Katalog

Sal Cumhuriyet? Sahibı: Cumhurıyet Maıbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonım Şırketı adına Berin Nadi İstanbul Haberlerı: Şenay Kalkan, Dış Haberler: Ergun Balcı, !ş-Ekonomr Şuknın Kelenci, Yurt Bçsan ve Yayaıv Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocağı Cad. • Genel Yayın Yonetmenı. Ozgen Acar • Genel Yayın Koordmatoru: Hikmet Çetinkaya Haberlerı: Mehnıet Saraç. Kıllıur: CelaJ Üster, Makaleler: Sami Karaoren. Spor: Abdulkadir 39/41 Cağaloğlu 34334 Ist. PK: 246 İstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: Yazı Işlerı Mudurlerı: Fusun Özbilgen (Sorumlu), Celal Baslangıç (Haber) • Görsel Vücelman, Duzeltme- Abdullah Yazıcı • Muessese Mudur V.. Erol Erkut • Koordınator. 22246, Fax. (1) 526 60 72 • Burolar Ankara: Z. Gökalp Blv. İnkılap S. No: Yönetmen- Ali Acar • Duzenleme: Mustafa Saglamer • Ankara TemsUcısı: Cuneyt Ahmet Korulsan • Muhasebe: Bukn. Vener • Idare. Huseyin Gureı • Işletme: Önder Çeiik • 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • hmir. H. Ziya Blv. Arcıyurek Haber Mudurleri Mustafa Balbay, Isık Kuısu, Izrnir Temsilci V.: Sefdar Kızık, BUgi-İşlem: Nail İnal Bilgisayar Sistem. Münıvet Çiler • Personel: Sergi Boslancıoilu 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: Inönü Adana Temsılcısr Çetin Viğenoâlu • Reklam: Reha [şıtman • Dış İlişkiler: Hulya Akyol Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVİM 22AĞUSTOS1992 lmsak:4.39 Güneş:6.13 Öğle: 13.12 lkındi: 16.58" Akşam: 20.00 Yatsı:21.28 Çapkınlık suçlaması •LONDRA(AA)- İngiltere'de 90 yaşındaki kanarun, başka kadınlarla iüşkisi olduğu yolundaki suçlamalanna hedefolan 84 yaşındaki koca intihâretti. Bedfordshire bölgesinin Dunstablekentinde meydana gelen olayda, 84 yaşındaki Arthur Anderson, öOydlıkkansıNelly Anderson'un odada bulduğu yeni gömlek ve çoraplan, başka bir kadının hediye ettiği düşüncesiyle yaptığı suçlamalann ardından canına kıydı. Olaydan sonra bir açıklama yapan Nelly Anderson, 'Belki de kocamı, sebepsiz yere suçladım. Tartışma sırasında ağamdan çıkanlan da, çoğu zaman kulağım duymadı. Arthur herkesin iyih'ğini düşünen, çok iyi birinsandı. Kocamın ölümüne ben sebep oldum" diyerek gözyaşı döktü Kapadokya'ya imar planı •NEVŞEHİR(AA)- Kapadokya Bölgesi'nin korunması, geliştırilmesi ve değerlendirilmesi için koruma amaçh imar planı hanrlanıyor. II Kültür Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre bu yıl ıçerisinde tamamlanması planlanan imar plaru 24-25 ağustos tarihlerinde, Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ın da kaulacağı bir toplantıda tartışılacak ve plarun hazırlanmasında dıkkat edılecek konular belirlenecek. Valilik konferans salonunda yapılacak toplantıya, Nevşehir ve Niğde Valisi ile turistik yörelerin belediye başkanlan, kaymakamlar ve turistik tesis yöneticileri katılacak. Zenginler de tutumlu • LONDRA(AA)- Dünyanın her yanında yaşanan ekonomik bunalım, zengjnkri de tutumlu davranmaya itiyor. Dünyanın en zengin kişilerinin listesini yayınlayan Amerika'daki Fortune dergisinden alıntılar yapan Daily Mail, 11 milyar sterlinük servetiyle dünyanın en zengın ikinci ailesi olan Amerikalı Maltonlar'ın küçük otomobiller kiralayarak, en ucuz otellerde kaldıklannı yazdı. öte yandan, altı yıldır dünyanın en zengin kişisi ünvanını kapürmayan Brunei Sultanı'nın kişisel servetinin 17 milyar sterlin (yaklaşık 238 trilyon lira) olduğu biliniyor. Hepsi de Rolls-Royce marka 153 limuzin otomobile sahip Brunei Sultanı'nın, içinde bulunulan ekonomik bunahmdan en az zararla çıkabilmek için Hollyvvood'daki ünlü Beverly Hills otelinı satışa çıkardığı açıklandı. Hammlardikkat • ATİNA (AA) - ABD'de yapılan araşurmalar, bugün ülkedeki şirketlerin yönetim kadrolannın yüzde 97'sinin erkek ve sadece yüzde 3'ünün kadın olduğunu ortaya koydu. Ancak, 1970'li yıllarda şirketlerin başında olan kadınlann oranırun yüzde 1 'i geçmediği göz önüne alınırsa, iş dünyasında erkek-kadın arasındaki farkın az da olsa kapandığı anlaşıhyor. Araştırmaya göre "bu gidişle" kadınlann çalışma dünyasındaki yönetici alanında erkeklerle eşitliği "çok değü" 145 yılda sağlanmış olacak. Bu arada, dünya çapında ünlü ekonomik içerikli "Business Week" dergisi ülkedeki en başanlı 50 işkadının yer aldığı bir liste yayınladı. Soon-Yi VVoody Allen • NEVVYORK(AA)- Amerikalı ünlü sinema oyuncusu ve yönetmeni Woody Allen ile ilişki kuran eski sevgilisi Mia Farrovv'un evlatlık kızı Soon-Yi Previn, annesinin bu ilişkiyi öğrendikten sonra kendisini dövdüğünü söyledi. New York'ta yayımlanan Newsday gazetesi, Soon-Yi'nin, Woody Allen'ın dairesinde çekilmiş çıplak resimlerini bulduktan sonra annesinin kendisini dövdüğünü, hatta kafasında sandalye kırdığıru arkadaşlanna söylediğini bildırdi. Soon-Yi arkadaşlanna, Mia Farrovv'un gece yansı kendisini dövdükten sonra evden dışan attığını, bu nedenle de öz annesinin evine taşındığını söylediği kaydedildi. Boğaziçi Üniversitesi'nin araştırmasına göre anne eğitimi ve okul öncesi eğitim, çocuğun gelişiminde olumluetken Eğitiıııli anne, dalıa az sorunlu çocııkİstanbul Haber Servisi - İlkokulda okuyan çocuğunuz sizce sorunlu mu? Kamesinde 'kınk' eksik olmuyor mu? Peki, size göre suçlu çocuğunuz mu? Ya siz, çocuğunuza yetebiliyor musu- nuz? İstatistiklere göre, Türkiye'deki ço- cuklann ancak yüzde 5'i okul öncesi eğitim alabiliyor. Çoğu özel okullara devam eden bu çocuklar, gelirleri or- tanın üzerinde olan aılelerden geliyor. Yüzde 5'in çok küçük bir kısmını da bazı ilkokullarda açılan ana sınıflar- daki çocuklar oluşturuyor. Türkiye'- de çocuklann büyük bir bölümü, özelhkle de sosyo-ekonomik yapısı zayıf aılelerden gelen çocuklar, okul öncesi eğitim olanağından yoksun. İstatistikler, bu çocuklarda zorunlu il- kokul eğıtıminden sonra okulu bırak- ma ve okulda başansız olma oranının yüksek olduğunu gösteriyor. Anne eğitiminin ve okul öncesi eği- timin çocuğun gelecekteki zihinsel, sosyal, psikolojik ve duygusal gelişi- minde ne denli etkili olduğunu amaç- layan bir proje, 1982 yıhnda Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü tara- fından başlatıldı. Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçı- başı başkanlığında, Doç. Dr. Diane Sunar ve Dr. Sevda Bekman tarafın- dan gerçekleştirilen 'Türk Erken Des- tek Programı' projesi, İstanbul'un geri kalmış beş bölgesinde uygulandı. Bu proje için Cibaü-Tekel, Üsküdar- Tekel, Zeytinbumu-Mensucat gibi beş büyük fabrikanın kreşlerinde bu- lunan üç ve beş yaşındaki çocuklar- dan ve annelerinden 255 kişilik deney ve kontrol gruplan oluşturuldu. Bu gruplara, kadınlann komşulan olan ev kadınlan ve aynı yaştaki çocuklan da dahil edildi. Projenin birinci yıhnda gerek test- lerle ve gözlem yoluyla gerekse anne- lerle yapılan görüşmeler sonucu, ço- cuklann zihinsel, sosyal ve duygusal gelişımini içine alan genel gelişimlcn ile ilgili değerlendirmeler yapıldı. İkinci ve üçüncü yılda ise annelerden rasgele seçilmiş bir bölümüne 'zihin- sel eğitim programı' ve "anne destek programı'nı kapsayan 'anne eğitim programı' venldi. Zihinsel eğitim îbrahim Işık istanbul'un 4-5 şipşakçısından biri ŞipşakçıFoto-Işık ERDAL YAZia Foto Işık'ın şimdiye değin ne stüdyosu, ne spotlan, ne de görüntüyü fılmde donduran bir makinesi olmuş. 'Doppel Anastıgmat Buryyner' marka objektifli, üç ayaklı 'kara kutu'suyla Si- irt'ten İstanbul'a adı 'Foto Işık'a çıkmış. Ne süs- lü tabelası, ne de askerlik ve gelinlik fotoğraf- lanyla süslü vitrini olmuş. Bir kara perdesi, san- dalyesi bir de makinesi... Yaş 77; makinesi da yaşıtı... Onu gözü gibi korumuş; çünkü ustasın- dan 'yadigar' kalmış kendisine. 'Foto İbrahim Işık', şu sıralar Zeyrek'te SSK İhtiyarlık Sigor- tası önünde fotoğ- rafçıhğın yanı sıra işportacıhkla da 'iştigal' etmekte. Haftarun beş gü- nünde çalışır, iki gün tatil yapar. Sanki tipik bir me- murdur; sabah se- kizde 'mesai'ye başlar, akşam 17. 00'de eve gider. İstanbul'un kala kala 4-5 şipşakçı- sından biridir. Onu, SSK'ya işi düşenler iyi bilir- ler. Bir dakika ol- masa bile istenilen fotoğrafı kara ku- tusunda beş daki- kada çıkanverir ve 'kanaatkardır' aynı zamanda. Müştennin dalağı- na binmez "fırsat bu fırsat" diye. Onlann aynı za- manda yol gösteri- cisidir... "Emekli sicil nerede amca..." "Üçüncü kattan sağa dön..." "Fotokopi, Pamukbank?" "Burada pamuk yok..." 77'lik Foto, 16 yaşmda Siirt'te bir "Berber- Foto'nun yanında çırak olarak girer. İlk yıllar dükkanın temizlik işleriyle uğraşırken fotoğ- rafçılığa merak sarar. Yirmi yıl ustasıyla çabşır. O, hayattan elini eteğini çekince makinesi ken- disine kalır. Diyarbakır. Bitlis ve Beytülşebap'ta seyyar fotoğrafçılık yapar. Ve sonunda "ver eli- ni istanbul..." Geride yetiştirdiği otuzdan fazla çırak kahr memleketinde... İstanbul'a geldiğinde ilk yıllar pek işi 'rastgit- mez". Bir berber dükkanı açan kısa zamanda dükkanını soyarlar. "Eh burası İstanbul" der ve berberlik sevdasınd.an vazgeçer; o gün bugün 'şipşak'çılığı sürer gider. Başlangıçta işler iyidir. Zamanla bu dalda fotoğrafçılığın gelişmesi, birbirinden cafcafalı stüdyolann açılması, oto- matık, anında fotoğraf veren makinelerin yay- gınlaşması 'Foto Işık'ın işlerinı 'kesatlaştınr'. Ve sonunda da 'şipşakçı'lığın yok olma noktasına gelir; hemen makinesini, kara perdesıni otobüs V oto- Işık sanki tipik bir memur. Sabah 8.UU'de mesaiye başlar, 17.00'de eve gider. durağmın yanına çeker, fotoğrafçılığın yanı sıra başlar işportacılığa... "Amca iki abonman bileti, dört vergi iadesi zarfı, bir mendil ve dört fotoğraf... Ne verecez?.. "On bir bin alü yüz..." "Amca yanlış hesapladın; dört fotoğraf yedi bin beş yüz lira, bir mendil beş yüz lira, iki abon- man bileti..." Diğer müşteriler araya girer ve he- sap düzeltilip iş tatlıya bağlanır. Bazen de tatsız işler olur: "Yaka paça karakola gitmek de vardır işin içinde..." "Bir gün adamın biri, kırk yılhk 9x14 fotoğ- raflanndan yirmi tane çıkarmamı istedi; 20 bine pa- zarlık yaptık. İşi bitirdiğimde bana 10 bin lira vermeye kalktı; yalan söyledi, kapıştık, soluğu karakolda aldık. Adam hem ya- lana hem de güç- lü. 'Elli bin liralık gömleğimi yırttı' dedi; haksız olan sonunda yine ben oldum, 20 bin lira gömlek parası ödedim. Üstelik fotoğraf parasını da alamadım. Es- naflık bu, müşteri daima haklıdır." Müşterilerin biri gider diğeri gelir; onun mesai gün- lerinde hep aynı yerde -SSK önündeki durak- ta- bulabilirsiniz; eğer zabıta 'kış- kışlamamışsa'... "Amca resmi- mi acele çekiver, iyi kötü fark etmez..." "Ver kafa kağıdını..." "Gözünü kırpma... Dikkaaatçekiyorum..." 41 Reşadiye doğumlu Ahmet Savaş'm kafa kağıdından dört adet vesikalık: "Yedi bin beş yüz kaat..." "Amca bir sigara, üç abonman... Acele et oto- büsü kaçıracağım..." Söylendi 'Foto Işık' için- den "Makine miyim be...' Bir günün daha 'mesai'si bitti ihtiyarbk sigor- tasının önünde. "Bereket versin" diye mınldandı 'Foto Işık'... Sadece fotoğrafa kalsa aç kalırdı belki de... Kara kutu içindeki 'kimya- lan' bir bir boşalttı pet şişelere. Kara perdesini söktü ağır ağır. Vergi iadesi zarflannı, otobüs abonman biletlerini, tükenmez kalemleri, men- dîlleri doldurdu poşete bir bir. Makinenin de körüğünü kıstı iyice. Yaş 77, ama gençlere taş çı- kartırcasına sırtlandı. 'Köriiklü makinesini ve diğer yükleri... Yann yine orada 'Foto Işık'... Ne lazımdı size; 'kafa kağıdı'ndan fotoğraf mı? Yoksa bilet mi? Ha, yolunuzu mu şaşırdıruz? Sorun sorun çekinmeyin; hem yol gösterir hem de 'selametle' uğurlarsizi... YüksekumutlarJapon inşaat fırmalan, bin metre uzunluğundaki ilk süper gökdeleni inşa etmeyi planlıyor. Firmalar, bin metre (3,300 feet) uzunluğunda olması planlanan gökdelenlerin yapımının gerçekçi ve sağlam bir girişim olduğuna inaruyorlar. Böylesine bir yapı, Chicago"da bulunan ve 1450 feet'le (439 m) dünyanın en yüksek binası olma özelliğini taşıyan Sears Building'i bile gölgede bırakacak.Aynı yapının, Avrupa'nın en yüksek binası olan Canary Wharf ın da dört katı yüksekliğinde inşa edıleceği bildiriliyor. Japon fırması Mitsui, 8.7 mil çapında olan ve 2,970 feet (900m) olacak merkezinde 220 bina katı banndıracak bir daire şehirplanlıyor. 'Ana' olarak adlandınlan projenin gerçekleşmesinin 17 yıl süreceği ve 300 milyar dolara mal olacağı bekleniyor. Yukandaki fotoğrafta görülen merkezi gökdelen, 600 feet (182m) uzunluğunda bir konikal bir temel üzerine inşa edilecek. programında anneler, gerek uzman- lardan gerekse yardımcı annelerder öğrendiklerini evlerinde çocuklanna uyguladı. Bu eğitim programında, çocuklann zihinsel gefişimlerine yardımcı olacak kitaplar ve mater- yaller kullaruldı. 'Anne destek prog- ramı' ise, grup tartışmalan içinde uy- gulandı. Uzmanlann da hazır bulun- duğu gruplarda, anneler, bir araya gelerek, başta sağlık ve beslenme ol- mak üzere büyüyen çocuğun psikolo- jik ihtiyaçlan, çocukla iletişim, disip- lin ve duygulannı ifade edebilme gibi konulan tartıştı. Projenin dördüncü yıhnda, birinci yılda yapılan ölçümler tekrarlandı. Ek olarak okul başansı ve okulla ilgili konulan içine alan de- ğerlendirmeler yapıldı. Bu elde edilen sonuçlar, anne eği- timinin. çocuğun genel gelişimi ve okul başansı üzerinde pozitif etkisi olduğunu gösterdi. Anneleri proje kapsamında eğitim almış çocuklar, anneleri eğitim almamış çocuklara göre daha başanlı oldu. Eğitim almış annelerin çocuklan, zihinsel faaliyet- lerde daha yüksek performans gös- terdikleri gibi karnelerinde de daha yüksek notlar olduğu görüldü. Bu iki grup arasında, sadece zihinsel değil, sosyal ve duygusal açıdan da farkhhk- klar ortaya çıktı. Eğitim alan annele- rin çocuklan daha az saldırgan. daha özerk olduklan gibi daha iyi bir ruh hali sergıledi. Anne eğitim programının anneler üzenndeki etkisi de oldukça dikkat çekici gehşme sağladı. Eğitim almış anneler, çocuklanyla daha sağhklı bir ilişki içine girdiler. Bu annelerin, çocuklanyla daha fazla konuştuk lan, onlan daha fazla dinledikleri ve daha fazla destekledikleri görüldü. Yine, bu annelerin çocuklannın eğiti- miyle ile ilgili beklentileri daha yük- sekti. Projede verilen eğitimin uzun dö- nemdeki etkilerini ölçmek için oriji- nal projeden yedi yıl sonra bir takip araştırması yapıldı. Orijinal araştır- mada yer alan çocuklar, takip araş- tırması sırasında artık çocukluktan çıkıp gençhğe adımlannı atmışlardı. ilk yapılacak iş, on yıl önceki orijinal projede yer alan 255 aile ile bağlanü sağlamaktı. Annelerle, çocuklarla ve babalarla genış çaplı görüşmeler yapıldı. Ek olarak, çocuklann ilko- kul karne notlan toplandı ve çocuk- lara WISC-R kehme testi venldi. Bü- tün bunlann sonucunda elde edilen verilerle yapılan analizler, geçen gün- lerde tamamlandı. Takip araştır- masından çıkan en büyük sonuç, anne eğitim programının çocuk üze- rindeki olumlu etkisinin uzun vadede sürdüğüydü. Anneleri eğitim almış çocuklann yüzde 86'sı eğitımlerine devam ediyorken. bu sayı, anneleri eğitim almamış çocuklarda sadece yüzde 67. Projeye başkanhk eden Prof.Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, araştırma sonu- cunu şöyle yorumluyor: "Bu sonuç- lar, çocuğun yakın çevresini de içine alan okul öncesi eğitiminin, sadece çocuğu hedef alan eğitime iyi bir al- ternatif olabileceğini gösteriyor. özellikle aile ve akrabahk ilişkilerinin sıkı olduğu ülkemizde. çocuğun yakın çevresi eğitilerek verilecek okul öncesi eğitim, anaokullannda verilen ve sadece çocuğu hedef alan egitim- den daha ucuza gelecek ve yay- gmlaştınhnası daha kolay olacaktır. 1987 yıhnda 'Anne Destek Prog- ramı'nı, televizyon aracıhğıyla ver- mek amacıyla, 'Hanımlar Sizin İçin' programında gösterilmesi için 11 se- anshk bir program hazırladık." Sediradasınınkaçakkumlannıgerialmaoperasyonu ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Mitolojik öykülere konu olan kumlan gram gram taşınan ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Gökova Körfezi'ndeki antik Sedir adasında, Marmaris'inçevreci hanımlan 'kurtarma operasyonu' düzenledi . Denize girenlerin vücutlanna yapışarak adanın gezinti terasına taşınan kumlar, hanımlar tarafından toplanarak, elenip tekrar denize iade edildi. Kleopatra'nm Mısır'dan getirttiği ileri sürülen, pek çok mitolojik öyküye konu olan ve geçen günlerde Gazi Üniversitesi Dekan Yardıması Prof. Dr. Şuayip Üşenmez tarafından, "Deniz suyu içindeki karbondioksitten oluştuğu ve oluşumunun yüzyıllar aldığı" savı ortaya atılan bu inorganik kum, dünyada 15 ayn yerde, Türkiye'de •ise sadece Sedir adasında bulunuyor. İlk başlarda, adaya ziyarette bulunan yerli-yabancı "mavi yolcu"lar ve Marmaris'ten, Bodrum'dan düzenlenen turlarla gelenlerin yanı sıra hafta sonu piknikçilerin 'hatıra' olarak beraberlerinde götürdükleri kumlar, adanın Yüksek Anıtlar Kurulu tarafından hem 'doğal' hem de 'arkeolojik' SİT ilan edilerek taşınmasının yasaklanmasına rağmen, başta Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Okluk Koyu'ndaki yazhk devlet konukevi ohnak üzere pekçok turistik tesise götürülerek buralarda yapay plajlar yaratılması sonucu 10 yıl önceki seviyesi 1 metreden bir kanşa indi. Adadan kaçınlan kumlann gen ahnması, kalan kumun korunması ve kurtanlması için projeler geliştiren Muğla İl Kültür Müdürlüğü'nün sağladığı olanaklar ile hafta sonunda Sedir Adası'na 'kurtarma operasyonu' dûzenleven Marmarisli çevreci hanımlar. kumlann kurtanlması için günboyu işçi gibi çalıştılar. Çevreci hanımlara. adaya turist taşıyan motorcular da yardımcı oldular. Adada deniz girenlerin güneşlenirken uzandıklan plajda vücutlanna yapışmalan sonucu adanın dört bir yanına taşınan ve toprağa kanşan kumlar. gezinti terasında yaklaşık bir kamyon toplanarak. önce çok ince delikli eleklerden geçirilerek sonra da ürediklere yere, denize iade edildiler. Marmarisü çevrecilerin etkinliği sona erdiğinde, "Bugün çok güzel bir şey yaptık" diyen Muğla İl Kültür Müdürü Mustafa Pabuccuoğlu, "Şimdi sıra, adadan kaçınlan kumlann yerlerinin tespit edilip yeniden adaya iadelerine geldi. Kaçak kumlan geri getirmek için her türlü yasal olanağı değerlendireceğiz. Bunun için aynca, nerede kaçak kum varsa, bilenlerin bize ihbarda bulunmalannı bekhyoruz" diye konuştu. TTB'nin araştırmasına göre SSK'hlann bile yılda 1.5 kezdoktora gittiği saptandı Türkler doktora gitmektenhoşlanmıyor ANKARA (ANKA) - Araştırmalar gelişmiş ülkelerde kişilerin bir yıl için- de en az 5 kere doktora gjttiklerini or- taya koyarken Türkiye'de kişilerin yılda ortalama bir kere doktora git- tikleri bildirildi. Türk Tabipleri Birliği tarafından yapılan bir araştırma, Türkiye'de de sağlık hizmetlerinin tedavi ve ilaç masraflan da dahil olmak üzere beda- va olduğu SSK'hlann bile yılda or- talama 1.5 kez doktora gittiklerini or- taya çıkardı. Türkiye genelinde sağlık hizmetle- rinin sosyalleştirilmesinin en iyi uygu- landığı bolgelerde yılda doktora git- me sayısının bire bile ulaşmadığını bildiren TTB Başkanı Selim Ölçer, hekime başvuru sayısının az olması nedeni ile Türkiye'de hekim sayısının • Gelişmiş Batı ülkelerinde kişiler yılda en az 5 kere dok- tora giderken Türkiye'deki vatandaşlann ortalama yılda bir kez doktora gittikleri bildirildi. yeni tıp fakültelerinin açılması ya da kontenjanlann arttınlması gibi karar- lann ileride Türkiye'de hekimlerin iş- siz kalmasına yol açacağını söyledi. Sağlık Bakanlığı tarafından tıp fa- kültelerindeki öğrenci ve kontenjan durumu ile ilgib' yapılan çalışmalarda Türk Tabipleri Birliği'nin göriişlerini bildiren Başkan Selim Ölçer, bazı Batı ülkelerinde hekim başına düşen nüfu- sun yeterli olmasına karşın işsiz he- kim sayısının fazla olduğuna dikkat çekti. Ölçer, Türk halkının hekime başvurma alışkanlığının olmaması yüzünden gelecekte Türk hekimlerinı azlığından söz edilemeyeceğini bildir- di. Batı ülkelerinde hekim başına dü- şen nüfusun 600 olmasına karşın, bu nüfusun yılda en az 5 kere doktora başvurduğu gözönüne alındığında Batı ülkelerinde de hekim başına 2 bin kişi düştüğünü söyleyen TTB Baş- kanı buna karşın Türkıye'de bir heki- me bin yüz kişi düştüğünü söyledi. TTB tarafından yapılan araştırma- lar sonucunda Türk halkının hekime başvurma alışkanlığının olmaması nedeni ile hekim sayısı fazlalığından da söz edilemeyeceğini bildiren Ölçer, de işsizlik tehlikesinin beklediğini işa- ret ederek "İnsan gücü planlamasının sağlıklı bir şekilde yapılmaması halin- de, Batı ülkelerinde ortaya çıkan işsiz- likle Türkiye'de de karşılaşılabiliriz" dedi. TTB 'nin araştırması Almanya'da bir hekime 332 bin kişi düşerken, 15 bin 400 hekimin işsiz olduğunu, Pa- kistan'da ise hekim başına 3 bin 692 kişi düşerken 6 bin hekimin iş bula- madığını ortaya koydu. TTB bu konuda hazırladığı raporu Sağlık Bakanlığı'na ileterek, bakanlık yetkililerini, sağlık insan gücü planla- masında dikkatli davranmaya çağın- rken, Selim Ölçer, hekim sayısının ye- terli olduğunu, ancak dağılımın den- gesizliğj nedeni ile olumsuz bir tablo- nun ortaya çıktığını bıldirdı.