15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 AĞUSTOS 1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Gençlero 'Seçmeler' • Kültür Servisi- Yapı Krcdi Ya\ mlan'nın 'Seçmeler' diasjnin ilk kıtabı olarak Melih Cevdet Anda\ 'ın 'Kendi Seçtikleri' yayımlandı. Edıtörlüğünü Ishak Reyna'nın üstlendığı dizi. daha çok genç edebıyat okuruna > önelik. Anday 'ın 'Kerıdi Seçtikleri'nde yazann şiir, roman. deneme, gezi, anı, oyun ve çevırilerinden seçmelerin yanı sıra Anday'la yapılanveÂdnan Benk, Tahsin Yücel ve Nuran Kutlu'nun katıldıklan geniş bir söyleşi de yer alıyor. Dizınin daha sonra yayımlanacak kıtaplan arasında Abdülhak Şinası Hisar(Hazırlayan: Selım İlen>, Ahmet Hamdı Tanpınar(Hanrlayan: Enis Batur), Çetin Altan (Kendi seçtıklen). Halit Zıya Uşaklıgil (Hazırlayan: Selim Jleri), Attila İlhan (Kendi seçtiklen) \e Aziz Nesin (Kendi seçtikleri) var. Temel Eğitim Kanunu • tSTANBUL(AA). Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Aygören Dirim, Talim Terbıye Kurulu'nun tavsiye etmediği kitaplann. okullara ve okul kitaplıklanna girememesınin, yasa ve yönetmelik sorunu olduğunu bildırdı. Bırlık Başkanı Aygören Dinm. konuyla ilgjli yaptığı yazılı açıJdamada, yanJış uygulamanın dûzeltilmesinın ancak 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu'nun 55. maddesinin değiştirilmesi ile mümkün olduğunu vurguladı. Dirim, ilk ve ortaöğretim kurumlannda okutulacak kitaplann. Milli Eğitim Bakanlığı'nca tespit edilmesı gerektiğini belirtti. Sopot'ta ikinci seçildik • Kültür Senisi - Polonya'nın Sopot kentinde cuma akşamı düzenlenen "Uluslararası Sopot Müzik Yanşmasf "nda Türkıye44 ülkearasından 2'nciIiİc ödülü kazandı. Ülkemizı temsil eden Melis Sökmen ve Ercüment Vural ıkilisı ıkıncı olurken, binncik ödülünü Avusturya. üçüncülüğü de Belçıka kazandı. Aynca Aşkın Nur Yengı, dün gece konuk sanatçı olarak bir konserverdi. Livaneli'den barış konseri IANKARA ! (AA)- Ünlü j sanatçı Zülfü Livaneli,'1 EylülDünya BanşGünü' I dolayısıyla | Hıpodrom'da j bırkonser verecek. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gelenekseUeştirilen konserler dizisinde 5 eylülde Gelışim Orkestrası Seğmenler ve Demet Parkf nda bir konser verecek. 6eylüldeise Batıkent Dostluk Kulübü'nde Ayşe Taş ve Canan Başkaya, Kuğulu Park'ta Gelişim Orkestrasf nın rock konseri. Kurtuluş Parkı'nda ise Gülşen Altuğ'un solo konseri izlenebilecek. Ücretsiz olan konserler, saat 18.00'de başlayacak. Araştırma ödülü • İSTANBLL(AA)- "Turan Dursun Araştırma ve İnceleme Ödülü' için binnciliğe layık eser bulunamadı. 2000'e Doğru dergısi Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever'in çağnsı üzerine toplananjüri üyeleri, Erdoğan Aydın'ın "Bilimsel Toplumcu Açıdan İslamiyet'veŞükrü Günbulut'un 'Türklerin Dinleri" başlıklı çahşmalannı övgüyedeğerbularak. bu ikı esere ödül için konan miktan paylaştırma karan aldı. 'Manege '92' • İSTANBLL(AA)- Türkiye-Rusya dosüuk iliskilerinin 500. yılı kutlamaları dolayısıyla, Dostlar Şirketler Grubu'nun işbirliğiyle gerçekleştirilen 'Manege "92" etkinliklerine ressam Kainat Barkan Pajonk 24 eserı ile katılıyor. Kremlın Meydanı'ndaki tarihi Manege binasında açılacak sergi sanatçının 27. kişisel sergisi olacak. NasrettinHoca kitabı•KONYA (AA) - Konya Kültür Müdürlüğü, Nasrettin Hoca sempozyumunda sunulan bildirileri kıtaphalinegetirdi. Haliçteki eski Feshane binası 3. Uluslararası tstanbul Bienali'nin mekânı olacak. Restore edilen Feshane daha sonra çağdaş sanat müzesine dönüştörülecek.(Fotoğraf: UG L R ü ÜNYÜZ) 3. Uluslararası lstanbul Bienali'nin sergi tasanmını gerçekleştiren Mehmet Doğu: Feshane,Kültür Senisi- Türk asıllı Amenkalı mımar Mehmet Doğu 3. Uluslararası lstanbul Bienali'nın sergi tasanmını ger- çekleştiriyor. Princeton'da 'Haüç, Kentleş- me ve Kimlik' konulu bir araş- ürma yapan Doğu'yu lstanbul kenti özellikle çekiyor. 1989'da kendi kimliğini ararken, içinde- ki çelişkileri modern İstanbul'- da da bulan Doğu, Istanbul'u tanıdıkça kimlik sorununu çöz- müş. Haliç onun gözünde doğu ve batının aynldığı en önemli merkez. Tarihi önemini cumhuriyet döneminde yitirmiş ama ım- paratorluğun izleri hâlâ orada. Haliç'in yeniden dirilişi yavaş da olsa gerçekleşıyor. Hepsinden önemlisı ise Feshane'nin müze- ye dönüşmesı. Çünkü Feshane modern Türkiye'nın en çağdaş kültür simgesi olacak. Günü gününe yaşamak yerine, uzun vadede kültür zenginliğini ser- gilemek lüksüne sahip bir Tür- kiye'nin sembolü olacak bu Modern Sanat Müzesı. Bu bakımdan Doğu, gelecek- ten çok ürnitli. Her geçen yıl pek çok gelişme olduğunu be- lırterek gençliğin çağdaş ve dünyaya açık olmasının en gü- venilir dayanak olduğunu söy- lüyor. Modern Türkiye'nın asla "küçük Amerika" olmaması ge- rektiğini, çünkü bu ülkenin sayısız kültürden yararlanarak oluşturduğu kendi esnek yapısının pek çok karşıt olguyu içinde enterek, çeşitliliğin uyu- munu sergilediğinı söyleyen Doğu 'Aslında Türkiye'nin kendisi tarihi birAmerika, kim- seye benzemeşin ve parçası ol- masın' diyor. İşte bu bağlamda kendısıni örnek vererek aynı kimlik yapısına sahip olduğunu ve bu zenginlikten çok memnun olduğunu söylüyor. Bir serginin tasanmını ger- çekleştirmek için serginin ko- nusu ve amacı belirleyici faktör. Yani önce gösterinin psikoloji- sinibilmekgerek. tşini şöyle açıkhyor Doğu: 'Mekânı değerlendirirken yapıt- ların nerede, nasıl, hangi sırayla sergileneceğine. sanatçı ve kü- ratörün isteklennı değerlendı- rerek karar venp, tasarlanan projeyi somut gerçeğe dönüş- türmek.' Bienal için Feshane'de geçici duvar sistemi kurulmuş ama amaç bu duvarlann kalıcı ve doğal görünmeleri, çünkü me- kân sergiyi perdeleyip engelle- memeli. Sergiyle uyum içinde olan mimari. izleyeni kendiü- kültür simgesi olacakğinden yönlendirerek yapıta çekmeli. merak uyandırmali. Doğu için mimari bir iletişim yolu olmah ve toplumun kültü- rünüyansıtmalı. Osmanh'da mimarinin böyle bir işlevi başanyla yerine getir- mesine rağmen modern Türki- ye'de mimarinin yalnızca işlev- sel amaçlı uygulandjğmı ve yapılann hemen hepsinin çok çirkin olduğunu belirten Doğu, Sedat Hakkı Eldem'in çok ba- şanlı uygulamalan olduğuna dikkat çekiyor. Bugün İstan- bul'da yapılan önemli bina ve .otellerin dış kökenlı ve dışanya hitabeden 'reklam' amaçlı işler olduğunu söyleyen Doğu. 'Bu yapılar Türk halkı için hiç bir anlam taşımıyor, onlan yansıtmıyor çünkü onlar için değil dışansı için yapılıyor' di- yor. üzülerek. Teknolojik gelişmelerin mı- mariye etkisi Doğu'yu çok ilgi- lendiriyor; geleneksel ev sınırlan ve duvarlann işlevi te- lekomünikasyon ve medya ile bulanıklaşıyor, iç-dış kavramı kayboluyor. Evin merkezi tele- vizyonun veya bilgisayann dur- duğu yer oluyor. Artık planlar bu doğrultuda tasarlanıyor Teknolojinin mekân kavra- mını değiştirdiği ikinci alan ise seks. Telefon sayesinde tanın- ma, yaftalanma, hastalık kap- ma riski ortadan kalkıyor. Tanışıp dokunmadan yapılan seks ne kadar anormal bile olsa hızla yaygınlaşıyor. Doğu Tür- kiye'de hâlâ insan iliskilerinin daha rahat ve sağlıklı biçimde kurulabildiğini belirtiyor ve Türk insanımn bu özelliğini devam et- tirmesini dileyerek sözlerini nok- talıyor. Uluslararası Edinburgh Festivali'nin bu yılki bütçesi 56 milyar lira imdat! Bu kenti festival basmış• Edinburgh Festivali'nde etkinlik sayısı o kadar çok ki, Guardiân gazetesi 'Görülmesi gerekenler'in yanı sıra bir de ' kaçınlabilecekler' listesi yaymlıyor. AHUANTMEN EDİNBURGH - Bu kentte sanat bir 'lüks' değil. Bir yaşam biçımı. Opera, müzik, tiyatro, sinema. plastik sanatlar ve bir- birinden ilginç gösterilerle 45 yıllık bir sanat geçmişını geride bırakan Edinburgh'da sanat, kenti, ınsanlan ve gündelik ya- şamı ele geçirmış sankı. Edinburgh Festivali öyle bü- yük. öyle yoğun, öyle dolu ki, bu 'çılgınhğa' ne yazılı basın ye- üşebiliyor, ne de TV'ler. Sanat- sever her gün yer alan yaklaşık 100 gösteriden hangisine gitme- si gerektiğine karar veremiyor. 'The Guardian' gazetesi, 'Gö- rülmesi Gerekenler'in yanı sıra bir de 'Kaçınlabilecekler' listesi yayımhyor. Kısacası, herkes ve her şey 'olup bitmekte' olan bu şölene göre programlanmaya çalışıyor. Keyifli bir 'kargaşa' bu! İkinci Dünya Savaşı'nın bu- nalımlı 'sonra'sında sanatın her koşulda var olabileceğini kanıt- lamak ıstercesine ilki 1947'de gerçekleştinlen Uluslararası Edinburgh Festıvali'nin bugün vardığı nokta gerçekten şaşırtı- cı. Her ağustosta bir 'yeniden doğuş' yaşanıyor sanki bu kent- te. Edinburgh, festivalsiz za- manında yaşlı ve ağırbaşlı, fes- tival zamanında kıpır kıpır bir genç kız. Edinburgh'un resmı festivali, Belçikalı müzik grubu The Meadows, Edinburgh Festivali'nin alternatif topluluklanndan. yapı olarak bizim lstanbul Fes • tivali'nden pek farkb değil. Ama dünyanın dört bir yanın- dan gelen sanatseverler müzik, opera, bale ve dansın yanı sıra plastik sanatlar, tiyatro gösteri- leri ve çeşitli söyleşileri şenbk çerçevesinde izliyorlar. Ama İskoçya'nm güzel baş- kentinın çılgın havasını yaratan bu ağırbaşlı resmı festival değil. 'Edinburgh Fesüval Fringe'. yanı 'alternatif festival" resmi festivalle aynı günlerde yapılı- yor. Yurt içinden ve dışından 540 topluluğu bir araya getiren al- ternatif festivali küçümsemek mümkün deği]. 'Fringe' bir an- lamda halkın şenliği. 'Fringe'de tek kişilik güldürülerden pop konserlerine, dia gösterilerin- den revülere, çocuk programla- nndan kabareye kadar her şey var. Bu arada, 'Fringe'ın 47 or- kestra \e oda müziği konseri ile resmi festivale 'rakip' olması, 'usta'smı kızdınyor mu. bilin- mez. Alternatif festival için her sa- bah günlük bir program yayım- lanıyor. 8 sütunluk bir gazete sayfası boyutundaki bu prog- ramda yer alan gösterileri. saat- lerini, bunlar arasından hangi- sine gitmek gerektiğini bulmak nerdeyse olanaksız. Belki de bu yüzden şu sıralar herkes aynı şeyı söylüyor: 'İmdat! Festival bastı...' Edinburgn Festivali'nin top- lam bütçesi 4 milyon sterlin (yaklaşık 56 milyar TL). Bunun 1.5 milyonu devletten. 770 bin sterlini destekte bulunan şirket- lerden elde edilmiş. Gensi gişe geliri. Resmi festivalin biletleri 8-35 sterlin arasında. Tiyatro en pahalısı. Alternatif festivalin biletleriyse daha ucuz. Edinburgh Festivali'nin bu yılki yöneticisi Brian McMas- ter, alternatif ve resmi festival- ler arasındaki aynmı sık sık vurguluyor: 'Bizim işimiz bu kentte saygın bir sanat ortamı yaratmak, nıtelıkli etkinlikler sunmak. Fringe ise yalnızca bir alternatif.' Brian McMaster çok ilginç bir insan. Optrayı çok sevdiği için festival programını operay- la dolduracağını düşününleri şaşırtarak bu yılki festivali 'en az operalı' festival yapmış. AJ- ternatif festivalin başındaysa genç bir kadın var: Mhairi Mackenzie-Robinson. Aslında 'Fringe' kendiliğinden yürüyor. Festivalle bağıntılı olarak Edinburgh'da kağıt tüketimi de aşın boyutlarda. Afişlerden ge- çilmeyen sokaklarda genç in- sanlar adım başı elinize bir bro- şür tutuşturuyor: 'Lütfen bizim gösterimizegelin!' Edinburgh'da 'festivali yaşa- mak' için bu kente gelmeden iyi bir 'ev ödevi' yapmak şart. Bu- raya geldıkten sonra karar ver- meye çalışmak oldukça anlam- sız. Yapılması gereken, gazete- lerin verdiği onlarca Edinburgh ekinden. yüzlerce eleştirmenin tavsiyeleri arasından 'iyi'yi bul- mak! Türkrockçıları ilgisizlikteıı yakınıyor Kültür Ser\isi - Türkçe söz- lerle rock müziği yapan grup- lar, yeterli oranda izleyicilerinin bulunmasına karşın, müzik en- düstrisinın, iletişim araçlannın ve yöneticilerinin Türkçe rock müziğine aym oranda ilgi gös- termemesinden yakınıyor. Anka'nın Türkçe rock müzi- ği konusunda yaptığı araştır- maya katılan Bulutsuzluk Özle- mi, Devil, NVhisky ve Kramp topluluklan, başta televizyon ve radyolar olmak üzere müzik endüstrisı ve öteki kuruluşlann Türkçe rock müziğine yeterli il- gi göstermedığini söylediler. Belediyelerce düzenlenen et- kinlıklerde kendilerine konser olanağı sağlanmasının olumlu ama yetersiz bir gelişme oldu- ğunu belirten Türk rockçılar. Türkçe rock müziği yapmalan- nı, "Türkiye'de müzik yapıyo- ruz, mesajımızın ancak Türkçe anlaşılabileceğini bıldiğimiz için Türkçe söylüyoruz' diye açıklıyorlar. Rock topluluklannın temsıl- Nejat Yavaşoğullan ve grubu Bulutsuzluk Özlemi, Rock müziğinin Türkiye'de gittikçe yayıldığı kanısında. cileri ilgisizüği ve düşüncelerinı şöyle dile getiriyorlar: Nejat Yavaşoğullan (Bulut- suzluk Özlemi): Türkiye'de rock müziği gittikçe yayıüyor. Alternatif olarak rock müziği seçiliyor. Bence, biz, Türkiye'de en iyi rock yapan grubuz. Za- man zaman konserler düzenli- yoruz. Canlı olarak müzığimizi yapıyoruz. Hiç kimseden bir şey beklemıyoruz. Alpay Salt (Whisky): Tür- kiye'nin en eski rock gruplann- danız. İlk Türkçe sözlü roçk ka- setini biz çıkardık. Ama İstan- bul'da yararlanabileceğimiz bir konser salonu bile yok. Bu işe belediyelerin el atması, konser salonu yapılması lazım. Bu bü- yük bir eksikliktir. Nezih Onur (Kramp): Kurulu- şumuzdan bu yana 8 yıl geçme- sine karşın, bir kaset bile çıka- ramadık. Başvurduğumuz yer- lerden gereken ilgiyi görmedik. Müzik endüstrisinin, müzikse- verlerin bize gösterdiği ilgiyi görmesi ve bu konuya el atması lazım. Hepimiz profesyoneliz. ama rock yaparak para kaza- nan kaç rock grubu var? İleti- şim organlan da bu ilgiyi gör- sünler ve bize de yer versinler... Sabahattin Tosdöğen (Devil): Değişik kent ve kasabalara gi- derek halk müzisyenleriyle bir- likte konserlere çıkıyoruz. Bu çabalara karşılık yeterli ilgiyi görmüyoruz. Rock gruplanna izleyicilerin gösterdiği ilginin çok daha azı bile televizyonlar, radyolar tarafından gösterilmi- yor. PORTRE MEHMET DOĞU Bankacdıktan mimarlığa Mehmet Doğu, Türk doktor baba ve İngiliz annenin çocuğu olarak 1960 yılında Çlevaland, Ohio'da doğdu. Ab- lası Hikmet ve kardeşi Kısmet gibi Türkçe bilmeyen Mehmet Doğu önce ekonomi okuyarak New York 'ta banka- cılık yaptı, Âlaska'da tasarımcı olarak çalıştı ve 1987'de gazete ilanına baş- vurarak New York Modern Sanat Mü- zesi'nde sergi tasarımcısı olarak üç yıl çalıştı. 1989'da Princeton Üniversitesi'- nin yüksek mimarlık programına girdi ve Rotary Klübü'nden 4 yıllık bir burs alarak bir yıl ODTÜ- de mimarlık okumak üzere Türkiye'ye geldi. htanbul'da Türkçe öğrenmenin yanısıra, bienalin sergi tasanmını da üstlenen Doğu, gelecek yıl Princeton 'daki eğitimini bitirmek üzere A BD 'ye dönecek. Tiyatrolara Destek Kurulu toplandı Özeltiyatrolara gerçekçüikuyansı ANKARA(AA)-Kültür Ba- kanhğınca oluşturulan Özel Tiyatrolara Destek Kurulu ilk toplantısını yaptı. Toplantıda her tiyatronun sahneye koymayı planladığı yeni pro- düksiyonlann desteklenmesi karan alındı. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Gülşen Karakadı- oğlu'nun bakanlık temsilcisi olarak katıldığı toplantıda. sahneye konulmak istenen ço- cuk oyunlan ile amatör tiyat- rolann ayn kapsamda değer- lendirilmesi benimsendi. Top- lantıda, aynca amatör tiyatro- lar dışında tüm tiyatrolara dosyalannı titizlikle inceleme- leri. projelerini detaylı ek dö- kümlerle gerçekçi maliyetler üzerinden yeniden hazırlama- lan uyansında bulunulması kararlaştınldı. Gönderilen projelerden buzılannın proje mahyetleri- nin dikkatli ve detaylı olarak saptanmadığı, saptanan ra- kamlann dökümlü gerekçele- nnın bulunmadığı, bazı tiyat- rolann geçmişte oynadığı ya da halen oynamakta olduğu oyunu sürdürmeyi önerdiğini saptayan kurul, özel tiyaro- lann bu projeler için gerekli değişiklikler yaparak yeniden başvurmalanru istedi. Yeni prodüksiyon sunma- yan tiyatroiann yeni önerileri- ni ve gerekli bilgileri 31 ağusto- sa kadar bakanlığa gönderme- leri gerekiyor. Cema) Reşit Rey Salonu'nda özürlülere özel tuvalet. Ozürlüizleyiciye tuvaletkolaybğıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndan sonra Ankara Devlet Opera ve Bale- si'nin de özürlüler tuvaleti ola- cak. Devlet Opera ve Balesi, özürlü sanatseverlere kolayhk sağlamak amacıyla özel tuva- letler yaptınyor. Devlet Opera ve Balesi yetkilileri, geçen yıllarda uygu- lanmaya başlanan 'özürlüler için ücretsiz opera ve bale gös- tenleri'nin çok ilgi çektiğini, ama bazı özürlülerin temsiller sırasında tuvalet ihtiyacını kargılayamadığını belirttiler. Ozürlü yurttaşlann tuvalet ihtiyaçlannı karşılayabilmek için ikı kat aşağıya inmek zo- runda kaldıklannı ve ihti- yaçlannı zorlukla giderdikleri- ni vurgulayan yetkililer, 'Bu zorluklan saptadıktan sonra, giriş katında özürlüler için özel bir tuvalyet yaptırma gereği duyduk. Böylece özürlü vatan- daşlanmızın da öteki vatan- daşlar gibi temsilleri rahat izle- melerini sağlayacağız' dediler. Bu uygulama sonucunda özürlülerin opera ve bale tem- sillerine daha çok ilgi göstere- ceklerini beklediklerini belir- ten Devlet Opera ve Balesi yö- neticileri, amaçlannın. özürlü- lerin öteki vatandaşlarla kay-« na^arak temsilleri bir arada iz- lemelerini sağlamak olduğu- nu söylediler. Ozürlü yurttaş-" lar için salonda bir loca aynldığını da vurgulayan yet- kililer, 'Özürlüler bu localara büyük ilgi ğösteriyorlar" dedi- ler. Bu uygulama sonucunda özürlülerin bilet almak için sı- raya gjrerek vakıt kaybetmele- rinin önlendiğini belirten Ope- ra ve Bale yöneticileri, uygula- manın önümüzdeki yıllarda da^ sürdürüleceğini vurguluyor v© • bunun başka kuruluşlara da örnek olmasını ıstiyorİar. Devlet Opera ve Balesi önceki yıl özürlülerin temsilleri ücretsiz izieyebilmesi için bir uygulama başlatmıştı. Öte yandan, özürlüler temsil izle- meye geldiklerinde, araçlannı özel olarak aynlmış yerlere park edebiliyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle