15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28AĞUSTOS1992CUMA * • • * CUMHURİYET SAYFA HABERLEREVDEVAMI 15 GUVCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Milli Güveniik Kurulu toplanmış dağılmış. U şeklinde bir masada sivil-asker üyeler yemek yiyor. Karşıdan bakıyo- rum, Tö ile Başbakan yan yana. Başbakanın yanında Er- dal inönü, TÖ'nün yanında Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Doğan Güreş oturuyor. Dakikalar boyu izliyorum. Görünen şu: TÖ ile Başbakan hemen hıç konuşmuyorlar. Arada sırada Başbakan, inönü'ye, TÖ ise Orgeneral Güreş'e eğilip bir şeyler söylü- •/or. Yemek ile Bakanlar Kurulu toplantısı arasındaki kısa sü- rede Milli Güvenlik Kurulu'nda çarpıcı hangi olayların ol- duğunu öğrenmeye uğraşıyor basın. Çarpıcı hiçbir olay, TÖ'den gelen yeni bir öneri yok! TÖ, yöreyi görecek ve sonra toplantılara girecekti ya, Şırnak'ta 12 dakika kalabilmiş. 20-25 vatandaş ile konuşup, Diyarbakır'a dönmüş. Işte, Şımak'ı keşfi bu kadar. Dünkü MGK'da bugüne kadar basın yoiuyla ortaya attığı görüşleri yineliyor. Orneğin dün de yazdığımız gibi GAP TV'sinden Kürtçe yayından söz ediyor. Ancak bu kez biraz değişik tonda. Propagandanın önemini vurguluyor, GAP TV'den bu türden yayınla kitlelere propagandayla ulaş- maktan söz açıyor. Kuşkusuz MGK'da bir rahatlama gözleniyor. Bir sürpriz beklentisi boşa çıkıyor. Ancak Başbakan bu durum karşısında toparlayıcı bir ko- nuşma yapmayı yeğliyor. Alınan önlemlerin sıkı biçimde uygulanması, mutlaka ve mutlaka teröre karşı gereken sonuçların alınması yeni baştan öngörülüyor. MGK bildirisinde görüldügü gibi altı madde içinde sıra- lanan, daha önceki bildirilerde de yer alan klasik önlemler kamuoyuna duyuruluyor. Bu toplantının çarpıcı, ana amacı ne olabilir? Diyarbakır'da iki önemli kurulun toplantı yapmasının dı- şında... Peki ama, bütün bu davranışlar, hatta TÖ'nün son siya- sal şovu Güneydoğu'daki olayları durduracak mı? Evlerini terk eden Şırnaklıları geri getirecek mi? Daha önemlisi en küçük doğal felakette o yöreye koşan devlet, Şırnak'ta evleri, dükkanları yıkılan, bu nedenle Şır- nak'ı terk eden insanların yardımma ne zaman süratle koşacak? Bu noktada devlet çok geride kaldı. Daha hemen ilk gün, "yaraların sarılacağı" vaadinde bulunmalı ve Şırnaklılara hemen o gün ilk yardımları ulaştırmalıydı. Milli Güvenlik Kurulu, tabii ki hükümet bu geride kalmayı gördü. O nedenle bildirinin son maddesiyle Şırnak'ta önemli ihtiyaçların en kısa zamanda "yerine getirileceği- ni" bildirmek zorunda kaldı. Diyarbakır'dan neçıktı derseniz, bir bakanın bana ifade- sine göre, eskilerin yinelenmesi ve bir halk deyimiyle "sa- desuyatirit." Keııtte korııcular kaldı • Baştarafi 1. Sayfada doğuînluyum" diyor. Çatışma sırasında iki oğlunun da yara- landığını anlatıyor. Olaylar sıra- sında evlerinden dışarı çıkama- dıklan için çatışmaya katılma- dıklannı belirtiyor. Tugaydan te- röristlere açılan ateş sonucu ev- lerinin de isabet aldığını kayde- diyor. Aile bireylerinden birinin ko- nuşmaya karışması Alihan Ta- tar'ı sinirlendiriyor. Orta yaşlı aşiret mensubunun üzerine yü- riiyor. Bağırarak "Burada ben- den başka kimse konuşamaz" diyor ve tekrar yerine oturuyor. Herkes şaşkm. Alihan Tatar sakinleştikten sonra Güneydoğu olaylanyla ilgili ilginç teoriler üretiyor: "En büyük suç Meclis'te. Ha- dise çıkaranlann ailelerini sür- gün elsinler. Atatürk zamanın- da bu bölgenin tümünde isyan OLAyLAREV ARDINDAK1 GERCEK• Baştarafi 1. Sayfada me gelebilir: Cumhurbaşkam özal, Meclis'in olağanüstü top- lantısını erteletmek pahasına ne- den MGK ve hükümeti Diyar- bakır'da toplantıya çağırmıştır? Şırnak olayı Meclis'te tartışılıp irdelendikten sonra ortaya çıka- bilecek gerçeklerin ışığında bu toplantının yapılması daha ya- rarlı olmaz mıydı? Cumhurbaşkam 'nın bu dav- ranışında Büyük Millet Meclisi'- ni azımsayan bir tavır ve anlam yok mudur? Elbette hiç kimse bu soruya "hayır"yanıtını veremez. Cum- hurbaşkam, en azından siyasi nezaket gereğini yerine getirme- miş; Meclis'e saygısızlık etmiş- tir. Yann toplanacak olan Mec- lis'te bu konu üzerinde duracak mUletvekilleri ve parti sözcüle- ri olabileceğini düşünüyoruz. Medis, Türkiye'nin anayasalre- jiminde her şeyin üstündedir. Hükümete hesap soracak kuv- vet Meclis'tedir. Cumhurbaşka- nı'nm sorumsuzluğu anayasada yazilıdır; ama bu sorumsuzluk Meclis'in manevi kişiliğine göl- ge düşürecek bir umursamazlı- ğı bağışlatacak türden sorum- suzluk değildir. Evet; özal, kişisel, duygusal, partisel ve siyasal hesaplarla beklenmedik çıkışını yapmış bu- lunuyor. Şimdi söz sırası Meclis'te... • • * HAVA DURUMU vardı. Ancak Atatürk hepsini yakaladı ve halletti. Halka kor- İcu verilmeli. Türkiye'nin başı- na ne geldiyse demokrasi yü- zünden geldi. Buişlerdemokra- siden kaynaklanıyor. Turgut Özal zamanında bu hadiseler başladı. Bana 15 gün yetki ver- sinler bu olayı kökünden halle- deyim. Bütün kabahat An- kara'da. Bu işin tek çaresi sürgündür. sürgün. PKK iman- sızdır, biz imanlıyız." Alihan Tatar'ın bu ürkütücü önerilerini dinledikten sonra yanından aynlıyoruz. Kapımn önünde bu kez kardeşi Süley- man Tatar'ın ayaküstü konuğu oluyoruz. Kardeş Tatar'ın elin- de telsiz, belinde ise 14'lü silah. PKK'nın tek hedefınin halkın yollara düşmesi olduğunu sa- vunuyor. Tatarlann mahallesinden ay- nlıp bu kez valiliğe gidiyoruz. Belediye Başkanı Ahmet Ham- di Yıldınm ile Vali Mustafa Malay'ın toplantı halinde ol- duklannı öğreniyoruz. Zaman geçirmek için polislerle sıkı bir sohbete koyuluyoruz. Güven- lik görevlilerine bir dokun, bin ah işit. 1. polis: "Buralarda kafayı yiyeceğiz. Biz de insanız. 5 ay önce İçişleri Bakanı İsmet Sezgin bu bölge- de görev yapan polislerin, gö- rev sürelerinin iki yıla indirile- ceği sözünü vermişti. Ancak halen bekliyoruz. Çoluk çocu- ğumuzu buralardan gönderdik. İçimizde aylardır bekâr olarak yaşayanlanmız var. Bakan sö- zünü tutsun biraz da batıdaki poüsler gelip buralarda görev yapsın." 2. polis: "Hani, Tansu Çiller Hanım iki anahtar sözü vermişti. Bu iki anahtar sözü sakın bizim tayin işlerine benzemesin. Zaten bu hükümet ne hikmetse sözleri bir türlü yerine getiremiyor. Ba- kalım ne olacak. 3. polis: "Siz Şırnaklılann göç ettiğine bakmayın. Döner hepsi, geri döner. Bunlar, Körfez krizinde de gittiler. Ancak daha sonra geri geldiler. Olayın şoku atlatı- lınca her şey normale döner." ANAP'h Belediye Başkanı Ahmet Hamdi Yıldınm ValP- nin odasından çıkıyor. Oldukça çaresiz. Şırnak'ı iki, üç^kelimey- le aynen şöyle özetliyor: "Şırnak'ın yüzde 99'u göç et- ti. Halkcanını kurtanyor. Niye geri dönsünler ki! Ölmeye mi dönsünler?" Şırnaklıya 'eve dön' çağnsı GOZLEM TUNCAYÖZKAN OSMAN YILDIZ UFUK TEKİN DİYARBAKIR - Milli Gü- venlik Kurulu (MGK) ve Ba- kanlar Kurulu'nun olağanüstü toplantılan Cumhurbaşkam Turgut Özal'ın "sürpriz" çağn- sı üzerine dün Diyarbakır'da yapıldı. Özal'ın MGK toplantı- sında hükümetin propaganda konusunda eksik kaldığmı vur- guladığı ve GAP televizyonun- dan Kürtçe yayın yapılması önerisini yinelediği öğrenildi. Özal halkın devletten "kopuşu- nun "önlenmesi gerektiğini vurguladı. 3,5 saati aşkın süren MGK toplantısından sonra ya- pılan yazılı açıklamada, "devle- tin ülke bütünlüğünü koruma- da bölücü terörle, terör sona erdirilinceye kadar yasalar çer- çevesinde gereken her türlü yönteme başvuracağı" vurgu- landı. Açıklamada, "Kim olur- sa olsun, hiç kimsenin ülkenin huzurunu bozan, masum va- tandaşlannı, askerini, polisini şehit eden terör örgütlerine ce- saret vermeye hakkı yoktur" denildi. Toplanüda aynca, Şır- nak'ta meydana gelen olaylar- da zarar gören yurttaşlara yar- dım yapılması için hükümete öneri götürülmesi kararlaştınl- dı. Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı'nda dün sabah 10.07de başlayan MGK toplantısına ilk gelen Cumhur- başkam Özal oldu. Gerek MGK ve gerekse Bakanlar Ku- rulu toplanülan için önceki gün Diyarbakır'a gelen ve geceyi or- duevinde geçiren Özal. toplan- tının yapılacağı subayjgarnizo- nuna 9.45'te geldi. özal için askeri tören yapılmadı. MGK toplantısı İ0.07'de Or- general Eşref Aylan salonunda başladı. İlk kez Ankara ve İs- tanbul'un dışında. Diyarbakır'- da gerçekleşen toplantı nede- niyle gerek 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı çevresin- de, gerekse kentin önemli cadde ve kavşaklannda yoğun güven- lik önlemleri alındı. Toplantıyı izlemek üzere kent dışından çok sayıda gazeteci de Diyarba- kır'a geldi. Toplantıyı izlemeye sadece san basın kartı taşıyan gazetecilerin alınması ise, basın mensuplan arasında tepki ile karşılandı. Toplanünın başla- masından kısa bir süre önce gazeteciler ve TRT görevlileri içeriye davet edilerek fotoğraf çektiler ve görüntü aldılar. Toplanüda Özal'ın, sağma Baş- bakan Demirel ile diğer bakan- lan ve sivil yetkilileri, soluna ise askeri yetkilileri aldığı görüldü. MGK'nın toplantısı 3 saat 40 dakika sürdü. Toplantıdan 13. 40'da Cumhurbaşkam Özal ile Demirel'in birlikte gülümseye- rek çıktıklan görüldü. Özal ve Demirel daha sonra yemek ye- mek üzere aym araca binerek toplantı salonundan aynldılar. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, "Çok iyi bir toplanü oldu, çok verimliydi" diye kısa bir açıkla- ma yaptı. Toplantı sonrasında MGK Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada ise şöyle denildi: "1. Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü ko- rumada, bölücü terörle, terör sona erdirilinceye kadar yasa- lar çerçevesinde gereken her türlü yönteme başvurularak mücadeleye devam edileceğj, 2. Terör örgütünün, dağda, kırda, şehirde, yurtdışında ve yurtiçinde her yerde takıp edilip gerekli darbenin mutlaka vuru- lacağı, 3. Bölgenin kalkınması ve yö- re halkının yaşam seviyesinilı yükseltilmesi için bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de devletimizin bütün imkânlan- nın kullamlmasma devam edi- leceği vurgulanmıştır. 4.Ülkemizin ve devletimizin karşı karşıya bulunduğu soru- nun partiler üstü milli bir so- run, bir devlet sorunu olduğun- da inançlı siyasal partilerimizin, basımmızın ve halkımızm dev- letin ülkesi ve milleti ile bölün- mez bütünlüğüne yönelen sal- dınlan önlemede büyük bir gayret, özveri fedakârlık ve kahramanlıkla görev yapan gü- venlik güçlerimize verdikleri destek şükranla karşılanmıştır. Bununla beraber teröre ve bö- lücülüğe arka çıkar mahiyette bazı davranışlara maalesef rast- lanmaktadır. Kim olursa olsun hiç kimsenin ülkenin huzurunu bozan, masum vatandaşlannı, askerini, polisini şehit eden te- rör örgütlerine cesaret vermeye hakkı yoktur. 5.Sürdürülen mücadelede, devletin ülkesi ve milleti ile bö- lünmez bütünlüğünün esas ol- duğu, demokratik hukuk dev- leti kurallan içinde kalınması. kanun ve nizam hâkimiyetinin kesintisiz tesisi ve idamesi. hal- kımızın huzur ve güvenlik için- de bulunmasının esas alınması şeklinde izlenen temel ilke ve uygulamalann devamının önem ve hassasiyetine dikkat ce- kilmiştir. 6. Son Şırnak olaylan da dik- kate ahnarak, güvenlik güçleri- nin önemli ihtiyaçlan ile bölge için devam eden sosyo-ekono- mik önlem ve düzenlemelerin aıttınlması ve Şırnak'ın yeni- den huzur içinde yaşanılabilir hale getirilmesi için gerekenin en kısa zamanda yerine getiril- mesi hususunun hükümete bil- dirilmesine karar verilmiştir." Milli Güvenlik Kurulu top- lantısında ilk sözü Cumhurbaş- kanı Turgut özal aldı. özal, daha önce bilınen görüşlerinin dışında toplantı için yeni bir öneri sunmadığı konuşmasında bugüne kadar uygulanan aske- ri, sos> al ve ekonomik önlemle- rin genel bir değerlendirmesini yaptı. Özal, bugüne kadar alı- nan önlemlerin yeterince uygu- lanmadığını belirttiği konuşraa- Ana Jet Komutanlığı gazıno- sunda önce yemek yediler. ar- dından da Bakanlar Kurulu toplantısına kalıldılar. Saat 15.00'te başlayan ve 3 saate yakın süren toplantıdan önce Curhhurbaşkanı Turgut Özal aynldı. Özal'ı Başbakan Demirel yolcu etti ve uğurlar- ken her iki liderin öpüşerek ay- nlmalan dikkat çekti. Bakanlar Kurulu toplantısı- mn ardından Başbakan Yar- dımcısı Erdal İnönü ile bir ba- sın açıklaması yapan Başbakan Demirel, Cumhurbaşkanı'nın, anayasal yetkisine dayanarak çağırdığı toplantıya katıldıkla- nnı ve MGK bildirisinin top- lantıda ele alındığını anlattı. Konuşmasında Şırnaklılara ev- lerine dönmeleri çağnsında bu- lunan Başbakan Demirel, şun- lan söyledi: "Şırnak'ta yaşanan olaylar- dan dolayı çok üzgünüz. Ancak Şırnak huzur içinde yaşanacak bir yer olacaktır. Hasar gören yapılann tamamı tamir edile- cektir. Biz Şımaklılan zorla ev- lerine döndüremeyiz. Ancak, gittikleri yerlerde de aç susuz kalmalanna razı olmayız. Bu- ralarda kendileri için önlem alı- sağlandığını anlaıan Demirel, "Devlelin halkıyla bir sorunu yoktur" diyerek koalisyon hü- kümetinin terör konusundaki kararlılığını dile getirdi. Özal'a eleştiri Bakanlar Kurulu'nda bazı bakanlar Özal'ı sert biçimde eleştirdi. Demirel, Özal toplan- tıdan ayrıldıktan sonra Bakan- lar Kurulu'na dünkü göruşme- lerin dışanyla yansıtılmamasını, basına bilgi verilmemesini Ba- kanlar Kurulu'ndan istedi. Ozal konuşmasının başında 10 dakikalık bir değerlendirme yaptı. Özal, ulkenin bütünlüğu- ne yonelik saldırıların arttığına dikkat çekti ve sorunun kısa sü- rede çözümlenmesi gerektiğini vurguladı. Özal, Şırnak izlenim- lerini de aktardıktan sonra pro- pagandaya önem verilmesini, propagandayı olumlu yöne ite- bilmek için geniş gayretler sarf etmek gerektiğini de söyledi. Özal, daha sonra "Şimdi, İçişleri Bakanımız olaylar hak- kında bilgi verecekler" dedi. Sezgin, Şırnak olaylannı, öncesi ve sonrasını resmi bilgilere da- yanarak Bakanlar Kurulu'na sundu. Özal'm sürpriz çağnsı üzerine MGK ve Bakanlar Kurulu dün Diyarbakır'da topiandı. TÜRKİYE'DE sında özellikle propaganda alanmda başanlı olunamadığı- nı söyledi. Bu alanda GAP tele- vizyonunda Kürtçe yayın yapı- larak propaganda eksiğinin giderilmesini öneren Özal, hal- kın devletten uzaklaşmasının önlenmesi gerektiğini de belirt- ti. Özal'ın , propaganda konu- sunda dünden bugüne bu alan- daki çalışmalann başanlı olmadığım, bugüne kadar ab- nan tedbirlerin uygulanmasın- daki aksaklıklann giderilmesini istediği öğrenildi. Cumhurbaşkam'nın ardın- dan söz alan Başbakan Süley- man Demirel daha geniş ve bugüne kadarki çalışmalan to- parlayan bir konuşma yaptı. PKK'nın odak noktalannın söndürülmesi için tedbirlerin yurtiçi ve yurtdışında süratle uygulamaya konacağinı ifade eden Başbakan, yapılan çalış- malann genel bir dökümünü de MGK'ya sundu. Askeri tedbir- lerin değerlendirmesi konusun- da ise, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, MGK üyelerine bilgi verdi. MGK üyeleri Şırnak'ta evleri ve eşyalan zarar gören vatan- daşlann bu zararlannın derhal giderilmesi konusunda görüş birliğine vardılar. Bunun Şır- nak'ta yaşanan göç olayını dur- duracak ve geri dönmeyi sağla- yacak önemli bir adım olacağı da toplanüda ifade edildi. Devletin emrindeyiz Milli Güvenlik Kurulu'nun dünkü toplantısında söz alan Orgeneral Doğan Güreş, son olaylarla ilgili görüşlerini acık- larken, "Devletin emrindeyiz" dedi. Doğan Gureş konuşmasında alınan tedbirlerin, hesaplanan önlemlerin aynı kararlılıkla uy- gulanacağını belirttikten sonra, PKK terörünün kökünü kazı- makta kararlı olduklarını söyle- di. MGK toplanüsının ardın- dan saat 15.00'te Bakanlar Ku- rulu topiandı. Milli Güvenlik Kurulu'nun ardından, yine Özal'ın başkan- lık ettiği Bakanlar Kurulu top- iandı. Bakanlar, Diyarbakır 8. DÜNYA'D<\ nacaktır. Ancak, biz Şımakhla- ra evlerine dönmelerini söylü- yoruz. Diyoruz ki, dönün gelin evinize ve devletinizi kucakla- yın. Devlet sizi kucaklıyor. Korkulannızı, kaygılannızı an- lıyorum. Ama gelin dönün ve bu olaylara neden olan kişileri de aramza almayın. Bu işin üs- tesinden gelelim." Terörün önlenmesi için 9 ay- dır bir programın uygulandığı- m, terörün iç ve dış köklerinin kurutulması için gerekli önlem- lerin alındığını anlatan Demi- rel. Irak sınınnda münferit olaylar dışında geçiş konusun- da gerekli önlemlerin alındığını, Romanya, Almanya, Irak, Iran ve Suriye ile gerekli temaslarda bulunulduğunu söyledi. Bakanlar Kurulu toplantı- sında Cumhurbaşkanı'nın dü- şüncelerini aktardığını, MGK bildirgesinin okunduğunu ve bu konularda tam mutabakat Ardından bakanların konuş- malanna geçildi. Söz alan ba- kanlar, terör üzerinde görüşle- rini söylerken, daha ağırlıklı olarak Özal'ın son davranışla- rıyla kimi sözlerini eleştirdiler. Sağhk Bakanı Yıldınm Aktu- na, Devlet Bakanı M,ehmet Ba- talh, Kültür Bakanı Fikri Sağ- lar, Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay, hem konuşan hem de Özal'a ağır eleştirilerde bulunan bakanlar oldular. Devlet Bakanı Tansu Çiller, bölgenin ekonomik durumu ve yapısıyla ilgili bilgi verdikten sonra, Başbakan Demirel topar- layıcı, bakanların eleştirilerin- den Turgut Özal'ın fazla alın- mamasını sağlayıcı genel bir ko- nuşma yaptı. Bu konuşmadan sonra Özal toplantıyı terk etti. Başbakan Demirel, Cumhur- başkanı'nı kapıya kadar geçir- di ve daha önce aralannda so- ğuk bir hava esen Cumhurbaş- kanı'yla kapı önünde öpüştüler. SSK'ya şinıclilik haciz yok Meteoroloji Genel Mü- dürüğû'nden alınan bilgi- ye gwe yurdun kuzeydoğu kesinleri parçalı bulutlu, Doğı Karadeniz kıyılan sa- Öan» yağışlı, ötekı yerier az DjturJu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı biraz artacak Rûzgar, kuzey ve doğı. yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek denizlerimizde rûzgâr, Akdeniz'ae gûnbatısı ve *** lodcs. Ooğu Karadeniz ile Gûney Ege'de yıldız ve karayel, diğer denizleri- y ^ mizce yıldız ve poyrazdan 3,5, yeryer 6 kuvvetinde, saatte 10-21, yer yer samsun . 27 cenızmılı hızla esecek. SSS • Baştarafi I. Sayfada tanımasını istediler. Ancak bu istek SSK yönetimi tarafmdan kabul edilmedi. Ferudun Gü- ray. SSK'nın içinedüştüğü öde- me güçlüğünün giderilmesi için sıkınünın bütün borçlular ara- sında paylaşılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "SSK'ja borcu olan beledi- yelerin 111er Bankası'ndan al- dıklan paylann bir kısmımn birkaç kez SSK'ya verilmesi, di- ğerlerinin kasalanndaki para- mn bir miktanmn SSK'ya yatı- nlması, böylece sıkınümn paylaşılması yoluna gidilmesi geçici bir çözüm olabilir. Son ümit Tahkim Kanunu'dur. An- cak SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi düşük faizli Hazine bonosu" verilecekse o zaman endüstri- miz daha da güç koşullar içine düşecek demektir. Şenetler pa- raya çevrilmek istendiğinde bygüne kadar olan faiz ve diğer kayıplanmız üstüne bir de senet kırma iskontosu binecektir." İlaç temininde SSK formülû SSK, hastalanm ilaçsız bı- rakmamak için yeni formülJer geliştirmeye başladı. SSK'mn bütün kuruluşlanna duyurdu- ğu yazılı emre göre ilacını baş- vurduğu hastane ya da dispan- serlerden alamayan hastalar, herhangi bir eczaneden aldıkla- n ilaçlan belgelemeleri halinde hiç beklemeden paralannı geri alabiliyor. man sıkınü yaşandığim belirte- rek şunlan söylediler: "Hastalanmızı mağdur et- memek için hastane eczanele- rinde bulunmayan ilaçlan dışa- ndaki eczanejerden temin ediyoruz. Bunun için de hekim tarafmdan kullanılması salık verilen bir ilaçın bulunmaması halinde hasta bağlı bulunduğu hastane ya da dispanser sorum- lusuna reçetesini imza ettiriyor. Hasta daha sonra herhangi bir eczaneye başvurarak ilacın pa- rasım ödeyerek ahyor. Bu ara- da hasta, eczane sahibinden aldığı ilaçlann faturası, fıyat kupürleri ve fişini temin edip. hastane veznesine uğradığında parasını beklemeden geri ah- A-açık B-bulultu G-guneş* K-lurtı S-sıslı YyaOmurlu Yeni uygulamayla ilgili bilgi veren İstanbul hastanesi vetkili- leri, ilaç şirketlerinin anlaşma- lannı feshetmeleri nedeniyle bazı kalem ilaçlarda zaman za- On bîn yenî • Baştarafi 1. Sayfada suna tabi tutacak. Bakanhk, Milli Eğitim Baka- m Köksal Toptan'ın yalnızca öğretmen yetiştiren okullardan öğretmen alınması istemini de dikkate alarak, yeni kadrolar için fen-edebiyat fakülteleri me- zunlanmn başvurulannı kabul etmeyecek. Öğretmenlik için başvuran adaylar, istedikleri yer için beş terdhte bulunacaklar. Ancak. isteklerin belli bir bölgede ya da ılde >oğunlaşması durumunda kura yöntemine başvurulacak. Bakanlık yetkilileri, emekli. ye- ni mezun ve daha önce başka kurumda çahşanlann güvenbk soruşturmalannın hazır oldu- ğunu belirterek, yalnızca açık- tan atanacaklar için güvenlik soruşturması yapılacağını ve öğretmenlerin ekim ayına ka- dar atamalannın tamamlana- cağını bildirdiler. UCUR MUMCU • Baştarafi I. Sayfada MGK toplantısı neden dün yapıldı? Neden TBMM'nin top- lantısı beklenmedi? Dün ile bugün arasında ne değişti? Milli Güvenlik Kurulu, anayasanın 118. maddesi gere- ğince Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında, Silahlı Kuvvet- ler ve Bakanlar Kurulu üyelerinden oluşan bir kuruldur. Kurulun beş üyesi (Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Ko mutanlan ve Jandarma Genel Komutanı) askerdir. Kuru- lun öteki beş üyesi de sivildir: (Cumhurbaşkam, Başba- kan, Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanları) MGK'nın gündemi, Cumhurbaşkanı'nca belirlenir. Cumhurbaşkam, bu gündemi belirlerken, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın da "önerilerini dikkate" alır. Daha doğrusu alması gerekir. Kurul, milli güvenlik siyasetinin belirlenmesi ve uygu- lanması ile ilgili kararIann alınması ve gerekli eşgüdü- mün sağianması konularında görüşlerini Bakanlar Ku- rulu'na bildirir. Bakanlar Kurulu da MGK tarafmdan alınan kararları "öncelikle dikkate alır". Özal'ın MGK'yı toplantıya çağırması doğal hakkıdır. Bu hak, her yetki ve hak gibi anayasaya ve yasalara uygun olarak kullanılmalıdır. Cumhurbaşkam, devlet organlannın "düzenli ve uyumlu çalışmasmı" gözetmek ile de yükümlüdür. Anayasada yazılı bu koşula uyulmamıştır. Bu siyasetin belirlenmesinde TBMM, Başbakan ve Ba- kanlar Kurulu dışlanırsa, bu siyaset nasıl "milli" olur? TBMM'nin Şırnak olaylannı görüşeceği gün Başba- kan'a sormadan, toplantı gündemi için Başbakanın öne- risini almadan özal'ın MGK'yı Diyarbakır'da toplantıya çağırması, devlet organları arasında düzenli ve uyumlu çalışmalarını gözetme görevine karşı bilerek ve istene- rek sergilenen bir davranıştır. Özal, uyumu sağlamamış, tersine, devlet organları arasındaki uyumu bozmuştur. Cumhurbaşkam, bu tavrı ile TBMM'ye ve anayasaya karşı yeniden meydan oku- muştur. Güneydoğu olaylarının "siyasal gösteri" için kullanıl- mış olması, olayların ne kadar hafife alındığını gösteri- yor. Cumhurbaşkanlığı "tarafsızlık" ilkesini Çankaya'ya adım attığı gün çiğnemeye başlamış; eşinin İstanbul ll Başkanlığı'na seçilmesi için Cumhurbaşkam forsunu il- çe kulislerine sokmuş, bununla da yetinmemiş, ANAP kongresi öncesinde partide "taraf" olmaktan da çekin- memiştir. Anayasaya göre "Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk mil- letinin birliğini temsil" eden Cumhurbaşkam, bu görev- de bulunduğu sürece ne "Kürt-Türk federasyonunu" ağzına alabilir, ne de "2. Cumhuriyef'ten söz edebilir. Evet, herkes bu konularda konuşabilir, ancak Cumhur- başkam konuşamaz! *. Bazı görevler vardır ki, bu görevlerde bulunanlar, dü- şünce özgürlüklerini diledikleri gibi kullanamazlar. örneğin, Genelkurmay başkanları, siyasal içerikli de- mecler veremezler, Anayasa Mahkemesi başkanları, önlerindeki dosyalarla ilgili yorum yapamazlar, Yargıtay başkanları, siyasal partilerin iç işleri ile ilgili olarak kişi- sel görüşlerini açıklayamazlar. Cumhurbaşkam, sergilediği tavırlarla Cumhurbaşkan- Mığı'nın tarafsızlığını yok ediyor, Kürt sorunu ile ilgili de- meçleriyle de görev ve makamı ile çelişiyor. Kürtlerin Türklerle federasyon kurmaları ya da etnik mozaiklere dayalı yeni cumhuriyst kurma önerileti hor» kesten gelebilir; bu önerileri herkes tartışabilir, ancak, "Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eden"Cumhurbaşkam, bu tartışmalara giremez. Girerse.'Tür/f/ye Cumhuriyeti ve Tük milletinin birliği- ni temsil" edemez. Bu tutumlarla "Cumhurbaşkanlığımakamı"yara alır. Kişisel siyaset ve gösteri için TBMM ve Bakanlar Kuru- lu dışlanıp tam TBMM'nin Şırnak olaylannı görüşeceği gün MGK toplantıya çağrılırsa "milli güvenlik siyaseti" nasıl "milli" sayıUrve nasıl "güı/en///f"sağlar? 6 Hoş geldinîz geç kaldınız' • Baştarafi 1. Sayfada bölgelerde yaralanan askerlerin tedavi edildiği Diyarbakır As- keri Hastanesi'ne gidiyorlar. Partililer. esnaf, gençler... Bek- leyen herkesin ağzında aym so- ru: Sıkıyönetim mi ilan edile- cek? Yerel gazetelerin deyişiyle, devlet, hükümet, ordu ve basın dün Diyarbakır'daydı. MGK'- dan çıkan Genelkurmay Baş- kanı Orgeneral Doğan Güreş ile Kara, Deniz, Hava ve Jan- darma Genel Komutanlan ya- ralı askerleri ziyaret etmek için Diyarbakır Askeri Hastanesi'- ne hareket ediyorlar. Hastane- nin bulunduğu Dağkapfda yollar kesilmiş. Trafik polisinin hastaneye gitmek isteyen gaze- tecilere verdiğj yamt aynı: - Olmaz. Genelkurmay Baş- kanı geçecek! Hastaneye durmadan yaralı taşınıyor. Sadece çatışmalarda değil, PKK'nın bazı yollar ile köylerin etrafma döşediği ma- yınlar nedeniyle de çok sayıda yaralanma meydana geliyor. Daha dün sabah mayınlara ba- sarak yaralanan askerler var Diyarbakır Askeri Hastanesi'n- de. Komutanlar yarahlan zi- yaret ederken, adlan. görevleri ve rütbeleri yazıbnamak koşu- luyla subaylarla söyleşiyoruz. Kaç yaralı var? Rakam vermi- yorlar: "Çok yaralı var. Sadece Şır- nak'tan değil gelenler. Hemen her gün mayın yaralanması oluyor. Basın, olaylan tam ve doğru aktaramıyor. PKK'mn yalanlanna kamyor. Asker hal- ka neden ateş açsın? Bir kere, her subay, rütbe süresini uzat- mamak için mümkün mertebe, vukuat çıkarmamaya çalışır. Herkes görevini vukuatsız, yani kazasız, belasız, çatışmasız ta- mamlamaya çalışıyor. Askerler cephede gibi. Günlerce konser- veyle idare ediyorlar. Herşey yazılıyor da, kolu bacağı kop- muş, yaralanrmş askerlerin du- rumu yazılmıyor. Yaşadığımız bu olaylann çok az yansıdığı gazeteler artık ilgimizi çekmi- yor." Bölgedeki gazetecilerin ha- ber kaynaklanna ulaşmak için çektiği sıkınülan, olaylar sıra- sında Şırnak'a kimsenin sokul- madığını anımsaüyoruz. "Ga- zetecileri olay bölgesine sokun- ca, yabancı basın da giriyor. Yabana basın bölücülük, pro- vokatörlük yapıyor" diye de- vam ediyorlar. ASYvakalan Subaylar konuşurken, bir as- keri ambulans siren çalarak yaralı getiriyor: "Bakın, yine yaralı taşınıyor. Burada mide kanaması, apan- disit gibi normal vakalan unut- tuk. Sadece ASY var. Yani, ateşli silahla yaralanma! Sağhk personeli sayısı yetersiz. Hemen her alanda, bir uzman hekim var. Çok sayıda yaralı gelince hepsine müdahale edemiyor- lar." PKK militanlanmn bir yolcu otobüsünü durdurarak 7 eri öl- dürdüklerini anımsatan subay- lar, TRT ve basında ölen erler- den birinin adının yanhş veril- diğini, söz konusu erin hastane- de tedavi gördüğünü anlaüyor- lar. 4PKKİ1 öldtirüldü GAZİANTEP (Cumhuriyet) - Güvenlik güçleriyle çatışmaya giren 4 PKK militanı öldürül- dü.. Önceki gece 01.00 sıralannda Gaziantep'in Araban ilçesi Ka- radağ kesiminde güvenlik güç- lerinin yaptığı yol arama ve kontrollerinde "dur" ihtanna uymayarak araçtan inip kaç- maya çalışan PKK'lılar ile gü- venlik güçleri arasında çıkan çatışmada 4 militan öldürüldü. Gaziantep Valisi Recep Bir- >in Özen, öldürülen militanla- nn üzerinde ve sırt çantalannda yapılan aramalarda 3 Kalaşni- kof tüfek, 1 G-3 piyade tüfeği, bir roketatar, 5 roketatar mer- misi, 6 roketatar fışeği, 6 el bombası, şarjör, fışek ve 68 ERNK rozeti ile bol miktarda yiyecek malzemesi, gjyecek, yardım malzemesi, örgüte ait 2 bayrak ve dokümanlann ele ge- çirildiğini bildirdi. Özen, PKKTılann kimlik tespit çalış- malannın yapıldığanı ve bölge- de geniş çaplı operasyonlara devam edıldığıni de söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle