Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28AĞUSTOS1992CUMA * • • * CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREVDEVAMI 15
GUVCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Milli Güveniik Kurulu toplanmış dağılmış. U şeklinde bir
masada sivil-asker üyeler yemek yiyor. Karşıdan bakıyo-
rum, Tö ile Başbakan yan yana. Başbakanın yanında Er-
dal inönü, TÖ'nün yanında Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Doğan Güreş oturuyor.
Dakikalar boyu izliyorum. Görünen şu: TÖ ile Başbakan
hemen hıç konuşmuyorlar. Arada sırada Başbakan,
inönü'ye, TÖ ise Orgeneral Güreş'e eğilip bir şeyler söylü-
•/or.
Yemek ile Bakanlar Kurulu toplantısı arasındaki kısa sü-
rede Milli Güvenlik Kurulu'nda çarpıcı hangi olayların ol-
duğunu öğrenmeye uğraşıyor basın.
Çarpıcı hiçbir olay, TÖ'den gelen yeni bir öneri yok!
TÖ, yöreyi görecek ve sonra toplantılara girecekti ya,
Şırnak'ta 12 dakika kalabilmiş.
20-25 vatandaş ile konuşup, Diyarbakır'a dönmüş. Işte,
Şımak'ı keşfi bu kadar.
Dünkü MGK'da bugüne kadar basın yoiuyla ortaya attığı
görüşleri yineliyor. Orneğin dün de yazdığımız gibi GAP
TV'sinden Kürtçe yayından söz ediyor. Ancak bu kez biraz
değişik tonda. Propagandanın önemini vurguluyor, GAP
TV'den bu türden yayınla kitlelere propagandayla ulaş-
maktan söz açıyor.
Kuşkusuz MGK'da bir rahatlama gözleniyor. Bir sürpriz
beklentisi boşa çıkıyor.
Ancak Başbakan bu durum karşısında toparlayıcı bir ko-
nuşma yapmayı yeğliyor. Alınan önlemlerin sıkı biçimde
uygulanması, mutlaka ve mutlaka teröre karşı gereken
sonuçların alınması yeni baştan öngörülüyor.
MGK bildirisinde görüldügü gibi altı madde içinde sıra-
lanan, daha önceki bildirilerde de yer alan klasik önlemler
kamuoyuna duyuruluyor.
Bu toplantının çarpıcı, ana amacı ne olabilir?
Diyarbakır'da iki önemli kurulun toplantı yapmasının dı-
şında...
Peki ama, bütün bu davranışlar, hatta TÖ'nün son siya-
sal şovu Güneydoğu'daki olayları durduracak mı? Evlerini
terk eden Şırnaklıları geri getirecek mi?
Daha önemlisi en küçük doğal felakette o yöreye koşan
devlet, Şırnak'ta evleri, dükkanları yıkılan, bu nedenle Şır-
nak'ı terk eden insanların yardımma ne zaman süratle
koşacak?
Bu noktada devlet çok geride kaldı. Daha hemen ilk gün,
"yaraların sarılacağı" vaadinde bulunmalı ve Şırnaklılara
hemen o gün ilk yardımları ulaştırmalıydı.
Milli Güvenlik Kurulu, tabii ki hükümet bu geride kalmayı
gördü. O nedenle bildirinin son maddesiyle Şırnak'ta
önemli ihtiyaçların en kısa zamanda "yerine getirileceği-
ni" bildirmek zorunda kaldı.
Diyarbakır'dan neçıktı derseniz, bir bakanın bana ifade-
sine göre, eskilerin yinelenmesi ve bir halk deyimiyle "sa-
desuyatirit."
Keııtte korııcular kaldı
• Baştarafi 1. Sayfada
doğuînluyum" diyor. Çatışma
sırasında iki oğlunun da yara-
landığını anlatıyor. Olaylar sıra-
sında evlerinden dışarı çıkama-
dıklan için çatışmaya katılma-
dıklannı belirtiyor. Tugaydan te-
röristlere açılan ateş sonucu ev-
lerinin de isabet aldığını kayde-
diyor.
Aile bireylerinden birinin ko-
nuşmaya karışması Alihan Ta-
tar'ı sinirlendiriyor. Orta yaşlı
aşiret mensubunun üzerine yü-
riiyor. Bağırarak "Burada ben-
den başka kimse konuşamaz"
diyor ve tekrar yerine oturuyor.
Herkes şaşkm.
Alihan Tatar sakinleştikten
sonra Güneydoğu olaylanyla
ilgili ilginç teoriler üretiyor:
"En büyük suç Meclis'te. Ha-
dise çıkaranlann ailelerini sür-
gün elsinler. Atatürk zamanın-
da bu bölgenin tümünde isyan
OLAyLAREV
ARDINDAK1
GERCEK• Baştarafi 1. Sayfada
me gelebilir: Cumhurbaşkam
özal, Meclis'in olağanüstü top-
lantısını erteletmek pahasına ne-
den MGK ve hükümeti Diyar-
bakır'da toplantıya çağırmıştır?
Şırnak olayı Meclis'te tartışılıp
irdelendikten sonra ortaya çıka-
bilecek gerçeklerin ışığında bu
toplantının yapılması daha ya-
rarlı olmaz mıydı?
Cumhurbaşkam 'nın bu dav-
ranışında Büyük Millet Meclisi'-
ni azımsayan bir tavır ve anlam
yok mudur?
Elbette hiç kimse bu soruya
"hayır"yanıtını veremez. Cum-
hurbaşkam, en azından siyasi
nezaket gereğini yerine getirme-
miş; Meclis'e saygısızlık etmiş-
tir.
Yann toplanacak olan Mec-
lis'te bu konu üzerinde duracak
mUletvekilleri ve parti sözcüle-
ri olabileceğini düşünüyoruz.
Medis, Türkiye'nin anayasalre-
jiminde her şeyin üstündedir.
Hükümete hesap soracak kuv-
vet Meclis'tedir. Cumhurbaşka-
nı'nm sorumsuzluğu anayasada
yazilıdır; ama bu sorumsuzluk
Meclis'in manevi kişiliğine göl-
ge düşürecek bir umursamazlı-
ğı bağışlatacak türden sorum-
suzluk değildir.
Evet; özal, kişisel, duygusal,
partisel ve siyasal hesaplarla
beklenmedik çıkışını yapmış bu-
lunuyor.
Şimdi söz sırası Meclis'te...
• • *
HAVA DURUMU
vardı. Ancak Atatürk hepsini
yakaladı ve halletti. Halka kor-
İcu verilmeli. Türkiye'nin başı-
na ne geldiyse demokrasi yü-
zünden geldi. Buişlerdemokra-
siden kaynaklanıyor. Turgut
Özal zamanında bu hadiseler
başladı. Bana 15 gün yetki ver-
sinler bu olayı kökünden halle-
deyim. Bütün kabahat An-
kara'da. Bu işin tek çaresi
sürgündür. sürgün. PKK iman-
sızdır, biz imanlıyız."
Alihan Tatar'ın bu ürkütücü
önerilerini dinledikten sonra
yanından aynlıyoruz. Kapımn
önünde bu kez kardeşi Süley-
man Tatar'ın ayaküstü konuğu
oluyoruz. Kardeş Tatar'ın elin-
de telsiz, belinde ise 14'lü silah.
PKK'nın tek hedefınin halkın
yollara düşmesi olduğunu sa-
vunuyor.
Tatarlann mahallesinden ay-
nlıp bu kez valiliğe gidiyoruz.
Belediye Başkanı Ahmet Ham-
di Yıldınm ile Vali Mustafa
Malay'ın toplantı halinde ol-
duklannı öğreniyoruz. Zaman
geçirmek için polislerle sıkı bir
sohbete koyuluyoruz. Güven-
lik görevlilerine bir dokun, bin
ah işit.
1. polis:
"Buralarda kafayı yiyeceğiz.
Biz de insanız. 5 ay önce İçişleri
Bakanı İsmet Sezgin bu bölge-
de görev yapan polislerin, gö-
rev sürelerinin iki yıla indirile-
ceği sözünü vermişti. Ancak
halen bekliyoruz. Çoluk çocu-
ğumuzu buralardan gönderdik.
İçimizde aylardır bekâr olarak
yaşayanlanmız var. Bakan sö-
zünü tutsun biraz da batıdaki
poüsler gelip buralarda görev
yapsın."
2. polis:
"Hani, Tansu Çiller Hanım
iki anahtar sözü vermişti. Bu iki
anahtar sözü sakın bizim tayin
işlerine benzemesin. Zaten bu
hükümet ne hikmetse sözleri
bir türlü yerine getiremiyor. Ba-
kalım ne olacak.
3. polis:
"Siz Şırnaklılann göç ettiğine
bakmayın. Döner hepsi, geri
döner. Bunlar, Körfez krizinde
de gittiler. Ancak daha sonra
geri geldiler. Olayın şoku atlatı-
lınca her şey normale döner."
ANAP'h Belediye Başkanı
Ahmet Hamdi Yıldınm ValP-
nin odasından çıkıyor. Oldukça
çaresiz. Şırnak'ı iki, üç^kelimey-
le aynen şöyle özetliyor:
"Şırnak'ın yüzde 99'u göç et-
ti. Halkcanını kurtanyor. Niye
geri dönsünler ki! Ölmeye mi
dönsünler?"
Şırnaklıya 'eve dön' çağnsı GOZLEM
TUNCAYÖZKAN
OSMAN YILDIZ
UFUK TEKİN
DİYARBAKIR - Milli Gü-
venlik Kurulu (MGK) ve Ba-
kanlar Kurulu'nun olağanüstü
toplantılan Cumhurbaşkam
Turgut Özal'ın "sürpriz" çağn-
sı üzerine dün Diyarbakır'da
yapıldı. Özal'ın MGK toplantı-
sında hükümetin propaganda
konusunda eksik kaldığmı vur-
guladığı ve GAP televizyonun-
dan Kürtçe yayın yapılması
önerisini yinelediği öğrenildi.
Özal halkın devletten "kopuşu-
nun "önlenmesi gerektiğini
vurguladı. 3,5 saati aşkın süren
MGK toplantısından sonra ya-
pılan yazılı açıklamada, "devle-
tin ülke bütünlüğünü koruma-
da bölücü terörle, terör sona
erdirilinceye kadar yasalar çer-
çevesinde gereken her türlü
yönteme başvuracağı" vurgu-
landı. Açıklamada, "Kim olur-
sa olsun, hiç kimsenin ülkenin
huzurunu bozan, masum va-
tandaşlannı, askerini, polisini
şehit eden terör örgütlerine ce-
saret vermeye hakkı yoktur"
denildi. Toplanüda aynca, Şır-
nak'ta meydana gelen olaylar-
da zarar gören yurttaşlara yar-
dım yapılması için hükümete
öneri götürülmesi kararlaştınl-
dı. Diyarbakır 2. Taktik Hava
Kuvvet Komutanlığı'nda dün
sabah 10.07de başlayan MGK
toplantısına ilk gelen Cumhur-
başkam Özal oldu. Gerek
MGK ve gerekse Bakanlar Ku-
rulu toplanülan için önceki gün
Diyarbakır'a gelen ve geceyi or-
duevinde geçiren Özal. toplan-
tının yapılacağı subayjgarnizo-
nuna 9.45'te geldi. özal için
askeri tören yapılmadı.
MGK toplantısı İ0.07'de Or-
general Eşref Aylan salonunda
başladı. İlk kez Ankara ve İs-
tanbul'un dışında. Diyarbakır'-
da gerçekleşen toplantı nede-
niyle gerek 2. Taktik Hava
Kuvvet Komutanlığı çevresin-
de, gerekse kentin önemli cadde
ve kavşaklannda yoğun güven-
lik önlemleri alındı. Toplantıyı
izlemek üzere kent dışından
çok sayıda gazeteci de Diyarba-
kır'a geldi. Toplantıyı izlemeye
sadece san basın kartı taşıyan
gazetecilerin alınması ise, basın
mensuplan arasında tepki ile
karşılandı. Toplanünın başla-
masından kısa bir süre önce
gazeteciler ve TRT görevlileri
içeriye davet edilerek fotoğraf
çektiler ve görüntü aldılar.
Toplanüda Özal'ın, sağma Baş-
bakan Demirel ile diğer bakan-
lan ve sivil yetkilileri, soluna ise
askeri yetkilileri aldığı görüldü.
MGK'nın toplantısı 3 saat 40
dakika sürdü. Toplantıdan 13.
40'da Cumhurbaşkam Özal ile
Demirel'in birlikte gülümseye-
rek çıktıklan görüldü. Özal ve
Demirel daha sonra yemek ye-
mek üzere aym araca binerek
toplantı salonundan aynldılar.
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin,
"Çok iyi bir toplanü oldu, çok
verimliydi" diye kısa bir açıkla-
ma yaptı.
Toplantı sonrasında MGK
Genel Sekreterliği'nden yapılan
açıklamada ise şöyle denildi:
"1. Devletin ülkesi ve milleti
ile bölünmez bütünlüğünü ko-
rumada, bölücü terörle, terör
sona erdirilinceye kadar yasa-
lar çerçevesinde gereken her
türlü yönteme başvurularak
mücadeleye devam edileceğj,
2. Terör örgütünün, dağda,
kırda, şehirde, yurtdışında ve
yurtiçinde her yerde takıp edilip
gerekli darbenin mutlaka vuru-
lacağı,
3. Bölgenin kalkınması ve yö-
re halkının yaşam seviyesinilı
yükseltilmesi için bugüne kadar
olduğu gibi bundan böyle de
devletimizin bütün imkânlan-
nın kullamlmasma devam edi-
leceği vurgulanmıştır.
4.Ülkemizin ve devletimizin
karşı karşıya bulunduğu soru-
nun partiler üstü milli bir so-
run, bir devlet sorunu olduğun-
da inançlı siyasal partilerimizin,
basımmızın ve halkımızm dev-
letin ülkesi ve milleti ile bölün-
mez bütünlüğüne yönelen sal-
dınlan önlemede büyük bir
gayret, özveri fedakârlık ve
kahramanlıkla görev yapan gü-
venlik güçlerimize verdikleri
destek şükranla karşılanmıştır.
Bununla beraber teröre ve bö-
lücülüğe arka çıkar mahiyette
bazı davranışlara maalesef rast-
lanmaktadır. Kim olursa olsun
hiç kimsenin ülkenin huzurunu
bozan, masum vatandaşlannı,
askerini, polisini şehit eden te-
rör örgütlerine cesaret vermeye
hakkı yoktur.
5.Sürdürülen mücadelede,
devletin ülkesi ve milleti ile bö-
lünmez bütünlüğünün esas ol-
duğu, demokratik hukuk dev-
leti kurallan içinde kalınması.
kanun ve nizam hâkimiyetinin
kesintisiz tesisi ve idamesi. hal-
kımızın huzur ve güvenlik için-
de bulunmasının esas alınması
şeklinde izlenen temel ilke ve
uygulamalann devamının
önem ve hassasiyetine dikkat ce-
kilmiştir.
6. Son Şırnak olaylan da dik-
kate ahnarak, güvenlik güçleri-
nin önemli ihtiyaçlan ile bölge
için devam eden sosyo-ekono-
mik önlem ve düzenlemelerin
aıttınlması ve Şırnak'ın yeni-
den huzur içinde yaşanılabilir
hale getirilmesi için gerekenin
en kısa zamanda yerine getiril-
mesi hususunun hükümete bil-
dirilmesine karar verilmiştir."
Milli Güvenlik Kurulu top-
lantısında ilk sözü Cumhurbaş-
kanı Turgut özal aldı. özal,
daha önce bilınen görüşlerinin
dışında toplantı için yeni bir
öneri sunmadığı konuşmasında
bugüne kadar uygulanan aske-
ri, sos> al ve ekonomik önlemle-
rin genel bir değerlendirmesini
yaptı. Özal, bugüne kadar alı-
nan önlemlerin yeterince uygu-
lanmadığını belirttiği konuşraa-
Ana Jet Komutanlığı gazıno-
sunda önce yemek yediler. ar-
dından da Bakanlar Kurulu
toplantısına kalıldılar.
Saat 15.00'te başlayan ve 3
saate yakın süren toplantıdan
önce Curhhurbaşkanı Turgut
Özal aynldı. Özal'ı Başbakan
Demirel yolcu etti ve uğurlar-
ken her iki liderin öpüşerek ay-
nlmalan dikkat çekti.
Bakanlar Kurulu toplantısı-
mn ardından Başbakan Yar-
dımcısı Erdal İnönü ile bir ba-
sın açıklaması yapan Başbakan
Demirel, Cumhurbaşkanı'nın,
anayasal yetkisine dayanarak
çağırdığı toplantıya katıldıkla-
nnı ve MGK bildirisinin top-
lantıda ele alındığını anlattı.
Konuşmasında Şırnaklılara ev-
lerine dönmeleri çağnsında bu-
lunan Başbakan Demirel, şun-
lan söyledi:
"Şırnak'ta yaşanan olaylar-
dan dolayı çok üzgünüz. Ancak
Şırnak huzur içinde yaşanacak
bir yer olacaktır. Hasar gören
yapılann tamamı tamir edile-
cektir. Biz Şımaklılan zorla ev-
lerine döndüremeyiz. Ancak,
gittikleri yerlerde de aç susuz
kalmalanna razı olmayız. Bu-
ralarda kendileri için önlem alı-
sağlandığını anlaıan Demirel,
"Devlelin halkıyla bir sorunu
yoktur" diyerek koalisyon hü-
kümetinin terör konusundaki
kararlılığını dile getirdi.
Özal'a eleştiri
Bakanlar Kurulu'nda bazı
bakanlar Özal'ı sert biçimde
eleştirdi. Demirel, Özal toplan-
tıdan ayrıldıktan sonra Bakan-
lar Kurulu'na dünkü göruşme-
lerin dışanyla yansıtılmamasını,
basına bilgi verilmemesini Ba-
kanlar Kurulu'ndan istedi.
Ozal konuşmasının başında
10 dakikalık bir değerlendirme
yaptı. Özal, ulkenin bütünlüğu-
ne yonelik saldırıların arttığına
dikkat çekti ve sorunun kısa sü-
rede çözümlenmesi gerektiğini
vurguladı. Özal, Şırnak izlenim-
lerini de aktardıktan sonra pro-
pagandaya önem verilmesini,
propagandayı olumlu yöne ite-
bilmek için geniş gayretler sarf
etmek gerektiğini de söyledi.
Özal, daha sonra "Şimdi,
İçişleri Bakanımız olaylar hak-
kında bilgi verecekler" dedi.
Sezgin, Şırnak olaylannı, öncesi
ve sonrasını resmi bilgilere da-
yanarak Bakanlar Kurulu'na
sundu.
Özal'm sürpriz çağnsı üzerine MGK ve Bakanlar Kurulu dün Diyarbakır'da topiandı.
TÜRKİYE'DE
sında özellikle propaganda
alanmda başanlı olunamadığı-
nı söyledi. Bu alanda GAP tele-
vizyonunda Kürtçe yayın yapı-
larak propaganda eksiğinin
giderilmesini öneren Özal, hal-
kın devletten uzaklaşmasının
önlenmesi gerektiğini de belirt-
ti. Özal'ın , propaganda konu-
sunda dünden bugüne bu alan-
daki çalışmalann başanlı
olmadığım, bugüne kadar ab-
nan tedbirlerin uygulanmasın-
daki aksaklıklann giderilmesini
istediği öğrenildi.
Cumhurbaşkam'nın ardın-
dan söz alan Başbakan Süley-
man Demirel daha geniş ve
bugüne kadarki çalışmalan to-
parlayan bir konuşma yaptı.
PKK'nın odak noktalannın
söndürülmesi için tedbirlerin
yurtiçi ve yurtdışında süratle
uygulamaya konacağinı ifade
eden Başbakan, yapılan çalış-
malann genel bir dökümünü de
MGK'ya sundu. Askeri tedbir-
lerin değerlendirmesi konusun-
da ise, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Doğan Güreş,
MGK üyelerine bilgi verdi.
MGK üyeleri Şırnak'ta evleri
ve eşyalan zarar gören vatan-
daşlann bu zararlannın derhal
giderilmesi konusunda görüş
birliğine vardılar. Bunun Şır-
nak'ta yaşanan göç olayını dur-
duracak ve geri dönmeyi sağla-
yacak önemli bir adım olacağı
da toplanüda ifade edildi.
Devletin emrindeyiz
Milli Güvenlik Kurulu'nun
dünkü toplantısında söz alan
Orgeneral Doğan Güreş, son
olaylarla ilgili görüşlerini acık-
larken, "Devletin emrindeyiz"
dedi.
Doğan Gureş konuşmasında
alınan tedbirlerin, hesaplanan
önlemlerin aynı kararlılıkla uy-
gulanacağını belirttikten sonra,
PKK terörünün kökünü kazı-
makta kararlı olduklarını söyle-
di.
MGK toplanüsının ardın-
dan saat 15.00'te Bakanlar Ku-
rulu topiandı.
Milli Güvenlik Kurulu'nun
ardından, yine Özal'ın başkan-
lık ettiği Bakanlar Kurulu top-
iandı. Bakanlar, Diyarbakır 8.
DÜNYA'D<\
nacaktır. Ancak, biz Şımakhla-
ra evlerine dönmelerini söylü-
yoruz. Diyoruz ki, dönün gelin
evinize ve devletinizi kucakla-
yın. Devlet sizi kucaklıyor.
Korkulannızı, kaygılannızı an-
lıyorum. Ama gelin dönün ve
bu olaylara neden olan kişileri
de aramza almayın. Bu işin üs-
tesinden gelelim."
Terörün önlenmesi için 9 ay-
dır bir programın uygulandığı-
m, terörün iç ve dış köklerinin
kurutulması için gerekli önlem-
lerin alındığını anlatan Demi-
rel. Irak sınınnda münferit
olaylar dışında geçiş konusun-
da gerekli önlemlerin alındığını,
Romanya, Almanya, Irak, Iran
ve Suriye ile gerekli temaslarda
bulunulduğunu söyledi.
Bakanlar Kurulu toplantı-
sında Cumhurbaşkanı'nın dü-
şüncelerini aktardığını, MGK
bildirgesinin okunduğunu ve
bu konularda tam mutabakat
Ardından bakanların konuş-
malanna geçildi. Söz alan ba-
kanlar, terör üzerinde görüşle-
rini söylerken, daha ağırlıklı
olarak Özal'ın son davranışla-
rıyla kimi sözlerini eleştirdiler.
Sağhk Bakanı Yıldınm Aktu-
na, Devlet Bakanı M,ehmet Ba-
talh, Kültür Bakanı Fikri Sağ-
lar, Çalışma Bakanı Mehmet
Moğultay, hem konuşan hem de
Özal'a ağır eleştirilerde bulunan
bakanlar oldular.
Devlet Bakanı Tansu Çiller,
bölgenin ekonomik durumu ve
yapısıyla ilgili bilgi verdikten
sonra, Başbakan Demirel topar-
layıcı, bakanların eleştirilerin-
den Turgut Özal'ın fazla alın-
mamasını sağlayıcı genel bir ko-
nuşma yaptı. Bu konuşmadan
sonra Özal toplantıyı terk etti.
Başbakan Demirel, Cumhur-
başkanı'nı kapıya kadar geçir-
di ve daha önce aralannda so-
ğuk bir hava esen Cumhurbaş-
kanı'yla kapı önünde öpüştüler.
SSK'ya şinıclilik haciz yok
Meteoroloji Genel Mü-
dürüğû'nden alınan bilgi-
ye gwe yurdun kuzeydoğu
kesinleri parçalı bulutlu,
Doğı Karadeniz kıyılan sa-
Öan» yağışlı, ötekı yerier
az DjturJu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı biraz
artacak Rûzgar, kuzey ve
doğı. yönlerden hafif, ara
sıra orta kuvvette esecek denizlerimizde rûzgâr, Akdeniz'ae gûnbatısı ve ***
lodcs. Ooğu Karadeniz ile Gûney Ege'de yıldız ve karayel, diğer denizleri- y ^
mizce yıldız ve poyrazdan 3,5, yeryer 6 kuvvetinde, saatte 10-21, yer yer samsun
. 27 cenızmılı hızla esecek. SSS
• Baştarafi I. Sayfada
tanımasını istediler. Ancak bu
istek SSK yönetimi tarafmdan
kabul edilmedi. Ferudun Gü-
ray. SSK'nın içinedüştüğü öde-
me güçlüğünün giderilmesi için
sıkınünın bütün borçlular ara-
sında paylaşılması gerektiğini
belirterek şöyle konuştu:
"SSK'ja borcu olan beledi-
yelerin 111er Bankası'ndan al-
dıklan paylann bir kısmımn
birkaç kez SSK'ya verilmesi, di-
ğerlerinin kasalanndaki para-
mn bir miktanmn SSK'ya yatı-
nlması, böylece sıkınümn
paylaşılması yoluna gidilmesi
geçici bir çözüm olabilir. Son
ümit Tahkim Kanunu'dur. An-
cak SSK Genel Müdürü Kemal
Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi
düşük faizli Hazine bonosu"
verilecekse o zaman endüstri-
miz daha da güç koşullar içine
düşecek demektir. Şenetler pa-
raya çevrilmek istendiğinde
bygüne kadar olan faiz ve diğer
kayıplanmız üstüne bir de senet
kırma iskontosu binecektir."
İlaç temininde SSK
formülû
SSK, hastalanm ilaçsız bı-
rakmamak için yeni formülJer
geliştirmeye başladı. SSK'mn
bütün kuruluşlanna duyurdu-
ğu yazılı emre göre ilacını baş-
vurduğu hastane ya da dispan-
serlerden alamayan hastalar,
herhangi bir eczaneden aldıkla-
n ilaçlan belgelemeleri halinde
hiç beklemeden paralannı geri
alabiliyor.
man sıkınü yaşandığim belirte-
rek şunlan söylediler:
"Hastalanmızı mağdur et-
memek için hastane eczanele-
rinde bulunmayan ilaçlan dışa-
ndaki eczanejerden temin
ediyoruz. Bunun için de hekim
tarafmdan kullanılması salık
verilen bir ilaçın bulunmaması
halinde hasta bağlı bulunduğu
hastane ya da dispanser sorum-
lusuna reçetesini imza ettiriyor.
Hasta daha sonra herhangi bir
eczaneye başvurarak ilacın pa-
rasım ödeyerek ahyor. Bu ara-
da hasta, eczane sahibinden
aldığı ilaçlann faturası, fıyat
kupürleri ve fişini temin edip.
hastane veznesine uğradığında
parasını beklemeden geri ah-
A-açık B-bulultu G-guneş* K-lurtı S-sıslı YyaOmurlu
Yeni uygulamayla ilgili bilgi
veren İstanbul hastanesi vetkili-
leri, ilaç şirketlerinin anlaşma-
lannı feshetmeleri nedeniyle
bazı kalem ilaçlarda zaman za-
On bîn yenî
• Baştarafi 1. Sayfada
suna tabi tutacak.
Bakanhk, Milli Eğitim Baka-
m Köksal Toptan'ın yalnızca
öğretmen yetiştiren okullardan
öğretmen alınması istemini de
dikkate alarak, yeni kadrolar
için fen-edebiyat fakülteleri me-
zunlanmn başvurulannı kabul
etmeyecek.
Öğretmenlik için başvuran
adaylar, istedikleri yer için beş
terdhte bulunacaklar. Ancak.
isteklerin belli bir bölgede ya da
ılde >oğunlaşması durumunda
kura yöntemine başvurulacak.
Bakanlık yetkilileri, emekli. ye-
ni mezun ve daha önce başka
kurumda çahşanlann güvenbk
soruşturmalannın hazır oldu-
ğunu belirterek, yalnızca açık-
tan atanacaklar için güvenlik
soruşturması yapılacağını ve
öğretmenlerin ekim ayına ka-
dar atamalannın tamamlana-
cağını bildirdiler.
UCUR MUMCU
• Baştarafi I. Sayfada
MGK toplantısı neden dün yapıldı? Neden TBMM'nin top-
lantısı beklenmedi?
Dün ile bugün arasında ne değişti?
Milli Güvenlik Kurulu, anayasanın 118. maddesi gere-
ğince Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında, Silahlı Kuvvet-
ler ve Bakanlar Kurulu üyelerinden oluşan bir kuruldur.
Kurulun beş üyesi (Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Ko
mutanlan ve Jandarma Genel Komutanı) askerdir. Kuru-
lun öteki beş üyesi de sivildir: (Cumhurbaşkam, Başba-
kan, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanları)
MGK'nın gündemi, Cumhurbaşkanı'nca belirlenir.
Cumhurbaşkam, bu gündemi belirlerken, Başbakan ve
Genelkurmay Başkanı'nın da "önerilerini dikkate" alır.
Daha doğrusu alması gerekir.
Kurul, milli güvenlik siyasetinin belirlenmesi ve uygu-
lanması ile ilgili kararIann alınması ve gerekli eşgüdü-
mün sağianması konularında görüşlerini Bakanlar Ku-
rulu'na bildirir.
Bakanlar Kurulu da MGK tarafmdan alınan kararları
"öncelikle dikkate alır".
Özal'ın MGK'yı toplantıya çağırması doğal hakkıdır. Bu
hak, her yetki ve hak gibi anayasaya ve yasalara uygun
olarak kullanılmalıdır.
Cumhurbaşkam, devlet organlannın "düzenli ve
uyumlu çalışmasmı" gözetmek ile de yükümlüdür.
Anayasada yazılı bu koşula uyulmamıştır.
Bu siyasetin belirlenmesinde TBMM, Başbakan ve Ba-
kanlar Kurulu dışlanırsa, bu siyaset nasıl "milli" olur?
TBMM'nin Şırnak olaylannı görüşeceği gün Başba-
kan'a sormadan, toplantı gündemi için Başbakanın öne-
risini almadan özal'ın MGK'yı Diyarbakır'da toplantıya
çağırması, devlet organları arasında düzenli ve uyumlu
çalışmalarını gözetme görevine karşı bilerek ve istene-
rek sergilenen bir davranıştır.
Özal, uyumu sağlamamış, tersine, devlet organları
arasındaki uyumu bozmuştur. Cumhurbaşkam, bu tavrı
ile TBMM'ye ve anayasaya karşı yeniden meydan oku-
muştur.
Güneydoğu olaylarının "siyasal gösteri" için kullanıl-
mış olması, olayların ne kadar hafife alındığını gösteri-
yor.
Cumhurbaşkanlığı "tarafsızlık" ilkesini Çankaya'ya
adım attığı gün çiğnemeye başlamış; eşinin İstanbul ll
Başkanlığı'na seçilmesi için Cumhurbaşkam forsunu il-
çe kulislerine sokmuş, bununla da yetinmemiş, ANAP
kongresi öncesinde partide "taraf" olmaktan da çekin-
memiştir.
Anayasaya göre "Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk mil-
letinin birliğini temsil" eden Cumhurbaşkam, bu görev-
de bulunduğu sürece ne "Kürt-Türk federasyonunu"
ağzına alabilir, ne de "2. Cumhuriyef'ten söz edebilir.
Evet, herkes bu konularda konuşabilir, ancak Cumhur-
başkam konuşamaz! *.
Bazı görevler vardır ki, bu görevlerde bulunanlar, dü-
şünce özgürlüklerini diledikleri gibi kullanamazlar.
örneğin, Genelkurmay başkanları, siyasal içerikli de-
mecler veremezler, Anayasa Mahkemesi başkanları,
önlerindeki dosyalarla ilgili yorum yapamazlar, Yargıtay
başkanları, siyasal partilerin iç işleri ile ilgili olarak kişi-
sel görüşlerini açıklayamazlar.
Cumhurbaşkam, sergilediği tavırlarla Cumhurbaşkan-
Mığı'nın tarafsızlığını yok ediyor, Kürt sorunu ile ilgili de-
meçleriyle de görev ve makamı ile çelişiyor.
Kürtlerin Türklerle federasyon kurmaları ya da etnik
mozaiklere dayalı yeni cumhuriyst kurma önerileti hor»
kesten gelebilir; bu önerileri herkes tartışabilir, ancak,
"Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil
eden"Cumhurbaşkam, bu tartışmalara giremez.
Girerse.'Tür/f/ye Cumhuriyeti ve Tük milletinin birliği-
ni temsil" edemez.
Bu tutumlarla "Cumhurbaşkanlığımakamı"yara alır.
Kişisel siyaset ve gösteri için TBMM ve Bakanlar Kuru-
lu dışlanıp tam TBMM'nin Şırnak olaylannı görüşeceği
gün MGK toplantıya çağrılırsa "milli güvenlik siyaseti"
nasıl "milli" sayıUrve nasıl "güı/en///f"sağlar?
6
Hoş geldinîz geç kaldınız'
• Baştarafi 1. Sayfada
bölgelerde yaralanan askerlerin
tedavi edildiği Diyarbakır As-
keri Hastanesi'ne gidiyorlar.
Partililer. esnaf, gençler... Bek-
leyen herkesin ağzında aym so-
ru: Sıkıyönetim mi ilan edile-
cek?
Yerel gazetelerin deyişiyle,
devlet, hükümet, ordu ve basın
dün Diyarbakır'daydı. MGK'-
dan çıkan Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Doğan Güreş
ile Kara, Deniz, Hava ve Jan-
darma Genel Komutanlan ya-
ralı askerleri ziyaret etmek için
Diyarbakır Askeri Hastanesi'-
ne hareket ediyorlar. Hastane-
nin bulunduğu Dağkapfda
yollar kesilmiş. Trafik polisinin
hastaneye gitmek isteyen gaze-
tecilere verdiğj yamt aynı:
- Olmaz. Genelkurmay Baş-
kanı geçecek!
Hastaneye durmadan yaralı
taşınıyor. Sadece çatışmalarda
değil, PKK'nın bazı yollar ile
köylerin etrafma döşediği ma-
yınlar nedeniyle de çok sayıda
yaralanma meydana geliyor.
Daha dün sabah mayınlara ba-
sarak yaralanan askerler var
Diyarbakır Askeri Hastanesi'n-
de. Komutanlar yarahlan zi-
yaret ederken, adlan. görevleri
ve rütbeleri yazıbnamak koşu-
luyla subaylarla söyleşiyoruz.
Kaç yaralı var? Rakam vermi-
yorlar:
"Çok yaralı var. Sadece Şır-
nak'tan değil gelenler. Hemen
her gün mayın yaralanması
oluyor. Basın, olaylan tam ve
doğru aktaramıyor. PKK'mn
yalanlanna kamyor. Asker hal-
ka neden ateş açsın? Bir kere,
her subay, rütbe süresini uzat-
mamak için mümkün mertebe,
vukuat çıkarmamaya çalışır.
Herkes görevini vukuatsız, yani
kazasız, belasız, çatışmasız ta-
mamlamaya çalışıyor. Askerler
cephede gibi. Günlerce konser-
veyle idare ediyorlar. Herşey
yazılıyor da, kolu bacağı kop-
muş, yaralanrmş askerlerin du-
rumu yazılmıyor. Yaşadığımız
bu olaylann çok az yansıdığı
gazeteler artık ilgimizi çekmi-
yor."
Bölgedeki gazetecilerin ha-
ber kaynaklanna ulaşmak için
çektiği sıkınülan, olaylar sıra-
sında Şırnak'a kimsenin sokul-
madığını anımsaüyoruz. "Ga-
zetecileri olay bölgesine sokun-
ca, yabancı basın da giriyor.
Yabana basın bölücülük, pro-
vokatörlük yapıyor" diye de-
vam ediyorlar.
ASYvakalan
Subaylar konuşurken, bir as-
keri ambulans siren çalarak
yaralı getiriyor:
"Bakın, yine yaralı taşınıyor.
Burada mide kanaması, apan-
disit gibi normal vakalan unut-
tuk. Sadece ASY var. Yani,
ateşli silahla yaralanma! Sağhk
personeli sayısı yetersiz. Hemen
her alanda, bir uzman hekim
var. Çok sayıda yaralı gelince
hepsine müdahale edemiyor-
lar."
PKK militanlanmn bir yolcu
otobüsünü durdurarak 7 eri öl-
dürdüklerini anımsatan subay-
lar, TRT ve basında ölen erler-
den birinin adının yanhş veril-
diğini, söz konusu erin hastane-
de tedavi gördüğünü anlaüyor-
lar.
4PKKİ1
öldtirüldü
GAZİANTEP (Cumhuriyet)
- Güvenlik güçleriyle çatışmaya
giren 4 PKK militanı öldürül-
dü..
Önceki gece 01.00 sıralannda
Gaziantep'in Araban ilçesi Ka-
radağ kesiminde güvenlik güç-
lerinin yaptığı yol arama ve
kontrollerinde "dur" ihtanna
uymayarak araçtan inip kaç-
maya çalışan PKK'lılar ile gü-
venlik güçleri arasında çıkan
çatışmada 4 militan öldürüldü.
Gaziantep Valisi Recep Bir-
>in Özen, öldürülen militanla-
nn üzerinde ve sırt çantalannda
yapılan aramalarda 3 Kalaşni-
kof tüfek, 1 G-3 piyade tüfeği,
bir roketatar, 5 roketatar mer-
misi, 6 roketatar fışeği, 6 el
bombası, şarjör, fışek ve 68
ERNK rozeti ile bol miktarda
yiyecek malzemesi, gjyecek,
yardım malzemesi, örgüte ait 2
bayrak ve dokümanlann ele ge-
çirildiğini bildirdi. Özen,
PKKTılann kimlik tespit çalış-
malannın yapıldığanı ve bölge-
de geniş çaplı operasyonlara
devam edıldığıni de söyledi.