Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyeti
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Berin Nadi Istanbul Haberleri: Şcnay Kalkan. Dış Haberler: Ergua Bak-ı, Iş-Ekonomi: Şıikran Kelenci, Yurl
Cenel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar • Cenel Yayın Koordinaıörü: Hikmel Çelinkaya Haberleri: Mebmel Saraç, Kultur: Crlal Üsler, Makaleler: Sami Karaören, Spor Abduikadir
Yazı Işleri Mudürlen: Füsun ÖzbUgen (Sorumlu), CelaJ Başlangıç (Haber) • Görsel Yttniman, Düzehme: Abdullah YazKi • Müessese Mudur V.: Erol Erkul • Koordinatör:
Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme: Mnstafa Saglamer • Ankara Temsilcisi: Cöneyt Ahmel Korulsan • Muhasebe: Briltnı Vcner • ldare: Hüseyin Giirer • Işletme: Önder Çelik •
Arcayürek, Haber Mudürlen: Mustafa Balbay, Işık Kansu, Izmır Temsilci V.: Serdar Kızık, Bilgi-lşlem: Nail ln»l Bilgısayar Sistem: Mürüvel ÇUer • Personel: Scvgi BosUncıoglu
Adana Temsilcisi: Çrtia Yi*eııotlu • Reklam: Refc* Iylman • Dış llişkiler: Hiiljs Akyol
Basan ve Yayarv Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocağı Cad.
39/41 Cağaloğlu 34334 Ist. PK: 246 Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Tklet:
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar: Ankarai Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No:
19/4, Tel: 433 II 41-47, Te!ex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tzmlr H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adus: Inönü
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVİM 28AĞUSTOS 1992 İmsak:4.47 Güneş:6.19 öğle: 13.10 tkindi: 16.53 Alcşam 19.51 Yatsr 21.17
Shirley Mac
Laine şovu
• Kültür Servisi-Shirley
Mac Laine dün gece Atatürk
Kültür MerkezTnde
unutulmaz bir şov sergiledi.
İnterStar'ın düzenlediği
gecede, kokteylden sonra
Alan Johnson'ın
koregrafısiyle hazırlanmış
'One Woman Shovv'da ünlü
sanatçı. fılmlerinden seçilmiş
bölümler. kitaplanndan
pasajlar ve çeşitli şarkılardan
oluşan şovuyla silinmeyecek
izler bıraku. (Fotoğraf:
İBRAHİMGÜNEL)
Şişmanlığın
sopumlusu beyin
• NEW YORK (AA) - Aşın
yeme ve şişmanlıkla ilgili
sorunlarda beynin ve genetik
eğiliınlerin rolü üzerinde
perde yavaş yavaş
aralanıyor. Beynin
yeme-içme da vranışlannı
kontrol eden merkezini
ortaya çıkaran New York
Rockefeller Üniversitesi
nörofarmakoloji yardima
profesörü Sarah Lejbowitz,
ABD'nin önde gelen bilim
teknik dergilerinden
Omni'ye yaptığı açıklamada,
"önümüzdeki yıllarda,
genetik dosyanıza bakıp,
genlerıniz şişmanlığa
eğiliminiz olduğunu
gösteriyor diyebiliriz" dedi.
Alfabe köppösü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkı
Cumhuriyetlerle Türkiye
arasında alfabe köprüsü
kuruldu. Türkiye,
Türkmenistan'a. Kiril
alfabesiyle yazılmış ders
kitabı basacak. Milli Eğitim
Bakanlığı. Azerbaycan,
Kırgızistan'dan sonra,
Özbekistan'a da Latin
alfabesi gönderecek.
Türki cumhuriyetler eğitim
bakanları ile Milli Eğitim
Bakanlığı arasında geçen
aylarda yapılan "Ortak
Türkçe" protokolü
kapsamında başlatılan
çabşmalar hız kazandı.
33 bin yıllık
insan iskeleti
• KAHİRE (AA) - Mısır'da
Sinaçölündeki Firan
vadisinde, 33 bin yıllık
olduğu bildirilen bir insan
iskeleti bulundu. Amerikan
Illinois Üniversitesi
ekiplerinin beş yıl süren kazı
ve araşürmalan sonucu
bulunan iskeletin, 175
santimetre boyunda olduğu
belirtildi. Araştırmalarda,
insan iskeletinin yanı sıra,
çoğu keçi olmak üzere çeşitli
hayvanlann kemiklerine de
rastlandığı kaydedildı.
Mısır'ın güneyindeki Asuan
kentinde 1980 yılında yapılan
kazılarda, 20 bin yıllık insan
iskeleti bulunmuştu.
Similaun
adamımn beresi
bulundu
• INNSBRUCK(AA)-
Arkeologlar,
İtaya-Avusturya sınınnda
geçen eylül ayında bulunan 5
bin 500 yıllık "Similaun
Adarrunın" beresini de
ortaya çıkardılar. İnnsbnıck
Üniversitesi profesörlerinden
arkeolog Andreas Lippert,
dün yaptığı açıklamada,
sürdürülen araştırmalar
sonunda bulunan berenin
dağ keçisi derisinden
yapılmış olduğunu, çenenin
altmdan çapraz biçimde
bağlandığını ve bozulmadan
kaldığını açıkladı. Lippert,
bu berenin bulunması ile 5
bin 500 yıllık Similaun
adamımn başını bir taşa
dayadığının ve bu
pozisyonda iken öldüğünün
de anlaşıldığını belirtti.
Son soru: UFO'larneredengeldi?
a)Dünyadan havalandılar b)Uzaydan geldilerc)Birfikrimyok d)Yanıt vermeden önce yazıyı okumam gerek
Dtş Haberler Servisi - UFO'lar (Bi-
linmeyen Uçan Nesne) uzaydan mı
geliyor, yoksa dünya üzerinde bir
yerlerden mi? UFO'lar konusunda
uzmanlaşmış ufologlar bu konuda
iki kampa bölünmüş durumda.
Haftalık Time dergjsinin haberine
göre, UFO'lann uzaydan gelmediği-
ne inanan genç gözlemciler, bu ayın
başlannda fngiltere'nin ShefTıeld
kentinde "Uzaylı Olmak ya da
Uzaylı Olmamak: Bütün Sorun Bu
mu?" başlıklı bir konferans düzenle-
diler.
Mantle'ın mantığı
Konferansı düzenleyen Philip
Mantle ve diğer konuşmacılar, diğer
kültür ve ortamlarda periler, haya-
letler, büyülü sistemler, meleklerin
görüntüleri ve hatta ateş arabalanna
kadar çeşitli algılamalara yolaçan
uçan daireleri, insan ürünü nesneler.
doğal fenomenler ya da parapsikolo-
jik olaylar olarak açıklıyorlar.
"Bilinmeyen nesnelerin uzaydan
geldiğine ilişkin hipotezi test etmenin
hiçbir yolu yok" diyor İngiliz UFO
gözlemcisi Philip Mantle," Elimizde
ne ölü bir uzaylı, ne de parçalanmış
bir uzay aracı var. On üç yıl önce
uzaylılann dünyamızı ziyaret ettiği-
ne inanıyordum. Şimdi buna inan-
mıyorum. Bu konuya olan yoğun
ilgime karşın UFO'lann dünya dı-
şından geldiğine ilişkin hiçbir ipucu
bulamıyorum."
UFO görüntüleriyle ilgili kanıtlar
bile en azından Batı Avrupa'da hızla
azalıyor. Bunun nedeni, bunalımdan
kaynaklanan dünyevi endişelerin
azalması ya da soğuk savaşın bitişiy-
le korkulann silinmesi olabilir. Birbi-
rine rakip UFO gözlem istasyonlan-
nın 1992 yılındaki raporlan, gözle-
nen yabancı uçan cisimlerde bir
düşüş olduğunu gösteriyor.
Mükemmel ışıklandınlmış otoban
ağlanyla Belçika, geçen yıl uzay gez-
ginleri için bir deniz feneri gibiydi.
Belçika Ulusal UFO Merkezi, bir yıl
önce 2000 görüntü kaydetmişti. Bu
yıl ise şimdiye kadar sadece 50 gö-
rüntü yakalanabildi.
Ingiltere'de 1980'lerin sonlannda
her yıl yüzlerce UFO görülürken
1992'de bu rakam şimdiye kadar sa-
dece 56 oldu. Aynı şekilde Ispanya ve
İskandinavya'da görülen UFO sayı-
sındada düşuş oldu.
ABDcephesi
ABD'li ufologlar, UFO'lann azal-
dığını söylerken ilginç bir iddiayı dile
getiriyorlar. Raporlara göre uzayb-
lar, 1932'de çıkanlan ve adam kaçır-
mayı yasaklayan Lindbergh Yasası'-
nı göze alarak Amerikablan zorla
araçlanna götüirüp muayenelerden
geçirmiş ve sperm ve yumurta örnek-
leri almışlar.
UFO'larla ilgili hikâyeleri eleştiren
Washingtonlu elektrik mühendisi
Philip Klass, "Ya uzaylılar Ameri-
kan sperm ve yumurtalannı diğer
Son gelişmeler, UFO görmeye meraklı dünya yurttaşlarını, uçan dairele-
rin aslında dünyadan havalanmış olabfleceği olasılığım düşünmeye itti.
uluslannkine üstün tutuyorlar, ya da
Amerika'da daha çok saf insan var"
diyor.
Sheffield Konferansı'na katılan
bir İngiliz konuşmacıya göre Bel-
çika'da 1990 sonlanndaki ani artış,
büyük bir olasılıkla Körfez Savaşı
öncesi hazırlıklar sırasında Stealth
bombardıman uçaklannı gören kişi-
lerden kaynaklanıyor.
Eski Sovyetlercephesi
Rus bir akademisyenin geçen yıl
Scientifıc American dergisinde ya-
yımlanan, bilimle meydana gelen ilk
toplumun çözülmesiyle ilgili makale-
sine göre, eski Sovyetler Birliği'ndeki
UFO görülmelerindeki patlamanın
nedeni, dükkân raflanna votkanı.ı
dönüşü değil, mistisizm ve şarlatanh-
ğın bütün yüzüyle kendini gösterme-
si.
Uzayhlarla ilgili bügileri kamuo-
yundan gizlemekle suçlanan Ameri-
kan Ulusal Havacılık Ajansı NASA,
12 ekimde, uzaylılann gezegenleriyle
konuşmalannı gizlice dinleyecek bir
elektronik dinleme projesini gerçek-
leştirecek. NASA'nın bu çabşması-
nın UFO'lann uzaydan geldiğini
karutlayacağı samlıyor.
UFO hikayelenni gizlemekle suç-
lanan eski İngiliz Donanma Amirali
ve NATO Güvenlik Komitesi Baş-
kanı Lord Hill-Norton, emekli ol-
duktan sonra, kendisinden beklene-
nin tersine görüşlerini şöyle açıkladı:
"UFO'lann bu dünyaya ait olma-
dıklanndan eminim. Geçmişteki gö-
revim, UFO'lann askeri yöntemler
olup olmadığını bilmemi mümkün
kıhyor. UFO'lar askeri yöntemlerin
bir parçası değil."
İsveçli usta yönetmen Ingmar Bergman'ın oğlu Daniel'inilkfîlmininbugün galası var
Baba, oğul ve kutsal siııema• Daniel Bergman, ba-
basmın senaryosunu
yazdığı Pazar Çocuğu
adlı fılmle, çekirdekten
yetiştiği sinemada ilk
ciddi sınavmı verecek.
GÜRHA.N UÇKAN
STOCKHOLM - fsveç'in
başkenti Stockholm'de bugün
yeni bir yönetmenin ilk filminin
galası yapıhyor. Filmin adı Pa-
zar Çocuğu. Yönetmenin yeni-
liğine karşın fılme ilgi büyük.
Merakla kanşık bir ilgi bu.
Çünkü söz konusu yeni yö-
netmen, film dünyasının en eski
yönetmenlerinden, en özgün
adlanndan birinin, Ingmar
Bergman'ın oğlu. Otuz yaşın-
daki Daniel Bergman'ın ilk
uzunfilmininsenaryosu ise ba-
basına ait.
Daniel Bergman, konunun
nereden kaynaklandığını şöyle
anlatıyor:
"Babamla Farö Adası'ndaki
evinde oturuyorduk. Mutfak-
taki masada İcahve içerken ba-
bamın akbna ansızın senaryo-
nun konusu geliverdi. Büyülü
Fener adlı kitabında çocukken
bir pazar günü babasıyla yaptı-
ğı bisiklet gezisini işleyen bölü-
mün. özgün bir senaryo olabile-
ceğini söyledi. 70 yaşındaki
kurt, kollan sıvayıp işe girişince
bana da uymaktan başka seçe-
nek kalmadı."
Uzunyolculuk
Daniel Bergman, fabrikatö-
rün kızıyla evlendıkten sonra
yeni kurulan bir fabrikaya ka-
yınpederi tarafından müdür
yapılan bir genç değil. Sinema
dünyasına, merdivenin en ait
basamağından girmiş ve çekir-
dekten yetişmiş.
Daniel'in ilk görevi oyuncu-
lann isteklerini yerine getir-
mekti. Daha sonra çeşitli gö-
revlerde asistanlık yapmış.
Teknisyen olarak çahşmış ol-
masının kendisine çok şey ka-
zandırdığını söylüyor. Yönet-
menliğe ilk adımlannı, Astrid
Lindgren'in yapıtlanndan kısa
metrajh çocuk filmleri oluştu-
rarak attı.
"Babamın desteği benim için
en büyük güç kaynağı oldu.
Ancak onun adının sırümda bir
çeşit handikap oluşturacağının
da bilincindeyim. Ancak ben si-
nema sanatına aşığım ve kendi
emeğimle özgün bir konuma
geleceğime inanıyorum."
Pazar Çocuğu'nda Ingmar
Bergman'ın babasınm rolünü.
Yüz Yüze, 7. Mühûr gibi filmlere imza atan 70 yaşındaki Ingmar Bergman, dünyadan kanatianmadan 30 yaşındaki oğlunun ilk
fihnini görme'sevincine bugün erişiyor. Baba Ingmar Bergman, oğlu Daniel'in fîlmi için hernangi bir yonım yapmaktan kaçındı.
ülkenin en gözde ve hırçın
oyunculanndan Thommy
Berggren oynuyor. Genç bir
yönetmenin, ilk filminde böyle-
sine birlikte çalışılması güç bir
oyuncuyu istemesi, yakın çev-
resinde hayretle karşılanmış:
"Uyanlara aldırmadım" di-
yor Daniel, "Doğru, epey tar-
tışük, bağnşük, ama her anlaş-
mazlığın sonunda ortaya yeni
bir şey çıkü."
Genç yönetmen; küçük Berg-
man rolünü oynayan ve 2000
çocuk içinden seçilen Henrik
Linroos için de, "Birlikte çalışıl-
ması fevkalade zevkli bir ço-
cuk" deyimini kullanıyor.
Filmin ilk gösterimi yapılma-
dan önce baba yönetmen Ing-
mar'ın ağzından bir şey alma-
nın olanağı yok. Bütün ketum-
luğuna karşın, oğlunun çalış-
masından hoşnut olduğu yine
de belli oluyor. Peki baba, oğlu-
na hiç kanşmadı mı:
"Eh, setten uzak tutmak ko-
lay değildi. Senaryo yazan ola-
rak görüş belirtmesini doğal
karşıladım. Ancak bunlann ne
kadan senaryo yazarlığından,
ne kadan yönetmenliğinden ge-
liyordu, pek bilemem."
Daniel Bergman, sinema sa-
natı anlayışını da şöyle dile geti-
riyor:
"Film çok şey olabilir; bir de-
ğişim anlamına gelebilir. Kişiyi.
içinde kapanıp kaldığı çıkmaz-
dan kurtarabilir. Kimseye ah-
lak dersi vermek istemem, ama
bu sanatta, ikiyüzlülüğe, ya-
paylığa ve yalana yer olmadığı
görüşündeyim."
Uykusuzlugu yenmek sanılandan kolay
Uykuyu yatağa
atmanın 5 kuralı
WASHINGTON (AA) -
Amerikalı doktorlar. uyku-
suzluk çeken kişilere, artık
uyku ilacı reçetesi yazmak ye-
rine davranış değişikliğj öne-
riyorlar.
Virgjnia Tıp Fakültesi'nde-
ki uyku bozukluklan merkezi
uzmanlannca yapılan araş-
tırmalar, uzun dönemde uy-
kusuzluk çeken kişilere ilaç-
larla çözüm bulunamayaca-
ğmı gösterdi.
Ilaç yerine kişi davranışlan
inçelenip günlük yaşam ritmi
içinde uykusuzlugu yenmeye
çalışan doktorlar, bu yönte-
min ilaç üreticisi fırmalarca
desteklenmeyeceğini, ancak
daha sağlıklı olduğunu vur-
guladılar.
Bu uzmanlann önerileri
şöyle:
• l yumayacaksaıuz ya-
takta kalinayın:
Yatağa ancak uykunuz gel-
diğinde gidin. 15 dakika için-
de uyuyamıyorsanız kallcıp
bir başka odaya gidin ve oku-
ma gibi yavaş şeyler yapın.
TV seyretmeyin. Uyku gelır
gibi olunca yine yatağa gidin.
15 dakika yine geçerse, aynı
şeyi tekrarlayın. Bu turlardan
birinde mutlaka uykunuz ge-
lecektir.
• Sürekü bir uyku ritmi
oluştumn:
Bir gece önce hiç uyumanv
bile olsanız, saat kurup hafu»
nın her günü aynı saatte uya-
nm.
• Yatağınızı yanuzca uya-
mak için kullanın:
Yatakta yemek, TV seyret-
mek, yazı yazmak ya da uza-
nıp kara kara düşünmek
yalnızca uyku kaçınr. Yatak
kavramı uyumak ile eş an-
lamda olmab.
• Yatakta uyku için geçire-
ceğiniz süreyi önceden beÛrie-
yin;
Yatağa uzarup uyku için
mücadele etmek yerine, uyu-
ma sürenizi 4-5 saat ile sınır-
layın. Bu sürenin hepsini
uyayabiliyorsanız, 15'er da-
klkaük artışlar yapın.
• Uykuyu etküeyecek şey-
lerden kaçuun:
Günde bir saat "kestir-
mek" serbest. Ancak saat 15.
OO'ten sonra değil. Yatak saa-
tine altı saat kaîmışsa, kafein-
li içecekler ve alkol yasak.
Uykuya iki saat kaîmışsa ağır
spordan kaçının. Uykudan
önce ya da uykunuz kaçtığın-
da sigara içmeyin. En iyisi,
uyumadan önce karbonhid-
raü yüksek, ancak kendisi
hafıf bir şeyler yiyin. Örnegin,
süt ve bisküvi gibi.
Bekârlar Ankara'da
sultanlıklannı ilan etti
İZMİR (ANKA) - Türkiye'-
de en çok bekâr kadın An-
kara'da, en çok dul ise İzmir'-
de yaşıyor.
Devlet İstatistik Enstitüsü'-
nün (DİE) verilerine göre,
Türkiye genelinde her 100 er-
kekten ikisi dul iken, dul ka-
dınlann oranı ise yüzde 9 ola-
rak ortaya çıkü.
Ankara'da yaşayan kadınla-
nn yüzde 31 'inin hiç evlenme-
miş olduğu, buna karşılık İs-
tanbul'da bekâr kadın oranı-
nın yüzde 28, Izmir'de ise
yüzde 25 olduğu saptandı.
Dul kadınlann fazlahğında
ise İzmir Türkiye birinciliğini
elinde tutuyor. İzmir'de her
100 kadından 1 l'i dul, DİE ve-
rileri, İstanbul'da kadınlann
yüzde lO'unun, Ankara'da ise
yüzde 8'inin dul olduğunu or-
taya koydu.
Son yıllarda boşanmalarda
önemli artış meydana geldiği-
ne işaret eden İzmir Barosu
Başkanı Avukat Sabri Kurt,
geçim zorluğunun aileleri zor-
laması karşısında dullann sa-
yısında artışlar olmasmı kaçı-
nılmaz gördüğünü söyledi.
Son yıllarda boşanma davalan
hukuk davalannın başında ge-
liyor" diyen Kurt, bu duru-
mun toplumun aile yapısının
giderek bozulduğunun göster-
gesi olduğuna dikkati çekti.
Hukukçular eskiden boşan-
ma takbinin erkekten geldiğini
ancak geçim zorluklannm da-
yatması karşısında kadının dul
kabnayı tercih ederek kocasın-
dan aynlmak için mahkemeye
başvurabildiğine işaret ediyor-
lar.
Bu konuda avukat Canan
Ann, "kadınlar artık kocalan-
na köle olmadıklannı fark etti.
Dayak yiyip hakarete uğrama-
yı göze almaktansa boşanıp
dul kalmayı tercih ediyorlar"
diye konuştu.
Sansür belgeseli trajediye dönüştü
ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı'-
nın "sinemada sansür"ü konu alan bel-
gesel fılmle ilgili.projesi çeşitli tartışma-
lara yol açtı. Sinema oyuricusu Tanju
Korel, fıkir babası olduğu sinemada
sansür belgeseli önerisini, Kültür Ba-
kanlığı'nın kendi projesi gibi başkalan-
na önerdiğini öne sürdü.
Korel, sinemada sansür projesinin fı-
kir babasınm kendisi olduğunu ve bunu
bakanlığın da çok iyi bildiğini savundu.
Korel, "Bugün bakanlık bu konudaki
projeyi başkalanna sipariş ediyor ve bu
projenin kendisine ait olduğunu iddia
ediyor. Bu doğruysa, benim bu konuda-
ki projemin başvuru tarihlerini açıkla-
sınlar, kimin doğru söyledigi ortaya
çıkacaktır" dedi.
Kültür Bakanhğı'na "yasaklanmış
Türkfilmleribelgeseli-sinemada sansür'
projesi için ilk başvuruyu 23 Aralık
1991,ikincibaşvuruyu 16Mart 1992 yı-
lında yaptığını söyleyen Korel, bu giri-
şimler sırasında Bakan Sağlar ve Müs-
teşar Yardıması Gülşen Karakadıoğlu
ile yüzyüze görüştüklenni belirtti. Korel
şöyle konuştu:
"Bu görüşmlerden sonra bakanlık
projenin komisyonda görüşülmesini
kararlaştırdı. Benim de çalışmalan hız-
landırmam istendi. Bu arada belgeselin
bütçesi ve danışmanlan belirlendi. Pro-
jeyi çoğaltarak yedi nüsha halinde Sine-
Konsept Film Şirketi sahibi Onat
Kutlar, Kültür Bakanlığı'nın proje si-
parişini yaklaşık 15 güç önce yaptığını
söyledi. Aynı konuda iki ayn projeden
birinin kendilerine, diğerinin de Atıf
Yılmaz'a verildiğini kaydeden Kutlar
şöyle dedi:
T;anju Korel: Bakanlığın Atıf Yılmaz ve Onat
Kutlar'a ısmarladığı sinemada sansür projesini ben
önerdim. Onat Kutlar: Bakanlık bu öneriyi yaklaşık
15 gün önce yaptı. Müsteşar Yardımcısı Karakadıoğlu:
Sansüre ilişkin hiçbir proje bize iletilmedi.
ma ve Telif Haklan Genel Müdürlüğü'-
ne sundum. Sayın Bakan Sağlar ile
yüzyüze yaptığırnız ve heyecanla karşı-
ladığı bu projenin daha sonra bu hale
geleceğini hiç düşünmedim. Fikir baba-
bğını benim yaptığım bir projeye ba-
kanlığın sahip çıkmasını anlamak
mümkün değil."
"Bakanlık bizden sinemada sansür
konusunda bir belgesel yapım hazırla-
mamızı istedi. Bu konuda ön çalışma
başlatük. Yani hazırbk safhasındayız.
Araştırmamızı tamamladıktan sonra
bunu bakanbğa sunacağız. Bizim hazır-
layacağımız proje. daha çok sansürün
tarihçesi, dünyada ve bizde uygulama-
lanyla ilgili. Geniş kapsamb olacak.
Sanınm bakanbk bu projeyi TV'de san-
sür programı olarak düşünüyor. Bildi-
ğim kadanyla Atıf Yılmaz'a verilen
öneri Türk sinemasındaki sansürü içeri-
yor, Yıbnaz'ın hazırlayacağı daha farki
bir çabşma olabilir."
Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardım-
ası Gülşen Karakadıoğlu, "sinemada
sansür" konusunda kendilerine proje
gelmediğini söyledi.
Karakadıoğlu, bu konuda bir belge-
sel hazırlanması için Atıf Yıbnaz ile
Onat Kutlar'a öneri götürdüklerini be-
lirterek şöyle devam etti:
"Bu proje bir parça da tüm hüküme-
tin programını, Kültür Bakanlığı'run
yasaklara karşı tavnnı bebrtecek bir
şeydir. Biraz hassas bir konu. Atıf Yıl-
maz'la birbkte Onat Kutlar'a da öneri-
de bulunduk. Şu anda bize önerilmiş
sansür belgeseli yok. Sipariş ettiğimiz
projeler daha araştırma safhasında, ha-
zır bir şey yok. Araştırma sonuçlanna
göre ortaya çıkacak.