklerine ait nedenler ve sosyal özelliklere ait nedenler tabii ki ağırlıklı oluyor. Cinsel zorluk partnere de bağlı bir olaydır. Bu sorunlar cinsel uyuma, bazı yakınlıklara, birbirlerinde uyandırdıkla- n duygulara çok fazla tabidir. Çok rahat cinsel yaşantısı olan, belirli birzorluktan yakınmayan bir kişi zaman zaman cinsel isteksizlikten ya da her zamanki fonksi- yonunu gösterememekten de söz edebi- E.(rkekler kendi erkeklik rollerini gerçekleştirirken cinselliğe sanki Türk askeri gibi her zaman hazır, istekli olacaklarmış gibi bakarlar. lir. O sırada ya partnenyle arasında bir sorun vardır, aralannda başka alanlarda zorluklar vardır ya da yaşamının başka alanındaki sorunlar onun için ön plan- dadır ve onun cinselliğe olan ilgisini azaltmıştır. Böyle bir durumda da kon- santre olması pek mümkün değildir. Örneğin iflas eden bir insanın, o sırada cinsel keyfı çok rahat yaşayabileceğini pek beklemeyiz. olan kişilerde ya da bir iki kere böyle bir deneyim yaşadıktan sonra, ya bu hep sü- rerse kaygısını taşıyanlarda daha sınava girerken ben nasıl olsa kalacağım. nasıl olsa başansız olacağım, endışesini yaşa- mak gibi birbirini üreten bir duruma ge- çer. Olabilir bir şeydir, düzelmesi müm- kündür. Fakat düzelebilmesi için kişinin bu yaptığının farkına vanp bunu yap- maması gerekir. WBBKMErkekteki cinsel zorluklarda sigaranm etkisi olabilir mi? YÜKSEL - Sigarayla ilgili, bazı damar hasıalıklanna yol açması nedeniyle bazı şeyler düşünebiliriz. Onun dışında siga- rayla cinsellik arasında doğrudan bir bağ kurmak uygun değil. eıken olabilir mi? yiyecekler ve içki bir YÜKSEL - Fazla miktarda içkinin olumsuz etkisi var. Fazla miktarda içki- nin ereksiyonu vurucu etkisi olabilir. Uykuyu arttırarak etkisi olabiliyor. Şim- dilerde, geleneksel tıp bilgileri dışında bazı bilgilere önem verilmektedir. Çok doğnıdur da. Gıdalarla çeşitli bedensel özellikler arasında ilgj kurulabilmekte- dir. Ama birebir bir bağlantıdan söz etmek mümkün değil. Yani şöyle bir bes- lenmeyle daha iyi de, bu tür beslenmeyle kötü olur, demek mümkün değil. ^^H^HCıroe/ zorluk erkeğin partne- rine bağlı olabilir mi? Bu, geçici ya da ka- lıcı olabilir mi? JJizde çiftler geliyor, çok iyi anlaşıyoruz, her alanda iletişimimizçok iyi, bir tek cinselliğimiz bozuk'diyorlar. Örneğin bunlar yeni evli çift olmasın. Eskiden cinsellikleri çok iyiyken birden aksamalar olmuş. Burada bir doyum söz konusudur. YÜKSEL - Cinsel yakınlıkta partnerle olan ilişki asla ihmal edihnemelidir. Bazı kere, yalnız cinscllikle ilgili değil, cinsel- lik dışı genel ilişkinin aksaması, arada bazı bozukluklar olması, iletişimsizlikler olması farklı açılardan reddetme ya da kanıksama hayatın her alanında çiftler arasında çıkabilir. Ama öncelikle kendi- ni cinsellikte belli ediyor. Cinsel uyum iyi giderken aksamaya başlaması, onlann yaşamlannın diğer alanlanndaki aksa- malann işareti olabilir. Çünkü kavgala- nn ve dövüşlerin çok olduğu evlerde bile genellikle sorunlar üzerinde fazla konu- şulamaz. Ya da sorunlar üzerinde çiftler konuşmaya başladığı zaman anlaşma- nın olması genellikle çok da kolay değil- dir. O yüzden biraz tartışmayı, konuş- mayı, medeni bir şekilde iletişimi arttır- maya çalışırken de taraflar bunu çok becerikli bir şekilde, lafı ya da kavgayı arttınp ya da kavgayı asıl hedeflerine oe- ğil de bunun dışındaki çevrelere yoğun- laştırarak aralanndaki kopukluğu muhafaza ederler. Çünkü bazı kere bu kopukluklar ya da zorluklann konuş- mayla çözülmeyeceği ortaya çıkar. Ko- nuşmamak ya da kavgayı bir başka biçi- me dönüştünrıek ilişkinin "ahenk" için- de götürülmesini kolaylaştınr. Bize çiftler geliyor. Biz çok iyi anlaşı- yoruz, l:eralanda iletişimimizçok iyi, bir tek cinselliğimiz bozuk, diyorlar. Diye- lim bunlar yeni evli çiftler olmasın. Bir Prof. Yfiksei cinsel uyumda partnere büyük iş düştüğünü savunuyor IPsikolojik sorunlara bağlı ola- rak sormak istediğim bir nokta var. Bir erkek düsünelim; yılladır evli, performan- sı iyi. Derken bir kadma bağlanıyor. Bu duygu giderek aşka dönüşüyor. Derken o kadınla bırlikte oluyor, ama cinsel birleş- me mümkün olmuyor. Bunu nasıl izah edi- yorsunuz? YÜKSEL - Bu imtihan kaygısı gibi. Cinsellik, genel olarak bir gösteri gibidir bazı zamanlarda. Kişiler bunu bir göste- ri gibi alabilirler. Cinsellikte özellikle erkek için çok istenen durumlarda, ya çok heyecanlanırsam, ya o sırada bir so- run çıkarsa gibi çeşitli kaygılar uyandı- nr. Kaygı ise erkekteki cinsel ereksiyo- nun oluşmasıyla zıt bir olaydır. Tam ilişki sırasında kaygının artması ereksi- yonu bozucu, oluşmasını engelleyici bir durum yaratacaktır. Bunun olacağı endişesiyle çok takıntılı süredir beraberükleri olan ve eskiden de cinsellikleri çok iyi giden çiftlerken son- radan bir aksama var. Bu daima bıkma demek değil. Zaman zaman bir doygun- luk, bir doyum söz konusu olabilir. Ama bir şeyler ters giderken aralannda bir ko- pukluk, bir yabancılaşma, zaman içinde birbirlerinin farkh gelişmeleri ya da bir- birlerinin farklı taraflannı artık inkar edilmez biçimde görmeleri bunlan birbi- nnden çok uzaklaştınnakta ve yabancı- laştırmaktadır. Bunu yok saydıklan. yokmuş gibi davrandıklan için bir tek cinsel zorluk var. derler. Oysa bakarsak bu tip insanlar, çok az yalnız kalıyorlar- dır. çok işleri veçok dostlan vardır. Böy- lece aslında aralannda bir kopukluk olduğunu. başbaşa kaldıklannda pay- laşmamalannı görmeme kolayhklan vardır. O yüzden, bizim sadece cinselliği- miz bozuk, her şeyimiz iyi, diyen birçifte biz pek itimat etmeyiz. LAktifkadını kabul edemiyoruz (admların cinsel sorunlarmı anlatır mısmız? Bunlar neden kavnaklanı- vor? POROY - Ülkemizde+ıüyük değişik- likler oluyor. Gerçekten cinsel yaşamda da önemli değişiklikler oluyor. Depres- yon, şizofreni gibi bazı psikiyatrik du- rumlar dışında kadında mutlaka geçici olarak bazen isteksizlik olabilir. Bu is- teksizlik partnerden, ya da çevreden kay- naklanabilir. Tıbbi seksoloji açısından baktığımız zaman bu isteksizlik patolo- jik bir durum. Çünkü nonnalde Allah Baba kadın ve erkeği cinselliğe her za- man hazır durumda yaratmış. Bizim toplumda birkaç durum var. Kırsal ke- simden büyük kentlere göç, gecekondu havalisine geliş var. Buralarda ataerkil aile otoritesinden kurtulan kadınlar var. Genelde daha çok çalışarak ezilen kadın- lar var. Bir okumuş kesim var. Bir de parasal durumu iyi, okumuş, ya da az okumuş hanımlar var. Bunlarda etken değişik gözüküyor. Bence sorun daha çok partnerden kaynaklanıyor. Ülke- mizde kadın daha çok meslek sahibi olur, ekonomik özgürlüğünü alabilirse, seçtiğj erkeği kendine koca değil, eş part- ner olarak alacak konuma gelebilirse o zaman sorunlar daha azalacaktır. Ama baktığımızda evlilik genelde hâlâ kadı- nın bir nevi yaşam sigortası gibi. Çalışan kadınsanız. işvereninizle fikir aynbğına düşerseniz, uyuşamazsanız işten aynlır- sınız. Ama evlenirken mali nedenlerle evlendiyseniz aynlamıyorsunuz. Ama diyeceksiniz ki, Baü'da bu halledilmiş mi? 1992 yılında Avusturyalı Kantner adlı bir kadın doğum uzmanı ait jenital bölgede ağn ile gelen fakat klinik tablo olarak hiçbir sorun gözükmeyen kadın- lan incelemiş. Rakamlar çok alarm veri- ci. Bu kadınlann yüzde 67'sinde cinsel birleşmede ağn görünüyor. Yüzde 62'- sinde isteksizlik var. Yüzde 52'si seyrek orgazm oluyor. Yüzde 43'ü kasıklarda ağn nedeniyle cinsel birleşmeden kaçı- yor. Fakat klinik olarak onlann incelen- melerinde patolojik bir bulgu yok. Ka- dınlann yüzde 25'i de vita sexualis'den, yani cinsel yaşamdan memnun değil. Yüzde 15'şi ise bilgi venniyor. Ben dış ülkelerde seksoloji kongreleri sırasında bu araştırmalan yapan kişilerle konuşuyorum, hem de sıradan kadınlar- la konuşuyorum. Okumuş orta sınıf ve üstü kadınlar diyorlar ki: Batı'daki femi- nist hareketin, erkeklerde kadına karşı getirdiği bir ilgısızlik var. Dr.Akif Poroy İstanbuldoğumlu. A vusturya Lisesi ve İ.Ü. Tıp Fakültesimezunu. Uzmanhğmı Almanya'dayaptı. Daha sonra birsüre A BD 'de ve Almanya 'dakihastanelerde çalıstı. Kadın doğum üzerine tıbbiseksoloji uzmanlığıyaptı. Altıkitapyazdı. Son kitabı "CinselSağlık." Çeşitliyaym organlarmayazılaryazdı. Televizvondaprogram yapıyor. Amiral Bristol Hastanesi Kadın Doğum Bölümü 'nde çalışıyor. boyutuna iniyor. I^^^BBKadınlarda cinsel isteksizlik belirtisi okm bir de vaginismus olayı var... POROY - Vaginismus olayı, vagina- nın giriş kısmından itibaren üçte birlik bölümünün gayri ihüyari olarak refleks gibi kasılmasıdır. Yani kadının istemi dı- şında kasılması olayıdır. Ben bunu yurt- dışında çalışırken iğfal olmuş kadınlarda görürdüm. Ama Türkiye'ye geldikten sonra yavaş yavaş hayretim artmaya başladı. Bir kadın geliyor, dört senelik evli, ama daha bakire. Üç senelik evli, daha bakire. En fazla dttkuz senelik evli olup da bakireliği bozulmamış kadın gördüm. Kan koca evde kardeş kardeş yaşıyorlar, bir cinsel birleşme olamıyor. Kadında feci bir kasılma var. C?eçen yılki Kadın Doğum Bölümü Başkanı Dr. Poroy, kadınlarda cinsel isteksizliğin çeşitli nedenleri olabikceğini beürtti. Bundan 20 ya da 25 yıl önceydi. Kendi başımdan geçen bir olayı anlatayım. Yurtdışındaydım. Biryabana havayolu- nun bir hostesinin mantosunu tuttum. Kadının bana söylediği "Uzun zaman- dır hiç kimse mantomu tutmamışu" ol- du. Çok şaşırmıştım bu sözlere. Kendım- den örnek vereyim. Bir yere gittiğim vakit eşimın sandalyesini çekerim, ona yol veririm. Ama çalışma düzenı içinde, benden küçük ya da büyük bir kadın ji- nekolog meslektaş odaya girdiyse ve ben yerimde oturuyorsam ayağa kalkmam. ürkiye'de cinsellik konusunda bütün taraflara hak veriyorum. Çünkü ne yazık ki yetiştiriliş böyle... Partnerde en büyük sorun, bence, şu veya bu ortamda konuşamama. Bu çok büyük sorun. Artı, hep suçlama var. Kadın erkeği suçluyor, erkek kadını suçluyor. Ve bu suçlamalar bir zincirin halkalan gibi birbirine bağlanıyor. Çünkü çalışma düzeninde bir eşitlik var ve böyle davranmak ayıp değil. Ama iş- te. ayağa kalkmama, manto tutmama, giderek yatakta birtakım değişiklikler yaratıyor. Geçen yıl Dünya Seksoloji Kongresi'nde Italyan erkeklerinin "ha- yır" demeleriyle ilgili bir istatistik vardı. 20 yıl, ya da 15 yıl önce cinselliğe her za- man hazır olan İtalyan erkeklerinin bu- gün daha çok "hayır" dedikleri görülü- yor. Bu özellikle genç erkekler arasında yaygın. Bir de bu moda, imaj olaylan kadınla- n çok büyük bir strese sokuyor. Ve tabii bir de partner sorunu... İnsanlar niçin yaşadıklannı bilmiyorlar. Harra gürra, patırtı gürültü gidiyor ve cinsellik o ka- dar geri plana kalıyor ki hele bizim ülke- mizde ancak çocuk oldu mu. olmadı mı Dünya Seksoloji Kongresi'ne bir tebliğ vermiştim. 1990 yüı içinde 36 çift tedavi etmişim. Bunlar üç ay ile dokuz yıl arası birleşme olmayan evli çiftlerdi. Bu da va- ginismus şikâyetinden kaynaklanıyor- du. Bunlardan 28'i yüksek okul mezunu. Tedavide yüzde 90'ın üzerinde başan el- de ettik. İİci tanesi tedaviyi mali yönden bırakmışü. Bunun tedavisinde Hart- mann-Fithian yöntemi kullanılıyor. Bunllar da Masters-Johnson gibi 30 yıl- dan ben bu tedaviyi yapan iki Amerikalı uzman. Bunlann yöntemleri gerçekten başanlı oluyor. Benim şaştığım şu: Vagi- nismus şikâyetiyle bize başvuranlann gecmişine bakuğımızda bunlann büyük çoğunluğu çocuk çağlarda masturbas- yon yaparken anneleri tarafmdan yaka- lamp dayak yemişler. Bunlann içinde bir vaka vardı. O da ilk âdet gördüğünde to- kat yemiş. Meğer ülkemizin bazı kesim- lerinde, galiba Sıvas dolaylannda. genç kız ilk âdet gördüğü zaman güzel bir şa- mar atıyorlarmış. Bunun amaa da, artık dikkatli ol, mesajını vermekmiş. Ama bana sorarsanız bu, genç kızda çok bü- yük bir yıkım yapıyor. Dışanda görülen vaginismusla Tür- kiye'de görülen vaginismusun oluşumu çok değişik. Türkiye'de cinsellik çok ayıp günah sayılıyor. İspanya'da, Italya'da Katoliklik nedeniyle de bu tip vakalar görülüyor. Kadın hep günah tel- kiniyle büyüyor. Sonra onu bir gün ev- lendiriveriyorlar. Evlendiği aşkam da fahişeymişçesine, bu adamla seviş, di- yorlar. O oluyor. Türkiye'de hep bu iki yüzlülük var. Gecenlerde bir tanıdığım, Türkiye'de binbir yüzlülük var, dedi. Bu belki de daha doğru. Vaginismusun tedavisi çok başanlı. Nüksetmiyor. Çok acı bir şey tabii. Bize gelen vakalann çoğu da platonik bir aşk- la severek evlenmişler. Ama seksüaliteye varamıyorlar. Evlilik öncesi cinsellikleri genelde, yine tabular dolayısıyla, sürtme yoluyla, dışta boşalma yoluyla gerçek- leşmiş. Kız bakire mi bakire. Ama evlen- dikten sonra duhul imkânı olmuyor. UI^^^^MVaginismus olaymdan yola çı- kar ak kadmların partnerleriyle olan uyumsuz iliskilerinden cinsel soğukluk duyduklarını söyleyebilir miyiz? POROY - Türkiye geneline bakuğı- mızda gariplikler görüyoruz. Mahmut Makal'ın bir yazısı vardı: Merkeplerle birleşme Anadolu kültürünün bir parça- sıdır, diyordu. Buna çok hayret etmiş- tim. Ama araştınnca gerçekten böyle olduğunu öğrendim. Bir erkek merkep- lerle birleşmek zorunda kalırsa ondan sonra da evlenip bir kadınla birleşirse o kadına da merkep muamelesi yaparsa o kadın da kusura bakmasın. Toplumun böyle bir yapısı varsa o adamı da suçla- mamak gerek. Ben Türkiye'de cinsellik konusunda bütün taraflara hak veriyo- rum. Çünkü ne yazık ki yetiştiriliş böy- le... Partnerde en büyük sorun, bence, şu veya bu ortamda konuşamama. Bu çok büyük sorun. Artı, hep suçlama var. Ka- dın erkeği suçluyor, erkek kadını suçlu- yor. Ve bu suçlamalar bir zincirin halka- lan gibi birbirine bağlanıyor. Zaten partnerlikte cinsellik kötü gitmeye başlı- yorsa sorunlar taksit taksit oluşur. Kar- şısındakini anlayamama, onun durumu- na inememe... Bir de toplumun yapısın- dan kaynaklanan bir şey var. Vakıa dünyanın her yerinde kısmen bu görülü- yor. Kadın ayn, erkek ayn yaşıyor. Ya da aile içinde yeni evlileri belli bir yaşa kadar bir türlü yalnız bırakmıyorlar. Aı- leler iyi niyetli. Evlatlan mutlu olsun isti- yorlar. Ama onlan da kendi hallerine bırakmıyorlar. Bir sorun daha var. Kadın çok aktif olursa eşi kadını çok deneyimli görüyor, ondan rahatsız oluyor. Çok pasif olursa da bu sefer, çok yastık gıbisın diyor. Bir çok şeyler, doğuyla batı kültürü arasın- da kalmamızdan kaynaklanıyor. Örne- ğin kadın mini etek giyiyor, bir adam da geliyor, bacağma çimdik atıyor. Baü'da bu moda var. Ama orada moda kadının kadınlığmı ön plana çıkarmak, ona hiz- met etmeyi amaçlıyor. Çünkü orada kadının çevresiyle sorunu var. Erkek 14 yaşından beri seksen bin kadın tanımış. Artık gidip, hele çekici olmayan bir ka- dınla uğraşacak hali yok. Kadın bu ne- denle hep kendini çekici göstermek zo- runda. Bir kadın hastamdan duydum. Kadın arabasıyla trafıkte gidiyor. Arkadaki araba geliyor hafıfçe dokunduruyor. Bi- raz daha gidiyorlar, biraz daha dokun- duruyor. Kadın sonunda arabadan ini- yor. 'Beyefendi, galiba freniniz tutmu- yor, arabama çarpıyorsunuz' diyor. Adam ise gayet terbiyesiz bir şekilde cin- sel tacizde bulunuyor. Kadın o anda an- lıyor. Meğer adam otomobiliyle kadının ^ehirde bir kısım kadın cinselliği istiyor. Gene feminizmde de olay var. Kadın daha fazla istediği zaman sorun çıkıyor. Çevreye bakıyorum piyasada epeyce kadın dergisi var. Aına erkek dergisi çok az. Kadın daha fazla bilgi sahibi olduğu zaman erkek yeterince bilgi sahibi değil. Çünkü yeterince kaynak yok. otomobiline dokundurarak bir seksüel zevk duyuyor. Öylesine sapıklıklar var ki söylenecek söz kalmıyor. Sokağa çıktığı- nızda kitlenin sizinle ilgili değer yargısı negatifse davranışı da negatif yönde ola- caktır. yaklaşıyor? İTürk kadını cinselliğe nasıl POROY - Türk kadını değişik... Üç beş tane kadın... Hem kent, ge- cekondu, kırsal kesim var... Yaş grupla- nnı ayırmak lazım. Kadının statüsünde aynca mali kesimler de var. Kadın kırsal kesimde erkek çocuğun anası, kaynana olduğu zaman kariyer kazanıyor. Şehir- de bir kısım kadın cinselliği istiyor. Gene feminizmde de olay var. Kadın daha faz- la istediği zaman sorun çıkıyor. Çevreye bakıyorum piyasada epeyce kadın dergi- si var. Ama erkek dergisi çok az. Kadın daha fazla bilgi sahibi olduğu zaman er- kek yeterince bilgi sahibi değil. Çünkü yeterince kaynak yok. Kadın daha fazla istediği zaman aynı Batı'daki gibi erkek- te 'impotence' oluyor ya da kadının ag- resif olmasını erkek hazmedemiyor, cin- sel alanda yani, daha doğrusu aktif olmasını hazmedemiyor. Oysa kadın ak- tif olursa erkeği daha çok uyanr, erkeğin cinselliğini daha yükseltir. Frekansını da yükseltir, kalitesinı de yükseltir. Dolayı- sıyla kadın da daha fazla tatmin olur. Bu tür düzeyde yaşayan insanlar kanımca az. Türkiye'de doğum kontrolünde yüz- de elli geri çekme yöntemi uygulanıyor. Geri çekme yönteminde penisin boşal- madan dışan çıkması lazım. Bunu yapa- bilmesi için de erkeğin şuurunun açık olması lazım. Oysa tam orgazma vardığı zaman şuurda hafif bulanıkhk olur. Ya- ni erkek boşalsa bile kadın boşalamıyor. Sonra dediğimiz gjbi kadında doyum- suzluk oluyor. tstekli bir kadın olsa bile bu doyumsuzluk onda cinsellikten kaçı- şa yol açıyor ya da kadının aktif olması erkeğin kaçmasına neden oluyor. Bu ka- çışlarla da bir noktaya gelinmiyor. O ev- lilik müessesesi yürüyor, ama bir haz, bir zevk alınmıyor. Bakarsanız boşanmala- nn çoğalması da bunun bir yansıması oluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle