Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS1992 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Köydeyim
MELIH CEVDET ANDAY
Kırlar bomboş Orman ve koru tannçası
Dıana (Artemıs) yoklara kanşmış Kırlarda,
sularda, ormanlarda dolaşan, erkeklerden ka-
çan Nympha'lann ızı bıle yok At adam Kheı-
ron unutulmuş çoktan Nerde tann Pan, ner-
de Bakkha'lar7
Tann Dıonysos nerde9
Belden
ûstü ınsan, belden aşağısı teke ya da at olan
Satyr'len bılen, goren yok Tann Dıonysos'-
un alayından sarhoş bılge Sılenos'u gozlenm
boşuna aradı Ne sevenm o masalı Sılenos bır
gûn ormanda, bır ağacın altında uyuya
kalmış da, Phrygıa kralı Nıdas yakalamış
onu, "Soyle bana Sılenos" demış, "Bu dünya-
da ıstenecek en ıyı şey nedır9
" Bılge Sılenos
ıse, "En ıyısı dunyaya gelmemektır" dıye
yanıtlamış kralı
Cınler, umacılar çekıp gıtmış
Sanıyorum kı bunlar başka dunyalara goç
ettıler, kırlan bomboş bıraktılar
Masal deyıp de geçmeyın, dunyanın en bu-
yuk ınsanbıbmcılennden James George Fra-
zer, başyapıü olan Altın Dal'a (dılımızeçevın-
si Payel Yayınlan arasında çıktı Çevıren
Mehmet H Doğan) bır masalı kurcalamakla
başlıyor ışe Bız bu soylenım konusunu Mıto-
lojı Sözluğu'nden (Azra Erhat) okuyalım on-
ce
"Dıana'nın Roma'da anlatılan efsanelen
Yunan Artemıs'ınden esınlıdır Orestes İtal-
ya'ya Tauns Artemıs'ını getırmış ve Nemı'ye
yerleştırmış Gerçekten de Latıum'un bu şehn
çevresınde bır gol, kutsal bır koru ve Dıana'-
nın bır tapınağı vardı Tauns'te olduğu gıbı
burada da tannçaya ınsan kurban edılırdı
Tapınağa başrahıp olabılmek ıçın kendınden
öncekı başrahıbı tannçaya kurban etmek ge-
rekırmış, bu tapınakta "
tşte James G Frazer bundan ışe başlıyor,
dıyor kı
"Bu konuda bıze kadar gelmış çok az sayı-
dakı olgu ve soylencelen bıldırmekle başlıyo-
rum Bır oyküye gore, Nemı'dekı Dıana tapı-
mı, Orestes tarafından başlatılmıştır, Orestes,
Tauns yanmadası (Kınm) Kralı Thoas'ı ol-
durdukten sonra kız kardeşı ıle bırbkte Ital-
ya'ya kaçmış, yanında Tauns Dıana'sı ım-
gesını de getırmıştır Soylencenm bu tannçaya
bağladığı kanb dınsel toren, klasık okurlann
yabancısı değıldır. kıyıya çıkan her yabancı,
bu tannçanın sunağında kurban edılmekte-
dır Fakat bu tören Italya'ya getınhnce daha
yumuşak bır şekıl almıştır Nemı'dekı tapı-
nakta ûzennden dal kopanlamayan bır ağaç
yetışmektedır. Ancak sahıbınden kaçmış bır
kolenın, eğer gucu yeterse, onun dallanndan
bınnı koparmasına ızın venlmektedır Bu gı-
nşımınde başanlı olan koleye rahıple bır tek
dovuş yapma hakkı venhr ve eğer onu oldu-
rurse Ormanlar Krah (Rex Nemorensıs) un-
vanıyla onun yenne egemenlık surerdı Soy-
lence, yazgıyı belırleyen bu dalın, Sıbylla'nın
buyruğu ıle Aeneas'ın oluler ulkesmde tehlı-
kelerle dolu gezısıne çıkmadan once kopardı-
ğı Alün Dal olduğunu soyluyor "
Frazer, bu bolumun sonunu şoyle bağlıyor
"Nemı rahıplığı konusunda eskıl çağlardan
bıze kalan olaylar ve kuramlar bunlar ışte Bu
kadar kuçuk, bu kadar az gereçten soruna bır
açıklama getırmek olanaksız Genye. daha
genış alanda yapılacak bır araştırmanın bıze
aradığımız ıpucunu sağlayıp sağlayamayaca-
ğını denemek kalıyor Yanıtlanması gereken
ıkı soru var Bınncısı, rahıp, oncelını neden
öldurmek zorundaydı17
îkıncısı, onu oldurme-
den once neden Altın Dal'ı koparması gerekı-
yordu9
Bu kıtabın bundan sonrası bu sorulan
yanıtlamaya çalışacaktır "
Sız şu Frazer'm yaptığı ışe bakın1
Eskı bır
masaldan ıkı soru çıkanyor, duşuyor, bu so-
rulann ardına ve sonunda bır başyapıt koyu-
yor ortaya Öyle kı, okursanız butun ılkel top-
lumlann yaşamını oğrenıyorsunuz Berum bu
konuya, ozel bır merakım \ardır, o yuzden
Altın Dal'ı başucu kıtabım yaptım
Boyledır bılım adamı kafası, vıdıvıdıcıdır,
herkese onemsız gorunen bır şeyden yepyenı
gerçeklere vanr, bılınmedık bır dunya çıkanr
ortaya Fransız doğa bılımcısı Georges Cuvı-
er, kınk dokuk bır kese kemığınden bılınme-
dık hayvan turlennı ortaya çıkardı Vıdıvıdı-
cıbk değıl de nedır bu9
Benım bulunduğum koy olan Ören Köyu'-
nde (Muşerref Hekımoğlu'nun Edrerrut Ore-
nı değıl, Gokova Ören'ı) bır gelenek var, 2, 3,
4 ağustos gunlen, dağ koylennde oturanlar
aşağı ınıyor ve burada denıze gınyorlar,
amaçlan gunahlanndan annmak Buralı bır
hemşehnm, "Gunahı azsa ıkı gun yeter" dedı
Hıç günah ışlememış olan, demek denıze gıre-
meyecek
Pekı, nerden kaynaklanıyor bu ınanç, bu
gelenek9
Araştınlsa kım bılır, neler çıkar ortaya
Ama nerde bızde o vıdıvıdıcı kafa9
Bır ya da ıkı kez yazmıştım, Ören'ın eskıl
adı Keramos'tur, keramıklen ıle unlu ımış ılk
çağda O uygarlıktan bugune bırkaç duvar,
epey dıkılı taş ve ıkı aslan yonutu kalmış Ko-
yumuz ınsanlan, bu kahntılar arasında hıç
meraka kapılmadan dolaşıp duruyorlar Bu
benım çok hoşuma gıdıyor, sankı aradan bın-
lerce yıl geçmemış, antık çağ surup gıdıyor,
eskı Keramos tanhını kapamamış Yalnız
tannlar, tannçalar, su penlen, kır penlen or-
tahkta yok Bu koye, yıllar oluyor, bır Mavı
Yolculuk'ta gelmıştık Yalı mahallesırde bm-
kı ev ya vardı, ya yoktu Şımdı oyle mı ya1
Guzel bır kordon, gaanolar, bahçeler ıçınde
konutlar, çocuk bahçesı, Kıran Dağlan'na tı-
nnanan çam ormanlan, tertemız bır denız
Her yıl daha da gehşmış, guzelleşmış buluyo-
rum Keramos'u Gokova'nm buyusunu,
bakın, Sabahattın Eyûboğlu nasıl anlatıyor
bır yaasında
"Knıdos'u ıhtışamlı yalruzlıgı ve yıtınlmış
Afrodıt'ın unutulmaz yası ıçınde bırakıp kor-
feze gırdığımız zaman Balıkçı'yla Paluko bıze
bırbınnden guzel koylen gosterme yanşına
gırdıler Knıdos'la Şehır Adası (eskı Kedraı)
arasında hâlâ bugun bıle sessız ve ınsansız
buklum buklum uzayıp gıden kıyı Gokova'-
nın zumrut tacı gıbıdır Tabıat ana bu tacı
Gokovalılann bük dediKİen eşsız nakışlarla
donatmıştır Bır yanı lacıverte, bır yanı yeşıle
kaçan bır mav menevış kucaklar butun buk-
len ve buklenn ıçındekı sayısız buklen Sular
parmak parmak olup, çam ve buhur orman-
lannın yureğıne kadar gırer Parmaklann
ucunda sedef beyazhğında çakıllar ya da
kumlar vardır En güzeha< seçemedığınız ıçın
hıçbınnde durmaz, dondukçe donersınız buk-
ler ıçınde Derman buku ve Lomgoz, bu buk-
lenn en baş dondurucu olanlandır İçlenne
gemıler saklansa yanı başlanna varmadan go-
rulmez ve kıvnmlannın tamamı ancak helı-
kopterle görülebıhr
"Gokova cennetmın özellığı, vahşılıkle uy-
sallığı, sertlıkle yumuşaklığı, sarp kayalıklann
ve \ uce dağlann heybetıyle büklenn dantela
ıncelığını bırleştınnesındedır Bu ozellık So-
ğut ve Şehır Adası arasında en olgun sentezmı
kurar Bır yanda kuçuk kuçuk adalar, koylar,
ote yanda Kıran Dağlan Denızden bırden bı-
re ve dımdık bın metre fışkıran kayalıklar
Anadolu yaylası bu dağlann ustünden ustun-
den bakar Akdenız'e ve bazan gemılen batı-
ran ruzgâr sağanaklar fırlatır yukandan
Kedraı adasına Gokova'nın yureğj denebılır
İ 0 dorduncu yuzyıldan kalma at nah bıçı-
mınde, sahnesız bır tıyatrosu da var bu ada-
nın Hele mınnacık bır de plajı var kı bırakıp
gıdemez ınsan kolay kolay Bembeyaz bır
kumsal duşünun, kumlann her tanesı tosto-
parlak ve hepsı bırbınne tıpa tıp eşıt Mıtolo-
j;k bır böcegın yumurtalan gıbı1
Bu kum, ko-
yun yemyeşıl sulan altında ellı metre kadar
pınldıyor, sonra denız bızden mavıleşıyor ve
maestro rüzgânnın kaldırdığı obek obek kö-
pukJerle bır hızlı ırmak gıbı akıyor onumuz-
den ve sız o beyaz kumlann yansıttığı ışık
nakışlan üstunde yuzerken tâ karşımızda gıt-
tıkçe morlaşan heybetb Kıran Dağlan'nı go-
ruyorsunuz goklenn yansına kadar
"Anlatmakla bıtmez Gokova'nın guzelbğı
Ama Şehır Adası'ndan sonra karşıya gecıp
Kıranlann eteğınden suzulerek Gereme'ye,
seramıklenyle un salmış antık Keramos şehn-
ne geldınız mı Gokova'nın buyusu bıter "
PENCERE
ARADABIR
VURAL ARIKAN Eski Maliye Bakam
Dünya Bankası ye
Vergi Sistemimiz
Geçen gunlerde ulkemızde vergı sıstemımn duzenlen-
mesınde Dunya Bankası'nın ıncelemeveonerılerınınağır-
lıklı yeralacağına daırTV'de bır haberdınledık Haberyurt
dışında bulunan yetkılı bır sıyasıden kaynaklanıyordu Hıç
şuphe yok kı vergı koymak ve hak yetkısı meclısındır Ne
var kı, 1971'den ıtıbaren hukumetlere anayasada sınırlı
yetkı verılmış olmasına karşın vergı sıstemımn yurutme
(ıcra) organınca duzenlendığını, bu suretle sıstemın sıs-
temsızlık halıne donuşumunu yaşamış bulunuyoruz lcra-
ca, dış kredı bulabılmek, yurtdışında tahvıl satabılmek
amacıyla Dunya Bankası'na odun verılmesı söz konusu
olabılır Kanımca konu uç boyutludur Bırı dış borçlanmay-
la, oburu vergı sısternının nıtelığıyle, uçuncusu de ıç kay-
nak sorununu çozebılmek ıçın neler yapılması gereğı ıle
ılgılıdır Bu uç boyutu sıra ıle ayrı ayrı değerlendırehm
VERGI SISTEMİNİN NİTELİĞI Amacı ıster fıskal, ıster
ekonomık gelışmeyi teşvık, ıster sosyal olsun bır ulkede
uygulanan vergı yasalarının tumu vergı sıstemını oluştu-
rur
Sıstem, bılımsellığı oluşturan ya da oğretıyı oluşturabı-
lecek bırbınne bağiı ılkeler topluluğu şeklınde tanımlanır
O halde vergı sıstemını belırleyen hususun da ılkelerden
ıbaret olduğunu kabul etmek gerekır Eğer vergı sıstemı
ıçerısınde yer alan ılkeler arasında bır butunluk, bırbırını
tamamlayan oğeler varsa, sıstemın butunluğu, bılımsellı-
ğı, oğretıye açıklığı kabul edılır Tersı durumda sıstemsız-
lık var demektır Bu ıse vergı' gıbı tarıhsel hukuksal bır
olguda keyfıhğın yer aldığı anlamını taşır Türk vergı sıste-
mımn ılkelere ılışkın kaynakları şunlardır
Anayasada yer alan ılkeler,
-Turk hukuk sıstemımn getırdığı ılkeler obur ulkelerde
genel kabul gormuş ılkeler, her bır vergı yasasında bulun-
ması, gereken çağdaş malıyecılık anlayışına uygun duşen
ılkeler
UYUM KURALI Kuşkusuz tespıt edılen ılkeler, hukuksal
nıtelık taşır ve oluşacak vergı yasalarında bulunması ge-
reklı tekmklerı ıçerır
Bır de bunların otesınde vergı sıstemımn başarısımn,
uygulandığı ulkedekı devlet ve toplumsal yapıya uygunlu-
ğuna ve yukumlu psıkolojısını goz ardı etmemesıne bağlı
bulunduğunu ıfade etmek gerekır Buna 'Vergının Uyum"
kuralı adını vermekte sakınca yoktur Uyum kuralı, seçıle-
cek vergı turune ve zamanlamaya da muessırdır
örneğın Osmanlı devletı askerı bır kımlık taşır Fetıhle-
rın bellı başlı ıkı amacı vardı Bırı ganımet yoluyla ıktısadı
ımkan sağlamak, dığerı devlet hudutlarını genışletmektır
Bu durum, Osmanlıda arazı rejımını etkılemış, yankıları da
ekonomık, malı sahada gorulmuştur
Fethedılen yerlerdekı tahrır (yazım) yontemının gelıştı-
rılmesı vergıye yonelıktır
- Fetıh sırasında ordu ıkmalını sağlayabılmeye yonelık
nuzul mukellefıyetı (askerı bırlığın beslenmesı ıçın belırlı
mıktardakı un ve arpadan ıbaret tarım urünunun temını,
konaklama yerınde bulundurulmasıdır)
- Sürsat mukellefıyetı Un ve arpadan başka cepheye gı-
den ordularm yol boyunca halk tarafından laşe edılmesı-
dır Değışık karakterde olmasına karşın ıştıra ve obur aynı
vergılerde nuzul ve sursatın yetersızlığı halınde getırılmış-
tır
- Ordunun geçmedığı eyaletlerde de nuzul ve sursatın
tahakkuku ve bedelımn vergı şeklınde alındığı tespıt edıl-
mıştır Goruluyorkı, devlet şeklı vetoplum yapısı vergı sıs-
temını etkılemektedır Uyum kuralının, vergının zaman-
lamasına etkınlığı bırkaç ornekle açıklanabılır
Bılındığı gıbı Emlak Vergısı, Osmanlı devletınde 1860 yıl-
larından ıtıbaren vergı sıstemıne gırer Vergı ılkesı, gunu-
muzde gorulduğu uzere, rayıç değerdedır Bırkaç ılde de-
nenmesıne, yargı da dahıl çeşıtlı meslek mensuplarının
"rayıç değer" tespıtınde, gorevlendırılmelerıne karşın ba-
şanlı olamamış, sonuçta kaldırılmıştır
Ulkemızde ıncelenmeyen bır konu Batı'da oteden berı
ışlenen vergı psıkolojısıdır Vergı psıkolojısının, vergı ge-
lırlerının doğru zamanında alınmasında buyuk rolu olduğu
gıbı, ıcraya guvenle de sıkı sıkıya ılgılıdır
Vergı psıkolojısının ıcra uzvuna guvenı sarsan ıkı onem-
lı faktöru vardır
1) Yukumlulerde vergılerm adıl dağıtılmasına darr bır
kanı varsa, bırı vergı altında ezılırken oburunden hıçbır
vergı alınmıyorsa, 2) Vergı gelırlerının tuketımınde "ısra-
fın" varlığı hakkında yukumlulerde bır kanı yer etmışse
Ulkemız yonunden her ıkı faktorun varlığı yadsınamaz
Bu nedenle yenı duzenlemede konu ağırlıklı yertutmakta-
dır Dunya Bankası nın konuya nasıl yaklaştığını, kısaca
belırtmeye çalıştığımız kuralları anlayış şeklını bekleye-
lım, görelım
TARTTŞMA
Tiyatnoda Katılımcılık ve Demokratıklik
'-s 1 Ağustos 1992 tanhb gazetenızde
4* 1 Avukat Alı Turgan, "tstanbul Şehır
Tıyatrosunda tyı Şeyler Oluyor" başlıklı
bır yazı yazarak bızlen hem sevındırdı hem
de dûşundurdü Sevındırdı, çünku İstan-
bullular artık kendı tıyatrolan hakkında
fıkır üreüyorlarsa bır yerde de ona sahıp çı-
kabıbyorlar demekür Düşundurdu, çün-
ku bır kez daha kağıt uzennde olanla,
uygulamada bulunulan arasındakı denn
aynmın nasıl gözlerden uzak kaldığını gör-
duk
Şehır Tıyatrolan Yonetmebğı'nde değı-
şıklık yapıbrken katılımcılık ve demokra-
tıklığı baz olarak alan komısyonun, üyatro
gıbı tümüyle spesıfık bır sanat alanının
ozelbklennı pek de düşunememış olduğu,
ıkı yılbk uygulama sonucu butün çıplakbğı
ve sakıncalanyla ortaya çıktı Şoyle kı, bu-
gun tıyatronun yedı kışıden oluşan yone-
tım kurulunun üç uyesı bu sanatın dışında-
dır Beledıyeye bağlı bır memur olan
müdur, beledıyede danışman olan bır dok-
tor mesleğı muhasebecılık olan bır beledı-
ye mecbsı üyesı, sanatsal konularda soz ve
oy sahıbıdır Bu üyeler, ılgı alanlannın tu-
mu ıle dışında kalan üyatro sanatı konu-
sunda doğaldır kı -kendılennı aşıp gıden
hususlarda- genel sanat yonetmenının ağ-
zının ıçıne bakmak zorundadırlar Ne var
kı bugûnkü genel sanat yonetmenı de üyat-
ro sanaünm ıçınden gebnedıgı ıçın, yanıl-
ma ve adı geçen o uç uyeyı de yanıltma
olasıbklannı -elınde olsa obnasa- artür-
maktadır Aynca bır üye de genel sanat
yonetmenının seçtırdığı kışı olunca, sanat-
çılar genel kurulunun seçüğı ıkı uye daıma
azırüıkta kalmaya mahkum bulunmakta-
dır
Boyle bır uygulamaya "katıbma ve de-
mokratık" dıyebılmek de -safdıllık değılse-
mutlaka haylı naıf bır ıyınıyet urunudur
Keza Sayın Turgan'ın ılen surduğu, "Ge-
nel sanat yoneünenının rejısörlen atayaca-
ğı aynı maddede bebrtılmışse de, elbette bu
demek değıldır kı, genel sanat yoneünenı
bu konuda yoneüm kurulunun olumlu gö-
ruşunu abnayacaktır" savı da gene yukan-
dakı nıtelememızı doğrulamaktadır
Tıyatro çevrelennden oğrendığımıze go-
re ıkı yılbk uygulama gostermışür kı, rejı-
sor seçınıı sadece ve sadece genel sanat
yonetmenının tasarrufunda kalmıştır Da-
hası, oyunlann hangı sure ıle hangı sahne-
lerde sergıleneceğme de yöneüm kurulu
değıl, bızzat genel sanat yonetmenı karar
vermışür/'
Nıtekım bunu fark eden ve kendısı de bır
hukukçu olan genel sanat yoneünenı bun-
dan ıkı yıl once basına "Bu repertuvann
sevabında da gunahından da ben sorumlu
değıbm" dıyebılmıştır Sonra da çarklan
tersıne çevırerek gûnahlan yonetım ve re-
pertuvar kurullanna, sevaplan da kendı
tarafma doğrultabılmışür Sayın Turgan,
"Genel sanat yonetmenı, rejısörlen tek ba-
şına, yöneüm kurulunun olumlu göruşünü
abnadan gorevlendınrse, bu ışle'm, yonet-
mebğın, sorumluluğun yöneüm kurulu ve
genel sanat yonetmenıne aıt olduğu hûk-
müne aykın duşer ve ıdare mahkemesıne
gıtüğınde o ışlem ıptal edıbr karusındayım"
dıyor Dayandığı hukuk mantığı son dere-
cede sağlam bır manük Çunku IBŞT yo-
netmehğının değışık 14 maddesının ılk
fıkrası hıçbır yoruma meydan bırakmaya-
cak şekılde açıkür "Şehır Tıyatfolan'nın
butun sanat cabşmalanndan genel sanat
yonetmenı ve yoneüm kurulu sorumludur
Zaten Beledıye Başkanı Sayın Sözen de ba-
sında çıkan o zamankı ıfadelennde "Işba-
şına geldığımızde tıyatro tek kışının ege-
menlığındeydı
O halde Şehır Tıyaü-osu'nun yapacağı
her sanatsal etkınbğı -bu etkınbğı yapacak
olan rejısörlenn bebrlenmesı de bunun
ıçındedır- mutlaka yoneüm kurulunda on-
ceden oylanmış ve karar deftenne geçınl-
mış olması vazgecıbnez bır koşuldur Bu
yapıbnıyorsa, o ışlemlen ıdare mahkeme-
sınde ıptal etürme olasıbğı, tum Şehır Tı-
yatrosu sanatçılannın ve ozelbkJe de üyat-
ronun yöneüm kurulu üyelennın ûzennde
durması gereken çok onemb bır husustur
ACLAN DERfiSER
Hukuk Danışmanı / İstanhul
İSTANBUL BUYÜKŞEHIR
BELEDİYE BAŞKANIİGFNDAN
İHALEİLANI
BELEDİYEMİZE TAHSİŞ EDİLMİŞ BULUNAN 50.000
TON TUNÇ BİLEK KÖMÜRÜNÜN NAKLİYE İŞİ
İHALESİ YAPILACAKTIR
1. 1992-1993 yıh içın vılayet makamınca belediyemize tahsis edılmiş bulunan 50.000
ton Tunç Bilek kömürünün (25.000 ton Anadolu yakası, 25.000 ton İstanbul yakası)
nakliye işi 4.800.000.000.- TL + KDV sanıl değerle 4768 sayılı yasanın 3. maddesine göre
kapalı zarf eksiltme usulü ile ihalesi yapılacaktır.
İhaleye katılmak ısteyen isteklilerden aşağıdaki şartlar aranmaktadır:
a. Son 3 yılın herhangi bir yıh içinde en az 750.000.000.- TL'hk her türlü yükleme bo-
şaltma ve nakliye sadece 750.000.000.- TL'lık nakliye hizmetlerini başanyla yaptıklanna.
daır idarece kabul edilebilir bir belge vermeleri ve bu belgede sözü edilen işin başlangıç
ve bitiş tarihlerinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Ancak sınırh sorumlu taşıyıcı koo-
peratifleri yetkili mercilerden yeterli kapasıte belgesi verdıklen takdirde bunlardan, yu-
kanda belırtilen iş bitirme belgesi aranmaz.
b. Ticaret Odası belgesi venlmesi,
c. İmza sirküleri venlmesi,
d. İstekliler adına vekâleten iştirak ediliyorsa vekâletname, noter onaylı imza sirküleri,
e. Açık konut adresını göstenr belge,
f. İsteklilenn ortak gınşimi olması halinde bu şartnameye ekli örneğine uygun olarak
ginşım beyannamesi ile ortaklarca imzalanan ortakhk sözleşmesi vermesi,
g. Geçici teminatı 144.000.000.- TL
Şartnamesi: 500.000.- TL bedelle Tanzim Satış Müd.lüğünden satın alınabilir.
Yukanda yazılı işin 8 Eylül 1992 günü saat 11.00'de İstanbul Büyükşehir Belediye En-
cümeni'nde 4768 sayılı yasanın 3. maddesine göre kapalı zarf eksiltme usulü ile şartna-
mesi uyannca ihalesi yapılacaktır.
İhaleye katılmak isteyenlerin belediyeye müracaat etmeleri gerekmekte olup şartname-
sinde yazıh belgelerle bırlikte (tekhfleri içeren kapalı zarflan saat 10.00'a kadar) yukan-
da yazılı ihale gün ve saatinde İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'nde hazır bulun-
malan gerekmektedir.
İlan olunur.
Basın: 35966
Yine 1 Koyup 20 Abcrt raı?-
Özal yaman bır çıkış yaptı
Oyle gorunuyor kı Okluk'ta uslenen Cumhurbaşkanı yi-
ne 1 koyup 20 almak" uzerıne duşunuyor
Hesap tutar mı?
Korfez Savaşı nda tutmamıştı
Şırnak Savaşı nda tutar mı?
•
Hıç kuşkusuz Sayın özal bılgısayarla uç aşağı beş yuka-
rı "hesab-ı ıhtımalat" üzerıne çeşıtleme yapmıştır, kur-
maylarıyla tartışmıştır, çevresınde devletın goreneklerını,
ışleyışını, kurallarını bılen bır suru uzman var
Bırı uyarmıştır
- Ama Sayın Cumhurbaşkanım, sızın hukumetı ve Mıllı
Guvenlık Kurulu'nu Dıyarbakır'da toplantıya çağırdığınız
gun ve saatte Buyuk Mıllet Meclısı'nın Ankara'da olağa-
nustu toplantısı var Bunu bılıyorsunuz.
-Bılıyorum
- Şey Yanı Dıyarbakır 'dakı toplantı bır gun sonra yapıl-
sa daha munasıp olmaz mı?
-Olmaz
- Anlayamadım, Sayın Cumhurbaşkanım
- Ben ozellıkle aynı gun ve aynı saatte hukumetı Dıyar-
bakır'a çağırıyorum
- Nıçın?
- Bu bır hesaptır, bır taşla kaç kuş vuruyorum gorüyor-
sun, hem koalısyon hukumetını zora hem de Mesut'un gı-
rışımını boşluğa duşuruyorum
-NasıP
- Meclısı olağanustu toplantıya cağıran kım?
-ANAPi
- Bırak sen şımdı ANAP'ı' Aklınızı partilere takmışsınız,
Meclıs'ı olağanustu toplantıya çağıran bızım Mesut değıl
mı7
Puan toplamak ıstıyor
- Evet
- El mı yaman bey mı yaman'
- Bey yaman Sayın Cumhurbaşkanım, ama, şımdı ne
olacakP
-1 koyup 20 alacağım Suleyman abımden buyuk oldu-
ğumu kanıtlayacağım, Meclıs'ın de ustunde olduğumu
herkes gorecek, bana kafa tutmanın ne demek olduğunu
Mesut anlayacak
1
Halk da elbet benı alkışlayacak
- Dıyarbakır'dakı toplantıyı bır gun sonra yapsanız Mec-
lıs'e saygı gostersenız
- O zaman Mesut kursuye çıkacak, alıp verecek, ben ge-
rıde kalacağım
- Sız daha ıyı bılırsınız
- Kah kah kah Çağrıyı aldığı zaman Suleyman Bey'in
yuzunun ne hale geleceğını gorur gıbıyım Mesut da usta-
sının kım olduğunu gorsun'
- En buyuk sızsınız, sızden buyuk yok Sayın Cumhurbaş-
kanım, bız bu hesabı yapamayız
- Hıh> Hesap bu kadar değıl kı
- Anlamadım
- Karadenız Ekonomık Işbırlığı'nın Istanbul'dakı toplantı-
sını hatırlasana
1
-Evet
- Hanı Suleyman Bey benı dışlamıştı, anlaşmaya imza
atmamı engellemıştı Cumhurbaşkanının anlaşmayı ım-
zalama yetkısı yoktur Başbakan ımzalar" demıştı
- Hatırladım Cumhurbaşkanım, sız ofkelenıp toplantıyı
terk etmıştınız, basın da 'uluslararası duzeyde bır skan-
daf'dıye olayın uzerıne gıtmıştı
- Şımdı ıntıkamımı alıyorum
- Alıyorsunuz
- Gorsunler en buyuk kım'
- Gorsunler Beyefendı
- Hadı bıraz denıze gırelım
- Gırelım Sayın Cumhurbaşkanım
- Paletlerımı getırın
•
Karar verıldı Kımı gazetecının dılıyle "şok çağn" yapıl-
dı Sız bu satırları okuduğunuz zaman Cumhurbaşkanı,
hukumetı Dıyarbakır da toplayıp muradına ermış olacak,
bakalım sonuçta ne çıkacak? Ozal "1 koyup 20 mı alacak''"
Yoksa sıfıra sıfır elde sıfır mı kalacak?
VEF^T
Merhum, Hacıyusufzade Mehmet Beyın torunu, merhum
Mehmet Alı Tecımer'ın ve merhume Leman Tecımer'ın
kızı, merhume Emel Tecımer'ın, Omer Tecımer ve Sıbel
Tecımer'ın ablaları Dıla Tecımer'ın halası, Aylın
Pamuk'un annesı, Ruya Pamuk'un anneannesı, Orhan
Pamuk'un kayınvalıdesı, Kâzım Turegün'un eşı
NADİDE TÜREGÜN
vefat etmıştır. Cenazesı 28 8 1992 gunu Teşvıkıye
Camıı'nde kılınacak ıkındı namazından sonra
Zıncırbkuyu Mezarhğı'na defnedılecektır
AİLESİ
Çelenk gönderılmemesı, arzu edenlenn Turk Eğıtım Vakfı'na
bağışta bulunmaları nca olunur
Ablamız, halamız
NADİDE
TÜREGÜlV'ü
kaybettik. Çok özleyeceğiz.
DİLA-ÖMER-SİBEL
TECİMER
II • •
OLUM
Geleceğı de gördum.
Yokoluşu gördum
Aşk, şıır ve muzıkle zamanın
akışının dışına çıkmaya
boşuboşuna çabaladığımı anladım.
CEMALÖZPAMtR
1970-24.8.1992
DÜZELTME
27 6 1992 tarıhlı gazetemızde yayımlanan 49707 basın nolu
Akçakoca lcra Daıresı ılamnda dosya nosu sehven 1992/124
olarak çıkmıştır, doğrusu 1992/125 olacakür Düzeltınz.