Katalog

Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Malbaaçılık ve Gazelecilik Türk Anonım Şirketi adına Bcrin Nadi tstanbuJ Haberleri: Şeımy Kalkan, Dış Haberler: Ergnn B»la, Iş-Ekonomi: Şükran Ketenci, Yurt • Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatörü: Hikmel Çetinkayı Haberleri: Mehmet Sanç, Külıür: Cetal Üster, Makaleler: Suni Kanören, Spor: Abdulkadir • Yazı lşleri Mudurleri: Fuson ÖzbUgen (Sorumlu), Cetal Başiangıç (Haber) • Görsel Yucelmaa, Düzeltme; AbduUah Yazjcı • Müessese Müdıir V.: Erol Erkut • Koordinatör: YOnetmen: AH Acar • Düzenleme: Mustafa Saglamcr • Ankara Temsılcisı: Cüneyt Ahmel Koralsaa • Muhascbe. BıUeıM YOKT • tdare: Husejin Gürcr • Işleırae: Önder Çelik • Arcaynrek, Haber Mudurleri: Mustafa Balbay, lşık Kansu, lzmir Temsılcı V.: Serdar Kıak, Bılgi-Işlem: Nail lnal Bilgısayar Sıstem: Manıvet ÇOer • Personel: Sevgi Bostanaoglo Adana Temsılcisı. Çetin Yi£eno£lıı • Reklam: Reha Işrtman • Dış lliskiler: Hulya Akyol Basan ve Yayan. Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik TA.Ş. Türkocagı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 İst. PK: 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Tela: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar. Aakan: Z. Gökalp Btv. înkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 4M7, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İzmir H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaaa: tnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78, TAKVİM: 30 AĞUSTOS1992 tmsak: 4.50 Güneş:6.21 öğle: 13.09 Ikındi: 16.51 Akşam: 19.48 Yatsı:21.13 Altın Güvercin "Sevda Dağları'nın • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Beyaz Güvercin '92 müzik yanşması dün gece sonuçlandı. Altın Güvercin"i Tülay Saygın'ın seslendirdiği Önder Bilge'nın bestesi Haykır Sevda Dağlanna adlı parea kazandı. Açık Hava Tiyatrosu"nda dün gece yapılan yanşmada Gümüş Güvercin'i ise Suat Suna'run bestesi Gözlenn Benden Çok Uzakta elde ederken Bronz Güvercinede Çelik Erişçi'nin Dön Artık bestesi değergörüldü. Oünya ısınıyor • FRANKFURT(ANKA)- Dünya ısısının önümüzdeki yıllarda daha da artacağı tahmın ediliyor. Alman bilirn adamlan, dünya ısısındaki artışın 2100 yılına kadar 4.5 dereceyi bulacağı görüşündeler. Alman bilim adamlannın, Alman Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı'nca da desteklenen araştırmalanna göre ortalama dünya ısısı, 1800 >ıhndan bu yana 0.5 derece >ükselerek 15.4dereceye yükseldi. Simultane çeviPici telefonlap • ANKARA (ANKA)- Siemens grubu, geliştirdiği bir sistem ile ayn dilleri konuşan insanlann da telefonda bırbirleriyle anlaşmalanna olanak sağbyor. Siemens öncülüğündeki bir araştırma grubunun gerçekleştirdiği sistemde, bilgisayar beynine bağlı 500 kelimelik bir bilgisayar hazinesi bulunuyor. Çok kısa bir süreçte tercüme edilen kelime anında karşı taraftaki konuşmacıya aktanhyor. Böyleçe Japonlar. Almanlar ya da İngilizce konuşanlar, aralannda tercüman olmadan telefonla rahatça birbirleriyle anlaşabiliyor. Brandt'a Martin Luther King ödülü • VİYANA(ANKA)- Irkçıhğa karşı mücadelenin ABD'de önderliğini yapmış olan Martin Luther King adına verilen banş odülünü Sosyalist Enternasyonal Başkanı VVilly Brandt aldı. Merkezi New York'ta bulunan Martin Luther King Vakfı'nın Viyana temsilciliğinden yapılan açıklamada, 1991 Martin Luther King Abris Ödülü dün Avusturyada Brandt'a verildi.önemli anlaşmazlıklann banşçıl yolla çözümü için gösterilen olağanüstü çabalardan dolayı verilen Martin Luther King Banş Ödülü beşinci kez sahibini buluyor. Ödülü 1990 yılında eski Soyyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov, 1989"da ise Avusturya Başbakanı Bruno Kreisky almıştı. Shirley Mc Laine Efes'te • İZMİR (AA)- Dünyaca ünlü sinema ve ses sanatçısı Shirley Mac Laine, Efes Antik Tiyatro'da dün akşam bir konser verdi. Sanatçı konserinde, izleyenleri hayal kınklığına uğrattı. Yaklaşık lObinkişininizlediği konserde, saat 21.45 sıralannda sahneye çıkan ünlü saantçı Broodvvay müzikaUerinden veeski şarkılardan örnekler sundu. Sanatçının sahnede kısa süre kalması, izleyenlerin tepkisıne neden oldu. En iyi Pepsi Isparta'da • İZMİR (ANKA)- Türkıye'de en kaliteli Pepsi Cola, Başbakan Süleyman Demirel"in memleketi Isparta fabrikasında üretiliyor. Pepsi-Cola International 1991 yılıiçinde standartlann üzerinde kaliteli Pepsi ve 7 Up üreten FrukoTamek'in Isparta, Adana ve İzmir tesislerini ödüllendirdi. Pepsi Cola'run Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Phill Ellington tarafından Isparta fabrikası müdürüne altın, Adana fabrikasına gümüş, İzmir fabrikasına da bronz ödül verildi. Fruko Tamek Isparta Fabrikası kazandığı Türkiye'deki en iyi derece ile dünyadakı Pepsi-Cola üreten fabrikalar arasında 5'inci sıradayeraldı. Almanya'da Insani Ölüm Demeği'ne üye olan 60 bin ölüm meleği ölmek isteyenlere yardım ediyor Führerimiz Azraîl! Heil OHiııı!FRANKFURT (AA) - "Azrail'in kapıyı ne zaman çalacağı bilinmez, ama insan ölmek istiyorsa ölebilmeli. Ve bu pek kolay olmayan işte ona yardım etmeli." İşte bu felsefeyi benimseyen bir ör- güt- Almanya'da Azrail'in asistanhğı- nı yapıyor. örgüt bünyesindeki 60 bin ölüm meleği de ülkenin dört bir yanında, insanlann dünya değiştir- melerini kolaylaştırmak için Azrail'in vekili gibi çalışıyor. Örgütün adı İnsani Ölüm Derne- ği... Merkezi Ausburg... Başkanı Hans Henning Atrott... Dernek 12 yıldır faaliyet gösteriyor. Derneğin Berlin, Düsseldorf, Frankfurt, Hamburg ve Stuttgart gi- bi büyük merkezlerde bürolan var. Örgüt, ülke çapında faaliyet gösteren 60 bin kayıtü üyesiyle, ölmek isteyen hemen herkese ulaşabiliyor. İnsani Ölüm Derneği'nde, sistem şöyle çahşıyor: Hayattan bıkıp ölümü tercih eden- lere yardımcı olmaktan zevk alan in- sanlar. yıllık 50 mark aidat ödeyerek derneğe üye oluyorlar. Cemiyet, bir yıllık süreyi dolduran üyeleri, semi- nerler konferanslar düzenleyerek broşürler göndererek eğitiyor ve on- lara, ölmek isteyen birine nasıl yar- dım edileceğini öğretiyor. Bu eğiümle, üyeler, birer ölüm me- leği. olarak yetişiyor. Ölmek isteyip de bir türlü ölemeyen kişiler de derneğe başvurarak yardım talebinde bulunuyorlar. Bu talep üze- rine, en yakın ölüm meleği harekete geçerek öğrendiklerini uyguluyor. ölüm kokteyli Örgüt, üyelerine, kendilerinden yardım talep edildiği zaman ölümü kendisinden sonrakilere yardımcı ol- mak için intihanrun fılmini çekiyor. Ama genelde, insanlar, yaşamlan- na ilaç ıçerek son vermek istiyorlar. Örgüt, bu şekilde ölmek isteyenlere bir kokteyl reçetesi veriyor. Bu ölüm kokteyli, çeşitli ilaçlann kanştınlma- sından oluşuyor. Ancak ilaçlan örgüt vermiyor. KuraL bunlan ölecek olan kişjnin temin etmesi. Ölüm, bazen de hastanede çalışan bir doktorun ikna edilmesı yoluyla ya İnsani Ölüm Derneği üyeleri, bır gün aynı isteği duyduklan takdirde, kendilerine de yardım edilmesi gerek- tiğine inanıyorlar. Cemiyet, bunun için üyelerine bırer hastayı koruma mektubu veriyor. Bu belgede, o kişinin İnsani Ölüm Derneği'nın bir üyesi olduğu belirtili- yor ve doktorlardan, yaşama şansı olmayan ya da acı veren bir hastalığa yakalandıklan takdirde, bu üyenin ölmesine imkân tanımalan isteniyor. edin" gibi übbi tavsiyelerde de bulu- nuluyor. Yalnız umutsuzlar mı? İnsani Ölüm Derneği'nin Başkanı Atrott, gördükleri büyük tepkiler karşısında örgütünü savunurken "Biz sadece umutsuz hastalıklara ya- kalanıp yaşama şansı olmayanlara yardım ediyoruz. Psıkolojik neden- lerle bize başvuranlann intihanna yardımcı olmuyoruz" diyor. Başkan, bir nedenle ölmek isteyenlere de yar- dıma olduğu yolunda yaygın iddialar var. Yasaldurum l / r g ü t , üyelerine, kendilerinden yardım talep edildiği zaman ölümü kolaylaştıncı hizmetlerde bulunabileceklerini, ancak hiçbir zaman bizzat öldürme eylemine kanşamayacaklannı bildiriyor. Ölmek isteyenlere, intihann çeşitli yollan anlatılıyor ve aday, olaya psikolojik olarak hazırlanıyor. kolaylaştına hizmetlerde bulunabile- ceklerini, ancak hiçbir zaman bizzat öldürme eylemine kanşamayacakla- nnı bildıriyor. ölmek isteyenlere, intihann çeşitli yollan anlatıhyor ve aday, olaya psi- kolojik olarak hazırlanıyor. Kimi insan, geçen ay yaşandığı gibi uyku ilacı alarak su dolu küvete giri- yor ve burada uyurken boğulmak yöntemiyle hayata veda ediyor. Ban- yoya yerleştirdigi bir kamerayla da da bizzat üye bir doktor eliyle umut- suz bir hastayı kendisini hayatta tu- tan cihazdan ayırmak, ona yanlış ilaç vermek gibi yöntemlerle sağlanıyor. Çoğu zaman, melekler hayatına son verecek kişiye ölüm döşeğinde re- fakat ediyorlar. Bu refakat hizmeti, istek geldiği takdirde, hastanelerde can çekişen hastalara da veriliyor. ölüm döşeğindeki bir insana nasıl yardım edileceği de üyelere eğitim ça- lışmalan sırasmda anlatıhyor. Eternek yetkilileri, doktorlann, böyle bir durumda kendileriyle temas kur- duklannı ve genellikle talebi yerine getirdiklerini öne sürüyorlar. Hastayı koruma mektubundan, doktorlara, '"Üyemizin aa çekmesini önlemek için kendisini baglı olduğu cihazdan ayınn, ölümü çabuklaşüracak ağn kesiciler verin, asıl hastalığı sırasında yakalandıkJan böbrek yetmezliği vb yan hastalıklan tedavi etmeyin, ilaç- lannı vermeyip hastayı ölüme terk bu konuda bir de örnek veriyor: Bir gün, Almanya'da yaşayan bir Türk, derneğe başvurarak "Özel bir sorun nedeniyle intihar edeceğini" bildirmiş ve kendisine yardım edilmesini iste- miş. Başkan Atrott, "Bu genç, Türk geleneklerine aykın bir eylemde bu- lunmuş ve bunun baskısıyla intihar etmeye karar veımiş. Kendisini geri çevirdik" diyor. Ancak derneğin sadece Atrott'un belirttiği nedenlerle değil, herhangi Alman savcılan, İnsani ölûm Der- neği'nin eylemlerinin yasal açıdan nasıl önlenebileceğini araştırmakla uğraşıyorlar. Dernek yetkilileri ise bunun tam tersine, faaliyetlerine tamarnen yasal statü kazandıracak yasa degişiklikleri ıstiyorlar. insani ölüm Derneği, AJman ya da yabancı gözetmeden, toplumun her sınıfından üye kaydediyor. Bunlann arasında Türkler de var. Üyeler arasında, bilim adamlan- nın, profesörlerin, Inge Meysel, Hans Jörg Felmy gjbi Alman film yıldızlan-' nın da yer aldığı dikkat çekiyor. Bir intihann fılmi Alman televiz- yonlannda yayımlandıktan sonra yoğun tepkilerin ortaya çıkması üze- rine bir açıklama yapan Inge Meysel, "Herkes yaşamı konusunda kendi karar verebilmeli. Dernek, sadece pratik tavsiyelerde bulunuyor" dedi. Film yıldızı, bu sözlerini "büyük bir sorumsuzluk" olarak nitelendi- renler için de sadece "saçmalamasın- lar" diyor. Bir geceliği yaklaşık 20 milyon lira olan Çırağan Sarayı Sultan suiti, kral dairelerinin kralı olarak anılıyor Çivît rengi BoğaziçFne nazır bir sııit• Kral dairelerinde kal- mak için kral olmaya gerek yok. 2900 dolarlık suitler dışında, bir gece için 300 dolar (Z.milyon 150 bin lira) ödeyerek kalmabilecek kelepir kral daireleri de var. GÜLDENÖZEN ~ Varsayalım zenginsiniz. Dünyanın en güzel şehirlerin- den Istanbul'da da birkaç gece kalabilirsiniz. Ve de sosyo eko- nomik konumunuz gereği seç- kin bir otelin saygın odalann- dan birinde kalmak istiyorsu- nuz. Merak etmeyin. O kadar çok seceneğiniz var ki: Yatağıruzı kendiniz yapacağınız Japon suiti, pembe renklerde bezen- miş balayı suiti, ofis olarak kul- lanabileceğiniz business suit ve daha niceleri... İstanburdaki suit ve kral dai- releri içinde en pahab olanlar. Çırağan Sarayf ndaki Paşa suit ile Sultan suit. Çırağan'ın yenı yapılan kısmının kral dairesi olan Paşa'ya gecede 1300 dolar ödeniyor. Yani bugünün ku- ruyla yaklaşık 9 milyon 250 bin lira. Pasalara lavik mekân Sabah, pencereden giren taze güneş ışığı ve martılann çapkın çığlıklan arasında uyanıp kahvalttsını Boğaz'a bakarak yapmak isteyenler için Sultan suit birebir. ^ * ^ .. .. .. M „ ^ _ ^ ^ _ ^ ^ _ __-. _». , II • • • n — H n ı — a M M n ^ t f c ı ••••[^•ıııaa ıı*Tnı—ı •>••!!> ııım ın ııı • • > > . 4 * « • • ' • 169 metrekarelik bir alana kurulu olan ve tüm cephesiyle Boğaz manzarası alan Paşa, pastel renklerin kullaruldığj modern ve mütevazı bir deko- rasyona sahip. Otelin Halkla îüşkiler Mü- dürü Oya Batuk, Paşa'nın ote- lin açıldığı 1991 yıhnın ocak ayından beri hemen hemen her gün dolu olduğunu ve ABD ile Avrupa ve Uzakdoğu ülkele- rinden yapılan rezervasyonlar- da özellikle ismiyle istendiğiru söylüyor. Paşa suitinde şimdiye kadar kalanlar arasında İsrail Cum- hurbaşkanı Haim Herzog, Ar- jantin Cumhurbaşkanı Carlos Menem, Fransa Cumhurbaş- kanı François Mitterrand ve ABD Başkanı George Bush gi- bi isimler bulunuyor. Çırağan'ın eski saray bölü- münde 458 metrekarelik bir daire olan Sultan suit ise 2900 Çırağan Sarayı'nın merdiveninden tırmanan çoğunluğu business class'a mensup müşteriler, bir zamanlar şanklı devrimci Ali Suavi'nin Abdülaziz'i tahta çıkarmak için Çırağan'ı bastığını acaba biliyoriar mı? (Fotoğraflar: HAYRETTİN SAĞANAK) Veliler dikkat: Okula"yeni başlayacaklann sorumluluğunu sadece öğretmene bırakmak yanlış Çocuğumızun eti de siziıı olsıııı, keıııiği de dolarlık (yaklaşık yirmi milyon lira) fıyatıyla adeta kral dairele- rinin kralı. Haziran ayından iti- baren açık olan Sultan'da, Türkiye'ye gelişinde Luciano Pavarotti. balayı gecesinde Ca- roline-Mustafa Koç ve Tür- kiye'yi ziyareti sırasında Kaza- kistan Cumhurbaşkanı Nursul- tan Nazarbayev kalmış. Otel yetkilileri, Türkiye'nin konuğu olan yabana devlet adamlanna farklı fıyat uygulaması yapıldı- ğını hatırlatıyorlar. Kral daireleri Kral dairelerinin bir gecelik fıyatı genelde, suitlerin iki ya da üç katına, normal otel odalann ise 10-15 katına ulaşırken, üç oda-bir salon vasat bir apart- man dairesinin bir ayhk kirası- nın iki katına kadar varabili- yor. Böylesine pahab olan kral dairelerini tutanlara verilen hiz- metler ise hemen hemen bütün otellerde aynı. örneğin The Marmara'nın kral dairesi müş- terisine sunduğu hizmetler şun- lar: Meyve sepeti, çiçek, terlik, Patisserie The Marmara sepeti, sıcak çay, kahve ve kurabiyeler- den oluşan özel Banquet Servi- si, üç çeşit yerli ve yabana dergi ve gazete ve aynca giriş ve cıkış ışlemleri için lobide ayn bir ma- sa. Hedef kitieye göre hizmet Suitlerden bazılan, belirli he- def kitlelere yönelik düzenleme- leriyle dikkat çekiyor. Möven- pick'teki business suitler işa- damlan için yapılmış. Otelde yedi tane business suit var ve her birinin fıyatı 550 dolar(yak- laşık 4 milyon lira), büyüklük- len ise 72 ila 80 metrekare ara- sında değışiyor. Business suit- lerde, diğerlerinden farklı olarak dışandan faks baglantı- sı, PC çıkışı, yuvarlak toplanü masası ve çalışma masası bulu- nuyor. îşadamlan için banyoya jakuzi de yapılmış. Svvissotel'deki "Japanese su- it", son yıllarda Japonlann Türkiye'ye artan ziyaretleri dü- şünülerek Japon tarzında dö- şenmiş. Bu dairede konuklar, dolaplara yerleştirilmiş hasırla- n kullanarak yataklannı kendi- leri yapıyor. Otelin 15'inci ka- tında bulunan bu süitlerde pencere köşesine yerleştirilmiş jakuzide boğazı izleyerek key- fetmek mümkün. Svvissotel'- deki dört Japon suitlerden herbirine 479 dolar (yaklaşık 3 milyon 500 bin lira) ödemekje- rekiyor. Suitlerin doluluk oranı Geceük ücretleri 300 Ue 2900 dolar (yaklaşık 2 ile 20 milyon Türk Erası) arasmda değişen kral daireleri sanıldığı gibi, tîil- yoner müşterileri bekleyen gös- terişli mekânlar mı? Svvissotej yetkililerine göre, kral dairesi ayda bir ya da iki kez doluyor. The Marmara'nın Halkîa tüş- kiler Müdürü Zuhal Elver, kral dairelerinin yılın dörtte üçünde dolu olduğunu belirtiyor. Çıra- ğan Sarayı'nın Paşa suiti ise hemen hemen her gün dolu. ADANA (AA) - Okullann açılmasına iki haftalık bir süre kaldı. İlkokula yeni başlayacak çocuklann aileleri, 'çocu- ğum başanlı olabilecek mi' endişesi taşı- yor. Oysa uzmanlar, zekâ düzeyi nor- mal olan her çocuğun okulda başanlı olabileceğini, ancak öncelikle çocuğun okul korkusundan kurtanlması ve oku- lun sevdirilmesi gerektiğini belirtiyor. Okula yeni başlayan mıniklerin, deği- şik bir ortamla karşılaşacağına, yeni arkadaşlar edineceğine, bireysel yaşa- masını öğreneceğine, anne-baba yerine öğretmenle diyalog kuracağına dikkat çeken uzmanlar, çocuklann önce ailele- ri, sonra da öğretmenleri tarafından okula hazırlanmasını öneriyor. Çukurova Üniversitesi Eğitim Yük- sek Okulu Müdürü Prof. Dr. Adil Tür- koglu, okulun, anne-babanın zaptede- mediği çocuklann zaptedildiği bir yer değil, bir sosyal ortam olduğunu söyle- di. Prof. Dr. Türkoğlu, okulun aynı zamanda korkunun değil, sevginin ha- kim olduğu yer, öğretmenlerin de kor- kulan değil, sevilen kişiler olması gerek- tiğini belirtti. Çabuk okuyan yoruluyor Öğretmenlerin ilk 45 günde hemen derse başlamak yerine, okulu sevdire- cek faaliyetlere öncelik vermesini, fıkra ve oyunlarla çocuğun sempatisini ka- zanmasını öneren Prof. Dr. Türkoğlu, şunlan kaydetti: "Çocuklann okumayı öğrenme hızla- nyla ilgjli yaptığımız bir araştırmaya göre okuma-yazmayı çabuk öğrenen, kasım-aralıkta okumayı söken çocuk- lar, yorulmakta, bıkmakta, bezmekte ve ömürboyu kitap okumaktan kacın- maktadır. Ûlkemizde, "Çocugum oku- mayı çabuk öğrendi" şeklinde yanlış bir kanı vardır. Birçok çocuk okuma yaz- mayı daha okul öncesinde öğrenmekte- dir. Bu durum uzun vadede olumsuz sonuçlar yaratmaktadır. Ûlkemizde, bir romanın, öykünün 3 bin satmasının en önemli nedeni de budur. Çocuklara okuma sevgisi yavaş yavaş kazandınlmalı, birinci sınıf çocuklanna ilk sömestr akşam ödevi verilmemeli, okuldan eve, evden okula sevinerek gjt- meleri sağlanmalıdır." Eti senin kemigi benim Eğıtimde, 'çocuğu okula teslim ettim, eti senin kemiği benim' anlayışının yıkıl- dığını, basannın okul-aile-çocuk üçge- ninin iyi kurulmasından geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Türkoğlu, velilere şu önerilerde bulundu: "Anne ve babalar çocuklanyla sürek- li ilgilenmeli, öğretmenine durumunu sormalıdır. Okul aile birliği toplantılan düzenli ve bilimsel çerçevede yapılmah, veliler, bu toplanülara mutlaka katıl- mahdır. Velinin okulla diyaloğu, sağlık- lı ve düzenli ojmalıdır." Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Yunus Emre Evlice de ilkoku- la yeni başlayan çocuklarda okul kor- kusu olabileceğine dikkat çekerek, veli ve öğretmenlenn, özellikle ilk dönem- lerde bu konuda duyarlı olmalan gerek- tiğini belirtti. Fiziki rahatsızlıklar Okul korkusunun çocukta, okula git- mek istememe, kann ağnsı, kusma gibi beiirtilerle ortaya çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Evlice, başanlı olamayan öğ- rencinin, öncelikle, zekâ gelişimi ve du- yu organlannda bozukluk olup olmadı- ğının kontrol edilmesi gerektiğini bildir- di.